You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
sanız, her gelene evet dememelisiniz. Diplomatlardan<br />
biraz ders alarak, nazikçe ve hayır kelimesini<br />
kullanmadan hayır demesini öğrenmelisiniz.<br />
Adınızın “hayırcıya” çıkmamasına dikkat.<br />
Delege edememek. Kendinizi bir yoklayın. Başkasına<br />
yaptırabileceğiniz bir işe ne oranda zaman<br />
harcıyorsunuz. Bu süre, ortalama bir yöneticinin<br />
zamanının % 45’ine çıkabiliyormuş. “Kendim<br />
daha iyi ve daha çabuk yaparım” dediniz mi, bilin<br />
ki zamanınızı katlediyorsunuzdur. Unutmayın, sizi<br />
değerlendirenler, kendi başınıza neler yaptığınıza<br />
değil, nelerin yapılmasına önayak olduğunuza<br />
bakarlar. Genel bir kaide olarak, kritik haller dışında,<br />
başka birinin bir işi en az % 80 sizin kadar<br />
iyi yapabileceğini düşünüyorsanız durmayın o işi<br />
derhal ona havale edin.<br />
Dağınık masa. Masanız dağınık mı? Etrafta başlanıp<br />
bitirilmemiş iş var mı? Bir rivayete göre,<br />
ortalama bir insan her hafta üç saat birşeyler aramakla,<br />
iki saat de etrafa saçılan işlerin oyalamasıyla<br />
zaman harcarmış. Çevrenizde neler görüyorsunuz?<br />
Birşeyler sürekli dikkatinizi çekiyor<br />
mu? «Buralarda biryerlerde olacaktı...” lafını ne<br />
kadar sık sarfediyorsunuz? Bu dağınıklıktan kurtulmak<br />
için elinizdekini ya bitirin, ya gözden uzak<br />
bir yere atın, ya dosyalayın, ya birisine devredin<br />
veya çöpe atın. İş bitirici, etkili insanların masaları<br />
sade ve düzenli olur.<br />
Ertelemek. Karar için “biraz daha düşünelim”<br />
diyorsanız, “fırsatını bulunca karar veririm” diyorsanız<br />
yılda birbuçuk ay gitti demektir. Fazla<br />
düşünen, düşer.<br />
Toplantılar. En büyük katiller. Tipik bir yönetici<br />
toplantı için haftada 17 saat, hazırlık için de 6<br />
saat harcarmış. Toplantıda geçen sürenin üçte<br />
birinin israf edildiği de ileri sürülüyor. Bir anda<br />
davet çıkarılan, bitiş saati bildirilmeyen veya tayin<br />
edilmeyen, gündemsiz, zabıt tutulmayan, sonuçları<br />
takip edilmeyen toplantılar... her biri birer<br />
zaman katili. Haftada bir saat tasarruf etseniz<br />
yılda elli iki saat kazanırsınız. Na’ber?<br />
Kısası, zaman yok, gerisini siz halledin.<br />
Yarın İçin Dünü Bilmeli<br />
Dün bitti, yarın meçhul, geriye bugün kalıyor.<br />
Geçmişe dürüstçe bakabilen, gelecek için iyi<br />
bir adım atmış sayılır. Zaman akıp gidiyor. Bir<br />
999 yıl daha bitecek. Einstein’ın teorisine göre,<br />
zaman izafî, bana göre keyfîdir. Kendimize göre<br />
birtakım bitiş ve başlangıçlar tutarız. Aralık ayı<br />
yılın sonudur ve yeni bir yıla hazırlanmak zamanıdır.<br />
Böylesi bitiş ve başlangıçlarda, oturup düşünürüz,<br />
gelecek dönemde ne yapacağımızı. Ben,<br />
yıllar önce, işte böyle bir anda sigaradan kurtulmuştum.<br />
Yeni bir yıl geliyor; giden yıldan farklı,<br />
şimdiye kadar yapmadığım bir iş yapayım düşüncesiyle,<br />
yılın ilk gününde bırakma kararını verip<br />
derhal uygulamıştım.<br />
O andan sonra herkese “bıraktım” dedim, aylarca<br />
her akşam mısır patlağı yedim. Çünkü, psikologlar,<br />
bir alışkanlıktan memnun değilseniz, kurtulmak<br />
istiyorsanız, onu terketmektense, yerine<br />
başka bir alışkanlığı yerleştirin diyorlar. İnsan<br />
olarak ne yapmak ve insanlara nasıl davranmak<br />
gerektiğini merak edenlere, “bebeklerin davranışlarını<br />
inceleyin” önerisinde bulunuyor, psikoloji<br />
uzmanları.<br />
Çocuğunuzun elinde, size göre zararlı ama,<br />
onlara göre çok ilgi çekici veya çok yararlı olan<br />
birşeyi elinden almaya kalkın, müthiş bir reaksiyon<br />
gösterirler. (En müthiş reaksiyonları ağlayıp<br />
yeri göğü inletmektir.) Kitaplarda okursunuz, çocukların<br />
(ve dahî yetişkinlerin) elinden bir şey<br />
almak istiyorsanız önce siz ona bir şey vermelisiniz.<br />
Suda boğulmak üzere olan adama “elini ver”<br />
değil, “elimi tut” diyecekmişiz. Müşterilerinizin<br />
(hepsi de içinde birer çocuk barındırır) elindekini<br />
(parasını) almak istiyorsanız önce ona bir şey<br />
vermelisiniz.<br />
Yeni bir (bin) yıldan ne bekleyeceğinizi (yani gelecek<br />
yıl için ne vereceğinizi) tayin için, geçip<br />
giden yıl boyunca kendinize verdiğiniz sözlerin<br />
ne kadarını yerine getirebildiğinizi hatırlamalısınız.<br />
Başarıp başaramadığınızı, hedeflerin altında<br />
mı, üstünde mi kaldığınızı, bir sürü amacınızın<br />
hepsini birden gerçekleştirmek için gerekli kararlılığa<br />
sahip olup olmadığınızı, hangi alanlarda<br />
hangi işleri iyi yaptığınızı (ya da yapamadığınızı)<br />
ve bunun hangi sebepten kaynaklandığını da bu<br />
arada ortaya koymuş olursunuz. Böylece, gelecek<br />
dönem için belirleyeceğiniz hedeflerin daha<br />
gerçekçi, daha ulaşılabilir ve daha tutarlı olmasını<br />
sağlarsınız.<br />
Bunca laftan sonra, önünüze beyaz bir kağıt<br />
açtığınızı, geçen yıl kendinize biçtiğiniz<br />
amaçları yazdığınızı, bunlara bakmakta<br />
olduğunuzu hayal ediyorum. (İnsan hayal ettiği<br />
müddetçe yaşar.) Geçen yıl kendi kendinize<br />
ne vaadlerde bulunmuştunuz? Bu amaçlara ulaştınız<br />
mı? Niye ulaşamadınız? Başka ne yapsaydınız<br />
ulaşabilirdiniz? Amaçlarınızı gerçekleştirmişseniz<br />
size tanınan kaynaklardan ne kadarını<br />
kullandınız. İç ve dış, bu kaynaklardan yeteri ölçüde<br />
istifade ettiniz mi? Başarılı olduğunuzu düşündüğünüz<br />
alanların bariz bir özelliği var mı?<br />
Aralarında bir bağlantı var mı? Bütün olarak bakıldığında<br />
amaçlarınız çok mu yüksek idi, yoksa<br />
çok mu alçak idi?<br />
İşinizle ilgili amaçlarınızı hemen hatırınıza<br />
getirirsiniz. Ama bu amaçların, sağlığınızla,<br />
moralinizle, finansal durumunuzla, aile ve<br />
yakın çevrenizle ilişkilerinizle yakından<br />
bağlantılı olduğunu hatırlayamayabilirsiniz.<br />
Benden hatırlatması.<br />
Merakınızı çekmiş olabilir diye bir hususa işaret<br />
etmek istiyorum. Herkes birşeyler satarak yaşar<br />
sözü uyarınca biz de burada size birşeyler satmaya<br />
çalışıyoruz. Bütün bunların, sizin birşeyler<br />
satmanız için daha güçlü olmanıza yönelik olduğunu<br />
zaman zaman hatırlatsam iyi olacak. Zira,<br />
bu köşenin okuyucularından bir bölümü, bizden<br />
köşenin adına uygun konulara el atmamızı bekliyorlar,<br />
gibi bir his var içimde. Bekleyin, o günler<br />
de gelir inşallah.<br />
Evdeki hesap çarşıya uymaz demişler. Burası<br />
PAZARYERİ, uysa da uymasada biz malımızı sergilemeye<br />
devam edeceğiz. Misafir umduğunu<br />
değil, bulduğunu yer. Siz bu soruların cevaplarını<br />
arayadurun, ben gelecek haftanın yazısı için<br />
hazırlıklara şimdiden başlayayım. Malum zaman<br />
çabuk geçiyor.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong><br />
143