19.09.2013 Views

Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu - NG Dergi

Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu - NG Dergi

Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu - NG Dergi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

GEZİ<br />

VENEDİK<br />

Venedik’ten bahsettik hep. Yanımdaki koltuğa çöküp kendi dönemindeki<br />

canlılığın artık kalmadığından, sakin, dalgın ifadeyle<br />

gecelerin sessizliğinden, karanlık saraylardan, kanallardaki tortulaşmış<br />

sulardan; giderek yok olan Venedik’ten bahsetti, zorla<br />

yaşatılan Venedik’ten. Cevap veremiyordum. Boğazım düğümlenmişti.<br />

Sıçrayan bir dalganın yüzümdeki soğuk damlaları ile<br />

kendime geldiğimde Venedik’e varmak üzereydik. Gördüğüm<br />

kısa rüyanın anlamını çözmeye çalışıyordum. Castello bahçeleri<br />

açıklarına geldiğimizde Venedik’in gündüz ihtişamından eser<br />

kalmamıştı. Kuşkusuz ışık sızmayan kapıların ve pencerelerin<br />

ardında, bazı barlar ve restoranlarda neşe içinde yiyip içen ve<br />

eğlenen insanlar da vardı ama, onların varlığı kentin sokaklarının<br />

terkedilmişcesine bir ıssızlığa gömülmesini engellemiyordu.<br />

Sanki gündüz yaşananlar hiç yaşanmamıştı. Dükalık sarayı,<br />

görkemli çan kulesi neredeydi? Sadece vapurun sahile yaklaştıkça<br />

sakin sulardaki kazıklar üzerinde zorlukla seçilebilen<br />

kör ışıklarından başka bir şey görülmüyordu. İskeleye ulaşmak<br />

üzere kıyıdan ilerleyen vapur, hiçbir ışığın dışarı sızmadığı görkemli<br />

malikaneleri geçti. Sessizce karanlık şehrin iskelesine yanaştık.<br />

Vapurdakiler bir anda ıssız sokaklara dalıp kayboldular.<br />

İstasyona gitmeliydim.<br />

Görkeminden eser kalmamış harabe sarayların duvarları<br />

her an üzerime çökecek endişesi içinde, mezarlıktan geçen<br />

korkak çocuklar gibi koşar adım dar, taş sokakları geçiyordum.<br />

Kendi adım seslerimden başka bir ses duyulmuyordu. Birbirini<br />

ezen turistlerin, müşteri peşindeki dükkan tezgahtarlarının hiçbiri<br />

yoktu. Anlaşılan hepsi işyeri olarak gördükleri şehirden ayrıl-<br />

40<br />

mış, Mestre, Marghera, Jesolo gibi civar kasabalarda bulunan<br />

gerçek evlerine dönmüşlerdi. Karanlıklar arasında, siyah kanallar<br />

içinde gondollar sanki yüzyıllardır ordaymışlar gibi sessizce<br />

duruyorlardı. Yosunlu duvarlarda yankılanan Venedik şarkıları<br />

susmuştu. Zaten bu yosunlu duvarların ardındaki evlerin yüzde<br />

dokuzu ıslak, harap ve bomboştu. Bir bölümü de hiç gün ışığı<br />

almadığından yıllardır terk edilmişti. İşte şehrin gerçeğini şimdi<br />

yaşıyordum. İhtişamlı saraylar birer mezar anıtıydı sanki. Azizim<br />

Ferit Bey, çok haklıydın. Şatafatlı işlemeler, süslü gondollar geri<br />

gelemezdi artık. Gündüz güneş, bu geçmiş zaman saraylarının<br />

duvarlarını istediği kadar ışığıyla boyasa da nafile… Defter<br />

arasında saklanmış, solmuş bir gül dalından ne zaman yeni tomurcukların<br />

çıktığı görülmüş ki! Kör sokak lambalarından sızan<br />

ışıklar etrafa neşe saçamazlardı artık. İstasyonun yolunu bulmaya<br />

çalışırken, sokak satıcılarının birinden satın aldığım uzun<br />

burunlu karnaval maskemi taktım. Şimdi daha rahattım. İstasyona<br />

vardığımda Floransa’ya hareket edecek gece treni perona<br />

henüz gelmek üzereydi. Merdivenlerin başında, demir balkonlu<br />

malikaneleri, siyah kanallarda sessizce duran gondolları<br />

son kez seyrettim. Köprünün başında, kırmızı fesiyle Ferit Bey’i<br />

soluk bir gölge gibi görüverdim. İçten içe vedalaştık. Ziyaret tamamlanmıştı.<br />

Kalkmak üzere olan trene bindim. Gecenin derin<br />

sessizliğini canhıraş kalkış düdüğü bozdu ve tren yola koyuldu.<br />

Yeryüzünün en büyük dekoru, artık geride kalmıştı… Yine de<br />

orada kalbimden bir parça artık oradaydı, oradan bir parça da<br />

kalbimde yaşayacaktı. Kasvetli gecesini unutacak, ışıltılı gündüzünü<br />

yaşamak için bu şehre yine gelecektim mutlaka…

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!