19.09.2013 Views

Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu - NG Dergi

Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu - NG Dergi

Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu - NG Dergi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

El işçiliği hüner işidir. Takı tasarımcılığı<br />

ise hem hüner hem<br />

de zevk işi. 12 yıldır takı tasarlayan<br />

Selver Saraç, gümüşe duyduğu<br />

ilginin ardından çeşitli örme tekniklerini<br />

merak etmiş, ardından da kazaziye ve<br />

telkari adındaki kaybolmaya yüz tutan iki<br />

gümüş işleme tekniği ile tanışmış.<br />

Geçmişi M.Ö 2500 yıllarına kadar<br />

uzanan kazaziye ve telkari teknikleri, Lidyalıların<br />

Anadolu insanına bir armağanı.<br />

Osmanlı İmparatorluğu döneminde birçok<br />

usta bu işleme teknikleriyle takılar<br />

tasarlamışlar. Cumhuriyet kurulduktan<br />

sonra ise kazaziye Trabzon’da, telkari ise<br />

Mardin/Midyat ve Ankara/Beypazarı’nda<br />

yaşamaya devam etmiş. Bu iki el sanatı<br />

işçiliğini devam ettirmek için canla başla<br />

çalışan Selver Saraç, İSMEK’te (İstanbul<br />

Büyük Şehir Belediyesi Sanat ve Meslek<br />

Eğitimi Kursları) dersler veriyor. Saraç,<br />

kazaziye ve telkari gibi gümüş işleme<br />

tekniklerinin kültürel mirasımıza ait olduğunu<br />

ve kaybolmaması gerektiğini söylüyor.<br />

Gelin hep birlikte kazaziye ve telkari<br />

tekniklerini Selver Saraç’tan dinleyelim:<br />

Tamamen el emeği ürünü olan kazaziye,<br />

0,08 mikron inceliğinde, 24 ayar altın<br />

veya 1000 ayar gümüş telin ipek tel üzerine<br />

özel bir yöntemle sarılarak kalınlaştırılması<br />

ve sağlam tel haline getirilen gümüş<br />

telin dikiş iğnesine takılarak örülmesi sonucunda<br />

ortaya çıkar. Çok dayanıklı ve<br />

insan gücü ile kırılmaz yapıya sahip olan,<br />

tamamıyla el yapımı ve el örgüsü kazaziye<br />

el örgüleri, kişilerin kendi isteklerine<br />

göre yapılabilmektedir.<br />

Kazazlık sanatı, Osmanlı İmparatorluğu<br />

zamanında Anadolu’nun farklı<br />

yerlerinde yaşayan bir el sanatıydı. O<br />

yıllarda özellikle İstanbul’da, Osmanlı<br />

sarayının taleplerine cevap veren çok sayıda<br />

kazaziye yapan esnaf vardı. Cumhuriyet<br />

kurulduktan sonra bu sanat,<br />

sadece Trabzon’da devam edebilme<br />

olanağı buldu. I. Dünya Savaşı sırasında<br />

Trabzon’da 50’nin üzerinde kazaz dükkanı<br />

bulunurken, bu el sanatında üretimi<br />

sürdürmeye devam eden tek şehir olma<br />

ünvanını taşıyan Trabzon’da bile şu an<br />

sınırlı sayıda sanatkar bulunmaktadır.<br />

Altın ve gümüşün yüzyıllardır dantel gibi<br />

işlendiği telkari sanatı ise ince tel haline<br />

dökülen gümüşün bükülmesiyle oluşturulan<br />

küçük motiflerin bir araya getirilmesidir.<br />

Tümüyle el işçiliğine dayalı bir sanat<br />

dalı olan telkari sanatı ile ağırlıklı olarak<br />

tütün kutusu, sigara ağızlıkları, aynalar,<br />

tepsiler, kemerler, küpeler, kolyeler, düğmeler<br />

ve yüzükler yapılıyordu. Sözcük<br />

anlamı ‘tel ile yapılan sanat’ anlamına<br />

gelen telkari’ye aynı zamanda ‘vav işi’ de<br />

denilmektedir. Bu isim, Osmanlıca ‘vav’<br />

harfinin, uygulamada motif olarak sıkça<br />

kullanılmasından dolayı verilmiştir. Fakat<br />

bu tanım, tel ile yapılan her sanatsal çalışmanın<br />

telkari olduğu anlamını doğurmaz.<br />

‘Trabzon işi’ hasır örgü bileziğe tel<br />

ile yapılmasına rağmen telkari denilmez.<br />

Yine, ağaç üzerine yollar açıp içine döverek<br />

tel gömme işinin de telkari olduğu<br />

sanılmaktadır; oysa bunun adı ‘tenzil’ sanatıdır.<br />

Telkari sanatının bir diğer anılma<br />

biçimi de ‘çift işi’dir. Bu ismin kaynağı<br />

ise, işin yapımı sırasında parçaların teker<br />

teker bir araya getirilmesinde kullanılan,<br />

cımbıza benzer ancak ucu daha ince<br />

olan ve ‘çift’ olarak isimlendirilen alettir.<br />

Malzeme olarak daha ziyade altın ve gümüşün<br />

kullanıldığı el sanatı, Türk maden<br />

işçiliğinde ayrıcalıklı bir yere sahiptir.<br />

Arkeolojik kazılardan elde edilen bulgulara<br />

göre, telkari tekniğinin, M.Ö. 3000<br />

yılından beri Mezopotamya’da, M.Ö.<br />

2500’den bu yana da Anadolu’da kullanıldığı<br />

anlaşılmaktadır. Telkari’nin asıl<br />

merkezinin 12. yüzyılda Musul olduğu,<br />

bu sanatın Musul’dan Suriye’ye, oradan<br />

da Anadolu’ya geçtiği ileri sürülmektedir.<br />

Telkari yapımının 15. yüzyıldan bu<br />

yana ise Türkler arasında yaygın olduğu,<br />

özellikle de Güneydoğu Anadolu’da çok<br />

geliştiği bilinmektedir. <br />

69

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!