Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu - NG Dergi

BESLENME
ALİ DERELİ
KAFA KARIŞTIRAN DİYETLER
adereli@guralsapanca.com
Karatay diyeti, kişiye ait olduğu için bir şey söylemek
çok doğru değil. Ama biz diyetisyenler olarak bu diyetteki
birkaç konu başlığına kesinlikle karşı çıkıyoruz. Bunlardan
birincisi, ekmek ile ilgili olan. Karatay’ın aksine mutlaka ekmek
yenilmesi gerektiğini savunuyorum. Özellikle tam tahıl ekmeği
gün içerisinde en az üç dilim tüketilmelidir. Tam tahıl ekmeği
vücut için çok önemli. Özellikle B vitamini kaynağı olduğu için
ileri yaşlarda daha da büyük önem kazanıyor. Bundan sonra
gelen başlık ise ara öğün kullanımı. Yine Karatay’ın aksine günde
en az beş öğün beslenmek gerekiyor. Üç ana öğününüzün
yanına mutlaka ortalama 100 kalorilik
en az iki ara öğün koymalısınız. Kan
şekerinizin düzenlenmesi, vücudunuzun
yağ depolamaması ve ana öğünlerinizde
daha dengeli besin tüketmeniz
açısından bu konu büyük önem taşıyor.
Bu iki başlığın yanı sıra kolesterol
ile ilgili olarak da Karatay diyeti şu an
Sağlık Bakanlığı’nın incelemesine alınmış
durumda.
Diyet tam kelime anlamı ile ‘beslenme
biçimi’ demektir. Karatay, Atkins
veya Montignac diyeti gibi bir olgu çok
doğru değil. Bir kişinin diyeti olamaz, bir
kişinin beslenme biçimini uygulamak her bireyin metabolizmadaki
farklılığına aykırıdır zaten. Bir hastalığın, özel bir durumun
ve bir bölgenin diyeti olabilir. Diyabet diyeti (diyabette beslenme
biçimi), zayıflama diyeti (zayıflamadaki beslenme biçimi), Akdeniz
diyeti (Akdeniz beslenme biçimi) vb.
Özel durumlarda bazı besinleri diyetinizde daha fazla tükettiğiniz
zamanlar da olabilir. Protein diyeti ve antioksidan diyeti
gibi. Proteinlerin daha geç emilmesi ve tokluk hissi vermesi
ile metabolizmanızı hızlandırmasından faydalanarak dönemsel
olarak proteinle zenginleştirilmiş bir beslenme biçimi uygula-
74
İnternet çağı olması sebebiyle bilgiye çok kolay ulaşıyoruz.
Bir arama motoruna ‘diyet’ kelimesini yazdığınızda 18.600.000
sonuç çıkıyor. Bu kadar bilgi karmaşasının içinde sonuç şu
oluyor: Hiçbir şey yapmadan kaderimize razı olmak veya dönem
dönem uyguladığımız diyetler ile giderek artan kilolarımız.
yabilirsiniz.. Bunun adı da protein diyeti olur, fakat uzun süreli
uygularsanız, böbrekleriniz yorulabilir.
Özetle, diyeti uygulayacağınız zaman, boşlukta yazacak tek
şey kendi isminiz olmalıdır. Aynı yaş, kilo, boy ve cinsiyetteki iki
kişinin protein diyeti olsa dahi, uygulayacakları süre ve miktar
farklı olacaktır. Diyetiniz sadece size özel olmalıdır. Metabolizmanızdaki
farklılıklar, kişiye özelliği sağlamaktadır.
Eğer amaç kilo vermek ise mahallenizdeki bakkalın size
önereceği beslenme programını tam anlamıyla yaparsanız, vücudunuz
uyduğunuz bu doğru ya da yanlış olan düzene bir
tepki olarak ağırlık kaybeder. Önemli olan
kilo vermek değil bunun devamlılığını
sağlamaktır.
Yaş ilerledikçe metabolizmanızın yavaşlaması
ile kilo kaybetmeniz zaten zorlaşmaktadır.
Örneğin 55 yaşınıza geldiğinizde
haftada bir kilo zar-zor verirsiniz.
Bunun üzerine bir de bu yaşa kadar denemediğiniz
diyet programı kalmadıysa,
bu zar-zor verilecek olan kilo maksimum
300-400 gram olacaktır. Bu sebeple siz
siz olun, kendi diyetinizi oluşturun. İsterseniz
bir diyetisyenden (beslenme biçimini
düzenleyen) yardım alarak bunu yapın,
dilerseniz de okuduğunuz bilgileri karıştırarak kendi beslenme
biçiminizi tanımlayın.
Her yaşın metabolizma ihtiyaçları farklı olduğundan, her
yaşa ayrı beslenme biçimi oluşturmalısınız. 0-5 yaş, 6-15 yaş,
18-35 yaş, 35-55 yaş ve 55 yaş üzeri gibi dönemlerdeki diyetiniz
olmalıdır. Sadece size özel olan, Ayşe hanım 18-35 yaş
diyeti gibi. Yaşamımızın her döneminde hayattan aldıklarımız
birbirinden farklı olduğu gibi, vücudumuza aldıklarımız da farklı
olmak zorundadır.
Düzenli diyetle, sağlıklı bir yaşam dilerim.