Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TÖZOK<br />
ilk <strong>ve</strong> ortaöğretim olanaklarının dışında tutulmamalıdır, engelliler yaşadıkları çevrede<br />
bütünleştirici, kaliteli <strong>ve</strong> parasız ilk <strong>ve</strong> orta öğretime diğer bireylerle eşit olarak<br />
erişebilmelidir, bireylerin ihtiyaçlarına göre MAKUL DÜZENLEMELER yapılmalı <strong>ve</strong><br />
engellilerin genel eğitimden etkin bir şekilde yararlanabilmeleri için genel eğitim<br />
sistemi içinde ihtiyaç duydukları destek <strong>ve</strong>rilmelidir, engellilere yönelik bireyselleştirilmiş<br />
etkin destekleyici tedbirler, engellilerin tam katılımı hedefine uygun olarak, akademik<br />
<strong>ve</strong> sosyal gelişimi artırıcı ortamlarda sağlanmalıdır <strong>ve</strong> engellilerin topluma tam <strong>ve</strong><br />
etkin katılımı eğitim yoluyla sağlanmalıdır. Yıkarıdaki çerçe<strong>ve</strong>de BM Engelli Hakları<br />
Sözleşmesi’nde Eğitim hakkı 4 temel ilke üzerine inşa edilmiştir(m.24); fırsat eşitliği,<br />
ayrımcılık yasağı, bütünleştirici (inclusi<strong>ve</strong>) eğitim, ömür boyu eğitim. Özel gereksinimli<br />
öğrenciler lehine makul düzenlemelerin yapılmaması; örneğin dislekli sorunu olan<br />
bir çocuğun eğitiminde eğitim materyallerinden öğretme tekniklerine kadar bir takım<br />
makul uyarlamalar yapılmadığı sürece çocuğun diğerleriyle aynı kalitede eğitim<br />
alması söz konusu değildir. Eğitim kurumu makul uyarlamaları yapmayı reddederse<br />
çocuğun eğitim hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle dava yoluna gidilebilir.<br />
Kaynaştırma eğitimi özel gereksinimi <strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>ya engeli olan öğrencilerin, bir örgün<br />
eğitim okulunda, okulun eğitsel uygulamaları değiştirilmeksizin eğitim alabildikleri bir<br />
süreç olarak tanımlanmaktadır. Türkiye’deki sistemde, öğrencilerin eğitsel tanılama<br />
sonuçları “ağır, orta <strong>ve</strong> hafif düzeyde engelli” şeklinde sınıflandırılmaktadır. Engel<br />
seviyesi hafif olarak tanılanmış olan öğrencilerin okula devam edebilmeleri, okuldaki<br />
eğitsel uygulamalarda yalnızca çok küçük değişiklikler gerektirdiğinden bu<br />
öğrenciler kaynaştırma eğitimine alınabilmektedir. Bütünleştirme kavramı ise okul<br />
uygulamalarının, orta <strong>ve</strong> ağır düzeyde engeli olan öğrencilerin de örgün eğitime<br />
devam edebilmelerini sağlayacak şekilde değiştirilmesidir.<br />
Yapılan araştırmalara göre; ağır derecede görme <strong>ve</strong> işitme engelliler ile zihinsel<br />
geriliği olanlar <strong>ve</strong> yatağa bağlı ya da evden dışarı çıkamayacak düzeyde engellerin<br />
oranı %5, orta düzeyde engellilerin %20, hafif engele sahip olanların oranı %75<br />
olarak öngörülmektedir. Bu oranlara dayanarak; özel eğitime ihtiyaç duyan<br />
çocukların %80-90’ının genel eğitim sistemindeki okullarda, daha ciddi engelleri<br />
olan %10-20’sinin özel eğitim kurumlarında eğitim almaya devam etmesi<br />
bütünleştirme eğitimi hedefi için gerçekçi bir sayı olacaktır.<br />
Dünya Sağlık Örgütü’ nün belirlemelerine göre 6-18 yaş arasındaki çocukların<br />
%14’ü engelli olarak belirtilmiştir. Bir milyardan fazla insanın <strong>ve</strong>ya (2010 dünya<br />
nüfus tahminlerine göre) dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’inin bir tür engellilik ile<br />
yaşadığı tahmin edilmektedir. Bu, Dünya Sağlık Örgütü’nün yaklaşık yüzde 10<br />
olduğunu ileri sürdüğü 1970’lere ait önceki tahminlerden daha yüksektir. MEB<br />
2014/15 yılı istatistiklerine bakıldığında örgün eğitimde eğitim kurumlarındaki toplam<br />
öğrenci sayısı 17.559.989 olarak tespit edilmiştir. Öğrencilerin % 95.31’i resmi okul<br />
<strong>ve</strong> kurumlarda okumakta olup, özel okullarda eğitimine devam eden öğrenci sayısı<br />
823.525 olup bu rakam toplam öğrencilerin %4.69’unu oluşturmaktadır. Buna karşılık<br />
Rehberlik Araştırma Merkezleri tarafından eğitsel değerlendirme <strong>ve</strong> tanılaması<br />
Okul <strong>ve</strong> Eğitim 171