Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
56 /<br />
YÜZYILL<br />
YÜZYILLIK İLAÇLAR<br />
Pek çok nane çeşidinden bugün en çok<br />
kullanılan naneler şunlardır: Bahçe nanesi,<br />
İngiliz nanesi dediğimiz Mentha piperita, Londra<br />
yakınlarında iki ayrı türün melezlenmesi ile<br />
meydana gelmiştir. Çoğunlukla nemli humuslu<br />
toprakları ve gölge yerleri sever. Temmuz ayı<br />
içerisinde çiçekleri ilk görüldüğü zaman toplanır,<br />
kuru ve havadar yerlerde kurutulur. Bu naneden<br />
su buharı distilasyonu ile uçucu yağ da elde edilir.<br />
Dere nanesi dediğimiz Mentha aquatica için<br />
ana vatanının Anadolu, Avrupa veya Kafkaslar<br />
olduğu yazılır. Japon nanesi, yabani nane, kır<br />
nanesi dediğimiz Mentha arvensis, kıvırcık nane<br />
olarak tanıdığımız Mentha spicata ülkemizde<br />
Antep nanesi olarak tanınır. Yarpuz dediğimiz<br />
Mentha pulegium, Türk dünyasında çok eski<br />
dönemlerden beri tanınır ve kullanılır. Anadolu’da<br />
filiskin, pülüskür isimleriyle bilinmektedir.<br />
Bütün bu naneler tıbbi olarak tanımlanmış ve<br />
araştırılmıştır.<br />
Prof. Dr. Ayten Altıntaş<br />
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi / Tıp Tarihi Anabilim Dalı<br />
Mutfağın<br />
Vazgeçilmez İlacı<br />
Nane<br />
A<br />
nadolu mutfağının vazgeçilmez<br />
malzemesi nane, eski hekimlerin yol<br />
göstermesi ile kullanıma girmişti.<br />
Bugün de mikrop öldürücü, hazmettirici,<br />
ferahlatıcı özelliği ile iyi bir ilaç olduğu ispat<br />
edilmiştir.<br />
Nane dünya mutfaklarının tanıdığı ve kullandığı<br />
önemli bir bitkidir. Birçok çeşidi ile dünyanın her<br />
yöresinde yetişir veya yetiştirilir. İnsanlık tarihinin<br />
çok eski devirlerinden beri tanınır. Antik Mısır<br />
döneminde yazılan tıp papirüslerinde, Mısır<br />
mezarlarında ve süslemelerinde nane vardır.<br />
Mezopotamya döneminde, binlerce sene önce<br />
yazılmış tıp tabletlerinde de nane ilaç olarak yer<br />
almaktadır.<br />
Hint, Çin, Orta Asya, Antik Yunan ve Roma<br />
medeniyetlerinde nane tanınıyordu ve<br />
kullanılıyordu. İslam dünyası ve Anadolu’da ise<br />
özellikle vazgeçilmezdi.<br />
Nanenin ilaç olarak etkisi binlerce yıldır<br />
bilinmektedir. Genellikle mide ağrılarında<br />
sindirim bozukluklarında, kusmada, ishalde<br />
ve soğuk algınlıklarında kullanılmıştır. İbn-i<br />
Sina’nın kitaplarından başlayarak önemli tüm<br />
Osmanlı hekimleri nanenin tıbbi özelliklerini şöyle<br />
özetlemişlerdi: Nane ikinci derecede sıcak ve<br />
kuru niteliktedir. Mideye kuvvet verir, hazma<br />
yardım eder. Mide ve bağırsaklardaki ağrı ve<br />
yelleri sürer, çıkarır. Balgam hıltının fazlalığını<br />
mideden atar, temizler. Bağırsaktaki solucan ve<br />
parazitleri öldürür, çıkartır. Az miktarda yenirse<br />
hıçkırığı giderir.<br />
Osmanlı hekimleri naneyi ağrılarda da sıklıkla<br />
kullanmışlardır. Taze nane ezilerek alna,<br />
şakaklara konulur ve baş ağrısının geçmesi<br />
beklenir. Diş ağrılarında taze nane çiğnenerek<br />
ağrının yatışması beklenir. Taze yapraklarının<br />
ezilerek akrep sokmalarına yakı yapılması, hatta<br />
kuduz köpek ısırmalarında taze yapraklarının<br />
tuz ile ovularak “itin ısırdığı yere” bağlanması, o<br />
dönemlerde çok uygulanan bir tedavi şeklidir.<br />
Tıp kitaplarında taze nanenin cima şehvetini<br />
getirdiği, seks arzusunu uyandırdığı ve meniyi<br />
arttırdığı tekrar edilirdi. Nanenin etkisi bunun<br />
zıttı şekilde de kullanılıyordu. Kadınların hamile<br />
kalmamak için ilişkiden önce rahme taze<br />
naneden “fitil yapıp” koymaları tavsiye ediliyordu.<br />
İslam ve Osmanlı hekimleri nanenin güzel<br />
kokusunun insan psikolojisini etkilediği, kalbi<br />
rahatlattığı ve bu sebeple kalp ilaçlarında<br />
kullanılması gerektiğini yazarlar. Tıp kitaplarında