Beauty Turkiye April 2022

ISSN: 2147-3587 

April 2022

Cosmetics from the past 

Century-long cosmetics 

brands! 

Geçmişin kozmetik esintileri 

Yüzyıllık kozmetik markaları! 

Publisher 

H. Ferruh IŞIK 

on behalf of 

İSTMAG Magazin Gazetecilik 

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. 

Managing Editor 

(Responsible) 

Mehmet SÖZTUTAN 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

Editors 

Dilara CICA 

dilara.cica@img.com.tr 

Recep ARSLANTAŞ 

recep.arslantas@img.com.tr 

18 

20 

“If your roots go back a hundred years, 

what you accumulate generates value 

and difference” 

“Kökleriniz yüz yıl öncesine dayanıyorsa 

biriktirdikleriniz değer ve fark sağlıyor” 

Graphic & Design 

Tayfun AYDIN 

tayfun.aydin@img.com.tr 

Advertising Coordinator 

Recep ARSLANTAŞ 


Foreign Relations Manager 

Ayça SARIOĞLU 

ayca.sarioglu@img.com.tr 

Web Developer 

Emre YENER 

emre.yener@img.com.tr 

Accounting Manager 

Cuma KARAMAN 

cuma.karaman@img.com.tr 

Finance Manager 

Yusuf DEMIRKAZIK 

yusuf.demirkazik@img.com.tr 

Subscription 

İsmail ÖZÇELİK 

ismail.özcelik@img.com.tr 

Head Office 

İstanbul Magazin Grubu 

İHLAS MEDIA CENTER 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi 

No:11 Medya Blok Kat:1 

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey 

Tel: 0212 454 22 22 

Faks: 0212 454 22 93 

Printing 

İhlas Gazetecilik A.Ş 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. 

İhlas Plaza NO: 11/A 41 

Yenibosna / İstanbul / TURKEY 

Tel: 0 212 454 30 00 

30 

60 

“We establish a special 

bond with our consumers 

and accompany 

their memories and 

experiences” 

“Tüketicilerimizle özel bir 

bağ kurup, 

onların anılarına ve 

deneyimlerine eşlik 

ediyoruz” 

26 

“MG International Fragrance Summit ’22” 

brought fragrance world pioneers together 

“MG International Fragrance Summit 22” 

koku dünyasının devlerini bir araya getirdi 

Spring in South Korea is 

experienced with 

‘Flower Festivals’ 

Güney Kore’de bahar, ‘Çiçek 

Festivalleri’ ile yaşanıyor

Dilara CICA 

from 

the 

editor 

Getting lost in scents, 

not memories... 

Have you ever felt a familiar perfume smell in the air you breathe? 

We all deal with dozens of things in our daily life. Some events occupy a large place in our 

memory, while others fly away. Even words and looks lose their effect from time to time, but 

there is only one thing that stays in mind in this process; that’s the scent. 

Wherever you go, whatever you do, the scent is always memorable. While even memory can 

let us down with its temporary or permanent loss, scent is the most resistant part of memory. 

While walking on a crowded road, a familiar scent can hit your nose and suddenly memories 

start to surround you. The eyes are looking for that person at that moment. Sometimes a scent 

takes you to the past, and sometimes it brings the best memory to life in your mind. In fact, 

when you seem to smell a scent that is not in the environment at that moment, the mast of 

your nose tingles, it almost makes you feel sore... The smell has such an energy; sometimes it 

arouses love, sometimes longing, sometimes memories. 

This month, we covered the century-old brands and care tips that will add beauty to your 

beauty. I hope that we have been able to convey the pleasant journey of the brands from 

the past to the present in a useful way. I wish you to be one of those who always look at life 

positively and take care of yourself… 

May your paths cross with scents that make you smile and remind you of good memories. 

Healthy day to you all! 

Anılarda degil, 

kokularda kaybolmak… 

Hiç soluduğunuz havada tanıdık bir parfüm kokusu içinize işledi mi? 

Hepimiz günlük hayatta onlarca şeyle uğraşıyoruz. Kimi olay hafızamızda büyük bir yer 

kaplarken kimi uçup gidiyor. Hatta sözler, bakışlar bile zaman zaman etkisini yitiriyor ama 

bu süreçte akılda kalan tek bir şey oluyor; o da koku. 

Nereye giderseniz gidin, ne yaparsanız yapın koku daima akılda kalıcı oluyor. Hafıza dahi 

geçici ya da kalıcı kayıplarıyla bizi yarı yolda bırakabiliyorken, koku hafızanın en büyük 

direnç gösteren tarafı olarak karşımıza çıkıyor. Kalabalık bir yolda yürürken ansızın tanıdık 

bir koku burnunuza çarpabiliyor ve aniden insanın dört bir yanını anılar sarmaya başlıyor. 

Gözler ise o anda, o kişiyi arıyor. Bazen duyulan bir koku insanı geçmişe götürürken, bazen 

de yaşanılan en güzel anıyı zihinde canlandırıyor. Gerçekte o an ortamda bulunmayan bir 

kokuyu alır gibi olunca da insanın burnunun direği sızlıyor, adeta içi cız ediyor... Kokunun 

öyle bir enerjisi vardır ki; bazen aşkı, bazen özlemi, bazen hatıraları canlandırıyor. 

Bu ay dergimizde yüzyıllık markaları ve güzelliğinize güzellik katacak bakım tüyolarını 

işledik. Umarım, geçmişten bugüne kadar uzanan markaların keyifli yolcuğunu faydalı 

bir şekilde aktarabilmişizdir. Hayata her zaman pozitif bakıp, kendinize dikkat edenlerden 

olmanız dileğiyle… 

Yolunuz sizi gülümseten ve güzel anıları hatırlatan kokularla kesişsin. Hepinize sağlıklı 

günler! 

My Favor ites 

Cell protection against the 

sun: Photoderm Aquafluid 

SPF 50+! 

One mascara, unlimited 

looks! 

Feel the change in your skin 

from the inside out with Voonka 

Collagen Biocosmetics!

8 Beauty Güzellik 

Century-old brands 

Yüzyıllık markalar 

RECEP ARSLANTAŞ 

COORDINATOR 


Just like that a cup of bitter coffee commits 

one to forty years of friendship, the Turkish 

cosmetics industry has 100-year-old values 

and brands. We can easily assert that being able 

to protect values from generation to generation 

and stay a brand by increasing likes is the result 

of efficient work. 

So, staying a brand is as important as being a 

brand. From packaging to raw materials, from 

production to shelves, in short, until reaching 

the end consumer, without compromising on 

quality, they are always preferred and sought 

after in return for the services provided. This 

is one of the most important criteria for the 

sustainability of success. After all, if it was easy, 

everyone would be a brand… 

When consider the world market, we need 

brands that can maintain their permanence in 

the cosmetics sector, as in many other sectors. 

While fairs, congresses and other events lead 

us to find new markets, we can say that they are 

important resources in protecting our existing 

markets. 

Stay healthy until we meet you in the May 

2022, Cosmoprof Bologna issue of Beauty 

Türkiye magazine. 

Bir acı kahvenin 40 yıllık hatırı gibi, Türkiye’nin 

kozmetik sektörünün de 100 yıllık değerleri, 

markaları var. Kuşaktan kuşağa değerleri 

koruyabilmenin ve beğenileri artırarak marka 

kalabilmenin verimli çalışmalar sonucu 

gerçekleştiğini de rahatlıkla dile getirebiliriz. 

Yani, marka olmak kadar marka kalabilmek de 

önemli. Ambalajdan hammaddeye, üretimden 

raflara dizilinceye kadar, kısacası son tüketiciye 

ulaşıncaya kadar geçen süreçte kaliteden ödün 

vermeden; verilen hizmetlerin karşılığında 

hep tercih ediliyor, aranan ürün oluyorlar. Bu 

da başarının sürdürülebilirliği konusunda en 

önemli kriterlerden biri. Sonuçta kolay olsaydı, 

herkes marka olurdu… 

Dünya pazarını ele aldığımızda, birçok 

sektörde olduğu gibi kozmetik sektöründe de 

kalıcılığını sürdürebilen markalara ihtiyacımız 

var. Fuarlar, kongreler ve diğer etkinlikler yeni 

pazarlar bulma konusunda bizlere ön ayak 

olurken, mevcut pazarlarımızı korumada da 

önemli kaynaklar olduğunu söyleyebiliriz. 

Beauty Türkiye dergisinin Mayıs 2022 

Cosmoprof Bologna sayısında görüşünceye 

kadar esen kalın. 

My Favorites


Support your beauty 

from within with Nutraxin 

Collagen! 

Nutraxin Collagen ile 

güzelliği içeriden destekle! 

Biota Laboratories, which adopts naturalness and herbalism 

as the basic corporate principle in all its products, produced 

the powder form of Nutraxin Collagen. 

Biota Laboratories has developed Nutraxin to include such an 

important protein in their daily diet. It offered the powder form 

of Collagen to those who want to have a balanced diet. The new 

Nutraxin Powder is an important alternative for those who 

want to add collagen supplements to their coffee, yogurt and 

smoothies. Nutraxin Collagen’s special formula can be easily 

added to all kinds of foods and recipes. 

Collagen supplement, which is often referred to together with 

skin health and care, is actually a structural, highly functional 

and essential protein for the entire human body. Expressing that 

it becomes very practical to support natural beauty by adding 

the unflavored collagen supplement to daily consumption, 

such as salt added to food, cream added to coffee, Biota Science 

Board Chairman Prof. Dr. Murat Türkoğlu, said, “Busy work 

and city life bring up the use of food supplements as part of a 

balanced diet. Collagen is one of the most important building 

blocks of the human body, found in bones, muscles, skin and 

tendons. After a certain age, its synthesis in the body decreases.” 

Hydrolyzed Collagen Powder 

* Nutraxin Collagen is a food supplement formulated by B’iota 

Laboratories that supports beauty from the inside. 

* Nutraxin Collagen offers hyaluronic acid and vitamin C 

together, which are important in the concept of beauty. Collagen 

in its content is easily absorbed hydrolyzed collagen. Does not 

contain fragrance. 

* Vitamin C contributes to the normal production of collagen, 

which is essential for the normal function of the skin. 

* Does not contain potential allergens such as sugar, starch, 

salt, yeast, gluten, soy, corn and dairy products. No synthetic 

colorants, sweeteners or preservatives are used. 

How do I consume? 

As a food supplement for adults, 1 portion (approximately 10 

g) per day is prepared and drunk with 1 glass of water (250 ml). 

Nutraxin Collagen does not contain flavoring. For this reason, it 

can be used by mixing it into fruit juice or another beverage, or 

it can be mixed into yogurt, salad or cake recipes. 

Tüm ürünlerinde doğallık ve bitkiselliği temel kurumsal 

ilke edinen Biota Laboratuvarları Nutraxin Collagen’in toz 

formunu üretti. 

Biota Laboratuvarları, bu kadar önemli bir proteini günlük 

beslenme süreçlerine dahil etmek için Nutraxin Collagen’in toz 

formunu dengeli beslenmek isteyenlerin kullanımına sundu. 

Yeni Nutraxin Powder; kahvesine, yoğurduna, smoothisine 

kolajen takviyesi eklemek isteyenler için önemli bir alternatif 

oluşturuyor. Nutraxin Collagen’in özel formülü her türlü 

yiyecek ve tarife kolayca eklenebilmekte. 

Günümüzde genellikle cilt sağlığı ve bakımı ile birlikte anılan 

kolajen takviyesi, aslında tüm insan vücudu için olmazsa olmaz 

yapısal, son derece işlevsel ve vücut için gerekli olan bir protein. 

Aromasız üretilen kolajen takviyesinin; yemeğe katılan tuz, 

kahveye katılan krema gibi günlük tüketime eklenerek doğal 

güzelliğe destek sağlamanın oldukça pratikleştiğini ifade eden 

Biota Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Türkoğlu; “Yoğun 

iş ve şehir hayatı dengeli beslenmenin bir parçası olarak gıda 

takviyeleri kullanımını gündeme getirmektedir. Kolajen 

kemiklerde, kaslarda, deride ve tendonlarda bulunan insan 

vücudunun en önemli yapı taşlarındandır. Belli bir yaştan sonra 

vücutta sentezi azalmaktadır,” dedi. 

Hidrolize Collagen Powder 

* Nutraxin Collagen, B’iota Laboratuvarları tarafından formüle 

edilmiş, güzelliği içeriden destekleyen bir gıda takviyesidir. 

* Nutraxin Collagen, güzellik kavramında önem taşıyan 

hyalüronik asit ve C vitaminini bir arada sunar. İçeriğinde yer 

alan kolajen, kolay emilen hidrolize kolajendir. Aroma içermez. 

* C vitamini, cildin normal fonksiyonu için gerekli olan normal 

kolajen üretimine katkıda bulunur. 

* Şeker, nişasta, tuz, maya, gluten, soya, mısır ve süt ürünleri gibi 

potansiyel alerjenleri içermez. Sentetik renklendirici, tatlandırıcı 

ve koruyucu kullanılmamıştır. 

Nasıl tüketirim? 

Yetişkinler için takviye edici gıda 

olarak günde 1 porsiyon (yaklaşık 

10 gr) 1 bardak suyla (250 ml) 

hazırlanarak içilir. Nutraxin 

Collagen aroma içermez. Bu 

nedenle meyve suyu veya başka bir 

içeceğe karıştırarak kullanabileceği 

gibi yoğurda, salataya veya kek 

tariflerine de karıştırılabilir.


One mascara, unlimited looks! 

Tek maskara, sınırsız görünüm! 

M•A•C Cosmetics introduced M•A•C Stack Mascara with an 

eye-catching launch. 

M•A•C, which has influenced the world of fashion, art and 

popular culture since the day it was founded, and is the world’s 

leading makeup authority in the art of makeup, rewrote the 

rules in mascara technology with its extraordinary design 

and innovative formula and launched the NEW M•A•C Stack 

Mascara on March 24. Thursday, Soho House introduced it with 

a special invitation in Istanbul. 

Special event, M•A•C, where the new M•A•C Stack Mascara 

was introduced, providing ultra volume and length with its 

weightless formula, separating the lashes one by one and 

giving the user an unlimited look with a single mascara and 

longer, more voluminous lashes in each coat. It started with 

the opening speech of Nazlı Altıpat, Brand General Manager, 

M•A•C Cosmetics Turkiye. The guests were introduced to the 

groundbreaking mascara with its technology and design, with 

the narration of M•A•C Global Senior Artist Hüseyin Kaygusuz. 

Setting off with the message “One Mascara, Unlimited Looks”, 

the brand held the event under the theme of “Infinity”. Guests, 

including names such as Estée Lauder Companies Turkey 

General Manager İpek Ersavaş, Aslı Şen, Eliz Fındık, Itır Esen, 

Jessica May, Damla Altun, Damla Can, Narod Çetinkaya, 

Gamze Biran, Çisil Şıkı, Simay Yılmaz, Güneş Ekin Sarıtaş, 

Hivda Zizan Alp and Merve Sevin had a unique experience with 

the performance of DJ Canan Soylu accompanying the event, 

as well as spent pleasant hours in the wonderful atmosphere of 

the venue inspired by the silver-black innovative and futuristic 

design of the M•A•C Stack. 

M•A•C Cosmetics, M•A•C Stack Maskara’yı göz alıcı bir 

lansman ile tanıttı. 

Kurulduğu günden beri moda, sanat ve popüler kültür 

dünyasını etkisi altına alan ve makyaj sanatında dünyanın lider 

makyaj otoritesi olan M•A•C, sıra dışı tasarımı ve yenilikçi 

formülüyle maskara teknolojisinde kuralları yeniden yazdı ve 

YENİ M•A•C Stack Maskara’yı 24 Mart Perşembe Soho House 

İstanbul’da özel bir davetle tanıttı. 

Ağırlık yapmayan formülüyle ultra hacim ve uzunluk sağlayan, 

kirpikleri tek tek ayıran ve kullanıcıya, tek maskara ile sınırsız 

görünüme ve her katta daha uzun, daha hacimli kirpiklere 

kavuşturan yeni M•A•C Stack Maskara’nın tanıtıldığı özel 

davet, M•A•C Cosmetics Türkiye Marka Müdürü Nazlı 

Altıpat’ın açılış konuşmasıyla başladı. Davetliler, teknolojisi ve 

tasarımıyla çığır açan maskarayla M•A•C Global Senior Artist 

Hüseyin Kaygusuz’un anlatımıyla tanıştı. 

“Tek Maskara, Sınırsız Görünüm” mesajıyla yola çıkan marka, 

etkinliği “Infinity” (Sonsuzluk) temasında gerçekleştirdi. 

Aralarında Estée Lauder Companies Türkiye Genel Müdürü 

İpek Ersavaş, Aslı Şen, Eliz Fındık, Itır Esen, Jessica May, Damla 

Altun, Damla Can, Narod Çetinkaya, Gamze Biran, Çisil Sıkı, 

Simay Yılmaz, Güneş Ekin Sarıtaş, Hivda Zizan Alp ve Merve 

Sevin gibi isimlerin de bulunduğu konuklar, davete eşlik eden 

DJ Canan Soylu’nun performansıyla birlikte hem eşsiz bir 

deneyim yaşadı hem de mekânın M•A•C Stack’ in gümüş-siyah 

renkteki yenilikçi ve fütüristik tasarımından ilham alınarak 

hazırlanan harika atmosferiyle keyifli saatler geçirdiler.


A new era in eyelashes with 

New Colossal Curl Bounce Mascara! 

Yeni Colossal Curl Bounce Maskara ile kirpiklerde yeni bir çağ! 

Maybelline New York, the world’s number 1 make-up brand, 

is making a strong entrance to 2022 with its innovative 

make-up products. Colossal Curl Bounce Mascara, the new 

member of Maybelline New York, provides voluminous and 

curled eyelashes by curling each eyelash thanks to its special 

brush. Say goodbye to your eyelash curlers with the new 

Colossal Curl Bounce Mascara that will take your lashes to 

a different level! 

Maybelline New York, which directs the make-up trends with 

its innovative and powerful products, has its new member 

Colossal. curl It marks the new season with Bounce Mascara. 

The new Colossal, which provides curled and huge voluminous 

lashes curl Bounce Mascara is closing the era of eyelash curlers 

thanks to its special brush that curls each lash. However, it offers 

a lasting effect up to 24 hours. 

The new mascara, suitable for use with sensitive eyes, also 

stands out with its vegan formula. colossal curl Bounce Mascara 

does not clump and provides ease of use with its curved brush, 

helping you achieve the long, curled and voluminous eyelashes 

of your dreams. 

Maybelline New York Colossal curl bounce You can place the 

special brush of the mascara on the bottom of the eyelashes, 

then proceed with zigzag movements towards the ends of the 

eyelashes. You can also do the same for the lower lashes, and 

continue layering until you get the volume and curl you want. 

The new Colossal that challenges eyelash curlers curl Huge 

voluminous and curved eyelashes are with you with Bounce 

Mascara! 

* Based on the color cosmetics market research results of 2020 

organized by Euromonitor International Limited. 

**Self-assessment on 109 women 

***Does not contain ingredients of animal origin or derivatives. 

Dünyanın 1 numaralı makyaj markası Maybelline New 

York, yenilikçi makyaj ürünleriyle 2022’ye güçlü bir giriş 

yapıyor. Maybelline New York’un yeni üyesi Colossal Curl 

Bounce Maskara, özel fırçası sayesinde her bir kirpiği 

kıvırarak hacimli ve kıvrık kirpiklere kavuşmanızı sağlıyor. 

Kirpiklerinizi farklı bir seviyeye taşıyacak olan yeni Colossal 

Curl Bounce Maskara ile kirpik kıvırıcılarınıza veda edin! 

Yenilikçi ve güçlü ürünleriyle makyaj trendlerine yön veren 

Maybelline New York, yeni üyesi Colossal Curl Bounce Maskara 

ile yeni sezona damgasını vuruyor. Kıvrık ve devasa hacimli 

kirpiklere kavuşturan yeni Colossal Curl Bounce Maskara, 

her bir kirpiği kıvıran özel fırçası sayesinde kirpik kıvırıcıların 

devrini kapatıyor. Bununla birlikte 24 saate kadar kalıcı etki 

sunuyor. 

Hassas gözlerin kullanımına uygun olan yeni maskara, vegan 

formülüyle de ön plana çıkıyor. Colossal Curl Bounce Maskara, 

topaklanma yapmıyor ve eğimli fırçasıyla kullanım kolaylığı 

sağlayarak hayallerinizdeki uzun kıvrık ve hacimli kirpiklere 

ulaşmanıza yardımcı oluyor. 

Maybelline New York Colossal Curl Bounce Maskara’nın özel 

fırçasını kirpik diplerine oturtabilir, ardından kirpik uçlarına 

doğru zikzak hareketlerle ilerleyebilirsiniz. Aynı işlemi alt 

kirpiklere de yapabilir, istediğiniz hacmi ve kıvrıklığı elde edene 

kadar katlı uygulamaya devam edebilirsiniz. Kirpik kıvırıcılarına 

meydan okuyan yeni Colossal Curl Bounce Maskara ile devasa 

hacimli ve kıvrık kirpikler sizinle! 

*Euromonitor International Limited tarafından düzenlenen 2020 

yılı renkli kozmetik pazarı araştırma sonuçları esas alınmıştır. 

**Kişisel değerlendirme, 109 kadın 

***Hayvansal kaynaklı veya türevi bileşenler içermez.

3. Uluslararası Kozmetik, Güzellik, Kuaför, Ev Bakım 

Ürünleri, Private Label, Ambalaj ve Ham Madde Fuarı 

2021 yılında katılımcılarımız 

Fiziki fuarımız, Online Platform ve Online Bölgesel B2B 

toplantılarımızda 190 ülkeden alıcılarla buluştu. 

38 Ülke 

16 

13 - 14 - 15 Ekim 2022 

İKM - İstanbul Kongre Merkezi & İstanbul Lütfi Kırdar / Harbiye, İstanbul 

www.beauty-istanbul.com 

Ülke 

2 

Ülke 

28 

Ülke 

Bölgelere 

Göre Alıcılar 

39 

Ülke 

52 

Ülke 

15 

Ülke 

Etkinlik Türüne 

Göre Alıcılar 

Orta Doğu 

Afrika 

BDT 

Latin Amerika 

Avrupa 

Asya Pasifik 

K. Amerika 

A 

% 25 

% 20 

% 15 

% 15 

% 13 

% 11 

% 1 

Online 

Platform 

Zoom 

Toplantıları 

Fiziksel 

Fuar 

176 105 152 

Ülkeden Ülkeden Ülkeden 

TOPLAM 

190 

Ülkeden 

8.358 1.856 9.336 19.550 

Alıcı Alıcı Alıcı Alıcı 

AFGANİSTAN ALMANYA AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ AMERİKAN SAMOASI ANDORRA ANGOLA ANTİGUA VE BARBUDA ARJANTİN ARNAVUTLUK 

ARUBA AVUSTRALYA AVUSTURYA AZERBAYCAN BAHAMALAR BAHREYN BANGLADEŞ BARBADOS BELARUS BELÇİKA BELİZE BENİN BHUTAN BİRLEŞİK 

ARAP EMİRLİKLERİ BİRLEŞİK KRALLIK BOLİVYA BOSNA HERSEK BOTSVANA BREZİLYA BULGARİSTAN BURKİNA FASO BURUNDİ CEZAYİR CİBUTİ CURACAO 

ÇAD ÇEKYA ÇİN DANİMARKA DOMİNİK CUMHURİYETİ DOMİNİKA EKVADOR EKVATOR GİNESİ EL SALVADOR ENDONEZYA ERMENİSTAN ESTONYA 

ETİYOPYA FAS FİLDİŞİ SAHİLİ FİLİPİNLER FİLİSTİN FİNLANDİYA FRANSA GABON GAMBİYA GANA GİNE GRENADA GUADELOUP GUATEMALA GUYANA 

GÜNEY AFRİKA GÜNEY KORE GÜNEY SUDAN GÜRCİSTAN HAİTİ HIRVATİSTAN HİNDİSTAN HOLLANDA HONDURAS HONG KONG IRAK İRAN İRLANDA 

İSPANYA İSRAİL İSVEÇ İSVİÇRE İTALYA JAMAİKA JAPONYA KAMBOÇYA KAMERUN KANADA KAP VERDİ KARADAĞ KATAR KAZAKİSTAN KENYA KIBRIS 

KIRGIZİSTAN KIRIBATI KKTC KOLOMBİYA KOMOROLAR KONGO CUMHURİYETİ KONGO DEMOKRATİK CUMHURİYETİ KOSOVA KOSTA RİKA KUVEYT 

KUZEY MAKEDONYA KÜBA LESOTO LETONYA LİBERYA LİBYA LİTVANYA LÜBNAN LÜKSEMBURG MACARİSTAN MADAGASKAR MAKAO MALAWİ 

MALDİVLER MALEZYA MALİ MALTA MARTİNİK MAURİTUS MAYOTTE MEKSİKA MISIR MOĞOLİSTAN MOLDOVA MONSERRAT MORİTANYA MOZAMBİK 

MYANMAR NAMİBYA NEPAL NİJER NİJERYA NİKARAGUA NORVEÇ ORTA AFRİKA ÖZBEKİSTAN PAKİSTAN PANAMA PAPUA YENİ GİNE PARAGUAY PERU 

POLONYA PORTEKİZ PORTO RİKO REUNION ROMANYA RUANDA RUSYA SAINT KITTS VE NEVIS SAINT LUCIA SAINT VINCENT VE GRENADINLER SAN 

MARİNO SAO TOME VE PRENSİP SENEGAL SEYŞELLER SIERRA LEONE SINT MAARTEN SIRBİSTAN SİNGAPUR SLOVAKYA SLOVENYA SOMALİ SRİ LANKA 

SUDAN SURİNAM SURİYE SUUDİ ARABİSTAN SVAZİLAND ŞİLİ TACİKİSTAN TANZANYA TAYLAND TAYVAN TOGO TRİNİDAD VE TOBAGO TUNUS TURKEY 

TÜRKMENİSTAN UGANDA UKRAYNA UMMAN URUGUAY ÜRDÜN VENEZUELA VİETNAM YEMEN YENİ ZELANDA YUNANİSTAN ZAMBİYA ZİMBABVE


Cell protection against the sun: 

Photoderm Aquafluid SPF 50+! 

Güneşe karşı hücreden başlayan koruma: 

Photoderm Aquafluid SPF 50+! 

Bioderma Photoderm Aquafluid SPF 50+ brings together a 

texture as fluid as water with a matte appearance. Photoderm 

Aquafluid SPF 50+, which is suitable for all 

skin types including sensitive, combination 

and oily skin and provides very high 

protection, provides protection starting 

from the cell with 99.8% DNA protection 

against the sun with the Sun Active Defense 

TM patent. 

Those hot summer days, when the sun shows 

its face and warms us, are approaching... Even 

though we love the sun, hot air and the energy it 

gives, it is just as important to be protected from 

its harmful rays... 

Bioderma, which respects the skin and offers 

effective dermatological solutions that are easy to 

use daily, adds a new dimension to sun protection 

with its Sun Active Defense TM patent and 

provides protection against the sun starting from 

the cell with 99.8% DNA protection. 

Photoderm Aquafluid SPF 50+, which stands out 

in the Photoderm category, does not leave an oily 

feeling and can be easily applied with its waterbased 

structure, helps to prevent sun-induced 

premature aging as well as protecting your skin 

against the harmful rays of the sun. Combining a 

texture as fluid as water with a matte appearance, 

Photoderm Aquafluid SPF 50+ offers a colored 

product for those who want to even out their skin 

tone, with 2 different options as colorless and light. 

Aquafluid SPF 50+, which is suitable for use by all 

skin types and provides very high protection, helps to 

control the shine on the skin by providing a mattifying 

effect. The product does not contain perfume, paraben, 

does not leave a greasy feeling and white stain. 

How to Use: Suitable for all skin types, including 

sensitive, combination and oily skin. It is applied liberally 

and evenly to the face and body area before going out in 

the sun. It is recommended to be repeated every 2 hours 

for effective protection. It should be repeated especially after 

swimming and activities that prevent the product from staying 

on the skin surface. It should be shaken well before use. Thanks 

to Bioderma’s Sun Active Defense patent, the product provides 

DNA protection. 

Bioderma Photoderm Aquafluid SPF 50+, su kadar akışkan 

bir dokuyu mat bir görünümle buluşturuyor. Hassas, karma 

ve yağlı ciltler dahil olmak üzere tüm 

cilt tipleri için uygun olan ve çok yüksek 

koruma sağlayan Photoderm Aquafluid 

SPF 50+, Sun Active Defense TM patenti 

ile güneşe karşı %99.8 DNA korumasıyla 

hücreden başlayan koruma sağlıyor. 

Güneşin yüzünü gösterdiği, içimizi ısıttığı 

o sıcacık yaz günleri yaklaştı... Güneşi, sıcak 

havayı, verdiği enerjiyi sevsek de zararlı 

ışınlarından korunmak bir o kadar önemli… 

Cilde saygı duyan, günlük kullanımı 

kolay, etkili dermatolojik çözümler sunan 

Bioderma, Sun Active Defense TM patentiyle 

güneş korumasına yeni bir boyut kazandırıyor 

ve güneşe karşı %99.8 DNA korumasıyla 

hücreden başlayan koruma sağlıyor. 

Photoderm kategorisinde öne çıkan su bazlı 

yapısıyla yağlı bir his bırakmayan ve kolaylıkla 

uygulanabilen Photoderm Aquafluid SPF 

50+, cildinizi güneşin zararlı ışınlarına karşı 

korumanın yanı sıra, güneş kaynaklı erken 

yaşlanmanın engellenmesine de yardımcı 

oluyor. Su kadar akışkan bir dokuyu mat bir 

görünümle buluşturan Photoderm Aquafluid 

SPF 50+ renksiz ve light olmak üzere 2 farklı 

seçeneği ile cilt tonunu eşitlemek isteyenlere 

de renkli bir ürün sunuyor. Tüm cilt tiplerin 

kullanımına uygun olan ve çok yüksek koruma 

sağlayan Aquafluid SPF 50+, matlaştırıcı etki 

sağlayarak ciltteki parlamayı kontrol altına almaya 

destek oluyor. Ürün, parfüm, paraben içermez, yağlı 

his ve beyaz leke bırakmaz. 

Kullanım Şekli: Hassas, karma ve yağlı ciltler dahil 

olmak üzere tüm cilt tiplerine uygundur. Güneşe 

çıkmadan önce yüz ve vücut bölgesine bolca ve eşit 

bir şekilde uygulanır. Etkin koruma için 2 saatte bir 

tekrarlanması tavsiye edilir. Özellikle yüzmeden ve ürünün 

cilt yüzeyinde kalmasını engelleyen aktivitelerden sonra 

tekrarlanmalıdır. Kullanmadan önce iyice çalkalanmalıdır. 

Bioderma’nın Sun Active Defense patenti sayesinde ürün DNA 

koruması sağlamaktadır.


Cosmetics from the past 

Century-long cosmetics brands! 

Geçmişin kozmetik esintileri 

Yüzyıllık kozmetik markaları! 

Each sector has a variety of activity within itself, but it is 

impossible not to mention the cosmetics sector, which we can 

consider as a pioneer in Turkey, as a pioneer. This sector, which 

is constantly developing and renewing itself and has a large 

market share, has its own various standards. Even though there 

are new entries to this Market all the time, “No one can replace 

him!” We have various brands that we can call. 

Let’s take a look at those brands together: 

Eyüp Sabri Tuncer: 

“Fragrance doyen of Turkey…” 

The phrase “From the past to the present”, which is often used 

by some brands, may have become very cliché, but Eyüp Sabri 

Tuncer is one of the rare brands that is the very word of “From 

the past to the present” and fulfills this sentence properly. 

You ask why? Because since the establishment of the Republic 

of Turkey, it has been the pioneer of a tradition that has not 

changed from past to present. Its only strategy that will never 

change is “To grow with innovative steps in a tradition-bound 

manner.” 

Evyap: 

Bringing together the indispensable parts of life, Evyap includes 

many categories and important brands from soap to shower 

gel, shampoo to shaving products, skin care creams to scented 

cosmetics and baby diapers to toothpaste. Evyap, which stepped 

into the sector with big dreams in a small workshop in Erzurum 

in 1927, is one of the rare brands that are among the “Top 100 

industrial companies of Turkey” and crown this story with 

success. 

Her sektör kendi içerisinde çeşitli bir hareketliliğe sahip ama 

Türkiye’de önü açık olarak değerlendirebileceğimiz Kozmetik 

sektöründen öncü olarak bahsetmemek olmaz. Sürekli gelişen 

ve kendini yenileyen, büyük bir pazar payına sahip olan bu 

sektörün kendisine özgü çeşitli standartları var. Bu Pazara 

sürekli yeni girişler söz konusu olsa da, “Kimse onun yerini 

alamaz!” diyebileceğimiz çeşitli markalarımız var. 

Buyurun o markalara birlikte göz atalım: 

Eyüp Sabri Tuncer: 

“Türkiye’nin koku duayeni… “ 

Bazı markaların sıklıkla kullandığı “Geçmişten günümüze” 

cümlesi çok klişe bir hal almış olabilir ama Eyüp Sabri Tuncer 

“Geçmişten günümüze” cümlesinin adeta ta kendisi olan 

; cümleyi hakkıyla taşıyan nadir markalardan. Neden mi? 

Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana 

geçmişten günümüze değişmeyen bir geleneğin öncüsü oldu. 

Hiç değişmeyecek olan tek stratejisi ise, “Geleneklere bağlı bir 

şekilde yenilikçi adımlarla büyüme kat etmek.” 

Evyap: 

Hayatın vazgeçilmez parçalarını bir araya getiren Evyap; 

sabundan duş jeline, şampuandan tıraş ürünlerine, cilt 

bakım kremlerinden kokulu kozmetiğe ve bebek bezinden 

diş macununa kadar birçok kategoriyi ve önemli markaları 

bünyesinde bulunduruyor. 1927 yılında Erzurum’da küçük bir 

atölyede büyük hayallerle sektöre adım atan Evyap, “Türkiye’nin 

ilk 100 sanayi şirketi” arasında yer alan ve bu öyküyü başarıyla 

taçlandıran nadir markalardan.

Güzellik 

Beauty 

19 

Atelier Rebul: 

“Quality and trust are the most important legacy of the Rebul 

family” -Jean Cesar Reboul 

Atelier Rebul, a pharmacy-based brand that comes from 125 

years of pharmacy tradition, believes that there is an important 

link between nature and pharmacology. Having a very strong 

knowledge about plant extracts, the brand is one of the most 

conscious brands that take the traditional pestle and pestle 

knowledge and methods, which are an indispensable part of 

pharmacy, and use them to create safe and healthy formulas. 

L’Oreal Luxe 

“Beauty for all…” 

Bringing together the diversity of wishes, desires and traditions, 

the brand offers personalized beauty and continues to make a 

name for itself with its various achievements, and continues 

its efforts to meet the desires of consumers all over the world 

with its “Universalization” strategies. It emphasizes at every 

opportunity that she believes in the endless diversity of beauty 

and that this situation has an impact on its power to change 

lives. 

Atelier Rebul: 

“Kalite ve güven, Rebul ailesinin en önemli mirasıdır” -Jean 

Cesar Reboul 

125 yıllık eczacılık geleneğinden gelen ve eczane kökenli 

bir marka olan Atelier Rebul, doğa ve farmakoloji arasında 

önemli bir bağın olduğuna inanıyor. Bitki özleri hakkında 

oldukça güçlü bir bilgi birikimine sahip olan marka, eczacılığın 

vazgeçilmez bir parçası olan geleneksel havan ve tokmak bilgisi 

ve yöntemlerini alıp, bunları güvenli ve sağlıklı formüller 

oluşturmak için kullanan hatırı sayılır bilinçli markalardan. 

L’Oréal Luxe 

“Herkes için güzellik…” 

İstek, arzu ve geleneklerin farklılığını bir araya getirerek kişiye 

özel güzellik sunan ve çeşitli başarılarıyla adından söz ettirmeye 

devam eden marka, “Evrenselleşme” stratejileriyle dünyanın her 

yerinde tüketicilerin arzularını karşılamak için çalışmalarını 

sürdürmeye devam ediyor. Güzelliğin sonsuz çeşitliliğine 

inanan ve bu durumun hayatları değiştirme gücünün üzerinde 

etkisi olduğunu ise, her fırsatta vurguluyor.


“If your roots go back a hundred years, what you 

accumulate generates value and difference” 

“Kökleriniz yüz yıl öncesine dayanıyorsa biriktirdikleriniz 

değer ve fark sağlıyor” 

“Kültürel değerler olmazsa olmaz” anlayışını benimseyerek 

yola devam eden Eyüp Sabri Tuncer markası gelenek, 

kültür ve değerleri ileriye taşırken, ürünlerini de yenilikle 

harmanlamaya devam ediyor. Hem gelenekçi hem de 

yenilikçi olan markanın ortaya çıkış hikayesini ve değerlerini 

3. kuşak torun olan Engin Tuncer, sizler için anlattı… 

Engin Tuncer, Chairman of Eyüp Sabri Tuncer 

Adhering to the understanding of “cultural values are 

indispensable”, Eyüp Sabri Tuncer brand carries tradition, 

culture and values forward, while continuing to develop its 

products with innovation. Engin Tuncer, a third generation 

grandson, told the origin story and values of the brand, 

which is both traditional and innovative, for you… 

IT WAS A FIRST IN TURKEY WITH ITS LEMON 

COLOGNE 

Could you tell us about yourself and the origin story of your 

company? 

“My grandfather Eyüp Sabri Tuncer, who was born in 1898 

in Bosnia and Herzegovina, immigrated to Istanbul with his 

family at a young age and then came to İnegöl. After losing 

his father in a very short time, he started his business life at 

a young age, and after gaining experience for a few years, he 

started his first works by opening a store in İnegöl. With the 

proclamation of the Republic in 1923, it opens its store, which 

was called bonmarşe, in the capital Ankara, in order to continue 

its activities. Eyup Sabri Tuncer was a disciplined, hardworking, 

honest and entrepreneurial. He prefers to give the brand his own 

name in order to make his customers feel that he is someone he 

can always consult. He carries out promotional activities and 

marketing activities, which we did not see very often at that 

time, and prepares catalogs that he personally drew. It promotes 

its colognes, called lotions, free of charge, by placing coupons 

behind these special catalogs. 

KENDİ LİMON KOLONYASIYLA TÜRKİYE’DE BİR İLKİ 

GERÇEKLEŞTİRDİ 

Bize kendinizden ve firmanızın ortaya çıkış hikayesinden 

bahseder misiniz? 

“1898 yılında Bosna Hersek’te doğan dedem Eyüp Sabri Tuncer 

küçük yaşta ailesi ile önce İstanbul’a göç etmiş ardından İnegöl’e 

gelmişler. Çok kısa bir süre içinde babasını kaybettikten sonra 

genç yaşta iş hayatına atılmış, birkaç sene tecrübe edindikten 

sonra ilk çalışmalarına İnegöl’de bir mağaza açarak başlamıştır. 

1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile faaliyetine devam etmek 

üzere dönemin bonmarşe diye adlandırılan mağazasını başkent 

Ankara’da açıyor. Eyüp Sabri Tuncer; disiplinli, çalışkan, 

dürüst ve girişimci bir yapıya sahipti. Müşterilerinin her daim 

danışabileceği biri olduğunu hissettirmek amacı ile markaya 

kendi adını vermeyi tercih ediyor. O dönemde tanıtım için 

çok da sık rastlamadığımız promosyon çalışmaları, pazarlama 

faaliyetleri yürütüyor, çizimlerini bizzat kendisinin yaptığı 

kataloglar hazırlıyor. Bu özel katalogların arkasına kuponlar 

yerleştirerek ve losyon olarak adlandırılan kolonyalarının 

bedelsiz olarak tanıtımını yapıyor. Yine aynı dönemlerde Ankara 

Tren Garı’nda, gelen yolcuların ellerine kolonya dökerek nerede 

satıldığını ve kullanım alanını da anlatıyor. Bu sayede Ulus 

mağazamızın önünde kuyruklar oluşmaya başlayarak bugünlere 

kadar süren yolculuğumuzun sağlam temelleri atılıyor. 

1950’li yıllarda babam Sabahattin Tuncer iş hayatına atılmış 

ve aile şirketinin sorumluluğunu üstlenmiştir. Kolonyalarda 

kullanılan esanslar o dönem yurtdışından getirtiliyordu. 

Bitkilere ve esans üretimine merakı olan babam, yurtdışındaki 

büyük firmalara mektuplar yazarak esanslarla ilgili araştırmalar 

yapıp, tüm imkanlarıyla kaynak edinmeye başlıyor. Yazdığı 

mektuplardan bir tanesine aylar sonra İsviçre merkezli bir esans 

firmasından gelen cevapla birlikte yerli esans çalışmalarının da 

temeli atılıyor. 1967 yılında esans çalışmaları sonuç veriyor ve 

kendi limon kolonyası formülünü geliştirerek, Türkiye’de bir 

ilki gerçekleştiriyor. Ülkemizin ilk yerli limon kolonyası esans 

formülünü üretmeye başlıyor. Yerli esans üretimi ile hammadde 

fiyatlarımızda ciddi bir düşüş yaşanıyor ve bu da kolonya 

fiyatlarına yansıyor.

Güzellik 


21 

He also tells about where it is sold and its usage area by pouring 

cologne into the hands of the arriving passengers at the Ankara 

Train Station at the same time. In this way, queues begin to form 

in front of our Ulus store, laying the solid foundations of our 

journey that has continued until today. 

In the 1950s, my father Sabahattin Tuncer started his business 

life and assumed the responsibility of the family business. 

Essences used in colognes were imported from abroad at 

that time. My father, who is interested in plants and essence 

production, writes letters to big companies abroad, conducts 

research on essences and starts to acquire resources with all 

his means. With a reply from a Swiss-based essence company 

to one of the letters he wrote, months later, the foundation of 

domestic essence studies is laid. In 1967, his essence studies 

yielded results and he developed his own lemon cologne 

formula, breaking new ground in Turkey. It starts to produce the 

first local lemon cologne essence formula of our country. There 

is a serious decrease in our raw material prices with domestic 

essence production, and this is reflected in the prices of cologne. 

Again, there is a period in which queues form in front of our 

store and our sales are affected positively. By expanding these 

works, it adds different essences for scented colognes, and 

the increase in this diversity creates a serious increase in our 

production capacity. As the third generation, I took over the 

task from my father Sabahattin Tuncer in 1994. A year later, we 

established a highly modern, fully computer-based production 

Yine mağazamızın önünde kuyrukların oluştuğu, satışlarımızın 

da olumlu yönde etkilendiği bir dönem yaşanıyor. Bu 

çalışmalarını da genişleterek kokulu kolonyalar için farklı 

esansların da ekliyor bu çeşitliliğin artması beraberinde 

üretim kapasitemizde ciddi bir artış meydana getiriyor. 

Üçüncü kuşak olarak 1994 yılında görevi babam Sabahattin 

Tuncer’den devraldım. Bir yıl sonra, Ankara Lalahan’da 7000 

m2 bir alan üzerinde son derece modern, tamamen bilgisayar 

tabanlı üretim sağlayabilen, yüksek üretim kapasiteli bir 

fabrika kurduk. Üretim kapasitemizin artması yeni ürün ve 

pazar arayışlarımızın da temellerini oluşturdu. Ana ürün 

kategorimizi oluşturan kolonyanın yanısıra kişisel bakım 

ürünleri ve ev bakım ürünlerini de ekledik, tüm ürünlerimizi 

kendi markamızla dünyaya ulaştırdık. Kısa bir sürede birçok 

ilke imza attık. Ürünlerimizde körler için Braille Alfabesine 

yer verdik. Türkiye’nin vegan ve vejetaryen belgesine sahip ilk 

kozmetik markası olduk. Birleşmiş Milletler Global Compact 

çatısı altındaki kozmetik sektöründeki ilk imzacılar arasında 

yer aldık. 99 yıllık bir aile şirketi olarak değerlerimizi korumak 

ve geleceğe taşımak bizim için çok önemli, bu anlamda hem 

gelenekçi hem de yenilikçiyiz diyebilirim.” 

Ürün çeşitleriniz nelerdir? 

“Ürün kategorilerimize her sene bir yenisini ekliyoruz. 

Markamızın çıkış noktası olan klasikleşen ve dört kuşaktır 

herkese ulaşan kolonya kategorisindeki ürünlerimizin dışında


facility with a high production capacity on an area of 7000 m2 

Lalahan, Ankara. The increase in our production capacity also 

formed the basis of our search for new products and markets. 

We added personal care products and home care products as 

well as cologne, which constitutes our main product category, 

and delivered all of our products to the world under our own 

brand. We have achieved many firsts in a short time. We have 

included Braille Alphabet for the blind in our products. We 

became the first cosmetics brand in Turkey to have a vegan and 

vegetarian certificate. We were among the first signatories in the 

cosmetics industry under the umbrella of the United Nations 

Global Compact. As a 99-year-old family company, it is very 

important for us to preserve our values and carry them to the 

future. In this sense, I can say that we are both traditionalist and 

innovative.” 

What are your product types? 

“We add a new one to our product categories every year. Apart 

from our products in the cologne category, which is the starting 

point of our brand, which has become a classic and has reached 

everyone for four generations, we continue to offer various 

products in the personal care and home care categories. While 

we carry our brand to the future, we always pay attention to 

kişisel bakım ve ev bakım kategorilerinde de çeşitli ürünler 

sunmaya devam ediyoruz. Markamızı geleceğe taşırken her 

dönem müşterilerimizi dinlemeye, ihtiyaçlarını anlamaya özen 

gösteriyoruz. Ürün yelpazemizi de ihtiyaçlara göre geliştirmeye 

devam ediyoruz. Şu anda farklı kategorilerde sunduğumuz 

600’ü aşkın ürün çeşidimizi kendi markamızla yedi kıtaya 

yaptığımız ihracatımız ile dünya markası hedefimize adım adım 

ilerliyoruz. 

Yeni ürün geliştirmenin uzun soluklu, özen ve zaman isteyen 

bir süreç olduğunun bilinciyle, tüketicilerimizin beğenisi ve 

yönlendirmeleriyle sürekli olarak yeni ürünler geliştirmeye 

devam ediyoruz. Son yıllarda florür, titanyum dioksit, sls, 

sles, paraben, şeker, tuz, boya içermeyen diş macunları 

ile yeni bir kategoride de ses getiren markamız vegan ve 

vejetaryen belgelerine sahip parabensiz ve glutensiz sıvı sabun, 

vücut losyonu, şampuan, bebek ürünleri vb. kişisel bakım 

ürünlerimizle de ürün geliştirme çalışmalarına sürekli yatırım 

yapıyor, toplumun gelişen ve değişen ihtiyaçlarına eksiksiz 

cevap veriyoruz. Ev bakım kategorisinde ise; yüzey temizleyici, 

mutfak sabunu, oda kokuları, bebek çamaşır yıkama sıvısı 

ve dezenfektan ürünleri yer alıyor. Çölyak rahatsızlığı olan 

kullanıcılarımızın talepleri ve hassasiyetleriyle geliştirdiğimiz 

glutensiz ürünlerimizle de sektörde önemli bir yeniliğe imza 

atıyoruz.” 

“BİZİM İÇİN İSTANBUL VE KOKU KAVRAMLARINI YAN 

YANA GETİRMEK OLMAZSA OLMAZ BİR YAKLAŞIMDI” 

Kolonya alanında “İstanbul’un Kokuları” adlı kategoriniz 

oldukça ön planda. Bu kategorinin ortaya çıkışındaki ilham 

kaynağınız neydi? Nasıl bir yol benimsediniz? 

“Ülkemiz kültürel değerler ve miraslar konusunda çok zengin 

bir alt yapıya sahip. Dünyada birçok değeri bir arada barındıran 

yegâne şehir İstanbul. Malumunuz bir dünya şehri, İstanbul’un 

her şeyi kendine özgü ve hayranlık uyandırıyor. Köklü ve özel bir 

şehri, bizim gibi 100 yıldır koku üzerinde çalışan markayla bir 

araya getirmeye karar verdik. Bu sayede “İstanbul’un Kokuları” 

ürün serimiz çıktı. İlham kaynağımız şüphesiz ki İstanbul ve 

İstanbul’un tarihi güzellikleri. Bizim için İstanbul ve koku 

kavramlarını yan yana getirmek olmazsa olmaz bir yaklaşımdı. 

Türkiye’nin dışa açılan kapılarında satılacak yabancıların 

hediyelik olarak sevdiklerine götürebileceği bir ürün olmasını 

planladık. Ürünümüzü bu alanlarda konumlandırdık. Kolonya 

serimizde Galata’dan Kız Kulesi’ne, Topkapı Sarayı’ndan Mısır 

Çarşısı’na uzanan kokularıyla ön plana çıkan 12 farklı çeşidimiz 

mevcut. Satışa sunulduğu ilk günden bugüne büyük beğeni alan 

bir seri oldu.”

Güzellik 


23 

listen to our customers and understand their needs. We 

continue to develop our product range according to the needs. 

We are advancing step by step towards our goal of a world brand 

with our exports to seven continents under our own brand, of 

more than 600 product types that we currently offer in different 

categories. 

With the awareness that new product development is a long-term 

process that requires care and time, we continue to develop new 

products with the appreciation and guidance of our consumers. 

Our brand, which has made an impact in a new category with 

fluoride, titanium dioxide, sls, sles, paraben, sugar, salt, dye-free 

toothpastes in recent years, offers paraben -free and glutenfree 

liquid soap, body lotion, shampoo, baby products, etc., 

with vegan and vegetarian certificates. We constantly invest 

in product development with our personal care products, and 

fully respond to the evolving and changing needs of society. 

In the home care category; surface cleaner, kitchen soap, room 

fragrances, baby laundry liquid and disinfectant products. We 

are also making an important innovation in the sector with our 

gluten-free products, which we developed with the demands 

and sensitivities of our users with celiac disease.” 

“BRINGING THE CONCEPTIONS OF ISTANBUL AND 

SCENTS TOGETHER FOR US WAS AN ESSENTIAL 

APPROACH” 

In the cologne field, your category called “The Scents of 

Istanbul” is at the forefront. What was your inspiration for 

the emergence of this category? What way did you adopt? 

“Our country has a very rich infrastructure in terms of cultural 

values and heritage. Istanbul is the only city in the world that 

combines many values. As you know, a world city, everything 

about Istanbul is unique and admirable. 

We decided to bring together a deep-rooted and special 

city with a brand like us, which 

has been working 

on fragrance for 100 years. Thanks to 

this, our product series 

“The 

Fragrances of Istanbul” 

was launched. Our 

source of inspiration is 

undoubtedly Istanbul 

and its historical 

beauties. 

It was an 

“Kültürel değer” anlayışını benimseyen bir firmasınız. Bu 

anlayışa yönelik nasıl bir strateji sürdürüyorsunuz? 

“Bizim kuruluş tarihimiz 1923. 100 yıllık bir marka olarak 

uzun yıllardır sürdürdüğümüz işlerimizin, ürettiğimiz 

ürünlerin, geliştirdiğimiz ilişkilerin iş dünyasındaki ticari 

karşılıkları ile birlikte kültürel değerleri de taşıdığımızı 

düşünüyoruz. Aslında her marka yıllar içinde kurum kültürü 

unsurlarını ediniyor ve geliştiriyor. Kökleriniz yüz yıl öncesine 

dayanıyorsa biriktirdikleriniz değer ve fark sağlıyor. Eyüp Sabri 

Tuncer markası gelenek, kültür ve değerleri ileriye taşırken 

yenilikle harmanlıyor. Bunun için dünyadaki trendleri ve 

çalışmaları yakından takip ediyor, özellikle son yıllarda dijital 

dönüşüme ağırlık veriyoruz. Özgün işler yapmak için tüm 

bu çalışmalarımızın merkezinde kültürel değerlerinizi de 

özümsemeniz ve geleceğe ayak uydurmanız gerekiyor. Ben aynı 

zamanda Türkiye’deki yüz yıllık markaların üyesi bulunduğu 

Yüzyıllık Markalar Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanıyım. 

Dernek çatısı altında da tüm üyelerimiz ile birlikte tarihi, 

kültürel değerlerimizi geleceğe taşıyacak projeler yapıyoruz.” 

“Tüketicilerimizin favorisi” olarak nitelendirebileceğiniz 

ürünlerinizden bahseder misiniz? Sizce bu ürünü tercih 

etmelerinin en büyük sebebi nedir? 

“Bu bizim için zor bir soru. Zira müşterilerimizin her 

kategoride farklı favorileri oluyor. Araştırma sonuçlarının da 

desteklediği bir durum kolonya deyince akla ilk gelen marka 

olduğumuzdur. Kolonyalarımızın arasında yüz yıldır ön 

planda olan klasik limon kolonyamız markamızın temel taşını 

oluştururken son yıllarda müşterilerimizin kokulu kolonya 

olarak adlandırdığımız farklı esanslı kolonyalarımıza da yüksek 

ilgi duyduğunu söyleyebilirim. 

Bununla birlikte piyasada uzun yıllardır beğenilerek yer alan 

doğal zeytinyağlı sıvı sabun ve doğal zeytinyağlı el ve vücut 

losyonu ürünlerimiz de favoriler arasında. Son dönemde 

doğal özler içeren ve florür, titanyum dioksit, sls, tuz, boya, 

paraben, gluten içermeyen diş macunu ürünlerimiz de 

müşterilerimizden yoğun beğeni alan ürünlerimiz arasında 

bulunuyor. Piyasada her zaman bulunan ve aynı içeriklere 

sahip standart ürünlerle yer almak yerine, yenilik katan ve 

geliştiren bir rol üstleniyoruz. Bu nedenle ürünlerimiz rafta 

kolaylıkla ayrışıyor ve müşterilerimiz tarafından teveccühle 

karşılanıyor.”


indispensable approach for us to bring together the concepts of 

Istanbul and fragrance. We planned it to be a product that will 

be sold at the gates of Turkey that opens to the outside, and that 

foreigners can take to their loved ones as a gift. We positioned 

our product in these areas. In our cologne series, we have 12 

different varieties that stand out with their scents ranging from 

Galata to the Maiden’s Tower, from Topkapı Palace to the Spice 

Bazaar. It has been a highly acclaimed series since the first day it 

was put on the market.” 

You are a company that adopts the understanding of 

“cultural value”. What strategy do you pursue towards this 

understanding? 

“Our founding date is 1923. As a 100-year-old brand, we think 

that we carry cultural values together with the commercial 

equivalents of our long-term works, the products we produce, 

and the relationships we develop in the business world. In fact, 

every brand acquires and develops corporate culture elements 

over the years. If your roots go back a hundred years, your 

savings provide value and difference. Eyüp Sabri Tuncer brand 

blends tradition, culture and values with innovation while 

moving forward. For this, we closely follow the trends and 

studies in the world, especially in recent years, we have been 

focusing on digital transformation. In order to make original 

works, you need to internalize your cultural values and keep up 

with the future at the center of all these works. I am also the 

Chairman of the Board of the Centennial Brands Association, 

of which 100-year-old brands in Turkey are members. Together 

with all our members under the umbrella of the association, we 

are making projects that will carry our historical and cultural 

values to the future.” 

Can you tell us about your products that you can describe as 

“our consumers’ favorites”? What do you think is the biggest 

reason for choosing this product? 

“This is a difficult question for us. Because our customers have 

different favorites in each category. A situation supported by 

the research results is that we are the first brand that comes 

to mind when talking about cologne. While our classic lemon 

cologne, which has been at the forefront among our colognes 

for a hundred years, constitutes the cornerstone of our brand, 

I can say that in recent years our customers have shown high 

interest in our different scented colognes, which we call scented 

colognes. 

In addition, our natural olive oil liquid soap and natural olive 

oil hand and body lotion products, which have been admired 

in the market for many years, are also among the favourites. 

Recently, our toothpaste products that contain natural extracts 

and do not contain fluoride, titanium dioxide, sls, salt, dye, 

paraben, gluten are among our products that have been highly 

appreciated by our customers. We take on a role that adds and 

develops innovation, instead of being involved with standard 

products that are always available in the market and have the 

same ingredients. Therefore, our products decompose easily on 

the shelf and are welcomed by our customers.” 

ÜLKE TARİHİNİN VE KÜLTÜRÜNÜN TÜM 

GÜZELLİKLERİNİ ULUSLARARASI ALANDA TEMSİL 

ETME MİSYONUNA SAHİP 

İhracat faaliyetlerinizden bahseder misiniz? 

“Şu anda 600’ü aşkın ürün çeşidimizle 70’ten fazla ülkeye ihracat 

yapıyoruz. Amerika’dan Kore’ye, Avrupa’dan Mauritius Adası’na 

farklı coğrafyalardaki insanları ürünlerimizle buluşturuyoruz. 

Yurt içinde ve yurt dışında yüzlerce farklı satış noktamız var. 

Ülkelerin ve satış noktalarının sayısı her geçen gün artıyor. 

Özellikle yurt dışı fuarlarını çok önemsiyoruz, sektörümüz 

için önemli olan dünyadaki bütün fuarlara katılıyoruz. Stant 

açtığımız fuarlarda markamız ve ürünlerimiz yoğun ilgi görüyor, 

memnuniyetle karşılanıyor. Ülkemizi ve markamızı dünyada 

bu şekilde temsil etmek bizleri her zaman onurlandırıyor, 

daha iyisini yapmak için hedeflerimizi geliştirmemizi sağlıyor. 

Bu anlamda bizler, ülkemizin tarihinin ve kültürünün tüm 

güzelliklerini uluslararası alanda da temsil etme misyonuna 

sahibiz.” 

Eyüp Sabri Tuncer markası olarak, Kişisel Bakım sektörünü 

ele aldığınızda bu alandaki üretim ve tüketim hacmini nasıl 

değerlendiriyorsunuz? 

“Neredeyse 100 yılımızı doldurduğumuz bir dönemde kozmetik 

sektöründe yer alan önemli bir marka olarak avantajlı konumda 

olan bir sektörün içerisinde yer aldığımızı söyleyebilirim. 

Dünyadaki verileri incelediğimizde kozmetik sektörünün 2025

Güzellik 


25 

WE REPRESENT ALL THE BEAUTY OF THE COUNTRY’S 

HISTORY AND CULTURE IN THE INTERNATIONAL 

AREA 

What about your export activities? 

“Currently, we are exporting to more than 70 countries with our 

product range of more than 600. From America to Korea, from 

Europe to Mauritius, we bring people from different geographies 

together with our products. We have hundreds of different sales 

points at home and abroad. The number of countries and sales 

points is increasing day by day. We attach great importance to 

international fairs in particular, we participate in all fairs in the 

world, which are important for our industry. Our brand and 

products attract great attention and are welcomed at the fairs 

where we open stands. Representing our country and our brand 

in this way in the world always honors us and enables us to 

develop our goals to do better. In this sense, we have the mission 

to represent all the beauties of our country’s history and culture 

in the international arena.” 

As Eyüp Sabri Tuncer brand, when you consider the Personal 

Care sector, how do you evaluate the production and 

consumption volume in this area? 

“As an important brand in the cosmetics industry in a period of 

almost 100 years, I can say that we are in an industry that has an 

advantageous position. When we examine the data in the world, 

it is predicted that the cosmetics industry will reach 760 billion 

dollars in 2025. In our country, as can be seen from the reports of 

the Ministry of Commerce, it is a sector that grows by 10 percent 

every year. We have all seen that the need for hygiene products 

has increased during the pandemic period, especially while 

personal care and home care products are among the sine qua 

non of our lives. We have become a sector that is not adversely 

affected by changing consumer habits in such difficult times. As 

we have limited resources in terms of raw material production, we 

have seen together how important domestic production is in this 

period of increased consumption. However, when we examined 

this process in terms of our brand, we saw that digitalization and 

having an automation system are of great importance. Thanks 

to our good digital infrastructure and the fact that we have 

automation systems, we are in a volume and position that can 

easily meet the big demands in hygiene products in the sector.” 

What do you think about MG International Fragrance Summit 

which was held for the first time this year? 

“MG International Fragrance Summit, which was held for the 

first time on the World Fragrance Day, we had the opportunity to 

meet with many names from the world of fragrance and outside 

the industry. I would like to state that the MG International 

Fragrance team, which provided me the opportunity to participate 

as a speaker under the titles of “Everything About Fragrance” 

and “Timeless Fragrances”, carried out a very successful event in 

cooperation with Marketing Turkey. In my opinion, holding such 

meetings which gather people or organizations with a common 

denominator from different sectors will lead to an awareness in 

the fragrance sector and thus will provide development to the 

sector.” 

yılında 760 milyar dolara büyüklüğe ulaşması öngörülüyor. 

Ülkemizde ise Ticaret Bakanlığı’nın raporlamalarından da 

görüleceği üzere her yıl yüzde 10 büyüme kaydeden bir sektör. 

Özellikle kişisel bakım ve ev bakım ürünleri hayatımızın 

olmazsa olmazları arasındayken pandemi döneminde hijyen 

ürünlerine olan ihtiyacın arttığını hep birlikte gördük. Bu gibi 

zor dönemlerde değişen tüketici alışkanlıklarından olumsuz 

anlamda etkilenmeyen bir sektör olduk. Hammadde üretimi 

açısından kısıtlı kaynaklara sahip olduğumuzdan tüketimin 

arttığı bu dönemde yerli üretimin ne kadar önemli olduğunu 

hep birlikte gördük. Bununla birlikte bu süreci markamız 

nezdinde incelediğimizde dijitalleşmenin ve otomasyon 

sisteme sahip olmanın büyük önem taşıdığını gördük. Sektörde 

hijyen ürünlerinde oluşan büyük talepleri dijital altyapımızın 

iyi olması ve otomasyon sistemlere sahip olmamız sayesinde 

rahatlıkla karşılayabilecek hacimde ve konumda yer alıyoruz.” 

Bu yıl ilk kez düzenlenen MG International Fragrance 

Summit hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? 

“Dünya koku gününde ilki düzenlenen MG International 

Fragrance Summit’te koku dünyasından ve sektör dışından 

birçok isimle bir araya gelme imkânı yakaladık. “Koku Hakkında 

Her Şey” ve “Zamansız Kokular” başlığı altında şahsıma da 

konuşmacı olarak katılım imkânı sağlayan MG International 

Fragrance ekibinin Marketing Türkiye iş birliği ile çok başarılı 

bir etkinliğe imza attığını belirtmek isterim. Bu gibi sohbet 

ortamlarının oluşması, farklı sektörlerden ortak paydaya sahip 

kişi veya kuruluşların bir araya gelmesinin koku sektöründe 

bir farkındalığa yol açacağını ve bu sayede sektöre de gelişim 

sağlayacağı kanaatindeyim.”


“We establish a special bond with our consumers 

and accompany their memories and experiences” 

“Tüketicilerimizle özel bir bağ kurup, 

onların anılarına ve deneyimlerine eşlik ediyoruz” 

Lüks özelinde tüketicilerine kişisel deneyimler sunan ve 

her şeyin temelinde kapsayıcılık ve çeşitlilik barındırmayı 

özümseyen L’Oréal, bünyesinde yer alan Luxe divizyonuyla 

da ön plana çıkıyor. L’Oréal Luxe Genel Müdürü Ufuk Batur, 

Parfüm kategorisinin işlerinin yarısını oluşturduğunu 

belirterek sektöre yönelik önemli bilgiler paylaştı. 

L'Oréal Luxe General Manager Ufuk Batur 

L’Oréal, which offers personal experiences to its consumers 

in luxury and assimilates inclusion and diversity at the heart 

of everything, also comes to the fore with its Luxe division. 

L’Oréal Luxe General Manager Ufuk Batur stated that the 

perfume category constitutes half of their business and 

shared important information about the sector. 

THE COMPANY WHO KEEPS DIGITAL IN THE HEART 

Could you tell our readers about yourself and the new 

generation L’Oréal? 

“Actually, I am a professional who does not have much to do 

with cosmetics. After studying Electronic Engineering at 

Koç University, I met with L’Oréal after an internship. I was 

very interested in the dynamism, ability to take responsibility 

quickly, speed and leadership here, and I have drawn a beautiful 

career journey within this structure for 13 years. 

I have been the General Manager of the Luxe Division of 

L’Oréal for 1 year. This division consists of an amazing portfolio 

of brands such as Lancôme, YSL Beauty, Armani, Kiehl’s, 

Prada, Valentino. We work on perfume, skin care and makeup 

categories. My story started with marketing; Afterwards, 

my career journey continued by getting richer with sales, 

e-commerce and retail. After working as the Marketing and 

E-commerce director in the European Region of our Armani 

brand at the Paris headquarters between 2018-2020, I returned 

to the country and took over this beautiful division. 

For us at L’Oréal, beauty is a meaningful purpose, a force 

that helps people express themselves. We are aware of the 

responsibility that comes with providing beauty. We embrace 

the beauty of the world by fighting climate change, protecting 

DİJİTALİ KALBİNDE TUTAN ŞİRKET 

Okurlarımıza kendinizden ve yeni nesil L’Oréal’den bahseder 

misiniz? 

“Ben aslında kozmetik ile çok bir ilişkisi olmayan bir meslek 

sahibiyim. Koç Üniversitesi’nde Elektronik Mühendisliği 

okuduktan sonra bir staj sonrası L’Oréal ile buluştum. Buradaki 

dinamizm, sorumluluğa hızlı sahip olabilme, hız ve öncülük çok 

ilgimi çekti ve 13 senedir bu yapı içerisinde güzel bir kariyer 

yolculuğu çizdim. 

L’Oréal bünyesindeki Luxe Divizyonunun 1 yıldır Genel 

Müdürlüğünü yapıyorum. Lancôme, YSL Beauty, Armani, 

Kiehl’s, Prada, Valentino gibi markaları içeren muhteşem 

bir portfolyodan oluşuyor bu divizyon. Parfüm, cilt bakım 

ve makyaj kategorileri üzerine çalışıyoruz. Benim hikayem 

pazarlama ile başladı; sonrasında kariyer yolculuğum satış, 

e-ticaret, perakende ile zenginleşerek devam etti. 2018-2020 

yılları arasında Paris genel merkezde Armani markamızın 

Avrupa Bölgesindeki Pazarlama ve E-ticaret direktörlüğünü 

üstlendikten sonra ülkeye dönüp bu güzel divizyonu devraldım. 

L’Oréal’de güzellik bizim için insanların kendilerini ifade 

etmesine yardımcı olan anlamlı bir amaç, bir güç. Güzelliği 

sağlamanın beraberinde getirdiği sorumluluğun farkındayız. 

Dünyanın güzelliğini iklim değişikliğiyle mücadele ederek, 

doğal kaynakları koruyarak, biyoçeşitliliğe saygı duyarak 

sahipleniyoruz. L’Oréal’ Luxe divizyonu olarak zamanın ötesinde 

bakış açımızla yenilik ve dönüşüme liderlik ediyoruz. Dijitali 

kalbinde tutan bir şirketiz ve kendimizi beauty-tech şirketi 

olarak adlandırıyoruz. İşimizin yarısını e-ticaret oluşturuyor. 

Dijitalde lokal marka iş ortaklarımızla lüks kozmetikte öncü 

projeler gerçekleştiriyoruz.” 

Ürün gamlarınızı anlatır mısınız? 

“Makyaj, parfüm ve cilt bakımı olmak üzere üç ana kategorimiz 

bulunuyor. Parfüm kategorisi işimizin yarısını oluşturuyor. 

Tüketicilerimizle özel bir bağ kurmamızı, onların anılarına ve 

deneyimlerine eşlik etmemizi sağladığı için bu kategori bizim 

için çok değerli. Sektörde başarısını ispat etmiş Libre, Sì, La vie 

est belle, Acqua di Gio gibi ikonik parfümlerimiz var.

Güzellik 


27 

natural resources and respecting biodiversity. As the L’Oréal’ 

Luxe division, we lead innovation and transformation with our 

timeless perspective. We are a company with digital at its heart 

and we call ourselves a beauty-tech company. E-commerce 

accounts for half of our business. We are carrying out pioneering 

projects in luxury cosmetics with our local brand business 

partners in digital.” 

What about your product ranges? 

“We have three main categories: make-up, perfume and skin 

care. The perfume category accounts for half of our business. 

This category is very valuable to us as it enables us to establish 

a special bond with our consumers and accompany their 

memories and experiences. We have iconic perfumes such as 

Libre, Sì, La vie est belle, Acqua di Gio that have proven their 

success in the industry. We are responding to the increasing 

interest in the niche category with our Le Vestiaire Des Parfums 

line at YSL and Privé line at Armani.” 

“THERE IS NO ONE TYPE OF BEAUTY PERCEPTION 

FOR L’ORÉAL” 

You are a company that offers personalized beauty work by 

combining the diversity of wishes, desires and traditions. 

What kind of working mentality do you adopt to ensure this 

process? 

“It is very important for us to provide personal experiences 

to our consumers in terms of luxury. There is no uniform 

perception of beauty at L’Oréal, inclusivity and diversity are at 

the core of everything we do. We try to respond to all different 

requests and expectations so that everyone can be in the version 

they feel best in, and we offer personalized experiences with 

our portfolio of strong brands. There is an extensive research 

& development process and a large technological investment 

behind our products. Lancôme and Kiehl’s offer their customers 

the chance to choose products based on skin analysis. YSL 

enables users to create their own personalized lipsticks with its 

Rouge Sur Mesure smart device. After users try the tone they 

want with the artificial intelligence supported application, they 

design the lipstick they want thanks to the device. We are very 

happy to embrace all colors and all skin types with our products.” 

When considering your target audience, are only women 

interested in cosmetic products in Turkey? What do you 

think about this subject? 

“We can predict that most of our consumers are women, but 

especially in the perfume category, 40% of our customers are 

men and men have a great interest in our brands. We are also 

moving towards a point where gender loses its importance 

in perfume preference, and many scents are now available to 

everyone. The interest in men’s skin care is also increasing, and 

we are meeting the expectations of our consumers with our 

Biotherm and Kiehl’s brands.” 

100 MILLION EURO DONATION FUND ON THE 

DEVELOPMENT OF THE NATURAL ECOSYSTEM AND 

THE CYCLICAL ECONOMY 

Niş kategorisine artan ilgiye de YSL’de Le Vestiaire Des Parfums, 

Armani’de Privé serilerimizle karşılık veriyoruz.” 

“L’ORÉAL’DE TEK TİP GÜZELLİK ALGISI YOK” 

İstek, arzu ve geleneklerin farklılığını bir araya getirerek 

kişiye özel güzellik çalışmaları sunan bir firmasınız. Bu süreci 

sağlamak için nasıl bir çalışma anlayışı benimsiyorsunuz? 

“Lüks özelinde tüketicilerimize kişisel deneyimler sunmak 

bizim için çok önemli. L’Oréal’de tek tip güzellik algısı yok, 

yaptığımız her şeyin temelinde kapsayıcılık ve çeşitlilik var. 

Herkese kendini en iyi hissettiği versiyonunda olması için tüm 

farklı istek ve beklentilere karşılık vermeye çalışıyor, güçlü 

markalardan oluşan portföyümüzle kişiselleştirilmiş deneyimler 

sunuyoruz. Ürünlerimizin arkasında kapsamlı bir araştırma & 

geliştirme süreci ve büyük bir teknolojik yatırım var. 

Lancôme ve Kiehl’s’ müşterilerine cilt analizlerine göre 

ürün seçimi yapma şansı sunuyor. YSL, Rouge Sur Mesure 

akıllı cihazıyla kullanıcılara kendi kişiselleştirilmiş rujlarını 

oluşturmalarını sağlıyor. Kullanıcılar istedikleri tonu yapay 

zekâ destekli uygulamayla denedikten sonra cihaz sayesinde 

istedikleri ruju tasarlıyorlar. Ürünlerimizle tüm renkleri, tüm 

cilt tiplerini kucakladığımız için çok mutluyuz.” 

Hedef kitlenizi ele alacak olursak, Türkiye’de kozmetik 

ürünlerine sadece kadınlar mı ilgi gösteriyor? Bu konu 

hakkında ne düşünüyorsunuz? 

“Tüketicilerimizin çoğunun kadın olduğunu öngörebiliriz 

fakat özellikle parfüm kategorisinde müşterilerimizin 

%40’ını erkekler oluşturuyor ve erkeklerin markalarımıza 

büyük bir ilgisi var. Parfüm tercihinde cinsiyetin önemini 

kaybettiği bir noktaya doğru da gidiyoruz, artık birçok koku 

herkesin kullanabileceği şekilde. Erkek cilt bakımına da ilgi 

oldukça artıyor, burada Biotherm ve Kiehl’s markalarımızla 

tüketicilerimizin beklentilerini karşılıyoruz.” 

DOĞAL EKOSİSTEM VE DÖNGÜSEL EKONOMİNİN 

GELİŞİMİNE 100 MİLYON EURO BAĞIŞ FONU 

L’Oréal’in yıllardan beridir Sürdürülebilirlik çalışmalarına 

özen gösterdiğini biliyoruz. Peki, o günden bu güne 

belirlenen hedefler yakalanabildi mi? 

“İklim değişikliğiyle mücadelede 2005’ten bu yana enerji 

verimliliğini artırarak ve yerel yenilenebilir enerji kullanarak 

üretim tesislerimizin ve dağıtım merkezlerimizin CO2 

emisyonlarını %81 oranında azalttık. Ürünlerimizin içeriklerinin 

%59’u bitkisel kaynaklı. İş modelimizdeki dönüşümün ötesinde, 

dünyanın karşılaştığı çevresel ve sosyal sorunlara destek olmak 

istiyoruz. Güzellik endüstrisinin lideri olarak topluma katkı 

sağlamalı ve sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Bu sebeple 

L’Oréal, doğal ekosistemlerin yenilenmesine ve döngüsel 

ekonominin gelişimine adanmış yatırımlara 100 Milyon Euro 

ve oldukça zor şartlardaki kadınları desteklemek için 50 Milyon 

Euro’luk bağış fonu ayırıyor. Solidarity Sourcing programıyla 

kullandığımız malzemelerin de kaynağını önemsiyor, daha iyi 

tarım uygulamaları ve çalışma koşulları için tedarikçilerimizi 

destekliyoruz.


We know that L’Oréal has been paying attention to its 

Sustainability studies for years. So, have the targets set since 

then been achieved? 

“Since 2005, we have reduced the CO2 emissions of our 

production facilities and distribution centers by 81% by 

increasing energy efficiency and using local renewable energy 

in the fight against climate change. 59% of the ingredients of 

our products are of vegetable origin. Beyond the transformation 

in our business model, we want to support the environmental 

and social problems facing the world. As the leader of the 

beauty industry, we must contribute to society and fulfill our 

responsibilities. For this reason, L’Oréal allocates €100 million 

to investments dedicated to the renewal of natural ecosystems 

and the development of the circular economy, and €50 million 

to support women in extremely difficult circumstances. With 

the Solidarity Sourcing program, we also care about the source 

of the materials we use, and we support our suppliers for better 

agricultural practices and working conditions. 

We launched our first sustainable development program in 

2013, and since then the world has changed and global warming 

and environmental changes have become more risky than we’ve 

ever seen before. Realizing that we need stronger commitments, 

we strengthened our sustainability development plan, which we 

plan to realize until 2030. By 2025, we will use 100% renewable 

energy at all L’Oréal factories. By 2030, 100% of the plastics used 

in L’Oréal products will be from recycled or bio-based sources. 

By 2030, 100% of our bio-based ingredients and packaging 

materials will come from sustainable sources.” 

How is L’Oréal following the path to win the so-called next 

generation Generation Z? 

“At L’Oréal, we allocate a large budget to consumer research 

in order to listen and understand the consumer, and we carry 

out product development studies by listening to these research 

results. We determine our communication models by observing 

their behavior on social platforms. We try new content models 

on platforms preferred by Generation Z, such as Tiktok. For us, 

being at L’Oréal is an endless journey of learning. With our try & 

learn perspective, we try different communication models and 

discover the best employee for our target audience.” 

“THE VALUABLE STORIES BEHIND THE FRAGRANCE” 

What are your thoughts about the MG International 

Fragrance Summit, which was held for the first time this 

year? 

“MG Group has been our partner for many years. As two big 

companies operating in Turkey, we both carry out sectoral 

activities together and share the magic of the perfume and 

fragrance world with our teams. 

With this organization, MG kicked off an amazing industry 

appointment. With the combination of local and international 

giant companies and expertise, a great experience and sharing 

energy emerged. Fragrance is a very magical formation, there 

are very valuable stories behind it. It was a pleasure for all of us 

to tell this to those who love us. I wish it was traditional.” 

İlk sürdürülebilir kalkınma programımızı 2013 yılında 

başlatmıştık, o günden beri dünya değişti ve küresel ısınma ve 

çevresel değişiklikler daha önce görmediğimiz kadar riskli bir 

hale geldi. Biz de daha güçlü taahhütlere ihtiyacımız olduğunu 

fark edip 2030 yılına kadar gerçekleştirmeyi planladığımız 

sürdürülebilirlik kalkınma planımızı güçlendirdik. 2025’a 

kadar tüm L’Oréal fabrikalarında %100 yenilenebilir enerji 

kullanacağız. 2030’a kadar L’Oréal ürünlerinde kullanılan 

plastiklerin %100’ü geri dönüştürülmüş ya da biyolojik 

temelli kaynaklardan olacak. 2030’a kadar biyolojik temelli 

içeriklerimizin ve paketleme materyallerimizin %100’ü 

sürdürülebilir kaynaklardan gelecek.” 

L’Oréal yeni nesil diye adlandırılan Z Kuşağını kazanmak 

için nasıl bir yol izliyor? 

“L’Oréal’de tüketiciyi dinlemek ve anlamak için tüketici 

araştırmalarına büyük bir bütçe ayırıyor, ürün geliştirme 

çalışmalarını bu araştırma sonuçlarını dinleyerek 

gerçekleştiriyoruz. Sosyal platformlarda onların davranışlarını 

gözlemleyerek iletişim modellerimizi belirliyoruz. Tiktok gibi 

Z kuşağı tarafından tercih edilen platformlarda yeni içerik 

modelleri deniyoruz. Bizim için L’Oréal’de olmak sonsuz 

bir öğrenme yolculuğu. Dene & öğren bakış açımızla farklı 

iletişim modellerini deneyip hedef kitlemiz için en iyi çalışanı 

keşfediyoruz.” 

“KOKUNUN ARKASINDA ÇOK DEĞERLİ HİKAYELER 

VAR” 



“MG Grup bizim uzun yıllardır partnerimiz. Türkiye operasyon 

gösteren iki büyük firma olarak hem birlikte sektörel aktivitelere 

imza atıyoruz hem de parfüm ve koku dünyasının sihrini 

ekiplerimizle birlikte paylaşıyoruz. 

Bu organizasyonla MG, muhteşem sektörel bir randevu başlattı. 

Lokal ve enternasyonal dev firmaların, uzmanlıkların bir araya 

gelişi ile büyük bir deneyim, paylaşım enerjisi ortaya çıktı. Koku 

çok sihirli bir oluşum, arkasında çok değerli hikayeler var. Bunu 

bizi sevenlere anlatmak ise hepimize çok keyif verdi. Geleneksel 

olmasını diliyorum.”

3 rd International Exhibition for Cosmetics, Beauty, Hair 

Home Care, Private Label, Packaging and Ingredients 

October 13 - 14 - 15, 2022 

ICC - Istanbul Congress Center & ICEC - Istanbul Lutfi Kirdar / Taksim, Istanbul 

Now in 2 Venues 


Tel: +90 212 2229060 | 

+90 533 4843030 | info@beauty-istanbul.com


“MG International Fragrance Summit ’22” 

brought fragrance world pioneers together 

“MG International Fragrance Summit 22” 

koku dünyasının devlerini bir araya getirdi 

‘’Koku hakkında her şey’’ bu zirvede konuşuldu 

Dünya Esans Günü (World Fragrance Day) kapsamında 

Türkiye’de alanında ilk kez düzenlenen “MG International 

Fragrance Summit “22”, koku dünyasının global marka ve 

temsilcilerini bir araya getirdi. Uluslararası esans üreticisi 

MG International Fragrance Company’nin ev sahipliğinde 

gerçekleştirilen zirve; koku dünyasına farkındalık sağlamayı 

ve sürdürülebilir bir gelecek için multidisipliner bakış açısı 

ortaya koymayı amaçladı. 

Uluslararası esans üreticisi MG International Fragrance 

Company, esans dünyasında benimsenen Dünya Esans Günü 

(World Fragrance Day) kapsamında, Türkiye’de alanında ilk 

kez gerçekleştirilen “MG International Fragrance Summit 

“22”ye ev sahipliği yaptı. Koku dünyasının global markaları, 

parfüm endüstrisinin deneyimli temsilcileri ve “Koku 

aşkına” yolculuğa çıkanların bir araya geldiği etkinlik; 

sohbet oturumları, koku ile eşleşen tadım sunumları, koku 

müzesi ve koku deneyimleriyle zenginleşti. 22 Mart 2022 

Salı günü Soho House İstanbul’da gerçekleşen zirvede; 

kokunun hayatımızdaki önemine vurgu yaparak sağlıktan 

esansın üretimine, koku trendlerinden sanata ve modaya, 

sürdürülebilir gelecek algısından kokuya değer katmış 

asırlık markalara ve geleceğin kokusuna kadar kısacası 

“Everything about fragrance” was discussed at this 

summit. 

“MG International Fragrance Summit “22” organized for 

the first time in its field in Turkey as part of World Fragrance 

Day, gathered global brands of the fragrance world and their 

representatives. The summit hosted by the international 

fragrance manufacturer MG International Fragrance 

Company aimed to present a multidisciplinary point of 

view for a sustainable future and create awareness for the 

fragrance world. 

International fragrance manufacturer MG International 

Fragrance Company hosted “MG International Fragrance 

Summit “22”, held for the first time in its field in Turkey in 

the scope of World Fragrance Day adopted in the fragrance 

world. The organization that gathered global brands of the 

fragrance world and experienced representatives of the 

perfume industry with those who go on a journey “For the 

Love of Fragrance” was enriched by chat sessions, tasting 

presentations that match the scents, fragrance museum 

and fragrance experiences. Underlining the importance of 

fragrance in our life, “Everything about Fragrance”; from 

health to fragrance production, fragrance trends to art and 

fashion, sustainable future perception to well-established

Güzellik 


31 

“Koku Hakkında Her Şey’’ masaya yatırıldı. 

Ebru Akel’in renkli sunumuyla gerçekleşen zirve kapsamında, 

“Koku Hakkında Her Şey”, “Koku Dünyasına Bakış”, 

“Sürdürülebilir Kokular”, “Koku Duyusuyla İletişim” 

olmak üzere 4 oturum gerçekleştirildi. Oturumların konuk 

moderatörlüğünü ise Marketing Türkiye Dergisi Genel 

Yayın Yönetmeni Günseli Özen, Sabah Gazetesi Yazarı 

İdil Demirel, Alem Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Gözde 

Yörükoğlu Ersu ve MG International Fragrance Company 

Kurumsal İletişim Müdürü Duygu Beşbıçak üstlendi. 

‘’Koku Hakkında Her Şey” deneyimlendi 

Açılış oturumunda yer alan MG International Fragrance 

Company Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür 

Yardımcısı Bülent Konca; 1961 yılında Mişel Gülçiçek 

tarafından kurulan şirketlerinin, “Koku Aşkına” 

sürdürdüğü yolculuğunda; insan ve çevre odaklı yaklaşımı 

ile sanat dostu kimliğini ön planda tuttuğunu, esans 

sektörünün gelişimi ve koku farkındalığı sağlamak adına 

geçmişte olduğu gibi bugün de bir ilke daha imza atmanın 

mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. 55’ten fazla ülkede, yurt 

içinde ve yurt dışında 2000’i aşkın global üreticiye esans 

komposizyonu ve hammaddesi tedarik ettiklerinden söz 

eden Bülent Konca; Türkiye’nin en büyük ilk 650 sanayi 

şirketi arasında yer alarak kozmetik, kişisel bakım, hijyen, 

ev temizlik ve kâğıt ürünleri grubunda tüketiciler tarafından 

bilinen pek çok ünlü marka ve üreticiyle çalıştıklarını, 

esans veya hammaddesi tedarik ettiklerini belirtti. Esans 

üretiminde yeni teknolojiler ve sektörün ilk AR-GE 

Merkezi ile müşteri ve iş ortaklarına hizmet verdiklerini 

aktaran Konca, sürdürülebilir politikalar çerçevesinde koku 

dünyasının geleceğine yön vermeye devam edeceklerini 

katılımcılarla paylaştı. Aynı oturumda yer alan L’oreal Luxe 

brands that added value to fragrance and the fragrance of 

the future in the summit were discussed. The Summit took 

place at Soho House Istanbul on March 22, 2022. 

With the colorful presentation of Ebru Akel, the Summit was 

held in 4 sessions titled “Everything about Fragrance”, “A 

Look into the Fragrance World”, “Sustainable Fragrances”, 

and “Communication with the Sense of Smell”. The 

session moderators were Editor-in-Chief of the magazine 

Marketing Türkiye, Günseli Özen; writer at daily newspaper 

Sabah, İdil Demirel; Editor-in-Chief of the magazine Alem, 

Gözde Yörükoğlu Ersu and Corporate Communications 

Manager of MG International Fragrance Company, Duygu 

Beşbıçak. 

“Everything about Fragrance” was experienced. 

In the opening session, Vice President of MG International 

Fragrance Company, Bülent Konca expressed that in 

their journey “For the Love of Fragrance”. The company, 

established by Mişel Gülçiçek in 1961, prioritized its human 

and environment-friendly approach and its art-friendly 

identity, and they are happy to blaze the trail today as they 

did in the past for another novelty for the development of the 

fragrance industry and creating fragrance awareness. Stating 

that MG International supplies fragrances and fragrance 

ingredients to more than 2000 global manufacturers in more 

than 55 countries and Turkey, Bülent Konca pointed out 

that being among Turkey’s most significant 650 industry 

companies, they work with many well-known brands and 

manufacturers known by the consumers in the cosmetics, 

personal care, hygiene, household cleaning, and paper 

products group. Koca expressed that they give service to 

customers and business partners with new technologies 

and the first R&D Center of the industry for fragrance


Genel Müdürü Ufuk Batur, koku dünyasının geleceği için 

markaların üzerine düşen sorumluluklara dikkat çekerken 

Evyap Ceo’su Mehmet Evyap ise kokunun vazgeçilmez bir 

değer olmasına vurgu yaptı. 

Eyüp Sabri Tuncer Yönetim Kurulu Başkanı Engin Tuncer 

de, köklü bir marka olarak şirketlerinin vizyonunu ortaya 

koyarak koku dünyasının geçmişi ve geleceği hakkındaki 

bilgileri katılımcılarla paylaştı. 

Tüketim yönelimlerinde koku ön planda 

İkinci oturumda ise pandemiyle birlikte koku farkındalığının 

nasıl arttığı ile ilgili önemli detayları paylaşan KBB ve Ses 

Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İsmail Koçak’ın ardından GQ 

Dergisi Proje Yöneticisi ve IMA Eğitmeni Enda Şengünler, 

marka tercihlerini yöneten en önemli gücün ‘’Koku’’ 

olduğuna değindi. Zen Pırlanta Kurumsal İletişim Direktörü 

Sinem Irmak ise yaptığı konuşmada, bir mücevher markası 

olarak neden koku dünyasına adım attıklarını ve kokunun 

markalar açısından önemini aktardı. Ceremony In Bloom 

Kurucu Ortak ve Genel Müdürü Rasih Ramazanoğlu da, 

markalarının koku dünyasında sağladığı fark ve kokunun 

fark oluşturmadaki öneminden söz etti. Oturumun son 

konuşmacısı ise MG International Fragrance Company 

Parfümörü Koray Sevinç oldu. Yeni dünya düzeninde koku 

tasarımındaki dönüşümleri anlatan Koray Sevinç, ‘’Geleceğin 

koku dünyası nasıl olacak?’’ sorusunu da cevapladı. 

Asırlık markalardan Haute Couture kokulara 

Üçüncü oturumun konuşmacıları arasında Rebul Şirketler 

Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Nüket Filiba, NISHANE 

Kurucu Ortağı ve Kreatif Direktörü Murat Katran, MG 

International Fragrance Company Pazarlama Müdürü 

Baran Diler, L’oreal Luxe Eğitim Müdürü Elif Aydın 

ve Armani & YSL Marka Müdürü Tuna Eser yer aldı. 

manufacturing and stated that they would lead the future 

of the fragrance world within the framework of sustainable 

policies. In the same session, General Director of L’oreal 

Luxe Ufuk Batur stressed the responsibility of brands for the 

future of the fragrance world, as Evyap CEO Mehmet Evyap 

highlighted that fragrance is an indispensable value. Also, 

Engin Tuncer, Chair of the Board of Directors of Eyüp Sabri 

Tuncer, shared information about the past and the future of 

the fragrance world with the participants by presenting the 

company’s vision. 

The fragrance is on top of the list of consumption trends. 

In the second session, following the presentation on essential 

details related to the fragrance awareness increase with the 

pandemic by ENT and Voice Disorders Specialist Prof. Dr. 

İsmail Koçak, Project Manager at the GQ Magazine, and 

IFA Instructor Enda Şengünler pointed out that the most 

potent aspect driving brand choice is “Fragrance.” Corporate 

Communications Director of Zen Diamond Sinem Irmak 

explained why as a jewelry brand they stepped into the 

world of fragrance and the importance of fragrance for 

brands. Also, Ceremony In Bloom Co-Founder and CEO 

Rasih Ramazanoğlu talked about the difference their brand 

contributed to the world of fragrance and the importance 

of fragrance for creating a difference. The last speaker of 

the session was Perfumer of MG International Fragrance 

Company Koray Sevinç. Talking about transformations 

in fragrance design in the new world order, Koray Sevinç 

answered the question, “How will the future world of 

fragrance be like?”. 

From Well-Established Companies to Haute Couture 

Fragrances 

The speakers of the third session included Rebul Group

Güzellik 


33 

Asırlık bir markanın değişen dünyaya adaptasyon sürecini 

aktaran Nüket Filiba’nın ardından konuşan Murat Katran, 

Türkiye’nin ilk niş parfümevini oluşturma fikrinin doğuşu ve 

başarısı hakkında bilgiler verdi. Baran Diler; pazarlamadaki 

koku trendleri ve trendleri belirleyen faktörler ile ilgili 

detaylar paylaşırken Elif Aydın, Haute Couture kokuların 

esin kaynakları, kokuya yansımalarından örnekler vererek 

katılımcılara farklı bakış açıları sundu. Son olarak Tuna Eser 

de markaların vizyonunun kokularda nasıl hayat bulduğunu 

katılımcılarla paylaştı. 

Modadan sanata ‘’Koku Duyusuyla İletişim’’ 

Zirvenin son oturumu ise sanat ve moda dünyasının tanınmış 

isimleriyle zenginleşti. Oturumun moderatörlüğünü 

yapan MG International Fragrance Company Kurumsal 

İletişim Müdürü Duygu Beşbıçak; çevre, insan ve sanata 

verdikleri değer ile koku duyusuyla İletişim kanallarını 

nasıl kullandıklarını ve bu doğrultuda pek çok projeye 

imza attıklarını belirtti ve gelecekte de işbirliklerine 

devam edeceklerini açıkladı. Oturumda konuşma 

yapan sanatçı İsmail Acar, MG International işbirliğiyle 

gerçekleştirdikleri “5 duyu 5 olgu” sergisinden bahsederek 

sanatsal anlatımlarda koku farkındalığı oluşturulup görme 

engellilerin de gezebileceği sanatsal aktivitelerin oluşum 

serüveninini paylaştı. Kokunun gelecek izdüşümleri 

hakkında konuşan EZRATUBA Kurucu Ortağı Ezra Çetin 

Board Member Nüket Filiba, NISHANE Co-Founder 

and Creative Director Murat Katran, MG International 

Fragrance Company Marketing Director Baran Diler, 

L’oreal Luxe Director of Education Elif Aydın ve Armani & 

YSL Brand Director Tuna Eser. Talking after Nüket Filiba, 

who narrated a well-established company’s adaptation 

process to the changing world, Murat Katran informed the 

audience about the birth of the idea to create Turkey’s first 

niche perfume house and its success. Baran Diler shared 

details on fragrance trends and the factors determining 

the trends in marketing, as Elif Aydın presented different 

points of view to participants by giving examples about the 

inspiration sources of fragrances and their reflections on the 

fragrance itself. Lastly, Tuna Eser shared how the brands’ 

visions are embodied in fragrances with the participants. 

From Fashion to Art, “Communication with the Sense of 

Smell.” 

The last session of the summit was enriched by famous 

names from the art and fashion world. The Moderator 

of the session, Corporate Communications Manager of 

MG International Fragrance Company Duygu Beşbıçak, 

explained how they used channels of communication for 

the value they give to the environment, people, and art 

with the sense of smell and stated that they did numerous 

projects in this direction and will continue to collaborate in


de, ‘’Markalar geleceğin koku dünyasına hazırlıklı mı?’’ 

sorusunun cevabını da verdi. Oyuncu, Yönetmen ve Yazar 

Tamer Levent; sanatta koku duyusunun öneminden ve koku 

farkındalığının sanatsal bir aktivite oluşundan bahsederken 

oturumun son konuşmacısı Atatürk Kültür Merkezi Sanat 

Yönetmeni Remzi Buharalı ise koku duyusuyla müziğin 

buluşma noktasını anlattı. 

Kapanış seremonisinde bu kez kokular konuştu 

‘’MG International Fragrance Summit“22” oturum 

aralarında; koku ve tad eşleştirmeleriyle tadım sunumları 

gerçekletirildi. Uluslararası Servis ve Lezzet Akademisi 

Usla’nın uzmanları, katılımcılara keyifli molalar yaşattı. Skola 

By Usla Barista Şefi İrfan Ateş, kahvede kokunun değerine 

vurgu yaptığı sunumuyla beraber katılımcılara lezzetli 

kahveler ikram edildi. USLA Akademi Bar ve Miksoloji 

eğitmenleri, Any bar Miksolojisti Talat Aydın ve Alexandra 

Coctail Bar Miksolojisti Talat Arslan’ın sunumuyla ise kahve 

birleşimi ve kokunun önemi ön plana çıktı. 

the future. A speaker of the session, artist İsmail Acar talked 

about the exhibition “5 senses 5 perceptions” realized in 

collaboration with MG International and the journey of 

creating artistic activities that the visually impaired can 

also attend by creating fragrance awareness. Speaking about 

future projections of fragrance, EZRATUBA Co-Founder 

Ezra Çetin answered the question, “Are brands ready for 

the future world of fragrance?”. Actor, Director, and Author 

Tamer Levent expressed the importance of the sense of smell 

in art and that fragrance awareness is an artistic activity. As 

the last speaker of the session, Director of Art of Atatürk 

Cultural Center Remzi Buharalı talked about the meeting 

point of sense of smell and music. 

At the closing ceremony, it was time for fragrances to 

speak. 

Between the sessions of “MG International Fragrance 

Summit “22”, tasting presentations were made with scent 

and taste pairings by Soho House Executive Chef Özgür

Güzellik 


35 

Kapanış seremonisi de renkli görüntülere sahne oldu. 

MG International House DJ’I Alper Öztovi, seti eşliğinde 

müzik ziyafeti çeken katılımcılar; 2022 koku trendi 

deneyimi yaşadı ve MG International Koku Müzesi 

seçkisini görme imkânı buldu. 

Sanat ve moda dünyasının ünlü simaları da koku 

zirvesindeydi 

Ebru Akel’in renkli sunumuyla gerçekleşen MG 

International Fragrance Summit “22” Nüket Filiba, 

Ufuk Batur, Mehmet Evyap, Engin Tuncer, Murat Katran 

and Mert Güzel gibi koku dünyasının global marka ve 

temsilcilerini bir araya getirirken zirvenin konukları 

arasında Özge Ulusoy, Akasya Asıltürkmen, Tamer 

Levent, İsmail Acar ve Ezra Çetin de yer aldı. 

Önol. USLA, International Service, and Taste Academy expert, 

Skola By Usla Barista Chief İrfan Ateş also provided pleasant 

breaks to the participants highlighting the value of fragrance in 

coffee. USLA Academy Bar and Mixology instructors, Any bar 

Mixologist Talat Aydın and Alexandra Cocktail Bar Mixologist 

Talat Arslan shared the importance of coffee combination and 

fragrance and served edible perfumes. The closing ceremony 

was also a colorful scene. The participants enjoyed a musical 

feast accompanied by the set of MG International House DJ 

Alper Öztovi. Experiencing the 2022 fragrance trends, and 

observing the MG International Fragrance Museum selection 

were also joyful moments of the Summit. 

Celebrities of the art and fashion world also were at the 

fragrance summit. 

MG International Fragrance Summit “22” which was held 

with the colorful presentation of Ebru Akel, brought global 

brands and representatives of the fragrance world together, 

including Nüket Filiba, Ufuk Batur, Mehmet Evyap, Engin 

Tuncer, Murat Katran and Mert Güzel. Also, Özge Ulusoy, 

Akasya Asıltürkmen, Tamer Levent, İsmail Acar, and Ezra 

Çetin were among the guests of the summit.


Co-Founder and Co-CEO of Rebul Group Nüket Filiba 

Can you tell our readers a little about yourself and the birth 

of Atelier Rebul as a brand? 

With pleasure… Having graduated from Üsküdar Amerikan 

College and Bosphorus University, I started my cosmetics 

career, an area I was hugely passionate about, with one of 

the biggest and best players in the sector. The next four years 

with this important company provided me with the ultimate 

‘schooling’ within the sector, after which I could no longer hold 

back my desire to be an entrepreneur. My dream was always to 

have my own cosmetics brand. It was around this time that I 

crossed paths with Kerem Müderrisoğlu, the fourth generation 

representative of Rebul, and Korel Bingöl, a close family friend, 

and we soon became partners. Right from my very first day as 

a partner, I had dreams for Rebul. My vision was for a close 

bond with the consumer, in which we could tell the story of the 

brand’s rich history and heritage and bring this through on a 

retail level. There was so much in that heritage, pharmaceutical 

traditions, archived formulas and expertise in fragrance that I 

wanted to tap into. We needed to bring this expertise to people 

in a way that would benefit every aspect of their lives. Which is 

why we were so excited and happy to create and launch Atelier 

Rebul as a retail brand of Rebul Companies Group in 2013. The 

French elegance of the founder of Rebul, Jean Cesar Reboul, 

that is now so much a part of our DNA, could now be reflected 

in our products and store concept. 

“Since 1938, the 

unchanging scent” 

“1938’den beri, 

değişmeyen koku” 

Türk halkının ikonik ürünü olan ve evlerimizde bir asır 

misafirliğini sürdüren Rebul’ün lavantası, kuşaktan kuşağa 

bir efsane olarak aktarılıyor. Atelier Rebul’ün ortaya çıkış 

serüvenini ve Türk kültüründe kolonyanın yerini Atelier 

Rebul Şirket Grubu Kurucu Ortağı Nüket Filiba’dan 

dinledik… 

“REBUL’ÜN KÖKLÜ MİRASI, ECZACILIK GELENEĞİ VE 

KOKU UZMANLIĞIYLA AKTARABİLECEĞİ ÇOK ŞEY 

VAR” 

Okurlarımıza kendinizden ve Atelier Rebul’ün ortaya çıkış 

serüveninden bahseder misiniz? 

“Seve seve… Üsküdar Amerikan Lisesi ve Boğaziçi 

Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra kariyerime tutkunu 

olduğum kozmetik sektörünün en iyi oyuncularından birinde 

başladım. 4 yıl boyunca, kozmetiğin okulu denebilecek kadar 

güçlü bir şirkette çalıştıktan sonra, içimdeki girişimcilik 

ruhunu daha fazla tutamadım. En başından beri hayalim; 

kendi kozmetik markamın sahibi olmaktı. Tam o yıllarda, 

2004’te, tesadüfler sonucu Rebul’ün 4. Kuşak temsilcisi Kerim 

Müderrisoğlu ve aile dostumuz Korel Bingöl ile yollarımız 

kesişti ve ortak olduk. Ortak olduğumuz ilk gün benim Rebul 

ile ilgili hayallerim vardı. Tüketiciye yakın olabileceğimiz, köklü 

hikayemizi ve mirasımızı anlatabileceğimiz perakendecilik 

alanına da dokunmak istiyordum çünkü; Rebul’ün köklü mirası, 

eczacılık geleneği, arşivlerindeki formülleri ve koku uzmanlığı 

ile aktarabileceği o kadar çok şey vardı ki…

Can you tell us a little about the wide product range that you 

have? 

We currently offer our customers a range of categories from 

perfume, cologne, candles and reed diffusers, to bath and 

body care and natural skin care, all benefiting from our deep 

rooted formulas and fragrance expertise. As a brand which has 

made Turkish fragrance history with its colognes and is at the 

forefront of the fragrance industry with its expertise, we are able 

to also make a significant impact on the skincare industry with 

our secret formula products. We are able to combine beauty and 

health with knowledge based expertise and be a real part of our 

customers’ lifestyles with each product and collection. 

Güzellik 


37 

We can’t think of Turkish Culture without thinking of 

cologne…so what’s the secret of a good cologne? 

Exactly that…cologne has a deep rooted and important place in 

Turkish culture. The secret to a good cologne is most definitely 

quality and trust. It’s the scent, the quality of the alcohol and 

the process of production that defines the quality of a cologne. 

We make sure never to forget the words of Rebul’s founder, Jean 

Cesar Reboul, that “quality and trust are the most important 

legacy of the Rebul family”. We make sure that this is our 

priority with each and every product. We ensure the utmost 

safety in hygiene with the quality of the 80° ethyl alcohol we 

use in our colognes. In addition, we develop the highest quality 

formulas through the wide range of quality ingredients we use 

in our products, such as lavender from Grasse, jasmine from 

Italy, rose from Isparta and mandarins from Bodrum. With 

the benefit of our timeless fragrance know-how, we are able to 

select the finest ingredients that are good for your skin, as well 

as your soul. It’s our greatest responsibility to never sacrifice on 

quality and trust. While it’s important to pick the finest quality 

ingredients to produce a long lasting and impactful perfume, 

it’s just as important for us to maintain that same quality for 

100 years. The scent and quality of our lavender cologne has not 

changed since 1938. At first, it was made using essential oils that 

were produced in the basement of the pharmacy using lavender 

grown in Mr Reboul’s garden. Since then the lavender flowers we 

use, which take away the heavy industrial smell of the factory, 

are lovingly picked in the Grasse region of the South of France. 

It is our unique secret formulas and production processes that 

enable us to maintain the very same quality since 1938. Our 

lavender cologne has even been awarded a gold medal by the 

‘International Beauty Day World Quality Control Centre’. 

You have a special collection made of 100% natural scents. 

How did you create these natural scents, was it not difficult? 

Our vegan Pharmacy collection, which we are extremely 

protective over, reflects our heritage as chemists and delivers the 

therapeutic benefits of essential oils. Due to its natural qualities 

it can be used to reduce stress or help induce sleep as required. 

With the strength of our research and development and the 

secret formulas that we proudly protect we always aim to create 

the best for our customers. 

Uzmanlığımız olan koku ile hayatın her noktasına 

dokunabileceğimiz bir servis alanı sağlamamız gerekiyordu. 

2013 yılında büyük bir mutluluk ve heyecanla Rebul Şirketler 

Grubu’nun exclusive perakende markası olarak Atelier 

Rebul markasını oluşturduk. Rebul eczanesi kurucusu Jean 

Cesar Reboul ile genlerimize işleyen Fransız zarafetini hem 

ürünlerimize hem de mağaza konseptine taşıyoruz.” 

“GÜZELLİĞİ VE SAĞLIĞI BİLİMSEL UZMANLIKLA BİR 

ARAYA GETİRİYORUZ.” 

Geniş bir ürün yelpazeniz var. Ürün gamınıza yönelik bizi 

bilgilendirir misiniz? 

“Köklü formüllerimiz ve koku uzmanlığımız ile bugün parfüm, 

kolonya, mum, çubuklu oda kokusu, banyo & vücut bakımı 

ürünleri ve doğal cilt bakımı kategorisindeki ürünlerimizle 

müşterilerimizin yanındayız. Kolonyaları ile Türk koku 

tarihini yazmış ve koku uzmanlığı ile ön planda olan bir marka 

olarak, eczacılık geçmişimiz, gizli formüllerimiz sayesinde 

geliştirdiğimiz doğal cilt bakımı ürünlerimizle de kozmetik 

pazarında fark sağlıyoruz. Güzelliği, sağlığı bilimsel uzmanlıkla 

bir araya getiriyoruz. Her ürünümüz ve koleksiyonumuzla 

müşterilerimizin yaşam tarzlarının bir parçasıyız.” 

“ULUSLARARASI GÜZELLİK ÜRÜNLERİ DÜNYA 

KALİTE KONTROL MERKEZİ’NDEN MADALYA” 

Türk Kültürü deyince, kolonya olmazsa olmazımız. Peki, iyi 

bir kolonyanın sırrı nedir? 

“Aynen öyle, kolonyanın Türk kültüründe önemli bir yeri var. İyi 

bir kolonyanın sırrı ise kesinlikle kalite ve güven. Kolonyanın 

kalitesini, esansın ve alkolün kalitesi ve üretim süreci belirler. 

Atelier Rebul olarak, kurucumuz Jean Cesar Reboul’ün ‘’Kalite 

ve güven Rebul ailesinin en önemli mirasıdır’’ sözünü hiç 

unutmuyor ve tüm ürünlerimizde bunu önceliğimiz yapıyoruz.


The fundamental principles of our R&D include innovation, 

hygiene, sustainability, vegan and cruelty free formulas. We use 

‘clean room’ technology in all work we do in our new factory. 

We also have scent testing rooms with specialised ventilation 

systems. These capabilities that we have implemented are what 

enable us to succeed in our mission. 

Rebul’s Lavender Cologne, with its trademark scent, has 

gained a legendary status throughout the generations. Could 

you tell us about its connection with Beyoğlu/Pera? 

The story of Turkey’s iconic Rebul Lavender cologne, which has 

been a part of Turkish family life for a century, starts in 1938, in 

Pera, where the first Rebul Pharmacy was. Rebul Lavender very 

quickly became the preferred fragrance of the gentleman around 

Pera and indeed Istanbul. Rather than being known as simply a 

cologne, it gained a popularity that was passed from father to 

son. So much so that a legend developed that if you want to 

walk around Pera, you should be wearing Rebul’s Lavender. This 

is why Rebul Lavender Cologne has a very special place in our 

hearts and our homes; where once it was in our grandparents’ 

homes, it now holds pride of place in our own homes. This is 

why we chose to mark our 125th year with a redesign of the 

iconic bottle for collectors. 

What is the company’s position on sustainability and what 

sort of sustainable practices do you have in place? 

As a transgenerational brand, it is our mission to leave behind a 

clean and livable planet for future generations. We bring all our 

sustainability efforts together under our ‘Thanks to the Planet’ 

project. We fulfill our responsibilities by using production 

technologies and creating eco-friendly products that adhere to 

sustainable principles. Our new factory has been built with these 

principles in mind. We are in the process of becoming carbon 

neutral. In May 2021, we received the ‘Green Energy’ certificate 

for our factory which uses renewable energy. By sorting our 

waste at the source, we recycle glass, plastic and paper and were 

recently awarded a Zero Waste Certificate, which we are very 

pleased about. Moving towards a clean solution has always been 

our goal. We use raw materials made from natural materials 

in our formulas. Within this eco-friendly framework, our 

products are paraben, silicon and petrol free and only contain 

raw materials that are kind to both our skin and the planet. 

As part of our eco-friendly product movement, we believe in 

the 3Rs of beauty “Refill/Reuse/Reduce” and encourage our 

customers to refill, reuse and repeat this process. For example, 

we’ve had a refillable packaging project for the last 8 years, 

where you can come into the store and refill your products 

at our refill stations. We give customers the opportunity to 

come into the store and refill their personalised colognes and 

signature collection perfumes rather than throwing them away. 

Our Green Tea, Mandarin, Lemongrass & Honey, Verbena & 

Ginger liquid soaps are also sold in refillable packaging. 

We also have a tree planting project, where we deliver airborne 

seedball shoots with drones in hard to reach places that need to 

be afforested. 

Kolonyalarımızın içeriğindeki kaliteli 80° etil alkol oranı ile 

güvenli hijyen sağlıyoruz. Bunun yanında kolonyalarımızı 

dünyanın her yerinden seçtiğimiz otantik (Grasse’dan lavanta, 

İtalya’dan yasemin, Isparta’dan gül, Bodrum’dan mandalina) 

çeşitli ve en kaliteli içeriklerle geliştiriyoruz. Zamansız koku 

uzmanlığımıza dayanarak, cildinize ve ruhunuza iyi gelecek en 

güvenli içerikleri seçiyoruz. 

Kalite ve güvenden ödün vermemek en büyük sorumluluğumuz. 

Doğru içerikleri seçerek, kalıcı ve etkileyici koku seçimlerini 

yapmak kadar, aynı koku kalitesini 100 yıl boyunca devam 

ettirmek de bir o kadar önemli. 1938’den beri Lavanta 

kolonyamızın kokusu ve kalitesi hiç değişmedi. Önceleri Bay 

Reboul’ün bahçesinde yetişen lavantaların uçucu yağlarından 

eczanenin altındaki laboratuvarda elde edilen kolonyamız, 

daha sonra her yıl Fransa’nın güneyinde Grasse kentine yakın 

bölgelerden gün ağarana kadar toplanan, kokusuyla fabrikanın 

ağır havasını yok eden, Lavanta çiçekleri ile üretiliyor. 1938’den 

beri, aynı koku standardını yakalayabilmek için bize özel o 

sihirli formülü ve özel üretim sürecini uyguluyoruz. Lavanta 

kolonyamız ‘Uluslararası Güzellik Ürünleri Dünya Kalite 

Kontrol Merkezi’ tarafından altın madalya ile de ödüllendirildi.” 

Yüzde yüz doğal koku kullanılan özel bir koleksiyonunuz 

mevcut. Bu doğal koku oluşumunu nasıl başardınız? 

Zor olmadı mı? 

“Miras gibi koruduğumuz ve eczacılık ruhunu yansıttığımız 

vegan Pharmacy Koleksiyonu’muz; uçucu yağların terapisel 

etkisine sahip. % %100 doğal kokusu sayesinde ihtiyacınıza 

göre stresi azaltmaya ve uykuya geçişe yardımcı oluyor. Güçlü 

Ar-Ge’miz, miras gibi koruduğumuz gizli formüllerimiz ve 

uzun araştırmalarımız neticesinde müşterilerimiz için en iyisin 

sağlamaya çalışıyoruz. 

Ar-Ge vizyonumuzun temellerinde yenilikçi, temiz, 

sürdürülebilir, vegan ve Cruelty Free formüller yer alıyor. Yeni 

fabrikamızdaki tüm üretimimizde temiz oda (clean room) 

teknolojisiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özel havalandırma 

sistemlerine sahip koku deneyim odaları da bulunmakta. Bu 

imkanların tümünü en zorunu başarmak için oluşturduk.” 

“KOLONYADAN ZİYADE, DAHA ÇOK BABADAN OĞULA 

GEÇEN BİR MİRAS” 

Yılların değişmeyen kokusu Rebul Lavanda Kolonyası 

kuşaktan kuşağa bir efsane olarak nitelendiriliyor. Bu 

kokunun Beyoğlu’yla olan bağlantısını anlatabilir misiniz? 

“Türk halkının ikonik ürünü ve evlerimizde bir asır misafirliğini 

sürdüren Rebul Lavanda Kolonyası’nın hikayesi 1938’de, Rebul 

Eczanesi’nin olduğu yerde Pera’da başlıyor. Rebul Lavanda, 

kısa süre içinde Pera’nın erkekleri başta olmak üzere, İstanbul 

beyefendilerinin kokusu haline geliyor. 

Rebul Lavanda kolonyadan ziyade, daha çok babadan oğula 

geçen bir mirasa dönüşüyor. Öyle ki, Beyoğlu’nda dolaşmak için 

Rebul’ün lavantasının sürülmesi gerektiği, kuşaktan kuşağa bir 

efsane olarak aktarılıyor. 

Rebul Lavanda Kolonyası’nın yeri bizim için çok ayrı. Neredeyse 

hepimizin anneannelerinin, dedelerinin evlerinden tanıdığımız,

Güzellik Beauty 

şimdi kendi evlerimizin baş köşesine taşıdığımız bir değer. 

Bunu çok iyi bildiğimiz için Rebul Lavanda Kolonyası’nın 

ikonik şişesini yeniden ürettik ve 125.yılımıza özel çıkardığımız 

koleksiyonumuzda koleksiyonerlerle buluşturduk.” 

39 

We do this in collaboration with Ecording, a social enterprise 

that develops sustainable and innovative environmental 

technologies against the global climate crisis. By the end of the 

project, 50,000 seed balls will have been released into these hard 

to reach areas via Ecodrones. 

What are your thoughts on this year’s first ever MG 

International Fragrance Summit? 

This event, which brings together local and global fragrance 

brands, is one that is important and relevant for us. It is 

important for us to be a part of and support something that 

will create greater awareness in the fragrance world that will 

strengthen ideas and practices for a more sustainable future. 

“YEŞİL ENERJİ SERTİFİKASINA SAHİBİZ” 

Firma olarak sürdürülebilir üretim hakkında ne 

düşünüyorsunuz? Bu konuya yönelik herhangi bir çalışmanız 

mevcut mu? 

“Nesiller arasında seyahat eden bir marka olarak, gelecek 

nesillere temiz, yaşanabilir bir dünya bırakma misyonuna 

sahibiz. Sürdürülebilirlik eforlarımızın tümünü ‘Gezegene 

Teşekkür’ çatısında topluyoruz. Sürdürülebilirlik esaslarına 

dayanan doğaya saygılı üretim teknolojilerimiz ve doğa 

dostu ürünlerimizle sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. 

Yeni fabrikamız da tamamen bu anlayış üzerine inşa 

edildi. Kullandığımız yeni nesil teknolojiler ile doğa dostu 

üretimlerimize devam ederken sıfır karbon hedefi içindeyiz. 1 

Mayıs 2021’den itibaren %100 yenilenebilir enerji kullandığımız 

fabrikamızda Yeşil Enerji Sertifikası’na sahibiz. Atıklarımızı 

kaynağında ayrıştırarak, cam-plastik-kâğıt olarak geri 

dönüşüme kazandırıyoruz. Sürdürülebilirlik çalışmalarımız 

kapsamında, fabrikamızdaki en son güzel haber ise; sıfır atık 

belgesini almış bulunmaktayız. Temiz formül ilk günden 

beri hep odağımızdaydı. Doğal ürünlerden elde edilen 

hammaddeleri formüllerimizde kullanıyoruz. Doğa dostu 

üretim çerçevesinde formüllerimizde paraben, silikon, petrol 

türevi ham maddeler kullanmayarak, temiz içerikli, cilde ve 

çevreye dost ham maddelere yer veriyoruz. 

Doğa dostu ürün hareketimizle güzelliğin 3R’sini “Refill/ 

Reuse/Reduce” kabul ediyor ve “yeniden doldurun, yeniden 

kullanın, atıkları azaltın, bunları tekrar edin” diyoruz. 

Örneğin; 8 senedir mağazalarımızda bulunan dolum üniteleri 

ile tekrar doldurulabilir ambalaj projesini sürdürüyoruz. 

Biten kişiselleştirilmiş kolonyalarınızı ve İmza Koleksiyonu 

parfümlerinizi atmadan mağazalarda tekrar doldurabilmenize 

fırsat veriyoruz. Yeniden doldurulabilir “Refill” ambalajlarıyla 

karşımıza çıkan Yeşil Çay, Mandalina, Limon Otu & Bal, 

Mineçiçeği & Zencefil sıvı sabunları da yeniden doldurabiliyor. 

Aynı zamanda bir ağaçlandırma projesi de sürdürüyoruz. 

Ağaçlandırılması gereken ve ulaşılması zor alanlara drone’larla 

tohum topları bırakıyoruz. Küresel iklim krizine karşı 

sürdürülebilir ve inovatif çevre teknolojileri geliştiren sosyal 

girişim ecording iş birliği ile gerçekleştirdiğimiz projenin 

finalinde, toplam 500.000 tohum topu ecoDrone’lar aracılığıyla 

doğa ile buluşacak.” 



“Koku dünyasının lokal ve global markaların bir araya getiren 

bu etkinlik bizler için çok değerli ve anlamlı. Koku dünyasında 

farkındalık sağlayacak, sürdürülebilir bir gelecek için bakış 

açılarını güçlendirecek her şeyin içinde yer almayı önemsiyor 

ve destekliyoruz.”


Sun rays become a source of beauty with Shiseido! 

Güneş ışınları Shiseido ile güzellik kaynağı oluyor! 

Shiseido presents its new special technology cream Urban 

Environment Age Defense SPF 30 for those who want to 

transform sunlight into a source of life and beauty for the 

skin. 

From focusing on the harmful effects of the sun, we forget 

that we may need that warmth and light! Photosynthesis, the 

incredible process by which plants use solar energy, inspired 

Shiseido to make a huge scientific discovery, and as a result of 

studies in the laboratory, it was revealed that sunlight can be 

turned into a beneficial light source for the skin. 

This fundamental discovery offers Sun Dual CareTM 

technology and a sunscreen cream for urban life designed with 

this technology: Urban Environment Age Defense SPF 30! 

Sun Dual CareTM Technology is a cosmetic revolution that 

protects the skin against UV rays while converting some of the 

solar radiation into useful light. 

Urban Environment Age Defense SPF 30 

This new sunscreen cream, which also has skin care features for 

daily use, provides care by combining the beneficial rays of the 

sun with the skin with its special technology. Using the power 

of the sun as a shield against the effects of city life that can cause 

skin problems, the cream also protects the skin against the 

effects of aging. Hybrid formula containing more than 50% skin 

care ingredients, including Urban Environment Age Defense 

SPF 30, Hyaluronic acid and many moisturizers, providing 360 

degree very high protection, not an ordinary SPF 30 product, 

contains Mangosteen extract, an Asian fruit that can reduce the 

negative factors of UV rays that can cause wrinkles on the skin. 

Suitable for all skin types, the cream moisturizes the skin by 

preventing dryness with its texture. 

Shiseido offers the perfect cream that you will be very pleased to 

meet with the revolution it provides with its special technology 

and the contribution it makes to your skin. 

Shiseido, güneş ışığını cilt için bir yaşam ve güzellik 

kaynağına dönüştürmek isteyenler için özel teknolojili yeni 

kremi Urban Environment Age Defense SPF 30’u sunuyor. 

Güneşin zararlı etkilerine odaklanmaktan, o sıcaklık ve ışığa 

ihtiyacımız olabileceğini unutuyoruz! Bitkilerin güneş enerjisini 

kullandığı inanılmaz süreç olan fotosentez, Shiseido’ya 

çok büyük bir bilimsel keşif yapması için ilham verdi ve 

laboratuvarda yapılan çalışmalar sonucunda güneş ışığının cilt 

için faydalı ışık kaynağına dönüşebileceği ortaya çıktı. 

Bu temel keşif; Sun Dual CareTM teknolojisini ve bu teknolojiyle 

tasarlanan şehir hayatı için güneş koruyucu kremi sunuyor: 

Urban Environment Age Defense SPF 30! 

Sun Dual CareTM Teknolojisi, güneş radyasyonunun bir 

kısmını faydalı ışığa dönüştürürken, cildi UV ışınlarına karşı 

koruyan bir kozmetik devrimi olarak karşımıza çıkıyor. 

Urban Environment Age Defense SPF 30 

Günlük kullanım için cilt bakım özelliği de taşıyan bu yeni güneş 

koruyucu krem, özel teknolojisiyle güneşin faydalı ışınlarını 

cilt ile buluşturarak bakım sağlıyor. Şehir hayatının cilt sorunu 

oluşturabilecek etkilerine karşı güneşin gücünü kalkan olarak 

kullanan krem, cildi yaşlanma etkilerine karşı da koruyor. 

Sıradan bir SPF 30 ürünü değil 360 derece çok yüksek koruma 

sağlayan Urban Environment Age Defense SPF 30, Hyaluronik 

asit ile birçok nemlendirici de dahil olmak üzere %50’den fazla 

cilt bakım bileşeni içeren hibrit formülü, UV ışınlarının ciltte 

kırışıklıkların oluşmasına neden olabilecek olumsuz faktörlerini 

azaltabilen bir Asya meyvesi olan Mangosteen özü içeriyor. Tüm 

cilt tipleri için uygun olan krem, dokusuyla kuruluğu önleyerek 

cildi nemlendiriyor. 

Shiseido, özel teknolojisi ile sağladığı devrim ve cildinize 

sağladığı katkıyla tanıştığınıza çok memnun olacağınız 

mükemmel kremi sunuyor.


Instant Eraser Concealer is renewed! 

Instant Eraser Kapatıcısı yenilendi! 

Instant Eraser Concealer, one of the most loved members of 

Maybelline New York’s concealer family, has been renewed! 

Instant Eraser Concealer, with its formula that offers intense 

coverage, covers stubborn skin imperfections and traces of 

fatigue around the eyes, which you think will not be covered, 

and gives a perfect appearance by equalizing the skin tone. 

Maybelline New York’s renewed Instant Eraser Concealer 

conceals under-eye puffiness, fine lines, crow’s feet and dark 

circles, and covers imperfections with its high-coverage 

formula. Instant Eraser evens out the skin tone by closing acne 

and sunspots and annoying tonal differences on the skin. It 

generates a bright-looking eye area, adapts to every skin type 

with many different color tones and can be used for contour 

application. 

Instant Eraser Concealer provides easy application with its 

sponge-tipped applicator and moisturizes the skin for up to 12 

hours thanks to the fact that 2/3 of its renewed formula consists 

of skin care ingredients! 

The concealer that does not tire the skin helps to even out the 

skin tone and resize the face. With its renewed and refreshed 

skin appearance, it adds energy to the day of make-up lovers. 

With its intense and special content, it revitalizes the skin and 

never lets you down! Instant Eraser Concealer that doesn’t fill 

between the lines also stands out with its vegan formula. 

* Based on the color cosmetics market research results of 2020 

organized by Euromonitor International Limited. 

** Instrumental test, 25 people 

**Does not contain ingredients of animal origin or derivatives 

Maybelline New York’un kapatıcı ailesinin çok sevilen 

üyelerinden Instant Eraser Kapatıcı yenilendi! Instant 

Eraser Kapatıcı, yoğun kapatıcılık sunan formülü ile 

kapanmayacağını düşündüğünüz inatçı cilt kusurlarını ve 

göz çevresindeki yorgunluk izlerini örtüyor, cilt tonunu 

eşitleyerek mükemmel bir görünüm kazandırıyor. 

Maybelline New York’un yenilenen Instant Eraser Kapatıcısı, 

yüksek kapatıcılığa sahip formülüyle göz altı şişkinliklerini, 

ince çizgileri, kaz ayaklarını ve koyu halkaları gizliyor, kusurları 

kapatıyor. Instant Eraser; cilt üzerindeki sivilce ve güneş 

lekelerini ve can sıkıcı ton farklılıklarını kapatarak cilt tonunu 

eşitliyor. Aydınlık görünen göz çevresi oluşturmakla birlikte pek 

çok farklı renk tonu ile her cilt tipine uyum sağlıyor ve kontür 

uygulaması için de kullanılabiliyor. 

Instant Eraser Kapatıcı, sünger uçlu aplikatörü ile kolay 

uygulama sağlıyor ve yenilenen formülünün 3’te 2’sinin cilt 

bakımı içeriklerinden oluşması sayesinde cildi 12 saate kadar 

nemlendiriyor! 

Cildi yormayan kapatıcı, cilt tonunun eşitlenmesine ve yüzün 

boyutlandırılmasına yardımcı oluyor. Sunduğu yenilenmiş 

ve tazelenmiş cilt görünümüyle makyaj tutkunlarının gününe 

enerji katıyor. Yoğun ve özel içeriğiyle cildi canlandırıyor, sizi 

asla yarı yolda bırakmıyor! Çizgilerin arasına dolmayan Instant 

Eraser Kapatıcı, vegan formülüyle de öne çıkıyor. 

*Euromonitor International Limited tarafından düzenlenen 2020 

yılı renkli kozmetik pazarı araştırma sonuçları esas alınmıştır. 

**Instrumental test, 25 kişi 

**Hayvansal kaynaklı veya türevi bileşenler içermez


It’s time to renew in the new season! 

Yeni sezonda yenilenme zamanı! 

JW Marriott Istanbul Bosphorus, which is the first JW 

Marriott hotel in Istanbul, embraces the historical peninsula, 

has a magnificent view of the Bosphorus and Istanbul, 

including the Galata Tower, Islands, Golden Horn, Maiden’s 

Tower, as well as modern, refined, elegant and comfortable 

rooms, each with a different effect, the SPA center, Spa at 

JW Istanbul, which is famous for its hammam therapies, 

massages, skin care offers the pleasure of both physical and 

spiritual renewal in the new season. 

JW Marriott Istanbul Bosphorus, which is located on the 

Bosphorus shore of Karaköy, one of the districts that has an 

important value in the story of Istanbul, and which was built by 

Italian architects 180 years ago, came to life with the renovation 

of the historical Veli Alemdar Han, without disturbing its 

historical texture. With its food and beverage outlets, refined, 

modern, elegant and comfortable rooms, and the soul-purifying 

Spa at JW Istanbul, it provides all that is needed in Istanbul 

under one roof. Based on its historical story rather than being a 

hotel, JW Marriott Istanbul Bosphorus is a real life center with 

its restaurants, bars and cafes, which offer different experiences 

for those who want to be renewed physically and spiritually, to 

welcome the spring with all its freshness by being purified and 

beautified invites you to explore the treatments of its Spa at JW 

Istanbul. 

A perfect SPA experience with signature treatments and 

signature therapies… 

Spa at JW Istanbul, which provides the most privileged SPA 

experiences with the services it offers in its own category, with 

expert therapists in each one, includes a carefully prepared 

hammam and sauna, steam rooms, therapy rooms, relaxation 

areas, and special SPA suites. Famous for its personalized SPA 

experiences and signature treatments, Spa at JW Istanbul offers 

its guests aromatic massages, intense muscle massage, stress 

relief massage, chakra volcanic hot stone massage, personalized 

Spa at JW Istanbul signature massage, Bali massage, motherto-be 

massage, Turkish bath with aromatic roses, classical 

Turkish bath, Turkish bath pleasure, Griffin spirit, Spa at There 

are options such as JW Istanbul classic, special Griffin therapy 

İstanbul’un ilk JW Marriott oteli olma özelliğini taşıyan 

JW Marriott Istanbul Bosphorus, tarihi Yarımada’yı 

kucaklayan, Galata Kulesi, Adalar, Haliç, Kız Kulesi dahil 

boğazı ve İstanbul’u panoramik gören muhteşem manzarası, 

modern, rafine, zarif ve konforlu odaları kadar, her biri 

farklı bir etkiye sahip birbirinden özel bakımları, hamam 

terapileri, masajları, cilt bakımlarıyla ünlü SPA merkezi Spa 

at JW Istanbul ile yeni sezonda hem bedenen, hem de ruhen 

yenilenmenin keyfini yaşatıyor. 

İstanbul’un hikayesinde önemli bir değeri olan semtlerden 

Karaköy’ün Boğaz kıyısında yer alan ve 180 yıl önce İtalyan 

mimarlar tarafından inşa edilen tarihi Veli Alemdar Han’ın 

tarihi dokusu bozulmadan yenilenmesiyle hayat bulan JW 

Marriott Istanbul Bosphorus, eşsiz İstanbul ve boğaz manzarası, 

heyecan oluşturan yiyecek ve içecek noktaları, rafine, modern, 

zarif ve konforlu odaları, ruhu arındıran Spa at JW Istanbul spa 

alanı ile İstanbul’da ihtiyaç duyulan ne varsa hepsini tek bir çatı 

altında yaşatıyor. Bir otel olmasından ziyade tarihi hikayesinden 

de yola çıkılarak, içinde barındırdığı restoranları, barları, 

cafeleri gibi birbirinden farklı deneyimler yaşatan alanlarıyla da 

tam bir yaşam merkezi olan JW Marriott Istanbul Bosphorus, 

bedenen ve ruhen yenilenmek, baharı tüm tazeliği ile arınarak 

ve güzelleşerek karşılamak isteyenleri Spa at JW Istanbul’un 

bakımlarını keşfe davet ediyor. 

İmza bakımlar ve imza terapiler ile kusursuz bir SPA 

deneyimi… 

Her birinde uzman terapistlerin yer aldığı ve kendi kategorisinde 

sunduğu hizmetleriyle en ayrıcalıklı SPA deneyimlerini yaşatan 

Spa at JW Istanbul’da özenle hazırlanmış hamam ve sauna, 

buhar odaları, terapi odaları, dinlenme alanları, özel SPA süitleri 

yer alıyor. Kişiye özel SPA deneyimleri ve imza bakımları ile 

ünlü Spa at JW Istanbul’un misafirlerine sundukları arasında 

aromatik masajlar, yoğun kas masajı, stres giderici masaj, çakra 

volkanik sıcak taş masajı, kişiye özel Spa at JW Istanbul imza 

masajı, Bali masajı, müstakbel anne masajı, aromatik güllü Türk 

hamamı, klasik Türk hamamı, hamam keyfi, Griffin ruhu, Spa at 

JW Istanbul klasiği, çiftler için özel Griffin terapisi, ekspres sırt 

masajı, ekspres köpük masajı, refleksoloji, kişiye özel parlaklık

Reflect the Purity of 

Flowers to Your Beauty! 

Dalan Le jardin soaps pamper 

your soul with its unique floral 

scents designed by French 

perfumers, while cleansing your 

skin by purifying it thanks to its 

vegetable ingredients. 

Orchid & Lily 

Peony & Rose 

Freesia & Sweet Pea 

Goodness from Nature


for couples, express back massage, express foam massage, 

reflexology, personalized shine care, aromatic skin care, 

indispensable rose skin care, deep cleansing skin care. 

Seasonal beauty with privileged skin care from roses… 

In these days when spring is coming, it is important to prepare 

well and well-groomed for the season. Offering unique and 

signature cares with the power it takes from the essences of roses, 

Spa at JW Istanbul welcomes those who want to prepare for the 

new season with the pleasure of spring with its Indispensable 

Rose Skin Care. Spa at JW Istanbul, which creates skin that is 

renewed and refreshed with the regenerative properties of the 

rose, is a very valuable care feature for all skin types. Providing 

the care and moisture needed by dry, delicate, atopic and finetextured 

skin, Spa at JW Istanbul Indispensable Rose Skin Care 

provides a healthy, vibrant, silky-like appearance. Relaxing 

the soul with the elegant scent of rose, Spa at JW Istanbul 

Indispensable Rose Skin Care increases blood circulation during 

therapy and supports cell regeneration. Spa at JW Istanbul 

Indispensable Rose Skin Care, which generates a smooth, 

healthy glowing, lively and silky appearance in a single session, 

stands out among the most popular treatments of the center, 

providing spiritual and mental relaxation after the therapy. 

• Spa at JW Istanbul is open between 07:00 and 22:00. 

• Spa at JW Istanbul cares are done between 11:00 and 21:00. 

• Appointment is required for Spa at JW Istanbul. 

• Indispensable Rose Skin Care is offered in two alternatives: 1 

hour (60 minutes) or one and a half hours (90 minutes). 

bakımı, aromatik cilt bakımları, vazgeçilmez güllü cilt bakımı, 

derin temizleyici cilt bakımı gibi seçenekler bulunuyor. 

Güllerden gelen ayrıcalıklı cilt bakımı ile sezon güzelliği… 

Baharın gelişinin yaşandığı şu günlerde sezona da güzel ve 

bakımlı hazırlanmak önem taşıyor. Güllerin özlerinden aldığı 

güçle birbirinden özel ve imza bakımlar sunan Spa at JW 

Istanbul Vazgeçilmez Güllü Cilt Bakımı ile yeni sezona tam 

da bahar keyfinde hazırlanmak isteyenleri ağırlıyor. Gülün 

yenileyici özellikleriyle yenilenmiş ve tazelenen ciltlere imza 

atan Spa at JW Istanbul Vazgeçilmez Güllü Cilt Bakımı tüm cilt 

tipleri için oldukça değerli bir bakım özelliği taşıyor. Kuru, narin, 

atopik ve ince dokulu ciltlerin ihtiyaç duyduğu özeni, nemi de 

sağlayan Spa at JW Istanbul Vazgeçilmez Güllü Cilt Bakımı 

sağlıkla ışıldayan, canlı, ipek kadar yumuşacık görünümler 

sağlıyor. Gülün zarif kokusuyla ruhu da dinlendiren Spa at JW 

Istanbul Vazgeçilmez Güllü Cilt Bakımı terapi sırasında kan 

dolaşımını arttırarak, hücre yenilenmesini de destekliyor. Tek 

seansta pürüzsüz, sağlıkla ışıldayan, canlı, ipek kadar yumuşak 

bir görünüme imza atan Spa at JW Istanbul Vazgeçilmez Güllü 

Cilt Bakımı terapi sonrası ruhen ve zihnen de rahatlamayı 

sağlayarak merkezin en gözde bakımları arasında öne çıkıyor. 

• Spa at JW Istanbul saat 07.00 – 22.00 arası hizmet veriyor. 

• Spa at JW Istanbul bakımları saat 11.00 – 21.00 arası yapılıyor. 

• Spa at JW Istanbul için randevu almak gerekiyor. 

• Vazgeçilmez Güllü Cilt Bakımı 1 saat (60 dakika) ya da bir 

buçuk saat (90 dakika) olarak iki alternatifli olarak sunuluyor.

Nostalgia 

Savon De Luxe liquid soaps will be indispensable 

for your bathrooms with their unique bottle designs, 

carefully prepared ingredients and passionately 

selected fragrance. 

www.savondeluxe.com.tr


6.5 billion 

dollars 

export from 

the packaging 

industry 

Ambalaj sektöründen 6,5 

milyar dolar ihracat 

Zeki Sarıbekir, President of the Turkish Packaging 

Manufacturers Association (ASD) 

The packaging industry closed last year with an export of 6.5 

billion dollars with an increase in value of 26 percent. Zeki 

Sarıbekir, President of the Turkish Packaging Manufacturers 

Association (ASD) said, “Our unit value is around 2.5 

dollars/kg. Commodity prices, raw material problem, up to 

3 times increase in production costs and container problems 

are among the main factors that negatively affect our exports. 

The issue of sustainability should not be postponed. I want to 

emphasize once again that we are against it.” 

The packaging industry, which focuses on production, 

export and employment, continues to contribute to Turkey’s 

total exports without interruption. The Turkish Packaging 

Manufacturers Association (ASD) has published its export 

figures report for 2021. The sector closed last year with an 

export value of 6.5 billion dollars with an increase in value of 

26 percent. The top three exporting countries were the United 

Kingdom, Germany and Iraq, respectively. These countries 

were followed by the USA, Israel, Italy, France, the Netherlands, 

Egypt and Iran. The plastic packaging group made up 66 percent 

of 2021 exports. While paper/cardboard packaging had a share 

of 23 percent, metal packaging group had a share of 7 percent, 

glass packaging 3 percent and wooden packaging 1 percent. 

“We must export half of what we produce” 

Evaluating the export figures, Zeki Sarıbekir, President of the 

Ambalaj sektörü geçen yılı yüzde 26 değer artışı ile 6,5 

milyar dolar ihracatla kapattı. Ambalaj Sanayicileri Derneği 

(ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, “Birim değerimiz 2,5 dolar/ 

kg civarında. Emtia fiyatları, ham madde sorunu, üretim 

maliyetlerinde 3 kata varan artışlar ve konteyner sıkıntıları 

ihracatımızı olumsuz etkileyen faktörlerin başında geliyor. 

Sürdürülebilirlik konusu ertelenmemeli. Atık ithalatına 

karşı olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyorum” dedi. 

Üretim, ihracat ve istihdam odaklı çalışan ambalaj sektörü 

Türkiye’nin toplam ihracatına verdiği katkıyı aralıksız 

sürdürüyor. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD), 2021 yılı 

ihracat rakamları raporunu yayınladı. Sektör, geçen yılı yüzde 

26 değer artışı ile 6,5 milyar dolar ihracatla kapattı. En fazla 

ihracat yapılan ilk üç ülke sırasıyla Birleşik Krallık, Almanya 

ve Irak oldu. Bu ülkeleri ABD, İsrail, İtalya, Fransa, Hollanda, 

Mısır ve İran takip etti. Plastik ambalaj grubu 2021 ihracatının 

yüzde 66’sını oluşturdu. Kâğıt/karton ambalajlar yüzde 23 pay 

sahibi olurken, metal ambalaj grubu yüzde 7, cam ambalaj 

yüzde 3, ahşap ambalaj yüzde 1 pay sahibi oldu. 

“Ürettiğimizin yarısını ihraç etmeliyiz” 

İhracat rakamlarını değerlendiren ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, 

“Sektörümüz 2021 yılında 6,5 milyar dolarlık ihracat yapmış 

ve 2,7 milyar dolar dış ticaret fazlası vererek, cari açığa yaptığı 

pozitif katkısını artırmıştır. Ambalaj sektörü olarak her


ASD, said, “Our sector exported 6.5 billion dollars in 2021 

and increased its positive contribution to the current account 

deficit by giving a foreign trade surplus of 2.7 billion dollars. As 

the packaging industry, it has become more and more Aiming 

to export a lot, we are working to export at least half of the 

packaging we produce in Turkey.” 

“Production costs have increased 3 times, VAT reduction 

should be for packaging” 

Zeki Sarıbekir, who pointed out that energy and production 

costs have increased 3 times on average, said, “There are 

problems in supply. Problems in our region, Russia-Ukraine 

war, raw material shortage and container problem seriously 

affect our exports. “There are serious increases in commodity 

prices. On the other hand, the VAT rate in food has been 

reduced. The packaging industry is also an industry branch that 

serves the food industry. In this context, I believe that a VAT 

regulation can be made for our sector as well. The VAT rate 

should be reduced from 18 percent to 8 percent.” 

“We must focus on the substitution of imports” 

Zeki Sarıbekir, President of the ASD emphasized that the 

packaging industry exports from 5 different exporters’ 

associations and continued as follows, “If we want to increase 

the competitiveness of our products in the world market, we 

need to minimize the capital we spend on energy. Exporters’ 

associations should deal with exports, not imports. “It is very 

important that imported products are produced in Turkey as 

substitutes. We need to focus on substitution, not opening 

up imports. We need to ensure this for more value-added 

production and more exports. We must sweat for new Free 

Trade Agreements and pursue new markets.” 

“The issue of sustainability cannot be postponed” 

Zeki Sarıbekir said that they are not against the import of waste, 

but that it should be reduced and destroyed gradually, “I would 

like to emphasize that it is very important to recycle the waste 

material. While we bury our own waste, we buy the waste that 

someone else separates. We use our own waste as China does. 

We need to encourage China to develop its recycling industry. 

China bought the world’s plastic waste and developed its 

industry slowly and brought it to zero. For this, we must deal 

with systems that will improve collection and recycling in 

our country. We support the green OSB issue. The products 

produced here will also have a clear path. ISO 9000 first When 

it came out, those who did not have ISO 9000 certificate could 

not export. In the future, exporters with bad carbon records 

will not be able to export. This situation progresses in parallel 

with the increase in exports. Industry can be gathered in OIZs 

and removed from cities. We support all the time. As ASD, we 

believe that this should be kept on the agenda. Sustainability, 

environmentally friendly production Turkey’s future. When we 

prioritize environmental sustainability, our logistics, production 

quality and competitiveness will improve. We are entering a new 

era and those who cannot adapt to it will not be able to survive.” 

geçen gün daha çok ihracat yapmayı hedefleyerek Türkiye’de 

ürettiğimiz ambalajların en az yarısını ihraç edebilmek amacıyla 

çalışıyoruz.” dedi. 

“Üretim maliyetleri 3 kat arttı, ambalaja da KDV indirimi 

gelmeli” 

Enerji ve üretim maliyetlerinin ortalama 3 kat arttığına dikkati 

çeken Zeki Sarıbekir, “Arzda sıkıntılar yaşanıyor. Bölgemizde 

yaşanan sorunlar, Rusya-Ukrayna savaşı, ham madde sıkıntısı 

ve konteyner sorunu ihracatımızı ciddi anlamda olumsuz 

etkileyen faktörlerin başında geliyor. Emtia fiyatlarında çok 

ciddi artışlar var. Diğer yandan gıdada KDV oranı düşürüldü. 

Ambalaj sektörü de gıda sektörüne hizmet eden bir sanayi kolu. 

Bu bağlamda sektörümüz için de bir KDV düzenlemesinin 

yapılabileceğine inanıyorum. KDV oranı yüzde 18’den yüzde 8’e 

inmeli” ifadelerini kullandı. 

“İthalatın ikamesine odaklanmalıyız” 

ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, ambalaj sektörünün 5 farklı 

ihracatçı birliğinden ihracat gerçekleştirdiğini vurguladı ve 

şöyle devam etti: “Ürünlerimizin dünya pazarında rekabetini 

artırmak istiyorsak enerjiye harcadığımız sermayeyi en aza 

indirgememiz gerekiyor. İhracatçı birlikleri ithalatla değil 

ihracatla uğraşmalı. Türkiye’ye gelen ithal ürünlerin ikame 

olarak Türkiye’de üretilmesi çok önemli. İthalatları açmaya değil, 

ikamesine odaklanmamız gerekiyor. Daha katma değerli üretim 

ve daha fazla ihracat için bunu sağlamamız gerekiyor. Yeni 

Serbest Ticaret Anlaşmaları için ter dökmeli, yeni pazarların 

peşinden koşmalıyız.” 

“Sürdürülebilirlik konusu ertelenemez” 

Atık ithalatına karşı olmadıklarını ancak bunun kademeli olarak 

indirilip yok olması gerektiğini söyleyen Zeki Sarıbekir, “Atık 

malzemenin geri dönüşüme kazandırılmasının çok önemli 

olduğunu vurgulamak istiyorum. Kendi atığımızı gömerken 

başkasının ayrıştırdığı atığı satın alıyoruz. Çin’in yaptığı gibi 

kendi atığımızı kullanmayı teşvik etmemiz gerekiyor. Çin geri 

dönüşüm sanayisini geliştirmek için dünyanın plastik atığını 

satın alıp sanayisini geliştirip yavaşça sıfıra getirdi. Bunun için 

biz de ülkemizdeki toplamayı ve geri dönüşümü geliştirecek 

sistemlerle uğraşmalıyız. Yeşil OSB konusunu destekliyoruz. 

Buralarda üretilen ürünlerin de önü açık olacak. ISO 9000 ilk 

çıktığında ISO 9000 belgesi olmayanlar ihracat yapamıyordu. 

Gelecekte aynı şekilde karbon karnesi kötü olan ihracatçılar 

ihracat yapamayacak hale gelecek. İhracatın artmasıyla bu 

durum birinci derecede paralel ilerliyor. Sanayi OSB’lere toplanıp 

şehirlerden çıkartılabilir. Bunları her zaman destekliyoruz. ASD 

olarak da bunun gündemde tutulması gerektiğine inanıyoruz. 

Sürdürülebilirlik, çevreci üretim Türkiye’nin geleceği. Çevresel 

sürdürülebilirliği birinci önceliğe aldığımız zaman hem lojistik 

hem üretim kalitesi hem de rekabet gücümüz gelişecek. Yeni 

bir döneme giriyoruz ve buna uyum sağlayamayanlar ayakta 

kalamayacak.” ifadelerini kullandı.


“BEAUTY ISTANBUL” Fuarı iki salon daha büyüyor! 

Ekim 2021’de ikincisi düzenlenen, ülkemizin ve bölgenin açık ara en büyük ve uluslararası fuarı 

olan, aynı zamanda kendi sektörü içerisinde pandemi esnasında toplam m 2 ve katılımcı sayısınca 

büyümeyi başarmış dünyadaki tek fuar olan BEAUTY ISTANBUL, 13-15 Ekim’deki 2022 fuarı için 

iki salon daha ekliyor.

Güzellik 


55 

İstanbul Kongre Merkezi’ne ek olarak, salonlar arasında 

bağlantısı bulunan İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’ne 

genişleyen fuar; 3. ve 4. Salonlar ile 152 ülkeden getirilen alıcılara 

ihracat gerçekleştirme fırsatını daha fazla firmaya sunuyor. 

Yalnızca 3. Salonun satışa açıldığı yeni dönemde, yoğun talepleri 

karşılayabilmek adına 21 Mart 2022 tarihi itibariyle 4. Salon da 

açılacak. 

BEAUTY ISTANBUL yalnızca uluslararası bir ihracat fuarı 

değil, çok yönlü ve geniş kapsamlı bir etkinlik. Aynı zamanda, 

Türkiye’den ve 150’nin üzerinde ülkeden kozmetik, kuaför, kişisel 

bakım, profesyonel kozmetik, temizlik, private label, ambalaj 

ve hammadde sektörlerinde üretim, ihracat, satış, dağıtım, 

ithalat, satın alma yapan sektör profesyonelleri bir araya getiren 

uluslararası bir ticaret platformu olarak karşımıza çıkıyor. 

International 

3. Uluslararası Kozmetik, Güzellik, Kuaför, Ev Bakım 

Ürünleri, Private Label, Ambalaj ve Ham Madde Fuarı 


13-14-15 

EKİM 

2022 

ICEC - İstanbul 

Lütfi Kirdar & 

ICC - İstanbul 

Kongre Merkezi 

Taksim,Istanbul 

Turkey 

Katılımcılar: 365 Katılımcı, 42 ülkeden 122 Uluslararası ve 243 

Yerli olmak üzere %33 Uluslararası oranı. 2019’a kıyasla %30 net 

m2 ve %17 katılımcı sayısı artışı. 

Ticari Ziyaretçiler: 152 ülkeden 5.304 Uluslararası Ziyaretçi ve 

4.032 Yerli Ziyaretçi olmak üzere, %57 Uluslararası oranıyla 

toplam 9.336 Ziyaretçi. 2019’a kıyasla %13 toplam ziyaretçi sayısı 

artışı. 

Sektörde dünyanın en büyük alım heyeti programından faydalanın! 93 ülkeden 515 önemli ithalatçı, dağıtıcı ve perakende zincirini en 

fazla Afrika ve Latin Amerika bölgelerinden olmak üzere, uçak ve otel masraflarını bütçemizden karşılayarak 2021 fuarımıza getirdik. 

Eşsiz programımız sayesinde katılımcılarımız hedef müşterileri ile tanışmayı garantiliyor. 2022 yılında da programımız daha fazla 

ülkeden ve farklı alıcılarla devam ediyor…


The first store of the cosmetics industry in the 

Virtual Universe Metaverse is from Sinoz! 

Kozmetik sektörünün Sanal Evren Metaverse’deki ilk 

mağazası Sinoz’dan! 

Yasin Çörekçi, CEO, Sinoz Kozmetik 

As a Turkish brand born in e-commerce, focusing on 

digitalization and technology, taking important steps 

towards globalization, Sinoz is preparing to offer its 

customers shopping opportunities in its new investment 

area, Metaverse. 

Yasin Çörekçi, CEO of the brand, who informs on Sinoz’s 

Metaverse works, stated that with the Metaverse store, consumers 

can have a 360-degree store experience without leaving their 

homes. Çörekçi said, “As Sinoz Kozmetik, we have taken steps 

to open our first store in Metaverse. As a brand that has always 

focused on technology in marketing, we find this development 

very exciting. First of all, we work on the intersection data of 

our target audience, which quickly adapts to the meta universe. 

Of course, meanwhile, we are doing our best to integrate meta 

infrastructures into our company technologies and operational 

processes. It is very important to be able to understand the 

change so that 2 different times can speak the same language.” 

In this context, Çörekçi recorded that they are preparing to touch 

the consumers there and provide them with meta-experiences 

by first moving the communication channels to the meta 

step and said, “We aim to do exciting works that will increase 

our difference and then our preferability again in almost all 

processes that we can touch with our brand and products, from 

our product variety to purchasing experiences.” Çörekçi, who 

indicated that the importance of digitalization in every field has 

increased, stated that this new world, which will add a different 

dimension to shopping habits, should be understood well. 

Dijitalleşmeyi ve teknolojiyi odağına alan, e-ticarette 

doğmuş bir Türk markası olarak Globalleşme yolunda 

önemli adımlar atan Sinoz, yeni yatırım alanı Metaverse’de 

müşterilerine alışveriş imkânı sunmaya hazırlanıyor. 

Sinoz’un Metaverse çalışmaları hakkında bilgi veren markanın 

CEO’su Yasin Çörekçi, Metaverse mağazası ile tüketicilerin 

evlerinden çıkmalarına gerek kalmadan, 360 derece mağaza 

deneyimi yaşayabileceklerini belirtti. Çörekçi, “Sinoz Kozmetik 

olarak Metaverse’de ilk mağazamızı açmak için adımlarımızı 

attık. Teknolojiyi her zaman pazarlamanın odağına almış 

bir marka olarak bu gelişmeyi çok heyecan verici buluyoruz. 

Öncelikle meta evrene hızlıca adaptasyon sağlayan hedef 

kitlemizin kesişim datasını çalışıyoruz. Tabi bu arada meta alt 

yapıları şirket teknolojilerimize ve operasyon süreçlerimize 

entegre edebilmek için dersimize iyi çalışıyoruz. 2 farklı 

zamanın aynı dili konuşabilmesi için değişimi anlayabilmek çok 

önemli” dedi. 

Bu kapsamda öncelikle iletişim kanallarını meta adıma taşıyarak 

oradaki tüketicilere dokunmaya ve meta deneyimler yaşatmaya 

hazırlandıklarını belirten Çörekçi, “ürün çeşitliliğimizden, satın 

alma deneyimlerine kadar neredeyse markamız ve ürünlerimizle 

dokunabileceğimiz tüm süreçlerde farklılığımızı ve sonrasında 

tekrar tercih edilebilirliğimizi artıracak heyecan verici işler 

yapmayı hedefliyoruz” dedi. Dijitalleşmenin her alanda 

öneminin arttığını belirten Çörekçi, alışveriş alışkanlıklarına 

farklı bir boyut kazandıracak olan bu yeni dünyayı iyi kavramak 

gerektiğini belirtti.


Senior appointment at Flormar, the strong brand of 

color cosmetics 

Renkli kozmetiğin güçlü markası Flormar’da üst düzey atama 

Sedat Fırat is the new CDO (Chief Digital 

Officer) of Flormar, which has added color to 

the lives of millions of women in more than 80 

countries with its 60 years of experience and 

rising success in the color cosmetics industry. 

Committed to developing innovative products 

by blending the science of color with the art of 

make-up, Flormar, the first brand that comes to 

mind when it comes to make-up, will continue 

to touch the lives of make-up lovers without 

slowing down, clinching its national and global 

success in retail with its breakthroughs in 

digital trade. Sedat Fırat, who has many years of 

experience in leading E-Commerce and digital 

agencies and companies; He will contribute to 

Flormar’s growth and digitalization journey by 

carrying out commercial activities in Digital 

Transformation, CRM and E-commerce 

channels together with the Flormar Digital 

team that he will lead. Fırat will continue his 

duty at the company, reporting to Matthieu 

Gomart, CEO of Flormar. 

Who is Sedat Fırat? 

After graduating from Visual Communication 

Department, Northeastern University in 2007, 

he started his career in America at Designeli 

Digital agency, of which he is a founding partner. 

After working as the Brand Director of the New 

York-based Rue De Denim brand between 2007 

and 2010, he gave E-Commerce Consultancy to 

Boston-based OTW between 2010 and 2011, 

and then to Boston-based Optaros companies, 

including Fortune 500 companies. Before 

moving to Turkey in 2014, he lived in Romania, 

responsible for the European operations of the 

same company. 

Sedat Fırat, who moved to Istanbul in 2014, 

became the E-Commerce Department 

responsible for Ipekyol, Machka, Twist brands 

under Ayaydın & Miroglio between 2014-18, 

Sephora Turkey E-Commerce Department 

under LVMH between 2018-20 and 2020-22. 

He assumed the role of E-Commerce Director 

responsible for Network& and Divarese brands 

at Beymen Group. Sedat Fırat continues his 

duty as Flormar CDO as of January 2022. 

Renkli kozmetik sektöründeki 60 yılı aşkın 

tecrübesi ve yükselen başarı grafiği ile 80’den 

fazla ülkede milyonlarca kadının hayatına 

renk katan Flormar’ın yeni CDO’su (Chief 

Digital Officer) Sedat Fırat oldu. 

Renk bilimini makyaj sanatı ile harmanlayarak 

kendisini yenilikçi ürünler geliştirmeye adayan 

ve makyaj denince akla gelen ilk marka Flormar 

perakende alanındaki ulusal ve global başarısını 

dijital ticaretteki atılımları ile perçinleyerek 

makyaj severlerin hayatlarına dokunmaya hız 

kesmeden devam edecek. Uzun yıllardır lider 

E-Ticaret ve dijital ajans ve şirketlerde tecrübesi 

bulunan Sedat Fırat; liderliğini yapacağı Flormar 

Dijital ekibiyle birlikte Dijital Dönüşüm, CRM 

ve E-ticaret kanallarındaki ticari faaliyetleri 

yürüterek Flormar’ın büyüme ve dijitalleşme 

yolculuğuna önemli katkılarda bulunacak. 

Fırat, Flormar CEO’su Matthieu Gomart’a bağlı 

olarak şirketteki görevini sürdürecek. 

Sedat Fırat kimdir? 

2007 senesinde Northeastern Üniversitesi, 

Görsel iletişim bölümünü tamamladıktan sonra 

kariyerine kurucu ortağı olduğu Designeli 

Dijital ajansta Amerika’da başladı. 2007-2010 

yılları arasında New York menşeili Rue De 

Denim markasının Marka Direktörü olarak 

görev aldıktan sonra 2010-2011 seneleri 

arasında Boston menşeili OTW, sonrasında 

ise yine Boston menşeli Optaros Firmalarında 

Fortune 500 firmalarınında içerisinde olduğu 

şirketlere E-Ticaret Danışmanlığı verdi. 

Türkiye’ye 2014 senesinde taşınmadan önce 

yine aynı firmanın Avrupa operasyonlarından 

sorumlu olarak Romanya’da yaşadı. 

2014 senesinde İstanbul’a taşınan Sedat Fırat, 

2014-18 arasında Ayaydın &Miroglio çatısı 

altındaki Ipekyol, Machka, Twist markalarından 

sorumlu E-Ticaret Müdürlüğü, 2018-20 seneleri 

arasında LVMH çatısı altındaki Sephora 

Türkiye E-Ticaret Müdürlüğü, 2020-22 seneleri 

arasında ise Beymen Group’ta, Network& ve 

Divarese markalarından sorumlu E-Ticaret 

Direktörlüğü görevini üstlendi. Sedat Fırat, 

Ocak 2022 yılı itibari ile Flormar CDO’su olarak 

görevine devam etmekte.

Digitur Turizm Yatırım Dış Tic. Ltd. Şti. 

GÜMÜSSUYU MAH. AGACIRAGI SOK. NO: 3 /10 

BEYOGLU - 34437 ISTANBUL-TURKEY 

TEL: +90-212-2447879 Pbx / FAX: +90-212-2516240 

E-Mail: info@digitur.com.tr 

WORLD OF PRIVATE LABEL 2022 AMSTERDAM 

31 MAY – 01 JUNE 2022 RAI AMSTERDAM 

HOTELS ACCOMODATION PACKAGE PRICE 

Novotel Amsterdam **** 

Fair Area 

Crowne Plaza Amsterdam South **** 

Fair Area 

DBL Room Per Person 950€ 

SNGL Room 1350 € 

DBL Room Per Person 850 € 

SNGL Room 1160 € 

Flight Details (Turkish Airlines) 

30 MAY 2022 SAW/AMS TK7768 0855 1135 

01 JUN 2022 AMS/SAW TK7823 1625 2050 

BEAUTY WORLD MIDDLE EAST 2022 DUBAI 

31 OCTOBER – 02 NOVEMBER 2022 WTC DUBAI 

HOTELS ACCOMODATION PACKAGE PRICE 

Rove Trade Center *** 

Walking Distance 700M 

Voco Dubai Hotel ***** 

Walking Distance 400 M 

DBL Room Per Person 

SNGL Room 

DBL Room Per Person 

SNGL Room 

900 USD 

1080 USD 

1020 USD 

1320 USD 

Flight Details (Fly Dubai Air) 

30 OCT 2022 SAW/DXB FZ752 1700 2230 

02 NOV 2022 DXB/SAW FZ751 1205 1600 

INCLUDIND SERVICES 

Round Trip Flight Ticket 

2 Nights Amsterdam / 3 Nights Dubai Acoomodation In Selected Hotel 

Open Buffet Breakfast 

City Taxes 

Airport – Hotel – Airport Transfer 

24 Hours Emergncy Call Digi Tour 

EXCLUDING SERVICES 

Visa & Travel Insurance (EU 170 € / UAE 120 $) 

Overseas Departure Fee (150 TL) 

Fair Entrance Card 

Hotel Extras 

Personal Expencess 

Lunch & Dinner 

DIGITALTOUR TOURISM & TRAVEL AGENCY 

bir Digitur Turizm Yatırım Dış Tic. Ltd. Şti. kuruluşudur 

TURSAB NO: A-5965


Spring in South Korea is experienced with 

‘Flower Festivals’ 

Güney Kore’de bahar, ‘Çiçek Festivalleri’ ile yaşanıyor 

The Korea Tourism Organization has brought together 

unique places in South Korea where ‘Spring Flowers Views’ 

can be experienced in the spring. 

South Korea, the exciting country of the Far East, is one of 

the destinations where you can enjoy the spring, the ‘symbol 

of rebirth’, with its unique nature and beautiful spring flowers, 

whose fame spreads around the world. 

Korea Tourism Organization (KTO) brought together the 

unique natural beauties that can be experienced in South Korea, 

which has turned into a real paradise in the spring, with the 

beginning of different flowers such as Cherry, Maehwa, Canola, 

Sansuyu, Azalea and Tulip, in a pleasant spring program. 

Stating that a very special nature experience awaits the 

visitors during the trips to be made in the spring months to 

South Korea, which draws attention with its unique natural 

beauties, Hyuncho Cho, Assistant Director at Korea Tourism 

Organization, said that a very special nature experience awaits 

the visitors during the spring trips to South Korea, which 

draws attention with its unique natural beauties, and said, “It 

is a very special destination that also offers its visitors a natural 

experience of beauty that cannot be seen in any other part of 

the world. After the harsh winter days, with the spring flowers 

starting to bloom in March, when the weather starts to warm 

up, a magnificent natural scenery dominates all over South 

Korea. Just in this period, the ‘Spring Flowers Watch’ begins in 

the country. Visitors from different countries of the world flock 

to nature with the South Koreans and enjoy this magnificent 

natural event that takes them to different lands and calms the 

souls. Visitors also experience the happiness of immortalizing 

this unique beauty with the frames they took with great 

admiration.” 

Kore Turizm Organizasyonu, ilkbaharda Güney Kore’de 

‘Bahar Çiçekleri Seyirleri’nin deneyimlenebileceği eşsiz 

yerleri bir araya getirdi. 

Uzak Doğu’nun heyecan veren ülkesi Güney Kore, eşsiz doğası 

ve ünü dünyaya yayılan güzellikteki bahar çiçekleriyle, ‘yeniden 

doğuşun simgesi’ olan ilkbaharın doyasıya yaşanabileceği 

destinasyonların başında geliyor. 

Kore Turizm Organizasyonu (KTO), Kiraz, Maehwa, 

Kanola, Sansuyu, Açelya ve Lale gibi farklı çiçeklerin açmaya 

başlamasıyla, ilkbahar aylarında gerçek bir cennet bahçesine 

dönüşen Güney Kore’de deneyimlenebilecek eşsiz doğal 

güzellikleri, keyifli bir bahar programında bir araya getirdi. 

Kore Turizm Organizasyonu İstanbul Ofisi Direktörü Hyuncho 

Cho, benzeri olmayan doğal güzellikleriyle dikkat çeken 

Güney Kore’ye ilkbahar aylarında yapılacak olan seyahatlerde, 

ziyaretçileri çok özel bir tabiat deneyiminin beklediğini 

belirterek şunları söyledi: “Güney Kore, lezzetli mutfağı, farklı 

kültürü, çok konuşulan sanat ve eğlence hayatıyla olduğu 

kadar; ziyaretçilerine dünyanın başka bir coğrafyasında pek 

rastlanmayacak güzellikteki bir tabiat deneyimini de yaşatan 

çok özel bir destinasyon. Sert kış günlerinden sonra havanın 

ısınmaya başladığı Mart ayıyla beraber açmaya başlayan bahar 

çiçekleriyle Güney Kore’nin dört bir yanına da muhteşem bir 

doğa manzarası hakim oluyor. Tam bu dönemde, ülkede ‘Bahar 

Çiçekleri Seyirleri’ de başlar. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen 

ziyaretçiler, Güney Koreliler ile birlikte doğaya akın ederek, 

kendilerini bambaşka diyarlara götüren, ruhlara dinginlik veren 

bu muhteşem doğa olayının tadını çıkarırlar. Ziyaretçiler, aynı 

zamanda bu eşsiz güzelliği, büyük bir hayranlıkla çektikleri 

karelerle ölümsüzleştirmenin mutluluğunu da yaşarlar.”

Güzellik 


61 

Magic of cherry blossoms is everywhere 

When spring flowers are mentioned in South Korea, the first 

thing that comes to mind is, of course, Cherry Blossoms. You 

can participate in this visual feast of cherry blossoms, which 

start to bloom at the end of March and last until mid-April, in 

many places in South Korea. For example, on Yeouido, Seoul’s 

big island, Yeouiseo Road is one of the most popular places to 

watch the cherry blossoms. With the blooming of 1,800 cherry 

blossom trees along the road, the road turns into a snow-white 

tunnel. 

The Jinhae region in Busan, on the other hand, is one of the 

most famous places in South Korea for its cherry blossoms, with 

approximately 360,000 cherry trees it hosts. The most popular 

flower viewing areas in the city are Anmingogae Hill, Jehwangsan 

Park and Yeojwacheon River. Specifically, the Yeojwacheon 

River’s approximately 1.5 kilometer section covered with cherry 

blossom trees forms a tunnel of white petals this season. Visitors 

passing through the tunnel are accompanied by the sweet scent 

of canola flowers under the cherry blossom trees. 

Another place to visit to fall under the spell of cherry blossoms 

is Simni Cherry Blossom Road. From Hwagae Market in 

Gyeongsangnam -do , Hadong-gun This 6-kilometer road 

stretching to the Ssanggyesa Temple is also called the “Wedding 

Road”, as it is believed that couples walking along the road 

among cherry blossoms will fall deeply in love with each other. 

Incheon , built as Korea’s ‘first Western-style contemporary 

park’ Jayu Park is also one of the most visited places for cherry 

blossoms in spring. Visitors who come to Jayu Park, which is 

full of cherry blossoms every spring, also take a short journey 

into history with the statue of General Douglas MacArthur 

and various monuments in the park. The magnificent view of 

the park is worth seeing even more with the blooming cherry 

blossoms. 

Kiraz çiçeklerinin büyüsü her yerde 

Güney Kore’de bahar çiçekleri dendiğinde kuşkusuz ki akla ilk 

gelen Kiraz Çiçekleri oluyor. Mart ayının hemen sonunda açmaya 

başlayan ve Nisan ortasına kadar süren kiraz çiçeklerinin bu 

görsel şölenine Güney Kore’de birçok yerde dahil olabilirsiniz. 

Örneğin Seul’un büyük adası Yeouido’daki Yeouiseo Yolu, kiraz 

çiçeklerini izlemek için en popüler yerlerden biri. Yol boyunca 

yer alan 1.800 kiraz çiçeği ağacının açmasıyla birlikte yol, kar 

beyazı bir tünele dönüştürüyor. 

Busan’da yer alan Jinhae bölgesi ise ev sahipliği yaptığı yaklaşık 

360.000 kiraz ağacıyla, Güney Kore’de kiraz çiçekleriyle ünlü 

yerlerin başında geliyor. Şehirdeki en popüler çiçek seyir 

alanları Anmingogae Tepesi, Jehwangsan Parkı ve Yeojwacheon 

Nehri olarak sıralanıyor. Özellikle, Yeojwacheon Nehri’nin kiraz 

çiçeği ağaçlarıyla kaplı olan yaklaşık 1,5 kilometrelik bölümü, 

bu mevsimde beyaz taç yapraklarından bir tünel oluşturuyor. 

Tünelden geçen ziyaretçilere kiraz çiçeği ağaçlarının altındaki 

kanola çiçeklerinin tatlı kokusu da eşlik ediyor. 

Kiraz çiçeklerinin büyüsüne kapılmak için ziyaret edilebilecek 

yerlerden bir diğeri ise, Simni Kiraz Çiçeği Yolu. Hwagae 

Pazarı’ndan Gyeongsangnam-do, Hadong-gun’daki Ssanggyesa 

Tapınağı’na uzanan 6 kilometrelik bu yol, kiraz çiçekleri 

arasında yol boyu yürüyen çiftlerin birbirlerine derinden 

âşık olacaklarına inanıldığından “Düğün Yolu” olarak da 

adlandırılıyor. 

Kore’nin ‘Batı tarzında ilk çağdaş parkı’ olarak inşa edilen 

Incheon Jayu Parkı da, bahar aylarında kiraz çiçekleri için en 

çok ziyaret edilen yerlerden biri. Her baharda kiraz çiçekleri 

ile dolup taşan Jayu Park’a gelen ziyaretçiler, parkta yer alan 

General Douglas MacArthur’un heykeli ve çeşitli anıtlarla tarihe 

kısa bir yolculuk da yapıyorlar. Parkın sahip olduğu muhteşem 

manzara, açan kiraz çiçekleriyle birlikte daha da görülmeye 

değer oluyor.


Maehwa: the flower that gives its beauty to nature and its 

flavor to ice cream 

The Maehwa flower, which symbolizes respect in traditional 

Korean culture, is a flower in Gwangyang. Gwangyang named 

after a large colony of maehwa trees growing in the Daapmyeon 

region It also gives to Maehwa Village. Gwangyang 

While visiting Maehwa Village, be sure to try the maehwa ice 

cream available in the shops in the village. Although it looks 

like regular milk ice cream, Maehwa ice cream, where you will 

get the sweet and smooth taste of green plums, will bring you a 

flavor surprise. You will feel like you are eating Maehwa flowers 

with just one bite! 

Ocean view meets canola flower petals 

Jeju Island, located in the southernmost part of Korea, is the first 

place in Korea where spring flowers bloom. Every year, at the 

end of February and in the middle of March, the yellow Canola 

flowers that spring out from all over the island are especially 

eye-catching in Seopjikoji. 

Sansuyu flowers used in Korean medicine and cooking 

A tree native to West Asia, Sansuyu is an integral part of the 

South Korean spring flower fest with its beautiful and bright 

yellow flowers that begin to bloom in mid- March. Sansuyu 

fruit, a cherry-like fruit, is also used in traditional Korean 

medicine and cooking. 

Azaleas will take you to the pinnacle of romance 

If you are a flower lover, there is probably nothing else that will 

make you happy more than watching the mountain slope full of 

romantic azalea flowers on warm spring days in South Korea... 

Ganghwado Island is the kind that will give you the pleasure 

you seek every April. After reaching the summit of Goryeosan 

Mountain, which is furnished with trekking tracks, within 1-2 

hours, what will greet you will be a magnificent natural view 

resembling an endless bed covered with azaleas... 

Maehwa: güzelliğini doğaya, lezzetini dondurmaya veren 

çiçek 

Geleneksel Kore kültüründe saygınlığı sembolize eden Maehwa 

çiçeği, Gwangyang’daki Daap-myeon bölgesinde yetişen 

büyük maehwa ağaçları kolonisiyle adını Gwangyang Maehwa 

Köyü’ne de veriyor. Gwangyang Maehwa Köyü’nü ziyaret 

ederken, köydeki dükkanlarda bulunan maehwa dondurmasını 

da mutlaka deneyin. Normal sütlü dondurma gibi görünmesine 

rağmen, yeşil eriklerin tatlı ve pürüzsüz tadını alacağınız 

Maehwa dondurması size bir lezzet sürprizine taşıyacak. Sadece 

bir ısırıkla Maehwa çiçekleri yiyormuş gibi hissedeceksiniz! 

Okyanus manzarası Kanola çiçeklerinin taç yapraklarıyla 

buluşuyor 

Kore’nin en güneyinde yer alan Jeju Adası, Kore’de bahar 

çiçeklerinin açtığı ilk yer. Her sene Şubat sonu ve Mart ortasında, 

adanın dört bir yanından fışkırarak açan sarı Kanola çiçekleri 

ise özellikle Seopjikoji’de göz alıcı bir görüntü oluşturuyor. 

Kore tıbbında ve yemeklerinde kullanılan Sansuyu çiçekleri 

Batı Asya’ya özgü bir ağaç olan Sansuyu, Mart ayının ortasında 

açmaya başlayan güzel ve parlak sarı çiçekleriyle Güney Kore 

bahar çiçekleri cümbüşünün ayrılmaz bir parçası. Kiraz benzeri 

bir meyve olan Sansuyu meyvesi, geleneksel Kore tıbbında ve 

yemeklerinde de kullanılıyor. 

Açelyalar sizi romantizmin zirvesine taşıyacak 

Bir çiçek aşığıysanız, Güney Kore’de ılık bahar günlerinde 

romantik açelya çiçekleriyle dolu dağ yamacını seyre çıkmak 

kadar sizi mutlu edecek başka bir şey daha yoktur herhalde... 

Ganghwado Adası ise her Nisan ayındaki haliyle aradığınız 

keyfi size yaşatacak türden. Trekking parkurlarıyla döşenmiş 

olan Goryeosan Dağı’nın zirvesine 1-2 saat içinde vardıktan 

sonra sizi karşılayacak olan ise açelyalarla döşenmiş sonsuz bir 

yatağı andıran muhteşem bir tabiat manzarası olacak... 

Zarif Laleler, Taean Lale Parkı ve Seul Ormanı’nda sizi 

bekliyor 

Nisan ayında açan rengarek lalelerle birlikte Güney Kore’deki 

Taean Lale Parkı, her yıl temaya göre farklı tarzlarda dekore 

edilerek bölümlere ayrılıyor. Böylece ziyaretçilerin farklı ve 

eğlenceli fonlar arasında renkli lalelerin keyfini çıkarmasını 

sağlıyor. Güney Kore, pandemi sonrasında; Kore’nin farklı 

kültürünü deneyimlemek, büyük coşkunun yaşandığı festival 

ve sanat etkinlerinin bir parçası olmak ve eşsiz doğasında huzur 

veren atmosferini yaşamak isteyen herkesi ağırlamayı bekliyor. 

Elegant Tulips await you in Taean Tulip Park and Seoul Forest 

Taean Tulip Park in South Korea is divided into sections each 

year, decorated in different styles according to the theme, with 

colorful tulips blooming in April. Thus, it allows visitors to 

enjoy colorful tulips among different and fun backgrounds. 

After the pandemic South Korea is waiting to welcome everyone 

who wants to experience the different culture of Korea, to be a 

part of festivals and art events where there is great enthusiasm, 

and to experience the peaceful atmosphere in its unique nature.


Feel the change in your skin from the inside out with 

Voonka Collagen Biocosmetics! 

Voonka Collagen Biocosmetics ile içten dışa değişimi 

cildinde hisset 

Türkiye’nin ilk ve en geniş kollajen serisine sahip uzman 

marka Voonka Collagen, farklı dozlarda ve formlarda kollajen 

içeren ürün grubu ile farklı yaşlardaki kullanıcılarının farklı 

ihtiyaçlarına çözüm sunmaya ve tüketicilerini yeni ürünler ile 

buluşturmaya devam ediyor. Voonka Collagen serisi yüksek 

biyolojik uyumluluğa sahip bir kollajen olan atelocollagen 

içerikli Biocosmetics serisi ve seride yer alan altı yeni ürünü 

ile içten dışa cilt değişimi sunuyor. 

Doğadan aldığı ilhamla tüketicileri için sağlıklı çözümler 

sunmayı hedefleyen Voonka Collagen ailesi Atelocollagen 

içeren yeni Voonka Collagen Biocosmetics serisi ile cilt sağlığına 

bütüncül yaklaşım sunuyor. Soğuk proses ve enzim uygulaması 

yoluyla yüksek biyolojik uyumluluğa sahip bir kollajen olan 

atelocollagen, uyumluluk açısından güçlendirilmiştir. 

Uyumluluk açısından güçlendirilmiş olan Atelocollagen, 

lipofilikligi ve geçirgenliği sayesinde diğer kozmetik bileşenlerin 

özel olarak cilt altına taşınmasını sağlar. Bu da daha iyi bir 

emilim ve nemlendirme sağlıyor. 

Voonka Collagen, the specialist brand with Turkey’s first 

and largest collagen range, continues to offer solutions to the 

different needs of users of different ages and to introduce new 

products to its consumers with its product line containing 

collagen in different doses and forms. Voonka Collagen 

range offers skin transformation from the inside out with its 

Biocosmetics range containing atelocollagen, a collagen with 

high biocompatibility, and six new products in the range. 

Voonka Collagen family, which aims to provide healthy 

solutions for its consumers with inspiration from nature, 

offers a holistic approach to skin health with the new Voonka 

Collagen Biocosmetics range containing Atelocollagen. A 

collagen with high biocompatibility through cold processing 

and enzyme application, atelocollagen has been strengthened 

for compatibility. 

Atelocollagen, which has been strengthened in terms of 

compatibility, enables other cosmetic ingredients to be 

transported specifically under the skin, thanks to its lipophilicity 

and permeability. This provides better absorption and hydration. 

Atelocollagen, Elastin, Squalene and Hyaluronic Acid 

Voonka Collagen Biocosmetics serisi atelocollagen, elastin, 

skualen ve hyaluranik asit içeren mükemmel kombinasyonları 

ile dermisin ana bileşenlerini eksik bırakmamak için formüle 

edilmiştir. Ciltte kollajen ve elastin üretimin azalmasıyla 

yaşlanma belirtileri gözlenir. Sağlıklı ve genç bir cilde sahip 

olmak, dermisteki kolajen ve elastin bileşenlerinin seviyesiyle 

Atelocollagen, Elastin, Squalene and Hyaluronic Acid 

Voonka Collagen Biocosmetics range has been formulated 

with perfect combinations of atelocollagen, elastin, squalene 

and hyaluronic acid to not miss the main components of the 

dermis. With the decrease of collagen and elastin production 

in the skin, signs of aging are observed. Having a healthy and


young skin is directly proportional to the level of collagen and 

elastin components in the dermis. Free radicals created by 

environmental factors accelerate the aging process of the skin. 

Antioxidant-rich products help repair cellular damage caused 

by free radicals. 

Voonka Collagen Skin and Make-up Cleansing Water 

Atelocollagen-containing skin and make-up removal water; 

Removes make-up, cleans the face, lips and eye area. It removes 

make-up and its residues. Enriched with Atelocollagen, the skin 

and make-up removal water purifies the skin and provides a 

feeling of comfort by taking care of the skin balance. 

Voonka Collagen Mineralized Thermal Water 

Mineralized thermal water helps the skin to be moisturized, 

nourished and regain its freshness. 

Voonka Collagen Anti-Aging Care Cream 

Anti-aging care cream containing Atelocollagen 

helps to reduce wrinkles, moisturize, tighten and 

revitalize the skin. 

Voonka Collagen Eye Contour Care Cream 

Atelocollagen-containing eye care cream helps 

to reduce puffiness, circles under the eyes 

and disappear wrinkles. 

Voonka Collagen Hand and Neck Mask 

Atelocollagen hand and neck mask; It 

helps to reduce wrinkles, renew and 

revitalize the skin. 

Voonka Collagen 50 SPF 

Sunscreen 

While providing protection 

against aging, Atelocollagen 

50 SPF sunscreen offers 

a flawless tan. Ideal for 

fair skin and the most 

sensitive areas (face, 

décolleté, hands), 

this product helps 

prevent the 

formation of 

sunspots and 

does not leave 

a white mark. 

A portion of 

the income from each 

purchased product will be 

donated to the “Domestic Violence 

Hotline” and can obtain the Voonka Collagen 

Biocosmetics range containing Atelocollagen from 

pharmacies. For detailed information, you can visit the website 

and social media accounts. 

doğru orantılıdır. Çevresel etkenlerin oluşturmuş olduğu serbest 

radikaller cildin yaşlanma sürecini hızlandırır. Antioksidan 

açısından zengin ürünler, serbest radikallerin vermiş olduğu 

hücresel hasarı onarmaya yardımcı olur. 

Voonka Collagen Cilt ve Makyaj Temizleme Suyu 

Atelocollagen içerikli cilt ve makyaj temizleme suyu; 

makyajı çıkarır, yüz çevresi, dudak ve göz çevresini temizler. 

Makyajı ve kalıntılarını ortadan kaldırır. Atelocollagen ile 

zenginleştirilen cilt ve makyaj temizleme suyu, cildi 

arındırır ve cilt dengesine özen göstererek 

rahatlık hissi sağlar. 

Voonka Collagen 

Mineralli 

Termal Su 

Mineralli 

termal su; cildin 

nemlenmesine, 

beslenmesine 

ve tazeliğini geri 

kazanmasına yardımcı 

olur. 

Voonka Collagen Yaşlanma 

Karşıtı Bakım Kremi 

Atelocollagen 

içerikli 

yaşlanma karşıtı bakım kremi; 

kırışıklıkların azalmasına, cildin 

nemlendirilmesine, sıkılaşmasına ve 

canlanmasına yardımcı olur. 

Voonka Collagen Göz Çevresi Bakım 

Kremi 

Atelocollagen içerikli göz çevresi bakım 

kremi; göz altındaki şişliğin, halkaların 

azaltılmasına ve kırışıklıkların kaybolmasına 

yardımcı olur. 

Voonka Collagen El ve Boyun Maskesi 

Atelocollagen içerikli el ve boyun maskesi; 

kırışıklıkların azaltılmasına, cildin yenilenmesine ve 

canlanmasına yardımcı olur. 

Voonka Collagen 50 SPF Güneş Kremi 

Atelocollagen içerikli 50 SPF güneş kremi; yaşlanmaya 

karşı koruma sağlarken, kusursuz bir bronzlaşma sunar. 

Açık tenler ve en hassas bölgeler (yüz, dekolte, eller) için ideal 

olan bu ürün, güneş kaynaklı leke oluşumunun önlenmesine 

yardımcı olur ve beyaz bir iz bırakmaz. 

Satın alınan her ürününden elde edilen gelirin bir kısmı “Aile 

İçi Şiddet Acil Yardım Hattı”na bağışlanacak olan Atelocollagen 

içerikli Voonka Collagen Biocosmetics serisini eczanelerden 

temin edebilir; detaylı bilgi için web sitesini ve sosyal medya 

hesaplarını ziyaret edebilirsiniz.


Special for kids by 

Ashley Joy 

Ashley Joy’dan 

çocuklara özel 

Ashley Joy, which is the favorite of those who prefer natural 

hair care, stands out as the favorite of the little ones with 

its specially formulated, 100% domestic production care 

products containing herbal ingredients. Offering a variety 

suitable for every hair type and every need and makes a 

difference with its nature-friendly attitude, while continuing 

to develop its product range subtly with the motto “Everyone 

Deserves the Best”, offering solutions suitable for every 

period and every need, Ashley Joy also draws attention with 

the products developed especially for children. 

As the proverbial saying of “as the twig is bent, so grows the tree”, 

care also shapes the future when done right. Even though there 

are many alternatives in today’s world, it is of great importance 

for every parent that children protect their natural beauty in 

their purest and most unworn times. Developing its products at 

the point that everyone deserves the best with completely herbal 

and natural ingredients, Ashley Joy has developed its products 

for the little ones who hold on to the future, who are always selfconfident, 

well-groomed and who know the value of natural 

beauty with the Easy Comb Spray Special for Kids, it takes a 

special place in the hearts of not only parents but also little ones. 

The care routine for mother, aunt, aunt, or someone who is in 

any sense in their life spent together with a child is both very 

special and very valuable… Caring for their silky and natural 

hair and then combing their hair with kindness before telling 

beautiful tales are the most beautiful memories… However, 

sometimes this meaningful and valuable routine turns into 

a nightmare because even if it is silky, it is the most beautiful 

thing. hair becomes difficult to comb. Ashley Joy, who is also 

a mother in her nature and therefore foresees the needs of the 

little ones, shows her difference in the field with the Easy Comb 

Spray Special for Children, taking into account all the needs and 

development of the little ones. 

Special care and perfect care for the little ones that make even 

the big ones jealous... 

The favorite of those who prefer natural hair care, Ashley Joy’s 

special formula containing herbal ingredients and developed 

with 100% domestic production power, Easy Comb Spray for 

Kids adapts to every hair type of little ones, thick or thin. This 

special care product, which provides easy combing and protects 

the hair right after a nice bath, shower and hair care, or after 

the sea and the pool, gives shine to the hair and strengthens the 

damaged hair thanks to its hydrolyzed wheat protein formula 

and the preparations it contains. It also supports easy styling 

of the hair. 

Saç bakımında tercihini doğallıktan yana kullananların 

favorisi olan Ashley Joy, bitkisel içeriklerin yer aldığı özel 

formüllü, %100 yerli üretim bakım ürünleri ile miniklerin 

favorisi olarak öne çıkıyor. Her saç tipine ve her ihtiyaca 

uygun çeşitlilik sunan, doğaya saygılı tavrı ile fark oluşturan 

Ashley Joy, “Herkes En İyisini Hak Ediyor” mottosu ile ürün 

çeşitliliğini incelikli bir şekilde geliştirmeye devam ederken, 

her döneme ve her ihtiyaca uygun çözümler sunarken, 

çocuklara özel geliştirdiği ürünleriyle de ilgi görüyor. 

Ağaç yaşken eğilir derler; bakım da doğru yapıldığı noktada 

geleceği şekillendirir. Günümüz dünyasında birçok alternatif 

yer alsa dahi, çocukların daha o en saf, en yıpranmamış 

zamanlarında doğal güzelliklerini korumaları her ebeveyn için 

artık büyük önem taşıyor. Tamamen bitkisel ve doğal içeriklerle 

herkesin en iyisini hak ettiği noktasında ürünlerini geliştiren 

Ashley Joy geleceğe sımsıkı tutunan, her zaman öz güveni 

yüksek, bakımlı ve doğal güzelliğin değerini bilen minikler 

için geliştirdiği Çocuklara Özel Kolay Tarama Spreyi ile sadece 

ebeveynlerin değil, miniklerin de kalbinde özel bir yer ediniyor. 

Anne, teyze, hala ya da herhangi bir anlamda hayatında çocuk 

olan biri; beraber geçirilen bakım rutini hem çok özeldir, hem 

de çok değerli… Onların o ipeksi ve doğal saçlarına bakım 

yapmak ve sonrasında güzel masallar anlatmadan önce saçlarını 

şefkatle taramak kusursuz anıların en güzelidir… Ancak kimi 

zaman bu anlamlı ve değerli rutin kabusa dönüşür çünkü 

ipeksi de olsa o saçlar taranması güç bir hale gelir. Doğasında 

annelik de olan ve dolayısıyla miniklerin ihtiyacını da ön gören 

Ashley Joy, miniklerin tüm ihtiyaçlarını ve gelişimini göz 

önünde bulundurarak Çocuklara Özel Kolay Tarama Spreyi ile 

alanındaki farkını belli ediyor. 

Büyükleri bile kıskandıran miniklere özel özenli ve kusursuz 

bakım… 

Saç bakımında tercihini doğallıktan yana kullananların favorisi 

olan Ashley Joy’un bitkisel içeriklerin yer aldığı özel formüllü, 

%100 yerli üretim gücü ile geliştirdiği Çocuklara Özel Kolay 

Tarama Spreyi, kalın, ince, hangisi olursa olsun, miniklerin her 

saç tipine uyum sağlıyor. Güzel bir banyo, duş ve saç bakımının 

hemen ardından ya da denizden ve havuzdan sonra hem kolayca 

tarama sağlayan, hem de saçları koruma altına alan bu özel 

bakım ürünü, hidrolize buğday proteinli formülü ve içeriğinde 

yer alan preparatlar sayesinde saça parlaklık verirken, zarar 

görmüş saçları güçlendiriyor, saçın kolaylıkla şekil almasını da 

destekliyor.

Meet the Beauty 

where the continents meet! 

Kıtaların buluştuğu yerde 

güzellik ile buluşalım! 

15-17 June / Haziran 2022 

YESILKOY / Istanbul 

HALL 9 - 10 - 11 

Follow us / Bizi takip edin 

/beautyeurasia 

/beauty_eurasia 

/beautyeurasia 

/beautyeurasia.com/Linkedin 

Organiser / Organizatör

Beauty Turkiye April 2022

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?