Decor_OcakSubat_2019

January-February 2019 

CARPET FURNITURE & INTERIOR DECORATION 

ISSN 2147-3609 

Türkiye’nin halı haritası 

Turkey’s carpet map 

Gaziantep, Çingene Kızı’na kavuştu 

Gaziantep retrieves the Gypsie Girl! 

Konuk tasarımcı 

Guest designer 

Naime Yüksel Çalık

4. Organize Sanayi Bölgesi 

83413 Nolu Cadde 

No:18 27120 Gaziantep - TÜRKİYE 

Telefon: +90 342 357 05 60 

Faks: +90 342 357 05 64 

info@kaplanser.com 

www.kaplanser.com

DOMOTEX 

11 - 14 January 

Hall: 6 

Stand: G46 

Hannover, GERMANY

All colours 

of life 

are here 

Non-slip Carpet 

Başpınar 2. Organize Sanayi Bölgesi Vali Muammer Güler Bulvarı No: 23 

Şehitkamil - Gaziantep / TURKEY 

Tel : +90 342 502 0920 Fax: +90 342 502 0921 

www.pandahali.com - e-mail: info@pandahali.com 

4 DECOR • January - February 2019 

Is a brand of Adalı Halı

5 DECOR • January - February 2019

KERVANCI İPLİK TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. 

Adres : 2. Organize Sanayi Bölgesi Dursun Buk Bulvarı 14 Nolu Sk. No: 10 Başpınar / Gaziantep / TÜRKİYE 

Tel. : (+90,342) 337 40 23 

Fax : (+90,342) 337 40 25 Info : mehmet@kervanciiplik.com 

www.kervanciiplik.com



“Hepimiz aynı kilimin desenleriyiz…” 

2019 yılında daha önce bu kadar detaylı araştırması yapılmayan bir konu ile karşınızdayız; Türkiye’nin 

Halı Haritası… Sivas halıları ile başladığımız bu yeni yazı dizisi daha sonraki sayılarda, Anadolu’nun 

diğer yörelerinde ilmek ilmek dokunan halı ve kilimleri konuk edecek. Tabiri caizse Türklerin hayatını 

anlattığı en güzel eserlerin başında gelen bu ürüne gereken önemi vermek, hepimiz için bir borç… 

Sivas’ın yetiştirdiği en büyük değerlerden birisi olan Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun da dediği gibi 

“Hepimiz aynı kilimin desenleriyiz…” Bu kilimlerde bizim analarımızın, teyzelerimizin ve büyüklerimizin 

emekleri var. Keyifle okumanız dileği ile. 

Domotex ile yine yeni bir yıla başlıyoruz 

Her sene olduğu gibi halı ve yer zemin kaplamaları sektörlerinin kalbi yine ilk olarak Domotex Hannover 

ile atmaya başlayacak. Bu önemli organizasyonun bir parçası olmaktan ve sektörün dile getirmek 

istediklerini burada anlatmaktan, Decor Dergisi olarak büyük gurur duyuyoruz. Domotex Hannover, 

Heimtextile Frankfurt ve IMM Köln ile başlayacak olan yeni yılımız, bir sonraki sayıda dünyanın 

dev pazarlarından önce Amerika, ardından Çin fuarları ile devam edecek. Yeni bir başlangıca imza 

atmak istediğimiz 2019 yılının tüm sektör ve paydaşlarına bereketli olması ümidi ile… 

Enes Karadayı 

“We are all the patterns 

of the same kilim” 

We are here on these pages with a special issue focusing on a topic that has never been thoroughly 

searched: The Map of Carpets in Turkey… 

This new series, which we started with Sivas carpets, will host carpets and rugs woven and crafted 

knot by knot in the other centers of Anatolia. For all of us, it is a debt to esteem, to pay our respect to 

this product, which is one of the most beautiful works of art and craft that the Turks tell about their 

lives, so to speak. 

As the late Muhsin Yazicioglu said, a famous politician who grew up in Sivas, one of the main centers 

for carpets, “We are all the patterns of the same kilim”. In these kilims that our mothers, aunts and 

elders have their labor crafted. Hope you’ll read this issue with pleasure. 

We start the new year with Domotex 

As every year, the heart of the carpets and floor coverings sectors will start to beat in the Domotex 

Fair in Hannover. We are proud of being a part of this important organization and reflecting here on 

our pages what the sector wants to say. 

Starting with fairs in Domotex Hannover, Heimtextile Frankfurt and IMM Köln, our activities for the 

new year will continue in the fairs first in the USA then in China, two of the giant markets of the world 

that will be covered in next edition of our magazine. With our hope for the year 2019, which we want 

to engage in a new beginning, we wish that it will be a bountiful period for all sectors and partners. 

ENES KARADAYI 

enes.karadayi@img.com.tr 

GİZEM YILDIZ 

gizem.yildiz@img.com.tr

İçindekiler / Index 

16 

Başka türlü 

‘Kilim’ 

60 

Han Halı Hereke’yi 

dünyaya tanıtıyor 

18 

Türkiye’nin 

halı haritası 

68 

Yeni nesil halı 

kurutma çözümü 

34 

Merinos’tan 50 Milyon 

Euro’luk fabrika yatırımı 

76 

DOMOTEX asia Mart 2019’da 

sektörü kucaklayacak 

50 

DOMOTEX Turkey 

merakla bekleniyor 

84 

“Çingene Kızı” 

mozaiği tamamlandı 

FURKAN YALDIZ 

furkan.yaldiz@img.com.tr 


11 DECOR • July - August 2018

Konuk Tasarımcı 

“Halı kültürümüzün temellerine dayanan bir ürün” 

Polonya ve Türkiye 

arasındaki halı ticareti 

üzerine bir yüksek lisans 

tezi kaleme alan Halı Tasarımcısı 

Naime Yüksel Çalık, 

halının kültürel yolculuğunu 

yorumladı. 

Polonya’daki eğitiminiz nasıl başladı? 

Yüksek lisansın ikinci yılında Erasmus 

öğrenci değişim programıyla Polonya’ya 

gittim. Oradaki eğitim sürecinde tez 

yazım aşamasına gelmiştim. O bölgeyle 

bağ kurabileceğim bir konu belirlemem 

gerekiyordu. 

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar 

Fakültesi Seramik Ana Sanat Dalında 

bölüm birincisi olarak mezun olan Naime 

Yüksel Çalık, mezuniyetinin akabinde 

Porland firmasında desen tasarımcısı 

olarak çalıştı. İzmit’te meydana gelen 

depremle birlikte ulaşımla alakalı sıkıntılar 

yaşaması sebebiyle iş değiştirerek 

İlkokulda bir yıl resim öğretmeni olarak 

görev aldı. 2000 yılında ilk olarak halı 

sektörüyle tanışan Çalık, Saray Halı’da 

9 yıl desen tasarımcısı olarak çalıştıktan 

sonra Dilek Halı, Royal, Merinos gibi 

markalarda da aynı alanda hizmet verdi. 

Sonrasında beni tekrar eğitim hayatına 

bağlayan bir olgu yaşadım diyen Çalık 

şöyle devam ediyor: “Psikolojik olarak 

kendimi çok üzgün hissettiğim bir 

dönemde Geleneksel Türk Sanatları Halı 

Kilim bölümünde yüksek lisansa başladım. 

İlk yılın sonunda İHİB’in halı tasarım 

Naime Yüksel Çalık 

yarışmasına katıldım. O dönemde yarışma 

sebebiyle Gaziantep’te yer kaplamaları 

ile ilgili bir fuara katıldım. O fuarda 

Merinos Halı’dan bir iş teklifi aldım. Bu 

teklife hayır diyemedim ve Polonya’daki 

eğitimimi bir süre dondurup burada 

çalışmaya başladım. 5. Halı Tasarımı 

yarışmasında finale kaldım ve bu yarışma 

kariyerimde güzel bir basamak oldu. 

Polonya’daki eğitiminde yüksek lisans 

“Osmanlı Tekstillerinin Avrupa’da Bulunma 

Nedenlerinin Araştırılmasında 

Polonya Örneği’’ üzerine, Polonya farklı 

şehirlerinde yer alan müzelerde sergilenen 

Anadolu halılarını ve Türkiye Polonya 

arasında gelişen İpekyolu Ticaretinin 

önemini ve etkisini yazan Naime Yüksel 

Çalık’la tasarımcı gözünden halıyı ve 

teziyle alakalı detayları konuştuk. 

Yapmış olduğum ön araştırmalar beni 

ipek kumaşların ve Anadolu El Dokuma 

Halılarının sergilendiği müzelere götürdü. 

1 yıl araştırma süresini farklı şehirlerde 

ikamet ederek geçirdim. Türkiye 

halı haritasının sergilendiği koleksiyonlara 

ulaşabilmek beni çok mutlu etmişti. 

Toplamda 50 adet ayrı yörelere ait halılar 

teknik özellikleri açısından incelenmiştir. 

Uluslararası fuarların tasarımcı 

üzerindeki etkisini nasıl yorumluyorsunuz? 

Heimtextil fuarını İHİB’in bize sunduğu 

imkanlarla keşfettik. Bir yıl öncesinde 

Avrupa’nın hazırlamış olduğu tasarım 

ürünlerinin sunulması, döndükten sonra 

kendi ürün pazarı, müşterisi ve üretim 

kriterlerinin ayrışması sonrasında belli 

verilerin toparlanmasıyla güzel bir keşif 

yaptım. 

Fuarlar bize bir sonraki yılın renk ve 

trendlerini gösterme ve besleme noktasında 

değerli ve içerik olarak da oldukça 

fazla değer katıyor. Halı aslında bizim 

kültürümüzün temellerine dayanan bir 

ürün. Duygular, ekonomik yaşam kriterleri, 

hayata bakış ve duruşu temsil eden 

izlerle dolu yaşayan bir üründür halı. 


Konuk Tasarımcı 

Yöresel farklılıklar, evlilikte kızların 

çeyizlerindeki halıyla birlikte kendi kültürünü 

taşıyor olması, halı kültürünün 

korunması ve çeşitlenmesi noktasında 

büyük farklar oluşturdu. Halıdaki motif 

ve renk farklılıkları da tamamen doğal 

yaşam standartlarını yansıtmaktadır. 

Yetişen hayvanların yünleri ekolojik 

olarak işlenmiş. Bölgesel değişiklikler 

aslında halıdaki motiflerin ve renklerin 

değişikliklerine kendince bir ışık tutmuş. 

Her motifin aslında bir dili var ve yaşayan 

dokuyan insanların ruh hallerinin bir 

aynasıdır. Bu kültürün devamı bizim için 

çok önemli. Devam eden halı kültürümüzü 

maalesef ki yeni malzemelerle kendi 

kendimize köreltebiliyoruz… 

Polonya’nın Türkiye ile ticari ve devletlerarası 

anlaşmalarında halının önemini 

özetler misiniz? 

Polonya ile Türkiye arasında 15. yüzyıldan 

itibaren başlayan, 17. ve 18. yüzyıllarda 

doruk noktasına varan ticari ve 

kültürel ilişkileri her iki ülkeye büyük 

sanatsal değerler katmıştır, özellikle 

Polonya’daki elit kesimin beğenilerini, 

giyim ve yaşam biçimlerini etkilemiştir. 

Türk halılarına düşkünlük, Doğu tarzı 

döşenen odalar, kiliselere hediye edilen 

yaygılar bunları izleyebildiğimiz veraset 

ve gümrük belgeleri, savaşlar öncesi ve 

sonrası yoğun bir ticaretin varlığını kanıtlamaktadır. 

Polonya soyluları tüccarlara 

halı siparişi verir ; evlere yada kilise 

duvarlarına asar, yere ya da masa üstlerine 

sererlerdi. Savaş ganimeti olarak 

ele geçirilen Türk dokumaları Polonya 

topraklarına getirilir, saygı ile saklanır, 

evlerin en güzel köşelerinde sergilenirdi. 

Ünlü ressamların çalıştığı tablolarda 

halılar dekoratif öğe olarak yerleştirilir. 

Tablo tasvir edilen kişinin ve mekanın 

ihtişamını ve statüsünü vurgulardı. Halı 

özgün bir dekorasyon elemanı olarak dokuma 

ticaretinin ilk kanıtı niteliğindedir. 

Polonya’daki Türk halıları incelendiğinde 

çok sayıda el dokuma halılarının 

müzelerde sergilendiği görülmüştür. 

Bunun nedeni ise bu iki ülke arasındaki 

siyasi ve ticari ilişkilerin daha yakın 

olmasından kaynaklıdır. 

Türk dokumaları Polonyalılar’ın sanat 

zevkinin biçimlenmesinde rol oynamıştır. 

Belirgin izler bırakmıştır. 

Bir milletin kültürel zenginliği sadece 

geçmişten aldığı zengin mirası ile 

değil onu nasıl koruduğu ve yaşattığı 

ile de ölçülür. Önemli olan bu mirasa 

sahip çıkabilmek ve çağdaş hayatın 

içinde kendi zevkimiz, zekamızla 

onu harmanlayıp kullanabilmek ve 

yaşatabilmektir. 

Polonyalılar’a bizim eserlerimize 

değer verip sakladıkları için teşekkür 

borçluyuz. 

Tezinizde Türkiye’de üretilen halılara 

da yer verdiniz. Türkiye’nin halı haritasını 

çıkarmak istesek başlıca hangi 

bölgelerde hangi halılar vardır? 

Anadolu’da el dokuma halıcılığı; İpekyolu 

(Ticaret yolu) üzerinde yer alan Doğu 

Anadolu Bölgesinden bazı şehirlerden, 

bu şehirlerin ilçe ve köylerinden devam 

edip, İç Anadolu Bölgesinde etkilerini 

sürdürüp, Batı Anadolu’ya gelişen ve 

değişen Ticaret yolları olarak Liman 

şehirlerine (İzmit/Kocaeli, Çanakkale, 

İzmir, Muğla, Antalya) ve liman şehirlerine 

sınır olan il, ilçe ve köylerde renk, 

desen ve motif farklılıkları oluşturarak 

yada yakın bölgeler birbirinden etkilenerek 

farklı halı mozaikleri adı altında 

Avrupa’ya kadar ulaşmıştır. Aksaray, 

Avanos, Ayvacık, Bergama, Bunyan, Çanakkale, 

Demirci, Döşemealtı, Fethiye, 

Gördes, Hakkari, Hereke, Isparta, Kars, 

Kayseri, Kırşehir, Konya, Kula, Kumkapı, 

Ladik, Milas, Sivas, Taşkale,Taşpınar, 

Uşak, Yağcıbedir, Yahyalı Halıları olarak 

sıralayabiliriz. Karadeniz bölgesi coğrafik 

koşullarından dolayı halı üretiminin en az 

olduğu bölgedir, diyebiliriz. 

Wawel Kraliyet Şatosu’nda 

Türkiye ve Polonya arasındaki 

ticari ilişkilerde yer almış 

birçok halı ürünü sergileniyor 


Guest Designer 

“Carpet is a product based on the foundations 

of our culture” 

Naime Yüksel Çalık, a carpet designer who has prepared a master’s thesis on the carpet trade between 

Poland and Turkey, commented on the cultural journey of the carpet… 

Naime Yüksel Çalık who has graduated 

from Marmara University, Faculty of 

Fine Arts, Department of Ceramics as 

the winner of division with the highest 

scores, worked as a pattern designer 

at Porland following her graduation. 

Due to the difficulties experienced in 

transportation with the earthquake in 

Izmit, she changed her job and worked 

as an art teacher in Primary School 

for a year. In 2000, she first became 

familiar with the carpet industry. After 

working as a designer for 9 years in Saray 

Halı, Çalık served in the same area 

for brands such as Dilek Halı, Royal and 

Merinos. Afterwards, Çalık who has said 

that she had a fact that connected her 

to education again, continued as follows 

“At a time when I felt very sorry as a 

psychologically, I started my master’s 

degree in Traditional Carpets and Rugs 

Division. At the end of the first year, 

I participated in İHİB’s carpet design 

competition. At that time, I participated 

in a fair in Antep which has organized 

about floor coating due to the competition. 

I received a job offer from Merinos 

Carpet in that fair. I couldn’t say no to 

this offer and decided to suspend of my 

studies in Poland for a while and started 

working here. I got a degree in the 

competition and this competition was a 

beautiful step in my career.” 

Naime Yüksel Çalık, who has prepared 

her master’s thesis on the carpet trade 

between Poland and Turkey, we have 

talked about a carpet from a point of 

view of a designer and the details of her 

thesis as well. 

How did your education in Poland 

begin? 

I went to Poland with a student exchange 

program in the second year of master’s 

degree. During my training process 

there, I came to the point of writing my 

thesis. I had to set a subject that I could 

connect with that region afterwards. 

I was more able to express myself 

better in technique and thought on the 

carpet. In spite of the change of my 

department, I was able to make easy 

adaptation due to the change of a sector 

that I had realize before. 

How do you interpret the impact of 

international fairs on the designer? 

We discovered the Heimtextil fair with 

the facilities offered by İHİB. It was very 

useful for us to find the presentations 

containing the design products prepared 

by Europe a year ago. After I came 

back, I made a good discovery with the 

collection of certain data after everyone’s 

market, customer and production 

criteria were separated. Fairs show 

us the colours and trends of the next 

year and are very valuable in terms of 

content and feeding points. Carpet is 

actually a product based on the foundations 

of our culture. Carpet represents 

the emotions, economic life criteria, 

and attitude to life. Carpet is a living 

product full of traces. Regional differences, 

the fact of the girls in marriage 

age carrying their own culture in their 

doweries, has created great differences 

on the prevention and diversification 

of culture. The motif and colour differences 

in the carpet also reflect the 

natural living standards. The wool of 

growing animals was being ecologically 

processed. Regional changes actually 

has shed light on the changes of motifs 

and colours on the carpet. Each motif 


Guest Designer 

actually has its own language and is a 

mirror of the mood of living and weaving 

people. The continuation of this culture 

is very important to us. Unfortunately, we 

can blind our ongoing carpet culture with 

new materials. 

In the interstate trade agreement with 

Turkey and Poland Could you summarize 

the importance of the carpet? 

The carpet is being used for the needs of 

our society more often. It is produced in 

order to isolate the cold from the ground 

and thanks to its small size makes it 

easier to carry the carpets when the 

nomadic societies are constantly moving 

for sure. The carpets we call prayer rugs 

are easy to carry and because of their 

weaving sizes are completed in a shorter 

time. But in Europe, the carpet was produced 

in the palace concept and became 

a prestige product. Names were written 

and more customized and various gestures 

were presented accordingly. They 

were shared between the senior managers 

via gifting. In Poland, they do not 

have a rich culture of carpets, as well as 

we do. When you look at the number of 

exhibitions of carpets in museums, they 

don’t have much of a carpet. The carpets 

were initially used for exhibition purposes 

in the homes, desks and walls of high-ranked 

people in Europe. The motifs 

and techniques used in the country have 

come into being by interaction, and more 

Iranian carpets shed light on the carpet 

weaving. 

During the Ottoman period, the Iranian 

muralists came to the palace with the 

task of painting. And they worked in 

workshops formed in a part of the palace 

and gave painting education. As of the 

first exit period, Hereke carpets were intended 

to produce as palace carpets. The 

used yarn was silk and due to the fineness 

of the silk, the numbers of fluff and 

loop were high. And at the same time the 

number of knots was also very high due 

to its size. And carpets were produced in 

sizes appropriate to the palace sizes as 

well. 

You gave a place to the carpets produced 

in Turkey in your thesis. 

If we would like to prepare Turkey’s 

carpet map, can you please briefly 

tell us which carpets are being used in 

which regions mainly? 

There are not many local carpets in the 

Black Sea. When we go to Eastern Anatolia 

region, it is possible to find a more 

motif structure in the carpets produced 

there and the number of products is 

much more. On the west side, there are 

Balıkesir and Milas carpets and in the 

southern parts there are Çanakkale Kula 

carpets. The products contain original 

and genuine motifs and colors according 

to the regions. 

When we consider the map of Turkey, 

it is actually being seen that producing 

evenly distributed. We can say that there 

is no area where production is stacked. 


Başka türlü ‘Kilim’ 

“Bir kilim dokudum ama bildiğiniz kilimler gibi değil. 

Kendi yöntemimle ve bu yönteme özel yaptığım el aletiyle.” 

Pınar Akkurt 2016 yazında atık malzemelerle 

çalışmak üzere Aydın Organize 

Sanayi Bölgesi’nde bir zeytin fabrikasına 

gidiyor ve orada bol miktarda bulunan 

üretim fireleri kavanoz kapağı ve zeytin 

tenekeleriyle çalışmaya başlıyor. Akkurt, 

başka türlü ‘Kilim’ fikrinin ilk eskizini 

bulana kadar tenekelerden çiçekler, 

plastik kasa ve hurdalardan taht gibi çok 

çeşitli denemeler yaptığını belirtiyor. 

Pınar Akkurt prototipin oluşum sürecini 

şöyle anlatıyor: “Kavanoz kapaklarını 

düz ve ters dizerek oluşturduğum piksel 

mantığında bir desen. Yerde durması 

veya bir yüzeye sabitlenmesi yerine asılabilmesi, 

iki taraflı görülebilmesi daha 

iyi olur dedim ve nasıl birleştirebileceğimi 

düşünmeye başladım. Kenarları 

altı eşit aralıkla delip telle dikerek ilk 

prototipi yaptım. Yöntem tamam, ama 

nasıl delmeli; teker teker ölçüp delmek 

ömür törpüsü olur. Delikler için bir şablon 

yaparak başladım. Sonrası kalemle 

işaretleyip delmek. Matkapla rahat 

değil, kapağı sabitlemek gerek. Çekiç ve 

çiviyle delmek daha kolay. Ama iyi değil, 

parmaklar yara oluyor. 

Kolaylaştırmanın ve hızlandırmanın 

yollarını araştırmaya başladım. Etrafımdaki 

insanlara sordum, danıştım. Çeşitli 

fikirler çıktı, altı matkaplı bir düzenek 

önerisi bile geldi. Ama bence böyle basit 

bir yöntemin uygulaması da basit ve 

ekonomik olmalıydı.” 

Delik delme sorununu yine standardın 

dışında yeni bir yöntem ile çözdüğünü 

anlatan Pınar Akkurt sonrasında 

matkabı da aradan çıkararak bu işe özel 

tasarladığı delgeç ile işi iyice pratikleştirdiğini 

kaydetti. 

Sonraki aşamada nasıl bir desen yapacağına 

karar vermek adına geometrik, 

izometrik, soyut ve grafik eskizleri 

yaptıktan sonra Anadolu kilim motiflerini 

hatırladığını belirten Akkurt, pıtrak, 

eli belinde, su yolu, koç boynuzu, hayat 

ağacı gibi örnekleri inceledikten sonra 

kendi kilimini dokumaya karar vererek, 

temel motiflerle bir desen tasarladığını 

söyledi. 

Akabinde Candaş Şişman malzeme 

sponsorluğunda aldığı beyaz kapakları 

boyayarak kullanan Pınar Akkurt, süreci 

anlatmaya devam etti: “Alet hazır, 

malzeme hazır, sonunda uygulama 

zamanı geldi. Öncelikli ihtiyacım büyük 

bir masa, iş 140.200 cm büyüklüğünde 

ve etrafında çalışma alanı gerekiyor. 

İkinci ihtiyacım ise süreci belgelemek. 

Arkadaşlarıma sordum: Yer var mı? 

Ödünç GoPro verebilecek var mı? Çağla 

ve Kurtcebe Turgul sağ olsun, Tuzambarı’nda 

çalışabileceğim koca bir alan 

ayarladılar ve kamera verdiler. Sonunda 

mutlu mesut uygulamaya başladım. Eskizini 

yaptığım deseni bire bir uyguladığımda 

çok da iyi olmadı. Kapakları evirip 

çevirerek araştırmaya devam ettim. 

Tamamlamam bir ay sürdü. Sonuçta, 

iki tarafında farklı desen olan büyük 

bir kilim çıktı ortaya. Duvar halısı veya 

paravan gibi asılabilecek bir kilim. Bir 

kilim dokudum ama bildiğiniz kilimler 

gibi değil. Kendi yöntemimle ve bu yönteme 

özel yaptığım el aletiyle.” 


7 DECOR • March - April 2018

8 DECOR • March - April 2018

A kind of “Kilim” 

“I’ve woven a kilim but not like the rugs you know. 

With my own method and handcraft I made this.” 

In the summer of 2016, Pınar Akkurt 

went to an olive factory in Aydın Organized 

Industrial Zone to work with 

waste materials, and there were plenty 

of production wastes, she started to 

work with jar lids and olive cans. Akkurt 

told that she tried other kinds of experiments, 

such as flowers made from 

cans, a throne made from plastic boxes 

and scraps, until the first sketch of the 

idea of ‘Kilim’ was born. 

Pınar Akkurt describes the formation 

of the prototype as follows: “This is a 

pattern in pixel logic that I made by aligning 

the jar covers flat and upside down. 

I think it would be better to stand on 

the ground or to be fixed on a surface 

rather than being hung, and it could be 

seen on both sides. I made the first prototype 

by punching the edges with six 

equal spacing. The method was okay, 

but how to puncture? I made a template 

for the holes. Then I wanted to mark it 

with a pencil and pierce it. It wouldn’t 

be comfortable to make holes with a 

drill. It’s easier to pierce with a hammer 

and nail. But the fingers may be wound. 

I asked the people around me. There 

were even some suggestions, even a 

six-drill mechanism. But the application 

of a simple method should be as simple 

and economical. 

Then she told about how she solved the 

drilling problem with is own method 

without using a drilling tool she developed 

for this work and made it more 

practically. 

Later she remembered the motifs of 

Anatolian kilims, those are isometric, 

abstract and geometric. She worked 

on several drafts after thinking over 

several samples of them, including the 

motifs called pitrak, hands on the belly, 

waterway, ram’s horn and life tree. Then 

she decided to weave her own motif and 

designed a pattern made of basic motifs 

of Anatolian kilims. 

Under the sponsorship of Candas Sisman 

the metal scraper, Pinar Akkurt 

started to paint the jar lids and to tell 

her story, “After method, the materials 

time came for the application. I first 

needed a large table to work on and a 

GoPro camera to document the whole 

process. I borrowed both from my friends 

Cagla and Turgul who provided also 

a spacious room in Tuzambari. I made 

a number of tests with materials and 

colors. A month after, a large kilim was 

emerged, having different patterns on 

both sides. It can be hanged on the wall 

or be used as a separation element. 

I have woven a kind of kilim, made by 

my own technique, with a tool I made 

myself.” 


Türkiye’nin halı haritası 

Tarihe gömülen halı hikayelerini tekrar gün yüzüne çıkarıyoruz! 

Halı sektörünün inceliklerini anlatan en aktif yayın olarak, Türkiye’nin ilk halı haritasını çıkarmaya karar verdik. Her sayıda farklı 

bir bölgenin hikayesini konuk edeceğimiz bu dosya tamamlandığında; zannediyorum eşsiz halı tarihimiz karşısında tekrar tekrar 

büyüleneceğiz. Sivas halılarıyla başladığımız bu maceranın sonraki durakları için şimdiden heyecanlıyız. Tarihe gömülen bu halı 

aşkını tekrar gün yüzüne çıkarıyor ve Türkiye’nin eşsiz halı tarihini yansıtarak yörelere göre halıların karakteristik özelliklerini 

tanımlıyoruz. 

İstanbul Vakıf Eserleri Müzesi A-19 


Eski Sivas halılarının anlatacakları var! 

Anadolu’da yerleşik düzene geçen Türkler, günlük hayatlarının bir parçası haline getirdikleri el 

sanatlarını, yaşadıkları bölgenin özellikleriyle birleştirerek geleneksel, özgün ve tarihi eser niteliğinde 

ürünler ortaya koydular. Bu ürünlerin önemli bir kısmını oluşturan halılar da bu dönemin 

karakteristik özelliklerini taşıyor. 

Halılarda kullanılan renk ve motifler 

halıyı bir gereç olmaktan çıkararak bir 

karakter yüklüyor. Bölgede kışların çok 

uzun geçmesi sebebiyle gelişen el sanatlarının 

yanında halı dokumacılığı da 

önem teşkil ediyor. 12 ve 19 yy. aralığında 

yoğun göç alan bölge motif açısından 

da zenginlik gösteriyor. 

Sivas hem coğrafi konumunun Türkmen 

yaşantısına elverişli olması, hem de 

tarihin birçok döneminde Anadolu’da 

önemli bir ticaret ve kültür merkezi 

olması nedeniyle değişik yöre kültürlerinin 

bir araya 

gelmesine sebep 

olmuş. Yöre halkı, 

göçlerle oluşan 

değişik kültürleri 

kendi geleneksel 

kültürü içinde 

özümseyip geliştirmesi 

sonucu 

zaman içerisinde 

adeta Anadolu dokuma 

geleneğinin 

bir sentezi durumuna 

gelmiş. 

Tarihi Anadolu 

Selçuklularına 

kadar inen Sivas 

halıcılığını, desen, 

teknik ve dokuma 

tarihlerini göz 

önüne alarak iki 

gruba ayırmak 

mümkün. Tarihi 

13. yüzyıla dayanan 

ilk grup, Türk halı geleneğinde 

yapılmış olan eski Sivas halılarıdır. Sivas 

çevresinde Divriği, Gürün, Kangal, Şarkışla 

ve Zara’da dokunan halılar Türk 

(Gördes) düğümü sistemiyle dokunmuş. 

İkinci grup ise 19. yüzyıl sonlarına doğru 

dokunmaya başlanan ve günümüzde de 

devam eden İran etkili, tek düğüm (Sine) 

sistemiyle yapılan halılardır. Divriği, 

Şarkışla, Zara ve Kangal gibi önemli 

dokuma merkezlerinde üretilmiş olan 

Anadolu’nun özgün dokuma parçaları, 

halı ve kilimler, bugün Türkiye müzelerinin 

önemli koleksiyonlarını oluşturmakta. 

Hepsi başlı başına ayrı dokuma 

karakterine sahip bu merkezler birleşerek 

Sivas halılarını ifade etmektedir. 

Sivas yöresinde kullanılan ana 

malzeme yün 

Sivas yöresinde, Batı Anadolu ve tüm 

Anadolu’da görüldüğü gibi ana malzeme 

yündür. Keçi kılı ve pamuk pek tercih 

edilmemekle birlikte, yörede nadiren 

görülür ve her aile ihtiyacı olan yünü 

kendi yetiştirdiği hayvanlardan sağlıyor. 

Yıldız motiflerinin kullanıldığı Sivas Kangal halısı 

Sivas ve ilçelerinin birçok köyünde 

hayvancılığın geçim kaynağı olması 

dolayısıyla yörede yetişen koyunların 

beyaz, siyah, kahverengi ve tonları ve 

gri (külrengi) renkteki yünleri boyamaya 

gerek kalmadan kullanılıyordu. 

Sivas halılarında 10x10 cm’de 25x35, 

30x30, 35x35, 40x40 40x50 ve 50x50 

düğüm sayısı kullanıldığı anlaşılıyor. Bu 

bilgilere göre metrekaredeki düğüm 

sayısı 87500 ile 250000 arasında değişiyor. 

Halıların Türk düğüm tekniği ile 

dokunduğu belirlenmiştir. 

Halıların dikdörtgen veya eşkenar 

dörtgen şekillerinde bölümlenerek 

motiflerin bu bölümlere yerleştirildiği 

görülmektedir. Yörede bunlara “tahta” 

adı veriliyor. Her “tahta” ayrı bir renkle 

renklendirildiği için zıtlık oluştururlar. 

Sivas yöresi halılarında bitkisel ve 

hayvansal motiflerin yanında geometrik 

ve sembolik motifler de dokunabilmektedir. 

Halıların ince suyu, 

geometrik karakterli 

motifler, altı kollu 

yıldız, (S) kıvrımları, 

eşkenar dörtgenler, 

koçboynuzu deseni, 

testere dişi şeklindeki 

bir ters, bir düz 

yerleştirilmiş üçgen 

şekilli motif ve top 

çiçeklerle süslenir. 

Geniş su, top çiçekler, 

geometrik karakterli 

motifler, çınar yaprağı, 

kuş motifi, muska, 

koçboynuzu, kıvrım 

desenler, (S) şekilli 

motiflerle bezenir. 

Zemin mihraplı veya 

mihrapsız olarak 

adlandırılıyor. Mihrap 

kademeli şekilde 

daralarak yükselir ve 

tepe noktasında alem 

veya elibelinde motifiyle son bulur. Mihrap 

üstü (köşelikler) renkli çiçeklerle 

ya da mihrap tepeliğinden aşağı doğru 

sarkan kandil motifiyle süslenir. Mihrap 

iç çeperleri küçük çiçeklerle bezenir. 

Bazı örneklerde mihrap basamaklarının 

çengel şekilli motiflerle süslü olduğu 

görülür. 

Mihrapsız halılarda zemin, değişik 

renkli, sekiz kollu ve altı kollu yıldızlar, 

(U) ile (V) şekillerine benzeyen desenler, 


koçboynuzu motifleri ve şaşırtmalı çiçek desenleriyle bezenir. 

Halıların bazılarında zemin üç veya dört adet kare şekilli dikey 

yerleştirilmiş göbeklerle dolgulanır. Her kare, kendi içinde, 

yatay yerleştirilmiş üç bölüme ayrılarak, orta kısmı hayat ağacı, 

eli belinde denilen desenlerle, (S) şekilli kıvrımlar veya kurbağa 

yanışlarıyla süslenir. Genelde göbekler birbirinden göz motifi 

veya zik zak şekilli kıvrım desenleriyle ayrılır. 

Sivas halılarında göbeklerin zemini, iki sıra halinde yükselen on 

iki / sekiz adet bazı örneklerde tek sıra halinde üç/altı adet üst 

üste yerleştirilmiş kare şekilli panolarla süslenmiştir. Panoların 

içi bitki desenleri, testere dişi, canavar ayağı, muska, küpe, 

akrep motifleri ve ok ucuna benzeyen süslemelerle bezenir. 

Sivas halıları arasında dikey yerleştirilmiş üç veya altı adet 

sekiz köşeli yıldız motifine benzer göbekle süslü örnekler 

de mevcuttur. Göbeklerin dışında kalan alanlar genellikle 

üslûplaştırılmış çiçekler, stilize (T) motifi ve yatık (S) şekilli 

yanışlarla süslüdür. Bazı halılarda zemin, üst üste dizilmiş altı 

adet eşkenar dörtgen şekilli göbek ile doldurulmuş, bazen de 

göbeklerin dışında kalan alanlar göz ve (S) şekilli damga (im) 

motifleriyle bezenmiştir. Göbek veya gölün zemini geometrik 

veya bitki desenleriyle bezenir. Bunların hepsinin bir arada 

sunulduğu örnekler de vardır. Geometrik ve bitkisel desenlerle 

süslü olanlarda göbeğin içerisi, iç içe yerleştirilmiş yıldızlardan 

meydana gelen bir şemaya sahiptir. Bazı halılarda eşkenar 

dörtgen görünümlü göbek stilize edilmiş motiflerle doldurulmuştur. 

Halılarda sıkça yer bulan renkler 

Sivas tipi halılarda 17 ile 24 arasında değişen renk çeşidi kullanıldığı, 

kullanılan renklerin kiremit, beyaz, siyah, sarı, kan kırmızı 

(şarabi), yeşil, kötü yeşil, pembe, lacivert, deniz, iyi yeşil, iyi 

mavi, kötü mavi, gülkurusu, bakır, devetüyü, turunç (portakal), 

hardal, kırmızı, kahverengi, gri renk olduğunu, beyaz, bakır, 

lacivert, gül kurusu renklerin zemin rengi olarak kullanıldığını 

belirtmiştir. 

En çok kullanılan renkler yüzdelik sırasına göre; mavi, pembe, 

yeşil, siyah, kahverengi, sarı, Lacivert, bordo, gri, beyaz, bej, 

kırmızı, mor, şeftali, krem, turuncu, devetüyüdür. 

*Bu haberde Hülya Kaynar’ın doktora tezinden 

yararlanılmıştır. 

Her halı ilçesinin ismiyle anılır ve 

karakteristik özelliğini taşır 

Sivas coğrafi yüzölçümü bakımından Türkiye’nin en büyük şehirlerinden 

biri sayıldığı için, iki ilçesinin arasındaki mesafe de 

çok uzaktır. Bu uzaklıksa farklı dokuma kültürlerinin oluşmasına 

neden olmuştur. Bir tarafta Karadeniz iklimi ve kültürüne 

yakın bir ilçe, bir tarafta kıraç bir Anadolu toprağı ve kültürünü 

bulmak mümkündür. Bu yüzden bir tek ilçenin dokuma profili 

tüm Sivas ilinin özelliklerini yansıtmamaktadır. 

Sivas halısı isminin dışında kendi karakteristik özellikleriyle 

tanınan ilçelerde; Şarkışla halıları madalyonludur. Sivas Atatürk 

Kongre ve Etnografya müzesinde 17-18. yüzyıla ait Şarkışla 

halıları bulunmaktadır. Zara halıları, boyuna düzenlenmiş 

şeritler halindedir. Her şeridin üzerinde kancalı zikzak sıraları 

yer alır. Bir grup halı seccade Tonus halı seccadeleri olarak 

tanıtılmıştır ve bunların hepsi 20. yüzyılın başında dokunmuş 

seccadelerdir. Bu grup seccadelerde bir mihrap nişi yer 

almaktadır. Niş üzerinde üçgen formlu bir düzenleme vardır. 

Bu düzenlemeyi oluşturan çizgiler üzerinde ilk bakışta palmete 

benzer, incelendiğinde dala konmuş çok stilize kuş görünümünde 

motifler yer alır. Bunlar mihrap içinde kat kat sıralar 

halinde olur ve ortalarında bir eksenle birleşirler. Bu durumda 

stilize hayat ağacı görünümünü oluştururlar. 




Turkey’s carpet map… 

We are bringing the stories of carpet which were buried into the history to the light! 

As the most active magazine describing the intricacies of the carpet industry, we have decided to prepare the Turkey’s first carpet 

map. In each issue, we will give a place to the story of a different region. When this file is completed, I think, we are going to 

be mesmerized again and again in front of our unique carpet history for sure. We are excited for the next stops of this adventure, 

which we started with the carpets of Sivas. We are really very pleased to bring the stories of carpet which were buried into the 

history to the light. And we will define the characteristics of the carpets according to regions by examining the unique history of 

Turkey’s carpets. 


İstanbul Vakıf Eserleri Müzesi A-344

The old Sivas carpets have something to tell! 

The Turks who had adopted a settled life in Anatolia, have created traditional, genuine and historical 

value carrying artefacts by combining the handicrafts of their daily lives with the characteristics of the 

region they live in. The carpets, which form a significant part of these products, also have the characteristics 

of this period… 

The colours and motifs used in the 

carpets are loading a character to them. 

They are now beyond of just being a 

tool at all. In addition to the handicrafts 

developed due to the long winters in the 

region, carpet weaving is also gaining 

importance. The region that took intense 

immigration to its lands between 

12th and 19th centuries, also shows 

richness in terms of motifs accordingly. 

Sivas has brought together different 

regional cultures in terms of its geographical 

location which was suitable for 

the living style of Turkman and being an 

important trade and cultural centre in 

Anatolia during many periods of history. 

The local people have internalised and 

developed the different cultures formed 

by immigration in their traditional 

culture. As a result, it has become a 

synthesis of the tradition of Anatolian 

weaving in time. 

It is possible to separate the carpets of 

Sivas, which dates back to the Anatolian 

Seljuks, into two groups by taking into 

consideration the patterns, techniques 

and the weaving histories. The first 

group dating back to the 13th century is 

the old Sivas carpets made in the Turkish 

carpet tradition. The carpets woven 

in Divriği, Gürün, Kangal, Şarkışla and 

Zara around Sivas were woven with 

Turkish (Gördes) knotting system. The 

second group, affected from Iran, which 

began to be weaved towards the end 

of the 19th century and still continues 

today, are the ones that were woven by 

the single knotting (Sine) system. The 

genuine weaving pieces, carpets and 

rugs which were woven in the important 

weaving centres of Anatolia including 

Divriği, Şarkışla, Zara and Kangal, today 

constitute the major collections of museums 

of Turkey. 

By combining these centres which have 

separate weaving characters, they express 

the Sivas carpets as in total. 

The main material used in the Sivas 

region is wool 

In Sivas region, as it is also seen in 

Western Anatolia and all Anatolia, the 

main material is wool. Although goat 

hair and cotton are not preferred, they 

are rarely seen in the region and every 

family provide their wool needs from 

their own animals. Due to the livestock 

breeding was a livelihood in many 

villages of Sivas and its districts, thanks 

to sheep’s white, black, brown, ash 

grey and grey colours wool were used 

without the need of dyeing. 

Merkez Köy Kızılhöyük Baki Bölükbaşı 


In Sivas carpets, it is understood that 25x35, 30x30, 35x35, 

40x40 40x50 and 50x50 knot numbers were used in 10x10 cm. 

According to this information, the number of knots per square 

meter varies between 87500 and 250000. It was determined 

that the carpets were woven by Turkish knot technique. 

It is seen that the motifs are placed in these sections by 

dividing the carpets in rectangular or rhombus shapes. In the 

region they are called as “tahta – *board*“. Since each board 

is coloured with a different colour, they create contrariness. In 

the carpets of Sivas region, geometric and symbolic motifs can 

also be weaved besides the vegetal and animal motifs. 

The fine frame of the carpets is being decorated with the 

motifs with geometric characteristics such as six-armed stars, 

(S) folds, rhombus, and ram’s horn patterns as well. And it is 

also possible to see triangle shaped motifs and round shaped 

flower motifs which are weaved one reverse and one plain 

just as it is seen in saw tooth shape as well. Large frames 

are being decorated with the motifs of round shaped flowers, 

geometric motifs, sycamore leaves, bird motif, amulet, ram’s 

horn, curl patterns, (S) shaped motifs. The ground of the carpet 

is called with-mihrab or without-mihrab. The mihrab gradually 

rises by becoming narrow in height and ends with an ALEM 

(Metal Finial) motif or HANDS ON HIPS motif at the top. It is 

adorned with colourful flowers on top of the mihrab (on the 

corners of it), or oil lamps hanging down from the mihrab corners. 

The inner boundaries of the mihrab are decorated with 

small flowers. In some examples, it is seen that the mihrab 

steps are decorated with hook-shaped motifs. 

On the carpets without mihrab, the ground is decorated with 

different colours, eight-armed and six-armed stars, patterns 

similar to the (U) and (V) shapes, ram’s horn motifs and floral 

patterns. In some of the carpets, the ground is filled with three 

or four square shaped vertically positioned centres. Each 

square is divided into three horizontally placed sections, the 

middle part of which is decorated with tree of life and patterns 

called hands on hips, (S) shaped folds or “dancing / burning 

frog motifs”. In general, the centres are separated from each 

other by an eye motif or zigzag patterns. 

In Sivas carpets, the ground of the centres is adorned with 

three / six pieces of aligned square-shaped panels in a single 

row, in some it is also adorned with twelve / eight pieces of 

aligned square-shaped panels rising in a single row. The inside 

of the panels are decorated with vegetal patterns, saw tooth, 

amulets, earrings, scorpion motifs and ornaments resembling 

arrowheads. 

There are also ornamented with oriental motifs similar to 

three or six pieces of eight-pointed star motifs placed vertically 

on the centres of the Sivas carpets. The areas outside the centres 

are usually decorated with stylized flowers, stylized (T) motifs 

and slanted (S) shaped burning figures. In some carpets, 

the ground is filled with six rhombus shaped centres arranged 

on top of each other, and sometimes the areas outside the 

centres are decorated with eye and (S) shaped sign (im) motifs. 

The ground of the centre or the lake (the middle of the carpet) 

is decorated with geometric or vegetal patterns. There are also 

examples where all these are presented together. 


In the ones which are decorated with geometrical and vegetal 

patterns inside of the centre, has a scheme consisting of stars 

placed nested. In some carpets, the rhombus-shaped centre is 

filled with stylized motifs. 

Each carpet is named with the name of its district and has its 

characteristic 

In terms of geographical area, Sivas, for which it is deemed 

one of the largest cities in Turkey, the distance between its two 

of districts are also far accordingly. This distance has created 

different weaving cultures. On the one hand, it is possible to 

find a district close to the Black Sea climate and culture, on 

the one hand a barren Anatolian soil and culture. Therefore, 

the woven profile of a single district does not reflect the characteristics 

of the entire province of Sivas. 

In addition to Sivas Carpets, there are also carpets known with 

their district’s name and district’s characteristic features. 

For instance Şarkışla Carpets are with medallion. There are 

Şarkışla Carpets from 17th and 18th century in Sivas Atatürk 

Congress and Ethnography Museum. Zara carpets are in the 

form of strips arranged longitudinally. Each strip has zigzag 

rows with hook motifs on it. A group of carpet prayer rugs, 

have been introduced as TONUS carpet rugs, and all of these 

prayer rugs were woven at the beginning of the 20th century. 

In this group of prayer rugs there is a mihrab niche. There is a 

triangular arrangement on the niche. At the first glance on the 

lines that make this arrangement similar to palmette, when 

examined, it is going to be seen as the motif of bird landed on a 

branch. These are located in rows in the mihrab and are joined 

by an axis in the middle. In this case, they form the stylized 

appearance of a tree of life. 

Colours frequently used in carpets 

In Sivas type carpets, it is indicated that, colours are used in a 

variety of ranging from 17 to 24... These colours are; brick red, 

white, black, yellow, blood red (wine), green, bad green, pink, 

navy blue, sea, good green, good blue, bad blue, rose blood, 

copper, camel hair, bergamot, orange, mustard, red, brown 

and grey. And it is also indicated that, white, copper, navy blue 

and rose blood colours are used in the centres of carpets as 

well. 

The most commonly used colours in order of percentage; blue, 

pink, green, black, brown, yellow, navy, burgundy, grey, white, 

beige, red, purple, peach, cream, orange and the colour of 

camel hair. 



Royal Halı yeni koleksiyonlarıyla 

2019 yılında da adından söz ettirecek 

2018 yılında ürün gamına 16 yeni koleksiyon ekleyen Royal, 

bayi satış ağını güçlendirdi ve ürün termin sürelerini kısalttı. 

Yeni markası Studio’yu da lanse eden Royal, iddialı yükselişini koruyor! 

Royal Halı & Royal BCF Genel Müdürü 

M. Nazif Koca 

Sektörde daralma yaşanan bir yıl olan 

2018’de ciddi bir ivmeyle büyük atılımlar 

yapan Royal, yeni markası Studio’nun da 

heyecanını yaşıyor. Henüz çok yeni bir 

marka olan Studio, kendine veya evine 

özel halı yaptırmak isteyen kişilerin 

koleksiyondan halı seçebilecekleri veya 

hayalindeki halıyı tasarlatabilecekleri bir 

imkan sunuyor. 

Marka yakın zamanda özel contract 

projelerde de yer almaya hazırlanıyor. 

Royal Halı & Royal BCF Genel Müdürü 

M. Nazif Koca ve Royal Halı Satış ve 

Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür 

Yardımcısı Ramazan Baran ile bu yeni 

oluşumu ve Royal’in 2018 atılımlarını 

konuştuk. 

2018 yılı markalarınız için nasıl bir yıl 

oldu? 

2018 yılının Royal Halı A.Ş. bünyesinde 

yer alan Royal, Pierre Cardin, Atlas Halı 

ve Studio için oldukça verimli ve başarılı 

bir yıl olduğunu söyleyebilirim. 1 yıl 

önce koyduğumuz tüm hedeflerimize yıl 

sonunda ulaşmış olmanın gururunu ve 

sevincini yaşıyoruz. 

Kısaca bahsetmek gerekirse; 2018 yılına 

girerken ürün gamımıza 16 yeni koleksiyon 

ekleyip ürün yelpazemizi yeniledik 

ve çeşitlenirdik, alt yapı sistemlerimizi 

iyi analiz edip güncellemeler yaptık. 

Saha yapılandırma ve satış faaliyetlerini 

planladığımız şekilde hayata geçirdik. 

Türkiye’de hedeflediğimiz bayi satış 

ağını bir yıl içerinde istikrarlı bir şekilde 

artırdık. Sektörde daralmanın yaşandığı 

böyle bir dönemde bu denli bir büyüme 

sağlamış olmamız 2019 yılına dair beklentilerimizi 

fazlasıyla arttırdı. 

Grup olarak 2018 yılında yaptığınız 

yeni yapılanma ve koleksiyonlara karşı 

müşterilerinizin tepkileri nasıl oldu? 

2018 yılı sezonu için dünyadaki yenilikleri 

göz önünde bulundurup, kendi bünyemizdeki 

güçlü Ar-ge çalışmalarımızla 

harmanlayarak 3 markamızın 16 yeni 

koleksiyonu ve Studio markamızın 93 

farklı tasarımıyla tüketicilerimizin tüm 

ihtiyaç ve beklentilerine hitap edecek 

şekilde sezona giriş yaptık. 

Ayrıca Royal Halı ve Pierre Cardin Halı’nın 

Tozumaz ve Atlas Halı’nın Nano- 

Halı inovasyonlarını koleksiyonlarımızda 

devam ettiriyoruz. Yine Royal ve Pierre 

Cardin halılarımızı 2 yıl garantinin yanında, 

1 yıl sigortalı olarak müşterilerimize 

teslim ediyoruz. Tüm bu adımların 

atılması ve sahip olduğumuz güçlerin 

doğru ürünle birleştirilmesiyle başarı da 

beraberinde geliyor. 

Tabi bu çalışmaları yaparken kendi 

içimizde süreçlerimizi iyileştirmeye 

devam ediyoruz. Showroom ve satış 

noktalarımızdan gelen yoğun talepler 

üzerine termin sürelerimizi oldukça 

kısalttık. Yeni ürünün sahaya sürülme 

hızını oldukça kısalttık ve üretimimize 

de buna uyum sağlayacak bir esneklik 

kazandırdık. Ayrıca iyileştirdiğimiz dağıtım 

sistemimizle birlikte sipariş edilen 

ürünleri fabrikamızdan direkt bayilerimize 

sevk ederek, sipariş edilen ürünün 

2 günde müşterilere teslim edilmesini 

sağlıyoruz. 

Bahsetmek istediğim bir diğer konu, 

B2B modelimiz. Bayilerimizin sistem 

üzerinden sipariş verebilmelerini ve 

verilen siparişin uygunluğu sonrası 

otomatik olarak sevk edilmesini sağlayan 

bir modeli hayata geçirdik. İnsan 

müdahalesi olmayan ve hatası minimize 

edilmiş bu modelle artık süreçler çok 

daha hızlı hale geldi. 


Royal Halı Satış ve Pazarlamadan 

Sorumlu Genel Müdür Yrd. Ramazan Baran 

2019 yılı ile alakalı öngörüleriniz 

nelerdir? 

Royal Halı A.Ş. kurulduğu yıldan bu yana 

sektöre yenilikleriyle yön veren ve son 

trendleri belirleyici pozisyonundadır. Yenilik 

bizim için olmazsa olmazımız. 2019 

yılı için yeni koleksiyonlarımızı şimdiden 

hazırladık, yeni sezona hızlı ve hazır bir 

şekilde giriş yapacağız. 

Türkiye’de ürünlerimizin satıldığı nokta 

sayımızı 2019 yılında da artırmaya devam 

edeceğiz. Türkiye’nin yaşam alanının 

olduğu her noktasına ürünlerimizi ulaştırmak 

bu yılki en önemli hedeflerimiz 

arasında. 

Yeni markanız Studio’dan biraz 

bahsedebilir misiniz? 

Studio çok yeni bir markamız, henüz burada 

yolun çok başındayız ve önümüzdeki 

yıllarda en hızlı büyüme öngördüğümüz 

alan. Özetle, kendine veya evine özel halı 

yaptırmak isteyen kişiler mevcut kataloğumuzdaki 

koleksiyonlarımızdan ürün 

seçebilir veya isterse evine veya işyerine 

özel hayalindeki halıyı bize tasarlatabilir. 

Halının ölçüsü, kullanılacağı alana uygun 

olarak kesimi, iplik cinsi gibi tüm detaylar 

kişilerin talepleri doğrultusunda 

özelleştirilebiliyor. 

Bunun yanında bu markamızda yakın 

zamanda otel halısı, yat halısı, ticari alan 

halıları, havaalanlarının özel bölümleri 

için hazırlanan halılar gibi özel projeleri 

de başlatıyor olacağız. Bu noktada hazırlıklarımız 

sürüyor. 

Son dönemde konuşulan bir yeniliğiniz 

daha var, kredi kartı sistemi, ondan da 

biraz bahseder misiniz? 

Öncelikle bu çok yeni başlayan ve hızla 

bayilerimiz tarafından sahiplenilen bir 

çalışmamız. Markalarımızla esnek çalışma 

sistemi olarak da konumlandırabiliriz 

bunu. Bayilerimiz, online bir sistem üzerinden 

gerek kendi kredi kartı ile gerekse 

satın alımı yapan tüketicilerin kredi 

kartı ile sistemimizden ürün alabiliyorlar, 

bu yöntemle de bayimiz olabiliyor. 

Sistemimizde aktif olan banka ve taksit 

kampanyalarından faydalanabiliyorlar. 

Ve bunun için herhangi bir komisyon 

ödemeleri gerekmiyor. 

Çok yeni hayata geçmiş olmasına rağmen 

sağladığı avantajlar nedeniyle bu 

sistemimiz bayilerimiz tarafından hızla 

sahiplenildi. 

Domotex Hannover ve akabindeki diğer 

sektör fuarlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Domotex Hannover bizim hedef pazarlara 

açıldığımız en önemli kanallardan 

biri. Aynı zamanda dünyadaki yenilikleri 

yakından takip etmemiz açısından çok 

önemli bir fuar. 2019 yılı Domotex Hannover 

fuarına her yıl olduğu gibi Royal, 

Pierre Cardin ve Atlas Halı markalarımızla 

ve iplik sektöründe faaliyet gösteren 

Royal BCF markamızla iki farklı stant 

alanında katılıyor olacağız. Türkiye’de ise 

2019 Nisan ayında gerçekleşecek olan 

Domotex Türkiye fuarında 5 markamızla ve 

tüm yeniliklerimizle yerimizi alıyor olacağız. 

Son dönemde markalarınız adına 

özellikle ihracat anlamında ne gibi 

gelişmeler yaşandı? 

Biz 2018 yılında dış piyasaya ciddi şekilde 

ağırlık verdik. Bunun nedenleri ülkeye 

döviz girdisi sağlamak, ticari olarak dış 

piyasanın iç piyasaya göre vadelerin daha 

kısa ve garantili çalıştığımız için finansal 

açıdan riski olmamasıydı. Bu sene en 

can alıcı girişimlerimizden biri Amerika’ya 

açılmak oldu. Burada birkaç bayilik 

vermeyi düşünüyoruz. Özellikle Pierre 

Cardin markamız Dünya’nın her yerinde 

tanındığından dolayı talep çok yüksek. 

Ortadoğu, Suudi Arabistan, Avrupa 

ülkelerinin tamamına yakını başta olmak 

üzere, yaklaşık 28 ülkeye ihracatımız 

devam ediyor. Geçtiğimiz sene ile bu 

sene arasında döviz cinsinden karşılaştırma 

yaptığımızda ihracatta da net bir 

büyüme görüyoruz. Ama biz bunu yeterli 

görmüyoruz. İhracatın milli bir vazife gibi 

ayrı bir önemi var. Döviz girdisi sağlamak 

ve Türk mallarını dış pazarlara sunmak 

hedefimiz. Bu anlamda yoğun çalışmalarımız, 

ekibimize yaptığımız takviyelerle 

devam ediyor. İhtiyaç halinde de tüm kalemlerde 

bu takviyeleri yapmaya devam 

edeceğiz. 

Son olarak neler eklemek istersiniz? 

Royal Halı Grubu olarak 2019 yılında 

hedeflerimize odaklanacağımız, Türkiye 

ekonomisine katkı sağlayacağımız bir yıl 

olacağına inancımız tam. Hedeflerimize 

ulaşmak için elimizden gelenin en iyisini 

yaptığımız sürece başarı bizler için zaten 

sonuç olacaktır. 

2019 yılı için herkese mutlu ve huzurlu 

bir yıl diliyorum. Bu yıl için benim sloganım 

“Başarı Birlikte Güzel” Yeni yılda çalışma 

arkadaşlarım ve iş ortaklarımızla 

birlikte daha büyük başarılara ulaşmak 

dileğiyle. 


Royal Carpet will be outstanding 

with new collections in 2019 

As we entered 2018, Royal who added 16 new collections to its product range, 

strengthens its dealer sales network and shortens the product deadlines. 

Launching its new brand Studio, Royal maintains its ambitious rise! 

Having a big breakthrough in 2018 with 

the year of contraction in the sector, 

Royal is experiencing the excitement of 

its new brand, Studio. Studio, which is 

a very new brand, offers an opportunity 

for people who want to make custom 

rugs for themselves or their homes, 

where they can choose carpet from the 

collection or design their dream carpet. 

The brand is also preparing to take part 

in special contracted projects. We have 

talked about their 2018 breakthrough 

and new formations with Royal Carpet 

& Royal BCF General Manager M. Nazif 

Koca and Royal Carpet Deputy General 

Manager Responsible for Sales and 

Marketing Ramazan Baran. 

How was the year of 2018 for your 

brands? 

I would say that 2018 is a very productive 

and successful year for our brands 

Royal, Pierre Cardin, Atlas Hali and 

Studio which are placing under Royal 

Halı A.Ş. We have the pride and joy of 

having reached all our targets that we 

have determined one year ago. 

In short, to mention; while entering 

2018, we added 16 new collections to 

our product range and renewed and 

diversified our product range, analysed 

our infrastructure systems well and 

made updates. We have implemented 

site configuration and sales activities as 

planned. We have increased our target 

dealer sales network in Turkey it includes 

a year in a stable manner. The fact 

that we achieved such a growth in such 

a period of contraction in the sector increased 

our expectations for 2019 much. 

How did your customers react to the 

new structuring and collections you 

made in 2018 as a group? 

For the 2018 season, we took into 

account the innovations in the world 

and blended it with our strong R & D 

studies. With 16 new collections of our 

3 brands and 93 different designs of 

our Studio brand, we have entered the 

season to meet the needs and expectations 

of our consumers. In addition, 

we continue the innovations of Royal 

Halı and Pierre Cardin Halı’s dust free 

and Atlas Halı’s Nano Carpet innovations 

in our collections. Again, we offer 

our Royal and Pierre Cardin carpets to 

our customers with a 2-year warranty. 

Additionally we have added the service 

of one year insurance. All these steps 

have to be taken and the forces we have 

are combined with the right product is 

providing the success concomitantly. 

Of course, we continue to improve our 

in-house processes within these studies. 

Due to the high demand from our 

showrooms and sales points, we have 

also shortened our deadlines accordingly. 

We have shortened the speed of 

the delivery of our new product to the 

market considerably and added flexibility 

to our production for its related 

preparations to this process. In addition, 

we deliver the products we ordered 

together with our distribution system 

from our factory directly to our dealers 

and we ensure that the ordered product 

is delivered to the customers in 2 days. 

Another thing I want to mention is our 

B2B model. We have implemented a 


model that allows our dealers to place 

orders through the system and automatically 

after shipment. With this model, 

which has no human intervention and 

its error is minimized, processes have 

become much faster. 

What are your predictions for 2019? 

Royal Carpet Co. Since its establishment, 

it has been directing the sector with its 

innovations and determining its latest 

trends. Innovation is our indispensable. 

We have already prepared our new collections 

for the year 2019, we are ready to 

start the new season quickly and yarely. 

We will continue to increase the number 

of points where our products are sold 

in Turkey in 2019 as well. Delivering our 

products to every point of the living areas 

of Turkey, is among this year’s most 

important goals. 

Can you tell us about your new Studio 

brand? 

Studio is a very new brand, we are at the 

very beginning of the road yet and we are 

predicting a fast growth in the coming 

years. In summary, people who want to 

have their own or custom-made carpets 

can choose products from our collections 

via our current catalogue or order 

us to make a special design for their 

own customized carpets to their home or 

workplaces. All the details such as the 

size of the carpet, the appropriate cutting 

according to the place that is going to be 

used, and the type of yarn can be customized 

according to the demands of the 

people. 

In addition, we will be launching special 

projects such as hotel carpet, yacht carpet, 

commercial area carpets, carpets 

prepared for special sections of airports. 

At this point, we are continuing our preparations. 

There is another recent innovation, credit 

card system, could you please give 

us a little information about it? 

First of all, this is one of our new studies 

and rapidly adopted by our dealers. 

We can also position this as a flexible 

working system with our brands. Our dealers 

can buy products from our system 

with their own credit card or with the 

consumers’ credit card who purchase 

the product, through an online system, 

and they can be our dealer with this 

method at the same time as well. They 

can take all the advantages of the active 

bank and instalment campaigns in our 

system. And they don’t have to pay any 

commissions for this. 

This system has been adopted by our dealers 

quickly because of its advantages 

despite the fact that it was very new. 

How do you evaluate Domotex Hannover 

and other following industry fairs? 

Domotex Hannover is one of the most 

important channels where we entered 

our target markets. At the same time, 

it is a very important fair to follow the 

innovations in the world closely. We will 

be attending the Domotex Hannover fair 

in 2019, as we do every year with our Royal, 

Pierre Cardin and Atlas Halı brands 

and with our Royal BCF brand operating 

in the yarn sector in two different stand 

areas. We will certainly participate to 

Domotex Fair which is going to be held 

in Turkey in April 2019, we will be taking 

our place with our 5 brands and with all 

our innovations. 

What kind of developments did you 

have in the name of your brands 

especially in the field of export in the 

last period? 

In 2018, we gave serious importance to 

the foreign market. The reason for this 

was to provide foreign exchange inflow to 

the country, because there is no financial 

risk to the foreign market as we operate 

shorter and guaranteed terms than the 

domestic market. One of our most important 

initiatives this year was to entering 

to America. We’re thinking of giving 

a few dealerships there. Especially since 

our Pierre Cardin brand is recognized all 

over the world, the demand will be very 

high. Our exports to nearly 28 countries, 

including the Middle East, Saudi Arabia 

and most of the European countries, 

continue. When we compare the currency 

between the past year and this year, 

we see a clear growth in exports. But we 

don’t see it enough. Export has a special 

importance as a national duty. Our 

goal is to provide foreign exchange input 

and to offer Turkish goods to foreign 

markets. In this sense, our hard work 

continues with the recruitment we make 

to our team. We will continue to make 

these supplements on all items when 

needed. 

What would you like to add lastly? 

As Royal Carpet Group, we will focus on 

our goals in 2019. We firmly believe that 

this year we will contribute a lot to the 

economy of Turkey. As long as we do our 

best to achieve our goals, success will be 

a result for us. 

I wish everyone a happy and peaceful 

year in 2019. My motto for this year 

is “Success is Together Nice”. I hope 

to achieve greater successes with my 

colleagues and business partners in the 

New Year. 


Stäubli’nin ilham verici kaplama teknolojileri 

ve dış mekan halıları ilgi odağında 

Schönherr halı sistemlerinin üretim bandında yer alan ALPHA 500 halı dokuma sistemleri ile Stäubli, 

dünyanın önde gelen halı üreticilerine yüksek performanslı makineler sunmaktadır. Bu son derece 

esnek makineler, modern kesim halılardan suni çime, ultra yüksek yoğunluklu kilimlerden, duvardan 

duvara halı uygulamalarına varıncaya kadar çok çeşitli halıların üretimini mümkün kılmaktadır. 

Schönherr halı sistemleri: Kaplama teknolojisinde bir moda 

belirleyici 

Modern, kullanılmış görünümlü halılar şimdiye dek temel 

itibarı ile tonsürton renklerden yapılmakta iken, bu yıl aynı 

zamanda yüksek kontrastlı renk kombinasyonları ile güçlü bir 

trend yakalayarak yoluna devam etmiştir. Yakın zamana kadar, 

makinede dokunmuş kullanılmış görünümlü halı dokumacıları, 

halı üzerinde eşit olmayan şekilde aşınmış leke görünümünü 

veren gerçek ve akıcı geçişler yaratma araçlarından 

yoksundu. Fakat şimdi, Schönherr’in yeni kaplama teknoloji 

ürünü olan Magic Weft Duo (MWE Duo)’yu kullanarak tasarımcılar 

rahatlıkla bu tarzda “soluk” alanlar yaratarak kolaylıkla 

tasarımlarını hayata geçirebilmektedirler. Bu da %100 kesilmiş 

tüylerden, saf örgü desenine kademeli bir geçiş dokunarak 

ve “inceltilmiş” tüyler içeren alanlardan yaratarak yapılır. 

Bu kaplama teknolojisi ayrıca pens/kanca başına 12 kesik tüy 

hav rengini ve 5 örgü rengini birleştirerek ek renk efektleri 

sağlar. Bu da halı tasarımcıları için olağanüstü renk vurgulamaları, 

halı üreticileri için ise genişletilmiş bir pazara hizmet 

edebilmeleri anlamına gelmektedir. 

Günümüzde halılar sadece oturma odalarında ve yatak odalarında 

değil, dış mekânda da yaşam tarzını iyileştirmek için 

giderek daha fazla kullanılmaya başlamıştır. 

Dış mekân halıları hava koşullarına dayanıklı, UV ışınlarına 

dayanıklı ve aynı zamanda temizlenmesi kolaydır. Çok çeşitli 

dokuma yapıları sayesinde, dokuma halılar su emilimini 

azaltarak hızlı bir şekilde kurumasını sağlamak üzere tasarlanabilmektedirler. 

Böylelikle kaplama teknolojileri, hava 

koşullarına dayanıklılık ve temizlik gereksinimlerini gidermek 

anlamında da rahatlıkla yardımcı olabilmektedirler. 

Esnek ALPHA 500 serisi dokuma sistemleriyle Stäubli, halı 

üreticilerinin dış mekân halısı trendini takip etmelerine izin 

verir ve aynı zamanda ekonomik olarak onlara yüksek kalitede 

üretkenlik sağlar. Hav ve / veya atkı ipliği kullanan renk kombinasyonları 

ile var olan geniş seçenekli renk yelpazesi, halı 

üreticilerinin pazarlarını şaşırtıcı tasarımlar ile daha da fazla 

memnun etmelerini sağlayacaktır. REVERSE (halının arka 

yüzünün ön yüzünün tam zıttı olması ve iki tarafının da kullanılabilmesi) 

adını verdiğimiz kaplama teknolojisi uygulamaları, 

halı üreticileri için rakiplerinden daha ön plana çıkmak ve dış 

mekanlar için yaşam alanı ortaya koyabilen halılar sunabilmek 

anlamlarında, üreticilere önemli katkılar sağlamaktadır. Ve 

doğaya tamamen uyumludur. Bu dış mekanlar için dokunan 

halılar tek bir malzemeden (örneği PP) üretilmektedir. Bu 

sebepten tamamen geri dönüştürülebilir. 


Gelenek ve modernliğin birleşimi ile tanışın 

Gelenekselliği yenilik ile buluşturan halılar için dokuma sistemleri 

Stäubli’nin teknik olarak geliştirilmiş halı dokuma sistemleri ile tüm 

dokuma fabrikalarının ihtiyaçlarına en uygun ekipmanları geliştirerek 

ve üreterek müşterilerinizin isteklerini karşılayın. 

Duvardan duvara halı veya herhangi bir büyüklükte kilim olsun 

Stäubli’nin esnekliğe sahip dokuma sistemleri ile her ölçüde ve türde 

yüksek kalitede halı üretimi ile verimli ve uygun maliyetli üretim 

prosesi elde edin. 

Salon 6, Stant No G43 

Yeniliğe odaklı Stäubli dokuma teknolojisiyle gelenekselliği birleştirin 

ve müşterilerinizi otantik halı kreasyonlarıyla memnun edin. 

www.staubli.com/tr-tr/textile 


Stäubli’s Inspirational binding technologies 

and outdoor carpets in the spotlight 

With its ALPHA 500 carpet weaving systems of the product line Schönherr carpet systems, Stäubli 

supplies high-performance machinery to the world’s leading carpet producers. These highly flexible 

machines enable the production of a wide variety of carpets, from modern cut-pile to artificial turf, 

ultra-high-density rugs, and wall-to-wall applications. 

Schönherr carpet systems - a trendsetter in binding technology 

Modern, used-look carpets remain a strong trend, till now mainly in tone-on-tone, but this year also in high-contrast color combinations. 

Until recently, weavers of machine-woven used-look carpets have lacked the means of creating real, flowing transitions 

that give the appearance of unevenly worn spots on the carpet. But now, using Schönherr’s new binding technology Magic 

Weft Duo (MWE Duo), designers can create designs that include “faded out” areas. This is done by weaving a gradual transition 

from 100% cut pile to a pure weft pattern, creating areas with a “thinned out” pile. This binding technology also enables additional 

color effects by combining up to 12 cut pile colors and up to 5 weft colors per gripper. This allows carpet designers to set 

extraordinary color accents and carpet producers to serve an expanded market. 

Today, carpets are used not only in living rooms and bedrooms but increasingly outdoors too, to enhance lifestyle. Outdoor carpets 

are ideally weather-resistant, UV stable, and easy to clean. Thanks to a wide choice of weave structures, woven carpets can 

be designed to reduce water absorption and dry quickly. Binding technologies thus help meet requirements for weather resistance 

and cleaning. 

With its flexible ALPHA 500 series of weaving systems, Stäubli allows carpet mills to follow the trend of outdoor carpeting, economically 

producing good quality while benefitting from high productivity. 

A wide range of options for color combinations using pile and/or weft yarns allows carpet mills to delight their markets with 

astonishing designs. Established binding technologies such as REVERSE (carpet back is the negative of the front, and both sides 

can be used) also help carpet manufacturers stand out from their competitors and offer carpets that bring living space outdoors. 

And apropos nature, woven outdoor carpets are ideally produced from a single material (e.g. PP) and are thus fully recyclable. 



Merinos’tan 

50 Milyon Euro’luk 

fabrika yatırımı 

Merinos Halı, 50 milyon euroluk yatırımın 

yüzde 60’ını devreye aldı. Yatırımın tamamı 

2019 yılında hayata geçecek. 

Kurucusu merhum Mermet Erdemoğlu’nun 

iki adet kilim dokuma tezgahıyla 

temelini attığı Merinos bugün dünyanın 

en büyük makine halısı üreticisi ve dünya 

üzerinde yüzde 5‘lik bir pazar payı var. 

Bu büyük başarıyı şirket çalışanlarıyla 

paylaşan ve sosyal sorumluluk projeleriyle 

de adından sıkça söz ettiren şirketin 

Satış ve Pazarlama Genel Müdürü Ömer 

Bakar, bugünkü başarılarının ardında 

Mehmet Erdemoğlu’nun ilkelerinin olduğuna 

işaret ediyor. 

Merinos’un iki kilim dokuma tezgahıyla 

başlayan etkileyici bir hikayesi var. 

Şirketin bugünkü başarısına baktığınızda 

bu yolculuğun mihenk taşları neydi? 

1970 yılında iki adet kilim dokuma tezgahı 

ile üretim faaliyetlerine başladık. 

Türkiye ve Rusya’daki tesislerimizde 

yapılan üretimlerle Dünya makine halısı 

üretiminin % 5’ini tek başımıza yapıyoruz. 

Rusya’daki fabrikamızla birlikte şu anda 

dünyanın en büyük makine halısı üreticisiyiz 

hedefimiz 2019 yılında dünyadaki 

%5’lik pazar payımızı %6’ya çıkarmak. 

Bu günlere gelmemizde Onursal başkanımız 

merhum Mehmet Erdemoğlu’nun 

aşağıda belirtmiş olduğumuz ilkeleri 

başarılarımızın temelini oluşturmuştur. 

Asla yalan söylemeyin. 

Hiçbir zaman dürüstlükten şaşmayın. 

Kimseyi azarlamayın ve hor görmeyin. 

Kimsenin işine müdahale etmeyin. 

Bitmiş işi bozmaya çalışmayın. 

Ödemelerinizi söz verdiğiniz zamanda 

yapın. 

İşçinin parasını alın teri kurumadan 

ödeyin. 

Pazarlık yaptığınız işten ödeme 

sırasında, tekrar para kesmeyin. 

Söz ağızdan çıkar. Anlaşma 

yaptığınız bir alışverişten zarar 

etseniz bile dönmeyin. 

Herkese karşı hoşgörülü 

olun. 

Ailenize daima sahip 

çıkın. 

Eş, dost ve akrabalarınızı 

bırakmayın. 

Kapınıza gelen kimseyi 

geri çevirmeyin. 

Başkasını kendiniz 

bilin; öyle bakın. 

Servetin sınırı 

yoktur, mükâfatı 

vardır. 

İşinize, 

insanınıza, 

vatanınıza, 

devletinize, 

bayrağınıza 

sahip 

çıkın. 


öncelik vererek Dünya ölçeğinde ‘en 

yeni’yi, ‘en kaliteli’ , ‘en ucuz’ üretimi 

sürdürmektir. 

2018 

yılında 

öne 

çıkan 

koleksiyonlar 

neler? Ciro 

bazında hedeflerinize 

baktığınızda 

neredesiniz? 

Yeni yatırımlarımızla 

birlikte 

katma değeri 

yüksek ürünlerden 

oluşan yeni markamız 

‘Elegance’ın 

koleksiyon çalışmaları 

tamamlanarak 

ekim ayından itibaren 

satış noktaları oluşturulmaya 

başlanmıştır. 

Koleksiyonda 7 kalitemiz 

mevcuttur. Kaliteler el halısı 

görünümünde sık ve diğer 

markalarda yoğunlukla kullanmadığımız 

doğal elyaflarla, 

yeni teknolojik özellikli tezgahlarda 

üretilmiştir. Elegance 

markamızla A-B Sosyo Ekonomik 

Statüye sahip tüketici gruplarını 

hedef aldık. Saha çalışmalarında 

bu ürünleri satma yetkisi verdiğimiz/ 

vereceğimiz satış noktalarımızı oluştururken 

belli kriterlere sahip ve/veya 

belirlenen kriterleri uygulayabilecek 

firmaları dikkat ve özenle seçiyoruz. 

Zor bir yıl olmasına rağmen 2018 yılı için 

belirlemiş olduğumuz hedef cirolarımızı 

gerçekleştirdik. 

Üretimde kullandığınız teknolojilerden 

bahseder misiniz? Halılar tüketiciye 

ulaşmadan önce hangi aşamalardan 

geçiyor? 

Amacımız sürekli ve sağlıklı gelişerek 

önümüzdeki yıllarda da Ar-Ge ye önem, 

En büyük avantajımız profesyonel iyi 

seçilmiş ve yetişmiş, enternasyonel iş 

ortamına yatkın çalışanlarla, elyaftan 

halıya proses entegrasyonuna sahip 

olmamızdır. Bu güçlü alt yapımız sayesinde 

kaliteli ürünleri daha ekonomik 

fiyatlarla tüketici beğenisine sunmaya 

kadar birçok alanda avantaj sağlıyoruz. 

Ürünlerimiz entegre tesislerimizde 

sırasıyla akrilik elyaftan ipliğe, polipropilen 

cipsten ipliğe, iplikten dokumaya, 

dokumadan konfeksiyon ve ambalajlanma 

işlemlerinden sonra tüketicilere 

ulaştırılmak üzere sevk işlemlerine 

hazır hale gelmektedir. Tüm işlemler 

Gaziantep’te 1.000.000 metrekare arazi 

üzerinde yaklaşık 350.000 metrekare 

kapalı alan üzerinde kurulu Merinos 

Halı üretim tesislerimizde, teknolojik 

gelişmeler yakından takip edilerek ve 

üretimdeki yenilikler Ar-Ge ekiplerimiz 

tarafından hızla uygulamaya dönüştürülerek 

yapılmaktadır. 

Gündeminizde yeni yatırımlar var mı? 

2018- 2019 yılında Gaziantep’teki fabrikamıza 

50 Milyon Euro üzerinde ilave 40 

tezgahlık yatırım kararı almıştık 2018’de 

bu yatırımız % 60 oranında gerçekleşti ve 

üretimler hız kesmeden devam etmektedir. 

Yatırımın kalanı 2019 yılında gerçekleşecektir. 

Hangi bölgelerde üretim ve satışınız 

var? Merinos halıları totalde kaç ülkeye 

ulaşıyor? 

Türkiye’de de toptancı bayilik sistemi ile 

çalışıyoruz. Türkiye genelinde 14 Merinos 

toptancı bayimiz bulunuyor. Merinos 

bayilerimiz bulundukları bölgelerin en 

güçlü toptancılarıdır ve Merinos ürünleri 

dışında başka bir markanın ürününü 

bulundurmaları ve satmaları yasaktır. 

Erdemoğlu grubu ürünleri dışında başka 

hiçbir ürün bulunduramaz ve satışını 

yapamazlar. Her toptancı bayinin ortalama 

hizmet verdikleri depoları yaklaşık 

olarak 8-10 bin metrekaredir. Merinos 

1.750, Padişah 2.000, Dinarsu 1.236, 

Efsane 650 ve toplamda 5.636 adet perakende 

satış noktamız bulunmaktadır. 

Dış pazarda 5 kıtada 78 ülkeye ihracatımız 

var. 


İç ve dış pazarda tüketiciye hangi 

kanallardan ulaşıyorsunuz? 

İç pazarda iş ortağımız olan distribütörlerimiz 

ilk denemede doğruyu yakalamayı, 

işi vaktinde yapıp kaçırmamayı ilke 

edinmiş, ticaretin kazası olmayacağını 

bilen, üstün iş ahlakına sahip, dürüst çalışmayı 

ilke edinmiş bölgelerine hakim, 

bölge insanlarını yakından tanıyan ve 

bulunduğu bölgenin en güçlü ve saygın 

firmalarıdır. Merkezden ne kadar Ar-Ge 

çalışmaları yapılsa da bölgelerindeki tüketici 

davranışlarını ve tercihlerini bilen 

kişilerin tecrübelerini de dahil etmemiz 

gerektiğini düşünerek ekip çalışmaları 

yapıyoruz. Bu yaklaşımda başarımızın 

temelini oluşturuyor. 

Ar-ge çalışmalarımızla A, B, C, D sosyo 

ekonomik statü olmak üzere her tüketici 

grubuna hitap edecek ürün grupları 

oluşturuyoruz. Tüketici tercihlerinde 

geçmişe göre çok farklılıklar var. Geçmişte 

tüketici eğilimi üründen maksimum 

fayda sağlamaya yönelikti, satın 

alınan ürünlerin 10-15 sene kullanması 

öngörülüyordu. Günümüzde gençler aynı 

düşüncede değil. Halının kullanıldığı 

mekana uyumlu olmasına ve dekoratif 

bir katkı yapmasına daha çok önem 

veriyorlar. Bu nedenle ürünleri tasarlarken 

görselliğin ve renk uyumlarının 

ön planda olması gerekiyor. Evin dekorasyonu 

ile uyum içerisinde olan, güncel 

renkleri ve motifleri desende barındıran 

sade görünümlü ve ekonomik fiyatlı 

ürünler tüketici tercihlerinde öne çıkıyor. 

Tüm gelişmeleri yakından takip ederek 

ve uygulayarak desen ve renk gruplarını 

oluşturmak zorundasınız, aksi takdirde 

başarılı olma şansınız çok zor. Kataloglarımızda 

10-12 kalite ile tüketicilerin 

karşısına çıkıyoruz. Amaç mağazaya 

gelen her sosyo ekonomik statüye sahip 

tüketici grubuna ürün sunabilmek ve 

tercihlerin markalarımıza yönelmesini 

Ömer Bakar, 

Merinos Halı Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür 


sağlamaktır. Yaptığımız araştırmalara 

göre satılan halıların 10’da 6’sı bizim 

markalarımızın halılarından oluşuyor. Bu 

oranı 10’ da 7’ye çıkarmayı hedefliyoruz. 

Bu konuda iddialıyız. Merinos, Padişah, 

Dinarsu ve Efsane olarak dört marka ile 

sektörde hizmet veriyoruz. Merinos markamızla 

A, B, C Padişah markasıyla C, D, 

Dinarsu markamızla B, C, Efsane markamızla 

da C, D sosyo ekonomik statüye 

sahip tüketici gruplarına koleksiyonlar ve 

fiyatlar oluşturarak ürünleri tüketicilerle 

buluşturuyoruz. Tüm tüketicileri yakalayabilmek 

adına farklı markalarla hizmet 

üretiyoruz. Türkiye’de halı sektöründe 

hizmet veren çok fazla perakendeci mağaza 

var. Farklı markalarla mağazalarda 

daha fazla ürünle yer alabilme şansı 

oluyor. Böylece sahadaki hâkimiyetimizi 

arttırıyoruz. Daha fazla perakende noktayla 

aynı marka ile değil, farklı markalarla 

perakendecilerin gereksiz rekabet 

içerinde olarak para kazanamama risklerini 

de azaltmış oluyoruz. Dış pazarda 

da 5 kıtada 78 ülkeye ihracatımız var. Bu 

pazarları sürekli takip eden ekip arkadaşlarımız 

var. Almanya’da kendimize 

ait 16.000 metrekarelik alanda ürünlerin 

dağıtımını yaptığımız Medipa şirketimiz 

ve depolarımız bulunuyor. Avrupa ülkelerine 

dağıtımı bu yapı üzerinden yapıyoruz. 

Avrupa dışındaki bölgelerde dağıtım 

yapan distribütörlerimiz var. Her ülkenin 

kendi renk grupları ve kendi kaliteleri 

var. Her bölge için sorumluluk verdiğimiz 

distribütörlerimiz, gerek ekip arkadaşlarımızla 

gerek Ar-Ge ekibimizle sürekli 

ürün geliştirmek için birlikte çalışmalar 

yapıyoruz. Her distribütör kendi bölgesinde 

satışını yapabileceği ürünü tüketici 

alışkanlıklarına göre belirliyor ve ona 

göre siparişlerini oluşturup satın alımını 

gerçekleştirerek perakende satış yapan 

anlaşmalı noktalara dağıtım yaparak 

ürünlerimizi tüketicilerle buluşturuyor. 

Domotex Hannover fuarında hangi 

ürünler ön planda olacak? 

11-14. Ocak 2019 tarihleri arasında gerçekleşecek 

Domotex Hannover fuarında 

zengin koleksiyon çalışmalarımızı dünyanın 

değişik yerlerinden katılan ziyaretçilere 

tanıtacağız. Domotex Hanover’i 

ziyaret eden tüm ziyaretçileri Merinos 

standımıza davet ediyoruz.

Factory investment of 50 million euros from Merinos… 

Merinos put into the operation 60% of its additional 50 million euros 

investment. The entire investment will be put in practice in 2019… 

The decedent Mehmet Erdemoğlu who 

was the founder of Merinos, had laid the 

establishment with two rug weaving looms 

and today Merinos has become the 

world’s largest machine rug manufacturer. 

And it has the 5 percent of market 

share in the world as well. Ömer Bakar, 

General Manager of Sales and Marketing 

of the company, who has shared this 

great success with his employees and 

made a name for itself with its social 

responsibility projects, points out that 

Mehmet Erdemoğlu’s principles are 

behind their successes today. 

Merinos has an impressive story that 

starts with two rug looms. When you 

consider the company’s success today, 

what were the cornerstones of this 

journey? 

In 1970 we have started production activities 

with two rug weaving looms. with 

Turkey and the production made in our 

facilities in Russia, we manufacture 5% 

of world production in the machine-made 

carpets on our own. Together with our 

factory in Russia, we are now the world’s 

largest machine-carpet manufacturer. 

Our goal is to increase our 5% market 

share, to the ratio of 6% in 2019. 

As we come to these days, the principles 

of our honorary president, the decedent 

Mr Mehmet Erdemoğlu, which are stated 

below, have formed the basis of our 

achievements at all. 

Never lie. 

Never deviate from the rules of honesty. 

Do not scold or despise anybody. 

Do not interfere in anyone’s work. 

Do not attempt to disrupt the finished 

job. Make your payments at the time you 

promised. 

Pay the worker’s money before their 

elbow grease has dried. 

Do not again cut the money during the 

payment, from the work you have already 

bargained. 

The word comes out of the mouth. Do not 

return from a job you make a deal, even 

if you know that you will lose money. 

Be tolerant to everyone. 

Always look after your family. 

Do not leave your spouses, friends and 

relatives. 

Do not turn down anyone who comes to 

your door. 

Know and consider the others, as like as 

yourself. 

There is no limit for the fortune, there is 

a reward at all. 


Look after of your business, your people, 

your motherland, your state, and your 

flag certainly. 

What are the prominent collections 

in 2018? When you look at your goals 

in terms of turnover, can you please 

inform us about your recent status? 

With our new investments, our new 

brand ’Elegance‘, which consists of high 

value-added products, has been completed 

and sales points have been started 

to be created since October. There are 7 

qualities in the collection. Qualities are 

being produced in new technological 

looms with natural fibres, which we don’t 

use frequently in other brands and in the 

form and vision of hand rugs. We have 

targeted the consumer groups having 

A-B Socio-Economic Status with our 

Elegance brand. 

While creating our sales points, which 

we have authorized or we will authorize 

them to sell these products, we carefully 

and intently select firms that have 

certain criteria and / or can provide the 

determined criteria as well. Although 

this was a difficult year, we have realized 

our target turnovers for 2018. 

Can you please tell us about the technologies 

you use in production? What 

are the stages before the carpets reach 

the consumer actually? 

Our aim is to maintain the newest, the 

highest quality, and the cheapest production 

in the world scale by giving importance 

and priority to R & D in the coming 

years by developing continuously and in 

a reliable manner. 

Our biggest advantage is that we have 

process integration from fibre to carpet, 

with professionally selected and trained 

professional employees, who are 

really prone to international business 

environment. Thanks to this powerful 

infrastructure, we provide very important 

advantages to delivering quality products 

to consumers’ taste at more economical 

prices. 

Our products go through the following 

stages in our integrated facilities respectively. 

The process is completed with, 

acrylic fibre to yarn, from polypropylene 

twine to yarn, from yarn to weaving, 

from weaving to garment and packaging. 

Finally, it becomes ready for shipment to 

be delivered to the consumers. All of the 

operations are carried out on a 1.000.000 

square meter land in Gaziantep and on a 

350.000 square meter covered area. All 

technological developments are closely 

monitored and innovations in production 

are made by our R & D teams rapidly by 

turning them into applications. 

Are there new investments in your 

agenda? 

In 2018- 2019, we had decided to make 

an investment of an additional 40 looms 

over 50 Million Euro to our factory in 

Gaziantep. In 2018, this investment was 

realized as of 60% and the production 

continues without slowing down. The 

rest of the investment will be realized in 

2019. 

In which regions do you have production 

and sales points? How many countries 

does the Merinos carpets reach as 

in total? 

In Turkey, we are working with wholesaler 

dealership system. In Turkey, there 

are 14 Merinos our wholesale dealers. 

Merinos’ dealers are the strongest wholesalers 

of the regions in which they are 

located and it is forbidden for them to 

have in stock and / or sell the products of 

any brand other than Merinos products. 

Apart from Erdemoğlu group products, 

they cannot have any other products and 

cannot sell them. The average warehouses 

of each wholesaler are approximately 

8-10 thousand square meters. We 

have 5.636 retail outlets as a total; 1.750 

units for Merinos, 2.000 units for Padişah, 

1.236 units for Dinarsu, 650 units for 

Legend. We have an export to 78 countries 

in 5 continents in the foreign market 

as well. 

With which ways do you reach to the 

consumer in the domestic and foreign 

markets? 

Our distributors, who are our business 

partners in the domestic market, are the 

ones who have the principle of catching 

the truth on the first attempt, and the 

ones who really take good care of timing 

and doing the job on time. We have tried 

to make our selections of our dealers 

from the ones who really know that there 

will not be any compensation for trade, 

have superior business ethics, have honest 

working principles, know the people 

of the region closely and be the most 

powerful and reputable company of the 

region at all. Although the R & D studies 

are carried out from the centre, we do 


team work considering that we need to 

include the experiences of people who 

know the consumer behaviours and preferences 

in their regions. This approach 

is the basis of our success. 

With our R & D studies, we create 

product groups that will appeal to each 

consumer group including A, B, C and D 

socio-economic status. There are many 

differences in consumer preferences 

compared to the past. In the past, consumer 

tendency was aimed at providing 

maximum benefit from the product. The 

purchased products were manufactured 

for 10-15 years minimum usage period. 

Today, young people do not think the 

same. They are giving more importance 

to the harmony of the carpet to the place 

of use and to make a decorative contribution. 

For this reason, visuals and colour 

harmonies must be at the forefront 

when designing products. The products 

which are in harmony with the decoration 

of the house and which contain the 

current colours and motifs in the design 

and with reasonable prices, stand out 

in the consumer preferences. You have 

to create patterns and colour groups by 

following and applying all developments 

closely, otherwise it is very difficult to be 

successful for sure. In our catalogues, 

we present our products to the consumers 

with 10-12 quality. The aim is to 

provide products to the consumer group 

with every socio-economic status and to 

ensure that the preferences are directed 

to our brands. According to our research, 

6 of every 10 carpets sold consist of 

carpets of our brands. We aim to increase 

this ratio to 7 in 10. We are very ambitious 

on this subject. We serve in the 

sector with four brands such as Merinos, 

Padişah, Dinarsu and Efsane. With our 

Merinos brand we serve to the A, B, C 

socio-economic status, with our Padişah 

brand we serve to the C, D socio-economic 

status, with our Dinarsu brand we 

serve to B, C socio-economic status, with 

our Efsane brand we serve to the C, D 

socio-economic status of the consumer 

groups at all. We present our products 

to the taste of the consumers by creating 

collections according to the needs of 

those consuming groups with reasonable 

prices as well. We produce services 

with different brands in order to catch 

all consumers. There are too many retail 

stores serving in the carpet industry in 

Turkey. There is a chance to take place 

in more stores with different brands and 

varieties as well. Thus, we increase our 

dominance in the field. We are reducing 

the risks of not making money with the 

same brands as in more retail points, but 

also with different brands and retailers 

in unnecessary competition at the same 

time. 

In the foreign market, we have exports to 

78 countries in 5 continents. We have team-mates 

who are constantly following 

these markets. We have our Medipa 

Company and warehouses in Germany, 

where we make the distribution of 

our products within the area of 16,000 

square meters. We make distribution to 

European countries through this structure. 

We have distributors distributing 

in regions outside Europe. Each country 

has its own colour groups and their own 

quality. We are working together with 

our distributors who are responsible for 

each region, our team members and R & 

D team to develop product continuously. 

Each distributor determines the product 

that can be sold in his region according 

to the consumer habits. According to 

these results, they create orders and 

make the purchases accordingly. In this 

way, they distribute to retailer sales 

points and launch our products to the 

consumers. 

What products will be at the forefront 

at Domotex Hannover Fair? 

We will introduce our rich collection 

works to the visitors from different parts 

of the world at Domotex Hannover fair 

which will take place between 11-14th of 

January 2019. We invite all visitors who 

visit Domotex Hanover to our Merinos 

stand. 


Hint zanaatkarlığı tüm dünya zeminlerine yayılıyor 

Hindistan’ın el yapımı halı dokuma 

mirası, özenle hazırlanmış tasarımları, 

ince zarafetleri ve olağanüstü canlı 

renkleri ile insan dokunuşunun ön plana 

çıktığı bir zanaatkarlık olarak dünya genelinde 

takdir edilmektedir. Hindistan, 

gönülleri fetheden bir işçilikle, gerek 

değer, gerekse de hacim bakımından 

el yapımı halılıların dünyadaki en büyük 

üreticisi ve ihracatçısı olarak kendisini 

kabul ettirmiştir. Hindistan’da üretilen 

halıların %85-90’a yakın bir bölümü 

ihraç edilmektedir ve Hindistan yaklaşık 

4.5 milyar dolarlık küresel el yapımı halı 

ve zemin kaplamaları pazarında yaklaşık 

%32’lik bir paya sahiptir. 

Bu ev içi küçük ölçekli üretim sanayi 

son yıllarda önemli ilerlemeler kaydetmiş 

olup, 2017-2018 halı ihracatı 

US$1427.70 milyon ABD doları olarak 

gerçekleşmiştir. Oldukça emek yoğun 

olan sektör kırsal bölgelerde iki 

milyonun üzerinde çalışana istihdam 

sağlamaktadır ve ülkenin en önemli 

döviz kaynaklarından biri olarak öne 

çıkmaktadır. Hindistan gelişmiş altyapı, 

kalite ve teknolojinin desteği ile tekstil 

ihracatında küresel bir sıçrama gerçekleştirmeyi 

başarmıştır. Hindistan başlıca 

ABD, Almanya, Kanada, İngiltere, 

Avustralya, Güney Afrika, Fransa, İtalya 

ve Brezilya olmak üzere 70’den fazla 

ülkeye el yapımı halı ihracatı gerçekleştirmekte 

olup, son yıllarda bu ülkelerin 

arasına Çin’i de dahil etmiştir. 

Hint El Yapımı Halı Endüstrisi yoğun 

bir şekilde beceri gelişimine odaklanmakta 

ve büyük pazarlama girişimlerini 

yürütmektedir. Halı Endüstrisi Jayapura, 

Bhadohi ve Mirzapur’da halı dokuma 

eğitimi merkezleri açmış ve özellikle 

kadın zanaatkarların eğitiminde önemli 

rol üstlenmiştir. El Yapımı Halı Endüstrisi 

ayrıca, ufak ve orta ölçekli üretici/ 

ihracatçılara ürünlerini denizaşırı 

alıcılarla buluşturmak amacıyla çeşitli 

yerel ve uluslararası pazarlama girişimlerini 

üstlenmektedir. Yılda iki kez, 

birincisi Yeni Delhi, ikincisi Varanasi’de 

alıcı ve satıcıları buluşturan India Carpet 

Expo’yu düzenleyen, Üreticilerin Hindistan 

ve Hindistan dışında sektörel fuar ve 

sergilere katılımına aracılık eden, halı 

ihracatçılarına ihracat teşviki, pazarlama 

ve girişimcilik eğitimlerine yönelik 

seminer ve atölye çalışmaları düzenleyen 

Carpet Export Promotion Council bu 

girişimlerden birisidir. 

Hindistan hükumetinin destekleriyle, 

kültürel mirasın devamlılığını sağlamak 

ve Hint el yapımı halı zanaatkarlarının 

dokumadaki hünerlerini denizaşırı el 

yapımı halı alıcılarına sergilemek amacıyla 

CEPC tarafından düzenlenen India 

Carpet Expo’nun 36’cısı (Hindistan Halı 

Fuarı) Bada Lalpur, Chandmari, Airhe, 

Varanasi’de bulunan Ticaret Kolaylaştırma 

Merkezi ve El Sanatları Müzesi 

Deen Dayal Hastkala Sankul’da 21-24 

Ekim 2018 tarihleri arasında düzenlendi. 

Fuar, 21 Ekim 2018’de telekonferansla 

katılım gösteren Hindistan Başbakanı 

Narandra Modi tarafından açıldı. Başbakan 

Narandra Modi’nin telekonferans 

açılışının ardından fuarın geleneksel 

meşale töreni Hindistan Tekstil Bakanı 

Smt. Smriti Zubin Irani, Bhadohi Millet 

Vekili Shri Virendra Singh, Bhadohi 


Yasama Meclisi Üyesi Shri Ravinder Nath 

Tripathi, El Sanatları Geliştirme Komitesi 

Üyesi Shri Shantmanu, hükümet temsilcileri, 

CEPC Yönetim Kurulu Başkanı 

Shri Mahavir Pratap Sharma ve Başkan 

Yardımcıları Shri Siddh Nath Singh ve 

Shri Umer Hameed ile diğer kurul üyelerinin 

katılımlarında gerçekleşti. 

23 ay önce Bada Lalpur Varanise’de 

kurulan Deendayal Sankul’un kuruluş 

amacına ulaşılmasına büyük bir adım 

atıldığından dolayı mutlu olduğunu belirten 

Başbakan Narandra Modi, El Tezgah 

Dokumacılığı ve El Sanatları Sektörünün 

Hindistan’ın zengin mirasının merkezinde 

yer aldığını ve Varanasi’nin de Hint El 

Sanatlarının güzelliğini dünyaya tanıtmada 

daima öncü rolü oynadığına dikkat 

çekti. 

Başbakan Narandra Modi, son beş yıl 

içinde Hindistan El Yapımı Halı Endüstrisi’nde 

görülen büyüme oranından mutlu 

ve 2025 yılı itibari ile 3,5 milyar dolarlık 

ihracat hedefini yakalayacağından umutlu 

olduğunu bildirdi. Başbakan arzulanan 

amaçlara ulaşabilmesi için Hint El 

Yapımı Halı Endüstrisi’ne tüm desteğini 

garanti etti ve hükümeti tarafından 

yürütülen çevre politikası “Sıfır Hata 

Sıfır Etki” ve “5 F kavramının” (Tarladan 

Elyafa, Elyaftan Fabrikaya, Fabrikadan 

Modaya, Modadan İhracata- İngilizce baş 

harfleri ile) gerekliliklerinin altını çizdi. 

Aynı zamanda halı sektöründe teknolojinin 

kullanımına da dikkat çeken Başbakan 

Modi, hükümetin ihracatçı toplumu 

dünya pazarındaki rakipleriyle rekabet 

edebilmeleri için en son 

teknolojiyle donatma yükümlülükleri 

olduğunu vurguladı. 

Hindistan Tekstil Bakanı Smt. Smriti 

Zubain Irani konuşmasında sektörün 

büyümesi için hükümet tarafından birçok 

destek programının yürütüldüğünden 

bahsetti ve gerçekleşen fuarın dokumacıların 

dünya ile ticaretlerinde doğrudan 

entegrasyon sağladığını belirtti. Halı 

ihracatçılarının faydasına yönelik Çin’de 

CEPC tarafından açılan depodan duyduğu 

mutluluğu ifade eden Smt. Irani, benzer 

bir depo alanının ABD’de kurulması 

için bakanlığının gerekli desteği sağlamaya 

hazır olduğunu söyledi. Gelişmiş 

ülkelerden alıcıların hak kazanımları 

ve Gelir Vergisi Muafiyetleri noktasında 

halı endüstrisinden gelen taleplere atıfta 

bulunan Zubain, endüstrinin talebini ilgili 

departmana ileteceğini ve tavsiyelerini 

sunacağını söyledi. 

Fuarın üçüncü günü ziyaret gerçekleştiren 

Hindistan Tekstillerden sorumlu 

Devlet Bakanı Shri Ajay Tamta, katılımcılar 

ve denizaşırı alıcılarla buluşarak, 

Hindistan Halı Üreticileri tarafından fuarda 

sergilenmek üzere geliştirilen yeni 

tasarımlar ve ürünleri takdir etti. 

Shri Ajay Tamta, “El Yapımı Halı Endüstrisi 

gerek değer gerekse miktarda 

ihracatta bir numaralı konumunu 

korumaktadır. Hintli dokumacıları 

dünya genelinde desteklemek amacıyla 

CEPC’nin yılda iki kez bu fuarı gerçekleştirmesinden 

dolayı çok mutluyuz. Her yıl 

fuar büyük miktarda bir iş hacmi oluşturmaktadır. 

Küçük üreticilerin ve zanaatkarların daha 

da iyi bir konuma gelmesi için halı endüstrisine 

elimizden gelen en iyi desteği 

sağlamaya devam edeceğiz,” dedi. 

Basın açıklamasında tekstilin, tarımdan 

sonra ülkede en büyük istihdam sağlayan 

ikinci sektör olduğunu vurgulayan 

Tekstil’den sorumlu Devlet Bakanı Shri 

Ajay Tamta, Hint dokumacıların endüstrisinin 

omurgasını oluşturduklarını ve 

Uttar Pradesh’in toplam El Yapımı Halı 

ihracatının %60’ını oluşturduğunu ekledi. 

Dört günlük fuar süresince gerçekleşen 

yüzlerce siparişin sonucunda önümüzdeki 

aylar içinde yaklaşık 65 milyon dolarlık 

bir iş hacmi öngörüldüğünü belirten 

CEPC Yönetim Kurulu Başkanı Mahavir 

Pratap Sharma, bu yıl yaklaşık %10’luk 

bir büyüme oranı beklediklerini söyledi. 

Sharma, “Bu fuar endüstriye yeni pazar 

fırsatları açmaya devam edecek ve küçük 

ve orta ölçekli Hint halı ihracatçılarına 

ürünlerini deniz aşırı ülkelere tanıtmalarında 

yardım edecektir. Daha kapsamlı 

bir bakış açısıyla, devam eden bu süreç 

“Hint Malı” markasının deniz aşırı ülkelerde 

tanıtımında hayati bir öneme sahiptir. 

Hükümet 2017-2018 mali yılı için 

1,592 milyar dolarlık bir halı ve zemin 

kaplaması ihracatı hedefi belirlemiştir ve 

bu hedefe de ulaşılacaktır,” dedi. Sharma 

Hint Halı Fuarı’nın Uluslararası halı 

alıcıları, alım evleri, alıcı distribütörler, 

mimarlar ve Hint halı üreticileri ve ihracatçılarının 

buluşmaları ve uzun dönemli 

iş bağlantıları kurmada ideal bir platform 

olduğunu ekledi. 

Hint Halı Fuarı’nda, U.P., Rajasthan, 

Haryana, Jammu and Kashmir, Punjab, 

Madhya Pradesh, Himachal Pradesh, 

Andhra Pradesh’in aralarında olduğunda 

ülkenin her kesiminden öne çıkan 270 

ufak, orta ve büyük ölçekli üreticinin 

ürünleri vitrine çıktı. Bu kırsal kesime 

dayanan ev üretim sektörüne iş oluşturmak 

amacıyla dünyanın her yerinden 

rekor sayıda 350 halı alıcısı fuarı ziyaret 

etti. Mevcut resesyon ortamında Hint 

Halı Fuarı’na gelen 350 denizaşırı alıcının 

varlığı Hint Halı Fuarı’nın konumunu ve 

Hint ürünlerine Uluslararası Pazar’da 

olan talebi bir kez daha teyit etti. Bir 

sonraki Hint Halı Fuarı, 10-13 Mart 2019 

tarihleri arasında Okhla, Yeni Delhi, NSIC 

Alanında gerçekleşecek. 


Indian craftsmanship to furnish floors worldwide 

India’s heritage of handmade carpet 

weaving has been recognized worldwide 

for its elaborate designs, subtle elegance, 

and exquisite vibrant colours craftsmanship 

with a human touch. India has 

established itself as world’s largest 

producer and exporter of handmade 

carpets in terms of value and volume 

with a heart winning workmanship. 

Around 85-90 per cent of carpets manufactured 

in India are being exported and 

India accounts to around 32% share in 

the global market of handmade carpets 

and other floor coverings. 

This cottage industry has made significant 

strides in the recent years and 

export of carpets in 2017-2018 was 

US$1427.70 million. The industry is 

highly labour intensive and provides 

employment to over two Million workers 

in the rural area and is an important 

source of foreign exchange earnings for 

the country. India takes a global leap in 

its textile exports with the strong base 

of improved infrastructure, quality and 

technology. India is exporting to more 

than 70 countries in the world, mainly to 

USA, Germany, Canada, U.K., Australia, 

South Africa, France, Italy, Brazil etc. In 

the recent years India has also started 

exporting to China. 

Indian Handmade Carpet Industry is 

concentrating strongly on Skill Development 

and has undertaking big 

Marketing initiatives. Carpet Industry 

has initiated and opened Carpet Weaving 

Training Centers in Jayapura, 

Bhadohi & Mirzapur, imparted training 

to artisans especially women. Handmade 

Carpet Industry undertakes various 

domestic and international marketing 

initiatives for helping small and medium 

manufacturers / exporters for showcasing 

their products to the overseas 

buyers. 

Carpet Export Promotion Council organized 

the 36th India Carpet Expo and 

14th in Varanasi in Trade facilitation 

Center and Craft Museum, Deen Dayal 

Hastkala Sankul, Bada Lalpur, Chandmari, 

Airhe, Varanasi – 221003 (Uttar 

Pradesh) from 21-24 October, 2018, with 

an aim to promote the Cultural Heritage 

and showcase the weaving skills 

of Indian hand-knotted carpet artisans 

amongst the overseas hand-knotted 

carpet buyers. Expo inaugurated on 21st 

October, 2018 by Shri Narandra Modi, 

Hon’ble Prime Minister through Video 

Conferencing. Smt. Smriti Zubin Irani, 


Hon’ble Minister of Textiles presided 

over the function as Chief Guest lited 

the lamps in the gracious presence of 

Shri Virendra Singh, Hon’ble Member of 

Parliament from Bhadohi, Shri Ravinder 

Nath Tripathi, MLA Bhadohi, Shri Raghvendra 

Singh, IAS, Secretary (Textiles), 

Shri Shantmanu, IAS, Development 

Commissioner (Handicrafts), Senior 

Officials from the State Government, 

Overseas Buyers, Shri Mahavir Pratap 

Sharma, Chairman, CEPC alongwith Shri 

Siddh Nath Singh, 1st Vice-Chairman 

& Shri Umer Hameed, 2nd Vice-Chairman 

and Members of the Committee of 

Administration were also present on the 

occasion. 

Shri Narendra Modi, Hon’ble Prime 

Minister in his address expressed his 

happiness to mention that we have been 

able to take one step forward towards 

achieving the objective for which the 

foundation of the Deendayal Sankul was 

laid 23 months ago in Bada Lalpur Varanasi. 

Hon’ble Prime Minister Modi also 

mentioned that Handloom and Handicrafts 

Sector is intrinsic part of our rich 

heritage and Varanasi has always played 

prominent role in show- cashing beauty 

of Indian Handicrafts to the world. 

Hon’ble Prime Minister expressed his 

happiness over the growth rate of Indian 

Handmade Carpet Industry in the last 5 

years and hopeful to achieve the goal of 

Exports of Rs. 25000 Crores by the year 

2025. Hon’ble Prime Minister also assured 

full support to the Indian Handmade 

Carpet Industry to achieve the desired 

goals and stressed the need of “ZERO 

DEFECT ZERO EFFECT” and concept of 

“5 F” i.e. Farm to Fibre, Fibre to Factory, 

Factory to Fashion, Fashion to Foreign. 

Hon’ble Prime Minister emphasized on 

the use of technology in carpet sector 

and he assured that Govt. is committed 

towards facilitating exporting community 

for the best technology so that they can 

compete with their competitors in the 

world market. 

Smt. Smriti Zubain Irani, Hon’ble Textiles 

Minister in her address mentioned many 

initiatives taken by the Government for 

the growth of the sector and said that 

Expo will directly connected weavers and 

the trade to the world. Smt. Irani expressed 

happiness over the setting up of Warehouse 

in China by CEPC for the benefit 

of Carpet Exporters and her Ministry is 

ready to provide all necessary support 

in setting up the similar warehousing 

facility in US. While referring to the 

demands made by the carpet industry for 

non-entitlement of Buyers from developed 

countries and relaxation of Income 

Tax Exemption, she assured that she will 

recommend and forward the demand of 

the industry to the concerned department. 


Shri Ajay Tamta, Hon’ble Minister of State 

for Textiles, Government of India also 

visited the India Carpet Expo on the third 

day of the expo and met the participating 

exhibitors and overseas buyers and 

appreciated the new designs and products 

innovated for the Expo by the Indian 

Carpet Manufacturers. 


for Textiles said, “Handmade Carpet 

Industry holds No. 1 Status in terms of 

value & quantity in export of handmade 

carpet. We are very glad that CEPC 

organizes this Expo twice every year 

to promote Indian weavers worldwide. 

Every year Expo generates huge amount 

of business. We assure our support to 

the carpet industry for their efforts for 

the betterment of small Manufacturers 

and artisans” 


for Textiles in his press brief further 

mentioned that after Agriculture, Textile 

is the 2nd largest employment providing 

sector in the country. Tamta added that 

Indian weavers are the backbone of the 

industry and Uttar Pradesh accounts 

for approx. 60% of the total exports of 

Handmade Carpets. 

The Chairman of CEPC Mr. Mahavir 

Pratap Sharma, said “over hundreds of 

enquiries and almost 65 million USD 

business is estimated from the 4-day 

Expo which shall be executed in the coming 

months. This year we are expecting 

Growth rate of about 10%. This expo 

will lead to opening up of new market 

opportunity for the industry and shall 

help small and Medium Indian carpet 

exporters in promoting their products to 

overseas countries. 

Eventually, this ongoing process, on a 

broader scale, is instrumental in projecting” 

Make in India Brand” in overseas 

markets. Government has set up a target 

of US $ 1592 million carpets & floor 

covering export for the fiscal year 2017- 

2018, which he said shall be achieved. He 

further said India carpet expo is an ideal 

platform for International Carpet Buyers, 

buying houses, buying agents, architects 

and Indian Carpet Manufacturers & 

Exporters to meet and establish long 

term business relationship. 

The Carpet Export Promotion Council 

showcased the products of more than 

270 reputed small, medium and large 

manufacturer exporters from all over 

country viz U.P., Rajasthan, Haryana, 

Jammu and Kashmir, Punjab, Madhya 

Pradesh, Himachal Pradesh, Andhra 

Pradesh etc. A record number of more 

than 350 overseas carpet buyers visited 

the expo to generate business for 

this rural based cottage sector. It is 

the endeavor of the Council to provide 

exclusive business environment to the 

both carpet importers as well as manufacturer-exporters, 

which ultimately 

will benefit about 2 million weavers and 

artisans employed in this highly labor 

intensive rural based MSME cottage industry. 

In the current recessionary trend, 

the presence of 350 Overseas Buyers 

from all over the world in India Carpet 

Expo establish the status of India Carpet 

Expo and demand of Indian Products in 

International Market. Next Indian Carpet 

Expo will be held in 10-13 March 2019 at 

NSIC Ground, Okhla, New Delhi. 



Zemin kaplama malzemelerinde inovasyon etkisi 

Üretici, ithalatçı ve uygulayıcı kimlikleriyle yenilikçi iç ve dış mekan halı 

kaplama çözümlerini müşterileriyle buluşturan Ateco Zemin, kullanılan 

halıların işlevselliğine dikkat çekiyor. 

Ateco Zemin Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Işık 

Üreticisi olduğu paspas ve halı sistemlerini 

son teknolojiyle donatarak kullanıcıya 

maksimum işlevsellik sunan Ateco 

Zemin, Contract projelerde fark sağlamaya 

devam ediyor. Çok sayıda AVM, ofis 

ve rezidans projesinin iç ve dış mekan 

halılarını döşediklerini söyleyen Ateco 

Zemin Yönetim Kurulu Başkanı Zafer 

Işık, özellikle paspas ürünleri için yurtdışından 

yoğun talep aldıklarını açıkladı. 

Ateco Zemin olarak ürün ve hizmetlerinizde 

ne gibi avantajlar sunuyorsunuz? 

Paspas üreticisi olmamız sebebiyle teknolojiyi 

ürünlere entegre ederek geliştirdiğimiz 

Alüminyum Paspas seçeneklerimiz 

ile mekanların kapı giriş paspas 

sistemlerini projelendirip, üretim ve 

uygulama süreçlerini gerçekleştiriyoruz. 

Kendi üretimimiz olan paspasların temizliği 

kolaydır, mekanlara özel ölçüde, 

farklı tasarımlar olarak hazırlanabildiği 

gibi alüminyum çerçeveli standart boyutlarda 

da çeşitlerimiz bulunmaktadır. 

Ofis mobilyalarında ise ergonomik 

ürünlerin dünyaca ünlü markası Humanscale 

ile el sıkışarak ofisler için 

de ideal çözümler sunmaya devam 

ediyoruz. The New York Times tarafından 

“ofis koltuklarında altın standart” 

olarak adlandırılan Freedom Headrest, 

geleneksel çalışma koltukları kavramını 

yeniden tanımlıyor. Yenilikçi sırt çizgisiyle 

uzun süre oturarak çalışanlar için 

bel ve sırt ağrılarına karşı omurganın 

ihtiyaçlarını otomatik olarak ayarlar, gün 

boyu hareketi artırır. M2 monitör kolları, 

kullanıcının monitörü en uygun mesafe 

ve yükseklikte ayarlayarak sağlıklı bir 

duruşta çalışılmasını sağlar. 3, 6 ve 9 

kg ağırlığındaki çok çeşitli düz panel 

ekranları destekler. M2’nin kesintisiz 

kablo yönetimi ve minimal tasarımı, daha 

düzenli bir çalışma ortamı sağlar. 

Red Dot Ödüllü QuickStand Lite, sabit 

yükseklikteki masayı aktif olana dönüştürür. 

Minimalist estetiği ofis ortamını 

tamamlar ve çeşitli donanımları destekler. 

Ayarlanabilir klavye ve monitör 

kolu platformu, yazı yazarken istikrar 

sağlar. Yenilikçi dengeleme mekanizması, 

kullanıcıların oturma pozisyonundan 

ayakta durma pozisyonuna kolayca geçiş 

yapmalarını ve daha aktif hareket etmelerini 

sağlayarak gerçek anlamda aktif 

bir çalışma alanı sunar. 

Ateco zemin markasıyla endüstriyel yer 

zeminleri, yer koruyucu, halı, paspas 

gibi birçok uygulamayı, ofis, otel gibi 

toplu kullanım alanlarına uyguluyorsunuz. 

Burada bir eşleştirme yaparsak 

halı, paspas ürünlerini neye göre tavsiye 

edersiniz? 

Zeminlerde karo halı tercih edilmesinin 

sebeplerinin başında fiyat ve 


Ergonomik Koltuk Freedom Headrest, bel ve 

boyun ağrılarına karşı özel olarak geliştirildi 

zeminlerde uzun ömürlü bir kullanım 

sağlaması geliyor. Ofis zeminlerini şık 

desenli bir yüzey ile karo halıların kalitesini 

belirleyen en önemli unsur ise iplik. 

Bu yüzden biz ürünlerimizin çoğunda 

Polyamid (PA) iplik kullanıyoruz. Çünkü 

biliyoruz ki Polyamid, yıpranmaya karşı 

son derece dayanıklı olmasıyla leke 

ve kirlerin kolaylıkla temizlenmesine 

olanak tanıyor. Depolanması, nakliyesi, 

montajı ve değiştirmesi kolay olduğu için 

de tasarımcılar ve işverenler tarafından 

tercih ediliyor. Yerinden sökülüp başka 

mekanlarda kullanılabilme avantajıyla da 

tercih sırasında ilk sıralarda yer alıyor. 

Temizlik ve hijyen bakımından da yaşam 

alanlarında rahatlıkla kullanılabiliyor. 

Yıpranmaya karşı son derece dayanıklı 

olmasıyla leke ve kirlerin kolaylıkla 

temizlenmesine olanak tanıyor. 

Paspaslarda ise insan trafiğinin yoğun 

olduğu genel mekanlarda kirler ayakkabı 

yoluyla dışarıdan içeriye taşındığı için 

kapı önlerinde doğru paspas kullanarak 

temizliğini sağlamak mümkün. Bunun 

için ise 3 aşamalı paspas sistemleri gereklidir. 

İç mekanlarda nem alıcı, kapı girişlerinde 

halı yüzeyli alüminyum paspas 

ve kapı dışlarında ise kauçuk ya da fırçalı 

paspas tavsiye ediyoruz. 

Paspas sistemleri alanında ürün tedarik 

ettiğiniz son projelerden bahseder 

misiniz? 

Çok sayıda AVM ve rezidansın paspas 

sistemlerini biz gerçekleştirdik. En son 

projelerimizden biri olarak Emlak Konut 

GYO ve DAP Yapı ortaklığıyla İstanbul 

Kartal’da hayata geçirilen İstMarina Alışveriş 

Merkezi kapı girişlerinde Artlines 

markamızla ürettiğimiz dış mekan ve iç 

mekan paspasları kullanıyor. 

Yüksek kaliteli ürünlerimiz, projelere 

özel tasarım imkanı ile bireyselleştirilerek 

entegre edilmektedir. Artlines ve 

Slimlines markalarımızla ürettiğimiz 

paspas sistemlerinde her projeye uygun 

paspas sistemi bulunmaktadır. Buyaka 

Avm ve Capacity Avm’nin dış mekan 

halıları yine Ateco Zemin tarafından 

sağlanmıştır. 

Ürün tedariki ve projelendirme noktasında 

aynı hizmeti yurtdışında da 

sunuyor musunuz? Hangi ülkelerde 

şubeniz var? 

Özellikle paspas ürünlerimiz için yurt 

dışından çok talep alıyoruz. Ortadoğu, 

Türki Cumhuriyetleri ve Rusya’dan gelen 

talepleri karşılıyoruz. 

Sizin eklemek istediğiniz bir konu var 

mı? 

Ateco Zemin, üretici, ithalatçı ve uygulamacı 

yönleriyle birden fazla firma 

kimliğine sahiptir. Bu özelliklerine bağlı 

olarak paspas sistemleri, zemin döşeme 

ve ofis mobilyalarında kendisine ulaşan 

ihtiyaç ve isteklerde, iş geliştirmede 

ki tecrübesiyle çok yönlü ve kapsamlı 

çözümler üretebilmekte ve bu çözümleri 

projelendirerek sunabilme tecrübe ve 

bilgi birikimine sahiptir. 

Ayrıca ISO 9001, ISO 14001, CRI Plus, 

Leed Credit, CE belgelerine sahibiz. ISG 

sertifikalı uzman teknik kadromuz ile bu 

ürünlerin uygulamalarını projelere uygun 

olarak aplike ediyoruz. 


Innovation effect on flooring materials… 

Ateco Flooring Materials, which combines innovative indoor and outdoor carpet coating solutions 

with its manufacturer, importer and implementer identities, draws attention to the functionality of 

the used carpets… 

Ateco flooring, which offers the maximum 

functionality to the user by equipping 

the mat and carpet systems with 

the latest technology, continues to make 

a difference in its contracted projects. 

Mr Zafer Işık, Chairman of the Board of 

Directors of Ateco Flooring, who has said 

that they had been furnishing many of 

the shopping malls, offices and residences 

with indoor and outdoor carpets, 

announced that they have received very 

high demand from abroad especially for 

mat productions. 

As Ateco Flooring, what kind of advantages 

do you offer in your products and 

services? 

Since we are a manufacturer of mats, 

we design the door entrance mats of the 

spaces with our Aluminium Mat options 

that we developed by integrating technology 

to the products. And of course, 

we carry out production and application 

processes as well. The mats of our own 

production are easy to clean, they can 

be prepared as different designs for the 

spaces as well as we have varieties in 

standard sizes with aluminium frame 

additionally. 

In office furniture, by shaking hands with 

the world-famous brand of ergonomic 

products, Humanscale, and we continue 

to offer ideal solutions for the offices. 

The New York Times called the golden 

standard in office chairs, Freedom Headrest 

redefines the concept of traditional 

working chairs. With its innovative ridge 

lines, it automatically adjusts the spine’s 

needs against waist and back pains 

for long-term occupants, increases 

movement throughout the day. The M2 

monitor arms allow the user to work at a 

healthy stop by adjusting the monitor at 

the optimum distance and height. Supports 

a wide range of flat panel displays 

weighing 3, 6 and 9 kg. M2’s seamless 

cable management and minimal design 

provide a more organized work environment. 


Red Dot Award-winning QuickStand 

Lite converts the fixed-height table to 

the active one. Its minimalist aesthetic 

completes the office environment and 

supports various equipment. Adjustable 

keyboard and monitor arm platform 

also provides stability when writing. The 

innovative balancing mechanism allows 

users to easily move from sitting position 

to standing position and make them 

move more actively, providing a truly 

active working space. 

With Ateco floor brand, you have been 

implementing many applications such 

as industrial floor floors, floor protector, 

carpet, matting to the public areas 

such as office and hotels. Depending 

on which conditions do you recommend 

carpet and mat products if we do a 

match here? 

Tile carpets on the floor is being preferred 

because of the price and the 

long-lasting use of ground floor. The 

most important factor that determines 

the quality of tile carpets with a stylish 

pattern on the office floors is the yarn 

actually. Therefore we use Polyamide 

(PA) yarn in most of our products. 

Because we know that Polyamide is 

extremely resistant to abrasion, it allows 

easy cleaning of stains and dirt as well. It 

is preferred by designers and employers 

because it is easy to store, transport, 

install and replace at all. With its advantage 

of being easily disassembled and 

being used in other places as well, it is 

also in the first place during preference. 

In terms of cleanliness and hygiene, it 

can be easily used in living areas. Extremely 

resistant to abrasion, it allows easy 

cleaning of stains and dirt. 

On the mats additionally, it is fact that 

in general places where human traffic 

is dense, dirt is carried from outside to 

inside by shoes. For this reason, it is 

possible to provide cleanliness by using 

the proper mat in front of doors. 3-stage 

matting systems are required for 

this. For indoor use, it is recommended 

to use dehumidifier mats for sure. We 

recommend aluminium mats with carpet 

surface at door entrances, and rubber or 

brush surfaced mats for the outside of 

the doors as well. 

Can you tell us about the latest projects 

that you provide products in the field of 

mat systems? 

We have realized many malls’ and residences’ 

mat floor systems. As one of our 

most recent projects, İstMarina Shopping 

Center, which has been realized in 

İstanbul Kartal with the partnership of 

Emlak Konut GYO and DAP Yapı, uses 

our outdoor and indoor mats that we 

produce with Artlines brand at the door 

entrances. Our high quality products 

with special design opportunities, are 

being integrated with individualization. 

There are mat systems suitable for every 

project with our mat systems produced 

by our Artlines and Slimlines brands. 

The outer space carpets of Buyaka Mall 

and Capacity Avm were again provided by 

Ateco Flooring. 

Do you offer the same services abroad 

at product supply and projecting 

phases? In which countries you have a 

branch office? 

Especially for our mat products, we 

receive a lot of demand from abroad. We 

have been meeting the demands from 

the Middle East, Turkic Republics and 

Russia. 

Is there a topic you want to add? 

At Ateco Flooring, there are more than 

one company identities with its manufacturing, 

importing and implementing 

aspects. Depending on these properties, 

it can produce versatile and comprehensive 

solutions with its experience in 

business development, mats systems, 

flooring and office furniture needs and 

requests, and has the experience and 

knowledge to offer these solutions by 

projecting. We also have ISO 9001, ISO 

14001, CRI Plus, Leed Credit, CE certificates. 

With our expert ISG certified 

technical staff, we implement the applications 

of these products in accordance 

with the projects.


Zemin kaplamaları sektörü DOMOTEX Turkey 

ile Gaziantep’te buluşuyor 

Türkiye’nin lider halı ve zemin kaplamaları fuarı DOMOTEX Turkey, 27-30 Nisan 

tarihleri arasında Gaziantep’te düzenlenecek. 200’e yakın firmanın son model 

ürünlerini sergileyeceği fuar dünya genelinde 

yaklaşık 12 bin profesyonele ev sahipliği yapacak. 

Halı ve kilim firmalarının yoğun ilgi gösterdiği 

fuarda tekstil zemin kaplamaları, 

esnek zemin kaplamaları ile laminant, 

ahşap ve parkeler de sergilenecek. 

Ulusal ve uluslararası firmaları, Türk 

halıcılık sektörünün merkezi Gaziantep’te 

buluşturacak olan DOMOTEX Turkey, 

gelecek yıl da sektörün ticaret hacminde 

kayda değer bir artış sağlayacak. 

Katılımcı firmalara yeni iş bağlantıları 

kurma yolunda önemli fırsatlar sunan 

DOMOTEX Turkey, Ekonomi Bakanlığı 

desteğiyle düzenlenen Uluslararası Alım 

Heyeti Programı kapsamında uluslararası 

satın alma heyetlerini Gaziantep’te 

buluşturacak. 

Geçtiğimiz yıl Ortadoğu ve Afrika başta 

olmak üzere pek çok uluslararası firmanın 

yer aldığı fuarın büyük ilgi gördüğünü 

belirten Hannover Fairs Turkey Fuarcılık 

Genel Müdürü Alexander Kühnel 

şunları söyledi: 

“DOMOTEX Turkey halı ve zemin kaplamaları 

alanında Avrasya bölgesinin 

lider ticaret fuarıdır. Bu organizasyonla 

katılımcı firmalara, başta Türkiye olmak 

üzere sektörün uluslararası oyuncularıyla 

ilişki kurabilmeleri yönünde 

büyük fırsatlar sunuyoruz. Nisan ayında 

düzenlenen DOMOTEX Turkey’de sektör, 

dernek ve birliklerin katılımıyla organize 

edilen Anadolu Delegasyonları programı 

kapsamında sektör profesyonelleriyle 

birlikte mimar, endüstriyel tasarımcı, 

mobilya üreticisi, yatırımcı, otel, AVM 

yetkilileri gibi çeşitli sektörlerden karar 

vericileri de ağırlayacağız.” 

Geçtiğimiz yıl rekor düzeyde katılımcı 

firmanın yer aldığı fuarın halı ve zemin 

kaplamaları sektörünün ihracat artışında 

önemli bir rol oynadığını belirten 

Kühnel şunları ifade etti: 

“Türkiye halı sektörünü ihracat hedeflerine 

taşıyacak çok önemli bir adım attık, 

Türkiye halı üretiminin yüzde 90’ını karşılayan 

Gaziantepli üreticiler yılsonunda 

1,5 milyar dolar ihracat hedeflerken bu 

ihracatın 500 milyon dolarının ABD’ye 

gerçekleştirileceği ön görülüyor. Bir 

dünya markası konumunda olan ‘Türk 

Halısı’ kavramı DOMOTEX ile uluslararası 

alanda güçlendikçe, sektör oyuncuları 

ihracatta avantajlar sağlayacaktır.” 

Sektör tüm yeniliklerini DOMOTEX 

Turkey’de sergileyecek 

Halı ve zemin kaplamaları sektörünün 

Avrasya bölgesindeki en büyük buluşma 

noktası olan DOMOTEX Turkey, Türkiye’nin 

makine halısı üretim merkezi 

konumunda bulunan Gaziantep’te 6. 

kez kapılarını açacak. Gaziantep Ticaret 

Odası (GTO), Güneydoğu Anadolu Halı 

İhracatçıları Birliği (GAİB) ve Gaziantep 

Halıcılar ve Dokumacılar Odası işbirliğiyle 

Hannover Fairs Turkey tarafından 

düzenlenen fuar Gaziantep Ortadoğu 

Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek. 


DOMOTEX TURKEY 

27 - 30 April 2019 

Gaziantep ■ Turkey 

domotexturkey.com 

Fair Venue: 

Middle East Exhibition Center 

For Online Registration: 

domotexturkey.com 

The Center of Flooring for Turkey and the Middle East 

Organizer 

Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. 

Tel. +90 212 334 69 00 

Fax +90 212 230 04 80 

info@hf-turkey.com 

www.hfturkey.com 

Supporters 

MINISTRY OF TRADE 

REPUBLIC OF TURKEY 

MINISTRY OF TRADE 

Gaziantep 

Chamber of Commerce 

Southeast Anatolian 

Exporters Unions 

Gaziantep Chamber of 

Carpet Producers 

and Weavers 

THIS FAIR IS ORGANIZED WITH THE INSPECTION OF THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY IN ACCORDANCE WITH THE LAW NUMBER 5174. 

Official 

Airline

Meeting Point of Floor Covering Industry In Middle 

East; “DOMOTEX Turkey” 2019 Will Open Its Doors 

in 27th April! 

Leading carpet and floor covering fair and the center of machine made carpet in Turkey 

and Middle East; DOMOTEX Turkey’s 6th edition will be at Gaziantep in between 27 - 30 

April 2019. “DOMOTEX Turkey” organized by Deutsche Messe’s subsidiary Hannover 

Fairs Turkey will once again gather the whole industry at one stop! 

5th November 2018, Istanbul - Gathering 

national and international companies 

in Gaziantep, the heart of the Turkish 

carpet industry, DOMOTEX Turkey, 

in its 2018 edition, gathered 195 exhibitors 

with nearly 12.000 visitors representing 

an 30% visitor increase from 89 

countries. Providing significant opportunities 

to the exhibitors and visitors in 

establishing new business connections, 

27 – 30 April “DOMOTEX Turkey” 2019 

will again bring international purchasing 

delegations together in Gaziantep, 

within the scope of the International 

Buyers’ Delegation Program. 

Stating that the trade fair attracted a 

great deal of attention last year with 

the participation of many international 

companies from 89 countries, Alexander 

Kühnel, General Manager of Hannover 

Fairs Turkey Fuarcılık went on to say: 

“DOMOTEX Turkey is the leading trade 

fair of Eurasia region in the field of carpet 

and floor coverings. Thanks to this 

organization, we can offer big opportunities 

to the exhibitor companies to 

establish relationships with the international 

players of the sector, particularly 

from Turkey. Within the scope of the 

Anatolian delegations program organized 

with the participation of the sector 

players, associations and unions, we will 

welcome not only sector professionals 

but also decision makers from various 

sectors such as architects, industrial 

designers, furniture manufacturers, 

investors, hotel and shopping mall officials 

at DOMOTEX Turkey to be held in 

between 28th – 30th April.” 

Expressing that the fair, which reached 

a record number of exhibitor companies 

last year, plays an important role in the 

increase of the export in carpet and 

floor coverings sector, Kühnel added: 

“We have taken a significant step 

towards bringing Turkish carpet sector 

closer to its export targets; achieving 

90 percent of Turkey’s carpet production, 

the producers from Gaziantep aims 

an export amount of USD 1.5 billion by 

the end of the year, USD 500 million of 

which is anticipated to be gained from 

the exports to the USA. With its position 

as a world brand, the concept of ‘Turkish 

Carpet’ will become stronger in 

the international arena with DOMOTEX, 

bringing export advantages to the sector 

players”. 

The sector will feature all its innovations 

at DOMOTEX Turkey 

Being the greatest meeting point of the 

carpet and floor coverings sector in the 

Eurasia region, DOMOTEX Turkey will 

be opening its doors for the 6th time 

in Gaziantep, which stands out as the 

production centre of machine-made 


carpets in Turkey. Organized by Hannover 

Fairs Turkey in cooperation with 

Gaziantep Chamber of Commerce (GTO), 

South-Eastern Anatolia Carpet Exporters’ 

Union (GAIB) and Gaziantep Chamber of 

Carpet Producers and Weavers, the fair 

will take place at Gaziantep Middle East 

Exhibition Centre. 


Angora Halı’dan yerli makineye destek 

Kuruluşundan bu yana sektörün standartlarını yükseltmeyi hedefleyerek, müşteri memnuniyetini 

ilke edinen, kalitede ve yenilikçilikte devamlılığı ön planda tutan, Türk halı 

sektörünün önemli oyuncularından Angora Halı, yerli makine Ar-Ge çalışmalarına verdiği 

destek ile sektöre ve ülke kalkınmasına önemli katkılarda bulunuyor. 

Gittikçe daha da zorlaşan günümüz 

piyasa koşullarında etkin ve sonuç 

alıcı mücadeleyi, ürünlerde ve üretim 

yöntemlerinde fark yaratarak sürdüren 

Angora Halı, sıra dışı bir yaklaşım ve 

yatırımla tekstil sektöründe uygulanan 

kumaş finisaj teknolojilerini halı üretim 

hattına adapte ederek, halı sektöründe 

dünya çapında bir ilke daha imzasını 

attı. 

Angora Halı fabrika müdürü Şenol Ocak, 

firma bünyesinde uzun yıllardır deneyimli 

kadrolarca yürütülen diğer Ar-Ge 

çalışmalarının arasında başarı ile yerini 

alan bu inovatif projenin, ülkemizi iç ve 

dış pazarlarda başarıyla temsil eden 

Entema Makine ile yaptıkları işbirliğinin 

bir sonucu olduğunu dile getirdi. Ocak 

ayrıca, Angora’nın halı üretimi konusundaki 

yoğun bilgi birikimi ile Entema’nın 

%100 yerli ve uluslararası patentli 

kumaş finisaj teknolojisinin harmanlanması 

sonucunda, halı proseslerine 

özel donanımlar içeren ve ileri düzeyde 

bir yazılımla desteklenerek tasarlanan 

Swell Soft markalı, yeni nesil halı 

terbiye makinesinin Mayıs 2018 itibarıyla 

tesislerinde işletmeye alındığını söyledi. 

Ür-Ge çalışmalarında makine farkı 

İlerleyen zamanda, farklı ürünlere göre 

farklı süreç parametrelerinin belirlenmesi 

ve makinenin yeni kullanım alanlarının 

tespiti doğrultusunda, Angora 

tarafından sürdürülen yoğun Ar-Ge 

çalışmaları ile firmanın mevcut ürün 

kalitesinin daha da üst seviyelere taşındığını 

ifade eden Ocak şunları söyledi: 

“ Bu makine ile birlikte işletme ekonomisine 

yönelik önemli kazanımlar elde 

ettik. Söz konusu patentli teknolojinin, 

halıya ısı ve buhar eşliğinde uygulanması 

ile elde edilen sonuç, halı finisajı 

konusunda yeni fikirlere ve tekniklere 

kapılar araladı. Swell Soft halı terbiye 

makinesinin firmamızın Ür-Ge çalışmalarına 

büyük katkılar sağladı.” 

Angora teknik kadrolarının öneri ve destekleri 

ile yürütülen çalışmalar sonucu, 

yazılım üzerinde operasyonel iyileştirmelerin 

yapıldığını da sözlerine ekleyen 

fabrika müdürü Şenol Ocak, Entema 

işbirliği ile yaptıkları bu projeye dair son 

olarak şunları ifade etti: “ Bu proje, işçi 

sağlığını gözeten, çevreci, emniyetli ve 

kolay kullanılabilir. İşletim sırasında 

firma teknik ekibinin yapmış olduğu 

enerji sarfiyatı ve kapasite gözlemlerinin, 

konvansiyonel metot ve sistemler 

ile karşılaştırılması sonucu ciddi bir 

enerji ekonomisi ve üretim verimliliğinin 

sağlandığı tespit edildi. Yapılan gürültü 

seviyesi ölçümlerinde, makinenin iş 

güvenliği ve işçi sağlığı sınırları içinde 

çalıştığı gözlemlendi. Makineye kazandırılan 

kendi kendini sürekli temizleme 

fonksiyonuyla genel temizlik, bakım 

gibi nedenlerle oluşabilecek zaman ve 

üretim kayıpları minimize edildi.” 

Ömer Gökcan: “Ar-Ge çalışmaları ve 

ortak projelerin devamı gelecek” 

Entema Makine Genel Müdürü Ömer 

Gökcan ise, Entema ekibi olarak Angora 

ile yapılan ortak çalışmadan büyük 

memnuniyet duyduklarını belirtti. Bu 

projenin başarılı ve hızlı bir şekilde 

hayata geçirilmesinde Angora’nın deneyimli 

kadrolarının bilgi ve tecrübesinin 

yanında, özellikle firma sahibi Ersoy 

Şiveydinli’nin baştan sona göstermiş 

olduğu pozitif yaklaşımın ve sağlamış 

olduğu finansal desteğin en önemli etken 

olduğunu vurguladı. Kendi alanında 

önemli işler başaran iki firmanın birliği 

sonucu, ortaya bu deni önemli bir proje 

çıktığını söyleyen Gökcan, memnuniyetini 

şu sözlerle ifade etti: “Bu proje, 

Angora ve Entema gibi her biri kendi 

sahasında uzman iki firmanın uzun yıllara 

dayanan farklı bilgi ve deneyimlerinin 

birleştirilmesiyle hayata geçti. Swell 

Soft projesinin, dünya halı sektörünün 

sorunlarının çözümüne katkı sağlamak 

ve bu bağlamda karşılanamamış 

ihtiyaçlarına cevap vermek için sunduğu 

yeni yöntemler, halı sektörü için yeni 

ufuklar açtı. 

Başarı ile tamamlanan bu deneyimden 

alınan güç ve motivasyonla, gelecek 

dönemlerde de yeni projeler üzerinde 

ortak Ar-Ge çalışmalarını sürdüreceğiz. 

Halı ve halı makineleri sektörlerine yeni 

kazanımlar sağlamak, ülkemizi dünya 

pazarlarında daha da etkin bir konuma 

getirmek amacı ve azmindeyiz.” 


Support to domestic machinery by Angora Carpet 

Aiming at raising the standards in the sector since its foundation, Angora Carpet contributes 

to national economy by emphasizing on customer satisfaction, quality and sustainable 

innovation. Having distinguished products and production methods, Angora keeps 

its struggle to overcome the growing hardships in the market. The company has recently 

adopted the finishing technology used in the textile industry to carpet manufacturing. 

Senol Ocak, Factory Manager of Angora 

Carpet said that recent project is the result 

of R&D activities that were carried 

out by their experienced team, and their 

cooperation with Entema Machinery 

company which has been representing 

our country successfully in domestic 

and foreign markets. He said also that 

the completion of Swell Soft brand, a 

new generation finishing machinery by 

combining the years long experiences of 

Angora carpet with Entema which is the 

producer of hundred percent domestic 

fabric finishing machinery that has been 

patented internationally, that is supported 

by high level of software and having 

special hardware in carpet processing. 

Named Swell Soft, the new carpet finishing 

machinery has been operational 

since May 2018. 

Contributions of the machine on 

production development activities 

Mentioning about the rising quality of 

present products of the company after 

R&D studies carried out by Angora, Mr. 

Ocak said, “With this machine we got 

important advantages in economics of 

business. The result obtained at the 

end of development process by applying 

steam and heat on the carpets with 

mentioned international patented technology 

has paved the way for new ideas 

and techniques for finishing process 

of carpets. Swell Soft carpet finishing 

machine has contributed much to our 

research and development activities.” 

“The project is labor and environment 

friendly, safe and practical. A serious 

amount of energy savings is obtained 

and proven by the measurements done 

by our development team when compared 

to conventional methods and 

systems. Sound tests have shown that 

its noise level was under safety limits 

and the machinery has a self-cleaning 

function that also saves time and reduces 

losses,” he said. 

Omer Gokcan: “There will be more R&D 

studies and joint development projects” 

Omer Gökcan, General Manager of 

Entema Machine, on the other hand, 

expressed his satisfaction about the 

joint project they made with Angora. He 

emphasized on the positive approach 

and financial supports provided by Ersoy 

Siveydinli, the proprietor of Angora 

and the knowledge and experience of 

its experienced staff. Pointing out that 

such an important project emerged as a 

result of the cooperation by two companies 

which accomplished big successes 

in their own areas, Gökcan said, “As a 

cooperative action of these two successful 

companies such an important 

project was realized. 

Offered by Swell Soft project, the new 

methods that were developed during the 

process to contribute to the solutions 

for the problems encountered in the 

carpet industry and to respond awaiting 

needs of the sector, have opened new 

horizons for the carpet industry. With 

the power and motivation originating 

from this successful experiment, we will 

continue our joint efforts on R&D for 

developing new projects in the future. 

We are determined to gain new earnings 

for the carpet and carpet machinery 

sector and will be more effective 

in presenting our country in the world 

markets.” 


“Boya ve yün kalitesine standart getirilmeli” 

Katma değeri yüksek özel tasarım ürünleriyle Avrupa ve Amerika pazarlarında güç kazanan Kirkit Rugs, 

Türkiye’nin el halıcılığı mirasını yaşatıyor. 

Kirkit Rugs Firma Sahibi Ahmet Diler 

Kirkit Rugs Firma Sahibi Ahmet Diler, 

sektöre Nevşehir’in Avanos ilçesinde 

küçük bir kilim dükkanı ile başlamış. 

Öğrencilik yıllarında Avanos’ta başlattığı 

serüvenini büyümeyle birlikte İstanbul, 

New York ve Paris’e de taşıyan Diler, 

Decor Dergisine Kirkit Rugs’u ve eski 

halı hikayelerini anlattı. 

Bu büyümeyi destekleyen unsurlar 

nelerdi? 

Biz Kirkit markası olarak el halıcılarının 

içinde tasarımcıyla çalışan nadir 

firmalardan birisiyiz. Tasarım odaklı ve 

katma değeri yüksek ürünler yapmaya 

çalışıyoruz. Sürekli kendimizi yeniliyor 

ve yün, kendir, pamuk, keçi kılı gibi 

değişik malzemelerle çalışıyoruz. Eğer 

bir işte başarılı olacaksanız kendinizi 

sürekli yenilemeniz gerekiyor. Ülkemizin 

köklü bir halı geçmişi var ve eski 

ürünlerimiz çok güzel. Zaten yüzyıllarca 

bu işin temeli atılmış ve bilgi birikimi 

var. Halı dokuyucular da azaldı ama hala 

var. Biz bu dokuyucuları katma değeri 

yüksek tasarım odaklı ürünler geliştirmeye 

yönlendirmeye çalışıyoruz. Çünkü 

Türkiye’de uzun yıllar genelde geleneksel 

dokumalar yapıldı. Mesela Hereke, 

Bergama, döşeme halıları, Kumkapı 

halıları gibi örnekler var. Bunlar çok 

önemli değerler. Bizde halıcılığın temeli 

çok sağlam ama Türkiye’de ekonomik 

gelişmeyle birlikte dokuyuculara verilen 

ücret onları tatmin edemez hale geldi. 

Sosyal güvenceleri de olmadığı için 

emekli olabilecekleri daha basit işleri 

tercih ettiler. Bu durum dokuyucuların 

zamanla azalmasına sebep oldu. 

Türkiye’de halı üretimi yeniden ele 

alınmalı. Bu işlerde devlet de taraf 

olmalı çünkü bizdeki el emeği rakip 

ülkelere göre pahalı (İran ve Pakistan’da 

çok daha ucuz iş gücü var) ve onlarla 

rekabet edebilmek için devletin Sümerbank’a 

benzer bir kuruluş oluşturması 

gerekiyor. Halı kültürümüz koruma 

altına alınmalı. Bunun dışında dış pazar 

ne bekliyor iyi araştırılmalı. Beklentiyi 

karşılayacak ürünler yapılmalı çünkü 

Sümerbank bu sebepten battı, hata 

yapıldı. İran bu konuda bizden çok daha 

önde gidiyor. 

Boya ve yün kalitesine standart getirilmeli. 

Herkesin bildiği gibi İstanbul Halı 

İhracatçıları Birliği bu konuda öncü konumda. 

İHİB olarak konferanslar, sergiler 

düzenliyor ve yarışmalar yapıyoruz. 

Yakın zamanda Vakıflar Halı Müzesi’nde 

İHİB sponsorluğunda tarihi kilimlerimizi 

yeniden sergiledik. Kilim üretim konusu 

kırsal kesimlerde yeniden istihdam 

sağlar ve şehre göçü önler. Bu konuda 

pek çok fayda tespit ettik ve Ekonomi 

Bakanlığı’yla da görüşüldü. Niyet hep 

var ama bir türlü sonuçlandıramadık. 

Bu aslında sadece bizim konumuz değil 

ülkenin ekonomisini de etkiliyor. 

Avanos’tan çıkıp New York ve Paris’e 

uzanan bir yolculuğunuz var. Sizce dış 

pazar bizden ne tarz ürünler bekliyor? 

Biz müşterilerimizin beklentilerini 

bildiğimiz için tasarımcıyla çalışıyoruz 

ve pazarın beklentilerini dikkate alarak 

üretim yapıyoruz. 

Sabah İHİB’in düzenlediği konferansta 

ülkemizde üretilen halıların Avrupa’da 

nerelere gittiği anlatıldı. Türk halıları 

Avrupa’dakilerin de güncel yaşantılarına 

girmiş. Eskiden zenginler muhakkak 

Türk halısı kullanırlarmış. Sadece bizim 

müzelerimizde değil birçok müzede 

Türk halılarına rastlamak mümkün. 

Nerelere halı gönderiyorsunuz? 

Biz daha çok Avrupa’ya çalışıyoruz, 

Amerika’da henüz yeniyiz. Amerika’da 

Türk Ticaret Merkezi açıldı ve bizim 

de orada küçük bir yerimiz var. O yer 

vasıtasıyla fuarlara katılmaya başladık 

ve pazar payımızı büyütüyoruz. 

Halı yapımı uzun süren bir ürün? 

Sipariş üzerine mi çalışıyorsunuz? 

En büyük sorunlardan biri termin süresine 

yetiştirmek. El halıcılığı makine 

halısı gibi hızlı değil ama sipariş üzerine 

çalışmak çok önemli çünkü modern ve 

tercih edilen bir sistem. Daha öncesinde 

topluyor ve stok yapıyorduk veya üretip 

bekleniyordu ki müşterisi çıksın. Şimdi 

numuneleri göstererek müşterilerden 

sipariş alıyoruz ve termin süreleri konusundaki 

sıkıntıları çözmeye çalışıyoruz. 

Eklemek istediğiniz bir husus var mı? 

Kırsal kesimde belli pilot bölgeler seçilip 

oralarda uygulamalar yapılması gerekiyor. 

Dikkat ederseniz biz İHİB olarak 

Tatvan’da kadın girişimcilere ödül verdik 

ve hatta bu yıl da fuarda stant verdik. 

Bölgesel kalkınmaya fayda sağlamak 

adına kadın girişimcileri önemsiyoruz. 


www.bahariyehali.com 


“Dyes and wool quality should be standardized…” 

Kirkit Rugs has gained strength in the European and American markets with its custom design products, 

thus continuing Turkey’s heritage of hand-woven carpets .… 

Ahmet Diler, Owner of Kirkit Rugs 

Company and vice-president of IHIB 

(Istanbul Carpet Exporters’ Association), 

started with a small rug shop in Avanos, 

Nevşehir. He developed his business 

from Avanos to Istanbul and now in New 

York and Paris. Mr. Diler talked to Decor 

Magazine about Kirkit Rugs and the 

tradition of weaving carpets. 

What factors allowed your growth? 

We are one of the few companies in the 

handmade carpet domain that works 

with designers. We are constantly in 

search of new ideas and work with 

different materials such as wool, hemp, 

cotton and goat hair. If you want to 

succeed in this business as in any other, 

renewal is imperative. Anatolia has a 

long history in carpet weaving and our 

old products are really exceptional such 

as the Hereke, Bergama and Kumkapı 

carpets. There is a great know-how in 

the profession. Although the number 

of carpet weavers has decreased, some 

still perpetuate the craft. We are trying 

to encourage these weavers to develop 

design-oriented products. However 

due to the strong economic growth of 

Turkey, weavers’ wages became too low 

and unsatisfactory and weavers were 

not given social security. Thus they preferred 

simpler jobs causing the number 

of weavers to decrease over time. 

The carpet production industry in Turkey 

should be rethought. 

The government must participate in 

encouraging this industry as the cost 

of labour in our country is expensive 

compared to competitor countries (Iran, 

India and Pakistan). The government 

should establish an organization in 

order to compete with them. Our carpet 

culture should be protected. We need 

research into what foreign markets 

are expecting and produce products to 

meet these expectations. Dyes and wool 

quality should be standardized. 

The Istanbul Carpet Exporters’ Association 

(IHIB) is a pioneer in this venture. 

IHIB organize conferences, exhibitions 

and contests. Recently, with the sponsorship 

of IHIB, historical kilims were 

brought out of storage and exhibited at 

the Vakıflar Carpet Museum. Rug production 

provides employment in rural 

areas and prevents migration to the 

metropolitan cities. 

IHIB has identified many benefits in 

this project .A meeting was held with 

the Ministry of Economy to speak of the 

subject. There are good intentions but 

so far, nothing concrete. Such a project 

could have a beneficial effect on the 

economy of the country. 

You have journeyed from Avanos to 

New York and Paris. What kind of products 

do the foreign markets expect 

from us? 

We work with designers and produce 

rugs taking into account the expectations 

of the market. Turkish rugs have 

come part of life in Europe and elsewhere, 

be it in homes ore museums. 

Where do you export your carpets to? 

We mostly export to Europe but recently 

we have started exporting to America. 

The Turkish Trade Centre opened in 

New York and we have a small space 

there. We have started participating in 

trade fairs using this location as our 

basis and we are expanding our share of 

the market. 

Do you working on an order basis? 

Handmade rugs take time to weave 

but working on orders is the way to go. 

Before, we produced stock were desperately 

waiting for the customer to 

come to us. Now we are taking orders 

from customers via samples and we are 

trying to improve our deadlines. 

Is there anything you’d like to add? 

Certain pilot rural areas should be 

selected and action should be taken. To 

encourage women entrepreneurs and to 

benefit regional development,, IHIB gave 

awards to projects in Tatvan and stands 

at the trade fair. 


Han Halı Hereke’yi dünyaya tanıtıyor 

Han Hereke Halı, yaklaşık 5 yıl sürede 25x35 cm ve santimetrekare başına 2500 düğüme 

sahip Hereke Halı dokudu. Bu halı aynı zamanda, 

düğüm sayısı itibari ile Guinness Rekorlar Kitabına giren halının iki katı… 

Hereke Halı’nın doğuş hikayesi nereye 

dayanıyor? 

En eski örnekleri Osmanlı saraylarını 

süsleyen Hereke şaheserlerinin sanat 

serüveni 1843 yılında Sultan Abdülmecit 

adına kurulan Hereke Fabrika-i Hümayun-u 

ile başlar. Hereke Fabrika-i 

Hümayun’u kurulmadan önce yörede 

el dokumacılığı yaygındır; ancak Türk 

düğümü adı verilen yeni dokuma tekniği 

özgün bir biçimde ortaya çıktığında, tüm 

geleneksel tarzların üstüne çıkacaktır. 

Kasabanın suyolları üzerinde bulunması 

gibi sanayi açısından elverişli şartlara 

sahip oluşu, döneminin yükselişteki 

devletlerine yaklaşmayı arzulayan Abdülmecid’in 

seçim yapmasını kolaylaştırmış 

ve Hereke, Osmanlı’nın sanayisini 

doğuracağı yer olarak belirlenmiştir. 

Aynı zamanda Hereke Halı’sı o yıllarda 

ihraç edilmiş bir ürün değil mi? 

İlk milli ihraç ürünlerimizden biri olan 

Hereke halıları kaliteli işçiliği ve özgün 

örnekleriyle katıldığı tüm uluslararası 

sergi ve yarışmalarda birincilik ödülüne 

layık görülmüştür. Avrupa’da ünlenen 

Hereke halıları, başta Versailles 

ve Lahey Barış Sarayı olmak üzere 19. 

yy.’da inşa edilen büyük mimari eserlerin 

hemen hepsinde kullanılarak Avrupa 

kültürünün parçası haline gelmiş; 

zamanla sınırlarını daha da genişleterek 

Beyaz Saray’daki örneklerine kadar 

uzanmıştır. 

Erhan Ör 

Han Halı ailesi günümüzde Buckhingham 

Sarayı gibi birçok ünlü ve görkemli 

yapıya tasarladığı özel üretimleriyle 

Türk sanatına çok değerli katkılarda bulunmakta 

ve Türk markası Hereke halıcılığını 

yaşatmaktadır. “Bugün 25.000’i 

aşkın çeşidi ve tasarımıyla dünyanın en 

zengin halı koleksiyonuna sahip Han 

Halı imzalı ürünlerimizden herhangi 

bir tanesini yurdumuzu ziyaret eden bir 

kralın ya da devlet başkanının elinde 

görebilirsiniz” diyor Erhan Ör… Hereke 

Halı fabrikasının ilk çalışanlarından 

olan Veyis Ağa’nın torunu olan Erhan Ör 

bizler için Hereke Halısı’nı tarihinden 

günümüze özetledi. 

Hereke’nin özelliği nedir desek? 

Malzeme olarak çok ince iplik ve ipeğin 

kullanıldığı Hereke halılarını, diğer halılardan 

ayıran en önemli özellik; dokuma 

tekniğidir. 

Ustaların diğer tüm halıları inceleyerek 

geliştirdikleri bu teknik, Hereke halısının 

yıllara meydan okumasını sağlar. 

Malzeme seçimi, “çift düğüm tekniği”, 

“çift atkı uygulaması” ve her dokuma 

sırasının “el makasıyla kesilmesi” de 

Hereke halısının kalitesini pekiştiren diğer 

unsurlardır. Santimetrekaresindeki 


düğüm sayısının artması, biçimlendirilen 

motiflerin detaylandırılmasını sağlar. 

Sonuçta; olağanüstü incelikte ve hayal 

gücünün ötesinde motifler taşıyan sanat 

eserleri ortaya çıkar. İpek bir Hereke 

halısında, bir santimetrekareye düşen 

düğüm sayısı dokuyucusunun sonsuz 

sabrının sadece sayısal ifadesidir. 

Peki, siz bu markaya nasıl bir vizyon 

kattınız? 

Büyük dedelerimiz Veyis Ağa’dan bu yana 

dört nesildir geleneği zirveye taşıyarak 

sürdürme gayreti içerisindeyiz. Ülkemizin 

en nadide ipekleriyle 10x10, 20x20, 

35x35 ve hatta 50x50 Herekeler imal 

ederek, santimetrekarede 2500 düğümlü 

halıları üretmeyi başardık. Böylece 

kimsenin hayal bile edemeyeceği bir 

rakama ulaşarak dünya halıcılığında en 

son noktayı düğümledik. 

Santimetrekare’de 2500 düğüm olan 50x50 İpek Hereke Halı’nın 

dünyada başka örneği yok 


Han Halı introduces Hereke to the world 

Han Hereke Halı has woven a Hereke carpet in 5 years that is 25x35 cm and has 2500 

knots per square centimeter. This is double the carpet that was in the 

Guinness World Records book in terms of number of knots… 

What is so special about Hereke Halı? 

As material, extremely thin string and 

silk are used in Hereke carpets, however, 

the distinctive trait that distinguishes 

them from the others is the weaving 

technique. This technique, which has 

been developed by the experts after having 

analyzed all other carpets, enables 

Hereke carpets to defy the years. Material 

choice, “double knotting system”, 

“double weft application” and cutting 

each weaving line with hand scissors 

also upheld the quality of Hereke carpets. 

The Prime Minister of Australia receiving 100 years 

anniversary of Gallipoli War designed by Erhan Ör 

Han Halı has been contributing to the 

Turkish art with its special production 

designed for many famous and magnificent 

buildings as Buckingham Palace 

in our time and has been enlivening 

Turkish brand Hereke carpeting. Erhan 

Ör, grandson of Veysi agha, one of the 

first employees of Hereke Halı factory, 

briefs the story of Hereke Halı by saying: 

“You can see a carpet of Han Halı which 

has the largest carpet collection with 

over 25 thousand kinds carpet kinds and 

designs, in the hands of a king or a head 

of state visiting Turkey.” 

What was behind the birth of Han Halı? 

The art adventure of Hereke masterpieces, 

whose oldest samples adorn 

Ottoman palaces, started in 1843 when 

Hereke Imperial Factory was established 

on behalf of Sultan Abdülmecit. 

Hand weaving has been common in this 

territory before the Hereke Imperial Factory 

was established, however, the new 

weaving technique dubbed as “Turkish 

Knot” surpassed all other traditional 

styles when it first emerged. 

Since the town was blessed with ideal 

settings for a flourishing industry such 

as direct water transportation, Sultan 

Abdülmecid, who wished to connect with 

the developing countries of that period, 

did not hesitate to choose and establish 

Hereke as the place where the Ottoman 

industry would evolve. 

Hereke Halı is a product exported in 

those years, isn’t it? 

Hereke carpets, which were one of 

Ottoman’s earliest exported goods, have 

been awarded countless grand prizes 

for their timeless masterpieces and 

authentic workmanship at all exhibitions 

and competitions where they were 

displayed. Hereke carpets became an 

eminent part of European culture having 

been placed in almost all architectural 

residential masterpieces that were built 

in the 19th century such as Versailles 

and Hague Peace Palace, and have 

successfully extended their presence all 

the way to the White House. 

Increased number of knots in each 

centimeter provides further elaboration 

of the created designs. With that in 

mind, fabulous art masterpieces beyond 

imagination with extremely fine designs 

were created. The effort exerted turns a 

Hereke into an aesthetic masterpiece, 

which can hardly be comprehended due 

to the meticulousness and litheness 

that greatly exceed the limits of visual 

perception. 

What kind of a vision have you added to 

this brand? 

The Han Carpet family made cherished 

contribution to Turkish art and continued 

the Hereke tradition by bringing it to 

its pinnacle spanning four generations 

beginning with their great grandfather 

Veyis Ağa. By producing 10x10, 20x20, 

35x35 and even 50x50 Herekes with the 

most precious silk of the country, they 

managed to produce 2500-knotted carpets 

in a square centimeter. This record 

has been knotted to the last point that 

no one else could ever imagine. Hereke 

carpets continue to be the treasured 

choice of privileged individuals since the 

day it was born in 1843 and this spirit 

is alive in the past and present of Han 

Carpet. 



“Filback Halı Tabanı Kumaşı” 

halının kalitesini arttırıyor 

Abdioğulları tarafından üretilen “Filback Halı Tabanı Kumaşı” 

duvardan duvara halı üreticileri için sunduğu avantajlar ile dikkat çekiyor 

Halı tabanında fuarın gözdesi, Filback 

Almanya’nın Hannover kentinde Ocak 

ayında düzenlenen ve dünya halı sektörünün 

en gözde fuarları arasında yer 

alan “Uluslararası Domotex Halı ve 

Zemin Kaplamaları Fuarı’na beşinci 

kez katılan Abdioğulları A.Ş. 6 yıl önce 

üretime başladığı “Filback” markasıyla, 

ürettiği halı tabanı kumaşı, temsilcilerinin 

büyük ilgisini çekti. 

Dünyanın çeşitli ülkelerinden yüzlerce 

sektör temsilcisinin yanı sıra Türkiye’den 

de 100’ün üzerinde firmanın katıldığı 

fuar, alıcı ve satıcı halı firmalarını 

bir araya getirdi. Domotex Halı Fuarı’nda 

üçüncü kez stant açan Abdioğulları; 

duvardan duvara halıların, banyo tekstili 

ürünlerinin ve suni çim halıların üreticilerinin 

önemli bir girdisi olan Filback 

halı tabanı kumaşını sergiledi. 

Filpa Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Salih Sütcü 

Temelleri 1963 yılında Abdi Sütcü 

tarafından atılan Abdioğulları Plastik 

Ambalaj Sanayi A.Ş’nin 6 tesisinde yaklaşık 

1100 işçi istihdam ediyor. Firmanın 

Yönetim Kurulu Üyesi olan Salih Sütcü, 

aynı zamanda Adana Sanayi Odası Yönetim 

Kurulu Üyesi’dir. 

Firmanın ürün gamında, birçok endüstriyel 

ve tarımsal ambalaj malzemeleri 

yer alıyor. Ürünleri arasında PP ve 

PE’den imal edilen un, yem, kömür, çimento, 

alçı, kireç çuvalları gibi ürünlerin 

yanı sıra sebze ve meyvelerde kullanılan 

torbalar da var. Firma son olarak 6 yıl 

önce kurduğu 6. fabrikası ile “Filback” 

markası “Halı Tabanı” üretmeye de 

başladı. 

Kumaşta 5.40 metreye kadar üretim 

mümkün 

Filback’in tüfte halı üreticileri için 

önemli bir ürün olduğunu vurgulayan 

Sütcü, taban kumaşının; halının kalitesine, 

dokuma deseni, mukavemeti ve 

boyutsal kararlılığı ile doğrudan etki 

ettiğini belirtti. Salih Sütcü, kullandıkları 

teknolojilerin 2.12 metre, 3.86 metre, 

4.18 metre gibi standart enlerin yanında 

5.40 metreye kadar enlerde kumaş üretimini 

mümkün kıldığını ifade etti. 

Filback ile kullanıcılar avantajlı! 

Sütcü, Filback doğru rulo uzunluğu, 

güçlü kenarı ile kullanıcıya temel 

avantajlar sunuyor. Tufting sırasında 

iğne saptırmayı önlemek için tek ve 

çift fibrilizasyon alternatifi de sağlıyor. 

Optimal rulo uzunluğu ve rulo çapı ile 

nakliyede de tüketiciye üstünlük kazandırıyor” 

dedi. 

Yeni yıl ile ihracat çalışmaları 

hızlanıyor 

Yurt içi ve dışındaki mevcut müşterilerinin 

yanı sıra farklı ülkelerden gelen yeni 

müşterilerine tanıtım yapan Abdioğulları, 

fuardaki görüşmeleri ile yeni pazarlara 

göz kırptı. 

Salih Sütcü, verimlilik ve üretim olarak 

halı tabanı kumaşında Avrupa’nın en 

son teknolojisini kullandıklarını belirtti. 

Sütcü, 6 yıl önce yaptıkları yatırımlarla 

piyasaya sürdükleri ürünün iç ve 

dış piyasada müşterilerinin beğenisini 

toplayan Filback’ın bu yıl ihracat çalışmalarını 

daha da hızlandıracaklarını 

ifade etti. 

Abdioğulları başarıdan başarıya 

koşuyor 

İstanbul Sanayi Odası’nca (İSO) her yıl 

açıklanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi 

Kuruluşları listesindeki yerini 448.sıradan 

423.sıraya taşıdı. 


Abdioğulları Plastik ve Ambalaj Sanayi A.Ş’ye bağlı Filpa Ambalaj 

ve Dış Ticaret A.Ş, başta Avrupa ülkeleri başta olmak üzere 

4 kıtada yer alan 40 ülkeye gerçekleştirdiği ihracatıyla, geçtiğimiz 

günlerde açıklanan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) 

Türkiye’nin en başarılı ilk 1000 ihracatçı firması listesinde, ilk 

500’deki yerini 375. Sıradan 371. sıraya yükseltmiştir. 

Ekonomist Dergisi’nin her yıl Türkiye Ekonomi Bankası işbirliği 

ile gerçekleştirdiği “Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi” araştırmasında, 

121. Sırada yer alıyor. 

CRIF ve Dun & Bradstreet ve Fortune Türkiye Dergisi işbirliği 

ile belirlenen “Fortuna 500” listesinde de 351. sırada yer alıyor. 

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından 

hazırlanan Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 şirketi listesinde 

de yer alıyor. 

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu ve Londra Borsası 

işbirliği ile hazırlanan Türkiye’nin “En Parlak” 100 şirketi arasında 

yer alıyor. 


“Filback Carpet Backing” 

fabric increases the quality of carpet 

“Filback Carpet Backing” Fabric by Abdioğulları draws attention with the 

advantages it presents to wall-to-wall carpet manufacturers. 

Approximately 1100 workers are 

employed in 6 facilities of Abdioğulları 

Plastik Ambalaj Sanayi A.Ş. which got 

its foundations laid by Abdi Sütçü in the 

year of 1963. Salih Sütçü is one of the 

board member of the Company, as well 

as Adana Chamber of Industry. 

Many industrial and agricultural packaging 

materials are in the product range 

of the company. Aside from the products 

such as flour, feed, coal, cement, 

plaster and lime sacks that are produced 

from PP and PE, also vegetable and 

fruit bags are among the products of the 

company. Lastly, the company has started 

to produce “Carpet Backing” under 

“Filback” brand at its 6th factory which 

was established 6 years ago. 

Up to 5.40 meter-width production for 

the fabric is possible 

Sütçü has emphasized that Filback is a 

very important product for tufted carpet 

manufacturers and stated that backing 

fabric directly affects the quality of carpet 

with its weaving design, endurance 

and dimensional stability. Salih Sütçü 

stated that the technology which they 

use makes fabric production up to 5.40 

meter-width possible aside from the 

standard widths like 2.12 meter, 3.86 

meter and 4.18 meter. 

Users are in advantage with Filback! 

Sütçü said that “Filback presents basic 

advantages with its accurate roll length 

and strong edges. It also provides single 

and double fibrillation alternative for 

preventing needle deviation during the 

process of tufting. It grants superiority 

to the consumers also in transportation 

with its optimal roll length and roll 

diameter.” 

FILBACK is the favorite in the field of 

carpet backing 

The carpet backing fabric that Abdioğulları 

A.Ş. has started producing 6 years 

ago with “Filback” brand has attracted 

considerable attention from the representatives 

in one of the most popular 

exhibitions of the global carpet sector 

“Domotex International Carpet and 

Flooring Exhibition” at which they have 

participated for the fifth time in January 

in Hannover, Germany. 

Aside from the hundreds of sector 

representatives from various countries, 

the exhibition has also received more 

than 100 participant companies from 

Turkey and brought buyer and seller 

carpet companies together. Abdioğulları 

has opened a booth for the third time in 

Domotex Carpet Exhibition and presented 

Filback carpet backing which is an 

important semi raw material for wall to 

wall carpet, bathroom textile product 

and artificial grass carpet manufacturers. 

Exportation processes are accelerating 

with the New Year 

Aside from the current customers in 

abroad and domestic markets, Abdioğulları 

has advertised to its new customers 

coming from different countries 

and gave green light to new markets 

with its meetings at the fair. 

Salih Sütçü stated that they are using 

the latest European technology for productivity 

in the production for the carpet 

backing. Sütçü said that this year they 

will increase the production of Filback 

that has won the recognition of customers 

in domestic and foreign markets 

which they have launched to the market 

with the investments they have done 6 

years ago. 

Abdioğulları achieves numerous 

successes 

Abdioğulları has carried its place from 

448th to 423nd in the List of 500 Biggest 

Industrial Establishments of Turkey 

which is being announced every year by 

Istanbul Chamber of Industry. 

With its exportations to 40 countries 

(mainly European countries) in 4 continents, 

Filpa Ambalaj ve Dış Ticaret A.Ş., 

which is associated with Abdioğulları 

Plastik ve Ambalaj Sanayi A.Ş., has 

carried its place from 375th to 371th 

with its exportation in the list of Top 

1000 Successful Exporters of Turkey 

which has been announced recently by 

Turkish Exporters Assembly. 

Abdioğulları placed 121th in the “The 

Biggest 500 Companies of Anatolia” 

research conducted every year with the 

collaboration of Ekonomist Magazine 

and Turkish Economy Bank. 

Abdioğulları placed 351th in the list of 

“Fortuna 500” prepared with the collaboration 

of CRIF and Dun & Bradstreet 

and Fortune Turkey Magazine. 

Abdioğulları is among 100 companies in 

TEPAV’s (The Economic Policy Research 

Foundation of Turkey) Fastest 

Growing Companies list. 

Abdioğulları is among 100 companies 

in the list of “Elite” prepared with the 

collaboration of Turkish Enterprise and 

Business Confederation and London 

Stack Exchange. 


İstanbul Sanayi Odası (İSO) 

Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi 

Kuruluşları listesinde 423. 

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 

Türkiye’nin en başarılı ilk 1000 

ihracatçı firması listesinde 371. 

www.abco.com.tr 

FILBACK HALI TABANI 

CARPET BACKING 

Ekonomist Dergisi ve Türkiye 

Ekonomi Bankası (TEB) 

“Anadolu’nun En Büyük 500 

Şirketi” listesinde 121. 

CRIF ve Dun & Bradstreet ve 

Fortune Türkiye Dergisi “Fortuna 

500” listesinde 351. 

TEPAV Türkiye Ekonomi Politikaları 

Araştırma Vakfı En Hızlı Büyüyen 

İlk 100 Şirket arasında. 

Türk Girişim ve İş Dünyası 

Konfederasyonu ve Londra Borsası 

işbirliğiyle hazırlanan Türkiye’nin 

‘en parlak’ 100 şirketi arasında. 

KALİTELİ • GÜÇLÜ • GÜVENİLİR • TECRÜBELİ• DİNAMİK 

• Halı Tabanı Carpet Backing 

• Halı Tabanı Carpet Backing 

8 


Yeni nesil halı kurutma çözümü 

Aks Cooling nem alma ve halı kurutma makineleri 

hem zamanınızı hem de sağlığınızı koruyor. 

Prensip olarak klimadan farkı olmayan 

rutubetli havayı emip soğuk bir yüzeyle 

karşılaştırıp aniden soğuyan havanın 

içindeki nemin yoğunlaşmasını sağlayan 

cihaz yoğuşan su bir kapta toplanır ya da 

gidere bağlanır. 

Nemin en büyük zarar verdiği yerler 

inşaat alanlarıdır. İnşaatların bitirme 

süreleri uzamaktadır. Nem sıkıntısı 

yaşanan yerlerde nem alma ve kurutma 

makineleri kurtarıcıdır. Nem alma ve 

kurutma makineleri ortamdaki eşyalara 

zarar vermeden çalışır. Zarar vermediği 

gibi ortamda ki yoğun nemi kurutur. Kısacası 

toparlarsak. Nem olan evde sağlık 

olmaz. 

1996 yılında şahıs firması olarak Aks 

Klima adı altında klima satış ve servis 

alanında faaliyete başlayan firma, o dönem 

birçok markanın bayi ve servisi olarak 

da hizmet verdi. İki yıl sonrasında da 

büyümenin gereğiyle Aks Klima Soğutma 

ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. adı altında tüzel 

kişiliğe geçti. Bu zaman zarfında teknik 

bilgi birikimini ve tecrübelerini kullanarak 

gelen talepler doğrultusunda Türk 

sanayisinin ihtiyaç duyduğu kurutma ve 

nem alma cihazları imalatına başlayan 

firma, tüm bu endüstriyel cihazların 

imalatını Aks Cooling markası altında 

tescillendirerek Türk sanayisinin hizmetine 

sundu. Halı kurutma hususunda 

büyük kolaylıklar sağlayan bu makineleri 

daha yakından tanımak ve üretim süreçlerini 

öğrenmek adına firmanın Satış ve 

Pazarlama Müdürü ve İç Mimar Merve 

Arda’ya sorularımızı yönelttik. 

Halının doğal kuruma süresi nedir? 

Sizin imal ettiğiniz nem alma ve 

kurutma makineleriyle bu süre ne 

oranda kısalıyor? 

Halıların açık alanda kuruma süresi 

hava şartlarına bağlı olmakla beraber 

1 gün ile 1 hafta arasında değişmektedir. 

Yağışlı ve güneş olmayan havalarda açık 

alanda kurutma işlemi yapmak hem 

zaman açısından kayıp, hem de hijyenik 

olmayan bir ortamda sağlıksız bir 

kurutma şeklidir. Makinalarımızla kapalı 

alanda 8-12 saat arasında ve makinamızın 

özelliklerinden biri olan UV mavi ışık 

hijyen filtre sistem sayesinde hijyenik bir 

ortamda kurutma yapılıyor. 

Nem alma ve kurutma makinelerinin 

sağladığı başka faydalar var mı? 

Ürünün teknik özellikleri hakkında bilgi 

verir misiniz? 

Nem havadaki su buharının miktarıdır. 

Yaşadığımız hava şartları yazın sıcaklığı 

ve kışın yağmurlu havası çok fazlasıyla 

nem barındırıyor. 

Ürettiğiniz makinelerin yerlilik oranı 

nedir? Otomasyonu kendi bünyenizde 

mi gerçekleştiriyorsunuz? 

Ürettiğimiz makinalarda kullanılan 

soğutma malzemeleri yeteri kadar 

yurtiçinde bulunmadığından yerlilik oranı 

%20’dir. Otomasyonu kendi bünyemizde 

gerçekleştiriyoruz. 

İhracat yaptığınız ülke ve pazarlarla 

alakalı bilgi verir misiniz? 

Her işletmenin idealleri arasında ihracat 

yapmanın yer aldığını düşünüyoruz. Aks 

Cooling ailesi olarak şuana kadar 33 ülkeye 

ihracatımız olmuştur. Önümüzdeki 

yıllarda bu sayının kat ve kat artacağına 

inanıyor ve çalışmalarımızı bu yönde 

sürdürüyoruz 


mı? 

Aks Cooling ailesi olarak ihtiyaçlara yanıt 

veriyor size kaliteyi ve güveni sunuyoruz. 

Vizyonumuzda, politikamızda yenilikçi ve 

satış mühendisliğine dayanan yaklaşımlar 

geliştirmeye odaklandığımızı belirtmeliyiz. 

Son 5 senin en başarılı ihracat 

yılını geride bıraktığımızı görüyoruz. Bu 

anlamda 2018 yılı başarılı ancak 2019 

ve onu takip eden yıllar için yapacak çok 

işlerimiz olduğunu söyleyebilirim. 


Nem Alma ve Kurutmada 

Çözüm Ortağınız... 

İkitelli Organize Sanayi Bölgesi 

MUTSAN Mutfakçılar Sanayi Sitesi 

M Blok No : 40 Başakşehir / İSTANBUL 

www.akscooling.com 

info@akscooling.com 


New generation carpet drying solution… 

Aks Cooling dehumidification and carpet drying machines 

protect both your time and your health as well… 

In 1996, the company started to operate 

in the field of air conditioning sales and 

service under the name of Aks Klima 

as a sole proprietorship, the company 

also served as a dealer and service of 

many brands. Two years later, due to its 

growth, it has become a legal entity under 

the name of Aks Klima Soğutma ve 

Gıda Industrial Trade Limited Company. 

In the meantime, the company started 

to manufacture drying and dehumidification 

devices needed by the Turkish 

industry in line with the demands has 

made, by using its technical know-how 

and experience, and the manufacturing 

of all these industrial devices was made 

under its registered name of Aks Cooling 

and presented to the service of Turkish 

industry. In order to learn more about 

these machines which provide great 

convenience in carpet drying and also to 

learn much more about their production 

processes as well, we have asked our 

questions to the AKS Cooling’s Sales and 

Marketing Manager and Interior Architect 

Merve Arda. 

What is the natural drying time of a carpet? 

How long does this period decrease 

with the dehumidification and drying 

machines you manufacture? 

Drying time of the carpets depends on 

weather conditions at outdoor, but varies 

between 1 day and 1 week. In dry and 

rainy weather, drying outdoors is an 

unhealthy way of drying carpets both in 

terms of time wasting and in an unhygienic 

environment. 

Drying is being made with our machines 

in the closed area between 8-12 hours 

and thanks to one of the features of our 

machine’s UV blue light hygiene filter 

system, it is also being made in a hygienic 

environment. 

Are there any other benefits of dehumidification 

and drying machines? Could 

you tell us about the technical specifications 

of the product? 

Moisture is the amount of water vapour 

in the air. The weather conditions we 

live in, the hot of summer and the rainy 

weather of winter contain lots of moisture 

actually. In principle, it absorbs 

damp air which is not different from the 

air conditioner and is being concentrated 

with a cold surface. The device which 

condenses the moisture inside the air 

that is suddenly cooled, is collected in a 

container or also connected to the drain 

as well. 

The places where the humidity gives the 

greatest damage are the construction 

sites. The construction time of construction 

is being prolonged. Dehumidifiers 

and drying machines are the saviour 

in places where the humidity causes 

problems. Dehumidifying and drying machines 

work without harming the items 

which are in the environment. It does not 

cause any harm, but also it also dries the 

moisture in the environment as well. In 

short, if it is needed to be summarized. 

There is no health at a home with 

moisture. 


What is the indigenousness rate of the 

machines you produce? Do you perform 

the automation within your organization? 

Since the cooling materials used in the 

machines we produce are not found in 

the domestic market, the indigenousness 

rate is 20%. We perform the automation 

within our organization. 

Could you please give information 

about the countries and markets you 

export? 

We think that exporting is among the 

ideals of each establishment. As Aks 

Cooling family, we have realized exporting 

to 33 countries so far. We believe 

that this number will increase many 

times more in the coming years and we 

continue our works in this direction. 

Is there any other topic that you would 

like to add? 

As Aks Cooling family, we respond to 

the needs and offer you the quality and 

the confidence as well. In our vision, we 

must emphasize that we are focused on 

developing innovative and sales-engineering 

based approaches in our policy. 

We see that we have left behind the 

most successful export year of the last 5 

years. In this sense, I can easily say that; 

2018 was a successful year. However, 

for 2019 and the following years, we have 

more to do. 


“Bir halıyı bitiş işlemi satar” 

Halı sektöründe köklü bir geçmişe sahip olan Köknar Halıcılık, tecrübelerini print ve 

vintage halılarda yaşatıyor. 

Köknar Halıcılık 1990 yılında el halısı 

imalatıyla başladı. 2003 yılında makine 

halısı imalatına başlayan firma, Yeni 

Zelanda’dan tedarik ettiği yünlerle yüne 

yün makine halısı yapan ikinci firma 

olarak tarihe geçti. İç piyasada uzun 

yıllar popülaritesini koruyan Antik Yörük 

ve Selçuklu Yörük halılarıyla iz bırakan 

Köknar Halıcılık şimdilerde dış pazar 

ağırlıklı üretim yapıyor. Köknar Halıcılık 

Firma Sahibi Feridun Şimşek’ten 

geçmişten bugüne halı yolculuğunu 

dinledik. 

Öncelikle kısaca firmayı tanıyabilir 

miyiz? 

Köknar Halıcılık 1990 yılında kuruldu. 

Ramazan Şimşek, Naci Ter, Ahmet 

Yeşilot tarafından üç ortaklı kuruldu. 

İlk olarak 1991 yılında Manisa Demirci’de 

fabrika kuruldu. O tarihten beridir 

de halı imalatı yapıyoruz. 1994 yılında 

ortaklardan Naci Ter ayrıldı. Ahmet Yeşilot 

da 1998 yılında ayrıldı. 2002 yılında 

makine halısı üretimi için çalışmalara 

başladık 2003 yılının sonlarında üretime 

geçtik. Yünümüzü Yeni Zelanda’dan 

tedarik ettik. Yüne yün makine halısını 

çıkaran ikinci firmayız. Yaklaşık 4 yıl 

kadar makine halısına ağırlık verdik, 

bunun içerisinde cami ve yurt halıları da 

vardı. Bahçelievler ve Florya’da perakende 

mağazalarımız vardı. 

Hindistan, Çin, Pakistan halılarının 

ithaliyle birlikte bizim el yapımı Türk 

el halıları da öldü. O dönem biz yerli 

üretimde kalmayı tercih ettik fakat ithal 

gelen halılardaki çeşitlilik tüketiciye 

daha cazip geldi. Biz de bu durumda 

küçüldük, perakendedeki faaliyetimiz 

aşağı yukarı 12 yıl sürdü. 

3600’den fazla perakende müşterim 

var. Antik Yörük, Selçuklu Yörük modellerini 

ilk çıkartan biziz. Selçuklu Yörük 

ürünlerimiz 10 yıl kadar popülaritesini 

korudu. Pendik’ten Büyükçekmece’ye 

kadar birçok halıcının stoklarına 

eklendi ve satıldı. 

Antik ve Selçuklu Yörük halılarını 

anlatır mısınız? 

Anadolu’da gördüğümüz desenleri biraz 

daha sadeleştirerek kullandık. Normalde 

Milas dışında el halılarında pastel 

renklere pek rastlanmaz. Biz bu modelde 

renkleri bizzat seçerek pastel tonlara 

ağırlık verdik. Selçuklu Yörük’le renk ve 

desen olarak yeni bir trend yakaladık. 

Selçuklu Yörük biraz kalındır 18*23 kalite, 

Antik Yörük 35*45, 45*55 kaliteydi. 

Yani dokunabilecek en ince el halısını 

biz dokuyorduk. 


Akabinde 5 yıl boyunca daha koyu renklere 

döndük, Ermenek Antik Yörük olarak 

yeni bir trend oluşturduk. 

Manisa Demirci, Simav ve Gördes bölgelerinde 

dokundu halılar. 3000 tezgahımız 

vardı. 

Şuan üretim durumu nedir? 

İplik, tezgah ve deseni biz veriyoruz ve 

halılarımızı köylüler dokuyor. Şuan aktif 

olarak 30 halı tezgahı çalıştırıyoruz. 

Patchwork, vintage ve Isparta halılarının 

tekrar renklendirilmesi işlemlerini 

yapıyoruz. Kökümüz imalattan geldiği 

için yıkama konusunda da iyiyiz. Bir halı 

tezgahtan çıktığı gibi satılmaz, bir sürü 

işlemden geçmesi gerekiyor. 

Bir halıyı en fazla bitiş işlemleri sattırır. 

Mesela önceden İspanya’ya pastel renkli 

halılar satılıyordu ve altın yıkama yapardık, 

Amerika ise çay yıkama ve tüysüz 

halı tercih ederdi. 

Üretiminizin ne kadarını ihraç 

ediyorsunuz? 

Şuan print ve vintage halı üzerine ihracatımız 

var. Üretimin %99’unu ihraç 

ediyoruz. Dolar hammadde girişi olduğu 

zaman direkt ihracat daha mantıklı. 

Hammadde ithaliyle ürün oluşturarak iç 

piyasada tutunmak çok zor. 

Son dönemde başladığınız print halıda 

ne kadarlık bir ürün yaptırıyorsunuz? 

Bu ürünler hangi pazarlara gidiyor? 

Print halıda da işin sırrı dokumadır. Dokuma 

zaten bizim aşina olduğumuz bir 

konu ama en önemlisi kaliteli malzeme 

seçmek. Kullandığımız malzeme, pamuğun 

cinsi ve oranları dokumayı etkiler. 

Kaliteli malzeme seçtiğiniz zaman çıkan 

ürün de kaliteli oluyor. Ürünün daha çok 

kendini göstermesinden yanayım çünkü 

aynı tarz ürünü satan 50 tane firma var. 

Benim avantajım şu ki İstanbul’da benim 

altyapıma sahip başka bir firma yok. 

Bizim 6.000 metrekare bir fabrikamız 

var. Daha önce makine halısı da yaptığımız 

için gerekli ekipmanlarımız ve yıkama 

tecrübemiz zaten vardı. Bir tek boya 

kazanımız eksikti onu da temin ettik. 

Şönil iplikte de binlerce çeşit var. Burada 

halının nereden geldiği çok önemlidir. 

Bangladeş’ten gelen Şönil halılar çok 

kaliteliler. 25 yıldır Almanya fuarına katılıyorum, 

eskiden her stantta farklı ürün 

olurdu şimdi toptancılardan birbirine 

benzeyen ürünleri alıyorlar. 

Eklemek istediğiniz bir konu var mı? 

Cami halılarında sıkıntı yaşanıyor. 

Akrilik ürünleri camilerde kullanıyorlar, 

bunun yanmazlık özelliği yok. En 

ufak bir yangında tutuşur. Bu konuların 

yönetmeliklerde belirtilmesi gerektiğini 

düşünüyorum. Sonradan değiştirildiğinde 

üreticiler zarar görüyor. Eskisi gibi 

hayvancılık olmadığı için yün de bulamıyoruz. 

İç piyasada hammadde sıkıntısı 

var. Ayrıca serbest bölgede işleme rejiminin 

iyileştirilmesi ve yıkama, boyama, 

tamir gibi işlemleri yapabileceğimiz yer 

tedariği konusunda devletimizden destek 

bekliyoruz. 


“The finishing process sells a carpet” 

Köknar Carpet Business which has a long-established history in carpet sector sustains 

its experiences in printed and vintage carpets. 

Köknar Carpet Business has started by 

producing hand-made carpet in year 

1990. The company that started producing 

machine carpet in 2003 made 

history by making machine-woven 

carpets with the wool it supplied from 

New Zealand. Köknar Carpet Business 

which has been left a mark with 

its Ancient Yoruk and Seljukian Yoruk 

Carpets that has been protected their 

popularity in domestic market for many 

years nowadays does foreign market 

oriented production. We have listened 

to the carpet journey from the past to 

now from the company owner of Köknar 

Carpet Business Ferdiun Şimşek. 

First of all, could we get to know the 

company briefly? 

Köknar Carpet Business was established 

in 1990. It was established by three 

partners; Ramazan Şimşek, Naci Ter 

and Ahmet Yeşilot. At first the factory 

was built-up in Manisa Demirci in 1991. 

We have been making carpet production 

since that date. Naci Ter withdrew from 

partnership in 1994. Ahmet Yeşilot also 

withdrew from partnership in 1994. 

We started actions in order to produce 

machine-made carpets in 2002 and we 

started prducing at the end of year 2003. 

We supplied our wool from New Zealand. 

We are the second company that 

produced machine-woven carpet. We 

have focused on machine-made carpets 

approximately 4 years including mosque 

and dormitory carpets. We had retail 

shops in Bahçelievler ve Florya. 

Our Turkish hand-made carpets had 

extincted once Indian, Chinese and Pakistani 

carpets imported. We preferred 

to keep home production at the time but 

the variety in the imported carpets became 

more attractive to the consumers. 

In that case we downsized as our retail 

business continued for around 12 years. 

I have more than 3600 retail customers. 

We are the first ever that put on the 

market the Ancient Yoruk and Seljukian 

Yoruk models. Our Seljukian Yoruk products 

kept their popularity for about 10 

years. It was a product that many carpet 

maker from Pendik to Büyükçekmece 

added to their models. 

Could you tell Ancient and Seljukian 

Yoruk carpets? 

We used the patterns that we saw in 

Anotalia by simplifying a bit more. 

Normally pastel colours in hand-made 

carpets are not encountered except 

Milas. We focused on the pastel tones 

on this model by selecting the colors 

personally. We attained a new trend of 

color and pattern with Seljukian Yoruk. 

Seljukian Yoruk is a bit thick 18*23 

quality, Ancient Yoruk was 35*45, 45*55 

quality. I mean we were weaving the 

thinnest hand-made carpet that could 

be weaved. 

Afterwards we had focused on darker 

colors for 5 years, we have created a 

new trend Ermenek Ancient Yoruk. The 

carpets had weaved in Manisa Demirci, 

Simav and Gördes areas. We had 3000 

weaving looms. 

What is the current production 

situation? 

We give the thread, the weaving loom, 

the pattern and villagers weave our 

carpets. We currently operate 30 carpet 

weaving looms actively. We do the 

re-colouration processes of Patchwork, 

Vintage and Isparta carpets. We are also 

good at washing as our root comes from 

manufacturing. A carpet is not sold as 

the way it comes out of a weaving loom, 

it needs to go through a lot of processes. 

The finishing processes sell the 

carpet most. For example pastel colored 

carpets used to be sold earlier in 

Spain so we used to make golden wash 

while America preferred tea wash and 

featherless carpet. 

How much do you export of your 

production? 

Currently we have exportation of print 

and vintage carpets. We export 99% 

of our production. Exportation makes 

more sense when there is raw material 

inflow in dollars. 

It is very difficult to promote in the domestic 

market by raw material importation. 

How much production do you have 

made in print carpet you recently 

started? Which markets do these 

products go to? 

The secret of the business is weaving 

in print carpet. Weaving is already a 

subject we are used to but the most 

important thing is selecting the quality 

equipment. The equipment, type of the 

wool and their ratios we use effect the 

weaving. The product becomes quality 

as you select the quality equipment. I 

side with the product should more show 

itself because there are 50 firms which 

sell the same type of the products. My 

advantage is there is no other company 

that owns my infrastructure in İstanbul. 

We have a 6.000 square-meters factory. 

We already have had the washing experience 

and necessary equipment as we 

used to make machine-made carpets 

before. There was only our colouration 

loom missing yet we supplied it. 

There are thousands of types in Şönil 

Carpet as well. Hereby it is very important 

where the carpet comes from. The 

Şönil Carpets coming from Bangladesh 

are high-quality. I have been attending 

to Germany Trade Fair for 25 years, 

there were different products in every 

stand earlier but now they buy products 

which are alike from the wholesalers. 

Is there any subject you would like to 

add? 

A distress has been being occured 

about mosque carpets. They use acrylic 

products in mosques although this does 

not have nonflammability behavior. It 

catches fire in case of a little flame. I 

think these issues are needed to be pointed 

out in the regulations, manifacturers 

get harmed when they are changed 

afterwards. We can not find the wool as 

the animal husbandry is not as it used 

to be. There is lack of raw material in 

the domestic market. 


www.tugrahali.com 

tugrahali 


DOMOTEX asia/CHINAFLOOR fuarı 

Mart’ta sektörü kucaklamaya hazır 

Asya Pasifik’in en büyük yer döşemeleri ticaret fuarı DOMOTEX 

asia/CHINAFLOOR, 26-28 Mart tarihlerinde yapılacak olan 2019 

sayısının ziyaretçi kayıtlarına başladı. Bilindiği üzere, fuarın 

en önemli sektörlerinden biri ve Çin’de artan tüketimle etkin 

olan halı, halı tüketiminin en yüksek artış oranları ile yer alıyor. 

Diğer büyük ihracat ülkelerinin ihracat oranları düşüş gösterirken, 

Türkiye’nin yanı sıra Çin, dünya çapındaki halı ihracatının 

yaklaşık %40’ını karşılıyor. 

2019 lüks markalarının öne çıkanları arasında, yeni çeşitleri ve 

abartılı ürünleri ile ziyaretçilerle yüz yüze gelen, tanınmış 15 

halı tasarım firması var. Bu yıl fuara katılan 3 firma, 30 metrekarelik 

stantları ile fuarda yer alacak. Onlardan biri emniyete 

alınmış Oritop’tur. Birçok yıldır, yenilikçi, el yapımı halı ve 

kilim dokumaların uluslararası lider trend belirleyicilerinden 

biri olan firma, başarılı bir şekilde geleneksel ve modernliği 

harmanlıyor. Lüks markalar, DOMOTEX asia/CHINAFLOOR’un 

ana partneri COVER Magazine tarafından destekleniyor ve eş 

zamanlı organize oluyor. 

Bu sene ilk defa, DOMOTEX asia/CHINAFLOOR’da AGNI’yi karşılayacak. 

Kurulduğu 1993 yılından beri, AGNI küçük bir esnaf 

ekibiyken devasa yetenekli bir aile olarak hızla gelişti. AGNI, 

inovasyon ve güzelliğe, durmadan eşsiz özellikler, renkler ve 

desenlere halılar üretme mücadelesine inanıyor. 2019’da fuara 

katılacak olan bir diğer öncü firma da SHAW’dır. 40 yıllık bir öyküye 

sahip olan firma, halı sektörüne, damlatmaz halılar, leke 

ve zemin mukavemeti sistemlerini içeren bir dizi önemli yenilik 

getirdiler. 2019’ın en önemli çıkışı Koreli firma Hanil Medical’in 

DOMOTEX asia/CHINAFLOOR için yeni ısıtma ve soğutma zemin 

matlarını getiriyor oluşudur. 

DOMOTEX asia/CHINAFLOOR, 2018’de uluslararası katılımını, 

Çin dışında ziyaretçi olan, Güney Kore, Amerika Birleşik Devletleri, 

Japonya, Hindistan ve Malezya’nın aralarında bulunduğu 

5 ülke ile %10 oranında arttırdı. Okyanusya, Avrupa ve 

Asya bölgelerinin kayda değer artışı ile birlikte, ziyaretçilerin 

%97’sinden fazlası fuardan oldukça memnun kaldı. 

DOMOTEX asia/CHINAFLOOR başarılı yoluna, ana bölge Asya 

Pasifik’ten katılımcıların belirgin gelişimi ile birlikte 2019’da 

devam edecek. 

Fuarın 21. versiyonunun merakla beklenen bir diğer konsepti 

de Çin Orijinal Halı Tasarım Show’udur. DOMOTEX asia/CHI- 

NAFLOOR, ilk defa sadece Çin halı ve kilimlerinin tasarımlarına 

odaklanan bir tasarım yarışması düzenleyecek. Etkinlik, yerli 

yetenekleri sunmayı ve Çine özgü tasarım trendlerini tanıtmayı 

hedefliyor. 


Visitors free 

online 

REGISTRATION 

CODE: 

IM19PC08

DOMOTEX asia/CHINAFLOOR ready to embrace 

the sector in March 

DOMOTEX asia/CHINAFLOOR the largest flooring tradeshow 

in Asia Pacific now welcomes visitors to register for 

the 2019 edition, March 26th – 28th. Traditionally, one of the 

most important sectors of the show is carpet, driven by rising 

consumption in China, being also the place with the highest 

annual growth rates of carpets consumption. Along with Turkey, 

China accounts for about 40% of the overall world exports 

of carpets, while the other major exporting countries decrease 

their exports. 

Among the highlights of 2019 is Luxury Brands, a distinct 

display area presenting 15 renowned carpet design firms who 

indulge visitors with a variety of new, extravagant products. 

This year three of the companies participating in the event, will 

take their own booth of 30 sqm. Oritop secured one of them. 

For several decades, the company has been among the leading 

international trendsetters of innovative, hand-made rugs and 

flat weaves, successfully blending tradition and modernity. 

Luxury Brands is co-organized and sponsored by COVER Magazine, 

a key partner of DOMOTEX asia/CHINAFLOOR. 

The other forward-looking concept of 21st edition of the show 

is Chinese Original Carpet Design Show. For the first time 

DOMOTEX asia/CHINAFLOOR the will present a design competition, 

focusing only on the original Chinese design of carpets 

and rugs. The show aims to present local talents and introduce 

Chinese design trends. 

is SHAW. Having a history of 40 years, they introduced significant 

innovations to carpet industry, including spill-proof carpets 

and stain and soil resistance system. Last but not least 

important debut of 2019 is the Korean company Hanil Medical, 

bringing new for DOMOTEX asia/CHINAFLOOR products - heated 

and cooling floor mats. 

In 2018 DOMOTEX asia/CHINAFLOOR increased their international 

attendance by 10%, from which, the top 5 visiting countries 

outside of China ranked: South Korea, the United States, 

Japan, India, and Malaysia. With a considerable increase of 

Oceania, Europe and Asia regions, more than 97% of the visitors 

were very pleased with the exhibition. 

In 2019 DOMOTEX asia/CHINAFLOOR will continue its successful 

path with a significant growth of attendees from its main 

region – Asia-Pacific. 

This year for the first time DOMOTEX asia/CHINAFLOOR will 

welcome AGNI. Since their foundation in 1993, they have 

rapidly grown from a small team of artisans to a huge family 

of talented craftsmen. AGNI believes in innovation and beauty, 

continuously striving to make rugs with unique textures, colors 

and designs. Another leading company joining the fair in 2019 


www.halikoy.com 

halikoytr halikoyhali halikoy@halikoy.com

Ticaret ve ürün lansmanlarıyla ünlü 

CIFF Guangzhou yeniliklerle geliyor 

43. Uluslararası Çin Mobilya Fuarı (CIFF), iki ayrı ürün kategorisi halinde 

Guangzhou’da düzenleniyor. 18-21 Mart 2019 tarihlerindeki bölümde ev, açık 

hava ve tatil yeri mobilyalarıyla ev dekorasyonu ve ev tekstilleri, 28-31 Mart 

2019 arasındaki bölümünde ise ofis, otel mobilyaları, aksesuarları, metal 

mobilyalar ve halka açık alanlarda kullanılan mobilyalar ve mobilya 

endüstrisi için makine ve malzemeler teşhir edilecek. 

Tamamen yenilenmiş görünümüyle 

CIFF Guangzhou fuarı, 760.000 metrekare 

büyüklüğündeki bir sergi alanında 

4.100 den fazla firma bir araya geliyor. 

CIFF fuarı, Çin’de düzenlenen 200.000 

ziyaretçi ve 30.000’den fazla yapancı 

firmaların katıldığı fuarlar arasında 

yurt dışından gelen satın almacı sayıları 

itibariyle en önde gelen fuar olarak 

biliniyor. Hızla büyümeye devam eden 

Çin ekonomisi ile paralel olarak CIFF de 

sürekli kendini yenileyerek gelişiyor. 

Fuarın imajı da bu yıl yeniden şekilleniyor. 

Bu yılın teması mobilya endüstrisindeki 

tedarik zincirinin tamamı ile 

bütünleştirilen ana renkler ve ikonik 


mobilyalarla uyumlu beş ana kategoriyi 

tek bir imajda topluyor. Fuar, tedarik 

zincirinin tamamını kapsamasıyla da 

kendine has bir karakter kazanıyor. 

CIFF kapsamında mobilyalar, ev dekorasyon 

ürünleri ve ev tekstilleriyle açık 

hava ve ofis mobilyaları teşhir edilirken, 

CIFM/Interzum Guangzhou fuarında 

mobilya sektörü için makineler, malzeme 

ve ekipmanlara odaklanıyor. 

Fuarda kozmopolit karakteri vurgulayan 

ithal ve Çin pazarının ihtiyaçlarına 

mükemmel uyum için üretilmiş narin 

mobilya ürünleri sergilenecek. Fuarın 

diğer hollerinde tasarımcıları da öne 

çıkaran özel yapım mobilyalar, modüler 

setler, üst düzey firmaların kişiliklerini 

yansıtan ürünlerini görücüye çıkardıkları 

tasarım holleri yer alacak. 

Etkinliği yüksek diğer fuarlarda da 

rastlandığı gibi, CIFF fuarında da bir dizi 

etkinlik firmaların ürün teşhir çabalarını 

güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu etkinlikler 

arasında Home Furnishing Design 

Show, China Interiors’s Decorations 

Conference, Global Garden Lifestyles 

Festival, and Office Life Theme Pavilion, 

Global New 

Home Products Theme Show.


All things new come through CIFF Guangzhou, the 

most influential platform for trade and product launch 

43rd edition of CIFF (China International Furniture Fair) will take place at in 

Guangzhou over two phases, divided according to product sector: the first, 

from 18 to 21 March 2019, is dedicated to home furnishings, outdoor and leisure 

furniture, home décor and home textiles; the second, from 28 to 31 March, 

will be for office furniture, hotel furnishings, accessories, metal furniture, 

and furnishings for public spaces and reception areas, as well as materials 

and machinery for the furniture industry. 

Without a doubt, excitement and innovation 

are the key words of the next edition 

of CIFF Guangzhou which, completely 

reinvented, will host over 4,100 exhibitors 

gathered in an exhibition space 

extending over 760,000 square meters. 

“Platform of first choice for launch of 

new products and trade”; this is indeed 

the theme of the 43rd edition, a theme 

emphasizing CIFF’s constant commitment 

to offering a global platform that 

best launches exhibitors’ innovations, 

taking great care to welcome sector 

professionals, including the growing 

number of foreigners among them. 

In fact, over the years, CIFF has consistently 

come in first place with the 


highest number of overseas buyers 

compared to all other Chinese trade 

fairs, recording 30,000 foreign operators 

amid its total 200,000 visitors, testifying 

to CIFF’s worldwide value and interest. 

CIFF is thus proving to be the proud leader 

and reflection of a rapidly growing 

China, not only from an economic point 

of view but also, and above all, from the 

standpoint of a culture of good living. It 

follows that all the latest Chinese trends 

and proposed products, increasingly 

sought-after in terms of design and 

quality, will be represented here. 

A Fair Reinvented 

CIFF is a fair capable of continually reinventing 

itself, responding to the needs 

of exhibitors and visitors, providing the 

best organizational solutions, hosting 

the most important brands, and offering 

a complete exhibition experience thanks 

to the organization of numerous events 

and seminars, as well as the creation of 

a commercial atmosphere and comfortable 

environment, furnished with 

functional and refurbished reception 

and meeting areas and VIP lounges. 

The fair has also reinvented its image. 

In fact, this year CIFF will be promoted 

with a single image that integrates the 

content of the entire furniture industry 

supply chain represented at CIFF, 

portraying all five of the main categories 

with corresponding main colors and 

iconic furniture pieces.

The New Layout 

One of the aspects that makes CIFF 

unique is undoubtedly its representation 

of the entire supply chain of the furniture 

industry: from home furnishings, home 

décor and home textiles to outdoor and 

office furniture, to CIFM/interzum guangzhou, 

a fair dedicated to components 

and machinery. 

The exhibition layout has been further 

optimized; the first phase was upgraded 

across the five main categories and the 

seven areas dedicated to individual trends: 

the high-end import space, design 

fashion space, whole house custom space, 

soft decoration living space, leisure 

living space, efficient office space, and 

smart home space. 

Reinforcing the cosmopolitan spirit, as 

many as three halls, for a total area 

of 90,000 sqm, will be fully devoted to 

high-end import furnishings, fine furniture 

perfectly suited to the needs of the 

Chinese market, always in search of a 

better quality of life. 

Hall 1.1 will be designated the Design & 

Exclusive Custom Furniture, featuring 

designer, high-end, modular, and customizable 

furniture. 

Pavilion 2.1 will be the Design Hall, 

showcasing large, high-level companies 

with captivating designs full of personality. 

Companies offering custom furniture 

and smart home solutions will be spread 

out over Hall 6.1, 7.1, and 8.1. 

In the sphere of furnishing accessories 

and textiles, Pavilion 15.2 will be dedicated 

to an international audience, while 

lighting brands are featured in Pavilion 

16.2. 

The outdoor and leisure furniture sector 

will be presented through a variety of 

events and activities such as balcony 

design contest, garden show, in Area D 

of the fair complex. 

The exhibition layout for the second 

phase, devoted to the Office Show, will 

be further expanded and optimized. The 

Nanfung International Convention & Exhibition 

Centre, located near the Canton 

Fair Complex, will be used as Area E 

of CIFF dedicated to smart offices and 

support products suitable for providing 

intelligent solutions. 

CIFM/interzum guangzhou will host activities 

to provide a professional platform 

of the highest level for materials and technologies 

used in furniture production. 

Upgraded Events 

To offer a preview of the trends in the 

furniture world, during its next edition, 

CIFF will devote a large space to a rich 

program of design activities and exhibitions, 

including the Home Furnishing Design 

Show, China Interiors & Decorations 

Conference, Global Garden Lifestyles 

Festival, and Office Life Theme Pavilion. 

Not to forget this year’s latest innovation: 

the Global New Home Products Theme 

Show, a thematic exhibition created 

in collaboration with Sina.com to select 

innovations in the following areas: personalization, 

living room, dining room, 

bedroom, and outdoor furniture. 

The Ten ° Parallel Space Exhibition 

brings together CIFF, home.163.com, ten 

important designers, and ten well-known 

home furnishing companies to represent 

various interactions within design. 

Visitors can follow the exhibition on a 

map highlighting its ten most exciting 

moments in order to better understand 

all the varieties of lifestyle. 

The Design Dream Show will present 

traditional brands in an innovative way, 

featuring both designer brands and 

emerging Internet brands and focusing 

on public welfare, green design, and 

green marketing, using technology to 

create domestic spaces with holographic 

projections. 

Smart Home of Young People, realized 

in collaboration with Liang Jinghua, 

internationally renowned designer and 

honorary consultant of the Hong Kong 

Indoor Designer Association and Tubatu, 

the largest web decoration platform in 

China, provides the most innovative design 

solutions for the homes of enterprising 

young people. 


Gaziantep’in simgesi “Çingene Kızı” 

mozaiği tamamlandı 

Zeugma Antik Kenti’nde bulunduğu günden itibaren Gaziantep’in simgesi 

haline gelen “Çingene Kızı” mozaiğinin Türkiye’ye teslim edilen eksik 

parçaları Zeugma Mozaik Müzesi’nde sergileniyor. 

Türkiye, Gaziantep’in Nizip ilçesindeki Zeugma Antik Kenti’nde, 

1960’lı yıllarda kaçak kazılarla çıkarılıp yurt dışına kaçırılan 

ve 2012’de ABD’nin Bowling Green Üniversitesi’nde olduğu 

belirlenen ‘Çingene kızı’ mozaiğinin eksik 12 parçasını yeniden 

ülkeye getirildi. Kasım sonu itibariyle ait olduğu Gaziantep 

topraklarına getirilen mozaik, Nizip ilçesinin10 kilometre 

doğusunda yer alan Zeugma Mozaik Müzesi’nde sergileniyor. 

Dağınık saçları, çıkık elmacık kemikleri ve dolgun yüzüyle 

dikkat çeken Çingene Kızı mozaiği, 30 bin metrekarelik Zeugma 

Mozaik Müzesi’nin en önemli sanat eserleri arasında yer 

alıyor. 

Gaziantep Müzesi Müdürlüğü başkanlığında, 1998 yılında 

Zeugma Antik Kenti’nde yapılan kurtarma kazılarında bulunan 

Çingene Kızı mozaiğinin resmi Gaziantep’le bütünleşerek il 

tanıtımı için hazırlanan birçok hediyelik eşyayı da 

süslemektedir. 

Çingene Kızı’nın öyküsü 

Zeugma Antik Kenti’nde bulunan bir odanın taban mozaiği 

olan Çingene Kızı, büyük ölçüde tahribata uğramış durumda. 

Yalnızca kadın başı görünen panoda kadın figürü sağ tarafına 

doğru bakmakta. Başlangıçta ‘Zeugma Kızı’, ‘Bizim Kız’, 

‘Toprak Ana Gaia’ gibi isimler alsa da dar alnı, çıkık elmacık 

kemikleri ve iç içe geçmiş iri halka küpeleri sebebiyle mozaik 

“Çingene Kızı” olarak benimsendi. 



Gaziantep’s symbol The mosaic of 

“Gypsy Girl” is completed… 

“Gypsy Girl” mosaic has become the symbol of Gaziantep since the day it was 

found in Zeugma Ancient City. The missing pieces of the mosaic which have 

been delivered to Turkey are being exhibited in the Zeugma Mosaic Museum… 

In the ancient city of Zeugma in Gaziantep, Nizip, Turkey, it 

has removed with the illegal and unauthorized excavations 

in the 1960s, and were smuggled abroad. In 2012, 12 missing 

pieces of ‘Gypsy Girl’ mosaic, which was determined to be at 

the Bowling Green University in the USA, were brought back to 

Turkey. The mosaic, which was brought to its belonging lands 

to Gaziantep as of the end of November, is on display at the 

Zeugma Mosaic Museum, 10 kilometres east of the town of 

Nizip. The mosaic is among the most famous pieces of work 

on display at the 30,000 square meter Zeugma Mosaic Museum, 

which has attracted visitors from all around the world 

since its opening. The Gypsy Girl’s dishevelled hair, prominent 

cheekbones and haunting eyes have become somewhat of the 

face of Gaziantep since it was unearthed in the ancient city. 

The story of the Gypsy Girl 

The Gypsy Girl in the Ancient City of Zeugma, which is actually 

the base mosaic of a room, has been largely destroyed. Only 

the woman head which is being seen on the board, the female 

figure is looking to her right side. At the beginning the mosaic 

was given names such as ‘Zeugma Daughter’, ‘Our Girl’, and 

‘Mother Earth Gaia’. However, because of her narrow forehead, 

prominent cheekbones and her large telescopic ring 

earrings the mosaic was adopted as the Gypsy Girl as a result. 

The picture of the Gypsy Girl mosaic, which was found in the 

rescue excavations carried out in 1998 in Zeugma Ancient City 

under the direction of the Directorate of Gaziantep Museum, 

also adorns many souvenirs prepared for the promotion of the 

province by integrating with Gaziantep. 


Halıda tasarımın gücü 

“2019 yılında soft tasarımlar, canlı renkler, geometrik desenler ve 

özgün şekle sahip halılar gündemde olacak.” 

Tuval Design Genel Müdürü 

Cüneyt Bozkoyunlu 

Tasarım odaklı ürünleriyle tüketiciyle ortak 

bir dil yakalayan Tuval Design, satış 

kanalları aracılığıyla ulusal ve uluslararası 

tüketiciye ulaşıyor. Dünyada geçerli 

en son trendleri titizlikle takip ederek 

güncel modeller sunan firma, tasarımla 

hayat bulan halıların etkisini vurguluyor. 

Bir araya geldiğimiz Tuval Design Genel 

Müdürü Cüneyt Bozkoyunlu, önümüzdeki 

dönemde tasarımların soft olacağını 

fakat canlı renklerin ön planda olacağını 

belirtti. Geometrik desenlerin sıkça karşımıza 

çıkacağını ifade eden Bozkoyunlu, 

artık tüketicinin halının şekil ve ebatlarının 

da kendisine özel olmasını istediğini 

söyledi. 

Tasarımlarınız tüketiciyle nasıl 

buluşuyor? 

Genç bir şirketiz fakat alanlarında uzun 

yıllar çalışmış, küresel trendleri takip 

eden, sektör dinamiklerine hakim 

deneyimli bir ekibiz. İş modelimiz ise 

tamamen tasarım odaklı. Müşterilerimizin 

isteklerini ve tüketicilerin taleplerini 

tasarımlarımızda buluşturuyoruz. Bunu 

da sadece kağıt üzerinden değil tasarımlarımızı 

dokuyarak hayat bulmuş ürünler 

üzerinden yapıyoruz. 

Koleksiyonlarımız, ulusal çapta başarı 

elde etmiş ve dünyanın birçok ülkesine 

ihracat yapan firmalarımızın satış kanalları 

aracılığıyla tüketiciye ulaşıyor. 

Örneğin; 

o Angora Halı’nın Moon-Passion koleksiyonları 

o Crea Halı’nın Zara, Kanyon ve Amazon 

koleksiyonları 

o Mutaş Halı’nın Sophia, Norte, Risus ve 

Nerio koleksiyonları bizim tasarladığımız 

ürünlerden oluşuyor. 

2019 yılında ne tarz halılar gündemde 

olacak? 

Öncelikle şu gerçeğin altını çizmek 

istiyorum; halı görsel bir ürün ve tüketicinin 

satın alma kararını vermesinde 

dokunduğu fabrikanın büyük olmasının 

herhangi bir rolü yok. İnsanlar ilk olarak 

tasarıma, renklere bakıyor. Ayrıca moda 

bekleyen bir olgu değil. Tüketici, her dönem 

mutlaka bir farklılık görmek istiyor. 

Biz de bu gerçeklerden hareketle dünyada 

geçerli en son trendleri titizlikle 

takip ediyor ve tasarımlara yansıtıyoruz. 

Önümüzdeki dönemde tasarımların soft 

ama çok renkli bir yöne doğru gittiğini 

görmekteyiz. Geometrik desenlerin 

daha önde olacağını düşünüyoruz. Ayrıca 

tüketici artık standart halı ebatlarından 

uzaklaşıyor. 

Desen ve rengin dışında halının şeklinin 

de kendisine özel olmasını talep ediyor. 

Makine halısı üretim ve ihracatında 

Türkiye’nin konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Makine halısı üretiminde Türkiye lider 

ülkelerden biri. Zaten rakamlar da bu 

gerçeği net olarak ortaya koyuyor. Uluslararası 

Ticaret Merkezi (ITC) verilerine 

göre, Türkiye, Çin’den sonra dünyada en 

fazla halı ihraç eden ülke konumunda 

bulunuyor. Türkiye, 2013’te 2,2, 2014’te 

2,3, 2015’te 2, 2016’da 1,9 ve 2017’de 2,2 

milyar dolarlık halı ihracatı gerçekleştirdi. 

Böylece, 5 yılda ihraç edilen halıların 

toplam tutarı 10,6 milyar dolara ulaştı. 

Bu yıla dönüp bakarsak da son 11 aylık 

ihracatımız 2 milyarı aşmış durumda. 

Dile getirdiğim bu verilere baktığınızda 

üretimde oldukça güçlü olduğumuzu 

görüyorsunuz. 

Diğer yandan üretilen halının şu an metrekare 

fiyatı ortalama 9 dolar civarında, 

sektör olarak burada hedefimiz 2023’te 

bu rakamı 15 dolara yükseltebilmek. 

Sanayicilerimiz üretimde neler yapılabileceğini, 

hangi sınırların zorlanabileceğini 

gerek yeni materyal gerekse teknoloji 

kullanımıyla zaten dünyaya gösteriyorlar. 

Dolayısıyla bu hedefimize ulaşmanın 

geriye kalan en birinci yolu katma değeri 

yüksek ürün yaratmaktan geçiyor. Halının 

görsel bir ürün olduğunu düşünürseniz, 

bu katma değeri elde edebilmenin 

yegane şekli; tasarım. İşte biz de bu 

gerçekten hareketle, ülkemizin üretim 

gücünü dünyada trendler oluşturacak 

tasarımlarla buluşturabilmek amacıyla 

Tuval Design’ın temellerini attık. Hedefimiz 

bu alanda küresel bir marka olarak 

ülkemizin adını dünyaya duyurabilmek. 

Henüz genç bir şirket olmamıza karşın 

emin adımlarla bu yolda çalışmalarımıza 

devam ediyoruz. 

Eklemek istediğiniz bir konu var mı? 

En başta da vurguladığım gibi üretimdeki 

gücünü ismine de yansıtmayı amaçlayan 

ve bu alanda dünya markası olma 

vizyonuyla hareket eden firmalarımıza bu 

yolculuklarında tasarım ve bilgi birikimimizle 

güç katmak istiyoruz. Tuval Design 

olarak, küresel çapta başarı hikayesi 

yazmış bir firmamızın kataloğunda kendi 

tasarımlarımızı görebilirsek, işte o zaman 

başarılı olduk diyebilirim. 



The power of design on a carpet… 

“In 2019, soft designs, vibrant colours, geometric patterns and originally 

shaped carpets will be trendy”… 

the demands of our customers and the 

demands of consumers in our designs. 

We do this not only on paper but also through 

our products which strengthened 

by weaving as well. Our collections have 

achieved success on a national scale and 

reach out to consumers through the sales 

channels of our companies exporting 

many countries around the world. 

For example; 

• Moon-Passion collections of Angora 

Carpet 

• Zara, Kanyon and Amazon collections 

of Crea Carpet 

• Sophia, Norte, Risus and Nerio collections 

of Mutaş Halı 

Consist of our designed products. 

What kind of carpets will be trendy 

in 2019? 

First of all I want to underline one fact; 

Carpet is a visual product and in the consumer’s 

decision to make the purchase, 

the size of the factory has no role. People 

first look at design and colours. Fashion 

is also not a pending phenomenon. 

The consumer wants to see a difference 

every time. Based on these facts, we follow 

the latest trends in the world meticulously 

and reflect them on our designs. 

In the coming period, we see that the 

designs are in a soft but very colourful 

direction. We think geometric patterns 

will be one step further. In addition, the 

consumer is now moving away from the 

standard carpet size. They demand that 

the shape and the size of the carpet be 

unique to them, besides the colour and 

pattern. 

Capturing a common language with 

its customers with its design-oriented 

products, Tuval Design reaches national 

and international consumers through 

its sales channels. The company, which 

follows the latest trends in the world 

meticulously, presents the current 

models, and emphasizes the effect of 

the carpets that energise with design. 

Cüneyt Bozkoyunlu, General Manager 

of Tuval Design, said that the designs 

will be soft in the coming period, but 

the vivid colours will be at the forefront. 

Bozkoyunlu, who stated that geometric 

patterns will appear frequently, said the 

consumers want to have the shape and 

size of the carpet specially designed only 

for themselves. 

How do your designs meet consumers? 

We are a young company but we have 

an experienced team who has worked 

in their fields for many years, following 

global trends and having a command of 

sector dynamics. Our business model 

is completely design-oriented. We meet 

How do you assess Turkey’s position 

in the production and export of machine-made 

carpets? 

Turkey is one of the leading countries in 

the production of machine-made carpets. 

Already figures clearly reveal this 

fact. According to the International Trade 

Centre’ (ITC) data, Turkey is in the second 

position in carpet exporting countries 

after China. Turkey, 2.2 in 2013, 2.3 

in 2014, 2 in 2015, 2.2 in 2016 and 1.9 billion 

dollars in 2017 made carpet exports. 

Thus, the total amount of carpets expor- 


ted in 5 years reached $ 10.6 billion. If we 

look at this year, our exports in the last 

11 months have exceeded 2 billion. When 

you look at this information, you see that 

we are very strong in production. 

On the other hand, the current price per 

square meter of a carpet is around 9 

dollars, as the sector, our target here in 

2023 to increase this figure to $ 15. Our 

industrialists are already showing to the 

world what can be done in production, 

which boundaries can be challenged and 

together with the usage of new material 

and technology. Therefore, the first 

remaining way to achieve this goal is to 

create a product with high added value. 

If you think that the carpet is a visual 

product, the only way to get this added 

value is; is design. By knowing this fact 

for sure, we laid the foundations of Tuval 

Design in order to bring together the 

production power of our country with the 

designs that will create dominating trends 

in the world. Our target is to announce 

the name of our country to the world 

as becoming a global brand in this field. 

Although we are still a young company, 

we continue to work on this path with 

firm steps. 

Is there a topic you would like to add? 

As I also emphasized at the beginning, 

we want to add power to their journeys 

with our designs and knowledge to the 

companies for those who aim to reflect 

the strength of their production power 

to their names and act with the vision 

of becoming a world brand in this field. 

As Tuval Design, if we can see our own 

designs in the catalogue of a company 

that has written a success story on a 

global scale, then we can say that we are 

successful. 


Düğüm düğüm aşk 

“Benim halıya olan sevgim aniden alevlenen bir aşk gibi değildi. Elyaf elyaf tanıdığım, düğüm düğüm 

anladığım bir ürüne oluşan büyük hayranlığımdı.” 

7 nesildir halıya gönül veren bir ailede 

yetişip halıyla tanışma ve nice hikayelerini 

bizimle paylaşan Halı Tasarımcısı 

ve Uşaklıgil Halı & Tasarım Markası 

Kurucusu Özgür Uşaklıgil ile keyifli bir 

sohbet gerçekleştirdik. Uşaklıgil halı tasarımını 

şu şekilde tasvir ediyor: “Sizin 

şiirinizin bir imgesi yavaş yavaş belirmeye 

başlar zihninizde. Bütün bu bilgi ve 

duyguları defalarca gözden geçirirsiniz. 

Tasarımın gittikçe daha rafine, kusurlardan 

arınmış bir hali ortaya çıkar. Her 

aşamada başa dönmeyi de göze almak 

zorundasınız.” 

Halıyla tanışma ve meslek olarak seçme 

hikayenizi paylaşır mısınız? Nesillerdir 

bu işle uğraşan bir ailenin içine 

doğmanın ne gibi avantajları oldu? 

Benim halıya olan sevgim aniden alevlenen 

bir aşk gibi değildi. Elyaf elyaf 

tanıdığım, düğüm düğüm anladığım bir 

ürüne oluşan büyük hayranlığımdı. 

Uşaklıgil ailesinin halı ile ilgili çalışan 

yedinci kuşağıyım. Halı konusunda ilk 

derslerimi rahmetli dedem Memduh 

Uşaklıgil’den almıştım. Çocukluğumda 

babamın mağazasına her gün gidip 

gelen, sözde emekli bir halıcıydı. Gerek 

babamın dokuttuğu halıları incelerken, 

gerek eski dostları ile geçmişi yâd ederken 

dedemi dinlemek hem öğretici hem 

de eğlenceliydi. Öğrenmeye o günlerde 

başladığım şeyin aslında halı tasarımının 

ilk dersleri olduğunun farkında 

değildim. 

Dedem eşek sırtında köyleri gezdirdikleri 

müşterileri ile yaşadıklarını 

anlatırken mesleğini ne kadar sevdiğini 

gözlerinden anlardınız. İzmir’den, İstanbul’dan, 

İsviçre’den, İngiltere’den hatta 

Amerika’dan gelen müşterilerini uzun 

uzun anlatırdı. Hikâyelere bol bol halı 

bilgisi saklanırdı. 

Bu yıllar, bir iplik tarağını, boyahaneyi 

veya halı yıkamanesini ilk kez gördüğüm 

yıllardır. Babamla kamyonete atlayıp, 

boya ustalarına gittiğimiz, tezgahların 

iplik beklediğinin söylendiğini ilk kez 

duyduğum yıllardır. 

Üniversiteyi bitirdiğimde babam Romanya’da, 

Mısır’da, Pakistan’da, Uşak 

bölgesinde imalat yapan-yaptıran, sonra 

bu halıları Türkiye’den İtalya’ya, İngiltere’den 

Amerika’ya bütün dünyada satan 

bir organizasyonun yöneticisiydi. Babamla 

beraber çalıştığım dönemde de 

meseleye uluslararası bakmayı, üretimin 

her detayına ayrı ayrı yoğunlaşmayı 

öğrendim. 

Geriye bakınca bu büyük şansa şükrediyorum. 

Uşak gibi tarihi halı ve tasarımla 

dolu, dünyanın en güzel halılarını üreten 

bir şehrin, en iyi ustalarından hem halıyı 

öğrendim, hem de halı tasarlamayı. 

“Cardinal Tasarım Ofisi”nin orijinal 

çizimlerini inceleyip, O.C.M. gibi dev bir 

imalatçının bilgi birikiminin bir kısmına 

sahip oldum. Ailemin kuşaklardır süren 

halıcılık deneyiminin süzgeci hep beni iyi 

halılarla buluşturdu. Amerika’dan Romanya’ya, 

Mısır’dan Pakistan’a halının 

düşünüldüğü, tasarlandığı, üretildiği, 

yıkama ve bitiş işlerinin yapıldığı, depolanıp 

satıldığı yerlerde bulundum. 

ODTÜ’de Endüstri Ürünleri Tasarımı 

okudum. Eğitimim bana tasarım disiplinini 

tanıttı. Bir süre başka şeyler tasarladıktan 

sonra halıya geri döndüm. Bu 

alanda gerçekten çok mutlu oldum. 

Bugüne kadar kaç halı, kaç kilim 

çizdim bilmiyorum. Kaç kalite belirlediğimi, 

kaç palet oluşturduğumu 

ancak tahmin edebilirim. 

Bu konuda net bildiğim tek şey 

çizdiğimden daha fazlasını 

çizmek istediğimdir. 

Halı tasarımı noktasında 

sizi besleyen konular 

neler? 

Ben halı tasarımını 

başta tıpkı bir matematik 

veya mühendislik 

problemi 

gibi ele alırım. 

Duygularımı 

dışa vuracağım 

bir alt 

yapı oluşturmaya 

çalışırım. 

Bu alt 

yapının 

üzerine 

tıpkı 

bir ressam gibi 

duygularımı serbest 

bırakır, renklerin ve biçimlerin 

akışını izlerim. İzninizle 

biraz açıklayayım. 

Bana göre asıl iş bir halıyı değil, bir 

kaliteyi (projeyi) her şeyiyle tasarlamaktır. 

Önce halının teknik vasıflarını 

belirlemeniz gerekir. Bu vasıflar hayati 

önemdedir. Bir halının teknik vasıflarını 

ALFABE gibi düşünebilirsiniz. Halı ta- 


sarımı ise bir şiirdir. Şiir yazabilmek için 

harfler ve kelimeler lazımdır. 

Bunu yapabilmek için pek çok veri vardır 

elinizde. Pazarın tercihleri, dekorasyonun 

geleceğini belirleyen trendler, 

mobilya firmalarının piyasaya sunduğu 

yeni tasarımlar. Maliyet, üretim koşulları 

gibi size konulmuş sınırları da hesaba 

katmalısınız. 

Ama siz sanatçısınız, bu 

verilerin hepsini 

özümsemek bile 

yetmez. 

Sizin 

şiirinizin bir imgesi 

yavaş yavaş belirmeye 

başlar zihninizde. Bütün 

bu bilgi ve duyguları defalarca 

gözden geçirirsiniz. 

Tasarımın gittikçe daha rafine, 

kusurlardan arınmış bir 

hali ortaya çıkar. Her aşamada 

başa dönmeyi de göze almak 

zorundasınız. 

Beni besleyen bu sürecin her aşamasında 

yakalamaya çalıştığım mükemmellik 

ve uyumdur. 

Birçok büyük markada sizin imzanızı 

taşıyan modeller var. Tüm modelleri 

baz aldığınızda tasarım çizginizi nasıl 

yorumluyorsunuz? 

Uşaklıgil Halıcılık, Atlas Halı, Empera 

Halı, Kartela Halı, Kadife Halı, Apex Halı, 

Enti Halı, Dolce Vita Halı firmalarının koleksiyonlarında 

benim ve ekibimin çizdiği 

oldukça fazla tasarımımız var. 

Tasarımda ortak akla inanırım. Beraber 

çalıştığım ekiplere de çok şey borçluyum. 

En iyi idarecilerle ve en iyi pazarlamacılarla 

çalıştım. En iyi mühendislerle 

çalışma şansım oldu. Tasarımlarımın 

başarısında hepsinin büyük payı vardır. 

Geriye dönüp baktığımda bir ekol veya 

bir tarzdan daha çok bir serüven, bir 

öğrenme süreci görüyorum. Tıpkı 

bir hikaye veya roman gibi. Giriş 

bölümünü ve gelişme sürecimi 

ilmek ilmek dokudum. Yaptığım 

şey hep yarını yakalamaya çalışmaktı. 

Bugün de bu durum değişmedi. 

Fakat halı sektöründe başarı uzak 

yarınlarda değildir. Okuyup üretmeniz, 

bazen de oluşturmanız gereken şey altı 

ay sonraki pazar talepleridir. Uzun yıllar 

boyu bunu yaparsanız, dönüp baktığınızda 

geçmişi tasarlamışsınız gibi görünür. 

Kendi marka ve ekibinizi kurdunuz. 

Neler yapıyorsunuz? 

2015 Yılından bu yana Kocaeli’de bir 

mağazam ve tasarım ofisim var. Ekibimle 

beraber burayı merkez olarak kullanıp 

firmalara tasarım hizmetleri veriyoruz. 

2018 yılı içerisinde iki ayrı markanın ilk 

koleksiyonlarını oluşturduk. Kadife Halı 

ve Kartela Halı. Kataloglarındaki bütün 

tasarımlar bizim imzamızı taşıyor. Bu 

markaların oluşum sürecinde etkin olmuş 

olmak büyük mutluluk kaynağıdır. 

Ayrıca Apex Halı firmasına tasarım 

desteği verdik. Baskılı kilimlerden flok 

üç boyutlu halılara, Süblime desenli 

halılardan Wilton tipi dokunmuş halılara 

kadar pek çok farklı üretim yöntemine 

halı tasarımları yaptık. 

Bugünlerde bir tasarımcı koleksiyonu 

oluşturuyorum. Uşaklıgil Halı & Tasarım 

markası ile üretilecek bir halı koleksiyonu. 

İlk seri olarak ZERO serisi ürünlerinin 

satışına başladık. Zero bizim için bir 

geri sayımın sonu. Yepyeni bir ürün. Zero 

halı tasarımında bugün. 

Başka serileri de arka arkaya eklemek 

geniş bir koleksiyona ulaşmak istiyoruz. 


mı? 

Derginiz aracılığıyla bir öneri sunmak 

isterim. Dünya ticaretinde en büyük payı 

aldığımız sektörlerden biri halıcılıktır. 

Binlerce yıldır bu sektörde kural koyucu 

ülkelerin başında yer alırız. “Türk Halısı” 

bütün dünyada bir markadır. Halı sektörüne 

tıpkı “Made in Turkey” damgası gibi 

“Türk Halısı” veya TURKISH RUG” damgası 

oluşturmayı teklif etmek istiyorum. 

Bu vurgu hem ortak sahipleneceğimiz 

bir değer, hem de pazarlama desteği 

olacaktır. 

Ülkemizde halı sektörü çok güçlü. Halı 

imalatı yapan firmalar yabancı tasarımcılarla 

önemli projeler gerçekleştiriyor. 

Tasarım alıyorlar. Seriler çalıştırıyorlar. 

Markalara bağlı çalışan Türk halı tasarımcıları 

da çok üstün işler yapıyor. Bizim 

tasarımlarımızın pazar payı yabancı 

rakiplerimizden çok daha ileride. Buna 

rağmen Türk tasarımcılar konu serbest 

tasarımcılık olunca, kendilerine inanan, 

sorumluluk veren firma bulmakta 

zorlanıyor. 

Küçük bağımsız tasarım firmalarının 

devlet teşviklerinden faydalanması pratikte 

mümkün olmuyor. Üretici firmalardan 

Türk tasarımcılarına güvenmelerini 

rica ediyorum. Bu sektörümüzdeki 

yaratıcılığı şahlandıracaktır. 


Loop by loop, love… 

“My love for the carpet was not like a love that suddenly flared. It was just like a great admiration to a 

product that I have started to know fibre by fibre, understood knot by knot.” 

We have had a pleasant conversation 

with Carpet Designer and Uşaklıgil 

Carpet & Design Brand Founder Özgür 

Uşaklıgil, who has grown up in a family 

that had been in the carpet world since 

7 generations and has shared many of 

his stories with us sincerely. Uşaklıgil 

describes the carpet design as follows: 

“An image of your poetry begins to appear 

slowly in your mind. You review all 

these information and emotions many 

times. The state of your design begins 

to emerge with more refined, flawless 

in time. At each stage you also have to 

take the risk of turning to the starting 

point at the same time” he said. 

Would you like to share with us your 

story about your meeting with the 

carpet and choosing it as a profession? 

What are the advantages of being born 

into a family that has been working on 

this business for generations? 

My love for the carpet was not like a love 

that suddenly flared. It was just like a 

great admiration to a product that I have 

started to know fibre by fibre, understood 

knot by knot. 

I am the seventh generation of Uşaklıgil 

family working on carpet. I have 

received my first lessons about carpet 

from my decedent grandfather Memduh 

Uşaklıgil. He was supposed to be a 

retired carpet maker in my childhood, 

who went to my father’s store every day. 

It was both instructive and fun to listen 

to my grandfather while he was examining 

the carpets that my father had 

made and talking about the past with 

his old friends. I wasn’t aware that what 

I started to learn was the first lessons of 

carpet design at all. 

While my grandfather was telling the 

stories of adventures they had with 

his customers on the back of donkeys 

during their village visits, it was certainly 

possible to see it in his eyes that how 

much he loves his profession. He was 

used to tell stories about his customers 

coming from Izmir, Istanbul, Switzerland, 

England and even America. A lot of 

carpet information was hidden in those 

stories for sure. 

Those years were the years that I have 

seen a yarn comb, dye house or carpet 

washing for the first time in my life. 

They were the years that I have gone to 

the paint masters with my father’s truck 

for the first time again. It was the first 

time I’ve heard my father saying that the 

looms were waiting for the yarn. 

When I graduated from university, my 

father was an entrepreneur dealing 

with carpet manufacturing in both ways 

of producing and having it produced in 

Romania, Egypt, Pakistan and Uşak as 

well. Then, he became the director of a 

huge organization that sells these carpets 

from Turkey to Italy, from England 

to America, all over the world. During 

my time with my father, I learned to look 

at the issue internationally and to concentrate 

on every detail of production. 

When I am looking at the past, I’m 

thanking to this big chance. Like Uşak, 

I learned the carpet from the best 

masters of a city that its history is full of 

historic carpets and designs, producing 

the most beautiful carpets in the world, 

and designing carpets. I had the chance 

to examine the original drawings of 

the Cardinal Design Office, and I have 

acquired some of the accumulation 

of knowledge of a giant manufacturer 

O.C.M... The filter of my family’s carpeting 

experience that continuous from 

generations to generations has always 

brought me together with good carpets. 

I have been to places where the carpet 

is thought, designed, produced, washed 

and works of finishing had been done all 

the time. I have travelled from America 

to Romania, from Egypt to Pakistan 

many times. 

I studied Industrial Products Design at 

METU. My education introduced me to 

the discipline of design. After a while I 

designed other things, I returned to the 

carpet afterwards. I’m really happy in 

this area. 

I really don’t know how many carpets 

and how many rugs I’ve ever drawn 

up to now. I can only guess how many 

quality I’ve set, how many pallets I’ve 

created. The only thing I know clearly 

about this is that I want to draw more 

than I have drawn. 

What are the subjects that feed you in 

the design of carpet? 

I consider the carpet design just as 

like as a mathematical or engineering 

problem at the beginning. I try to create 

a substructure that will express my 

feelings. I release my emotions like a 

painter on this substructure and watch 

the flow of colours and forms. Let me 

explain in details. 

For me, the main important thing is not 

designing a carpet actually, is designing 

a quality (project) with everything that it 

needs at all. First you need to determine 

the technical characteristics of the carpet. 

These characteristics are certainly 

vital. You can think of these technical 

characteristics as of the carpet’ alphabet. 

Carpet design is a poem. To write 

poems, letters and words are needed as 

well. 

There are a lot of data to do that in your 

hand. The preferences of the market, 

the trends that determine the future of 

decoration, new designs offered by the 

furniture companies. You should also 

take into account the limits set for you, 

such as cost, production conditions. 

But you are an artist, it is not even 

enough for you to internalise all of these 

data. An image of your poetry begins to 

appear slowly in your mind. You review 

all these information and emotions 

many times. The state of your design 

begins to emerge with more refined, 

flawless in time. At each stage you have 

to take the risk of turning to the starting 

point at the same time as well. 

It is the perfection and harmony that 

I try to capture at every stage of this 

process that feeds me. 


There are models that carry your signature 

on many big brands. How do you 

interpret your designing line when you 

consider all of your models? 

Uşaklıgil Carpet, Atlas Carpet, Empera 

Carpet, Kartela Carpet, Velvet Carpet, 

Apex Carpet, Enti Carpet, Dolce Vita 

Carpet companies have many products 

drawn by me and my team in their 

collections. 

I believe in the common sense in designing. 

I owe a lot to the teams I work with. 

I worked with the best executives and the 

best marketers. I had a chance to work 

with the best engineers. All of them have 

a big share in the success of my designs. 

When I look back, I see more of an adventure 

or a learning process than cult 

and style. Just like a story or a novel. I’ve 

weaved the introduction and progress 

parts of my novel loop by loop. What I did 

was always try to catch the tomorrow. 

This has not changed today either. But 

success in the carpet industry is not in 

the far away futures. The product is the 

thing that what you need to read and 

produce, and sometimes to create, is the 

market demand of following six months. 

If you do this for many years, it looks like 

you have designed the past when you 

look back. 

You have your own brand and team. 

What do you do? 

Since 2015, I have a store and design 

office in Kocaeli. Together with my team, 

we use this place as a centre and provide 

design services to companies. In 2018, 

we created the first collections of two 

different brands. Velvet Carpet and Kartela 

Carpet. 

All designs in their catalogues carry our 

signature. Being active in the formation 

process of these brands is a great 

source of happiness as well. We also 

provided design support to Apex Carpet 

Company. We made carpet designs too 

many different production methods, from 

printed rugs to flocked three-dimensional 

carpets, from sublimated patterned 

carpets to woven carpets. 

I’m creating a designer collection nowadays. 

A carpet collection which is going 

to be produced with Uşaklıgil Carpet & 

Design brand. We started to sell ZERO 

series products in the first series. Zero 

is the end of a countdown for us. Brand 

new product. Zero carpet is in its designing 

today. 

We want to reach a large collection by 

adding another series in succession. 

I kindly ask your readers to wish us luck. 

Is there a topic you want to add? 

I would like to offer a recommendation 

through your magazine. One of the 

sectors in which we have the largest 

share in world trade is carpeting. For 

thousands of years, we are at the head 

of the rule-making countries in this 

sector. Turkish carpet is a brand all over 

the world. I would like to offer to create 

a “Turkish Carpet” or a “Turkish Rug” 

stamp to the carpet industry just as like 

as the “Made in Turkey” stamp. 

This emphasis, will be both a shared 

value that we may adopt totally, and provide 

marketing support as well. 

Carpet sector in our country is very 

strong. Carpet manufacturing companies 

perform important projects with foreign 

designers. They’re getting designs. 

They’re also running the series. 

Turkish carpet designers who work 

under brands also do a lot of superior 

works. The market share of our designs 

is far ahead of our foreign competitors. 

Nevertheless, Turkish designers find it 

hard to find a firm that believes them 

and gives responsibility when it comes to 

free design. 

It is practically impossible for small 

independent design firms to benefit from 

government incentives. I ask manufacturers 

to trust Turkish designers. This will 

certainly accelerate the creativity in our 

sector. 


SUBSCRIPTION FORM 

Firm :.............................................................................................................................................. 

Name - Surname :.............................................................................................................................................. 

Occupation :.............................................................................................................................................. 

Address :.............................................................................................................................................. 

....................................................................................................................................................................................... 

...................................................................................................................................................................................... 

Tel :.............................................................................................................................................. 

Fax :............................................................................................................................................ 

60 E year / 6 issues) Euro has been transferred to your below bank account. 

Please debit 60 Euro to my credit card: 

VISA MASTER / EUROCARD 

Card No :............................................................................ Expiry Date:............... CV Code:............................................ 

Bank account name / Hesap adı : İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) 

GARANTİ BANKASI KUYUMCUKENT ŞUBESİ ŞUBE KODU: 301 HESAP NO: 6299783 

IBAN NO: TR90 0006 2000 3010 0006 2997 83 

BANK ACCOUNT NO 

TURKIYE GARANTI BANKASI Bank account: 9097457 (EURO) 

Swift code: TG BATRIS XXX KUYUMCUKENT BRANCH Branch code: 301 

IBAN NO: TR90 0006 2000 3010 0009 0974 57 

TURKIYE GARANTI BANKASI Bank account: 90297451 (USD) 

Swift code: TG BATRIS XXX KUYUMCUKENT BRANCH Branch code: 301 

IBAN NO: TR58 0006 2000 3010 0009 0974 51 

DATE :........../.............../............... 

SIGNATURE.................................................................................................................

2019 FAIR SCHEDULE 

carpet furniture & interior decoration 

ISSUE 

FAIR 

DATE OF THE 

FAIRS 

CITY AND 

COUNTRY 

ORGANIZER 

JANUARY 

FEBRUARY 

Domotex Hannover 

Heimtextil 

IMM Furniture Fair 

IMOB 

11-14 January 2019 




Hannover - GERMANY 

Frankfurt - GERMANY 

Cologne - GERMANY 

Istanbul - TURKEY 

HANNOVER MESSE 

MESSE FANKFURT 

KÖLN MESSE 

CNR 

MARCH 

APRIL 

Domotex Asia Chinafloor 

Home Deco Kazakhstan 

CIFF-China Int. Furniture 

26-28 March 2019 



Shanghai - CHINA 

Almatı - KAZAKHSTAN 

Guangzhou - CHINA 

VNU 

TÜRKEL 

CHİNA FOREİGN TRD. 

CORP. 

MAY 

JUNE 

Domotex Turkey 

Evteks Istanbul 

27-30 April 2019 

23-27 April 2019 

Gaziantep - TURKEY 


HANNOVER MESSE 

CNR 

JULY 

AUGUST 

Int.Area Rug Market 

Intertextile Shanghai 

10-16 July 

27-30 August 

Atlanta - USA 

Shanghai - CHINA 

AMERİCASMART 

MESSE FRANKFURT 

SEPTEMBER 

OCTOBER 

Maison&Objet 

MoOD (Decosit) 

Heimtextil Russia 

7-11 September 



Paris - FRANCE 

Bruxelles - BELGIUM 

Moscow - RUSSIA 

TEXTIRAMA 

SAFI 

MESSE FRANKFURT 

NOVEMBER 

DECEMBER 

Home&Tex 

Furniture Istanbul 

Design Living Tendency 


6-11 November 

17-20 October 



Kiev-UKRAINE 

CNR-TETSIAD 

CNR 

TURKEL

Decor_OcakSubat_2019

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?