12.06.2013 Views

osho-ozgurluk

osho-ozgurluk

osho-ozgurluk

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

42 -> 72<br />

anlamak istediğim şey özgürlüğünüzle ne yapacağınız. Siz kölelikte nasıl yaşayacağınızı biliyorsunuz.<br />

Özgürlükte nasıl yaşanacağını biliyor musunuz? Kölelikte belirli bir emrin yerine getirilmesinin zorunlu<br />

olduğunu biliyorsunuz; yoksa vurulur, öldürülür, ezilirsiniz. Özgürlükte düzeni sürdürme sorumluluğunun<br />

sizin olacağını biliyor musunuz? Hiç kimse sizi öldürmeyecek ve sizden başka hiç kimse ondan sorumlu<br />

olmayacak; siz ondan sorumlu olmak zorundasınız. Liderlerinize bu özgürlüğün ne için olduğunu sordunuz<br />

mu? Ve hiçbir cevap alamadım. "Şimdi kölelikten kurtulmak için çok meşgulüz; özgürlüğü sonra<br />

düşünürüz" dediler.<br />

"Bu bilimsel bir yaklaşım değil şayet eski evi yıkıyorsanız, zekiyseniz en azından yeni ev için bir plan<br />

yaparsınız. Eski olanı yıkmadan önce yeni evi hazırlamak en iyisidir. Yoksa evsiz kalacaksınız ve acı<br />

çekeceksiniz çünkü eski evde olmak evsiz olmaktan daha iyidir" dedim.<br />

Hindistan devriminin büyük liderleri bizim ailede kalmıştı ve bu benim onlarla sürekli tartıştığım bir şeydi.<br />

Ve özgürlükle ne yapacaklarını söyleyebilen tek bir lidere rastlayamadım.<br />

Özgürlük geldi. Milyonlarca Hindu ve Müslüman birbirlerini öldürdüler. Birbirlerini öldürmelerini İngiliz<br />

kuvvetleri önlemişti; bu güçler ortadan kalktığında Hindistan'ın her yerinde ayaklanmalar oluştu. Herkesin<br />

hayatı tehlikedeydi. Tüm kasabalar yanıyordu; tüm trenler yanıyordu ve insanların yanan trenlerden dışarı<br />

çıkmasına izin verilmedi.<br />

"Bu çok garip. Bu köleyken olmuyordu ama özgürlükte gerçekleşiyor. Ve bunun tek nedeni bizim özgürlük<br />

için hazır olmamamızdır" dedim.<br />

Ülke ikiye bölünmüştü; bu hiç akıllarına gelmemişti. Tüm ülkede kaos vardı ve iktidara gelen insanların<br />

uzman oldukları bir alan vardı; bu uzmanlık köprüleri ve cezaevlerini yakmak, ülkeyi esir eden insanları<br />

öldürmekti. Bu uzmanlığın yeni bir ülke inşa etmekle hiçbir ilgisi yoktu. Fakat devrimin liderleri bunlardı;<br />

iktidara onlar geldi. Onlar savaştı, onlar kazandı ve iktidar da onların eline geçti. Ve bunlar yanlış ellerdi.<br />

Hiçbir devrimciye iktidar verilmemelidir çünkü o sabotaj yapmayı bilir ama yaratmayı bilmez; o sadece<br />

yok etmeyi bilir. Ona saygı gösterilmeli, şereflendirilmeli, altın madalyalar ve buna benzer şeyler<br />

verilmelidir ama ona iktidarı verme.<br />

Yaratıcı olabilecek insanlar bulmak zorundasın ama bu insanlar devrime katılmamış olacaklardır.<br />

Bu çok hassas bir konudur. Çünkü yaratıcı insanlar kendi yaratıcılıkları ile ilgilidirler, onlar kimin yönettiği<br />

ile ilgilenmez. Birisi yönetimde olmak zorundadır ama İngiliz ya da Hintli olması onlar için fark etmez.<br />

Onlar enerjilerini yaratıcı işlerine akıtmakla meşguldüler, o yüzden de devrimci safların içinde değildiler.<br />

Şimdi devrimciler onların iktidarına izin vermeyeceklerdir. Aslında onlar haindir. Bu insanlar devrime hiç<br />

katılmamış olanlardır ve sen onlara iktidarı vereceksin.<br />

Bu nedenle dünyadaki tüm devrimler bugüne kadar başarısız olmuştur. Ve bunun basit nedeni devrimi<br />

yapan insanların belirli bir türden uzmanlığının olması ve bir ülkeyi oluşturabilecek, bir ülke yaratabilecek,<br />

insanlarda sorumluluk oluşturabilecek özelliklerin ise başka bir grup insanda olmasıdır. Onlar kıyıma,<br />

cinayete katılmazlar. Fakat onlar iktidara gelemez. Güç savaşmış olanların ellerine geçer. Bu yüzden doğal<br />

olarak her devrim kendi doğası gereği, benim söylediklerim net bir şekilde anlaşılmadığı sürece başarısız<br />

olmaya mahkûmdur.<br />

Devrimin iki kısmı vardır, bir şeyden ve bir şey için; ve iki çeşit devrimci olmalıdır: Birincisi için çalışanlar<br />

—bir şeyden özgürleşmek— ve birincinin işi bittiği zaman, bir şey için özgürlük uğruna çalışacak olanlar.<br />

Ancak bunu başarmak zordur. Bunu kim başaracak? Herkes güç için yanıp tutuşuyor. Devrimciler<br />

zaferlerini kazandığında güç onlardadır; onu başka hiç kimseye veremezler ve ülke kaosa girer. Ve her gün<br />

her boyutta daha da kötüye gidecektir.<br />

Bu yüzden ben devrimi öğretmiyorum; ben sana başkaldırıyı öğretiyorum. Devrim kalabalığa aittir;<br />

başkaldırı bireye aittir. Birey kendisini değiştirir. O iktidarın yapısını umursamaz; o kendi varlığını<br />

değiştirmeyi başarır, kendi içinde yeni bir insan doğurur. Ve şayet tüm ülke asi olursa...

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!