DecorMayisHaziran2018

MAY 

JUNE 

2018 

ISSN 2147-3609

6 DECOR • July - August 2017

8 DECOR • May - June 2018


Halının ipek yolu 

Ocak ayında Almanya ile başlayıp oradan Çin’e doğru yol alan ve adeta günümüzün ipek yolunu 

andıran Domotex fuarlarının finalini, her sene olduğu gibi bu sene de Gaziantep’te yapıyoruz. 

Baharın geliyorum dediği ve güneşin sıcaklığını hissettirmeye başladığı bu mevsimde yapılacak 

olan Domotex Gaziantep, tatilden önce sektörün kaçırmak istemeyeceği bir fuar olacak. 

Seneye bu furyaya katılacak olan Atlanta ile daha yoğun geçeceğini düşündüğüm Domotex 

fuarları, umuyorum ki bu seneden daha da iyi olacaktır. 

Enes Karadayı 

Ve tabi ki Evteks… 

Bu ipek yolu Gaziantep ile birlikte aynı gün başlayacak olan Evteks’ten geçecek tabi. Tarihte 

birçok medeniyetlere başkentlik yapmış olan İstanbul’un ev sahipliğini üstlendiği ve dünyanın 

en büyük ev tekstili fuarları arasında yer alan Evteks fuarıda Domotex Gaziantep ile aynı gün 

İstanbul CNR fuar merkezinde başlayacak. Okurlarımızı her iki fuarda da ağırlamayı sabırsızlıkla 

bekliyor, tüm katılımcı ve ziyaretçilere güzel bir fuar diliyorum. 

Silk Road of Carpet 

We are taking final steps of Domotex fair, a voyage resembling the contemporary version of 

historical Silk Road that was started from Germany in January and to China, ending up in 

Gaziantep, Turkey. Held on the eve of the spring season and at the beginning of warm days 

Domotex Gaziantep will be the last stop that nobody in the industry wants to miss the opportunity 

before holiday season. I hope that Domotex fairs will be better in the next years with the 

additional event in Atlanta. 

And the Evteks, naturally… 

The Silk Road that I mentioned above passes through Evteks as well, that is held concurrently 

with Gaziantep fair. Hosted by the city of Istanbul, the historical capital for several civilizations 

of the past, Evteks, as one of the major fairs for the home textile industries, will start in CNR 

fair venue in Istanbul on the same day with the fair in Gaziantep. We wait our readers eagerly 

to host them in both fairs, and I wish a profitable and efficient fair experience to our readers, 

participating companies and the visitors. 

ENES KARADAYI 

enes.karadayi@img.com.tr 

Yüksel EKİNCİ 

yuksel.ekinci@img.com.tr

İçindekiler / Index 

18 

Türkün tarihe attığı 

en büyük düğüm: 

Pazırık Halısı 

68 

Koçtaş’ta 

Değişim zeminden başlıyor! 

28 

Dolce Vita’dan 

“Ulusal Mağazalar” 

78 

Halının 

“E” Hali 

48 

Domotex China/Floor’a 

yoğun talep 

102 

Avak Şirinoğlu: 

“Halı demek, İpek demek” 

60 

Las Vegas 

ziyaretçi rekoru kırdı 

118 

Halının Kalbi 

yine Gaziantep’te atacak 

Kapak Fotoğrafı 

MEHMET ŞAHİN 

Styling 

DEMET ŞAHİN 

FATMA DEMİRBAĞ 

fatma.demirbag@img.com.tr

Yasin Kaplan Halı Türkiye’nin en 

parlak 100 firması arasında 

Modernizasyon ve yenileme çalışmalarına hızla devam eden Yasin Kaplan Halı, son 

yıllarda daha hızlı gelişen sektörün, bu sürecine kendini adapte ediyor. 

1983 yılında girdiği halı sektöründe 

devraldıkları mirası günümüzün 

modern çizgileri ile birleştiren 

Yasin Kaplan Halı, teknoloji ve satış 

stratejileri anlamında da marka 

olma yolunda ilerliyor. Türkiye’nin 

en parlak 100 firması arasında 

olduklarını belirten Yönetim 

Kurulu Üyesi Mustafa Kaplan, 

dünyanın birçok noktası ile kaliteyi 

buluşturduklarını söyledi. Marka ol 

arak Ar-Ge departmanlarını 

güçlendirdiklerini de ifade eden 

Kaplan, yeni yapılanma çalışmaları 

ile hızlı gelişen değişim sürecine 

kendilerini hazırladıklarını söyledi. 

Teknoloji le birlikte 

ne gibi değişimler 

oldu? 

Önceleri tekstil yer 

döşemeleri arasında 

yer alan ve daha çok 

ihtiyaca bağlı olarak 

zemin kaplaması 

olarak kullanırken, 

şimdilerde iç 

dekorasyonun bir 

parçası olarak 

kullanılmaktadır. Bu 

da halının kullanım 

amacına bağlı olarak 

tüketim ömrünü 

kısaltmıştır. Bu 

anlamda makine halısı 

pazarının büyüdüğü 

ve yaygınlaştığı 

söylenebilir. Tabi böyle 

bir gelişme kendisiyle 

beraber yenilenme 

süresini kısaltmış 

ve makine halısında 

modanın ve trendlerin daha çabuk 

değişmesine yol açmıştır. 

Bu kısa zaman aralığına tüketiciler 

nasıl uyum sağlıyor? 

Günümüzde internetin her yerde 

her alanda ulaşılabilir olması ve 

güvenli alışveriş imkanı sağlaması 

“mağazaları” her an ulaşılabilir 

ve günün her saatinde sipariş 

verilebilir hale getirmiştir. Sanal 

medyanın tanıtım ve promosyon 

amacıyla kullanılması ile görsel 

sunum zenginliği ortaya çıktı. Bu 

da ürünlerin daha iyi ve sağlıklı 

tanıtılmasına neden olmuştur. Buna 

bağlı olarak tüm ürünlerde olduğu 

gibi internet üzerinden satış alanında 

makine halısı da kayda değer bir yer 

bulabilmiştir. 

Bu kadar hızlı sirkülasyon sizi nasıl 

etkiliyor? 

Böyle bir açılım üreticiler için hızlı 

bir yenilenmeyi ve inovasyonu değerli 

ve birincil öncelik haline getirdi. 

Artık makine halısı üreticileri renk 

ve desen trendlerini, ev tekstili 

sektöründeki gelişmeleri daha 

yakından takip eder hale geldiler. 

Ürün ömrünün kısalmasına da neden 

olan bu gelişmeler aslında üretimleri 

daha riskli hale getirdi. Firmalar 

daha esnek ve değişlere daha 

çabuk reaksiyon verecek bir forma 

gelmek zorunda kaldılar. Bu noktada 

stratejik, inovasyon ve Ar-Ge’ye 

dayalı yatırım ve üretimlerin piyasaya 

hakim pozisyona gelebileceklerini 

söyleyebiliriz. 

Marka olarak bu anlamda ne gibi 

yatırımlar yaptınız? 

Yasin Kaplan Halı firması olarak biz 

de bunların bilinci ile yatırımlarımızı 

ve satış kanallarımızı buna 

yönlendirmeye gayret ediyoruz. Ar- 

Ge departmanlarımızı güçlendirerek 

ve yeni yapılanma çalışmaları 

yanında üretim bandında yapılan 

modernizasyon ile hızlı gelişen 

bu sürece kendimizi hazırlıyoruz. 

Türkiye’nin En Parlak 100 Firması 

arasında yer almak bizi bu anlamda 

motive eden güzel bir gelişme oldu. 

Almanya’nın Hannover şehrinde 

düzenlenecek Domotex 2018 

fuarında önceki yıllara göre çok daha 

geniş bir alanda ve çok daha yeni ve 

geniş bir ürün yelpazesi ile çıkmayı 

planlıyoruz. Bu vesileyle de konuyla 

ilgili tarafları standımıza ziyarete 

davet ediyoruz. 



Dünyanın 

bilinen ilk 

halısı; 

Pazırık 

Halısı 

Zamana yolculuk ve Türk Halısının 

2500 yıllık serüveni... 



Halıcılığın 

tarihsel gelişimi 

Halıcılığın günümüze 

gelinceye kadar hangi tarihlerde, 

nerelerde, kimler tarafından, 

ne şekilde dokunduğunu, 

arkeologların kazılarından elde 

ettikleri halı kalıntılarından ve 

bu alanda araştırma yapan bilim 

adamlarının çalışmalarından 

öğrenmekteyiz. Kazılardan elde 

edilen halı parçalarından, halının 

hangi zaman diliminde kimler 

tarafından dokunduğunu ve nasıl 

bir kalite özelliğine sahip olduğunu 

araştırmacılar ortaya koymuşlardır. 

Bu araştırmalardan elde edilen 

sonuçlara göre halıcılık eski 

tarihlerden bu yana boyamada, 

desende, düğüm tekniğinde ve 

ebatlarda gelişme göstererek 

günümüze kadar gelmiştir. Bu 

değişimlerin bir kısmı teknolojideki 

gelişmelere paralel olarak ortaya 

çıkmıştır. Dünya tekstil tarihinde 

yaklaşık 3000 yıldır temel yapısı 

değişmeden bu güne kadar önemini 

saklamış tek ürün el halısıdır. İlk 

zamanlar insanların yaygı ve örtü 

ihtiyaçlarını karşılamak için meydana 

getirdikleri halı, sonraları değerli 

bir sanat eseri olarak sarayları, 

mabetleri ve şatoları süslemiş, 

ressamların tablolarına konu 

olmuştur. 

El dokusu 

halıcılığın 

çok eski bir 

geçmişi vardır. 

Arkeolojik 

araştırmalara 

göre tarihsel 

devirlerde 

yaşamış insanlar; 

ağaç kabuğu ve 

liflerini örerek ilk 

dokumayı meydana 

getirmişlerdir. Diğer 

dokumaları tarihin 

akışı içerisinde, insanlar 

hayat şartlarına göre 

oluşturmuşlardır. 

Pazırık Halısı 

Halıcılık insanlığın en eski 

el dokuma sanatlarından 

birisidir. Halıcılığın kökeni 

milattan önceki yüzyıllara kadar 

uzanmaktadır. Bulunan en eski 

halının M.Ö. V. yüzyılda dokunduğu 

ve en eski halı örneği olduğu 

konusunda, halı bilginleri arasında 

kuvvetli bir fikir birliği vardır. Gördes 

düğümü tekniğiyle dokunmuş çok 

ince bir işçilik gösteren koyu ve açık 

kahverengi zeminli, sarı desenli, 1 

santimetrekaredeki düğüm sayısı 36 

olan 1.83x2 metre büyüklüğündeki 

bir halıya rastlanmıştır. Bu düğüm 

sıklığı halının kendi dönemi 

içerisinde büyük bir ustalıkla 

yapıldığını göstermektedir. Güney 

Sibirya’da Pazırık bölgesinde ki 

kurganların(mezar) birinde bulunan 

bu halını yanında at iskeletinin 

bulunması, eyer örtüsü olarak 

kullanıldığı düşündürmüştür. 

Yüz yıl öncesine kadar dünyanın en 

eski halılarının XIV-XV. yüzyıllardan 

kalmış oldukları literatürlerde 

yer alırken, Orta Asya’nın yüksek 

yaylalarında Hun kurganlarında 

yapılan kazılarda ortaya çıkan yeni 

halıların keşfiyle dünya halı sanatı 

tarihçesi, birden bire günümüzden 

2500 yıl öncesine kaydırılmıştır. 

M.Ö. VI. yüzyıllardan I. yüzyıla 

kadar, bütün Orta Asya’yı kapsayan 

ve Hun topluluklarının yayıldığı 

alanlarda görülen “hayvan üslubu”, 

milattan sonraki toplulukların batıya 

hareketleriyle Doğu Avrupa ve 

Karadeniz’in kuzeyindeki alanlarda 

da yaygınlaştığı için, kısaca iki kıtayı 

kapsayan anlamında “Avrasya hayvan 

üslubu” olarak tanımlanmıştır. 

Orta Asya’da bu dönemde 

hayvan figürlerinde kuvvetli bir 

üsluplaşmanın orta ya çıkmasıyla; 

altın, gümüş, bronz gibi madenlerden 

ajurlama tekniği ile ya da başka 

tekniklerde yapılmış küçük figürinler 

ve çeşitli objeler, hayvan heykelleri 

veya kabartmalar ortaya çıkmıştır. 

Benzer örnekler, ahşap üzerine 

işlenerek veya biçim verilerek 

de elde edilmiştir. Ayrıca keçe 

üzerine uygulanmış, sakin ya da 

mücadele eder vaziyetteki figürlü 

kompozisyonların uzantılarını, 

dokumalar üzerinde de görmek 

mümkündür. Bazen de deriden 

kesilip, eğerlere aplike olarak 

yapıştırılmış hayvan şekillerinin, 

kuvvetli bir üsluplaşmaya giderek, 

çok geniş bölgelere yayılmış 

olduğunu görmekteyiz. 

Arkeoloji ve sanat tarihinde yeni bir 

sayfa 

Bu şekilde üsluplaşmış ve içlerine 

efsane hayvanlarının katıldığı 

örneklerle zenginleştirilmiş, M.Ö. 

V-I. yüzyıllar arasına tarihlenen bir 

halı, yakın tarihlerde ortaya çıkmış 

ve “dünyanın en eski halısı” olarak 

kabul edilmiştir. Rus arkeoloğu 

C. İ. Rudenko’nun, Kazakistan’ın 

doğusunda, Altay Dağlarının 

güneyinde Pazırık Yaylası’nda ortaya 

çıkardığı bu halı, teknik, motif, desen, 

renk ve kompozisyon açısından 

Orta Asya kültürlerinin ortak bir 

ürünü olarak değerlendirilmektedir. 

Aynı zamanda arkeoloji ve sanat 

tarihi açısından da yeni fikirlerin 

edinilmesinde etkili olmuştur. 

Orta Asya’nın çeşitli yörelerinde daha 

milattan önceki asırlarda başlayan 

mezar soygunculuğu, Rudenko’nun 

kazdığı bu kurganı da hedef seçmiş ve 

bilinmeyen bir tarihte, bu kurgan da 

soyulmuştur. Soygundan sonra mezar 

içine sızan sular burada donarak, 

halı ile birlikte soygundan arta kalan 

eşya ve objelerin kaskatı şekilde 

günümüzde ulaşmasını sağlamıştır. 

Buzlanma olmasaydı belki bu 

kurgandaki objeler de zamanla 

çürüyecek ve halının tarihçesi 


konusunda çok önemli bir kanıttan 

yoksun kalacaktık. Belki de bu 

konuda, başka tarihler teklif etmeye 

devam edecektik. Burada dikkatimizi 

çeken önemli bir hususun, bu halının 

teknik, desen, renk ve kompozisyon 

bakımından oldukça ileri bir devreye 

işaret ediyor olmasıdır. Yani bu halı, 

basit bir ilk olmayıp, alt yapısının 

en az 5-6 asır öncesine dayandığı 

anlaşılan bir sanatın ulaştığı en üst 

seviyeyi göstermektedir. Benzer 

değerlendirmelerde bulunan bir 

başka Rus arkeoloğu Khoplin’de 

halıcılığın yörede iki bin yılından beri 

bilindiğini ve asıl vatanının da Batı 

Türkistan olduğunu ifade etmiştir. 

Türk düğümü “Gördes” 

Günümüzde St. Petersburg 

Hermitage Müzesi’nde bulunan bu 

halı, teknik olarak Türk (Gördes) 

düğümü ile dokunmuştur. Gayet ince 

ve çift bükümlü yünden dokunmuş 

olan halı, özel bir şahıs için 

oldukça sık ve kaliteli dokunmuş 

olduğunu göstermektedir. 

Buna ilaveten halı üzerindeki 

desenlerde Türk kültürüne 

ait yansımalar ön plana 

çıkarken, yer yer Batı İran ve 

Mezopotamya kültürlerinin 

etkileri de görülmektedir. 

Kuşkusuz İlk ve Ortaçağlar 

boyunca Doğu ile Batı arasında 

çok önemli bir ulaşım sağlayan İpek 

Yolu üzerinde bulunan kurganlar, bu 

güzergâhtan gelip geçen yolculardan 

etkilenen Orta Asya halkları 

tarafından meydana getirilmiştir. 

Halı üzerinde dikkat çeken motif ve 

şekiller, halıyı çevreleyen beş bordür 

ile orta alanda görülmektedirler. En 

dıştaki ve içteki dar bordürde, Doğu 

toplumlarının sanat eserlerinde 

çokça yansıtılmış olan mitolojik grifon 

figürleri sıralanmıştır. Dıştan içe 

doğru ikinci bordürde haçvari şekilde 

düzenlenmiş kar çiçeği motifleri yer 

almışken, üçüncü bordürde ilerler 

şekilde süvari kompozisyonlarına yer 

verilmiştir. Bu süvariler; kuyrukları 

düğümlü, yeleleri süslü, başlarında 

tuğları ve oldukça süslü koşum 

takımları bulunan atlar üzerinde, 

vücutlarındaki dar paçalı çakşırları, 

başlarındaki önü açık, arkası kapalı 

başlıklarıyla, yer yer Mezopotamya 

ve Sasani kültürlerine ait motifleri 

akla getirirken, yer yer de Orta Asya 

Türk toplumlarının yaşama biçimine 

ait görüntüler ortaya koyarlar. İçteki 

dördüncü bordürde aynı yönde 

ilerler şekilde bataklık bir araziden 

geçen geyik dizilerine yer verilmiştir. 

Geyiklerin Sibirya’ya mahsus bir 

hayvan olmasının yanında, ön kol 

ve arka kalçaları üzerindeki nokta, 

virgül gibi şekiller, Avrasya hayvan 

üslubunun ortak özelliklerini 

yansıtmaktadır. Halının orta alanında 

içleri kar çiçeği ya da post motifleriyle 

doldurulmuş 6x4=24 eşit kare yer 

almaktadır. Ancak burada, benzer 

örnekler arasında zemin rengiyle 

motif rengi arasında 

değişim 

görülmektedir. Genel 

anlamda Pazırık Halısı’nın hâkim 

renkleri, kırmızı zemin üzerine beyaz, 

mavi ve sarıdan ibarettir. 

Oldukça kaliteli ve ileri bir devreye 

işaret eden Pazırık Halısı’ndan 

sonraki ele geçen diğer halı 

parçaları arasında uzun bir boşluk 

bulunmaktadır. Ancak bu boşluk, 

bu dönemde halının yapılmadığı 

anlamına gelmez. Çabuk eskiyen, 

yıpranan bir malzeme olması 

dolayısıyla halıların, çok eski 

tarihlerden günümüze ulaşmış 

olmaları ancak saklama koşullarının 

sağlıklı olmasıyla alakalı bir 

durumdur. 

Diğer Türk Halıları ve Pazırık Halısı 

Orta Asya hiç şüphesiz eski bir 

dokuma merkezidir. Bu bölge ile 

Doğu Türkistan’a uzanan bölgelerde 

Ortaçağ’da zengin bir dokuma 

geleneğinin olduğu araştırmalar 

sonucu ortaya konmuştur. Türklere 

ait 1700 yıllık Lou-lan ve Lop-Nor’da 

(Budha Tapınağı) dokunmuş halılar 

ile çeşitli kumaşlar Aurel Stein’in 

1906-1908’de yaptığı kazılarda gün 

ışığına çıkmıştır. Bugün bu halılar 

Hindistan-Yeni Delhi ve Londra- 

British Museum’da sergilenmektedir. 

1913 yılında Turfan Bölgesi’nde A.Von 

Le Coq tarafından Kuça/Koço şehri 

yakınlarında bir tapınağın odasında da 

bir halı bulunmuştur. 

Göktürk’ler 

dönemine 

ait olan bu halılar 

MS. 5-6 yy’a aittir. Bugün bu 

halılarda Berlin İslam Müzesi’nde 

sergilenmektedir. Bu halı da 

yün malzemeyle düğümlenerek 

dokunmuştur. Süslemelerinde 

geometrik desenlerin yanında ejder 

figürü de görülür. Pazırık Bölgesi ise 

buraya hiç de uzak değildir. Ayrıca 

bugün Kaş-gar, Hotan, Kuçar ilçesi 

Kuca ve Turfan’da dokunan halılar 

bu en eski halı bölgesinin geleneğini 

hala sürdürdüğünü göstermektedir. 

Pazırık halısının bulunmuş olduğu 

bölgenin yani Altayların karakter ve 

kültürünü yansıttığı açıktır. 

Tarih ve kültür açısından bu 

kurganların Türkler tarafından 


oluşturulduğunu ve dünyanın ilk 

halısı olarak bilinen Pazırık Halısı 

da dâhil birçok eserin Türk motifleri 

barındırdığı görülmekte. Sanat tarihi 

uzmanlarından Erdmann da yaptığı 

araştırmalarda ‘’Pazırık Halısının 

Türk İlmiğiyle dokunduğunu ve Türk 

halısı’’ olduğunu kabul etmiştir. 

Ermitaj müzesinde sergilenen Pazırık 

Halısının desen, renk ve dokuma 

özelliklerine oldukça sadık kalınarak 

Gördes’te dokunmuş bir örneği 

de vardır. Sonuç olarak Selçuklu 

ve Osmanlı halıları ile günümüzde 

dokunan Anadolu halılarının motif 

düzeni Orta Asya Türk halılarının 

zemin şemasına benzemektedir. 

Pazırık halısının zemininin 24 

eşit kareye bölünmesi geleneği, 

Orta Asya’da dokunan keçelerde 

bile karşımıza çıkan bir şemadır. 

Selçuklu Dönemi Anadolu halılarının 

zemininin karelere ayrılması 

ve geometrik kompozisyonlar 

içerisinde yerleştirilmesi Büyük 

Selçuklu halılarının zemin şemasına 

benzemektedir. Beylikler Dönemi’nde 

gördüğümüz halı zeminin iki veya 

daha çok kareye bölünüp, her bir 

kare içerisine hayvan veya bitki 

motifi işlenmesi Pazırık Halısında 

da görülen geometrik düzene 

dayanmaktadır. Bugün Anadolu’da 

22 DECOR • May - June 2018 

dokunan halı ve düz dokuma yaygılar 

Orta Asya Türk halı ve düz dokuma 

yaygıların geleneği sürdürülmektedir. 

Bu gelenek Büyük Selçuklular 

ve Anadolu Selçukluları yoluyla 

Anadolu’ya taşınmıştır. Beylikler ve 

Osmanlılar sayesinde günümüze 

kadar ulaşmıştır. 

Günümüzde El Dokuma Halıcılığı 

Günümüz Türk Halıcılığının en 

önemli ürünü tüm dünyanın yakından 

tanıdığı Hereke Halısı. Halı hane 

ve tezgâhlarda ayları hatta yılları 

bulan çalışmalarla ortaya konan 

bu halı pamuk iplik üzerine yün ve 

ipek üzerine ipek olarak iki türlü 

dokunur. Yün halıların dm²’sinde 

3600 ilmek bulunur. Kalitesi 60x60 

olarak adlandırılır. İpek halılarda ise 

dm²’de 10.000 ilmek olur. Kalitesi 

100x100 olarak adlandırılır. Hereke 

halıları sık dokunduğu için desenler 

oldukça ayrıntılıdır. Geçmiş yıllarda 

Hereke’de birçok evin hanımı ya da 

kızları tarafından Gördes düğümü 

kullanılarak Hereke Halıları 

dokunur ve tüccarlara, toptancılara 

satılırdı. Evlerde halı dokunması 

80’li yıllara kadar yaygındı. Ancak 

sektörün sanayileşmesi, verilen 

yoğun emek, ipeğin pahalı olması 

gibi nedenler evlerdeki tezgâhların 

zamanla ortadan kalkmasına neden 

oldu. Hereke Halısı özel siparişler 

ve meraklıları sayesinde varlığını 

sürdümeye devam ediyor. Otoritelerin 

ortak görüşü ise; yetişen yeni neslin 

bu kültüre sahip çıkmadığı ve 

dokumacılıkta ki kalifiye personel 

açığı. 

Dünyanın en eski halısı olan Pazırık 

Halısı bugün, St. Petersburg 

Hermitage Müzesi'nde sergileniyor

The world’s 

first known 

carpet; 

Pazyryk Rug 

A journey for 2500 years… Turkish 

carpet art’s adventure for 2500 

years. 

Historical development of 

carpet making 

We learn that on what dates, 

where, by whom, how the carpet 

making was made until today 

from carpet residues obtained by 

archaeologists from their excavations 

and the studies of scientists who 

made researches on this field. 

Researchers have revealed from 

carpet fragments obtained from 

the excavations that at what time 

frame and by whom the carpet was 

woven and what kind of quality it had. 

According to the results obtained 

from these researches, carpet 

making has come until today from the 

ancient times by developing in dyeing, 

design, knotting techniques and 

sizes. Some of these changes have 

come to existence in parallel with the 

developments in technology. 

In the world’s textile history, it is 

the only hand-made rug which has 

remained its importance with its 

basic structure unchanged for about 

3,000 years until today. The carpet, 

that people had created to meet 

their needs for rug and covering in 

the early days, later has decorated 

the palaces, temples and chateaus 

as a valuable work of art and has 

become a subject to the paintings of 

painters. Hand-made carpet making 

has a very long history. According to 

archaeological researches, people 

who had lived in historical periods; 

had created the first textiles by 

darning tree peels and fibers. They 

had created the other textiles in 

the course of history according to 

people’s living conditions. 

Pazyryk Rug 

Carpet making is one of the oldest 

hand woven arts of mankind. The 

roots of the carpet has traced to the 

centuries before christ. There is a 

strong consensus among the carpet 

scientists that the oldest carpet 

was woven in the 5th century before 

christ and it was the oldest carpet 

sample. A rug, which is 1.83x2 meters 

in size having 36 knots in 1 square 

centimeter and a dark and light 

brown background and yellow pattern 

along with a very fine workmanship, 

and which was woven with the Gördes 

knot technique, has been found. This 

knot density shows that it was made 

with a grand craftsmanship in its 

own period. That a horse skeleton 

was found near this rug, which was 

found inside one of the kurgans 

(burial place) in Pazyryk region in the 

Southern Siberia has made think that 

it had been used as a saddle blanket. 

While it was stated in literatures 

that the world’s oldest carpets have 

remained from 14th-15th centuries, 

The world carpet art history has 

been suddenly slipped from today 

to 2500 years ago to one day with 

the discovery of new carpets, which 

were made in Hun kurgans, found out 

during the excavations made in high 

lands of the Central Asia.The “animal 

style”, which had involved the whole 

Central Asia from 6th centuries B.C. 

till the 1st century and seen in the 

areas where Hun communities had 

spreaded, had been described as 

the “Eurasian animal style” to briefly 

means to involve two continents, 

since it had become widespread 

also in the areas in north of Eastern 

Europe and the Black Sea, from the 


centuries along with the movements 

of communities A.C. (After Christ). 

Upon a strong stylization of animal 

figures had emerged in this period 

in Central Asia; gold, silver, bronze, 

or other objects made of small 

figurines and various objects, animal 

sculptures or reliefs have been made. 

Similar examples had been obtained 

by processing or shaping over the 

wood.Also it is possible to see on 

the textures the extensions of the 

figurative compositions at the state 

of calm or struggling, 

applied on the felt. 

Sometimes we see that 

the animal figures, 

which had been cut from 

leather and affixed as 

appliques, have spread 

to a very wide area, 

by going to a strong 

stylization. 

A new page in the 

history of archeology 

and art 

A carpet, which was 

stylized in this way and 

enriched with patterns, 

into which legendary 

animals added, dated 

5th-1st century B.C., 

was found in near dates 

and it was accepted 

as “the world’s oldest 

carpet”. This rug, which 

Russian archaeologists 

C. İ Rudenko found in 

Pazyryk highland in 

the south of the Altay 

Mountains in east of Kazakhstan, has 

been evaluated as a common product 

of Central Asian cultures in terms of 

technique, motif, pattern, color and 

composition. It had influence also in 

the obtaining of new ideas in terms of 

archeology and art history. 

The grave robbery, which began in 

the centuries before christ in various 

regions of Central Asia, chose also 

this kurgan that was excavated by 

Rudenko, as a target and this kurgan 

was also been robbed in an unknown 

date. Waters leaking into the grave 

after the robbery had frozen here, 

and had ensured the carpet, the 


items and objects, which remained 

from the robbery, have reached the 

present day in a stiffened state. If 

freezing has not occurred, perhaps 

the objects in this kurgan would 

have also decayed over time and we 

would have been lack of evidence of 

the carpet history. Maybe we would 

continue to suggest other dates in 

this respect. The important thing, 

that draws our attention here, is that 

this rug suggests a very advanced 

period in terms of technique, pattern, 

color and composition. So this rug 

is not a simple carpet and it shows 

the highest level reached by an art 

understood that its infrastructure 

is based on the period at least 5-6 

centuries ago. Another Russian 

archaeologist, who has stated a 

similar evaluations that carpet 

making has been known in the region 

of Khoplin for two thousand years 

and that their original homeland was 

Western Turkistan. 

Turkish knot “Gördes” 

This rug, which is at St. Petersburg 

Hermitage Museum today, is 

technically woven by the Turkish 

(Gördes) knot. The carpet, which was 

woven from very fine and doubletwisted 

wool, shows that it was woven 

very intensely and in good quality for 

a special person. In addition, while 

the reflections related to Turkish 

culture come to the forefront in the 

designs on the carpet, the effects of 

Western Iranian and Mesopotamian 

cultures are also seen from place 

to place. Kurgans, which are 

located on the Silk Road, which had 

undoubtedly provided 

a very important 

transportation between 

the East and the West 

during the First and 

Middle Ages, were 

made by the Central 

Asian peoples who 

were affected by the 

passengers, who had 

come and gone on this 

route. The patterns 

and shapes prominent 

on the carpet are seen 

in the middle area 

along with five borders 

surrounding the carpet. 

On the outermost 

and innermost 

narrow border, the 

mythological griffon 

figures, which are 

widely reflected in the 

art works of Eastern 

societies, are sorted. 

Snowflake patterns 

takes place on the 

second border placed 

from outside towards inside on 

the second border, and the cavalry 

compositions in state of moving 

ahead were included on the third 

border. While these cavalries bring to 

mind; the patterns of Mesopotamian 

and Sassanic cultures from place to 

place with their skinny-leg shalwars 

on their bodies and their headwears, 

which are open from front and 

closed from rear, over their horses 

in highly ornamented trappings with 

knotted tails, ornamented manes and 

aigrettes put on their heads, they also 

present images related to living ways 

of Central Asian Turkish communities

from place to place.On the fourth 

border inside, the deer sequences 

passing through a marshy land in 

the same direction are included. In 

addition to that deers are animals 

common to Siberia, the figures over 

their forearms and rear hips such as 

points, commas reflect the common 

features of Eurasian animal style. 

There are equal squares in size of 

6x4=24, filled with snowflakes or 

animal skin patterns in the middle 

of the rug. However, differences 

are seen between the ground color 

and the pattern color among similar 

patterns. In the general 

sense, the dominant colors 

of the Pazyryk Rug consist 

of white, blue and yellow on 

a red background.There is a 

long gap between the other 

carpet pieces that came to 

hand after the Pazyryk Rug 

which refers a very good 

quality and advanced period. 

However, this gap does not 

mean that carpet was not 

made in this period. Since 

they are a material that is 

worn out and wasted away 

quickly, that the carpets have reached 

to today from ancient times is a 

state related to the healthy storage 

conditions. 

Other Turkish Carpets and Pazyryk 

Rug 

In 1913, a carpet was found by A.Von 

Le Coq in the room of a temple 

located near Kuça / Koço city in the 

Turfan region, as well. These carpets, 

which belong to the Göktürk period, 

belongs to 5-6 centuries B.C. Today, 

these carpets are Berlin is exhibited 

at the Islamic Museum. This carpet 

was also woven with wool material by 

knotting. The dragon figure is seen as 

well as the geometric patterns. 

The Pazyryk region is not far from 

here. Also today, the carpets woven in 

Kaş-gar, Hotan, and Kucar’s districts 

Kuca and Turfan, indicate that this 

oldest carpet region still continues 

its tradition. It is obvious that the 

region, in which the Pazyryk rug was 

found, reflects the character and 

culture of Altaic people. Undoubtedly, 

the Central Asia is an old center of 

textiles. As a result of researches 

made, it was found that there had 

been a rich tradition of textiles in this 

region and in the regions extending 

to the Eastern Turkistan in the Middle 

Age. In 1700-year-old Lou-lan and 

Lop-Nor (Buddha Temple) which had 

belonged to Turks, woven carpets and 

various fabrics came to light during 

the excavations made by Aurel Stein 

between 1906 and 1908. Today these 

carpets are exhibited in India-New 

Delhi and London-British Museum. 

In terms of history and culture, it is 

seen that these kurgans are created 

by the Turks and these kurgans host 

many Turkish patterns, including the 

Pazyryk Carpet which is known as the 

world’s first carpet. Erdmann, one 

of art history experts, accepted that 

‘’ The Pazyryk Rug was woven with 

Turkish Knot and that it is a Turkish 

carpet ‘’ as a result of his researches. 

The Pazyryk Rug, which is being 

exhibited in the Hermitage Museum, 

has also a sample woven in Gördes 

by being very loyal to the patterns, 

colors and weaving characteristics of 

the Pazyryk Rug. 

Consequently, the pattern order 

of the Seljuk and Ottoman carpets 

and the Anatolian carpets, which 

are woven today, is similar to the 

background scheme of the Central 

Asian Turkish carpets. The tradition 

of dividing the background of the 

Pazyryk Rug into 24 equal squares 

is a scheme that appear even in 

the felts woven in Central Asia. 

The dividing of the backgrounds 

of Anatolian carpets into squares 

and their placement in geometric 

compositions is similar to the 

background scheme of the Great 

Seljuk carpets. The carpet 

background’s being divided into two 

or more squares and processing 

animal or plant patterns in each 

square is based on the geometric 

scheme, which is also seen in 

Pazyryk Rug. Carpets which is 

woven in Anatolia today and plain 

weave rugs continue the tradition of 

Central Asian Turkish carpets and 

plain weave rugs. This tradition has 

been moved to Anatolia through the 

Great Seljuks and the Anatolian 

Seljuks. Thanks to the Beyliks 

and the Ottomans, it has 

reached to today. 

Hand Woven Carpet Making 

Today 

The Hereke Carpet, the most 

important product of Turkish 

Carpet today and which the 

whole world knows well. This 

carpet, which comes to exist 

with works that may last 

months or even years in carpet 

rooms and looms, is woven in 

two types including wool over cotton 

yarn and silk on wool and silk yarn. 

There are 3600 tie knots per dm² 

in the woolen carpets. Its quality 

is called 60x60. On the other hand, 

there are 10,000 loops in dm² in silk 

carpets. Its quality is called 100x100. 

The patterns are very detailed since 

the Hereke carpets are woven 

intensely. In the past years, Hereke 

Carpets were used to be woven by 

the ladies or girls of many houses 

in Hereke by using the Gördes knot 

and used to be sold to traders and 

wholesalers. Weaving carpets in 

houses were common until the 80’s. 

However, the looms has disappeared 

over time due to the reasons such 

as industrialization of the sector, 

intensive labor used, and expensive 

price of silk. Hereke Carpet continues 

its existence because of special 

orders given and its devotees. The 

consensus of the authorities is; that 

the growing new generation does not 

protect this culture and the lack of 

qualified personnel deficit in weaving. 


Riva Carpet 

yeni ürünleriyle Gaziantep 

Domotex’te 

Dünyada özel bir üne sahip Türk halı imalatı ve ticaretinin 

ana merkezi olan Gaziantep’te bu yıl 5’si düzenlenen 

Domotex Turkey Fuarı; sektörün önde gelen markalarını 

tek çatı altında bir araya getirmeye hazırlanıyor. 

Türkiye ile Orta Doğu’nun halı 

ve zemin kaplama sektörünün 

önemli şirketlerini bir araya 

getiren Domotex Turkey Fuarı’na 

her yıl olduğu gibi bu yıl da katılım 

sağlayan Riva Carpet yöneticileri ile 

fuarın sektöre ve firmalarına neler 

kattığı üzerine konuştuk. 

Ömer Bey, dünyanın önde gelen 

üçüncü büyük fuarı Domotex 

Türkiye, Gaziantep’te başlıyor. Siz 

de katılımcıları arasında yerinizi 

alıyorsunuz. Bu fuarın sizin için 

öneminden bahseder misiniz? 

Sektörün ve müşterilerin odak 

noktası haline gelen Domotex Fuarı 

dünyaya kendini kanıtlamış bir 

topluluk tarafından oluşturulmuştur. 

Gaziantep, Domotex Turkey fuarı 

açısından kısa zamanda olumlu 

bir aşama kaydetmiştir. Bu fuarın 

katılımcı firmaları arasında yer 

almak ise bize farklı ülkelere ihracat 

yapmamızı ve ürünlerimizi dünyaya 

tanıtmamızı sağlıyor. Domotex 

Turkey’in, özellikle Domotex 

Hannover fuarından sonra üretimin 

merkezi Gaziantep’te olması ise 

şehrimize farklı bir yön kazandırıyor. 

Domotex Türkiye Fuarına özel 

müşterilerinizi bekleyen yeni 

sürprizleriniz var mı? 

Sürprizlerin eksik olmadığı Domotex 

Turkey fuarında, dünyanın dört bir 

yanından gelen insanlar bariz bir 

şekilde Gaziantep fuarını tercih 

ediyor. Riva Carpet olarak hız 

verdiğimiz Ar-ge çalışmalarımıza, 

her geçen yıl farklı ürünler ekleyerek 

sektörün hızıyla eş değer ilerliyoruz. 

Domotex Türkiye Gaziantep 

Fuarından beklentileriniz neler? 

Domotex Turkey Fuarı her ne kadar 

yurt dışındaki ilgiyi yakalayamasa 

da sektörün çabaları sayesinde tüm 

dünyaya kendini kanıtlayarak her 

geçen gün bir adım daha ön plana 

çıkıyor. Riva Carpet olarak bizler de 

çabamızın ve emeğimizin karşılığını 

müşteri memnuniyeti odaklı 

sürdürüyoruz. 

Yurt içinde ve yurt dışında 

katıldığınız başka fuarlar var mı? 

Sizce en çok getirisi olan fuar 

hangisi? 

Riva Carpet şirketler grubu olarak 

hiçbir zaman yurt dışı fuarlarına 

katılma ihtiyacı duymadık. Çünkü 

çeşitli bölgelerde uzun zamandır 

yaptığımız çalışmalarımızda hız 

kazanmakla birlikte güçlü bir müşteri 

portföyü oluşturduk. Aynı zamanda 

da markalaşmanın etkisiyle yurt 

dışında alt yapımızı oluşturmuş 

bulunuyoruz. Tüm bunlardan 

aldığımız güçle sektörde dünyaya 

hitap edebileceğimizi görmüş olduk. 

Domotex Turkey Fuarına gelen 

müşterilerimize firmamızı tanıtma 

fırsatı bularak daha etkin bir konuma 

gelmiş bulunuyoruz. 

Özellikle vurgulamak istediğiniz bir 

konu var mı? 

Domotex Turkey Gaziantep fuarının 

her geçen yıl daha kapsamlı 

bir şekilde tüm dünyaya hitap 

edeceğini ve sektör olarak uzun 

yıllar boyunca çalışmalarımızın 

sonucunu göreceğimize inanıyoruz. 

Hiçbir zaman sektörümüzün 

geçmişini unutmadan her geçen 

gün yeni ülkelerde yerimizi almayı 

hedefliyoruz. 


Riva Carpet 

will be at Gaziantep Domotex Fair 

with new products 

The Domotex Turkey Fair, being organized for the 5th time this year in Gaziantep, 

the main production and trade hub for world famous Turkish carpets, is preparing 

to unite the leading brands of the sector under one roof. 

We spoke about what the fair 

contributes to the sector 

and companies with the 

administrators of Riva Carpet, a 

company which will be participating 

again this year as in previous years 

in the Domotex Turkey Fair, an 

event that serves to congregate the 

important companies of the carpet 

and floor covering sector in Turkey 

and the Middle East. 

Ömer Bey the third largest among 

the leading fairs in the world, 

Domotex Turkey, is starting in 

Gaziantep. You will be among the 

participants. Can you tell us about 

the importance of this fair to you? 

The Domotex Fair, which has become 

a focal point for the sector and 

customers alike, was created by a 

community that has proven itself 

to the world. Gaziantep has made 

positive progress is a short time in 

terms of the Domotex Turkey fair. 

Being among the participants of this 

fair enables us to export to different 

countries and to introduce our 

products to the world. The Domotex 

Turkey Fair taking place in Gaziantep, 

the center of production, especially 

after the Domotex Hannover fair, 

brings a new aspect to our city. 

Do you have new surprises awaiting 

your customers especially for the 

Domotex Turkey fair? 

At the Domotex Turkey fair, where 

there is no shortage of surprises, 

people who come from all over the 

world clearly prefer the Gazaiantep 

fair. We are adding different products 

every year to the R&D work we have 

accelerated as Riva Carpet to move 

forward in step with the sector’s 

speed. 

What are your expectations from the 

Domotex Turkey Gaziantep Fair? 

Regardless of the Domotex Turkey 

Fair not being able to capture as 

much international interest, it has 

been able to prove itself to the world 

through the efforts of the sector 

and stands out more every day. As 

Riva Carpet we continue to focus on 

customer satisfaction to achieve a 

return on our efforts and labor. 

Are there other domestic and 

foreign fairs you participate it? 

Which fair so you think has the best 

yield? 

We have never felt the need to 

participate in international fairs as 

Riva Carpet. While we have gained 

speed through the regional work we 

have been doing over the years we 

have also formed a strong customer 

portfolio. Also, with the effect of 

becoming a brand, we have built 

an infrastructure abroad. With the 

strength we derive from all of these 

we can see now that we can address 

the world in this sector. We are in a 

more active position by having the 

opportunity to introduce our products 

to guests at the Domotex Turkey Fair. 

Is there a subject you would like to 

emphasize in particular? 

We believe that the Domotex Turkey 

Gaziantep fair will appeal to the world 

on a larger scale every year and we 

will soon reap the rewards of our 

long years of hard work as a sector. 

We aim to be present in more new 

countries all the time without ever 

forgetting the history of our sector. 


Dolce Vita “Ulusal Marka” 

olma yolunda hızla ilerliyor 

Dolce Vita, “Milli mağaza” politikasıyla büyümeye devam ediyor. 

Marmara Bölge Müdürlüğü’nü 

İstanbul Mahmutbey’de açan 

Dolce Vita, ilk kurumsal halı 

mağazası olma gururunu yaşıyor. 

İzmir Mimarlar Odası tarafından ödüllendirilen 

bir tasarım projesiyle tasarlanan 

mağazalarını tüm Türkiye’de 

açtıklarını belirten Yönetim Kurulu 

Başkanı Metin Taşkıran, kurumsal 

mağazalarına da aynı uygulamayı 

yaptıklarını söyledi. Mağazaların ve 

müşterilerin ihtiyacını hızlı bir şekilde 

karşılama hedefinde olduklarını da 

sözlerine ekleyen Taşkıran, müşterilerin 

siparişlerini günlük gönderdiklerini 

ifade etti. 

Dolce Vita Halı olarak hedefleriniz 

nedir? 

İstanbul’daki bayilerin, ürünlerimizi 

görebilmesi ihtiyacından doğan bu 

mağaza, daha önce de İzmir’de açmış 

olduğumuz ve tasarımıyla ödül alan 

mimarlarımız tarafından yapıldı. Tam 

anlamıyla Dolce Vita’yı yansıtmasını 

istediğimiz konseptimizi tüm Türkiye’de 

açtığımız ve açmayı düşündüğümüz 

mağazalarımıza da uygulamayı 

planlıyoruz. Dünyadaki marka algısı 

bu tür mağazalarda oluşuyor. Halıyı 

tezgâhlara atıp her halıcıda olduğu 

gibi pazarlamaya çalıştığımız için bu 

da halının değerini düşürüyor. İyi mal 

iyi mağazada değerini buluyor. Tam 

da bu noktada mağazaların görselliği 

yükseldikçe, halı da değerini bulmuş 

oluyor. 

Halının, sokakta ve kısa süreli açılıp 

kapanan mağazaların zararına satış 

yapması, halıya zarar vererek geçmişte 

var olan değerini yitirmesine 

sebep oldu. Bizim bütün yapılanma- 


mız kurumsal mağazacılığın önünü 

açarak halıya gerçek değerini yeniden 

kazandırmak. Bunları yaptıktan sonra 

bayilerimize aynı konsepti yaptıracağız. 

Ana merkezi İzmir olan firmanızın 

kaç tane bölge müdürlüğü var? 

İstanbul’daki mağazamız hem Avrupa 

hem de Asya tarafını kapsayan bir 

mağaza. Aynı zamanda Bursa, Ankara 

ve Marmara’da bölge sorumlularımız 

var. Ek olarak Güney Doğu Anadolu 

Bölgesinde bölge bayiliğimiz dışında 

bölge müdürlüğü çalışmaları da 

devam etmektedir. Adana Mersin 

tarafını kapsayan bölgeye de bölge 

sorumlusu arayışımız devam etmektedir. 

Dolce Vita olarak ürünlerimizi 

ertesi gün kargoya verdiğimizden 

dolayı bölge müdürlüğü veya depoya 

çok fazla gerek duymuyoruz. Çünkü 

hizmet bizde günlük olarak veriliyor. 

Halı satıldıktan sonra ertesi gün halının 

bayinin elinde olması mantığıyla 

çalışıyoruz. 

2018 yılında kurumsal mağaza sayısı 

için belirlediğiniz bir hedef var mı? 

Şuanda bunu Türkiye’nin şartları 

belirleyecek. İlk etapta hedefimiz Ankara’da 

bir kurumsal mağaza açmak. 

Henüz görüşmelerini sürdürdüğümüz 

alışveriş merkezleri var. Anlaşmaya 

vardığımız anda ilk olarak bir AVM’de 

mağazamızın açılışını gerçekleştireceğiz. 

Daha sonra yavaş yavaş Türkiye’nin 

belirli illerinde mağazalarımızı 

açmaya devam edeceğiz. 

Üretici olmadığınız halde kendinize 

“Ulusal Marka” şeklinde bir misyon 

yüklemişsiniz. Bu fikir nereden 

çıktı? 

Bizim asıl işimiz mağazacılık yapmak; 

halıcılık değil. Dünyada hemen 

hemen bütün büyük markaların 

hiçbirinin üretimi yoktur. Fason 

üretim yaptırarak veya üretim bantları 

sayesinde tüketiciye ulaşıyorlar. 

Üretimin günümüzde sıkıntılı olması 

sebebiyle hem bayilerimizi hem de 

kendimizi daha karlı olan perakendecilik 

sektörüne yönlendirdik. Bu 

sebeple kar marjını etiketlerde toptan 

ve perakende arasını yüksek tuttuk. 

Bu şekilde mağazaların kâra geçmesini 

planladık. 

Franchising sistemine nasıl geçmeyi 

düşünüyorsunuz? 

İlk 20 mağazayı kendimiz yapıp ulusal 

reklama çıktıktan sonra franchising 

ağının kendiliğinden yayılmasını 

öngörüyoruz. Keza kahve ve ev tekstili 

mağazalarında gördüğümüz üzere 

markalaşmanın bu şekilde olduğunu 

hepimiz görmüş olduk. Geleneksel 

halıcılıkla bir yere varamıyoruz, 

ilerleyemiyoruz. Uzun yıllardır üretim 

odaklı düşündüğümüzden dolayı bu 

yola girmeye cesaret edememiştik. 

Hedefimiz artık bunu bu sistemle 

başarıya ulaştırmak. Daha önce bu 

mağaza sistemini bir kaç firma denedi. 

Fakat marka kendilerinin olmadığından 

dolayı başarısız oldu. Bizler 

şimdi kendi markamızla sadece Dolce 

Vita Halı’nın satıldığı ve hızlı tüketime 

katkı sağlayacak ürünlerle yapacağız. 

Nedir bu hızlı tüketim ürünleri; çocuk 

halısı için Warner Bros ile anlaşma 

yaparak hızlı tüketime ayak uyduruyoruz. 

Bunun yanında dekoratif ve 

katma değeri yüksek olan; Bambu, 

Tensel ve Viskondan yapılan ürünlerle 

destekleyip mağazaların işlevliliğini 

arttırmaya çalışıyoruz. 

Eskiden duvardan duvara döşenirdi 

halılar, evler de büyüktü... Şimdi 

küçülen evler ve farklı arayışlarla 

halı sadece bir dekoratif ürün haline 

geldi. Sizce halının dekoratif bir hal 

almasının getirileri var mıdır? 

Dekoratif ürünler halı sektörünü çok 

fazla etkiliyor. Bu yüzden klasik halı 

dediğimiz uç gruptaki ürünler yok 

olmaya başladı. Bizim tarafımızdan 

yapılan ürünlerin hem kalitesi, hem 

fiyatı hem de görselliğinin yüksek olması 

gerekiyor ki halı sektörü ayakta 

durabilsin. Eskiden pahalı el halıları 

satışı düşük iken, şuan 100 tarak 

120 tarak el dokumasına en yakın 

olan halılar herkesin almaya/satmaya 

çalıştığı ürün haline geldi. Buda 

metrekare olarak daha düşük, rakam 

olarak daha pahalı ürünler ortaya 

çıkartmanızı sağlıyor. 

Hedefimiz Dolce Vita adını yurt dışına 

duyurmak 

Dolce Vita’nın yurt dışı hedefleri 

neler? 

Yurtdışında ilk mağazamızı 2019 

yılında Roma ya da Milano’da açmayı 

planlıyoruz. Daha sonra gerek 

yurt dışı bayilikler vermek, gerekse 

Amerika, İngiltere gibi belli ülkelerde 

devlet destekli projelerden yararlanarak 

Dolce Vita adını kurumsal olarak 

yurt dışına da ulaştırmak istiyoruz. 

Markalaşmak her zaman kaliteyi 

korumaya yardımcı olmuştur. 

Son olarak trendlerden bahsedelim 

biraz… 2018 trendleri ve müşterilerin 

beklentileri hakkında neler 

söylemek istersiniz? 

Geçtiğimiz yıl da, artdeco, loft, kütük, 

pachwork gibi tasarımlar trendleri 

oluştururken bu yıl ise geçmişten 

günümüze zarif bir dönüş yapan 

pirinç mobilyalar, lacivert kumaşlar 

bu yılın trendlerini oluşturmaktadır. 

Bizlerde bu trendlere hızlı bir şekilde 

ayak uydurarak Domotex Gaziantep 

fuarında ürünlerimizi müşterilerimize 

tanıtacağız. 


Dolce Vita progresses fast 

on the way to be a 

“National Brand” 

The brand keeps growing by the policy of “national brand 


Opening its regional center for 

Marmara Region in Mahmutbey, 

Dolce Vita is proud of being 

the first institutional carpet store. 

Explaining that they opened stores 

throughout Turkey with the design 

project which was awarded by the 

Chamber of Izmir Architects, Metin 

Taşkıran, Chairman of the Board 

of Dolce Vita said they utilized the 

same application at their institutional 

stores as well. He underlined that 

they aimed at meeting the needs of 

their stores and customers quickly 

adding that they shipped the orders of 

the customers daily. 

What are your targets as Dolce Vita 

Carpet? 

This store, which was established 

for our Istanbul dealers to see our 

products, was built by our architects 

who had designed the award-wining 

store in Izmir. We are planning to 

utilize our concept which will reflect 

Dolce Vita at all manners. 

Stores are parts of the brands’ 

reputation and recognition in the 

world. Common approaches that we 

use to display and sell the carpet that 

we manufactured in factory limit the 

value of our products. Good products 

are sold in prestigious stores at 

higher prices. So, the visual effects 

add value to the carpets we sell. 

Of old, carpets were sold on the 

streets and with campaigns. For 

this reason, valuable carpets have 

become commodities for the people. 

We help our distributors while 

restoring their shops in line with our 

new concept. 

How many regional centers does 

your company have? 

The store in Istanbul covers both 

sides of the city. We have regional 

offices in Bursa, Ankara and 

Marmara. We consider a new one to 

open in southeastern Anatolia region 

and to assign a manager to cover 

Adana and Mersin. Since we can 

deliver the orders overnight we do not 

need for warehousing services. When 

the carpets are sold or ordered they 

are delivered to the distributors the 

next day. 

Do you have any quantitative targets 

for the number of stores you 

consider to open in 2018? 

It depends on the conditions and the 

developments in the country. First we 

think one in Ankara. Talks for certain 

shopping malls are ongoing. Then we 

will open new ones in Anatolia. 

Your company is not a producer 

of carpet. What does the “national 

store” term mean? What is the 

source of the idea? 

Our core business is to sell carpets, 

not to produce carpets. Most of the 

brands in the world do not have 

production facilities; they outsource 

their manufacturing processes. We 

prefer to be the seller of carpets 

and direct our partners to this stage 

of business, because trading and 

retailing are more profitable than 

production. We keep the gap between 

wholesale and retail profit margins 

high for the same reason, to make 

stores more profitable. 

Would you consider engaging in 

franchising? 

We predict that when we have had 

the first 20 stores following a heavy 

advertising campaign demands for 

franchising will be high. We know 

that famous chains of café and home 

textile firms improve their brand 

equity in this way. Traditional carpet 

manufacturing is not so profitable. 

Franchising is our next target. Some 

brands tried this system in the past, 

but they were not so successful, 

because the brand was not belonging 

to these companies. We will sell 

the products of our own brand in 

our own stores. We plan to sell fast 

consuming products. One of them 

is carpet for kids. We have signed 

contract with Warner Bros to use 

their licensed products. Besides this, 

we try to improve the functions of our 

selling stores with by selling products 

made of bamboo, tencel and viscon. 

The old homes were larger and 

carpets were extended wall to wall. 

Now, houses became smaller and 

carpets became a decorative item. Is 

there any benefit of carpets that are 

used as decorative items? 

Decorative carpets affect the industry 

most. For this reason, marginal 

group of products that we call 

classic have began to disappear 

in the market. On our side, the 

products made by us must be of 

higher quality, have better outlook 

and have premium price tags. In the 

past people were running away when 

they heard the prices, 300 to 500 lira. 

Now 100 and even 120 needle carpets 

became affordable and a commodity 

item. 

Our target is to make the name of 

Taskiran heard in foreign market. 

What are the targets of Dolce Vita in 

markets abroad? What are the plans 

for export markets? 

We planned the first store in Rome 

or in Milano in 2019. Then we want 

to carry the name of Taskiran 

family in abroad by obtaining state 

supported incentive especially to 

certain countries including America 

and England. Branding also helps to 

protect the value and quality of the 

products. 

Let’s talk about the trends. What 

do you want to say about the 

expectations of customers and about 

the year 2018? 

Last year artdeco, loft, log and 

patchworks were trendy. This year, 

metal furniture, deep blue fabrics 

seem to be trendy. In line with these 

trends we are going to exhibit our 

products in Domotex Gaziantep fair. 


Boyteks halıları fonksiyonel 

özellikler öne çıkıyor 


Özellikle yurtdışındaki depoları le 

çok geniş bir servis ağına sahip 

olan Boyteks, son dönemde 

yaptığı fonksiyonel halılar ile ön 

planda. Ana iş kolları olan yatak ve 

mobilya döşemelikleri alanındaki 

tecrübelerini halıya da aktaran 

marka, çoğunlukla polipropilen ve 

akrilik yanında teknik özelliklerle 

donatılmış halı çeşitleriyle de öne 

çıkıyor. Son dönemde yaptıkları 

yenilikler ve yeni ürünleri hakkındaki 

sorularımıza cevap veren Boyteks 

Tekstil Marka Koordinatörü Aydın 

Aydın, kendi ipliklerini üreterek halıya 

istedikleri özellikleri katabildiklerini 

ifade etti. 

Halılar sizin tek ürün grubunuz 

değil. Bunlar sizin ürün 

portföyünüzde nasıl bir rol oynuyor? 

Halı ve kilimler ürün hattımıza 

yakınlarda eklediğimiz ürünler. 

Halı işine 2011 yılında başladık ve 

ciromuzun % 9’unu oluşturuyor. 

Üretim ve satış kapasitemizin 

yaklaşık % 60’ı yatak kumaşlarına, 

% 31’i de döşemelik kumaşlara ait. 

İlk etapta halılarımızı Türkiye’de 

2.000 mağazada satışa sunduk. Çok 

geçmeden yurt dışına da satmaya 

başladık. Halihazırda yıllık üretim 

kapasitemiz beş milyon metrekare. 

Halı satışlarımızın yarısı Boyteks halı 

markamız altında, geri kalan yarısı da 

private label olarak, müşterilerimizin 

kendi markaları altında yaptığımız 

üretimlerden geliyor. 

Halı kategorinizde ana pazar ve 

müşterileriniz kimler? 

Bazı Avrupa ülkelerinde önemli 

satışlarımız olsa da ABD ve Uzak 

Doğu bizim ana pazarlarımız 

sayılır. Distribütörler ve büyük 

perakendecilerle çalışıyoruz. 

Türkiye’deki yaygın satış ağımız, İtalya 

ve Çin’deki depolarımızla çok geniş 

kapsamlı hizmetler sunabiliyoruz. 

İç pazarda daha ziyade akrilik halı 

tercih edilmekle birlikte, ihracat 

pazarlarımız için polipropilen 

ipliklerden işlenmiş halılar üretiyoruz. 

Geleneksel halı sektörüne dışardan 

gelen bir firma geçmişinizle, üretim 

tesisleriniz “halı şehri” olarak 

bilinen Gaziantep dışında yer 

alıyor. Bu durum sizin için olumsuz 

sonuçlara yol açtı mı? 

Doğrudur. Yataklık kumaşlarımız 

Kayseri’de, döşemelik kumaşlarımız 

ise Bursa’daki fabrikalarımızda 

üretiliyor. Dolayısıyla, coğrafi olarak 

Türkiye’deki halı sektörünün kalbinde 

konuşlanmadık. Bazıları bunu bir 

dezavantaj olarak düşünebilir. Biz 

bu durumu, yani tekstilin daha 

geniş bir alanında sahip olduğumuz 

geçmişimizi ve tecrübelerimizi 

yeni girdiğimiz bu piyasada 

değerlendirebileceğimiz gerçeğini 

esaslı bir avantaj olarak görüyoruz. 

Asıl alanımızda edindiğimiz güçlü 

pozisyonumuz, bizi daha geleneksel 

çalışan halı üreticilerinden daha 

farklı bir açıdan yaklaşma fırsatını 

da beraberinde getiriyor. Tabii ki, 

estetik bizim için çok önemli. Fakat 

halılarımızın fonksiyonel özelliklerini 

de ön planda tutuyoruz. 

Halılarınız ve diğer ürün gruplarınız 

arasında belli sinerji etkileşimleri 

söz konusu mu; bunları nasıl 

belirliyor ve kullanıyorsunuz? 

Her ürün grubu için ayrı birer 

araştırma geliştirme ve ürün 

geliştirme ekiplerimiz var ve bunlar 

beraber çalışarak bilgi ve birikimlerini 

paylaşıyorlar. Düzenli toplantılarla, 

projeler karşılıklı tartışılıyor. Bunun 

bir örneği renk trendleriyle ilgili. 

Halıdaki renk trendleri genellikle 

döşemelikteki trendlerin peşinden 

gelir. Dolayısıyla, halıdaki renk 

skalasını belirleyeceğimiz yönetim 

toplantılarında döşemelik kumaşların 

renk ve desenlerinden sorumlu 

ekipler de hazır bulunur. Prensip 

olarak, Ar-Ge çalışmalarımızın çoğu 

yatak ve döşemelik kumaş alanına 

yönelik olsa da, bu alanda kanıtlanan, 

test edilen yenilikleri kolaylıkla 

halılara adapte edebiliyoruz. 

Ve bunlar Boyteks halılarını öne 

çıkaran özellikler oluyor, değil mi? 

Evet, öyle diyebilirsiniz. Mesela, 

kullandığımız özel iplikler sayesinde, 

polipropilen halılarımız çok yumuşak 

bir tuşeye ve çok parlak renklere 

sahip. Üretim tesislerimiz tamamen 

entegre olup, halıların ipliklerini 

dahi kendi tesisimizde yapıyoruz. 

Ar-Ge ekibimiz sayesinde bu iplikler 

ürünlerimize ayrıcalıklı ve belirgin bir 

görünün ve duygu kazandırıyor ve bu 

da bizi rakiplerimden ayrıştırıyor. 

Boyteks, gelecekte çok önemli bir 

sektöre dönüşebilecek baskılı halılar 

da üretiyor. Güncel trendleri takip ve 

analiz ediyor, bunlara hazırlanıyoruz. 

Baskılı halılar bunlardan biri. Makine 

yapımı halıların yerini tamamen 

alması beklenemez. Fakat bilhassa 

banyolarda ve mutfaklarda çok 

pratik oluyor. Kendi ürettiğimiz 

kumaşlarımızı kendi tesislerimde 

baskılı ürünlere dönüştürüyoruz. 

Boyteks ürün yelpazesindeki 

belki de en yenilikçi alan antistress 

veya hava temizleme 

özellikleriyle donatılmış halılar. 

Müşteriler, geleneksel halılarda 

bulamayacakları bu çarpıcı 

yenilikleri nasıl karşıladılar? 

Halılarda teknolojik inovasyon pek 

karşılaşılmayan bir durum ve Boyteks 

bu alanda bir öncü. Müşterilerden 

aldığımız geri dönüşler çok olumlu. 

Özellikle hava temizleme özelliğini ev 

hayvanları sahipleri çok beğendiler. 

Ürünlerimize sağlıkla ilgili faydalar 

ve başka fonksiyonel özellikler 

ilave ettiğimizde ve çevresel 

etkinliklerine odaklandığımızda, 

zamanla, dünyadaki halı algısını 

değiştirebileceğimizi umuyoruz. 

Aydın AYDIN ve 

Nuri KÖRAHMETOĞLU 


Boyteks carpets shine out 

with functional features 


Having a wide service network 

enriched especially with 

stores in abroad Boyteks 

comes forward especially with the 

functional carpets it developed 

recently. Transmitting its innovative 

experiment in mattress and furniture 

furnishing fabric manufacturing, 

which is the main operation area of 

Boyteks, to carpet manufacturing, the 

company has realized outstanding 

success in carpet varieties furnished 

with technical features in addition to 

polypropylene and acrylic products. 

Responding our questions on their 

recent works, Aydin Aydin, Brand 

Coordinator of Boyteks Tekstil, made 

it clear that they could add any value 

to carpet through the yarns they 

produced. The interview follows: 

Carpets are not your only product 

range. What role do they play in your 

portfolio? 

We started our carpet business in 

2011, so rugs and carpets are a fairly 

new addition to our portfolio. So far, 

they make up 9% of our business: 

about 60% of our manufacturing 

and sales capacity is dedicated to 

mattress ticking, 31% to upholstery 

fabrics. Initially we offered the 

carpets in our 2,000 stores in 

Turkey, but soon they also started 

selling abroad. Currently we have a 

manufacturing capacity of five million 

m2*** per year. Half of our carpets 

sales are generated by our own 

Boyteks carpet brand, the other half 

comes from carpets we manufacture 

for customers who then sell them 

under their own labels. So we’re 

doing rather well in this field, carpets 

and rugs are growing into a stable 

third pillar for our business. 

Who are the main customers of your 

carpet business now? 

The USA and the Far East are 

our main markets, and we have 

substantial sales in some European 

countries. We are working with 

distributors and major retailers, and 

with our extensive sales network 

in Turkey, and warehouses in Italy 

and China, we can provide very 

wide-ranging services. Productwise, 

the domestic market in Turkey 

prefers acrylic carpets, while we 

produce carpets made of processed 

polypropylene yarns for our export 

markets. 

Owing to your background outside 

the traditional carpet industry, your 

production sites are not located in 

the “carpet city” Gaziantep. Does 

this have any consequences for your 

business? 

That’s true: our production facilities 

are in Kayseri for mattress ticking 

and carpets, and in Bursa for 

upholstery fabrics. So geographically 

we’re not at the heart of the Turkish 

carpet industry, and one might 

think this is a disadvantage. But in 

fact, we find our setup a substantial 

advantage, as we leverage our 

experience and history in a broader 

textile sector for our new carpet 

business. Our strong footing in 

mattress ticking and upholstery 

fabrics gives us a mind-set that has 

us look at carpets from a slightly 

different angle than more traditional 

carpet manufacturers. Of course, 

aesthetics are very important to 

us, but we also put the functional 

characteristics of our carpets at 

center stage. 

Are there concrete synergies 

between your carpets and the other 

product groups – and how do you 

identify and use them? 

We do have separate research 

& development and product 

development teams for each product 

group, but they work closely together 

and exchange their know-how – 

for example in regular meetings 

where they share and discuss their 

respective projects. One obvious 

example is color trends: carpets tend 

to follow the upholstery trends, so our 

color and pattern team for upholstery 

fabrics is always on board when we 

define our carpet color ranges. In this 

way, all our pattern and color options 

are neatly in line with the broader 

interior design trends. In principle, 

most of our research & development 

is targeted at mattress ticking and 

upholstery fabrics, but once a new 

feature is proven and tested, we can 

easily adapt it to our carpets. 

And it’s those features that make 

Boyteks carpets stand out. 

Yes, you might say that. Our 

polypropylene carpets, for example, 

have a very soft touch and very bright 

colours due to the yarns we’re using. 

Our production is fully integrated, i.e. 

we’re making our own carpet yarns. 

Thanks to our in-house research & 

development, those yarns give our 

products a very distinct look and 

feel, which sets them apart from the 

competition. 

Boyteks also produces printed 

carpets, which may grow into a very 

important sector in the future? 

We are analyzing and responding to 

current trends – printed carpets are 

one of them. They are not expected 

to fully replace machine-made 

carpets, but they are very practical, 

for example in bathrooms and 

kitchens. At Boyteks we can produce 

prints with our in-house facilities and 

fabrics that are manufactured by us 

as well. 

The maybe most innovative field in 

the Boyteks portfolio are carpets 

with added benefits, such as antistress 

or air-cleaning qualities. 

How do customers respond to such 

radically new features, which one 

would not traditionally expect in a 

carpet? 

Technical innovation in carpets is still 

rather unusual – Boyteks is a pioneer 

in this field. The response we get 

is very positive though, particularly 

from pet owners who benefit from the 

air-cleaning features. We hope that 

by adding health benefits and other 

functional features to our products 

and focusing on environmental 

efficacy we will, over time, change 

the way carpets are perceived in the 

world. 


“Filback Halı Tabanı Kumaşı” halının kalitesini arttırıyor 

Abdioğulları tarafından üretilen “Filback Halı Tabanı Kumaşı” duvardan 

duvara halı üreticileri için sunduğu avantajlar ile dikkat çekiyor 

Temelleri 1963 yılında Abdi Sütcü 

tarafından atılan Abdioğulları 

Plastik Ambalaj Sanayi A.Ş’nin 6 

tesisinde yaklaşık 1100 işçi istihdam 

ediyor. Firmanın Yönetim Kurulu 

Üyesi olan Salih Sütcü, aynı zamanda 

Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu 

Üyesi’dir. 

Firmanın ürün gamında, birçok 

endüstriyel ve tarımsal ambalaj 

malzemeleri yer alıyor. Ürünleri 

arasında PP ve PE’den imal edilen 

un, yem, kömür, çimento, alçı, kireç 

çuvalları gibi ürünlerin yanı sıra sebze 

ve meyvelerde kullanılan torbalar 

da var. Firma son olarak 5 yıl önce 

kurduğu 6. fabrikası ile “FİLBACK” 

markası “Halı Tabanı” üretmeye de 

başladı. 

Kumaşta 5.40 metreye kadar üretim 

mümkün 

FİLBACK’in tüfte halı üreticileri 

için önemli bir ürün olduğunu 

vurgulayan Sütcü, taban kumaşının; 

halının kalitesine, dokuma deseni, 

mukavemeti ve boyutsal kararlılığı ile 

doğrudan etki ettiğini belirtti. Salih 

Sütcü, kullandıkları teknolojilerin 2.12 

metre, 3.86 metre, 4.18 metre gibi 

standart enlerin yanında 5.40 metreye 

kadar enlerde kumaş üretimini 

mümkün kıldığını ifade etti. 

FİLBACK ile kullanıcılar avantajlı! 

Sütcü, FİLBACK doğru rulo uzunluğu, 

güçlü kenarı ile kullanıcıya temel 

avantajlar sunuyor. Tufting sırasında 

iğne saptırmayı önlemek için tek ve 

çift fibrilizasyon alternatifi de sağlıyor. 

Optimal rulo uzunluğu ve rulo çapı 

ile nakliyede de tüketiciye üstünlük 

kazandırıyor” dedi. 

Halı tabanında fuarın gözdesi, 

FİLBACK 

Almanya’nın Hannover kentinde 

Ocak ayında düzenlenen ve dünya 

halı sektörünün en gözde fuarları 

arasında yer alan “Uluslararası 

Domotex Halı ve Zemin Kaplamaları 

Fuarı’na dördüncü kez katılan 

Abdioğulları A.Ş. 4 yıl önce üretime 

başladığı “FİLBACK” markasıyla, 

ürettiği halı tabanı kumaşı, 

temsilcilerinin büyük ilgisini çekti. 

Dünyanın çeşitli ülkelerinden 

yüzlerce sektör temsilcisinin yanı 

sıra Türkiye’den de 100’ün üzerinde 

firmanın katıldığı fuar, alıcı ve satıcı 

halı firmalarını bir araya getirdi. 

Domotex Halı Fuarı’nda üçüncü kez 

stant açan Abdioğulları; duvardan 

duvara halıların, banyo tekstili 

ürünlerinin ve suni çim halıların 

üreticilerinin önemli bir girdisi 

olan FİLBACK halı tabanı kumaşını 

sergiledi. 

Yeni yıl ile ihracat çalışmaları 

hızlanıyor 

Yurt içi ve dışındaki mevcut 

müşterilerinin yanı sıra farklı 

ülkelerden gelen yeni müşterilerine 

tanıtım yapan Abdioğulları, fuardaki 

görüşmeleri ile yeni pazarlara göz 

kırptı. 


Salih Sütcü, verimlilik ve üretim 

olarak halı tabanı kumaşında 

Avrupa’nın en son teknolojisini 

kullandıklarını belirtti. Sütcü, 5 yıl 

önce yaptıkları yatırımlarla piyasaya 

sürdükleri ürünün iç ve dış piyasada 

müşterilerinin beğenisini toplayan 

Filback’ın bu yıl ihracat çalışmalarını 

daha da hızlandıracaklarını ifade etti. 

Abdioğulları başarıdan başarıya 

koşuyor 

İstanbul Sanayi Odası’nca (İSO) her 

yıl açıklanan Türkiye’nin 500 Büyük 

Sanayi Kuruluşları listesindeki yerini 

462.sıradan 448.sıraya taşıdı. 

Abdioğulları Plastik ve Ambalaj 

Sanayi A.Ş’ye bağlı Filpa Ambalaj ve 

Dış Ticaret A.Ş, başta Avrupa ülkeleri 

başta olmak üzere 4 kıtada yer alan 

40 ülkeye gerçekleştirdiği ihracatıyla, 

geçtiğimiz günlerde açıklanan 

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 

(TİM) Türkiye’nin en başarılı ilk 

1000 ihracatçı firması listesinde, ilk 

500’deki yerini 397. Sıradan 375. 

sıraya yükseltmiştir. 

Ekonomist Dergisi’nin her yıl 

Türkiye Ekonomi Bankası işbirliği 

ile gerçekleştirdiği “Anadolu’nun En 

Büyük 500 Şirketi” araştırmasında, 

130. Sırada yer alıyor. 

CRIF ve Dun & Bradstreet ve Fortune 

Türkiye Dergisi işbirliği ile belirlenen 

“Fortuna 500” listesinde de 368. 

sırada yer alıyor. 

Türkiye Ekonomi Politikaları 

Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından 

hazırlanan Türkiye’nin en hızlı 

büyüyen 100 şirketi listesinde de yer 

alıyor. 

Türk Girişim ve İş Dünyası 

Konfederasyonu ve Londra Borsası 

işbirliği ile hazırlanan Türkiye’nin 

“En Parlak” 100 şirketi arasında yer 

alıyor. 

“Filback Carpet Backing” 

fabric increases the quality of carpet 

“Filback Carpet Backing” Fabric by Abdioğulları draws attention with the 

advantages it presents to wall-to-wall carpet manufacturers. 

Approximately 1100 workers 

are employed in 6 facilities of 

Abdioğulları Plastik Ambalaj 

Sanayi A.Ş. which got its foundations 

laid by Abdi Sütçü in the year of 

1963. Salih Sütçü is one of the board 

member of the Company, as well as 

Adana Chamber of Industry. 

any industrial and agricultural 

packaging materials are in the 

product range of the company. Aside 

from the products such as flour, feed, 

coal, cement, plaster and lime sacks 

that are produced from PP and PE, 

also vegetable and fruit bags are 

among the products of the company. 

Lastly, the company has started to 

produce “Carpet Backing” under 

“FİLBACK” brand at its 6th factory 

which was established 5 years ago. 

Up to 5.40 meter-width production 

for the fabric is possible 

Sütçü has emphasized that FİLBACK 

is a very important product for tufted 

carpet manufacturers and stated 

that backing fabric directly affects 

the quality of carpet with its weaving 

design, endurance and dimensional 

stability. Salih Sütçü stated that the 

technology which they use makes 

fabric production up to 5.40 meterwidth 

possible aside from the 

standard widths like 2.12 meter, 3.86 

meter and 4.18 meter. 

Users are in advantage with 

FİLBACK! 

Sütçü said that “FİLBACK presents 

basic advantages with its accurate 

roll length and strong edges. It also 

provides single and double fibrillation 

alternative for preventing needle 

deviation during the process of 

tufting. It grants superiority to the 

consumers also in transportation 

with its optimal roll length and roll 

diameter.” 

FILBACK is the favorite in the field 

of carpet backing 

The carpet backing fabric that 

Abdioğulları A.Ş. has started 

producing 4 years ago with 

“FİLBACK” brand has attracted 

considerable attention from the 

representatives in one of the most 

popular exhibitions of the global 

carpet sector “Domotex International 

Carpet and Flooring Exhibition” at 

which they have participated for the 

fourth time in January in Hannover, 

Germany. 


Aside from the hundreds of sector 

representatives from various 

countries, the exhibition has also 

received more than 100 participant 

companies from Turkey and brought 

buyer and seller carpet companies 

together. Abdioğulları has opened a 

booth for the third time in Domotex 

Carpet Exhibition and presented 

FİLBACK carpet backing which is 

an important semi raw material for 

wall to wall carpet, bathroom textile 

product and artificial grass carpet 

manufacturers. 

Exportation processes are 

accelerating with the New Year 

Aside from the current customers 

in abroad and domestic markets, 

Abdioğulları has advertised to its new 

customers coming from different 

countries and gave green light to new 

markets with its meetings at the fair. 

Salih Sütçü stated that they are using 

the latest European technology for 

productivity in the production for the 

carpet backing. Sütçü said that this 

year they will increase the production 

of FİLBACK that has won the 

recognition of customers in domestic 

and foreign markets which they have 

launched to the market with the 

investments they have done 5 years 

ago. 

Abdioğulları achieves numerous 

successes 

Abdioğulları has carried its place 

from 462th to 448nd in the List of 500 

Biggest Industrial Establishments 

of Turkey which is being announced 

every year by Istanbul Chamber of 

Industry. 

With its exportations to 40 countries 

(mainly European countries) in 4 

continents, Filpa Ambalaj ve Dış 

Ticaret A.Ş., which is associated 

with Abdioğulları Plastik ve Ambalaj 

Sanayi A.Ş., has carried its place from 

397th to 375th with its exportation 

in the list of Top 1000 Successful 

Exporters of Turkey which has been 

announced recently by Turkish 

Exporters Assembly. 

Abdioğulları placed 130th in the “The 

Biggest 500 Companies of Anatolia” 

research conducted every year 

with the collaboration of Ekonomist 

Magazine and Turkish Economy 

Bank. 

Abdioğulları placed 368th in the 

list of “Fortuna 500” prepared with 

the collaboration of CRIF and Dun 

& Bradstreet and Fortune Turkey 

Magazine. 

Abdioğulları is among 100 companies 

in TEPAV’s (The Economic Policy 

Research Foundation of Turkey) 

Fastest Growing Companies list. 

Abdioğulları is among 100 companies 

in the list of “Elite” prepared with the 

collaboration of Turkish Enterprise 

and Business Confederation and 

London Stack Exchange. 


www.abco.com.tr 

FILBACK HALI TABANI / CARPET BACKING 

KALİTELİ 

GÜÇLÜ 

GÜVENİLİR 

TECRÜBELİ 

DİNAMİK 

4.18 m 

Halı Tabanı 

5.18 m 

Suni Çim Halı Tabanı 

2.12 m 

Banyo Paspas Halı Tabanı 

İstanbul Sanayi Odası (İSO) 

Türkiye’nin 500 Büyük 

Sanayi Kuruluşları 

listesinde 448. 

Türkiye İhracatçılar Meclisi 

(TİM) Türkiye’nin en başarılı 

ilk 1000 ihracatçı firması 

listesinde 375. 

Ekonomist Dergisi ve Türkiye 

Ekonomi Bankası (TEB) 

“Anadolu’nun En Büyük 500 

Şirketi” listesinde 130. 

CRIF ve Dun & Bradstreet ve 

Fortune Türkiye Dergisi 

“Fortuna 500” listesinde 368. 

TEPAV 

Türkiye Ekonomi Politikaları 

Araştırma Vakfı En Hızlı Büyüyen 

İlk 100 Şirket arasında. 

Türk Girişim ve İş Dünyası 

Konfederasyonu ve Londra 

Borsası işbirliğiyle hazırlanan 

Türkiye’nin ‘en parlak’ 

100 şirketi arasında

Van de Wiele için 

istikamet Gaziantep 


Van de Wiele, 24-27 Nisan 2018’de 

Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi 

(OFM)’de düzenlenecek olan 

Domotex Turkey’de Hall 2 Stand 

C215’de bir dizi yeni yenilikleri tanıtacak 

Velvet Smart Innovator VSI ve HCiX2 

Van de Wiele, sade ve jakarlı kadifeler 

için Velvet Smart Innovator VSi’nin 

dünyada 3 metrelik ilk uygulamasını 

sunmaktan gurur duyuyor. Makinenin 

ana özellikleri arasında paralel tarak 

hareketi, güçlendirilmiş çapraz 

elemanlar, tam genişlikte tek kirişler 

ve 24 servo tahrikli akıllı çerçeveler 

bulunur. VSi “345” tipi artık düz 

kadifelerin yanı sıra hafif viskoz halılar 

ve seccade halıları da dahil olmak üzere 

jakarlı kadifeler için mevcuttur. 

Halı dokumadaki yenilik, metre başına 

1500 dens, 8 renk karesi (1500/8) olan 

“HCiX2” dir. 3 ve 4 metre genişliğinde 

olan bu yüksek yoğunluklu halı dokuma 

makinesi, yüksek kaliteli ürünler ortaya 

çıkararak, metrekare başına 5 milyon 

noktaya kadar halıları kapsamaktadır. 

Aynı makine 16 renk çerçeveli, metre 

başına 750 dens halıları da dokuyabilir. 

HCiX2, görüntü dokumacılığı için son 

derece uygundur: Geleneksel emek 

yoğun tasarım yerine, HCiX2 ile fotogerçekçi 

bir resim gerçek zamanlı 

olarak işlenebilir ve uygun bir tasarıma 

dönüştürülür. HCiX2, 1200/8, 1000/10, 

1000/8 ortak konfigürasyonlarında da 

mevcuttur. 

Cobble Tafting Makineleri : Colortec’te 

Özel Hav Dağıtım Sistemi ve Myriad 

Cobble tafting makineleri için önemli bir 

gelişme, Colortec’teki Özel Hav Dağıtım 

Sistemidir (IPD) olup bu tüftelenmiş 

halının daha iyi bir hav yüzeyine sahip 

olmasını sağlar ve daha az iplik 

sarfiyatı sağlar. Colortec, şirket içi 

geliştirilen yazılım TuftLink ile birlikte, 

çoklu yoğunluk ve renk gradyanları 

ile halı üretebilmektedir. Ayrıca, farklı 

iplik kombinasyonları ile bile 4,2 kg / 

m²’ye kadar taklit el tüftesi kalitesi için 

mükemmel şekilde uygundur. 

Myriad ile duvardan duvara tekrarsız 

240 m²’lik tasarımlar mümkündür. 

Myriad 1/12 ”ölçüsüne kadar mevcuttur 

ve çift taraflı kayabilen iğne başlığı ile 

bulabilirsiniz. 

Termofiksaj ve Degrade Boyamada 

Lider: Superba 

Halı elyaflarının termofiksaj ve degrade 

boyamasında dünya lideri olan ve 

Van De Wiele aiilesinin bir üyesi olan 

SUPERBA, Türkiye’deki alanında 

daimi bir teknisyen takımından oluşan 

İstanbul’daki acentesi SAMOTEKS 

ve stoklarındaki geniş envanter ile 

yedek parça distributor olarak faaliyet 

gösteren BILGE ile Türkiye’de çokl iyi 

bir konuma sahiptir. 

Türkiye’de çalışır konumda bulunan 

halı elyafı termofiksajına yönelik 

150’nin üzerinde TVP3 hattı ile akrilik 

elyaflara yönelik 60’nın üzerindeki 

LV3 hattı ile SUPERBA, tüm iplik 

tipleri için (PET, PP, PA, PAN, yün ve 

karışımları) kendisini bir kalite sembolü 

olarak tanıtmıştır. Son gelişmeler, 

iki renkli baskı veya ton sür ton 

efekti gibi özel boyama efektleriyle 

72 ucu aynı anda işleyebilen MCD 

/ 3 makinesinin en son sürümü ile 

degrade boyama üzerinde durulacak. 

MCD / 3, polyester ve poliamidi, TVP3 

termofiksaj hattı ile birlikte 6 renge 

kadar degrade boyayabilir. Ayrıca yeni 

yüksek kapasiteli DL / 5 fiksasyon 

hattı ile akrilik elyaflar da degrade 

boyanabilmektedir. VANDEWIELE 

dokuma ve tafting makineleri ile sinerji 

ve işbirliği sayesinde, müşterilerine çok 

kısa bir pazara sunma sürelerinde yeni 

ve çarpıcı kreasyonlar oluşturma imkanı 

tanımaktadır. 


Destination Gaziantep 

for Van De Wiele 

Van de Wiele will present a range of 

brand new innovations at Domotex 

Turkey at Hall 2 Stand C215 to 

be held in Middle East Fair Center in 

Gaziantep on April 24-27, 2018. 

Velvet Smart Innovator VSI and HCiX2 

Van de Wiele is proud to present as a 

world’s first the 3 meter execution of 

the Velvet Smart Innovator VSi for plain 

and jacquard velvets. The main specs 

of the machine include parallel reed 

motion, reinforced cross members, 

single beams over the full width and 

up to 24 servo driven smart frames. 

The VSi “345”-type is now available for 

plain velvets as well as jacquard velvets 

including light viscose carpets and 

prayer rugs. 

The new showpiece in carpet weaving 

is the “HCiX2” in reed 1500 dents per 

meter, 8 colour frames (1500/8). This 

high density carpet weaving machine, 

available in 3 and 4 meters width, 

is able to weave carpets with up to 

5 million points per square meter, 

creating niche high end products. The 

same machine is able to weave carpets 

in reed 750 dents per meter, with 16 

colour frames. The HCiX2 is perfectly 

suited for picture weaving: instead of 

the traditional labor-intensive designing 

of woven carpet, a photo-realistic 

picture is processed in real time and 

converted to a design that fits the 

weaving machine. The HCiX2 is also 

available in the common configurations 

1200/8, 1000/10, 1000/8… 

Cobble tufting machines : Individual 

Pile Delivery on Colortec and Myriad 

An important development for the 

Cobble tufting machines is the 

Individual Pile Delivery (IPD) on 

Colortec, giving a better pile surface 

of the tufted carpet, resulting in less 

yarn consumption. The Colortec, 

in combination with the in-house 

developed software TuftLink, is able to 

produce carpet with multiple density 

and color gradients. Also, it is perfectly 

suitable for imitation hand-tuft qualities 

up to 4.2 kg/m², even with combinations 

of different yarns. 

With the Myriad, designs of 240 m² 

without repeat are possible for wallto-wall 

side matching. The Myriad is 

available up to 1/12” gauge and can be 

equipped with double sliding needlebar. 

All Cobble tufting machines are 

available up to 5 meters width. 

Superba: World leader in Heat-Setting 

and Space Dyeing Machines 

SUPERBA, world leader in heat-setting 

and space-dyeing for carpet yarn, and 

member of the VANDEWIELE family of 

companies, is well established in Turkey 

with their agent SAMOTEKS in Istanbul, 

a permanent team of technicians in 

the field, and BILGE, their partner 

in Gaziantep, acting as the official 

distributor for spare parts with a large 

inventory immediately available. 

With more than 150 TVP3 lines to 

heat-set carpet yarn and over 60 LV3 

lines for Acrylic running in Turkey, 

SUPERBA have established themselves 

as the benchmark in terms of quality 

for carpet yarn processing for all types 

of yarns (PET, PP, PA, PAN, Wool & 

blends). 

Recent developments have focused on 

Space-dyeing with the latest version of 

the MCD/3 machine capable to handle 

a layer of 72 ends with exclusive dyeing 

effects such as the bi-color printing 

or the tone-on-tone effect. The MCD/3 

can space-dye with up to 6 colors, 

polyester or polyamide in combination 

with the TVP3 heatsetting line, but 

also acrylic fibers with the new high 

capacity DL/5 fixation line. The synergy 

and co-working with VANDEWIELE 

weaving or tufting machines offers now 

to the customers the possibility of new 

creations with a very efficient time-tomarket. 


Hall H2 

Booth 212A 

We imagine, build and integrate 

innovative textile systems for 

flooring qualities, home linen, 

fashion fabrics and technical textiles. 

Sharing inspiration and expertise 

with our customers worldwide, 

we shape the textile industry of the future. 

Creating success for them all, 

from yarn to finished product. 

24-27 APRIL 2018 

Hall H2 

Booth C215 

CARPET WEAVING MACHINES 

VELVET WEAVING MACHINES 

TUFTING SYSTEMS 

ADVANCED KNITTING TECHNOLOGY 

YARN EXTRUSION LINES 

ADVANCED HEAT-SETTING 

JACQUARD SYSTEMS 

HARNESSES 

WERF INSERTION SYSTEMS 

FINISHING MACHINES 

YARN TRADING 

QUALITY ASSURANCE FOR TEXTILES 

www.vandewiele.com 

PRODUCTION MANAGEMENT

Dünya zeminleri Hint 

zarafetiyle döşeniyor 

Kültürel mirasın devamlılığını sağlamak ve Hint el yapımı halı zanaatkarlarının 

dokumadaki hünerlerini denizaşırı el yapımı halı alıcılarına sergilemek 

amacıyla CEPC tarafından düzenlenen India Carpet Expo’nun 35’cüsü 

(Hindistan Halı Fuarı) Okhla, Yeni Delhi, NSIC Fuar Alanı’nda 8-11 Mart 2018 

tarihleri arasında düzenlendi. Bir sonraki Hint Halı Fuarı 21-24 Ekim 2018 

tarihleri arasında Varanasi’de düzenlenecek... 

Hindistan’ın el yapımı halı dokuma 

mirası, özenle hazırlanmış 

tasarımları, ince zarafetleri ve 

olağanüstü canlı renkleri ile insan 

dokunuşunun ön plana çıktığı bir 

zanaatkarlık olarak dünya genelinde 

takdir edilmektedir. Hindistan, gönülleri 

fetheden bir işçilikle, gerek değer, 

gerekse de hacim bakımından el 

yapımı halılıların dünyadaki en büyük 

üreticisi ve ihracatçısı olarak kendisini 

kabul ettirmiştir. Hindistan’da üretilen 

halıların %85-90’a yakın bir bölümü 

ihraç edilmektedir ve Hindistan yaklaşık 

4.5 milyar dolarlık küresel el yapımı 

halı ve zemin kaplamaları pazarında 

yaklaşık %32’lik bir paya sahiptir. 

Bu ev içi küçük ölçekli üretim sanayi 

son yıllarda önemli ilerlemeler 

kaydetmiş olup, 2017-2018 halı 

ihracatı 1464.07milyon ABD doları 

olarak gerçekleşmiştir. Oldukça emek 

yoğun olan sektör kırsal bölgelerde iki 

milyonun üzerinde çalışana istihdam 

sağlamaktadır ve ülkenin en önemli 

döviz kaynaklarından biri olarak 

öne çıkmaktadır. Hindistan gelişmiş 

altyapı, kalite ve teknolojinin desteği 

ile tekstil ihracatında küresel bir 

sıçrama gerçekleştirmeyi başarmıştır. 

Hindistan başlıca ABD, Almanya, 

Kanada, İngiltere, Avustralya, Güney 

Afrika, Fransa, İtalya ve Brezilya olmak 

üzere 70’den fazla ülkeye el yapımı halı 

ihracatı gerçekleştirmekte olup, son 

yıllarda bu ülkelerin arasına Çin’i de 

dahil etmiştir. 

Hint El Yapımı Halı Endüstrisi yoğun bir 

şekilde beceri gelişimine odaklanmakta 

ve büyük pazarlama girişimlerini 

yürütmektedir. Halı Endüstrisi 

Jayapura, Bhadohi ve Mirzapur’da 

halı dokuma eğitimi merkezleri açmış 

ve özellikle kadın zanaatkarların 

eğitiminde önemli rol üstlenmiştir. 


El Yapımı Halı Endüstrisi ayrıca, ufak 

ve orta ölçekli üretici/ihracatçılara 

ürünlerini denizaşırı alıcılarla 

buluşturmak amacıyla çeşitli yerel ve 

uluslararası pazarlama girişimlerini 

üstlenmektedir. Yılda iki kez, birincisi 

Yeni Delhi, ikincisi Varanasi’de alıcı 

ve satıcıları buluşturan India Carpet 

Expo’yu düzenleyen, Üreticilerin 

Hindistan ve Hindistan dışında sektörel 

fuar ve sergilere katılımına aracılık 

eden, halı ihracatçılarına ihracat teşviki, 

pazarlama ve girişimcilik eğitimlerine 

yönelik seminer ve atölye çalışmaları 

düzenleyen Carpet Export Promotion 

Council bu girişimlerden birisidir. 

Hindistan hükumetinin destekleriyle, 

kültürel mirasın devamlılığını sağlamak 

ve Hint el yapımı halı zanaatkarlarının 

dokumadaki hünerlerini denizaşırı 

el yapımı halı alıcılarına sergilemek 

amacıyla CEPC tarafından düzenlenen 

India Carpet Expo’nun 35’cüsü 

(Hindistan Halı Fuarı) Okhla, Yeni 

Delhi, NSIC Fuar Alanı’nda 8-11 Mart 

2018 tarihleri arasında düzenlendi. 

Fuar, 8 Mart 2018’de Tekstilden 

Sorumlu Devlet Bakanı Shri Ajay Tamta 

tarafından, Hindistan Hükümeti’nin 

Yıl 

2011-12 955.68 

2012-13 1,080.64 

2013-14 1,174.89 

2014-15 1,380.67 

2015-16 1,448.22 

2016-17 1,491.22 

2017-18 1464.07 

Amerikan Doları Bazında Toplam İhracat 

El Sanatlarından sorumlu Gelişim 

Komitesi Üyesi Shri Shantmanu 

Majhawan ve CEPC Yönetim Kurulu 

Başkanı Mahavir Pratap Sharma ve 

diğer Yönetim Kurulu üyeleri, medya ve 

katılımcıların huzurunda açıldı. 

Fuarın ikinci gününde, Yeni Delhi, Taç 

Mahal Oteli’ndeki kaynaşma yemeğinde, 

Tekstil, Enformasyon ve Yayın Bakanı 

Smt. Smriti Zubin Irani, , Çin antreposu, 

yeni web sitesi, karbon ayak izi projesi, 

kadın dokumacılar eğitim programı 

ve Hindistan’ın Kilimleri girişimlerinin 

lansmanını gerçekleştirdi. 

Smt. Smriti Zubin Irani, burada 

yaptığı konuşmasında Halı İhracatını 

Teşvik Konseyi’nin ihracatı artırmak 

için sarf ettiği çabalar ve gönüllü 

olarak üstlendiği sosyal sorumluluk 

projelerinden dolayı takdirleri bildirdi. 

Smt. Smriti Zubin Irani Konsey’e 

ihracatı artırma çabalarında ve 

dokumacılar topluluğunun refahının 

artırılması noktasında desteğinin 

garantisini verdi. 

Bhadohi Parlementosu Milletvekili 

Shri Virender Singh, Nandurbar, 

Maharashtra Parlementosu Milletvekili 

Dr. Heena Vijaykumar Gavit, Tekstil 

Bakanlığı 

Müteselsil 

Sekreteri 

Shri Punit 

Agarwal, El 

Sanatları 

Geliştirme 

Komitesi 

Üyesi Shri 

Ratnesh 

Kumar Jha’da 

fuarı gezenler 

arasında yer 

aldı. 

CEPC Yönetim Kurulu Başkanı 

Mahavir Pratap Sharma, bu fuarın 

sektöre sürekli bir boyut ve irtifa 

kazandırdığını ve girişimcileri değişen 

trendlerden haberdar ettiğini ve mal 

ve hizmet vergisi döneminde yeni iş 

uygulamalarına uyum sağlamaya 

yardımcı olduğunu vurguladı. “Bu tip 

fuar bir taraftan ihracatçılar arasında 

koordinasyonu artırırken, öte yandan 

dünya pazar gereksinimlerini analiz 

etmektedir.” diyen Mahavir Pratap 

Sharma bu fuardaki ana odak odasının 

yeni ülkeler olduğuna ve bunun etkisinin 

de bu fuarda görüldüğüne dikkat çekti. 

Sharma, “Bu fuar, sanayi için yeni pazar 

fırsatlarının açılmasına ve küçük ve 

Orta Ölçekli hint halı ihracatçılarının 

ürünlerini yurt dışı ülkelerde 

tanıtmalarına yardımcı olmaktadır. 

Bu devam eden süreç ,“Hint Malı” 

markasının denizaşırı ülkelerde, daha 

geniş bir ölçekte akıllarda kalmasını 

sağlanmasına aracılık etmektedir,” 

dedi. Sharma, ayrıca India Carpet 

Expo’nun uluslararası halı alıcıları, alım 

evleri ve acentelerin, mimarların ve Hint 

halı üreticileri ve ihracatçıların tanışıp, 

uzun dönemli iş ilişkileri kurmaları için 

ideal bir platform olduğunu vurguladı. 

Halı İhracatını Teşvik Konseyi, U.P., 

Rajasthan, Haryana, Jammu and 

Kashmir, Punjab, Madhya Pradesh, 

Himachal Pradesh, Andhra Pradesh’in 

aralarında olduğunda ülkenin her 

kesiminden öne çıkan 260 ufak, orta 

ve büyük ölçekli üreticinin ürünlerini 

sergiledi. Bu kırsal kesime dayanan 

ev üretim sektörüne iş oluşturmak 

amacıyla dünyanın her yerinden 300 halı 

alıcısı fuarı ziyaret etti. 

World floors furnished by Indian elegance 

Carpet Export Promotion Council organized the 35th Edition of India Carpet 

Expo from 8th to 11th March 2018 at NSIC Exhibition Ground, Okhla, New 

Delhi, with an aim to promote the cultural Heritage and showcase the weaving 

skills of Indian hand-knotted carpet artisans amongst the overseas 

hand-knotted carpet buyers. Next India Carpet Expo will be held in 21-24 

October 2018 in Varanasi… 


India’s heritage of handmade carpet 

weaving has been recognized 

worldwide for its elaborate designs, 

subtle elegance, and exquisite vibrant 

colours craftsmanship with a human 

touch. India has established itself as 

world’s largest producer and exporter 

of handmade carpets in terms of 

value and volume with a heart winning 

workmanship. Around 85-90 per cent 

of carpets manufactured in India are 

being exported and India accounts to 

around 32% share in the global market 

of handmade carpets and other floor 

coverings. 

This cottage industry has made 

significant strides in the recent years 

and export of carpets in 2017-2018 

was US$1464.07million. The industry 

is highly labour intensive and provides 

employment to over two Million workers 

in the rural area and is an important 

source of foreign exchange earnings for 

the country. India takes a global leap in 

its textile exports with the strong base 

of improved infrastructure, quality and 

technology. India is exporting to more 

than 70 countries in the world, mainly to 

USA, Germany, Canada, U.K., Australia, 

South Africa, France, Italy, Brazil etc. In 

the recent years India has also started 

exporting to China. 

Indian Handmade Carpet Industry 

is concentrating strongly on Skill 

Development and has undertaking big 

Marketing initiatives. Carpet Industry 

has initiated and opened Carpet 

Weaving Training Centers in Jayapura, 

Bhadohi & Mirzapur, imparted 

training to artisans especially women. 

Handmade Carpet Industry undertakes 

various domestic and international 

marketing initiatives for helping small 

and medium manufacturers / exporters 

for showcasing their products to the 

Yıl 

2011-12 955.68 

2012-13 1,080.64 

2013-14 1,174.89 

2014-15 1,380.67 

2015-16 1,448.22 

2016-17 1,491.22 

2017-18 1464.07 

overseas buyers. 

Carpet Export Promotion Council under 

the aegis of Govt. of India organized 

the 35th Edition of India Carpet Expo 

from 8th to 11th March 2018 at NSIC 

Exhibition Ground, Okhla, New Delhi, 

with an aim to promote the Cultural 

Heritage and showcase the weaving 

skills of Indian hand-knotted carpet 

artisans amongst the overseas handknotted 

carpet buyers. This Expo was 

inaugurated on 8th March 2018 by the 

Hon’ble Minister of State for Textiles 

Shri Ajay Tamta in the august presence 

of Shri Shantmanu, IAS, Development 

Commissioner (Handicrafts), Ministry 

of Textiles, Government of India and 

Mr. Mahavir Pratap Sharma, Chairman, 

CEPC along with Members of the 

Committee of Administration, Exhibitors 

and Media. 

On the 2nd day of the fair Smt. Smriti 

Zubin Irani, Hon’ble Minister of Textiles, 

Information and Broadcasting has 

launched China Warehouse, New 

Website, Carbon Footprint, Women 

Weaver’s Training Program and Rugs 

of India initiatives of the Council in its 

networking dinner in Hotel Taj Mahal, 

New Delhi. 

Smt. Smriti Zubin Irani in her address 

appreciated the efforts made by the 

Carpet Export Promotion Council 

towards export promotion and also 

to voluntarily sharing the social 

responsibilities. Smt. Smriti Zubin 

Irani assured her full support to the 

Council for all their export promotion 

efforts and for welfare of the weavers 

community. 

Shri Virender Singh, Hon’ble Member 

of Parliament from Bhadohi, Dr. Heena 

Vijaykumar Gavit, Hon’ble Member 

of Parliament from Nandurbar, 

Maharashtra, and dignitaries from 

Government 

of India viz; 

Shri Punit 

Agarwal, 

IAS, Joint 

Secretary, 

Ministry of 

Textiles, 

Govt. of India, 

Shri Ratnesh 

Kumar 

Jha, Addl. 

Development 

Amerikan Doları Bazında Toplam İhracat 

Commissioner (Handicrafts), Ministry 

of Textiles, Govt. of India also marked 

their presence in the Expo. 

Mr. Mahavir Pratap Sharma, Chairman, 

CEPC pointed out that on the spot 

business of Rs. 306.00 Crores were 

booked and over 2408 enquiries were 

received which will further generate 

business of approx. Rs. 100.00 Crore in 

the 4 days Expo that shall be executed 

in the coming months. 

“This expo will lead to opening up 

of new market opportunity for the 

industry and shall help small and 

Medium Indian carpet exporters 

in promoting their products to 

overseas countries. Eventually, 

this ongoing process, on a 

broader scale, is instrumental in 

projecting ”Make in India Brand” in 

overseas markets” said Sharma. 

Sharma further emphasized that 

India Carpet Expo is an ideal platform 

for international carpet buyers, buying 

houses, buying agents, architects 

and Indian carpet manufacturers & 

exporters to meet and establish longterm 

business relationship. 

The Carpet Export Promotion Council 

showcased the products of more 

than 260 reputed small, medium and 

large manufacturer exporters from 

all over country viz U.P., Rajasthan, 

Haryana, Jammu and Kashmir, 

Punjab, Madhya Pradesh, Himachal 

Pradesh, Andhra Pradesh etc. 300 

overseas carpet buyers visited 

the expo to generate business for this 

rural based cottage sector. It is the 

endeavor of the Council to provide 

exclusive business environment to 

the both carpet importers as well 

as manufacturer-exporters, which 

ultimately will benefit about 2 million 

weavers and artisans employed in this 

highly labor intensive rural based MSME 

cottage industry. 293 Overseas Carpet 

Buyers from 62 countries like Australia, 

Belgium, Brazil, Bulgaria, Canada, 

China, Czech Republic, Denmark, Egypt, 

France, Germany, Greece, Iran, Italy, 

Japan, Lebanon, Mexico, Netherlands, 

New Zealand, Russia, Saudi Arabia, 

South Africa, Spain, Sweden, Thailand, 

Turkey, U.A.E., U.K., USA, Ukraine 

etc. visited the India Carpet Expo. 225 

Buying Representatives/Buying Houses 

from different parts of India also make 

their presence in the Expo. 


DOMOTEX asia/CHINAFLOOR 

2018’e yoğun talep 

Bu yıl 20. Yılını kutlayan DOMOTEX asia/CHINAFLOOR, yenilikler ve özel 

alanlarıyla başarıyla gerçekleştirildi. 

20. yıldönümünü kutlamaya 

hazırlanan DOMOTEX asia/CHI- 

NAFLOOR fuarı bugüne kadarki 

en büyük yeni ve eski katılımcılardan 

oluşan yıldızlar topluluğunu bir arada 

ağırladı. Tüm ürün kategorilerine 

yönelik yüksek talep olan fuar, bin 

400’den fazla şirkete ev sahipliği yapabilmek 

için kapasitesini arttırdı. 

Fuara ilk kez katılan ünlü markalara 

ev sahipliği yapan DOMOTEX asia/ 

CHINAFLOOR 2018; Ahşap döşeme 

sektörü; sert ahşap, kompozit 

ahşap, laminat, mantar, bambu ve 

ahşap plastik kompozit döşemedeki 

son inovasyonları fuarda sergiledi. 

Ayrıca, E10 salonunda dış mekan 

kaplamasında önemli bir yeri olan 

“Ahşap Plastik Kompozit Kaplama”yı 

da tanıttı. İş platformu, ahşap plastik 

kompozit kaplama alanında 50 

katılımcı şirket ile 15 uluslararası VIP 

temsilciyi, Çinli tedarikçilerle global 

döşeme şirketleri arasındaki işbirliğini 

artırma hedefiyle bir araya getirdi. 

Lüks halı markaları özel sergisi 

İkinci kez düzenlenen özel sergi alanı, 

uluslararası ölçekte bilinirliğe sahip 

16 tasarımcı ile çok pahalı ve eşsiz 

halılara ev sahipliği yaptı. Afganistan, 

Hindistan, İran ve Pakistan’ın ülke 

stantları; fuarın el halısı bölümünün 

gücünü daha da artırırken Türkiye, 

Belçika, Almanya, Hollanda ve ABD; 

çok çeşitli makine halı ve kilimlerini 

ziyaretçilerin beğenisine sunarak bu 

alandaki boşluğu doldurdu. 

Ünlü katılımcılarla buluşma imkanı... 

Döşeme Teknolojisinde en iyi teknolojiler... 

Dilong Culture, Nanyang Decoratire 

ve YouzhongDecoration gibi yerli duvar 

kaplaması şirketlerinin, ürünlerini 

ilk kez tanıttıkları fuarda hammadde 

tedarikçilerinden, zemin kaplama ve 

paketleme makinelerine kadar her 

şey bir arada katılımcıların beğenisine 

sunuldu. 


DOMOTEX asia/chInafloor 

recorded another success 

The 20th Anniversary of the major 

floor coverings event edition 

welcomed an All-Star cast of 

new and returning exhibitors, making 

up the largest DOMOTEX asia/ 

CHINAFLOOR to date. Due to high 

demand in all product categories, 

the show significantly increased 

exhibition capacity to accommodate 

over 1,400 companies. 

The wood-flooring sector presented 

the latest innovations in solid 

wood, engineered wood, laminate, 

cork, bamboo, and WPC flooring. 

Hall E1, for example was home 

to many well-known brands that 

were visiting the show for the first 

time including; Junckers, I4F, 

HKS, and Ribadao. DOMOTEX asia/ 

CHINAFLOOR 2018 is promoting 

“WPC Decking” as a hot subcategory 

to accommodate an overflow 

of outdoor decking and wood 

flooring exhibitors. One of the 

highlights coming from E10 was 

the WPC Decking – VIP Hosted 

Buyers Program. The business 

platform involved 50-WPC decking 

exhibitors and 15-VIP international 

delegates with the goal of increasing 

collaboration between Chinese 

suppliers and global flooring 

companies. 

Carpet 

The country pavilions from 

Afghanistan, India, Iran, and Pakistan 

signified the ever increasing 

strength of the show’s handmade 

carpet division. Belgium, 

Germany, the Netherlands, and 

the United States filled the gap to 

present a large variety of machinemade 

carpets and rugs for the 

audience’s pleasure. A fan-favorite 

in Hall W5 was The Luxury Brands 

Carpet Show. In its sophomore 

appearance, the showcase hosted 16 

internationally renowned designers 

and their extravagant, unique carpets. 

The “Carpet Tile Zone” saw 35% 

growth from last year and became 

another main visitor highlight of the 

show. 

Resilient Flooring 

Now covering 5 halls, Resilient 

Flooring has become DOMOTEX asia/ 

CHINAFLOOR’s largest segment. 

Extra efforts were made to spearhead 

Sport Flooring as the up and coming 

niche in this year’s exhibition as 

participation rose 57% since 2017. 

The “Sport Flooring Experience Area” 

organized a badminton tournament 

on a 200 sqm artificial turf pitch 

and construct an “Ice+Snow Zone”. 

Attendees had the opportunity 

to meet and greet with some of 

the following exhibitors: Gerflor, 

Armstrong, Tarkett Asia Pacific, 

Laticrete, Nature Building 

Materials, Jason Building Material, 

Yunduce Decorative, Dryadmix, 

LanGuan, and Nidehigh Technology. 

Floor Tech 

2018 introduced the best of tech 

-everything from raw material 

suppliers, to floor laying, extrusion, 

and packing machinery. In Hall E11 

specifically, domestic wallboard 

companies such as Dilong Culture, 

Nanyang Decoratire, and Youzhong 

Decoration were launching their 

products at the exhibition for the first 

time. 


Dünya İMOB’a geldi 

23-28 Ocak 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilen 14’üncü Uluslararası İstanbul 

Mobilya Fuarı’nda ziyaretçi rekoru kırıldı. CNR İMOB’u ziyaret edenlerin yabancı 

sayısı geçen yıla göre yüzde 50 artış gösterdi. 

Dünyanın en büyük iki mobilya 

fuarından biri olan 14.Uluslararası 

İstanbul Mobilya Fuarı’nda 

(CNR İMOB) ziyaretçi rekoru 

kırıldı. CNR Holding kuruluşlarından 

İstanbul Fuarcılık ve Mobilya Dernekleri 

Federasyonu (MOSFED) iş 

birliğiyle 23-28 Ocak 2018 tarihleri 

arasında gerçekleştirilen fuarda, 600 

firma 1000’in üzerinde markasını 

ziyaretçilerle buluşturdu. Firmaların 

sergilediği modern, klasik, eskitme 

mobilya ile yatak, aksesuar, sandalye 

gibi ürün gurupları, alıcılar tarafından 

yoğun ilgi gördü. 

Sektörün kalbi CNR İMOB’da attı 

Aralarında Almanya, İtalya, Çin, ABD, 

Suudi Arabistan, Fransa, Rusya’nın da 

olduğu, 120’ye yakın ülkeden yabancı 

alım heyetinin geldiği CNR İMOB Fuarı, 

ziyaretçi akınına uğradı. Fuarı 63 

bin 655’i yabancı, 126 bin 279’u yerli 

olmak üzere toplam 189 bin 934 kişi 

ziyaret etti. Yabancı ziyaretçi sayısında 

geçen yıla göre yüzde 50 oranında 

artış yaşandı. Böylece 14’üncü CNR 

İMOB Fuarı’nda ziyaretçi sayısı açısından 

en yüksek rakama ulaşıldı. 

Mobilya sektörünün kalbinin attığı 

ve kapıları 6 gün boyunca açık olan 

fuarda, sektör temsilcileri, özellikle 

yabancı alıcılar ile yeni iş bağlantıları 

kurarak ihracat oranlarını da artırdı. 

CNR Holding Genel Koordinatörü 

Cem Şenel, “Bu yıl fuarımız için çok 

başarılı bir yıl oldu. Bölünen mobilya 

sektörü 2018’de CNR İMOB çatısı altında 

birleşti. Sektördeki birlikteliğin 

de etkisi ile şu an mobilya alanında 

dünyanın en büyük fuarlarından biri 

olan CNR IMOB, sektördeki yerini 

daha da sağlamlaştırdı.” 

Türkiye’nin en büyük ve tek uluslararası 

mobilya fuarı olan CNR İMOB- 

14. Uluslararası İstanbul Mobilya 

Fuarı büyük başarılara imza atarak 

tamamlandı. CNR Holding kuruluşlarından 

İstanbul Fuarcılık ve Mobilya 

Dernekleri Federasyonu (MOSFED) 

iş birliğinde Ekonomi Bakanlığı ve 

İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) desteğinde 

gerçekleştirilen fuar, katılımcı, 

ziyaretçi sayısı, kurulduğu alan ve 


oluşan iş hacmi açısından ulaşılması 

güç rekorlara imza attı. 

Sektör 2018’de CNR İMOB çatısında 

buluştu 

Çocuk odasından ofis mobilyasına 

kadar bu yıla damgasını vuracak 

binlerce yeni ürünün sergilendiği 

fuarla ilgili bilgi veren CNR Holding 

Genel Koordinatörü Cem Şenel, “Bu 

yıl fuarımız için 

çok başarılı bir yıl 

oldu. 2018 mobilya 

sektörü için birlikteliğin 

sembolü oldu. 

Mobilya sektörünün 

tek fuarı CNR İMOB 

oldu. Fuarımızdaki 

bir diğer yenilik de 

sektördeki ürün 

çeşitlerini kategorilendirmek 

oldu. 

Çocuk-modern-klasik-ofis 

gibi alanlardaki 

mobilya ürünleri 

kendi içlerinde 

gruplandırarak ayrı 

ayrı hollerde sergileyerek 

fuarımızı 

daha fonksiyonel 

hale getirdik. Bu düzenleme 

sayesinde 

sektörün fuardan sağladığı verimlilik 

arttı” diye konuştu. 

Türkiye’nin en kapsamlı alım heyeti 

Fuar, Türkiye’nin en kapsamlı alım 

heyeti organizasyonlarından birine ev 

sahipliği yaptı. CNR İMOB bünyesinde 

organize edilen alım heyetleri B2B 

Eşleştirme Programı kapsamında, 

mobilya sektörünün lider ülkeleri 

İtalya, Almanya, Avusturya, İsviçre’nin 

yanı sıra, sektörün hedef pazarları 

olan Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, 

Katar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin de 

aralarında olduğu, 120 ülkeden ziyaretçi 

ve VIP alım heyetlerini ağırladı. 

Fuarda kurulan özel B2B alanında 

Körfez, Avrupa ve Kuzey Afrika ülkelerinden 

gelen 260 firma Türk mobilya 

üreticileri ile bir araya geldi. 

IMOB hosted the 

furnishing world 

A unique record was set at 14th IMOB International Istanbul Furniture Fair, held 

on January 23-28, 2018, by achieving 50% increase on total international visitors 

in comparison with the previous edition. 

As the world’s second largest and 

Europe’s largest furniture fair, 14th 

IMOB- International Istanbul Furniture 

Fair, organized by Istanbul Fuarcilik 

A.S., an affiliate of CNR Holding, in 

cooperation with MOSFED- Furniture 

Associations Federation of Turkey, 

hosted 600 exhibitors and over 1000 

brands on a distinct trade platform. 

Various designs and latest collections 

regarding modern & avantgarde, 

modular, classical, office, customized 

design products, baby, kids and teen 

furniture, distressed furniture and 

chairs, bedding and all sorts of accessories 

and complementary units, 

grabbed the utmost attention by 

industry professionals. Swarmed by 

influx of buyer delegations from more 

than 120 countries including especially 

Germany, Italy, China, USA, Saudi 


Arabia, France, Russia, CNR IMOB hosted a great 

many professionals coming from all over the 

world. Statistics confirmed not only 50% increase 

in visitor numbers but also the demonstrated 

the highest visitor capacity in its history. IMOB 

is the junction for global buyers and sellers of 

the furniture industry. The fair supports furniture 

business to enlarge its trade volume worldwide. 

14th IMOB Istanbul 2018 which is known as world’s 

third biggest furniture fair, attracted a great 

attention from the furniture industry professionals. 

IMOB hosted once again the finest home 

furnishings, interior designs and global furniture 

trends, 23-28 January 2018. IMOB offered unique 

opportunity to furniture companies to meet with 

professionals from different countries and increase 

their business volume for many years. 


Hafif, kısa 

havlı halılar 

için dokuma 

makineleri 


Halı endüstrisinde trendler her 

zamankinden hızlı değişmekte: 

Halı bir moda öğesi haline 

geldi ve sadece birkaç yıl süreyle 

kullanılıyor. İç dekorasyon alanındaki 

TV ve dergiler artık tüketicinin satın 

aldıkları üzerinde etkiye sahipler. Bu 

da halı üreticilerinin Stäubli Alpha 500 

gibi esnek ve trendleri yakalayabilen 

bir halı dokuma sistemine ihtiyacı 

olması demek. Son trendlerden biri 

de çok kısa havlı, sıklığı düşük velur 

halılara yönelik. Geleneksel velur halı 

tezgahları çok ince ve yüksek sıklıklı 

halılar dokuyabilseler de, verimlilik 

düzeyleri oldukça düşük ve bu 

nedenle son trendleri izlemek isteyen 

tüketiciler için fiyatları çok yüksek. 

Çok kısa hav için gerekli özellikler 

Alpha 500 Universal dokuma 

sistemleri 3 mm (4 m enindeki 

model) ve 4 mm (5 m enindeki 

model) hav yüksekliğine sahip 

halı dokumaya olanak tanır. Bu 

kadar kısa hav yüksekliğine sahip 

halıların dokunması, halının üst 

ve altını birbirine çeken sıkı hav 

iplikleri sorununu önlemek için 

lanset kullanımını gerektirir. Stäubli 

makaslama öncesi 3 mm’den kısa 

hav yüksekliğine izin veren 6 mm’lik 

lansetler sunar. Bu lansetler sadece 2 

rapierli tezgahlarda kullanılır. 

ALPHA dokuma sistemlerinin 

esnekliği buna ek olarak, düşük havı 

m2’de 4 milyon ilme sıklığına kadar 

birleştirmeye imkân tanımaktadır. 

‘Eski’ görünüm ve kolay katlama için 

bağlama teknolojileri 

Ölü hav ipliklerinin bir bölümünün 

havın arasında yüzmesi sağlandığında 

hav yüksekliği daha da kısa 

görünebilir, ve halının sırtı daha 

yumuşak hale getirilebilir. Alpha’daki 

3 pozisyonlu Jakar makinesi 

tasarımcının yüzen hav yüksekliğini 

‘eski görünüm’ yaratacak şekilde 

değiştirmesine izin verir. 

Standart Rep 2/2 zemin dokuma yapısı 

normalde oldukça sert bir halı tabanı 

oluşturur. Alpha’nın 2688 elektronik 

döner armürü ile çok daha esnek 

zemin dokuma yapıları kullanılabilir. 

Bu yapılar pamuklu atkılarla birlikte 

kullanıldığında halının çok yumuşak 

olmasını ve kolay katlanabilmesini 

sağlar. 

Hafif halılar - Alpha ekonomik bir 

üretim için sonuç veren özellikler 

sunar 

Geleneksel olarak velur halılar 

çok ince ipek veya viskon iplik ile 

dokunur, oysa Alpha 500 serisi her 

tür malzemeden yapılmış daha 

kalın ve dolayısıyla daha ucuz iplikle 

dokumaya izin verir. Düşük sıklıklı, 

hafif, katlanabilir halılara yönelik 

trendi yakalamak için metrede 400– 

480 hav uçlu tarak sıklığı seçilebilir. 

Bu düşük sıklık, çok daha düşük bir 

atkı sıklığı ile bir araya geldiğinde, 

özellikle de Alpha’nın önemli 

ölçüde yüksek dokuma eni dikkate 

alındığında daha yüksek üretim 

kapasitesi sunar. 

Ve makinenin esnekliği maliyet 

avantajlarının korunmasını garanti 

eder: Sonraki yıl iç tasarım modası 

değişirse, hav yüksekliği 13 mm 

ve üstü olan geleneksel halıların 

dokunmasında yine aynı dokuma 

makinesi kullanılabilir. 


Weaving machines 

for lightweight, broad low-pile carpets 

Trends in the carpet industry are 

changing faster than ever before: 

Carpets became a fashion item 

and are used for just a few years. TV 

and magazines on interior decoration 

now have an impact on what 

consumers buy. This means carpet 

producers need a carpet weaving 

system that is flexible and can keep 

up with the trends – one like the 

Stäubli ALPHA 500. One of the latest 

trends is towards low-density velour 

carpets, carpets with very low pile. 

Traditional velour looms can weave 

very fine high-density carpets but 

only at rather low productivity levels, 

thus these carpets are too expensive 

for the consumer who just wants to 

follow the latest trends. 

Features for very low pile 

The ALPHA 500 UNIVERSAL weaving 

systems enable the weaving of 

carpets with a pile height of 3mm (the 

4m wide model) and 4mm (the 5m 

wide model). Weaving carpets with 

such low pile heights requires lancets 

in order to preclude the problem of 

tight pile threads pulling the top and 

bottom carpet together. Stäubli offers 

6mm lancets, allowing pile heights – 

before shearing – of less than 3mm. 

Such lancets can only be used on 

a 2 rapier loom. The flexibility of 

the ALPHA weaving system allows 

in addition to combine low pile with 

densities of up to 4 million points per 

m2. 

Binding technologies for a ‘used’ 

look and easy folding 

By having some of the dead pile 

threads float between the pile, the 

pile height appears to be even lower, 

and the carpet back is made softer 

as well. The full 3-position Jacquard 

machine on ALPHA allows the 

designer to vary the length of the pile 

floats to create a ‘used look’. 

A standard Rep 2/2 ground weave 

structure normally produces a rather 

stiff backing fabric. With the 2688 

electronic rotary dobby on ALPHA, 

much more flexible ground weave 

structures can be used. These 

structures in combination with cotton 

wefts make the carpets very soft and 

easy to fold. 

Light carpets - ALPHA offers 

decisive features for an economical 

production 

Traditionally, velour carpets are 

woven with very fine silk or viscose 

yarn, but the ALPHA 500 series allows 

weaving also with thicker – and thus 

cheaper – yarn of any material. 

A reed density of 400 – 480 pile points 

per metre can be chosen to meet 

the trend of low-density, lightweight, 

foldable carpets. This low density, 

combined with a much lower weft 

density, results in higher production 

capacity, especially when one also 

takes the significantly higher weaving 

width of ALPHA into consideration. 

And the flexibility of the machine 

guarantees that the cost advantages 

will remain intact: If interior design 

fashions change again next year, the 

same weaving machine can be used 

to weave traditional carpets with pile 

heights up to 13mm and more. 


Mükemmel halı kreasyonları için etkili virtüöz 

Tüm dokuma süreçlerinizi, herşeyi ile tek bir kaynaktan organize etmek 

için, teknik olarak en üst seviyedeki Stäubli çözümlerini kullanın. 

Dokuma hazırlıktan, jakarlı ya da armürlü ağızlık oluşumuna, halı ya da teknik 

tekstiller için modüler dokuma sistem çözümlerine, Stäubli en yüksek kalitede 

dokunmuş ürünlerin üretimi için yenilikçi makineler ve sistemler sunmaktadır. 

Tüm üretim araçlarınızı mükemmel bir şekilde koordine etmek ve tutkuyla 

geliştirilmiş yüksek seviyedeki ürün gamınızın üretimine yöneltmek için 

Stäubli bilgi birikiminin avantajlarından yararlanın. 

ALPHA 500 Series 

www.staubli.com/textile

Las Vegas 

Market ziyaretçi rekoru kırdı 

Inovatif mobilya, yatak ve ev dekorasyon ürünleri keşfetmek için dünyanın ve 

Amerika’nın her Las Vegas’a gelen satın alıcılar, tasarımcılar ve perakendeciler 

aradıklarını fazlasıyla buldular. 

28 Ocak 1 Şubat 2018 tarihlerinde 

düzenlenen Winter 2018 Las Vegas 

Market, hem ziyaretçi sayısı 

hem de katılımcı firmaların aldıkları 

siparişler itibariyle bu güne kadar 

görülmemiş çapta enerji ve heyecanla 

dolu olarak başarıyla tamamlandı. 

4300 firmanın ürünlerini sergilediği 

fuara ilk defa katılanların da desteği 

ile alıcılar sayısında % 13 oranında 

bir artış yaşandı. Katılımcı firmalar 

imzaladıkları siparişlerde artışlar yaşandığını 

ifade ettirler. International 

Market Centers icra kurulu başkanı 

Robert Maricich bu sene fuara 

katılanların hem sayıca rekor düzeyde 

olduğunu hem de katılımcıların 


kalitelerinin de dikkate değer düzeyde 

artış gösterdiğini ifade etti. “Bu sonuçlar, 

Las Vegas Market’in ABD’nin 

batı yakasında mobilya, ev dekorasyonu 

ve hediyelikler konusunda rakipsiz 

bir Pazar deneyimi sunmaya devam 

ettiğinin bir göstergesidir.” dedi. 

Dünyanın 77 ülkesinden ve ABD’nin 

50 eyaletinden gelen satın alma ve 

tasarımcı takımları ve perakendeciler 

mobilya, ev dekorasyonu ve hediyelik 

eşyalar konusunda trendleri ve 

yeni ürünlerle karşılaşmak için akın 

ettiler. Kaynakların genişliğine ve 

derinliğine patlama derecesinde artış 

gösterdiği fuarda katılımsı sayısı % 

13 artış gösterdi. Kaliforniya, Nevada, 

Texas, Arizona ve Utah, en fazla 

ziyaretçi-alıcıların geldiği eyaletler 

arasında başı çekiyorlardı. 

Toplamda 42 yeni mobilya sergi 

salonu ilavesiyle, fuardaki mobilya 

firmalarının sayısı 2 bine ulaştı. Yatak 

sektöründe de 220 firma ürünlerini 

sergiledi. Hediye firmaları ve ev 

dekorasyon firmalarının sayısı da 37 

yeni firmanın katılımıyla 2300’e ulaştı. 

Gurme kategorisindeki büyüme de 

dikkat çekecek derecede yüksek olup, 

rekor düzeyde idi. 650 firma ev eşyalarını, 

masa üstü ürünlerine ve özel 

gıda kaynaklarını sabit ve geçici sergi 

alanlarında teşhir etti.

www.tugrahali.com 

tugrahali

Busiest-ever Las Vegas Market 

records striking attendance 

Las Vegas Market announced that 

a record number of both buyers 

and suppliers reported extensive 

order writing and extraordinary levels 

of energy and enthusiasm at the justconcluded 

Winter 2018 Las Vegas 

Market, January 28 to February 1, 2018. 

The Market’s 4,300+ resources, which 

included a significant influx of new, 

first-time and expanding exhibitors, 

fueled 13% gains in overall buyer 

attendance, with vendors reporting 

commensurate increases in orderwriting 

activity. 

“Las Vegas Market gets bigger and 

better with every edition, and exhibitor 

participation and buyer attendance 

reached unprecedented highs this 

winter 2018. Against a back-drop 

of overarching industry optimism, 

we expanded both our permanent 

showrooms and temporary exhibits, 

which generated a corresponding, 

increase in buyer awareness, turnout 

and order writing,” said Robert 

Maricich, chief executive officer of 

International Market Centers. “The 

attendance increases are incredible, 

but even more impactful was the quality 

of attendees, with buyers ranging from 

major chains to independent shops to 

high-end designers. These dramatic 

and dynamic gains are indications 

that Las Vegas Market is continuing to 

deliver an unrivaled market experience 

as the leading furniture, home decor 

and gift destination in the western 


United States.”Buyers, designers and 

retailers from all across the United 

States and from around the globe 

attended Winter Market in search of 

innovative and on-trend furniture, home 

décor and gift products. The explosive 

growth in the breadth and depth of 

resources resulted in corresponding 

overall attendance expansion of 13%, 

as well as significant gains in each of 

the Market’s key attendee categories. 

Specifically, the already-robust 

furniture segment experienced the 

strongest Market-to-Market gains, 

with attendance growth of 17%; the 

gift category registered attendance 

increases of 12%; attendance by 

home décor buyers grew by 9%; and 

attendance by interior designers, 

architect and contract/hospitality 

buyers increased by 9%. Lisa Cody of 

Twin Star Homes, commented, “Twin 

Star Home had a wonderful Market! At 

the Las Vegas Market we were able to 

spend quality time with our valued key 

accounts as well as new dealers. What 

a fabulous way to kick off 2018!” 

Buyer representation spanned the 

nation and the world, with buyers from 

all 50 states and some 77 countries 

attending Winter Market. Within the 

U.S., the highest attendance was 

by buyers from California, Nevada, 

Texas, Arizona and Utah. Leading 

international countries represented 

were Canada, Mexico, China, Australia 

and Colombia. Tyler Smith, president 

of furniture, lighting and accessories 

resource Vertuu Design, commented, 

“We have had phenomenal traffic and 

have been slammed all show. There is 

a strong South American connection 

with the Las Vegas Market and we had 

many customers from South America 

this winter. Our company is four years 

old, a young business; we’ve seen our 

business grow rapidly due to, in large 

part, Las Vegas Market and IMC.” 

Exhibitors in all categories reported 

vigorous order writing and traffic 

throughout the Market. “The Winter 

Market has been great; in fact, it’s 

been insane!” said Luis Ruesga, chief 

executive of furniture and home décor 

supplier Zuo Modern. “The traffic has 

been strong – by Tuesday we already 

had seen 2,400 buyers, about 1,000 

more than we normally would see. 

We’ve had all tiers of customers – 

big stores (Macy’s, Target, Rooms 

to Go) as well as new independent 

stores and interior designers. I really 

like the lifestyle structure that has 

been adopted here: there are more 

mattresses, lighting, décor and 

seasonal. Overall there’s a lot more 

diversity.”Meg Gilmore, VP Sales & 

Marketing for Anne McGilvray, a leading 

sales agency for the gift and lifestyle 

category, added, “The winter market 

was really, really good! We saw a 

significant increase in the number of 

orders written this winter and business 

was fast and furious. Each

year, the Las Vegas Market grows and 

our showroom has grown with it. Las 

Vegas has become more of a national 

show as our customers are choosing 

where to spend their travel dollars. Las 

Vegas Market is definitely the best in 

all of the west!”Highlights of the Winter 

Market included a rich assortment 

of new product introductions and an 

increase in upscale exhibitors featuring 

better goods. Notable launches 

included upholstery and case goods 

manufacturer Vanguard Furniture, 

which debuted a cross-merchandised 

package of furniture, decorative 

textiles and home accessories in 

conjunction with leading luxury 

bedding and accessories supplier 

Eastern Accents; major upper-end 

bedding manufacturer Restonic, which 

showcased its handcrafted mattresses 

in a new 14,115-square-foot showroom; 

and first-time housewares exhibitor 

Wüsthof debuted its high-end cutlery. 

Additionally, leading casual furniture 

supplier Agio shifted their product 

development and introduction cycle 

to align with the winter edition of Las 

Vegas Market, signaling a “game 

changer” for casual market product 

sourcing and shopping. Agio’s new 

strategy corresponded with a yearover-year 

23% increase in casual 

buyers at Winter Market. 

In total, 42 new and expanding 

furniture showrooms opened for 

Winter Market, bringing Las Vegas 

Market’s furniture resources to 2,000; 

along with significant growth in the 

bedding category, with 220 resources 

featured. Winter Market also featured 

some 2,300 gift and home décor lines 

complementing the Market’s 2,000+ 

furniture lines, including some 37 

new and expanded gift and home 

décor showrooms. Growth has been 

particularly strong in the expanding 

gourmet category, reaching an alltime 

high at Winter Market with 650 

gift-oriented housewares, tabletop 

and specialty food resources in both 

permanent showrooms and temporary 

exhibit space. 

Buyers were enthusiastic about the 

quality and variety of merchandise 

presented at Winter Market. “This 

show is amazing!” said retailer Kathy 

Holcomb of Absolute Gallery, Lansing, 

MI. “I love the diversity and quality of 

products – I’m seeing so much here 


that I haven’t seen before, and that 

my customers will go gaga for! I like 

the diversity and different product 

price points in this market. I’ve spent 

a lot of money here at the show and 

I am definitely coming back.” Las 

Vegas Market continues to experience 

exceptionally high levels of demand 

for temporary exhibition space with 

a combined total of 700+ gift, home 

décor, furniture and casual exhibitors 

in five locations, including sold-out 

home furnishings temporary exhibits on 

B2; and casual and outdoor temporary 

exhibits on C13. Winter Market featured 

a major expansion of temporary 

exhibition space with the opening of a 

third location for The Pavilions at Las 

Vegas Market, showcasing some 500+ 

gift and home décor temporary exhibits, 

of which nearly 200 were newcomers to 

Las Vegas Market. 

“Coming in for the first time, we didn’t 

know exactly what to expect and our 

expectations have all been exceeded,” 

noted newcomer Patti Watson of Hobo 

Bags, showing in the GIFT category in 

Pavilion 1. “It is fantastic! We’ve opened 

new accounts. We’ve written orders. 

And the traffic has been good. We 

have met with gift stores, shoe stores, 

clothing stores, and some supply chain 

stores. The other exciting thing for 

us is that we’ve seen so many buyers 

from the Pacific Northwest, Colorado, 

Utah, California (North and South), 

Alaska and Nevada. We are looking 

for a market that allows us to capture 

all of these buyers. Las Vegas really 

addresses the gift retail segment that 

we have been missing.” 

Other highlights at Winter Market 

included a profusion of star-studded 

celebrity launches, including TV 

personality Jeff Lewis for Alder & 

Tweed; HGTV’s Scott Brothers for 

Restonic and Coaster Furniture; master 

furniture craftsman Tim McClellan 

for Green Gables Furniture; and 

actress/model Kathy Ireland for AICO/ 

Michael Amini. “Our collaboration 

with Jeff Lewis proved to be a huge 

draw, with 600+ people at his speaking 

engagement and his meet-and-greet in 

the showroom,” said Ryan Humphrey 

of Alder & Tweed. “It was our best 

Market in the five years in Las Vegas, 

with an incredible traffic count, sales 

and contacts. Some 80% percent of 

our product line in our showroom was 

brand new, with more than 160 new 

introductions. Our showroom was busy 

from opening day through the end. It’s 

just been phenomenal.” 

A notable high point of the Winter 

Market was the appearance of 

internationally-renowned architect and 

Pritzker Prize recipient Frank Gehry, 

who was awarded the 2018 Design Icon 

honor in front of an audience of more 

than 600, including a large number of 

architects and architectural program 

students. In addition, Gehry spoke 

at an invitation-only VIP reception at 

The Ruvo Center for Brain Health, an 

event described by many attendees 

as a “once in a lifetime” experience. 

Las Vegas Market presented a vast 

array of special programming, tours, 

education, networking events and other 

membership activities in partnership 

with a record 40 industry associations 

and retail buying groups. Highlights 

of the proprietary programming, 

educational seminars and special 

events included the 13th Housewares 

Design Awards Celebration; the 2018 

WOW Awards Dinner by WithIt; the 

14th edition of Las Vegas Market’s 

proprietary FIRST LOOK trend display 

and seminar; and a “Best of the West in 

Life & Style” panel presentation. Winter 

Market also generated substantial 

social media engagement, with 

thousands of unique impressions and 

interactions across platforms as well as 

the first Las Vegas Market mosaic, an 

interactive social platform that allowed 

all Market participants to share their 

individual experiences in showrooms 

and on campus. “Unparalleled buying 

group attendance, spectacular events 

and education, much improved 

signage, traffic-driving displays and 

thousands of social media impressions 

contributed to the compelling and 

overwhelmingly positive vibe at Winter 

Market,” Maricich said. 

Las Vegas Market is the nation’s fastest 

growing gift and home décor market 

and the leading furniture marketplace 

in the western U.S., presenting 

4,300+ gift, home décor and furniture 

resources in an unrivaled market 

destination. Las Vegas Market features 

thousands of gift, furniture and home 

décor lines, allowing for cross-category 

commerce among these industries. The 

Summer 2018 Las Vegas Market runs 

July 29 to August 2, 2018.

Patrick Rieth 

Power-Heat-Set ekibinde 

Patrick Rieth Power‐Heat‐Set ekibine 

katılımı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. 

Patrick Rieth: “Heatsetting” 

alanındaki 36 yıllık tecrübemden 

sonra Power‐Heat‐Set Ekibinde 

çalışmak benim için yeni ve heyecanlı 

bir fırsat. Bu yeni fırsat aslında bir 

değişim ve şu anda piyasadaki yeni 

teknolojiler ile bu durum daha da ilginç 

olacak.” 

Neden Power‐Heat‐Set? 

Power‐Heat‐Set 16 yıllık bir aile 

şirketi ve oldukça yeni bir firma. Ama 

marka, “heatsetting” konusunda 40 

yıllık tecrübesi ile sağlam bir bilgiye 

sahip. Firmayı ziyaret ettiğinizde ilk 

göze çarpan çalışanların ne kadar 

dinamik olmaları ve herkesin beraber 

çalışmaları. Bu da Power‐Heat‐Set 

Firmasını çok reaktif bir partner 

olarak çalıştığını gösteriyor. Firmanın 

ana düşüncesinin de söylediği gibi: 

“Birlikte çalışan insanlar potansiyelini 

ekliyor, birbiri için çalışan insanlar ise 

potansiyelini çoğaltıyor”. Bu da firmanın 

atmosferini ve kapasitesini en iyi şekilde 

tarif ediyor. Ortağımız gibi gördüğümüz 

müşterilerimiz ile birlikte çözüm 

bulmak için çalışmalarımızı devam 

ettireceğiz. Böylece de “heatsetting” 

dünyasında büyük işler başaracağız ve 

firmaların ekonomilerinin büyümesinde 

katkıda bulunacağız. 

Yakında Türkiye’ye döneceğim için 

çok memnunum ve işleri bıraktığım 

yerden tekrar devam ettireceğimi 

ümit ediyorum. Kolay olmayacaktır 

ama geleceğe, müşterilerimize ve 

Power‐Heat‐Set’e inanıyorum. Power‐ 

Heat‐Set aldığınızda sadece bir makine 

almıyorsunuz, bilgi, servis ve kalite de 

alıyorsunuz. Yakında görüşmek üzere. 


Patrick Rieth joins 

Power-Heat-Set 

Patrick Rieth made a statement on the occasion of starting at Power‐Heat‐Set. 

Following 36 years of experience 

in the branch of ‘heatsetting’ I 

have now been given a new and 

exciting opportunity to work as part of 

the Power‐Heat‐Set Team. This new 

opportunity is indeed a challenge and 

made all the more interesting by the 

new technology now available on the 

market. 

Why Power‐Heat‐Set? 

Power‐Heat‐Set is a family owned and 

fairly new company of 16 years of age, 

but it comes with a solid knowledge 

of heatsetting from over 40 years’ 

experience. The first thing that strikes 

you when you visit this company is 

how dynamic the people are and how 

everybody works together. This makes 

Power‐Heat‐Set a very reactive partner 

to work with. As the company motto 

says “people working together are 

adding their potential, people who are 

working for each other are multiplying 

their potential”. This is the perfect 

description of the atmosphere and the 

capacities of the company. 

Together with our customers, who I 

regard more as Partners, we will carry 

on working on solutions in order to 

achieve great things in the heatsetting 

world, and so participating in the 

growth of their companies and the 

growth of the economy. It is with great 

pleasure that I will soon be coming back 

to Turkey, and hopefully picking up the 

business where I left off. It won’t be 

easy, but I’ve got faith in the future, in 

our customers and in Power‐Heat‐Set. 

With Power‐Heat‐Set you are not just 

buying a machine, you are buying 

knowledge, innovation, service and 

quality. 


Koçtaş’la değişim 

zeminden başlıyor 

Koçtaş, halı ve parkelerde sunduğu geniş ürün seçeneği 

ve avantajlı fiyatlarla yaşam alanlarında keyifli bir ortam 

yaratılmasına yardımcı oluyor. 


Halılar ve parkeler yaşam alanlarında 

keyifli ve sıcak bir ortam yaratılmasının en 

kolay çözümleri arasında yer alıyor. Evini 

güzelleştirmek isteyenlerin ilham kaynağı Koçtaş, iç 

mekân dekorasyonunun en önemli öğeleri arasında 

yer alan halı ve parke seçeneklerinde sunduğu 

ayrıcalıklı fiyatlarla değişimi zeminden başlatarak, 

yaşam alanlarının havasını baştan aşağı değiştiriyor. 

Büyük boyutlu halılar odalardaki oturma alanını 

ortaya çıkarmaya; küçük boyutlu halılar ise dar 

alanlara ferahlık hissi katmaya yardımcı oluyor. 

Koçtaş, klasik tarzdan geometrik desenlere, soft 

renklerden çocuklar için özel olarak üretilmiş sevimli 

motifli halılara kadar geniş seçeneklerle evlerin 

stilini tamamlıyor. Her çeşit dekorasyonla kolay 

uyum sağlayan, uzun yıllar kullanıma uygun parkeler, 

zemine şık ve doğal bir görünüm kazandırıyor. Yaşam 

alanlarının atmosferine yeni bir hava katacak halı ve 

parkeler, Koçtaş Kart’lılara özel avantajlı fiyatlarıyla 

Koçtaş mağazaları ve koctas.com.tr’de tüketicileri 

bekliyor. 


Changing 

begins with 

KOÇTAŞ 

on the floor 

KOÇTAŞ helps to create pleasant time 

environment in living spaces with 

its wide range of products offered 

at carpets and parquets and at 

advantageous prices. 

Carpets and parquets are one of the easiest way to 

create pleasant and warm environment in living spaces. 

KOÇTAŞ, who inspires for who want to beautify their 

home, changes the air of living environments completely 

by starting change from floor with offering privileged 

prices for carpets and parquets which one of the most 

important items of interior decoration. 

Big size carpets help to reveal seating areas and small 

size carpets help to integrate a sense of roominess to 

narrow spaces. KOÇTAŞ, complete style of home with 

wide options from classical to geometrical designs, from 

soft colors to cute motifs tailored specifically for children. 

Parquets which adaptive every kind of decoration and 

suitable for many years to use, give natural and elegant 

looks. Carpets and parquets that will give an air to living 

areas are waiting for consumers at KOÇTAŞ stores and 

www.koctas.com.tr with special advantageous prices to 

KOÇTAŞ card users. 



EVTEKS 

fuarında doğayla birlikte 

tasarım da uyanıyor… 

EVTEKS; dünyada üç kıtanın kesiştiği tek 

ülke olan Türkiye’nin en önemli ticaret 

şehri İstanbul’da, Uluslararası Atatürk 

Havalimanı’na 3 dakikalık mesafede bulunan 

CNR Expo’da, kapılarını 24’üncü kez açmaya 

hazırlanıyor. EVTEKS, markaları tasarım, 

üretim kalitesi ve üretim kapasitesi ile 

dünyanın 120 ülkesinde son tüketiciye 

ulaştıran, tasarım yönü yüksek olan bir fuar. 


EVTEKS, her yıl Mayıs ayında buluşturduğu 

dünya ev tekstili sektörünü, 

2018 yılından itibaren Nisan 

ayında bir araya getirecek. EVTEKS 

Nisan; doğayı örnek alarak üretilen, 

özellikle gelecek sezon tasarımları ve 

dünyada ev tekstili sektöründeki yenilikçi 

ürünleri ziyaretçilerle buluşturmayı, 

böylece Türk ev tekstili ürünlerini 

kullanacak olanların hayatlarına 

tazelik ve ferahlık gibi farklı bakış 

açıları getirmeyi amaçlıyor. EVTEKS, 

gelecek sezon sunumlarının yer aldığı, 

Nelly Rodi gibi dünyaca etkin Trendsetter 

ve analizcilerle tasarım zirvesi 

şekline dönüştüğü bir fuar olarak, CNR 

Holding kuruluşu İstanbul Fuarcılık tarafından, 

24-28 Nisan 2018 tarihleri 

arasında ihracatın merkezi CNR Expo 

Yeşilköy’de düzenleniyor. 

Türk Ev Tekstili Frankfurt’a 

Baharı getirdi… 

Baharın her dokunuşunun hissedileceği 

EVTEKS, sadece kendi coğrafyasına değil 

tüm dünyada güçlü bir etki yaratmaya 

hazırlanıyor. Ev tekstiline önemli bir 

soluk getirecek olan Nisan Etkisi (April 

Effect) lansmanı, Almanya’nın Frankfurt 

kentinde 10 Ocak tarihinde düzenlendi. 

‘EVTEKS Nisan Etkisi’ lansman 

toplantısı TETSİAD Başkanı Ali Sami 

Aydın, CNR Holding Genel Koordinatörü 

Cem Şenel ve trend sunum firması 

Nelly Rodi’nin baş tasarımcısı Vincent 

Gregorie’nın katılımı ile gerçekleşti. Bu 

yıl, tazelik, yenilik, uyanış ve buluşma 

temaları ile konseptlendirilen ve baharın 

her dokunuşunun hissedileceği EV- 

TEKS, sadece kendi coğrafyasına değil, 

dünyaya da daha güçlü hazırlanıyor. 

Dünyanın en büyük iki ev tekstili fuarından 

biri olan EVTEKS - 24. İstanbul 

Uluslararası Ev Tekstili Fuarı (EVTEKS), 

CNR EXPO Yeşilköy’de CNR Holding 

kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık ve 

Türkiye Ev Tekstili Sanayici ve İşadamları 

Derneği (TETSİAD) iş birliğinde 

24-28 Nisan 2018 tarihlerinde düzenlenecek. 

EVTEKS, 1.000’den fazla markayı 

dünyanın dört bir yanından 150 bin 

ziyaretçiyle buluşturacak. 


Design is reborn at 

EVTEKS 

“April Effect” along with nature 

This year, EVTEKS will bring the touch of spring with 

the theme of “freshness, innovation, awakening, 

and meeting” and it will be more comprehensive not 

only for existing region but also for rest of the globe. 

Turkish home textile brought spring 

to Frankfurt. EVTEKS “April Effect” 

press meeting was presented in 

Frankfurt, Germany in 10th of January 

with spring effects being felt everywhere. 

24th edition of Istanbul international 

home textile fair - EVTEKS, one of the 

two largest home textile exhibition, will 

be held at CNR EXPO Yeşilköy organized 

by İstanbul Trade Fairs, a subsidy 

of CNR Holding, with the cooperation 

of Turkish Home Textile Industrialists’ 

and Businessmen’s Association 

(TETSIAD) between the 24th – 28th of 

April 2018. EVTEKS is going to be the 

meeting platform of more than 1.000 

brands and 150.000 visitors from all 

around the world.Innovative and newest 

designs, which pursue the patterns of 

the nature, will meet with the visitors 

in EVTEKS “April Effect” to reveal next 

season creativity. This year, with the 

“April Effect” trade will bloom, EVTEKS 

will give a strong boost to home textile 

market with awakening of nature. 

With worldwide known trendsetter 

company Nelly Rodi will lead the new 

trends again for EVTEKS 2018 “April 

Effect”, and it will make the introduction 

for 2019 trends and will show the 

first clues in practice. One of the events 

in EVTEKS which not to be miss. 

Turkish home textile brought 

spring to Frankfurt! 

EVTEKS “April Effect” presenting new 

inspirations to home textile, launched a 

meeting in Frankfurt, Germany on 10th 

of January in Marriott Hotel at 10:00 

with the participation of Chairman of 

TETSIAD (Turkish Home Textile Industrialists’ 

and Businessmen’s Association) 

Ali Sami Aydın, General Coordinator 

of CNR Holding Cem Şenel and 

world-renowned trendsetter company 

Nelly Rodi’s Creative Director Vincent 

Grégoire. 


Halı temizliğinin 

“E” hali 

Türkiye’de, belki de dünyada ilk olan bu sistem, halı yıkama sektöründe yetkili 

servislik politikasıyla alışkanlıkları değiştirmeyi planlıyor. 


Yönetim Kurulu Başkanı 

İlker Aydın 

Halı yıkama sektörüne Türkiye’de 

ve Dünya’da damgasını vuran 

e-halıservisi kurumsal ve teknik 

alt yapı çalışmalarını tamamlayarak 

Bursa Kestel’de bulunan merkez akademi 

binasında projenin startını verdi. 

e-halıservisi Türkiye genelindeki yetkili 

servis yapılanmasında yetkili servis 

standartları ve kurumsal konseptiyle 

birlikte ciddi mesafe kat etmiştir. Yoğun 

yetkili servis talepleri ile alanında 

uzman, standartlara uygun 81 ilde 350 

yetkili servis ağıyla Türkiye genelindeki 

her il ve ilçede hizmet vermeye devam 

edecektir. e-halıservisi yönetim kurulu 

başkanı İlker Aydın halı üretiminde 

gerek üretici gerekse tüketici noktasında 

ticari piyasada önemli bir yere 

sahip olduğunu, halı yıkama sektöründe 

üretici ve tüketiciden gelen talepler 

neticesinde projeyi hayata geçirdiklerini 

belirtti. 

Tecrübe ve Ar-Ge bir araya gelince… 

İlker Aydın, halı yıkama sektöründe 

20 yıllık tecrübe ve 9 yıl süren Ar-Ge 

çalışmaları ile hayata geçen projenin 

tamamen mili tamamen yerli sermaye 

ile oluşturulduğunu endüstri 4.0 

çağına kafa tutan ve bu standartların 

üstüne çıkan projenin önümüzdeki 

yıllarda uluslararası normlara taşı- 


nacağını belirtti. Üstlendikleri vizyon 

ve misyonla birlikte e-halıservisinin 

kurumsal ve teknik standartlarına 

uygun bayi ve bayi personeline yönelik 

birinci ve ikinci etap eğitimleri birçok 

üretici firmaların gözlemci katılımlarıyla 

Bursa Kestel’de merkez akademi 

binasında başlatılarak başarıyla 

tamamlanmıştır ve akademi binasında 

bulunan sürekli eğitim biriminde 

kurumsal ve teknik eğitimler kapsamında 

işletme müdürüne, müşteri 

temsilcilerine, halı yıkama ustalarına 

ve dış saha servis personeline yönelik 

eğitimlere periyodik olarak yıl boyunca 

devam edecektir. Bununla birlikte 

yetkili servislere yerinde uygulamalı 

eğitim ve denetlemeleri planlanmış 

olup çalışmalara başlanmıştır. Kurumsal 

standartlara uygun makine, 

ekip- ekipmanla ve temizlik ürünü 

desteğiyle birlikte Türkiye genelindeki 

her noktadaki bayinin standartlara 

uygun hizmet vermesi sağlanmaktadır. 

Hedef 500 milyon TL’lik yatırım 

Hayata geçen projedeki yatırım bedeli 

oluşum tamamlandıktan sonra 500 

milyon TL’ye ulaşması planlanmıştır. 

Bu yatırımla birlikte Türkiye genelinde 

en az 3500 kişilik istihdam 

oluşacağını ve bu istihdamda gerekli 

tüm kurumsal ve teknik eğitimlerin 

e-halıservisi akademisinde alanında 

uzman eğitim kadrosuyla verilmesi 

yapılandırılmıştır. e-halıservisi yönetim 

kadrosu İlker Aydın kaptanlığında 

alanlarında uzman kişiler tarafından 

oluşturulmuş olup takım ruhu 

ile profesyonel çalışmaları devam 

etmektedir. İş kariyerinde daha önce 

sektöre damgasını vuran kurumsal 

markaların firmalarında servis, bayii, 

franchise yapılanmasında başarılı 

çalışmalarıyla görev alan Genel 

Müdür, Servis Müdürü, Pazarlama 

Ekibi, Mühendisler, Danışmanlarıyla 

profesyonel ve dinamik ekip başarılı 

çalışmaların altına imza atmaktadır. 

e-halıservisinde gerçekleşen çalışmalarda 

kuruluş aşamasından 

bugüne üretici firmaların vermiş 

oldukları destekle birlikte projenin 

ivme kazandığını belirten İlker Aydın, 

çalışmalarda emeği geçen herkese 

teşekkürlerini iletti. 


The “E” version 

of carpet cleaning 

This system, which is the first in Turkey and maybe even in the world, 

plans to change our habits with a new authorized service policy in the 

carpet cleaning sector. 

Due to reasons such as urbanization 

and physical constraints no one is 

cleaning their own carpets any more. 

The carpet cleaning factories that 

have been on the rise in recent years 

impress with their services but leave 

question marks about how clean 

they are actually getting the carpets. 

Now there is a new system in carpet 

cleaning that will break all the molds 

concerning carpet cleaning. 

What would you like to say about the 

operations of your company? Can we 

hear the story about its foundation 

from you? 

I had entered the sector with carpet 

sales in 1998 and since the carpet 

sector was closely related to textiles 

I established closer relations with 

textile factories through my previous 

expertise.I have been doing research 

and development work on carpets 

since the year 2000. 

We started providing overlock 

stitching services at home in 

2000 and we were one of the first 

companies to apply this innovation in 

Turkey. Our company, which also got 

into the carpet cleaning field, grew 

in a very short time and we ended 

up establishing a carpet cleaning 

and maintaining factory on an area 

of 3.200 m2 equipped with the latest 

modern technology and systems. 

Our nearly 20 years of experience 

and knowledge, quality in operations 

and R&D urged us to identify the 

problems in this sector and creates 

some standards generating the 

idea for E-Halıservisi. After the 

research and development we have 

been conducting since 2007 for our 

national and domestic project, we 

started academic work, on which 

we exchange ideas with the carpet 

producers in Turkey, 3 years ago and 

are continuing at the present. 

The recipe for beautiful carpets is 

on the way! 

Would you give us information about 

the service you provide to the carpet 

sector? 

In order to provide solutions for the 

problems at every degree of difficulty 

that we identified in the production, 

post production marketing and 

consumer stages of the carpet sector, 

we will be providing services at the 

same quality and standards through 

our 350 authorized service providers 

planned in 2018 in 81 provinces and 

districts throughout Turkey. As a 

result of our R&D on over 200 stains 

and problems that occur on nearly 

100 types of thread used in carpet 

production, we have prepared special 

cleaning and repair-maintenance 

prescriptions for Turkey’s leading 

serious producer brands. Our 

mission is to bring the products 

like carpet shampoos and stain 

removers that are used to the sector 

with a “standard” to raise customer 

satisfaction to the highest level. All 

of our services from Edirne to Kars 

serve with the same “process”. 

An “academic solution” to carpet 

renewal 

What kinds of innovations do you 

contribute to the sector? What 

would you like to tell us about your 

R&D and innovation work? 

With our E-Halıservisi Academy, the 

first of its kind in Turkey, established 

on 1500m2 and the academic training 

we provide at our textile and chemical 

laboratory for R&D work, we believe 

that we are contributing R&D and 

innovation to the sector through the 

standardized training we will give 

to 350 authorized service providers 

throughout the 81 provinces of 

Turkey, to solve 90% of the producer, 

seller and user problems in the 

first step. As E-Halıservisi, we have 

identified the problems and needs 

and created all of our standards 

for protecting the originality of the 

carpet’s first day form and the health 

of the carpet and the consumer 

and for providing quality service 

to the customers of the producers 

with standardized operation areas, 

machine-equipment, tools, cleaning 

prescriptions and cleaning-repairmaintenance 

procedures. 

Could you tell us about the 

technology and advantages you use 

in carpet cleaning? 

Our company, which has added the 

newest technologies to its machine 

park like Turkey’s largest carpet 

cleaning machine, is moving forward 

with confident steps by adopting the 

principle of constant development 

and renewal. The E-Halıservisi 

provides service with the latest 

system machines, the best ecological 


cleaning products, specialized 

equipment, a special software 

warranty tracking portal, space 

standards, application standards 

service standards and a well trained 

corporate structure. 

What do you pay attention to when 

determining your trends? 

First of all we keep human health in 

the forefront with social responsibility 

projects. Then we create a standard 

quality in every region of Turkey 

and strive to make this project we 

have registered create value for our 

country. Plus we believe that since 

this is the first such application of its 

kind in the world, it will add prestige 

to our country and we are moving 

forward in line with this. 

Could you tell us about sales, 

marketing and vendor structure? 

The system is indexed on the 

population in the provinces in our 

country and the number of vendors 

is created taking into account the 

production integrations of our existing 

vendors. We include authorized 

service providers (vendors) in our 

system by investigating first hand 

whether or not their perspective is 

compatible with a corporate structure 

and decide accordingly. 

What are your criteria when taking 

on new vendors? Are there events 

that you organize exclusively for 

your vendors? If so what are they? 

When we feel that our existing 

services are not sufficient in a region 

we take on new vendors. We make 

sure they are all facilities that have 

proven themselves and keep human 

and carpet health their priority in 

every province. 

In what is E-Halıservisi distinctive 

from its rivals? 

E-Halıservisi is distinctive from its 

rivals in its ability to serve all select 

brands, a high customer potential, 

customer continuity, good references, 

guiding the customer directly to 

member business, recognition 

through advertisement, solutions for 

the end user and periodic reporting, 

product development support, heavy 

work volume in the winter months, 

correct product and correct method 

support, training, ability to give 

more and faster services, ability to 

provide other cleaning processes 

(like mosque, hotel, hospital, etc.), 

machine support, product support, 

free appraisal report, competitive 

advantage and leadership in location. 

What are your 2018 goals, projects 

and investments? 

As E-Halıservisi we completed 

our system academy, software, 

systematic use conditions and our 

vendor structure successfully in 

2017. In 2018 we are continuing 

investments both in terms of 

informatics and structure, to 

reinforce this structure and help our 

vendors adapt to the system. 

What are the challenges of the 

sector? What do you suggest as 

solutions for this? 

Not having a warranty/authorized 

service network in the sector and 

the deficiency of applications with 

the existing cleaning products had 

created a big gap in the sector. 

The need for a knowledgeable and 

reliable address for problems like dye 

bleeding, stubborn stains, damaged 

fringe and overlock stitching, loss 

of shine and fading encountered in 

carpets in accordance with standards 

to clean and repair carpets without 

damaging the environment and 

delivering and the correct form 

generated the need for this service. 

E-Halıservisi is at a level that is 

capable of cleaning, repairing and 

maintaining all brand and no-brand 

carpets, under warranty and not 

under warranty, throughout the 

country. We establish our team to 

support the most extensive educating 

and developing of the cleaning 

companies that join our system 

and guide them towards suitable 

investments to create standards for 

the sector. 

What are the tasks that sector 

players must undertake to raise 

our share in the world market to a 

higher level? 

First of all, while we believe that 

the project we have created will 

contribute greatly to our country’s 

economy, we play a role in carpet 

producers become serious 

sellers in the world market with 

less problems and a competitive 

structure by adopting a more 

commercial marketing approach. 

Currently Turkey has a serious 

share of the word market in the 

staff and equipment of the carpet 

cleaning sector. 70% of this staff 

and equipment is in the forefront 

as the Bursa industry city. With 

the E-Halıservisi project we are 

undertaking the duty of adding value 

to our country in terms of the World 

market by utilizing this advantage of 

the Bursa province. 

Anything you would like to add? 

We provide development 

opportunities on any subject they 

need to all employees and vendors 

who want to develop themselves, 

their career and their business. The 

E-Halıservisi Academy provides a 

unique training experience through 

cooperation with domestic and 

foreign universities, vocational 

schools, communication and 

development professionals and most 

importantly vocational trainers. We as 

E-Halıservisi prioritize human health. 

At the same time, by keeping carpet 

health a priority as well, we are 

infinitely confident that our project 

is a serious project with the carpet 

producers that provide our country 

with significant added value, and we 

will prove this to our people and our 

producers in this first year. Also the 

E-Halıservisi academy with an online 

training platform created by utilizing 

all the fields of technology, has 

removed all boundaries to support 

lifelong learning. 


MOBSAD’ın 2018 hedefi Amerika ve Rusya pazarı 

Ticaret merkezleri vasıtasıyla Amerika’da yeni bir oluşuma 

hazırlanan MOBSAD, oradaki potansiyel müşterileriyle buluşacak. 

hayatımızdaki 

yerinin farkında mısınız?” 

“Mobilya’nın 

sloganıyla mobilya sektöründeki 

sorunları çözmek amacıyla 

yola çıkan MOBSAD, 2006 yılından beri 

mobilya sektörüne yön veriyor. MOB- 

SAD’ın Kurucu Başkanı olan ve 2017 

yılında gerçekleşen seçimle tekrar 

başkan olarak seçilen Nuri Gürcan ile 

IMOB fuarında bir araya geldik. Mobilya 

sektörünün kurumsallaşmaya ihtiyacı 

olduğunu söyleyen Gürcan, bu noktada 

bazı teşvikler verilmesi ve verilen teşviklerin 

ulaşılabilir olması gerektiğini 

vurguladı. 

Mobilya cari açık vermeyen ve hatta 

cari fazla veren ender sektörlerden 

bir tanesi. Tasarım konusunda sizin 

gibi markaların da desteği büyük. Sizce 

neler yapılması gerekiyor? 

Artık taklit ürünlerden kaçınmak 

gerekiyor. Firmalar da merdiven 

altından çıkıp daha çok kurumsallaşmalı. 

Markalaşmanın önünün açılması 

sağlanmalı ve bu noktada İhracatçılar 

Birliği, Ekonomi Bakanlığı, KOSGEB gibi 

kurumların desteklerinin alınması çok 

önemli. Destek sağlanmasıyla birlikte 

rahat ulaşılabilir kılınması lazım çünkü 

herkes ulaşamıyor. Biraz bürokrasi engeli 

var. Anlatıldığında çok güzel fakat 

uygulamaya pratiklik kazandırılmasına 

ihtiyaç var. Bu şartlar oluşturulduğunda 

çok daha farklı şeylerin yapılabileceğini 

düşünüyorum. Mobilya sektöründeki 

en büyük rakibimiz İtalyanlar. Biz şu an 

İtalyanlardan pay alıyoruz ve her girdiğimiz 

projede sunumumuzun çeşitli ve şık 

olmasına özen gösteriyoruz. Mesela bir 

otel yapılıyor, hareketli mobilyası, sabit 

mobilyası derken çok ciddi bir iş hacmi 

oluşuyor. Bir saray yapıyoruz, üç buçuk 

yıl sürüyor. Sadece mobilya bu kadar 

zaman alıyorsa işin büyüklüğünü siz 

düşünün. Sektörde ihracatta ortalama 

katma değer fiyatı kilogram başına 3.7 


Dolarken, MOBSAD üyelerinin katma 

değerleri 25 Dolar civarında. Bazı 

ülkeler kilograma göre vergi alıyorlar. 

Sattığımız ürünlerin rakamlarına ve 

kilogramlarına baktığımızda bu fiyatları 

rahatlıkla verebiliyoruz. Çözüm ortağı 

olduğumuz projelerde katma değeri 

yüksek ürünler sunduğumuz için başarılıyız. 

Oralara giden navlun ve gümrük 

vergisi yüzde 30’lara tekabül ediyor. Bu 

bizim için makul bir rakam çünkü biz de 

yurtdışından ürün getirdiğimiz zaman 

aynı vergileri ödüyoruz. Ama fabrikasyon 

yapan bir firma mesela 2 bin Dolara 

takım satıyor, 3 bin Dolar vergi veriyor. 

Tabii orada başarılı olma imkanı yok. 

Örneğin; İran’a baktığınız zaman pek 

çok Türk üretici orada firma kurdu. 

Siz dernek olarak sadece mobilya 

değil, contract projeler de yapıyorsunuz 

çünkü ürettiğiniz ürünler hem 

katma değerli hem de dekorasyon 

hizmeti sunuyorsunuz. Bu yapı itibariyle 

mobilya sektörünün ne kadarına 

hakimsiniz? 

Bunu çok başarılı bir şekilde ve çok kısa 

sürede yapıyoruz. Onun için şu anda 

tercih edilen bir durumdayız. Antalya’daki 

5 yıldızlı otellerin birçoğunun 

kral dairelerini, girişleri ve lobileri yapıyoruz. 

Yani daha çok albeni noktalarında 

tercih ediliyoruz. Yurtdışında çalıştığımız 

5-7 yıldızlı oteller var ve bunları 

yapanlar arasında Türk müteahhitler 

var. Onlara çözüm ortaklığı yapıyoruz, 

gelirimizin önemli bir bölümünü bu 

projelerden elde ediyoruz. Üretimimizin 

yaklaşık yüzde 40’ını bu projeler oluşturuyor. 

Bir de şunu vurgulamak istiyorum, 

Türkiye’de artık kentsel dönüşüm 

başladı ama yapılan yeni evler çok ufak. 

Küçük metrekareler olduğu için artık şu 

mobilyayı alıp evime götüreyim ve kullanayım 

durumu yok. Dolayısıyla mimari 

projeler ön plana çıkmaya dönüşüyor. 

Bu sebeple üyelerimizin hepsi ekip 

arkadaşları arasında mimarları bulunduruyorlar. 

Çevre ülkelerdeki sıkıntılar, ekonomik 

baskı gibi sorunlar sebebiyle 2017 

yılı çok parlak geçmedi. Fakat çoğu 

sektörden 2018 yılının çok güzel başladığını 

duyuyoruz. Mobilya sektöründe 

durum nedir? 2018 yılından neler 

bekleniyor? 

Her yıl olduğu gibi 2018 yılına da fuarla 

başladık. Artık ekmek aslanın ağzında… 

Çok çalışırsanız, çok kişiye ulaşırsanız 

ve doğru tespitler yaparsanız hedeflerinizi 

yakalıyorsunuz. Çok ciddi büyüme 

rakamlarıyla karşılaşıyoruz. Bazı firmalar 

bunu başarıyor ve cirosunu ikiye 

katlıyor, bazı firmaların da rakamları 

düşüyor ve küçülüyor. Bunun tamamen 

firmaların stratejik planlarıyla alakalı 

olduğunu söyleyebilirim. Şu an kendi 

içlerinde sıkıntı yaşasalar da Irak, Libya, 

Suudi Arabistan ve Suriye bizi ayakta 

tutan pazarlar. Hem Türkiye’de ev 

yapıyorlar hem de oradaki büyük işlerini 

yapıyoruz. Çünkü Türkiye’de bizi tanıma 

fırsatı buluyorlar. Buraya geldikleri zaman 

ürünlerimize dokunarak, kalitesini 

kontrol edebilmeleri bizim için büyük 

avantaj. Bu anlamda ziyaretlerinin faydasını 

çok görüyoruz. Bunlarla birlikte 

Suudi Arabistan, Katar gibi bölgelerde 

büyük ölçekli evleri yapıyoruz. Zaten 

Azerbaycan ve Türki Cumhuriyetlerin de 

MOBSAD üyesi tüm firmaların mağazası 

veya bayisi var. 

Yeni hedefler neler? 

Dernek olarak Amerika’da bir oluşum 

yapmak istiyoruz. İhracatçılar Birliği 

ve Ekonomi Bakanlığı’nın Amerika’da 

ticaret merkezleri var. O ticaret 

merkezleriyle alakalı çalışmalarımız 

başladı. Her sektör kendi alanına göre 

bir yer açabiliyor. Katma değeri yüksek 

olduğu için gelişmiş ekonomiye sahip 

bölgeleri tercih edeceğiz. Ürünlerimiz 

Rusya pazarına da çok uygun. Direkt 

Türkiye’den ürün göndereceğiz. Süreci 

grup oluşturarak başlatıyorsunuz ve 

metraj talebiniz oluyor. Yeri ve şirketi 

İhracatçılar Birliği organize ediyor, şirket 

onların adına oluyor. Biz de götürüp 

ürünlerimizi sergiliyoruz. %75’ini devlet 

ödüyor, %25’ini biz ödüyoruz. Orada sıcak 

satış yapamıyoruz ama sipariş alıp 

Türkiye’den rahatlıkla gönderebiliyoruz. 

Ticaret merkezleri vasıtasıyla oradaki 

potansiyel müşterilerimizle buluşmayı 

hedefliyoruz. 

MOBSAD aims American 

and Russian markets 

Starting with the motto of “Do 

you know the position of furniture 

in your lives?” Mobsad 

aims to solve the problems 

in the industry. The Association 

has been leading the furniture 

industry since 2006. We interviewed 

with Nuri Gurcan, one of 

the founders and the chairman of 

Mobsad since 2006, during IMOB 

fair following his re-election for 

the position in 2017. He pointed 

out that the furniture industry in 

Turkey needs to become more 

professional and more incentives 

have to be offered for a brighter 

future. 

Producing net additional foreign 

income the furniture industry is 

one of the rare successful segments 

in Turkey. The supports of 

the brands like yours in the field 

of design works are great. What 

should be done more in this 

field, in your opinion? 

From now on, we have to get away 

from imitated products. Makeshift 

firms should become more 

professional and real corporations. 

Branding efforts should be 

supported more by the economy 

ministry, exporters associations, 

KOSGEB and others. Reachability 

to these bodies is also an important 

point. There is 


still a certain amount of red tape in the 

bureaucracy. Some practical measures 

should be taken to facilitate the businesses. 

I believe that there is more 

room for better solutions in this field. 

Italians are our major competitors in 

furniture business. Now we are getting 

shares away from Italians and we are 

keen on offering better projects, better 

products and better presentations at 

every project we have been engaged 

in. For example, a hotel project means 

business for several months, including 

completing its furniture, fixtures 

and other parts. We make a palace 

which takes three and half years to 

complete only the furniture part. The 

average value of the products sold in 

export markets is about 3.7 dollars per 

kilo. However, the median added value 

of the products sold by the member 

companies of Mobsad could reach up 

to 25 dollars per kilo. Some countries 

apply custom taxes on weigh bases and 

we can pay these taxes easily at these 

prices. We are successful because we 

sell higher value added products to our 

solution partners in joint projects we 

make with them. Logistics and tariff 

costs can reach up to 30 percent in 

exports. This is normal for us because 

we also pay taxes for the materials that 

we import. But those factories that produce 

mass products sell their products 

at 2 thousand dollars and they pay 3 

thousand dollars for tax. It is difficult 

for them to be profitable. For these 

reasons, several Turkish producers 

have established businesses in Iran, as 

an example. 

As an association you do not only sell 

furniture but also assume contract businesses, 

because your products have 

higher added values and are used for 

decorations. What is your share in the 

furniture industry in Turkey? 

We do this fast and successfully. So, 

we have been preferred more. We do 

the royal suits, receptions and lobbies 

of most of the major five star hotels 

in Antalya. There are several 5 to 7 

star hotels in foreign markets that we 

have deals with. Turkish contractors 

build some of them. We are solution 

partners of these companies. Most of 

our earnings come from them. About 

40 percent of our production goes to 

these projects. I also want to emphasize 

another point. Since the homes becoming 

smaller and have less space for 

furniture, the elements are becoming 

more and more by architects as parts of 

their design not by the consumers. For 

this reason, architectural projects are 

becoming more important and companies 

are employing architects in their 

payrolls. 

Because of several reasons, such as 

economic pressures, 2017 was not a 

bright period for the industry. But we 

hear from several industries that the 

year 2018 seems that it started well. 

What is the position of the furniture 

industry? What are expected from the 

year? 

As usual, we started the year 2018 with 

fair activities. Bread is in the belly of the 

lions. Of you work hard, you reach more 

people and run on the right path you 

can hit your targets. We heard about 

serious figures for growth, even some 

were successful to double their sales. 

Some others loose their customers and 

become smaller. I can say that this is 

highly related with their strategic plans. 

Presently, though they have problems, 

Iraq, Libya, Saudi Arabia and Syria are 

our major markets that we keep our 

businesses going. They are both constructing 

homes in Turkey and we got 

their works they held in their countries. 

They experience our products here in 

Turkey and order us more in their businesses. 

So the contract businesses are 

important for us. We assumed larger 

projects in Saudi Arabia, in Qatar. Mobsad 

member companies all have selling 

stores and distributors in Azerbaijan 

and in other Turkic countries. 

What are your new targets for the 

future? 

As an association we want to start an 

activity in America. Exporters Association 

and Economy Ministry have trade 

centers in the US. Industries can have 

special spaces in these centers for business 

relations. We consider focusing 

on higher level of market to concentrate 

in certain regions. Our products are 

good for Russian market. We deliver 

the products direct from Turkey. The 

space and the organization is managed 

by the exporters associations. We took 

our products there to display. State funds 

pay 75 % of the costs rest are paid by 

our organization. The office got orders 

and we ship the products from Turkey. 

We aimed to reach potential customers 

in these markets through trade centers 

already operational in these countries. 


Tanka 

Makine 

tekstil üreticilerine 

levent tedarik 

ediyor 

Çağın modern yüzüne ayak 

uydurmuş elektronik makine 

parkuruna sahip bir firma olarak 

Tanka Makine hızlı, seri ve kaliteli 

üretimi ile ülkemizin ve dünya tekstil 

sanayicilerinin tercih ettiği Levent 

tedarikçisi olmuştur. Firmanın başarı 

hikayesini firma sahibi Doğan Tanka ile 

konuştuk. 

Firmanızın tarihi hakkında bilgi 

verebilir misiniz? 

TANKA MAKİNE 1948 yılında merhum 

Emrullah Tanka tarafından İstanbul da 

takriben 150m2 kapalı alanda küçük 

işletme olarak faaliyete geçmiştir. 

Küçük bir işletme olmasına rağmen 

kurulduğu ilk andan itibaren kaliteye 

önem vermesi ve zoru başarma 

azmi sayesinde kısa sürede döküm 

sektöründe tanınmış ve bu ilkelerinden 

asla taviz vermemiştir. Sektöre girdiği 

ilk yıllardan itibaren pik ve alüminyum 

döküm branşlarında faaliyetlerini 

sürdüren firma daha sonra 1960’lı 

yıllarda Levent kapağı imalatıyla 

kendisini alüminyum dökümde 

uzmanlaşmaya vermiş ve bunu da 

gayet iyi başarmıştır. Günümüzde 

çağın modern yüzüne ayak uydurmuş 

elektronik makine parkuruna sahip 

bir Firma olarak hızlı, seri ve kaliteli 

üretimi ile ülkemizin ve dünya tekstil 

sanayicilerinin tercih ettiği Levent 

tedarikçisi olmuştur. 

Ürün gruplarınız ve üretim kapasiteniz 

ne kadardır? 

Firmamız tüm Levent çeşitlerini ister 

özgün ölçülerinde ister talep edilen 

Ölçülerde üretebilmektedir. 

Üretim tesisleriniz hakkında bilgi verir 

misiniz? 

Firmamız entegre bir tesistir. 

Firmamıza Hammadde olarak giren 

malzeme Son sistem CNC tezgahlarda 

işlendikten sonra hizmete hazır Levent 

olarak kullanıcısına ulaşır. 

Mevcut ihracat pazarlarınız ve hedef 

pazarlarınız hakkında bilgi verir 

misiniz? 

Firmamızın halen ihracat portalında 

ABD, AB Ülkeleri, Güney Amerika 

Ülkeleri, Pakistan, İran, Endonezya, 

İsrail, Mısır, Etopya bulunmaktadır. 

Bu yelpazeyi genişletmek için tüm 

gücümüzle çalışmalarımız devam 

etmektedir. 

Müşteri memnuniyeti politikanız 

nasıldır? 

Müşterilerimiz Firmamızda fayda-fiyat 

dengesini tam olarak bulmaktadırlar... 

En iyi kalite en uygun fiyat hızlı iletişim 

gününde teslimat ve ürün sonrası 

kusursuz hizmet. 

Uluslararası fuarlara katılımınız var 


mı? Sektördeki fuarların önemi 

hakkında bilgi verir misiniz? 

Firmamız Tekstil sanayicisinin rağbet 

gösterdiği ulusal ve uluslararası 

birçok fuara katılmaktadır. 

Bunlardan ITM-İstanbul ve ITMA 

en önemlileridir. Fuarlar tabii 

ki tanıtımın en önemli birer 

parçasıdırlar. Bu kadar kısa bir süre 

içerisinde çok sayıda müşteriye Ürün 

kalitenizi gösterebilmenin yegane ve 

vazgeçilmez unsurudur. 

2017 yılı için belirlenmiş 

hedefleriniz var mıdır? 

Öncelikle hedefimiz yurtdışındaki 

bayii ve temsilciliklerimizi artırmak. 

Bu sene içerisinde birçok Ülkede 

bunun adımını atmayı planlamaktayız. 

Sektörle veya faaliyetlerinizle ilgili 

eklemek istediğiniz şeyler var 

mıdır? 

Maalesef son yıllarda şuna tanık 

olmaktayım ki bu da beni son 

derece üzmektedir yılların bilgi 

ve deneyimine sahip ve marka 

değerlerine ulaşabilmek için uzun 

yıllar mücadele etmeniz gereken 

bazı firmalarımız dünyada kızışan 

rekabete ayak uydurmak için maliyet 

girdilerini düşürmek yerine kaliteyi 

düşürmeyi yeğlemektedirler. Bu 

onları aslında daha büyük bir girdaba 

sürüklemekte ve kazanmak için 

yığınla para ve emek harcadıkları 

marka değerlerini yitirmelerine 

neden olmaktadır. Bunda en 

büyük etken imalat körlüğü yani 

Firmalarına içerden bakıp dışarıdan 

bakamamalarıdır. 

Tanka Machinery supplies 

textile rolls for leading textile 

manufacturers 


As a leading supplier of textile rolls 

and having modern electrical 

machine inventory Tanka Makina 

Company produces several product 

lines for the needs of textile industries 

at home and abroad. We made an 

interview with Mr. Doğan Tanka, 

proprietor of the company. 

Please inform us about your 

company’s history 

Tanka Machinery company was 

established by late Emrullah Tanka 

in Istanbul as a small workshop 

in 1948. Emphasizing on quality 

since its foundation and by working 

hard the company has become a 

well-known company in pig metal 

and aluminum foundry businesses. 

In the 1960’s the founders have 

decided to focus on aluminum 

foundry works and have become 

highly successful. Presently, having 

modern electrical machine inventory 

produces several product lines for 

the needs of textile industries both 

in the country and in abroad as a 

leading supplier of textile rolls. 

How large is your production 

capacity and your product line? 

We are able to produce every size of 

rolls either be they at standard sizes 

or on special orders. 

Will you give us information about 

your factory? 

Our factory is an integrated one. 

Materials that come to our factory 

are processed in most up-to-date 

CNC machinery and delivered to our 

customers that are ready to be used 

immediately. 

What is your target markets and 

export activities? 

Several countries are on our list for 

exports, including the USA, EU, South 

American countries, Pakistan, Iran, 

Indonesia, Israel, Egypt and Ethiopia. 

We are striving hard to expand our 

market coverage. Our customers 

are able to get the best and the most 

balanced offering from our company 

as both quality and price. Fast delivery 

and communication, the best quality, 

delivery on time and flawless after 

sales and customer services are our 

priorities. 

Will you inform us about your 

activities in fairs and exhibition? 

Our firm is keen on participating every 

fair, in the country and in abroad, that 

our customers in textile industry. 

Among them are, ITM-Istanbul and 

ITMA, the major events. Fairs are 

important part of promotional activities 

of the companies. We finds several 

opportunities to introduce and exhibit 

our products, their quality and services 

we provided in such a short period of 

time. During fairs we can contact so 

many buyers and prospects in a few 

days. 

What is your target for 2017? 

We especially want to have more 

distributors and representatives in 

export markets. We planned some new 

openings this year. 

Do you have any point to talk about? 

Unfortunately, there are some rivals 

in the market that engage cut-throat 

competition by cutting their both prices 

and lowering their qualities. 

In contrast they have to adapt 

their activities to the changing 

developments in the global 

markets. If they do not behave 

consciously they may harm to their 

brands. They have to change their 

mind and cure their production 

myopias. 


12.uluslararası Homedeco 

Kazakistan Almatı’da gerçekleştirildi 

Türkel Fuarcılık tarafından 

T.C. Ekonomi Bakanlığı izni 

ve desteğiyle gerçekleştirilen 

ve bu yıl 12 ’ncisi düzenlenen 

“Homedeco Ev Tekstili Dekorasyon 

ve Züccaciye Fuarı”, 26-29 Mart 

tarihleri arasında Kazakistan’ın 

Almatı şehrinde, Atakent Fuar 

Merkezinde gerçekleştirildi. Büyük 

ilgi gören fuara Türk firmalarının yanı 

sıra Kazakistan, Rusya, Hindistan, 

Polonya, İtalya, Çin, Beyaz Rusya 

ve Özbekistan’dan firmalar katıldı. 

3450 kişi tarafından ziyaret edilen 

fuara, Türkiye Cumhuriyeti Almatı 

Başkonsolosluğu Ticari Ataşesi 

Osman Boztepe de katılarak firmaları 

ziyaret etti. 

Fuarla ilgili olarak açıklama yapan 

Türkel Fuarcılık Yönetim Kurulu 

Başkanı Korhan Yazgan şunları 

söyledi: “Türkel Fuarcılık olarak 

26 yıldır fuar sektöründeyiz. Türkel 

Fuarcılık, Türkiye’nin Ekonomi 

Bakanlığı belgeli ve izinli en eski 

fuar firmasıdır. Kazakistan’da da 

12-13 yıldır faaliyet gösteriyoruz. 

Gerçekleştirmiş olduğumuz 

“Homedeco Kazakistan Ev Tekstili, 

Dekorasyon ve Züccaciye Fuarı”, bu 

coğrafyanın konusundaki en önemli 

fuarı durumuna geldi. Fuarımıza Türk 

firmaların dışında Kazakistan, İtalya, 

Çin, Hindistan, Özbekistan, Rusya, 

Polonya ve Hollanda’dan firmalar 

katıldı. Fuarımız oldukça başarılı bir 

şekilde geçti. Biliyorsunuz, Türk ve 

Kazak halkları kardeş halklardır. İki 

ülke arasındaki yakınlığın ticarete 

de yansıdığını zaten bu coğrafyada 

görüyorsunuz. Ciddi Türk yatırımları 

var. Özellikle inşaatlarımız son 

derece başarılı. Türk ürünlerine 

karşı da müthiş bir ilgi ve sevgi var. 

Bunun devam ederek artacağını ön 

görüyoruz.” 

Türkel Fuarcılık Genel Müdürü 

Serkan Atıcı da fuarla ilgili bir 

değerlendirmede bulunarak bize 

şu bilgileri verdi: “Türkel Fuarcılık 

olarak bu yıl 12. Homedeco Ev 

Tekstili, Dekorasyon ve Züccaciye 

Fuarı’nı gerçekleştirdik. Fuarımız 

1710 metrekarede 58 firmanın 

katılımıyla gerçekleşti. Fuarımıza 

ziyaretçilerin katılımı da oldukça 

yoğundu. Ayrıca Bişkek’ten 

transferini sağladığımız 4 otobüs ile 

yaklaşık olarak 100 toptancı firma 

yetkililerini fuarımıza getirdik. Fuara 

katkısı bulunması amacıyla fuarın ilk 

3 günü toptancılar arasında hediye 

çekilişleri gerçekleştirdik. Toptancılar 

arasında yapmış olduğumuz çekilişler 

sayesinde fuarımıza ziyaretçi 

anlamında büyük katkıda bulundu. 

2019 yılında fuarımızı yine Atakent 

Fuar Merkezinde 25-28 Mart tarihleri 

arasında gerçekleştireceğiz. 2019 

yılında halı sektörü, züccaciye, ev 

gereçleri, aydınlatma gibi dekorasyon 

ürünleri de fuarımızda katılımcı 

olarak bulunacaktır. Kazakistan 

pazarı Türkel Fuarcılığın dekorasyon 

ve ev tekstili anlamında en önemli 

gördüğü ülkelerden biridir. Her 

yıl olduğu gibi yine 2019 yılında 

da Almatı’da düzenleyeceğimiz 

fuarımıza sektörle ilgili firmaları ve 

ziyaretçilerimizi bekliyoruz.” 


12 th edition of 

Homedeco, 

International 

Home Textile, 

Interior 

Decoration 

and 

Glassware 

Fair held in 

Almaty 

Organized by Turkey Fairs 

and supported by Ministry 

of Economy, 12 th edition of 

Homedeco, International Fair on 

home textile, interior decoration 

and glassware was held in Almaty, 

Kazakhstan, from 26 th to 29 th of March 

in Atakent Fair ground. Attracting great 

interest of the visitors, firms from 

Kazakhstan, Russia, India, Poland, 

Italy, China, Belarus and Uzbekistan 

and from Turkey. The exhibition was 

visited by 3,450 professionals. Osman 

Boztepe, commercial attaché of the 

embassy of Turkish Republic in Almaty, 

has also visited the participating firms’ 

exhibitions. 

Korhan Yazgan, chairman of Turkel 

Fair company said, “We have been in 

exhibition business for 26 years. We 

are the oldest fair organization having 

been certified by economy ministry 

and are active in Kazakhstan for 13 

years. This fair has become the major 

event in this geography by attracting 

companies from several countries 

including Kazakhstan, Italy, China, 

India, Uzbekistan, Russia, Poland 

and Holland. Turks and Kazakh 

people are brothers and sisters. The 

friendship and kinship is reflected in 

the commercial ties. There are serious 

investments made by Turkish firms, 

especially in construction field.” 

Serkan Atici, general manager of 

Turkel Fairs, informed that, “58 firms 

participated in the fair. Number of 

visitors was high. We brought about 100 

managers of wholesalers from Biskek 

to fair venue. We organized promotional 

activities for the visitors. Next edition 

of the fair will be held 25 th to 28 th 

March in 2019 in the same venue with 

the participation of additional sectors, 

including carpets, glassware, home 

appliances, and lighting fixtures.” 

Top Turkish companies participating 

in the fair, namely Eskar Textile, 

Kismet Textile and Super Textile were 

awarded with special plaques for their 

participation in the fair for the 11 th 

time. 


Nurteks Halı’dan 

FIFA standartlarında üretim 

Türkiye’yi ‘halı saha’ ile tanıştıran 

Nurteks Tekstil, 56 ülkeye sentetik 

çim ve halı ihracatı yapıyor. 


İbrahim Nalbant tarafından 46 yıl 

önce, yüzde yüz Türk sermayesiyle 

kurulan Nurteks Halı 1983 

yılında Türkiye’yi sentetik çim ile 

tanıştırmıştır. Sektörde Türkiye lideri, 

Avrupa’da 2. ve dünyadaki 4. en büyük 

üretici olma unvanına sahip olan 

Nurteks, ihtiyaçları anlamaya yönelik 

çözümler üretmeye ve en önemlisi 

para ile satın alınamayacak tek unsur 

olan “güven duygusuna” da daima 

önem veriyor. 

Nurteks Halı firmasının kuruluş 

serüveninden bahseder misiniz? 

Nurteks; 1972 yılında Eminönü’nde 

yüzde yüz Türk Sermayesi ile 

kurulmuştur. Kuruluşundan bugüne 

kadar sentetik çim ve duvardan 

duvara halı üretimi yapan Nurteks, 

1983 yılında Türkiye’yi sentetik çim ile 

tanıştırmıştır. Sektörde Türkiye lideri, 

Avrupa’da 2. ve dünyadaki 4. en büyük 

üretici olma unvanına sahiptir. Çorlu 

ve Çerkezköy’deki iki fabrikamızla, 

56 ülkeye sentetik çim ve duvardan 

duvara halı ihracatı yapıyoruz. Tüm 

Dünya’daki distribütör ağıyla, 

sektörün güçlü markası haline 

geldik. Türkiye’de %50’nin 

üzerinde pazar payı ile pazarın 

lideri konumundayız. 

Firmanızın ürün yelpazesi 

nedir, ürün çeşitleriniz 

nelerdir? 

Çorlu fabrikamızda futbol 

sahaları, tenis kortları, golf, 

hokey, basketbol, voleybol, 

Landscape, dekorasyon ve 

çocuk oyun alanları için sentetik 

çim halı üretimi yapıyoruz. FIFA 

Kalite Standartları’nda üretim yapan 

firmamızın, 2001 yılından beri FIFA 

ile lisans anlaşması bulunmaktadır. 

Birçok ülkede yüzlerce FIFA sertifikalı 

profesyonel futbol sahalarına imza 

attık. Çerkezköy fabrikamızda ise 

2000 yılından bu yana duvardan 

duvara halı üretimi yapmaktayız. 5 

yıldızlı kontrat otel halısı, cami halısı, 

yolluk ve paspas halı üretimiyle 

sektörün önemli firmaları arasında 

yer almaktayız. 

Nurteks halı olarak 2018 yılından 

neler bekliyorsunuz? 

Hedefimiz uluslararası pazarda Türk 

ürünlerine karşı tüketici ve ithalatçı 

güvenini en üst düzeye taşımak. Her 

yıl olduğu gibi 2018’de de hedeflerimiz 

bu yönde. Elimizden geldiğince 

Türkiye’de oluşturduğumuz hikayeyi 

dünyaya anlatmaya devam edeceğiz. 

Fuarlar hakkında firmaların birçok 

görüşü var, Nurteks Halı düzenlenen 

fuarlar hakkında neler düşünüyor? 

Fuarlardan beklenti ve talepleri ne 

yönde? 

Firmalar, fuarlara katılarak mevcut 

müşterileri ile bir araya gelerek iş 

ilişkilerini geliştirebildikleri gibi, yeni 

iş bağlantıları kurabilme ihtimali olan 

potansiyel müşteriler ile de tanışma 

şansına sahip olmaktadır. 

Uluslararası fuarlar, sadece katılımcı 

firmalara değil, ülkemizin tanıtımına 

da büyük katkı sağlamaktadır. Aynı 

zamanda ihtisas fuarları, rakiplerin 

müşterilerini görme ve fuar sırasında 

yürütülecek pazarlama aktiviteleri 

ile söz konusu müşterilere ulaşmada 

önem taşımaktadır. 

Yurtiçi ve yurt dışı fuarların hepsine 

katılım sağlıyor musunuz? 

Sektörümüzle ilgili yılda birçok 

fuara katılım sağlıyoruz. Ocak 

ayında her yıl olduğu gibi 

Almanya Domotex Fuarı’ndaydık. 

Hemen akabinde Amerika, Irak 

ve Dubai’de fuarlara katıldık. 

Geçtiğimiz hafta Hindistan’a ziyaret 

gerçekleştirdik. Kenya fuarında 

da yer alıyor olacağız. Elimizden 

geldiğince markamızı ve ülkemizi 

dünyaya tanıtmak için özellikle 

uluslararası organizasyonlara katılım 

gerçekleştiriyoruz. 

2018 yılında Halı severleri neler 

bekliyor? Domotex Turkey Gaziantep 

fuarında tüketiciyle buluşmayı 

bekleyen sürprizleriniz ya da yeni 

ürünleriniz var mı? 

2018 yılında ev tipi halılarda halı 

severleri daha canlı renklerin 

oluşturduğu hareketli desenler 

bekliyor. Mevcut trendlerde 

biraz daha pastel tonlar ağırlıkta 

kullanılıyor ve bunlarda değişime 

gidilecek gibi görünüyor. Otel 

halılarında da geometrik desenler 

ve yine canlı renkler önümüzdeki 

dönemde fazlaca rağbet göreceğe 

benziyor. Domotex Gaziantep 

fuarında da yeni trend halılarımızı 

ziyaretçilerimizin beğenisine 

sunmayı planlıyoruz. 

Nurteks Halıcılık olarak 

ihracat yaptığınız ülkeler 

hangileri? Kaç ülkeye 

ihracat yapıyorsunuz? 

30 ülkede dağıtıcı ağımızla; 

Afrika, Orta Doğu, Arap 

Yarımadası, Avrupa ve Kuzey 

Amerika başta olmak üzere 

56 ülkeye sentetik çim ve halı 

ihracatı yapıyoruz. Orta Doğu ve 

Kuzey Afrika’da pazar lideriyiz. 

Günümüzde birçok kuruluş sosyal 

sorumluluk projeleri içinde yer 

almak istiyor ya da finansman 

desteği sağlamak istiyor. Firmanızın 

katıldığı sosyal sorumluluk projeleri 

var mı? 

Sosyal sorumluluk projelerine 

elimizden geldiğince önem veriyoruz. 

Geçtiğimiz günlerde Darülaceze ve 

Çocuk Esirgeme Kurumları’nı ziyaret 

ettik. Bu doğrultuda kapsamlı projeler 

geliştirmeye özen gösteriyoruz bunun 

yanı sıra planladığımız yeni projeler 

de bulunuyor. Ekibimiz bu alanda 

gerekli çalışmaları yapmaktadır. 


Production at FIFA 

standards from 

Nurteks Halı 

Nurteks Tekstil, the company that 

introduced Astroturf soccer fields to 

Turkey, exports Astroturf and carpets 

to 56 countries. 


Founded by İbrahim Nalbant 46 

years ago with one hundred 

percent Turkish capital, Nurteks 

Halı introduced Astroturf to Turkey 

in 1983. As the leader in Turkey, the 

2nd largest producer in Europe and 

the 4th in the world, Nurteks always 

places great importance on creating 

solutions by understanding needs and 

“trust” an element that is impossible 

to buy with money. 

Could you tell us about the 

foundation of Nurteks Halı? 

Nurteks was founded in 1972 in 

Eminönü with one hundred percent 

Turkish capital. Producing Astroturf 

and wall to wall carpet since its 

establishment, Nurteks introduced 

Astroturf to Turkey in 1983. The 

company is a leader in the Turkish 

sector and has earned the title of 

2nd largest producer in Europe and 

4th largest in the world. With two 

factories in Çorlu and Çerkezköy 

we export Astroturf and wall to 

wall carpet to 56 countries. With a 

distributor network that spreads 

throughout the world, we have 

become a very strong brand. 

We are a leader in Turkey with a 

market share of over 50%. What 

range of products does your 

company have, what are your 

product varieties? 

In our Çorlu factory we produce 

Astroturf for soccer fields, tennis 

courts, golf, hockey, basketball 

volleyball, landscaping, decoration 

and playgrounds. Our company, which 

produces at FIFA Quality Standards, 

has had a license agreement with 

FIFA since 2001. We have our 

signature on hundreds of FIFA 

certified professional soccer field 

in many countries. We have been 

producing wall to wall carpet in our 

Çerkezköy factory since 2000. We are 

one of the most important companies 

in the sector with carpet, runner and 

mat production for 5 star hotels and 

mosques. 

What are your expectations from 

2018 as Nurteks Halı? 

Our goal is to raise consumer and 

importer trust in Turkish products to 

the highest level in the international 

market. As in every year our goal is to 

achieve this in 2018. We will continue 

to try to tell the world about the story 

we have created in Turkey as much as 

possible. 

Companies have many opinions 

about fairs, what does Nurteks 

Halı think about the fairs that are 

being organized? What are the 

expectations and demands of the 

company from fairs? 

Companies can meet with existing 

customers to improve business 

relations as well as meet new 

potential customers to establish new 

business connections with as fairs. 

International fairs are not only 

beneficial to participant companies 

but also in terms of promoting our 

country. At the same time specialty 

fairs are important in terms of seeing 

the customers of rival companies 

and reaching out to such customers 

through marketing activities to be 

conducted throughout the fair. 

Do you participate in all foreign and 

domestic trade fairs? 

We participate in many fairs 

concerning our sector throughout the 

year. In January we were in Germany 

at the Domotex Fair, as we are every 

year. Right after that we went to fairs 

in America, Iraq and Dubai. Last 

week we visited India. We will also 

be in the Kenya fair. We participate 

in international organizations in 

particular to promote our brand and 

our country as much as possible. 

What awaits carpet enthusiasts in 

2018? Do you have surprises or new 

products awaited by the consumers 

at the Domotex Turkey Gaziantep 

fair? 

In 2018 active patterns with more vivid 

colors await home carpet enthusiasts. 

Pastel tones are more prominent in 

the present trends and these appear 

to be changing. It looks as though 

geometric designs and vivid color will 

again be popular for hotel carpets. 

We plan to also present our new trend 

carpets to our visitors at the Domotex 

Gaziantep fair. 

What are the countries you export 

to as Nurteks Halıcılık? How many 

countries do you export to? 

With distributor networks in 30 

countries we export Astroturf and 

carpets to 56 different countries, 

especially in Africa, the Middle East, 

the Arab Peninsula, Europe and North 

America. We are the market leader in 

the Middle East and North Africa. 

In our present day many companies 

want to be involved in social 

responsibility projects or to provide 

financing for such projects. Are 

there social responsibility projects 

that your company is participating 

in? 

We care very much about social 

responsibility projects. We recently 

visited the Darülaceze ve Çocuk 

Esirgeme Kurumları (Orphanages 

Association). We are concerned with 

developing extensive projects in this 

context and there are some new 

projects we are working on. Our staff 

is conducting the necessary work on 

this subject. 


Avak Şirinoğlu; 

‘Halı demek 

ipek demektir’ 

Halı sektörünün duayen firmalarından 

Avak Şirinoğlu’nun 

her ilmeğinde bir emek var… 

“Tarihin kültürle ipeğin üzerindeki 

buluşması” diye özetlersek, hakkını 

teslim etmiş oluruz herhalde. Firmanın 

kurucusu Avak Şirinoğlu, Kayseri’den 

başlayıp, dğnyayı saran halıcılık 

hikayesini okuyunca siz de hak vermiş 

olacaksınız… 

Avak Şirinoğlu: “Mesleğe çıraklıkla 

başladık” 

Öncelikle biraz kendinizden bahseder 

misiniz? 

15 Mart 1936 tarihinde Kayseri’nin 

Bünyan ilçesinde doğdum. Ailem 

köyde yaşardı, köyümüzde okul 

olmadığı için şehre giderdik. Ağabeyim 

o yıllarda Kayseri’nin en meşhur 

halıcısı Puzant Usta’nın yanında 

çalışırdı ben de okul çıkışları yanına 

gider yardım ederdim. Biz 4 erkek 

kardeş halı tezgâhında büyüdük, 

bizde ilkokulu bitiren tezgâhın başına 

geçerdi. Bu şekilde ağbeylerimle 

1959 yılına kadar beraber çalışarak 

ürünlerimizi İstanbul’a pazarladık. 

O zaman mesafeler şimdiki gibi 

kolay aşılmadığı için İstanbul’da da 

faaliyet göstermeye karar vererek 

iki ağabeyim ile birlikte 1959 yılında 

Kapalıçarşı’da ilk iş yerimizi açtık. 

Mesleğin her tozunu yuttuğumuz için 

üretimlerimiz sekteye uğramadan 

devam etti. Üretim dışında al-sat 

yapmaya da devam ediyorduk. 1964 

yılına kadar Kapalıçarşı’da çalışmaya 

devam ettik. Dış pazarları takip etmeye 

başlayarak yönümüzü Avrupa’ya 

çevirdik. O yıllarda Hereke halısının 

ve eski Kumkapı Halılarının Avrupa’da 

ve Amerika’da tatmin edici fiyatlarda 

satışları yapıldığını öğrendik. 

Hereke İpek Halı üretimine geçişiniz 

nasıl oldu? 

1965 yılında Hereke ‘de İpek Halı 

ürertimi yapan Sümerbank faaliyetini 

durmaya karar vermişti. Hereke’ye 

gittik. İşçiler işsiz kalmış, ustalar 

boştaydı... Ağbeyimle o an dedik ki 

‘Biz zaten ustayız, bu işi biz niye yapmıyoruz.’ 

Biz hemen Hereke’de işçileri, 

ustabaşılarını topladık. Bursa’ya 

giderek ipeklerimizi temin ettik, tezgâhlarımızı 

yaptırdıktan sonra dokumaya 

başladık. Tesisimizi kurduktan 

sonra ipek halılar tüm dünyada ilgi 

görmeye başlayınca ülkemizde ipek 

halı üretimi de büyümeye devam etti. 

Hatta öyle bir hal aldı ki 1975’lerde 

Türkiye’de bakallar bile tezgâh yapıp 

halı üretmeye başladı. Böyle olunca 

da biz kalitemizi daha yukarılara çıkarmaya 

başladık. İnce ipek halı üretimine 

geçtik. Tabi insanlar kaliteye 

rağbet gösterince bu mesleğin erbabı 

olmayanlar en ufak krizlerde kepenk 

kapatmak zorunda kaldı. 

El dokuması ipek halıcılığı hakkında 

bize neler söylebilirsiniz? 

Ben Anadolu’da büyüdüm. Anadolu’da 

kız çocukları doğduğu günden 

evlendiği güne kadar ona çeyiz 

dizilirdi. Halı da bu çeyizin olmazsa 

olmazıydı. Ve bu halılar el dokuması 

olurdu. Şimdi ise herkes cebindeki 

paraya göre bir günde ev diziyor. Yani 


u el dokuması sanatının gelişen 

sanayi karşısında tutunması çok zor. 

Çünkü el dokuması makine halısı gibi 

değil, daha fazla emek, daha fazla 

zaman, daha fazla irade istiyor. En 

önemli sebep ise tabi ki kar marjları. 

Seri üretim bizim sanatımızı geride 

bıraktı. 20 sene önce 200 kişi bu işi 

yapıyorken şimdi 10 kişi yapıyor. Çünkü 

gençlik bu işi bilmiyor, yaşlılar da 

yatırım için halı alıyor. 

Avak Şirinoğlu halılarını bu kadar 

özel kılan nedir? 

Halının en güzeli ipektir ve ipeğin 

en iyisi Bursa’da yetişiyor. Mesela 

İran’da da var ipek ama yıkadıkça 

matlaşıyor. Çin’de de var ama yıkadıkça 

pamuklaşıyor. Bizim ülkemizde 

yetişen ise yıkadıkça daha parlak ve 

pürüzsüz bir hale geliyor. Ben hiç bir 

zaman ithal ipek kullanmadım, hep 

Bursa’ya giderek ipeği kendim alırım, 

kendime has usullerle boyatırım. 

İpeğin kalitesinin yanında tabii ki motiflerde 

çok önemli. Biz Osmanlı saray 

motiflerini tercih ediyoruz. Tamamen 

yerli mazleme, yerli üretim. Şirinoğlu 

halılarını özel kılan şey budur işte. 

Zareh’ten bahsedelim biraz? 

Zareh’in malları da ipektir ve Osmanlı’ya 

yapıyordu. Dua ve ayetler 

işliyordu. Hatta Zareh’in yarım kalan 

halısını bizzat dokuyarak tamamladım. 

Benim tarzım Zareh’in tarzıyla 

birebir. Esinlendiğim en büyük değer 

de Zareh. Gelin görün ki kıymeti 

öldükten sonra anlaşılmış, değeri öldükten 

sonra iade edilmiş bir sanatçıdır 

Zareh. Sanırım bende öyle olacağım. 

Zareh saraya yaptığı halılarını 

cumhuriyetin ilanından sonra piyasaya 

yapmaya başlıyor ama çok zorlu 

geçiyor yaşamı. Hastalanıp hastaneye 

düşüyor cebinde parası yok. Zareh’in 

doktor komşusunun annesi ‘Oğlum 

şurada gariban bir komuşumuz var 

git hayrına bir bak’ diyor ve tanışıyorlar. 

Doktor Zareh’i seviyor ve ölene 

kadar da onunla ilgileniyor. Zareh bir 

gün doktora ‘Oğlum senin bana çok 

emeğin geçti ama benim sana verecek 

maddi gücüm yok, şuarada 2 tane 

halım var onları vereyim bunlar sana 

istikbalin olur, sakla bunları’ diyor. 

Doktor alıyor, Zareh ölüyor ve aradan 

yıllar geçtikten sonra doktor tanınmış 

ünlü bir doktor oluyor. Kapalıçarşı’da 

ortak ahbaplarımız varmış o doktorla 

ve doktor ortak ahbabımıza ‘Bende 2 

halı var bu halıların değerini kim bilir’ 

diye danışıyor. Arkadaşım benden 

bahsettikten sonra bizi buluşturdu. 

Doktor halıları çıkarıp bana gösterdi 

ve değerini sordu. Muazzam eserlerdi 

ikisi de. Dedim ki doktora ‘Benim 

bunları alacak servetim yok.’ İşte 

Zareh böyle bir ustaydı.” 

Kumkapı Halısı’nın özelliği nedir? 

Kumkapı halısını en büyük özelliği 

yalnız ipek olmasıdır. Kumkapı halısı 

gördes düğümü dediğimiz Hereke 

düğümüdür. Bir de Kumkapı halıların 

özelliği eski olması. Teknolojinin bu 

kadar gelişmediği bir ortamda yapıldığı 

için ayrıca bir değerli. 

Arkas Sergisi’nde size bir oda ayrıldı 

bundan biraz bahseder misiniz? 

Türk halıcılığı geleneğini yaşatmak 

adına önemli bir çalışma yaptı Lucien 

Arkas. Bizlere de elinden gelen 

desteği her zaman gösteren Arkas’ın 

sergisine bir halı verdim. Türkiye’de 

bugün Arkas koleksiyonu gibi koleksiyon 

yok. Tek amacı Türk halıcılığının 

ve Kumkapı Halıcılığının bitmemesi, 

Arkas, Zareh stilinin bitmemesi için 

mücade ediyor. Bizlerde onun desteği 

ve teşviki ile beraber günden güne 

daha güzel işler yapmak için çalışıyoruz. 

Şirinoğlu: “Halıcılık meşakatli bir iş” 

Avak Şirinoğlu’nun en son başarısı 

26x26 bahsedelim. Avak usta hangi 

duygularla dokundu? Bir isim koysanız 

bu eserin adı ne olurdu? 

Şirinoğlu 26 derdim. Çünkü ben 

halılarıma Şirinoğlu’ndan başka isim 

vermem. Çünkü özenimiz hepsinde 

aynı. İşimiz bu bizim. Her ne kadar işçilerimizde 

olsa biz her daim işimizin 

başında duruyoruz. 1000 işçi bulunur 

ama 1 başçı bulunmaz o yüzden bende 

elimden geldiğince işime konsatre 

oluyorum. Ayda en az 2 defa atölyelerime 

giderim. Çalışan kızlarımı dinlerim. 

İşimi çok seviyorum, sevmezsem 

yapılacak iş değil çünkü. 

Sizden sonra sanatınızı devam ettirecek 

birileri var mı? 

Bir oğlum 3 kızım var. Oğlumun 

devam edeceğini düşünüyorum. Tabi 

şartlar farklı olursa siz işi bırakmazsanız 

bile iş sizi bırakabiliyor. 

Torunum okumaya amerikaya gitti. 

Muhtemelen o yapmaz. Yeni nesil 

artık başka işlere yöneliyor. Halı 

uzun vadeli bir iş. Siz bana bir sipariş 

verseniz, size net tarih veremem. 1 

yıl da olabilir, 2 yıl da olabilir. Halı geçimden 

ziyade keyfi bir iştir. Atölyemde 

60 yaşında kadınlar, işe ihtiyacı 

olamayan, maddi durumları iyi olan. 

Sadece halı dokumayı sevdikleri için 

gelip çalışıyorlar. Yani sevmeyen bu 

işi yapamaz. 

İsterseniz desenlerinizden bahsedelim 

biraz… 

Benim motiflerim Osmanlı desenleri. 

Gördes, Lâdik, Polonez, Kumkapı, 

Topkapı, Taçmahal dediğimiz modeller 

var. Yalova’da model atölyemizde 

geliştiriyoruz. Ayrıca 2 tane kendi 

yaptığım kilim desenler var. Eski bir 

Malatya kilimi deseni. Dünya da bir 

başka eşi yok bu halının. Piyasaya 

yeni bir soluk, yeni bir heyacan getirmek 

için yaptım. Metalik kullanmayı 

bıraktım, çünkü eski simler yok. Şimdi 

ki simler petrolden yapılıyor. O yüzden 

çabucak kararıyor. Halı dokuma 

işi arı sırı gibi bir şeydir, sabır işidir. 

Halı yöre farkı bile gözetir. Yörenin 

ruhunu taşır halı. 

Sırrım dediğiniz ne var mesleğinize 

dair? 

Benim en büyük sırrım bir halıyı 

başlatana o halıyı bitirmek. Aynı kız 

kardeşten biri halıya başlasa biri 

bitirse aynı olmaz. Elleri farklıdır çünkü. 

Meşakatli bir iştir. Bütün desenlerin, 

yazıların üstünde tek tek durmak 

lazım. 10.000.000 düğümden tek bir 

tanesi kötü olsa o halı berbat olur. 


Avak Şirinoğlu; 

‘Carpet means silk’ 

One of doyen firms of the carpet 

sector, Avak Şirinoğlu’s every 

loop has an effort… If we 

summarize “Meeting of history with 

culture on silk”, I think, we would have 

granted its right. When you read the 

carpet story of the firm founder Avak 

Şirinoğlu that begins in Kayseri wraps 

the world, you will also justify… 

Avak Şirinoğlu: “We started this 

profession with apprenticeship” 

Firstly would you mention some about 

you? 

I was born on 15th March 1936 in 

Bünyan town, Kayseri. My family lived 

in a village, we were going to city 

because of there was no school in our 

village. My elder brother was working 

at Puzant Master who was the most 

known carpet maker of Kayseri; I also 

helped after finishing the lessons at 

the school. We, 4 brothers, grew up 

at the carpet workbench, our family 

members who graduated elementary 

school passed to the carpet workbench. 

In this way, working together with my 

elder brothers by 1959, we marketed 

our products in Istanbul. At that time 

distances could not be exceeded easily, 

also making a decision to operate in 

Istanbul; in 1959 we opened our first 

business place at Grand bazaar. With 

regard to swallowing every dust of 

this occupation our production has 

continued without stopping. In addition 

to production we have also continued 

buying-selling business. We maintained 

our business at grand bazaar by 1964. 

Starting observation of the foreign 

markets we have turned our direction 

toward Europe. In those years, we 

learned that Hereke carpets, old 

Kumkapı Carpets were sold in Europe 

and America with satisfaction prices. 

How was your switching to Hereke 

Silk Carpet production? 

In 1965, Sümerbank made decision 

to stop its Silk Carpet production in 

Hereke town. We went to Hereke, 

the workers remained without work, 

masters were idle… at that time we 

said with my elder brother ‘In fact 

we are master why we do not this 

business.’ Immediately we gathered 

the workers and headworkers. We 

supplied silks by going to Bursa, we 

ordered our workbenches for being 

made and then we launched weaving. 

We installed our facility and when the 

silk carpets began to see interest in the 

entire world, the silk carpet production 

continued to grow in our country.Even 

it transformed to such a condition, 

in the 1975s grocers began to deal 

with carpet business by making their 

workbenches. Regarding this, we began 

to raise our quality to higher levels. We 

switched to thin silk carpet production. 

Of course, when people show demand 

for quality production those who are 

not competent of this career obliged to 

close shutters in a small crises. 

What would you tell us about 

handmade silk carpet business? 

I grew in Anatolia. In Anatolia, 

trousseaus are prepared for girls since 

their birth date to marriage day. Carpet 

is sine qua non of these trousseaus. 

Now everybody prepares the marriage 

furnishing in a day complying with 


their finance in their pockets. Namely 

competing with this handmade art 

against developed industry is very 

difficult. Because handmade is not the 

same with machine made carpets, it 

wants more effort, time and will. Last 

but not least, of course, are profit 

margins. The serial production left 

our art behind. 20 years ago while 200 

people were making this work, now 10 

people make. Because youth does not 

now this work, as for elders they buy 

carpets for investment. 

What makes Avak Şirinoğlu carpets 

special this much? 

The best one of carpet is silk and 

the best silk is grown in Bursa. For 

example, there is also in Iran but as 

long as washed it gets pale. There 

is also in China, it becomes cottony 

as washed. As for silks grown in our 

country as long as they are washed 

turn a bright and smooth condition. I 

have never used imported silks, I buy 

myself going to Bursa, make them 

dye according to my methods. Of 

course motives are also very crucial in 

addition to silk quality. We prefer the 

Ottoman Palace motives. Totally they 

are domestic materials and production. 

This makes Şirinoğlu carpets special. 

Let’s mention some Zareh? 

The products of Zareh are also made of 

silk and it was making for the Ottoman. 

They embroidered prayer and verses. 

Even I completed the carpet of Zareh 

which remained half. My style is totally 

same with Zareh’s style. The biggest 

value from which I inspired is Zareh. 

However its value was understood after 

his death, its value was understood 

after the death. I think I will be like that. 

Zareh began to make the carpets to 

the market after the Ottoman Palace 

following declaration of the Republic, 

but his life passed very difficult. He had 

diseases went to hospital; there was 

no money in his pocket. The mother 

of a doctor neighboring of Zareh said, 

“My son there is our poor neighbor, 

go and look after for benediction’ and 

then they know each other. The doctor 

interested with him until die. One day, 

Zareh to doctor, ‘you made much effort 

for me, but I do not have any material 

power to give you, there are my two 

carpets I give these to you they will be 

your future, protect these.’ The doctor 

took them; Zareh died and after years 

passed the doctor became a renowned 

doctor. There were our partner friends 

in Grand bazaar with that doctor and 

doctor says to my partner, ‘I have 

two carpets. Who knows their value? 

After my friend mentioned from me, 

he brought together us. The doctor 

showed the carpets to me. Both of 

them are excellent art works. I said 

to doctor, ‘I do not have finance to 

buy these.’ Here, Zareh was such a 

master.” 

What is the feature of Kumkapı 

carpet? 

The biggest feature of Kumkapı carpet 

is woven by only silk. Kumkapı carpet 

means Hereke knot that we say 

Gördes knot. Another feature of these 

carpets is being old. In addition, they 

are valuable due to being made in a 

situation when the technology did not 

improve as much as this. 

Would you tell about a room which 

was reserved for you at Arkas 

Exhibition? 

Lucien Arkas did a crucial work on 

behalf of letting the Turkish carpet 

sector to survive. I give a carpet to the 

exhibition of Arkas due to supporting 

us whatever he can do. Every time. In 

Turkey there is no collection like Arkas 

collection. The only aim not to finish the 

Turkish carpet and Kumkapı business, 

Arkas tries not to end Zareh style. We 

also work to make better works with 

his support and encourage. 

Şirinoğlu: “Carpet business is a 

difficult business” 

Let’s speak about 26x26 the latest 

success of Avak Şirinoğlu. Was Avak 

woven with which emotions? If you 

give a name, what would be the name 

of this work? 

I would name Şirinoğlu 26. Because 

I do not name my carpets other 

than Şirinoğlu. Because our care is 

the same in all of them. This is our 

business. However we have labors 

we stand by our business every time. 

The number of 1000 workers can be 

found, but a leader cannot be found, 

thus I try to concentrate to my business 

whatever I can make. At least I go to 

my workshops twice in a month. I listen 

to my working girls. I love my business 

much, because if I do not love it is not a 

business to be made. 

Is there someone to sustain your 

business after you? 

I have one son and 3 daughters. I think 

my son would maintain. Of course, 

even conditions would be different, if 

you do not leave your business, the 

business can leave you. My grandchild 

is in America for education. Likely 

he would not make this business. 

New generation directs toward other 

works. Carpet business is a long-term 

business. If you place an order I cannot 

give a certain date to you. It would be 

for one or two years. Carpet business 

is a fancy work. There are 60-year 

old women at my workshop, they do 

not need to work, and their material 

situation is good. They work regarding 

only loving carpet weaving. Namely 

those how do not like this work do not 

make this business. 

My motives are the Ottoman designs. 

There are models we call Gördes, 

Ladik, Polonez, Kumkapı, Topkapı, 

Taçmahal. We improve at our model 

workshop in Yalova province. In 

addition, there are two kilim designs 

I made. It is an old design of Malatya. 

There is no similar one of this carpet 

across the world. I made it in order to 

bring a new breath, a new enthusiasm 

to the market. I left use of metallic, 

because old silvers are not available. 

The present silvers are made of petrol. 

For this reason, they darken quickly. 

Weaving carpet is work like bee secret, 

it requires patience. Carpet even 

considers regional distinction. It carries 

soul of location. 

What is there in your profession that 

you say it is my secret? 

My biggest secret is to have a person 

make the carpet from beginning to final 

stage. Even the same girls siblings 

starts a carpet weaving and other one 

complete, it is not become the same. 

Because of the hands are different. It is 

a troublesome work. It requires to care 

on all designs, writings one by one. 

Even one of 10.000.000 knots would be 

bad, that carpet will be horrible. 


Altuntaş Halı Genel Müdürü 

Ramazan Altuntaş; 

‘Sevinçleri 

halıya 

döküyoruz’ 

Altuntaş: “Bazı halıları satarken 

hüzünleniyoruz” 


Halıcılıktaki tecrübesi çok daha eski 

yıllara dayanmasına rağmen, 1980 

yılından beri pazarda ciddi olarak yer 

alıyor Altuntaş Halı… Her ne kadar üretim 

yapıyorlarsa da; daha çok alım satım ve 

tedarikçi olarak hizmet veriyorlar. “Tarzımızı 

belirlerken pazardaki trendi en önemli kriter 

olarak alıyoruz” diye sistemleri hakkında bilgi 

veren Altuntaş Halı Genel Müdürü Ramazan 

Altuntaş, geniş servis ağlarını anlatırken, 

özel siparişlerle de isimlerini duyurduklarını 

söyledi; 

Hangi ülkelerle ihracat yapıyorsunuz? 

Şimdiye kadar 60 ülkeyle çalıştık. Ve sürekli 

olarak çalıştığımız 30 ülke var. Amerika, 

Avusturalya, Japonya, Yeni Zelanda, Singapur, 

Hindistan ve Avrupa’nın tüm ülkeleri. 

Her biri ayrı bir hikâye barındıran bu halılarda 

etkilendiğiniz, unutamadığınız bir hikâye 

var mı? 

Şunu söyleyebilirim biz işimizi severek bu 

yüzden çok isteyerek aldığımız halıyı satarken 

hüzünlendiğimiz oluyor. Özel olduğunu 

düşündüğümüz sanat eserleri gibi görüyoruz 

bazen lakin bir şekilde elimizden çıkıyor. Ne 

kadar para kazanmış olsak bile bir bağ kuruyoruz 

ürünlerimizle. İşçinin emeği, yapıldığı 

yörenin, medeniyetin izlerini taşıdığı motifler 

geleceğe ışık tutmak açısından bilgiler veriyor 

bize. 

“Bu ülkenin 

motiflerini seviyoruz” 

Sizin tarz olarak kendinize daha yakın hissettiğiniz 

bir yöre var mı? 

Bizim bütün yörelerimizin ürünleri birbirinden 

güzel ve özeldir. Her birinin bizlerde ayrı 

bir yeri var. Hiç ummadığınız bir yerden öyle 

bir eser çıkar ki; sizi büyüler. Biz bu ülkenin 

bütün motiflerini bu yüzden seviyoruz. 

Şimdiye kadar sizi etkileyen, aklınızda kalan 

bir eser var mı? 

Özellikle Kız Bergama dokuma halısı ve 

Adıyaman halısı beni daha çok etkiliyor. Bu 

bölgelerde ki yün kalitesi ürüne bambaşka bir 

hava katıyor. Albenisi fazla olduğu için aldırır 

da kendini. 

Kilimlerin hangi özelliklerine göre sınıflandırıldığından 

bahseder misiniz? 

Kilimlerin özellikle yünü çok önemlidir. Ona 

göre sınıfları değişir. Özen alakalı gösteren 

bir dokumacı koyunun en iyi yününü kullanır. 

Özenle yapılmışsa ipeğimsi bir dokuya sahip 

olur. Biz buna birinci sınıf diyoruz. Rastgele 

yapılmış bir kilim zaten görüntüden kendini 

belli eder. Dokunduğunuzda zaten hemen 

anlatır kendini. 

Kültürel olarak baktığımızda halının bizim 

kültürümüzdeki önemi için neler söylersiniz? 

Kültürümüzde yazı olmayan eserler vardır, 

halı da bunların başında gelir. İnsanlar tarihsel 

süreçlerini, kültürlerini, sevinçlerini, ait 

olduğu topluluğa karşı sorumluluklarını halıya 

kilime nakşetmişler. Açıkçası bir kimliktir 

halı. O yörenin izlerini taşır ve bize yöresini 

anlatır. 

Halıyı dokuyan kişi en çok neyi nakşeder? 

Başta dediğim gibi bu işi sevmeyen dokumacılık 

yapamaz. Genelde sevinçlerini aktarırlar 

kilime, güzel şeyleri, hayallerini tabi en önemlisi 

yöresel değerlerini anlatır bize. Tezgâhın 

başına oturan her kimse o halı bitene kadar 

bize kendinden öyle bir bahseder ki, ilmek 

ilmek içimize işler. Bu yüzden dokuyucu birbirinden 

farklı özellikler taşır. Yöresinin ismini 

yazmaz belki ama düğümleri halının hangi 

yöreye ait olduğunu gösterir bize. 


Ramazan Altuntaş, General Manager, 

Altuntaş Carpet: 

‘We add 

our joy to 

our carpets’ 


Altuntaş Carpet has penetrated into the 

market since 1980, although its experience 

on carpet sector is based on 

much older years. The Company is involved 

in producing and trading carpets. Ramazan 

Altuntaş, General Manager, Altuntaş Carpet, 

who informed us on the Company, said ”We 

take the trend in the market as the most important 

criterion in determining our style and 

establishing our marketing network. 

To which countries do you export? 

So far, we have worked with 60 countries. 

Currently, there are 30 countries where we 

work notably the USA, Australia, Japan, New 

Zealand, Singapore, India and European 

countries. 

Your carpets have 

diverse range of 

tales. 

Is there a place you feel closer to yourself as 

your style? 

The products of all our regions are beautiful 

and unique. Each one of us has a separate 

place. It will make you feel like a charm. We 

love all the motives of this country. 

Do you have a work in your mind that affects 

you so far? 

Particularly, the woven carpet of Pergamon 

and Adıyaman carpets affect me more. The 

wool quality in these areas adds a totally new 

dimension to the product. 

What are the characteristics of the rugs 

classified? 

Wool assumes utmost significance for quality 

rugs. A competent weaver uses the best wool. 

If carefully crafted, it looks like a silky texture. 

We call it first class. A rug reflects its quality 

in its inner structure. 

Do you have any story that you can not forget? 

I can say that we love our job and thus we are 

saddened when we sell the carpet we bought. 

Our carpets reflect variety of cultures and 

art works arising from different civilizations. 

Whenever we sell them, we always remember 

the historic and cultural heritage they represent. 

When we look culturally, what do you say for 

the prosperity of our culture? 

There are artifacts that are not written in our 

cultural heritage, and carpets come first. People 

have reflected their historical processes, 

their culture, their joy, their responsibilities in 

the carpets they produce. So, a carpet becomes 

an identity which tells the features of the 

region to which it belongs. 

What are the major priorities of the person 

who is involved in weaving a carpet? 

First of all, weaving a carpet is not an ordinary 

activity. The person who weaves a carpet 

adds his feelings to it. The carpets usually 

tell us about their joys, their beautiful things, 

their dreams and most importantly their local 

values. So, the fabric of the carpet reflects the 

local values and characteristics. 


Türk el halıları deniz ötesine 

MNG Halı 

ile gidiyor 

Haşim Güreli; “Halı bir dokumacılık değil, bir kültürdür!” 


1970 yılında baba Mehmet Nuri 

Güreli tarafından Kapalı Çarşı’da 

kurulan MNG Halıcılık’ın, babadan 

oğula geçen ilginç bir hikâyesi var… 

Şahıs firması olarak kurulan şirket, 

kuruluş yıllarında ihracat yaparken 

ürünlerin üzerine ‘Mehmet Nuri 

Güreli’den geldiği belli olsun diye 

“MNG” şeklinde kısaltılmasıyla MNG 

Halıcılık yolculuğuna başlamış... 

Müşteriler tarafından profil olarak 

MNG şeklinde tanınınca baba ve 2 

oğlu ortak olarak 2001 yılında MNG 

Halıcılığı kurmuş... Mehmet Nuri 

Güreli’nin büyük oğlu, Genel Müdür 

Haşim Güreli ile MNG’yi ele aldık. 

Haşim Bey kısaca sizi tanıyabilir 

miyiz? 

Çocuk yaşlardan itibaren, yaz 

tatillerinde, okuldan arta kalan 

zamanlarda dükkânda halıyla 

haşır-neşir olduğumuz zamanların 

etkisi çok büyüktür. Ağırlıklı 

olarak ihracat yapıyoruz. Van 

halısından Balıkesir halısına, 

Mersin halısınıdan Uşak halısına 

Anadolu’da dokunan her türlü halıyı 

ürünlerimiz içerisinde görebilirsiniz. 

Ürünlerimiz antika olmayıp orta 

eski diye adlandırdığımız, insanların 

zamanında kendileri için dokuyup 

kullandığı, eskiyince veya ihtiyaçtan 

elden çıkardığı halıları Türkiye’nin 

neresinde olursa olsun ulaşarak 

kendi halı fabrikamızda bir 

renovasyon sürecinden geçirerek 

alıcılarıyla buluşturuyoruz. 

Ürün guruplarımız, eski halının 

dışında, zaman zaman dokumasını 

gerçekleştirdiğimiz halı, kilim ve 

küçük yastıklardan oluşuyor. 

Eski halılar için renovasyon 

sürecinden bahsettik, bu konuyla 

ilgili detaylı bilgi verebilir misiniz? 

Eski halılar elimize ulaştıktan 

sonra ilk ve en önemli konularından 

biri olan temizlik sürecini kendi 

halı yıkama fabrikamızda özenle 

gerçekleştiriyoruz. Daha sonra, 

söküğü, aşınması var ise bakımını 

yaptırarak satışa hazır hale 

getiriyoruz. 

Haşim Güreli; “Halıyı 

dokumuyor, halıyı 

okuyoruz” 

Her biri ayrı bir sanat eseri olan 

el dokuması halılar muhakkak 

ki dokunduğu toprakların ve 

onu dokuyan ellerin hikâyesini 

ilmeklerinde barındırıyor. Bu 

hikâyeler içerisinde sizi etkileyen 

var mıdır? Bizimle paylaşır 

mısınız? 

5 yıl kadar önce çarşı içerisindeki 

kuyumcu esnaflarımızdan biri bana 

anneannesinin yapmış olduğu Kayseri 

Yahyalı halısını getirdi. Ermeni 

vatandaşı olan bu arkadaşımızın 

getirdiği halıda Müslümanların 

seccade üzerine işlediği ‘mihrap’ 

deseniyle karşılaştık. Bu nasıl olur 

diye düşündüğümüzde ise, yaşadığı 

kültürün geleneksel bir deseni 

olduğu için işlemiş olabileceğini 

veyahut o zamanın şartlarında din, 

dil, ırk ayrımı yapmaksızın bütün 

inançların birarada yaşadıklarından 

dolayı kendi inançlarından farklı 

bir inancın değerlerini işlemekte 

herhangi bir sakınca görmemiş 

olabileceğini düşündük. Bir başka 

hikâyeye ise almış olduğum Sivas 

halısını seyre dalmışken karşıma 

çıktı. Bu işi yaparken en çok oturup 

yeni aldığım bir halıyı seyretmek, 

motifleri üzerinde düşünmek ve neler 

anlattığını anlamaya çalışmaktan zevk 

alıyorum. Sivas halısını seyrederken 

farkettim ki halı üzerine işlenmiş 

tek bir gamalı haç deseni var ve 

bunu da sadece dikkatlı baktığınızda 

görebilirsiniz. Bunu yapan da 

Hristiyan olduğunu belli etmek adına 

bunu işlemiş ilmeklerinin arasına. 

Buradan halıcılığın sadece üretim, 

alım, satımdan ibaret bir meslek 

olmadığını görüyoruz? 

Kesinlikle. Özellikle el dokuma 

halıcılığı bunlardan ibaret değil. 

Aksine bir kültür aktarıcılığı yapıyoruz 

biz bu meslekle. İhraç ettiğimiz ve 

yurt içine gelen her ülkenin insanını 

cezbeden bu kültürel mirasımızı en 

doğru şekilde aktarmak bir anlamda 

boynumuzun borcu. Amacımız sadece 

para kazanmak değil, halıların 

desenlerinin oluşmasında yatan 

hikâyeleri anlatarak alıcılara sadece 

halı almadıklarını, ilmek ilmek 

işlenmiş bir tarih, bir hikâye kitabı 

aldıklarını aktarıyoruz. Örneğin; 

Elibelinde deseni Anadolu’da ki 

kadınlarımızın gücünü, hamaratlığını 

temsil etmektedir. Yılan deseni, 

kötülüğü simgeler ki kötü insan 

olmayalım. Akan su, çiçekler, kurtağzı 

gibi birçok desen ile kadınlarımız 

ilmek ilmek hikâye dokumuşlardır. 

Yurtiçi ve yurtdışından gelen bütün 

müşterilerimize Anadolu halılarında 

kullanılan figürler başlığı altında 

topladığımız aynı zamanda da halının 

nasıl yıkanıp saklanmasına dair 

bilgileri içeren sertifikası ile birlikte 

küçük bir el kitabını bizzat kendimiz 

hazırlayarak sattığımız her halının 

içerisine koyup müşretilerimize 

yollyoruz. Halı sertifikasında neler 

var; halının nereden geldiği, yünü, 

renkleri ve desenlerini içeren küçük 

bir el kitabı oluşturmuş bulunuyoruz. 

Böylece insanların halıya ve aynı 

zamanda da Türklere karşı bakış 

açıları değişmiş oluyor. 

Hangi ülkelere ihracat 

yapıyorsunuz? 

Amerika, Avrupa ülkeleri, Güney 

Afrika, Avusturalya ve özellikle İtalya 

gibi ülkelerden gelen bizimle aynı 

işi yapan dostlarımız var. Bunlar 

Türkiye’ye gelerek bizden halı 

aldıktan sonra kendi mağazalarında 

satışını geçekleştiriyor. Fakat ağırlıklı 

olarak ihracat listemizin başında 

İtalya, Amerika yer alıyor. 


Turkish handmade carpets delivered to overseas via 

MNG Carpet 

Haşim Güreli; “Carpet is not a weaving process, it is a culture!” 


In 1970, established by the 

father Mehmet Nuri Güreli 

at Grand bazaar, MNG 

Halıcılık has an interesting 

story passing from father to 

son… Having established as 

person firm, the company 

has started its journey 

with the acronym of MNG 

Halıcılık in order to be clear 

coming from ‘Mehmet Nuri 

Güreli’ while exporting in the 

foundation years… Having 

recognized by its customers 

as MNG, the father and his 

two sons established MNG 

Halıcılık as partner in 2001… 

We have addressed MNG 

with Director General Haşim 

Güreli, the elder son of 

Mehmet Nuri Güreli. 

Mr. Haşim, could we 

recognize you shortly? 

Since my childhood years, effect 

of interesting in carpet in summer 

holidays, the rest times of schools is 

very big. Mostly we export. You can 

see every kind of carpets ranging 

from Van to Balıkesir, Mersin to 

Uşak carpets in our products. Our 

products are not antique, we get the 

carpets which we call medium old, 

from those who woven for themselves 

and do not use after getting old or 

selling off by reaching these carpets 

wherever in Turkey and putting these 

carpets into a renovation process and 

then offering buyers. Apart from old 

carpets, our product groups comprise 

carpets, kilim and small cushions of 

which we realize their weaving from 

time to time. 

Would you brief us about renovation 

process of the old carpets? 

After we get old carpets, the first and 

one of the most important issues 

is their cleaning process that we 

make at our own carpet washing 

facility carefully. Later, making their 

maintenance if there are tear or 

abrasion and we transform them to 

be ready for sales. 

Haşim Güreli; “We do 

not weave carpet, we 

read” 

Every one featuring as an art work, 

the handmade carpets absolutely 

shelter the story of soils where 

they were woven and hands which 

wove the carpets. Is there any one in 

these stories which impressed you? 

Would you share with us? 

Nearly 5 years ago one of tradesman 

in this bazaar brought Kayseri- 

Yahyalı handmade carpet woven by 

his grandmother. Being an Armenian 

citizen we met ‘mihrap’ design 

which is embroidered by Muslims on 

prayer-rugs. When we thought how 

this happened, we thought it would 

be a traditional design of her living 

culture for this reason it embroidered 

with those motives or regarding 

all faiths lived together in the 

conditions of that time without any 

discrimination of religion, language, 

race, they would not have seen any 

objection as embroidering a different 

faith items from their own faiths. 

As for another story appeared in front 

of me, when I was looking a carpet 

from Sivas., as doing this business 

is to watch the carpet when we 

purchased new, think on its motives 

and I get much pleasure 

when try to realize what 

carpet designs tell. When 

I looked at the carpet from 

Sivas I saw a gammadion 

embroidered on the carpet. 

You can see this objects 

when look at carefully. 

Those who made this wanted 

to mark Christianity in loops. 

You see carpet business 

is not only a business 

consisting of production, 

buying, selling? 

Absolutely, especially the 

handmade carpets do not 

consist of these. Opposite 

of this, we also transfer a 

culture in this career. In a 

truest way exporting and 

transferring this culture 

heritage - which attract 

citizens in every country - is 

our duty. Our aim is not gain only 

money, the buyers do not only buy 

a carpet, we also transfer carpets 

which have been embroidered loop 

by loop of a history, a story book that 

lays down in carpets’ design. For 

example, the design of Elibelinde 

tells power, hard-working of the 

women in Anatolia. Snake design 

marks badness so that we will not be 

a bad-man. The women had woven 

stories loop by loop embroidering 

flowing-water, flowers, wolf mouth. 

We inserted a handbook having 

information we gathered under a 

headline covering figures used in 

Anatolian carpets, at the same time 

how a carpet is washed and kept 

together with the carpets for our 

customers both from the home and 

abroad. Thus, point of views of people 

changes about carpets and Turks. 

Do you export to which countries? 

There are our friends come from 

America, European countries, South 

Africa, Australia and especially 

from Italy making this business. 

After purchasing carpets from us 

by coming to Turkey, they sell these 

carpets at their own stores. But 

mostly there are Italy and America at 

the top our export list. 


41. CIFF Guangzu dünyayı etkiledi! 

Dünya çapındaki mobilya endüstrisinin yıllık buluşması CIFF Çin’de Pearl Dehri 

deltasında 41. kez şovunu başarıyla yaptı. Fuara bu yıl 4 binden fazla büyük 

yatak, ev tekstili ve mobilya firması ve 190 binin üzerinde ziyaretçi katıldı. 

Çin Uluslararası Mobilya Fuarı, 

CIFF ilk defa 1988 yılında 

kapılarını ziyaretçilere açmıştı. 

Aradan geçen 40 kez açılım geçmişine 

bakıldığında fuar gelen talepleri 

karşılamak için ilk yirmi yıl kadar 

sonunda, yılda iki kere düzenlenmeye 

başlamıştı. Bu yıl 41inci buluşmasını 

büyük bir başarıyla gerçekleştiren, 

dünyanın en büyük mobilya pazarının 

sunduğu potansiyeli yakından görmeleri 

ve değerlendirmeleri için üretici 

firmaları ve müşterilerini sıcak ve son 

derece profesyonel bir ortamda ağırladı. 

Her yıl iki etap halinde organize edilen 

CIFF 2018 fuarı Şangay ve Guangzhou 

etkinlikleri çerçevesinde 6 bin katılımcı 

firma ve yaklaşık 200 ülkeden gelen 

250 bin profesyonel satın almacının 

iştirakiyle 1.150 bin metrekare alanda 

18 – 21 ve 28-31 Mart tarihlerinde 

yapıldı. 

Fuarın birinci bölümünde ürünleriyle yer 

alan firmalar ve yoğunlaştıkları alanlar 

arasında öne çıkan segmentlerde, 

çağdaş ve klasik ev mobilyaları, mobilya 

aksesuarları, açık hava mobilyaları, 

tatil mobilyaları, ofis mobilyaları, 

otel mobilyaları, metal mobilyalar, 

ortak alanlar için mobilyalar, mobilya 

endüstrisi makina ve malzemeleri 

göze çarptı. Bu geniş kapsamıyla, CIFF 

mobilya endüstrisini topluca ve bir 

bütün halinde gözlemleme imkanı da 

sundu. 18 Mart günü açılan bu bölümde 

Türk firmaları ev mobilyaları başta 

olmak üzere etkin bir şov yaptılar. 

İkinci bölümde daha ziyade büro 

mobilyaları, otel mobilyaları, mobilya 

makineleri, mobilya yan sanayi ve 

hammaddeleri sergilendi. 

Çin’deki mobilya fuarlarını lideri, 

mobilya sektörünün amiral gemisi 

rolüyle Çin Uluslararası Mobilya Fuarı 

dünya mobilya endüstrisi için temel ve 

tercih edilen güçlü bir ticari bir platform 

olarak istisnai kaliteler arayışındaki 

firmalar ve ziyaretçilerini bekliyor. 


41 st CIFF Guangzhou 

ends with great satisfaction! 

The two phases of CIFF Guangzhou 2018 were successfully held. The turnout 

of more than 4,100 exhibitors, including 90% of the most influential Chinese 

brands, and many major international furniture companies, attracted 195,082 

visitors from China and from all the key international markets. 


Powerful figures were recorded 

once again higher than before, 

indicating an enormously 

successful edition. 

An important fair, lasting for 8 days in 

total (from 18 to 21 March for home 

furniture, home decor & home textiles, 

outdoor & leisure furniture; and from 

28 to 31 March, for office furniture, 

commercial furniture, hotel furniture 

and furniture machinery & raw 

materials for the furniture industry), 

and spread out over 750,000 square 

meters. The layout was optimized in 

order to facilitate professionals and 

buyers in the course of their visit, and 

subdivided into areas dedicated to the 

export market, the domestic market 

and to design, therefore maximizing the 

time available as much as possible. 

But apart from the figures, the key 

feature of this edition was definitely 

the improvement by the companies, 

which have undergone profound 

developments not simply in terms of 

quality and design, but also as regards 

the very manner in which a product is 

conceived. A product is now considered 

as an element of a system, part of a 

collection that can furnish and make a 

real contribution to living and working 

well. Products that interpret a lifestyle 

that can be easily customized in order 

to adapt to different markets and 

requirements... Products springing 

from the hands of young Chinese talent, 

but also from designers from all over 

the world,.. particularly from Europe 

and the United States... This applies to 

all the product sectors represented, 

in which, although clearly in different 

ways, the product has always been 

designed in an integral manner. 

CIFF Guangzhou 2018 proved to be 

increasingly proficient in selecting 

companies that are ready for export, 

and in welcoming foreign visitors who 

are at all times demanding. 

This venue gave life to luxury and 

accessibly-priced furniture, furniture 

with a Scandinavian touch, minimalist 

furniture items marked by pure lines 

and eclectic furnishing items that seem 

to tell a story. Without forgetting the 

objects that are at times sophisticated 

and luxurious, at times ethnic and 

colored. New concepts of living in 

the open air were tested in the halls 

dedicated to the outdoor furniture. 

There was investigation of intelligent 

furniture items, able to change the 

habits of those who utilize them, and to 

make it increasingly more simple to use 

shared workspaces and meeting rooms 

in the offices of tomorrow. This year’s 

innovation: furniture for healthcare 

facilities and retirement houses. 

Visitors were able to access the latest 

furniture manufacturing technologies 

by means of CIFM/interzum Guangzhou. 

Not to forget the trade matching 

activities promoted each year by CIFF 

with a view to generating effective 

interaction between exhibitors and 

visitors. This edition involved leading 

international buyers and players, 

including The Home Depot, the world’s 

largest furniture retailer. 

The needs of the companies and the 

expectations of the public were the 

driving force behind CIFF, which has 

always been committed to the growth 

and continuous development of the 

entire furniture production chain. 

All we can do now is wait for the 

renewed edition of CIFF Shanghai at the 

National Exhibition & Convention Center 

(Shanghai), Hongqiao, from 10 to 13 

September 2018. 


Uluslararası halı üreticileri 

Gaziantep’te 

Halı sektörünün başkenti Gaziantep, DOMOTEX Turkey ile 5. kez dünyanın 

önde gelen ulusal ve uluslararası markalarına ev sahipliği yapacak. 24-27 

Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek fuarın yüksek potansiyeline dikkat çeken 

Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdürü Alexander Kühnel, “DOMOTEX 

Turkey ile Gaziantep’i dünya halıcılık sektörünün başkenti yapmak için 

yürütülen çalışmalara büyük katkı sağlayacağımıza inanıyoruz” dedi. 


Avrasya bölgesinin en büyük 

halı ve zemin kaplamaları fuarı 

DOMOTEX Turkey, Türk halıcılık 

sektörünün başkenti Gaziantep’te 

ulusal ve uluslararası markaları bir 

araya getirmeye hazırlanıyor. Gaziantep 

Ticaret Odası, Güneydoğu Anadolu 

Halı İhracatçıları Birliği, Gaziantep 

Halıcılar Odası işbirliği ile Hannover 

Fairs Turkey tarafından düzenlenen 

DOMOTEX Turkey, 24-27 Nisan 

tarihlerinde Gaziantep Ortadoğu Fuar 

Merkezi’nde gerçekleştirilecek. 

İhracatını her yıl artıran Türk halıcılık 

sektörünün hem ülke ekonomisine 

önemli katma değer sağladığını hem 

de Türkiye’nin marka yüzü olduğunu 

belirten Hannover Fairs Turkey 

Fuarcılık Genel Müdürü Alexander 

Kühnel şunları söyledi: “Türk halıcılık 

sektörü, uluslararası alanda dünyanın 

en büyük oyunculardan biri. Sektör 

geçtiğimiz yıl 2 milyar 165 milyon 

689 bin dolarlık halı ihracatı gerçekleştirdi. 

2018’de ise 2,5 milyar dolar 

ihracat hedefliyor. Bir dünya markası 

konumunda olan ‘Türk Halısı’ kavramı 

güçlendikçe, sektör oyuncuları 

ihracatta avantaj sağlayacaktır. Halı 

ve zemin kaplama sektörünün önde 

gelen firmalarının katılımıyla, DOMO- 

TEX Turkey’de yeni nesil ürün ve tasarımlar 

görücüye çıkacak. DOMOTEX 

Turkey, ulusal ve uluslararası potansiyeli 

ile Türk halıcılık sektörünü en 

iyi şekilde temsil edeceğimiz güçlü bir 

vitrin olacak.” 

Türk halılarını uluslararası alana 

taşıyacak 

Ulusal ve uluslararası firmaları, Türk 

halıcılık sektörünün merkezi Gaziantep’te 

buluşturacak olan DOMOTEX 

Turkey, sektörün ticaret hacminde 

kayda değer bir artış hedefliyor. 

Katılımcı firmalara yeni iş bağlantıları 

kurma yolunda önemli fırsatlar 

sunacak olan DOMOTEX Turkey, bu 

yıl Ekonomi Bakanlığı desteği ile 

düzenlenen Uluslararası Alım Heyeti 

Programı kapsamında uluslararası 

satın alma heyetlerini ağırlayacak. 

Fuarın geçen yıl 203 katılımcı ile kendi 

rekorunu kırdığını, bu katılımcıların 

36’sının da Ortadoğu ve Afrika başta 

olmak üzere 10 farklı ülkeden geldiğini 

belirten Kühnel, şunları söyledi: 

“Halı ve zemin kaplamaları alanında 

Avrasya bölgesinin lider ticaret fuarı 

olan DOMOTEX Turkey 2018, katılımcı 

firmalara başta Türkiye olmak üzere 

sektörün uluslararası önemli oyuncuları 

ile ilişki kurma noktasında mükemmel 

fırsatlar sunacak. Geçtiğimiz 

yıl rekor düzeyde katılımcı firmanın 

yer aldığı fuar, halı ve zemin kaplamaları 

sektörünün ihracat artışında 

önemli bir rol oynadı. Bu yıl DOMO- 

TEX Turkey’de, sektör dernekleri ve 

birlikleri ile birlikte organize edilen 

Anadolu Delegasyonları programı 

kapsamında sektör profesyonelleriyle 

birlikte mimar, endüstriyel tasarımcı, 

mobilya üreticisi, yatırımcı, otel, AVM 

yetkilileri gibi çeşitli sektörlerden 

karar vericileri de ağırlayacağız.” 

DOMOTEX Turkey’de bu yıl yün, ipek, 

kaşmir, bambu lifi, ve polyester 

gibi farklı malzemelerden üretilmiş 

binlerce modern ve klasik halı 

tasarımları görücüye çıkacak. Fuar 

kapsamında, ihracatta önemli bir 

paya sahip olan makine halılarının 

yanı sıra; Türk kültürünü temsil eden 

el-dokuma halıları, kilim, tekstil yer 

döşemeleri, elastik yer döşemeleri, 

laminant, ahşap ve parkeler de sergilenecek. 


International carpet 

producers in Gaziantep 

Gaziantep, the capital of machine made carpet industry, will host the world’s 

leading national and international brands for the fifth time at DOMOTEX Turkey. 

Underlining the high potential of exhibition to be held on April 24-27, General 

Manager of Hannover Fairs Turkey Alexander Kühnel said, “We believe that 

we will make great contributions with DOMOTEX Turkey to the efforts to make 

Gaziantep the capital of global machine made carpet industry”. 


DOMOTEX Turkey, the biggest 

carpet and floor covering 

exhibition of Eurasia region, 

is getting ready to bring together 

national and international brands 

in Gaziantep, the capital of Turkish 

machine made carpet industry. 

Organized by Hannover Fairs Turkey 

in cooperation with Gaziantep 

Chamber of Commerce, Southeastern 

Anatolia Carpet Exporters’ Union 

and Gaziantep Chamber of Carpet 

Producers and Weavers, DOMOTEX 

Turkey will be held in Gaziantep 

Middle East Expo Center between 

April 24-27. 

Highlighting that Turkish carpet 

industry adds important value to 

national economy and serves as the 

brand face of Turkey with increased 

exports every year, General Manager 

of Hannover Fairs Turkey Alexander 

Kühnel stated, “The Turkish carpet 

industry is one of the biggest global 

players in the international arena. 

The industry made carpet exports 

of 2 billion 165 million 689 thousand 

dollars last year. In 2018, the 

industry’s export target is 2.5 billion 

dollars. As the concept of ‘Turkish 

Carpet’, which is a global brand, 

becomes stronger, sector players will 

gain advantage in exports. With the 

participation of leading companies 

in the carpet and flooring sector, 

DOMOTEX Turkey will be displaying 

new generation products and 

designs. DOMOTEX Turkey, with its 

national and international potential, 

will be a powerful showcase to 

represent the Turkish carpet industry 

in the best possible way.” 

Turkish carpets in the international 

arena 

Planning to meet national and 

international companies in Gaziantep, 

the center of Turkish machine made 

carpet sector, DOMOTEX Turkey 

aims a significant increase in trade 

volume of industry. DOMOTEX Turkey 

will create important opportunities 

of establishing new business 

contacts for its exhibitors and host 

international buyer groups as part 

of the “Buyer Mission Program” 

organized by the Ministry of Economy 

this year. 

Kühnel also noted that the exhibition 

broke its record with 203 exhibitors 

last year and 36 of these exhibitors 

were from 10 different countries, 

mainly Middle East and Asia. 

“DOMOTEX Turkey 2018, the leading 

trade fair of carpets and floor 

coverings in Eurasia, will offer the 

exhibitors excellent opportunities 

to establish relationships with both 

Turkish and international key players. 

The exhibition hosted record number 

of exhibitors last year and played an 

important role in increase of exports 

in the carpet and flooring industry. 

At DOMOTEX Turkey this year, we 

will also host decision-makers from 

various groups, such as architects, 

industrial designers, furniture 

producers, investors, hotel and 

shopping mall executives together 

with sector professionals as part of 

the Anatolian Delegations program 

organized with sector associations 

and unions.” 

Thousands of modern and 

traditional carpet designs made of 

different materials such as wool, 

silk, cashmere, bamboo fiber 

and polyester will be displayed at 

DOMOTEX Turkey this year. During 

the exhibition, hand-knotted carpets 

and rugs representing the Turkish 

culture, as well as textile floor 

coverings, resilient floor coverings, 

carpet machinery and technology will 

be exhibited, besides machine-made 

carpets which have a significant 

share in exports of Turkey. 


SUBSCRIPTION FORM 

Firm :.............................................................................................................................................. 

Name - Surname :.............................................................................................................................................. 

Occupation :.............................................................................................................................................. 

Address :.............................................................................................................................................. 

....................................................................................................................................................................................... 

...................................................................................................................................................................................... 

Tel :.............................................................................................................................................. 

Fax :............................................................................................................................................ 

60 E year / 6 issues) Euro has been transferred to your below bank account. 

Please debit 60 Euro to my credit card: 

VISA MASTER / EUROCARD 

Card No :............................................................................ Expiry Date:............... CV Code:............................................ 

Bank account name / Hesap adı : İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) 

GARANTİ BANKASI KUYUMCUKENT ŞUBESİ ŞUBE KODU: 301 HESAP NO: 6299783 

IBAN NO: TR90 0006 2000 3010 0006 2997 83 

BANK ACCOUNT NO 

TURKIYE GARANTI BANKASI Bank account: 9097457 (EURO) 

Swift code: TG BATRIS XXX KUYUMCUKENT BRANCH Branch code: 301 

IBAN NO: TR90 0006 2000 3010 0009 0974 57 

TURKIYE GARANTI BANKASI Bank account: 90297451 (USD) 

Swift code: TG BATRIS XXX KUYUMCUKENT BRANCH Branch code: 301 

IBAN NO: TR58 0006 2000 3010 0009 0974 51 

DATE :........../.............../............... 

SIGNATURE.................................................................................................................

SAYI FUAR ADI TARİH ŞEHİR ve ÜLKE ORGANİZATÖR 

OCAK 

ŞUBAT 

Domotex Hannover 

Heimtextil 

IMM Mobilya Fuarı 

Maison&Objet 

IMOB 

12-15 Ocak 

9-12 Ocak 

15-21 Ocak 

19-23 Ocak 

23-28 Ocak 

Hannover - ALMANYA 

Frankfurt - ALMANYA 

Köln - ALMANYA 

Paris-FRANSA 

İstanbul - TÜRKİYE 

HANNOVER MESSE 

MESSE FANKFURT 

KÖLN MESSE 

SOFİ SALONS 

CNR 

MART 

NİSAN 

Domotex Asia Chinafloor 

Home Deco Kazakhstan 

CIFF-China Int. Furniture 

20-22 Mart 

20-26 Mart 

28-31 Mart 

Şangay - ÇİN 

Almatı - KAZAKİSTAN 

Guangzhou - ÇİN 

VNU 

TÜRKEL 

CHİNA FOREİGN TRD. 

CORP. 

MAYIS 

HAZİRAN 

Domotex Turkey 

Evteks 

24-27 Nisan 

24-28 Nisan 

Gaziantep - TÜRKİYE 


HANNOVER MESSE 

CNR 

TEMMUZ 

AĞUSTOS 

Int.Area Rug Market 

Intertextile Shanghai 

10-17 Temmuz 

27-30 Ağustos 

Atlanta - ABD 

Şangay - ÇİN 

AMERİCASMART 

MESSE FRANKFURT 

EYLÜL 

EKİM 

Maison&Objet 

MoOD (Decosit) 

Heimtextil Russia 

7-11 Eylül 

11-13 Eylül 

18-20 Eylül 

Brüksel - BELÇİKA 

Paris - FRANSA 

Moskova - RUSYA 

TEXTIRAMA 

SAFI 

MESSE FRANKFURT 

KASIM 

ARALIK 

Home&Tex 

Design Living Tendency 

Furniture Istanbul 

26-30 Ekim 

17-20 Ekim 

6-11 Kasım 


Kiev-UKRAYNA 


CNR-TETSIAD 

TURKEL 

CNR

DecorMayisHaziran2018

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?