24.10.2018 Views

Hotel Restaurant Magazine October 2018

Hotel Restaurant Magazine October 2018

Hotel Restaurant Magazine October 2018

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

You are most welcome to our stand at.<br />

24-28th <strong>October</strong> <strong>2018</strong><br />

CNR EXPO EXHIBITION CENTER Hall5, Stand C01 / ISTANBUL, TURKEY<br />

www.hostechbytusid.com<br />

Standımıza ziyaretinizi bekleriz.<br />

24-28 Ekim <strong>2018</strong><br />

HOSTECH by TUSID <strong>2018</strong> Fuarı CNR Fuar Merkezi, Hall 5, Stand C01 İSTANBUL, TÜRKİYE<br />

www.hostechbytusid.com<br />

KÜLSAN A.Ş<br />

Phone : +90 212 477 5 666 (pbx)<br />

Web: www.kulsan.com.tr<br />

E-Mail : kulsan@kulsan.com.tr


Festival zamanı!<br />

Kariyer yolculuğu ilk Swissotel The Bosphorus, Istanbul’un santrali ile<br />

başladı. İnsan, dil, iletişim, seyahat en derin tutkuları; disiplin, hırs,<br />

değişim, adaptasyon başarısındaki en temel değerleri oldu. Keyfine vardıkça<br />

sevdi, yükseldi; bilgiyi paylaştıkça, yetiştirdikçe insan kazandı, kazandırdı.<br />

Avrupa’nın en köklü lüks otel grubu Kempinski şemsiyesi altında Türkiye<br />

ve Güney Avrupa Kempinski Otelleri, Gelirler Direktörlüğü görevini yürüten<br />

Yonca Erdoğ ile 30 yıllık turizm geçmişini, global kariyer önerilerini ve<br />

ideallerini konuştuk.<br />

Beşiktaş’ın; oteli, restoranları, oyun, eğlence ve etkinlik alanlarıyla 5’i bir<br />

yerde projesi Meydan Beşiktaş hizmete girdi. 16 bin metrekarelik alanda<br />

açılışını kademe kademe gerçekleştirmeye devam eden çok amaçlı projeyi<br />

yatırım ortakları; Münir Atamer ve Doğan Şeker’in gıyabında tebrik ediyor,<br />

çalışanlarına başarılar diliyorum.<br />

Aslen Bolulu. Baba dahil ailede herkes aşçı. Genlerinden bunca mutfağa bağlı<br />

olunca, o dört duvar arası lezzet yolculuğu da kaçınılmaz oluyor, Rıdvan<br />

Koçaslan’ın. İçindeki aşçılık hevesiyle orta üçte terk ediyor okulunu. İlk olarak<br />

babasının catering dükkanında komilik yapıyor. Gelin görün ki, hayallerdeki<br />

iş ile yaşamlar birbiriyle örtüşmüyor; geçiyor babasının karşısına, “bu böyle<br />

olmayacak, ben otel restoranında çalışmak istiyorum” diyor.<br />

Ya sonrası? Mutfağın en İtalyan’ı, Rıdvan Koçaslan’ın şefliğe uzanan hikayesi,<br />

Milano Gourmet Nişantaşı’na özel kareleriyle şefin gözünden bölümümüzde<br />

sizlerle…<br />

Gastronomi festivalleri hız kesmeden devam ediyor! Bu aya adını yazdıranlar<br />

arasında 3 günde 250 bin kişiyi lezzete doyduran Uluslararası Gaziantep<br />

Gastronomi Festivali ile İstanbul Küçükçiftlik Park’ta 40 bin kişiyi<br />

kahveye doyuran İstanbul Coffee Festival vardı ki, her ikisi de görülmeye,<br />

deneyimlenmeye değerlerdi.<br />

Gastronomi dünyasının bu görkemli festivallerinin detaylarını gastro etkinlik<br />

sayfalarımızdan takip edebilirsiniz.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

KAPAK FOTOĞRAFI<br />

EMİR ÖMER ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

RABİYA ÖZDEMİR<br />

rabiya.ozdemir@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

HAKKI GÜNERKAN<br />

hakki.gunerkan@img.com.tr<br />

LUGGA ÇATAL KAŞIK BIÇAK<br />

ÜMİT BAŞER ALKAÇ<br />

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ<br />

FİNANS MÜDÜRÜ<br />

MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />

ABONE ve DAĞITIM<br />

CTP - BASKI<br />

EBRU PEKEL<br />

ebru.pekel@img.com.tr<br />

MUSTAFA AKTAŞ<br />

mustafa.aktas@img.com.tr<br />

ZEKAYİ TURASAN<br />

zturasan@img.com.tr<br />

NURTEN DEMİR<br />

nurten.demir@img.com.tr<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

Evren Mah. Bahar Cad.<br />

Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4<br />

Güneşli-Bağcılar/İstanbul<br />

Tel: +90 212 604 51 00<br />

Faks: +90 212 604 51 35<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın<br />

hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.


kilikyatr<br />

www.kilikya.com.tr


içindekiler<br />

40<br />

antre<br />

52 48<br />

34 Elite World Asia <strong>Hotel</strong> açıldı<br />

iş’te kadın<br />

8 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

18 Yılın ilk yarısında 1.6 milyarlık 92<br />

projeye teşvik<br />

20 Çin’in Türkiye yatırımları yoğunlaşıyor<br />

22 Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği<br />

lansmanı gerçekleşti<br />

36 Grand Millennium Konya City açılıyor<br />

38 The Capitol Kempinski açıldı<br />

40 DoubleTree by Hilton Gaziantep<br />

kapılarını açtı<br />

42 Kaya Palazzo Resort & Casino açıldı<br />

44 Hampton by Hilton Dubai Airport açıldı<br />

52 Geliri ‘insan’: Yonca Erdoğ<br />

marka<br />

56 Havada, karada, denizde, 60 yıldır<br />

her yerde; Öztiryakiler<br />

58 RATIONAL’ın ServicePlus hizmeti<br />

60 <strong>Hotel</strong>ya, daha çok üretecek, daha çok<br />

ihracat yapacak<br />

24 Arifoğlu: Kayseri’yi, dünyaya tanıtmanın<br />

lokomotifliğini üstlendik<br />

26 Kafa nereye renovasyon oraya!<br />

yeni yatırımlar<br />

28 Dedeman Park Eskişehir açıldı<br />

30 İstanbul’un 5’i bir yerde projesi<br />

‘Meydan Beşiktaş’ açıldı<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

yatırım<br />

46 Samimi misafirperverlik, üstün hizmet<br />

kalitesi; Reis Inn <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />

48 Harika bir tatil deneyimi için; Reis Inn<br />

<strong>Hotel</strong> Kazdağları<br />

etkinlik<br />

50 Wish More <strong>Hotel</strong>’den sezona<br />

merhaba partisi<br />

62 Bilgeinoks TUSİD Fuarı’nda paydaşlarını<br />

yenilikleriyle buluşturacak<br />

64 Seramiksan, Cersai’de 2019’a özel<br />

ürünleriyle beğeni topladı<br />

66 İnoksan kapasite artışıyla yatırımlarını<br />

sürdürüyor<br />

68 Tuğlu: Firmalara akıl vermiyor,<br />

kanlı canlı paydaş oluyoruz<br />

70 Thermoset nedir, nasıl bir maddedir?


84 122 80<br />

72 İnsan ve çevreyi gözeten bulaşık<br />

yıkama teknolojisi: M-iQ<br />

74 Çukurova Isı’dan sektöre yeni<br />

cihaz teknolojileri<br />

şef in gözünden<br />

80 Mutfağın en İtalyan’ı:<br />

Rıdvan Koçaslan<br />

gastro etkinlik<br />

84 GastroAntep ile 3 günde 250 bin<br />

kişi lezzete doydu<br />

86 İstanbul Coffee Festival 40 bini aştı<br />

88 Le Cordon Bleu permakültür ve<br />

sürdürülebilirliği tartıştı<br />

gustonun yorumu<br />

90 Reha Tartıcı ile yeni mekanlar<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

gastro güncel<br />

92 Dünya Gıda Günü için tüm<br />

paydaşlar buluşuyor<br />

94 Tarım da akıllanıyor<br />

gastro aktüel<br />

98 Gastronomi sektöründen kısa<br />

haberler<br />

fuar<br />

104 <strong>Hotel</strong> Show Dubai sektörü ağırladı<br />

108 Geleceği şimdiye getiren fuar:<br />

Ambiente<br />

110 Züccaciyede 2019 trendleri<br />

Züchex’te görücüye çıktı<br />

112 Ege Vitrifiye İtalya’da Cersaie<br />

Fuarı’na katıldı<br />

114 Worldfood İstanbul 26’ıncısını<br />

gerçekleştirdi<br />

hijyen<br />

116 Eczacıbaşı Profesyonel<br />

Housekeeping Haftası’nı kutladı<br />

yeni mekan<br />

118 d.ream, Nahita ile Boston’da<br />

120 Starbucks, Milano’da<br />

dekorasyon<br />

122 İlhamı sanattan, tarihin tozundan,<br />

doğanın güzelliğinden…<br />

hotel-tech<br />

124 Endüstriyel tesislerdeki yangın<br />

endişesi nasıl ortadan kaldırılır?<br />

126 Turizmciler, ısı pompalarına yoğun<br />

talep gösteriyor<br />

ürünler<br />

128 Yeni ürünler


8<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

BW PLUS The President <strong>Hotel</strong>’e yeni genel müdür<br />

30 yıldır turizm sektörüne hizmet veren Aytekin Güç, Eylül <strong>2018</strong> tarihi itibariyle,<br />

Sultanahmet Beyazıt’taki BW PLUS The President <strong>Hotel</strong>’in Genel Müdürü oldu.<br />

Meslek hayatına, 1988 yılında Kalyon Oteli’nde çalışarak başlayan Aytekin Güç, 1991 yılında<br />

Çırağan Palace Kempinski’de, ardından 1995 yılında Royal Caribbean İnternational’da görev<br />

aldı. 1998 yılında Türkiye’ye döndüğünde The Plaza <strong>Hotel</strong>’de <strong>Restaurant</strong> ve Bar Müdürü<br />

olarak mesleğine devam eden Aytekin Güç, 2001 yılında Artaş Turizm Grubu’na (BW The<br />

President <strong>Hotel</strong> ve BW Citadel <strong>Hotel</strong>) transfer oldu. Artaş Turizm Grubu’nun BW The<br />

President <strong>Hotel</strong> ve BW Citadel <strong>Hotel</strong>’lerinde 2001 yılında <strong>Restaurant</strong> Müdürü olarak görev<br />

aldı, 2009 tarihinde her iki otelin Yiyecek ve İçecek Müdürü olarak atanmasının ardından,<br />

2014 tarihinden itibaren Best Western Citadel <strong>Hotel</strong>’de Genel Müdür görevini yürüttü.<br />

‘Düşler Ülkesi: Troya’ İstanbullu<br />

sanatseverlerle buluşuyor<br />

Troya’nın UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne kabulünün 20.<br />

yıldönümü nedeniyle <strong>2018</strong>, Kültür ve Turizm Bakanlığınca ‘Troya Yılı’<br />

ilan edildi. Yeni nesil sanatçıların bu kapsamda, dünyanın en bilinen<br />

ve üzerinde en çok konuşulan antik kentlerinden Troya’yı yeniden<br />

yorumladığı ‘Düşler Ülkesi: Troya’ ilk olarak, 27 Temmuz-27<br />

Ağustos tarihlerinde, Çanakkale’de Piri Reis Müzesi’nde sergilendi.<br />

Düşler Ülkesi: Troya’ sergisi, Çanakkale’den sonra 26 Eylül – 26<br />

Ekim tarihleri arasında İstanbul Arkeoloji Müzeleri Darphane-i<br />

Amire 14 No’lu binada, İstanbullu sanatseverlere kapılarını açacak.<br />

Türkiye’nin farklı illerinden kadim efsaneleri yeniden yorumlayan 29<br />

genç sanatçının katılımıyla, Derya Yücel’in küratörlüğünde hayata<br />

geçen sergi, baskı, cam, enstalasyon, fotoğraf, grafik tasarım,<br />

resim, seramik, video gibi farklı mecralarda yapıtları buluşturuyor.<br />

Raffles Istanbul’a Kuzey<br />

İrlanda’dan 5 ödül<br />

Dünyanın ayrıcalıklı rotalarında yer alan otelleriyle bu yıl 131’inci<br />

yılını kutlayan Raffles markasının gözde otellerinden biri olan Raffles<br />

İstanbul, global arenada turizm sektörünün önemli ödüllerinden<br />

olan ve hizmet kalitesi kapsamında dünyanın en iyi otellerinin<br />

değerlendirildiği World Luxury Spa & <strong>Restaurant</strong> Awards’da (Dünya<br />

Lüks Spa ve <strong>Restaurant</strong> Ödülleri) Türkiye’yi başarıyla temsil etti<br />

ve birinciliğin sahibi oldu. Raffles İstanbul Zorlu Center, dünyanın<br />

en prestijli restaurant ve spa ödüllerinden World Luxury Spa &<br />

<strong>Restaurant</strong> Awards, “En İyi <strong>Restaurant</strong>” ve “En İyi Spa” kategorilerinde<br />

toplam 5 ödül aldı.<br />

Eğlenerek formda kalmanın formülü<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul’da<br />

Müziğin ritmine kapılarak eğlenmek, dinamik figürlerle kısa<br />

zamanda forma girmek isteyenler Wish More <strong>Hotel</strong> Istanbul’da bir<br />

araya geliyor. Lüks otel, 1990’larda Kolombiya’dan yola çıkarak<br />

tüm dünyayı etkisi alan ve günümüzün en popüler egzersizlerden<br />

olan Zumba’yı deneyimli ve alanında uzman eğitmenleri eşliğinde<br />

sunuyor. Latin rüzgarları estiren bu çok kapsamlı derste,<br />

kumbiya, hip-hop, samba, salsa, merenge, mambo, Bollywood<br />

ve oryantal dans hareketleri squat ve lunge egzersizleri ile<br />

birleşerek vücuttaki tüm kasların çalışmasına yardımcı oluyor.


10<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Akfen GYO’nun gelirleri yüzde 64.3 arttı<br />

Son birkaç yıldır meydana gelen belirsizliklerin sona ermesiyle bu yıl turizm sektöründe<br />

tekrar vites yükselten Türkiye ağırladığı yabancı turist sayısı ile önemli bir sıçramaya<br />

imza atarken, bu durum sektörde faaliyet gösteren şirketlerin bilançolarına da olumlu<br />

yansımaya başladı. Akfen GYO’nun Türkiye’de sahibi olduğu toplam 2477 odası bulunan<br />

15 otelinde <strong>2018</strong> yılının Ocak-Temmuz ayları arasında ortalama doluluk oranı yüzde<br />

6.8’lik yükselişle yüzde 66.4’e ulaştı. 7 aylık dönemde otellerin oda başına gelirleri<br />

ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26.2 artış gösterdi. Türkiye otellerinde 7<br />

ayda yüzde 64.3’lük artışla 22.5 milyon TL’lik kira gelirine ulaştıklarını anlatan Akfen<br />

GYO Genel Müdürü Sertaç Karaağaoğlu, Türk turizminin hızla eski parlak günlerine<br />

döndüğüne dikkat çekerek, bu durumun ekonomiye direkt etkisinin olduğunu söyledi.<br />

Hilton İstanbul Maslak<br />

misafirlerini ‘sanat’la ağırlıyor<br />

Hilton İstanbul Maslak, lobisindeki özel sanat galerisiyle, misafirlerini adeta<br />

bir sergi alanında ağırlıyor. Zarif ve şık tasarımı, büyüleyici iç mekanları ve<br />

özel sanat galerisi gibi benzersiz imkanlarıyla dikkat çeken Hilton Istanbul<br />

Maslak, hem iş seyahati hem özel seyahat misafirlerine emsalsiz, birinci sınıf<br />

konaklama deneyimi sunuyor. Otelin lobi alanında dünyanın dört bir yanından<br />

sanat eserlerine ev sahipliği yapan özel bir sanat galerisi mevcut. Misafirler<br />

sürekli değişen serginin sunduğu sanat ve fotoğraf dünyasını deneyimleme<br />

şansını yakalarken, galeride sergilenen yaratıcı deha, ilk adımdan itibaren<br />

ziyaretçilere ilham verecek nitelikte.<br />

Muhafazakar kesimin yeni gözdesi; Kapadokya<br />

Kapadokya, Ürgüp, Göreme, Ortahisar, Uçhisar ve Avanos gibi tarihi değerlere sahip<br />

bölgeleriyle dikkat çeken Nevşehir, zengin kültür mozaiğiyle gezginlerin uğrak yeri<br />

olmaya devam ediyor. Özellikle son dönemde muhafazakar kesimin yoğun olarak<br />

tercih ettiği bölge, birbirinden şık ve kullanışlı otelleriyle de beğeni topluyor. Yeraltı<br />

şehirleri, ilginç peri bacaları, kaya otelleri, etkileyici vadileri ve birbirinden şaşırtıcı<br />

aktiviteleriyle yeryüzünün en özel yerlerinden biri olan Kapadokya’nın son dönemde<br />

muhafazakar kesim tarafından yoğun olarak tercih edildiğini belirten Vizyon Turizm<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Talha Çizmeci, balayı çiftlerinin de bu bölgeyi tercih ettiğini ifade<br />

etti. Özellikle muhafazakar kadınların rahatlığı düşünülerek kurgulanan otellerin bu<br />

bölgenin tercih sebebinde önemli kriter olduğunu aktaran Çizmeci, otellerde alkol<br />

bulunmamasının, odalarda seccade ve kıble işaretinin bulunmasının ise muhafazakar<br />

kesim tarafından beğenildiğini aktardı.<br />

Çin’in en büyüğü kararını açıkladı<br />

Diğer şirketler de sırada<br />

Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) girişimiyle başlatılan, Çinli hava yollarının yeniden<br />

Türkiye’ye sefer düzenlenmesi yönündeki girişimler ilk somut sonucunu verdi. Çin’in en<br />

büyük havayolu şirketi China Southern, Türkiye’ye dönme kararını resmen açıklarken,<br />

Hainan Airlines’ın da Çin-Türkiye arasında yeniden seferlere başlamaya hazırlandığı<br />

ifade ediliyor. TÜROB Başkanı Timur Bayındır, bu karardan memnuniyet duyduklarını<br />

belirterek, Türkiye ve Çin’de kapsamlı temasların sürdürüldüğünü, diğer Çinli<br />

şirketlerin de sefer başlatma hazırlıkları olduğunu dile getirdi.


12<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Almanya’da tanıtım atağına devam<br />

COOP TRR, iyi geçen bir yılın ardından yeni sezon için tanıtım çalışmalarına şimdiden<br />

başlıyor. Bu hafta Münster, Hannover ve Düsseldorf olmak üzere üç şehirde ‘Türkiye<br />

Roadshowları’ serisine devam edecek olan COOP TRR, Almanya’da sıcak satış yapan<br />

Türk kökenli acenteler ile sektörün önde gelen turizm şirketlerini buluşturuyor. COOP<br />

TRR, gelecek yıl için de 6 milyona yakın Alman turist tahmininde bulunuyor. COOP<br />

TRR’nin roadshow’larının üçlü bloklar halinde yapıldığı bilgisini veren Avrupa Türk<br />

Seyahat Acenteleri Birliği (COOP TRR) CEO’su Cumhur Sefer, Eylül ayında başlayan<br />

etkinliklerin Aralık ayında da Güney Almanya’da bu etkinliklere devam edeceklerini<br />

anlatıyor. Cumhur Sefer, 2019’un ilk ayından itibaren de fuarlara katılacaklarını ekliyor.<br />

Majesty Yachts, Türkiye’de özel bir gösterim<br />

gerçekleştirdi<br />

Dünyanın en iyi 10 süperyat üreticisi listesinde yer alan Majesty Yachts’ın Türkiye<br />

distribütörü B&C Marine ile birlikte düzenlediği “Majesty Yachts Özel Gösterim”de tekne<br />

severler buluştu. Majesty Yachts özel tekne koleksiyonunu, Türkiye’de başarıyla temsil<br />

eden yat distribütörü B&C Marine tarafından tüm tekne tutkunlarının bir araya getirildiği<br />

buluşmaya, Majesty Yachts Satış Başkanı Notis Menelaou katıldı. Majesty Yachts Satış<br />

Başkanı Notis Menelaou ve Türkiye distribütörü B&C Marine Yönetim Kurulu Başkanı Barış<br />

Erer ev sahipliğinde yapılan gösterimde Majesty Yachts tarafından, Majesty 100 ve Majesty<br />

125 gibi tersanenin en başarılı modellerinin sergileneceği Cannes ve Monako yat fuarlarına<br />

katılım öncesinde, İstanbul’da konuklar Majesty 110 modelini yakından inceleme ve<br />

deneyimleme fırsatı buldular.<br />

Bar Noblesse müzik tutkunlarını ağırlıyor<br />

Renaissance Polat Istanbul <strong>Hotel</strong>’in en gözde mekanı, Bar Noblesse; büyüleyici<br />

deniz ve adalar manzarası, şık dekorasyonu ve enfes lezzetleri ile sizlere gün<br />

boyu müzik ziyafeti sunuyor. Bar Noblesse’in muhteşem manzarasına karşı<br />

sevdiklerinizle birlikte yeşilinden mavisine doğanın tüm güzelliklerini seyre<br />

dalarken; her gün 15.00 - 18.00 saatleri arasında düzenlenen çay saatinde<br />

Oksana Stepanova’nın canlı piyano performansı eşliğinde keyifli saatler<br />

geçireceksiniz. Uzun bir günün yorgunluğunu atmak ve müziğin ritmine<br />

kendinizi kaptırmak isterseniz, Bar Noblesse’te, Grup Duo’nun geçmişten<br />

günümüze en güzel pop-jazz parçalarını pazar hariç her gün 21.00 -24.00<br />

saatleri arasında dinleyebilirsiniz.<br />

İstanbul Sabiha Gökçen,<br />

yolcusunu %11 artırdı<br />

Türkiye’nin en büyük 2’nci, Avrupa’nın ise 13’üncü havalimanı konumunda olan<br />

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, bu yıl boyunca yakaladığı çift<br />

haneli büyüme oranını ilk 8 ayın sonunda da devam ettirdi. Geçen yılın Ocak-Ağustos<br />

döneminde yaklaşık 20.5 milyon yolcunun geçiş yaptığı Sabiha Gökçen’den bu yılın<br />

aynı döneminde 22.8 milyon yolcu geçiş yaptı. Buna göre ilk 8 ayda yolcu artışı % 11<br />

oldu. Bu yılın ilk 8 ayında dış hat yolcu sayısı geçen yıla göre % 13 artışla yaklaşık 7.7<br />

milyon olurken, iç hat yolcu sayısı da % 11 oranında artarak 15.1 milyon oldu. Aynı<br />

dönemde havalimanından iniş ve kalkış yapan uçak sayısı ise % 7 oranında artarak,<br />

148.514 oldu.


kutahyaporselen.com.tr


14<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Global’in liman ağına<br />

Hırvatistan da katıldı<br />

Dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi Global Ports Holding,<br />

Hırvatistan Zadar Gazenica Kruvaziyer Limanı’nın işletmesini 20 yıllığına<br />

devraldı. Böylelikle Global Ports Holding’in Türkiye dahil liman işlettiği<br />

ülke sayısı 9, kruvaziyer limanı sayısı 15 ve 2 ticariyle birlikte toplam liman<br />

sayısı 17’ye çıktı. Zadar’ı Adriyatik Denizi’nde önemli bir kruvaziyer limanına<br />

dönüştürme hedefleri bulunduğunu açıklayan Global Ports Holding CEO’su<br />

Emre Sayın, “Uluslararası tecrübemiz ile limanı daha fazla geliştirerek yolcu<br />

sayısını ve ziyaretçi deneyimini artırmak için yerel paydaşlarımızla çalışacak<br />

olmaktan dolayı heyecanlıyız” dedi.<br />

Jolly Tur, Antalya Genel<br />

Merkezi’ni hizmete açtı<br />

Jolly Tur, Antalya’daki yeni genel merkezini hizmete açtı. Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Mete Vardar “Bugün Jolly Tur olarak, işimizin neredeyse yüzde 50’si Antalya üzerinden<br />

gerçekleşiyor. Antalya’ya yalnızca turist götürmeyi değil, 2 milyon nüfusa sahip bu mega<br />

turizm kentinde yaşayan insanların tatil alışkanlığını da oluşturmak istiyoruz. Antalya genel<br />

merkezimiz bünyesinde bir de çağrı merkezi kuruyoruz, bölgede istihdama katkı sağlayacağız.<br />

Burayı hem bir satış merkezi hem de tüm kontrat görüşmelerinin de yapıldığı bir operasyon<br />

merkezi olarak kurguluyoruz. Eylül ayı itibariyle yeni teknolojik dönüşümümüzü başlatıyoruz.<br />

Bu yapı ile birlikte Antalya bölgesi otellerinin Türkiye’ye ve dünyaya pazarlanması konusunda<br />

çok önemli adımlar atacağız, Antalya turizmine ve ekonomisine daha fazla katkı sağlayacak<br />

projelerimizle Antalya’da büyümeye devam edeceğiz” diye konuştu.<br />

Katar “Dünyanın Seyahati En Kolay<br />

10 Destinasyonu” listesinde<br />

Dünya Turizm Örgütü’nün yaptığı çalışmalara göre Katar, Ortadoğu’nun en<br />

rahat seyahat edilebilir ülkesi seçildi. Katar dünya çapındaki sıralamada ise 8.<br />

sırada. Bu sıralamaları elde etmesindeki en büyük neden ise ülkenin birçok<br />

ülke vatandaşı için sunduğu vizesiz seyahat etme kolaylığı.<br />

Renaissance Polat’tan yaza<br />

barbekülü veda<br />

Turizm sektöründeki başarılı yatırımları ile dikkat çeken Polat Turizm Otelcilik<br />

bünyesinde yer alan Renaissance Polat İstanbul <strong>Hotel</strong>, 18 Eylül Salı akşamı<br />

havuz başında keyifli bir barbekü partisi gerçekleştirdi. İş dünyasının seçkin<br />

simalarının katıldığı geceye Otelin Genel Müdürü Recep Özdemir’in yanı sıra<br />

satış ekibi ev sahipliği yaptı. Canlı dj performansları ile eğlenen misafirler<br />

Renaissance Polat İstanbul <strong>Hotel</strong>’in ödüllü şefleri tarafından hazırlanan<br />

birbirinden leziz tatlar ile unutulmaz bir gece yaşadılar.


16<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Lionel <strong>Hotel</strong> İstanbul’dan<br />

görkemli 2. yaş kutlaması!<br />

Lionel <strong>Hotel</strong> İstanbul, 2. yaşını turizmci dostları ve Demet Akalın’ın muhteşem sahne<br />

performansıyla kutladı. Kıdan Ailesi’nin tam tekmil hazır bulunduğu görkemli davette<br />

konuklar müzik ve lezzetli sunumlar eşliğinde keyifli bir gece geçirdiler. Gecede<br />

bir konuşma yapan Kıdan A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Lionel <strong>Hotel</strong><br />

İstanbul’un Genel Müdürü Engin Kıdan, “Geçtiğimiz iki yıl tüm turizmciler adına çok<br />

da kolay olmadı. Türk turizmi ve bizler adına zorlu bir süreçti. Bu sıkıntılı dönemde<br />

Lionel <strong>Hotel</strong> İstanbul yatırımını bitirip İstanbul’a kazandırdığımız için çok mutluyuz.<br />

Turizm kötü de gitse hiçbir zaman hizmet kalitemizden ödün vermedik. Hep üstüne<br />

koyarak ilerlemeye çalıştık. Antalya’da 1995’te açılışını yaptığımız Galeri Resort<br />

otelimizi bu prensiple 23 yıldır işletiyoruz. Resort otelciliğinde yakaladığımız başarıyı<br />

şehir otelciliğine de taşımak istiyoruz.” dedi. Kıdan gecede ayrıca WB iş birliği ile<br />

geliştirdikleri Lionel Galeri aplikasyonunu da tanıttı.<br />

İstanbul Atatürk dünyanın<br />

3. en iyi havalimanı<br />

Türkiye’nin havalimanı işletmeciliğindeki küresel markası TAV Havalimanları tarafından<br />

işletilen İstanbul Atatürk Havalimanı, 50 binden fazla kullanıcının oylarıyla dünyanın en iyi<br />

havalimanları arasından üçüncü sırada yer aldı. İspanya merkezli seyahat sitesi eDreams<br />

tarafından açıklanan listede havalimanları yolculara sundukları hizmetler, bekleme alanları,<br />

restoranlar ve alışveriş olanakları açısından değerlendirildi. İstanbul Atatürk, 5 üzerinden<br />

4,16 puan alarak Londra Heathrow, Madrid Barajas, Roma Fiumicino, Kopenhag gibi<br />

havalimanlarını geride bıraktı ve Singapur Changi ile Zürih’in ardından üçüncü sırada yer aldı.<br />

İSTOTEP yoluna INTHA olarak devam edecek<br />

27 Mayıs 2015’te temelleri oluşturulan ve bünyesinde pek çok otel yöneticisi ve<br />

yatırımcısını barındıran İstanbul Otelciler Platformu (İSTOTEP) dernekleşmeye giderek<br />

Uluslararası Otelciler Derneği (INTHA) adını aldı. Barış Türer, İlker Karadağ, Mert<br />

Bankacı, Cantekin Temizer, Onur Demiralay, Kenan Özkan ve Kerem Can Manda’nın<br />

kurucu üyeliğini ve ilk yönetim kurulunu oluşturduğu derneğin Ağustos <strong>2018</strong> itibariyle<br />

turizmde faaliyetlerini sürdüreceğini açıklayan INTHA Yönetim Kurulu Genel Sekreteri<br />

Cantekin Temizer, “Önümüzdeki süreçte öncelikli olarak Türkiye Cumhuriyeti ve<br />

sonrasında ise yakın ilişkiler içerisinde olduğumuz komşu ülkelerde adım adım Türk<br />

ve yabancı otel yöneticisi dostlarımızı, otel yatırımcılarını ve yine diğer sivil toplum<br />

kuruluşlarını ağırlamayı, onlara destek olmayı amaç edineceğiz” diye konuştu.<br />

TÜRSAB - TUREB arasında<br />

iş birliği protokolü imzalandı<br />

TÜRSAB ve TUREB; kaçak tur, kaçak rehberlik faaliyetlerinin önüne geçilmesi, hizmet<br />

kalitesinin artırılması, Türkiye tanıtımına destek sağlanması gibi konularda iş birliği<br />

protokolü imzaladı. 4 Eylül Salı günü İstanbul’da Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde<br />

düzenlenen imza töreninde konuşan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, rehberlerin<br />

turizmde üstlendiği rolün önemine değinerek, seyahat acenteleri ile rehberler arasındaki<br />

iş birliğini artırmak ve derinleştirmek amacıyla bir dijital platform kurduklarını, 10 Eylül<br />

Pazartesi günü hayata geçirilecek olan bu platform sayesinde acentelerin aradığı nitelikteki<br />

rehbere daha hızlı ulaşma imkanına ulaşacağını kaydetti. TUREB Başkanı Ahmet Zeki Apalı<br />

ise, Türkiye tanıtımı için turlarda olumlu intiba bırakmış turistlerin konuştuğu kısa videolar<br />

çekeceklerini ve bunları Türkiye’nin tanıtımında kullanmayı planladıklarını aktardı.


hotel restaurant<br />

18 & hi-tech<br />

gündem<br />

Yılın ilk yarısında<br />

92 projeye teşvik<br />

TÜROB, yılın ilk yarısında 39 ilde toplam 15 bin 222 yataklı 92 otel projesi için teşvik<br />

başvurusu yapıldığını açıkladı. Antalya ve İstanbul proje sayısında en fazla yatırım<br />

yapılan iller olmaya devam etti.<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), bu<br />

yılın ilk yarısında 39 ilde toplam 15<br />

bin 222 yataklı 92 otel projesi için<br />

teşvik başvurusu yapıldığını açıkladı. Söz<br />

konusu 92 tesis için 1 milyar 590 milyon<br />

TL tutarında yatırım yapılacak. Resmi<br />

Gazete’de yayımlanan ‘Yatırım Teşvik<br />

Belgeleri’ verilerinden hareketle TÜROB<br />

tarafından yatırımlarla ilgili hazırlanan<br />

rapora göre, geçen yılın aynı dönemine<br />

göre yatırım adedinde yüzde 9, yatırım<br />

miktarında ise yüzde 5.5 azalma meydana<br />

geldi. Ocak-Haziran 2017 döneminde 38<br />

ilde toplam 16 bin 20 yataklı 101 tesis<br />

için 1 milyar 681 milyon TL’lik teşvik<br />

başvurusunda bulunulmuştu.<br />

Antalya ve İstanbul durmuyor<br />

İller bazında bakıldığında her dönem en<br />

fazla yatırım yapılan illerin başında gelen<br />

Antalya ve İstanbul yine ilk ilk iki sırada<br />

yer aldı. Sıralamanın dikkat çeken yanı ise<br />

Trabzon’un proje sayısında ilk üçe girmesi<br />

oldu. En fazla teşvik başvurusu yapılan iller<br />

sıralamasının ilk 3’ünü alan Antalya’da<br />

2 bin 291 yataklı 10 otel için 198 milyon<br />

TL, İstanbul’da 1.721 yataklı 9 tesis için<br />

253 miyon TL, Tranzon’da Trabzon’da 448<br />

yataklı 6 tesis için 24 milyon TL’lik yatırım<br />

hayata geçirilecek. Karadeniz’e yatırım<br />

talebi Trabzon ile sınırlı kalmadı. Giresun,<br />

Rize, Ordu ve Samsun’da 2’şer, Artvin’de 1<br />

proje için teşvik başvurusu yapıldı. Dikkat<br />

çeken diğer bir şehir ise 2 bin 830 yataklı bir<br />

tesis için yapılan 367 milyon TL’lik yatırım<br />

ile yatırım tutarında zirvede yer alan Afyon<br />

oldu.<br />

Proje sayısında 3 yıldız, yatak<br />

kapasitesinde 5 yıldız<br />

<strong>2018</strong> yılının ilk altı ayında teşvik belgesi<br />

alan oteller içerisinde sayı bazında 3 yıldızlı<br />

otellerin en fazla talep gören kategori<br />

olduğu gözlendi. 3 yıldızlılar toplam 45 otel<br />

ile ilk sırayı alırken, kapasite bakımından 6<br />

bin 327 yatak ile 5 yıldızlı oteller ilk sırada<br />

yer aldı. İlk 6 ayda 6 bin 327 yataklı 10 beş<br />

yıldızlı, 2 bin 960 yataklı 16 dört yıldızlı, 4<br />

bin 371 yataklı 45 üç yıldızlı, 84 yataklı 1<br />

iki yıldızlı, 1.117 yataklı 15 butik otel, 363<br />

yataklı 5 özel belgeli otel projesi teşviğe<br />

bağlandı.<br />

Bayındır: “Aşırı arz turizmin sorunu haline<br />

geldi”<br />

Yatırımları değerlendiren TÜROB Başkanı<br />

Timur Bayındır, ilk yarıda yatırımlarda<br />

gerileme eğiliminin minimumda<br />

kaldığını, ancak ikinci yarıdaki ekonomik<br />

koşullar doğrultusunda gerilemenin<br />

artmasını beklediklerini kaydetti. Antalya<br />

ve İstanbul’daki yeni yatırımların arz<br />

fazlalığına rağmen artmaya devam ettiğini<br />

hatırlatan Bayındır, “Yatak arzındaki aşırı<br />

artış turizmdeki sıkıntılardan biri haline<br />

gelmiş durumda. Bir planlama yapılması<br />

şart. İstanbul’dan örnek verirsek, bir otel<br />

yatırımının geri dönüşü bugünkü fiyatlarla<br />

minimum 20 yılı buluyor. Bu süre 10 yıl<br />

öncesine kadar 7-8 yıldı. 2014 yılından bu<br />

yana son dört yılın verileri kıyaslandığında<br />

toplam yatırım tutarında kademeli olarak<br />

yüzde 40’a yakın bir düşüş yaşanırken,<br />

yatak başı maliyet miktarı yüzde 35’in<br />

üzerinde arttı” diye konuştu. Karadeniz’deki<br />

yatırımlardaki artışı da değerlendiren<br />

Bayındır, bu bölgedeki plansız yatırımların<br />

gelecek dönemde atıl kapasite sorununu<br />

ortaya çıkarabileceği uyarısını yineledi.


hotel restaurant<br />

20 & hi-tech<br />

gündem<br />

Çin’in Türkiye<br />

yatırımları<br />

yoğunlaşıyor<br />

Türkiye ve Çin arasındaki ekonomik<br />

ilişkilerin yoğunlaştığı bugünlerde<br />

Çin’den birçok sektörden firma<br />

Türkiye’ye yatırımlarını da yoğunlaştırıyor.<br />

Düzenlenen çeşitli toplantılarda<br />

Türkiye’nin yatırım imkanları Çinli<br />

firmalara tanıtılıyor.<br />

Türkiye ve Çin arasındaki ekonomik<br />

ilişkilerin yoğunlaştığı bu dönemde<br />

ilişkileri beslemek adına çeşitli<br />

etkinlik ve fuarlar düzenleniyor. Bu<br />

programlardan biri de kısa bir süre önce<br />

Beşiktaş Shangri La Otel’de gerçekleşti.<br />

Organizasyona Dış Ekonomik İlişkiler<br />

Kurulu’nun(DEiK) davetlisi olarak Çin’in<br />

Hubei eyaletinden 49 firma katıldı.<br />

Organizasyonun gerçekleşmesinde<br />

önemli payı bulunan Türk - Çin Kültür<br />

Derneği ve Ligarba Turizm’in yönetim<br />

kurulu başkanı İrfan Karslı Çin’in Türkiye<br />

yatırımları konusunda açıklamalarda<br />

bulundu.<br />

Çin’in yeni yatırım üssü: Türkiye<br />

Çin’in birçok sektörde ülkemize yatırımlar<br />

gerçekleştirdiğini dile getiren İrfan Karslı<br />

son yıllarda Çin’den ülkemize gelen<br />

devlet ve özel kurumların sayısında ciddi<br />

bir artış olduğunu belirtti. Karslı, özellikle<br />

enerji sektöründe büyük yatırımlar<br />

gerçekleştiğini bunun iki ülke arasında<br />

ilişkileri güçlendirdiğini vurgulayarak<br />

her geçen yıl Çin’den daha çok yatırımın<br />

yapılmasının gelecek için de ümit verici<br />

olduğunu belirtti.<br />

Yeni İpek Yolu<br />

Çin son yıllarda “Kuşak ve Yol” adı verilen<br />

yeni ipek yolu ile yatıp kalkıyor. 4 Trilyon<br />

dolarlık dev proje olan yeni ipek yolu<br />

Türkiye ile Çin arasındaki ticari ilişkilerin<br />

de merkezini teşkil ediyor. Bu projenin<br />

deniz yolu ayağı için Kumport limanının<br />

büyük hissesi Çinliler tarafından satın<br />

alındı. Ayrıca proje kapsamındaki hızlı<br />

tren yolunun orta koridoru da Türkiye’den<br />

geçiyor. Bunun gibi fırsatların iyi<br />

değerlendirilmesi gerektiğini belirten İrfan<br />

Karslı, Çin yatırımlarını Türkiye’ye çekmek<br />

için daha çok ve etkin tanıtımlar yapılması<br />

gerektiğini belirtti. Karslı ayrıca ülkemizde<br />

hizmete giren Bank of China ve ICBC<br />

bankalarının da iki ülke ticaretinde batı<br />

bağımlılığını kırmakta olduğunu dile getirdi.<br />

Yatırım hukuku zemini güçlenmeli<br />

Kısa süre içinde İstanbul Üniversitesi<br />

ve Türk Çin Kültür Derneği iş birliği<br />

ile düzenlenecek olan “Kuşak ve Yol<br />

Çerçevesinde Türkiye ve Çin Arasında<br />

Yabancı Yatırımların Hukuki Rejimi<br />

konulu bir sempozyum düzenleneceğini<br />

belirten Karslı, bunun gibi programlarla<br />

Türkiye’nin Çin yatırımlarının önünü<br />

açması gerektiğini söyledi. Konusunda<br />

uzman akademisyenlerin de iki ülke<br />

yöneticilerinin konuya dikkat çekerek<br />

büyük katkılar sunabileceğini dile getirdi.<br />

Sempozyuma İstanbul Üniversitesi<br />

Hukuk ve İktisat fakülteleri öğretim<br />

üyeleri ile Çin’den de 3 üniversiteden de<br />

akademisyenler katılacak.<br />

China Southern Havayolu tekrar Türkiye<br />

uçuşlarına başlıyor<br />

Son aylarda iki ülke arasındaki olumlu<br />

hava dünyanın en büyük hava yolu<br />

şirketlerinden biri olan China Southern<br />

Havayolları’nın da tekrar ülkemize<br />

uçuşlarının başlayacağını belirten İrfan<br />

Karslı, hem turizm hem de ticaret<br />

açısından önemli bir dönüm noktasına<br />

gelindiğini bu ivmenin artarak devam<br />

etmesini umduklarını ifade etti.


22<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Dünya Kardeş Şehirler Turizm<br />

Birliği lansmanı gerçekleşti<br />

Sürdürülebilir kalkınma ve turizme katkı sağlamayı amaçlayan Twin Cities World<br />

Tourism Association’ın (Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği) lansmanı, dünyanın<br />

en büyük turizm örgütlerinden Pacific Asia Travel Association (PATA)’ın Malezya’da<br />

düzenlenen zirvesinde yapıldı.<br />

1951 yılında Asya-Pasifik bölgesinde<br />

sürdürülebilir kalkınmaya katkı<br />

sağlamak ve bölge turizmini<br />

geliştirmek amacıyla kurulmuş bir sivil<br />

toplum örgütü olan Pacific Asia Travel<br />

Association (PATA)’ın 12’nci Yönetim<br />

Kurulu Toplantısı bu yıl 12-16 Eylül<br />

tarihleri arasında Malezya’nın Langkawi<br />

şehrinde gerçekleştirildi.<br />

Dünyanın en köklü turizm topluluklarından<br />

biri olan PATA’nın 65 ülkeden 4.000’in<br />

üzerinde turizm profesyoneli ve<br />

yöneticisinin katıldığı bu yılki toplantısında,<br />

sürdürülebilir kalkınma ve turizme<br />

katkı sağlamayı amaçlayan Twin Cities<br />

World Tourism Association’ın da (Dünya<br />

Kardeş Şehirler Turizm Birliği) lansmanı<br />

yapıldı. Corendon Airlines’ın da Kurucu<br />

Sponsoru olduğu Twin Cities oluşumunun<br />

lansmanının yapıldığı stantta, Dünya<br />

Kardeş Şehirler Turizm Birliği Başkanı<br />

Thomas-Peter Binder‘in eşi Ursula Binder,<br />

Corendon Airlines’ın kabin ekibi üniforması<br />

ile stantta tanıtım yapması uluslararası<br />

basının ilgi odağı oldu.<br />

Baraner: “Yerel seyahat acentelerini<br />

güçlendiren programlara önem vereceğiz”<br />

Dünyadaki 7 bin şehri kapsayan ve “kardeş<br />

şehirler” arasında güçlü turizm bağlarını<br />

destekleme amacıyla hayata geçirilen<br />

Twin Cities oluşumun kurucularından<br />

Hüseyin Baraner, “Twin Cities oluşumu<br />

olarak kardeş şehirler arasında turizmin<br />

ve ticaretin gelişmesine katkıda bulunan<br />

bir çok proje üretiyoruz. Bu projeler ile<br />

şehirler ve kültürler arasında güçlü, kalıcı<br />

ve sürdürülebilir bağlar kurulacağına<br />

inanıyoruz. Şüphesiz ki turizm bu bağları<br />

kurmakta en önemli araç. Bu süreçte<br />

turizmin en önemli unsurlarından biri olan<br />

yerel seyahat acentelerini güçlendiren<br />

programlara özellikle önem vereceğiz.”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Twin Cities World Tourism<br />

Association (TCWTA) Hakkında<br />

Kuruluş lansmanı 14 Eylül’de<br />

Malezya’nın Langkawi şehrinde<br />

düzenlenen PATA Zirvesi’nde<br />

yapılan TCWTA’nın Başkanlığına<br />

İsviçre Belediyeler Birliği Başkanı<br />

Thomas-Peter Binder seçilirken<br />

tanınmış Türk turizmcisi Hüseyin<br />

Baraner Genel Sekreter olarak<br />

göreve getirildi. Kurluşuna Mersin<br />

ve Gossau-Zürich şehirlerinin<br />

öncülük ettiği 7 bin şehrin turizm<br />

hareketliliğini canlandıracak olan<br />

TCWTA’nın “Uluslararası Büyük<br />

Turizmciler ve Yerel Yöneticiler<br />

Zirvesi” 18. Ocak tarihinde<br />

İsviçre’nin Zürih şehrindeki meşhur<br />

Volkshaus’ta gerçekleştirecektir.


TEMİZLİĞİN İNTERNETİ


hotel restaurant<br />

24 & hi-tech<br />

gündem<br />

Recep Arifoğlu:<br />

“Kayseri’yi, dünyaya<br />

tanıtmanın lokomotifliğini<br />

üstlendik”<br />

Kayseri’yi dünyaya tanıtmaya devam ettiklerini kaydeden Artaş Grubu Turizm Yatırımları<br />

Koordinatörü Recep Arifoğlu, şunları söyledi:<br />

Radisson Blu <strong>Hotel</strong> Kayseri olarak,<br />

yurt dışındaki fuar ve workshop<br />

etkinliklerinin hemen hemen<br />

hepsine katılarak, destek vermekteyiz.<br />

Bu alanda büyük bir tecrübe birikimi<br />

elde ederek, Kayseri’mizin ve ülkemizin<br />

tanıtımında öncü kuruluşlardan<br />

birisi haline geldik. Otelimiz, bu<br />

çalışmalarımızın neticelerini de almaya<br />

başladı. Bu sene ilk defa Ukrayna’dan<br />

Kapadokya’ya gelen gruplardan, talep<br />

almaya başladık ve ilk grubumuzu bu<br />

ay içerisinde otelimizde konaklatacağız.<br />

Otelimiz, her ne kadar Kapadokya’nın<br />

içerisinde olmasa da, yakın olması ve<br />

sadece Orta Anadolu değil, Türkiye<br />

çapında benzersiz bir hizmet kalitesine<br />

sahip olması sebebiyle, Kapadokya’ya<br />

gelen grupların tercihi olmaya<br />

başlamıştır. Otelimizde konaklayan<br />

Kapadokya grupları içerisinde, ilk sırayı<br />

Çinliler, 2.sırayı Koreliler alıyor. Kayseri<br />

ve Kapadokya’nın, yurtdışındaki hedef<br />

pazarlarda ortak tanıtılıp pazarlaması<br />

noktasında, “Kültür Kayağı- Erciyes’te<br />

Kayak Kapadokya’da Balon” gibi<br />

çalışmalarımız yoğun ilgi görüyor” dedi.<br />

Keşfedilmeyen güzellikler, Çinlileri<br />

büyülüyor<br />

Kayseri’nin, turizm potansiyeli açısından<br />

eşsiz bir zenginliğe sahip olduğunun<br />

altını çizen Recep Arifoğlu, şunları anlattı:<br />

“Kayseri Valiliği, Kayseri Büyükşehir<br />

Belediyesi, ilçe belediyeleri, Erciyes AŞ,<br />

THY, otelimiz Radisson Blu <strong>Hotel</strong> Kayseri<br />

başta olmak üzere ilgili tüm kurum ve<br />

kuruşlar, Kayseri’yi dünyaya tanıtmak<br />

için çok ama çok büyük bir gayret sarf<br />

ediyoruz. Kadim şehir Kayseri’miz,<br />

turizm potansiyeli açısından eşsiz bir<br />

zenginliğe sahiptir. Özellikle kayak<br />

merkezi anlamında, dünyadaki rakipleri<br />

ile boy ölçüşebilecek durumdadır. Bu<br />

yılın Aralık <strong>2018</strong>-Mart 2019 tarihleri<br />

arasındaki kayak sezonu için otelimize<br />

talep ve rezervasyonlar 10 ay öncesinden<br />

gelmeye başlamıştır. Erciyes Kayak<br />

Merkezi “Kar Garantili” bir kayak<br />

merkezidir ve Kasım - Mart tarihleri<br />

arasında kar garantisi vermektedir. Bir<br />

diğer konu, Kayseri turizmin önündeki<br />

en büyük engellerden birisi, şehrimize<br />

Avrupa’nın bazı merkezlerinden direk<br />

uçuşun olmamasıdır. Bunu aşmak için<br />

bütün gücümüzle, charter firmalarını<br />

ikna etmeye uğraşıyoruz. Nitekim,<br />

geçtiğimiz günlerde otelimizde yapılan<br />

toplantıda, Ukrayna’dan charter seferi<br />

düzenlenmesi için de önemli ilerlemeler<br />

kaydettik. Örneğin, 14 - 17 Haziran<br />

tarihleri arasında katıldığımız 32.Hong<br />

Kong Uluslararası Turizm Fuarında<br />

Çinli seyahat acenteleri ile görüşmeler<br />

yaptık. Fuar sırasında görüştüğümüz<br />

Çinli acentelere, Kayseri’nin henüz<br />

keşfedilmemiş doğal güzelliklerini<br />

anlattığımızda son derece ilgilerini<br />

çekti. Özellikle kayak, yamaç paraşütü,<br />

Talas ve Sultan Sazlığı Kuş Cenneti’nin<br />

Çinlilerin ilgisini çekecek yerler olduğunu<br />

belirttiler. Bazı Çinli acenteler ile,<br />

Kapadokya turlarına ilave olarak 1 gün<br />

olarak Kayseri’nin eklemesi konusunda<br />

görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Özetle,<br />

kadim şehir Kayseri’mizi turizm elçisi<br />

olarak Dünya’ya tanıtma faaliyetlerinin<br />

lokomotifliğini üstlenen Radisson Blu<br />

<strong>Hotel</strong> Kayseri olarak, kentimizi dünya<br />

turizmine kazandıracak projelere destek<br />

vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.<br />

Son yıllarda “sağlık turizminde” ön<br />

plana çıkıyor<br />

Son yıllarda kentin sağlık turizminde ön<br />

plana çıktığını ifade eden Recep Arifoğlu,<br />

konuşmasına şöyle devam etti:<br />

“Otelimizin yabancı profili, yeni pazarların<br />

sürekli olarak eklenmesi ile her sene<br />

gittikçe çeşitleniyor. Otelimizde kalan<br />

yabancı misafir profilini incelediğimizde,<br />

iş için konaklayanlar, tedavi amaçlı<br />

konaklayanlar ve turistik amaçla<br />

konaklayanlardan oluşuyor. İş için<br />

konaklayanları, genellikle sanayiye<br />

gelen mühendisler oluşturmakta ve<br />

gelenlerin nerdeyse tamamına yakını<br />

otelimizde konaklamaktadır. Özellikle,<br />

Alman ve İspanyol misafirlerimizin,<br />

önemli bir bölümünü mühendisler<br />

oluşturmaktadır. Kayseri, son yıllarda<br />

sağlık turizminde ön plana çıkmaya<br />

başlamıştır. Erciyes Üniversitesi’nin<br />

birçok bölümünün, Ortadoğu’nun en<br />

iyileri arasında olması sebebiyle, tedavi<br />

amaçlı gelerek otelimizde konaklayan<br />

birçok misafirimiz bulunuyor. Bunların<br />

geneli Suudi Arabistan, Katar ve<br />

BAE vatandaşıdır. Turistik amaç için<br />

konaklayanları ise, ikiye ayırmamız<br />

gerekiyor. Kış sezonunda kayak<br />

turizmi için gelenler ve yaz döneminde<br />

Kapadokya’ya gelenler oluşturuyor. Kış<br />

sezonunda konaklayanlarda, Ukraynalılar<br />

birinci, Ruslar ikinci sırayı yer alıyor. Yaz<br />

döneminde Kapadokya’ya gelen gruplar<br />

içerisinde otelimizde konaklayanlarda, ilk<br />

sırayı Çinliler, 2.sırayı ise Koreliler alıyor”<br />

şeklinde konuştu.


home<br />

hotel<br />

restaurant<br />

cafe<br />

www.ajansfogus.com<br />

arsessandalye.com.tr


26<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem / makale<br />

Kafa nereye<br />

renovasyon<br />

oraya!<br />

AGON<br />

Tezer<br />

Danışmanlık ve Mümessillik<br />

Öner<br />

Hizmetleri CEO<br />

Kafaları yenilemeden renovasyon<br />

renovasyon olur mu? Hadi bir beyin<br />

fırtınası yapalım…<br />

Türkiye için klasik bir durum haline<br />

gelen sezon bitti algısı ve sektörün<br />

son bir iki hamlesi artık kış moduna<br />

geçmeye başladığımızın göstergesi olarak<br />

görünmeye başladı. Bizde hep aynı döngü<br />

yaşanır; sonbahar sezon kapanır ve<br />

bakım, onarım, yeni binalar, ekler, boya<br />

badana işleri sezonun getirdiklerine göre<br />

planlanır. Kazançlar, gelirler giderler<br />

ortaya konur ve ilk önce şu lafı duyarsınız<br />

“bu sene şu kadar kazandık, ehh artık<br />

şuraları bir yenileyelim” ya da hiç bahsi<br />

bile açılmaz...<br />

Peki hiç algımızı, pazarlama mantığımızı,<br />

yönetim ve performans becerilerimizi<br />

en önemlisi de önümüzdeki seneye olan<br />

bakış açımızı ve beklentimizi revize ediyor<br />

muyuz? Yoksa gene “bu sene de İngilizler<br />

gelmedi Allah Ruslardan razı olsun”<br />

mu diyeceğiz? Türk insanının en büyük<br />

hastalığı beklemektir. Biz aksiyon almayı<br />

seven bir millet olmadık ve olamayacağız.<br />

O yüzdendir ki millet Ortaçağ’da haldır<br />

huldur yeni kıta ararken biz olan dükkanla<br />

ve onun müşterileriyle yetinmeyi uygun<br />

gördük.<br />

Turizm sezonu ve genel ülke<br />

performansımız ne olduysa oldu. Biz<br />

hep söylenmeyi tercih ediyoruz. Zaten<br />

canım Avrupalılar da artık hepten sırtını<br />

döndü bize, hem çekemiyorlar da zaten,<br />

global kriz var, ülke de savaşın eşiğinden<br />

döndü... Sayacak mazeret çok... Şunu<br />

hiç anlamamışıdır, nerede ne olduğu ve<br />

nasıl olduğu önemli olsa da benim derdim<br />

elimdeki 300 odayı 150 gün doldurup bir de<br />

bu insanlara ekstra ne satabilirim, nasıl<br />

memnun edebilirim onu düşünmek olmalı.<br />

Dünyada potansiyel manada yaklaşık en<br />

kötü rakamlarla saysak ortalama 500<br />

milyon turist varken benim hedef rakamım<br />

sadece ortalama 8.000 kişi civarındaki<br />

çiftlerden biri karar verici olsa bu 4.000<br />

kişi demek... Yani ekim ayından mayıs<br />

başına kadar ikna edilecek 4.000 kişi...<br />

Çok mu zor?<br />

Küçük işletmeler için çok daha kolay bu...<br />

Restoran veya gecelik mekanlar için zaten<br />

paralel durum söz konusu o bölge ne<br />

kadar revaçta olursa onların işi de o kadar<br />

iyi!<br />

O zaman gene geliyoruz ortak akıl, ortak<br />

bilinç ve ortak hareket etmeye... Sinerji<br />

oluşturmak zorundayız. Bölgeler ve<br />

turistik alanlarda bir yöresel kültür ve<br />

pazarlama bilincimiz olmalı... Benim<br />

getirdiğim misafire kıyıdaki balık restoranı<br />

da aynı ilgi alakayı göstermeli, taksici de<br />

aynı oranda korumalı, sokaktaki genç te<br />

usül adabla iletişim kurmalı... Sonuçta bu<br />

sinerji, ortak akıl veya eğitimle oluşmalı...<br />

Ama bireyselde bakacak olursak nedir<br />

esas sıkıntımız? Aksiyon almak, aktif<br />

pazarlama yapmak, sosyal medyadan tut<br />

ta dergi ve hedef pazar reklamlarına dek<br />

yapılacak çalışmalar bir yana çalışma<br />

mantalitemiz ve hizmet kalitemizle alakalı<br />

yapacağımız revizyonlar o kadar önemli<br />

ki... Bu ayrıca insanlara anlatmak için yeni<br />

hikayeler demektir. Turizm ticaret olduğu<br />

kadar yenilik, moda, eğlence ve hizmet<br />

alanlarında değişim ve gelişimdir...<br />

Hayata bağlanmaya ve yaşamsal mücadele<br />

içerisindeki varlığımızı hem kurumsal<br />

hem de bireysel olarak sürdürmeye<br />

mecburuz... Ancak! Bu mücadele<br />

içerisinde diğer insanların zevk, eğlence<br />

ve yaşam standartlarını barındırıyorsa<br />

üstelik de bu kriterler zaman içerisinde<br />

hele şu çağda günlük hatta anlık olarak<br />

değişiyorsa biz de bu değişimlere ayak<br />

uydurmak zorundayız... Sürekli gelişmeli<br />

ve değişmeliyiz...<br />

Haa diğer revizyonlar mı? Kafalardan<br />

başlayalım ben de önümüzdeki ay teknik<br />

ve ticari konularla devam edeyim...


“İş”te mutluluğun yeni adresi:<br />

Elite World Asia <strong>Hotel</strong> açıldı!<br />

Elite World Asia <strong>Hotel</strong>; deniz manzaralı odaları ve “Business to Happiness” yeni nesil toplantı<br />

konsepti ile iş seyahatlerinizi ve toplantılarınızı keyfe dönüştürmek için Küçükyalı'da sizleri bekliyor.<br />

350 Konforlu Oda • 11 Toplantı Salonu • 1.000 m 2 Balo Salonu • 900 m 2 Fuaye • 300 Kişilik Havuz Başı<br />

Etkinlik Alanı • 2.000 m 2 Fit Life SPA & Health Center • The Grill Ocakbaşı • Coffee Company • One Bar<br />

www.eliteworldhotels.com.tr<br />

info@eliteworldhotels.com.tr<br />

Aydınevler Mahallesi, İnönü Cd. No:22, 34854 Küçükyalı - Maltepe / İstanbul<br />

www.eliteworldasia.com.tr


28<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Dedeman Park Eskişehir açıldı<br />

Eskişehir Odunpazarı<br />

mevkiindeki Turunç<br />

Otel’in restorasyonunu<br />

tamamlayan Dedeman<br />

Grubu, 17. oteli olan Park<br />

Dedeman Eskişehir’i<br />

hizmete açtığını duyurdu.<br />

Dedeman Otelleri, Park Dedeman<br />

hizmet anlayışını Eskişehir’le<br />

buluşturdu. Eskişehir’in tarihi<br />

binalarla süslenmiş bölgesi Odunpazarı<br />

mevkiinde bulunan Turunç Otel’le varılan<br />

anlaşma sonrasında otel binasının<br />

restorasyonu tamamlandı.<br />

Akçakaya: “Hiçbir otelimize sadece kuru<br />

yatırım olarak bakmıyoruz”<br />

Dedeman Turizm Yönetim A.Ş. Genel<br />

Müdürü Emrullah Akçakaya, açılışla ilgili<br />

şu değerlendirmeleri yaptı; “17. otelimizi<br />

Türkiye’nin en önemli turizm rotalarından<br />

biri olan Eskişehir’de açmaktan dolayı<br />

mutluyuz. Dedeman Grubu olarak hiçbir<br />

otelimize sadece kuru yatırım olarak<br />

bakmıyoruz. Bu bir hizmet aşkı. Ülkemize,<br />

turizmimize değer katmak, konuklarımıza<br />

Dedeman ayrıcalığını yaşatmak bizler için<br />

her şeyin önünde geliyor. Park Dedeman<br />

Eskişehir ile ülkemizin ekosistemine değer<br />

kattığımıza inanıyoruz. Tam servis oteller<br />

yerine ihtiyaca odaklanan ve kaliteli hizmeti<br />

erişilebilir kılan Park Dedeman markamızın<br />

başarısının aynı zamanda ülkemizin başarısı<br />

olduğunu düşünüyoruz. Bu başarı Türkiye<br />

markasına yapılan bir katkıdır.”<br />

Tarihle iç içe konaklama imkanı<br />

Dedeman Park Eskişehir’in yer aldığı<br />

Odunpazarı’nın önemine değinen Akçakaya,<br />

Park Dedeman Eskişehir’in hakikaten<br />

kendine has bir havası var. Sanki tarihe<br />

uzanan bir pencereden bakma şansınız<br />

oluyor. Özellikle tatil için Eskişehir’e<br />

gelenlerin keyiflerine keyif katacağımıza<br />

inanıyoruz. Bunu tabi Dedeman hizmet<br />

kalitesi ve konforuyla sağlıyoruz” dedi.<br />

Şehir otelciliğinde vizyoner yaklaşım<br />

Akçakaya, “Kurulduğumuz günden itibaren<br />

misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlayarak<br />

‘Dedeman Misafirperverliği’ ile uğurlamanın<br />

gayreti içindeyiz. Yüksek hizmet anlayışımız<br />

ve konsept otel markalarımızla Türk<br />

turizmini yukarıya taşımaya çalışıyoruz.<br />

Park Dedeman konseptimizle şehir<br />

otelciliğine daha vizyoner yaklaşıyoruz.<br />

Konuklarımızın beklentilerini daha<br />

ekonomik, hızlı ve kaliteden ödün vermeden<br />

karşılıyoruz. Eskişehir’i ziyaret edecek<br />

misafirlerimize tatillerini Dedeman<br />

ayrıcalığıyla geçirmelerini öneriyoruz”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Yeni nesil beklentiler kaliteli karşılanıyor<br />

Bundan sonra yapılacak olan yatırımların<br />

artık daha çok ekonomik segmente<br />

uygun, nitelikli üç ve dört yıldızlı otellere<br />

yönelmesi gerektiğini ifade eden Akçakaya,<br />

şöyle devam etti: “Çünkü artık tatil<br />

anlayışı değişti, insanlar günümüzde<br />

bir otele gidip iki hafta plajında sadece<br />

güneşlenip, denize girmek istemiyor. Kısa<br />

süreli tatiller daha çok revaçta. Seyahat<br />

eden insanlar artık daha çok yeme-içme<br />

deneyimleri yaşamak, tarihi ve kültürel<br />

yerleri görmek istiyor. İşte bu yüzden<br />

insanlar uyumak ve kahvaltı etmek için<br />

kullanacağı konaklama merkezlerine çok<br />

paralar ödemek istemiyorlar, otellerden<br />

beklentiler gelişiyor. Bu bağlamda biz de<br />

Park Dedeman ile bu arayışa cevap verecek<br />

yatırımlara imza atıyoruz.”


Profesyonel bulaşık yıkama teknolojisi<br />

M-iQ – Geleceğin bulaşık<br />

yıkama teknolojisi<br />

M-iQ – İnsan ve çevreyi gözeten bütünsel bulaşık yıkama teknolojisi<br />

MEIKO, bulaşık yıkama teknolojileri geliştirmeye devam ediyor. Bu doğrultuda sadece en iyi teknolojiyi sunmakla<br />

kalmıyor; bununla beraber insan, doğa ve kaynakları dikkate alarak resmin tamamını göz önünde tutuyoruz.<br />

Daha temiz bir dünya için sürdürülebilir yıkama teknolojilerini savunuyoruz. Birbiriyle çelişen ihtiyaçları uyumlu<br />

bir konseptte bir araya getiriyoruz: Bir yanda mutlak hijyen ve güvenlik, diğer yanda ise su ve enerji tüketiminde<br />

tasarrufu hedefliyoruz. Maliyet bilinci ve ekonomik teknolojinin yanı sıra en modern akıllı teknolojilerin kullanımını<br />

amaçlıyoruz. Sonuç: MEIKO konveyörlü ve tırnaklı bulaşık makinesi M-iQ; geleceğin bulaşık yıkama teknolojisi.<br />

MEIKO: Hol 7<br />

stand no. 7-B02<br />

www.meiko.com.tr


30<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

İstanbul’un 5’i bir yerde projesi<br />

‘Meydan Beşiktaş’ açıldı<br />

Beşiktaş’ın; oteli,<br />

restoranları, oyun, eğlence<br />

ve etkinlik alanlarıyla 5’i<br />

bir yerde projesi Meydan<br />

Beşiktaş kapılarını<br />

açtı. Toplamda 16 bin<br />

metrekarelik alanda mülk<br />

sahibi Doğan Şeker ve Dorock<br />

XL markasının kurucusu<br />

Münir Atamer ortaklığında<br />

açılışını kademe kademe<br />

gerçekleştirmeye devam<br />

eden proje için şu ana kadar<br />

yaklaşık 8 milyon dolar<br />

harcandı.<br />

Mülkü Şeker Ailesi’ne ait<br />

Beşiktaş’ın 16 bin metrekarelik<br />

otopark alanı ailenin yatırımcı<br />

genç girişimcisi Doğan Şeker ve<br />

Dorock XL markasının kurucusu<br />

Münir Atamer ortaklığında “Meydan<br />

Beşiktaş” markasıyla kapılarını açtı.<br />

12 bin metrekare açık ve kapalı<br />

alanda otel, yeme içme, etkinlik, oyun<br />

ve eğlence konseptlerini bir araya<br />

getiren çok amaçlı proje, konser alanı<br />

hariç diğer tüm fasiliteleriyle 7/24<br />

hizmet verecek şekilde tasarlandı.<br />

Meydan Beşiktaş’ın aynı zamanda alan<br />

sahibi de olan yatırım ortaklarından Doğan<br />

Şeker ile projenin detaylarını konuştuk.<br />

“8 milyon dolar harcadık,<br />

yatırımlarımız sürüyor”<br />

Yatırımı yaklaşık 8 milyon dolara<br />

mal olan proje için üç yıldır hazırlık<br />

yaptıklarını anlatan Doğan Şeker,<br />

“Toplamda proje alanımız kapalı<br />

ve açık alanlarla birlikte 12 bin<br />

metrekare, buna otopark dahil<br />

değil tabii. Projenin içinde ‘Meydan<br />

Beşiktaş Otel’ adını verdiğimiz 24<br />

oda, 48 yataklı şehir oteli konseptinde<br />

tasarladığımız bir konaklama ünitemiz<br />

mevcut. Oteli tasarlarken insanlara<br />

bir paket olarak konaklama imkanı<br />

da sunmayı amaçladık. Sabahtan<br />

gelsinler, yesinler, içsinler, oynasınlar,<br />

eğlensinler, sonra da konaklasınlar<br />

istedik. Çevremizde Shangri La<br />

Bosphorus gibi üst segment oteller<br />

varken, bizler ekstrem bir şey yapmak<br />

istemedik, alanda en azından bir<br />

konaklama ünitemiz olsun istedik.<br />

Otelin caddeye bakan ön odaları<br />

Boğaz’a bakıyor, deniz manzaralılar.<br />

Bununla birlikte otelimizin teras katında<br />

Ziyade Meze & Bar yer alacak” dedi.<br />

Projede son aşamaya geldiklerini,<br />

ruhsat işlemlerinin tamamlanmasının<br />

ardından oteli ekim aynın başında<br />

tamamen açmayı hedeflediklerini<br />

söyleyen Şeker, geceleme fiyatlarının<br />

ise piyasa koşulları doğrultusunda 60 –<br />

80 euro aralığında olacağını ifade etti.


Meydan Beşiktaş<br />

Yatırım Ortağı Doğan Şeker<br />

Dört ayrı konseptiyle;<br />

Dorock XL Beşiktaş<br />

Beş farklı alanıyla öne çıkan<br />

Meydan Beşiktaş’ın en dikkat çeken<br />

projelerinden biri, 30 Ağustos<br />

tarihinde açılışını gerçekleştiren<br />

Dorock XL Beşiktaş! Müdavimleri çok<br />

iyi bilir. Marka ilk açılışını kurucusu<br />

Münir Atamer ile Taksim’de yapmış,<br />

daha sonra Kadıköy’e taşınmıştı.<br />

Bistro pub, konser salonu, modern<br />

oyun salonu ve kahvaltı olmak<br />

üzere dört ayrı konsept üzerine<br />

kurguladıkları mekanın konser<br />

salonu hariç diğer tüm alanlarda 7/24<br />

hizmet verdiğini belirten Şeker, “Bu<br />

alan aslında İstanbul ve Türkiye’de<br />

eksik olan bir hizmetti. Konser<br />

mekanlarında bistro alanları olmuyor.<br />

Biz istedik ki, buraya gelenler sadece<br />

konserle kalmayıp aynı zamanda<br />

vakitlerini yemek içmekle, keyifli<br />

ve eğlenceli oyun aktiviteleriyle de<br />

geçirebilsinler. Müşterilerimize<br />

modern oyun salonunda okeyden<br />

tutun satranç, tavla, monopoly, jenga<br />

ve daha birçoğuna kadar oyun imkanı<br />

sunuyoruz” dedi.<br />

7/ 24 kahvaltı!<br />

Sadece bu da değil! Beşiktaş’ın<br />

mevcut bir kahvaltı kültürünün<br />

olduğunu ve bunu da görmezden<br />

gelemediklerini anlatan Şeker,<br />

“Biz kahvaltıyı bistro içinde vermek<br />

istemedik. Biraz da özelleştirerek<br />

kahvaltı alanımızı özel bir alana<br />

konumladık. Kimse birbirini rahatsız<br />

etmesin, keyifle kahvaltılarını<br />

yapabilsinler istedik. Buranın en<br />

büyük özelliği, Meydan Beşiktaş’a<br />

gelenler “Dorock XL Breakfast”<br />

alanımızda isterlerse akşamleyin bile<br />

kahvaltı edebiliyorlar. Burada saat<br />

22.00’de bile kahvaltı edebilirsiniz.<br />

Hatta alandaki her yer 24 saat açık.<br />

Dorock XL Saloon alanında sabah<br />

8.00’de d e okey oynayabilirsiniz, gece<br />

3.00’te de oynayabilirsiniz. Konser<br />

salonu hariç tabii” dedi.


hotel restaurant<br />

32 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Çarşı’nın artık bir sports barı var!<br />

Meydan Beşiktaş’ta sports bar özlemi çekenler<br />

de unutulmamış. Bu amaçla Champs Sports<br />

Pub’ı hayata geçirdiklerini ifade eden Şeker,<br />

“Ben de bir Beşiktaş taraftarıyım. Beşiktaş’ta<br />

sports bar tarzındaki mekan eksikliğinden yola<br />

çıkarak bu konsepti oluşturduk. Amacımız<br />

Beşiktaş’ta olmayanları da kompleksimize<br />

entegre etmekti” dedi.<br />

“Noname” bir konsept...<br />

Alan içinde dikkat çeken bir diğer proje,<br />

“noname” bir konsept olarak etkinlikler için<br />

konumlandırılan kırmızı renkli tarihi bina.<br />

İçinde kendi barı ve tuvaleti de olan bu alanı<br />

şirket grupları, doğumgünü partileri gibi kapalı<br />

etkinlikler isteyenler için tasarladıklarını<br />

söyleyen Şeker, diğer tüm alanlar gibi burada da<br />

rahatlık, konfor ve kişiselleştirilmiş hizmetleri<br />

esas tuttuklarını ifade etti.<br />

Meyhane de olacak!<br />

Meydan Beşiktaş içerisinde meyhane de<br />

olacak. Ziyade Meze & Bar dışında kırmızı<br />

binanın yanında bir de Ziyade Meyhane yer


Danışman Şef<br />

Özlem Mekik<br />

Meydan Beşiktaş’ın<br />

tüm mutfakları<br />

Şef Özlem Mekik<br />

danışmanlığında<br />

hizmet veriyor. İçinde<br />

yöresel tatların da<br />

yer aldığı serpme<br />

kahvaltı 7/24<br />

hizmet ayrıcalığıyla<br />

şimdiden<br />

müdavimlerini<br />

oluşturmuş...<br />

alacak. Yeni nesil meyhane konseptinde<br />

olacak. İşletmeciliğini Özlem Mekik<br />

yapıyor.<br />

“2019 baharında açık otopark festival<br />

alanına dönüşecek”<br />

Açık ve kapalı alanlarıyla 12 bin<br />

metrekareye kadar yayılan Meydan<br />

Beşiktaş, bunların haricinde 3.500<br />

metrekarelik otopark alanıyla da yılın belli<br />

zamanlarında işlevselliğini sürdürecek.<br />

Projenin orta alanındaki açık otoparkı<br />

senenin belli zamanlarında açık hava<br />

etkinlikleri, festivaller, konserler ve<br />

açık hava sinemaları için çok amaçlı<br />

düzenleyeceklerini aktaran Şeker, “Bu<br />

seneyi geçiyoruz, seneye ilkbahardan<br />

itibaren bu hizmetlerimize de start<br />

vereceğiz” dedi.<br />

Hızlı atıştırmalık sevenler için;<br />

Köfte Okulu<br />

Meydan Beşiktaş’ta girişi ana caddeden<br />

sağlanacak olan bir alışveriş pasajı da yer<br />

alacak. İnşaatı halen devam eden bu alanda<br />

ufak dükkanlar, döviz bürosuyla birlikte<br />

içinde tamamen özel tasarım ürünlerin<br />

satışa sunulacağı Dorock XL Butiqueshop<br />

da yer alacak. İçinde Biletix’in de yer aldığı<br />

projede bir de hızlı atıştırmalık tutkunları<br />

için işletmesi Okan Karacan’a ait olan Köfte<br />

Okulu’nun açılması için çalışmalar tüm<br />

hızıyla devam ediyor.<br />

“Esnaf mutlu, İstanbul dışından da<br />

müşterilerimiz var”<br />

Taksim çıkışlı bir marka ola Dorock XL,<br />

Kadıköy’den sonra Beşiktaş ile marka<br />

değerini yükseltmeye hedeflenmiş.<br />

Mekanın Beşiktaş gibi şehrin göbeğinde<br />

ve ulaşımı kolay bir lokasyonda<br />

konumlanmasının proje için iyi bir avantaj<br />

oluşturduğunu anlatan Şeker, “Burada<br />

olduğumuz için etraftan da olumlu tepkiler<br />

alıyoruz. Esnaf mutlu. Evet, Beşiktaş’ın<br />

mevcut bir kitlesi var ama biz bu projeyle<br />

İstanbul’un dışından da insanları lokasyona<br />

çekmeyi başardık. Beşiktaş’ta şu anda 100 bin<br />

öğrenci var. Biz açılmadan önce İstanbul’da<br />

yoklardı, yine de buna rağmen çok ciddi bir<br />

kalabalıkla karşılaştık” diye konuştu.<br />

“Beşiktaş’ta bu kadar şık ve modern<br />

alanlar yok!”<br />

Beşiktaş’ın yeme içme ve eğlence<br />

sektöründe Taksim bölgesinin bitmesinden<br />

sonra en revaçta olan lokasyonlardan<br />

biri olduğunu belirten Şeker, “Beşiktaş’ta<br />

mevcut kültürel dokusundan dolayı bu türlü<br />

mekanlara çok fazla rastlayamazdınız. Ama<br />

şu anda bakıyorsunuz en ücra sokaklarındaki<br />

ufak kahveciler, pubcılar bile iş yapar<br />

oldular. Türkiye’de yeme içme sektöründe<br />

Beşiktaş bir numaraya oturdu diyebilirim”<br />

dedi. Çarşı’nın meyhanelere doyduğunu<br />

ancak bu türlü şık ve modern projeler<br />

açısından da eksik olduğunu dile getiren<br />

Şeker, “Meyhane olarak Çarşı’da da böyle<br />

yerler var ama oralarda insanlar sırt sırta<br />

ve rahatsız oturuyorlar. Biz burada modern<br />

insanların hiç bir rahatsızlık hissetmeden<br />

güvenle, temiz bir şekilde eğlenecekleri,<br />

sohbet edecekleri, yiyip içebilecekleri bir<br />

kompleks tasarlamayı amaçladık” dedi.<br />

“Açık etkinlik alanları planlıyoruz”<br />

Meydan Beşiktaş ile çok kısa bir sürede<br />

hatırı sayılır bir müşteri kitlesine eriştiklerini<br />

söyleyen Doğan Şeker, gelecek planlamaları<br />

arasında İstanbul ve dışında açık etkinlik<br />

alanları olduğunu belirtiyor, şubeleşmeye ise<br />

sıcak bakmadıklarını sözlerine ekledi.


34<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Elıte<br />

World<br />

Asıa <strong>Hotel</strong><br />

açıldı<br />

Türkiye’nin en hızlı<br />

büyüyen yerel otel<br />

zinciri Elite World<br />

<strong>Hotel</strong>s, 120 milyon<br />

dolarlık yeni yatırımı<br />

Elite World Asia <strong>Hotel</strong>’i<br />

misafirlerinin hizmetine<br />

sundu. Otelde, deniz<br />

ve adalar manzarası<br />

eşliğinde 700 yatak<br />

kapasiteli 350 konforlu<br />

oda bulunuyor.


İstanbul, Van ve Marmaris’teki 6 oteliyle<br />

16 yıldır turizm sektöründe faaliyet<br />

gösteren Elite World <strong>Hotel</strong>s, İstanbul<br />

Küçükyalı’da ihtişamlı mimarisi ile<br />

dikkat çeken Elite World Asia <strong>Hotel</strong>’i<br />

6 Eylül tarihinde hizmete açtı. İş ve<br />

eğlence amaçlı konaklama, toplantı<br />

organizasyonları için benzersiz kalite<br />

anlayışı ile kurgulanan, 120 milyon dolar<br />

yatırımla hayata geçirilen tesiste, deniz<br />

ve adalar manzarası eşliğinde 700 yatak<br />

kapasiteli 350 konforlu oda bulunuyor.<br />

Son teknolojiye göre dizayn edilen balo<br />

salonu ve 11 adet toplantı salonunda<br />

toplamda bin 500 kişi ağırlanabiliyor.<br />

Ayrıca 300 kişilik havuz başı etkinlik alanı<br />

ile düğün, davet, kokteyl organizasyonları<br />

için çeşitli imkânlar sunuluyor.<br />

Yatırıma ara vermeden devam ediyor<br />

Sektörün içinde bulunduğu zor<br />

dönemlerde dahi yatırımlarına ara<br />

vermeden devam eden Elite World<br />

<strong>Hotel</strong>s, Anadolu yakasındaki ilk yatırımı<br />

Elite World Asia <strong>Hotel</strong>’i, yeni nesil toplantı<br />

konsepti olarak adlandırdığı “Business to<br />

Hapiness” iş modeli ile hizmet sunacak.<br />

Elite World Asia <strong>Hotel</strong> yatırımı ile Elite<br />

World <strong>Hotel</strong>s’in toplam otel sayısı 7’ye,<br />

çalışan sayısı bin 263’e, zincirin toplam<br />

yatak kapasitesi ise 3 bin 26’ya ulaştı.<br />

İş ve eğlence amaçlı konaklama,<br />

toplantılar ve özel davetler için yeni bir<br />

alternatif olan Elite World Asia <strong>Hotel</strong>,<br />

Sabiha Gökçen Havalimanı ve Viaport<br />

Alışveriş Merkezi’ne 25 dakika, Pendik<br />

Marina’ya 15 dakika, Bağdat Caddesi’ne<br />

10 dakika uzaklıkta, Hilltown AVM’ye ise<br />

yürüyüş mesafesinde yer alıyor.<br />

Yeni nesil toplantı<br />

konsepti<br />

Business to Happiness<br />

Kongre, seminer, bayi<br />

toplantıları, ürün lansmanı ve diğer<br />

sosyal etkinlikler için teknoloji ve<br />

konforu bir arada sunan Elite World<br />

Asia <strong>Hotel</strong>, ihtişamlı dekorasyonu, farklı<br />

büyüklükteki toplantı ve balo salonları<br />

ile toplantı, seminer, bayi toplantıları,<br />

ürün lansmanı ve diğer sosyal etkinlikler<br />

için alternatifler sunuyor. Business to<br />

Hapiness konseptinin toplantı detaylarına<br />

da yansıtıldığı otelde, misafirleri<br />

gülümseten farklı ikram paketleri<br />

sunulurken, konuklar “Game Arena”<br />

oyun salonundaki dijital oyunları da<br />

oynayabilecek.<br />

Otellerin sadece birer mekan değil, asıl<br />

olarak hizmet sunan noktalar olduğunu<br />

vurgulayan Elite World <strong>Hotel</strong>s CEO’su<br />

Ünsal Şınık, sektöre büyük bir farklılık<br />

ve farkındalık kazandırdıkları “BtoH:<br />

Business to Hapiness” konseptini Elite<br />

World Asia <strong>Hotel</strong>’de de uyguladıklarını<br />

belirtti. Günlük hayatı renklendirmek<br />

artık çalışan herkesin ortak beklentisi<br />

diyen Şınık, “Elite World Asia <strong>Hotel</strong><br />

bir konsept oteli olacak. İş dünyasına<br />

standartların dışında farklılıklar<br />

sunacak. Kapalı salonlarda uzun saatler<br />

süren toplantılar yapan, çok sık iş<br />

seyahatlerine giden, temposu yüksek iş<br />

hayatında dinlenmek ve keyif yapmanın<br />

imkansız olduğunu düşünen iş dünyasını<br />

gülümsetecek, “mutlu” edeceğiz.<br />

‘Memnun müşteri’nin bir boyut ötesine<br />

geçmek istiyoruz. ‘Mutlu müşteri’yi<br />

hedefliyoruz. Bunu Elite World Asia <strong>Hotel</strong><br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s CEO’su<br />

Ünsal Şınık<br />

toplantı hizmetlerinin her detayında<br />

görebileceksiniz” dedi.<br />

2 bin kişilik sağlık kulübü<br />

FITLIFE<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s’in önemli<br />

markalarından biri haline gelen sağlık<br />

ve spor merkezi Fit Life SPA & Health<br />

Center, Elite World Asia <strong>Hotel</strong>’de 2 bin<br />

kişilik kapasitesi ile hizmet vermeye<br />

başladı. Bölgedeki iş merkezlerinde<br />

çalışanların da ihtiyaçlarını karşılayacak<br />

olan sağlık ve spor merkezinde, son<br />

teknoloji ile donatılan Fitness Center’ın<br />

yanı sıra kapalı havuz, sauna, buhar<br />

banyosu, macera duşları, Osmanlı<br />

hamamı gibi alanlar da yer alıyor.<br />

Geleneksel ocakbaşı lezzetini,<br />

klasik mekanlardan çok daha<br />

farklı bir konseptle sunan The<br />

Grill Ocakbaşı, Elite World Asia<br />

<strong>Hotel</strong>’in 15’inci katında Adalar<br />

manzarası eşliğinde misafirlerini<br />

ağırlıyor. Lobi katında ise zengin<br />

kahve, pasta ve kek çeşitlerinin<br />

bulunduğu Coffee Company<br />

yer alıyor. Bununla birlikte<br />

günü sıcak bir sohbet eşliğinde<br />

sonlandırmak isteyenler için One<br />

Bar keyifli bir ortam sunuyor.


36<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Grand Mıllennıum<br />

Konya Cıty açılıyor<br />

Türkiye’deki ilk 5 yıldızlı<br />

ve 170 odaya sahip otelini<br />

nisan ayı içerisinde<br />

‘Millennium İstanbul<br />

Golden Horn’ adıyla<br />

açan Millennium <strong>Hotel</strong>s<br />

& ResortsOrtadoğu ve<br />

Afrika, yeni yatırımını<br />

‘’Grand Millennium<br />

Konya City’ adıyla hayata<br />

geçiriyor.<br />

İngiliz merkezli dünyaca ünlü otel zinciri<br />

Millennium <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Türkiye’deki<br />

büyümesini sürdürüyor. Türkiye’deki ilk<br />

5 yıldızlı ve 170 odaya sahip otelini nisan<br />

ayı içerisinde ‘Millennium İstanbul Golden<br />

Horn’ adıyla açan Millennium <strong>Hotel</strong>s &<br />

ResortsOrtadoğu ve Afrika, yeni yatırımını<br />

‘’Grand Millennium Konya City’ adıyla hayata<br />

geçiriyor. 316 odalı otelinin açılışını ilan<br />

ederek istikrarlı büyüme stratejisine devam<br />

eden grup, Grand Millennium Konya City<br />

olarak ikinci Türk mülkiyetini işletiyor olacak.<br />

Ortadoğu ve Afrika’da en hızlı büyüyen otel<br />

yönetimi şirketlerinden biri olarak tanınan<br />

Millennium <strong>Hotel</strong>s & Resorts, şu anda bölgede<br />

35 otelin işletmesini yürütüyor. Grup yıl<br />

içerisinde açılması planlanan 11 otel ve yatırım<br />

aşamasında olan 40 otel projesine daha sahip<br />

bulunuyor.<br />

Tarihi şehir merkezinden 5 kilometre<br />

uzaklıkta<br />

Konya Havaalanı’na giden ana yol üzerinde yer<br />

alan ‘Grand Millennium Konya City’, tarihi şehir<br />

merkezinden 5 kilometre uzaklıkta bulunuyor.<br />

Otelde bulunan suitlerin ve 316 odanın yanı sıra<br />

tesis, 4 bin metrekarenin üzerinde son derece<br />

modern bir spa alanı, iki kapalı havuz, 6 bin<br />

500 metrekarelik alan üzerine kurulu toplantı<br />

salonları, balo salonu ve büyük bir kongre<br />

merkezi ile Konya’nın en büyük toplantı alanı<br />

olarak misafirlerine seçkin hizmet alma imkanı<br />

sunuyor. Oteldeki yiyecek ve içecek hizmetleri;<br />

tüm gün açık ana restoran, İtalyan restoranı,<br />

İrish Pub, Bistro Cafe, pastane, lobi ve teras<br />

bardan oluşuyor. Sunulan hizmetler, imkanlar<br />

ve konumu ile otelin hem eğlence hem de iş<br />

amaçlı olarak şehre gelen misafirlerin öncelikli<br />

tercihi olması bekleniyor.<br />

Deldelian: “Türkiye’de 2. tesisimizi açmaktan<br />

mutluyuz”<br />

Millennium <strong>Hotel</strong>s & Resorts Ortadoğu ve<br />

Afrika Bölgesi Operasyonlardan Sorumlu<br />

Yönetici Kevork Deldelian, Ortadoğu ve Kuzey<br />

Afrika bölgesine kilit bir seyahat noktası olarak<br />

Türkiye’de ikinci tesislerini açmaktan mutluluk<br />

duyduklarını söyledi. Deldelian “Misafirlerimizi<br />

stratejik konumu, kaliteli hizmet anlayışı<br />

ve mükemmel olanaklarıyla uluslararası<br />

Millennium konukseverlik standartlarında<br />

ağırlamayı dört gözle bekliyoruz” dedi.<br />

Ece Mermer Turizm Sanayi Başkanı Yavuz<br />

Türkel ise, “Orta Anadolu bölgesinde yer<br />

alan şehrimiz görkemli tarihiyle birlikte<br />

gelişmekte olan gözde bir turizm merkezidir.<br />

Ankara’nın güneyinde, İstanbul’a 1 saatlik uçuş<br />

mesafesinde yer alan Konya, 2,2 milyonun<br />

üzerindeki nüfusuyla Türkiye’nin yedinci en<br />

büyük şehridir. Türkiye’nin saklı cevherlerini<br />

keşfeden gezginlere heyecan dolu yeni<br />

seçenekler sunarken, Millennium <strong>Hotel</strong>s ve<br />

Resorts grubunun kaliteli hizmet anlayışı ile<br />

misafirlerimize hizmet vermeyi sabırsızlıkla<br />

bekliyoruz” diye konuştu.


38<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

The Capıtol Kempınskı<br />

açıldı<br />

Kempinski Grubu’nun Singapur’daki ilk oteli Capitol Kempinski ünlü mimarlar tarafından yıllar süren<br />

titiz bir restorasyondan geçirilip önde gelen iç mimarlar tarafından yepyeni modern dokunuşlarla<br />

çağdaşlaştırıldıktan sonra 1 Ekim <strong>2018</strong>’de lüks bir otel olarak tüm görkemiyle açıldı.<br />

Singapur’un kalbindeki Civic ve Cultural<br />

bölgesinde yer alan ve halen daha<br />

büyük bir keyifle anılan bir zamanların<br />

Capitol Binası ve Stamford Evi olan otel tam<br />

bir mimari cevher. The Capitol Kempinski<br />

Singapur Oteli’nin Genel Müdürü Christian<br />

Gurtner, açılışa ilişkin sözlerini şöyle iletti;<br />

“Bu ikonik kent simgesinde, Kempinski<br />

markasının Singapur’daki ilk oteli olmaktan<br />

büyük heyecan duyuyoruz. Konuklarımız<br />

Avrupa’nın üstün lüks anlayışıyla<br />

harmanlanan otelimizde; ince düşünülmüş<br />

tasarımlar, gurme odaklı yeme ve içme<br />

sunumları, kusursuz ve kişiye özel hizmet<br />

kalitesi ile beklentilerinin ötesinde beş yıldızlı<br />

bir deneyim yaşayacaklar.”<br />

Zahmetsiz ulaşım<br />

The Capitol Kempinski Otel Singapur,<br />

devamlı canlılık kazanan lüks mirasa sahip<br />

bir yaşam tarzının uğrak noktası olan Capitol<br />

Singapur’un 39 ünitelik özel konutlara ait<br />

kuleler, en üst düzey perakende alışveriş<br />

merkezi ve efsanevi Capitol Tiyatrosu’nun<br />

çevrelediği merkezinde yer alıyor. City Hall<br />

MRT istasyonundan korunaklı bir bağlantıyla<br />

zahmetsiz ulaşım sağlanabilen, eğlence ve<br />

yaşam tarzı seçeneklerinin yanı sıra, yakın<br />

mesafede yer alan tarihi simge yapılar ve<br />

sanatsal içerikli sergiler sunan konumuyla<br />

The Capitol Kempinski Otel Singapur, şehri<br />

keşfetmek için mükemmel bir başlangıç<br />

noktası.<br />

Çağdaş bir tasarım<br />

Muazzam bir biçimde restore edilen otel,<br />

çağdaş güzellik ve zarifliği şık bir şekilde<br />

yakalarken binanın kolonyal art deco ve<br />

Viktoryen estetiğini koruyan bir tasarıma<br />

sahip gerçek bir sanat eseridir. Tasarımın her<br />

unsuru, abartısız bir görkem duygusu sağlayıp<br />

yapının ihtişamlı geçmişinin altını çizerken aynı<br />

zamanda sıcacık bir ev ortamı sunar. Kusursuz<br />

çizgiler ve geometrik şekiller Capitol Binası’nın<br />

inşa edildiği 20. yüzyılın başlarındaki art deco<br />

stilini andıran, yinelenen bir temadır.<br />

Değişmez Kempinski deneyimi<br />

Konuklar The Capitol Kempinski Otel<br />

Singapur’a girer girmez lüks bir yerleşimle<br />

karşılaşırlar. Aynı zamanda Kempinski<br />

markasının imzası niteliğindeki elçisi,<br />

kusursuz kişisel hizmetin ve olağanüstü<br />

misafirperverliğin fiziksel hali, Avrupa’nın<br />

köklü zarafetinin bir simgesi olan “Lady In<br />

Red” tarafından karşılanırlar. 157 oda ve süitin<br />

her biri ince detayları ve aydınlık yüksek tavanlı<br />

tasarımlarıyla göze çarpar. Sekiz farklı oda<br />

kategorisinde de misafirler içinde bağımsız,<br />

derin bir küvetle birlikte lüks bir banyo, Sonos<br />

ses sistemi, büyük bir çalışma masası alanı<br />

ve minibardaki ücretsiz alkolsüz içecekler,<br />

ücretsiz WiFi ve çok daha fazlası bulunan geniş<br />

yaşam alanlarına sahiptirler. Ayrıca süitlerde<br />

kalan misafirlere günlük ücretsiz gurme<br />

kahvaltı ve 24 saat boyunca konaklama imkanı<br />

sunulur.<br />

Keyifli ve konforlu rahatlama deneyimi<br />

Modern terapiler ve geleneksel Asya<br />

masajlarından oluşan bir füzyonun keyif<br />

dolu mükemmeliyete dönüştüğü The Capitol<br />

Kempinski Otel Singapur Spa’da misafirlerini<br />

bekliyor. Spa terapileri, kelimenin tam<br />

anlamıyla keyifli ve konforlu bir rahatlama<br />

deneyimi için misafir odalarının içinde de<br />

sunulabiliyor. Fitness severler en gelişmiş<br />

TechnoGym ekipmanlarıyla donatılmış spor<br />

salonunda egzersiz yapabilir ya da canlandırıcı<br />

bir an yaşamak için sessiz bir kaçış noktası<br />

olan açık hava tuzlu su havuzunda yalnızca<br />

arkalarına yaslanıp rahatlamanın keyfine<br />

varabilirler.<br />

Birbirinden özel etkinlik salonları<br />

The Capitol Kempinski Otel Singapur,<br />

birbirinden özel etkinlik salonlarıyla da fark<br />

ortaya koyuyor. 12 kişilik misafir kapasiteli<br />

“Özel Etkinlik Odası” samimi toplantılar için<br />

ideal bir seçenek olurken, bir başka zarif<br />

etkinlik alanı olan 220 misafir kapasiteli<br />

“Salon” isimli etkinlik alanı ise özellikle büyük<br />

gruplar için oldukça ideal. Otelin 4. katında yer<br />

alan ikinci “Salon” isimli etkinlik alanı ise göz<br />

kamaştıran eğimli tavanları ve elde boyanmış<br />

18 metrelik canlı, dengeli ve kontrast renklerle<br />

Gournay, Chinoiserie tasarım duvar kağıdıyla<br />

göz kamaştırıyor. Ayrıca 120 misafir kapasiteli<br />

ve açık gösteri mutfağına sahip “Pre-function”<br />

alanı ise kutlamalar ve kokteyl partileri için en<br />

keyifli seçenek oluyor.<br />

Üç yıldızlı Michelin şef imzalı lezzetler<br />

Otelin gurme yemek yelpazesi üstün kaliteli<br />

ürünler, yaratıcı teknikler ve zengin içecek<br />

menüleriyle fark oluştururken, aynı zamanda<br />

markanın 19. yüzyılda şarap tüccarlığına<br />

dayanan kökenlerini yansıtır. The Capitol<br />

Kempinski Otel Singapur, otel içinde leziz<br />

yeme içme servisleri sunarken önümüzdeki<br />

aylarda imza restoranı olarak lezzetler,<br />

hemen otelin yanı başında bulunan Capitol<br />

Piazza’da üç yıldızlı bir Michelin şef tarafından<br />

tasarlanacak.


40<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

DoubleTree<br />

by Hılton<br />

Gaziantep<br />

kapılarını<br />

açtı<br />

DoubleTree by Hilton Gaziantep, kapılarını açarak, misafirlerine şehrin zengin tarihine, çağdaş<br />

Türk mutfağına ve 480 m²’den fazla toplantı ve etkinlik alanına kolay erişim imkanı sunuyor. 106<br />

odalı otel, Hilton’un 14 markasından büyüyen profiliyle dikkatleri üzerine çeken DoubleTree by<br />

Hilton imzalı.<br />

Otel, bundan yıllar önce Doğu ile<br />

Batı’nın ticaretinin sağlandığı İpek<br />

Yolu’nun üzerinde, Gaziantep’te<br />

yerini alıyor. DoubleTree by Hilton<br />

misafirlerini şehrin<br />

eşsiz kültürü ve yine eşi<br />

benzeri olmayan mutfak<br />

zenginliği ve genelselleşen<br />

kurabiyesi ile karşılıyor.<br />

Geçtiğimiz aylarda UNESCO<br />

Gastronomi Şehirleri<br />

arasına giren Gaziantep,<br />

bu iddiasını tüm dünyaya<br />

kanıtladı. Misafirlerinin<br />

damaklarına hitap etmesinin<br />

yanı sıra tarihi doyuma<br />

ulaştıracak Zeugma Mozaik<br />

Müzesi de dünyanın ikinci<br />

büyük mozaik müzesi olma<br />

özelliği ile gözlere de hitap<br />

etmeyi amaçlıyor.<br />

Gaziantep mutfağının<br />

eşsiz lezzetleri ise sabah<br />

kahvaltısından itibaren<br />

misafirlerin tercihine<br />

sunuluyor. Panaromik<br />

İpek Yolu manzaralı<br />

A La Carte Restoran’da misafirler<br />

şehrin imza niteliğindeki lezzetlerini<br />

deneyimleyebiliyor. Sakinlik ve dinginlik<br />

arayan misafirler ise Lobby Lounge’da<br />

sağlıklı atıştırmalıklar eşliğinde<br />

dinlenebilmenin keyfine varıyor.<br />

Şehrin yorgunluğunu ev konforundaki<br />

odalarda çıkarın<br />

DoubleTree by Hilton’un sıcak<br />

karşılamasının ardından misafirler<br />

Presidential Suit başta olmak üzere<br />

ev konforlunda tasarlanmış 106<br />

odanın herhangi birinde şehrin eşsiz<br />

manzarasının keyfini çıkarıyor. Odaların<br />

her biri şehir manzarasına, göze hitap<br />

eden dekoratif tavanlara, altın kaplamalı<br />

banyo içerisinde bulunan Swarowski<br />

taşlarla donatılmış lavaboya sahip.<br />

Dileyen misafirler uzun iş toplantıları<br />

öncesinde 24 saat açık fitness<br />

merkezinde enerji<br />

depolayabilir.<br />

Hem turiste hem iş<br />

adamına uygun<br />

200 kişi kapasiteli<br />

toplantı odaları,<br />

DoubleTree By Hilton’u<br />

bir buluşma noktası<br />

haline getiriyor. Şirket<br />

toplantıları ve davetler<br />

için geniş ve rahat bir<br />

toplantı alanı sunan<br />

otel, iş seyahatlerinin de<br />

aranan lokasyonu olmayı<br />

hedefliyor.<br />

DoubleTree By Hilton<br />

otelinin Genel Müdürü<br />

Mustafa Balçık,<br />

Gaziantep’e DoubleTree<br />

by Hilton markasının<br />

gelmesinden oldukça<br />

memnun. “Türkiye<br />

popüler bir tatil beldesi olma yolunda<br />

ilerliyor. 2017’nin ilk 10 ayı içerisinde<br />

29 milyon turist ağırlayan bir ülke<br />

olarak, kendi potansiyelimizi ünlü servis<br />

anlayışımız aracılığı ile tüm dünyaya<br />

göstermeliyiz” diyor.


42<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Kaya Palazzo<br />

Resort & Casıno açıldı<br />

Palazzo Luxury Collection’ın Girne’deki yeni oteli Kaya Palazzo Resort & Casino<br />

misafirlerini ağırlamaya başladı. Kendine özgün mimarisi, Kıbrıs’ın gözdesi Girne’de<br />

denize nazır konumuyla Kaya Palazzo Resort & Casino, Kıbrıs’ta tatilin artık yeni adresi.<br />

Palazzo Luxury Collection, Kartalkaya<br />

ve Belek’ten sonra şimdi de Kıbrıs<br />

Girne’de Kaya Palazzo Resort &<br />

Casino’yu hizmete açtı. Nisan <strong>2018</strong>’de<br />

misafirlerini ağırlamaya başlayan tesis,<br />

Versailles Sarayı’ndan ilham alan ihtişamlı<br />

mimarisiyle Kıbrıs’ın gözde bölgesi Girne’de<br />

denize nazır konumda yer alıyor. Kaya <strong>Hotel</strong>s<br />

& Resorts’un 2007 yılında Kıbrıs turizminde<br />

yepyeni bir sayfa açan Kaya Artemis<br />

Resort & Casino’dan sonra yine benzersiz<br />

yeniliklerle hizmete açtığı ikinci uluslararası<br />

tesisi durumunda. Kaya Palazzo Resort &<br />

Casino Girne, eşsiz “Kaya” konukseverliği ile<br />

Kıbrıs’ta lüks tatilin ve eğlencenin artık yeni<br />

merkezi.<br />

İhtişamlı mimari<br />

Otel, Versailles Sarayı’ndan ilham alan<br />

ihtişamlı mimariye sahip. Otelin iç mimarı<br />

Ayşe Kubilay, uzun yıllardır Kaya Grubu’yla<br />

çalışıyor. Grubun bu en yeni gözdesinde<br />

mimari olarak, ferah ve aydınlık bir tarz<br />

benimsemiş. Mimar, Barok döneminin<br />

bu ikonik sarayını Kaya Palazzo Resort &<br />

Casino’ya yansıtabilmek için çok sayıda<br />

tablo, büyük ve zarif aydınlatmalar, aynalar<br />

kullanmış, yer döşemelerini yalın ve çağdaş<br />

bir yorumla uygulamış.<br />

Dekorasyonda birçok ince detay olmasına<br />

karşın geçişli ve soft renkler ile gözü<br />

yormadan şık bir ambiyans yakalamış.<br />

Misafirlerin kendini sarayda hissettiği,<br />

iddialı aynı zamanda çağdaş, yalın, zarif<br />

ve özgün bir tasarıma sahip. Odalardaki<br />

halı deseninde öne çıkan at figürü, terasta<br />

bulunan at heykeli ve aksesuarlarla<br />

Versailles Sarayı’ndaki atlara verilen<br />

önem vurgulanırken, aynı zamanda duvar<br />

aynalarında da Versailles’ın en ünlü<br />

salonlarından olan Mirror Hall’a gönderme<br />

yapılmış. Bu bakış açısıyla oluşturulan<br />

lüks ve ferah odaları, çocuklar için keyifli<br />

aktiviteleri, muhteşem SPA olanaklarıyla<br />

bu yeni yatırım, Girne’yi her yaştan misafir<br />

için tatilin en yeni adresi yapıyor. Swim<br />

up suit odalarında konaklayan misafirler,<br />

VIP havaalanı transferinden, 24 saat<br />

buttler hizmetine kadar pek çok ayrıcalıklı<br />

hizmetten ücretsiz yararlanıyorlar.<br />

261 odalı<br />

Toplam 261 odası bulunan luxury tesiste;<br />

spa suit, swim up suit, yatak odasında<br />

jakuzi bulunan, balkonlu veya teraslı birçok<br />

farklı özelliklere sahip 37 suit oda ve 224<br />

deluxe oda mevcut. 46 metrekareden 300<br />

metrekareye kadar farklı genişliklerdeki<br />

oda ve suitlerde Hermes markalı bukletler<br />

kullanılıyor. Birçoğu deniz manzaralı<br />

odalarda, çocuklu ailelerin konforu için<br />

connection oda seçenekleri da mevcut.<br />

Bir plajdan daha fazlasını isteyenler için<br />

Geniş iskele, çocukların da rahatça<br />

denize girebileceği kumsal, havuzlar, özel<br />

tasarlanmış iskele ve cabana localar,<br />

restoranlar, gün boyu eğlence, beach<br />

partileri ve benzersiz Kaya konuk severliği<br />

Palazzo Beach Club’ta misafirlerini bekliyor.<br />

Dünyaca ünlü muhteşem lezzetler<br />

Kaya Palazzo Resort & Casino Girne;<br />

tam pansiyon plus konsept ile Palazzo<br />

<strong>Restaurant</strong>’ta uluslararası zengin menü<br />

çeşitleri ve Premium yerli/yabancı içecekler<br />

ile hizmet veriyor.<br />

Otelin, eğlence, yiyecek ve içecek konsepti<br />

misafirlerini son derece memnun edecek<br />

şekilde hazırlandı. Kuşaktan kuşağa<br />

aktarılan lezzetler, ustalık ve titizliğin<br />

hikayesi olan Türkiye’nin en ünlü restoranı<br />

Develi <strong>Restaurant</strong>, Uzakdoğu mutfağının<br />

Kıbrıs ve Türkiye’deki en ünlü temsilcisi<br />

Dragon <strong>Restaurant</strong>, Rum mezeleri ve<br />

Akdeniz mutfağının eşsiz lezzetlerini<br />

tadacağınız Akdeniz Meyhanesi Mezzo da<br />

misafirlerini bekliyor.


44<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Hampton by Hılton<br />

Dubaı Aırport açıldı<br />

Hilton’dan Hampton by Hilton, namı diğer samimi ve sıcak ‘Hampton Konukseverliği”<br />

hizmeti ile bilinen dünya çapında tanınmış otel markası, Hampton by Hilton Dubai<br />

Airport otelinin açılışı ile Orta Doğu’ya ayak basışını kutluyor.


420 odası bulunan otel, dünyanın<br />

bugüne kadarki en büyük Hampton<br />

by Hilton’u olarak görülmekte ve<br />

Dubai Uluslararası Havalimanı ve Dubai<br />

Havalimanı Serbest Bölge İdaresine<br />

(DAFZA) yalnızca birkaç kilometre<br />

uzaklıkta konumlanmaktadır. Yüksek<br />

rağbet gören otel, yalnızca kahvaltı dahil<br />

konsepti değil, aynı zamanda Hampton<br />

imzalı rahat yatakları, ücretsiz Wi-Fi<br />

hizmeti ile donatılan geniş odaları ve 7/24<br />

aktif iş merkezi ile birlikte bölgeye ilk kez<br />

Hampton by Hilton imzalı katma değerli<br />

hizmetleri ve imkanları getiriyor.<br />

Hampton by Hilton Dubai Airport, aynı<br />

zamanda Dubai ufuk çizgisinin panoramik<br />

manzarası ve geniş sonsuzluk havuzu ile<br />

en üst katında tüm imkanlarıyla büyük<br />

bir spor salonu donatılmıştır. Lavanta,<br />

altın ve yerel olarak ilham alınan sanatsal<br />

çalışmaların yer aldığı cezbedici otel<br />

duvarları ve koridorları ile tamamlanan<br />

otelin sıcak ve samimi havası ile<br />

misafirler içeri girer girmez kendilerini<br />

evinde hissedecekler.<br />

y kuşağı seyahatçilere hitap ediyor<br />

Dünya genelinde samimi ve ilgili<br />

hizmet kültürü ile tanınan Hampton by<br />

Hilton, özellikle konaklama arayışında<br />

giderek değer görmeyi öncelik haline<br />

getiren y kuşağı seyahatçiler arasında<br />

bölgenin orta ölçekli otellere yönelik<br />

giderek artan taleplerini karşılamayı<br />

amaçlamaktadır. Yakın zamanda YouGov<br />

ile Hilton ortaklığında yürütülen ve 1,000<br />

katılımcının yer aldığı bir ankette, BAE<br />

seyahatçilerinin iki destinasyon arasında<br />

seçim yaparken neredeyse yarısı (%44)<br />

kararını ortalama seyahat maliyetine<br />

dayanarak vermişlerdir.<br />

Global profesyonel hizmetler firması<br />

PricewaterhouseCoopers (PwC)’a göre,<br />

bu talep değişikliğinin sebebi birçok<br />

faktöre dayanmakta ve varlıklı orta<br />

sınıfın yükselmesini de kapsamaktadır.<br />

Bu durum bölgenin Expo 2020 Dubai<br />

gibi “mega etkinlikler”e hazırlanması ile<br />

birleşti ve kurumsal seyahat bütçelerinin<br />

kısılması ve tüketici davranışlarının<br />

evrilmesi, GCC ülkelerinin konaklama<br />

tercihlerini bütçe dostu otelleri<br />

kapsayacak şekilde genişletmesini<br />

kaçınılmaz hale getirdi. Ve sektör de<br />

cevap vermeye başladı – Arap Otel Yatırım<br />

Konferansı’nın 2017 yılında düzenlenen<br />

organizasyonunda, STR tarafından verilen<br />

bilgiler orta ölçekte seyreden pazar<br />

arzının GCC’de 2021 yılına kadar lükse<br />

endeksleneceğini gösterdi.<br />

Seyahat severler için çeyrek yüzyılın en<br />

çok tercih edilen oteli<br />

Hampton by Hilton’un bölgedeki açılışına<br />

yorum getiren Hampton by Hilton Küresel<br />

Başkanı Shruti Buckley: “22 ülke ve bölge<br />

genelinde 2,380’i aşkın tesis ile Hampton<br />

by Hilton değeri öncelik haline getiren,<br />

ancak aynı zamanda eşit derecede<br />

gerçek ve kaliteli hizmeti de önemseyen<br />

seyahat severler için çeyrek yüzyılın<br />

neredeyse en çok tercih edilen oteli olma<br />

gururunu elde etmiştir. Dünya genelinde,<br />

bir tanesi değerin karar almada değere<br />

öncelik vermek olan giderek değişen<br />

seyahat etme zihniyetine tanıklık<br />

etmekteyiz, bu durumda Orta Doğu ve<br />

Afrika’nın kesinlikle bir istisnası yoktur.<br />

Hampton by Hilton’u bölgeye<br />

taşımaktan dolayı oldukça<br />

heyecanlıyız ve düşünceli<br />

Hampton misafirperverliği<br />

hizmetlerimizle<br />

misafirlerimizi karşılamak<br />

için sabırsızlanıyoruz.”<br />

dedi. Hampton by Hilton’un<br />

bölgedeki açılışına yorum<br />

getiren Orta Doğu, Afrika ve<br />

Türkiye Bölge Başkanı Rudi<br />

Jagersbacher: “Dubai’nin 2020<br />

yılına kadar emirliğe yılda 20<br />

milyon turist çekme vizyonu<br />

ile birlikte misafirperverlik<br />

hizmetlerinin çeşitlendirilmesi<br />

seyahat ve turizm sektörü<br />

için en büyük öncelik haline<br />

gelmiştir. Günümüzde seyahat<br />

edenler artık kaliteden<br />

ödün vermeden uygun fiyatlı<br />

konaklama seçenekleri<br />

aramaktadır. Merkezi<br />

konumda bulunan, temiz ve modern<br />

odalara sahip, ücretsiz Wi-Fi hizmeti<br />

sunan ve samimi, güvenilir ve kaliteli<br />

hizmet veren bir otel istemektedir. İşte<br />

bunlar, şüphesiz ki Hilton markasının<br />

sunduklarıdır.” dedi.


hotel restaurant<br />

46 & hi-tech<br />

yatırım<br />

Samimi misafirperverlik, üstün hizmet kalitesi<br />

Reis Inn <strong>Hotel</strong> İstanbul<br />

İstanbul Atatürk Havalimanı ve TÜYAP’a<br />

yakınlığı ile dikkatleri üzerine çeken<br />

Reis Inn <strong>Hotel</strong> İstanbul, samimi<br />

misafirperverlik anlayışı ve üstün hizmet<br />

kalitesini bir arada sunmayı amaç edinmiş<br />

eğitimli ve güleryüzlü kadrosu eşliğinde<br />

iddialı adımlarla konuklarını ağırlıyor.<br />

150 odalı<br />

139 deluxe oda, 10 deluxe suite oda<br />

ve 1 engelli odası olmak üzere değişik<br />

özelliklere sahip toplamda 150 odası<br />

bulunan otel, tasarımı ile son teknoloji<br />

imkanlarla donatılmış geniş ve konforlu<br />

bir konaklama imkanı sunuyor.<br />

Misafirlerine maksimum konforu<br />

sağlamak amaçlı geniş bir yaşam alanı<br />

üzerine özel olarak tasarlanan otel,<br />

klasik mimariyi günümüz çizgileriyle<br />

birleştiriyor.<br />

500 metrekareye yayılan;<br />

Sağlık Kulübü<br />

Reis Inn <strong>Hotel</strong> Istanbul, toplam 500<br />

metrekareye yayılan bay ve bayanlar için<br />

ayrı olarak tasarlanmış Spa & Wellness<br />

alanları, ihtişamlı Türk hamamı, sauna<br />

ve özel masaj odaları ile konuklarına<br />

birbirinden farklı masaj ritüelleri (Bali,<br />

Relax, Aroma terapi, İsveç, Taş, Spor,<br />

Medikal, Refleksoloji, Shiatsu, Mandara,<br />

Lenf direnaj ve Hint baş masajı) ile<br />

ağırlıyor. Otelde bu hizmetlerin yanı sıra<br />

buhar odası, jakuzi, kapalı yüzme havuzu<br />

ve fitness center alanları da mevcut.<br />

Son teknolojiyle donatılmış;<br />

Toplantı Salonları<br />

Yakut ve Safir isimli toplantı salonlarında<br />

her türlü toplantı ve organizasyon<br />

ihtiyacına cevap verebilen otel; kaliteli<br />

hizmet anlayışı ve kusursuz yiyecekiçecek<br />

servisi ile de iddiasını ortaya<br />

koyuyor. Yoğun toplantı ve iş temposunda<br />

konuklarını bir nebze rahatlatabilmek<br />

ve nefes almalarını sağlamak amacıyla<br />

toplantı salonlarının da bulunduğu<br />

asma katta konumlanan bilardo ve<br />

kütüphanenin yanı sıra lobi katındaki<br />

Bolero Cafe de keyifli anlar geçirmek için<br />

iyi bir alternatif.<br />

Türk ve dünya mutfağından özel<br />

seçkileriyle;<br />

İnci Restoran<br />

Özgün ve şık sunumları ile Türk ve dünya<br />

mutfağının en seçkin lezzetlerini bir<br />

araya getiren İnci Restoran, muhteşem<br />

tatları ile göze olduğu kadar damağa da<br />

hitap ediyor. 160 kişilik restoranda güne<br />

zengin açık büfe kahvaltıyla başlayabilir,<br />

öğle ve akşam yemeklerinizi şefin enfes<br />

lezzetleriyle taçlandırabilirsiniz.


eisinnhotel<br />

www.reisinnhotel.com<br />

0212 426 36 36<br />

Reis Inn <strong>Hotel</strong> İstanbul / Reis Inn <strong>Hotel</strong><br />

Kazdağları Gökevler Mah. Adnan Kahveci<br />

Bulvarı No. 7 Beylikdüzü / İSTANBUL


hotel restaurant<br />

48 & hi-tech<br />

yatırım<br />

Harika bir tatil deneyimi için<br />

Reis Inn <strong>Hotel</strong> Kazdağları<br />

Yaşamın iki temel vazgeçilmezi havası ve suyuyla binlerce yıldır insanlara olduğu<br />

kadar efsanelere ev sahipliği yapmış; mitolojik ismiyle İDA; günümüzdeki adıyla<br />

Kazdağları’nın içinde bir cennet otel; Reis Inn Kazdağları...<br />

Yeşilin her bir tonuyla bezenmiş eşsiz<br />

manzarasıyla konuklarına mutluluğu ve<br />

huzuru bir arada sunan Reis Inn <strong>Hotel</strong><br />

Kazdağları, her sabah doğanın muhteşem<br />

dokusu, masmavi denizi ve tertemiz oksijeni<br />

ile harika bir tatil deneyimi yaşatıyor.<br />

İlhamını hayallerden alan odalar<br />

Farklı konseptlerde 20 odasıyla<br />

konuklarını ağırlayan Reis Inn Kazdağları;<br />

standart, junior, suit ve king suitten oluşan<br />

oda tipleriyle hizmet veriyor. Odaların<br />

15’inde şömine ve bir kısmında bahçeye<br />

açılan özel giriş bölümleri mevcut olup,<br />

konukların hem isteklerine hem de<br />

konaklayacakları kişi sayılarına göre<br />

odalar yer alıyor.<br />

Günün yorgunluğunu gecenin huzuruyla<br />

atın<br />

Tüm gün güzel Ege’nin ve pırı pırıl denizin<br />

tadını çıkardıktan sonra otelde huzura<br />

kavuşacaksınız. Dilerseniz manzara<br />

eşliğinde yazın verandada, kışın kapalı<br />

restoranda şömine eşliğinde nefis bir<br />

akşam yemeği yiyebilir, bol köpüklü<br />

bir Türk kahvesi ile yorgunluğunuzu<br />

atabilirsiniz. Dilerseniz de Spa bölümünde<br />

rahatlayabilir, sinema salonunda<br />

istediğiniz filmi izleyebilir, oyun salonunda<br />

aileniz ve çocuklarınızla doyasıya<br />

eğlenebilir ya da gecenin sessizliğinde<br />

ay ve yıldızların ışığı ile huzurun tadını<br />

çıkarabilirsiniz.<br />

Türk mutfağının eşsiz tatları, Kuzey<br />

Ege’nin eşsiz güzelliğiyle buluşuyor<br />

Doğanın kalbinde, kuş sesleri eşliğinde<br />

sunulan yöresel ürünlerden oluşan zengin<br />

kahvaltı menüsü güne zinde başlamak<br />

için iyi bir alternatif. Deneyimli şefin<br />

enfes mutfağından sofralara taşınan<br />

tatlar kadar otel, içecek menüsü ile de<br />

iddialı. Zengin şarap ve içeceklerden<br />

oluşan içki menüsünün dışında otel, Türk<br />

ve İtalyan kahvelerinden oluşan içecek<br />

seçenekleriyle de öne çıkıyor.<br />

Yeşilyurt Köyü’nde SPA’sı olan tek otel<br />

Yeşilyurt Köyü’nde SPA bölümü olan tek<br />

otel olarak hizmet veren otel, bir yandan<br />

muhteşem deniz, orman manzarası ve<br />

bol oksijenle ruhu dinlendirirken diğer<br />

yandan Türk hamamı, sauna, buhar odası,<br />

jakuzi, masaj, açık-kapalı yüzme havuzu<br />

seçenekleriyle bedeni sosyal hayatın tüm<br />

yorgunluklarından arındırıyor.


Yeşilyurt Köyü No:221 Küçükkuyu / Ayvacık / Çanakkale<br />

+90 (286) 752 51 50 (pbx) / +90 (286) 752 15 16<br />

info@reisinnhotel.com<br />

www.reisinnhotel.com<br />

reisinnhotel


50<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

etkinlik<br />

Wish More <strong>Hotel</strong>’den<br />

sezona merhaba partisi<br />

Mükemmel konumu, kusursuz<br />

hizmetleri ve gelişmiş<br />

olanakları ile iş ya da tatil<br />

amaçlı seyahat eden misafirlerine,<br />

keyifli ve konforlu bir konaklama<br />

deneyimi sunan Wish More <strong>Hotel</strong><br />

İstanbul, düzenlediği 90’lar Partisi<br />

ile yeni sezona merhaba dedi. Acente<br />

sahipleri, yöneticileri, otelin iş ortaklığı<br />

yaptığı şirketlerin yetkilileri ve basının<br />

oluşturduğu yaklaşık 550 kişilik<br />

seçkin davetli grubu, Wish More <strong>Hotel</strong><br />

İstanbul’un 90’lar konsepti ile dekore<br />

edilmiş terasında doyasıya eğlendiler.<br />

DJ Akın İshakoğlu’nun 90’lar<br />

şarkılarından derlediği performansıyla<br />

beraber Latin perküsyon, elektrogitar<br />

ve kemanın coşkulu ritimlerini<br />

birleştiren orkestranın sunduğu<br />

müzik ziyafeti, misafirleri adeta<br />

90’lar atmosferine geri götürdü. Canlı<br />

performans ve DJ Akın İshakoğlu’nun<br />

seçkileriyle eğlenen misafirler, partide<br />

sahne alan dans grubuyla birlikte 90’ların<br />

şarkı ve danslarına eşlik ederek keyifli<br />

saatler geçirdiler.<br />

Hem kulağa hem damağa…<br />

Gönülden servis yaklaşımı, kent kültürünü<br />

yansıtan hizmet özellikleri ve iş dünyasına<br />

özel yenilikçi uygulamaları ile öne çıkan<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul gece boyunca<br />

konuklarını, şeflerinin özel olarak<br />

hazırladığı ikramlarla ağırladı. Parti<br />

boyunca servis edilen meyve ve peynir<br />

çeşitleri, soğuk kanepeler, sıcak aperatifler,<br />

mini tatlılar ve farklı kokteyl seçenekleriyle<br />

misafirler tam bir ziyafet çekti.<br />

“Misafir etme tutkusuyla, daima…”<br />

sloganıyla faaliyet gösteren ve kentin<br />

önemli noktalarına kolayca ulaşım<br />

sağlayan bir konumda bulunan Wish<br />

More <strong>Hotel</strong> Istanbul, Kocatepe metro<br />

istasyonuna yürüme mesafesinde yer<br />

alırken, araçla da kentin ana ulaşım<br />

akslarına dakikalar içinde bağlanmak<br />

mümkün oluyor. Misafirler Atatürk<br />

Havalimanı, CNREXPO ve İstanbul Fuar<br />

Merkezi gibi noktalara, Maslak ve Şişli<br />

gibi iş merkezlerine, Taksim ve Tarihi<br />

Yarımada gibi kentin sembol bölgelerine<br />

20 dakika gibi kısa süreler içinde rahatça<br />

ulaşabiliyor. Bayrampaşa Otobüs<br />

Terminali’ne bir kilometre olan otelin yanı<br />

başında ise Forum İstanbul AVM yer alıyor.


hotel restaurant<br />

52 & hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Geliri<br />

‘insan’<br />

Yonca<br />

Erdoğ<br />

Kariyer yolculuğu ilk Swissotel The<br />

Bosphorus, Istanbul’un santrali ile<br />

başladı. İnsan, dil, iletişim, seyahat<br />

en derin tutkuları; disiplin, hırs, değişim,<br />

adaptasyon başarısındaki en temel<br />

değerleri oldu. Keyfine vardıkça sevdi,<br />

yükseldi; bilgiyi paylaştıkça, yetiştirdikçe<br />

insan kazandı, kazandırdı…<br />

Avrupa’nın en köklü lüks otel grubu<br />

Kempinski şemsiyesi altında Türkiye ve<br />

Güney Avrupa Kempinski Otelleri, Gelirler<br />

Direktörlüğü görevini yürütmeye devam<br />

eden Yonca Erdoğ ile 30 yıllık turizm<br />

geçmişini, global kariyer önerilerini ve<br />

ideallerini konuştuk...<br />

Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />

Yonca Hanım, Türkiye ve Güney<br />

Avrupa Kempinski Otelleri, Gelirler<br />

Direktörlüğüne uzanan kariyer<br />

tırmanışınızı çocukluk, ilk gençlik<br />

hayalleriniz, eğitim süreciniz ve ilk iş<br />

deneyiminizle anlatır mısınız?<br />

Ben Almanya’da doğdum, büyüdüm. 15<br />

yaşımdayken Türkiye’ye geldim. İstanbul<br />

Üniversitesi Uzak Doğu Dilleri mezunuyum.<br />

Dil bilmenin önemini fark ettiğim yıllardır<br />

o dönemler. Benim için bir avantaj olan<br />

yabancı dilim üniversitedeki diğer birçok<br />

arkadaşım için önemli bir eksiklikti. O<br />

dönem bu avantajımı en doğru şekilde<br />

otelcilikte değerlendirebileceğimi


düşündüğüm için turizme<br />

yöneldim.<br />

90’lı yılların başıydı… Swissotel<br />

The Bosphorus, İstanbul’un<br />

açılış dönemi, ilk iş deneyimimi<br />

orada yaşamak istedim. İlk<br />

işim santraldi. Bir taraftan<br />

üniversiteye devam ederken<br />

bir taraftan da otelde çalıştım.<br />

Turizmde çalışırken insanlarla<br />

kaynaşmanın, dili kullanmanın<br />

ve yabancı misafirlerle bir<br />

arada olmanın keyfine vardım.<br />

Neticesinde “tamam, ben bu<br />

yolda devam edeceğim” dedim<br />

ve 30 senedir de bu sektörün<br />

içindeyim.<br />

Ortaokul yıllarımdayken en<br />

büyük hayalim hostes olmak,<br />

seyahat etmek ve bütün dünyayı<br />

gezmekti. Hava yolu değil ama<br />

otelcilik oldu. Bu sayede dünyayı<br />

gezip görme fırsatı elde ettim.<br />

Bu yüzden kendimi çok şanslı<br />

hissediyorum.<br />

Otelciliğe ilk santralde<br />

başlamışsınız. Peki ilk telefon<br />

görüşmenizi hatırlıyor<br />

musunuz?<br />

Hatırlıyorum tabii ki. O gün çok<br />

heyecanlanmıştım. Telefonun<br />

ucundaki yabancı bir misafirdi ve<br />

ben bir otel santraline olmasa<br />

bile yabancı dile fazlasıyla<br />

hakimdim. Bu imkana sahip<br />

olmak güzel bir duyguydu elbette ki.<br />

Dolayısıyla işimi çok sevdim,<br />

üniversiteyle birlikte dokuz ayım<br />

santralde geçti. Hatta o dönem<br />

evlendim. 22 yaşımdaydım.<br />

Madem evlenmiştim, öyleyse<br />

santralden ayrılıp bir ofis<br />

ortamına geçmeliydim. Kendi<br />

kendime gelecek planlarımı<br />

yapıp, üstlerime business<br />

centere geçme talebimi ilettim.<br />

Öğrendim ki, onlar benimle ilgili<br />

daha farklı planlar yapmışlar.<br />

Bende bir cevher varsa onu<br />

üstlerim görmüşler zaten...<br />

Santralden rezervasyona geçtim<br />

sonra. Üç senenin ardından<br />

satış biriminde çalıştım ki,<br />

grup satış departmanında<br />

çalışmak çok zevkliydi. Direkt<br />

misafir ile koskoca bir seyahati<br />

planlıyorsunuz. Çok yoğun<br />

olarak çalıştığım altı senem<br />

geçti orada. Rezervasyon ve<br />

satış birimleri gelir yönetiminin<br />

bazını oluşturuyor zaten. İşin<br />

özünü sindiriyorsunuz, trafiğini<br />

yönetiyorsunuz ve bu şekilde<br />

geliri artırma imkanımız oluyor.<br />

Bana göre iyi bir gelircinin<br />

otelcilik sektöründe rezervasyon<br />

ve grup satış geçmişinin olması<br />

çok önemli.<br />

Çırağan Palace Kempinski<br />

bünyesine nasıl dahil oldunuz,<br />

anlatır mısınız?<br />

Buraya 2002 Ekim ayında yine<br />

grup satış yapmak üzere dahil<br />

oldum. Otelciyseniz Çırağan<br />

Sarayı, Kempinski mutlaka<br />

çalışmanız gereken önemli bir<br />

marka. Benim için de iyi bir<br />

fırsattı. Ben de bu fırsatı en<br />

iyi şekilde değerlendirmeye<br />

çalıştım. Satışta çok uzun<br />

süre kalmadım. 2003 Haziran<br />

ayında bir terfiyle hem Çırağan<br />

Sarayı’nın Yönetim Kurulu’na<br />

dahil edildim hem de otelin Gelir<br />

Yönetimi görevine getirildim.<br />

Gelir Yönetimi nedir, görev<br />

tanımınızı daha detaylı<br />

aktarabilir misiniz?<br />

Gelir Yönetimi ilk başta<br />

muhasebe ve finans olarak<br />

algılansa da yaptığımız iş çok<br />

farklı. Hava yollarından doğan bir<br />

iş kolu bu. Nasıl ki uçaklarda her<br />

koltuk farklı fiyatlara satılıyorsa<br />

benzeri şekilde otel yatakları<br />

için de belli bir fiyatlandırma<br />

çalışması yapılıyor.<br />

Bir otelde satış, pazarlama,<br />

iletişim ve gelir yönetimi hedefe<br />

ulaşmada hepsi birlikte kol<br />

kola yürüyor. Gelir yönetimi her<br />

iki birimin tam ortasında, bir<br />

otelin fiyatlandırma politikasını<br />

belirleyen bir birim. Biz stratejiyi<br />

belirliyoruz. Benim görevim<br />

satış ve PR gibi vitrin değil,<br />

daha ziyade geri planda, strateji<br />

kurgulaması yapmak.<br />

Bu görevimi 2003 senesinden<br />

itibaren sadece Çırağan Palace<br />

Kempinski için yapıyordum.<br />

Daha sonra Türkiye ve<br />

Bulgaristan Otelleri adına<br />

da yapmaya başladım. Bölge<br />

daha da genişleyince Güney<br />

Avrupa Otelleri’ni dahil ettik.<br />

Benim bölgem olsun olmasın,<br />

Kempinski markası ofisinden<br />

yönlendirilen her bir otel için bu<br />

desteği vermeyi sürdürüyorum.<br />

Gelir Yönetimi’nde geniş<br />

bir ağa hakimiyet çok kolay<br />

olmasa gerek. Konunun hassas<br />

noktaları, bölgesel denge ve<br />

kriterleri neler oluyor?<br />

Kempinski Grubu markası olarak<br />

Türkiye’de İstanbul, Antalya ve<br />

Bodrum’da varız. Aynı coğrafyada<br />

olduğumuz için bunu başarmak<br />

daha kolay tabii.<br />

Yurt içinde Çırağan Palace<br />

Kempinski olarak şehir oteli<br />

konseptimizle ayrışıyoruz ki, o<br />

da zaten yaz döneminde Boğaz’a<br />

nazır konumuyla adeta bir<br />

resort otele dönüşüyor. Kışın da<br />

tamamen bir iş oteli oluyoruz.<br />

Böyle bir değişken pazar yapısına<br />

sahip olsak da bunun son derece<br />

sağlıklı olduğunu düşünüyorum.<br />

Aynı ürünlerimiz sepette değil, iyi<br />

bir dağılım var. Buna göre de bir<br />

gelir stabilitesi olabiliyor.<br />

Bunların dışında Malta ve<br />

Estepona yine resort oteller. San<br />

Clemente Kempinski Venedik ve<br />

St. Moritz Kempinski İsviçre’ye<br />

de bir dönem destek sağladık.<br />

Çırağan Palace Kempinski<br />

olmamız, öncü konumumuz<br />

ve tecrübemiz verdiğimiz bu<br />

desteklerde çok etkili oluyor<br />

tabii.<br />

Bir gelir yöneticisi için en kritik<br />

noktalar neler diye sorsam?<br />

Bizim işimizde yenilikleri<br />

takip etmek çok önemli. Son<br />

dönemde dijital dünya çok<br />

geliştiği için gelir farklı kanallar<br />

üzerinden sağlanıyor. Booking.<br />

com, Expedia gibi ortak<br />

çalıştığımız üçüncü parti olarak<br />

isimlendirdiğimiz kanallar<br />

var. Elbetteki gibi Kempinski<br />

olarak direkt kendi rezervasyon<br />

kanalımız mevcut. Leading <strong>Hotel</strong><br />

of the Worlds’ün Türkiye’deki<br />

ilk üyesiyiz, o kanalda bağlı<br />

olduğumuz bir network ağımız var.


hotel restaurant<br />

54 & hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Bilgiyi paylaşmak,<br />

öğretmek, fayda üretmek<br />

de çok kıymetli benim<br />

için. 30 senedir bu<br />

sektörün içindeyim. Şu<br />

anda beni en fazla mutlu<br />

ve motive eden birlikte<br />

çalıştığım insanları<br />

geliştirmek ve yönetici<br />

konumuna getirmek.<br />

Aynı şekilde grup olarak<br />

da insan yönetimini<br />

önemsiyor ve öncelik<br />

veriyoruz.<br />

Tabii bu kanalları gelirler açısından<br />

doğru yönetmek çok önemli. Ne var ki,<br />

çok sık değişen ve gelişen bir alan da...<br />

Dolayısıyla, dünyada turizm hareketlerini<br />

etkileyecek ekonomik ve politik<br />

gelişmeleri çok yakından takip etmek ve<br />

uyum sağlayacak stratejileri uygulamaya<br />

koymak gerekiyor.<br />

Booking.com’un bu sene Amsterdam’da<br />

ikincisi düzenlenecek olan bir semineri<br />

vardı. Booking.com, müşterileri arasından<br />

150’sini vip ağırlamayla misafir etti ve<br />

yenilikler hakkında bilgilendirme yaptı.<br />

Geçen sene katıldığımda çok yakın<br />

gelecekte ses teknolojilerinin öne çıkacağı<br />

açıklanmıştı mesela. Şu anda instagram<br />

görsel ağırlıklı bir kanal. Ses teknolojisi<br />

anlamında küçük çapta da olsa Siri’yi<br />

kullanmaya başladık. Amerika’daki<br />

kullanımı ise daha etkin ve yoğun.<br />

“En büyük yatırımı insana yapıyoruz”<br />

Bununla beraber otomasyona da bir<br />

yöneliş söz konusu. Ancak biz Çırağan<br />

Palace Kempinski olarak daima lüks<br />

kategoride kişisel hizmetin önemini<br />

vurguluyoruz, üst segmentte bunun<br />

devam edeceğine inanıyoruz. Her ne kadar<br />

otomasyon dünyada büyüyerek devam<br />

etse de bizim en büyük yatırımımız insana<br />

oluyor.<br />

Gelir Yönetimi de buna çok güzel bir<br />

örnek. Bunu da şu şekilde açıklayabilirim,<br />

geçmişte otelcilikte şimdiki gibi sistemler<br />

yoktu, her şey deftere yazılırdı.<br />

Bu bahsettiğim sistemlerin avantajları<br />

yok mu, var elbette. Bu sayede geçmiş<br />

ve önümüzdeki döneme yönelik talepler<br />

değerlendirilerek birtakım öneriler<br />

getirilebiliyor.<br />

Ama buradaki en kritik nokta, sistemi<br />

otomasyon kullanmadan insan faktörü<br />

üzerinden işletmemiz. Tüm bu kararları<br />

veya stratejileri araç teknolojisi olarak<br />

kullanıyoruz. Dediğim gibi sisteme yön<br />

veren ise insan faktörü oluyor.<br />

Çırağan Palace Kempinski olarak, 2019<br />

yılında bütçemizin ciddi bir kısmını eğitim<br />

için ayırdık. Quality Plus (Kalite Artı)<br />

olarak adlandırdığımız bir motto yayınladık<br />

ekip içerisinde. Hatta dikkat edin, otel<br />

çalışanlarımızın yakalarında bu mottonun<br />

sembolünü görürsünüz.<br />

Özetle; teknoloji bizim için bir araç,<br />

kişiselleştirilmiş servis anlayışımız ise her<br />

şeyin önünde geliyor.


Yonca Hanım, kariyer<br />

geçmişinizi böyle anlattınız.<br />

Ya yöneticilik tanımınız? Sizin<br />

için yöneticilik nerede başlar,<br />

nerede biter?<br />

Disiplin hayatımın her<br />

noktasında var. 14 yaşında<br />

bir kızım var. Doğduğu andan<br />

itibaren asansöre bindiğim<br />

anda ev biter, iş başlar. Ev<br />

ile işi ayırmak bence çok<br />

önemli, başarı da bu şekilde<br />

geliyor. Özellikle bu konuda iç<br />

disiplinim çok yüksek.<br />

Onun dışında hırslıyım,<br />

yeniliklere açığım. Bunun da<br />

büyük bir avantaj olduğunu<br />

düşünüyorum. Ülke olarak<br />

hem ekonomik hem politik<br />

olarak büyük bir değişimden<br />

geçiyoruz. Otelcilikte de sektör<br />

olarak yeniliklere açık olmak<br />

ve adaptasyon çok önemli. Bu<br />

benim kişiliğimde de var zaten.<br />

Bilgiyi paylaşmak, öğretmek,<br />

fayda üretmek de çok kıymetli<br />

benim için. 30 senedir bu<br />

sektörün içindeyim. Şu anda<br />

beni en fazla mutlu ve motive<br />

eden birlikte çalıştığım<br />

insanları geliştirmek ve<br />

yönetici konumuna getirmek.<br />

Aynı şekilde grup olarak<br />

da insan yönetimini önemsiyor ve<br />

öncelik veriyoruz. Misal, bu sene hem<br />

e-ticaret müdürümüzü hem de gelirler<br />

müdürümüzü Dubai’ye transfer ettik.<br />

Başarılı bir profesyonel hayatın özel<br />

hayatınıza yansıması nasıl oluyor? Kendi<br />

motivasyonunuzu artırmak için neler<br />

yapıyorsunuz? Özel zevklerinizden de<br />

bahsedebilir misiniz biraz?<br />

Biraz önce de söylediğim gibi değişimlere,<br />

yeniliklere çok açığım. Hızlı adapte<br />

olurum. Çağımız da bunu gerektirdiği için<br />

önemli bir özellik olduğunu düşünüyorum.<br />

Onun dışında hobim fotoğraf çekmek.<br />

Görsellik benim için çok önemli. Alışveriş<br />

yapmayı çok seviyorum. Türkiye’deki ve<br />

dünyadaki moda trendlerini yakından<br />

takip ederim. Online alışverişi de çok<br />

tercih ediyorum.<br />

Mesleki hastalıklarınız var mı? Ya<br />

da şöyle sorayım, Çırağan Palace<br />

Kempinski gibi lüks segment bir<br />

markanın gelir yöneticisi olmak<br />

seyahatlerinizdeki hizmet ve servis<br />

beklentilerinizi ne şekilde etkiliyor?<br />

Biraz daha mükemmeliyetçi oluyorsunuz.<br />

Bir de tabii burada ister istemez lükse<br />

alışıyoruz. Örneğin bizim kahve içme<br />

standardımız bu, 16 senedir ben kahveyi<br />

bu şekilde içiyorum. Daha altında bir<br />

sunum ve servis aldığımdaysa bunun<br />

iyileştirilmesi için o anda fikirler<br />

paylaşıyorum.<br />

Bununla beraber zincirin de bizden<br />

öncü olmakla ilgili yüksek beklentileri<br />

oluyor. Buna örnek “inroom checkin”<br />

hizmetimizi verebilirim. “Lady in<br />

Red” dediğimiz karşılama yapan ekip<br />

arkadaşlarımız check-in işlemini<br />

resepsiyonda değil, odanın içinde<br />

yapıyorlar. Bu da misafirin vakit<br />

kaybetmeksizin konaklamasına imkan<br />

veriyor. Bu uygulamamız ile dünyadaki<br />

diğer Kempinski otellerine örnek olduk.<br />

Bizler misafirlerimize bu hizmetleri en<br />

yüksek seviyede vermeye çalışırken aynı<br />

şekilde ben de konakladığım otellerde<br />

benzer şekilde çağımızı yakalayan<br />

örnekler deneyimlemek isterim.<br />

Çırağan Palace Kempinski markasının<br />

öncü misyonu gibi bir çalışanı olarak da<br />

öncü olabilmek çok önemli. Bu konuda<br />

hem zincir hem de sektör içinde yön<br />

veren olarak gösterilmek gurur verici. Bu<br />

da sektörde uzun senelerdir var olmanın<br />

ve lider bir markada çalışmanın sonuçları<br />

sanırım.<br />

Türkiye ve Güney Avrupa Kempinski<br />

Otelleri, Gelirler Direktörü olmanın iş<br />

dünyasında bir kadın olarak anlamı ve<br />

sorumlulukları nelerdir?<br />

Bir kadın olarak,<br />

Avrupa’nın en köklü<br />

lüks otel grubu olan<br />

Kempinski markası<br />

tarafından işletilen<br />

tarihi 17. yüzyıla<br />

dayanan Çırağan<br />

Sarayı’nı uluslararası<br />

platformlarda<br />

temsil etmekten<br />

gurur duyuyorum.<br />

Uluslararası ekonomi<br />

dergisi tarafından<br />

‘’Global ekonomiye yön<br />

veren ilk 100 kadın’’<br />

arasında yer aldım.<br />

Kadın olarak birçok<br />

görevi bir arada<br />

yapabiliyor olmamız<br />

ve analitik düşünme<br />

yeteneğimiz bize<br />

daha fazla görev<br />

ve sorumluluklarla<br />

birlikte, özgüven de<br />

veriyor. Bu konuya<br />

ilişkin Çırağan Palace Kempinski İstanbul<br />

yönetim kurulunun yüzde 40’ını kadınların<br />

oluşturduğunu söylemekten mutluluk<br />

duyuyorum. Umuyorum bu diğer pek çok<br />

kuruma da örnek olur. Çocuklarımıza<br />

ve yeni nesillere daha iyi bir gelecek<br />

hazırlayabilmemiz için tüm sektörlerde<br />

kadın erkek çalışan oranında güzel bir<br />

denge sağlanmalıdır. Özellikle içinde<br />

var olduğumuz bu dijital çağda cinsiyet<br />

ayrımı yapmadan eşit şartlar ve haklar<br />

ile daha da iyi bir geleceğin yeni nesilleri<br />

beklediğini düşünüyorum.<br />

Yöneticilik, eş olma ve anne olma<br />

arasında rol çatışmaları yaşadığınız<br />

oluyor mu hiç?<br />

Yönetmek duygusu zaman zaman<br />

eve de taşınıyor tabii ki. Ama ev halkı<br />

duruma hemen müdahale edip artık evde<br />

olduğumu hatırlatmakta gecikmiyorlar.<br />

Ben de hemen adapte oluyorum. Bu<br />

dengeyi kurduğunuz zaman evde de<br />

mutluluk kaçınılmaz oluyor.<br />

Bundan sonra neler yapmak<br />

istiyorsunuz?<br />

Önümüzdeki dönemde de Kempinski<br />

bünyesinde bölge pozisyonlarına<br />

genişleterek devam etmek istiyorum.<br />

Bölgesel yoğunluğu artırarak grubun<br />

diğer farklı otellerine de destek vermek<br />

hedefindeyim. Kişisel manada ise en<br />

büyük emelim, insan gelişimine katkıda<br />

bulunmak, yeni yöneticiler yetiştirerek<br />

sektöre fayda sağlayabilmek.


56<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

Havada, karada, denizde<br />

60 yıldır her yerde...<br />

Öztiryakiler...<br />

proje firmaları tarafından<br />

kabul gören de bir<br />

konumda. Biraz önce<br />

burada büyük bir grup<br />

vardı, Radisson Otelleri’nin<br />

12 tane otelini konuştuk.<br />

Grup bizi tedarikçiler<br />

ağına koydu. Sheraton ve<br />

Hilton’un tedarikçilerinden<br />

biriyiz mesela.<br />

Fotoğraf: Hakkı Günerkan<br />

Mutfak sektöründe 60 yıldır faaliyet<br />

gösteren Öztiryakiler, yurt içi ve<br />

ihracat pazarındaki gücünü geniş<br />

ürün yelpazesi, işletmelere verdiği önem ve<br />

uzman kadrosu ile her geçen yıl arttırıyor,<br />

Öztiryakiler 5 binden fazla ürün çeşidi ile<br />

dünyanın 120 ülkesine ihracat yapıyor.<br />

Firmanın 2019 yılı büyüme planlarını,<br />

projelerini ve endüstriyel mutfak sektöründeki<br />

son dönem gelişmeleri Öztiryakiler Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Tahsin Öztiryaki ile konuştuk.<br />

Yılı kapatmaya hazırlanırken <strong>2018</strong><br />

Öztiryakiler için nasıl geçiyor? Yıl bazında<br />

endüstriyel mutfak sektörünün Türkiye ve<br />

dünyadaki durumunu değerlendirdiğinizde<br />

ortaya nasıl bir tablo çıkıyor?<br />

Endüstriyel mutfak, diğer alanlara göre biraz<br />

daha şanslı bir sektör. Çünkü endüstriyel<br />

mutfak, hem iç piyasada hem de ihracatta<br />

güçlenerek büyümekte. Öztiryakiler firmamız<br />

için de bu durum geçerli, sektör için de...<br />

Endüstriyel mutfak, ihracatta yaklaşık<br />

yüzde 20 oranlarında büyüyor. Baktığımızda<br />

sektörün 1.6 milyar dolar ihracatı var. Bu<br />

seneyi de belki 1.7 milyar dolar ile kapatabilir.<br />

İthalatta ise 600 milyon dolar civarında bir<br />

hacme sahip, cari açık vermeyen, önemli bir<br />

sektör.<br />

Bütün mutfağı göz önüne alırsak, 4 milyar<br />

dolar civarında bir ihracatımız var. Ev tipi<br />

mutfak eşyaları ile beraber de 1.7 milyar dolar<br />

ithalat hacmine sahip, yine cari açık vermeyen<br />

bir sektör.<br />

Türkiye, mutfak alanında İtalya’dan Çin’e<br />

kadar Avrupa’nın en önemli tedarikçisi<br />

konumunda. Ülkemiz ev tipi ve endüstriyelde<br />

gerek Avrupa standartlarında kaliteli mal<br />

üretimi gerek ürün çeşitliliği gerekse<br />

pazarlara ulaşabilme becerisiyle dünyada<br />

ön sıralarda yer alıyor. Avrupa’da Almanya’yı<br />

göz ardı edersek; İspanya, İtalya ve Türkiye<br />

üçgeninde ikinci sıradayız. Çok sayıda ürün<br />

yapan, sürekli olarak büyüyen, ihracatı çok<br />

olan bir ülkeyiz.<br />

Bu tabloda Öztiryakiler nasıl bir yere sahip?<br />

Öztiryakiler dünyaya en fazla ihracat yapan<br />

firmalar arasında 7. sırada yer alıyor. Bildiğiniz<br />

gibi, firmamız 60 yıldır sektörün içinde varlık<br />

göstermekte. Atalarımızdan beridir mutfak<br />

işiyle uğraşıyoruz.<br />

Dünyada aynı çatı altında bu kadar çeşit<br />

yapabilen başka firma yok. 5 binden fazla<br />

çeşidimiz mevcut. 100.000 metrekarede 1.300<br />

çalışanımızla sektörümüze hizmet veriyoruz.<br />

Hem set üstü ekipmanları yapıyoruz hem<br />

de mutfağın içinde kullanılan cihazların<br />

tamamını üretiyoruz.<br />

Buzdolabı ve bulaşık makinesinde çok<br />

güçlüyüz. Pişirme ekipmanlarında<br />

standartlarımız açısından çok yukarıdayız.<br />

Avrupa’nın neredeyse bütün ülkelerine<br />

bulaşık makinesi, buzdolabı ve cihazlarımızı<br />

ihraç ediyoruz.<br />

Endüstriyelde en güçlü olduğunuz üretim<br />

kalemleri neler?<br />

Aslında biz set üstü malzemeciydik ama şu<br />

anda cihaz da var. Bulaşık makinesi, buzdolabı<br />

ve gastronom küvet olmak üzere üç kalemde<br />

çok güçlüyüz. Avrupa’nın gelişmiş ülkelerine<br />

fazla miktarda ürün satıyoruz. Yaklaşık 20<br />

ülkede proje üretiyoruz. Beş yıldızlı zincir<br />

otellere anahtar teslim projeler yürütmekteyiz.<br />

Dolayısıyla Öztiryakiler artık dünyada yabancı<br />

Öztiryakiler’in ihracattaki<br />

bu başarısını neye<br />

bağlıyorsunuz?<br />

Biz neredeyse 30 yıldır<br />

ihracatla uğraşıyoruz.<br />

Senede 12-13 yurt dışı<br />

fuarına katılıyoruz ki<br />

bunun içinde Çin, Amerika,<br />

Avrupa ülkeleri, Türki<br />

Cumhuriyetler, Ortadoğu<br />

ve Rusya da var. Dünyanın<br />

her ülkesine ürün<br />

satabilecek kalite standart<br />

belgelerine sahibiz. Fabrikamız iki ayda bir<br />

Avrupalı tedarikçiler tarafından denetleniyor.<br />

Büyük miktarda mal üreten firmaların<br />

tedarikçisiyiz. Hijyen, ürün sağlığı, işçi sağlığı<br />

ve teknik standartlarımız devamlı olarak takip<br />

ediliyor.<br />

Öztiryakiler, Türkiye’nin ilk ArGe Merkezi<br />

olan endüstriyel mutfak firması aynı<br />

zamanda. Merkezimizde yaklaşık 30’a<br />

yakın teknik eleman istihdam ediyoruz.<br />

Her tipte laboratuvara sahibiz. Bir akredite<br />

laboratuvarımız da bulunuyor. Dünyanın<br />

çeşitli ülkelerinde belge vermek isteyenler<br />

bizim laboratuvarımızı kullanabiliyorlar.<br />

Özetle, ihracat başarımız tamamen<br />

kalitemizle alakalı. Biz kalitemizi hiçbir<br />

şekilde aşağıda görmek istemiyoruz, bütün<br />

standartlarımızı üstte tutuyoruz.<br />

Kriz döneminde ihracat bir çıkış noktası<br />

olarak konuşuldu, önerildi. Buradan<br />

ihracat yapmak isteyen firmalara ne gibi<br />

tavsiyeleriniz olabilir?<br />

Bir kampanyada da bu konudaki görüşümü<br />

açıkça paylaşmıştım, bütün firmalar<br />

üretimlerinin yüzde 50’sini ihraç etmekle<br />

mükellef olmalı ki ülkenin de dövize ihtiyacı<br />

kalmasın. Paraları bankalardan borç almak<br />

yerine ürün yapıp kendi emeğimizin karşılığı<br />

olarak ülkeye döviz getirebilirsek mesele de<br />

hallolmuş olur.<br />

Her firma kendi TL - döviz dengesini<br />

ihracatta muhakkak kurmalı. Çünkü mutfak<br />

sektörünün hammaddesi maalesef ithal.<br />

Hammaddeyi ithal ettiğimiz zaman muhakkak


ihracat yapmamız lazım. Öztiryakiler uzun<br />

zamandan beridir yüzde 50 oranında ihracat<br />

yapan bir firma, üretimimizin yarısını ihraç<br />

ediyoruz. Bu yolla kendi döviz dengemizi de<br />

kurmaya çalışıyoruz.<br />

Sektörde İstanbul Demir ve Demir<br />

Dışı İhracatçılar Birliği Başkanlığı<br />

gibi farklı şapkalarınız da var. Birliğin<br />

faaliyetlerinden kısaca bahsederek<br />

sektöre sağladığı katkıları anlatabilir<br />

misiniz?<br />

Mutfak sektörü benim başkanı olduğum<br />

birlikle ihracatlarını koordine ediyor. Burada<br />

da yaptığımız birtakım etkinlikler var. Birlik<br />

olarak URGE faaliyetleri yürütüyoruz.<br />

Uluslararası Rekabeti Geliştirme<br />

Kümelenmesi adı altında firmaları bir<br />

araya getirip ihracat konusunda eğitiyoruz.<br />

Dünyanın çeşitli ülkelerine yönelik<br />

incelemeler yaptıktan sonra firmalarla bir<br />

araya gelip hangi ülkelere gidebileceğimiz<br />

ile ilgili bir oylama yapıyoruz. Arkasından<br />

seçtiğimiz ülkelere gidip B2B görüşmelerle<br />

ihracatımızı artırmaya çalışıyoruz.<br />

Bu şekilde Güney Afrika, Tunus, Meksika<br />

ve Şili turları yaptık. Her gidilen ülkede<br />

de yaklaşık yüzde 25’e yakın ihracat artışı<br />

yakalandı. En son 17 firma geçen hafta<br />

Meksika ve Şili’den geldiler. Oradan<br />

da minimum yüzde 20-25 ihracat artışı<br />

bekliyoruz.<br />

Bir sonraki durağımızda TUSİD by HOSTECH<br />

Fuarı’nın arkasından Fransa var. İhracatçılar<br />

Birliği olarak da sektörümüzün ihracatını<br />

artırmaya çalışıyoruz. Benim şahsi görevim,<br />

hem şirketimle ilgili hem de birlikle ilgili<br />

çalışıyorum ama diğer şapkam daha ağır<br />

basıyor.<br />

“Sektörün de ihracat gücünün artmasını<br />

önemsiyorum”<br />

Sektörün de ihracat gücünün artmasını<br />

fazlasıyla önemsiyorum. İstanbul Demir ve<br />

Demir Dışı İhracatçılar Birliği’nin Başkanı<br />

olarak da bu konuda herhangi bir sakınca<br />

görmüyorum. Rakip firmalarla beraber<br />

ihracatı artırmanın yanlış olduğunu<br />

düşünmüyorum. Dünya çok büyük, önemli<br />

olan dünyaya daha fazla ürün ihraç<br />

etmek, Türkiye’de iyi, standardı yüksek<br />

mutfakçıların olmasını sağlamak. Türkiye’de<br />

bu sayıyı ne kadar çok artırabilirsek ve<br />

kapasite oluşturabilirsek dünyadan bize<br />

gelecek müşteri sayısı da o kadar artar.<br />

Biz mutfak almaya Avusturya, Çekoslovakya,<br />

Norveç, İngiltere’ye gitmiyoruz. Ama İspanya<br />

ve İtalya’ya gidiyoruz. Niye gidiyoruz çünkü<br />

oralarda daha çok mutfakçı var, bu sektöre<br />

yatkınlar. Türkiye de bu hablardan biri olursa<br />

gelen müşterilerden herkes kalitesine göre<br />

kısmetini yer. Sektörde de hemen herkesin<br />

benim gibi düşündüğünü biliyorum.<br />

İşi doğru yapan firmalar ihracatını da<br />

yapmalılar. Rekabet, ön kesmekle<br />

olmamalı! Rekabet pazarda iyi ve kaliteli<br />

mal üretmekle, doğru fiyatlandırma ve<br />

zamanında üretmek ve teslim etmek ile olur<br />

diyorum. Öyle de gelişiyor.<br />

Ayrıca bahsettiğim bu seyahatlere yan yana<br />

gitmek rakipler arasındaki sert köşeleri de<br />

kırıyor. Neticede yüz yüze geldiğiniz zaman<br />

daha yapıcı olabiliyorsunuz, birbirinize<br />

destek olabiliyorsunuz. Bir yere gittiğinizde o<br />

firmaları da önerebiliyorsunuz.<br />

Birçok sektör için birlik oluşturmak<br />

kanayan bir yara iken bunu endüstriyel<br />

mutfakta başardığınızı söylüyorsunuz.<br />

Tabii bu kesinlikle oluşuyor. Bizim TUSİD<br />

(Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane Servis ve<br />

İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları<br />

Derneği) adında bir oluşumumuz da var<br />

biliyorsunuz. Ben de derneğin kurucu<br />

üyelerinden biriyim.<br />

TUSİD’de de bu birliği çok iyi sağladık. Uzun<br />

zamandır dergi de çıkartıyoruz. Fuarları<br />

desteklemek üzere ortak çalışıyoruz.<br />

Anlayacağınız sektör gelişmek adına<br />

birçok ortak çalışmayı birlikte yürüten bir<br />

gruptan oluşuyor. Birlik olamama gibi bir<br />

problemimiz yok ama ihracatla ilgili de<br />

muhakkak herkesin çalışması gerektiğine<br />

inanıyorum.<br />

Biz firma olarak çok çalışıyoruz. Hakikaten<br />

ihracatı geliştirmek, dünyada kendimizi<br />

iyi anlatabilmek, yerli malı algısını<br />

artırabilmek için çok çalışıyoruz. Bugün<br />

dünyada gittiğimiz her fuarda anlımıza<br />

hem Türk bayrağını koyduk hem de Türk<br />

malı olduğumuzu ilan ettik. Hiçbir şekilde<br />

kendimizi gizlemedik. Bizim markamızı<br />

okuyan herkes Türk malı olduğumuzu<br />

biliyor. Türkiye’de de bu algıyı yıllardır<br />

taşıtmaya çalışıyorum. Yatırımcılarla,<br />

aşçılarla konuştuğumda yerli malı<br />

kullanımının önemini vurguluyorum. Hiçbir<br />

zaman bizim firmamızın mallarını alın da<br />

demiyorum, iyi bir yerli malı almalarını<br />

söylüyorum.<br />

Bu yıl Türkiye’de Türk malı algısı biraz daha<br />

gelişti. İnsanlar yerli malı konusunda biraz<br />

daha gelişti. Geçtiğimiz haftalarda aşçılar<br />

yerli malı kullanımı ile ilgili bir kampanya<br />

başlattılar. Onlara da teşekkür ediyorum,<br />

ben de destekliyorum bu kampanyalarını.<br />

Biz zaten yıllardır yüzde 100 yerliyiz. Tabii<br />

ki ithal ettiğimiz birtakım ürünler var ama<br />

sadece Türkiye’de üretmediğimiz, ülkede<br />

belini kıramadığımız ürünler var. Onları<br />

bazen ithal ediyoruz. Onların haricinde<br />

1980’lere geri dönersek, Belek bölgesinde<br />

baktığımızda yüzde 90’a yakın ithal kalemle<br />

tefriş edilen oteller şimdilerde yüzde 90’a<br />

yakın yerli malla tefriş ediliyor. Türkiye’nin<br />

turizmi de birkaç sene haricinde hep yukarı<br />

doğru çıkış sağladı. Antalya ve İstanbul’daki<br />

turist sayısı umutlarımızı yükseltiyor.<br />

Turizm yatırımları bu beklentileri<br />

karşılayacak seviyede mi peki?<br />

Yeni yatırımlar gelmese de yenileme<br />

yatırımlarının olacağını tahmin ediyoruz.<br />

Turizm paralelinde endüstriyel mutfak<br />

sektörü ekonominin yavaşladığı dönemde<br />

önce biraz yavaşlar ama sonra hareket<br />

eder. Bu dönemde de iş gücü boşluğunun<br />

birtakım ufak sermayelerle paraya<br />

dönmesinin altında küçük kafe ve restoran<br />

yatırımlarının etkisi konuşulabilir. Boşta<br />

kalan beyaz yakalı arkadaşlar en fazla bizim<br />

sektöre ilgi duyarak yatırım yapıyorlar.<br />

Netice olarak, iç pazarda ve ihracatta bu<br />

seneyi artı kapatacağımızı düşünüyorum.<br />

Son olarak 2019 yılına ilişkin tespit<br />

ve değerlendirmeleriniz neler olur?<br />

Gündeminizde yeni yatırımlar, projeler var<br />

mı?<br />

Önümüzdeki günlerde dövizin yüksek olması<br />

iç turizmi biraz daha yükseltecek. Sadece<br />

yaz turizmi değil; kış ve kültür turizmi de<br />

artacak diye düşünüyorum. Dolayısıyla farklı<br />

şehirlerde farklı otel yatırımları olacak.<br />

Bu doğrultuda 2019’da bir hareketlilik<br />

öngörüyoruz.<br />

Dövizin yüksek olması iç turizmi<br />

hareketlendireceği gibi aynı zamanda yurt<br />

dışından gelen turist sayısına da katkı<br />

sağlayacak. 2019’u da yarasız beresiz<br />

kapatırız kanımca.<br />

Yatırımlara gelirsek; biz sürekli yatırım<br />

yapan bir firmayız. Şu anda Adapazarı’ndaki<br />

ilk Türk milli treninin mutfaklarını yapıyoruz.<br />

Aynı zamanda uluslararası bir orduya<br />

konteyner mutfaklar yapıyoruz. Bildiğiniz gibi<br />

askeri ürünlerle ilgili de projelerimiz mevcut.<br />

O alanda ağabeyim, Yusuf Öztiryaki çok<br />

yoğun çalışıyor.<br />

Uzun lafın kısası; Öztiryakiler her koldan;<br />

denizde, havada, karada mutfak sektörüne<br />

hizmet vermeye devam ediyor. Yeni<br />

dönemde de yatırım ve projelerimiz<br />

aralıksız sürecek.


hotel restaurant<br />

58 & hi-tech<br />

marka<br />

RATIONAL’ın<br />

ServicePlus<br />

hizmeti<br />

Her RATIONAL<br />

ünitesi için<br />

hizmet paketi<br />

RATIONAL’dan bir<br />

pişirme cihazı satın alan<br />

müşterilere mutfaklarında<br />

yararlanabilecekleri bir<br />

hizmet paketi de sunulur.<br />

Paketin adı: RATIONAL<br />

ServicePlus.<br />

RATIONAL’ı tercih edenler sadece<br />

bir SelfCookingCenter sahibi<br />

olmakla kalmaz, aynı zamanda<br />

servis konusunda da birçok ek avantaj<br />

elde etmiş olur. Üstelik bunların<br />

çoğu ücretsizdir. Çünkü şirketimiz<br />

satın alma işleminden sonra da<br />

müşterilerin yanındadır – ürünün<br />

kullanım ömrü boyunca. RATIONAL,<br />

bu hizmetle tüm dünyadaki aşçılara,<br />

mutfaktaki gündelik işlerini<br />

kolaylaştırmakta, cihazlarından<br />

optimum şekilde yararlanmakta ve<br />

kaynak tasarrufu yapmakta destek<br />

olur.<br />

Her şey dahil paket<br />

RATIONAL Türkiye Kurumsal Şefi<br />

Melih Kümbüloğlu, “‘ServicePlus’,<br />

bizden bir ürün satın alan her<br />

müşteriye otomatik olarak<br />

sunulan, her şey dâhil bir pakettir,”<br />

açıklamasını yapıyor. RATIONAL bu<br />

paket kapsamında örneğin, istek<br />

üzerine müşterilerin mutfaklarına<br />

gelerek ekibe cihazların çalışma<br />

şeklini gösterir. Kümbüloğlu, “Bu<br />

eğitimler de ücretsizdir,” diyor<br />

ve devam ediyor: “Müşterilerimiz<br />

Academy RATIONAL seminerlerinde<br />

menüleri için yeni fikirler edinebilir,<br />

çeşitli konularda mesleki eğitim<br />

görebilir veya mutfaklarındaki<br />

süreçleri nasıl geliştirebileceklerini<br />

öğrenebilir.”<br />

Pişirme cihazlarında uzman olan<br />

şirket, bütün müşterilerin en<br />

başından itibaren ve ürünün kullanım<br />

ömrü boyunca, RATIONAL’la olan<br />

iş ortaklıklarından mümkün olan<br />

en iyi şekilde yararlanabilmesini<br />

ister. Dolayısıyla, otomatik yazılım<br />

güncellemeleri, ChefLine hattının<br />

telefonla verdiği hızlı yardım hizmeti<br />

ve RATIONAL’ın ağ çözümü olan<br />

ConnectedCooking sistemine erişim,<br />

elbette ücretsizdir. Kümbüloğlu,<br />

“Böylece müşterilerimiz yaptığımız<br />

pişirme araştırmalarından elde<br />

ettiğimiz en son bilgilerden yararlanır<br />

ve ünitelerini her zaman güncel<br />

durumda tutar,” diyor.<br />

Hatta RATIONAL’da hizmetler,<br />

daha satın alma işleminden önce<br />

başlar: Cihazlardan biriyle ilgilenen<br />

herkese açık, RATIONAL CookingLive<br />

adı verilen etkinlikler düzenlenir.<br />

Bu etkinliklerde herkes cihazların<br />

performansını kendi gözleriyle görme<br />

ve SelfCookingCenter ünitesinden<br />

çıkan leziz atıştırmalıkları tatma<br />

şansına sahiptir. Daha fazla bilgi<br />

edinmek ve etkinlik tarihlerini<br />

öğrenmek için rational-online.com<br />

adresini inceleyebilirsiniz.


hotel restaurant<br />

60 & hi-tech<br />

marka röportaj<br />

<strong>Hotel</strong>ya,<br />

daha çok üretecek,<br />

daha çok ihracat yapacak!<br />

Otel mobilyası üretiminde sektörün<br />

güçlü temsilcilerinden<br />

<strong>Hotel</strong>ya, <strong>2018</strong>’in ilk<br />

yarısında tüm zamanların en<br />

yüksek cirosuna ulaştı. Bu yılın<br />

sonunda yurt dışı projelerinin ciddi<br />

katkısıyla 2017 yılına göre 2 kat<br />

büyüyeceklerini ve cironun yüzde<br />

80’inini yurt dışı projelerinden<br />

elde edeceklerini belirten <strong>Hotel</strong>ya<br />

Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü<br />

Yüksek Mimar Zümrüt Doyran<br />

ile Türkiye ve dünyada sektörün<br />

gelişimini ve firmanın gelecek<br />

planlamalarını konuştuk.<br />

<strong>2018</strong> 'in yılını tamamlamaya<br />

hazırlanırken sezonu<br />

mobilya sektörü açısından<br />

nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Gelecek yıla ilişkin beklentileriniz,<br />

projeleriniz, hedefleriniz nelerdir?<br />

Mobilya sektörü son 3 yıldır zor bir dönem<br />

yaşıyor. Bu dönemi yurt dışı projelerle<br />

ilgilenen firmaların daha rahat atlattığını<br />

söyleyebilirim. Yoğunlukla hizmet<br />

verdiğimiz turizm sektöründe meydana<br />

gelen yatırımları durdurma, yavaşlatma<br />

gibi durumlar doğal olarak her firma gibi<br />

bizleri de etkiledi. Genel anlamda sektördeki<br />

durgunluk nedeniyle üreticiler arasında<br />

azalan projeler için daha fazla rekabet<br />

ortaya çıktı. Bu da aslında o dönemi güçlü<br />

atlatabilen yatırımcının, daha fazla sayıda<br />

firma arasından seçim yapabilme gücünü<br />

artırdı yani aslında güçlü yatırımcılar<br />

bu krizden karlı çıktı diyebiliriz. Ayakta<br />

durabilenler ya yurt dışına iş yapanlar ya<br />

da 5 yıldızlı otel projelerinde yer alabilen<br />

şirketler oldu.<br />

“Bu yılın sonunda 2017’ye göre 2 kat<br />

büyüyeceğiz”<br />

<strong>Hotel</strong>ya tarafına gelecek olursak;<br />

2019 hedeflerimizde gerek yurt içinde<br />

gerekse yurt dışındaki pazarlama ve satış<br />

faaliyetlerimizi artırarak devam etmek var.<br />

Kalitesiyle bilinen, referanslarıyla tanınan<br />

bir firma olarak satış ekibimiz Türkiye’deki<br />

tüm projelerle ilgilenmeye çalışıyor. <strong>2018</strong><br />

yılının ilk yarısında, bu zamana kadar<br />

olan tüm ciroları geçmiş durumdayız.<br />

Bu yılın sonunda yurt dışı projelerimizin<br />

ciddi katkısıyla geçtiğimiz yıla göre 2 kat<br />

büyüyeceğiz. Ciromuzun yüzde 80’ini yurt<br />

dışı projelerimizden elde ediyoruz.<br />

<strong>2018</strong>’in ilk yarısında Avrupa’da önemli<br />

projelerde yer aldık, şu anda birçok projede<br />

olumlu görüşmelerimiz devam ediyor.<br />

Ayrıca bu yıl yurt dışı projelerinde hedefimiz<br />

Amerika. Bu yılın ikinci yarısından itibaren<br />

Amerika’da çalışmalarımız başladı ve<br />

yoğunlaşarak devam ediyor. Amerika için<br />

sevkiyatlarını tamamladığımız projelerin yanı<br />

sıra üretimi devam edenlerin de yılsonuna<br />

kadar sevkiyatları tamamlanacak.<br />

Yılsonuna kadar 30 ülkeye ihracat yapan<br />

bir firma olma yolunda kararlı şekilde<br />

ilerliyoruz. Yaptığımız ihracatla biz de ülke<br />

ekonomimize önemli katma değerler<br />

sağlıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde<br />

sektöre katkı sağlayacak işlere imza atmaya,<br />

çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz.<br />

Hedefimiz daha çok üretmek ve daha çok<br />

ihracat yapmak.<br />

Sektörün temel problemlerinden<br />

biri de istihdam konusu. Nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz, çözüm<br />

önerileriniz nelerdir?<br />

Üretim yapmanın birçok zorluğu bulunuyor.<br />

Üretim yapıp sıkıntı yaşamıyorum<br />

diyen kimse yoktur sanırım. Ne<br />

yazık ki kalifiye eleman yetersizliği<br />

bu zorlukların arasında en<br />

önemli konuların başında geliyor.<br />

Zanaatkar olarak çalışanların<br />

sayısı gün geçtikçe azalmış<br />

durumda. Meslek liseleri bu<br />

durumda bizim için gerçekten<br />

önemli. Firma olarak biz özel<br />

tasarımlar yaptığımızdan dolayı<br />

zanaatkarlara çok ihtiyacımız var.<br />

Sektörümüz emek yoğun isteyen<br />

bir sektör olduğundan gelen yeni<br />

işçiler üretime girme konusunda<br />

pek istekli olmuyor. Aslında<br />

eskiden olduğu gibi zanaatkarlar<br />

artsa ve bu konuda destek<br />

verilse sektörümüzdeki kalifiye<br />

eleman sorunu bir nebze de olsa<br />

çözülebilir.


Dünya genelinde Türk mobilyalarına ilgi gün<br />

geçtikçe artıyor. Türk üreticileri neden tercih<br />

ediliyor?<br />

Ülke olarak mobilya üretimine 80’li yıllardan sonra<br />

global sahalara açılmaya başladık. Mobilya sektörü<br />

ülkemizi yurt dışında tanıtan en önemli sektörlerden<br />

biri. Tüm yurt dışı projelerinde mobilya konusunda<br />

ülkemiz yoğun olarak tercih ediliyor. Ülkemizin<br />

Asya ve Avrupa’ya yakınlığı konum olarak tercih<br />

edilmemizi sağlarken, kalitemize göre fiyat ve<br />

hizmetimizdeki olumlu farkımız da ülkemizi tercih<br />

edilir konuma getiriyor.<br />

Türk mobilya sektörü olarak bu yıl 3 milyar dolar bir<br />

ihracat gerçekleştirme hedefimiz var. Bu kadar kısa<br />

sürede Ar-Ge’ye, ergonomiye, tasarıma, estetiğe<br />

verilen değerle Türk mobilyası şu an dünya üzerinde<br />

İtalyan mobilyaları ile yarışır duruma geldi. Bu bizim<br />

için büyük ve gurur verici bir başarı. Elbette ki bu<br />

geniş dünya pazarından çok daha fazla pay almamız<br />

gerekiyor. Ancak şu an ki başarımız bile bizi tercih<br />

edilir kılıyor. Bütün dünya devleri ile yarışabilir<br />

durumdayız şu anda. Bu durumdayken 450 milyar<br />

dolarlık dünya pazarında sadece 3 milyar dolarlık<br />

gibi minik bir pay alıyorsak ihracat konusunda<br />

bunu artırmak için neler yapmamız gerekiyor, ona<br />

bakmamız gerek. Biz mobilya üreticileri devletimizle<br />

birlikte el ele vererek geldiğimiz noktayı en iyi<br />

şekilde ilerletmemiz gerekiyor. Yerli hammaddeyi<br />

kullanıp ihracat yapan bu sektörün yurdumuza<br />

faydası birçok sektörün önünde ilerletmekten<br />

sorumluyuz.<br />

Restoranlarda yeni trendler neler?<br />

Değişen tüketim ve yaşam alışkanlıkları,<br />

yoğun geçen günlük tempo sebebiyle konuklar<br />

restoranlarda sosyalleşmek ve kendini yenilemek<br />

istiyorlar. Bu beklentilerle restoranlar konukların<br />

keyifli, konforlu, huzurlu vakit geçirmesine uygun<br />

olarak tasarlanmalı.<br />

Modern tarzdaki restoranlar, her geçen gün<br />

birbirinden farklı tasarımlar ile karşımıza çıkıyor.<br />

Aksesuar, mobilya, renk ve dizayn bakımından<br />

oldukça modern bir görselliğe sahip olan bu<br />

restoranlar, aynı zamanda müşterilerinin<br />

memnuniyetini de kazanıyor.<br />

İlk olarak restoranınız için bir konsept seçilmesi<br />

ve dekorasyonun bu konsepte uygun olarak<br />

tasarlanması gerekiyor.<br />

Modern tarzdaki bir restoranın en önemli<br />

karakteristik özelliği doğal malzemelerin<br />

daha çok tercih edilmesidir. Ağaç, metal, taş,<br />

seramik, camın ayrı ayrı ve ya bir araya getirildiği<br />

mobilyalar oldukça sade ve modern bir tasarımı<br />

taşıyor.<br />

Son dönemlerde sade renklerin öne çıktığını<br />

görüyoruz. Özellikle de bu gibi mekânlarda ana<br />

renk olarak gri, siyah ve kahve tonları tercih<br />

ediliyor. Ayrıca söz konusu olan bu renkleri<br />

tamamlayabilmek için de sarı, kırmızı, hardal<br />

ya da turuncu gibi sıcak renklere de elbette ki<br />

ihtiyaç duyuluyor. Renk tercihleri, bir mekânın<br />

görselliğini en çok etkileyen faktörlerden.


hotel restaurant<br />

62 & hi-tech<br />

marka<br />

Bilgeinoks TUSİD Fuarı’nda<br />

paydaşlarını yenilikleriyle buluşturacak<br />

Endüstriyel mutfak sektörünün önder firmalarından Bilgeinoks, sektörün önemli<br />

buluşmalarından olan Hostech By TUSİD Fuar’ına bu sene de etkin bir şekilde hazırlanıyor.<br />

Bilgeinoks, yeni ürünlerinin yanı sıra<br />

Pişirici, Hazırlık, Servis- Soğutma ve<br />

Bulaşıkhane Ekipmanları ile 24-28<br />

Ekim <strong>2018</strong> tarihleri arasında CNR EXPO<br />

Yeşilköy’ de gerçekleşen fuar da ziyaretçileri<br />

ile buluşuyor. Bilgeinoks Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Ergun Bilge, sektörde yenilikçi<br />

vizyona sahip bir marka olarak faaliyetlerini<br />

sürdürdüklerini belirterek, “Hostech<br />

by TUSİD Fuar’ında da sergilediğimiz<br />

ürünlerimiz ile üretim üstünlüğümüzün yanı<br />

sıra kalitemizi, müşteri odaklı anlayışımızı ve<br />

tecrübemizi tekrar gözler önüne seriyoruz”<br />

dedi.<br />

Endüstriyel mutfak sektörüne öncülük eden<br />

bir firma olarak Bilgeinoks, 70 yıllık tecrübesi<br />

ile son yıllarda geliştirdiği yeni ürünler ve<br />

hızla yükselen ihracat kapasitesi ile ses<br />

getirmektedir. Bilgeinoks yaklaşık 65 ülkeye<br />

ihracat yapmaktadır. Kurulduğundan bugüne<br />

kadar hep ilklerin, yeniliklerin öncüsü ve<br />

modern mutfakların Bilge’si olmaya devam<br />

etmektedir.<br />

Dünyada ve ülkemizde gelişen olayların<br />

ekonomik yaşama olan etkilerini dikkate<br />

alan risk yönetimimizle, mevcut stratejik<br />

planlarımızı sürekli gözden geçirerek<br />

<strong>2018</strong> yılında da büyümeye devam ederek,<br />

dünya markası olma hedefimize ulaşacağız<br />

açıklamasını yapan Ergun Bilge, “İhracat<br />

yaptığımız ülke sayısını 65’ ten 100<br />

seviyelerine çıkarmak istiyoruz. Dünyadaki<br />

ülkelerin birçoğunda Bilgeinoks ürünlerinin<br />

ve Türk mutfağı ürünlerinin kullanılmasını<br />

hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.<br />

Dünya markası olma yolunda ciddi adımlar<br />

Bilgeinoks, 90’lı yıllar itibarıyla hız verdiği ileri<br />

teknoloji yoğun üretimi sayesinde, bugün<br />

endüstriyel mutfak ekipmanlarının bütününe<br />

hitap edecek, hazırlık ekipmanlarından<br />

pişiricilere, servis ve soğutma<br />

ekipmanlarından, bulaşıkhaneye bir mutfak<br />

üreticisinin ihtiyaç duyabileceği bütün pres<br />

baskı mamul ve yarı-mamulü müşterilerine<br />

sunmaktadır.<br />

Bilgeinoks yenilikçi yaklaşımı ve teknolojik<br />

yatırımlarıyla bir dünya markası olma yolunda<br />

ciddi adımlar atmaktadır.<br />

Ülkemizde endüstriyel mutfak sektörü<br />

oluşumu batı ülkelerine bakıldığında oldukça<br />

yeni ve genç bir sektördür. Özellikle 1980’li<br />

yıllardan itibaren Turizm yatırımlarına<br />

yönelmesi ve yoğun projelerin gelişmesi<br />

ile çok hızla büyümüş ve kısa sürede<br />

uluslararası arenada rakipleri ile boy ölçüşür<br />

gelmiş dünyada da çok önemli bir yer<br />

edinmiştir. Özellik itibarıyla genelde ulusal<br />

sermayeli şirketlerin oluşturduğu bu sektör<br />

yerli üretim açısından da ülke ekonomisi için<br />

çok önemli bir konumdadır. Sektörün daha<br />

da gelişmesi açısından özellikle Ar-Ge ve<br />

İnovasyona dayalı tasarım ve mühendislik<br />

yaklaşımları ile ileri teknolojiye yatırım<br />

yapılması çevre ve enerji tasarrufu odaklı<br />

ürünler tasarlaması dünyada rekabet<br />

edebilirlik açısından son derece önemlidir.<br />

Diğer birçok sektörde olduğu gibi endüstriyel<br />

mutfak sektörünün de en büyük problemi<br />

“yan sanayi”dir. Bu sorunu gideren ve sürekli<br />

yaptığı yatırımlar ile sektöre çok büyük<br />

katkılar sağlayan firmamız ve sektör firmaları<br />

hala pek çok girdiyi yurtdışından tedarik<br />

etmektedir. Bu anlamda girdi maliyetleri ile<br />

sürekli kur değişimleri ulusal üreticilerimizi<br />

uluslararası rekabet anlamında zorluklarla<br />

karşı karşıya bırakmaktadır. Bu durumda<br />

üreticilerimizi “fiyat” odaklı rekabette sıkıntı<br />

yaşamaktadır.<br />

70 yıllık sanayici kimliği ile firmamızın<br />

beklentileri, öncelikle Kamu otoritesinin<br />

sanayileşme ve ulusal üretimi odak alan 5<br />

yıllık planlar gerçekleştirmesi, hammadde ve<br />

üretim girdilerini etkileyen kur değişimlerini<br />

asgari düzeye indirecek bir ekonomik ve<br />

siyasal istikrar<br />

modelinin<br />

yaşama<br />

geçirmesi ve<br />

sanayicinin<br />

önünü açacak<br />

ileri teknoloji<br />

yatırımları ile<br />

orta ölçekli<br />

sanayiyi<br />

destekleyecek<br />

teşviklerin<br />

yaşama<br />

geçirmesidir.<br />

Bilgeinoks Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Bilge<br />

Hizmete devam<br />

Uluslararası kalite standartlarında<br />

üretimi ile 65’ ten fazla ülkeye ihracat<br />

gerçekleştirmekte ve 150’ e yakın iş ortağı<br />

ile dünyaya açılmaya devam etmekteyiz.<br />

İhracat kapasitesini her geçen gün daha<br />

da arttırmayı hedefleyen Bilgeinoks, birçok<br />

ülkeye ihracat yaparak yeni pazarlarda yer<br />

edinmektedir.<br />

Teknoloji sadece firmaların rekabet<br />

üstünlüklerini arttırmak açısından değil<br />

ülke verimliliğini ve ülkelerin uluslararası<br />

rekabetteki konumunu da arttırmak<br />

açısından yaşamsal bir öneme sahiptir.<br />

Bizlerde bu yöndeki anlayışımızla sürekli<br />

gelişim içerisinde ileri teknolojilere yatırım<br />

yaparak, bunları özümseyerek bu bilinçle<br />

hareket ediyor ve endüstriyel mutfak<br />

sektöründe tüm gücümüzle müşterilerimizi<br />

bugünkü ve gelecekteki beklentilerini<br />

karşılamak üzere yeni hedeflere koşuyoruz.<br />

Özellikle endüstriyel mutfak sektörüne<br />

ve imalat sanayine yurtiçi ve yurtdışında<br />

bu sektördeki dünyaca ünlü markaların<br />

üretimlerine %100 yerli sanayi olarak<br />

yenilikçi vizyonumuzla kaliteli ve fiyat<br />

avantajlı yan sanayi ürünlerimizle katkı<br />

sağlıyoruz.<br />

Sektörün en önemli etkinliklerinden biri olan<br />

Hostech by TUSİD Fuar’ında Bilgeinoks en<br />

geniş ürün yelpazesi ve yenilikleriyle fark<br />

yarattığı üretim üstünlüğünü paydaşlarına<br />

sunmaktan onur duyacaktır.


hotel restaurant<br />

64 & hi-tech<br />

marka röportaj<br />

Seramiksan,<br />

Cersai’de 2019’a<br />

özel ürünleriyle<br />

beğeni topladı<br />

Dünyanın en büyük seramik fuarı<br />

Cersai’ye 11. kez katılan Seramiksan,<br />

dünyadaki güncel trendlerden ilham<br />

alarak oluşturduğu yeni koleksiyonu ile sektör<br />

profesyonelleri ve ziyaretçilerden tam not aldı.<br />

Sektörde teknoloji anlamında Türkiye<br />

standartlarının çok üstünde olduklarını,<br />

“İyi Tasarım Herkesin Hakkı” mottosuyla<br />

müşterilerine kaliteli ürünler sunmaya devam<br />

edeceklerini ifade eden Seramiksan Türkiye<br />

Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar ile Cersaie<br />

Fuarı’nı ve markanın 2019’a özel olarak<br />

tasarladığı ürün serilerini konuştuk.<br />

Seramiksan’ın ürün gruplarından bahseder<br />

misiniz? Yeni koleksiyonunuzda hangi<br />

ürünler ön plana çıkıyor?<br />

Tüm yaşam alanları ve kamusal alanlar<br />

için kullanılabilecek seramik, granit, teknik<br />

porselen karolar, vitrifiye ürünleri ve yapı<br />

kimyasalları üretiyoruz. Seramiksan<br />

olarak güçlü ARGE çalışmalarımız<br />

sonucunda ürettiğimiz inovatif ürünlerden<br />

oluşan koleksiyonumuzu tüketicimiz ile<br />

buluşturuyoruz.<br />

“İyi tasarım herkesin hakkı” mottosuyla<br />

insanların yaşam alanlarına konfor katmak<br />

için üretimlerimizi gerçekleştiriyoruz.<br />

Seramiksan olarak dünyadaki en son trendleri<br />

yakından takip ederek oluşturduğumuz ürün<br />

portföyümüzde, son tüketici ve mimarların<br />

değişen ihtiyaçlarını karşılayabilen 10x20 duvar<br />

karosundan Türkiye de ilk defa Seramiksan<br />

tarafından üretilen 120x180 sırsız porselen<br />

karolara kadar farklı ebatlardaki ürünlerimizin<br />

yer aldığı geniş ürün portföyüne sahibiz.<br />

İnsanların yaşam alanlarına konfor katmak için<br />

son teknoloji üretim tesislerimizde özel tasarım<br />

ürünler üretiyoruz.<br />

Yeni koleksiyonumuzda; doğayı yaşam<br />

alanlarına taşımak isteyenler için özel olarak<br />

ürettiğimiz 15x90, 20x120, 30x180, 40x120<br />

(20mm) ebatlarındaki ahşap görünümlü<br />

karolar bu yıl da yer alıyor.<br />

Cersaie’ye özel yenilikçi ve estetik çözümler<br />

Bu yıl ilk defa Cersaie’de sergilediğimiz;<br />

mimarlara ve iç mimarlara ilham veren, özgün<br />

tasarımlar sunmaları için estetik ve yenilikçi<br />

çözümler sunan Rock ve Terazzo serileri<br />

mimari ihtiyaçlar için özel olarak geliştirildi.<br />

Fullbody porselen yapısı sayesinde dış cephe<br />

kaplamalarının vazgeçilmezi olmaya aday bir<br />

ürün olan Rock serisi, mimarların önem verdiği<br />

bütünlük hissi ortaya koyuyor.<br />

Dış mekanlar için üretilen 20 mm Outdoor<br />

Koleksiyonumuz, alışılmışın dışında ebatları<br />

ve sahip olduğu yüksek teknik yeterliliği ile bir<br />

seramikten daha fazlasını sunuyor. Türkiye’de<br />

ilk defa 120x120, 40x120, 60x60 ebatlarında ve<br />

20 mm kalınlığında üretilen porselen karolar,<br />

yoğun trafik ve aşınmanın olduğu zeminlerde<br />

fonksiyonelliği ve yüksek performans özelliğiyle<br />

uzun yıllar güvenle kullanılabiliyor.<br />

20x20 History, Marsilya ve Sicilya Serilerimiz<br />

son dönemin Retro trendine uygun<br />

üretilmesiyle koleksiyonumuzda ön plana<br />

çıkıyor.<br />

Dünyanın en modern vitrifiye üretim<br />

tesisine sahip


Seramiksan olarak, dünyanın en modern<br />

vitrifiye üretim tesisine sahibiz. Vitrifiye<br />

portföyümüze yeni eklenen Aura tezgah üstü<br />

lavabo serisi, modern çizgileri ve ince kenar<br />

tasarımı ile 7 farklı renk seçeneği sunuyor.<br />

2019 koleksiyonumuzda, çevreci üretim<br />

anlayışıyla tasarlanan, 2.5 litre ile sıvı atıkları,<br />

4 litre ile katı attıkları temizleyebilen yeni nesil<br />

‘kanalsız’ klozetler ön plana çıkıyor. Ciddi<br />

anlamda su tasarrufu sağlayan bu ürünler,<br />

kanalsız yapısıyla kir ve bakterilere karşı kolay<br />

temizleme özelliğinin yanı sıra, kullanım<br />

sıklığına göre 1-2 yıl içerisinde kendisini amorti<br />

edebilme özelliğine sahip.<br />

Seramik dünyasında gelecek trendlere dair<br />

tahminlerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?<br />

Bildiğiniz gibi seramik ve porselen karolar<br />

dayanıklılık, hijyenik olması, uzun kullanım<br />

süreleri sunması ile benzer kaplama<br />

ürünlerine göre hayatımızda daha fazla yer<br />

kaplamaya başladı. Özellikle doğal ahşap<br />

görünümünden ayırt edilemeyen, ahşap efektli<br />

karoları 2019’da da görmeye devam edeceğiz.<br />

Bu ürünler yanmazlık, su geçirmezlik,<br />

darbelere dayanıklılık gibi birçok teknik<br />

üstünlüğü ile tercih ediliyor.<br />

Brüt beton, artık dekorasyon malzemesi olarak<br />

da mimari ve endüstriyel tasarımın farklı<br />

alanlarında karşımıza çıkıyor. Endüstriyel<br />

ve modern iç mekan tasarımlarında<br />

kullanıldığında yaşam alanlarına yalın bir<br />

görünüm kazandıran beton görünümlü karolar<br />

2019 koleksiyonumuzda ön plana çıkıyor.<br />

Tamamlanmamış bir görüntü yakalamak<br />

için ham beton görünümünden yola çıkılarak<br />

tasarlanan cement efektli karoları modern<br />

yaşam alanlarında görmeye devam edeceğiz.<br />

Banyolara zarif ve şık detaylar katan, mermerin<br />

siyah ve beyaz renklerini buluşturan tasarımlar<br />

sadeliğe vurgu yaparak banyo ve yaşam<br />

alanlarında yerini alacak. Çini tarzı desenleri ve<br />

zengin desen seçenekleri ile yaşam alanlarına<br />

geçmişin izlerini taşıyan, son yıllarda oldukça<br />

ilgi gören retro tarza sahip porselen karolar<br />

2019’da da karşımıza çıkıyor. Eski yapılarda<br />

sıkça karşımıza çıkan porselen karolar artık<br />

kafe, otel, restoran ve teras gibi mekanlarda<br />

özgün ve samimi mekanlar oluşturuyor.<br />

Enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlik<br />

noktasında ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?<br />

Seramiksan olarak kurulduğumuz<br />

günden bugüne sürdürülebilir çevre<br />

ile ilgili hassasiyetimizle üretimlerimizi<br />

gerçekleştiriyoruz. Enerji tasarrufu ve<br />

sürdürülebilirlik ile ilgili ARGE çalışmalarına<br />

çok önem veriyoruz ve bu doğrultuda<br />

üretimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Bunun için<br />

de hammadde girişinden mamul çıkışına<br />

kadar, geri dönüşümle ilgili en üst teknolojiyi<br />

kullanıyoruz. Ürünlerimizin ambalajlarında da<br />

geri dönüşümlü malzemeler kullanıyoruz. Atık<br />

su konusunda da özel çalışmalar yapıyoruz.<br />

Üretim yaptığımız tesislerimizden çevreye<br />

1 litre dahi atık su çıkmıyor. Dünyanın en<br />

modern vitrifiye üretim tesisine sahibiz. Vitrifiye<br />

koleksiyonumuzda yer alan, çevre dostu<br />

yeni nesil 2.5 litre ile sıvı atıkları, 4 litre ile<br />

katı atıkları temizleyebilen ‘’kanalsız’’ vitrifiye<br />

klozetlerimiz yer alıyor. Bu da 4 kişilik bir<br />

çekirdek aileye yıllık 20 ila 30 tona kadar su<br />

tasarruf etme imkanı sağlıyor.<br />

Tasarım açısından müşterilerinize hangi<br />

avantajları sunuyorsunuz?<br />

İnovasyonun hayata katacağı değerin bilinciyle<br />

hareket ediyoruz. Teknoloji anlamında<br />

üstün olmamız bizi tasarım anlamında<br />

özgürleştiriyor. Sektörde teknoloji anlamında<br />

Türkiye standartlarının çok üstündeyiz.<br />

“İyi Tasarım Herkesin Hakkı” mottosuyla<br />

müşterilerimize kaliteli ürünler sunmaya<br />

devam edeceğiz. Bunun için de ARGE’ye<br />

ayırdığımız bütçeyi her yıl artırıyoruz. İhtiyaç<br />

duyulan her konseptte özel ürünler üretiyor<br />

ve ürünlerimizi Türkiye’nin her bölgesine<br />

ulaştırmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda<br />

gününde teslimat ve istikrarlı fiyat politikamız<br />

ile müşterilerimizde oluşturduğumuz<br />

güvenle birlikte gerek yurt içi gerekse yurt<br />

dışı müşterilerimizin sayısını her geçen gün<br />

artırıyoruz.<br />

Dünyanın en büyük seramik fuarı Cersai’ye<br />

katıldınız. Cersaie’de hangi ürünlerinizi<br />

sergilediniz? Ziyaretçilerin ilgisi nasıl oldu?<br />

Bu yıl Cersaie’ye 11. kez katılmış olmanın<br />

“İnovasyonun hayata<br />

katacağı değerin bilinciyle<br />

hareket ediyoruz. Teknoloji<br />

anlamında üstün olmamız<br />

bizi tasarım anlamında<br />

özgürleştiriyor. Sektörde<br />

teknoloji anlamında<br />

Türkiye standartlarının<br />

çok üstündeyiz. “İyi<br />

Tasarım Herkesin Hakkı”<br />

mottosuyla müşterilerimize<br />

kaliteli ürünler sunmaya<br />

devam edeceğiz.”<br />

gururunu yaşıyoruz. Her yıl olduğu gibi Cersaie<br />

Fuarı’nda bu yıl da seramik sektörünün<br />

global profesyonelleri bir araya geldi.<br />

Dünyadaki güncel trendlerden ilham alarak<br />

oluşturduğumuz, farklı ebat, renk ve desen<br />

seçeneğine sahip, yer ve duvar karolarımızın,<br />

çevre dostu yeni nesil vitrifiye ürünlerimizin<br />

yer aldığı koleksiyonumuz sektör<br />

profesyonelleri ve ziyaretçiler tarafından tam<br />

not aldı. Cersaie için özel olarak hazırladığımız<br />

fuar koleksiyonunda Urban, Terazzo, Rusty,<br />

Rock, History, Paint, Grit ve North serilerini<br />

ilk defa görücüye çıkardık. Doğaya özlem<br />

duyanlar için özel tasarladığımız, doğaya<br />

dönüş hissi uyandıran 30x180, 20x180<br />

ebatlarında üretilen doğal ahşap görünümlü<br />

koleksiyonumuzu sergiledik. İlk defa görücüye<br />

çıkardığımız birbirinden farklı tasarımlarımız<br />

fuarda ziyaretçilerin beğenisini topladı.<br />

Minimum seviyede su ile (2.5 - 4 lt su ile<br />

temizlik yapabilme) fonksiyon yapabilme<br />

avantajı sunan klozetlerimizin yanı sıra<br />

vitrifiye koleksiyonumuza yeni eklediğimiz<br />

yeni tezgah üstü lavabo serimiz Aura serisini<br />

de Cersaie’de ilk defa sunduk. 7 farklı renk<br />

seçeneği sunan, ince ve zarif görünümü 3<br />

farklı form ile birleştiren seri, ziyaretçiler<br />

tarafından tam not aldı.


hotel restaurant<br />

66 & hi-tech<br />

marka<br />

İnoksan kapasite artışıyla yatırımlarını sürdürüyor<br />

Ülke ekonomisini büyük ölçüde destekleyen endüstriyel mutfak sektörünün güçlü oyuncuları güven<br />

tazeleyerek yatırımlarını sürdürüyor. Sektörün kutup yıldızı olarak konumlanan İnoksan da bu<br />

doğrultuda kapasitesini artırdı.<br />

Endüstriyel mutfak sektörünün lideri<br />

İnoksan; Ekonomi Bakanlığı’nın<br />

“Türkiye’den dünya markaları<br />

yaratmak” amacıyla uyguladığı Turquality<br />

programı kapsamında, 5 yıllık Gelişim<br />

Yol Haritasında yer alan hedeflerini<br />

adım adım gerçekleştiriyor. Türkiye<br />

ekonomisine olan güvenini her fırsatta<br />

gösteren mutfak devi, yeni yatırımlarıyla<br />

sektöre ve ülke ekonomisine katkı<br />

sağlıyor.<br />

Stratejik ürün gruplarında %400<br />

kapasite artışı<br />

İnoksan, yeni ihracat pazarlarındaki ürün<br />

talebini karşılamak ve talebi sürekli<br />

kılmak için yerli katma değer oranının<br />

en yüksek olduğu stratejik ürünlerde,<br />

%250 ile %400 oranlarında kapasite artışı<br />

gerçekleştiriyor. Kapasite artışına bağlı<br />

olarak istihdamı da genişleten mutfak<br />

devi, yeni makine yatırımlarını fabrika<br />

bünyesine kattı.<br />

13 milyar cirolu sektör<br />

13 milyar lira pazar büyüklüğüne ulaşan<br />

ve 60 bin kişiye istihdam sağlayan Türkiye<br />

Endüstriyel Mutfak sektörü, üretim<br />

kapasitesi bakımından Almanya’nın<br />

ardından 2. Sırada. Endüstriyel mutfak<br />

sektörü, ihracatta yerli katma değer<br />

oranının en yüksek olduğu sektörler<br />

arasında.


hotel restaurant<br />

68 & hi-tech<br />

marka röportaj<br />

Abdullah Tuğlu: “Firmalara akıl vermiyor,<br />

kanlı canlı paydaş oluyoruz”<br />

Güven, tecrübe ve titiz çalışma… Üç<br />

etmeni bünyesinde toplayan Abdullah<br />

Tuğlu’nun kurucusu olduğu Vizyonel<br />

Danışmanlık, ticarette yükselmenin<br />

anahtarı oldu. Deneyimlerini değişen<br />

koşullara entegre eden Tuğlu, firmaların<br />

yurt dışı pazarında da etkin olmaları için<br />

çalışıyor. Son dönemde yaptıkları çalışmalar<br />

hakkında bilgi veren Tuğlu, markanın<br />

kuruluşunu “İş hayatındaki çıkmazlara<br />

çözüm yolu bulmak adına bu yola çıktık”<br />

diyerek özetledi.<br />

Öncelikle Vizyonel Danışmanlık’tan önceki<br />

çalışma hayatınız hakkında bilgi verir<br />

misiniz?<br />

Uzun yıllar çeşitli sivil toplum<br />

kuruluşlarında ve uluslararası şirketlerde<br />

yönetici olarak görev yaptım. Son beş<br />

yılda da Türkiye Mobilya Sanayicileri<br />

Derneği (MOSDER) Genel Sekreteri olarak<br />

çalışmalarımı yürüttüm. Türkiye’yi mobilya<br />

sektöründe temsil eden çatı kuruluş olarak<br />

40 ülkede tanıtımlar ve farklı etkinlikler<br />

düzenledik. Bunlarla beraber dünyanın<br />

üçüncü Türkiye’nin ise en büyük mobilya<br />

fuarı olan İstanbul Mobilya Fuarı’nın<br />

faaliyetlerini yönetme şansını elde ettik.<br />

Edindiğimiz tecrübelerle hem uluslararası<br />

ilişkileri ve sektörü gözlemledik hem de<br />

Türkiye’deki potansiyeli değerlendirmiş<br />

olduk. Tüm bu işlerin bana kazandırdığı<br />

deneyimler ışığında 15 ay önce kendi<br />

danışmanlık şirketimi hizmete açtım.<br />

“İş hayatındaki çıkmazlara çözüm yolu<br />

bulmak adına bu yola çıktık”<br />

Şirketin ismi ve işleyişinden bahsedelim…<br />

İsmimizin anlamıyla orantılı olarak faaliyet<br />

gösteriyoruz. Vizyonel Danışmanlık,<br />

Türkiye’deki şirketlerin iş yaşamında<br />

karşılaştıkları sorunlara çıkış yolu bulmak<br />

ve onlara vizyonel yaklaşım sağlamak için<br />

kuruldu. İyi hizmet verebilmek için seçici<br />

davranmak zorundayız. Bu seçiciliğin<br />

ışığında uzmanlık alanımız üçayaklı bir<br />

yapılanma gösteriyor. Birinci hizmet<br />

alanımız PR ve yönetim danışmanlığı,<br />

ikincisi fuar danışmanlığı ve üçüncü<br />

ayağımız ise yurt içi ve yurt dışı ticari faaliyet<br />

arttırma alanında. PR danışmanlığımızı<br />

Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden<br />

biriyle paydaşlık yaparak sürdürüyoruz.<br />

Böylece bilgi ve tecrübemizi birleştirerek<br />

müşterilerimize güven ve çözüm garantisi<br />

veriyoruz. Bize güvenen marka örneği<br />

vermek gerekirse uzun bir dönem Çilek<br />

Mobilya’nın PR danışmanlığını yaptım. Fuar<br />

hizmetinde firmaların o ortamı sadece satış<br />

platformu olarak görmemeleri konusunda<br />

çalışmalar yürütüyoruz. Tecrübelerimden<br />

yola çıkarak fuarların tanışma ve bir<br />

çeşit PR organizasyonuna dönüştüğünü<br />

söyleyebilirim. Dünyada ve Türkiye’de<br />

yaşanan ekonomik ve siyasi değişimler<br />

sonucu bizde, ihracat konusunda firmaların<br />

önünü açma stratejilerimizi geliştirdik.<br />

Somut şekilde anlatmak istersek, ürününe<br />

duyduğu güveni hak eden firmaları ihracat<br />

için ortak bir havuzda toplayarak yurt<br />

dışından gelen firmalarla eşleştiriyoruz.<br />

Değişen düzenle birlikte ticarette kullanılan<br />

Business to Business (B2B) ve Business<br />

to Customer (B2C) sistemleri artık doğru<br />

olarak işlemiyor. İnsanlar artık birebir<br />

konuşarak tanıtım ve satış konusuna vakit<br />

ayırmaya başladılar. Bu zaman ayırma<br />

konusunda devreye biz giriyoruz. Her iki<br />

tarafla da yapılan uzun ve titiz çalışmalar<br />

sonucu firmaürün eşleştirilmesi yapılıyor.<br />

Özenli bir çalışmayı zamana yaydığımız için<br />

eşleşme sonrası uyumsuzluk sorunuyla<br />

karşılaşmıyoruz.<br />

“Bu dalgalı dönemde bile firmalara<br />

ihracat yaptırabilmek bizi gururlandırıyor”<br />

Tanımladığınız bu üç ayaklı hizmetten<br />

hangisinde yenilikler yapmayı<br />

hedefliyorsunuz?<br />

Önceliğimiz ihracat konusunda. Türkiye’nin,<br />

bu konudaki potansiyeli oldukça yüksek.<br />

Siyasetteki gelişmeler ve Türkiye’deki<br />

önemli derneklerin tanıtımıyla yurt dışı<br />

buradaki ortamı keşfetti. Buna bağlı olarak<br />

oluşan potansiyeli yerinde görmek isteyen<br />

firmalar ihracatı canlandırdı. Biz de üçüncü<br />

ayağımız olan yurt içi ve yurt dışı ticari<br />

faaliyetleri arttırma kısmında atılımlar<br />

yapmak istiyoruz. Vizyonel Danışmanlık<br />

olarak firmalarımızla bu süreçte hep<br />

birlikteyiz önceliğimiz hiçbir zaman maddi<br />

çıkarlar olmadı. Onlarla parasal çıkar<br />

sağlayarak akıl vermek değil bu konuda<br />

organik paydaşlık yapmak hedefimiz.<br />

Bulutlu dönemlerin içerisinde bile rotasını<br />

kaybetmeyen, yolcusunu seçebilen ve<br />

benzin ikmalini doğru yapmış bir araç<br />

olarak yolumuza devam etmeyi ilke edindik.<br />

Türkiye’de bulunan yabancı şirketler ve<br />

Türk şirketleri arasında nasıl farklar var?<br />

Dünya küresel bir köy haline geldi. Son<br />

dönemde, çok uluslu şirketler Türkiye’deki<br />

ofislerinde nitelikli Türk yöneticilerle yola<br />

devam ediyorlar. Bu şirketler toplantılarını<br />

günlük veya farklı periyotlarda video<br />

konferans ile yapıyorlar. Bundan yola<br />

çıkarak, Türkiye’de bu entegrasyonun<br />

artması için çabalıyoruz. Vizyonel<br />

danışmanlık olarak markalara akıl veren bir<br />

şirket değiliz. Onlarla sadece para odaklı<br />

değil kanlı canlı birer paydaş olarak birlikte<br />

çalışıyoruz.<br />

Sizin şirket olarak farkınız ne diye sorsak,<br />

bize ne söyleyebilirsiniz?<br />

Bizim bu konuda en önemli prensibimiz<br />

işlem gerçekleşene kadar para unsuru<br />

ortada olmuyor. Bu çok önemli. Ticaretin<br />

içerisinde olan bir ailede büyüdüm. Güven,<br />

ticarette öğrendiğim en önemli kelime. Bu<br />

kelime son dönemde maalesef biraz lüks<br />

bir tabir haline geldi. Herkes tarafından<br />

kullanılan ama uygulanmayan; tabiri caizse<br />

nesli tükenen kelimelerden birisi. Ürün ve<br />

niyet doğru ise bunun karşılığı Türkiye veya<br />

yurt dışında karşınıza gelecektir. Özellikle<br />

hammadde tarafında bunun daha büyük<br />

karşılığı bulunuyor. Vizyonel Danışmanlık<br />

olarak böylesine bulutlu dönemlerde<br />

rotasını iyi bilen, yakıt ikmalini doğru<br />

yapmış, yolcularını seçebilen firmaların<br />

gideceği güzergahlardan geçerek hedefe<br />

emin bir şekilde varabilecekleri sağlam bir<br />

sistem kurduk.


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

Thermoset<br />

nedir, nasıl bir maddedir?<br />

Thermoset bir petrol türevi değildir,<br />

plastik türevi değildir. Biliyorsunuz<br />

plastik ve türevi ürünlerde sıcak<br />

gıda-içecek tüketilmez, kanserojen<br />

madde açığa çıkar. Thermoset melaminin<br />

kuvvetlendirilmiş bir formudur.<br />

Ancak melamin değildir. Bu esnek ve<br />

anti-bakteriyel kimyasal hammadde<br />

thermoset olarak biliniyor.<br />

Kırılmaya ne kadar dayanıklıdır?<br />

Makul kullanım şartlarında %95 kırılmaya<br />

karşı dayanıklıdır. Örneğin bir garsonun<br />

taşıdığı tepsiden tabakları düşürdüğünü<br />

varsayalım; böyle bir durumda Thermoset<br />

tabakların kırılma ihtimali gerçekten çok<br />

düşüktür. Ancak, sert bir şekilde beton<br />

zemine atılırsa kırılabilir ya da yüksekten<br />

dik kenar üzerine düşerse bazen kırık<br />

görülebilir. Bu yüzden Thermoset ürünler<br />

makul kullanım şartları altında kırılmaya<br />

dayanıklıdır diyoruz.<br />

Bulaşık makinesinde yıkanabilir mi?<br />

Bulaşık makinelerinde rahatlıkla yıkanabilir,<br />

hatta +85 C derecede endüstriyel bulaşık<br />

makinesinde bile yıkanabilir.<br />

Çizilebilir mi?<br />

Kuvvetli ve keskin bıçak darbeleri ile yüzeyi<br />

çizilebilir, ancak çizilse bile anti-bakteriyel<br />

ve hijyenik yapısını korur, esnek bir<br />

hammadde olduğu için yüzeyindeki çizikleri<br />

pek belli etmez.<br />

İşte bu sebeplerden dolayı toplu yemek<br />

hizmeti veren işletmeler bu ürünleri<br />

kullanmalıdır.<br />

Tabak kırılmalarının çok olması işletmeleri<br />

büyük maddi sıkıntıya sokmaktadır.<br />

Thermoset tabaklar bu sıkıntıyı %5’e<br />

düşürmektedir.<br />

Piyasada Thermoset adı altında satılmak<br />

istenen, kullanıcıları kandırarak eskiden<br />

beri bilinen üre (azot) hammaddesinden<br />

yapılan tabakları taklit yaparak satmak<br />

istemektedirler. Bu ürünler çok çabuk<br />

yıprandığından sararma meydana gelir,<br />

kenarları ince olduğu için çabuk kırılır ve


alt kısmında sır dediğimiz korucu madde<br />

olmadığından mattır, parlak değildir. Bu<br />

durum anti-bakteriyel yapısı olmadığından<br />

kanserojen madde içerir. Sıcak su, deterjanlı<br />

su ve yemeklerdeki protein ve nişasta<br />

yanıklarına karşı ilk kullanımda sararma<br />

meydana gelir ve mat yüzey ortaya çıkar.<br />

Kullanıcılara Thermoset üretiminin 5.<br />

yılına girdiğini ve ısrarla Thermoset yetkili<br />

ve lisanslı üreticisi olarak bu taklit-sahte<br />

ürünlerden uzak durmaları gerektiği<br />

konusunda uyarılarda bulunmaya devam<br />

ediyoruz.<br />

“Bugün dünyada ve Türkiye’de<br />

Thermoset tabakları sadece KÜLSAN AŞ.<br />

üretmektedir”<br />

Bir de fiyat konusu var ki, tam bir kaos! Bu<br />

taklit ürünler Türkiye’de 50 seneden beri<br />

var ve bugüne kadar hiçbir toplu yemek<br />

hizmeti veren işletmelerde kullanılmadı.<br />

Thermoset 2009 yılında piyasaya çıktı,<br />

dayanıklı olmasından dolayı işletmeler<br />

ürünün adını “kırılmaz” koydu. Bir de baktık<br />

ki, taklitçilerin 40 yıldır kırılan tabakları bir<br />

ay sonra kırılmaz oldu. Sahteciliğin, emek<br />

hırsızlığının bu kadarına da pes doğrusu!<br />

Bunu kullanıcıların sorması lazım, “2008<br />

yılında sen neredeydin?”<br />

Hijyen olmayan, kırılan ve çok ucuz olan<br />

tabaklar kırılmaz ve birden Thermoset oldu.<br />

Bahsi geçen tabakların fiyatı Thermoset<br />

tabakların fiyatından %50-%60 ucuz<br />

olması gerekiyor. Şayet Thermoset tabak<br />

fiyatlarından %20 ucuz alıyorsanız büyük<br />

kazık yiyorsunuz demektir! Bugün dünyada<br />

ve Türkiye’de Thermoset tabakları sadece<br />

KÜLSAN AŞ. üretmektedir.<br />

“Thermoset özelliği taşıyan tabaklarım var’<br />

diyen yalan söyler”<br />

Bunun dışında “Thermoset özelliği taşıyan<br />

tabaklarım var” diyen yalan söylemektedir.<br />

Anti-bakteriyel olmayan ürünleri toplu<br />

yemek hizmeti veren işletmelere<br />

satmaktadırlar. Bunlar +85 C derece<br />

giremez, mikrasyon testinden geçemezler.<br />

Kadyum-Kurşun gibi diğer metallerin<br />

testinden gıdaya uygunluk raporu yoktur.<br />

Ellerindeki bulunan raporlar bölgesel<br />

laboratuvarlardan alınan raporlardır. (+40 C<br />

de yıkanabilir.)<br />

Her şey den önce “Thermoset patentli<br />

bir üründür” ve “Kırılmaz Tabak patenti”<br />

mevcuttur. KÜLSAN Thermoset patentli bir<br />

üründür. Almanya’dan alınan İNTERTEK<br />

uluslararası dünya çapında mikrasyon<br />

testinden geçmiş ve gıda temasına<br />

uygun bir üründür. 38 ülkeye ihracat<br />

yapılmaktadır. Bu sahteciler sadece<br />

yurt içindeki kullanıcıları kandırmakla<br />

meşguller, ihracata tek bir tabak<br />

satamamaktadırlar.<br />

İşin en üzücü tarafı ise, bu taklitçilerin<br />

ürünlerini alıp, kullanıcılara satmaya<br />

çalışan başında ANKARA bulunan<br />

bazı isimli firmaların bulunmasıdır. Bu<br />

firmalar yaptıkları bu gayretli çalışmalarla<br />

kendi firmalarını nasıl bir değer kaybına<br />

uğrattığının farkında değiller. Bize<br />

kullanıcılar tarafında gelen ifadeler aynen<br />

şöyledir: “Biz o firmalardan ürün talep<br />

etmiyoruz, onlar her şey dahilciler” diyorlar.<br />

Günlük yaşayanlar bunlar. Mağazalarında<br />

tek bir markalı ürünleri yoktur!..<br />

Son olarak Thermoset ürünlerimizi 5 yıldır<br />

memnuniyetle kullanan tüm işletmelere<br />

sonsuz teşekkür ediyor ve “taklitlerimizden<br />

sakının” diyoruz.<br />

Buradan herkese doğruluk ve dürüstlük<br />

ilkeleri ile çalışan her birimizin kazançlı<br />

çıkacağını iletiyorum.<br />

Saygılarımla…


72<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

İnsan ve Çevreyi Gözeten Bulaşık<br />

Yıkama Teknolojisi: M-iQ<br />

Minimum su tüketimi ve etkin enerji yönetimi, son derece ekonomik bir bulaşık yıkama<br />

sürecine ve birinci sınıf çevresel performansa katkıda bulunur. MEIKO bulaşık makineleri,<br />

kaynakları en çok koruyan yıkama teknolojilerinin başında bulunur. Son 30 yıla bakıldığında,<br />

MEIKO’nun teknolojileriyle %70 su tasarrufu ve %30 enerji tasarrufu sağlanmıştır.<br />

Bulaşık yıkama makinelerinde bir<br />

kilometre taşı olan M-iQ konveyörlü<br />

ve tırnaklı bulaşık makineleri,<br />

maksimum temizliği minimum kaynak<br />

tüketimiyle buluşturuyor. Makinedeki tüm<br />

prosesler, yenilikçi enerji yönetimiyle, ısının<br />

geri kazanılıp sisteme geri aktarılması<br />

için tasarlanmış. AirConcept hava<br />

akış teknolojisiyle, makinenin temiz ve<br />

sıcak kısmındaki hava, soğuk yükleme<br />

kısmına doğru yönlendiriliyor, böylece<br />

kontaminasyon önlenerek ısı enerjisi makine<br />

içinde tutuluyor ve yıkama için ısı sağlanmış<br />

oluyor. Her M-iQ’da standart olarak bulunan<br />

entegre ısı geri kazanım<br />

sistemi, atık hava miktarını<br />

en aza indirerek ve havayı<br />

soğutarak, doğrudan atık<br />

hava bağlantısı gereksinimini<br />

ortadan kaldırıyor. Bu<br />

sistemle geri kazanılan ısı,<br />

tekrar yıkama prosesine<br />

aktarılarak durulama suyu<br />

ısıtılıyor. Boşaltma alanında<br />

sıcak ve nemli hava oluşumu<br />

önlendiğinden, kullanıcılar<br />

için rahat çalışma ortamı<br />

sağlanıyor.


Üstün kurutma özelliği<br />

AirComfort ile kurutma bölümündeki hava<br />

akımları, dengeleme kanalları üzerinden<br />

yıkama bölümünden ayrılıyor. Bilinçli olarak<br />

yönlendirilen hava akımları sayesinde<br />

üstün bir kurutma sonucu elde edilirken,<br />

enerji de yıkamanın her aşamasında proses<br />

içerisinde tutuluyor. AirStream teknolojisiyle<br />

hareketli bir hava nozulu, farklı bulaşık<br />

yüksekliklerine uyum sağlayarak havanın<br />

bulaşığa optimum temasını sağlıyor. Alttan<br />

etkili hava kanalıyla GN küvet ve benzeri<br />

malzemelerin iç kısımlarının da mükemmel<br />

bir şekilde kuruması sağlanıyor. Makinede<br />

sistem yıkama yönünün tersine çalışıyor,<br />

böylece temiz taraf gerçekten temiz kalıyor.<br />

Tanktan tanka aktarılarak temiz bölümden<br />

kirli giriş bölümüne doğru hareket eden<br />

durulama suyu, bu esnada çeşitli filtrelerden<br />

geçiyor ve sudaki her türlü kir uzaklaştırılıyor.<br />

Tank seviyesi kontrol edilerek, su, M-iQ<br />

filtresi üzerinden, bitişik tanka ve su ihtiyacı<br />

olan herhangi bir tanka aktarılıyor, aynı<br />

zamanda su kaybı veya fazlalığı önleniyor.<br />

Makinenin kalbi olan kademeli M-iQ filtre,<br />

periyodik ters yıkamayla gıda artıklarını aktif<br />

bir şekilde yıkama prosesinden uzaklaştırıyor,<br />

bu da önemli ölçüde deterjan ve su tasarrufu<br />

sağlarken temizlik seviyesi de optimum<br />

düzeyde kalıyor. Makinenin her bölümünde<br />

standart olarak bulunan M-iQ filtreye<br />

istenirse, ilave olarak bir filtre kademesi<br />

daha eklenebiliyor, bu da mevcut filtrenin<br />

sağladığı %30 maliyet tasarrufuna %10<br />

ilave tasarruf daha getiriyor. Yüksek basınçlı<br />

yıkama ve ideal püskürtme geometrisi için<br />

bilgisayar tarafından tasarlanarak optimize<br />

edilmiş yıkama nozulları tekrar yıkama<br />

gerektirmeyen temizlik sonuçları sağlıyor.<br />

M-iQ, günün sonunda mevcut tank suyunu<br />

kullanarak kendi kendini temizliyor, aynı<br />

anda ısı geri kazanım sistemi de otomatik<br />

olarak temizleniyor. Geriye, elle temizlenmesi<br />

gereken mavi renkle belirtilmiş çok az bir<br />

kısım kalıyor.<br />

İnsan ve makinenin uyum içinde çalışmasını<br />

sağlayan teknoloji<br />

İnsan ve makinenin uyum içinde çalışmasını<br />

sağlayan GreenEye-Technology, optimum<br />

kapasite kullanımı için kullanıcıyı, bulaşıkların<br />

hangi hatlara konulması gerektiği konusunda<br />

yönlendiriyor. Aynı zamanda bu sistem<br />

sayesinde bulaşıklar ve sepetler arasındaki<br />

boşluklar saptanarak, durulama fonksiyonu<br />

sadece bantın bulaşık bulunan kısımlarında<br />

çalıştırılıyor.<br />

Tüm bu özellikleriyle M-iQ, bir yandan en iyi<br />

yıkama sonuçlarını sağlarken, aynı zamanda<br />

kaynak kullanımını da önemli ölçüde<br />

azaltıyor. M-iQ, diğer makinelere göre %33<br />

daha az su, enerji ve kimyasal tüketirken,<br />

temizlik performansı da %30 oranında<br />

iyileştiriliyor.<br />

Avrupa Birliği Komisyonu’nun talimatıyla<br />

Freiburg merkezli Öko-Institut e.V. ile Fransız<br />

BIO Intelligence Service’in birlikte yaptığı<br />

araştırmada Avrupa Birliği ülkelerinde<br />

kullanılan bulaşık makineleri listelenmiş ve<br />

bu makinelerin kaynak ihtiyaçları belirlenmiş.<br />

Bu kaynaklarda, M-iQ teknolojisi<br />

kullanıldığında oluşan tasarruf miktarları<br />

aşağıdaki gibidir:<br />

• M-iQ teknolojisi yılda 99.000 ton kimyasal<br />

tasarrufu sağlar. Bu miktarda kimyasalın<br />

(kostik, fosfat, klor vs.) üretimi, atık suya<br />

salınımı, nakliyesi gerekmediğinden çevresel<br />

yük oluşmaz.<br />

• M-iQ teknolojisi yılda 12.300.000 m³ su<br />

tasarrufu sağlar. Bu miktar 250.000 nüfuslu<br />

bir şehrin bir yıllık su ihtiyacı demektir.<br />

• M-iQ teknolojisi yılda 1.900.000 Mwh<br />

elektrik tasarrufu sağlar. Bu miktar, 422.000<br />

hanenin veya Hamburg gibi 1,7 milyon<br />

nüfuslu bir şehrin elektrik ihtiyacına denktir.<br />

• M-iQ teknolojisi enerji bilançosunu iyileştirir<br />

ve CO2 emisyonunu yılda yaklaşık 950 milyon<br />

ton azaltmaya yardımcı olur.


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

Çukurova Isı’dan<br />

sektöre yeni cihaz teknolojileri<br />

Endüstriyel ve ticari ısıtma sistemleri konusunda 1991 yılından beri faaliyet gösteren<br />

ve 10.000’i aşkın referansı ile Türkiye’nin 1 numarası Çukurova Isı, piyasaya sunduğu<br />

yeni cihazları ile sektörün güçlü çözüm ortağı olmaya devam ediyor.<br />

Profesyonel Infrared Isıtıcılar<br />

GOLDSUN<br />

Endüstriyel ve ticari ısıtma sistemleri<br />

konusunda 1991 yılından beri faaliyet gösteren<br />

ve 10 bini aşkın referansa sahip olan Çukurova<br />

Isı, kendi markası olan Goldsun yüksek<br />

yoğunluklu infrared ısıtıcıları ile özellikle açık<br />

ve yarı açık alanlarda ihtiyaç duyulan ısıtma<br />

sorununa çözüm bulmaktadır.<br />

2 saniye içerisinde 2250 ˚C flama sıcaklığına<br />

ulaşan ampulleri sayesinde Goldsun ısıtıcılar,<br />

benzerlerine kıyasla çok daha etkili ısıtma<br />

yapmaktadırlar. Rüzgardan etkilenmeden,<br />

her açıda çalışabilen ısıtıcılar, IP 55 sınıfı<br />

su korumasına sahip oldukları için açık<br />

alanda hatta yağmur altında dahi güvenle<br />

kullanılabilirler. Goldsun ısıtıcılar, 1.5 kW’dan<br />

4 kW’a kadar zengin kapasite seçenekleri ile<br />

sunulmaktadır ve radyo kontrollü uzaktan<br />

kumandaları sayesinde bir kumanda ile<br />

birçok cihaz çalıştırabilmektedir. Kapanan<br />

şemsiyeler için özel üretilen şemsiye tipi<br />

cihazlardan duvar tipi cihazlara, renkli colorline<br />

serisinden az ışık yayan smooth serisine kadar<br />

değişik alternatifler sunan ısıtıcılar, cafeler,<br />

restaurantlar, teraslar, pergola altları, açılır<br />

kapanır sistemler, kış bahçeleri vb. açık ve yarı<br />

açık alanlar için çözüm olmaktadır.<br />

Özel Tasarım Reflektör<br />

Yüksek yoğunluklu infrared teknolojisinin<br />

son ürünü olan ve 6 aylık Ar&Ge çalışmaları<br />

neticesinde geliştirilen özel reflektörleri<br />

sayesinde Supra serisi ısıtıcılar da,<br />

ampullerden çıkan ışınların tümü cisimlere<br />

yansıtılarak verim %28 artırılmıştır. Bu sayede<br />

supra serisi ısıtıcılar benzersiz performans<br />

sunmaktadırlar. Şemsiye altı, pergola<br />

uygulamaları gibi ısının daha yoğun olarak<br />

fokuslanmasına ihtiyaç duyulan yerler için<br />

geliştirilen Aqua serisi ise, özel tasarım dar açılı<br />

reflektörleri ile bu ihtiyaca cevap vermektedir.<br />

Yüksek Kalite - Şık Dizayn<br />

Hem Supra serisinde hem de Aqua serisinde<br />

kullanılan tüm malzemeler uzun süreli<br />

kullanıma uygun, sağlam ve paslanmaz<br />

yapıda malzemelerdir. Deniz kenarlarında<br />

veya kayak merkezlerinde dahi iklim şartları<br />

ne kadar zor olursa olsun ısıtıcılar kaliteli<br />

görünümden hiç bir şey kaybetmez. Estetik<br />

ve şık dizaynları sayesinde ise şık cafelerde ve<br />

restaurantlarda görüntü kirliliği oluşturmaz.<br />

Piyasadaki benzerlerine kıyasla ölçüleri çok<br />

daha küçük ancak özel teknolojileri sayesinde<br />

performansları çok daha büyük olan ısıtıcılar,<br />

fazla yer kaplamadan ve göze batmadan<br />

estetik görünüm sunmaktadırlar.<br />

IP 55 Sınıfı Su Koruması ve Zengin<br />

Seçenekler


Dış ortamda, hatta yağmur ve kar altında<br />

dahi çalışabilen Goldsun ısıtıcılar ile<br />

her türlü iklim koşulunda sorunsuzca<br />

ısınmak mümkündür. IP 55 sınıfı su<br />

koruması sayesinde yağmur, kar işinizi<br />

engellemesin. Bununla birlikte şemsiye tipi<br />

ısıtıcılar, cafe tipi ısıtıcılar veya mekânınıza<br />

uygun sınırsız renk seçenekleri ile ısıtıcılar<br />

çok zengin opsiyonlar sunmaktadırlar.<br />

Smooth Serisi - %80 Az Işık Aynı<br />

Performans<br />

Özel geliştirilen yeni ampulleri ile SMOOTH<br />

serisi ürünler, ısıtma performansından<br />

hiçbir şey kaybetmeden uygulanan ortamı<br />

aydınlatmayan daha yumuşak ışık verir.<br />

Cafe restaurantlarda, teraslarda veya<br />

balkonlarda, ışığa ihtiyaç duyulmayan tüm<br />

mekanlar için ışığı %80 azaltılmış olan<br />

Smooth serisi ürünler, mum ışığını andıran<br />

loş bir ambiyans oluştururlar.<br />

Yeni Dekoratif Isıtıcılar<br />

ELITE VE PERFORMA<br />

Endüstriyel ve ticari ısıtma sistemleri<br />

konusunda 1991 yılından beri faaliyet<br />

gösteren ve 10.000’i aşkın referansı ile<br />

Türkiye’nin 1 numarası Çukurova Isı, yeni<br />

cihazları Elite ve Performa serisini piyasaya<br />

sundu. Özellikle, estetik kaygısı bulunan şık<br />

mekanlar için şık görünüm sunan seramik<br />

plakalı radyant ısıtıcılar 5-7 kW ve 7-11 kW’lık<br />

iki ayrı kapasiteye sahiptir. LCD televizyon<br />

görüntüsü ile çok şık olan Elite serisi ve<br />

siyah mat görüntüsü ile her türlü mekana ve<br />

dekorasyona uyum sağlayan Performa serisi<br />

ısıtıcılar cafe&restaurantlar için konforlu ısıtma<br />

imkanı sağlamaktadırlar.<br />

Rüzgar Dayanımı<br />

Karşıdan gelen rüzgarları %100 oranında<br />

kesebilen benzersiz cam koruması ve<br />

korunaklı yapısı sayesinde, Elite serisi ısıtıcılar<br />

en yüksek rüzgar dayanımına sahip seramik<br />

plakalı radyant ısıtıcılardır. Performa serisi<br />

ısıtıcılarda ise, seramik plakaların önüne<br />

yerleştirilen dekoratif ızgaralar sayesinde<br />

rüzgar önemli ölçüde yavaşlatılmakta ve<br />

yanmanın devamı sağlanmaktadır.<br />

Alman Malı Seramik Plakalar ve Çift<br />

Kademeli Yakma Sistemi<br />

Hem Elite hem de Performa serisinde var<br />

olan Alman malı seramikler ve patentli yakma<br />

sistemi sayesinde, cihazlar daha yüksek<br />

rüzgar hızlarında yanmaya devam etmekte ve<br />

böylelikle verimleri maksimize edilmektedir.<br />

Isıtıcılarda bulunan çift kademeli brülörler<br />

vasıtasıyla, istenen konfor düzeyi sorunsuzca<br />

yakalanmaktadır. Havanın sıcaklığına göre<br />

yüksek veya düşük kademeli ısıtma ile, rahatsız<br />

olunmadan ısıtma yapmak mümkündür.<br />

Yansıtıcı Reflektör<br />

Piyasadaki birçok üründe bulunmayan<br />

reflektör, Elite ve Performa serisi<br />

ısıtıcıların performanslarını artıran bir<br />

diğer unsurdur. Bu sayede cihazlardan<br />

yayılan enerji odaklanarak, havaya değil<br />

mekandaki müşterilere yönlendirilir.<br />

Paslanmaz Çelik Yapı ve<br />

Montaj Konsolu<br />

Isıtıcıların tüm gövdesi dış<br />

ortam şartlarında maksimum<br />

koruma sağlayan paslanmaz<br />

çelikten imal edilmiştir ve<br />

böylelikle uzun seneler<br />

boyunca sorunsuzca kullanım<br />

imkanı sunulmaktadır. Kolay<br />

montaj imkanı sağlayan<br />

bağlantı askı konsolu aynı<br />

zamanda tüm kablo ve<br />

hortumları gizleyerek, şık bir<br />

görünüm oluşturur ve estetik<br />

görüntüye katkı sağlar.<br />

Uzaktan Kumanda<br />

Uzaktan kumanda modülü<br />

dahili olarak sunulmaktadır.<br />

Tek bir kumanda ile 16 cihaza ve 50m’ye<br />

kadar kontrol imkanı sağlamaktadır.<br />

Dekoratif Isıtma Çözümleri<br />

PLATINUM VE TUNGSTEN<br />

Endüstriyel ve ticari ısıtma sistemleri<br />

konusunda 1991 yılından beri faaliyet<br />

gösteren ve 10.000’i aşkın referansı ile<br />

Türkiye’nin 1 numarası Çukurova Isı, özel<br />

bir tasarım ofisi tarafından dizayn edilen<br />

Platinum Serisi ve Tungsten Serisi doğalgazlı<br />

ısıtıcıların benzersiz estetik tasarımları ile<br />

dekoratif ısıtma çözümleri sunmaktadır.<br />

Özellikle, estetik kaygısı bulunan şık<br />

mekanlar için benzersiz estetik görünüm<br />

sunan seramik plakalı radyant ısıtıcılar 7<br />

kW ve 12 kW’lık iki ayrı kapasiteye sahiptir.<br />

LCD televizyon görüntüsü ile kendine<br />

hayran bırakan Platinum serisi ve siyah<br />

mat görüntüsü ile her türlü mekana ve<br />

dekorasyona uyum sağlayan Tungsten<br />

serisi ısıtıcılar hem açık hem de kapalı<br />

alanlar için konforlu ısıtma imkanı<br />

sağlamaktadırlar.<br />

Rüzgar Dayanımı<br />

Karşıdan gelen rüzgarları %100 oranında<br />

kesebilen benzersiz cam koruması ve<br />

korunaklı yapısı sayesinde, Platinum serisi<br />

ısıtıcılar en yüksek rüzgar dayanımına<br />

sahip seramik plakalı radyant ısıtıcılardır.<br />

Tungsten serisi ısıtıcılarda ise, seramik<br />

plakaların önüne yerleştirilen ileri teknoloji<br />

ürünü seramik kaplama ile kaplanan<br />

ızgaralar sayesinde rüzgar önemli ölçüde<br />

yavaşlatılmakta ve yanmanın devamı<br />

sağlanmaktadır.<br />

Patentli Seramik Brülör ve Yakma Sistemi<br />

Hem Platinum hem de Tungsten serisinde<br />

var olan patentli seramik brülör ve<br />

yakma sistemi sayesinde, cihazlar daha<br />

yüksek rüzgar hızlarında yanmaya devam<br />

etmekte ve böylelikle verimleri maksimize<br />

edilmektedir.<br />

Paslanmaz Çelik Yapı<br />

Isıtıcıların tüm gövdesi dış ortam<br />

şartlarında maksimum koruma<br />

sağlayan paslanmaz çelikten imal<br />

edilmiştir ve böylelikle uzun seneler<br />

boyunca sorunsuzca kullanım imkanı<br />

sunulmaktadır.<br />

Montaj Konsolu<br />

Kolay montaj imkanı sağlayan bağlantı<br />

askı konsolu aynı zamanda tüm kablo ve<br />

hortumları gizleyerek, şık bir görünüm<br />

oluşturur ve estetik görüntüye katkı sağlar.


hotel restaurant<br />

76 & hi-tech<br />

marka güncel<br />

Türkiye’nin doğal güzellikleri<br />

Aksa Doğalgaz Faaliyet Raporu’nda<br />

Türkiye’deki en geniş coğrafi dağıtım alanına hizmet veren Aksa Doğalgaz; doğa<br />

dostu, güvenli ve temiz yakıt doğal gazı ulaştırdığı illerde bulunan doğal güzellikleri,<br />

2017 Faaliyet Raporu’nda derledi. Geçen sene faaliyet raporunu<br />

Doğal Lezzetler Atlası konseptiyle hazırlayan Aksa Doğalgaz, bu yıl da<br />

31 ilin eşsiz doğal güzelliklerini keşfe çağırıyor. Çevrenin korunmasını sürdürülebilir<br />

büyümenin ön koşulu olarak gören ve korunmasına katkıda bulunabilmek amacıyla<br />

çalışmalarına yön veren Aksa Doğalgaz, faaliyet gösterdiği şehirlerdeki hava<br />

kirliliğinin hissedilebilir şekilde azaltılmasında da etkin rol oynuyor.<br />

Danfoss’tan soğutma sektörüne<br />

bir eğitim daha<br />

Danfoss Soğutma Sistemleri, geçtiğimiz Ağustos ayında yaklaşık 20 farklı firma<br />

temsilcisine mikro kanallı ısı eşanjörleri, plakalı ısı eşanjörleri ve soğutucu<br />

akışkan azaltımı hakkında uygulamalı eğitim düzenledi. Danfoss Isı Eşanjörleri<br />

(HX) Global Uygulama Uzmanı Mustafa Yanık tarafından verilen eğitim, Danfoss<br />

Türkiye ofisinin bulunduğu AND Plaza Workinton eğitim salonunda gerçekleşti.<br />

Eğitim sonunda Danfoss Soğutma Eğitim ünitesi üzerinde uygulamalı olarak<br />

mikro kanal ısı eşanjörü çalışır vaziyette tanıtılmış oldu. Bu sayede katılımcılar<br />

hem mikro kanal teknolojisini canlı görme imkanı bulurken dahili konvertörlü<br />

scroll soğutma sistemini de yerinde deneyimlemiş oldular. Danfoss, sektörel<br />

eğitimlerine yıl boyunca devam edecek.<br />

Amadeus’tan <strong>2018</strong> ilk yarısında büyüme<br />

Küresel seyahat endüstrisi için ileri teknoloji çözümlerinin önde gelen sağlayıcısı ve<br />

işlemcilerinden Amadeus, yolcu sayısında yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine<br />

göre yüzde 18’lik bir artış yakalayarak 888,8 milyon yolcu taşınmasını sağladı. Amadeus<br />

IT Group, S.A. <strong>2018</strong>’in ilk yarısında 606,8 milyon euro tespit edilen kar elde etti. Bu,<br />

geçtiğimiz yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında yüzde 6,11 oranında büyüme gösteriyor.<br />

Amadeus’un geliri 2017’nin ilk yarısıyla karşılaştırıldığında Ocak’tan Haziran’a yüzde 4,1<br />

artarak 2.477,0 milyon euroya ulaştı. FAVÖK ise yüzde 8,2 artarak 1.078,2 milyon euro<br />

oldu. Dağıtım segmentinde seyahat acentelerinin uçuş rezervasyon sayısı 305,1 milyona<br />

ulaşarak yüzde 3,4 oranında büyüme gösterdi. BT Çözümleri segmentinde ise biniş<br />

yapan yolcu sayısı yüzde 18 artarak 888,8 milyon oldu.<br />

IATA, İstanbul’da CORSIA<br />

seminerini düzenledi<br />

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği IATA’nın düzenlediği<br />

CORSIA Emisyon İzleme Planı Semineri, Pegasus Hava Yolları<br />

sponsorluğunda 28-29 Ağustos <strong>2018</strong> tarihinde Crowne Plaza<br />

İstanbul-Asia <strong>Hotel</strong>’de gerçekleştirildi. Uluslararası Sivil Havacılık<br />

Örgütü ICAO’nun tüm üye ülkelerinde 1 Ocak 2019'dan itibaren<br />

geçerli olacak CORSIA Planı’nı anlatan seminerde, emisyon izleme<br />

yöntemlerinden yakıt kullanımı izleme yöntemlerine, veri yönetimi<br />

gereksinimlerinden veri boşluklarına kadar birçok alanda bilgiler<br />

aktarıldı ve havayollarının emisyonların izlenmesine hazır hale<br />

getirilmesi için gerekli tüm tedbirleri almasının önemi vurgulandı.


hotel restaurant<br />

78 & hi-tech<br />

marka güncel<br />

Türk seramiğinin<br />

uzmanı Londra’da<br />

Seramik ve porselen sektörünün yenilikçi ve uzman<br />

markası Seranit, ustalığını bu kez Londra’da sergiliyor.<br />

Mimari ve tasarım dünyasının merkezinde olan<br />

Londra’daki Clerkenwell Road’da açılan Türk Ticaret<br />

Merkezi’nde yenilikçi showroomuyla yerini alan Seranit’in<br />

yüksek kaliteli ve özgün tasarımlı portföyü Avrupa<br />

pazarıyla buluştu. Global düzeyde proje pazarında yer<br />

almak için Londra’nın çok doğru bir yatırım olduğunu<br />

belirten Seranit Genel Müdürü Ahmet Mandıracı, “Ürün<br />

portföyümüzü de buna uygun geliştirdik” dedi.<br />

Life Fitness’ın yeni uygulaması<br />

Halo Fitness Cloud<br />

Life Fitness, aktif ve sağlıklı bir yaşam sürmeye yardımcı çözümler üretmeye<br />

devam ediyor. Tesisler ve üyeler için sunduğu özel yazılım platformu Halo Fitness<br />

Cloud ile Life Fitness, kullanıcıların tüm beklentilerini karşılıyor. Halo uygulaması<br />

üyelerle daha fazla etkileşim kurarak fitness hedeflerinin gerçekleşmesine<br />

yardımcı oluyor, tesislerin rutin işlerini kolaylaştırıyor, üyelik yenileme oranını<br />

artırıp tesisler için büyük bir katma değer sağlıyor. Life Fitness ve Cybex<br />

cihazlarıyla entegre bir şekilde çalışan Halo, üyelerin ihtiyaçlarını anlamak,<br />

onlarla güçlü bağlar kurmak ve onları fitness çalışmalarında motive etmek için<br />

çeşitli iletişim yolları sunuyor. Üyeler için oluşturulan profillere fitness eğitmenleri<br />

atanabiliyor, üye bazında yapılan egzersizler, stüdyo dersleri ve kilo-ağırlık gibi<br />

gelişimler ayrı ayrı incelenerek detaylı analizler elde edilebiliyor.<br />

Güney Amerika pazarının<br />

giriş kapısı Peru olacak<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından bu yıl 14’üncü kez<br />

düzenlenen seminerde Güney Amerika ülkelerinden Peru pazarı ele<br />

alındı. Açılışta bir konuşma yapan TİM Başkanı İsmail Gülle, dünyada<br />

bir değişim ve dönüşümün yaşandığını söyledi. Gülle, “Artık serbest<br />

ticaret anlaşmaları iptal ediliyor, ticaretin önüne yeni bariyerler<br />

konuluyor, vergiler artırılarak ticari savaşlar başlatılıyor. Biz her iki<br />

tarafın da kazandığı ticaretten yanayız. Peru bu anlamda ekonomik<br />

açıdan ciddi bir potansiyele sahip” dedi.<br />

Kaspersky, Türkiye’de daha çok büyüyecek<br />

Antivirüs ve internet güvenliği alanında dünyanın en güçlü şirketi olan Kaspersky, Türkiye’de büyümeye yönelik pazarlama ve iletişim<br />

çalışmalarına hız vererek, growth marketing çalışmaları için Olmadık Projeler ile anlaştı. 30 farklı ülkede temsilciliği bulunan ve dünya<br />

çapında milyonlarca kullanıcıya hizmet veren Rus kökenli firma Kaspersky, 400 bin lisanslı kullanıcıya sahip olduğu Türkiye’de büyüme odaklı<br />

pazarlama çalışmalarını Olmadık Projeler iş birliğiyle güçlendirecek. Merkezi Hollanda’da bulunan Unusual Enterprise çatısı altında faaliyet<br />

gösteren Growth Marketing Ajansı Olmadık Projeler, bu global anlaşmadan önce, dünyanın lider kurumsal iş yazılımı sağlayıcısı SAP’nin<br />

EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) Bölgesi’ndeki 28 sertifikalı MSB (Marketing Services Bureau) ajansından biri olmuştu.


80<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

Mutfağın<br />

en İtalyan’ı<br />

Rıdvan<br />

Koçaslan<br />

Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />

Aslen Bolulu. Baba dahil ailede<br />

herkes aşçı. Genlerinden bunca<br />

mutfağa bağlı olunca, o dört duvar<br />

arası lezzet yolculuğu da kaçınılmaz<br />

oluyor, Rıdvan Koçaslan’ın. İçindeki<br />

aşçılık hevesiyle orta üçte terk ediyor<br />

okulunu. İlk olarak babasının catering<br />

dükkanında komilik yapıyor. Gelin<br />

görün ki, hayallerdeki iş ile yaşamlar<br />

birbiriyle örtüşmüyor; geçiyor babasının<br />

karşısına, “bu böyle olmayacak, ben<br />

otel restoranında çalışmak istiyorum”<br />

diyor. Onun üzerine Laleli’de tanıdık<br />

bir otele komi olarak ilk adımını atıyor,<br />

Koçaslan.<br />

Kararınca ikinci senenin sonunda<br />

mutfakta pişiyor, bu defa bir dost<br />

yardımı ile Pera Palace <strong>Hotel</strong>’in<br />

mutfağına geçiyor, Koçaslan. O kadar<br />

azimli ve hırslı ki, çok geçmeden Chef<br />

de Partie’liğe kadar yükseliyor.<br />

Ardından vatani görevini yapmak üzere<br />

Malatya Orduevi’ne gittiğini anlatan<br />

Rıdvan Koçaslan, İstanbul’a dönüşünde<br />

soluğu yine Pera Palace <strong>Hotel</strong>’in<br />

mutfağında alıyor.<br />

İtalyan mutfağıyla ilk tanışma<br />

İşte Rıdvan Koçaslan’ı en az bir ‘İtalyan’<br />

kadar ‘İtalyan şef’ yapan ilk adımı da bu<br />

süreçte başlıyor. Koçaslan, 1999 yılında<br />

Etiler Da Mario <strong>Restaurant</strong>’ın mutfak<br />

ekibine dahil oluyor, deneyimli şef o<br />

gün bugündür İtalyan restoranlarında,<br />

bir İtalyan şefe taş çıkaracak kabiliyette<br />

yemekler pişirmeye başlıyor.<br />

Devamında yine Doors Grubu çatısı<br />

altındaki Gina <strong>Restaurant</strong>’ta 2013<br />

yılına kadar çalışmayı sürdürüyor.<br />

Bu deneyimlerine Bodrum<br />

Yalıkavak, Madeo Karaköy ve Alaçatı<br />

restoranlarını da ekledikten sonra son<br />

beş yılını verdiği Milano Gourmet ile<br />

tanışıyor.<br />

Tipik İtalyan restoranı<br />

Adından da anlaşılacağı gibi, Milano<br />

Gourmet tipik bir İtalyan restoranı.<br />

O kadar ki, restoran menüsünde<br />

öyle adını sanını bilmediğiniz İtalyan<br />

yemekleri yok, tam bir klasik İtalyan<br />

mutfağı şefin misafirlerine sunduğu.<br />

Burrato, salata, ızgara et, karides<br />

tempuranın en lezzetlisini tatmak<br />

isterseniz, Milano Gourmet’te bulmak<br />

mümkün.<br />

Milano Gourmet, klasik İtalyan<br />

lezzetleri kadar zengin şarap kavı ve<br />

şarküteri bölümüyle de çok iddialı.<br />

“Diyelim, kahvaltı yapmak için mekana


yolunuz düştü, sıcağı sıcağına şarküteri<br />

reyonundan seçtiğiniz ürünlerle kahvaltı<br />

yapma ayrıcalığına sahipsiniz” diye altını<br />

çiziyor, usta şef. Nişantaşı ve İstanbul’un<br />

en iyi şarap kavı nerede derseniz, yine<br />

aynı noktada buluşuyoruz ki, Milano<br />

Gourmet, 2 bini aşkın şarap çeşitliliğiyle<br />

İstanbul’da ayrıcalıklı bir adres.<br />

Kendi çocuğunu sever gibi ilgiyle<br />

yemek pişiriyor<br />

Evli ve dört çocuk babası olan<br />

profesyonel şef için mutfağın, aşçılığın<br />

değeri paha biçilmez! Yemek yaparken<br />

kendi çocuğunu sever gibi ilgi ve özen<br />

gösterdiğini anlatan Koçaslan, “İçimden<br />

gelerek yapıyorum. Asla oldu bittiye<br />

getirmeyi sevmiyorum. Zevk alıyorum.<br />

Sunduğum yemeğin birileri tarafından<br />

takdir görmesi, beğenilmesi beni<br />

sonsuz mutlu ediyor. Mutfağımı evim<br />

gibi görüyorum, bazen çıkmak bile<br />

istemiyorum. Müşteri memnuniyeti de<br />

buradan geliyor sanırım” diyor.<br />

Gece yatarken bile yemek düşünüyor<br />

Nişantaşı gibi belli bir damak zevki ve<br />

yetkinliğine erişmiş elit bir lokasyonda<br />

müşterinin midesini de gönlünü de<br />

fethetmek kolay olmasa gerek kanımca.<br />

Bu noktada şefin lezzet kriterlerini<br />

soruyorum…<br />

Menüyü oluşturma aşamasında ciddi bir<br />

araştırma yaptığını, bol bol çarşı, pazar,<br />

balıkçı gezdiğini anlatan Koçaslan, “gece<br />

yatarken bile hangi üründen ne yemek<br />

çıkarırım diye düşünüyorum. Dükkanda<br />

tabağın şemasını çiziyorum, sunumuna<br />

ayrı bir kafa yoruyorum” diyor. “Göze<br />

Evde yemek<br />

pişirmekten büyük<br />

zevk aldığını<br />

söyleyen Rıdvan<br />

Şef, en çok Türk<br />

ve Osmanlı<br />

mutfaklarına<br />

kendini yakın<br />

buluyor. Favorileri<br />

arasında Dalyan<br />

Köfte, Çiftlik Kebabı<br />

ve Piliç Topkapı var.


82<br />

Mutfağın alaylısı<br />

Rıdvan Koçaslan,<br />

1999 yılından bu yana<br />

İtalyan mutfağının<br />

içinde. Milano Gourmet<br />

Nişantaşı’nda da tipik<br />

İtalyan menüsü sunan<br />

tecrübeli şef, “Bana göre<br />

İtalyan mutfağı dünya<br />

sıralamasında ilk 3’e girer.<br />

Bana da en fazla yakışan<br />

mutfak” diyor.<br />

hitap, mideye hitap, lezzetli yemek”<br />

mottosuyla yemeklerini pişiren<br />

usta şefin mutfağında tabak<br />

eşittir kompozisyon! Bir tabağı<br />

hazırlarken ana yemek, garnitür<br />

eşleştirmelerine özellikle dikkat<br />

ettiğini söyleyen deneyimli şef,<br />

“karbonhidrat, protein, yeşillikte<br />

uyum yakalamak çok önemli” diyor.<br />

“Gergin çalışırım”<br />

Her yiğidin farklı bir yoğurt yiyişi<br />

var elbette. Peki Rıdvan Koçaslan,<br />

nasıl bir şef, mutfakta nasıl<br />

çalışıyor, soruyorum. “Ben sert<br />

mizaçlı, gergin çalışırım” diyen<br />

Koçaslan’ın mutfağında altına<br />

basa basa laubaliliğe, telefon<br />

görüşmelerine ve gülüşmelere<br />

müsaade yok! Mutfağı ve yaptığı işi<br />

fazlasıyla ciddiye aldığını söyleyen<br />

Koçaslan, futbol takımlarının da<br />

benzer şekilde maç öncesinde


kampa alındıklarını ve dış<br />

dünyayla ilişkilerinin kesildiğini<br />

belirterek, “ben de ekip<br />

arkadaşlarımın gün boyu başka<br />

konulara kafa yormalarını<br />

istemiyorum, bunlar gibi<br />

çeşitli yasaklar koyuyorum”<br />

diyor. Mutfağında sakal ve işe<br />

geç kalmaya da tahammül<br />

edemediğini sözlerine ekleyen<br />

Koçaslan, “Gençliğimde daha<br />

bir psikopat çalışırdım ama<br />

zaman geçtikçe yumuşadım,<br />

törpülendim. Yaş ilerledikçe<br />

insan biraz daha kabuğuna<br />

çekiliyor, öğretici oluyor” demeyi<br />

de ihmal etmiyor.


hotel restaurant<br />

84 & hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Gastro Antep ile 3 günde<br />

250 bin kişi lezzete doydu<br />

UNESCO’nun ‘Yaratıcı Şehirler Ağına’ dahil edilerek adını tüm dünyaya<br />

duyuran Gaziantep’te, bu yıl ilk kez düzenlenen Uluslararası Gastronomi<br />

Festivali kapsamında 3 günde 250 bin ziyaretçi ağırladı. 40 ülkeden katılımın<br />

olduğu festival boyunca, dünyaca ünlü Michelin Yıldızlı şefler, Gaziantep’in<br />

sahip olduğu kültür, tarih ve gastronomi zenginliğini keşfetti.<br />

Gaziantep’in zengin mutfağı ile sahip olduğu kültür<br />

mirasını yerelden globale taşımayı hedefleyen<br />

Uluslararası GastroAntep Festivali, 20-22 Eylül tarihleri<br />

arasında düzenlendi. Renkli bir kortej yürüyüşüyle başlayan<br />

festivalde Gaziantep’in hem lezzetleri hem de kültür ve tarih<br />

mirası tanıtıldı.<br />

40 ülkeden katılımcının yer aldığı festival kapsamında,<br />

Adana, Hatay gibi çevre illerin yanı sıra İstanbul, İzmir gibi<br />

şehirlerden de gruplar ağırlayan Gaziantep, 3 gün boyunca,<br />

230 şef, yüzlerce profesyonel, onlarca gastronomi yazarı ile<br />

yaklaşık 250 bin ziyaretçi ağırladı.<br />

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Geliştirme<br />

Vakfı (GAGEV)’in ev sahipliğinde düzenlenen festivale,<br />

Brezilya, ABD, Çin, İspanya, Kore, Azerbaycan, Meksika,<br />

Lübnan, İsveç, Almanya, İtalya, Belarus, Montonegro,<br />

Tunus, Slovenya, Malta, Belçika, Ukrayna gibi Avrupa’dan<br />

Amerika’ya, Asya’dan Afrika’ya 5 kıtadan katılım vardı.


230 yabancı şef katıldı<br />

40’ı yabancı, 90’ı UNESCO şefi olmak<br />

üzere yerli yabancı toplam 230 şefin<br />

yer aldığı festivalde, Andre Lima<br />

de Luca, Arda Türkmen, Christian<br />

Escriba, Cüneyt Asan, Ömür Akkor,<br />

Fatih Tutak gibi tanınmış şefler, 40’ın<br />

üzerinde sunum yaptı.<br />

Gaziantep fıstığı, yıldızlı şeflerle<br />

dünyaca ünlü restoranların<br />

menülerine girecek Festival<br />

kapsamında fıstık ve biber hasadına<br />

katılan dünyaca ünlü şefler,<br />

Gaziantep’in tarihi ve turistik<br />

mekanlarını da ziyaret etti. Şehrin<br />

sahip olduğu tarih, kültür ve<br />

gastronomi zenginliğini yerinde<br />

gören 23 Michelin Yıldızlı şefin de<br />

aralarında bulunduğu grup, özellikle<br />

Gaziantep fıstığını kendi reçetelerine<br />

ekleyeceklerinin iletti. Bol bol<br />

Gaziantep yemeklerinin tadına bakan<br />

yıldızlı şefler, yöresel ürünleri kendi<br />

mutfaklarına nasıl ekleyebileceklerini<br />

de prova etmiş oldu. Kilolarca<br />

et, fıstık ve baklavanın tüketildiği<br />

festivalde 150 stant açıldı. Stantlarda<br />

geleneksel el ürünleri olan, kutnu<br />

kumaşı ile yapılmış aksesuar ve<br />

kıyafetlerin yanı sıra, bakır el işçiliği<br />

ürünleri, deri el işçiliği ürünleri;<br />

kahke, katmer, yuvarlama, beyran,<br />

peynir gibi coğrafi işaretli ürünler<br />

ve kelle-paça, mumbar, ekşili<br />

ufak köfte, cevizli köfte, dolmalar,<br />

kebaplar, ciğer kebabı, künefe,<br />

baklava, gibi lezzetler de sunuldu.<br />

Şahin: “Her yıl tekrarlayacağız”<br />

Gaziantep Büyükşehir Belediye<br />

Başkanı Fatma Şahin, bu yıl ilk kez<br />

düzenlenen GastroAntep Festivali’nin<br />

bundan sonra geleneksel olarak<br />

her yıl tekrarlanacağını belirterek;<br />

“Amacımız, Gaziantep’imizin zengin<br />

mutfağını ve kültür zenginliklerini<br />

dünyaya duyurabilmekti. Bu<br />

amaç doğrultusunda ilk yılımızda,<br />

dünyanın değişik noktalarından<br />

40 dünyaca ünlü şefi ağırladık.<br />

Yabancı şeflere Gaziantep’imizin<br />

coğrafi işaretli ürünlerini tanıtma<br />

fırsatı yakaladık. Onlar da özellikle<br />

fıstığı kendi mutfaklarında nasıl<br />

kullanabileceklerini deneyim ettiler.<br />

Gaziantep’in zenginliklerini dünyaya<br />

duyurabilmek adına bu bizim için<br />

büyük bir kazanımdır.” diye konuştu.<br />

3 günlük festivalde konserler,<br />

sergiler, mutfak atölyeleri ve yemek<br />

yarışmaları da gerçekleşti.<br />

Michelin yıldızlı şefler<br />

İnoksan mutfağında<br />

Gaziantep’in eşsiz mutfağını dünyaca ünlü Michelin yıldızlı<br />

restoran şefleri ve gastronomi profesyonelleri ile buluşturan<br />

GastroAntep Festivali kapsamında Unesco ve Kardeş Şehirler<br />

Mutfağı Atölyeleri, İnoksan’ın profesyonel mutfağında<br />

gerçekleştirildi. 19 ülkeden, 19 farklı şefin katıldığı atölye<br />

çalışmaları yoğun ilgi gördü. Yabancı şefler, Gaziantep’in yerel<br />

ürünlerini, kendi deneyimleri ile birleştirerek yeni lezzetlere<br />

imza attılar. Çin’den gelen ünlü şef Nanju Wu’nun hazırladığı<br />

Antep Fıstıklı Juw, Brezilyalı şef Gabriel Oliveira’nın tortilla<br />

ile yaptığı Fish and Pinhao Cruste ve İspanyol şef Evaristo<br />

Miralles Salva’nın patlıcan közleyerek pişirdiği farklı lezzetler<br />

workshopa damgasını vurdu.


hotel restaurant<br />

86 & hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

İstanbul Coffee Festival 40 bini aştı!<br />

İstanbul Coffee Festival (İCF), bu yıl 116 markanın katılımıyla 40 bini aşkın<br />

kahve severi 104 etkinlikte bir araya getirdi.<br />

Avrupa’nın en büyük iki kahve<br />

festivalinden biri konumunda olan<br />

İstanbul Coffee Festival, Axess<br />

ana ponsorluğunda 20–23 Eylül <strong>2018</strong><br />

tarihleri arasında KüçükÇiftlik Park‘ta<br />

ziyaretçilerini “The Source, The Journey,<br />

The People“ temasıyla ağırladı. Bu yıl<br />

kahvenin kaynağına odaklanan festival,<br />

kahve lezzetleriyle dolu zengin içeriği ile<br />

çok sayıda etkinliğe imza attı. Festivalde<br />

116 marka yer aldı.<br />

Atölyeler, söyleşiler, deneyimler,<br />

konserler<br />

Dream Sales Machine‘in kahve<br />

sektöründe dünyaca bilinen etkinliği<br />

İstanbul Coffee Festival’de dört gün<br />

boyunca ziyaretçiler 24 atölye çalışması,<br />

20 söyleşi, 4 panel, 24 kahve deneyimi ve<br />

32 konsere katılma imkanına sahip oldu.<br />

Festivalde yer alan global kahve ve makine<br />

üreticisi markalar, kahve kuruluşları,<br />

çiftlikler, çiftlik birlikleri, ithalatçılar,<br />

tüccarlar, imalatçılar, ekipman üreticileri,<br />

kavurucular, perakendeciler, kahve<br />

barları, çikolata markaları ve nitelikli<br />

küçük artizan esnaf ziyaretçileri yeni nesil<br />

Dream Sales Machine Başkanı<br />

Alper Sesli<br />

kahve lezzetleriyle buluşturdu.<br />

Sesli: “Çok keyifli ve eğlenceli bir<br />

organizasyonu geride bıraktık”<br />

İstanbul Coffee Festival‘in artık<br />

kahve tutkunlarınca yılın beklenen<br />

organizasyonu konumuna ulaştığını<br />

belirten Dream Sales Machine Başkanı<br />

Alper Sesli, şunları kaydetti: “Çok keyifli<br />

ve eğlenceli bir organizasyonu geride<br />

bıraktık. Bu yıl festivalimizi 40 bini aşkın<br />

ziyaretçiyle tamamladık. Gerek firma<br />

gerekse ziyaretçi katılımı sayısıyla İCF aynı<br />

zamanda Türkiye‘de kahve sektörünün<br />

ne kadar geliştiğini gösteriyor. Festival<br />

nitelikli kahveye olan ilginin çok önemli bir<br />

göstergesi. Stand alanı olarak 116 marka<br />

yer aldı. Ancak standı olmasa da işbirliği<br />

yaptığımız çok sayıda marka var. Geniş<br />

bir sponsor desteğinin yanı sıra bizlere<br />

içerek üreten markalarımız da var. Dijital<br />

platformda bizleri destekliyorlar.”


OKKA’LI bir Türk Kahvesi deneyimi<br />

OKKA ve OKKA Minio ile kahve severlere OKKA’LI bir Türk kahvesi deneyimi sunan<br />

Arzum OKKA Ailesi, festival kapsamında 2 yeni ürününü daha kahve severler ile tanıştırdı.<br />

Teknolojik yeniliklerle donatılmış yepyeni Arzum OKKA Grandio ve Türk kahvesi değirmeni<br />

ARZUM OKKA Beangourmet ilk kez festivalde tanıtıldı. Tüketicilerle buluşmadan başarısını<br />

kanıtlayan ve ödüllenen yeni ürünler, kahve severlerden tam not aldı.<br />

Gurme kahve meraklıları<br />

Master Barista ile buluştu<br />

Kahve severlerin birbirinden farklı notalara sahip gurme kahve çeşitlerini<br />

deneyimlediği, kokular ve lezzetler arasındaki uyumu keşfettiği ve yeni tariflerle<br />

tanıştığı ‘Coffee Sensory Experience’ MSA ev sahipliğinde gerçekleşti. Katılımcılar<br />

yeni ve benzersiz deneyimler oluşturmak için dünya çapında çalışmalarına devam<br />

eden illy’nin ileri teknoloji kahve makineleri ve şık aksesuarlarından oluşan<br />

ürünleri ile tanışma fırsatı buldu.<br />

Festivale Rioba<br />

Kahveleri ve<br />

Gastronometro damgası<br />

Metro Türkiye’nin özel markası Rioba benzersiz<br />

kahve çeşitlerini soğuk ve sıcak demleme<br />

metotları ile İstanbul Kahve Festivali ziyaretçileriyle<br />

buluştururken, Gastronometro şeflerinin hünerli<br />

ellerinden çıkan lezzetler de ziyaretçilere farklı<br />

deneyimler yaşattı.Festivalde Rioba markasının<br />

Kolombiya, Etiyopya, Brezilya, Endonezya<br />

çekirdekleri ile hazırladığı birbirinden lezzetli<br />

kahveler ve benzersiz ikramlar ziyaretçilerin<br />

beğenisine sunuldu. Metro Türkiye’nin deneysel<br />

keşif mutfağı Gastronometro şeflerinin Rioba<br />

markalı kahve ve çaylar kullanarak hazırladığı<br />

çaylı çikolatalı lolipop, enerji bar ve espresso fondü<br />

sunumları standa gelen ziyaretçilerin dikkatini çekti.


88<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Le Cordon<br />

Bleu Permakültür ve<br />

Sürdürülebilirliği<br />

tartıştı<br />

Gelenekselleşen Le Cordon Bleu Çay Saati<br />

Sohbetleri’nin Eylül ayı buluşmasında, Le Cordon<br />

Bleu Master Şefi Arnaud Declercq Grand Diplôme<br />

mezunu, permakültür tasarımcısı ve doğal tarımcı<br />

Şef Şerife Aksoy ile “Sürdürülebilir Gastronomi”<br />

konusunu değerlendirildi.<br />

Özyeğin Üniversitesi çatısı altında<br />

bulunan ve dünyanın en prestijli<br />

mutfak sanatları okulu kabul edilen Le<br />

Cordon Bleu, gastronominin gelişmesinde<br />

kaliteli eğitim ve bilimsel yaklaşımın yanı<br />

sıra, gerçekleştirdiği etkinliklerle de ilham<br />

vermeye devam ediyor. Her ay bir Le Cordon<br />

Bleu Eğitmen Şefi ve bir Le Cordon Bleu<br />

mezununun ev sahipliğinde düzenlenen Çay<br />

Saati Sohbetleri’nde; gastronomi ve mutfak<br />

sanatları tutkunlarını keyifli ve öğretici<br />

sohbetler<br />

için bir araya<br />

getiriyor.<br />

Çay Saati<br />

Sohbetlerinin<br />

7.’si, Le Cordon<br />

Bleu Grand<br />

Diplôme<br />

mezunu<br />

Şef Şerife<br />

Aksoy’un eko<br />

yerleşkesinde<br />

gerçekleşti.<br />

Le Cordon<br />

Bleu’den<br />

mezun<br />

olduktan sonra,<br />

yurt içi ve yurt dışında aldığı eğitimlerle<br />

Permakültür Tasarımcısı olan ve kendi<br />

mutfağını tasarlayan Şef Şerife Aksoy’un<br />

eko yerleşkesi turu ile başlayan etkinlikte,<br />

katılımcılar; dalından ürünler tadarken aynı<br />

zamanda permakültür tasarımı üzerine<br />

bilgi edinme fırsatı buldular. Eko yerleşke<br />

turu sonrasında Şef Şerife Aksoy ve Le<br />

Cordon Bleu Master Şefi Arnaud Declercq<br />

“Sürdürülebilir Gastronomi” üzerine<br />

dinleyicilerin katılımları ile de keyifli bir<br />

sohbet gerçekleştirdiler.<br />

Sıfır kayıp, sıfır atık ve %100 doğal bir<br />

ideal…<br />

Şef Şerife Aksoy kullandığı ürünlerin nasıl<br />

bir süreçten geçerek mutfağına ulaştığı ile<br />

ilgili deneyimlerinden yola çıkarak; “Sıfır<br />

kayıp, sıfır atık ve yüzde yüz doğal bir ideali<br />

gerçekleştirmeyi hedefleyen “Sürdürülebilir<br />

Gastronomi”, mutfağa giren ürünleri şeflerin<br />

kendilerinin ürettiği dolayısıyla üretimin<br />

her aşamasına bizzat şahitlik ettikleri bir<br />

anlayıştır. İnsana, doğaya ve tüm canlı<br />

yaşamına saygı duyan ve döngüselliği kendi<br />

doğasında barındıran bir tasarımı hayata<br />

geçirmektir. Ben bu felsefeden yola çıkarak<br />

kendi arazimde; tamamen evsel atıklarımızı<br />

dönüştürdüğümüz; asla kimyasal gübrenin<br />

girmediği bir eko-yerleşke hayata geçirdim.”<br />

dedi.<br />

Declercq: “Artık konuşmak yerine harekete<br />

geçmek lazım”<br />

Özyeğin Üniversitesi – Le Cordon Bleu<br />

Master Şefi Arnaud Declercq: “Dünya<br />

gastronomisine baktığımızda da ünlü<br />

restoranların sürdürülebilirlik konularına<br />

gün be gün daha hassas yaklaştığını<br />

görüyoruz. Avrupa’da artık birçok restoran<br />

malzemelerini kendi sürdürülebilir<br />

bahçelerinden temin ediyor ve menüsünü<br />

bahçeden gelen ürünlere göre dizayn ediyor.<br />

Bu yaklaşım onlara hem sağlıklı hem<br />

zengin hem de daha az maliyetli bir menü<br />

imkanı sağlıyor. Mutfakta sürdürülebilirlik<br />

konusunda zaten çok geç kalmış olduğumuz<br />

için artık konuşmak, hayallerde olmak yerine<br />

şu andan itibaren Şef Şerife Aksoy ve Şef<br />

Alain Passard gibi harekete geçmek gerekir.”<br />

dedi.<br />

Le Cordon Bleu Çay Saati Sohbetinde Şef<br />

Şerife Aksoy’un eko yerleşkesinde yetişen<br />

ürünlerle hazırlanan özel lezzetler tadıldı,<br />

İsabella üzümü ile hazırlanan Pepeçura tatlısı<br />

konuklar tarafından büyük ilgiyle karşılandı.


hotel restaurant<br />

90 & hi-tech<br />

gustonun yorumu<br />

Reha Tartıcı<br />

Gastronomi Yazarı<br />

Bitez’in cennet bahçesi<br />

Vamos<br />

Vamos için Bodrum Bitez’de harabeden oluşturulan bir cennet demek yanlış<br />

olmayacak. Şık, doğal ve abartıdan uzak dekorasyonuyla insanı adeta içine<br />

çekiyor. Kış ayları için hazırlanan iç mekanın dışında mandalina ağaçları<br />

altındaki arka bahçesi adeta bir vaha gibi. Bodrum’un sabah erken saatte<br />

açılan nadir işletmelerinden biri. Bu özelliği nedeniyle yemekleri kadar<br />

kahveleriyle de öne çıkıyor. Duygu Özçelik ve Aslı Deren Vamos’u böyle<br />

hayal ederek hayata geçirmişler. Bahçesine adım attığınız anda mekanın<br />

dekorasyonuna kadın elinin değdiğini hemen hissediyorsunuz. Mutfak genç<br />

ve başarılı şef Samet Çelik’e emanet. Mutfağına doğal olmayan hiçbir ürünü<br />

sokmuyor. Sağlıklı ve doğal lezzetleri kendine has yorumuyla sunuyor.<br />

Bu özel menü her yaş ve zevke hitap edecek kadar geniş. İtalyan ağırlıklı<br />

mutfakta pizza, makarna ve salata çeşitleri öne çıksa da Akdeniz mutfağının<br />

rafine lezzetlerinin neredeyse tamamını bulabiliyorsunuz. Benim favorilerime<br />

gelince: “Taze Soğan Mücveri” ve “Vamos Burger” kesinlikle ilk sırada yer<br />

alıyor. Ama pizza çeşitlerini de mutlaka denenmesi gerekenler listenize<br />

almalısınız.<br />

Kaliteli müzik ve lezzetin yeni adresi: Dramalı<br />

Tasarımcı olan Ataman Ailesi’nin kökleri Yunanistan’ın Drama şehrine uzanıyor. Bu nedenle de Bodrum Ortakent<br />

Yahşi’de mandalina ağaçları arasında oluşturdukları, Bodrum’a yeni tatlar ve renkler katan restoranlarına bu adı<br />

vermişler. Dekorasyon sıcak, doğal ve sempatik. Tasarım ve mobilya üretiminde edindikleri deneyimi mekana<br />

birebir yansıtmışlar. Menüsü oldukça geniş. Her zevke hitap edecek lezzetler bulmak mümkün. Et konusunda<br />

oldukça iddialılar. Tescilli “Cafe De Paris” sos kullanan Türkiye’nin ikinci, Bodrum’un tek işletmesi olarak dikkat<br />

çekiyorlar. Köklerinin dayandığı Yunanistan ve Kuzey Ege mutfağının menüdeki etkisi açıkça görülüyor. Menüdeki<br />

lezzetleri kendilerine göre yorumlayarak sunuyorlar. Bunun en iyi örneği; paçanga böreğinin yufka yerine pazı<br />

yaprağına sarılarak yapılan versiyonu “Pazıçanga”. Özgün olduğu kadar, baştan<br />

çıkarıcı bir lezzet. Özellikle kendi yorumladıkları lezzetler konusunda oldukça<br />

iddialılar. İddialı oldukları bir başka konu da, canlı müzik. İyi yemeğe kaliteli müziğin<br />

eşlik etmesi gerektiğine inanıyorlar. Yaz sezonunda haftanın her günü olan canlı<br />

müzik, kış aylarında da belli günlerde devam ediyor.<br />

Bodrum’da Bir Bursalı: Arap Şükrü<br />

Bursa’da yemek ve eğlence dendiğinde akla ilk gelen yerdir Arap Şükrü Sokağı.<br />

Ünü Bursa’yı aşıp Türkiye’ye mal olan bu sokağa adını veren Arap Şükrü’nün<br />

üçüncü kuşak torunları Kıvanç, Bülent ve Güzin Değişmez kardeşlerde bu markayı<br />

Yalıkavak’a taşımışlar. Marina’nın karşısında yer alan bir sokak arasında açmışlar<br />

Arap Şükrü’yü. Dekorasyon abartıdan uzak ve Ege esintileri taşıyor. Mavi ve beyaz<br />

renklerin hakim olduğu oldukça sempatik bir mekan. Arap Şükrü için Yalıkavak’ın<br />

insanı çoğu zaman baskı altına alıp bunaltan lüksü ve ihtişamından uzaklaşabilecek<br />

bir kaçış noktası demek yanlış olmayacaktır. Değişmez kardeşlerin en büyük hedefi lezzetleriyle öne çıkan ve dedelerinin adını ona yakışacak<br />

şekilde temsil edecek bir mekan tasarlamakmış. bunu da çok kısa zamanda başardıklarını söyleyebilirim. Burada ikinci sezonları olmasına<br />

rağmen Bursa’da olduğu gibi müdavimleri oluşmuş. Bu nedenle yer bulmakta oldukça zorlanıyorsunuz. Mekan pek büyük olmadığı için<br />

kış aylarında da rezervasyon yaptırmakta fayda var. Menüde patlıcan salata ve ciğer gibi klasik mezeler yer alsa da ağırlık deniz mahsullü<br />

mezelerden oluşuyor. Mutfağın başında olan Bülent Değişmez her akşam farklı mezeler ile misafirlerini ağılıyor. Bodrum yarımadasında canınız<br />

sakin bir ortamda bol meze eşliğinde keyifli sohbet çekerse rotanızı Yalıkavak’a çevirip Arap Şükrü’ye gelirseniz pişman olmazsınız.


92<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

Dünya Gıda Günü için<br />

tüm paydaşlar buluşuyor!<br />

Gıdanın geleceğine ilişkin her şey Sürdürülebilir Gıda Konferansı’nda konuşulacak.<br />

17 Ekim Çarşamba günü Fairmont Quasar Oteli’nde gerçekleşecek olan konferans,<br />

gıda sektörünün sürdürülebilir geleceğinin tartışılacağı önemli bir platform olacak.<br />

Sürdürülebilir Gıda Konferansı ile<br />

Dünya Gıda Günü buluşması ‘Gıdanın<br />

Geleceğini Şekillendirmek’ temasıyla<br />

17 Ekim’de İstanbul’da Fairmont Quasar<br />

Otelinde toplanacak.<br />

T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı,<br />

Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri<br />

Sendikası–TÜGİS ve Sürdürülebilirlik<br />

Akademisi’nin iş birliğinde, Dünya Gıda<br />

ve Tarım Örgütü’nün (FAO) destekleriyle<br />

büyüme ve tarım, inovasyon, dijital<br />

dönüşüm, kaynak verimliliği, değişen<br />

tüketici ve sağlıklı beslenme yaklaşımı,<br />

şeffaf tedarik zinciri, sorumlu pazarlama,<br />

sürdürülebilir gıda perakendeciliği,<br />

yiyecek, içecek sektörü ve sürdürülebilir<br />

gıda, yerel gıdalar ve kültür, sürdürülebilir<br />

gıda sistemleri için finansman, tarımın<br />

önemi, iş birliği ve yerel gıdaların korunması<br />

gibi gıdanın sürdürülebilir geleceğini<br />

konferansın öne çıkan diğer konuşmacıları<br />

arasında; Reis Gıda Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Mehmet Reis, Ülker CEO su<br />

Mehmet Tütüncü, Aromsa Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Murat Yasa, Söke Değirmencilik<br />

CEO’su Başar Kılıç, İstanbul Teknik<br />

Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği<br />

Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat<br />

Kadıoğlu, İstinye Üniversitesi Beslenme ve<br />

Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Funda<br />

gerçekleşecek konferans, gıda sektörünün<br />

sürdürülebilir geleceğinin tartışılacağı<br />

önemli bir platform olacak.<br />

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım<br />

Örgütü’nün (FAO) katkılarıyla<br />

gerçekleşecek konferansta; sürdürülebilir<br />

gıda tedarik ve tüketimi için, tüketici<br />

davranışlarından şeffaf tedarik zincirine,<br />

ambalajlamadan gıda atığına, çevresel<br />

etkilerden sürdürülebilir tarıma,<br />

sürdürülebilir perakende zincirlerinden<br />

ekosistemin korunmasına kadar pek çok<br />

konu tartışmaya açılacak.<br />

Sürdürülebilir büyümenin parametreleri<br />

tartışılacak<br />

Konferansta ayrıca gıdada sürdürülebilir<br />

ilgilendiren pek çok konu masaya yatırılacak.<br />

Dünyadan ve Türkiye’den önemli isimler<br />

katılıyor<br />

İş dünyası, kamu, bilim ve sivil toplum<br />

alanlarından ulusal ve uluslararası<br />

uzmanların katılacağı Sürdürülebilir<br />

Gıda Konferansı’na tüm dünyada gıda ve<br />

içecek üreticilerinin en önemli temsilci<br />

organı olan Food&Drink Federation’ın<br />

Başkanı Ian Wright ve FAO Avrupa ve Orta<br />

Asya Genel Direktör Yardımcısı Vladimir<br />

Rakhmanin de katılarak, sürdürülebilir<br />

gıdanın geleceği hakkındaki görüşlerini<br />

paylaşacak.<br />

T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan<br />

bürokrat ve önemli isimlerin de katılacağı<br />

Elmacıoğlu, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi<br />

Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Özertan<br />

ve Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.<br />

Murat Ferman yer alıyor.<br />

‘Beslenme: Daha İyi Gıda’ konusu için<br />

Yan Etkinlik<br />

Sürdürülebilir Gıda Konferansı 4. yılında<br />

‘Beslenme: Daha İyi Gıda’ yan etkinliğiyle<br />

doğru beslenme farkındalığı, yerel gıda<br />

kültürü, gastronomi, organik gıdalar,<br />

alternatif beslenme modelleri, özel risk<br />

grupları ve kamu politikaları üzerine<br />

beslenme konusunu çok boyutlu farklı<br />

oturumlarla irdeleyerek birey ve toplum<br />

sağlığının dinamiklerini ölçmeyi amaçlıyor.


94<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

Tarım da akıllanıyor!<br />

Gıda ihtiyacımızın büyük bir bölümü tarımdan sağlanıyor. Ancak artan dünya nüfusu ile<br />

birlikte elimizde bulunan kaynaklar azalıyor. Gıda üreticileri, tarımda 4. devrime geçerek,<br />

akıllı teknolojileri kullanarak verimi artırabilir ve geleceği güvence altına alabilir.<br />

Son bulgulara göre insanlık 23 bin<br />

yıldır tarım ile uğraşıyor yani tarım,<br />

insanlık hayatında her zaman<br />

öncelikli konumda bulunuyor. Dolayısıyla<br />

gıda ihtiyacımızın büyük bir bölümü<br />

tarımdan sağlanıyor. Bununla birlikte<br />

dünya nüfusu arttıkça besin ihtiyacı da<br />

buna paralel olarak artış gösteriyor. Bu<br />

artışın karşısında tarım arazileri ise tam<br />

tersi bir şekilde gün geçtikçe azalıyor.<br />

Bu azalmanın 50 yılda %50 oranında<br />

olduğu gözlemleniyor. Bu oran ülkeden<br />

ülkeye değiştiği gibi Türkiye’de de çok<br />

daha yüksek boyutlara ulaşıyor. Bu ilginç<br />

denklemin sonucunda dünya nüfusunun<br />

gıda ihtiyacını nasıl karşılayacağız sorusu<br />

akıllara geliyor.<br />

Tamer: “Daha az alandan maksimum<br />

verimi elde etmeliyiz”<br />

“Artan nüfus ve azalan kaynaklar<br />

karşısında dünya nüfusunun ihtiyaçlarını<br />

karşılayabilmek için daha az alandan<br />

maksimum verimi elde etmeliyiz”<br />

diyen TreeT Genel Müdürü Mustafa<br />

Tamer sözlerine şunları ekliyor: “Tarım<br />

sektörü özellikle son 10 yılda çok hızlı<br />

bir şekilde gelişip artık Tarım 4.0 olarak<br />

adlandırdığımız bir formata dönüştü.<br />

Bugün Nesnelerin İnterneti olarak<br />

adlandırdığımız IoT sayesinde, sahada<br />

bulunan bütün makinalar birbiriyle<br />

iletişime geçebiliyor. Bununla da kalmayıp<br />

yine akıllı teknolojiler sayesinde tohumdan<br />

rafa kadar bütün sistem izlenebilir hale<br />

geliyor.<br />

Geleneksele göre daha hızlı ve kolay<br />

Tarımda kullanılan teknolojiler, yani akıllı<br />

tarım uygulamaları sayesinde, arazinin<br />

hangi bölgesine ne kadar ve ne özellikte<br />

gübre kullanılması ve termal uydu<br />

görüntüleriyle hangi bölgeye ne kadar<br />

su verilmesi gerektiği öngörülüyor. Yine<br />

toprak analiz cihazlarıyla hangi alana ne<br />

ekilmesi gerektiği ve drone’lar sayesinde<br />

çok hızlı bir şekilde arazide olan bitenin<br />

anlaşılabilmesi tarımdan sağlanan verimi<br />

artıyor. Bu da geleneksel yöntemlere göre<br />

üreticinin işini çok daha kolay ve hızlı bir<br />

hale getiriyor.<br />

Geleceği 4. Tarım Devrimi kurtaracak<br />

Endüstri 4.0’ın tarım yansımaları<br />

bununla da kalmıyor; üreticiden direkt<br />

tüketiciye ulaşan ve takip edilebilir<br />

özellikte olan ürünler gıda üreticilerine<br />

sunuluyor. Kısacası tarımda yaşanan bu<br />

yeni devrim ile çok daha hızlı ve daha<br />

az masraflı şekilde ürünler toplanarak<br />

minimum alandan daha fazla verim elde<br />

ediliyor. Tüm bunların sonucunda elde<br />

edilen dataları yorumlamak ise işin en<br />

önemli kısmını oluşturuyor. Şöyle ki;<br />

akıllı teknolojileri kullanarak bir veri<br />

elde ediyorsunuz ancak bunu doğru bir<br />

şeklide kullanamadıktan sonra tarımdan<br />

verim elde edemiyorsunuz. Bu noktada<br />

tarımda uygun teknolojileri kullanarak<br />

onun doğru bir şekilde işlenebilmesi<br />

için doğru yorumlanabilmesi gerekiyor.<br />

Çünkü doğru şekilde yorumlanan<br />

datalardan her defasında daha iyi sonuç<br />

elde edilerek verimlilik kat kat artıyor.<br />

Biz de TreeT Tarım ve Teknolojileri olarak<br />

Manisa’nın Salihli ilçesinde başladığımız<br />

yolculuğumuzda DOKTAR gibi önemli<br />

çözüm ortaklarımızla birlikte hareket<br />

ederek akıllı tarım uygulamalarından<br />

en iyi şekilde verim almak amacıyla<br />

çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hedefimiz<br />

Endüstri 4.0 etkisiyle hareket ederek<br />

üretim süreçlerimizin her aşamasında<br />

hem TreeT yatırımcılarına katma değer<br />

sağlamak hem de yeni teknolojileri tarıma<br />

dahil ederek alanında öncü bir girişim<br />

olmak.” dedi.


hotel restaurant<br />

96 & hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Serin havaları keyfe dönüştüren<br />

seçenekler<br />

Gastronomi market ve restoran konseptini bir arada sunarak ayrıcalıklı bir<br />

atmosfer sunan Delimonti, mevsimsel lezzetleri misafirleriyle buluşturmaya<br />

devam ediyor. Restoran menüsünde yer alan midye tava, lezzeti ve tazeliği<br />

ile ön plana çıkarken; en çok tercih edilen balık seçeneklerinden olan levrek<br />

tava, Delimonti’de adaçayı ile marine edilerek, taze enginar sote eşliğinde<br />

misafirlerin beğenisine sunuluyor. Somon, jumbo karides, iç midye gibi iştah<br />

kabartan deniz ürünleriyle hazırlanan Denizden ise zengin içeriği ile göz<br />

dolduruyor.<br />

Dağ mantarları<br />

The Grand Tarabya’da<br />

Sonbaharın serinliğinin yaşanmaya başladığı bu günlerde,<br />

mevsimin getirdiği lezzetlerden olan dağ mantarları, birbirinden<br />

farklı tarifleriyle The Grand Tarabya’nın ana restoranı The<br />

Brasserie’de mantar severlere bir ziyafet şöleni yaşatacak.<br />

Otelin Executive Chef’i Selçuk Gönen tarafından hazırlanan ve<br />

ekim ayı boyunca sunulacak menü, salatadan çorbaya hatta<br />

tatlıya kadar birçok lezzetli seçenek içeriyor. Körpe bahçe<br />

yeşillikleri ve balzamik sos ile sunulan Marine Edilmiş Izgara<br />

Porçini Mantarı Salatası hafif ama lezzetli bir seçenek arayanlar<br />

için ideal.<br />

Boğaz’a karşı çay saati Hezarfen’de<br />

Tarihi Yarımada, Adalar ve Kız Kulesi manzarasıyla şehrin<br />

merkezindeki en keyifli mekanlardan olan Hezarfen’in Beş Çayı<br />

menüsünde üç renkli çikolatalı mustan<br />

kayısılı donuta tulum peynirli muffinden çikolatalı fondan keke<br />

birbirinden lezzetli atıştırmalıklar, tatlılar ve meyveler yer alıyor.<br />

Kokteylin en güzel hali<br />

Mocktail<br />

Kokteylin alkolsüz versiyonu “mocktail”ler son zamanlarda<br />

beslenme trendlerine göz attığımızda sıkça karşımıza çıkıyor.<br />

Asya mutfağının en sevilen temsilcilerinden P.F. Chang’s de bu<br />

trende ayak uydururken, misafirlerinin denemesi için de geniş bir<br />

mocktail menüsü oluşturdu. Dört mevsim keyifle tüketeceğiniz<br />

mocktaillerden Ginger Beer, zencefil püresi ve sodanın<br />

birleşiminden oluşan ve içtikten sonra boğazınızda hala izlerini<br />

bırakan bir lezzet; Shanghai Sunrise ise ananas, portakal, mango ve<br />

çilek şurubundan oluşan detropikal bir lezzet sunuyor.


98<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Dünyayı fetheden süper lezzet<br />

Döner<br />

Türk mutfağının milli lezzetlerinden döner, Business Insider’ın geçtiğimiz<br />

hafta yayınladığı “dünyanın en lezzetli sandviçleri listesinde” birçok ülkenin<br />

sandviçleri ile birlikte yer aldı. Tüm dünyanın dikkatini çeken ve en sevilen Türk<br />

lezzetlerinden olan döner, Yemeksepeti kullanıcılarının da en çok tercih ettiği<br />

ilk 5 lezzet arasında yer alıyor. Bu yılın ilk 8 ayında Yemeksepeti kullanıcıları 10<br />

milyon porsiyon döner yerken; dönerin en sevildiği yaş 21, toplam siparişlerinin<br />

içinde yüzde 60 ile döner siparişi oranı en yüksek olan kent ise Karaman oldu.<br />

Burada çocuklar için ayrı bir dünya var!<br />

Türkiye’de yeme içme sektöründe ilk kez çocuk oyun alanlarını restoranlarında açan<br />

Kaşıbeyaz Lezzet Grubu, kapalı ve açık çocuk oyun alanlarıyla çocuklu misafirlerinin<br />

daha keyifli vakit geçirebilmelerini sağlıyor. Grubun tüm şubelerinde bulunan<br />

çocuk oyun alanlarında çocukların keyifli vakit geçirebilmeleri için A’dan Z’ye her<br />

şey düşünüldü. 1-5 yaş grubu çocuklar için müzikli eğitici kitaplar, 1-8 yaş grubu<br />

için sıra dışı hobi enstrümanları, oyun tüneli. Anne-babalar Kaşıbeyaz’ın doyumsuz<br />

lezzetlerinin tadına bakarken, çocukları da çocuk oyun alanında istedikleri gibi vakit<br />

geçirebiliyor.<br />

Özsüt yeni<br />

menüsüyle<br />

kışa lezzet<br />

katacak<br />

Her yıl yaz ve kış olmak üzere iki menü hazırlayan Özsüt, kış<br />

menüsü ile misafirlerinin en keyifli anlarına eşlik etmeye<br />

hazırlanıyor. Ekim ayı sonunda Özsüt mağazalarında yer almaya<br />

başlayacak olan kış menüsü, 50 yeni lezzetle misafirlerine<br />

günün her saatinde çok keyifli bir lezzet deneyimi yaşatmayı<br />

amaçlıyor. Özsüt’ün maharetli ustalarının yoğun çalışması<br />

sonucunda ortaya çıkan menü, tatlılardan çorbalara, makarna<br />

ve pizzalardan ana yemeklere uzanan geniş bir seçki ile Özsüt<br />

farkını ortaya koyuyor.<br />

Meksika usulü acılı burger<br />

Türk & Meksikalı aile tarafından işletilen ve Meksika’ya özgü<br />

gerçek yerel yemekleriyle ünlenen Ranchero, burger sevenlere<br />

alışılmışın dışında seçenekler sunuyor. Ranchero’nun özel acılı<br />

burgeri Burger De Chipotle, klasik hamburger ekmeği yerine,<br />

günlük hazırlanan kendi üretimi tortillalar içerisinde servis<br />

ediliyor. Yine chilaca sosa panelenmiş burger ekmeği arasında<br />

sunulan Wet Burger, adını mekandan alan hafif acılı lezzet<br />

Ranchero Burger ve içerisinde baharatlı halka soğan, isli füme<br />

peynir, avakado püre gibi sürprizler yer alan Mexican Burger,<br />

Ranchero’nun mutlaka denenmesi gereken burgerleri arasında<br />

başı çekiyor.


hotel restaurant<br />

100 & hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Shangri - La Bosphorus,<br />

Istanbul’da brunch zamanı<br />

Dünya mutfaklarından en iyi örnekleri ve çiftlikten masaya konseptiyle mevsimin en taze<br />

ve organik ürünlerini barındıran zengin büfesi ile klasik brunchlara yepyeni bir soluk<br />

getiren Shangri-La Bosphorus, Istanbul, çarpıcı brunch konseptiyle şehre dönüyor.<br />

Kabuklu lezzetleriyle baş döndüren, noodle’ından Pekin ördeğine Asya’nın en çarpıcı<br />

tatlarını sunan, bonfile, fileto, antrikot ve dana göğsü gibi Türk mutfağının seçkin<br />

lezzet seçenekleriyle her damak tadına dokunan, IST TOO’nun zengin brunch büfesiyle,<br />

alışılagelmiş, klasik hafta sonu brunch’larına yepyeni bir soluk geliyor.<br />

Bu yıl çam balı hasadından<br />

15 bin ton bal bekleniyor<br />

Her yıl ağustos-kasım ayları arasında Muğla’nın Marmaris ve<br />

Yerkesik bölgelerinde gerçekleştirilen çam balı hasadı devam ediyor.<br />

Bu yılki hasattan 15 bin ton çam balı elde edilmesini beklediklerini<br />

belirten Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak,<br />

“Türkiye çam balının anavatanı. Dünyadaki çam balı üretiminin yüzde<br />

90’ı ülkemizde gerçekleşiyor. Balın ve arıların geleceğini düşünen<br />

Balparmak olarak bundan sonra da memleketimizin en iyi ballarını<br />

özenle seçip doğallığından ve saflığından emin olduktan sonra<br />

sofralara sunmaya devam edeceğiz” dedi.<br />

İstanbul Marriott <strong>Hotel</strong> Şişli’de<br />

“Bize güvenin ve Şef’e teslim olun”<br />

Dünyanın en büyük otel zinciri Marriott International, değişen dünya ve buna bağlı olarak değişen<br />

misafir profilini her zaman çok yakından gözlemliyor. Dünyanın dört bir yanındaki otellerinden<br />

elde ettiği verileri inceleyen zincir son dönemde yeme içme alanında güzel sürprizlerle<br />

şaşırtılmayı bekleyen misafir sayısındaki artışı fark ederek, bu trende paralel yeni uygulamalara<br />

yöneldi. Amerika’daki Marriott Irvine Spectrum ve Marriott Charlotte otelleriyle aynı zamanlarda<br />

İstanbul Marriott <strong>Hotel</strong> Şişli’de de hayata geçirilecek olan “Bize güvenin ve Şef’e teslim olun”<br />

konseptli deneyim 22-30 Ekim tarihleri arasında The Dish Room Restoran’da menüye eklenerek<br />

misafirlere sunulacak.<br />

Her düğün için farklı meze tabağı<br />

Hayalleri süsleyen şık tasarımı, kolay ulaşılabilir lokasyonu ve beş yıldızlı konforu ile hayatlarının en önemli gününü rahatlık ve keyifle geçirmek<br />

isteyen çiftlerin gözdesi olan Wish More <strong>Hotel</strong> Istanbul, düğünlere yönelik farklı menü alternatifleriyle de dikkat çekiyor. Otelin düğün menüleri,<br />

Türk ve dünya mutfaklarının gözde lezzetlerini yaratıcı dokunuşlarla yeniden yorumlayan şefler tarafından, çiftlerin istekleri doğrultusunda özel<br />

olarak hazırlanıyor. Otelin alışılagelmiş düğün mekânlarının ötesine geçen, modern mimarisiyle göz kamaştıran lüks salonları yalnızca şıklığıyla<br />

değil, menülerinin zenginliğiyle de misafirlerin kalbinde taht kuruyor.


hotel restaurant<br />

102 & hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Sodexo Türkiye’ye yeni kadın CEO<br />

Yaşam kalitesi hizmetlerinde dünya lideri olan Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme<br />

Hizmetleri A.Ş.’nin İcra Kurulu Başkanlığına Eda Uluca getirildi. Eda Uluca, Lise<br />

öğrenimini Avusturya Lisesi’nde tamamladıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi<br />

İşletme Bölümü’nden 1994 yılında mezun oldu. Çalışma hayatına Koç Grubu<br />

bünyesinde başlayan Uluca, sonrasında ise sırasıyla Digital Corporation, SAP ve<br />

Oracle firmalarında satış ve pazarlama alanında Türkiye ve Doğu Avrupa, Orta Doğu<br />

ve Afrika bölgelerini kapsayan yöneticilik görevlerinde bulundu. 2011-2014 yılları<br />

arasında Turkcell’de büyük ölçekli kurumsal müşterilerden sorumlu Satış Direktörü<br />

olarak görev yapan Uluca, Sodexo’daki görevinden önce de Microsoft Türkiye’de<br />

Kurumsal Hizmetlerden sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütmekteydi.<br />

Aktaşlar pideleri artık uçuşlarda<br />

1 Mayıs <strong>2018</strong> tarihinden beri lezzetli pidelerini bazı özel hava yolu<br />

şirketlerinin uçaklarında servis etmeye başlayan Aktaşlar Lezzet<br />

Grubu, ulaştığı kitleyi genişletmeye devam ediyor. Yolcular tarafından<br />

beğeniyle karşılanan pideler, bulutlar arasında enfes bir ziyafet<br />

sunuyor. Anlaştıkları uçuş firmaları yolcularının pideleri oldukça<br />

lezzetli bulduklarını dile getiren Aktaşlar Lezzet Grubu Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Tamer Aktaş; “Pidelerimizi hava yollarıyla görüşüp<br />

onların isteğine özel olarak hazırlıyoruz. Hava yolunun istekleri<br />

doğrultusunda hazırladığımız pideler sayesinde yolcular yedikleri<br />

yemekten keyif alıyor. Biz de müşteri odaklı bir firma olduğumuz için<br />

bu durumdan oldukça memnunuz.” dedi.<br />

55 ülkeden 70 firma mutfak sektörü<br />

için İstanbul’a geliyor<br />

2016 yılında Türk ev ve mutfak eşyaları sektöründeki üreticilerin farklı pazarlardan satın<br />

almacılar ile buluşabilmesi amacıyla Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları<br />

Derneği (EVSİD) tarafından hayata geçirilen Turkish Housewares by Invitation Only<br />

etkinliği, fuarlardan farklı olarak üreticiler ile potansiyel alıcıları nokta atışı buluşturan bir<br />

organizasyon. İlk yıl 37, ikinci yıl 42 Türk üreticisinin katıldığı etkinlik, bu yıl 15-16 Kasım<br />

tarihlerinde 50 üretici firmanın ürünlerini sergilemesine imkan tanıyacak. Özellikle<br />

Avrupa ve Latin Amerika, Sahraaltı Afrika gibi potansiyel ülkelerdeki alıcılar hedef alındı.<br />

Invitation Only etkinliğine 55 farklı ülkeden 70’in üzerinde satın almacı firma ile birlikte<br />

İstanbul’da yerleşik satın alma ofislerinin katılması bekleniyor. İş görüşmeleri için davet<br />

edilen firmaların yüzde 80’lik bölümü daha önce Türkiye’ye gelmemiş veya Türkiye ile<br />

ticaret yapmamış firmalardan oluşuyor.<br />

TAB Gıda geleceğin<br />

yöneticilerini yetiştiriyor<br />

Türkiye çapında 1200’e yakın restoranıyla sektöre yön veren TAB Gıda, çalışanlarının bireysel ve<br />

mesleki gelişimine yatırım yapmaya devam ediyor. Anadolu Üniversitesi işbirliğiyle geçtiğimiz Mayıs<br />

ayı itibariyle hayata geçirilen “Geleceğin Yöneticileri” eğitim programı 5 farklı e-sertifika modülünden<br />

oluşuyor. Sertifika programı, eğitim hayatını yarıda bırakmış, ortaokul mezunu restoran çalışanları<br />

başta olmak üzere tüm TAB Gıda çalışanlarından yoğun ilgi görüyor.


hotel restaurant<br />

104 & hi-tech<br />

fuar<br />

<strong>Hotel</strong> Show Dubai<br />

sektörü ağırladı<br />

26,700 metrekare alanda 80’den fazla ülkeden akın eden 30,241 profesyonel ziyaretçiyi konuk<br />

eden The <strong>Hotel</strong> Show Dubai büyük bir başarı ve sıcak bir ortamda ağırlama sektörünü ağırladı.<br />

Orta Doğu’nun lider konaklama fuarı<br />

olan <strong>Hotel</strong> Show Dubai, 17-19 Eylül<br />

<strong>2018</strong>’de büyük bir başarıya daha<br />

imza attı ve organizatör kuruluşa göre bu<br />

buluşma bugüne kadarki en iyi ağırlama<br />

deneyimini oldu. 30 bine yakın uluslararası<br />

karar verici profesyoneli buluşturan fuar,<br />

Körfez’in durmadan gelişen otel sektörü<br />

için büyük bir platform olma özelliğine<br />

sahip. The <strong>Hotel</strong> Show fuarına genel<br />

müdürler, satın alıcılar, restorancılar<br />

ve geliştiriciler ziyaret deneyiminin akla<br />

gelebilecek dekorasyon, mobilya ve<br />

oda içi teknolojilerinden yiyecek içecek<br />

malzemeleri, spor salonu ve dinlenme<br />

donanımlarına kadar her unsurun<br />

temsilcileri katılıyor.<br />

Bu sene 19.su düzenlenen devasa fuar,<br />

Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde 7 hole<br />

yayıldı. Modern konaklama sektörünün 360<br />

derece vitrini olan bu fuarda; eğitimler,<br />

kutlamalar ve tanımlamalarla birlikte<br />

sektörün Orta Doğu’daki bugünü ve geleceği<br />

ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.<br />

Fuarın Öne Çıkan Bazı Özellikleri:<br />

•Orta oğu Liderlik Konferansı<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai 3 günlük fuar süresi<br />

boyunca, 50’den fazla tümü genel müdür<br />

pozisyonu ve üzerinde olan konuşmacı<br />

portföyü ile oldukça etkileyici sunumlarla<br />

ziyaretçileri karşıladı.<br />

•Orta Doğu Kat Sorumluları Şampiyonlar<br />

Ligi<br />

Heyecan verici yaşam konsepti: tipik<br />

otel odaları yatak, perde, döşeme ve<br />

eğlence araçları ile peş peşe kurularak<br />

tamamlanıyor. Ve ardından darmadağın


ediliyor! 2 ekip kafa kafaya vererek yalnızca<br />

7 dakika içinde odaları düzenlemeye<br />

koyuluyor. Yarışma ilk kez geçen yılın<br />

fuarında ikincisi de bu yıl yapıldı ve<br />

yarışmaya katılımda bütün oteller dahil<br />

edildi. Yarışma heyecan doluydu.<br />

•Orta Doğu Ağırlama Ödülü<br />

Otel sanayi içinde saygın bir yeri olan Orta<br />

Doğu <strong>Hotel</strong> Ödülleri geçen yıla göre daha<br />

yansıtıcı olması için ismini değiştirdi. Şu<br />

an Orta Doğu Ağırlama Ödülleri yalnızca<br />

otelleri kapsamıyor; bölgeye turistleri<br />

cezbeden restoranlar, barlar, spalar, spor<br />

tesisler, etkinlik ve gece hayatı mekanlarını<br />

da kapsıyor. Üç günlük birleşimin merkezi,<br />

sosyal ve ağ fonksiyonları olarak bilinen<br />

ve fuarın ilk gecesinde Ritz-Carlton DIFC<br />

otelinin bale salonunda yapılan ödüller<br />

17 kategoride düzenlendi ve geçen yıl<br />

boyunca Orta Doğu’nun hareketli ağırlama<br />

endüstrisinde öne çıkan en önemli<br />

mekanları ve projeleri kutladı.<br />

•Şefin Sofrası<br />

Fuar esnasında yapılan yarışma, bölgenin<br />

lider hotel mutfaklarında gerçekten ısıyı<br />

yükseltti. Şefin Sofrası, şefleri ve 12 Orta<br />

Doğu otelini birbirlerine karşı zamanlı<br />

yemek yarışması gibi programlarla<br />

rekabete soktu. Carrefour tarafından<br />

desteklenen ve 4 uzman şefin jüri üyeliğini<br />

yaptığı yarışma, Emirates Aşçılık Derneği<br />

Başkanı Şef Uwe Micheel önderliğinde<br />

3 saat sürecek mücadeleye sahne oldu.<br />

Günlük, 3 dolu dolu öğle yemeği ve 3 akşam<br />

yemeği menüsü hazırlandı.


• CIAAD Konuşmaları<br />

The <strong>Hotel</strong> Show fuarı için Dubai temelli<br />

Uluslararası Mimarlık ve Tasarım<br />

Akreditasyon Meclisi (CIAAD) tarafından<br />

özel olarak düzenlenen etkinlik 3 gün<br />

gündemde olup, etkinlik boyunca<br />

birçok fırsat ve hotel boşluklarına nasıl<br />

değişimler tasarlanabileceği konuşuldu.<br />

Y kuşakları tasarımdan ne ister? Bu<br />

geleneksel turistlerin ihtiyaçlarıyla<br />

nasıl dengelenebilir? Bunu tasarımla<br />

nasıl başarabilirim? Uzman panelistler,<br />

CIAAD’in tüm üyelerinin sorularını<br />

ve daha fazlasını yanıtlayarak ilginç<br />

çözümler sunuldu.<br />

• Çok Sayıda Katılımcı<br />

600’den fazla katılımcı stantlarına özel<br />

olarak; İç tasarımlar, Aydınlatma &<br />

Tasarım, Teknoloji & Güvenlik, İşletme<br />

Ekipmanı, Banyo & Banyo Malzemeleri<br />

ve Otel Café ve Restoran kategorilere<br />

ayrılmış olan alanlara yayılarak The<br />

<strong>Hotel</strong> Show Dubai’yi doldurdu. Açık<br />

ara farkla bölgenin en büyük hotel<br />

fuarı olan The <strong>Hotel</strong> Show, konaklama<br />

hizmetleri sektöründe kariyerinin<br />

herhangi bir basamağında olan<br />

herkese, rakipsiz iş ağı ve iş büyütme<br />

fırsatları sunuyor.<br />

600’den fazla katılımcı<br />

stantlarına özel olarak; İç<br />

tasarımlar, Aydınlatma<br />

& Tasarım, Teknoloji<br />

& Güvenlik, İşletme<br />

Ekipmanı, Banyo & Banyo<br />

Malzemeleri ve Otel Café<br />

ve Restoran kategorilere<br />

ayrılmış olan alanlara<br />

yayılarak The <strong>Hotel</strong> Show<br />

Dubai’yi doldurdu.


Source high-volume food,<br />

interiors and equipment<br />

buyers in one of the world’s<br />

fastest growing food &<br />

hospitality markets<br />

LOCAL FOOD MANUFACTURING<br />

IS THRIVING<br />

Over 7,000 F&B manufacturers are now active in<br />

Egypt, sourcing high volumes of food ingredients,<br />

commodities, packaging and plant equipment<br />

INTERNATIONAL TOURISM<br />

IS FLOODING BACK<br />

Revenues surged by 124% in 2017<br />

and are projected to reach<br />

$8bn this year<br />

EGYPT IS NOW<br />

NO 1.<br />

Egypt leads in new hotel construction across<br />

Africa in <strong>2018</strong>, with thousands of existing hotels<br />

now renovating and refurbishing to compete<br />

TO BOOK A STAND<br />

PLEASE CONTACT:<br />

marketing@foodandhospitalityegypt.com<br />

or call +971 4 4380645<br />

Organised by<br />

www.foodandhospitalityegypt.com


hotel restaurant<br />

108 & hi-tech<br />

fuar<br />

Geleceği<br />

şimdiye<br />

getiren<br />

fuar<br />

Ambiente<br />

Dünya tüketim sanayi<br />

ürünleri bu yıl 8-12<br />

Şubat 2019 tarihleri<br />

arasında “yemek,<br />

yaşam, takdim etmek”<br />

üç ana konseptiyle<br />

Frankfurt’ta<br />

sergilenecek.<br />

Ambiente, en son trendlerin, düzen ve tasarım platformunun bir barometresi<br />

gibi hareket eden yılın en öne çıkan bir ticaret fuarı. Fuar üç ana konsept<br />

üzerine yapılıyor: Dining, Living ve Giving. Yani yemek, yaşam ve takdim<br />

etmek. Dünya tüketim ürünleri sanayi işte bunlar için 8-12 Şubat 2019 tarihlerinde<br />

geleceğin nasıl şimdi gösterileceğini izlemek için Frankfurt’a geliyor.<br />

Ambiente fuarı pişirme, yeme, ev eşyaları, eğlence, takdim etme, iç tasarım ve iç<br />

döşeme konularında her türlü bileşenleri sunuyor. Danimarka, Fransa, Japonya,<br />

ABD, İtalya ve Birleşik Krallık’tan sonra şimdi de Hindistan fuarının partner ülkesi<br />

olup fuarda birçok geleneksel el sanatları ve zanaatkarlık ürünlerinden oluşan<br />

geniş bir ürün gamı sunacak. Jaipurlu Hintli tasarımcı Ayush Kasliawl’in tasarlayıp<br />

yaptığı sergi Galleria 1’de sunulacak.<br />

Rahatlatıcı aşçılık zamanı<br />

Çok disiplinli tasarımcı, eğitmen, girişimci ve yörük olan Sandeep Sangaru,<br />

ziyaretçilerin fuarın yorucu koşuşturması arasında kafa dinleyecekleri huzurlu bir<br />

ortam olarak 4.1’deki Cafe’yi tasarlayacak. Bu kafe, fuarın Hindistan’a odaklanan<br />

birçok özellikli yerinden birisi olacak.<br />

Ambiente tüketim ürünleri sektöründe yılın etkinliği ve dünya tüketim ürünleri<br />

pazarının da ilgi merkezi. Fuarın organizatörü Messe Frankfurt Başkan Vekili<br />

Stephan Kurzawski şöyle dedi, “Yaklaşık 90 ülkeden gelecek olan katılımcılar 2019<br />

ve daha sonrasının trendlerini<br />

belirleyecek. <strong>2018</strong> fuarında 308<br />

bin metrekare alanı dolduran,<br />

88 ülkeden 4.276 firma katılmıştı<br />

ve beş gün boyunca yeni<br />

gelişmelerini ve yeniliklerini teşhir<br />

etmişlerdi.”<br />

Yeni hol imkanları<br />

Fuarda bu yılın sonbahar ayında<br />

açılan 12. Hol ile Ambiente’ye<br />

de yeni bir yapı şekli getirdi.<br />

Fuar içinde daha önce oturmuş<br />

olan segmentler başka alanlara<br />

kayarak yeniden organize edildi.<br />

Deneyim noktası<br />

Uzun zamandan beri müşteriler mağazalardan ürün teşhirlerinden daha da öte<br />

şeyler bekliyor. İşte bu yeniliklere odaklı sunumlar 4.1 hol fuayesinde “Point of<br />

Experience” özel tasarımlı alanda görülebilecek.<br />

Ağırlama ve kontrat platformu<br />

Ambiente ağırlama sanayi ürünleri için de oldukça ideal bir etkinlik. Fuarda özel<br />

bir “Hospitality Industry and Contract Business Guide” (Ağırlama Sanayi ve Kontrat<br />

İş Rehberi) bulunacak ve ziyaretçilere devasa fuar alanında bu işle ilgili hangi ürün<br />

ve firmaların nerede bulundukları konusunda yardım edecek.<br />

Fuar boyunca birçok etkinlikler de yapılacak ve sektöre bütün boyutlarıyla ışık<br />

tutan yan etkinliklerin de katkısıyla noksansız fayda ve avantajlar sağlanacak.


hotel restaurant<br />

110 & hi-tech<br />

fuar<br />

Züccaciyede<br />

2019 trendleri<br />

Züchex’te<br />

görücüye çıktı<br />

Züccaciye sektörünün<br />

çatı derneği ZÜCDER<br />

(Züccaciyeciler Derneği)’in<br />

destekçisi olduğu 29. ZÜCHEX<br />

Fuarı, 13 -16 Eylül tarihleri<br />

arasında TÜYAP Kongre ve<br />

Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />

ZÜCDER Başkanı İsmail Erdoğan<br />

Züccaciye sektörünün Avrasya’daki<br />

en büyük fuarı, Avrupa’nın 3. büyük<br />

fuarı ve dünyadaki sayılı fuarlarından<br />

29. Uluslararası Züccaciye & Ev Eşyaları<br />

ve Elektrikli Ev Gereçleri Fuarı (ZÜCHEX),<br />

13 Eylül Perşembe günü TÜYAP Fuar ve<br />

Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı. 16<br />

Eylül Pazar gününe kadar devam eden<br />

fuarda Ortadoğu’dan Balkanlar’a, Avrupa<br />

ve Güney Afrika’dan, Rusya ve Türki<br />

Cumhuriyetlere kadar çok sayıda yabancı<br />

katılımcı ağırlandı. 120 bin metrekarelik bir<br />

alan üzerinde 550’nin üzerinde katılımcıyla<br />

gerçekleşen fuar, son 10 yılda ihracatını<br />

yüzde 82 artırarak, dünya genelinde tam<br />

206 ülkeye ürün satışı başarısına imza atan<br />

züccaciye sektörünü, TÜYAP Beylikdüzü’nde<br />

buluşturdu.<br />

Erdoğan: “1,5 milyar doların üzerinde iş<br />

bağlantısı kurmayı hedefliyoruz”<br />

Kurulduğu 2004 yılından beri fuarın<br />

destekçisi olan ve sektör ihracatının yüzde<br />

90’ını üyeleri tarafından gerçekleştiren<br />

ZÜCDER’in Başkanı İsmail Erdoğan,<br />

ZÜCHEX için şu açıklamalarda bulundu:<br />

“Züccaciye sektörü, son dönemin en hızlı<br />

büyüyen sektörlerden biri oldu. Sektörün<br />

büyümesinde 28 yıldır düzenlenen fuarın<br />

katkısı yadsınamaz. ZÜCDER olarak 2004<br />

yılından beri fuara destek veriyoruz ve şunu<br />

savunuyoruz: ‘Büyük bir dernek varsa<br />

büyük bir sektör, büyük bir sektör varsa<br />

büyük bir fuar var demektir.’ ZÜCHEX’de<br />

ZÜCDER üyelerimiz, hem yurt içi hem yurt<br />

dışı önemli iş bağlantıları kurduklarını ifade<br />

ettiler. Sektördeki ihracatın yüzde 85-90’ının<br />

dernek üyelerimiz tarafından gerçekleştiğini<br />

düşünürsek, fuarın bizim açımızdan önemi<br />

daha iyi anlaşılacaktır” derken, sektörün<br />

2017 yılını 4,2 milyar dolar ihracatla<br />

kapattığını ve <strong>2018</strong> hedefinin ise 5 milyar<br />

dolar olduğunu kaydetti. 2,9 milyar dolar ile<br />

dış ticaret fazlası veren ender sektörlerden<br />

biri olduklarını ifade eden Erdoğan, fuarda<br />

1,5 milyar doların üzerinde iş bağlantısı<br />

kurmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.


Çinliler, ZÜCHEX’te!<br />

Bu sene hedeflerinin Çin olduğunu<br />

belirten Erdoğan, “İthalatımızın yüzde<br />

46’sını Çin’den gerçekleştiriyoruz. En çok<br />

markalaşan sektörümüz, Çin konusunda<br />

da atak davranarak oyunu tersine<br />

çevirmeye başladı. Son 10 yılda yaptığımız<br />

ihracat yüzde 2.200 arttı. Geçtiğimiz yıla<br />

göre de ithalatımızda yüzde 10’luk bir<br />

azalma söz konusu. İhracatımızın çoğunu<br />

endüstriyel mutfaklar ve elektrikli küçük<br />

ev aletleri oluşturmaktadır. Pazardaki<br />

en büyük avantajımız, ülkemizin bir<br />

Avrupa ülkesi olarak değerlendirilip<br />

marka değeri yüksek ürünleri daha<br />

uygun fiyata sunmamız.” diyerek, Çin’den<br />

satın almacıların bu sene fuarda ağırlık<br />

kazandığının altını çizdi.<br />

Türk kahvesi harmanı yarışmasının<br />

galibi, Habeşistan Harar<br />

Her sene birbirinden farklı<br />

organizasyonların yapıldığı ZÜCHEX’te,<br />

2019 züccaciye trendleri gözler önüne<br />

serilirken, 15 Eylül Cumartesi günü<br />

ise “Türk Kahvesinde Yeni Ufuklar”<br />

sloganıyla Türkiye’nin ilk kahve harmanı<br />

yarışması düzenlendi. Baristalar<br />

Derneği üyelerinden oluşan jürinin<br />

değerlendirmeleri ve oyları sonucunda<br />

1. Türk Kahvesinde Yeni Ufuklar Kahve<br />

Harmanları Yarışması’nın galibi,<br />

Habeşistan Harar (yüzde 90) ve Brezilya<br />

Minas (yüzde 10) kahvelerinden oluşan<br />

harmanıyla Cafe Rino oldu.<br />

Diğer bir yandan ise, fuara katılan<br />

markaların yöneticileri fuar alanında<br />

kurulan özel atölyede tabak, fincan gibi<br />

züccaciye ürünlerini boyayarak farklı<br />

tasarımlara imza attılar. Fuar katılımcıları<br />

özel sofralar hazırlayarak, hangi masanın<br />

şık olmaya çalıştığını ortaya çıkardılar.<br />

Türk mutfağının zenginliğini vurgulamak<br />

üzere Mutfak Dostları Derneği’nin<br />

desteğiyle düzenlenen “Anadolu Tadında<br />

Lezzetler” etkinliğinde ise geleneksel<br />

lezzetler modern yorumlarla ziyaretçilerin<br />

beğenisine sunuldu.<br />

<strong>2018</strong>’in En Şık Akşam Sofrası “Keramika”<br />

Bu yıl renkli bir organizasyona da ev sahipliği yapan fuarda yeni<br />

koleksiyonlarını görücüye çıkaran markalar, bir yandan da “En Şık Akşam<br />

Sofrası” seçilebilmek için yarıştı. İlk kez düzenlenen etkinlikte Ar Yıldız,<br />

Bambum, Güral Porselen, Hisar, Keramika, LuckyArt, Mia, Neva, Schafer ve<br />

Taç markaları en özel tasarımlarıyla yer aldı. Türkiye’nin popüler dekorasyon<br />

ve yemek dergilerinin yazı işleri müdürleri, yemek yazarları ve profesyonel<br />

şeflerden oluşan 7 kişilik jüri ile fuar ziyaretçilerinin oyları sonucunda <strong>2018</strong>’in<br />

En Şık Akşam Sofrası “Keramika” seçilirken, Hisar ikinci, Neva da üçüncü oldu.<br />

Mutfak sektörünün ihracatı ilk 8 ayda 3 milyar dolara yaklaştı<br />

Zuchex Fuarı’nı değerlendiren İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin<br />

Öztiryaki, başarılı bir fuar yapıldığını belirterek, “Uluslararası pazarlarda<br />

karşılaştığımız siyasi ve ekonomik olumsuzluklara rağmen ihracatımızı<br />

artırmaya, firmalarımıza yeni pazarlar açmaya devam ediyoruz dedi. <strong>2018</strong> Ocak<br />

- Ağustos döneminde sektör ihracatının bir önceki yılın aynı döneme göre yüzde<br />

9,25 artarak 2,98 milyar dolar olarak gerçekleştiği bilgisini veren Öztiryaki,<br />

Ağustos ayında mutfak ihracatının bu yıla has bir neden olan 9 günlük bayram<br />

tatili nedeni ile bir önceki yıla kıyasla yüzde 14 azaldığını fakat istatistiklerin<br />

Eylül ayında durumun fazlasıyla telafi edileceğini gösterdiğini söyledi.


hotel restaurant<br />

112 & hi-tech<br />

fuar<br />

Ege Vitrifiye<br />

İtalya’da Cersaie<br />

Fuarı’na katıldı<br />

İtalya’nın Bologna şehri her sene<br />

olduğu gibi bu sene de, dünyanın<br />

en büyük seramik banyo<br />

fuarlarından biri olan Cersaie’ye<br />

ev sahipliği yaptı. 24-28 Eylül<br />

tarihleri arasında gerçekleşen<br />

fuar sektör profesyonelleri<br />

tarafından ilgiyle karşılandı.<br />

Son yıllarda tasarıma verdiği<br />

değer ile öne çıkan Ege Vitrifiye,<br />

portföyünden seçkin ürünleri<br />

standında sergiledi. Mat renkli ürünler,<br />

kanalsız yıkama sistemine sahip<br />

klozetler ve dokulu çanak lavabolar<br />

standın en çok ilgi gören ürünleri<br />

arasındaydı. Avrupa Ürün Tasarım<br />

Ödülüne sahip Catamaran ve Finikia<br />

serileri de özel projeler için farklı<br />

ülkelerden mimarlar ve tasarımcılara<br />

tanıtıldı.<br />

Savaş: “Markamızı ve ülkemizi temsil<br />

ettik”<br />

Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter<br />

Savaş, “Cersaie Fuarı uzun<br />

yıllardır sektöre hizmet eden, en<br />

büyük fuarlarından bir tanesidir.<br />

1983 yılında seramik satıcıları<br />

ile seramik satın alıcılarını bir<br />

platformda buluşturma amacıyla<br />

başlamış, günümüze kadar her<br />

sene düzenlenmiş ve geçtiğimiz günlerde ise 36. sını gerçekleştirmiştir.<br />

Ege Vitrifiye olarak düzenli katılım gösterdiğimiz Cersaie Fuarı’nı bu sene<br />

de başarıyla tamamladık. Özel olarak tasarlanan standımızda beş gün<br />

süreyle, dünya standartlarında tasarlayıp ürettiğimiz ürünlerimizi sergiledik,<br />

markamızı ve ülkemizi temsil ettik “ diye belirtti.<br />

“Yurt dışı fuarların önemi büyük”<br />

Cersaie Fuarı’nın ihracata olan katkısını<br />

değerlendiren Savaş, “ Ege Vitrifiye toplam<br />

üretiminin %65’i, başta Avrupa olmak üzere dünyada<br />

72 farklı ülkeye ihraç edilmektedir. Cersaie Fuarı’na<br />

katılımımız, firmamız için yeni müşteri potansiyelleri<br />

oluştururken, takip ettiğimiz güncel trendler, yeni<br />

dönem portföy çalışmalarımıza katkı sağlamaktadır.<br />

Katma değerli ürünlerimizi doğru platformlarda<br />

doğru satın alıcılarla buluşturmamız açısından<br />

katılım gösterdiğimiz yurt dışı fuarların önemi<br />

büyüktür” diye ekledi.


hotel restaurant<br />

114 & hi-tech<br />

fuar<br />

Worldfood İstanbul 26’ıncı yılında<br />

16.085 ziyaretçiyi ağırladı<br />

ITE Turkey tarafından<br />

bu yıl 26. kez düzenlenen<br />

Uluslararası Gıda Ürünleri<br />

ve Teknolojileri Fuarı<br />

-WorldFood İstanbul’u bu<br />

sene 16.085 kişi ziyaret etti.<br />

Bu yıl 26’ıncısı düzenlenen WorldFood<br />

İstanbul fuar süresince içecek, süt<br />

ve süt ürünleri, et ve tavuk ürünleri,<br />

yaş meyve ve sebze, deniz ürünleri,<br />

dondurulmuş ürünler, temel gıdalar ve<br />

yağlar, şekerli mamuller, unlu mamuller<br />

ve kuruyemiş ile gıda katkı maddeleri<br />

başta olmak üzere pek çok ürünün yer<br />

aldığı katılımcı profiline 5-8 Eylül tarihleri<br />

arasında ev sahipliği yaptı. Fuarda hem<br />

ITE Turkey hem de T.C. Ticaret Bakanlığı<br />

tarafından alım heyeti programları<br />

uygulanırken fuar kapsamında bu sene<br />

Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Suudi<br />

Arabistan, Katar, Rusya, Almanya, BAE,<br />

Azerbaycan, Irak, Belçika, Kazakistan ve<br />

Kolombiya ülkelerinden 200’ün üzerinde<br />

yerli ve yabancı profesyonel alıcı ağırlandı.<br />

Fuar süresince katılımcılar ile profesyonel<br />

alıcılar arasında 1.500’e yakın toplantı<br />

gerçekleşti ve yeni iş birliklerine imza<br />

atıldı.<br />

“30 ülkeden 400’ün üzerinde katılımcı<br />

sayısına ulaştık”<br />

Bu yıl 26’ıncısı düzenlenen WorldFood<br />

İstanbul hakkında görüşlerini dile getiren<br />

ITE Group Bölge Direktörü Kemal Ülgen:<br />

“Geçtiğimiz yıl 29 ülkeden 354 katılımcı<br />

ve 13.198 ziyaretçi ağırlayan WorldFood<br />

İstanbul’da bu sene bu rakamın üzerine<br />

çıkmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu<br />

yıl WorldFood İstanbul kapsamında 30<br />

ülkeden 400’ün üzerinde katılımcıyı<br />

16.085 ziyaretçi ile buluşturduk. Fuar<br />

süresince yoğun bir katılım oldu,<br />

gördüğümüz ilgiden çok memnunuz. Aynı<br />

şekilde katılımcı ve ziyaretçilerimizden<br />

de olumlu geri dönüşler alıyoruz. 4 gün<br />

boyunca sektöre dair pek çok konuyu


alanında uzman isimlerle masaya<br />

yatırdık. ITE Group’un global düzeydeki<br />

gücünü de arkamıza alarak hem<br />

T.C. Ticaret Bakanlığı hem de kendi<br />

bünyemizde uyguladığımız Alım Heyeti<br />

Programları sayesinde ulaştığımız<br />

sonuçtan son derece memnunuz. Fuar<br />

süresince katılımcılar ile profesyonel<br />

alıcılar arasında 1.500’e yakın toplantı<br />

gerçekleşti ve bu sayede yeni işbirliği<br />

fırsatlarının doğmasına vesile olduk.<br />

Boztepe: “Gastronominin turizmle<br />

bağlantısını 2019’da da öne<br />

çıkartacağız”<br />

WorldFood İstanbul hakkında görüşlerini<br />

dile getiren Gastronomi Turizmi Derneği<br />

Başkanı Gürkan Boztepe, “Gastronomi<br />

Turizmi Derneği olarak, WorldFood<br />

İstanbul bizim için çok önemli bir fuar<br />

ve bu fuara destek vermenin önemli<br />

olduğuna inanıyoruz. Önümüzdeki sene<br />

bu desteğimiz daha da artacak. Bu<br />

fuarın bir rakibi yok; belki Fransa’nın<br />

Lyon Bölgesi’nde yapılan dünyanın en<br />

önemli gastronomi fuarı Sirha ile birlikte<br />

değerlendirebiliriz. Bu sene çok değerli<br />

konuşmacıların yer aldığı paneller<br />

gerçekleştirildi. Aynı zamanda birbirinden<br />

önemli şefler harika şovlar gerçekleştirdi.<br />

Fuarda gastronomik ürünler tanıtıldı<br />

ama; gastronominin turizmle bağlantısını<br />

2019 yılında daha da ön plana<br />

çıkartacağız. Bu yıl Beyrut, fuar süresince<br />

kendi standında kinoa gibi ülkeye has<br />

gastronomik ürünlerinin tanıtımını<br />

yaptı. Türk ürünleri de gastronomi<br />

turizmine entegre olduğu takdirde<br />

değer kazanacaktır. Gelecek yıllarda,<br />

Gastronomi Turizmi Derneği olarak fuara<br />

katılan ülke sayısının arttırılması ve ürün<br />

yelpazesinin genişlemesi için WorldFood<br />

İstanbul ile çalışma ve iş birliklerimizi<br />

sürdüreceğiz” dedi.<br />

30’dan fazla sektör uzmanı ve lider,<br />

15’in üzerinde etkinlik düzenlendi<br />

WorldFood İstanbul, bu sene gıda<br />

sektöründe üretim, işletme ve tüketime<br />

dair tüm süreçleri alanında uzman 30’dan<br />

fazla isimle masaya yatırırken sektördeki<br />

en güncel bilgileri ve son teknolojileri<br />

paylaşıma açtı. Fuar alanı içinde kurulan<br />

Food Arena’da ‘Gıda 360 Deneyimi’<br />

kapsamında 4 gün boyunca, 30’dan fazla<br />

konuşmacı, 15’in üzerinde etkinlik ile yine<br />

pek çok gündem konusu ele alındı. Food<br />

Arena’nın içinde tasarlanan Konferans<br />

Sahnesi ve Show Mutfağı ile WorldFood<br />

İstanbul, seminerler, söyleşiler, paneller,<br />

tabak sunumları ve yeme-içme tadımları<br />

ile renklenen dopdolu bir etkinlik<br />

programı ile katılımcıları ve ziyaretçileri<br />

ile buluştu.<br />

En iyi tabaklar ödüllendirildi<br />

WorldFood İstanbul, dünyanın önde gelen<br />

şef, gurme, yemek yazarı, gazetecilerin<br />

ve restoran işletmecilerinin üye olduğu<br />

World Gourmet Society ile iş birliği<br />

yaparak bu sene itibariyle uluslararası<br />

“Best Plate Challenge” yarışmasının<br />

Türkiye özel ortağı oldu. İş birliği<br />

kapsamında WorldFood İstanbul,<br />

Türkiye’de ilk kez düzenlenen “Şefin En<br />

İyi Tabağı” yarışması ile Türk şeflerini en<br />

iyi ve en yaratıcı tabaklarını ödüllendirdi.<br />

Yarışmanın kazananları 7 Eylül Cuma<br />

günü düzenlenen tören ile ödüllerine<br />

kavuştu. Türkiye’de ki yarışmaya katılan<br />

ve finalist olan şeflerin World Gourmet<br />

Society’nin global yarışma sürecinde<br />

finalist ve kazanan olma şansları devam<br />

ediyor. Global Final, Fransa’nın Monako<br />

şehrinde, Kasım <strong>2018</strong>’de Chef World<br />

Summit kapsamında düzenlenecek.


116<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

hijyen<br />

Eczacıbaşı Profesyonel Housekeeping<br />

Haftası’nı kutladı<br />

Turizm sektörüne ürün ve çözümleriyle katkı sağlayan Eczacıbaşı Profesyonel, sektörün en<br />

önemli oyuncularından olan kat hizmetlilerinin “Uluslararası Houkeeping Haftası’nı” kutladı.<br />

Housekeepinglerin sektöre verdikleri emek ile gizli kahramanlar olduklarını vurgulayan<br />

Eczacıbaşı Profesyonel geliştirdikleri ürünler ve sağladıkları eğitimler ile housekeepinglere<br />

destek oluyor.<br />

Müşteri memnuniyetinin en önemli<br />

olduğu alanların başında gelen<br />

turizm sektöründe; temizlik,<br />

hijyen ve düzenin sağlanmasında en<br />

önemli görevi kuşkusuz housekeepingler<br />

gerçekleştiriyor. Tüm dünyada hizmet<br />

sektöründe sürdürülebilir kalitenin var<br />

olması için çalışan housekeepingler;<br />

her yıl Eylül ayının ikinci haftasını<br />

“Uluslararası Housekeeping Haftası”<br />

olarak kutladı. Sektörün gizli<br />

kahramanları housekeepinglerin<br />

emeklerine dikkat çekmek ve<br />

departmanın önemine vurgu yapmak<br />

amacıyla bu yıl 09-15 Eylül tarihleri<br />

arasında kutlanan “Uluslararası<br />

Housekeeping Haftası” kapsamında<br />

dünyanın dört bir yanında etkinlikler<br />

gerçekleştiriliyor.<br />

Haftanın önemine dikkat çeken<br />

Eczacıbaşı Profesyonel, otel<br />

müşterilerinin temiz ve konforlu bir<br />

ortamda konaklamalarını sağlayan<br />

housekeepinglerin turizm sektöründe<br />

çok önemli bir yere sahip olduğunu<br />

vurguluyor. Housekeepinglerin pratik<br />

ve kolay çalışmalarını sağlayacak ürün<br />

ve hizmetler geliştiren Eczacıbaşı<br />

Profesyonel, turizm sektörünün gizli<br />

kahramanlarına desteğini sürdürüyor.<br />

EP Akademi, eğitimlerle<br />

housekeepingleri bilinçlendiriyor<br />

Housekeepinglerin en önemli<br />

ihtiyaçları arasında en doğal, etkili ve<br />

doğru ürünlerle hijyen standartlarını<br />

en etkili ve kısa sürede sağlamak<br />

bulunuyor. Eczacıbaşı Profesyonel, EP<br />

Akademi ile seminerler düzenleyerek<br />

housekeepingleri etkili hijyen ve tasarruf<br />

konusunda bilinçlendiriyor. Bunun yanı<br />

sıra Eczacıbaşı Profesyonel Uzaktan<br />

Eğitim Programı sayesinde internet<br />

üzerinden de eğitimler verilerek sektör<br />

çalışanları destekleniyor.


118<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

d.ream, Nahita ile Boston’da<br />

d.ream<br />

(Doğuş <strong>Restaurant</strong> Entertainment and Management)<br />

Boston’daki ilk restoranını açtı…<br />

Fenix, İstanbul ve Bodrum’un ardından<br />

Nahita adı ile Boston’da kapılarını<br />

açtı. Şehrin merkezindeki konumu ile<br />

misafirlerini ağırlamaya başlayan Nahita,<br />

dünya çapında ödüllü yemek konseptleriyle<br />

bilinen d.ream’in (Doğuş <strong>Restaurant</strong><br />

Entertainment and Management) Boston’daki<br />

ilk restoranı.<br />

İstanbul ve Bodrum’da lokasyonları bulunan<br />

Fenix’ten esinlenen Nahita’yı, d.ream’in<br />

CEO’su Levent Veziroğlu şöyle anlatıyor:<br />

“Boston pazarına başarıyla giriş yapmak ve<br />

bu başarıyı sürdürülebilir kılmak için özel<br />

olmamız gerektiğini biliyorduk, bu yüzden<br />

d.ream’in gözde markalarından Fenix’i<br />

seçtik ve detaylı çalışmalar sonrasında bazı<br />

yenilikler ekleyerek Nahita’ya dönüştürdük.”<br />

“Bir yandan Türk turizmine ve misafirlerimize<br />

dünya markalarını getirmek için Türkiye’deki<br />

çalışmalarımıza hız kesmeden devam<br />

ederken, bir yandan da Türk mutfağını<br />

ve misafirperverliğini dünyada tanıtmayı<br />

hedefliyoruz. Bu doğrultuda, Amerika’nın en<br />

uluslararası şehirlerinden biri olan Boston’a,<br />

Türk misafirperverliğimizi, yemeklerimizi<br />

ve içeceklerimizi getirmenin heyecanını<br />

yaşıyoruz.”<br />

Asya, Latin Amerika, Türk mutfağına özgü<br />

lezzetler<br />

Özgün konseptini Türkiye’den yurt dışına<br />

taşıyan Nahita, Asya ve Latin Amerika<br />

mutfağına özgü lezzetleri Türk mutfağından<br />

dokunuşlarla zenginleştirdiği menüsü ile<br />

Boston’un gastronomi sahnesine heyecan<br />

getiriyor. Latin Amerika ve Peru ile birlikte<br />

Japonya’dan da lezzetler sunan Nahita<br />

Boston’un mutfağı Türk şef Efe Önoğlu’na<br />

emanet. Ceviche, sashimi, guacamole gibi<br />

imza lezzetlerinin yanı sıra taco seçenekleri<br />

ile de iddialı olan Nahita, paylaşımlık sunduğu<br />

yemeklerinin yanı sıra içecek menüsü ile de<br />

fark ortaya koyuyor.<br />

İstanbul ve Bodrum’da<br />

olduğu gibi<br />

dekorasyonu Zeynep<br />

Fadıllıoglu Design<br />

imzası taşıyan Nahita,<br />

çarpıcı ambiyansı ve<br />

kendine has tasarım<br />

detayları ile öne<br />

çıkıyor. Mekanın ince<br />

detaylardan oluşan<br />

özgün atmosferinde<br />

misafirler harika<br />

müziğin, ambiyansın<br />

ve özgün yemek<br />

deneyiminin tadını<br />

çıkaracaklar.


hotel restaurant<br />

120 & hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Starbucks,<br />

Milano’da…<br />

Piazza Cordusio’daki tarihi Posta<br />

binasının içinde açılan Starbucks<br />

Reserve Roastery, Starbucks’ın<br />

İtalya’daki ilk mağazası olurken, marka<br />

<strong>2018</strong> sonlarından itibaren Milano’da<br />

başka mağazalar da açmayı planlıyor.<br />

Starbucks 6 Eylül <strong>2018</strong> tarihinde<br />

açılan İtalya’daki ilk ve dünyanın en<br />

güzel Starbucks mağazası olmaya<br />

aday Milano’daki Starbucks Reserve<br />

Roastery’nin açılışını kutluyor. Merakla<br />

beklenen Milano’daki Roastery, İtalyan<br />

misafirler için şehre bir saygı duruşu<br />

niteliği taşıyor. Starbucks bu mağaza ile<br />

47 yıllık tarihi boyunca kahve hakkında<br />

öğrendiği her şeyi nefes kesici bir<br />

ortamda sunuyor.<br />

İtalyan misafirler için tasarlandı<br />

Milano’daki Roastery’nin çarpıcı<br />

tasarımının arka planı oluşturduğu<br />

ve benzersiz bir deneyim yaşattığı<br />

ortamında miras ve inovasyon başrolü<br />

oynuyor. Misafirler binaya girerken<br />

Roastery deneyiminin her yönünü<br />

kapsayan nefes kesici bir manzarayla<br />

karşılaşıyorlar. İtalyan modasını ve<br />

tasarım topluluğunu yansıtan canlı<br />

renkler, her misafire hoş geldiniz<br />

derken gün boyunca mekan, cam<br />

tavandan süzülen ışıkla dönüşüm<br />

geçiriyor. Roastery’nin genelinde fiziksel<br />

mağaza ortamını tamamlayan interaktif<br />

AR (artırılmış gerçeklik) deneyimi,<br />

misafirleri mobil cihazlarını kullanarak<br />

Starbucks Reserve® kahveler, kavurma<br />

süreci ve şirket hakkında daha fazla<br />

bilgi edinmeye teşvik ediyor. AR<br />

deneyiminin en önemli parçası olan ve<br />

yerden tavana, duvardan duvara uzanan<br />

eser, Starbucks tarihini görsel olarak<br />

temsil ediyor. Yerel ustalar tarafından<br />

kazınarak hazırlanan, sarı bir cilayla<br />

parlatılan ve arkadan ışıklandırılan eser,<br />

hikayeye sıcaklık katıyor.<br />

Dünyanın her yanından kahveler,<br />

İtalya’da kavruluyor, demleniyor ve<br />

paketleniyor<br />

Starbucks’ın premium Reserve<br />

markasının özünde dünyanın 30’dan<br />

fazla ülkesinden etik olarak tedarik<br />

edilen, nadir ve egzotik yüksek kaliteli<br />

Arabica kahveleri yer alıyor. Her kahve,<br />

Starbucks kahve kalitesi uzmanlarından<br />

oluşan bir ekip tarafından özenle<br />

seçiliyor ve beraberinde kendine özgü<br />

tat profillerini ve yetiştirildiği bölgelerin<br />

hikayelerini getiriyor. Bu özel mağazada<br />

yer alan kahve barı, yüzlerce baristanın<br />

farklı demleme yöntemleriyle 115’den<br />

fazla içecekten oluşan bir menüyü<br />

elle hazırlayacağı bir ortam olarak<br />

hizmet verecek. Bu yöntemler arasında<br />

ModBar Pour Over, Chemex, Press,<br />

Sifon, Espresso, Soğuk Demleme ve<br />

markanın özel Clover Demleme gibi<br />

seçenekler yer alıyor. Ana barda ayrıca<br />

Starbucks için bir ilk olarak bir affogato<br />

bölümü yer alacak; burada siparişe göre<br />

eşsiz ve teatral bir sunumla hazırlanan<br />

mükemmel el yapımı dondurmalar,<br />

leziz bir espresso shot’ına eşlik edecek.<br />

Roastery deneyiminin bir parçasını eve<br />

götürmek isteyen misafirler, bazıları<br />

Milano Roastery’e özel, taze kavrulmuş<br />

Starbucks Reserve kahve çekirdeklerini<br />

özel ambalajlarında Scooping Bar’dan<br />

satın alabilecek.<br />

İtalyanlar’dan örnekle Aperitivo da<br />

Arriviamo’da yerini alıyor<br />

İtalyanların ‘aperitivo’larından yani<br />

akşam üstü küçük ikramlarla birlikte<br />

servis edilen sosyal kokteyllerden<br />

ilham alan Milano’daki Roastery, bir<br />

Arriviamo Bar barındıran ilk Starbucks<br />

mağazası olacak. Geniş bir döner<br />

merdivenin üstündeki asma katta yer<br />

alan Arriviamo, özenle hazırlanmış bir<br />

kokteyl veya özel kahve servisi için tercih<br />

edilebilecek.<br />

Arriviamo’da bir miksoloji ekibi,<br />

hem İtalyan damak tadından, hem<br />

de Starbucks kahve mirasından<br />

ilham alan özel menüden içecekler<br />

yaratıyor. Spritz ve Negroni gibi klasik<br />

İtalyan favorilerinden lezzet ve ustalığı<br />

buluşturan soğuk demlenmiş kahve<br />

kokteyllerine kadar pek çok seçenek<br />

sunan Arriviamo’da misafirler ana<br />

Roastery katındaki barlardan farklı<br />

ve tamamıyla yeni bir deneyime tanık<br />

olabilecek. Misafirler, akşamları<br />

aperitivo hizmetine ek olarak kahvelerini<br />

de asma katta da alabilecek. Burada<br />

kahvelerini yudumlayarak tadını<br />

çıkarırken Roastery’i ve üretim sürecini<br />

farklı bir noktadan gözlemleyebilecekler.


122<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

dekorasyon röportaj<br />

İlhamı sanattan,<br />

tarihin tozundan,<br />

doğanın<br />

güzelliğinden...<br />

İç Mimar<br />

Melda Şengil<br />

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan<br />

2006 yılında Koleksiyon ve Bilkent<br />

Holding’de ilk iş tecrübesini deneyimledi.<br />

Beş yıllık Kanada serüveninin ardından<br />

Türkiye’ye dönüş yaparak dünyaca ünlü bir<br />

perakende firması için 200’ü aşkın birçoğu<br />

tasarım ödüllü mağazaları hayata geçiren İç<br />

Mimar Melda Şengil, ‘Hayallerinizin peşinden<br />

gidin’ mottosuyla 2017 yılında kendi firması<br />

lan Melinteriors’ı kurdu.<br />

Projelerinde en çok sanattan; tarihin<br />

tozundan, müzelerin mistikliğinden, doğanın<br />

güzelliğinden ilham aldığını söyleyen İç<br />

Mimar Melda Şengil ile Türkiye’den Suudi<br />

Arabistan’a, Suudi Arabistan’dan Kanada’ya<br />

uzanan kafe ve restoran projelerini konuştuk.<br />

Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?<br />

Melda Şengil, hayata bakış açısını ve<br />

duruşunu nasıl yorumluyor? Bu duruş, proje<br />

ve tasarımlarına ne şekilde yansıyor?<br />

1983 yılında ticaretle uğraşan bir ailenin<br />

çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya gelmişim.<br />

3 yaşımdan sonra ailemle birlikte Ankara’ya<br />

yerleştik. Eğitim ve öğretim hayatımı<br />

Ankara’da tamamladım. Bilkent Üniversitesi<br />

İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünden<br />

2006 yılında mezun olduktan sonra Koleksiyon<br />

ve Bilkent Holding’de ilk iş tecrübesini<br />

deneyimledim. Ardından Kanada’nın Toronto<br />

şehrine yerleşerek beş yıl boyunca tasarımcı ve<br />

takım lideri gibi farklı pozisyonlarda çalıştım.<br />

Dünyanın farklı noktalarında edindiğim<br />

tecrübeleri kendi ülkem olan Türkiye’de<br />

değerlendirmek için İstanbul’a geri dönüş<br />

yaptım. Dünyaca ünlü perakende firmasının,<br />

Türkiye proje ve tasarım müdürlüğünü<br />

üstlendim. 4 yıl boyunca farklı noktalarda<br />

200’ü aşkın birçoğu tasarım ödüllü<br />

mağazaları hayata geçirdim.<br />

Bu keyifli ve uzun yolculuğun ardından<br />

‘Hayallerinizin peşinden gidin’ mottomu<br />

hayata geçirip kendi firmam olan<br />

Melinteriors’ı 2017 yılında kurdum. Bu kısa<br />

sürede Türkiye’den Suudi Arabistan’a, Suudi<br />

Arabistan’dan Kanada’ya uzanan sayısız<br />

projeye üstlendik ve gerçekleştirdik.<br />

“Yurt içinde tasarımını<br />

en beğendiğim otel<br />

Mandarin Oriental.<br />

Bütününe baktığınızda<br />

doğanın bir parçası<br />

olarak görünüyor. Yurt<br />

dışı otel projelerinde<br />

L’Hôtel Marrakech<br />

ilgimi çekenler<br />

arasında.”


Melinteriors’ı tanıtarak; restoran ve<br />

kafelere yönelik gerçekleştirdiğiniz<br />

projelerinizden detaylı olarak bahseder<br />

misiniz? Türkiye ve yurt dışında ağırlıklı<br />

hangi bölgelere, pazarlara hitap<br />

ediyorsunuz?<br />

Kanada’da 230, Türkiye’de 120 ve Suudi<br />

Arabistan’da 5 mekana hayat verdim.<br />

Bunlar arasında konut, ofis, kafe,<br />

restoran ve showroomlar yer almakta. 10<br />

metrekareden 10 bin metrekareye kadar<br />

farklı mekanlar tasarladık. Benim için<br />

metrekareden çok onun ne kadar verimli,<br />

çeşitli ve akıllıca çözümlendiği önemli.<br />

Kanada’da dünyaca ünlü kahve zinciri<br />

olan Starbucks’ta perakendeciliğin<br />

önemini ve detaylarını öğrendim.<br />

Bugün bu deneyim ve tecrübe<br />

mirasını kendi kahve zincirimizi<br />

açarak taçlandıracağız. Kanada’da<br />

Toronto, Montreal, Ottawa, Winnipeg,<br />

Edmonton, Calgary ve Quebec<br />

şehirlerinde her bölgenin dokusuna<br />

ve alışkanlıklarına uygun mekanlar<br />

tasarladım. Bu birikim ve deneyimi<br />

Türkiye’deki mağazalara uyarladım. 4<br />

yıl içerisinde 200’e yaklaşan mağaza<br />

sayısı 400’e çıktı.<br />

Suudi Arabistan’ın en meşhur restoran<br />

zinciri olan 5.000 metrekarelik ‘Sultan’s’ı<br />

bir Türk kadını olarak tasarlamamız ve<br />

yapmamız tam bir başarı öyküsüydü.<br />

Günümüzde Arabistan’da şantiye sahasına<br />

bir kadının yer alması pek mümkün değil.<br />

Tüm zorlu şartlara rağmen kısa sürede<br />

Cidde ve Riyadh’da 5 tane restoran inşaatını<br />

başarıyla tamamladık.<br />

Proje tasarımında odak noktalarınız<br />

neler oldu? Çalışmalarınızda en çok<br />

nelerden etkileniyorsunuz?<br />

Botanik Rönesans ile şekillenen zamansız<br />

mekanlar tasarlıyorum. Doğadan 10’larca<br />

iz taşıyan ihtiyacımız olduğunda bizi dış<br />

dünyanın karmaşasından uzaklaştıran<br />

yeşil mekanlar tasarlıyorum. Projelerimde<br />

en çok sanattan; tarihin tozundan,<br />

müzelerin mistikliğinden, doğanın<br />

güzelliğinden ilham alıyorum.<br />

Proje seçiminde hangi kriterleri<br />

gözetiyorsunuz? Müşteri<br />

ile çalışma düzeninizi nasıl<br />

oluşturuyorsunuz?<br />

Proje seçiminde öncelikle<br />

ekibimizle oturup beyin fırtınası<br />

yapıyoruz. Müşteriyle olan<br />

uyumumuzu gözden geçirip,<br />

360°‘lik çalışma yapıyoruz.<br />

Mekanın dokusuna uygun,<br />

insanların alışkanlıklarını<br />

maksimum konfor seviyesine<br />

taşıyıp alışılagelmişin dışında<br />

mekanlar tasarlıyoruz.<br />

Çalışmalarınızda ne tür malzemeleri tercih<br />

ediyorsunuz? Yapı sistemleri, malzeme<br />

kullanımında alışık olduğunuz tercihlerin<br />

dışına çıkan tasarımlarınız oluyor mu?<br />

Tasarımlarımda maksimum düzeyde doğal<br />

malzeme kullanıyorum. Hiçbir malzemeyi<br />

‘mış’ gibi kullanmıyorum. Ahşap görünümlü<br />

seramikler, beton görünümlü plastikler,<br />

taş görünümlü fiberler kesinlikle benim<br />

tasarımımın parçası olamaz! 5 elementi<br />

mekanın içerisinde yaşatıyorum. Ahşabın<br />

testere efektini bile görmek beni mutlu<br />

ediyor. Arabistan’ın iklim ve bitki örtüsü ne<br />

kadar sıcak ve kuraksa, mekanın içerisine<br />

devasa büyüklükte palmiyeler ve doğal<br />

malzemeler kullanıyorum. Doğrusal lineer<br />

sistemden dışarı çıkmayı tercih etmiyorum.<br />

Doğanın organik formunu hareketli<br />

ürünlerde kullanmayı tercih ediyorum.<br />

İçinde bulunduğunuz zamanın trendlerini<br />

nasıl yorumlarsınız? Turizm mimarlığını<br />

diğer kategoriler ile kıyaslayabilir<br />

misiniz?<br />

Döneme “Botanik Rönesans” diyorum.<br />

‘Yeniden doğuş ve canlanış’ doğayla<br />

bütünleşiyor. Günümüzde hangi<br />

restorana ya da kafeye girerseniz girin,<br />

içeride mutlaka doğadan iz taşıyan<br />

elementler buluyorsunuz.<br />

Turizm mimarlığı ise, kendi başına<br />

uzun soluklu, sabır gerektiren bir alan.<br />

Tavır olarak perakendecilikten uzak.<br />

İçinde restoran, kafe, ofis, toplantı<br />

odaları, sanat galerini, spa ve iç mekan<br />

tasarımlarını içinde barındıran bir yapıt.<br />

İstanbul’daki restoran ve kafe<br />

yatırımlarını mimari ve tasarım dışında<br />

şehir planlamaları açısından nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz? Kent yapılaşmasına<br />

uygun bir mimari çözümden söz<br />

edilebilir mi?<br />

İstanbul eşsiz güzelliği ve tarihi<br />

dokusuyla dünyanın en güzel<br />

şehirlerinden biri. “Para, para, para”<br />

diyen Napolyon Bonapart’ın sözü olan<br />

“İstanbul dünya başkenti olmalıdır”<br />

düşüncesine içtenlikle katılmamak<br />

mümkün mü? Ama maalesef üzülerek<br />

belirtmeyelim ki, kent yapılaşmasına<br />

uygun olmayan yapılar ortaya<br />

çıkmakta. Bu bağlamda biz mimarlara<br />

ve tasarımcılara düşen, doğayı<br />

katletmeden şehrin dokusuna uygun<br />

mekanlar ortaya koymaktır.<br />

Gündemde yeni projeleriniz var mı?<br />

Dünyada örneği olmayan, A’dan Z’ye farklı<br />

konsept ve içerikle herkesin beğeneceği<br />

bir kahve zinciri projemizi hayata geçiyoruz.<br />

İçeriğinde istihdam oluşturacak ve farklı<br />

sosyal sorumluluk projelerine de dokunacak<br />

fayda merkezi olarak adlandırabilirsiniz.<br />

Suudi Arabistan Dammam’da 2 tane<br />

restoran projemiz de halen devam ediyor.


hotel restaurant<br />

124 & hi-tech<br />

hotel-tech<br />

Endüstriyel tesislerdeki yangın endişesi<br />

nasıl ortadan kaldırılır?<br />

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası’nın hazırladığı “Endüstriyel Tesisler Yangın ve Patlama<br />

Raporu”na göre; <strong>2018</strong>’in ilk 6 ayı içerisinde 137 yangın ve patlama vakası gerçekleşmiş. Bu<br />

vakalarda 5 işçi hayatını kaybetmiş ve 103 işçi yaralanmış. Geçen yıl raporuna yansıyan 155 ayrı<br />

yangın ve patlama olayında ise ne yazık ki; 20 kişi hayatını kaybetmiş, 308 kişi yaralanmış.<br />

İstanbul Sanayi Odası’nın “Türkiye’nin<br />

500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesinin<br />

5. sırasındaki, kuruluşu 1969’a<br />

dayanan Oyak Renault Otomobil<br />

Fabrikaları’nın Risk Mühendisliği ve<br />

Yangın Grubu Sorumlusu Ersin Kabakçı<br />

ile tercih ettikleri Yangın Algılama ve<br />

Alarm Sistemleri üzerine görüştük.<br />

Fabrikalarındaki sistemin 1995 yılında<br />

EEC Entegre Bina Kontrol Sistemleri<br />

tarafından kurulduğunu belirten Ersin<br />

Bey, “firmanın hizmetini de ürünlerini<br />

de tavsiye ediyoruz, çünkü benim için<br />

bu sistem güvenirliliğiyle ön planda”<br />

şeklinde sözlerine başladı.<br />

“Sistemin benim için en faydalı özelliği<br />

kafamın rahat olması”<br />

Can ve mal güvenliği açısından, yangını<br />

başlangıç aşamasında tespit edebilmenin<br />

öneminin farkında olduklarını; “Sistemin<br />

benim için en faydalı özelliği kafamın<br />

rahat olması. Bir yangın başlangıcında<br />

dedektörün bunu algıladığını biliyorum.<br />

Kontrolleri yapıldığı için sistemin<br />

çalıştığından eminim. “Sistem çalışıyor<br />

mu?” gibi bir soru geldiğinde gönül<br />

rahatlığı ile “Sistemimiz çalışıyordu.” diye<br />

cevap verebiliyorum. Düzenli kontrolleri<br />

ve sertifikasyonları var, en ufak bir olayda<br />

çalışıyor” sözleriyle aktardı.<br />

Yaşadıkları bir olaydan örnek veren<br />

Kabakçı; “Bunun haricindeki diğer faydalı<br />

özellikleri hızlı, etkili ve güvenilir olması.<br />

Örneğin geçen gün mutfakta bir yangın<br />

başlangıcı vardı. İlk başta bir tane duman<br />

detektöründen alarm geldi. “Belki buhar<br />

gelmiştir.” dedik. Daha sonra hemen<br />

1-2 sn. içinde, 1. 2. 3. 4. detektörler de<br />

serileşti, durumu kesinleştiriyor. Çok<br />

kısa süre içinde hiçbir tereddüde mahal<br />

vermeden orada gerçek bir yangın<br />

olduğunu algıladık.” diyerek doğru<br />

algılamanın erken müdahale için ne<br />

kadar önemli olduğuna dikkat çekti.<br />

Alana özgü çözümler<br />

Fabrikanın her bölümünde farklı<br />

çalışma şartları olduğunu ve bu sebeple<br />

alana özgü çözümler gerektirdiğine<br />

değinen Ersin Kabakçı; “Algılama<br />

olarak baktığımızda duman detektörü<br />

ile yapamıyorsak ışın detektörüyle, o<br />

olmuyorsa hava çekmeli duman algılama<br />

ile bölgeye göre ürün seçimi yapıyoruz.<br />

EEC o konuda çok destek oluyor. Örneğin,<br />

boyahaneye bir solvent detektörü<br />

gerekiyordu. Odanın bir yerinde fazla<br />

yoğunluk var, diğer tarafında az yoğunluk<br />

var, VESDA’ya karar verdik. Çünkü iki<br />

bölüme ayrılabiliyor; bir tarafı daha<br />

hassas, öbür tarafı daha az hassas gibi”<br />

yorumunda bulundu.<br />

Yangın Algılama ve Alarm Sistemleri<br />

hizmetini aldıkları EEC hakkındaki<br />

“İşi teslim etme süresi veya satış<br />

personelinin yaklaşımı ile ilgili olsun<br />

EEC bize hiç sıkıntı yaşatmadı.<br />

Özellikle Bursa’da çalışanın olması<br />

ve çağırdığımızda gelebilmesi bizim<br />

için avantajlı bir durum. Teknik<br />

servise ihtiyacımız olduğunda kolay<br />

erişebiliyoruz.” sözleriyle de güvende<br />

hissetmelerinin sebebini açıkladı.


hotel restaurant<br />

126 & hi-tech<br />

hotel-tech<br />

Turizmciler, ısı pompalarına yoğun talep gösteriyor<br />

Turizmciler, enerji maliyetlerini azaltmak için “Isı Pompası”na yöneliyor. Isı<br />

pompaları sayesinde otellerde ısıtma, soğutma ve sıcak su amaçlı, %70’e kadar<br />

enerji tasarrufu sağlanıyor.<br />

Isı pompaları, doğalgaz bağımlılığından<br />

kurtulmak ve cari açığın azaltılması<br />

için en verimli ve etkili, alternatif ısıtma<br />

ve soğutma teknolojisidir. Yenilenebilir<br />

enerji kaynağı olan toprak, su veya<br />

havadaki mevcut ısıyı değerlendirerek<br />

çalışan Isı Pompaları, standart<br />

iklimlendirme cihazlarından çok daha<br />

verimli bir şekilde ısıtma-soğutma ve<br />

sıcak su ihtiyacını karşılıyor.<br />

Son yıllarda artan enerji maliyetleri<br />

yüzünden, turizmcilerin ve sanayicilerin<br />

daha verimli sistemlere yönelmekte<br />

olduğunu anlatan Canovate Enerji<br />

Sistemleri AŞ Satış ve Pazarlama Müdürü<br />

Alper Zülkaroğlu, şunları söyledi:<br />

“Günümüzde enerji çok pahalı. Bir<br />

işletme enerji giderlerini ne kadar<br />

düşürürse, daha rekabetçi ve daha karlı<br />

bir işletme haline geliyor. Isı pompası<br />

uygulamasında (mevcut sistemin aksine)<br />

ısıtma ve soğutma tek bir cihaz ile<br />

yapılıyor. Bu da, sistemin bakım ve ilk<br />

kurulum maliyetlerini düşürüyor. Aynı<br />

zamanda ısı pompaları, çok az bakım<br />

isteyen cihazlardır. İşletme sahipleri<br />

yatırım yapmadan önce, sunulan sistemin<br />

kendini amorti etme süresine ve ilk<br />

yatırım maliyetine bakıyor. Isı pompaları,<br />

projeye göre değişiklikler gösterse<br />

de, ortalama 9 ile 15 ay gibi bir sürede<br />

kendini amorti etmektedir. Bu süreden<br />

sonra da, sistem maliyeti tamamen<br />

işletmenin kasasında kar olarak kalıyor”<br />

dedi.<br />

Yüzde 70’e varan enerji tasarrufu<br />

Otellerde ısıtma, soğutma ve sıcak su<br />

amaçlı, %70’e kadar enerji tasarrufu<br />

sağlanıyor. Konutlarda yakıt cinsine<br />

göre, %40- % 60’e kadar enerji tasarrufu<br />

sağlanıyor. Fabrikalarda imalat<br />

operasyon çıktılarına göre, %60 - %70’e<br />

kadar enerji tasarrufu sağlanıyor.<br />

AVM’lerde, kamu binalarında, okullarda,<br />

ofislerde, seralarda ve kümeslerde,<br />

%70’e kadar enerji tasarrufu sağlanıyor.<br />

Isı pompalarını, diğer cihazlardan ayıran<br />

özellikleri<br />

Isı pompaları bir numaralı enerji verimli<br />

cihazlardır. Isıtma ve soğutma için iki<br />

sistem yerine, yalnızca tek bir sisteme<br />

ihtiyaç bulunur. Mekan içi hava kalitesini<br />

artırır. Mekanlara, eşit ve tutarlı bir<br />

ısıtma sağlanır. Düşük işletme maliyeti<br />

vardır. Daha az bakım gerektirir. Karbon<br />

sürümünü azaltır. Uzun ömürlüdürler.<br />

Isı pompasında ilk yerli üretici<br />

konumunda<br />

Isı pompalarının Türkiye’deki ilk<br />

yerli üreticisi konumunda olan<br />

Canovate Enerji, hava, su ve toprak<br />

kaynaklı ısı pompaları üretimi<br />

yapıyor. Günümüzde, ülkemizdeki<br />

konutların yarısında ısı pompası<br />

kullanılmış olsaydı, daha az doğalgaz<br />

ithal edilerek, yılda 6-8 milyar<br />

dolar arasında enerji tasarrufu<br />

sağlanabilirdi. Cari açığı düşürme<br />

ve doğalgaza bağımlılığı azaltma<br />

noktasında, tüm Avrupa ülkelerinde<br />

2000’li yılların başından beri<br />

yapıldığı gibi, ülkemizde de sistemin<br />

yaygınlaşmasına öncelik verilmesi<br />

gerekiyor.


hotel restaurant<br />

128 & hi-tech<br />

ürünler<br />

Konfor elinizin altında<br />

Legrand çalışma ortamı çözümleriyle tüm çalışma alanlarında<br />

konforlu, hızlı, işlevsel ve estetik kullanım alanları sağlıyor. Her çeşit<br />

mobilyaya uyum ve bütünlük sağlayan Legrand entegre çalışma<br />

ortamı ürünleri, modern ve işlevsel tasarımlarıyla toplantı odaları,<br />

özel çalışma alanları ve açık ofislerde kullanılabiliyor. Legrand’ın<br />

entegre çalışma ortamı çözümleri, kullanıcıların doğrudan kullanımı<br />

için kuvvetli ve zayıf akım tesisatlarının masa üstüne, masa altına ve<br />

döşeme altına kolaylıkla uygulanabilmesini sağlıyor. Ayrıca sunmuş<br />

olduğu kablolama yöntemleriyle kabloların karışmasına ve estetik<br />

görüntünün bozulmasına engel olarak hem mobil hem de masa<br />

başı çalışan kullanıcılar için kişiselleştirilebiliyor.<br />

Zeminlerde yenilik<br />

Ateco Zemin’in, İngiltere’den ithal ettiği yeni ve Rainfall karo halılar, kendinden desenli,<br />

12 farklı renk seçenekli, yüzde 100 polyamid iplikten dokunan yapısıyla dikkatleri<br />

üzerine çekiyor. Bfl-s1 yanmaz özellikli halılar, özenle tasarlanan yapılarıyla herbir<br />

döşeme bölümünün farklı bir malzemeyle kaplandığı görünümü uyandırarak Ateco<br />

Zemin’in tasarıma olan bakış açısını kanıtlıyor. Japon kültüründeki çatışmalardan<br />

esinlenilerek hazırlanan halı, origami sanatının ve geometrinin inceliklerini yansıtıyor.<br />

Kültürün çok yönlülüğünden yola çıkarak kurgulanan , organik ve bambu orman<br />

zeminini anımsatan görüntüsünü farklı renk paletiyle birleştirerek mekanların hem<br />

yumuşak hem de güçlü olmasını sağlıyor.<br />

Ücretsiz Omada Yazılımı ile iş ağları<br />

buluttan yönetilebiliyor<br />

Kablosuz ağ pazarında dünya lideri olan TP-Link, her boyuttan kuruma yönelik güvenli<br />

ve ekonomik ağ çözümleri de sunuyor. TP-Link’in yüzlerce erişim noktasını (access<br />

point-AP) her yerden, kolay ve güvenli yönetmeyi sağlayan ücretsiz yönetim yazılımı olan<br />

Omada, bulut (cloud) desteğine de sahip. Bu sayede mobil cihazlar üzerinden, mesafe ve<br />

zaman sınırı olmadan erişim noktalarına erişme ve kontrol etme olanağı elde ediliyor.<br />

Hem sıra dışı hem yalın<br />

Elektrik anahtarı ve priz sektörüne sunduğu yeniliklerle öne çıkan<br />

ve ileri teknolojiyi estetik tasarımlarla buluşturmayı başaran<br />

Panasonic Eco Solutions Türkiye, Thea Ultima Eloxal modelleri<br />

ile mekanlara özel bir hava katıyor. Thea Ultima Eloxal, zarafet<br />

ve incelikle çizilen sınırları çok daha ileriye taşımayı başarıyor.<br />

Yenilikçi ürünleriyle sektörde fark yaratan Panasonic Eco<br />

Solutions Türkiye’nin en özel ürünleri arasında yer alan Ultima,<br />

yaşam alanlarına ve dekorasyon dünyasına kattığı üst seviyede<br />

şıklık, konfor ve ayrıcalıkla öne çıkıyor. Kendine has özel bir<br />

dokuya sahip olan Ultima Eloxal modelleri ise “Bronz, Gümüş ve<br />

Siyah” renkleriyle farklı bir duruş arayanlara sesleniyor. Sağlam<br />

görünümünü üstün tasarım özellikleriyle birleştiren Ultima<br />

Eloxal, sıra dışılığı yaşam alanlarına taşımak isteyenler için<br />

alışılmışın ötesinde alternatifler sunuyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!