Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu - NG Dergi
Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu - NG Dergi
Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu - NG Dergi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Viyana’dan 1900 başlarına<br />
ait et ve peynir çatalları.<br />
Çatal denince akla genellikle metalden üretilen, yiyecekleri<br />
ağza götürmek ya da pişirme ve kesme sırasında<br />
yiyeceği sabit tutmak için kullanılan mutfak<br />
eşyası gelir. Çatal (fork) kelimesinin orijinali, saman tırmığı veya<br />
yaba anlamına gelen Latince ‘furca’ kelimesinden geliyor. Esasen<br />
Antik Yunan’da geliştirilen ve etleri pişirmek için kullanılan iki<br />
uçlu çatalın, özellikle bronz ve gümüş örneklerin Romalılarca da<br />
bilindiği doğrulanıyor. Ama bugünkü anlamda kullanılmadıklarından,<br />
pek de çataldan sayılmıyorlar. Eski Çin imparatorlarının<br />
mezarlarında da kemikten üretilen çatal örneklerine rastlanıyor.<br />
Orta Doğu’da 1000 yılından önce izine rastlanan yemek çatalının<br />
Avrupa ile buluşması ise, 11. yüzyılda bir Bizans prensesi<br />
sayesinde oluyor. Ama hepsinden ilginç olan başka bir detaya<br />
değinmekte fayda var: Bildiğimiz anlamda çatal kullanmanın,<br />
tarihte bir skandal, hatta Tanrı’ya hakaret olarak kabul edildiğini<br />
söylesek, inanır mıydınız?<br />
Bir rivayete göre, Venedik Dükü Domenico Silvio, Bizanslı<br />
bir prensesle evlenir. Prensesin iki dişli bir çatalı vardır. Ellerini<br />
kullanmak yerine, yemeğini çatalıyla yemesi çok eleştirilir. Rahipler,<br />
Tanrı’nın insana bahşettiği parmakları kullanmak yerine<br />
çatal kullanmanın, ‘Tanrı’ya hakaret’ sayılacağını savunurlar.<br />
Prensesin kısa süre sonra bir hastalığa yakalanması da bu durum<br />
üzerine lanetlenmesi olarak düşünülür. Çatalın Avrupa’ya<br />
yayılması, bunu takip eden beş yüzyıl boyunca gerçekleşir.<br />
İtalya’da 1600’lerde, İngiltere’de ise 18. yüzyılda çatal kullanımı<br />
giderek yaygın bir hale gelir. Orta çağa ait belgelerde,<br />
çatalın sadece en üst sınıflar tarafından bilindiği, hatta onlar<br />
arasında bile pek de yaygın olmadığı tespit ediliyor. Çatalların<br />
47