25.12.2020 Views

Medikal Teknik December 2020

Medikal Teknik December 2020

Medikal Teknik December 2020

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Publisher<br />

H. Ferruh IŞIK<br />

on behalf of<br />

İstmag Magazin Gazetecilik<br />

İç ve Diş Tic. Ltd. Şti.<br />

Managing Editor<br />

(Responsible)<br />

Mehmet SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

Advertising Coordinator<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

recep.arslantas@img.com.tr<br />

+90 537 441 97 68<br />

Editors<br />

Duygu SAZAN<br />

duygu.sazan@img.com.tr<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

recep.arslantas@img.com.tr<br />

Foreign Relations Manager<br />

Ayça SARIOGLU<br />

ayca.sarioglu@img.com.tr<br />

Graphic & Design<br />

Sami Aktaş<br />

sami.aktas@img.com.tr<br />

Accounting Manager<br />

Cuma KARAMAN<br />

cuma.karaman@img.com.tr<br />

Finance Manager<br />

Yusuf DEMİRKAZIK<br />

yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />

Digital Assets Manager<br />

Emre YENER<br />

emre.yener@img.com.tr<br />

Web Designer<br />

Amine Nur Yılmaz<br />

amine.yilmaz@img.com.tr<br />

Subscription<br />

İsmail Özçelik<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

Bursa Represantation<br />

Ömer Faruk GÖRÜN<br />

omer.gorun@img.com.tr<br />

Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267 BURSA<br />

Tel:+90 224 211 44 50 / Fax: 224 211 4481<br />

Printing<br />

CTP • BASKI<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mah. 29 Ekim Cad.<br />

İhlas Plaza No: 11 A/41<br />

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL<br />

+90.212 454 30 00<br />

Head Office<br />

İstanbul Magazin Grubu<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No:11 Medya Blok Kat:1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

www.medikalteknik.com.tr<br />

e-mail: info@medikalteknik.com.tr<br />

İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinde<br />

yer alan makalelerdeki fikirler<br />

yazarlarına aittir.<br />

Yayınlanan ilanların sorumluluğu<br />

reklam verene aittir.<br />

İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinin<br />

bütün yayın hakları İstmag Magazin Gazetecilik İç<br />

Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir.<br />

Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.<br />

4<br />

8<br />

1<br />

2<br />

3<br />

2<br />

5<br />

0<br />

Abbott Develops Scıence-Based<br />

Nutrıtıon Products For People<br />

Of All Age Groups<br />

Abbott, Her Yaştan İnsan İçin Bilime Dayalı<br />

Beslenme Ürünleri Geliştiriyor<br />

Second Most Exporting Sector Despite<br />

Pandemic is Chemistry<br />

Pandemiye Rağmen En Çok İhracat<br />

Gerçekleştiren İkinci Sektör Kimya<br />

Beta Kimya A.Ş. Growed 35 Percent in<br />

<strong>2020</strong> with New Investments and<br />

Innovative Products<br />

Beta Kimya A.Ş. Yeni Yatırımları ve İnovatif<br />

Ürünleriyle <strong>2020</strong> Yılında Yüzde 35 Büyüdü<br />

Siemens Healthineers Took Part in<br />

NTCNM <strong>2020</strong> with Its Latest Artificial<br />

Intelligence Applications<br />

Siemens Healthineers, UNTK<br />

<strong>2020</strong>’de Yapay Zekâ Destekli En Yeni<br />

Uygulamalarıyla Yer Aldı<br />

First Prize from the 9th Chemical<br />

R&D ProjectMarket to Aroma İlaç, a<br />

subsidiary of Polifarma<br />

Polifarma’nın İştiraki Aroma İlaç’a 9. Kimya<br />

Ar-Ge Proje Pazarı’ndan Birincilik Ödülü<br />

medikalteknik<br />

Recep Arslantaş<br />

Duygu Sazan


4<br />

Advertorial<br />

ABBOTT DEVELOPS SCIENCE-BASED<br />

NUTRITION PRODUCTS FOR PEOPLE OF ALL AGE GROUPS<br />

ABBOTT, HER YAŞTAN İNSAN İÇİN BİLİME DAYALI<br />

BESLENME ÜRÜNLERİ GELİŞTİRİYOR<br />

Malnutrition is a widespread problem –<br />

especially among hospitalized adults,<br />

where 1 in 3 patients are at risk.<br />

Malnutrition can be invisible to the eye<br />

and is a common problem because it’s<br />

not always top of mind and its symptoms,<br />

like decreased energy, unintentional<br />

weight and muscle loss.<br />

Malnütrisyon yani yetersiz beslenme,<br />

özellikle 3 hastadan 1’inin risk<br />

altında olduğu hastanede yatan<br />

yetişkinler arasında yaygın bir<br />

sorundur. Yetersiz beslenme gözle<br />

görülemeyebilir ama yaygın bir<br />

sorundur, ne var ki enerji azalması,<br />

istem dışı kilo ve kas kaybı gibi<br />

semptomları her zaman dikkat<br />

çekmez.<br />

Ebru Kaya, General Manager of Abbott’s Nutrition Business in Turkey<br />

(Abbott Nütrisyon Genel Müdürü)<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


5<br />

Muscle mass can impact everything from mobility and<br />

energy to the immune system and organ function. Low<br />

muscle mass has been linked to more surgical and postoperative<br />

complications, longer hospital stays, lower<br />

physical function, poorer quality of life and overall lower<br />

survival.<br />

Being aware of the signs and symptoms of muscle loss<br />

related malnutrition, and identifying risk early can help<br />

adults, caregivers and healthcare professionals prioritize<br />

good nutrition to help improve health. For those with a<br />

limited appetite, poor meal intake or struggling with solid<br />

foods, nutrition drinks can provide important and critical<br />

nutrients.<br />

Since it was founded over 130 years ago, Abbott<br />

has mastered life-changing technology to<br />

develop a large number of products and solutions<br />

in nutrition, diagnostics, medical devices and<br />

branded generic medicines to help people<br />

achieve their full potential at every stage of life.<br />

Today, our 107,000 colleagues serve people in<br />

more than 160 countries around the world.<br />

Millions of people around the world count on Abbott’s<br />

leading brands – like Similac, PediaSure, Pedialyte, Ensure<br />

and Glucerna – to help get the nutrients they need to be<br />

their healthiest selves.<br />

Abbott provides a variety of products to help give children<br />

a strong start, from nutritional products for babies with<br />

sensitive tummies or food allergies to nutrition shakes<br />

to help children with malnutrition reach their full growth<br />

potential. Abbott also offers adult nutrition products that<br />

help to rebuild strength and energy from the inside out.<br />

Abbott will continue to be a pioneer and leader in<br />

scientific nutrition<br />

Nourish study, which was founded by Abbott, researched<br />

on nutritional status and medical nutrition needs of nearly<br />

43 thousand cases from different patient groups (diabetes,<br />

chronic heart disease, chronic obstructive pulmonary<br />

disease (COPD), pneumonia, acute myocardial infarction) in<br />

approximately 80 centers in the United States to evaluate<br />

the effect of using the ONS. The study results were<br />

striking. With nutritional support, it has been scientifically<br />

shown that the survival rate of patients increases,<br />

complications decrease, intensive care need and hospital<br />

stay shorten. With this study, the necessity of medical<br />

nutritional support treatment has been scientifically shown<br />

and the results of this study are referred to in impartial<br />

scientific publications.<br />

In Turkey, only a small percentage of malnourished patients<br />

receive nutritional therapy, largely due to poor awareness<br />

of healthcare professionals about the importance of<br />

nutritional screening as well as the role of nutritional<br />

intervention in prevention, diagnosis or early management<br />

of malnutrition.<br />

Kas kütlesi, hareketlilik ve enerjiden bağışıklık sistemine<br />

ve organ işlevine kadar her şeyi etkileyebilir. Düşük<br />

kas kütlesi, daha fazla cerrahi ve ameliyat sonrası<br />

komplikasyonlara, daha uzun hastanede kalış sürelerine,<br />

daha düşük fiziksel fonksiyona, daha düşük yaşam<br />

kalitesine ve genel olarak daha düşük hayatta kalma<br />

süresine bağlanır.<br />

Kas kaybı ile ilgili yetersiz beslenmenin belirti ve<br />

semptomlarının farkında olmak ve riski erken belirlemek,<br />

yetişkinlerin, bakıcıların ve sağlık uzmanlarının hastaları<br />

iyileştirmeye yardımcı olmak için iyi beslenmeye öncelik<br />

vermesine olanak sağlayabilir. İştahsız olanlar, yetersiz<br />

öğün tüketenler veya katı yiyeceklerle mücadele edenler<br />

için beslenme içecekleri önemli ve kritik besinler<br />

sağlayabilir.<br />

130 yıldır insanların yaşamın her aşamasında<br />

en iyi şekilde yaşamalarına yardımcı olmak için<br />

beslenme, teşhis, tıbbi cihazlar ve markalı muadil<br />

ilaçlarda çok sayıda ürün ve çözüm geliştiren<br />

Abbott, bugün 107 bin çalışanıyla dünya çapında<br />

160’tan fazla ülkede hizmet veriyor. Doğru<br />

beslenmenin, hayatı dolu dolu yaşamanın temeli<br />

olduğuna inanan Abbott Nütrisyon Divizyonu, her<br />

yaştan insan için bilime dayalı beslenme ürünleri<br />

geliştiriyor.<br />

Dünyanın her yerinden milyonlarca insan, sağlıklı olmak<br />

ve sağlıklı kalmak için ihtiyaç duydukları besin maddelerini<br />

almalarına yardımcı olan Similac, PediaSure, Pedialyte,<br />

Ensure ve Glucerna gibi Abbott markalarına güveniyor.<br />

Abbott, bebek ve çocukların büyümesine yardımcı olmak,<br />

kronik hastalıkları olan insanların beslenme ihtiyaçlarını<br />

destekleyerek onları güçlü ve aktif tutmak amacıyla ürünler<br />

geliştiriyor.<br />

Abbott, bilimsel beslenmede öncü ve lider olmaya<br />

devam ediyor<br />

Abbott tarafından yapılan Nourish çalışması, farklı hasta<br />

gruplarından (diyabet, kronik kalp hastalığı, kronik<br />

obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), pnömoni, akut miyokard<br />

enfarktüsü) yaklaşık 43 bine yakın olgunun beslenme<br />

durumu ve tıbbi beslenme ihtiyacı ONS kullanmanın<br />

etkisini değerlendirdi (ABD). Çalışma sonuçları çarpıcıydı.<br />

Beslenme desteği ile hastaların hayatta kalma oranlarının<br />

arttığı, komplikasyonların azaldığı, yoğun bakım ihtiyacının<br />

ve hastanede kalış süresinin kısaldığı bilimsel olarak<br />

gösterildi. Bu çalışma ile tıbbi beslenme destek tedavisinin<br />

gerekliliği bilimsel olarak gösterildi ve bu çalışmanın<br />

sonuçlarına tarafsız bilimsel yayınlarda atıfta bulunuldu.<br />

Türkiye’de yetersiz beslenen hastaların sadece küçük<br />

bir yüzdesi, büyük ölçüde sağlık çalışanlarının beslenme<br />

taramasının önemi ve yetersiz beslenmenin önlenmesi,<br />

teşhisi veya erken yönetiminde beslenme müdahalesinin<br />

rolü konusundaki yetersiz farkındalığından dolayı beslenme<br />

tedavisi alıyor.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


6<br />

Advertorial<br />

“Abbott Turkey is trying to increase<br />

awareness about malnutrition”<br />

General Manager of Abbott’s Nutrition Business in<br />

Turkey, Ebru Kaya: “Over the past year, Abbott Turkey<br />

is trying to increase awareness about Malnutrition, we<br />

increased the number of collaborations with national<br />

associations. Last year KEPAN, the Turkish PEN society<br />

(an affiliate of ESPEN, Turkey) led the malnutrition<br />

awareness movement. This project included 3521<br />

polyclinic patients in different disciplines (e.g. medical<br />

oncology, radiation oncology, surgery, neurology and<br />

geriatrics) in over 50 centers across Turkey, assessed<br />

for nutritional status and malnutrition risk. This project<br />

showed us that 1 in 5 patients who applied to the<br />

outpatient clinic had malnutrition, demonstrating the<br />

need for good nutrition. Additionally, we organized a<br />

virtual symposium with KEPAN on November 30th <strong>2020</strong>.<br />

Under the title ‘Nutrition Academy’, over 70 speakers in<br />

the fields of Oncology, Surgery, Neurology, Geriatrics,<br />

Pediatrics, and more than 1000 participants, will discuss<br />

nutrition for all ages and disciplines.<br />

“Abbott Türkiye, malnütrisyon farkındalığını<br />

artırmak için çalışıyor”<br />

Abbott Nütrisyon Genel Müdürü Ebru Kaya: Abbott<br />

Türkiye olarak, malnütrisyon konusunda farkındalığı<br />

artırmak için geçtiğimiz yıl ulusal derneklerle yaptığımız<br />

iş birliklerini artırdık. Geçtiğimiz yıl, Türkiye PEN Derneği<br />

(ESPEN’e bağlı) KEPAN, yetersiz beslenme farkındalık<br />

hareketine öncülük etti. Bu proje, beslenme durumu<br />

ve malnütrisyon riski açısından değerlendirilen Türkiye<br />

çapında 50’den fazla merkezde farklı disiplinlerde (örn.<br />

Tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi, cerrahi, nöroloji ve<br />

geriatri) 3521 poliklinik hastasını kapsadı. Bu proje bize<br />

polikliniğe başvuran 5 hastadan 1’inde yetersiz beslenme<br />

olduğunu gösterdi ve bu da daha iyi beslenme ihtiyacı<br />

olduğunun gözler önüne seriyor. Ayrıca 30 Kasım’da<br />

KEPAN ile sanal sempozyum düzenledik. Sempozyumda<br />

‘Beslenme Akademisi’ başlığı altında Onkoloji, Cerrahi,<br />

Nöroloji, Geriatri, Pediatri alanlarında 70’in üzerinde<br />

konuşmacı ve 1000’den fazla katılımcı, her yaş ve disiplin<br />

için beslenmeyi tartıştı.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


İMKANSIZIN TEŞVİKLERİNE DEĞİL,<br />

İMKANLARIN GÜCÜNE İNANIN!<br />

<strong>2020</strong>’nin başında yeni bir yıl ile buluşmanın sevincini, heyecanını yaşayıp güzel dilekler<br />

tutmuştuk. Üzerinden bir ay geçti ki Covid-19’un dünyaya yayılmasıyla birlikte tüm bu<br />

dileklerimizi biraz ertelemek zorunda kaldık… Tabii bu durum sağlık sektörü için çok da<br />

geçerlilik taşımıyor. Aksine, <strong>2020</strong>’de sağlık sektörüne dair temenniler, umutlar, istekler<br />

maksimum seviyeleri gördü.<br />

<strong>2020</strong> ile adeta zaman zaman dünya durdu. Dünyanın durduğu yerde güneşe hasret hep<br />

karanlık tarafları gördük. Ama sağlık ve bilim öyle bir itici güç oldu ki bu Dünya’ya, hep<br />

yüzümüzü güneşe çevirdi. Türk sektör firmaları da en üstün güç kapasitesiyle çalıştılar.<br />

Artan üretim, yükselen ihracat rakamları, yeni yatırımlar, genişleyen ürün yelpazeleri ve<br />

açıklanan 2021 büyüme hedefleri bu gücün şüphesiz ki en büyük kanıtıdır.<br />

<strong>2020</strong> bize gösterdi ki sağlık tek bir koldan ibaret değil; devlet, millet, sektör, üniversite<br />

ve tüm sağlık birimleri bir bütün aslında. Ve dünyanın verdiği bu savaşta bireysel olarak<br />

bir kazanım elde edilemeyeceğini aksine bir virüsü yenebilecek tek şeyin bütünsel bir<br />

güç olduğu gerçeğini açık bir şekilde tescilledik.<br />

Sizlerle buluşturduğum her makalemi yazarken, kendimi aylık bir Covid-19 günlüğü<br />

tutuyormuşum gibi hissediyorum. İşte bu yüzden her defasında bilimin sektöre sunduğu<br />

ve tüm ilgilileri bir araya getirdiği yüksek sinerjisinden bahsetmeden geçemiyorum.<br />

Covid-19 her mutasyonuyla bu savaşta yeni cepheler açıyor olsa da elbette ki sonunda<br />

bu virüse karşı da kazanan insanlık olacak. Bilimin, tüm bu salgın hastalıkları yenecek<br />

kuvveti kaderinde barındıran bir hazineye sahip olmasını diliyorum. Sanırım 2021 ve<br />

sonrası için istenebilecek en anlamlı temenni bu, en azından şimdilik…<br />

2021’e başlamaya bir kala Covid, mutasyonları ile sayfayı yenilemek istese de umarım<br />

bizler bu virüsü sonsuza dek Dünya üzerinden silebiliriz. İmkansızın teşviklerine değil<br />

imkanların gücüne inanın… Neden olmasın?<br />

Bol sağlıklı, başarılı, mutlu ve huzurlu bir yıl olsun…<br />

DUYGU SAZAN<br />

Editor<br />

BELIEVE IN THE POWER OF THE<br />

POSSIBILITIES, NOT THE INCENTIVES OF<br />

THE IMPOSSIBLE!<br />

At the beginning of <strong>2020</strong>, we had the joy and excitement of meeting a new year and made<br />

good wishes. A month has passed since Covid-19 spread to the world and we had to<br />

postpone all these wishes a little… Of course, this is not very valid for the health sector.<br />

On the contrary, wishes, hopes and demands for the health sector saw their maximum<br />

levels in <strong>2020</strong>.<br />

In <strong>2020</strong>, the world stopped from time to time. Where the world stands, we have always<br />

seen the dark sides, longing for the sun. But health and science have been such a driving<br />

force that this world has always turned our faces to the sun. Turkish companies also<br />

worked with the highest power capacity. Increasing production, rising export figures,<br />

new investments, expanding product range and announced 2021 growth targets are<br />

undoubtedly the greatest proof of this strength.<br />

<strong>2020</strong> showed us that health is not just one section; state, nation, sector, university and<br />

all healthcare units as a whole in fact. And in this war of the world, we are clearly<br />

registered that an individual gain cannot be achieved on the contrary, the fact that the<br />

only thing that can defeat a virus is a holistic force.<br />

As I write every article to you, I feel like I am keeping a monthly Covid-19 diary. That is<br />

why I cannot pass without mentioning the high synergy that science offers to the sector<br />

and brings all the relevant people together.<br />

Although Covid-19 opens new fronts in this war with each new mutation, of course,<br />

humanity will eventually win against this virus. I wish science has a treasure that is<br />

destined to defeat all these epidemics. I think this is the most meaningful wish for 2021<br />

and beyond, at least for now ...<br />

Before starting 2021, although Covid wants to refresh the page with its mutations, I hope<br />

we can eradicate this virus from the Earth forever. Believe in the power of possibilities,<br />

not in the incentives of the impossible… Why not?<br />

Wishing you good health, happiness, and success in the coming year…


8<br />

Second Most Exporting Sector Despite<br />

Pandemic is Chemistry<br />

Pandemiye Rağmen En Çok İhracat Gerçekleştiren<br />

İkinci Sektör Kimya<br />

Adil Pelister, Chairman of IKMIB<br />

According to the data of Istanbul Chemicals<br />

and Chemical Products Exporters’ Association<br />

(IKMIB), chemical industry exports in <strong>2020</strong><br />

November was realized 1 , 6 billion USD. In the<br />

January-November period this year, exports of<br />

chemicals and products worth $ 16.5 billion were<br />

realized. Despite the pandemic, the chemical<br />

industry was the second most exporting industry<br />

in the 11-month period this year.<br />

Assessing the November export figures of the chemical<br />

industry, Adil Pelister, Chairman of IKMIB, “This year, our<br />

chemical industry exports in November decreased by 9.6<br />

percent to 1.6 billion dollars, ranking second after the<br />

automotive sector. With the exports of chemicals and<br />

products to 208 countries and regions, we became first<br />

among the sectors that export the most to countries and<br />

regions in November. The top three countries to which<br />

we exported the most chemicals in November were the<br />

Netherlands, Iraq and Germany. Our sector exports for<br />

eleven months this year reached 16.5 billion dollars. As<br />

a strategic sector that supplies raw materials and semifinished<br />

products to 27 sectors, we continue to produce<br />

and export in order to be least affected by the pandemic.<br />

In this process, we see the decline in our exports of<br />

mineral fuels due to the contraction in the global market,<br />

especially the EU countries, which are the leading countries<br />

we export to, and the impact of the measures taken due<br />

to the pandemic on our exports. As a matter of fact, our<br />

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri<br />

İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre,<br />

kimya sektörü ihracatı <strong>2020</strong> yılı Kasım ayında<br />

1,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu yıl Ocak-<br />

Kasım döneminde ise 16,5 milyar dolarlık kimyevi<br />

maddeler ve mamulleri ihracatı gerçekleştirildi.<br />

Kimya sektörü, bu yıl on bir aylık dönemde<br />

pandemiye rağmen en çok ihracat gerçekleştiren<br />

ikinci sektör oldu.<br />

Kimya sektörünün Kasım ayı ihracat rakamlarını<br />

değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri<br />

İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil<br />

Pelister, “Bu yıl Kasım ayı kimya sektörü ihracatımız<br />

yüzde 9,6 azalışla 1,6 milyar dolar olarak gerçekleşerek<br />

otomotiv sektörünün ardından ikinci sırada yer aldı. 208<br />

ülke ve bölgeye yaptığımız kimyevi maddeler ve mamulleri<br />

ihracatı ile Kasım ayında da en çok ülke ve bölgeye ihracat<br />

yapan sektörler arasında birinci olduk. Kasım ayında en<br />

çok kimya ihracatı yaptığımız ilk üç ülke Hollanda, Irak<br />

ve Almanya oldu. Bu yıl on bir aylık sektör ihracatımız ise<br />

16,5 milyar dolara ulaştı. 27 sektöre hammadde ve yarı<br />

mamul veren stratejik bir sektör olarak pandemiden en<br />

az şekilde etkilenmek için üretmeye ve ihracat yapmaya<br />

devam ediyoruz. Bu süreçte en çok ihracat yaptığımız<br />

ülkelerin başında gelen AB ülkeleri başta olmak üzere<br />

global pazardaki daralmadan dolayı mineral yakıtlardaki<br />

ihracatımızın azalması ve pandemi kaynaklı alınan<br />

tedbirlerin sektör ihracatımıza etkisini de görüyoruz.<br />

Nitekim pazar çeşitliliğimiz ve tüm sektörlere dokunuyor<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


9<br />

market diversity and our touching all sectors show that<br />

our performance is better than other sectors. Despite<br />

everything, the eleven-month period, Turkey’s most<br />

popular exports, the second sector, we managed to<br />

maintain our position.”<br />

Netherlands was the country with the most<br />

exports in November<br />

The Netherlands was the country with the highest total<br />

exports in November. Other countries in the top ten,<br />

following Holland in November, were Iraq, Germany, USA,<br />

England, Italy, Romania, Israel, Greece and Spain. While<br />

there was an increase in 6 countries among the top 10<br />

countries in November, there was a decline in 4 countries.<br />

England, Germany and Romania are striking.<br />

Chemical exports to the Netherlands amounted to<br />

107 million 121 thousand dollars in November <strong>2020</strong>.<br />

In November, mostly “mineral fuels, mineral oils and<br />

products”, “plastics and their products”, “essential oils,<br />

cosmetics and soap”, “inorganic chemicals” and “rubber,<br />

rubber goods” were exported to the Netherlands.<br />

Chemical exports increased to 6 countries in the<br />

top 10 in January- November period<br />

The countries to which the most chemical exports were<br />

made in the eleven - month period in January- November<br />

<strong>2020</strong> were Iraq, Germany, Netherlands, USA, Italy, England,<br />

Spain, Romania, Israel and Belgium respectively. In the<br />

same period, among these top 10 countries, there was an<br />

increase in chemical exports to 6 countries except Iraq,<br />

Netherlands, Italy and Spain.<br />

In the first eleven months of this year, the highest increase<br />

in exports among the top 10 countries was to England with<br />

17.89 percent, while the highest increase in exports among<br />

the top 20 countries was to Azerbaijan-Nakhichevan with<br />

25.80 percent.<br />

olmamız, diğer sektörlere göre performansımızın daha iyi<br />

olduğunu gösteriyor. Her şeye rağmen on bir aylık dönemde<br />

Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektörü<br />

konumumuzu korumayı başardık” dedi.<br />

WHollanda, Kasım ayında en çok ihracat yapılan ülke oldu.<br />

Kasım ayında Hollanda’yı takip eden ilk onda yer alan diğer<br />

ülkeler ise Irak, Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Romanya,<br />

İsrail, Yunanistan ve İspanya oldu. Kasım ayında ilk 10<br />

ülke arasında 6 ülkede artış olurken, 4 ülkede gerileme<br />

görülüyor. İngiltere, Almanya ve Romanya artışı dikkat<br />

çekiyor.<br />

Hollanda’ya yapılan kimya ihracatı <strong>2020</strong> yılı Kasım ayında<br />

107 milyon 121 bin dolar olarak gerçekleşti. Kasım ayında<br />

Hollanda’ya en çok “mineral yakıtlar, mineral yağlar<br />

ve ürünler”, “plastikler ve mamulleri”, “uçucu yağlar,<br />

kozmetikler ve sabun”, “anorganik kimyasallar” ve “kauçuk,<br />

kauçuk eşya” ihraç edildi.<br />

Ocak-Kasım döneminde ilk 10 içinde 6 ülkeye<br />

kimya ihracatı arttı<br />

<strong>2020</strong> yılı Ocak-Kasım olarak on bir aylık dönemde en çok<br />

kimya ihracatı yapılan ülkeler ise sırasıyla Irak, Almanya,<br />

Hollanda, ABD, İtalya, İngiltere, İspanya, Romanya, İsrail ve<br />

Belçika olarak ilk onda yer aldı. Aynı dönemde bu ilk 10 ülke<br />

arasında Irak, Hollanda, İtalya ve İspanya dışında 6 ülkeye<br />

yapılan kimya ihracatında artış oldu.<br />

Bu yıl ilk on bir aylık dönemde, ilk 10 ülke arasında en<br />

fazla ihracat artışı yüzde 17,89 ile İngiltere’ye olurken ilk<br />

20 ülke arasında en fazla ihracat artışı ise yüzde 25,80 ile<br />

Azerbaycan-Nahçıvan’a oldu.<br />

Kasım ayında en çok “plastikler ve mamulleri”<br />

ihracatı gerçekleştirildi<br />

Kasım ayında kimyevi maddeler ve mamulleri ürün<br />

gruplarında plastikler ve mamulleri ihracatı, 581 milyon 307<br />

bin 884 dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı. İkinci<br />

sırada 239 milyon 738 bin 964 dolarlık ihracatla mineral<br />

yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler yer alırken, anorganik<br />

kimyasallar ihracatı 143 milyon 890 bin 416 dolarla üçüncü<br />

sırada yer aldı. ‘Anorganik kimyasallar’ı takiben ilk onda<br />

yer alan diğer sektörler ise; ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve<br />

“Plastics and products” export was carried out<br />

most in November<br />

Exports of plastics and products in the chemical<br />

substances and products product groups in November<br />

ranked first in chemical exports with 5 81 million 30 7<br />

thousand 884 dollars. Mineral fuels, mineral oils and<br />

products took the second place with an export of 2 39<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


10<br />

million 7 38 thousand 964 dollars, while inorganic chemicals<br />

exports ranked third with 14 3 million 890 thousand 416<br />

dollars. Following “inorganic chemicals “ , other sectors that<br />

are in the top ten are; ‘essential oils, cosmetics and soap’,<br />

‘rubber, rubber goods’, ‘pharmaceutical products’, ‘dyes,<br />

varnishes, ink and preparations’, ‘miscellaneous chemicals’,<br />

‘organic chemicals’ and ‘washing preparations’.<br />

In November, the highest increase in exports in sub-sectors<br />

was in the organic chemicals sector with 74.30 percent.<br />

As the largest contraction occurred in the mineral fuels,<br />

mineral oils and products sector with 55.33 percent.<br />

Diagnostic kits were exported most in Covid-19<br />

products<br />

Exports of Covid-19 related products, including<br />

disinfectants, cologne, medicine, soap and diagnostic kits<br />

in the chemical substances and products sector, increased<br />

by 68.73 percent in November compared to November last<br />

year and reached 35.9 million dollars.<br />

In Covid-19 products exported in November this year,<br />

diagnostic kits exports ranked first with 15 million 320<br />

thousand dollars with an increase of 317.97 percent,<br />

disinfectant exports increased by 15.34 percent to 11<br />

million 989 thousand dollars, soap exports were 13<br />

percent, With a decrease of 86, it was third with 4 million<br />

305 thousand dollars, cologne export ranked fourth with<br />

an increase of 195.12 percent with 2 million 888 thousand<br />

dollars, and pharmaceutical exports with 1 million 484<br />

thousand dollars with an increase of 14.91 percent.<br />

Azerbaijan-Nakhchivan, Austria and Germany were the<br />

top three countries in diagnostic kit exports in November,<br />

UK, Indonesia and USA in disinfectant exports, Libya, Iraq<br />

and Bangladesh in soap exports, Germany, Iraq and the<br />

Netherlands in cologne export, Italy, Morocco and Canada<br />

were in the top three in pharmaceutical exports.<br />

In the January-November period this year, the exports of<br />

Covid-19 products in the chemical materials and products<br />

sector increased by 62.26 percent and reached 294 million<br />

579 thousand dollars. In the 11-month period, the highest<br />

export of diagnostic kits was 104.5 million dollars, while<br />

the highest export increase was in cologne with 218.32<br />

percent.<br />

sabun’, ‘kauçuk, kauçuk eşya’, ‘eczacılık ürünleri’, ‘boya,<br />

vernik, mürekkep ve müstahzarları’, ‘muhtelif kimyasal<br />

maddeler’, ‘organik kimyasallar’ ve ‘yıkama müstahzarları’<br />

oldu. Kasım ayında alt sektörlerde en çok ihracat artışı<br />

yüzde 74,30 ile organik kimyasallar sektöründe olurken en<br />

fazla daralma ise yüzde 55,33 ile mineral yakıtlar, mineral<br />

yağlar ve ürünleri sektöründe meydana geldi.<br />

Covid-19 ürünlerinde en çok tanı kitleri ihracatı<br />

gerçekleştirildi<br />

Kimyevi maddeler ve mamulleri sektöründe yer alan<br />

dezenfektan, kolonya, ilaç, sabun ve tanı kitleri olmak üzere<br />

Covid-19 ihracatı Kasım ayında geçen sene Kasım ayına<br />

göre yüzde 68,73 artış göstererek 35,9 milyon dolara ulaştı.<br />

Bu yıl Kasım ayında ihracatı yapılan Covid-19 ürünlerinde,<br />

tanı kitleri ihracatı yüzde 317,97 artışla 15 milyon 320 bin<br />

dolar ile ilk sırada yer alırken, dezenfektan ihracatı yüzde<br />

15,34 artışla 11 milyon 989 bin dolar ile ikinci, sabun ihracatı<br />

yüzde 13,86 azalışla 4 milyon 305 bin dolar ile üçüncü,<br />

kolonya ihracatı yüzde 195,12 artışla 2 milyon 888 bin dolar<br />

ile dördüncü ve ilaç ihracatı yüzde 14,91 artışla 1 milyon 484<br />

bin dolar ile beşinci sırada yer aldı.<br />

Kasım ayında tanı kitleri ihracatında ilk üçte yer alan ülkeler<br />

Azerbaycan-Nahçivan, Avusturya ve Almanya olurken,<br />

dezenfektan ihracatında İngiltere, Endonezya ve ABD, sabun<br />

ihracatında Libya, Irak ve Bangladeş, kolonya ihracatında<br />

Almanya, Irak ve Hollanda, ilaç ihracatında ise İtalya, Fas<br />

ve Kanada ilk üçte yer aldı. Bu yıl Ocak-Kasım döneminde<br />

ise kimyevi maddeler ve mamulleri sektöründe Covid-19<br />

ürünleri ihracatı yüzde 62,26 artarak 294 milyon 579 bin<br />

dolara ulaştı. On bir aylık dönemde 104,5 milyon dolar ile<br />

en fazla tanı kitleri ihracatı yapılırken, en çok ihracat artışı<br />

yüzde 218,32 ile kolonyada oldu.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong><br />

11


12<br />

Beta Kimya A.Ş. Growed 35 Percent in<br />

<strong>2020</strong> with New Investments and Innovative Products<br />

Beta Kimya A.Ş. Yeni Yatırımları ve İnovatif Ürünleriyle<br />

<strong>2020</strong> Yılında Yüzde 35 Büyüdü<br />

Cihat Sayacı, BETA Kimya A.Ş. General Manager<br />

Aykut Engin, Marketing and Business Development Manager,<br />

BETA Kimya A.Ş.<br />

BETA Kimya A.Ş., one of the leading companies<br />

of the Turkish chemical industry, continued to<br />

grow without slowing down in investment despite<br />

the Covid-19 pandemic that affected the whole<br />

world in <strong>2020</strong>. BETA Kimya A.Ş., which laid the<br />

foundations of the largest adhesive and glue<br />

production facility in the Middle East and Eastern<br />

Europe in July, achieved a significant success by<br />

managing 35 percent growth under new normal<br />

conditions.<br />

Continuing to expand its product range under the Apel<br />

and Mitreapel brands by increasing its R&D investments<br />

by 12 percent compared to the previous year, BETA Kimya<br />

A.Ş. has introduced 20 new products to the sector in <strong>2020</strong>,<br />

which it has developed entirely with domestic know-how.<br />

Adding 10 more countries to its wide export network<br />

spreading over five continents worldwide and increasing<br />

the number of countries it exports to 75, the company aims<br />

to grow by 50 percent in 2021.<br />

Among the most established and innovative companies in<br />

Turkey, BETA Kimya A.Ş. continues to produce high added<br />

value with new investments that add value to the sector.<br />

In <strong>2020</strong>, despite the negative effects of the Covid-19<br />

pandemic, the company, which did not cease production,<br />

managed to continue its rise in both the domestic market<br />

Türk kimya sektörünün öncü şirketlerinden BETA<br />

Kimya A.Ş., <strong>2020</strong> yılında tüm dünyayı etkisi altına<br />

alan Covid-19 pandemisine rağmen yatırımda hız<br />

kesmeyerek büyümeyi sürdürdü. Temmuz ayında<br />

Ortadoğu ile Doğu Avrupa’nın en büyük yapıştırıcı ve<br />

tutkal üretim tesisinin temellerini atan BETA Kimya<br />

A.Ş., yeni normal şartlar altında yüzde 35 büyüme<br />

gerçekleştirerek önemli bir başarıya imza attı.<br />

Ar-Ge yatırımlarını bir önceki yıla göre yüzde 12 artırarak,<br />

Apel ve Mitreapel markaları altındaki ürün yelpazesini de<br />

genişletmeye devam eden BETA Kimya A.Ş., <strong>2020</strong> yılında<br />

tamamen yerli know-how ile geliştirdiği 20 yeni ürünü<br />

sektöre kazandırdı. Dünya çapında beş kıtaya yayılan geniş<br />

ihracat ağına 10 ülke daha ekleyen ve ihracat yaptığı ülke<br />

sayısını 75’e yükselten şirket, 2021 yılında ise yüzde 50<br />

büyüme hedefliyor.<br />

Türkiye’nin en köklü ve yenilikçi şirketleri arasında yer alan<br />

BETA Kimya A.Ş., sektöre değer katan yeni yatırımlarla<br />

yüksek katma değer üretmeye devam ediyor. <strong>2020</strong> yılında,<br />

Covid-19 pandemisinin olumsuz etkilerine rağmen üretime<br />

ara vermeyen şirket, Ar-Ge ve inovasyondan aldığı güç ile<br />

hem iç Pazar hem de ihracattaki yükselişini sürdürmeyi<br />

başardı. 315 milyon TL’lik yatırım bedeline sahip yeni<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


13<br />

and exports with the power it gained from its R&D and<br />

innovation. The company, which is preparing to start its<br />

new integrated production facility BETA Chemistry GEBKIM<br />

Campus with an investment of 315 million TL in September<br />

2021, will step into 5 new product categories appealing to<br />

strategic sectors.<br />

Cihat Sayacı: “BETA Kimya’s genes always have to<br />

produce and grow”<br />

Stating that despite all the difficulties brought by the<br />

pandemic conditions, BETA Kimya A.Ş. General Manager<br />

Cihat Sayacı said, “At the beginning of <strong>2020</strong>, we had our<br />

new integrated production facility investment, R&D<br />

projects, innovative products appealing to different<br />

sectors and of course new market targets to be added to<br />

our export network. However, we faced an unexpected<br />

Covid-19 pandemic, threatening human life, economy<br />

and trade at the same time. However, as for 34 years we<br />

have continued to produce again for Turkey. We were<br />

not pessimistic and quickly adapted to the new normal<br />

conditions. Of course, human life has been our top priority<br />

and we have carried all our in-office work disciplines to<br />

hybrid and digital platforms by protecting the health of<br />

our employees. In this way, we ensured the rotation of the<br />

wheels by applying the rotational working model even in<br />

production. Because it is in our genes to produce, quickly<br />

adapt to change and respond to the needs of our people<br />

instantly. We focused on the production of our export<br />

orders in March, April and May, which is the beginning of<br />

the process. We reached new markets with our virtual fair<br />

participation. Thus, by adding 10 more countries to the<br />

countries we export to, we succeeded in exporting to 75<br />

countries in 5 continents. By the end of <strong>2020</strong>, we managed<br />

to increase the share of our export revenues in our total<br />

turnover to 60 percent.”<br />

entegre üretim tesisi BETA Kimya GEBKİM Kampüsü’nü<br />

2021 yılının Eylül ayında faaliyete almaya hazırlanan şirket,<br />

stratejik sektörlere hitap eden 5 yeni ürün kategorisine<br />

daha adım atacak.<br />

Cihat Sayacı: “BETA Kimya’nın genlerinde daima<br />

üretmek ve büyümek var”<br />

Pandemi koşullarının getirdiği tüm zorluklara rağmen<br />

<strong>2020</strong> hedeflerine ulaştıklarını belirten BETA Kimya<br />

A.Ş. Genel Müdürü Cihat Sayacı, “<strong>2020</strong> yılına başlarken<br />

gündemimizde yeni entegre üretim tesisi yatırımımız,<br />

Ar-Ge projelerimiz, farklı sektörlere hitap eden inovatif<br />

ürünler ve elbette ihracat ağımıza eklenecek yeni pazar<br />

hedeflerimiz vardı. Ancak beklenmedik şekilde ortaya<br />

çıkan, insan hayatı ile ekonomiyi ve ticareti aynı anda tehdit<br />

eden Covid-19 pandemisiyle karşı karşıya kaldık. Ancak<br />

34 yıldır olduğu gibi biz yine Türkiye için üretmeye devam<br />

ettik. Karamsarlığa kapılmadık ve yeni normal şartlara<br />

hızla adapte olduk. Elbette insan hayatı birinci önceliğimiz<br />

oldu ve çalışanlarımızın sağlığını koruyarak tüm ofis içi iş<br />

disiplinlerimizi hibrit ve dijital platformlara taşıdık.<br />

Bu sayede, üretimde dahi dönüşümlü çalışma modelini<br />

uygulayarak çarkların dönmesini sağladık. Çünkü<br />

üretmek, değişime hızla adapte olmak ve insanımızın<br />

ihtiyaçlarına anında yanıt vermek bizim genlerimizde var.<br />

Sürecin başı olan Mart, Nisan ve Mayıs aylarında ihracatta<br />

aldığımız siparişlerin üretimine odaklandık. Sanal fuar<br />

katılımlarımızla yeni pazarlara ulaştık. Böylece ihracat<br />

yaptığımız ülkeler arasına 10 ülke daha ekleyerek, 5 kıtada<br />

toplam 75 ülkeye ihracat yapma başarısı gerçekletirdik. <strong>2020</strong><br />

yıl sonu itibariyle ihracat gelirlerimizin, toplam ciromuzdaki<br />

payını da yüzde 60’a yükseltmeyi başardık.” dedi.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


14<br />

Sayacı: “We launched 20 new generation products<br />

in the pandemic period”<br />

Declaring that they stepped into the disinfectant category<br />

in a very short time like 1 month at the beginning of the<br />

pandemic process, thanks to their R&D and innovation<br />

focused corporate culture, Sayacı said, “As BETA Kimya<br />

A.Ş., we started our antibacterial disinfectant studies with<br />

our R&D team consisting entirely of Turkish engineers. We<br />

carried our experience in the technical aerosols category<br />

to disinfectants in order to contribute to human life in a<br />

short time like a month. We quickly launched our Mitreapel<br />

Hunter Antibacterial Disinfectant products in spray and<br />

liquid forms. Not only in Turkey but also in export we<br />

deliver our products to many countries disinfectant. This<br />

success also proves how proactive and know-how rich<br />

we are. In <strong>2020</strong>, we reached more than 150 products in 9<br />

categories. During the year, we developed 20 new products<br />

that appeal to many sectors such as construction, furniture,<br />

health, automotive and textiles. Thus, we further expanded<br />

our area of influence with our Apel and Mitreapel brands.”<br />

Will grow 50 percent in 2021<br />

Expressing that they managed to grow by 35 percent in<br />

<strong>2020</strong> and that they aim to grow by 50 percent in 2021<br />

with the introduction of new investments, Cihat Sayacı,<br />

General Manager, BETA Kimya A.Ş., said, “The BETA Kimya<br />

GEBKİM Campus, which we laid the foundation with an<br />

investment of 315 million TL and will start operating in<br />

the last quarter of 2021, is a very important investment<br />

for the future of our company. This investment, which<br />

will serve as a key for our global targets and the future<br />

of our growth plans, is a turning point for BETA Kimya.<br />

With our new integrated production facility, which will<br />

have an annual production capacity of 150 thousand<br />

tons, we will provide employment for 500 people and we<br />

will step into 5 new product categories with high added<br />

value. Our LEED certified, environmentally friendly green<br />

building technology production campus will be one of the<br />

most modern chemical facilities not only in our country<br />

but also in the nearby geography as a giant integrated<br />

production facility built on a total area of 50 thousand<br />

m2 and with a closed area of 35 thousand m2. BETA<br />

Kimya GEBKIM Campus, which is fully compatible with<br />

digital transformation in the industry, equipped with high<br />

technology and modern production infrastructure, will be a<br />

production base ready for Industry 5.0. BETA Kimya Gebker<br />

Campus with Turkey for the first time, local and national<br />

as production we started Polyurethane Reactive hotmelt<br />

which has a strategic importance for our country, including<br />

the production of adhesives, automotive, we will take steps<br />

to new generations of products for areas such as defense<br />

and aerospace. In line with these goals, we will expand our<br />

R&D center with our new facility. We will carry BETA Kimya<br />

to the future with our high added value production vision<br />

and add value to the Turkish chemical industry and our<br />

country’s industry.”<br />

Sayacı: “Pandemi döneminde yeni nesil 20 ürünü<br />

piyasaya sunduk”<br />

Ar-Ge ve inovasyon odaklı kurum kültürleri sayesinde,<br />

pandemi sürecinin başında 1 ay gibi çok kısa bir zamanda<br />

dezenfektan kategorisine adım attıklarına değinen Sayacı,<br />

”BETA Kimya A.Ş. olarak tamamı Türk mühendislerden<br />

oluşan Ar-Ge ekibimizle antibakteriyel dezenfektan<br />

çalışmalarımıza başladık. Bir ay gibi kısa bir sürede teknik<br />

aerosoller kategorisindeki tecrübemizi, insan hayatına<br />

katkı sunmak adına dezenfektanlara taşıdık. Mitreapel<br />

Hunter Antibakteriyel Dezenfektan ürünlerimizi sprey ve<br />

sıvı formlarda hızla piyasaya sunduk. Sadece Türkiye’de<br />

değil, ihracatta da pek çok ülkeye dezenfektan ürünlerimizi<br />

ulaştırdık. Bu başarı, bizim ne kadar proaktif ve knowhow<br />

zengini bir şirket olduğumuzu da ispatlıyor. <strong>2020</strong><br />

yılında toplam 9 kategoride 150’den fazla ürüne ulaştık. Yıl<br />

içinde inşaat, mobilya, sağlık, otomotiv ve tekstil gibi pek<br />

çok sektöre hitap eden 20 yeni ürün geliştirdik. Böylece<br />

Apel ve Mitreapel markalarımızla etki sahamızı daha da<br />

genişlettik.” diye konuştu.<br />

2021’de yüzde 50 büyüyecek<br />

<strong>2020</strong> yılında yüzde 35 büyümeyi başardıklarını ve yeni<br />

yatırımların devreye girmesiyle birlikte 2021 yılında yüzde<br />

50 büyüme hedeflediklerini söyleyen BETA Kimya A.Ş.<br />

Genel Müdürü Cihat Sayacı, “315 milyon TL yatırımla<br />

temelini attığımız ve 2021’in son çeyreğinde faaliyete<br />

başlayacak BETA Kimya GEBKİM Kampüsü, şirketimizin<br />

geleceği açısından son derece önemli bir yatırım. Küresel<br />

hedeflerimiz ve büyüme planlarımızın geleceği için anahtar<br />

vazifesi görecek bu yatırım, BETA Kimya için bir dönüm<br />

noktası niteliği taşıyor. Yıllık 150 bin ton üretim kapasitesine<br />

sahip olacak yeni entegre üretim tesisimiz ile 500 kişiye<br />

iş imkanı sağlayacak ve yüksek katma değerli 5 yeni ürün<br />

kategorisine adım atacağız. LEED sertifikalı, doğa dostu<br />

yeşil bina teknolojili üretim kampüsümüz, toplam 50 bin<br />

m 2 üzerine kurulu, 35 bin m2’lik kapalı alana sahip dev bir<br />

entegre üretim tesisi olarak sadece ülkemizin değil, yakın<br />

coğrafyanın en modern kimya tesislerinden biri olacak.<br />

Sanayide dijital dönüşüme tamamen uyumlu, yüksek<br />

teknoloji ile donatılmış ve modern üretim altyapısına<br />

sahip BETA Kimya GEBKİM Kampüsü, Endüstri 5.0’a hazır<br />

bir üretim üssü olacak. BETA Kimya GEBKİM Kampüsü<br />

ile Türkiye’de ilk defa yerli ve milli olarak üretimine<br />

başladığımız Poliüreten Reaktif Hotmelt yapıştırıcıların<br />

üretimi dahil olmak üzere ülkemiz için stratejik öneme<br />

sahip olan otomotiv, savunma ve havacılık gibi alanlara<br />

yönelik yeni nesil ürünlere de adım atacağız. Bu hedefler<br />

doğrultusunda Ar-Ge merkezimizi de yeni tesisimizle<br />

birlikte büyüteceğiz. Yüksek katma değerli üretim<br />

vizyonumuzla BETA Kimya’yı geleceğe taşıyacak ve Türk<br />

kimya sektörü ile ülke sanayimize değer katacağız.” dedi.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


15<br />

Aykut Engin: “We will offer our products that<br />

appeal to end users in e-commerce and DIY<br />

channels.”<br />

Remarking that the Covid-19 pandemic directly affects<br />

daily life, consumption habits, marketing and sales trends,<br />

Aykut Engin, Marketing and Business Development<br />

Manager, BETA Kimya A.Ş., said, “We are one of the<br />

companies with the largest product range in the Turkish<br />

chemical industry. With our Apel and Mitreapel brands,<br />

we offer new generation products for many sectors from<br />

construction to furniture, from automotive to defense.<br />

As we are a company focused on R&D and innovation,<br />

we have a dynamic corporate culture that quickly meets<br />

the expectations of consumers. Our Mitreapel Hunter<br />

Antibacterial Disinfectant product, which we developed<br />

at the beginning of the pandemic process, is the best<br />

example of this. We developed our product in a very short<br />

time like a month, and we quickly offered it to consumers<br />

by obtaining the approval of the Ministry of Health. We<br />

carried our know-how in the field of technical aerosols<br />

to the healthcare field with the disinfectant category. In<br />

2021, we will export our disinfectant products to all over<br />

the world by obtaining approvals for each country’s health<br />

procedures. After B2B products, we have recently turned<br />

to products for end users as well as industry professionals,<br />

namely B2C. We touch end users with adhesives, silicones,<br />

multipurpose sprays and many other smart products that<br />

we classify as “do it yourself” and can be used by anyone<br />

from home life to a personal hobby workshop. In the near<br />

future, we will step into e-commerce and construction<br />

market channels and bring our products that appeal to end<br />

users to our consumers at retail points.”<br />

Aykut Engin: “E-ticaret ve yapı market<br />

kanallarında son kullanıcılara hitap eden<br />

ürünlerimizi sunacağız”<br />

Covid-19 pandemisinin günlük yaşamla birlikte tüketim<br />

alışkanlıkları, pazarlama ve satış trendlerini de doğrudan<br />

etkilediğini belirten BETA Kimya A.Ş. Pazarlama<br />

ve İş Geliştirme Müdürü Aykut Engin, “Türk kimya<br />

sektöründe, ürün gamı en geniş şirketlerden biriyiz.<br />

Apel ve Mitreapel markalarımızla inşaattan mobilyaya,<br />

otomotivden savunmaya kadar pek çok sektöre yönelik<br />

yeni nesil ürünler sunuyoruz. Ar-Ge ve inovasyon odaklı<br />

bir şirket olduğumuz için tüketicilerin beklentilerini hızla<br />

karşılayan dinamik bir kurum kültürümüz var. Pandemi<br />

sürecinin henüz başında geliştirdiğimiz Mitreapel Hunter<br />

Antibakteriyel Dezenfektan ürünümüz de bunun en<br />

güzel örneği. Bir ay gibi çok kısa bir sürede ürünümüzü<br />

geliştirdik ve Sağlık Bakanlığı onayını da alarak hızla<br />

tüketicilerin kullanımına sunduk.<br />

<strong>Teknik</strong> aerosoller alanındaki bilgi birikimimizi dezenfektan<br />

kategorisi ile sağlık alanına taşıdık. 2021 yılında her<br />

ülkenin sağlık prosedürleri için ayrı ayrı onaylar alarak<br />

dezenfektan ürünlerimizi de dünyanın dört bir yanına<br />

ihraç edeceğiz. B2B ürünlerin ardından son dönemde,<br />

sektör profesyonellerinin yanı sıra son kullanıcılara<br />

yönelik ürünlere yani B2C’ye de yöneldik. “Kendin yap”<br />

olarak sınıflandırdığımız ve ev hayatından kişisel bir hobi<br />

atölyesine kadar herkesin kullanabileceği yapıştırıcılar,<br />

silikonlar, çok amaçlı spreyler ve daha pek çok akıllı<br />

ürünle son kullanıcılara dokunuyoruz. Yakın dönemde<br />

e-ticaret ve yapı market kanallarına adım atacak ve<br />

son kullanıcılara hitap eden ürünlerimizi perakende<br />

noktalarında tüketicilerimizle buluşturacağız.” dedi.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


16<br />

Our Local Excitement and Local Values<br />

Yerli Heyecanımız ve Yerel Değerlerimiz<br />

As the COVID-19 affecting countries all over the world,<br />

a new variant of the coronavirus spreads more quickly<br />

than its predecessor. This situation is alarming, our<br />

consolation is that the Covid-19 vaccine has been found,<br />

the tests have been successful and the vaccination<br />

process is underway.<br />

Talking about Chinese vaccine, Japanese vaccine,<br />

European vaccine, the vaccination excitement has has<br />

been talk of the town. These days, when we celebrate the<br />

domestic goods week, we started to experience a sweet<br />

excitement in the local vaccine talk. We look forward<br />

to the day our domestic vaccine will be used. In the<br />

first years of the foundation of our Republic, let’s never<br />

forget the following words straight from the horse’s<br />

mouth: “Let’s buy Turkish goods. Let’s use<br />

Turkish goods. Let the Turkish money remain<br />

on Turkish soil.” With this in mind, domestic<br />

goods should always be our preference. We<br />

must always be moving towards our goals<br />

in production and consumption with a<br />

“domestic and national” approach.<br />

We are never against foreign capital and<br />

foreign products. We have always embraced<br />

and supported the work done in the name<br />

of science and humanity in these<br />

lands where we were born with the<br />

spirit of “Seek knowledge even<br />

unto China” and live with the<br />

tolerance of “Come, come again,<br />

whoever you are, come!” It will<br />

be our most important local<br />

value that the Chinese vaccine<br />

is ordered in large quantities,<br />

delivered to every corner of our<br />

country and healed our people<br />

against the Covid-19 pandemic.<br />

As <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> magazine<br />

team, we wish health, wealth, and<br />

happiness in the New Year ahead.<br />

Stay healthy, see you our January<br />

2021 issue, good bye.<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

Coordinator<br />

Dünyayı kasıp kavuran, büyük acılar yaşatan Covid-19<br />

pandemisi şimdi de mutasyona uğrayarak yeniden yükselişe<br />

geçip, yeniden hızla yayılmaya başladı. Bu durum endişe verici,<br />

tesellimiz ise Covid-19 aşısının bulunmuş olması, yapılan<br />

testlerde başarı sağlanması ve aşılanma sürecine geçiliyor<br />

olması.<br />

Çin aşısı, Japon aşısı, Avrupa aşısı derken dünyayı aşı heyecanı<br />

sarmış durumda. Yerli malı haftasını kutladığımız bu günlerde,<br />

bir tatlı heyecan da yerli aşı konuşunda yaşamaya başladık. Yerli<br />

aşımızın kullanılmaya başlanacağı günü dört gözle bekliyoruz.<br />

Cumhuriyetimizin kuruluşunun ilk yıllarında, devletimizin en<br />

yetkili ağzından söylenen şu sözleri hiçbir zaman unutmayalım:<br />

“Türk malı alalım. Türk malı kullanalım. Türk parası<br />

Türk toprağında kalsın.” Bu düşünceyle yerli malı<br />

her zaman tercihimiz olmalı. Üretimde ve<br />

tüketimde her zaman “yerli ve milli” anlayışıyla<br />

hedeflerimize ilerliyor olmalıyız.<br />

Asla yabancı sermayeye ve yabancı ürünlere<br />

karşı değiliz. “İlim Çin’de de olsa alınız”<br />

ruhuyla doğduğumuz ve “kim olursan ol,<br />

yine gel” hoşgörüsüyle yaşadığımız bu<br />

topraklarda her zaman bilim adına, insanlık<br />

adına yapılan işleri bağrımıza basıp,<br />

destekçisi olmuşuzdur. Çin aşısının<br />

büyük miktarlarda sipariş<br />

edilerek, ülkemizin her köşesine<br />

ulaştırılıp insanlarımıza<br />

Covid-19 pandemisine karşı<br />

şifa olması, bizim en önemli<br />

yerel değerimiz olacak.<br />

<strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisi<br />

ekibi olarak, 2021<br />

yılının sağlık, huzur ve<br />

mutluluklar getirmesini<br />

diliyoruz. Ocak 2021<br />

sayımızda görüşünceye<br />

kadar esen kalın.<br />

Recep Aslantas<br />

Coordinator<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

Koordinatör<br />

Aralık - <strong>December</strong>r <strong>2020</strong>


18<br />

Royal Philips Debuts AI-Enabled,<br />

Automated Radiology Workflow Suite at RSNA <strong>2020</strong><br />

Royal Philips RSNA <strong>2020</strong>’de<br />

Yapay Zekâ Destekli Radyoloji İş Akışı Programını İlk Defa Tanıttı<br />

Philips, Kuzey Amerika Radyoloji Derneği<br />

(RSNA) <strong>2020</strong> toplantısında yapay zekâ destekli,<br />

Radiology Workflow Suite programını ilk defa<br />

tanıttı. Royal Philips Görüntüleme Çözümleri<br />

İş Birimi Başkanı Kees Wesdorp ve Philips<br />

Türkiye CEO’su Haluk Karabatak’ın katılımıyla<br />

gerçekleşen Türkiye basın toplantısında<br />

Philips’in tanıttığı en iddialı ürünlerin arasında<br />

yer alan entegre ve veri odaklı radyoloji iş akışı<br />

çözümleri; insan, veri ve teknoloji arasında<br />

bağlantı kurarak hassas teşhis olanağı sağlıyor.<br />

Kees Wesdrop akıllı teşhis sistemlerini, hastalara ve<br />

sağlık profesyonellerine ilk seferinde doğru sonuç<br />

veren teşhis ve girişimsel radyoloji çalışmalarını,<br />

optimize edilmiş iş akışlarını, daha yüksek verimlilik<br />

ve operasyonel açıdan mükemmeliyet sunan sistemin<br />

detaylarını okuyucularımız için anlattı…<br />

Kees Wesdorp, Chief Business Leader, Precision Diagnosis at Royal Philips<br />

Philips debuts AI-Enabled, Automated Radiology<br />

Workflow Suite for the first time at the<br />

Radiological Society of North America annual<br />

meeting (RSNA) <strong>2020</strong>. Connecting people, data<br />

and technology to advance precision diagnosis<br />

into clear care pathways and predictable<br />

outcomes, integrated, data-driven radiology<br />

workflow solutions of Philips are debut in the<br />

Turkey press conference with the participation of<br />

Kees Wesdorp, Chief Business Leader, Precision<br />

Diagnosis at Royal Philips, Haluk Karabatak,<br />

CEO of Philips Turkey.<br />

Kees Wesdorp shared details of the smart diagnostic<br />

systems empower patients and staff with first-time right<br />

diagnostic and interventional radiology studies, optimized<br />

workflows, enhanced efficiency and operational excellence<br />

for our readers ...<br />

Öncelikle sizi biraz daha yakından<br />

tanıyabilir miyiz?<br />

Royal Philips Görüntüleme Çözümleri İş Birimi<br />

Başkanı olarak görevimi sürdürüyorum. Görüntüleme<br />

Çözümleri İş Birimi; Manyetik Rezonans Görüntüleme<br />

(MRI), Bilgisayarlı Tomografi (CT), Gelişmiş Moleküler<br />

Görüntüleme (AMI), Tanılayıcı X-Işın (DXR), Ultrason,<br />

Kurumsal Tanılayıcı Bilişim Sistemi gibi (Patoloji,<br />

Onkoloji ve nöroradyoloji Çözümleri de dahil olmak<br />

üzere) görüntüleme çözümlerini içeriyor. Her hasta için<br />

öngörülebilir sonuçları olan açık bir sağlık yöntemini<br />

mümkün kılabilmek için dijital sağlık teknolojileri ile<br />

görüntüleme, izleme, laboratuvar, genomik ve boyuna<br />

verileri de içeren entegre tanı anlayışlarını bir araya<br />

getiriyoruz.<br />

2017 yılında Görüntüleme İş Biriminin Genel Müdürü<br />

olarak Philips’e katıldım. Müşteri ile çalışan arasındaki<br />

bağlılığı geliştirerek hem ürün hem de çözüm portföyünü<br />

yenileyip kârlılığı arttırarak, mevcut işleyiş üzerinde bazı<br />

değişiklikler gerçekleştirdim.<br />

Philips’e katılmadan önce Bain Capital’da başkan<br />

yardımcılığı görevini yürütüyordum ve Bain Capital’ın<br />

portföyünde yer alan seçkin şirketlerin dönüşüm<br />

süreçlerini hızlandırmaya odaklanmıştım.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


19<br />

First of all, could you tell us a little about<br />

yourself?<br />

I am currently serving as Chief Business Leader, Precision<br />

Diagnosis at Royal Philips. The Diagnostic Imaging cluster<br />

of businesses includes Magnetic Resonance Imaging (MRI),<br />

Computed Tomography (CT), Advanced Molecular Imaging<br />

(AMI), Diagnostic X-Ray (DXR), Ultrasound, Enterprise<br />

Diagnostic and Precision Diagnosis Solutions (including<br />

Pathology, Oncology and neuro-radiology Solutions.)<br />

By focusing on precision diagnosis, we bring together<br />

connected diagnostic systems and integrated diagnostic<br />

insights - including imaging, monitoring, laboratory,<br />

genomics and longitudinal data - to enable a clear care<br />

pathway with predictable outcomes for every patient.<br />

I joined Philips in 2017, as the General Manager of the<br />

Diagnostic Imaging business. I led the transformation<br />

of the business by increasing customer and employee<br />

engagement, renewing the product and solutions<br />

portfolio, and improving profitability.<br />

Prior to joining Philips, I was an executive vice president<br />

at Bain Capital and focused on driving transformation in<br />

selected Bain Capital portfolio companies.<br />

For what purpose was the Philips Radiology<br />

Workflow Suite program developed?<br />

The effective capture, analysis and reporting of data is<br />

now at the core of modern diagnostics, with healthcare<br />

providers increasingly challenged to implement integrated,<br />

digital systems that improve the experience of staff and<br />

patients, provide better health outcomes and lower the<br />

cost of care. The impact can be felt across the entire<br />

system, as 97% of radiology departments are unable to<br />

Philips Radiology Workflow Suite programı hangi<br />

amaç çerçevesinde oluşturuldu?<br />

Etkili veri sağlama, analiz ve raporlama faaliyetlerinin<br />

modern teşhis sistemlerinin merkezinde yer aldığı<br />

günümüzde; sağlık kuruluşlarının, personel ve hastaların<br />

deneyimini iyileştiren, daha iyi sağlık sonuçları sağlayan ve<br />

bakım maliyetini azaltan entegre, dijital sistemleri hayata<br />

geçirme ihtiyacı giderek artıyor. Bu durumun etkisi ise<br />

sistemin tamamında görülebiliyor. Radyoloji bölümlerinin<br />

%97’si, raporlama gereksinimlerini yeteri kadar<br />

karşılayamıyor [1], bunun yanı sıra tekrarlanan, düşük<br />

kaliteli ve gereksiz görüntüleme tetkikleri, yılda 12 milyar<br />

ABD Doları gibi yüksek bir tutara karşılık geliyor[2].<br />

Bu durum, COVID-19 ile birlikte daha da artış gösterdi.<br />

Pandeminin yüksek olduğu dönemde görüntüleme<br />

hacminde karşılaşılan %50-70’lik tahmini düşüşün ardından<br />

biriken işleri yönetme durumundaki radyoloji bölümlerinin<br />

bir yandan kanser, kalp ve başka rahatsızlıklara<br />

sahip hastalar için acil olmayan tetkik ve prosedürleri<br />

gerçekleştirirken diğer yandan da yoğun bakımdaki<br />

COVID-19 hastalarına destek vermeleri gerekiyor. Küresel<br />

ölçekte artan radyolog açığı [3] ile teşhis ve tedavideki<br />

iş yüklerinin hem hacim hem de zorluk açısından<br />

yoğunlaşması da bunlara eklenince radyoloji bölümleri,<br />

doğru teşhis ve tedavi sunma ile hasta bekleme sürelerini<br />

minimuma çekme baskısıyla karşı karşıya kalıyorlar.<br />

Sistem hastalar, teknoloji uzmanları ve<br />

radyologlar için nasıl bir entegrasyon sağlıyor?<br />

Philips bünyesinde, görüntülemeyi entegre sistemler<br />

odaklı bir anlayışla ele alarak, görüntüleme alanındaki<br />

iş akışlarını birbirlerine bağlayarak hastaların daha iyi<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


20<br />

meet their reporting requirements, [1] and repeat, lowvalue,<br />

and unnecessary imaging exams cost them as much<br />

as $12 billion annually [2].<br />

The situation has been further exacerbated by COVID-19.<br />

To manage backlog after an estimated 50-70% reduction in<br />

imaging volume during the peak of the pandemic, radiology<br />

departments are now being challenged to combine elective<br />

exams and procedures for patients with cancer, heart<br />

disease, and other conditions, while continuing to support<br />

critical care for COVID-19 patients. Combined with the<br />

growing global shortage of radiologists [3] and the fact that<br />

diagnostic and treatment workloads are expanding in both<br />

volume and complexity, radiology departments are under<br />

pressure to provide accurate diagnosis and treatment,<br />

while minimizing wait times for patients.<br />

What do integrated workflow solutions provide<br />

for patients, technologists and radiologists?<br />

By taking a system view of imaging, we connect workflows<br />

(patient, acquisition, interpretation, collaboration) across<br />

the imaging enterprise to help improve outcomes for<br />

patients and enhance the efficiency and work experience of<br />

radiologists, technologists and administrators. Reinforcing<br />

Philips’ strong foundation in imaging, therapy guidance,<br />

and clinical solutions, Philips Radiology Workflow Suite<br />

is designed by us to be vendor-neutral and can be<br />

implemented in any radiology department around the<br />

world. Philips portfolio of integrated solutions featured<br />

in the Radiology Workflow Suite includes imaging<br />

technologies optimized for easy of scanning, informatics<br />

solutions and related solutions for disease management,<br />

sonuçlar almalarının yanı sıra radyologların, teknoloji<br />

uzmanlarının ve yöneticilerin hem daha verimli hem de<br />

daha etkili bir çalışma deneyimi elde etmelerine yardımcı<br />

oluyoruz. Philips’in görüntüleme, tedavi ve klinik çözümler<br />

alanlarındaki sağlam temellerini güçlendiren Philips<br />

Radiology Workflow Suite’i ise kullanıcıdan bağımsız olarak<br />

dünyanın dört bir yanındaki tüm radyoloji bölümlerinin<br />

kullanabilecekleri şekilde tasarladık. Philips Radiology<br />

Workflow Suite programının entegre çözüm portföyünde<br />

görüntüleme teknolojileri, bilişim çözümleri ve hastalık<br />

yönetimi, hasta katılımı ile birlikte daha pek çok konuda<br />

ilişkili çözümler yer alıyor.<br />

Teşhis süreçlerinde hassasiyet ve kesinlik çok büyük bir<br />

önem taşıyor. Müşterilerimizin problemlerine yanıt vermek<br />

amacıyla bağımsız ürünlerden uzaklaşıp entegre sistem<br />

ve çözümlere yöneldik. Veri ve bilgi odaklı bu yaklaşımda,<br />

programlamaya dayalı süreçlerle operasyonel verimlilik<br />

artışı sağlanıyor. Böylece daha bilinçli bir uygulama<br />

yönetimi ve sürekli iyileştirme elde ediliyor. Philips RSNA<br />

online sitemizin ziyaretçileri, Philips’in radyoloji iş akışlarını<br />

optimize ederek ve entegre teşhis verilerinden hareketle<br />

içgörüler üreterek bizi her hasta için net yöntemlere ve<br />

öngörülebilir sonuçlara götüren akıllı bağlantılı sistemleri<br />

deneyimleyebildi.<br />

Philips Radiology Workflow Suite programının<br />

sağladığı faydaları aşamalar halinde anlatabilir<br />

misiniz?<br />

Philips Radiology Workflow Suite, teşhis süreçlerinin<br />

tüm aşamalarında teşhis başına toplam maliyetin<br />

düşürülmesine katkı yaparken birçok konuda da çözümler<br />

sunuyor:<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


21<br />

patient management and more. The effective capture,<br />

analysis and reporting of data is now at the core of<br />

modern diagnostics, with healthcare providers increasingly<br />

challenged to implement integrated, digital systems that<br />

improve the experience of staff and patients, provide<br />

better health outcomes and lower the cost of care. In<br />

this data and information-oriented approach, operational<br />

efficiency is increased through programming-based<br />

processes. Thus, a more conscious application management<br />

and continuous improvement is achieved. Visitors to<br />

our Philips RSNA online site were able to experience<br />

smart connected systems that lead us to clear methods<br />

and predictable results for every patient by optimizing<br />

Philips’ radiology workflows and generating insights from<br />

integrated diagnostic data.<br />

What about the benefits of Philips Radiology<br />

Workflow Suite program in stages?<br />

Philips Radiology Workflow Suite helps reduce overall cost<br />

per diagnosis across all phases of the diagnostic enterprise,<br />

including:<br />

• Scheduling and preparation – Patients anxious about<br />

a potentially serious diagnosis can receive support<br />

even before arriving for their exams, with personalized<br />

instructions and reminders delivered via SMS-based<br />

communications from Philips Patient Engagement<br />

Manager, making its debut at RSNA <strong>2020</strong>.<br />

• Image acquisition – Technologists under pressure to<br />

achieve a first-time-right scan can now be supported<br />

virtually by remote specialists through Philips Radiology<br />

Operations Command Center. Philips’ Collaboration Live,<br />

available on premiere Philips ultrasound systems, also<br />

connects technologists with colleagues and specialists<br />

• Planlama ve hazırlık – Olası bir hastalık teşhisinden<br />

şüphe edilen kişilere RSNA <strong>2020</strong>’de tanıtılan Philips Patient<br />

Engagement Manager uygulaması ile kişiselleştirilmiş<br />

yönergeler ve hatırlatıcılar içeren SMS’ler gönderilerek<br />

tetkiklere gelmeden önce destek verilebiliyor.<br />

• Görüntü alma – İlk seferde doğru görüntüleme baskısı<br />

altında çalışan teknoloji uzmanları artık Philips Radiology<br />

Operations Command Center sayesinde sanal ortamda<br />

uzmanlardan destek alabilecekler. Philips’in üst segment<br />

ultrason sistemlerinde bulunan Collaboration Live<br />

özelliği ise teknoloji uzmanlarını gereken yer ve zamanda<br />

meslektaşları ile buluşturuyor. Hasta işlem sürecini<br />

kolaylaştıran Philips MR Smart Workflow uygulaması da<br />

otomasyon teknolojisini mümkün olduğunca kullanarak<br />

klasik bir MR tetkik iş akışındaki işlem sayısını azaltıyor.<br />

Öte yandan, Philips Radiology Imaging Suite, hasta<br />

bilgileri ile ileri görüntüleme ve analiz sonuçlarını kolayca<br />

görüntülenebilen tek bir pencerede entegre ederek<br />

teknoloji uzmanlarına ortak bir görüntüleme platformu ve<br />

kolaylaştırılmış iş akışları sunuyor.<br />

• Görüntü ve veri yorumlama – Günümüzde gittikçe<br />

daha çok sayıda görüntü yorumlamak durumunda olan<br />

radyologlar artık yapay zekâ tabanlı Philips Workflow<br />

Orchestrator programının oluşturduğu önceliklendirilmiş<br />

iş listesinden ve çeşitli sistemlerde üretilen gelişmiş<br />

görüntüleme ve analizlerin tek bir pencerede toplandığı<br />

sezgisel bir özetten faydalanabilecekler. Ayrıca, Philips<br />

Advanced Visualization Portal – IntelliSpace – COVID-19<br />

lezyonlarını tespit eden algoritmalar gibi yapay zekâ<br />

araçlarının desteğiyle farklı bölümlerin hasta verilerini<br />

birbirlerine bağlayarak bu bölümlere birlikte çalışabilme<br />

becerisi ile daha yüksek klinik zekâ ve analiz avantajı<br />

kazandırıyor.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


22<br />

whenever and wherever required. To streamline patient<br />

setup, Philips MR Smart Workflow reduces and simplifies<br />

the number of steps needed in a conventional MR<br />

exam workflow, using technology to automate where<br />

possible. And Philips Radiology Imaging Suite provides the<br />

technologist with a common imaging platform and more<br />

streamlined workflows by integrating patient information<br />

and advanced visualization and analysis into one easy-toview<br />

console.<br />

• Image and data interpretation – Radiologists<br />

confronted with increasing numbers of images to read<br />

can now receive a prioritized worklist from the AIenabled<br />

Philips Workflow Orchestrator, along with an<br />

intuitive summary of advanced visualization and analysis<br />

from various systems presented in a single view. Philips<br />

Advanced Visualization Portal – IntelliSpace – also connects<br />

patient data across departments to create interoperability<br />

for greater clinical intelligence and analysis, supported by<br />

AI-tools such as an algorithm for the detection of COVID-19<br />

lesions.<br />

• Reporting and results communication – To streamline<br />

reporting, Philips Clinical Collaboration Platform includes<br />

an Interactive Multimedia Reporting module with<br />

embedded voice recognition capability, to help radiologists<br />

cut turnaround time by entirely eliminating the need for<br />

typing and entry of patient or clinical context. Exam data<br />

can be inserted directly into reports, allowing radiologists<br />

to quickly review and approve final reports while adding<br />

clinical context for referring physicians.<br />

• Shared decision-making, pathway selection and<br />

treatment – For referring physicians who need to offer<br />

confident recommendations on a patient’s care pathway,<br />

Philips Tumor Board integrates radiology, genomic, lab,<br />

treatment and other data into a single view so radiologists,<br />

together with the extended clinical team, can see the<br />

whole patient profile at a glance and decide on a treatment<br />

pathway efficiently and collaboratively.<br />

• Outcomes and follow-up care – Radiology<br />

administrators are empowered to help patients keep to<br />

their treatment plans while improving overall operational<br />

efficiency with the real-time performance metrics<br />

and follow-up patient tracking provided by Philips<br />

PerformanceBridge. Philips Patient Portal empowers<br />

patients to access and share their information and access<br />

their results between facilities, physicians, specialists and<br />

other healthcare providers.<br />

Philips solutions spotlight at RSNA <strong>2020</strong>: Enabling a<br />

pathway to precision diagnosis<br />

From the moment a patient is referred to radiology to the<br />

time his/her clinical status is known, care depends on a<br />

cascade of complex workflows where precision is essential.<br />

From data-driven practice management and improving<br />

the radiology staff and patient experience, to increasing<br />

diagnostic confidence to improve patient care, Philips is<br />

connecting the right data, technology and clinical insights<br />

to enable the patient’s pathway to precision diagnosis and<br />

therapy.<br />

• Raporlama ve sonuçların paylaşımı – Raporlama<br />

sürecini kolaylaştıran Philips Clinical Collaboration<br />

Platform, Interactive Multimedia Reporting modülündeki<br />

dahili ses tanıma özelliğiyle radyologların, klavyeyle hasta<br />

ve klinik bağlam verilerini girme gerekliliğini tamamen<br />

ortadan kaldırarak dönüş sürelerini kısaltıyor. Teşhis<br />

verilerinin rapora doğrudan aktarılması ile radyologlar<br />

sonuç raporlarını hızla gözden geçirip onaylayabiliyor,<br />

doktorlar için klinik içerikli bilgileri ekleyebiliyorlar.<br />

• Ortak karar alma, yöntem seçimi ve tedavi – Philips<br />

Tumor Board, bir hastayı sevk eden ve bakım yöntemine<br />

ilişkin tavsiyelerinde daha emin olma ihtiyacı duyan<br />

doktorlar için radyoloji, genomik, laboratuvar, tedavi ve<br />

diğer konulardaki verileri bir bütün halinde tek görüntüde<br />

sunuyor. Böylece radyologlar, geniş klinik ekipleriyle<br />

beraber tüm hasta profilini tek seferde görüp tedavi<br />

yöntemine daha verimli ve daha güçlü bir iş birliğiyle karar<br />

verebiliyorlar.<br />

• Sonuçlar ve takip – Radyoloji bölümündeki yöneticiler,<br />

bu imkânlar sayesinde hastalara tedavi planlarından<br />

sapmamaları için destek verirken bir yandan da Philips<br />

Performance Bridge’in sağladığı gerçek zamanlı<br />

performans metrikleri ve tedavi sonrası hasta bakımı<br />

uygulaması ile genel operasyonel verimliliği iyileştiriyor.<br />

Philips Patient Portal sayesinde de hastalar kendi bilgilerine<br />

erişebiliyor ve bunları kurumlar, doktorlar, uzmanlar ile<br />

diğer sağlık tesislerinin paylaşımına sunabiliyorlar.<br />

Philips çözümleri RSNA <strong>2020</strong>’de kullanıcılarla buluştu:<br />

Hassas teşhisin yolunu açan adımlar<br />

Bir hastanın radyolojiye sevkinden klinik durumunun<br />

bilindiği ana kadar geçen sürede sağlık hizmeti; temelini<br />

hassasiyet ve kesinliğin oluşturduğu, çok katmanlı<br />

karmaşık iş akışlarına bağlı olarak veriliyor. Philips; veri<br />

odaklı uygulama yönetimi ile radyoloji personeli ve hasta<br />

deneyiminin iyileştirilmesinden, kendinden daha emin<br />

bir teşhis ve dolayısıyla daha gelişmiş hasta bakımına<br />

kadar pek çok aşamada doğru veriler, teknoloji ve klinik iç<br />

görüler arasında kurduğu bağlantılarla hasta için hassas<br />

teşhis ve tedaviye giden yolu açıyor.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


24<br />

The First and Only -86ºc Deep Freezer of Turkey is being<br />

Manufactured by NÜVE since 2010<br />

Ülkemizin İlk ve Hala Tek Laboratuvar Tipi<br />

Derin Dondurucularını Nüve 2010 Yılından Beri Üretiyor<br />

Nüve, being an important manufacturer for<br />

laboratory and sterilization products of Turkey, is<br />

supporting laboratories for research and medical<br />

sector on Covid-19 virus with the products<br />

it manufactures. Nüve did not stopped its<br />

production during this critical and difficult period<br />

thanks to the precautions taken in its premises.<br />

Class II Microbiological Safety Cabinets, -41 and -86ºC deep<br />

freezers, steam sterilizers and centrifuges, which are part of<br />

the wide product portfolio of Nüve, are highly demanded<br />

during pandemic period. Thousands of units were delivered<br />

to public health laboratories, hospitals and universities in<br />

Turkey and exported to over 100 countries.<br />

Nüve is following the regulations of the national authorities<br />

and good practices of the industrial sector and it is taking<br />

the essential precautions actively to protect the health of<br />

its employees. Regulating the working hours, increasing<br />

the number of service buses, rearranging the working areas<br />

Ürettiği cihazlarıyla Covid 19 mücadelesine<br />

önemli destek sağlayan Nüve, aşı saklamada<br />

ihtiyaç duyulan eksi 86 derece Derin<br />

Dondurucu’ları 2010 yılından beri üretiyor.<br />

Ülkemizin köklü yerli üreticisi Nüve, ürettiği cihazlarıyla<br />

Covid 19 mücadelesine önemli destek sağlıyor. Sağlık<br />

sektörünün önde gelen yerli üreticisi ve tedarikçisi<br />

olarak öne çıkan Nüve, bu kritik süreçte aldığı gerekli<br />

önlemlerle üretimine ara vermeden devam ediyor ve ürettiği<br />

cihazlarıyla Covid 19 mücadelesine önemli destek sağlıyor.<br />

Nüve ürün yelpazesinde yer alan ve salgın sürecinde<br />

pandemi ve araştırma laboratuvarlarında kullanılan Class<br />

II Mikrobiyolojik Güvenlik Kabinleri, -41 ve -86 derece<br />

Derin Dondurucular, Buharlı Sterilizatörler, Su Banyoları<br />

ve Santrifüjler, Türkiye’nin birçok noktasındaki hastaneler,<br />

laboratuvarlar ve üniversiteler başta olmak üzere çeşitli<br />

kamu ve özel kurumların taleplerini karşılamak üzere<br />

Ankara’da üretilerek sevk ediliyor.<br />

Nüve bu kritik süreçte üretim yapan yerli bir firma<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


25<br />

olarak, yetkili devlet kurumlarının genelgelerini ve sanayi<br />

sektöründeki iyi uygulamaları sürekli takip ediyor ve<br />

çalışanlarının sağlığının korunması için gereken önlemleri<br />

etkin bir şekilde alıyor. Çalışma saatlerinin ayarlanması,<br />

çalışan servislerinde, ortak kullanım alanlarında ve iş<br />

ortamında sosyal mesafenin korunması, tüm personele<br />

dezenfektan, günlük maske ve diğer koruyucu kıyafetlerin<br />

sağlanması gibi basit ancak etkili önlemler titizlikle<br />

uygulanıyor. Nüve, ülkemizin de dahil olduğu bu önemli<br />

süreçte toplum sağlığı ve iş sürekliliğinin sağlanması<br />

için belirlenen kurallara uymanın önemini düzenli olarak<br />

çalışanları ile paylaşıyor. Sosyal mesafe, ortamda temiz<br />

hava akışının sağlanması, maske ve eldiven kullanımı ve<br />

kullanılan koruyucu ekipmanların nasıl bertaraf edileceğine<br />

dair detaylar, belirli periyotlarla üretim alanları ve büro<br />

ortamlarında dezenfeksiyon işlemlerinin yapılması, günlük<br />

detaylı temizlik ve hijyen kurallarına uyulması vb. konulara<br />

çalışanların dikkatleri çekilerek üretimin devamlılığı<br />

sağlanıyor.<br />

to maintain social distance and disinfection of working<br />

environments are a few of those precautions. Nüve<br />

regularly shares the importance of these precautions and<br />

rules with the employees for public health and business<br />

continuity.<br />

Dünya’nın Covid-19 ile topyekûn mücadele<br />

ettiği bu dönemde ülkelerin ihtiyaçlarına karşı<br />

yeterlilikleri öne çıkarken, ülkemizde de yerli<br />

üretimin önemi bir kez daha vurgulanıyor.<br />

1968 yılında kurulan Nüve, ülkemizin laboratuvar ve<br />

sterilizasyon teknolojisi alanında üretim yapan köklü firması<br />

olup Türkiye’de kendi alanında ilk yerli ürünleri üretmekle<br />

tanınıyor. Tübitak tarafından desteklenmiş Çok Amaçlı Masa<br />

Üstü Santrifüj, B Sınıfı Masa Üstü Otoklav, Karbondioksitli<br />

İnkübatör, Yüksek Kapasiteli Soğutmalı Santrifüj cihazları<br />

bu ürünlerin sadece birkaçı.<br />

Covid 19 salgını sürecinde pandemi ve araştırma<br />

During the fight against Covid-19 pandemic, the<br />

importance of local manufacturers is understood.<br />

Established in 1968, Nüve is one of the fastest expanding<br />

manufacturers of laboratory and sterilization equipment<br />

in the world with a steadily increasing product range.<br />

Nüve is also known as the manufacturer of the very first<br />

products of Turkey. Multi-purpose bench top centrifuge,<br />

B type bench top steam sterilizer, CO2 incubator, highcapacity<br />

refrigerated centrifuge are examples of these first<br />

products and therefore supported by the Scientific and<br />

Technological Research Council of Turkey (TÜBİTAK).<br />

Class II Microbiological Safety Cabinet is one of the most<br />

important products for the research laboratories of Covid<br />

19. Class II Microbiological Safety Cabinets manufactured<br />

by Nüve are certified by TÜV Germany according to EN<br />

12469 standard and GS norms.<br />

-41ºC and -86ºC deep freezers became the other important<br />

and critical line of products during the pandemic period<br />

and especially the demand for -86 ºC deep freezers have<br />

increased due to vaccine storage requirements as the<br />

storage temperature for one of the vaccines was declared<br />

as -70ºC.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


26<br />

-86ºC Deep Freezers: Made in Turkey since<br />

2010<br />

The first and only -86ºC deep freezer of Turkey is being<br />

manufactured by NÜVE since 2010.<br />

Nüve’s FR and DF series deep freezers are used<br />

in hospitals, blood banks, public health institutes,<br />

universities, pharmaceutical industry, research centres<br />

and biotechnology industry to store the samples at low<br />

and ultra-low temperatures.<br />

NÜVE has incorporated a unique and high-performance<br />

design feature in its cold storage products. The<br />

DirectFREEZE system positions the cooling coils inside<br />

the shelf so that samples are virtually touching the<br />

source of refrigeration providing excellent protection.<br />

These freezers share multiple advantages including<br />

N-Smart control system for advanced monitoring,<br />

traceability and warning systems. NÜVE knows that<br />

the contents of a low temperature freezer are usually<br />

worth many times the cost of the freezer itself.<br />

That is why FR and DF series deep freezers are<br />

incorporated numerous security features such as<br />

power failure and<br />

high temperature<br />

alarm, password<br />

protected control<br />

system and door<br />

handle with key lock.<br />

FR and DF series<br />

Deep Freezers have<br />

internal memory,<br />

storing temperature<br />

records up to ten<br />

years with one-hour<br />

intervals as digitally<br />

and graphically.<br />

Nüve always uses the<br />

latest technology<br />

on its products.<br />

FR and DF series Deep Freezers are equipped with<br />

Wi-Fi connection and the products can be followed<br />

independent from time and location with N-Mobile,<br />

mobile phone application developed by Nüve. By the<br />

help of N-Mobile, the temperature of deep freezers<br />

can be traced and instant notifications are sent to the<br />

dedicated mobile phones in case of any alarm condition<br />

and failure. Besides N-Mobile application, optional<br />

AlerText GSM alarm module sends SMS in case of any<br />

failure. Sending e-mail up to five e-mail addresses in<br />

case of any failure is offered as standard and alarms are<br />

independently powered by a permanently recharged<br />

battery.<br />

FR and DF series Deep Freezers are manufactured<br />

in three different sizes. The chambers are designed<br />

according to the sizes of the most commonly used<br />

cryoboxes that account for over 80% of all usage.<br />

This means that the maximum number of samples are<br />

stored in the minimum footprint<br />

laboratuvarlarının olmazsa olmaz ihtiyaçları olarak öne<br />

çıkan Class II Mikrobiyolojik Güvenlik Kabinleri ise TÜV GS<br />

Sertifikasına sahip yüksek güvenlikli bir cihaz olarak hem yurtiçi<br />

hem de yurtdışı pazarlardan yüksek talep görüyor. Nüve’nin<br />

2010 yılında piyasalara çıkardığı Türkiye’nin laboratuvar tipi<br />

ilk yerli -41 ve -86 derece Derin Dondurucuları pandemi<br />

sürecinde talep edilen diğer önemli cihazları. – 86 derece<br />

Derin Dondurucular Covid 19 aşı çalışmalarında gerekli kritik<br />

cihazlardan biri olarak talep ediliyor.<br />

Nüve, salgın sürecinde ülke ihtiyaçlarına acilen cevap<br />

verebilmek için üretimine aralıksız devam ederken, sadece<br />

yurtiçi talepleri değil ihracat yaptığı 106 ülkenin taleplerini de<br />

karşılayarak ülkemizi pandemi sürecinde global pazarlarda<br />

gururla temsil ediyor.<br />

Yerli eksi 86 derece Derin Dondurucu 2010 yılından<br />

beri üretiliyor<br />

Covid 19 aşı çalışmaları ve aşının -70 ve -80 derece ısıda<br />

saklanması, depolanması gerekliliğinin açıklanması bu konuda<br />

gözleri yerli üretime çevirdi. Ülkemizin köklü üreticilerinden,<br />

laboratuvar ve sterilizasyon teknolojisi alanında üretim yapan<br />

Nüve, Türkiye’nin ilk yerli laboratuvar tipi derin dondurucuları<br />

2010 yılında piyasalara sundu.<br />

Direct FREEZEtm teknolojisiyle FR ve DF Serisi Derin<br />

Dondurucular sırasıyla - 41°C ve -86°C’de çalışma özellikleriyle<br />

Türkiye’nin laboratuvar alanında hizmet veren ilk ve hala tek<br />

Derin Dondurucuları olma özelliğini taşıyor. Nüve, ilk kez 2010<br />

yılında DF ve FR Serisi Derin Dondurucuları hastanelerde,<br />

salgın hastalıkları araştırma enstitülerinde, üniversitelerde,<br />

ilaç sanayisinde, gen mühendisliği vb. alanlarında düşük ve<br />

çok düşük sıcaklık koşullarında malzemeleri saklamak için<br />

piyasaların ihtiyacı üzerine sunmuş olup 2010 yılından bugüne<br />

aralıksız olarak üretimine devam ediyor.<br />

Nüve’nin Direct FREEZEtm teknolojisi ile üretmiş olduğu Derin<br />

Dondurucular hücre içinden soğutma sağlıyor. FR ve DF Serisi<br />

Derin dondurucularda kullanılan Direct FREEZEtm teknolojisi<br />

numunelerin iki kat daha hızlı dondurulmasını sağlamaktadır.<br />

FR / DF Serisi Derin Dondurucular izolasyonlu kapağı olan dört<br />

bölmeden oluşuyor. Her bölmenin alt ve üst tarafından direkt<br />

soğutma sağlanarak numunelerin çok kısa sürede ve az enerji<br />

harcayarak donduruluyor. Cihazlar yüksek enerji verimliliği<br />

sağlayan izolasyon yapısına sahip. Cihazların kompresörleri<br />

tozlanmaya karşı özel bir filtrasyon sistemiyle korunmuş.<br />

Filtrenin tıkanması durumunda cihaz sesli ve görsel sinyallerle<br />

kullanıcıyı uyarıyor. Kontrol sistemi yüksek güvenilirlikte<br />

mikroişlemci kontrollü ve kullanımı kolay.<br />

Cihazlarda elektrik kesintisi ve oluşabilecek hata durumlarında<br />

kullanıcıyı uyaran sesli ve görsel alarm sistemi mevcut. Bu<br />

sistem, bataryalı olup otomatik olarak sarj edilmektedir. Ayrıca<br />

istenildiğinde alarm sistemi başka bir kablo ile taşınabiliyor.<br />

İstenilmesi durumunda, sıcaklık verileri bilgisayar üzerinden de<br />

takip edilebiliyor. Ayrıca, opsiyonel CellTextTM alarm sistemi,<br />

olası alarm durumlarında kullanıcıyı kısa mesaj ile uyarıyor.<br />

Cihazların kapı contasında, özel izolasyon kanalları sayesinde<br />

oluşabilecek ısı sızmaları engellenmiş. Çevre dostu Direct<br />

FREEZEtm FR ve DF Serisi Derin Dondurucu modellerinde<br />

kullanılan soğutucu gaz ve izolasyon CFC içermiyor. Olası<br />

yanlış müdahalelere karşı aç / kapa kapı anahtarı kilitli tipte<br />

tasarlanmış.<br />

-41 ve -86 derece derin dondurucu cihazları 3 farklı iç hacim<br />

çeşitleri ile farklı kullanım ihtiyaçlarına da cevap verebiliyor.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


28<br />

4 Critical Symptoms of Brain Aneurysm!<br />

Beyin Anevrizmasının 4 Kritik Belirtisi!<br />

Aneurysm; It is defined as thin and weak-walled<br />

bubbles located at the branching points of the<br />

large arteries in the brain. Although they also<br />

occur in other arteries of the body, they mostly<br />

develop in brain vessels. The most dangerous<br />

complication of aneurysm seen in 5 out of every<br />

100 people in our country is that it causes brain<br />

hemorrhage!<br />

When the pressure inside the bubble increases, the vessel<br />

ruptures and as a result, cerebral hemorrhage occurs.<br />

Approximately 7-8 thousand people live aneurysm bleeding<br />

in Turkey every year and about 10 percent of these patients<br />

die before reaching the hospital. Pointing out that the<br />

most important factor determining the life and quality<br />

of life of the patient is to race with time, Prof. Dr. Halit<br />

Çavuşoğlu, Brain and Nerve Surgery Specialist, Acıbadem<br />

Fulya Hospital, said, “Before the aneurysm bursts, it can<br />

cause diffuse headache, nausea, absent-mindedness<br />

and sensitivity to light when the blood leaks slightly. It is<br />

Anevrizma; beyinde genellikle büyük atar<br />

damarların dallanma noktalarında yerleşen, ince<br />

ve zayıf duvarlı baloncuklar olarak tanımlanıyor.<br />

Vücudun diğer atar damarlarında da oluşmalarına<br />

rağmen, çoğunlukla beyin damarlarında<br />

gelişiyorlar. Ülkemizde her 100 kişiden 5’inde<br />

görülen anevrizmanın en tehlikeli komplikasyonu<br />

ise beyin kanamasına yol açması!<br />

Baloncuğun içindeki basınç arttığında damar yırtılıyor ve<br />

bunun sonucunda beyin kanaması gelişiyor. Türkiye’de her<br />

yıl ortalama 7-8 bin kişi anevrizma kanaması geçiriyor ve<br />

bu hastaların yaklaşık yüzde 10’u hastaneye ulaşamadan<br />

hayatını kaybediyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Beyin ve<br />

Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu hastanın<br />

hayatını ve hayat kalitesini belirleyen en önemli unsurun<br />

zamanla yarışmak olduğuna dikkat çekerek, “Anevrizma<br />

patlamadan önce, kanı hafif sızdırdığında yaygın baş ağrısı,<br />

bulantı, dalgınlık ve ışığa karşı hassasiyet yapabiliyor. Kritik<br />

belirtiler olarak nitelendirdiğimiz bu yakınmalarda zaman<br />

kaybetmeden hekime başvurmak yaşamsal önem taşıyor,<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


29<br />

vital to consult a physician without wasting time in these<br />

complaints, which we define as critical symptoms, because<br />

the major bleeding begins approximately 1-3 weeks later.”<br />

The risk increases if it is in the family!<br />

Stating that the reason why cerebral aneurysms, which<br />

are described as time bombs, develop has not been fully<br />

clarified yet, Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, said, “However, in<br />

those with high blood pressure and age over 50, smokers,<br />

drug users, birth control pill users, some hereditary<br />

diseases and polycystic kidney disease develop aneurysm. It<br />

is known that the probability is higher. In addition to these<br />

factors, “family history” is also effective in the formation<br />

of aneurysm. Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu emphasized that<br />

aneurysm can be detected before it bursts with the MRI<br />

method today, and said, “In this way, early measures are<br />

taken and the patient’s life is saved. Therefore, it is of vital<br />

importance for people with an aneurysm diagnosis in their<br />

family to have an MR even if they have no complaints.”<br />

Attention to 4 critical signals<br />

In about 10 percent of patients, the aneurysm can expand<br />

and compress the brain tissue or nerves, causing loss of<br />

vision, paralysis of eye movements and eyelid, sudden<br />

pain that hits the face or one side of the head. More<br />

rarely, it causes nutritional disorders in small areas of<br />

the brain; It can also give non-aneurysm signals such<br />

as insomnia, depression, hallucinations, loss of balance<br />

and ear humming. All of these are the symptoms of an<br />

aneurysm that has not yet bleeding, and the intervention<br />

in this period prevents the risk of bleeding. Slight leakage<br />

of blood from the aneurysm can usually cause widespread<br />

headache, nausea, distraction, and sensitivity to light.<br />

Since the major bleeding develops 1-3 weeks after these<br />

complaints, it is vital to consult a physician without wasting<br />

time.<br />

3 important symptoms of brain hemorrhage<br />

“Unfortunately, the most important finding of aneurysm<br />

Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, Brain and Nerve Surgery Specialist,<br />

Acıbadem Fulya Hospital<br />

çünkü yaklaşık 1-3 hafta sonra asıl büyük kanama başlıyor”<br />

diyor.<br />

Ailede varsa risk artıyor!<br />

Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, saatli bomba olarak nitelendirilen<br />

beyin anevrizmalarının neden geliştiğinin henüz tam olarak<br />

aydınlatılamadığını belirterek, “Ancak yüksek tansiyonu<br />

ve yaşı 50’nin üzerinde olanlarda, sigara içenlerde,<br />

uyuşturucu madde kullananlarda, doğum kontrol hapı<br />

kullananlarda, bazı kalıtsal hastalıklar ve polikistik böbrek<br />

hastalığında anevrizma gelişme ihtimalinin daha yüksek<br />

olduğu biliniyor” diyor. Bu faktörlerin yanı sıra anevrizmanın<br />

oluşumunda ‘aile öyküsü’ de etkili oluyor. Prof. Dr. Halit<br />

Çavuşoğlu, günümüzde MR yöntemi ile anevrizmanın<br />

henüz patlamadan tespit edilebildiğini vurgulayarak, “<br />

Bu sayede erken dönemde tedbirler alınıyor ve hastanın<br />

hayatı kurtuluyor. Dolayısıyla hiçbir yakınması olmasa<br />

bile ailesinde anevrizma tanısı almış olan kişilerin MR<br />

çektirmeleri yaşamsal öneme sahip” diyor.<br />

4 kritik sinyale dikkat<br />

Hastaların yaklaşık yüzde 10’unda, anevrizma genişleyip<br />

beyin dokusu ya da sinirlere bası yaparak görme kayıpları,<br />

göz hareketlerinin ve göz kapağının felci, yüze veya başın<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


30<br />

bir tarafına vuran ani ağrılar yapabiliyor. Daha nadir<br />

olarak beyinde küçük alanlarda beslenme bozuklukları<br />

oluşturup; uykusuzluk, depresyon, halüsinasyon, denge<br />

kaybı ve kulak uğuldaması gibi anevrizmaya ait olmayan<br />

sinyaller de verebiliyor. Tüm bunlar henüz kanamamış<br />

olan anevrizmanın belirtilerini oluşturuyor ve bu tabloda<br />

müdahale kanama riskini önlüyor. Anevrizmanın kanı<br />

hafif sızdırması ise genellikle yaygın baş ağrısı, bulantı,<br />

dalgınlık, ışığa hassasiyet yapabiliyor. Bu yakınmalardan<br />

1-3 hafta sonra ise asıl büyük kanama geliştiği için zaman<br />

kaybetmeden hekime başvurmak yaşamsal önem taşıyor.<br />

is brain hemorrhage. “Approximately 90 percent of<br />

the patients show symptoms in this way.” Prof. Dr.<br />

Çavuşoğlu continues his words as follows, “The most<br />

feared complication is the development of a second brain<br />

hemorrhage. Bleeding aneurysm should be treated as soon<br />

as possible. Because the risk of bleeding again is high in the<br />

first 24 hours. When there is a second bleeding, the death<br />

rate reaches 60 percent”<br />

Prof. Dr. Çavuşoğlu draws attention to the need to apply to<br />

the nearest health institution without wasting time for the<br />

symptoms below.<br />

Headache: It is sudden and very severe. The patient<br />

describes this situation as “It was the most severe pain I<br />

have ever felt in my life.”<br />

Nausea / vomiting: It starts right after the bleeding and can<br />

recur over and over again.<br />

Loss of consciousness: Loss of consciousness that occurs<br />

after bleeding can last for a few minutes or hours.<br />

With the clip method, the risk of bleeding is<br />

prevented<br />

“The method of treatment of brain aneurysms, which has<br />

been applied for many years and has been proven to be<br />

reliable, is the surgical clipping of the aneurysm neck”,<br />

Brain and Nerve Surgery Specialist Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu<br />

explains this method further as follows, “The aim here is<br />

to eliminate the risk of bleeding by preventing the entry<br />

of blood into the aneurysm. Endovascular embolization is<br />

applied as an alternative to surgical treatment, especially<br />

in elderly people and in medically risky and anatomically<br />

challenging aneurysms. Brain angiography is performed<br />

in this method performed by radiologists and applied by<br />

inguinal entry.”<br />

Beyin kanamasının 3 önemli belirtisi<br />

“Anevrizmanın en önemli bulgusu maalesef beyin<br />

kanamasıdır. Hastaların yaklaşık yüzde 90’ında bu yolla<br />

bulgu veriyor” uyarısında bulunan Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu,<br />

sözlerine şöyle devam ediyor: “En korkulan komplikasyonu<br />

ise 2. beyin kanamasının gelişmesi. Kanamış anevrizma<br />

mümkün olan en kısa zamanda tedavi edilmeli. Çünkü ilk<br />

24 saat içinde tekrar kanama riski yüksek oluyor. İkinci<br />

kanama olduğunda da ölüm oranı yüzde 60’a varıyor”<br />

Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, aşağıda yer alan belirtilerde<br />

zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna<br />

başvurulması gerektiğine dikkat çekiyor.<br />

Baş ağrısı: Ani ve çok şiddetli oluyor. Hasta bu durumu<br />

“Hayatımda hissettiğim en şiddetli ağrıydı” şeklinde tarif<br />

ediyor. Bulantı / kusma: Kanamadan hemen sonra başlıyor<br />

ve defalarca tekrarlayabiliyor.<br />

Bilinç kaybı: Kanamanın ardından meydana gelen bilinç<br />

kaybı birkaç dakika ya da birkaç saat sürebiliyor.<br />

Klip yöntemiyle kanama riski önleniyor<br />

“Beyin anevrizmalarının uzun yıllardır uygulanan ve<br />

güvenirliği ispatlanmış tedavi yolu, anevrizma boynunun<br />

cerrahi yoldan kliplenmesidir” diyen Beyin ve Sinir<br />

Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, bu yöntemi<br />

şöyle anlatıyor: “Burada amaç, kanın anevrizma içerisine<br />

girişini engelleyerek kanama riskini ortadan kaldırmak.<br />

Endovasküler embolizasyon özellikle yaşlı kişilerde ve<br />

tıbbi açıdan riskli, anatomik olarak zorluk oluşturan<br />

anevrizmalarda cerrahi tedaviye alternatif olarak uygulanıyor.<br />

Radyologlar tarafından gerçekleştirilen ve kasıktan girilerek<br />

uygulanan bu yöntemde beyin anjiyosu yapılıyor.”<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


32<br />

Siemens Healthineers Took Part in NTCNM <strong>2020</strong> with Its<br />

Latest Artificial Intelligence Applications<br />

Siemens Healthineers, UNTK <strong>2020</strong>’de Yapay Zekâ Destekli<br />

En Yeni Uygulamalarıyla Yer Aldı<br />

Siemens Healthineers Turkey, has introduced<br />

the newest applications of digital technologies<br />

and imaging solutions at 32nd National Turkish<br />

Congress of Nuclear Medicine (NTCNM).<br />

Organized with the theme of “Smart and<br />

Rational Radiation”, NTCNM <strong>2020</strong> was held<br />

virtually for the first time this year.<br />

Held every year by the Turkish Society of Nuclear<br />

Medicine in Turkey and one of the most important events<br />

in the field of nuclear medicine in our country, National<br />

Turkish Congress of Nuclear Medicine (NTCNM) was held<br />

virtually this year for the first time due to the coronavirus<br />

COVID-19 pandemic the whole world impacted<br />

negatively. Siemens Healthineers took part in the National<br />

Turkish Congress of Nuclear Medicine <strong>2020</strong>, which was<br />

held with the theme of “Smart and Rational Radiation”<br />

between 20-21 November, with its latest artificial<br />

intelligence applications and innovative solutions.<br />

Siemens Healthineers Türkiye, dijital<br />

teknolojiler ve görüntüleme çözümlerindeki<br />

en yeni uygulamalarını 32. Ulusal Nükleer Tıp<br />

Kongresi’nde tanıttı. “Akıllı ve Akılcı Radyasyon”<br />

temasıyla düzenlenen UNTK <strong>2020</strong>, bu yıl ilk kez<br />

sanal olarak gerçekleştirildi.<br />

Türkiye Nükleer Tıp Derneği tarafından her yıl düzenlenen<br />

ve ülkemizde nükleer tıp alanının en önemli etkinliklerinden<br />

olan Ulusal Nükleer Tıp Kongresi (UNTK), bütün dünyayı<br />

etkisi altına alan COVID-19 pandemisi nedeniyle bu yıl ilk<br />

kez sanal olarak düzenlendi. Siemens Healthineers, 20-<br />

21 Kasım tarihleri arasında, “Akıllı ve Akılcı Radyasyon”<br />

temasıyla gerçekleştirilen <strong>2020</strong> Ulusal Nükleer Tıp<br />

Kongresi’nde en son geliştirilen yapay zekâ uygulamaları ve<br />

yenilikçi çözümleriyle yer aldı.<br />

Siemens Healthineers yenilikçi çözümlerini<br />

uygulamalı olarak tanıttı<br />

Siemens Healthineers, hassas ve kişiselleştirilmiş tıbbın<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


33<br />

Siemens Healthineers introduced its innovative<br />

solutions in practice<br />

Siemens Healthineers introduced its innovations in the<br />

fields of consistency in diagnosis, interventional therapy,<br />

improved patient experience, artificial intelligence,<br />

machine learning and deep learning for the development<br />

of sensitive and personalized medicine to healthcare<br />

professionals at the 32nd National Turkish Congress of<br />

Nuclear Medicine.<br />

At National Turkish Congress of Nuclear Medicine<br />

<strong>2020</strong>, Anatoliy Kalinovskiy, Global Marketing Manager<br />

for Molecular Imaging, Siemens Healthineers, made a<br />

presentation titled “Artificial Intelligence in PET and<br />

SPECT Systems: The Latest Clinical Innovations”. In his<br />

speech, Kalinovskiy shared the latest artificial intelligence<br />

applications developed as part of the syngo.via workstation<br />

solution with clinicians. As a multi-modality reading<br />

solution built on client server technology, syngo.via, which<br />

consists of imaging applications for oncology, cardiology,<br />

neurology and nuclear medicine, shared the improvements<br />

in efficiency and diagnostic reliability with the participants.<br />

As a multi-modality reading solution built on client<br />

server technology, syngo.via, which consists of imaging<br />

applications for oncology, cardiology, neurology and<br />

nuclear medicine, shared the improvements in efficiency<br />

and diagnostic reliability with the participants.<br />

Within the scope of Kalinovskiy’s presentation, the<br />

software package developed for the reporting process<br />

of PET / CT systems and which allows the analysis and<br />

classification of physiological and non-physiological<br />

involvement in the patient without user intervention<br />

with the “Lesion Scout with Audio ID” feature, was<br />

introduced to the participants practically. Auto Lung 3D<br />

was another application offered by Siemens Healthineers<br />

within the scope of the congress. Auto Lung 3D image<br />

analysis software was introduced to physicians through<br />

patient images. With the Auto Lung 3D application<br />

developed for image analysis of SPECT / CT systems,<br />

five different lobes of the lung can be segmented and<br />

three-dimensional modeling can be performed for lung<br />

ventilation and perfusion. This application helps the<br />

contouring and quantification of nodules in the lung to be<br />

performed precisely. The latest developments in nuclear<br />

medicine, the importance of nuclear medicine in patient<br />

management, current status of diagnostic imaging and<br />

radionuclide therapies and expectations from the future<br />

were discussed at the 32nd National Turkish Congress of<br />

Nuclear Medicine held with high participation. Within the<br />

scope of the congress, artificial intelligence and machine<br />

learning issues, which are rapidly developing in the field of<br />

nuclear medicine, were also discussed. In the panel titled<br />

“Nuclear Medicine Patient Management in the Covid-19<br />

Process”, which was included in the scientific program of<br />

the congress, experts in the field of nuclear medicine were<br />

given the opportunity to share information and experience.<br />

geliştirilmesine yönelik tanıda tutarlılık, girişimsel tedavi,<br />

iyileştirilmiş hasta deneyimi, yapay zekâ, makine öğrenmesi<br />

ve derin öğrenme alanlarındaki yeniliklerini 32. Ulusal Tıp<br />

Kongresi kapsamında sağlık sektörü profesyonellerine<br />

tanıttı.<br />

UNTK <strong>2020</strong>’de Siemens Healthineers Moleküler<br />

Görüntüleme Genel Merkezi’nden Klinik Pazarlama<br />

Yöneticisi Anatoliy Kalinovskiy, “PET ve SPECT<br />

Sistemlerinde Yapay Zekâ: En Son Klinik Yenilikler” başlıklı<br />

bir sunum yaptı. Kalinovskiy, konuşmasında syngo.via iş<br />

istasyonu çözümü kapsamında geliştirilen en son yapay<br />

zekâ uygulamalarını klinisyenlerle paylaştı. İstemci sunucu<br />

teknolojisi üzerine kurulan bir çoklu-modaliteli okuma<br />

çözümü olarak onkoloji, kardiyoloji, nöroloji ve nükleer tıp<br />

alanlarına yönelik görüntüleme uygulamalarından oluşan<br />

syngo.via ile verimlilik ve tanı güvenilirliğinde sağlanan<br />

iyileşmeler katılımcılarla paylaşıldı.<br />

Kalinovskiy’nin sunumu kapsamında ayrıca PET/<br />

BT sistemlerinin raporlanma süreci için geliştirilen<br />

ve “Lesion Scout with Audio ID” özelliği ile kullanıcı<br />

müdahalesi olmadan hastadaki fizyolojik ve fizyolojik<br />

olmayan tutulumların çok daha kısa süre içinde analiz<br />

edilip sınıflandırılmasına imkân veren yazılım paketi de<br />

uygulamalı olarak katılımcılara tanıtıldı.<br />

Siemens Healthineers’ın kongre kapsamında sunduğu<br />

bir diğer uygulama da Auto Lung 3D oldu. Auto Lung 3D<br />

görüntü analiz yazılımı, hekimlere hasta imajları üzerinden<br />

tanıtıldı. SPECT/BT sistemlerinin görüntü analizi için<br />

geliştirilen Auto Lung 3D uygulaması ile akciğerin beş farklı<br />

lobu segmente edilerek akciğer ventilasyonu ve perfüzyonu<br />

için üç boyutlu modelleme yapılabiliyor. Bu uygulama,<br />

akciğerdeki nodüllerin konturlanması ve kantifikasyonunun<br />

hassas bir şekilde gerçekleştirilebilmesine yardımcı oluyor.<br />

Yüksek katılımla gerçekleşen 32. Ulusal Nükleer Tıp<br />

Kongresi ile nükleer tıp alanındaki son gelişmeler, hasta<br />

yönetiminde nükleer tıbbın önemi, tanısal görüntülemenin<br />

ve radyonüklid tedavilerin güncel durumu ve gelecekten<br />

beklentiler ele alındı. Kongre kapsamında ayrıca, nükleer<br />

tıp alanında hızla gelişme gösteren yapay zekâ ve makine<br />

öğrenmesi konuları da değerlendirildi. Kongrenin bilimsel<br />

programına dâhil edilen “Covid-19 Sürecinde Nükleer Tıp<br />

Hasta Yönetimi” başlıklı panelde ise nükleer tıp alanındaki<br />

uzmanlara bilgi ve deneyim paylaşımı yapma olanağı<br />

sağlandı.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


34<br />

UVD Robot to be the Protector of Healthcare Professionals<br />

Fighting with Pandemic<br />

UVD Robot, Pandemiyle Mücadele Eden<br />

Sağlık Çalışanlarının Koruyucusu Olacak<br />

Mehmet Bilginsoy, founder and Managing Partner of Inno-Robot<br />

UVD Robot used in the fight against Covid-19 in more<br />

than 60 countries of the world, will carry the fight of<br />

health workers in Turkey to a new level. Developed in<br />

collaboration with Odense University Hospital and Danish<br />

Blue Ocean Robotics, Robot, whose effectiveness against<br />

viruses and bacteria has been proven by independent<br />

microbiological laboratories, draws attention with its<br />

successful applications against many viruses and hospital<br />

microbes in addition to Covid-19. Mehmet Bilginsoy,<br />

Founder and Managing Partner of Inno-Robot, which is<br />

Turkey distributor of UVD Robot disrupting viruses by<br />

emitting ultraviolet-C rays and received the Best Practice<br />

Area Award in <strong>2020</strong>, said, “The use of UVD Robot in<br />

the disinfection of hospitals and health institutions will<br />

strengthen the hand of healthcare professionals against<br />

the virus.”<br />

The UVD Robot, produced by the Danish Blue Ocean<br />

Robotics, which is described as the world’s first Robot<br />

Venture Factory, for the disinfection of areas with high<br />

bacteria and virus risk such as hospitals and operating<br />

rooms, will start a new era in the protection of healthcare<br />

workers against viruses. In addition to Covid-19, the robot,<br />

which has been proven to be 99.99 percent effective<br />

against many viruses and bacteria, will help save the lives of<br />

many healthcare professionals.<br />

Dünyanın 60’dan fazla ülkesinde, Covid-19 ile mücadelede<br />

kullanılan UVD Robot, Türkiye’deki sağlık çalışanlarının<br />

mücadelesini yeni bir boyuta taşıyacak. Odense Üniversite<br />

Hastanesi ve Danimarkalı Blue Ocean Robotics işbirliğiyle<br />

geliştirilen, virüs ve bakterilere karşı etkinliği bağımsız<br />

mikrobiyolojik laboratuvarlar tarafından kanıtlanan robot,<br />

Covid-19’un yanı sıra birçok virüs ve hastane mikrobuna<br />

karşı gösterdiği başarılı uygulamalarıyla dikkat çekiyor.<br />

Morötesi–C ışınlar yayarak virüsleri parçalayan ve<br />

<strong>2020</strong> yılında En İyi Uygulama Alanı Ödülü’nü alan UVD<br />

Robot’un Türkiye distribütörü Inno-Robot’un Kurucusu<br />

ve Yönetici Ortağı Mehmet Bilginsoy, “Hastane ve<br />

sağlık kuruluşlarının dezenfeksiyonunda UVD Robot’un<br />

kullanılması sağlık çalışanlarının virüse karşı elini<br />

güçlendirecek” dedi.<br />

Dünyanın ilk Robot Girişim Fabrikası olarak nitelendirilen<br />

Danimarkalı Blue Ocean Robotics tarafından, hastane<br />

ve ameliyathane gibi yüksek bakteri ve virüs riski taşıyan<br />

alanların dezenfeksiyonu amacıyla üretilen UVD Robot,<br />

sağlık çalışanlarının virüslere karşı korunmasında yeni bir<br />

dönem başlatacak. Covid-19’un yanı sıra birçok virüs ve<br />

bakteriye karşı yüzde 99,99 etkili olduğu yapılan testlerle<br />

kanıtlanan robot, birçok sağlık çalışanının hayatının<br />

kurtarılmasına yardımcı olacak.<br />

UV lambalarıyla 360 derece yoğun ultraviyole ışığı yayarak,<br />

ortamların dezenfeksiyonunu sağlayan ve otonom olarak<br />

çalışan UVD Robot, virüslerin DNA’sını parçalayarak,<br />

salgının hastane gibi kritik alanlardan yayılmasının da<br />

önüne geçecek.<br />

“Salgınla mücadelede hastanelerimize ve sağlık<br />

çalışanlarımıza gereken önemi vermeliyiz”<br />

Konuyla ilgili görüşlerini bildiren UVD Robot’un Türkiye<br />

distribütörü Inno-Robot’un Kurucusu ve Yönetici Ortağı<br />

Mehmet Bilginsoy, “Hastane ve sağlık kuruluşları,<br />

pandemiyle mücadeledeki en önemli kalelerimiz. Sağlık<br />

çalışanlarımız da aynı şekilde bu mücadeledeki en önemli<br />

insani gücümüz. Salgınla mücadelede hastanelerimize ve<br />

sağlık çalışanlarımıza gereken önemi vermeliyiz ve onların<br />

görev aldığı alanları en iyi şekilde dezenfekte etmeliyiz.<br />

Bu sayede sağlık çalışanlarımız, güvenle mücadeleye<br />

devam edebilirler. Sağlık çalışanlarımızın bulaş riskinden<br />

uzakta, güvenle çalışabilmesi için günümüz teknolojilerini<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


35<br />

UVD Robot, which provides disinfection of environments<br />

and works autonomously by emitting 360 degrees of<br />

intense ultraviolet light with UV lamps, will prevent the<br />

spread of the epidemic from critical areas such as hospitals<br />

by breaking down the DNA of viruses.<br />

“We must give due importance to our hospitals<br />

and healthcare professionals in combating the<br />

epidemic”<br />

Commenting on the issue, Mehmet Bilginsoy, founder<br />

and Managing Partner of Inno-Robot, which is Turkey<br />

distributor of UVD Robot, said, “Hospitals and health<br />

organizations are our most important castles in the fight<br />

against the pandemic. Our healthcare professionals are<br />

also our most important human power in this struggle.<br />

In the fight against the epidemic, we should give due<br />

importance to our hospitals and healthcare professionals<br />

and disinfect their areas in the best way. In this way, our<br />

healthcare professionals can continue to fight safely. We<br />

must use today’s technologies so that our healthcare<br />

professionals can work safely away from contamination<br />

risk. One of the most effective disinfection methods of<br />

today is disinfection with robots. Robots are the most<br />

effective force we have to prevent hospitals from being<br />

affected by the virus. We must use this power for our<br />

people and healthcare professionals to the end.”<br />

kullanmalıyız. Günümüzün en etkili dezenfeksiyon<br />

yöntemlerinden birisi de robotlarla dezenfeksiyon.<br />

Robotlar, hastanelerin virüsten etkilenmemesi için<br />

elimizdeki en etkili güç. Bu gücü insanlarımız, sağlık<br />

çalışanlarımız için sonuna kadar kullanmalıyız” şeklinde<br />

konuştu.<br />

“Salgınla mücadelede yeni bir dönemi açabiliriz”<br />

Bir dönem Covid-19’un merkezi haline gelen ve yoğun bir<br />

şekilde hasta ve doktor kayıplarının yaşandığı İtalya’da<br />

salgınla mücadelede etkin bir şekilde UVD Robot<br />

kullanıldığını sözlerine ekleyen Bilginsoy, “UVD Robot<br />

başarısı ile İtalya’da birçok doktor ve hastanın hayatını<br />

kurtardı. UVD Robot kullanılmadan önce çok fazla doktora<br />

ve sağlık çalışanına virüs bulaşıyordu. UVD Robot’un<br />

dezenfeksiyonda kullanılmasıyla bu sayılar sıfıra indi. Biz<br />

de aynı şekilde UVD Robot’u ülkemizde kullanarak salgınla<br />

mücadelede yeni bir dönem başlatabiliriz. Bu zamana<br />

kadar yaklaşık 7 bin 500 sağlık çalışanımız enfekte oldu<br />

ve 100’e yakın sağlık çalışanımız bu mücadelede yaşamını<br />

yitirdi. En azından bu teknolojiyle bu sayıların artmasının<br />

önüne geçebiliriz” dedi.<br />

“Her türlü desteğe açığız”<br />

Dezenfeksiyon robot teknolojilerinin yeni bir teknoloji<br />

olduğunu ve piyasaya çok fazla ürün gireceğini de belirten<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


36<br />

“We can open a new era in combating the<br />

epidemic”<br />

Declaring that UVD Robot was used effectively in the<br />

fight against the epidemic in Italy, which became the<br />

center of Covid-19 for a while and where intensive<br />

patient and doctor losses were experienced, Bilginsoy<br />

said, “The UVD Robot has saved the lives of many<br />

doctors and patients in Italy with its success. Before the<br />

UVD Robot was used, too many doctors and healthcare<br />

workers were infected. With the use of the UVD Robot<br />

in disinfection, these numbers were reduced to zero.<br />

Likewise, we can start a new era in the fight against the<br />

epidemic by using the UVD Robot in our country. By<br />

this time, about 7,500 healthcare workers have been<br />

infected and nearly 100 of our healthcare workers have<br />

died in this struggle. At least with this technology, we<br />

can prevent these numbers from increasing.”<br />

“We are open to all kinds of support”<br />

Stating that disinfection robot technologies are a new<br />

technology and many products will enter the market,<br />

Bilginsoy said, “The laboratory results and disinfection<br />

validity of domestic or foreign UV disinfection devices to<br />

be used regardless of private or public should be audited<br />

by relevant ministries and public institutions. Otherwise,<br />

there may be an increase in the rate of the epidemic as<br />

well as the waste of investment in human health. We<br />

follow all the steps taken by the Ministry of Health and<br />

other ministries. We are open to any kind of support and<br />

measures to be taken if deemed necessary and related<br />

to this technology.”<br />

Bilginsoy, “Özel ya da kamu fark etmeksizin kullanılacak<br />

yerli ya da yabancı UV dezenfeksiyon cihazlarının,<br />

laboratuvar sonuçları ve dezenfeksiyon geçerlilikleri, ilgili<br />

bakanlıklar ve kamu kurumları tarafından denetlenmeli.<br />

Aksi halde insan sağlığına yapılan yatırımın boşa çıkmasının<br />

yanı sıra salgın hızında da artışlar olabilir. Biz Sağlık<br />

Bakanlığı ve diğer bakanlıkların attığı tüm adımları<br />

takip ediyoruz. Gerekli görülmesi durumunda alınacak<br />

önlemler ve bu teknolojiyle ilgili her türlü desteğe açığız”<br />

yorumlarında bulundu.<br />

Ödüllü robot<br />

Uzun yıllar boyunca hava, su, zemin ve gıda ürünlerinin<br />

dezenfeksiyonunda kullanılan ultraviyole ışınlarının robot<br />

teknolojisi ile otonom hali olan UVD Robot, hastane,<br />

havalimanı, ofis, otel, okul, alışveriş merkezleri gibi toplu<br />

yaşam alanlarında kimyasala gerek duymadan etkin bir<br />

dezenfeksiyon sağlıyor. UVD Robot, virüs öldürme etkisi ile<br />

robot endüstrisinin oscarı olarak bilinen 2019 IERA Ödülü,<br />

euRobotics’in <strong>2020</strong> Teknoloji Transer Ödülü ve büyüme<br />

danışmanlığı ve araştırma şirketi olan Frost & Sullivan<br />

tarafından <strong>2020</strong> yılının En İyi Uygulama Alanı Ödülü de dahil<br />

olmak üzere birçok prestijli ödüle layık görüldü.<br />

Award winning robot<br />

UVD Robot, which is the autonomous state of ultraviolet<br />

rays used in the disinfection of air, water, floor and food<br />

products for many years with robot technology, provides<br />

effective disinfection without the need for chemicals<br />

in public living areas such as hospitals, airports, offices,<br />

hotels, schools, shopping malls. UVD Robot has received<br />

many prestigious awards, including the 2019 IERA<br />

Award, known as the Oscar of the robot industry for<br />

its virus killing effect, euRobotics Technology Transfer<br />

Award <strong>2020</strong>, and Best Practices Awards <strong>2020</strong> of Frost &<br />

Sullivan, a global research and consulting firm.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


38<br />

With Fear of Covid-19, Women Avoid Going to<br />

Hospitals and Imaging Centers<br />

Covid-19 Korkusu ile Kadınlar Hastanelere ve Görüntüleme<br />

Merkezlerine Gitmekten Kaçınıyor<br />

In the first phase of the Covid-19 pandemic,<br />

which affected the whole world, countries<br />

all over Europe closed imaging units such as<br />

mammography in hospitals, and therefore<br />

many breast cancer screening programs were<br />

suspended. As a result, many women with signs<br />

of breast cancer could not have mammography<br />

screening. In some regions, two out of every 3<br />

women who had a mammogram did not even go to<br />

control during this period.<br />

Fujifilm, conducting a research on this situation, published a<br />

report on how mammography clinics in Europe approached<br />

screening programs during the Covid-19 outbreak.<br />

According to this published report; The obligation to<br />

respond immediately to the new security needs brought<br />

about by the epidemic is very important!<br />

All countries of the world are struggling with the Covid-19<br />

pandemic. Depending on the quarantine periods that differ<br />

from country to country, breast cancer screening centers<br />

have suspended their work in many countries in the first<br />

Tüm dünyayı etkileyen Covid-19 pandemisinin ilk<br />

safhasında Avrupa’nın dört bir yanındaki ülkeler,<br />

hastanelerdeki mamografi gibi görüntüleme<br />

ünitelerini kapattı ve bu nedenle meme kanseri<br />

taraması programlarının bir çoğu askıya alındı.<br />

Bunun sonucunda da meme kanseri belirtisi olan<br />

birçok kadın mamografi taramasını yaptıramadı.<br />

Bazı bölgelerde ise mamogram çektiren her 3<br />

kadından ikisi bu dönemde kontrole bile gitmedi.<br />

Yaşanan bu durum ile ilgili bir araştırma yapan Fujifilm,<br />

Avrupa’daki mamografi kliniklerinin Covid-19 salgını<br />

sırasında tarama programlarına nasıl yaklaştığına dair<br />

bir rapor yayımladı. Yayımlanan bu rapora göre; salgının<br />

getirdiği yeni güvenlik ihtiyaçlarına anında yanıt verebilme<br />

zorunluluğu oldukça önemli!<br />

Tüm dünya ülkeleri olarak Covid-19 pandemisiyle mücadele<br />

ediyor. Ülkeden ülkeye farklılık gösteren karantina<br />

dönemlerine bağlı olarak pandeminin ilk döneminde meme<br />

kanseri tarama merkezleri birçok ülkede çalışmalarını<br />

askıya aldı; iş ve hasta güvenliğini korumak amacıyla<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


40<br />

period of the pandemic; It implemented new protocols to<br />

protect occupational and patient safety. Despite serious<br />

cancer findings such as palpable stiffness, some patients<br />

avoided applying to hospitals and imaging centers with fear<br />

of Covid-19, two out of every 3 women did not even go to<br />

control during this period. This situation caused delays in<br />

the diagnosis and treatment process. Studies conducted by<br />

many leading research institutions also said that stopping<br />

such screening programs could result in an increase in the<br />

percentage of women who could die from breast cancer in<br />

the future. However, experts remind that early diagnosis<br />

will save lives in breast cancer.<br />

Ogawa: Early detection saves lives!<br />

In the light of all this information, Fujifilm carried out a<br />

study on the current status of breast units with names<br />

that are effective in breast cancer screening in Europe. As<br />

a result of this study, Fujifilm published a report on how<br />

mammography clinics in Europe approached screening<br />

programs during the Covid-19 outbreak. Eiji Ogawa, VP<br />

Modality Solutions, Quality Assurance and Regulatory<br />

Affairs, Medical Systems Division at FUJIFILM Europe<br />

GmbH, who made statements on the subject, said, “There<br />

is only one common result from the studies carried out,<br />

that is the obligation to respond immediately to the new<br />

security needs brought by the epidemic. Chest units have<br />

reorganized their operations while implementing new<br />

procedures in order to ensure that they can serve patients.<br />

All of this happened under the pressure of healthcare<br />

systems around the world from the Covid-19 outbreak.<br />

The screening periods were redesigned, enabling women<br />

to overcome the fear barrier and thus comply with the<br />

preventative appointment process. We would like to<br />

express our gratitude to the healthcare professionals for<br />

responding positively to our request and supporting us<br />

in the preparation of this report and above all for their<br />

tireless efforts during this period. I would also like to<br />

emphasize that nowadays we are experiencing the second<br />

phase of the pandemic in Europe, it is very important to<br />

continue the screening programs and continue where<br />

they left off. Because breast cancer will not wait for the<br />

pandemic to end, and breast units are ready to play an<br />

important role in preventing this disease.”<br />

yeni protokolleri hayata geçirdi. Bazı hastalar ele gelen<br />

sertlik gibi ciddi kanser bulgularına rağmen Covid-19<br />

korkusu ile hastanelere ve görüntüleme merkezlerine<br />

başvurmaktan kaçındı, her 3 kadından ikisi bu dönemde<br />

kontrole bile gitmedi. Bu durum da tanı ve tedavi sürecinde<br />

gecikmelere neden oldu. Yine önde gelen birçok araştırma<br />

kurumu tarafından gerçekleştirilen çalışmalar da bu gibi<br />

tarama programlarının durdurulmasının gelecekte mem<br />

kanserinden ölebilecek kadınların yüzdesinde bir artışa<br />

neden olabileceğini söyledi. Ancak uzmanlar meme<br />

kanserinde erken teşhisin hayat kurtaracağını anımsatıyor.<br />

Ogawa: Erken teşhis hayat kurtarır!<br />

Tüm bu bilgiler ışığında Fujifilm, Avrupa’da meme<br />

kanseri taraması konusunda etkili olan isimlerle göğüs<br />

ünitelerinin mevcut durumu ile ilgili bir çalışma hayata<br />

geçirdi. Bu çalışma sonucunda Fujifilm, Avrupa’daki<br />

mamografi kliniklerinin Covid-19 salgını sırasında tarama<br />

programlarına nasıl yaklaştığına dair bir rapor yayınladı.<br />

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Fujifilm Europe<br />

GmbH’nin Modalite Çözümleri, Kalite Güvence Yasal İşler<br />

Tıbbi Sistemler Bölümü Başkan Yardımcısı Eiji Ogawa<br />

“Gerçekleştirilen çalışmalardan tek bir ortak sonuç ortaya<br />

çıkıyor, o da salgının getirdiği yeni güvenlik ihtiyaçlarına<br />

anında yanıt verebilme zorunluluğu. Hastalara hizmet<br />

verebilmeyi güvence altına almak amacıyla göğüs üniteleri<br />

yeni prosedürleri hayata geçirirken operasyonlarını da<br />

yeniden düzenledi. Tüm bunlar da dünyanın dört bir<br />

yanındaki sağlık sistemlerinin Covid-19 salgının yarattığı<br />

baskının altında gerçekleşti. Tarama süreleri yeniden<br />

tasarlanarak kadınların korku engelini aşmalarını ve<br />

böylece önlem amaçlı randevu sürecine uymalarını sağladı.<br />

Talebimize olumlu yanıt verip bu raporun hazırlanmasında<br />

bizi destekledikleri ve her şeyden de önce bu dönemde<br />

sergiledikleri yorulmak bilmeyen çabaları için sağlık<br />

profesyonellerine teşekkürlerimizi sunarız. Şunu da<br />

vurgulamak isterim ki Avrupa’da pandeminin ikinci<br />

aşamasını yaşadığımız bugünlerde tarama programlarının<br />

sürdürülmesi ve kaldıkları yerden devam ettirilmesinin<br />

oldukça önemli. Çünkü meme kanseri pandeminin<br />

bitmesini beklemeyecek ve göğüs üniteleri de bu hastalığın<br />

önlenmesinde kendilerine düşen önemli rolü oynamaya<br />

hazır,” dedi.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


42<br />

Biyoteknolojik İlaçlar<br />

(Biotechnological<br />

Medicines) Book Prepared<br />

with the Support of AIFD<br />

was Put into the Service of<br />

the Science World<br />

AIFD Desteğiyle Hazırlanan<br />

“Biyoteknolojik İlaçlar”<br />

Kitabı Bilim Dünyasının<br />

Hizmetine Sunuldu<br />

Based on the original and unbiased research<br />

of academicians who are experts in their field,<br />

Biyoteknolojik İlaçlar (Biotechnological Medicines)<br />

book examines the biotechnological drugs, which<br />

have given hope to patients in recent years and<br />

are among the fastest growing areas of the<br />

pharmaceutical industry. The work, which includes<br />

topics such as biological and biosimilars, the<br />

production and safety of drugs, can be accessed<br />

free of charge at biyoteknolojikilaclar.net.<br />

Alanında uzman akademisyenlerin özgün ve<br />

tarafsız araştırmalarına dayanan “Biyoteknolojik<br />

İlaçlar” kitabı, hastalara son yıllarda umut olan<br />

ve ilaç endüstrisinin en hızlı büyüyen alanları<br />

arasında yer alan biyoteknolojik ilaçları mercek<br />

altına alıyor. Biyolojik ve biyobenzer, ilaçların<br />

üretimi ve güvenliliği gibi konuları içeren esere<br />

biyoteknolojikilaclar.net adresinden ücretsiz<br />

olarak erişilebiliyor.<br />

Biyoteknolojik İlaçlar (Biotechnological Medicines) book,<br />

published and distributed with the unconditional support<br />

of the Association of Research-Based Pharmaceutical<br />

Companies (AIFD) representing 36 research-based<br />

pharmaceutical companies, was put into service of<br />

healthcare professionals and the scientific community. The<br />

work, prepared with the original and impartial research<br />

of expert academicians in the field, is a reference source<br />

for biotechnological drugs by addressing all aspects<br />

of biological and biosimilar, drug production, quality,<br />

preclinical-clinical studies and safety.<br />

36 araştırmacı ilaç şirketini temsil eden Araştırmacı<br />

İlaç Firmaları Derneği’nin (AIFD) koşulsuz desteğiyle<br />

yayımlanan ve dağıtılan “Biyoteknolojik İlaçlar” kitabı<br />

sağlık çalışanlarının ve bilim dünyasının hizmetine<br />

sunuldu. Alanında uzman akademisyenlerin özgün ve<br />

tarafsız araştırmalarıyla hazırlanan eser, biyolojik ve<br />

biyobenzer, ilaçların üretimi, kalitesi, preklinik-klinik<br />

çalışmaları ve güvenliliği konularını her yönü ile ele alarak<br />

biyoteknolojik ilaçlar konusunda başvuru kaynağı olma<br />

niteliğini taşıyor.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


44<br />

“Prostate Cancer Map of Turkey” Titled Report Announced:<br />

“Prostate Cancer is the Second Most<br />

Common Cancer in Men Worldwide”<br />

“Türkiye Prostat Kanseri Haritası” Başlıklı Rapor Açıklandı:<br />

“Prostat Kanseri Erkeklerde En Sık Görülen İkinci Kanserdir”<br />

The report, prepared by the Turkish Association<br />

of Urooncology with the unconditional support of<br />

AstraZeneca, includes a wide range of information<br />

and data from the incidence of prostate cancer<br />

to treatment options developed in recent years.<br />

According to the report, while prostate cancer<br />

is detected in half of the patients between the<br />

ages of 60-69, prostate cancer is detected at an<br />

earlier stage compared to previous years, with the<br />

increased awareness of regular controls.<br />

Prepared by the Turkish Association of Urooncology with<br />

the unconditional support of AstraZeneca Turkey in the<br />

light of information from “Turkish Urooncology Association<br />

Prostate Cancer Database”, results of “Prostate Cancer<br />

Map of Turkey” was announced to the public at a press<br />

conference. The report prepared to raise the awareness<br />

of the public about prostate cancer, which is among the<br />

most common types of cancer in men worldwide, contains<br />

important findings regarding the contribution of early<br />

diagnosis to the treatment process in prostate cancer.<br />

AstraZeneca’nın koşulsuz desteği ile Türk<br />

Üroonkoloji Derneği tarafından hazırlanan<br />

rapor, prostat kanseri görülme sıklığından son<br />

yıllarda gelişen tedavi seçeneklerine kadar geniş<br />

yelpazede bilgi ve veriler içeriyor. Rapora göre<br />

prostat kanseri, hastaların yarısında 60-69 yaş<br />

aralığında tespit edilirken, düzenli kontrollere<br />

dair farkındalığın artmasıyla prostat kanseri<br />

geçmiş yıllara oranla daha erken aşamalarda<br />

tespit ediliyor.<br />

AstraZeneca Türkiye’nin koşulsuz desteği ile Türk<br />

Üroonkoloji Derneği tarafından, “Türk Üroonkoloji<br />

Derneği Prostat Kanseri Veritabanı” kaynaklı bilgiler<br />

ışığında hazırlanan “Türkiye Prostat Kanseri Haritası”nın<br />

sonuçları, düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna<br />

açıklandı. Dünyada erkeklerde en sık görülen kanser<br />

türleri arasındaki prostat kanserine ilişkin kamuoyunu<br />

bilinçlendirmek amacıyla hazırlanan rapor, prostat<br />

kanserinde erken teşhisin tedavi sürecine katkılarına<br />

yönelik önemli bulgular içeriyor.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


45<br />

Assoc . Dr. İlker Tinay,<br />

Turkish Association of<br />

Urooncology Board Member<br />

Prof. Süleyman Ataus,<br />

Chairman of the Turkish<br />

Association of Urooncology<br />

Prof. Sinan Sözen, Member<br />

of Board, the Turkish<br />

Association of Urooncology<br />

Prof. Saadettin Eskiçorapçı,<br />

Member of Board, the Turkish<br />

Association of Urooncology<br />

Prostate cancer is the second most common<br />

cancer in men worldwide<br />

Prostate cancer, which is one of the most common types of<br />

cancer in men in the world and Turkey, ranks second after<br />

lung cancer in cancer-related deaths in men. According to<br />

2018 statistics, 1.28 million patients worldwide have been<br />

diagnosed with prostate cancer. According to the Prostate<br />

Cancer Database of the Turkish Association of Urooncology<br />

consisting of data from 5,040 patients across Turkey,<br />

prostate cancer is detected in half of the patients between<br />

the ages of 60-69.<br />

Early diagnosis in prostate cancer increases with<br />

awareness and regular control<br />

Making a statement about the report, Prof. Süleyman<br />

Ataus, Chairman of the Turkish Association of Urooncology,<br />

said , “Prostate cancer is detected in about half of<br />

urological complaints such as frequent urination, difficulty<br />

urinating and blood in the urine. Again, this rate was close<br />

to 90 percent in the study conducted by our association<br />

in 2009. We think that the increase in social awareness<br />

about prostate cancer is effective in decreasing this rate.<br />

However, the current rate also reveals the importance<br />

of regular checks for prostate cancer against the variety<br />

of symptoms. The report we have prepared aims to raise<br />

awareness of prostate cancer in our country and to ensure<br />

that these issues are discussed in scientific fields. We thank<br />

our partner, AstraZeneca Turkey for the unconditional<br />

support of our country’s scientists and this important study<br />

in which the results of our country are shared.”<br />

Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen ikinci<br />

kanserdir<br />

Dünyada ve Türkiye’de erkeklerde en sık görülen kanser<br />

türlerinden olan prostat kanseri, erkeklerde kansere bağlı<br />

ölümlerde de akciğer kanserinin ardından ikinci sırada<br />

yer alıyor. 2018 yılı istatistiklerine göre, dünya genelinde<br />

1,28 milyon hasta prostat kanseri tanısı almış bulunuyor.<br />

Türkiye çapındaki 5.040 hastaya ait verilerden oluşan Türk<br />

Üroonkoloji Derneği Prostat Kanseri Veritabanı’na göre,<br />

prostat kanseri hastaların yarısında 60-69 yaş aralığında<br />

tespit ediliyor.<br />

Prostat kanserinde erken tanı farkındalık ve<br />

düzenli kontrol ile artıyor<br />

Raporla ilgili açıklamalarda bulunan Türk Üroonkoloji<br />

Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Ataus,<br />

“Sık idrara gitme, idrar yaparken zorlanma ve idrarda<br />

kan görülmesi gibi ürolojik şikayetlerin yaklaşık yarısında<br />

prostat kanseri saptanıyor. Yine derneğimiz tarafından 2009<br />

yılında yapılan çalışmada bu oran yüzde 90’a yakındı. Bu<br />

oranın azalmasında prostat kanserine yönelik toplumsal<br />

bilincin artmasının etkili olduğunu düşünüyoruz. Bununla<br />

birlikte mevcut oran da, belirtilerin çeşitliliği karşısında<br />

prostat kanserine yönelik düzenli kontrollerin önemini<br />

ortaya koyuyor. Hazırladığımız rapor ülkemizde prostat<br />

kanseri farkındalığının artırılmasını, bu konuların bilimsel<br />

alanlarda tartışılmasının sağlanmasını amaçlıyor. Ülkemiz<br />

bilim insanlarının katkı verdiği ve ülkemize ait sonuçların<br />

paylaşıldığı bu önemli çalışmaya verdiği koşulsuz destekten<br />

ötürü paydaşımız AstraZeneca Türkiye’ye teşekkür<br />

ediyoruz” diye konuştu.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


46<br />

Tanı anında metastatik kanserin saptanma sıklığı<br />

son 10 yılda yarı yarıya azaldı<br />

Raporda, hastalığın prostat dışında başka dokularda ve<br />

organlarda da saptanması anlamına gelen metastatik<br />

yayılmaya da dikkat çekiliyor. Metastatik kanserin tanı<br />

anında hem hasta hem de hekim açısından can sıkıcı bir<br />

durum olduğunun altını çizen Prof. Dr. Süleyman Ataus,<br />

“Türk Üroonkoloji Derneği Prostat Kanseri Veritabanı”<br />

verilerine göre, hastaların yüzde 8,9’unda tanı anında<br />

metastatik hastalık saptanırken, bu oran 2009 yılında yine<br />

derneğimiz tarafından gerçekleştirilen çalışmada yüzde<br />

17 olarak saptanmıştı. Aradan geçen 10 yılda yaklaşık<br />

yarı yarıya azalmanın söz konusu olduğunu görmek<br />

sevindiricidir” ifadelerini kullandı.<br />

The frequency of metastatic cancer detection at<br />

the time of diagnosis has halved in the last 10<br />

years.<br />

The report also draws attention to the metastatic spread,<br />

which means that the disease is detected in other tissues<br />

and organs other than the prostate. Pointing out that<br />

metastatic cancer is a troubling situation for both the<br />

patient and the physician at the time of diagnosis, Prof.<br />

Süleyman Ataus, said, “According to the Prostate Cancer<br />

Database of the Turkish Association of Urooncology,<br />

metastatic disease was detected in 8.9 percent of patients<br />

at the time of diagnosis, this rate was found to be 17<br />

percent in a study carried out by our association in 2009. It<br />

is gratifying to see that in the past 10 years, there has been<br />

a decrease of about half.”<br />

Important advances have been made in early<br />

diagnosis in the last 10 years<br />

Prostate Cancer Map of Turkey Report contains important<br />

information on the early diagnosis of prostate cancer.<br />

Among them, PSA (Prostate Specific Antigen) screening<br />

is shown among the factors that cause a decrease in<br />

the incidence of metastatic disease (common-systemic<br />

disease). According to the report, the PSA value measured<br />

at the time of diagnosis in 62.5 percent of the patients is<br />

found below 10 ng / dl. Reminding that this rate was found<br />

to be 50.6 percent in a study carried out by the Turkish<br />

Son 10 yılda erken teşhiste önemli ilerlemeler<br />

yaşandı<br />

Türkiye’de Prostat Kanseri Raporunda prostat kanserinin<br />

erken tanısına ilişkin önemli bilgiler yer alıyor. Bunların<br />

arasında yer alan PSA (Prostat Spesifik Antijen) taraması,<br />

özellikle metastatik hastalık (yaygın-sistemik hastalık)<br />

görülme oranlarında düşüşe neden olan faktörler arasında<br />

gösteriliyor. Rapora göre hastaların yüzde 62,5’inde<br />

tanı anında ölçülen PSA değeri 10 ng/dl’nin altında<br />

saptanıyor. Bu oranın 2009 yılında yine Üroonkoloji Derneği<br />

tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada yüzde 50,6 olarak<br />

saptandığını hatırlatan Türk Üroonkoloji Derneği Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sinan Sözen, “Son 10 yılda prostat<br />

kanseri çok daha düşük PSA değerlerinde yakalanıyor ve<br />

erken teşhiste büyük ilerlemeler yaşanıyor. Bununla birlikte<br />

PSA testinin tek başına yeterli olmadığı ve mutlaka üroloji<br />

uzmanı tarafından yapılacak prostat muayenesi ile birlikte<br />

değerlendirilmesi gerektiğini de unutmamamız gerekiyor”<br />

dedi. Türk Üroonkoloji Derneği Prostat Kanseri Veritabanı<br />

verilerine göre prostat kanseri tanısı alan her 4 hastanın<br />

1’inde yapılan prostat muayenesinde hastalık saptanıyor”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Prostat kanseri tanısında “MR Dönemi”: MR<br />

Füzyon Biyopsisi<br />

Prostat kanserine yönelik tanı gelişmeleri arasında<br />

Multiparametrik Prostat MR yöntemi de yer alıyor. Türk<br />

Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sinan<br />

Sözen, “bu özel prostat MR’ında prostat bezinde kanser<br />

için şüpheli bir alan olup olmadığı değerlendiriliyor. Kanser<br />

şüphesi saptanan bölümler işaretlenip daha sonra özel<br />

bir yazılım sayesinde ultrasona yerleştiriliyor. Biyopsi<br />

yaparken MR ve ultrason görüntülerinin birleşmiş halini<br />

görüp doğru noktadan, doğru hedeften biyopsi yapabilmek<br />

mümkün oluyor” diye belirtti. Rapora göre özellikle 2015<br />

yılından beri yıllık prostat MR kullanım oranlarında belirgin<br />

artış yaşanıyor. Raporda MR Füzyon Biyopsisi yönteminin<br />

sağladığı avantajlar gereksiz tanı oranının azaltılması<br />

ve yüzde 90’lara varan oranlarda prostat kanseri teşhisi<br />

konulması olarak sıralanıyor.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


47<br />

Association of Urooncology in 2009, Prof. Sinan Sözen,<br />

Member of Board, the Turkish Association of Urooncology,<br />

said, “Prostate cancer has been caught at much lower PSA<br />

values in the last 10 years and great advances are made<br />

in early detection. However, we should not forget that<br />

the PSA test alone is not sufficient and must be evaluated<br />

together with the prostate examination by a urologist.”<br />

According to the data of the Prostate Cancer Database of<br />

the Turkish Association of Urooncology, in the prostate<br />

examination performed in 1 out of every 4 patients<br />

diagnosed with prostate cancer disease is detected.”<br />

“MR Period” in prostate cancer diagnosis: MR<br />

Fusion Biopsy<br />

Multiparametric Prostate MR method is among the<br />

diagnostic developments for prostate cancer. Prof.<br />

Sinan Sözen, Member of Board, the Turkish Association<br />

of Urooncology, said, “In this special prostate MR, it is<br />

evaluated whether there is a suspicious area for cancer in<br />

the prostate gland. The sections with suspected cancer are<br />

marked and then placed in the ultrasound with a special<br />

software. During biopsy, it is possible to see the combined<br />

MRI and ultrasound images and make biopsy from the<br />

right point and the right target.” According to the report,<br />

there has been a significant increase in the annual prostate<br />

MRI usage rates, especially since 2015. In the report, the<br />

advantages of the MR Fusion Biopsy method are listed as<br />

reducing the rate of unnecessary diagnosis and diagnosing<br />

prostate cancer at a rate of up to 90 percent.<br />

Approximately 6 percent of patients are decided<br />

to follow-up active after diagnosis<br />

One of the most important changes in the diagnosis of<br />

prostate cancer in the last decade is the “Active Followup”<br />

treatment protocol applied to patients in the low risk<br />

group for disease progression. Prof. Saadettin Eskiçorapçı,<br />

Member of Board, the Turkish Association of Urooncology,<br />

said, “While patients are kept in a close follow-up program,<br />

active treatment is started in cases with progress in<br />

an active surveillance protocol that avoids possible<br />

complications that may be caused by the treatment of the<br />

disease with a low risk of harming the patient.” According<br />

to the Prostate Cancer Map of Turkey Report, it is stated<br />

that 5.7 percent of the patients have a decision to follow<br />

up with active follow-up after diagnosis.<br />

Robotic and focal treatments are on the rise<br />

It is emphasized that the most commonly used treatment<br />

method in localized disease worldwide is surgery. While<br />

“Radical Prostatectomy” surgery is applied to 80 thousand<br />

patients a year only in the USA, it is emphasized that the<br />

most important development in recent years regarding<br />

this surgical technique is the laparoscopic surgery method<br />

performed with the help of a robot. Stating that “Robotic<br />

Surgery” is actively used in the treatment of prostate<br />

cancer in various centers in our country, Prof. Saadettin<br />

Hastaların yüzde 6’ya yakınında tanı sonrası aktif<br />

izlem kararı alınıyor<br />

Prostat kanseri tanısında son on yılda yaşanan en<br />

önemli değişiklerden biri olarak hastalığın ilerlemesi<br />

açısından düşük risk grubundaki hastalara yapılanönerilen<br />

“Aktif İzlem” tedavi protokolü gösteriliyor.<br />

Türk Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof.<br />

Dr. Saadettin Eskiçorapçı, “Hastaya zarar verme riski<br />

düşük olan hastalığın tedavisinin yol açabileceği olası<br />

komplikasyonlardan sakınmayı sağlayan aktif izlem<br />

protokolünde hastalar yakın bir takip programında<br />

tutulurken, aktif tedaviye ilerleme görülen olgularda<br />

geçiliyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’de Prostat Kanseri<br />

Raporuna göre hastaların yüzde 5,7’sinde tanı sonrası aktif<br />

izlem ile takip kararı alındığı belirtiliyor.<br />

Robotik ve fokal tedaviler yükselişte<br />

Lokalize hastalıkta dünya genelinde en çok başvurulan<br />

tedavi yönteminin ise cerrahi olduğu vurgulanıyor. “Radikal<br />

Prostatektomi” ameliyatı sadece ABD’de yılda 80 bin<br />

hastaya uygulanırken bu cerrahi teknikle ilgili olarak<br />

son yıllardaki en önemli gelişmenin robot yardımıyla<br />

gerçekleştirilen laparoskopik cerrahi yöntemi olduğu<br />

vurgulanıyor. Ülkemizde de “Robotik Cerrahi”nin çeşitli<br />

merkezlerde prostat kanserinin tedavisinde aktif olarak<br />

kullanıldığını belirten Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı,<br />

“Türk Üroonkoloji Derneği Prostat Kanseri Veritabanı<br />

verilerine göre radikal prostatektomi ameliyatı uygulanan<br />

hastaların yaklaşık 3’te 1’inde laparoskopik veya robot<br />

yardımıyla laparoskopik cerrahi yöntemi uygulanıyor.<br />

Seneler içerisindeki dağılıma bakıldığında ise, açık cerrahi<br />

sayılarının sabit seyrettiği ancak laparoskopik ya da robot<br />

yardımıyla laparoskopik cerrahi sayılarında ise bir artışın<br />

olduğu görülüyor” açıklamasını yaptı ve ekledi: “Hastaların<br />

tedavileri için bir teknik arayışı içinde olmaları yerine<br />

tecrübeli ve güvenilir bir cerrah arayışı içinde olmaları<br />

faydalıdır. Tüm organı tedavi etmek yerine görüntülemeye<br />

dayalı hedefe yönelik ‘Fokal Tedaviler’ ise yakın gelecekte<br />

ön plana çıkmaya başlayacaktır.”<br />

COVID-19 salgınının prostat kanseri tedavilerine etkisine<br />

değinen Doç. Dr. İlker Tinay, “Türk Üroonkoloji Derneği<br />

olarak salgın sürecinde meslektaşlarımızla paylaştığımız<br />

kılavuz ile bilimsel veriler ışığında COVID-19 pandemisi<br />

sırasında prostat kanseri tanı ve tedavisine yönelik olarak<br />

uygulamalara dair önerilerde bulunduk. Genel olarak bu<br />

süreçte, salgın öncesi yeni tanı almış erken evre hastalık<br />

tedavisinde erteleme yaklaşımı ön planda olurken,<br />

ileri evre hastalık varlığında ise tedavilerde gecikme<br />

yapılmaması yaklaşımı önerildi” diye konuştu. COVID-19<br />

salgınında ülkemizdeki prostat kanseri tanı ve tedavisinin<br />

ne derece etkilendiğine dair hem Sağlık Bakanlığı hem de<br />

derneğimiz veritabanı kaynaklı bir rapor mevcut değildir.<br />

Ancak ülkemizdeki ilk bildirilen vakadan sonraki 30 günlük<br />

dönemde (11 Mart ile 11 Nisan <strong>2020</strong> arasında) günlük<br />

üroonkolojik pratiğin nasıl etkilendiğine dair yapılan ve<br />

derneğimiz üyesi olan araştırmacıların katkıda bulunduğu<br />

çalışma Gold Urology Dergisi’nde yayınlandı. Farklı coğrafi<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


48<br />

Eskiçorapçı, said, “According to the data of the Prostate<br />

Cancer Database of the Turkish Association of Urooncology,<br />

laparoscopic or robot-assisted laparoscopic surgery method<br />

is applied in approximately one third of the patients who<br />

undergo radical prostatectomy surgery. Considering the<br />

distribution over the years, it is seen that the number<br />

of open surgery is stable, but there is an increase in the<br />

number of laparoscopic or robot-assisted laparoscopic<br />

surgeries,” and he added more, “It is beneficial for patients<br />

to seek an experienced and reliable surgeon rather than a<br />

technique for their treatment. Targeted ‘Focal Therapies’<br />

based on imaging instead of treating the whole organ will<br />

stand out in the near future.”<br />

Referring to the effect of the COVID-19 epidemic on<br />

prostate cancer treatments, Assoc . Dr. İlker Tinay said,<br />

“As the Turkish Association of Urooncology, we made<br />

recommendations regarding the applications for the<br />

diagnosis and treatment of prostate cancer during the<br />

COVID-19 pandemic in the light of scientific data with the<br />

guide we shared with our colleagues during the epidemic<br />

process. In general, in this process, while the delayed<br />

approach in the treatment of early stage disease that was<br />

newly diagnosed before the epidemic was at the forefront,<br />

in the presence of advanced stage disease, the approach<br />

of not delaying the treatments was recommended.”<br />

There is no report from both the Ministry of Health and<br />

our association database on the extent to which prostate<br />

cancer diagnosis and treatment in our country are affected<br />

by the COVID-19 epidemic. However, in the 30-day period<br />

after the first reported case in our country (between 11<br />

March and 11 April <strong>2020</strong>), the study on how the daily<br />

urooncological practice was affected and contributed by<br />

the researchers who are members of our association was<br />

published in the Gold Urology Journal. In this study, which<br />

was carried out jointly by urology clinics in 5 university<br />

hospitals in different geographical regions, a comparison<br />

was made with urological cancer surgeries in the same<br />

date range in 2019. This study showed that the number of<br />

radical surgeries performed with the diagnosis of prostate<br />

cancer decreased by half in the specified period, but in<br />

accordance with the guideline recommendation, there was<br />

no disruption in the treatment of high-risk patients and the<br />

treatment of this group of patients who should not expect<br />

continues.<br />

Pharm. Serkan Barış, Country Presıdent, Astrazeneca<br />

Pharmaceuticals Turkey, made the following statement<br />

on the report, “Prostate Cancer Map of Turkey Report<br />

contains important information about the effects of early<br />

diagnosis of the disease on patient health in the diagnosis<br />

and treatment of prostate cancer, which is among the most<br />

common types of cancer both in our country and worldwide<br />

in addition to the important developments in recent<br />

years. As AstraZeneca Turkey, we are delighted to provide<br />

unconditional support to this meaningful study, which we<br />

believe will increase awareness of prostate cancer and its<br />

effects.”<br />

Serkan Barış, Country President,<br />

Astrazeneca Pharmaceuticals Turkey<br />

bölgelerdeki 5 üniversite hastanesini üroloji kliniklerinin<br />

ortak gerçekleştirdiği bu çalışmada, 2019 yılında aynı tarih<br />

aralığında ürolojik kanser cerrahileri ile karşılaştırma<br />

yapıldı. Bu çalışma, belirtilen dönemde prostat kanseri<br />

tanısı ile yapılan radikal cerrahilerin sayısının yarı yarıya<br />

azaldığını ancak kılavuz önerisi ile uyumlu olarak yüksek<br />

riskli hastaların tedavisinde aksama olmadığını ve bu<br />

beklememesi gereken hasta grubunun tedavisinin devam<br />

ettiğini gösterdi.<br />

AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Ecz. Serkan Barış<br />

raporla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Türkiye Prostat Kanseri<br />

Haritası Raporu, gerek ülkemizde gerekse dünya genelinde<br />

en sık görülen kanser türleri arasında yer alan prostat<br />

kanserinin tanı ve tedavisinde son yıllarda yaşanan önemli<br />

gelişmelerin yanı sıra hastalığın erken tanısının hasta<br />

sağlığı üzerinde meydana getirdiği etkilere dair önemli<br />

bilgiler içeriyor. AstraZeneca Türkiye olarak prostat<br />

kanserine ve etkilerine dair farkındalığı artıracağına<br />

inandığımız bu anlamlı çalışmaya koşulsuz destek olmaktan<br />

büyük bir mutluluk duyuyoruz.”<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


50<br />

First Prize from the 9th Chemical R&D Project Market to<br />

Aroma İlaç, a subsidiary of Polifarma<br />

Polifarma’nın İştiraki Aroma İlaç’a 9. Kimya Ar-Ge Proje<br />

Pazarı’ndan Birincilik Ödülü<br />

Turkey healthcare industry for 34 years<br />

engaged in the production of local and national<br />

pharmaceutical companies Aroma, a subsidiary of<br />

Polifarma İlaç, won first place in the category of<br />

“Drug” with its project of “Developing the Stable<br />

Oral Solution Form of Favipiravir Highly Effective<br />

Against Coronavirus for the First Time in the<br />

World” at the 9th Chemistry R&D Project Market<br />

Event.<br />

The awards found their owners in the 9th Chemical R&D<br />

Project Market Event organized by the Istanbul Chemicals<br />

and Chemical Products Exporters’ Association (IKMIB), with<br />

the approval of the Ministry of Trade. Aroma İlaç, operating<br />

within the body of Polifarma İlaç with 100 percent domestic<br />

capital, was awarded the first place in the “Medicine”<br />

category with its R&D study “Developing the Stable Oral<br />

Solution Form of Favipiravir Highly Effective Against<br />

Coronavirus for the First Time in the World”.<br />

Türkiye sağlık sektöründe 34 yıldır üretim yapan<br />

yerli ve milli ilaç şirketi Polifarma’nın iştiraki<br />

olan Aroma İlaç, 9. Kimya Ar-Ge Proje Pazarı<br />

Etkinliği’nde dünyada bir ilk olan koronavirüse<br />

karşı yüksek etkinliğe sahip Favipiravirin stabil<br />

oral çözelti formunun geliştirilmesi projesiyle<br />

“İlaç” kategorisinde birincilik kazandı.<br />

Ticaret Bakanlığı onayında, İstanbul Kimyevi Maddeler<br />

ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından<br />

düzenlenen 9. Kimya Ar-Ge Proje Pazarı Etkinliği’nde<br />

ödüller sahiplerini buldu. Yüzde 100 yerli sermayeli<br />

Polifarma İlaç bünyesinde faaliyet gösteren Aroma İlaç,<br />

“Koronavirüse Karşı Etkinliği Yüksek Olan Favipiravir’in<br />

Stabil Oral Çözelti Formunun Dünyada İlk Kez<br />

Geliştirilmesi” Ar-Ge çalışması ile “İlaç” kategorisinde<br />

birinciliğe layık görüldü.<br />

Aroma İlaç, Covid-19’un tedavisi için dünyada bir ilk olan<br />

oral çözelti formundaki ürünün üretimini gerçekleştirdi.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


51<br />

Aroma İlaç has produced the product in oral solution<br />

form, which is the first in the world for the treatment of<br />

Covid-19. Aroma İlaç, cooperating with TÜBİTAK for this<br />

study, produced two different treatment cures with the<br />

oral solution form as well as the tablet form of Favipiravir.<br />

Both advanced a mild case of both the drug can be used in<br />

both Turkey and the world was made patent applications,<br />

while the permitting process continues.<br />

Oral solution form avoids usage problems<br />

The fact that all of the drugs used for the treatment of<br />

Covid-19 disease are in tablet or capsule form brings the<br />

problem of effective use of the drug in patients with sore<br />

throat, difficulty swallowing and severe cough symptoms.<br />

In addition, the use of the Covid-19 drug in tablet form in<br />

the form of 8 tablets each morning and evening on the first<br />

day and 3 tablets each on the following days may cause<br />

misuse in patients and generate difficulty in use.<br />

The tablet form of the drug is powdered and mixed with an<br />

appropriate amount of liquid in the hospital environment<br />

due to necessity in intensive care and intubated patients all<br />

over the world, then it is administered by injecting into the<br />

patient’s stomach through intubation tubes.<br />

Thanks to the Oral Solution Form developed by Aroma<br />

Pharmaceuticals, children, the elderly, intubated and<br />

all patients with difficulty in swallowing can drink the<br />

powdered product in just a few sips by adding water.<br />

Bu çalışma için TÜBİTAK ile işbirliği yürüten Aroma İlaç,<br />

Favipiravir’in tablet formunun yanı sıra oral çözelti formu ile<br />

iki farklı tedavi kürünün üretimini gerçekleştirdi. Gerek ileri<br />

düzey gerekse hafif seyreden vakalarda kullanılabilen ilacın<br />

hem Türkiye hem dünya patent başvuruları yapıldı, ruhsat<br />

süreci ise devam ediyor.<br />

Oral çözelti formu kullanım sorunlarının önüne<br />

geçiyor<br />

Covid-19 hastalığının tedavisi için kullanılan ilaçların<br />

tümünün tablet veya kapsül formunda olması, boğaz ağrısı<br />

yutma güçlüğü ve şiddetli öksürük semptomları yaşayan<br />

hastalarda ilacın etkin kullanım sorununu beraberinde<br />

getiriyor. Buna ilaveten tablet formundaki Covid-19<br />

ilacının ilk gün sabah-akşam 8’er tablet, devamındaki<br />

günlerde ise 3’er tablet şeklinde kullanımı da hastalarda<br />

yanlış kullanıma sebebiyet verebiliyor ve kullanım zorluğu<br />

yaratıyor.<br />

İlacın tablet formu tüm dünyada yoğun bakım ve entübe<br />

hastalarda, mecburiyetten dolayı hastane ortamında toz<br />

haline getirilip uygun miktarda bir sıvıyla karıştırılıyor,<br />

ardından entübasyon borularından hastanın midesine zerk<br />

edilerek uygulanıyor. Aroma İlaç’ın geliştirdiği Oral Çözelti<br />

Formu sayesinde tablet kullanma zorluğu yaşayan çocuk,<br />

yaşlı, entübe ve yutma güçlüğü çeken tüm hastalar, toz<br />

halde olan ürünü su ilave ederek sadece birkaç yudumda<br />

içebiliyor.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


54<br />

Roche Diagnostics Turkey and the Turkish Education<br />

Association Launch “A Healthy Future Through Education”<br />

Project to Increase Health Awareness of Future Generations<br />

Roche Diagnostik Türkiye ve Türk Eğitim Derneği Gelecek<br />

Nesillerin Sağlık Bilincini Artırmayı Hedefleyen “Eğitimle Sağlıklı<br />

Gelecek” Projesini Hayata Geçiriyor<br />

Roche Diagnostics Turkey and the Turkish<br />

Education Association (TEA) Launch “A Healthy<br />

Future Through Education” Project in order to<br />

raise awareness about access to health for high<br />

school students and their families with TED Full-<br />

Support Scholarship who continue their education<br />

in public schools in Ankara and Istanbul. The<br />

online training of the project, the content of<br />

which was generated in the light of the needs<br />

analysis conducted by the Turkish Education<br />

Association for students and parents, started.<br />

A Healthy Future Through Education Project carried out<br />

in cooperation with Roche Diagnostics Turkey and the<br />

Turkish Education Association (TEA) was designed for high<br />

Roche Diagnostik Türkiye ve Türk Eğitim Derneği<br />

(TED), Ankara ve İstanbul’daki devlet okullarında<br />

öğrenimlerini sürdüren TED Tam Destek Burslu<br />

lise öğrencileri ve ailelerinin sağlığa erişim<br />

konusunda farkındalıklarını artırma amacıyla<br />

“Eğitimle Sağlıklı Gelecek” projesini hayata<br />

geçirdi. İçeriği Türk Eğitim Derneğinin öğrenci ve<br />

velilere yönelik gerçekleştirdiği ihtiyaç analizi<br />

ışığında oluşturulan projenin online eğitimleri<br />

başladı.<br />

Roche Diagnostik Türkiye ve Türk Eğitim Derneği iş<br />

birliğinde hayata geçirilen Eğitimle Sağlıklı Gelecek<br />

projesi, TED’in yürütmekte olduğu Tam Destek Bursundan<br />

yararlanarak Ankara ve İstanbul’daki devlet okullarında<br />

öğrenimlerini sürdüren lise öğrencileri ve aileleri için<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


55<br />

school students and their families who continue their<br />

education in public schools in Ankara and Istanbul by taking<br />

advantage of the Full Support Scholarship run by TED.<br />

The project of “A Healthy Future Through Education” aims<br />

to increase the awareness of participants about access<br />

to health throughout the <strong>2020</strong>-2021 academic year. It<br />

is envisaged that young people will develop behaviors<br />

that will positively affect their environment, especially<br />

their friends, with the trainings to be given by experts on<br />

hygiene, personal care and adolescence. Within the training<br />

program generated in the light of the results obtained, the<br />

first training was held on Zoom App. on 28 November.<br />

324 students and their families will benefit from<br />

the project<br />

Within the scope of the project, 324 students and their<br />

families will be given joint and separate training by experts<br />

on the subject. Joint trainings include Health as a Basic<br />

Human Right, Hygiene and Home Health Education,<br />

Nutrition and Healthy Food Education, Diagnosis and<br />

Importance of Diseases, Covid-19 and Other Infectious<br />

Diseases Education, Home First Aid Training, Oral and<br />

Dental Health Education and the Importance of Sports in<br />

the Formation of Healthy Individuals.<br />

Special training will be given to students and<br />

parents<br />

In addition to the joint trainings, it is planned to provide<br />

students with Personal Care Training, Adolescence and<br />

tasarlandı. “Eğitimle Sağlıklı Gelecek” projesi, <strong>2020</strong>-<br />

2021 öğrenim yılı boyunca, katılımcıların sağlığa erişim<br />

konusunda farkındalıklarını artırmayı hedefliyor. Hijyen,<br />

kişisel bakım, ergenlik dönemi gibi konularda uzmanlar<br />

tarafından verilecek eğitimlerle gençlerin başta arkadaşları<br />

olmak üzere çevrelerini olumlu etkileyecek davranışlar<br />

geliştirmesi öngörülüyor. İhtiyaç analizi çalışmasıyla elde<br />

edilen sonuçlar ışığında oluşturulan eğitim programı<br />

dâhilinde ilk eğitim, 28 Kasım tarihinde Zoom üzerinden<br />

gerçekleşti.<br />

Projeden 324 öğrenci ve ailesi faydalanacak<br />

Proje kapsamında 324 öğrenciye ve ailelerine, konunun<br />

uzmanları tarafından hem ortak hem de ayrı ayrı eğitimler<br />

verilecek. Ortak verilecek eğitimler arasında Temel İnsan<br />

Hakkı Olarak Sağlık, Hijyen ve Ev Sağlığı Eğitimi, Beslenme<br />

ve Sağlıklı Gıda Eğitimi, Hastalıkların Tanısı ve Önemi,<br />

Covid-19 ve Diğer Bulaşıcı Hastalıklar Eğitimi, Evde İlk<br />

Yardım Eğitimi, Ağız ve Diş Sağlığı Eğitimi ve Sporun Sağlıklı<br />

Birey Oluşumundaki Önemi yer alıyor.<br />

Öğrencilere ve ebeveynlere özel eğitimler<br />

verilecek<br />

Ortak eğitimlerin yanı sıra öğrencilere, Kişisel Bakım<br />

Eğitimi, Ergenlik ve Ergen Sağlığı Eğitimi, Psikososyal<br />

Gelişim Eğitimi, Madde Kullanım Riski ve Madde<br />

Bağımlılığından Korunma ve Duygusal Zekâ Eğitimi<br />

verilmesi planlanırken, ebeveynlere ise Çocuk Sağlığı<br />

ve Bakımı Eğitimi, Çocuk Gelişimi Eğitimi, Temel Aşılar<br />

Eğitimi, Doğum Kontrol ve Aile Planlaması Eğitimi, Anne<br />

Babalar İçin Madde Bağımlılığı Eğitimi, Kadın Sağlığı,<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


56<br />

Adolescent Health Education, Psychosocial Development<br />

Training, Protection from Substance Use Risk and<br />

Substance Addiction and Emotional Intelligence Training,<br />

Child Health and Care Training, Child Development<br />

Training, Basic Vaccines Training, Birth Control and Family<br />

Planning Training, Substance Addiction Training for Parents,<br />

Women’s Health, Routine Follow-up and Importance of<br />

Regular Tests and Awareness trainings are foreseen.<br />

Burçak Çelik, General Manager at Roche Diagnostics Turkey<br />

and, MC Head Turkey and Caucasian, made the following<br />

statement about the project: “As Roche Diagnostics, our<br />

aim is to improve people’s lives. With this mission and<br />

belief, we always carry out activities that will benefit<br />

the society. Now, together with the Turkish Education<br />

Association, we are implementing the “Healthy Future<br />

Through Education” project. The main purpose of our<br />

project is to contribute to the raising of social awareness<br />

on many critical issues such as the right to health, hygiene<br />

conditions, infectious diseases and the diagnosis process<br />

of diseases. The Covid-19 outbreak showed us once again<br />

how important this is. For a healthy society, we must<br />

ensure that each individual who constitutes that society<br />

has a high health awareness. We think that one of the best<br />

ways to achieve this is to ensure that our young people are<br />

equipped with qualified knowledge in this field. We aim<br />

to make students and families more conscious with the<br />

trainings within our project and contribute to the formation<br />

of a healthier society by sharing their knowledge, skills and<br />

experiences with their environment.”<br />

Selçuk Pehlivanoğlu, the President of the Turkish Education<br />

Association, said, “As the Turkish Education Association, we<br />

are pleased to sign this meaningful project by giving priority<br />

to our students who have limited access to mechanisms<br />

that will increase this awareness in society, with the<br />

awareness of the importance of education and the role it<br />

plays in the establishment of public health. By increasing<br />

health awareness in our society, we wish to lay the<br />

foundations of a sustainable life for our future generations<br />

with the support of our partner Roche Diagnostics Turkey.”<br />

The needs analysis conducted in the pre-project phase<br />

revealed striking findings regarding social health awareness<br />

while determining the focus areas of the project. Within the<br />

scope of the needs analysis, the survey conducted with 245<br />

students between the ages of 15 and 18 from Istanbul and<br />

Ankara revealed that the vast majority of them felt healthy,<br />

but there were also students who did not feel healthy due to<br />

fatigue, overweight, vitamin deficiency.<br />

Another remarkable finding of the survey was the<br />

students’ sources of information about health. According<br />

to the results, 72 percent of the students obtained their<br />

information about health generally from the internet<br />

and television, while 28% of the students obtained this<br />

information from their families.<br />

Rutin Takipler ve Düzenli Testlerin Önemi ve Farkındalık<br />

eğitimlerinin verilmesi öngörülüyor.<br />

Roche Diagnostik Türkiye Genel Müdürü Türkiye & Orta<br />

Asya ve Kafkas Ülkeleri Yönetim Merkezi Başkanı Burçak<br />

Çelik, projeyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Roche Diagnostik<br />

olarak amacımız insanların yaşamlarını iyileştirmek. Bu<br />

misyon ve inançla her zaman topluma fayda sağlayacağımız<br />

faaliyetler sürdürüyoruz. Şimdi ise Türk Eğitim Derneği<br />

ile birlikte ‘Eğitimle Sağlıklı Gelecek’ projesini hayata<br />

geçiriyoruz. Projemizin temel amacı toplum olarak, sağlık<br />

hakkı, hijyen koşulları, bulaşıcı hastalıklar ve hastalıkların<br />

tanı süreci gibi kritik pek çok konuda toplumsal farkındalık<br />

seviyesinin yükselmesine katkıda bulunmak. Bunun<br />

ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu Covid-19 salgını<br />

bizlere bir kez daha gösterdi. Sağlıklı bir toplum için o<br />

toplumu oluşturan her bir bireyin yüksek sağlık bilincine<br />

sahip olmasını sağlamalıyız. Bunu sağlamanın en iyi<br />

yollarından birinin de, gençlerimizin bu alanda nitelikli<br />

bilgilerle donanmalarını sağlamak olduğunu düşünüyoruz.<br />

Öğrencilerin ve ailelerin projemiz dâhilindeki eğitimlerle<br />

daha bilinçli olmalarını ve edinecekleri bilgi, beceri ve<br />

deneyimleri çevreleriyle paylaşarak daha sağlıklı bir toplum<br />

oluşmasına katkıda bulunmalarını hedefliyoruz.”<br />

Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu<br />

ise “Türk Eğitim Derneği olarak kamu sağlığının<br />

tesis edilmesinde eğitimin sahip olduğu önemin ve<br />

üstlendiği rolün bilinciyle toplumda bu bilinci artıracak<br />

mekanizmalara erişimi kısıtlı olan öğrencilerimize öncelik<br />

vererek bu anlamlı projeye imza atmaktan mutluluk<br />

duyuyoruz. Paydaşımız Roche Diagnostik Türkiye’nin<br />

desteğiyle sağlık bilincini toplumumuzda artırarak gelecek<br />

nesillerimiz için sürdürülebilir bir yaşamın temellerini<br />

atmayı arzu ediyoruz,” şeklinde konuştu.<br />

Proje öncesi aşamada yapılan ihtiyaç analizi bir yandan<br />

projenin odak alanlarını belirlerken diğer yandan da<br />

toplumsal sağlık bilincine ilişkin çarpıcı bulgular ortaya<br />

koydu. İhtiyaç analizi kapsamında İstanbul ve Ankara’dan,<br />

15 ila 18 yaş aralığında 245 öğrenciye yapılan anket,<br />

büyük çoğunluğunun kendini sağlıklı hissettiğini, bununla<br />

birlikte halsizlik, fazla kilo, vitamin eksikliği gibi nedenlerle<br />

kendini sağlıklı hissetmeyen öğrencilerin de bulunduğunu<br />

ortaya çıkardı. Anketin dikkat çeken bir diğer bulgusu da<br />

öğrencilerin sağlıkla ilgili bilgi edinme kaynakları oldu.<br />

Sonuçlara göre öğrencilerin yüzde 72’si sağlıkla ilgili<br />

bilgilerini genellikle internet ve televizyondan edinirken, bu<br />

bilgileri ailelerinden edinen öğrencilerin oranı %28.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


57<br />

New Appointment to the Corporate Relations Department at<br />

Novartis Turkey<br />

Novartis Türkiye Kurumsal İlişkiler Müdürlüğü’ne Yeni Atama<br />

Burcu Nihan Önem was<br />

appointed at the new<br />

Corporate Relations Manager<br />

at Novartis Turkey<br />

Nihan Burcu Önem graduated from<br />

the Middle East Technical University<br />

Environmental Engineering<br />

Department in 2002 and completed<br />

the Bilkent University Economics<br />

Law master’s program in <strong>2020</strong>.<br />

Starting her career as a Project<br />

Manager at the International<br />

Foundation for Environmental<br />

Education, Önem later worked<br />

at Siemens as a Quality Engineer.<br />

After serving in Siemens Corporate<br />

Relations department for 9 years,<br />

Burcu Nihan Önem, Novartis Turkey,<br />

she was appointed as the Public<br />

New Corporate Relations Manager<br />

Relations Manager to Siemens<br />

Healthcare in 2015. Since 2017, she<br />

has been working as the Senior Manager of Public Affairs at<br />

Vodafone.<br />

Having knowledge and experience in corporate<br />

aldı.<br />

relations, especially government relations, Turkish public<br />

administration and the legislative process, Önem is a Board<br />

Member of the Association of Public Communications and<br />

Corporate Relations (KIYED)<br />

Novartis Türkiye Kurumsal<br />

İlişkiler Müdürlüğü görevine<br />

Nihan Burcu Önem atandı.<br />

2002 yılında Orta Doğu <strong>Teknik</strong><br />

Üniversitesi Çevre Mühendisliği<br />

bölümünden mezun olan Nihan<br />

Burcu Önem, <strong>2020</strong> yılında<br />

Bilkent Üniversitesi Ekonomi<br />

Hukuku yüksek lisans programını<br />

tamamladı.<br />

Kariyerine Uluslararası Çevre Eğitim<br />

Vakfı’nda Proje Yöneticisi olarak<br />

başlayan Önem, daha sonra Kalite<br />

Mühendisi olarak Siemens’te çalıştı.<br />

9 yıl boyunca Siemens Kurumsal<br />

İlişkiler departmanında üstlendiği<br />

farklı görevlerin ardından, 2015<br />

yılında Siemens Healthcare şirketine<br />

Kamu İlişkileri Müdürü olarak atandı. 2017 yılından bu yana<br />

Vodafone’da Kamu İlişkileri Kıdemli Müdürü olarak görev<br />

Hükümet ilişkileri, Türk kamu yönetimi ve mevzuat süreci<br />

başta olmak üzere kurumsal ilişkiler alanında bilgi birikimi<br />

ve tecrübeye sahip Önem, Kamu İletişimi ve Kurumsal<br />

İlişkiler Yönetimi Derneği (KİYED) Yönetim Kurulu Üyesidir.<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


60<br />

Turkish Society of Medical Oncology Launched Its Web Site<br />

Providing the Opportunity to Learn Lung Cancer Risk Factors<br />

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Akciğer Kanseri Risk Faktörlerini<br />

Öğrenebilme İmkânı Tanıyan Web Sitesini Kullanıma Sundu<br />

Information on lung cancer risk factors and<br />

questionnaire can be accessed through the<br />

website www.akcigerimiziokuyoruz.com, which is<br />

opened for use in Lung Cancer Awareness Month.<br />

The Turkish Society of Medical Oncology launched the<br />

“Akciğerimizi Okuyoruz” (which means We Are Reading<br />

Our Lungs) website with the unconditional support of<br />

AstraZeneca in order to raise awareness against lung<br />

cancer, the most common and deadly cancer type in the<br />

world. Useful information such as symptoms, risk factors,<br />

and prevalence on lung cancer, which Turkey is among the<br />

top 10 countries in the world with incidence of 36.9 per<br />

hundred thousand, can be accessed at the website address,<br />

www.akcigerimiziokuyoruz.com.<br />

Lung cancer risk factors with short questions<br />

Visitors who take the “Reading Our Lungs Test” on the<br />

Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı’nda kullanıma<br />

açılan ve www.akcigerimiziokuyoruz.com<br />

adresinden ulaşılabilen web sitesindeki anket ile<br />

akciğer kanseri risk faktörlerine yönelik bilgilere<br />

ulaşılabiliyor.<br />

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği, tüm dünyada en sık görülen<br />

ve en ölümcül kanser çeşidi olan akciğer kanserine<br />

karşı farkındalığı artırmak için AstraZeneca’nın koşulsuz<br />

desteğiyle “Akciğerimizi Okuyoruz” web sitesini hayata<br />

geçirdi. www.akcigerimiziokuyoruz.com adresinden<br />

ulaşılabilen web sitesinde, Türkiye’nin görülme sıklığında<br />

yüz binde 36,9 ile dünyada ilk 10 ülke arasında yer aldığı<br />

akciğer kanserine dair belirti, risk faktörleri ve yaygınlık gibi<br />

yararlı bilgilere ulaşılabiliyor.<br />

Kısa sorularla akciğer kanseri risk faktörleri<br />

Sitede bulunan “Akciğerimizi Okuyoruz Testi”ne giren<br />

ziyaretçiler, yalnızca birkaç sorudan oluşan formu doldurup<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>


62<br />

site can fill out a form consisting of just a few questions<br />

and get an idea of which lung cancer risk factors they<br />

have been exposed to. Informed about the risks of lung<br />

cancer as a result of the test, visitors are directed to official<br />

sources where there are suggestions for reducing risk<br />

factors. Reminding that lung cancer is a disease that can be<br />

treated and prevented if risk factors are reduced, Assoc. Dr.<br />

Özlem Sönmez, General Secretary of The Turkish Society<br />

of Medical Oncology, made the following statements<br />

about the site, “Lung cancer is the most common cause<br />

of cancer-related deaths both in our country and in the<br />

world. It is estimated that approximately 34,703 new lung<br />

cancer cases occur every year in Turkey. It is estimated that<br />

in 2018, there were nearly 2 million new lung cases in the<br />

world. In Lung Cancer Awareness Month, we are pleased<br />

to offer this useful resource that aims to inform the public<br />

about the risks of lung cancer and to give everyone an idea<br />

of their risk level.”<br />

To access the site: www.akcigerimiziokuyoruz.com<br />

akciğer kanseri risk faktörlerinin hangilerine maruz<br />

kaldıklarına dair fikir edinebiliyorlar. Test sonucunda<br />

akciğer kanseri risklerine dair bilgilendirilen ziyaretçiler,<br />

risk faktörlerinin azaltılabilmesine yönelik önerilerin<br />

bulunduğu resmi kaynaklara yönlendiriliyorlar. Akciğer<br />

kanserinin tedavi edilebilen ve risk faktörlerinin azaltılması<br />

durumunda önlenebilen bir hastalık olduğunu hatırlatan<br />

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Özlem<br />

Sönmez, siteyle ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Akciğer<br />

kanseri hem ülkemizde hem de dünyada kanserden<br />

kaynaklanan ölümlerin en yaygın sebebi. Türkiye’de her<br />

yıl yaklaşık 34.703 yeni akciğer kanseri olgusunun ortaya<br />

çıktığı hesaplanıyor. 2018 yılında dünyada 2 milyona yakın<br />

yeni akciğer vakası görüldüğü tahmin ediliyor. Akciğer<br />

Kanseri Farkındalık Ayı’nda, kamuoyunu akciğer kanserinin<br />

risklerine dair bilgilendirmeyi ve herkesin kendi risk<br />

seviyesine dair fikir sahibi olabilmesini amaçlayan bu faydalı<br />

kaynağı hizmete sunmaktan mutluluk duyuyoruz.”<br />

Siteye erişmek için: www.akcigerimiziokuyoruz.com<br />

Aralık - <strong>December</strong> <strong>2020</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!