12.06.2013 Views

osho-ozgurluk

osho-ozgurluk

osho-ozgurluk

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

8 -> 72<br />

İslam gibi pek çok din kadınlarının yüzünü kapatmıştır. Müslüman kadınların yüzleri hiç günışığı<br />

almadığından soluklaşmıştır. Onların yüzleri, onların bedenleri mümkün olan her şekilde kapatılmıştır.<br />

Kadın eğitilmemelidir çünkü eğitim insanlara garip fikirler verir. İnsanlar düşünmeye başlar, insanlar<br />

tartışmaya başlar...<br />

Kadının maaş ödenen bir kariyere sahip olmasına izin verilmez çünkü bu bağımsızlık demektir. O her<br />

köşesinden sırf tek bir neden yüzünden budanmıştır; bu sayede erkek, oğlunun kendi oğlu olduğundan<br />

emin olabilecektir. Gerçekten güçlü olanlar —örneğin krallar— hizmetkârları hadım ettirmiştir çünkü<br />

onlar sarayın içinde dolaşıp çalışıyor ve başkalarına hizmet ediyorlardı. Onlar hadım edilmek<br />

zorundaydılar; aksi taktirde tehlike vardı... Ve tehlike vardı çünkü her imparatorun pek çoğunu hiç<br />

görmediği yüzlerce karısı vardı. Doğal olarak onlar herhangi birisine âşık olabilirdi. Ancak sadece hadım<br />

edilmiş erkeklerin saraya girmesine izin verilebilirdi, böylece bir kadın âşık olsa bile çocuk yapamazlardı.<br />

Önemli olan şey buydu.<br />

Aile ortadan kalkmak ve yerini komüne bırakmak zorundadır. Bir komün bizim tüm enerjimizi, tüm<br />

paramızı, her şeyi tek bir havuzda biriktirmiş olduğumuz anlamına gelir; ve bu tüm insanların ihtiyacını<br />

giderir. Çocuklar komüne ait olacak, o nedenle bireysel miras meselesi olmayacaktır. Ve şayet sen tüm<br />

enerjini, tüm paranı ve tüm kaynaklarını havuza koyarsan her komün zengin olabilir ve her komün eşit<br />

düzeyde canlı olmanın keyfini çıkarabilir.<br />

Bir kez bireyler ve komünler yan yana geliştiğinde toplum kaybolacak ve toplumla birlikte toplumun<br />

yarattığı tüm kötülükler kaybolacak. Bir örnek vereyim.<br />

Çin'de 2000 yıl önce bir adım atılmıştı. Yeni sistem içinde, doktora hasta sağlıklı kaldığı sürece para<br />

ödenmek zorundaydı. Hasta kötü hissettiğinde, doktora para ödenmiyordu. Bu çok garip görünür. Biz<br />

doktora hasta olduğumuzda para öderiz ve o bizi yeniden sağlıklı hale getirir. Ancak bu tehlikelidir çünkü<br />

sen doktoru hastalığına bağımlı kılıyorsun. Hastalık onun çıkarı haline gelir: Ne kadar çok insan hasta<br />

olursa o kadar çok para kazanacaktır. Onun çıkarı sağlık değil hastalık olur. Eğer herkes sağlıklı kalırsa, o<br />

zaman hasta olacak tek kişi doktor olacaktır!<br />

Onlar her kişinin kendi doktorunun olacağı ve kişi sağlıklı kaldığı sürece doktora her ay para ödeneceği<br />

çok pratik, devrimci bir fikirle ortaya çıktılar. Kişiyi sağlıklı olarak tutma doktorun görevidir; ve doğal<br />

olarak o bunu yapacaktır çünkü ona bunun için para ödenir. Hasta kötü hissettiğinde doktor para<br />

kaybeder. Salgın hastalıklar olduğunda doktor iflas eder.<br />

Şimdi ise tam tersi vardır. Şöyle bir öykü duydum:<br />

Doktor Nasrettin Hocaya geldi ve "Çocuğunu çiçek hastalığından iyileştirdiğimi hatırlatmak için sana<br />

defalarca geldim. Ve sen ödeme yapmadın ve dinlemiyorsun" dedi.<br />

Hoca dedi ki: "İyisi mi sen dinle; yoksa seni mahkemeye vereceğim."<br />

Doktor da "Bu çok garip... ben çocuğunu iyileştirdim" dedi.<br />

Hoca da, "Evet bunu biliyorum ama tüm kasabaya salgını yayan kim? Benim çocuğum! O yüzden<br />

kazandığın bütün parayı benimle bölüşmek zorundasın" dedi.<br />

O haklıydı. Çocuğu muhteşem bir iş başarmıştı. Ve o günden sonra doktor asla para istemek için geri<br />

gelmedi. Molla'nın tespiti doğruydu. Doktor salgından epey para kazanmıştı.<br />

Ama bu çok yanlış bir sistemdir. Komün, doktora komünü sağlıklı tuttuğu için para ödemeli ve eğer<br />

komünde birisi hastalanırsa doktorun geliri kesilmelidir. Yani doktorun işi sağlıktır, hastalık değil. Ve<br />

aradaki farkı görebilirsin: Batı'da doktorun işine hastalıkla ilişkili olan tıp ("İngilizce'de ilaç anlamına gelen<br />

"medicine") denir. Doğu'da ona "hayatın — hastalığın değil— bilimi"; anlamına gelen "ayurveda" denir.<br />

Doktorun temel işi insanların uzun yaşaması, sağlıklı, bütün yaşaması olmalıdır ve bunun için ona para<br />

ödenmelidir. Böylece her komün kolaylıkla bir doktor, bir tesisatçı, bir mühendis; her ne hizmete ihtiyaç

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!