You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
HANGİ ALANLARDA ÇALIŞIYORLAR?<br />
Uluslararası Bizans Çalışmaları Kongresi’nin<br />
çalışma alanlarını ifade edecek olursak;<br />
Bizans’ın tarihi, kiliseleri, mimarisi,<br />
oyunları, müziği, siyaseti, tekstili gibi birçok<br />
konu hakkında araştırma yapılıyor, projeler<br />
hazırlanıyor. Bu projelerden özellikle bir<br />
tanesi bizi yakından ilgilendiriyor. Kadim<br />
İslam şehri İstanbul’un 1200 yılındaki halini<br />
bilgisayar ortamında 3 boyutlu olarak çizen<br />
ve mekânların animasyonlarını hazırlayan<br />
Prof. Albrecht Berger’ in tasarladığı,<br />
www.byzantium1200.com adlı site… Prof.<br />
Berger’in başında bulunduğu ekip, esas<br />
İstanbul’un yani bugünkü Fatih’in 1200<br />
yılındaki halinin animasyonlarını ve 3<br />
boyutlu çizimlerini hazırlıyor. İstanbul’un<br />
1200 yılındaki görünümünün, sokak sokak,<br />
heykel heykel çiziminin yapıldığı proje “www.<br />
byzantium1200.com” sitesinden takip<br />
edilebiliyor. Sitedekiaçıklamada projenin<br />
Bizans’ı yeniden kurmayı amaçladığı<br />
ifade edilirken, ana sayfasında, “Bizans’ta<br />
1200 yılı… Bu çalışma M.S. 1200 itibariyle<br />
İstanbul’daki Bizans anıtlarını bilgisayar<br />
ile yeniden kurma amaçlı bir projedir.<br />
Bizans’ın 1200 yılındaki haline hoş geldiniz”<br />
gibi ifadeler yer alıyor. İstanbul dışında da<br />
benzeri bazı bölgelerin animasyonları ve<br />
çizimleri yapılmış… Bu konuda Kudüs’teki<br />
Bizans çalışmaları “TheHebrewUniversity<br />
of Jerusalem” tarafından yürütülüyor.<br />
İstanbul’daki çizimlerden ve projelerden<br />
çok daha kapsamlısı Kudüs için hazırlanıyor.<br />
KONUŞMALAR KİLİSE MERKEZLİ<br />
(Beykoz’daki Yoros Kalesi ve<br />
Kazılarda Çıkartılan Taşlar)<br />
Bizans Kongresi’nde yapılan sunumların<br />
büyük bir çoğunluğunda kiliseler masaya<br />
yatırıldı. Aynı zamanda 23. Kongre’nin<br />
ana sponsoru olan Sırbistan Ortodoks<br />
Kilisesi’nden birçok papaz da kongreyi<br />
yakından takip etti. Kahire’den Kudüs’e,<br />
İstanbul’dan Mardin’e kadar birçok eser<br />
hakkında kurulan faşizan ifadeler, tarafsız<br />
akademisyenleri şaşırttı. Yeni bulunmuş<br />
herhangi bir eser için Bizans eseridir<br />
tezini savunan akademisyenler, tezlerinin<br />
sağlamlığına bakılmadan el üstünde tutuldu.<br />
Akademik bir toplantıdan çok Hristiyanlık<br />
temelli politik ve propaganda ağırlıklı bir<br />
kongre çıktı ortaya… Ayrıca restorasyonu<br />
devam eden Yoros Kalesi ve çevresinde de<br />
yeni kazı çalışmaları planlandı. Öte yandan<br />
Sultanahmet Camii çevresinde Bizans<br />
Sarayı’nın kalıntıları için özel izin alındığı<br />
ve arkeolojik kazıların başlayacağı anlatıldı.<br />
Sultanahmet ve Ayasofya’nın çevresindeki<br />
iki bölgede hipodrom projesi hazırlandı…<br />
Bu çalışmalar bana İstiklal Harbi sırasında<br />
Üsküdar’da asılmış bir afişi hatırlattı; İngiliz<br />
işgaline karşı İstanbullular şehirlerini, “Bu<br />
Eser Kiminse Bu Şehir Onundur” diyerek<br />
savunuyorlardı…<br />
(Belgrad Bayraklı Camii ve Camii<br />
Avlusunda Yok Olmaya Terk<br />
Edilmiş Osmanlı Mezar Taşları)<br />
İSLAM KÜLTÜR MEDENİYETİ KAZINMAK<br />
MI İSTENİYOR?<br />
Bizans Araştırmaları Vakfı adı altında,<br />
üst akıl da diyebileceğimiz bir güç, Bizans<br />
İmparatorluğu’nu tekrar hortlatmanın<br />
planlarını yapıyor. Bu proje, diğer kültürlere<br />
ve medeniyetlere zarar vermediği<br />
müddetçe sıkıntı arz etmiyor. Ancak Bizans<br />
çalışmaları direkt olarak İslam medeniyetini<br />
hedef alıyor. Dünyanın dört bir bucağında<br />
akıl almaz paralar dökerek binlerce<br />
tarihçiye Bizans araştırmaları yaptırıyorlar.<br />
Sonra da ortaya çıkarılan eserlerin<br />
üç boyutlu çizimleri, animasyonları<br />
hazırlanıyor. Mimarlardan ve tarihçilerden<br />
oluşan büyük çaplı heyetler tarafından<br />
devasa projeler hazırlanıyor. Özel izinlerle<br />
yapılan arkeolojik kazılarda Bizans<br />
eserleri gün yüzüne çıkarılıyor. İstanbul,<br />
Anadolu,Balkanlar ve Arap Havzası’ndaki<br />
İslam kültür mirası yok sayılarak, bölge<br />
Antik Yunan menşeli Akdeniz Kültür<br />
Havzası ve Bizans Kültür Havzası olarak<br />
görülüyor. Bu bölgelerdeki arkeolojik<br />
kazılar hakkında istatistiki bir analiz<br />
yapılsa, acaba yüzde kaçı İslam eseri çıkar?<br />
Ya da daha net örneklerle bahsedeyim;<br />
Eski İstanbul olarak bilinen Fatih’te cami,<br />
çeşme, imaret, kervansaray gibi 200 çeşit<br />
olmak üzere 9665tarihi eser kayıtlı. Fakat<br />
bu eserlerin yarısından fazlası kayıp… Öte<br />
Araştırma<br />
yandan Bulgaristan’da 4 binin üzerinde<br />
Osmanlı eserinin olduğu biliniyor. Ancak<br />
bu eserler sadece kağıt üzerinde kalıyor.<br />
23’ncü Uluslararası Bizans Çalışmaları<br />
Kongresi’nin yapıldığı Belgrad’da, Evliya<br />
Çelebi’nin seyahatnamesine göre 281 cami<br />
var. Bugün Belgrad’da Osmanlı’dan kalan<br />
tek cami ise Bayraklı Camii...Bu kültür<br />
emperyalizminden kurtulmak için acilen<br />
tüm vakıf eserlerimizinenvanterini çıkarıp<br />
tekrar ihyasını yapmamız gerekiyor. Yoksa<br />
vakfiyelerin bedduası bizleri felakete<br />
sürükleyecek.<br />
HUKUKİ DAYANAKLARI NELER?<br />
Türkiye’nin ilk bizantologu olan ve dünyada<br />
da Bizans araştırmacıları tarafından otorite<br />
kabul edilen Prof. Dr. Semavi Eyice’nin<br />
ifade ettiği gibi; Günümüzde Türkiye’de<br />
Bizans hakkında çalışanların Bizans’tan<br />
haberleri yok. Sadece faşizan ve taraflı<br />
tarih okumaları yapmaya çalışıyorlar…<br />
Peki, bu tehlikeli kültür işgalinin kılıfı nedir?<br />
Hakikaten Sultanahmet Camii’nin yerine<br />
Bizans Sarayı’nı yapabilirler mi? Bu işin<br />
hukuki dayanağı nedir? Konu hakkında<br />
bir inceleme yaptığımızda, Uluslararası<br />
Vakıf Kanunu belirleyen Venedik Tüzüğü<br />
çıkıyor karşımıza… 16 maddeden oluşan<br />
tüzüğün 11. Maddesi İslam medeniyeti için<br />
büyük tehlikeoluşturuyor. 11. Madde de<br />
“Anıta mal edilmiş farklı dönemlerin geçerli<br />
katkıları saygı görmelidir; zira onarımın<br />
amacı üslup birliği değildir.Bir anıt üst üste<br />
çeşitli dönemlerin izlerini taşıyorsa, alttaki<br />
dönemleri açığa çıkarmak ancak bazı özel<br />
durumlarda -yok edilen malzemenin önemi<br />
azsa, açığa çıkarılan malzeme büyük tarihi,<br />
arkeolojik ya da estetik değer taşıyorsa ve<br />
korunma durumu böyle bir davranışı gerekli<br />
gösterecek kadar iyi ise haklı çıkarılabilir.<br />
İlgili unsurların öneminin değerlendirilmesi<br />
ile ilgili yargıyı ve neyin yok edileceği<br />
üzerinde kararı vermek, sadece bu işi<br />
üzerine almış kimseye bırakılamaz” ifadeleri<br />
yer alıyor. Yani Uluslararası Vakıf Kanunu<br />
belirleyen Venedik Tüzüğü’nün 11. Maddesi<br />
ileri sürülerek, Fatih Camii’nin herhangi bir<br />
depremde yıkılması durumunda, altındaki<br />
Bizans krallarının mezarları ve Havariyyun<br />
Kilisesi çıkartılabilir. Türkiye bu tüzüğü<br />
kabul eden ülkeler içinde olmamasına<br />
rağmen birçok eserde Venedik Tüzüğü<br />
uygulanmış… İnşallah Türkiye ciddi bir<br />
kültür ve medeniyet politikası belirler ve<br />
bu kültür savaşında milli hafızamız silinip<br />
gitmez…<br />
Tolga SAÇIKARALI<br />
Gazeteci<br />
İstanbul Tarih<br />
NİSAN 2017 79