03.09.2019 Views

Miyad Dergi Sayı: 2 Yıl: 1 Ağustos 2019

Mihalıççıklılar Yardımlaşma, Dayanışma ve Yaşatma Derneği Resmi Yayın Organı Eskişehir'in En Büyük Hemşehri Derneği

Mihalıççıklılar Yardımlaşma, Dayanışma ve Yaşatma Derneği Resmi Yayın Organı Eskişehir'in En Büyük Hemşehri Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tek Metal Plastik Tar. Hay. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.<br />

OSB 12. Cadde No:4 26110 Odunpazarı, Eskişehir,Türkiye<br />

T: +90 222 236 22 12/13 F: +90 222 236 22 20<br />

http://www.tekmetalplastik.com.tr


Hizmetlerimiz<br />

*Ücretsiz işitme<br />

*Basınç ve anlama testi.<br />

*Ücretsiz cihaz uygulaması.<br />

*Pil, kalıp, montaj ve bakım hizmeti.<br />

*Gürültü ve su tıkaçları.<br />

*Her türlü aksesuar ve temizleme ürünleri.<br />

* SSK * BAĞKUR * EMEKLİ SANDIĞI<br />

Çalışan ve Emeklilere işitme cihazı verilir.<br />

Lütfen Randevu Alınız.<br />

ELİTSES İŞİTME CİHAZLARI<br />

Hoşnudiye Mah. İsmet İnönü 1 Cad.<br />

No:42/6 Kat: 1 Başkurt İşmerkezi Eskişehir<br />

0222 230 00 11 - 0534 236 78 86 - 0534 236 78 87


İÇİNDEKİLER<br />

8<br />

18<br />

20<br />

22<br />

28<br />

31<br />

Sayfa<br />

Sayfa<br />

Sayfa<br />

Sayfa<br />

Sayfa<br />

Sayfa<br />

Selami Vardar<br />

MALIÇ KİLİ<br />

BİR BAŞARI HİKAYESİ<br />

Kazım Alişar<br />

Şeyh Musa Türbesi<br />

Tek Metal Plastik<br />

Gönüller Sultanı Yunus emre


BİR ÖĞRENCİNİN OKUMASINA SİZDE DESTEK OLUR MUSUNUZ...?<br />

MALİ DURUMUNUN ZAYIF OLDUĞUNU BELGELEYEN BAŞARILI ÖĞRENCİLERİMİZ İÇİN<br />

BURS BAĞIŞLARINIZI BEKLİYORUZ...<br />

Mihalıççıklılar Derneği (<strong>Miyad</strong>) <strong>2019</strong>-2020 eğitim öğretim yılının özellikle ekonomik sıkıntı içerisinde bulunan öğrencilerin desteklenmesi<br />

için “BİR ÖĞRENCİNİN ELİNDEN DE SEN DE TUT ” çağrısında bulundu.<br />

Mihalıççıklılar Derneği Başkanı Cemalettin Ürgüp “Geçtiğimiz eğitim öğretim döneminde derneğimizin kısıtlı bütçesinden çeşitli<br />

Üniversitelerde okuyan hemşehrimiz 25 öğrenciye burs verdik.. Bu eğitim döneminde de oluşturduğumuz Burs Komisyonumuz<br />

tarafından burs vermeyi planladıklarını belirterek<br />

Ülkemizdeki gelir dağılımındaki dengesizlik ve ekonomik şartlar göz önüne getirildiğinde, bazı öğrencilerimizin eğitimleri sırasında<br />

maddi sıkıntılar yaşamaktadır.<br />

“Ekonomik sıkıntılar içerisinde bulunan velilerin bu durumları, dolayısıyla eğitim gören çocuklarına yansımaktadır. Sosyal devlet<br />

olmanın sorumluluğu içerisinde devletin eğitime katkılarının yanında, maddi durumları yerinde olan vatandaşlarımızın da eğitimlerini<br />

sürdürmek isteyen öğrencilere destekleri kültürümüzün gereğidir” dedi.<br />

“Okullarda eğitim gören çocuklarımızın yanında, desteğe ihtiyaç duyan bir hayli öğrenci bulunmaktadır. İmkanlarımız dahilinde üniversite<br />

öğrencilerine burs sağlamakla birlikte tüm öğrencilere yardımcı olabilmemiz kapasitemizi aşmaktadır. Bu durum karşısında,<br />

hamiyetperver hemşerilerimizden Üniversitede okuyan öğrencilerimize destek sağlamalarını, onlara yardım ellerini uzatmalarını<br />

diliyor ‘Bir öğrencinin elinden de sen tut’ diyoruz.”<br />

Mihalıççıklılar Derneği olarak bu yıl Dernek Burs Hesabı açtıklarını belirten Ürgüp hayırsever hemşehrilerimizden bu hesaba bağış<br />

yapmalarını ve yaptıkları bu bağışların tamamının öğrencilere burs olarak verileceğini belirterek, hayırseverlere şimdiden teşekkür<br />

ettiğini söyledi.<br />

BURS HESABI :ZİRAAT BANKASI ESKİŞEHİR ŞUBESİ<br />

IBAN NO: TR28 0001 0001 1740 0037 6750 03<br />

BURS HESABINA YATIRILAN PARALAR BURS KOMİSYONU TARAFINDA YAPILACAK PLANLAMA İLE SADECE BURS İÇİN KULLANILIR<br />

BURS HESABINA YATIRDIĞINIZ PARALAR BANKA HESABINDAN DOĞRUDAN İHTİYAÇ SAHİBİ ÖĞRENCİLERİMİZİN HESABINA AYLIK OLARAK AKTARILACAKTIR.


EDİTÖRÜN YAZISI<br />

Taşı delen suyun kuvveti değil,<br />

damlaların sürekliliğidir.<br />

Latin Atasözü<br />

Bir adam ve oğlu ormanda<br />

yürüyüş yapıyorlarmış.<br />

Birden oğlan takılıp yere düşmüş<br />

ve canı yanarak AAHHHH-<br />

HH diye bağırmış.<br />

İleride bir dağın tepesinden<br />

AAHHHHH diye bir ses<br />

duyuyor ve şaşırıyor.Merak edip,<br />

“SEN KİMSİN?” diye bağırıyor.<br />

Aldığı cevap “SEN KİMSİN?”<br />

oluyor.<br />

Aldığı cevaba kızıp”SEN BİR<br />

KORKAKSIN” diye tekrar bağırıyor.Dağdan<br />

gelen ses, “SEN<br />

BİR KORKAKSIN” diye cevap<br />

veriyor.<br />

Çocuk babasına dönüp;<br />

“Baba ne oluyor böyle?” diye<br />

soruyor.<br />

“Oğlum” diyor adam, “Dinle<br />

ve öğren” sonra dağa dönüp<br />

“SANA HAYRANIM” diye<br />

bağırıyor.<br />

Gelen cevap “SANA HAYRA-<br />

NIM” oluyor.<br />

Baba tekrar bağırıyor : “SEN<br />

MUHTŞEMSİN” Gelen cevapta<br />

aynı şekilde oluyor.<br />

Oğlan çok şaşırıp ne olduğunu<br />

anlayamıyor.<br />

Babası açıklama yapıyor,<br />

“İnsanlar buna yankı derler<br />

ama aslında “Yaşamdır”<br />

“Yaşam daima senin verdiklerini<br />

geri verir.<br />

Yaşam yaptığımız şeylerin aynasıdır.<br />

Daha çok sevgi istediğin<br />

zaman daha çok sev.<br />

Daha fazla şefkat istediğinde<br />

daha şefkatli ol.<br />

Saygı istiyorsan insanlara daha<br />

saygılı ol.<br />

İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan<br />

sende daha sabırlı olmayı<br />

öğren.<br />

Bu kural yaşamımızın bir parçasıdır,<br />

her kesiti için geçerlidir.<br />

“Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarınızın<br />

aynada yansımasıdır”<br />

<strong>Miyad</strong> dergimizin 2. sayısı ile sizlere<br />

misafir olmanın mutluluğu<br />

içindeyiz. <strong>Miyad</strong> dergisi çıkardın,<br />

çıkmazdın tartışmaları yaparken<br />

birinci sayımızla sizlerin huzuruna<br />

çıktık. <strong>Dergi</strong>mize inanılmaz<br />

bir ilgi oldu. Yeni sayının ne<br />

zaman çıkacak sözleri bizleri<br />

dahada heyecanlandırarak, yeni<br />

sayıyı hazırlamanın gayreti içine<br />

girdik. Konu Malıç olunca yazacak<br />

çok yazımız var. Bizlerde<br />

yayın kurulu olarak dergimizin<br />

formatına uygun yazıları sizlerle<br />

paylaşıyoruz. <strong>Ağustos</strong> sayımızda<br />

Mihalıççıklılara büyük hizmetleri<br />

olan vefatının 18. yılında saygı ve<br />

minnetle insanların andığı <strong>Miyad</strong><br />

Onursal Başkanı, Eskişehir<br />

Belediyesi eski Başkanı Merhum<br />

Selami Vardar”ın yaşamı ve<br />

yaptıkları konuları yanında, Malıç<br />

ismiyle özdeşleşen yıllarca temizlik<br />

malzemesi olarak kullanılan<br />

Malıç Kilin hikayesini sayfalarımıza<br />

taşıdık, Malıç kilinin<br />

yanında ilçemizdeki Terzilerin<br />

isimlerini sizlerle paylaştık. Mihalıççık<br />

ilçesinden yetişen değerli<br />

bilim insanı Prof.Dr. Ersin Yücel<br />

hocamızın Mihalıççık Bitkileri<br />

yazısını ilgiyle okuyacağınız inancındayız.<br />

Malıçlılar ticaret, sanayi,<br />

bürokrasi her yerde. bununla da<br />

yetinmedik sayfalarımıza İşadamı<br />

hemşehrilerimizin yaşam<br />

öykülerini taşıdık, Çıraklıktan<br />

patronluğa ulaşan hemşehrimiz<br />

Kazım Alişar”ın yaşam öyküsü,<br />

125 kişiye istihdam sağlayan Organize<br />

sanayi Bölgesinde kuruluşundan<br />

bugüne adını duyuran ve<br />

dünya markası olmaya aday Tek<br />

Metal ve Plastik firmasını sizlere<br />

tanıtmanın mutluğu içerisindeyiz.<br />

<strong>Dergi</strong>mizin gelişip büyümesi<br />

ve yeni sayıları için hep beraber<br />

çalışmak dileğiyle Saygı ve sevgilerimizle<br />

.<br />

SALİH GÜVEN<br />

Editör


Değerli Hemşehrilerimiz<br />

Mihalıççıklılar Derneği olarak<br />

<strong>Miyad</strong> dergimizin 2.sayısı ile sizlerle<br />

buluşmanın mutluluğu içerisindeyiz.<br />

Mihalıççıklılar Derneği<br />

olarak “Güzel şeyler yapmak,<br />

şu gök kubbenin altında sizlere<br />

hoş bir seda bırakabilmek, hayırlı<br />

işlere vesile olmak niyetindeyiz.’’<br />

Dernekler, Sivil Toplum Kuruluşlarının<br />

ilk basamağıdır.<br />

Birlikteliği, dayanışmayı, yardımlaşmayı,<br />

kültürel varlıkları ortaya<br />

çıkararak yaşatmayı ve geliştirmeyi<br />

amaçlar. Üyeler ve hemşeriler<br />

arası iletişim kurulmasını<br />

akrabalık bağlarının yanında,<br />

hemşerilik bağlarının güçlenmesini<br />

sağlar.<br />

Bu birlik ve beraberlik anlayışı<br />

içerisinde 29 yıldan bugüne<br />

devam eden derneğimizin<br />

mutlaka eksiklikleri var, yapılması<br />

gereken çok işimiz var.<br />

Yapmak niyetinde olduğumuz<br />

projelerin sizlerin katılım ve<br />

BAŞKANIN YAZISI<br />

destekleri ile anlam kazanacağını<br />

bilmenizi istiyoruz. Sizlerin aktif<br />

katılımı ile derneğimiz işlevini<br />

kendisinden beklenen misyonu<br />

tam olarak eda etmiş olacaktır.<br />

Bu amaçla derneğimizi omuz<br />

omuza vererek, sosyal ve kültürel<br />

anlamda eksikliklerimizin giderileceği<br />

kaliteli bireyler yetişmesine<br />

destek olan bir yapı haline getirmeyi<br />

hedefliyoruz.Mihalıççıklılar<br />

Derneği olarak 2018 yılında<br />

kısıtlı bütçemizle 25 öğrencimize<br />

aylık burs verdik. <strong>2019</strong>-2020<br />

Eğitim Öğretim yılında Mihalıççık<br />

kökenli öğrencilerimize burs<br />

vermeyi planlıyoruz. Bunun için<br />

Dernek Burs hesabı oluşturduk.<br />

Bu hesaba siz hayırsever hemşehrilerimiz<br />

maddi destek vermelerini<br />

istiyoruz. Sizler destek<br />

verdikçe bizlerde öğrencilerimize<br />

burs verebileceğiz. Destekleriniz<br />

için şimdiden teşekkürler.<br />

Ayrıca Dernek olarak üyelerimize<br />

kültür gezileri düzenlemek<br />

için ilk adımı attık. Nasip olursa<br />

27 <strong>Ağustos</strong>-1 Eylül <strong>2019</strong> tarihleri<br />

arasında Doğu Karadeniz ve<br />

Batum gezisi düzenliyoruz. Bu<br />

gezilerimiz başta Mihalıççık<br />

ilçemiz olmak üzere diğer tarihi<br />

ve kültürel şehirlerimize olmak<br />

üzere devam edecektir.<br />

24 <strong>Ağustos</strong> <strong>2019</strong> Cumartesi<br />

günü Derneğimizin Onursal<br />

Başkanı, Eskişehir Eski Belediye<br />

Başkanımız Selami Vardar”ı 18.<br />

Ölüm yıldönümünde Eskişehir<br />

Asri mezarlıktaki kabri başında<br />

anacağız. Kendisini saygı ve<br />

minnetle anıyoruz.<br />

Mihalıççıklılar Derneğimizin siz<br />

hemşehrilerimize daha iyi hizmet<br />

vermesi yaptığı işleri sizlerle<br />

paylaşmak için www.miyad.org.tr<br />

internet sitemizi çağın gereğine<br />

uygun alt yapısını yaparak yeniliyoruz.<br />

Ayrıca sosyal medya facebook<br />

başta olmak üzere sizlere<br />

daha hızlı ulaşımı sağlayacağız.<br />

Bu hizmetleri verirken de sizlerinde<br />

katkı ve destekleri bizleri<br />

daha çok güçlendirecektir.<br />

Sosyal ve kültürel çalışmalar<br />

yanında Mihalıççık içinde ne<br />

yapabiliriz düşüncesi içinde yaptığımız<br />

çalışmaları başta Belediye<br />

Başkanlarımız, Milletvekillerimiz,<br />

kamu kurum ve kuruluşlarıyla<br />

paylaşmaya devam ederek<br />

konuları takip etmeye devam<br />

ediyoruz.<br />

Güçümüze güç katmak için derneğimize<br />

tüm hemşehrilerimizin<br />

desteğini bekler. en güzel günler<br />

dileğiyle .<br />

CEMALETTİN ÜRGÜP<br />

MİYAD BAŞKANI


8<br />

Mİ<br />

D<br />

ESKİŞEHİRLİLERİN EFSANE BAŞKANI<br />

MİHALIÇÇIKLILAR DERNEĞİMİZİN<br />

ONURSAL BAŞKANI MERHUM<br />

SELAMİ VARDAR ÖLÜMÜNÜN 18.NCİ YILINDA<br />

SAYGI VE MİNNETLE ANIYORUZ.


Mİ D 9<br />

>>SALİH GÜVEN<br />

“İnsanlar vardır, şafak vaktinde<br />

doğar, akşam ezanında ölürler.<br />

“Dünya, senin gözlerinin gördüğü<br />

gibi büyük değildir. “Osmanlı<br />

imparatorluğunun fikir babası<br />

Şeyh EDEBALİ’nin bu sözleri<br />

ne kadar haklıdır. İnsanlar doğar,<br />

yaşar, yaşarken kendilerince bir<br />

şeyler yaparlar ve sonra edebiyete<br />

intikal ederler. İşte bu hayattan<br />

göçen insanların bir çoğunun<br />

mezarları kaybolmuş, isimleri<br />

bile anılmaz. Yaşadığımız şehirde<br />

de ve dünyada bu böyledir. 24<br />

<strong>Ağustos</strong> 2001 tarihinde aramızdan<br />

ayrılan Eskişehirlilerin<br />

Efsane Başkanı Merhum Selami<br />

Vardar yıllar geçse adı ve yaptıkları<br />

unutulmayacak bir şahsiyet.<br />

Eskişehir ilinde yaşayan büyük,<br />

küçük herkesin adını sık sık duydukları<br />

birisidir Selami Vardar<br />

ya da Malıçlıların diliyle Selami<br />

Amca Ölümünü 18.nci yılında<br />

Mihalıççıklılar Derneği tarafından<br />

24 <strong>Ağustos</strong> <strong>2019</strong> Cumartesi<br />

günü saat 12.00’da Eskişehir<br />

Büyükşehir Asri Mezarlığında<br />

kabri başında anılacak.<br />

Belediye Başkanlığı döneminde<br />

alt yapı hizmetleri ile tanınmış,<br />

asfalt, su, yol, kanalizasyon ve<br />

parkları şehrin en ücra köşelerine<br />

kadar götürerek halkın gönlünü<br />

kazanmıştır. Selami Vardar, pek<br />

çok vakıf ve dernekte başkanlık<br />

ve yönetim kurulu üyeliğide<br />

yapmıştır. Eskişehir Taşıyıcılar<br />

kooperatifinde sekiz yıl başkanlık;<br />

Mihalıççık’ta adına yaptırılan<br />

“Selami Vardar Yaşlılar Köşkü”<br />

nde yedi yıl başkanlık yapmıştır.<br />

Mihalıççıklılar Derneği kurucusu<br />

ve Onursal Başkanıdır.<br />

Eskişehir’lilerin çok sevdiği<br />

efsane başkan vefat edinceye<br />

kadar Yeminli Mali Müşavirlik<br />

görevine devam etti. Evli ve üç<br />

çocuk babası olarak 24 <strong>Ağustos</strong><br />

2001 yılında vefat etti.<br />

ESKİŞEHİR BELEDİYE BAŞ-<br />

KANI OLARAK YAPTIĞI<br />

İCRAATLARDAN BAZILARI<br />

Şehirlerarası Otobüs Terminali,<br />

Kırsal Terminal ve terminallerle<br />

çevre yolu arasındaki bağlantıyı<br />

sağlayan üst geçidin yapımı<br />

gerçekleştirildi.<br />

İçme ve Kullanma Suyu Arıtma<br />

Tesisi tamamlanarak devreye<br />

sokuldu.<br />

930 mahallenin altyapısı gerçekleştirildi.<br />

5 yılda 259bin 683<br />

Kanalizasyon ve Yağmur Suyu<br />

Toplama Kanalı inşaatı yapıldı.<br />

96160 konuttan oluşan Sultandere<br />

Toplu Konut Projesi hayata<br />

geçirildi.<br />

Atık Su Arıtma Tesisi yapıldı.<br />

Alışveriş Merkezi, îş Merkezi,<br />

SELAMİ VARDAR KİMDİR.<br />

1919 yılında Mihalıççık ilçesi<br />

Ahırözü köyünde doğdu. İlköğrenimini<br />

Mihalıççık’ta, ortaokul<br />

ve liseyi Ankara da bitirdi.<br />

İstanbul Üniversitesi Maliye<br />

Bölümünden mezun oldu. 1942<br />

yılında Eskişehir Ticaret Lisesine<br />

öğretmen olarak atandı. İki yıl<br />

öğretmenlik yaptıktan sonra maliye<br />

Bakanlığında dokuz yıl hesap<br />

uzmanı olarak görev yaptı. Bu<br />

görevinden kendi isteği ile ayrılarak<br />

yeminli mali müşavir olarak<br />

çalışmaya başladı. 1973 -1977<br />

yılları arsında Eskişehir Belediye<br />

Başkanı olarak görev yaptı.<br />

Belediye Başkanlığı görevinden<br />

sonra tekrar Yeminli Mali Müşavirlik<br />

görevine devam etti. 1989<br />

– 1994 yılları arasında ikinci defa<br />

Eskişehir’de Belediye Başkanı<br />

seçildi. 1976-1978 ile 1992-1994<br />

yılları arasında Eskişehir spor<br />

Kulübü Başkanlığı yaptı. Selami<br />

Vardar, dürüstlüğü, çalışkanlığı,<br />

sevecenliği ve devletine, milletine<br />

bağlılığı ile tanınan biridir.


10<br />

Mİ<br />

D<br />

Kültür Merkezi ve Otopark<br />

ünitelerini bünyesinde barındıran<br />

Taşbaşı Ticaret ve Kültür Merkezi<br />

yapıldı.<br />

Bakımsızlıktan yıkılmaya yüz<br />

tutan tarihi Taşhan restore edilerek<br />

bugün de kullanılan Nikah<br />

Sarayına dönüştürüldü.<br />

Hamamyolu Projesi yaşama<br />

geçirildi.<br />

Bugün Atatürk Bulvarı olarak<br />

adlandırılan ulaşım hattı Muammer<br />

Aksoy Caddesi olarak<br />

ulaşıma açıldı, çevresindeki geniş<br />

bir alanda imar uygulama projesi<br />

yaşama geçirildi.<br />

75 mahalleyi kapsayan 1500<br />

hektarlık Islah İmar Planı uygulamaya<br />

konuldu. Hisseli tapular<br />

müstakile dönüştürülerek 75bin<br />

tapu dağıtıldı.<br />

takdirini toplamış ve Eskişehirspor’un<br />

hak ettiği yere gelmesi<br />

için var gücüyle çalışmıştır.<br />

HAYIRSEVER BİR İNSANDI.<br />

Önderliğinde Mihalıççık ilçesinde<br />

kurulan ve 7 yıl başkanlığını<br />

yaptığı Mihalıççık Selami Vardar<br />

Yaşlılar Köşkü ölümünden sonra<br />

24.07.2004 tarihinde hizmete<br />

açılarak hizmetini sürdürmektedir.<br />

SELAMİ VARDAR ÜZERİNE ;<br />

OĞLUN OLSUN ORDU<br />

KURSUN,<br />

KIZIN OLSUN KOMŞUN<br />

OLSUN......<br />

Hüseyin Efendi, Selanik’ten<br />

gelmiş okuma yazma<br />

bilen birisidir.Emin Beyin (Emin<br />

Sazak) çiftliğinde ( bekar durur).<br />

çalışır.<br />

Emin Bey,Hüseyin Efendi’nin<br />

okur, yazar; hesaba kitaba<br />

aklı eren birisi olduğunu görünce<br />

o’ na Mihalıççık ta görev verir.<br />

Hüseyin Efendi,doğruluğu,-<br />

dürüstlüğü,yardım severliği ile<br />

herkes tarafından sevilir, sayılır.<br />

Muhasebeci Hüseyin Efendi<br />

olarak tanınır.<br />

Hüseyin Efendi, aydın bir<br />

kişi olması nedeniyle,Ahurözü<br />

Köyü’nün en hatırlı,en varlıklı<br />

kişilerinden olan Hacı Hasan<br />

Ağa’ın muhasebe işlerine de<br />

bakar.<br />

Hacı Hasan Ağa,çok varlıklı<br />

birisidir.Tarlalarında,sürülerinde,çiftliğinde<br />

onlarca insan çalışmaktadır.Katı,sert<br />

mizaçlı,otoriter<br />

bir insan olarak tanınır.Eşi<br />

de, oldukça candan, yardımsever,<br />

kapısına geleni geri çevirmeyen.<br />

sevilen sayılan bir hanımdır.Rıza,Muharrem<br />

ve Emine adında<br />

üç çocuğu vardır.<br />

Zamanla, Hacı Hasan<br />

Ağanın teveccühünü kazanan<br />

Muhasebeci Hüseyin Efendi,<br />

Hacı Hasan Ağanın kızı Emine<br />

Hanımla evlenir. Selami (Selami<br />

Vardar), Orhan, Nizamettin,<br />

İhsan, Sabiha adında dört oğlu<br />

bir kızı olur.<br />

1920 de işgalci Yunan<br />

askerlerinin Ahurözü Köyüne<br />

doğru gelmekte oldukları haberi<br />

ulaşınca köylüler aileleriyle birlikte,kendilerine<br />

göre değerli eşyalarını<br />

alıp dağlara çekilirler.<br />

Hacı Hasan Ağanın oğulları Rıza<br />

Ağa ve Muharrem Ağa da dağlara<br />

kaçanlar arasındadırlar..<br />

Taşbaşı Sıcak Sular Bölgesi<br />

Koruma ve Geliştirme Projesi<br />

hazırlanıp uygulama aşamasına<br />

getirildi. Bu proje daha sonra<br />

uygulanmadı.<br />

Reşadiye Katlı Otoparkı ve<br />

bugün Özgüven Tesislerinin de<br />

bulunduğu katlı otopark yapıldı.<br />

5 yılda 626 bin 36 ton asfalt<br />

döküldü.<br />

ESKİŞEHİRSPOR’UN HAK<br />

ETTİĞİ YERE GELMESİ<br />

İÇİN VAR GÜCÜYLE ÇALIŞ-<br />

MIŞTIR.<br />

1976-1978 ile 1992-1994 yılları<br />

arasında Eskişehir spor Kulübü<br />

Başkanlığını yaparak halkın


Mİ D 11<br />

Analarının yaşlı olması nedeniyle<br />

düşman askerlerinin ona bir şey<br />

yapmayacağını düşünerek köyde<br />

bırakırlar.<br />

İbrahim Ağa, (İbrahim<br />

Faydacı-Ahmet Öztürk’ün kayınpederi.)<br />

Kağnıya neyi var neyi<br />

yoksa yüklemiş dağa kaçmaya<br />

çalışırken,Hacı Hasan Ağanın<br />

eşinin feryatlarını duyar, yaşlı kadını<br />

sırtına alır, kağnıya bindirir<br />

ve herkesin kaçtığı yöne doğru<br />

gider.Yolda rahatsızlanan yaşlı<br />

kadını ormanın girişinde biraz<br />

yiyecek ve suyla bırakır.<br />

İbrahim Ağa: -Oğullarını<br />

görürsem söylerim.Gelip seni<br />

alırlar. Der ve yoluna devam<br />

eder.<br />

Yaşlı kadın.-sağol,Allah razı<br />

olsun,Allah ne muradın varsa<br />

versin.Diye dualar eder.<br />

İbrahim Ağa,ormanda köylülerini<br />

bulur.Yaşlı kadının oğulları,<br />

Rıza Ağa.Muharrem Ağa ve<br />

damadı Muhasebeci Hüseyin<br />

Efendi de vardır.<br />

İbrahim Ağa, yaşlı kadının<br />

oğullarına :-ananızı da getiriyordum<br />

ama yolda rahatsızlandı,<br />

getiremedim.Ormanın girişinde<br />

bıraktım.Gidin ananıza bakın.<br />

Ona ekmek ,su götürün.Der.<br />

Rıza Ağa, ayağını incitmiş,<br />

Muharrem Ağa ,rahatsızlanmış.-biz<br />

bu halde gidemeyiz.<br />

Derler.<br />

Muhasebeci Hüseyin<br />

Ağa:-Atamızı perişan bir vaziyette,aç,susuz<br />

ölüme terk edemeyiz.<br />

Ben giderim.Der.<br />

Muhasebeci Hüseyin Efendi.iki<br />

bazlama (iki ekmek) bir ibrik<br />

su alır,kimi yerde gizlenerek,-<br />

kimi yerde sürünerek, İbrahim<br />

Ağa’nın tarif ettiği yerin kırk elli<br />

metre ötesinde kayınvalidesini<br />

bulur.Kayınvalidesi perişandır.<br />

Oldukça kilolu ve yaşlı.<br />

Muhasebeci Hüseyin Efendi<br />

, yaşlı kadını kuytu bir yere<br />

yerleştirir ve ona -Ana,sana su ve<br />

ekmek getirdim.Bunlarla idare<br />

et.Ben iki gün sonra gene geleceğim.Der<br />

ve bu durumu birkaç<br />

kez devam ettirir.<br />

Yaşlı kadın ağlar,oğullarının kendini<br />

aramayışına çok içerler,ilenir.<br />

(beddua eder.) Damadı Muhasebeci<br />

Hüseyin Efendi ye de dualar<br />

eder.-Oğlun olsun ordu kursun,<br />

kızın olsun komşun olsun.Allah<br />

ne muradın varsa versin.<br />

Rıza ve Muharrem ağalar<br />

analarının ahını aldıkları için hem<br />

kendilerinin,hem de çocuklarının<br />

hayatı sıkıntılar içinde geçmiş,ellerindeki<br />

tüm mal ve mülk yitip<br />

gitmiştir.Muhasebeci Hüseyin<br />

Efendinin köyde halen tarlası<br />

tapanı var. Oğulları mal, mülk<br />

sahibi olmuştur.<br />

Muhasebeci Hüseyin<br />

Efendi,soyadı kanunuyla birlikte<br />

Vardar soyadını almıştır.<br />

İşte Selami Vardar’ın yetişmesinde,herkese<br />

yardım eden,hak ve<br />

hukuku gözeten,atalarına karşı<br />

son derece saygılı,zorluklardan<br />

yılmayan bir babanın duyarlılığı<br />

vardır.


12<br />

Mİ<br />

D<br />

Selami Vardar,unutulmuyorsa,ölümünün<br />

üzerinden bunca yıl<br />

geçmesine rağmen halen sevilip<br />

sayılıyorsa,babası Muhasebeci<br />

Hüseyin efendinin göstermiş<br />

olduğu duyarlılığı göstermesidir.<br />

Yoksulları gözetmesi,vatanı ve<br />

milletini çok sevmesidir.<br />

Vedat ULUBAĞ<br />

Emekli Öğretmen<br />

(Merhum Selami Vardar’ın altıncı<br />

ölüm yıl dönümünde mezarı<br />

başında yapılan anma töreninde ,<br />

babası ile ilgili bu olayı Ahurözü<br />

Köyünden Ahmet ÖZTÜRK<br />

anlatmıştır.)


Mİ D 13<br />

MİHALIÇÇIKLILARIN GURURU<br />

SELAMİ VARDAR<br />

1 ve 2. Balkan savaşlarında<br />

Osmanlının yenilgisinden dolayı<br />

Balkanlardan Anadoluya<br />

büyük göçler yaşandı<br />

selami Vardar”ın Babası<br />

Hüseyin Efendide bu nedenle<br />

Anadoluya göç etmiştir. Hüseyin<br />

Efendi rüştiye mezunu<br />

olduğu için Babı-ı Aliden<br />

görev istedi. Mihalıççık”ın<br />

Ahırözü Köyüne Öğretmen<br />

olarak atandı. Hüseyin<br />

Efendi bu köyden bir kızla<br />

evlenerek dört erkek ve bir<br />

kız çocuğu sahibi olur. Selami<br />

Vardar dört evlatttan ikinci<br />

evlattır.<br />

Vardar, ilkokulu Mihalıççık”ta<br />

Ortaokulu ve liseyi Ankara”-<br />

da Üniversiteyi İTÜ İstanbulda<br />

okumuştur. Kamuda<br />

iki yıl öğretmen, dokuz yı da<br />

Hesap Uzmanı olarak görev<br />

yapmıştır.<br />

Politikaya çok ilgili olan<br />

Vardar, görevinden istifa<br />

ederek Eskişehir ilinde<br />

Yeminli Mali Müşavir olarak<br />

göreve başlamıştır. İlgi duyduğu<br />

siyasi hayatına burada<br />

yoğunluk vermiş görevler<br />

almıştır. ilk görevi Demokrat<br />

Partiden Eskişehir Belediye<br />

Meclis üyesi seçilmiştir. Parti<br />

Yönetim kurullarında görev<br />

almıştır.<br />

Güçlü olan yenilmeyen yalnız<br />

azimdir” Yahya Kemal”in bu<br />

sözlerinin ışığında siyasi hayatına<br />

azimle, kararla devam<br />

etmiş, halkın beğeni sevgisi ve<br />

takdirini kazanmıştır.<br />

1973 Mahalli seçimlerinde<br />

Eskişehir Belediye Başkanı<br />

seçildi. Başkanlık döneminde<br />

şehrimizin pek çok fiziki<br />

yapısında olumlu, güzel<br />

çalışmalar yaptı. O “Bir kıtada<br />

askerle değil, milletle durulur”<br />

düşüncesiyle teknik<br />

bilgisiyle çok takdir edilen<br />

önemli çalışmaları gerçekleştirdi.<br />

Eskişehirlilerin saygı<br />

sevgi güvenini kazandı. 1989<br />

tarihinde bu çalışmaları onu<br />

ikinci kez Belediye Başkanı<br />

seçilmesinde büyük etken<br />

olmuştur. Çünkü Çalışmak<br />

azim, sevgi güven ilkelerinden<br />

hiç ayrılmamış, taviz vermemiş,<br />

dürüstlüğünden ödün<br />

vermemiş, politikanın güven<br />

ilkesini benimsemiştir.<br />

<strong>Yıl</strong>lar su gibi gelir geçer, Selami<br />

Vardar Emeklilik yaşamına<br />

adım atmıştır. Yaşamı gerçeği<br />

yaşlılık onu da kucaklamıştır.<br />

Çok yaşamak elimizde değil,<br />

fakat namımızı yaşatmak<br />

elimidedir. “özdeyişini yaşamına<br />

yansıtmıştır. Çalışmak,<br />

insanlara, insanlığa yararlı olmak<br />

kişiliği ile çok yönlü olan<br />

Selami Vardar, Mihalıççık


14<br />

Mİ<br />

D<br />

ilçesinde bir Yaşlılar Köşkü<br />

açmak için Merkezi Ankara<br />

ilinde olan Türkiye Güçsüz ve<br />

Kimsesizlere Yardım Vakfı ile<br />

iletişime geçerek için Vakfın<br />

Mihalıççık Şubesini kurarak,<br />

şube başkanı oldu. Bende<br />

Vakfın şube sekreteri olarak<br />

bu değerli insanı daha yakından<br />

tanıma şerefine erdim. bu<br />

yönden hem çok şanslı, hemde<br />

çok mutluyum. Hatta bir<br />

gün bana çalışma yaşamındaki<br />

anılarını yazmamı istedi. Ama<br />

kısmet olmadı. bu içimde bir<br />

ukte olarak kaldı.<br />

Mihalıççıklıların engin sevgisini<br />

kazanan Selami Vardar,<br />

bulunduğu ortama çabuk<br />

uyum sağlayan, sıcak kanlı ,<br />

disiplinli, bilgili, aydın, çok<br />

okuyan, yenilikçi, her yaştan,<br />

her kültürden insanlarla<br />

çabuk iletişim kurabilen, son<br />

nefesine kadar çalışma azmi ,<br />

vatan, millet ve Malıç sevgisini<br />

yüreğinde, dimağında<br />

yaşatmış unutulmayacak bir<br />

değerdir.<br />

Devletine, vatına, bağlılığından<br />

dolayı da vergi vermenin<br />

öneminden sık sık bahsederdi.<br />

Mihalıççık”a hizmette hep<br />

önder olmuş, hemşehrilerine<br />

her zaman yardımcı olmuş,<br />

yoksul insanları koruyup,<br />

kollamış, dualarını almış,<br />

inancı, insanlığı yüreklerde<br />

kalıcı olmuştur. Erdemli bir<br />

insanda olması gereken tüm<br />

özellikler kişiliğinde toplamış<br />

aydın bilgili duyarlı yerine<br />

göre duygusal bir kişiliktir.<br />

Gelecek kuşaklara önder<br />

olabilecek, sohbetine doyum<br />

olamayan, dinleyeni kendine<br />

hayran bırakan, özlenen<br />

bir insandır. Sevgili Selami<br />

Vardar “Bu değerli insan<br />

içinde artık demir almak<br />

günü gelmiş, o da meçhule<br />

giden gemiye binmek ve bu<br />

limandan ayrılmak zamanı<br />

gelmiştir. Yaşlılıktan dolayı<br />

artık vücudu yorgun, zayıf<br />

düşmüş ama içi huzur içinde<br />

24 <strong>Ağustos</strong> 2001 tarihinde bu<br />

hayata veda etmiştir.<br />

Bugün Eskişehir Belediye<br />

Başkanı, Mihalıççık ilçesinde<br />

kendi adını taşıyan Selami<br />

Vardar Yaşlılarli Köşkü”nü<br />

kuran bu değerli insanın vefatpek<br />

çok kişi çiçek, çelenk,<br />

üzüntüye sebep olmuştur.<br />

Öyle ki şehir içi ve şehir<br />

dışından pek çok kişi çiçek,<br />

çelenk sipari için beni aradılar.<br />

Çiçekçilerde bu yoğun istekten<br />

dolayı çiçeklerin tükendiği<br />

haberi hepimizi şaşırtmıştı.<br />

Değerli Selami Vardar”ın şerefiyle,<br />

güzel mutlu, huzurlu<br />

bir ömür yaşadı. Ona çok<br />

müteşekkürüz Her zaman<br />

Yaradanın yarattığı her şeyi<br />

sevdi; bunun için çok sevildi.<br />

Dünyanın en lezzetli olgusu<br />

sevgidir. Buraya yürüğimizdeki<br />

sevgiyi onun ruhunda<br />

buluşturmak için yürek<br />

yüreğe kabirinin başındayız.<br />

Biz ondan çok razı olduk.<br />

Allahında razı olacağı Cennettinin<br />

en güzel arşında onu<br />

ağırladığını, ruhunu huzur<br />

içinde olduğu inancındayız ve<br />

minnetle anıyoruz<br />

ruhun şad kabrin nur olsun<br />

Sevgili Vardar.<br />

HASAN EROĞLU


Mİ D 15<br />

BİR EFSANEDİR ‘SELAMİ VARDAR’<br />

<strong>Yıl</strong> 1919…<br />

Mustafa Kemal Atatürk’ün<br />

Samsun’a ayak bastığı yıl,<br />

şüphesiz ki Türkiye’nin /necip<br />

Türk milletinin kaderinin değiştiği<br />

tarih…<br />

Ve yine şüphe yok ki aynı yıl<br />

Mihalıççık’ın Ahurözü köyünde<br />

birçok Mihalıççıklının,<br />

hatta Eskişehir’in bile kaderini<br />

değiştirecek olan adam dünyaya<br />

gelir…<br />

Adı, Selami Vardar...<br />

Peşinen ifade edeyim, Selami<br />

Vardar ismi Mihalıççık için,<br />

Kent’imiz için bir efsanedir…<br />

Memleketinde başlar göreve…<br />

• Ticaret Lisesinde öğretmenlik,<br />

Maliye bakanlığında<br />

ise hesap uzmanlığı ile devam<br />

eder…<br />

• 20 yılı aşkın bir süre<br />

yapmış olduğu mali müşavirlik<br />

/hesap uzmanlığı görevi başarılarla<br />

doludur…<br />

• Alanında çığır açmış,<br />

Türkiye’nin sayılı hesap uzmanlarından<br />

birisi haline gelmiştir<br />

bile…<br />

BİR MARKADIR SELAMİ<br />

VARDAR…<br />

Adeta bir markadır Selami<br />

Vardar o yıllarda…<br />

Haliyle bu başarıları gözden<br />

kaçmaz… Siyasi davetler<br />

alır… Demokrat Parti saflarında<br />

siyasete atılır… (bu yönü<br />

pek bilinmez)<br />

Haksızlıklara karşı dilsiz değildir<br />

/hatta son derece tahammülsüzdür…<br />

Selami Vardar’ın<br />

bu özelliği onu keskin denilebilecek<br />

karar almaya zorlar…<br />

Ani bir kararla, Demokrat<br />

Parti’den CHP saflarına keskin<br />

bir geçiş yapar…<br />

• 1973’de CHP’den<br />

Eskişehir Belediye Başkanlığı<br />

görevine seçilir…<br />

• 1976-78 yılları arasında<br />

ise Eskişehirspor başkanlığı<br />

yapar…<br />

• 80 darbesinde CHP<br />

kapanır ve kendini SHP’de<br />

bulur... En ön saflarda devam<br />

eder mücadeleye…<br />

• 1989 yılında tam 12 yıl<br />

sonra 2. defa Eskişehir Belediye<br />

Başkanlığına seçilir…<br />

• Aynı zamanda 1992-<br />

94 yıllarında yeniden Eskişehirspor<br />

Başkanlığını yapar…<br />

Yeri gelmişken bir anısından<br />

dem vuralım…<br />

***<br />

O dönem Belediyede çalışanlar<br />

anlatır!<br />

Kimsenin yününe kızamazmış…<br />

Bir gün belediye otobüs<br />

şoförleri son durakta hep<br />

birlikte top oynuyormuş…<br />

Yakalamış onları… Lakin<br />

kızmamış…<br />

Demiş ki ‘Biliyorsunuz Eskişehirspor<br />

başkanıyım… Sizde<br />

çok güzel top oynuyorsunuz...<br />

Gelin sizi transfer edeyim’<br />

Şoförle çok mahcup olmuşlar<br />

haliyle… İnceliğe, ilmi siyasete<br />

bakar mısınız…<br />

Ve köşelere sığmayan devasa<br />

hizmetler…<br />

Selami Vardar’ı hiç tanımayan<br />

birine bile sadece bu bilgileri<br />

verseniz /inanın sadece bu<br />

özelliklerinden dolayı sempati<br />

duyar…<br />

İnancımız odur ki!<br />

Malıçlı kime sorsanız bilir Selami<br />

Vardar’ı…<br />

Ya hısım akrabasıdır, ya bir<br />

yakınına yardımı olmuştur…<br />

Hiç olmadı, bir özelliğinden<br />

bahseder… Ya da duymuştur<br />

eş-dosttan, ‘Mihalıççıklı Türk<br />

büyüklerindendi’ der…<br />

Büyük bir kesime küçük<br />

dokunuşları olmuştur Selami<br />

Vardar’ın… O küçük dokunuşlar<br />

/destekler birçok kişinin<br />

hayatını değiştirmiştir inanın…


16<br />

Mİ<br />

D<br />

Selami Vardar’ın bu özellikleri,<br />

halk ile ne kadar iç içe olduğunun<br />

en temel göstergesi…<br />

Ve hatta onu efsane yapan<br />

en temel unsur halk ile iç içe<br />

olması…<br />

TEZLERE KONU OLMALI-<br />

DIR SELAMİ VARDAR…<br />

Kısa sürede olsa görme fırsatım<br />

olmuştu… Hakkında söylenenleri<br />

dinledim, araştırdım,<br />

tanıdığımı düşündüm hep…<br />

Sadece dinlediklerimizle onlarca<br />

methiye dolu köşe yazılabilir…<br />

Şükür defalarca yazmak,<br />

TV ekranlarında anlatmak<br />

nasip oldu…<br />

• Hemşehrisi olmaktan<br />

gurur duyduğum adamlardan<br />

sadece biridir Selami Vardar…<br />

• Her şeyden öte insanlara<br />

/insanlığa faydalı adam<br />

olmuştur…<br />

• İşsize iş, güçsüze güç,<br />

karnı aç olana ekmek olmuştur<br />

Selami Vardar…<br />

• Saygın kişiliği ile ‘bir<br />

telefonla, bin iş çözmüşlüğü<br />

dilden dile anlatılagelir…’<br />

Nezdimde bu özellikler çok<br />

kıymetlidir…<br />

Tezlere dahi konu olabilir /<br />

olmalıdır Selami Vardar…<br />

SELAMİ VARDAR’IN<br />

HAYRANLIK UYANDIRAN<br />

BAZI ÖZELLİKLERİ…<br />

• Allah (cc) vergisi liderlik…<br />

• Kaynakların hizmete<br />

dönüştürülüp eşit dağıtma<br />

çabası,<br />

• Tasarrufta gösterilen<br />

azami özen, problem ve sorunların<br />

bir bir çözülmesi,<br />

• Eskişehir’in en ücra<br />

köşelerine kadar götürülen asfalt,<br />

su, yol ve kanalizasyon…<br />

• Cadde ve sokaklarda<br />

içme/yağmur suyu çalışmaları<br />

ile halkın gönlüne girmesi,<br />

• Vardar Ovası türküsünün<br />

devamında ‘kazanamadık<br />

asfalt parası’ diye iş aşkını<br />

belirtmesi,<br />

• Ata sporlarımızdan<br />

sayılan, iş makinelerinin asfalt<br />

dökerken çıkardığı sesi saatlerce<br />

izlemesi, haz alması ve daha<br />

birçok özelliği…<br />

Otorite saygı /sevgi üzerine<br />

kurulduktan sonra söylenen<br />

söz, cezadan ve işten atmaktan<br />

daha etkilidir…<br />

BELEDİYE HİZMETLE-<br />

Rİ…<br />

• Şehir içi ulaşımda<br />

körüklü otobüslerin devreye<br />

girmesi,<br />

• Hisseli tapuların<br />

büyük bölümünün tapularına<br />

kavuşma çalışması,<br />

• Eskişehir’in Büyükşehir<br />

statüsüne kavuşması...<br />

(Gelirlerin katlanması anlamına<br />

geliyor) TBMM başkanı Hüsamettin<br />

Cindoruk ve dönemin<br />

milletvekilleri ile iyi ilişkiler,<br />

• 6500 konutluk TOKİ<br />

ile ortak ilk uydu proje. Sultandere<br />

projesi…<br />

• (Onlarca yıl sonrasının<br />

bile su ihtiyacı düşünülmüş)<br />

Kalabak suyunun Sarısungur’dan<br />

depoya getirilmesi…<br />

Damacana ile dağıtımı…<br />

• Porsuk baraj gölünün<br />

projelendirilmesi (lakin kaynak<br />

yetmemiştir)<br />

• Eskişehir ilk katlı<br />

otoparklara kavuşması…<br />

• Mihalıççık Selami<br />

Vardar Yaşlılar Köşkü halen<br />

hizmetini sürdürmektedir…<br />

• Hatta 75. <strong>Yıl</strong> Mahallesi<br />

ile Eskişehir’in ilk uydu kent<br />

projesinin fikir babası olması<br />

EFSANE BAŞKAN SELAMİ<br />

VARDAR…<br />

<strong>Miyad</strong>’ın mülkünün alınmasında<br />

ki aktif rolü ve köşelere<br />

sığmayan dahası ile /o döneme<br />

damgasını vurmuştur Selami<br />

Vardar…<br />

Sadece Malıçlılar değil, Eskişehirlilerin<br />

çok sevdiği efsane<br />

başkan haline gelmiştir Selami<br />

Vardar…<br />

Selami Vardar 24 <strong>Ağustos</strong><br />

2001 yılında hayata gözlerini<br />

yummuş, son nefese kadar ‘Yeminli<br />

Mali Müşavirlik’ görevine<br />

devam etmiştir…<br />

HER YIL KABRİ BAŞINDA,<br />

HER GÜN MİYAD’DA YÂD<br />

EDİLİR…<br />

Seyitgazi Yolu’ndaki Asri<br />

Mezarlık o’nun döneminde<br />

hizmetine sunulmuştu… O’nu<br />

sevenler, imkân bulup kabri<br />

başında dua etmeye giderler<br />

her yıl, yâd derler…<br />

Ve neredeyse her gün Kent’imizin<br />

eşsiz Odunpazarı meydanında<br />

/merkezinde bulunan<br />

derneğimiz MİYAD’da yâd<br />

edilir Selami amca…<br />

Sıcak çaylarımızı, dostlarımızla<br />

yudumlayarak bir kez daha yâd<br />

ediyoruz <strong>Sayı</strong>n Vardar amcamızı…<br />

Kabrin Nur, Mekânın Cennet<br />

Olsun ‘Selami Amca’<br />

Ves’selam.


Mİ D 17<br />

Eskişehir’deki Eviniz...<br />

Arifiye Mahallesi, Porsuk Bulvarı İletişim Sk. No: 11 Odunpazarı/Eskişehir<br />

Telefon: (0222) 222 22 15<br />

0541 866 96 02<br />

Yelkovan iş merkezi kat 1 Eskişehir<br />

Çay Ocağımız Hizmete açılmıştır.


18<br />

Mİ<br />

D<br />

BİR ZAMANLARIN TEMİZLİ<br />

Mihalıççık ilçesi, yukarı Sakarya<br />

bölümünde, Sündiken Dağları’nın<br />

güney doğusunda kurulmuş,<br />

şirin bir ilçemizdir. Pek çok<br />

kavime de ev sahipliği yapmıştır.<br />

İlçede Selçuklular öncesi ve Selçuklular<br />

sonrasına ait kalıntılar<br />

ile tarihi eserler görülmektedir.<br />

Mihalıççık isminin Köse Mihal’den<br />

veya oğlu Gazi Mihal’den<br />

geldiği yönünde pek çok rivayet<br />

olmakla beraber henüz belirgin<br />

olarak hiçbiri hakkında kesin<br />

tarihi belge elde edilememiştir.<br />

Şemsettin Sami Kâmusü’l Alâm<br />

adlı eserinde 1840 tarihinden<br />

beri Ankara vilayetinin merkez<br />

sancağına bağlı bir kaza olan<br />

Mihalıççık hakkında şu bilgileri<br />

vermektedir.; “Kaza merkezi<br />

Kuyucuk Köyüdür. 59 köyden<br />

oluşan kazanın tümü müslüman<br />

olmak üzere nüfusu 15.538’dir.<br />

Burada tahıl ve bakliyatın yanında<br />

çok çeşitli meyve ve sebze,<br />

tütün, susam, pamuk üretimi ve<br />

bazı köylerde ipekçilik yapılmaktadır.Kazada<br />

kil çıkarılır. Zanaat<br />

olarak, seccade, kilim ve çuval<br />

dokumacılığı vardır. Mihalıççık<br />

ilçesinde doğan ve ilçe hakkında<br />

en çok araştırmayı yapan birisi<br />

olarak ilçenin ekonomisinde<br />

Kil’in büyük bir önemi vardır.<br />

Rahmetli dedem İkizafer’li Kilci<br />

Emin Özer 5 tane çocuğunu kil<br />

satarak büyükmüştü. Tabiki o zamanın<br />

şartlarında Kil değerli bir<br />

madendi. Şimdi ki gibi değişik<br />

marka çamaşır deterjanı bulunmamakta,<br />

her yerleşim yerinde<br />

bir çamaşır hane ve çamaşır<br />

hanede kim önce gider yada<br />

nöbet sistemiyle çamaşırlarını<br />

yıkarlardın. Yeni yetişen nesile<br />

belki tuhaf gelebilecek olan bu<br />

uygulama uzun yıllar sürdü. Benim<br />

küçüklüğümde Mihalıççık’ta<br />

evimizin yanında bir çamaşırhane<br />

bulunmakta, bütün mahalle<br />

bu çamaşırhaneden yararlanırdın.<br />

Kimsenin evinde şebeke suyu<br />

yoktu. Bazı evlerde kuyu suyu<br />

kullanılmaktaydın. Su Kuyusu<br />

bulunmayanlar o çamaşır hanede<br />

akan çeşmeden tüm ihtiyaçlarını<br />

karşılarlardın.<br />

Mihalıççık Kil’in kısa hikayesi<br />

Mihalıççık ilçesinde sabah güneş<br />

doğmaya başladı mı, çamaşır<br />

sırası kimde ise o kişiler evlerden<br />

odunları çamaşırhaneye götürür.<br />

Ocağı yakar, üzerine kazanları<br />

koyarak su kaynatırlar. Daha<br />

sonra kös dedikleri uzun ağaçtan<br />

çamaşır yıkama düzeneği (daha<br />

sonra betondan yapıldı) üzerine<br />

kirli çamaşırları serer üzerine hafif<br />

erittikleri killeri çamaşırların<br />

üzerine serper, sıcak su ile ovar<br />

ve çamaşırların tüm kirleri kil<br />

sayesinde pırıl, pırıl olur ve kullanıma<br />

hazır hale gelirdin. İlçenin<br />

İkizafer, Çukurören,Seki,Kavak,<br />

Beyköy arasında bulunan Killik<br />

mevkisinden çıkarılan killer, ilçe<br />

merkezinde satış yerlerinden ya<br />

da sokaktaki kil satıcılarından<br />

temin edilir. Her evde mutlaka<br />

bir kil stok’u bulunurdun. Teknoloji<br />

ve bilim ilerledi. Her eve<br />

su bağlandı. Çamaşır makinaları<br />

halkın hizmetine sunuldu. Toz<br />

deterjanlar kullanıma sunuldu.<br />

Kil tarihe karıştı. Yeni yetişen<br />

nesil belki hayatında okulda<br />

kullandığı çamur kilinden başka<br />

kili görmemiştir. İşte son yıllarda<br />

kozmetik alanında daha fazla<br />

kullanılmaya başlayan baş kili,<br />

banyo çamur kil’i kile olan ilgiyi<br />

artırmaya başladı. Tabi ki hal<br />

böyle olunca Mihalıççık(Halk’ın<br />

tabiriyle Malıç Kili) Kiline ilgi<br />

her geçen gün artmaya başladı.<br />

Kilin kullanım alanları<br />

Kil başta çamaşır, kozmetik ve<br />

seramik sektöründe hammadde<br />

olarak kullanılmış ve kullanılmaya<br />

devam ediyor.<br />

Tarih boyunca kil cilt bakımında<br />

nasıl kullanıldı?<br />

İnsanlığın gelişimine paralel<br />

olarak kozmetik kullanımı da ilk<br />

çağlardan günümüze kadar artarak<br />

devam etmektedir. İnsanlık<br />

tarihinin her döneminde güzellik<br />

kavramı farklı olsa da saç ve cilt<br />

bakımı önemini hiç kaybetmemiştir.<br />

Bu nedenle insan sentetik<br />

kozmetiklerin yanı sıra doğal bakım<br />

ürünlerini de yaşamlarından<br />

eksik etmemişlerdir Doğal bakım<br />

ürünlerinden kil ve bitkisel yağlar<br />

en etkili cilt bakım ürünleri<br />

olarak geçerliliğini günümüzde<br />

de korumaktadır. Geçmişten günümüze<br />

kadar gelen iki efsanevi<br />

anlatım vardır kil ve bitkisel yağ-


Mİ D 19<br />

K MALZEMESİ MALIÇ KİLİ<br />

larla ilgili; Kleopatra için `güzel<br />

olmak` bir yaşam biçimi idi. Kraliçe<br />

cilt ve saç bakımını kil içeriği<br />

fazla olan Nil kumuyla yapıyor,<br />

kil ve bitkisel yağların karışımıyla<br />

maskeler uyguluyordu. Eski<br />

Mısır mezarlarının duvarlarında<br />

bu işlemler günümüzde hala<br />

izlenebilmektedir.<br />

İkinci bir efsane şu; eski Roma`da<br />

hayvanların kurban edildiği<br />

Sapo dağında biriken hayvan<br />

kül ve yağları yağan yağmurla<br />

Tiber nehrine karışırmış. Tiber<br />

nehrinin sularına karışan yağ<br />

killer ile bir karışım oluşturur<br />

ve kadınlar tarafından cilt ve<br />

saç bakımında kullanılırmış. Bu<br />

karışımın günümüzde kullanılan<br />

bakım ürünlerinin ilk doğal<br />

şekli olduğu iddia edilmektedir.<br />

Kil birçok hastalığın tedavisinde<br />

de kullanılmıştır. Kilden,<br />

sağlık açısından hayvanların da<br />

yiyerek veya içinde yuvarlanarak<br />

faydalandığı tespit edilmiştir.<br />

Yüzeye çekme ve emme (adsorb<br />

ve absorb) özellikleri sebebiyle,<br />

vücudu toksik maddelerden arındırma<br />

özelliği bahşedilen bu kil,<br />

o dönemde canlı çamur olarak<br />

adlandırılmıştır.<br />

Mihalıççık ilçesinde bir çok Kil<br />

Değirmeni bulunuyordun.<br />

Şimdi ise bir tane var.<br />

Geçmiş yıllarda Mihalıççık<br />

Merkez olmak üzere Çukurören,<br />

Seki, İkizafer, Beyköy, Koyunağılı,<br />

Kavak köylerinde Eşeklerle, at<br />

arabalarıyla daha sonraki yıllarda<br />

kamyonlarla killik mekisinin stabileze<br />

yolunda dokuz dolabaları<br />

dolana, dolana kil ticareti yapanlar<br />

vardı. İkizafer,Çukurören,<br />

Beyköy Koyunağılı arasındaki<br />

Killik mevkisinde çıkan kil madeninden<br />

kil alır köylere, ilçelere<br />

götürür temizlik malzemesinde<br />

kullanılmak üzere satarlardı. Denizli,<br />

Afyon, Kütahya yöreniden<br />

develer ile ilçeye kil almaya gelen<br />

kilciler ilçedeki yada kil ocağından<br />

killerini alarak yörelerine<br />

götürürlerdi. Mihalıççık merkezde,<br />

Kilci Tahir Avlu, Deveciler<br />

Kilci Ali Osman Ünal, kilci<br />

Akbıyıklar,Kilci Pişmiş Mehmet<br />

Güngör Kilci Kamil Pirinçtane<br />

Kilci Musa isimlerini hatırlabildiklerim.<br />

Halen Mihalıççık<br />

ilçesinde deden toruna kil işiyle<br />

uğraşan ve bu işin son temsilcisi<br />

olan Hasan Akbıyık” Mihalıççık<br />

kilinin tanıtılması, satışı için var<br />

gücüyle çalıştığını belirterek, eski<br />

yıllarda Mihalıççık<br />

denince, kil<br />

akla gelmekteymiş.<br />

Eski yıllarda<br />

Mihalıççık ilçesi<br />

ve köylerinde<br />

aşayan çoğu<br />

kişinin geçim<br />

kaynağı olan<br />

Kil’in uzun yıllar<br />

önce develerle,<br />

eşeklerle daha<br />

sonra kamyonlarla<br />

başta<br />

Ankara,Konya,-<br />

Kütahya,Bilecik,<br />

Antalya, Denizli,<br />

Aydın olmak<br />

üzere ülkemizin<br />

birçok yerinde<br />

satışının yapıldığını<br />

başta Topak<br />

olarak çıkan Kil’in Deterjanların<br />

bulunmadığı zamanlar da, çamaşır<br />

yıkamak için deterjan olarak<br />

kullanıldığını, Kan hastası kişilerin<br />

Kili yediğini, su geçirmediği<br />

için evlerin toprak dambaçlarına<br />

döküldüğünü belirterek,<br />

Mihalıççık ilçesinde eskiden<br />

birçok Kil öğütme değirmeni<br />

bulunduğunu, şimdi ise bir tek<br />

kendisinden başka bu işi yapan<br />

olmadığını belirterek, ülkemizin<br />

çeşitli illerinden Kil istekleri<br />

gelmekte olup Çamaşır kili, Baş<br />

Kili, Yeme Kili Sondaj Kili, Çamur<br />

Banyosu Kili çeşitleriyle Kil<br />

işine devam ettiğini söyleyerek,<br />

Mihalıççık Kili şu anda en çok<br />

Kütahya, Konya illerine seramik,<br />

çini imalatçılarına hammadde<br />

olarak sattıklarını ve Özellikle<br />

Baş Kilinin büyük ilgi gördüğünü<br />

belirterek Baş Kili doğal<br />

şampuan saçların bakımında bir<br />

numara “dedi. Topak Çamaşır<br />

ve yeme Kilimiz, Baş Kilin<br />

satışını yaptıklarını isteyenlerin<br />

kendileriyle irtibat kurduklarında<br />

yardımcı olabileceğini söyledi.


20<br />

Mİ<br />

D<br />

Çıraklıktan Patronluğa Uzanan Bir Başarı Hikâyesi<br />

GÜVEN İŞ DEMİR DOĞRAMA FİRMASI SAHİBİ<br />

HEMŞEHRİMİZ KAZIM ALİŞAR “İNSAN İSTERSE HERŞEYİ BAŞARIR”<br />

RÖPORTAJ: SALİH GÜVEN<br />

Mihalıççık ilçesinin şirin bir köyü<br />

olan Kavak köyünde doğduğunda<br />

bugün olacağı konumu hayal<br />

bile edemezdi…belki ama hayatın<br />

ona beklenmedik sürprizleri<br />

vardı. O, bugün Demir Doğrama<br />

işlerinde Eskişehir”in söz sahibi<br />

bir firmanın sahibi olarak çıktı<br />

karşımıza… 13 yaşında çıraklığa<br />

başladı, 15 yaşında kendisine<br />

hedef koydu, Askerden geldikten<br />

sonra kendi işyerini açtı …<br />

Onun hayatında başarısızlığa<br />

asla ve asla yer yoktu… Belki<br />

çıraklığında dayak yedi ama asla<br />

vazgeçmedi… Çünkü onun gibi<br />

biri başarısızlığı kabul etmezdi…<br />

Güven iş Demir Doğrama firması<br />

sahibi hemşehrimiz ile birlikteyiz.<br />

Kazım Alişar genç nesle<br />

bir örnek niteliği taşıyan başarı<br />

hikâyesini ve Güven İş firmasını<br />

daha yakından tanıma fırsatı<br />

bulduk. İşte merakla okunacak<br />

röportajımızın detayları…<br />

13 Yaşında Mesleğe Başladı<br />

Merhaba ilk olarak sizi daha yakından<br />

tanıyabilir miyiz? Kazım<br />

Alişar kimdir?<br />

Ben Kavak köyünden Kazım<br />

Alişar . İkokulu bitirdikten sonra<br />

Eskişehir iline gelerek Sanayi ile<br />

tanıştım. Kaynak işleri yapan bir<br />

dükkanda çırak olarak başladım<br />

o zaman meslek öğrenmek<br />

çok zor, dayak var çıraka değer<br />

verilmez ama yılmadım. tüm<br />

zorluklara rağmen mesleği öğrendim<br />

Askerdenden geldikten<br />

sonra kendi işyerimi açtım demir<br />

doğrama kaynak işleri yapmaya<br />

başladım. uzun bir süre yaptıktan<br />

sonra mesleğe ara vererek 71<br />

evler mahallesinde Market işine<br />

girdim uzun bir süre marketlikten<br />

sonra 75.yıl Mahallesi Emko<br />

Sanayi sitesinde kaynak,demir<br />

doğrama Atölyemizi yeniden faaliyete<br />

geçirerek demir doğrama<br />

kaynak işleriyle halkımıza hizmet<br />

veriyorum.<br />

Başarmanın Yolu Kendini İspat<br />

Etmek<br />

Mesleğe ilk başladığınız yılları<br />

anlatır mısınız?<br />

O dönemlerde inanılmaz bir<br />

dayak var dayak yemediğimiz<br />

gün hiç yok. Sabah 7 de geliyoruz<br />

gece 12-1’e kadar çalışıyoruz.<br />

Baktım ve dedim ki kendime<br />

dayaktan kurtulmanın en iyi yolu<br />

bütün makinelerde çalışmak<br />

ve kendini ispat etmek. Çünkü<br />

başarılı olmak zorundasınız. En<br />

mutlu olduğum şey işi bitirip<br />

ustalarımızdan aferin almaktı.<br />

Belli bir süre sonra çıraklık<br />

bitti. Askerden geldik biz dayak<br />

atmaya başladık. Bu defa benim<br />

çıraklarım olmaya başladı. İş<br />

konusunda çok titizdim. Başarısızlığı<br />

asla kabul etmeyen bir<br />

tarafım vardı. İnsan isterse her<br />

şeyi başarıyor. O zamandan bu<br />

zamana çok çırak yetiştirdim<br />

hepside şuan dükkân açtı.<br />

“15 Yaşında Kendime Hedef<br />

Koydum”<br />

Küçük yaşlarda bir hedefiniz var<br />

mıydı? Ben şu yaşta şöyle olacağım<br />

dediğiniz oldu mu?<br />

Hayatım boyunca çok çalıştım.<br />

İyi insanlarla karşılaştım. Çok<br />

mücadele ettim. Eski sanayideki<br />

iş yerimizde çalışıyoruz. 15-16<br />

yaşlarında kendi işimi koyma<br />

hedefi koydum. Sanayinin yarısı<br />

benim adımı duyacak dedim.<br />

Askerden sonra kendi işimi kurdum<br />

ve şu anda çalışmaya devam<br />

ediyoruz.<br />

İşinde Deneyimli “Usta Eller”e<br />

Emanetsiniz<br />

Güven iş Demir Doğrama<br />

firmasını daha yakından tanımak<br />

istiyoruz. Bize firmanızdan bahseder<br />

misiniz?<br />

Askerden geldikten kurduğumuz<br />

Güven İş Demir ve Makina<br />

firmamızın ismi ile sektördeki<br />

yerini sağlamlaştırmıştır. Günümüzün<br />

rekabet koşullarında<br />

lider konumunu sürdürmesinin<br />

arkasında yaptığımız işler sonucu<br />

sektörde yerimizi sağlamlaştırarak<br />

Türkiye’de tanınan bir marka<br />

olduk.


Mİ D 21<br />

Başarısızlığı Düşünmüyoruz<br />

Burada ne tür hizmetler veriyorsunuz?<br />

Demir doğrama kaynak işleri<br />

imalatı. Çelik çatı, konstrüksiyon,<br />

ferforje kapı, metal işleri ölçüye<br />

göre üretim. Bahçe çitleri, balkon,<br />

pencere ve merdiven korkuluğu.<br />

Müşterilerimiz arasında<br />

ev, apartmanlar ve fabrikalar yer<br />

alıyor..<br />

Eğitim Olmazsa Olmazımız<br />

Eğitim konusunda düşünceleriniz<br />

nelerdir?<br />

Eğitim bu ülkenin olmazsa<br />

olmazıdır. Eğitim<br />

olmazsa büyüyemez, gelişemeyiz.<br />

İster ayakkabı boyacısı ol<br />

ister sanayide tamirci, istersen<br />

de bizim gibi motor yenilemeci<br />

ol yani kısaca ne olursan ol bu<br />

ülkenin bu eğitime ihtiyacı var.<br />

Maalesef eğitimde biraz geriyiz.<br />

Bizim devlet olarak eğitimi teşvik<br />

etmemiz lazım. Firma olarak<br />

sorarsanız biz eğitimi destekliyoruz.<br />

Üretim Üretim Üretim<br />

Sizin zamanınızla bu dönemi<br />

kıyaslayacak olursak neler söylemek<br />

istersiniz?<br />

Biz alaylıyız çok sert bir dönemde<br />

yetiştik. Bizim dönemimizde<br />

alttan gelen çoktu. Sert bir dönemde<br />

yetiştik. Eğitim konusunda<br />

şimdiki gibi şanslı değildik.<br />

Bilgiye ulaşmak için çok zorluklar<br />

yaşadık. Çünkü o dönemde<br />

öğretecek kimse yoktu. Herkes<br />

kendi imkânlarıyla bir şeyler<br />

yapmak zorundaydı. O dönemde<br />

dayakta vardı. Dayak yememek<br />

için başarılı olmak zorundaydık.<br />

Şimdi ki döneme bakınca her<br />

şey daha kolay. Bence gençler<br />

sanayiye rağbet göstermemekte<br />

büyük hata yapıyorlar. Herkes<br />

üniversiteli olacak, herkes masa<br />

başı iş yapmak istiyor ama böyle<br />

bir dünya yok. Sen yapmazsan,<br />

ben yapmazsam herkes masa<br />

başında çalışmak isterse üretim<br />

olmazsa sonumuz ne olacak?<br />

Biz üretmediğimiz sürece bir<br />

sürü sıkıntılar meydana geliyor.<br />

Şayet üretseydik kavga etmeye<br />

fırsat kalmayacaktı. O nedenle<br />

üretmeliyiz.<br />

Röportajınız için Teşekkür<br />

ederim.


22<br />

Mİ D<br />

MİHALIÇÇIK / KARAGEYİKLİ ŞEYH MUSA TÜRBE VE ŞEHİTLİK<br />

Eskişehir iline 70 km, Mihalıçcık<br />

ilçesine 20 km uzaklıktaki<br />

Karageyikli Mahallesinde<br />

(karyesinde) bulunan Şeyh Musa<br />

tekkesinin hangi tarihte inşa<br />

edildiği konusunda herhangi<br />

bir bilgi bulunmamaktadır.<br />

Bununla birlikte yapının ismine<br />

ilk olarak Karageyikli karyesine<br />

ait 1844-1845 tarihli temettü”at<br />

defterinde rastlıyoruz. Buna göre<br />

1844-1845 yıllarında Şeyh Musa<br />

Vakfı”nın mutasarrıflıkgörevini,<br />

karyede 10.hanede kayıtlı Çil<br />

Hüseyin oğlu Halil mütevellilik<br />

görevini ise karyede 17. hanede<br />

kayıtlı Tekelleş oğlu mehmet<br />

yürütmektedir. Mutasarrıf ve<br />

mütevelli olarak görev yapan bu<br />

kişilere 600 “erkuruştan toplam<br />

1200 kuruş maat kaydedilmiştir.<br />

Bu tarihte tekkede mutasarrıf ve<br />

mütevellinin olması yapının daha<br />

önce inşa edildiğini göstermektedir.<br />

Bununla birlikte Şemşeddin Sami<br />

eserinde XIX. yüzyılın ortalarında<br />

ayakta ve faal olduğu görülen<br />

bu yapı hakkında herhangi bir<br />

bilgi vermemektedir. Fakat<br />

tekke, XIX. yüzyılın sonlarında<br />

bölgede bir ziyaretgah<br />

olarak kullanılmaktadır. Şöyle<br />

ki H.1300/M 1883H. 1309/m<br />

1892 ve H.1311/m 1894 tarihli<br />

Vilayet salnamelerine göre bu<br />

tekke, Mihalıççık bölgesindeki<br />

önemli ziyaretgahlar arasında<br />

yer almaktadır. Tespit edebildiğimiz<br />

verilere göre XIX.yüzyılın<br />

ortalarında faal olduğu görülen<br />

yüzyılın sonlarında ise sadece ziyaretgah<br />

olarak fonksiyonu olan<br />

şeyh Musa tekkesi Mihalıççık<br />

bölgesinde ayakta kalabilen nardir<br />

yapılardan birisidir. Tekkenin<br />

içindeki bir duvar yazısında<br />

yapının 1987 yılında yeni baştan<br />

inşa edildiği belirtilmiştir. Ayrıca<br />

köy halkının belirttiğine göre<br />

yapı yakın bir dönemde onarım<br />

geçirmiştir. Tekkenin içerisinde<br />

toplam 3 sanduka bulunmaktadır.<br />

Bunlardan birisinin şeyh<br />

Musa”ya diğer ikisininde oğlu<br />

(Abdullah) ve gelini(Fatıma<br />

Zehra) ait olduğu rivayet edilmektedir<br />

Günümüzde sağlam<br />

ve bakımlı olan bu yapı gerek<br />

Karageyikli ve gerekse çevre ilçe<br />

ve illerden ziyaret edilen önemli<br />

bir yerdir.<br />

KARAGEYİKLİ İSMİ NE-<br />

REDEN GELİYOR?<br />

Karageyikli Mahallesinin(köyün)<br />

adının bir rivayet e göre zamanın<br />

birin de tekkeşin Ali eline de<br />

balta ve bir tek öküzü ile köyün<br />

arkasın daki sündiken dağlarına<br />

odun kesip getirmeye gider.Ali<br />

zaman zaman dağdan odun getirirken<br />

yine bir gün köye misafir<br />

olarak gelen oruç dede ismin de<br />

ki bir zaat la arkadaşı na köylüler<br />

bak yine dağdan odun getirdiğini<br />

söyleyince bu misafirler bakarlar.<br />

Bir de ne görsünler: öküz ün yanına<br />

bir geyik koşulu olarak köye<br />

odun getiriyor. Geyik görüldüğünü<br />

hissettiğin de korkarak<br />

dağa geri kaçar ve Tekkeşin Ali<br />

bu misafirlere beddua eder ve bu<br />

misafirler o anda ölürler bunların<br />

mezarları ölümlerinin gerçekleştiği<br />

yerde köyün dağı gören üst<br />

kısmın da halen mevcuttur .Dağa<br />

geri giden bu geyik in rengi siyah<br />

olduğu için köyün adına KARA-<br />

GEYİKLİ ismi verilmiştir.


Mİ D 23<br />

KAYBETTİĞİMİZ DEĞERLER “ÇINGIRDAK<br />

Nerde o eski günlerimizdeki<br />

sadelik, o külfetsiz tebessümler,<br />

neşemizdeki vakur, eğlencemizdeki<br />

itidal? Nerede zevklerimizin<br />

kanaati, şımarmamış şenliklerimiz?<br />

Bizi hayattan koparan değil,<br />

hayata bağlayan mutluluklarımız<br />

nerede? Çok mu zaman geçti<br />

üzerinden bütün bunların. Hayır!<br />

Suç sadece zamanın geçmesinde<br />

olamaz. Belki de biz değiştik,<br />

değiştirildik ve böylece değiştirdik<br />

değerlerimizi.<br />

Bu yazımızda yine kaybetmek<br />

üzere olduğumuz bir değerden<br />

bahsedeceğiz. Belki siz onu<br />

tahterevalli diye hatırlayacaksınız.<br />

Ama bahsedeceğimiz eğlence<br />

vasıtası bir görüşe göre Farsça<br />

“taht-ı revan” tamlamasından<br />

bozulup gelmiş tahterevalli kadar<br />

karmaşık değil. Biz onu çoğu<br />

zaman çıkardığı sese binaen<br />

çıngırdak, cıngırlak, cıncırak,<br />

gıncırdak, gındırgeç gibi, kimi<br />

zaman da işlevi münasebetiyle<br />

hoppala, sekmece, çöğdürüç gibi<br />

isimlerle biliyoruz.<br />

Çıngırdak, görünüşüne bakıldığı<br />

zaman iki kuru odundan ibaret.<br />

Ancak mana olarak günümüz<br />

insanına pek çok şey hatırlattığı<br />

muhakkak. O, adeta kısılan sesiyle<br />

bize kimliğimizi haykırıyor.<br />

Bütün külfetsizliği ve tevazusuyla<br />

milyonlarca liralık, ancak sabıkalı<br />

eğlence makinelerine meydan<br />

okuyor. Şatafatlı lunaparklara<br />

karşı, ben de buradayım demeye<br />

devam ediyor.<br />

Çıngırdağın yapımı<br />

Çıngırdak eskiden özellikle<br />

yaylalarda, harman ve bayram<br />

yerlerinde yapılan serbest<br />

salınımlı tahterevalliye benzer<br />

bir oyuncaktır. Bu oyuncağın<br />

yapımında bazı yörelerimizde<br />

“söbedek” denilen 10-20 cm<br />

çapında ve 1.5-2 m uzunluğunda<br />

bir odun, 15-25 cm çapında ve<br />

4-6 m uzunluğunda “çıngırdak<br />

değneği” denilen başka bir odun<br />

kullanılırdı. Bu odunlar, sağlam<br />

olması sebebiyle ardıç ve köknar<br />

ağaçlarından tercih edilirdi.<br />

Söbedek denilen odunun bir ucu<br />

7-8 cm oluncaya kadar inceltilir<br />

ve inceltilen uç yukarı gelecek<br />

şekilde düz bir yere sabitlenirdi.<br />

Çıngırdak değneği de tam ortasından<br />

söbedeğe girecek kadar<br />

yontulur ve söbedeğin ortasına<br />

yerleştirilirdi. Bazen de çıngırdağın<br />

bir ucu daha uzun tutularak<br />

uzun uca binen kişinin daha çok<br />

havalanması sağlanırdı.<br />

Çıngırdağın olmazsa olmazlarından<br />

biri de çıngırdak değneğini<br />

söbedeğe yerleştirirken ikisinin<br />

arasına iç yağı, tereyağı ya da<br />

kaymakla kömürü karıştırarak<br />

koymaktı. Bu şekilde yaparak<br />

çıngırdağa ismini veren dönme<br />

dolap ya da kağnının verdiği sese<br />

benzer bir ses elde edilirdi. Bu<br />

ses hem çıngırdağın oyuncularını<br />

eğlendirir hem de çok uzaklardan<br />

duyulabilirdi.<br />

Çıngırdağın kullanımı<br />

Çıngırdak “T” şeklinde hazır<br />

hale getirildikten sonra, iki kişi<br />

ya da iki grup, çıngırdak değneğinin<br />

iki ucuna geçer, karınlarını<br />

değneğe yaslarlar, önce nizami<br />

adımlarla yürümeye başlarlar<br />

ve daha sonra hızlandıkça öne<br />

doğru sıçrayarak sırayla biri<br />

havada biri yerde olacak şekilde<br />

dönerlerdi. Bu şekilde çıngırdak<br />

salıncak, dönme dolap, tahterevalli,<br />

atlıkarınca gibi oyuncakların<br />

verdiği neşeyi bir arada verirdi.<br />

Çıngırağa yetişkin insanlar binebileceği<br />

gibi, çocukların yanı sıra,<br />

ellili altmışlı yaşlardaki ihtiyarlar<br />

da binebilirdi. Hatta öyle ki<br />

çıngırdak, Yörük yurtlarındaki<br />

nadir ihtiyar oyuncaklarından biri<br />

olarak bilinirdi.<br />

Çıngırdakla kimi zaman değişik<br />

oyunlar oynandığı da olurdu. Biniciler<br />

birbirini düşürmeye çalışırlar,<br />

düşene oyunu izleyenler ve<br />

oyuncular için meyve toplama,<br />

nohut ya da buğday yeme gibi<br />

cezalar verilirdi. Özellikle eşit<br />

kollu olmayan çıngırdakta kısa<br />

koldaki biniciler uzun koldaki<br />

arkadaşlarını askıya alırlar ve 1.5-<br />

2 m yükseklikteki arkadaşlarına<br />

bir şey itiraf ettirmeye çalışarak<br />

neşelerine neşe katarlardı.<br />

Son söz yerine<br />

Çıngırdak, başta sorduğumuz<br />

soruların cevabını tam karşılamayacak<br />

belki, ama eski<br />

eğlence kültürümüze dair bir<br />

ipucu verecektir. Çıngırdak; bir<br />

rivayete göre ayın insan üzerindeki<br />

etkilerinden yola çıkılarak<br />

insanları eğlendirirken, çıldırtmak<br />

amacıyla kurulmuş luna (ay)<br />

parklar yerine, kendine yetebilen,<br />

eğlence hudutlarıyla yetinebilen<br />

bir toplum olduğumuzun en<br />

güzel göstergesidir.<br />

kaynak : https://insanvehayat.<br />

com/cingirdak/


24<br />

Mİ<br />

D<br />

İLÇEMİZDEKİ TERZİLERİMİZ<br />

İnsanoğlu var olduğu sürece<br />

su, yemek ve giyim üç temel<br />

meselesi olarak varlığını hep sürdürmüş,<br />

isimlerini yayınlıyoruz:<br />

Vefat edenler: Gürleyik köyünden<br />

Ahmet Yalçın, Mihalıççık<br />

ve sürdürmeye devam Merkezde Selahattin <strong>Yıl</strong>maz,<br />

Seydi Ali Aladağ, Yusuf Aykac,<br />

edecektir.<br />

Durmuş Karakum, Ali Uslu,<br />

Değişim ve dönüşümün kaçınılmaz<br />

bir gerçek olduğu bu<br />

Mahmut Yalçın, Nazif Gürbüz,<br />

Abdullah Kayaalp,Mehmet Yücel,<br />

Muharrem Duman, Şerafet-<br />

dünyada 2000’li yılların ortalarında<br />

yemek alışkanlıklarımızın da tin <strong>Yıl</strong>maz, Muzaffer Ergeçen,<br />

değişeceği herbalistler tarafından Ali Eşme vb diğer adını anımsayamadığımız<br />

iddia edilmektedir. Her türlü<br />

yemeğin hap şeklinde; insanlara<br />

sunularak hem yemek yeme,<br />

hem de yemek yapma zahmetinden<br />

kişiler mekanları<br />

cennet olsun.<br />

Hayatta olanlar: Terzi Talat<br />

Dikmen, Veysel Bilmez, <strong>Yıl</strong>maz<br />

insanların kurtarılacağı Sazak, Feramis Bayar, Mesut<br />

Terzi <strong>Yıl</strong>maz Sazak<br />

Özdemir, Emin Güneş, Selahattin<br />

Çelik, Allah sağlık ve uzun<br />

planlanmaktadır.<br />

Biz gelelim giyim meselesine.<br />

ömürler versin.<br />

1970’li yıllarda başlayan hazır<br />

SOLMAZ GİZEM GÜVEN<br />

giyim (konfeksiyon) rüzgarı<br />

tüm ülkeyi yavaş yavaş etkisi<br />

altına almış ve özellikle terzilik<br />

mesleğine ciddi sıkıntı vermiştir.<br />

Artık gençler damatlık elbisesini<br />

konfeksiyon olarak temin<br />

ederken, her yaştaki insanımız<br />

konfeksiyona yöneldi. Mihalıççık<br />

ilçesinin nüfusunun 35 bin<br />

civarında olduğu 1970 li yıllarda<br />

ilçede terzilik gözde bir meslek<br />

olup, bakkaldan sonra sayı olarak<br />

ikinci sırada yer alıyordu. Uzun<br />

süren provalar bazen bezdirse<br />

de takım elbise diktirmenin ayrı<br />

bir zevki vardı. İlçe eşrafının bir<br />

kısmı takım elbise diktirmek için<br />

Eskişehir”e özel terziye gittiği<br />

gibi özel terziler ilçeye gelip elbise<br />

siparişi alırlardı. . 80”li yıllarda<br />

Terziler de yavaş yavaş tüccar<br />

terziye dönüşüyordu. Değişim<br />

o kadar hızlı idi ki; 1985 yılının<br />

sonlarından itibaren artık çırak<br />

bulamaz oldular. Gençlerin baba<br />

mesleği de olsa bu mesleğe ilgi<br />

duymaması sonucu ilçemizde şu<br />

an 2 terzi esnafı kaldı. Maalesef,<br />

bu da gösteriyor ki 2030’larda<br />

bu meslek de ilçemizde yok olan<br />

meslekler arasında yer alacak.<br />

Halen ilçemizde terzi <strong>Yıl</strong>maz Sazak<br />

ve Selahattin Çelik esnaflığa<br />

devam ediyor. Rabbim gözlerine,<br />

ellerine kuvvet versin diyoruz.<br />

İlçemizde yıllar önce dükkan<br />

açarak terzilik mesleğini yapmış<br />

olan ve bir çoğu Rahmeti<br />

rahmana kavuşan terzilerimizin<br />

Terzi Nazif Gürbüz<br />

Terzi Selahattin <strong>Yıl</strong>maz<br />

Terzi Ahmet Tuzak<br />

Terzi Mahmut Yalçın<br />

Terzi Ahmet Yalçın<br />

Terzi Muharrem Duman


Mihalıççık İlçesinin Tıbbi Bitki Potansiyeli<br />

Prof. Dr. Ersin YÜCEL<br />

Eskişehir Teknik Üniversitesi, Fen Fakültesi,<br />

Biyoloji Bölümü, Botanik Anabilim Dalı, Eskişehir<br />

Bitkiler ekosistemin temel yapı<br />

taşları olup, canlılığın kaynağını<br />

oluştururlar. İnsanlar çok eski<br />

çağlardan beri bitkileri gıda ve<br />

tedavi amaçlı kullanmışlardır.<br />

Modern teknolojinin gelişmesinden<br />

sonra birçok alanda,<br />

bitkisel ürünler yerine, yeni<br />

sentetik ürünler kullanılmaya<br />

başlanmıştır. Ancak bu sentetik<br />

maddelerin beklenmeyen bazı<br />

zararlı yan etkilerinin ortaya<br />

çıkmaya başlamasından sonra<br />

doğal ürünlere geri dönüş<br />

başlamıştır. Diğer taraftan bazı<br />

bitkisel droglar, sentetik ürünlerden<br />

daha ucuz ve kolayca<br />

bulunabilmesinin yanında, daha<br />

etkilide olabilmektedir.<br />

Mihalıççık sahip olduğu iklim<br />

ve topografik çeşitlilik nedeniyle<br />

biyolojik çeşitlilik bakımından<br />

son derece zengin bir yapıya<br />

sahip olup, çok sayıda endemik<br />

türe ev sahipliği yapmaktadır.<br />

Alandaki bitkilerin dağılımlarına<br />

bakıldığında İran-Turan, Akdeniz<br />

ve Avrupa-Sibirya fitocoğrafik<br />

bölgelerine ait elementlere<br />

rastlamak mümkündür. Mihalıççık<br />

çevresinde son yapılan<br />

araştırmalara göre yaklaşık 1200<br />

bitki çeşidi bulunmaktadır.<br />

Bunlardan yaklaşık 64 bitki ilaç<br />

yapımında, 22 bitki boya bitkisi<br />

olarak, 28 bitki meyve, sebze<br />

olarak kullanılmaktadır. Ayrıca<br />

yaklaşık 11 bitki çeşidi endüstri<br />

alanında, 37 bitki ise süs bitkisi<br />

olarak peyzaj mimarlığında<br />

Mİ D 25<br />

kullanılmaya uygundur. Yapılan<br />

araştırma sonuçlarına göre<br />

Mihalıççık zengin florası ile çok<br />

sayıda tıbbi bitkiyi bünyesinde<br />

barındırmaktadır. Bu bitkiler<br />

ilaç, gıda, baharat, meşrubat,<br />

kozmetik ve veteriner hekimlik<br />

gibi değişik alanlarda kullanılma<br />

potansiyeli taşımaktadır.<br />

Örneğin Adaçayı türleri; Türkmen<br />

Adaçayı (Salvia sclarea)<br />

bol miktarda uçucu yağ ve diğer<br />

sekonder metabolitler içerir (flavonit,<br />

tanen, carnosal, carnosal<br />

asit, rosmonol ve safficinolid) ve<br />

halk arasında iltihapları önleyici,<br />

balgam söktürücü, hazmettirici,<br />

terlemeyi önleyici, yatıştırıcı, ağrı<br />

kesici, ateş düşürücü ve krampları<br />

önleyici olarak kullanılır. Bir<br />

diğer adaçayı türü Tıbbi adaçayı<br />

(Salvia officinalis) endüstriyel<br />

anlamdaticaretinin yapılmaya ve<br />

bölgedeyetiştirilmeye uğundur.<br />

Tıbbi adaçayı uçucu yağlar,<br />

thujon, apigein, polisakkarit,<br />

cineol, glikozit, linalol, borneol,<br />

salven, pinen ve kafur, tanen,<br />

triterpenoitler, flavonlar, östojen<br />

benzeri maddeler, reçineli bileşikler,<br />

C vitamini, provitamin<br />

A, a-tuyon, fitonzidler; triterpenoidler<br />

ursolik ve oleanolik asit<br />

içerir ve halk arasında yatıştırıcı,<br />

midevi, ağrı kesici, balgam söktürücü,<br />

solunum yolu hastalıkları,<br />

mantara karşı, deri sıkılaştırıcı,<br />

alzheimer, eklem iltihabı ve<br />

kanser önleyici, şeker hastalığı,<br />

ateş düşürücü, spazm önleyici,<br />

yatıştırıcı, mantar önleyici,<br />

tansiyon düşürücü, kas gevşetici,<br />

teskin edici, yara iyileştirici,<br />

kuvvet verici ve uyarıcı olarak<br />

kullanılır.<br />

Bir diğer önemli tıbbi gurubunu<br />

ise Kekik (Thymus sp.) ve<br />

Güvem (Origanum sp.) türleri<br />

oluşturur. Kekik adı ile anılan<br />

bu iki cinsin türlerinden elde<br />

edilen uçucu yağın ana bileşenleri<br />

karvakrol ve timol’dur.<br />

Karvakrol” un antibakteriyal,<br />

antifungal, antihelmintik, insectisidal,<br />

analjezik ve antioksidan<br />

etkisi;“timol” ün ise antiseptik<br />

ve toksik etkisi bulunmaktadır.<br />

Önemli bir uçucu yağ bitkisi<br />

olan Kekik’de, Türkiye Dünya<br />

Kekik ihtiyacının çok büyük bir<br />

bölümünü karşılar ve bu nedenle<br />

ekonomik açıdan önemli bir<br />

bitkidir.<br />

Yine çok bilinen bir bitki olan<br />

Alıç (Crataegus sp.)türleriörnek<br />

olarakverilebilir. Bu bitkinin<br />

hem meyveleri hem de yaprak<br />

ve çiçeği tıbbi bitki olarak<br />

büyük bir öneme sahiptir. Alıç<br />

meyveleri tanen, triterpen,<br />

flavon türevleri, aminler ve C<br />

vitamini içerir ve halk arasında,<br />

nefes darlığı ve astım önleyici,<br />

tansiyon düşürücü,, yatıştırıcı,<br />

kalp ritim bozukluklarını düzenleyici,<br />

cinsel gücü arttırıcı olarak<br />

kullanılır. Alıç çiçeği ve yaprağı<br />

vitamin C, tanen, triterpen ve<br />

flavon türevleri, aminler; eterik<br />

yağ, flavon, klorojen asidi içerir<br />

ve halk arasında kalp yetmezliği,<br />

damar sertliği ve koroner damarlarda<br />

daralmaya karşı, mide<br />

kanamaları, gastrit gibi mide<br />

rahatsızlıklarına karşı kullanılır.<br />

Alıç’ta bulunan flavon’un kalbi<br />

güçlendirici etkisinin olduğu<br />

yapılan bilimsel çalışmalarla da<br />

teyit edilmiştir.<br />

Tıbbi ve aromatik bitkilerin sürdürülebilir<br />

bir şekilde üretiminin<br />

yapılması ve pazar potansiyelinin<br />

en iyi şekilde değerlendirilmesi<br />

için bu ürünlerin istenen<br />

miktarda ve istenen kalitede<br />

olması gerekir. Bunun için de<br />

tıbbi ve aromatik bitkilerdebilgilendirme<br />

ve çeşit geliştirmeye<br />

yönelikıslah çalışmalarının<br />

yapılması gerekir. Sanayici ve<br />

tüketicinin ihtiyaçlarına cevap<br />

veren farmakopelere uygun<br />

kaliteli ve standart ürün için<br />

ıslah edilmiş çeşitler gereklidir.<br />

Doğadan toplanacak bitkilerde<br />

ise toplama işlemlerinin doğaya<br />

zararvermeden, zamanında<br />

ve usulüne uygun toplanması<br />

gerekir. Hasat sonrası işlemler<br />

ve uygun işleme teknolojilerinin<br />

belirlenerek kullanılması tıbbi<br />

ve aromatik bitkilerin üretim<br />

ve uluslararası ticaretini karlı ve<br />

güvenilir kılacağı açıktır.<br />

Her şeyin temeli bilgidir. Bilgiye<br />

ve araştırmaya dayalı yapılmayan<br />

hiçbir faaliyet başarıya ulaşamaz.<br />

Tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimi,<br />

ticareti, kullanımı bilgi ve<br />

tecrübe gerektiren son derece<br />

önemli bir alandır. Bu konuda<br />

yerel halkın yapılacak seminerlerle<br />

bilgilendirilmesi için kamu<br />

ve özel sektörün işbirliği ile<br />

çalışması gerekir.<br />

Mihalıççık ve çevresi, iklim<br />

farklılıkları, topoğrafik, jeolojik<br />

ve jeomorfolojik çeşitlilikler,<br />

değişik su ortamı çeşitlilikleri,<br />

yükseklik farklılıkları ve ekolojik<br />

farklılıklar nedeni ile bitki<br />

çeşitliliği bakımından son derece<br />

zengin bir özelliğe sahiptir.<br />

Bölge florasının ilginçliği, sahip<br />

olduğu tür zenginliğinin yanında<br />

çok sayıda endemik tür de içermesinden<br />

kaynaklanır.Mihalıççık’ın<br />

sahip olduğu tıbbi ve aromatik<br />

bitkiler akılcı bir şekilde<br />

değerlendirildiklerinde bölgesel<br />

kalkınma için çok önemli bir<br />

potansiyel oluşturmaktadır.<br />

*****************************<br />

Prof. Dr. Ersin YÜCEL<br />

(Fen Bilimleri Enstitüsü<br />

Müdürü)<br />

Eskişehir Teknik Üniversitesi,<br />

Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü,<br />

Botanik Anabilim Dalı<br />

26470 Tepebaşı/Eskişehir<br />

Telefon : 0 (222) 3350580 (9<br />

hat) / 4722, 1755<br />

Faks: 0 (222) 320 49 10;<br />

0 (222) 3350580/ 1756<br />

GMS: 90 (536) 4189988<br />

E-posta : ebitki@gmail.com


26<br />

Mİ<br />

D<br />

TEK METAL VE PLASTİK FİRMASI SEKTÖRÜ<br />

2000 <strong>Yıl</strong>ında Eskişehir<br />

Teksan Sanayi Sitesinde 250<br />

m2lik bir atölyede talaşlı<br />

imalat üretimiyle hizmet vermeye<br />

başlayan Mihalıççıklı<br />

işadamları Halil Östündağ<br />

ve Mehmet Yurtcan 2006<br />

yılında Eskişehir Organize<br />

Sanayi Bölgesi’ nde 1000 m2<br />

lik alana taşıyarak, gelişme<br />

yolunda ilk adımını atan Tek<br />

Metal Plastik, 2008 yılından<br />

bu yana, 8000 m2 kapalı<br />

alana sahip fabrikasında<br />

metal sac üretimi ve talaşlı<br />

imalat alanlarında her geçen<br />

yıl faaliyet alanını, ürün ve<br />

müşteri yelpazesini genişleterek,<br />

sektöründe öncü<br />

şirketlerden oluşan müşterilerine<br />

hizmet vererek sektörde<br />

Dünya lideri olmayı<br />

hedefliyorlar.<br />

Tek Metal ve plastik fabrikası<br />

125 kişilik çalışan<br />

kadrosuyla, Organize sanayi<br />

bölgesinde Otomotiv, beyaz<br />

eşya ve havacılık sektörleri<br />

başta olmak üzere; metal<br />

parça üretiminde yeni teknolojiler,<br />

yenilikçi iş modelleri,<br />

yüksek kalite anlayışı, hızlı<br />

ve esnek organizasyon yapısı<br />

ile, müşterilerimizim taleplerine<br />

en üst düzeyde cevap<br />

vermek; insan ve çevre<br />

odaklı bir anlayışla, faaliyet<br />

gösterdiği sektörlerde fark<br />

ve değerler yaratmaya devam<br />

ederek, 15 – 630 ton arası<br />

eksantrik ve hidrolik presleri<br />

ile 0,2 mm – 8 mm arası<br />

kalınlıkta 15000 ton sac parça<br />

şekillendirmekte; talaşlı<br />

imalat ile Ø 10- Ø40 arasında<br />

300 ton mil ve Ø13-Ø22<br />

mm arasında 250000 metre<br />

boru işleyerek, yıllık ortalama<br />

30 milyon adet parça<br />

üretimi yapmaktadır.<br />

ile birlikte kendi firmaları<br />

Tek Metal Plastik’i açarak iş<br />

hayatına atılmıştır. Tek Metal<br />

Plastik Ltd. Şti. bugün 125<br />

çalışanı ile birlikte Organize<br />

Sanayi Bölgesi’nde üretim<br />

yapmaya devam ederek,<br />

Türkiye ekonomisine katkı<br />

sağlamayı amaçlamaktadır.


Mİ D 27<br />

NDE DÜNYA LİDERİ OLMAYI HEDEFLİYOR.<br />

Mehmet Yurtcan Kimdir?<br />

23 Nisan 1971 tarihinde<br />

Hasan Yurtcan ve Leyla<br />

Yurtcan’ın beşinci çocuğu<br />

olarak Mihalıççık ilçesinin<br />

Ahurözü Köyü’nde<br />

doğmuştur. Çocukluğunu<br />

çoğunlukla dedesinin ve<br />

amcasının evinde geçiren<br />

Yurtcan’ın bakımı ile yengesi<br />

ilgilenmiş, kendisinin<br />

deyimi ile, “yengesi onu<br />

kendi çocuklarından ayırt<br />

etmeden büyütmüştür.” İlkokul<br />

ve ortaokulu Ahurözü<br />

Köyünde okumuş,1987<br />

yılında Eskişehir’e taşınarak<br />

amcaları Mesut Yurtcan ve<br />

Osman Yurtcan’ın firması<br />

olan Kafaoğlu’nda çalışmaya<br />

başlamıştır. 1994 yılında<br />

evlenen Yurtcan, bir kız bir<br />

erkek olmak üzere iki çocuk<br />

babasıdır. 2001 yılında halasının<br />

oğlu Halil Östündağ<br />

ile birlikte, çalıştıkları Kafaoğlu<br />

firmasından ayrılarak<br />

kendi atölyelerini kurmuşlardır.<br />

Bugün itibari ile 125<br />

çalışanı bulunan Tek Metal<br />

Plastik Ltd. Şti. Organize<br />

Sanayi Bölgesi’nde Türkiye<br />

ekonomisinde önemli yeri<br />

olan şirketlere hizmet vermeye<br />

devam etmektedir.<br />

Halil Östündağ Kimdir?<br />

12 Eylül 1962 tarihinde<br />

İbrahim Üstündağ ve<br />

Halise Üstündağ’ın üçüncü<br />

çocuğu olarak Mihalıççık<br />

ilçesi Ahurözü Köyü’nde<br />

doğmuştur.1990 yılına kadar<br />

köyde çiftçilik yaparak<br />

hayatını sağlayan Östündağ,<br />

1982 yılında evlenmiş,<br />

90 yılında oğlunun rahatsızlığı<br />

nedeni ile Eskişehir’e<br />

taşınmıştır. Eskişehir’de11<br />

yıl, dayıları Mesut Yurtcan<br />

ve Osman Yurtcan’ın<br />

firması olan Kafaoğlu’nda<br />

çalıştıktan sonra, 2001<br />

yılında kayınbiraderi Mehmet<br />

Yurtcan ile birlikte<br />

kendi firmaları Tek Metal<br />

Plastik’i açarak iş hayatına<br />

atılmıştır. Tek Metal Plastik<br />

Ltd. Şti. bugün 125 çalışanı<br />

ile birlikte Organize Sanayi<br />

Bölgesi’nde üretim yapmaya<br />

devam ederek, Türkiye<br />

ekonomisine katkı sağlamayı<br />

amaçlamaktadır.


28<br />

Mİ<br />

D<br />

Eskişehir Kayı Boyu Derneği Başkanı Kazım Duman, <strong>Miyad</strong>”ı ziyaret<br />

etti. Mihalıççıklılar Derneği Başkanı Cemalettin Ürgüp ve Yönetim<br />

Kurulu üyeleriyle gerçekleşen ziyarette Başkan Duman’a, Kayı<br />

boyu derneği yöneticileri eşlik etti. Kayı boyu Derneği başkanı<br />

Kazım Duman 4 <strong>Ağustos</strong> <strong>2019</strong> Pazar günü yapılacak olan etkinliğe<br />

Mihalıççıklılar derneği üyelerini davet ederek, <strong>Miyad</strong>”ın çalışmalarında<br />

başarılar diledi. <strong>Miyad</strong> Başkanı Cemalettin Ürgüp Kayı Boyu<br />

derneğine ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek<br />

çalışmalarında başarılar diledi.<br />

Kayı boyu Derneğinden Derneğimize Ödül


Mİ D 29<br />

ESKİŞEHİR ESNAF VE SANATKARLAR<br />

ODASI BİRLİĞİ MİYAD”I ZİYARET<br />

ETTİ.<br />

Esnaf ve Sanatkarlar Odaları<br />

Birliği Başkanı Ekrem Birsen<br />

ve Birlik üyeleri Mihalıççıklılar<br />

Derneği Başkanı Cemalettin<br />

Ürgüp ve yönetim kurulu üyelerini<br />

dernek binasında ziyaret ederek<br />

çalışmalarında başarılar diledi.<br />

Ziyarete Esnaf ve Sanatkarlar<br />

Odaları Birliği Başkan Vekili aynı<br />

zamanda Eskişehir Elektrikçiler<br />

Odası Başkanı Cafer Adıgüzel,yönetim<br />

kurulu üyeleri ;Yaş Sebze<br />

Meyve Balıkçılar ve Pazarcılar<br />

Odası Başkanı Mehmet Çiçek,<br />

Minibüsçüler Odası Başkanı<br />

İlhan Ay, Bakkal ve Bayiler Odası<br />

Başkanı İsmail Hakkı Ördek Terziler<br />

Sanatkarlar odası Başkanı<br />

Süleyman Döner ve Berberler ve<br />

Kuaförler Odası Başkanı Fethi<br />

Özkara katıldı.<br />

Esnaf ve Sanatkarlar Odaları<br />

Birliği Başkanı Ekrem Birsen<br />

Eskişehir”de Mihalıççıklıların yeri<br />

farklı,sizlerin birlik ve beraberliğiniz<br />

tüm STK kuruluşlarına örnek<br />

oluyor. Birlik olarak bizler sivil<br />

toplum kuruluşlarıyla çalışmaya<br />

önem veriyoruz ve her zaman<br />

sizlerin yanındayız .Allah birlik<br />

ve dirliğimizi bozmasın, Mihalıççıklılar<br />

derneğimizle esnaf ve<br />

sanatkârlar için yapılacak her<br />

türlü projelerde işbirliği yapmaya<br />

hazır olduklarını ifade etti.<br />

Ziyaretten memnuniyet duyduğunu<br />

ifade eden <strong>Miyad</strong> Başkanı<br />

Cemalettin Ürgüp”te.Birlik Başkanımız<br />

Ekrem Birsen ve yönetim<br />

kurulu üyelerinin ziyaretinden<br />

büyük mutluluk duyduğunu belirterek<br />

çalışmalarında başarılar<br />

diledi.


30<br />

Mİ D<br />

41. KİRAZ FESTİV


Mİ D 31<br />

ALİNE KATILDIK.


32<br />

Mİ<br />

D<br />

5. ÇATACIK PİKNİĞİNE KATILDIK


Mİ D 33<br />

MİYAD DA BAYRAMLAŞMA


34<br />

Mİ<br />

D<br />

.Güç Elektrik | İşimiz Gücümüz Elektrik•<br />

Elektrik Tesisat-Taahhüt,<br />

Elektrik Malzemeleri Satışı,•<br />

Yol Aydınlatması (8-10 m),AG-OG<br />

Besleme Hatları İletilmesi-Dağıtılması,<br />

Paratoner Tesisatı ve Aydınlatma<br />

malzemeleri satışı işiyle uğraşıyor.<br />

• GÜÇ ELEKTRİK FİRMASININ<br />

KURULUŞ HİKAYESİ 1985 yılında<br />

İbrahim ÇELİK tarafından şahıs firması<br />

olarak Güç Elektrik adı altında<br />

kuruldu. Arifiye Mah. Süleyman<br />

Çakır Caddesinde faaliyet gösteren<br />

Mihalıççık Üçbaşlı Mahallesi(köyünden)<br />

İbrahim Çelik ve oğlu Murat<br />

Çelik tarafından faaliyetini sürdüren<br />

firma, Kurulduğundan bu yana<br />

kaliteli hizmet anlayışı ve tecrübeli<br />

personeli ile çağında gerkeksinimlerine<br />

uyarak 1992 yılında şirketleşerek<br />

Güç Elektrik Tesisat Taahhüt Tic.<br />

ve San. Ltd. Şti. ismiyle hizmetlerine<br />

devam etti. Eskişehir ve civar illerde<br />

kamu kurum ve kuruluşları ile özel<br />

sektörde faaliyet gösteren, firmalara<br />

geliştirdiği çözüm ve hizmetler ile<br />

kalitesini ortaya koyan Güç Elektirik<br />

toplumsal sorumluluklarınında<br />

farkındalığıyla hareket etmektedir.<br />

Bu bağlamda yenilenebilir enerji<br />

kaynaklarıyla alternatif çözümler<br />

üreten Güç Elektrik sektöre hizmet<br />

verirken doğayı da korumaktadır.<br />

Çünkü Güç Elektrik insan ve yaşam<br />

odaklı hizmet anlayışıyla hareket<br />

etmektedir. Bünyesinde görev<br />

alan personellerin de bu bağlamda<br />

gerekli yeterliliklere sahip oldukları<br />

belgelerle kanıtlanmıştır. Eskişehir’de<br />

kendi sektöründe söz sahibi<br />

olan Güç Elektriğin hizmet ve çözümleri<br />

her geçen gün daha da gelişerek<br />

devam edecektir.ADRESAdres: Arifiye<br />

Mah. Süleyman Çakır Cad. No:5/D<br />

ESKİŞEHİRTelefon: 0 222 230 53 57<br />

- 0 222 220 36 71Fax: 0 222 230 66<br />

40Gsm: 0 532 347 24 51


Mİ D 35


TESİSAT TAAHHÜT SAN. TİC. LTD. ŞTİ.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

R

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!