Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Beyoğlu’nda<br />
Asmalımescit, Tünel<br />
ve Galata sokakları<br />
Telefon yok<br />
HÜSEYİN'İN<br />
ÇİĞ KÖFTE<br />
ARABASI<br />
Çiğ köftecinin ellerinin kırmızı biber sosundan dolayı kırmızya boyanması sıradan bir<br />
mesleki kaza olarak görülüyor. Yanlış anlaşılmış bir sanatçının ağırlığını üzerinde taşıyan<br />
Hüseyin Usta yeni yoğurulmuş bir köfte parçasını elinde şekillendirirken “Makineden çıkan<br />
asla böyle olmaz” diyor. Kebapçılarda satılan çiğ köfteyle adaş olsa da Hüseyin’in çiğ köftesi<br />
sadece bulgurdan yapılıyor. Dışındaki çıtır çıtır marul yaprağı dışında her şeyi pişmiş olan<br />
bu köfteye o yüzden yalancı çiğ köfte demek daha mantıklı. Hüseyin geçtiğimiz 32 yıl boyunca<br />
her gün bulgur, kırmızı biber, maydanoz, soğan ve baharattan oluşan gizli formülünü<br />
yoğurup hazırladığı nemli köftelerini lavaşın içinde marul ve maydanozla dürüm yaparak<br />
sattı ve satmaya devam ediyor. Hüseyin’in çiğ köftelerini bu kadar lezzetli yapan şey içine<br />
kattığı sevgi. Onun dışında olmazsa olmaz malzeme de Urfa’nın yağlı isot biberi. İsot çiğ<br />
köfteye hem dumanlı bir tat hem de kendisini yavaş yavaş hissettiren bir acılık veriyor.<br />
Hüseyin her gün Beyoğlu’nun sokaklarında el arabasını ittirerek dolaşıp marullu çiğ köfte<br />
dürümleri satıyor. Eğer şanslıysanız yolunuz bir gün kendisiyle kesişecektir. Gözünüzü açık<br />
tutup elleri kırmızı boyalı bir adam görmeye çalışın.<br />
133