Dr. ÃZGÃR AYDIN TOSUN
Dr. ÃZGÃR AYDIN TOSUN
Dr. ÃZGÃR AYDIN TOSUN
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
T. C.<br />
Sağlık Bakanlığı<br />
Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları<br />
Eğitim ve Araştırma Hastanesi<br />
Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği<br />
KLİNİK ŞEFİ Op. <strong>Dr</strong>. VEDAT DAYICIOĞLU<br />
PRENATAL DÖNEMDE KOMBİNE VE İZOLE VENTRİKÜLOMEGALİ<br />
TANISI ALAN OLGULARDA TAKİP VE TEDAVİ<br />
PROTOKOLLERİMİZ İLE PRENATAL VE POSTNATAL İZLEM<br />
SONUÇLARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ<br />
<strong>Dr</strong>. ÖZGÜR <strong>AYDIN</strong> <strong>TOSUN</strong><br />
UZMANLIK TEZİ<br />
İSTANBUL 2008
ÖNSÖZ<br />
Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma<br />
Hastanesi’ndeki uzmanlık eğitimim ve tez çalışmalarım süresince bilgi ve<br />
deneyimleriyle bana yol gösteren saygı değer Klinik Şefim Op. <strong>Dr</strong>. Vedat<br />
DAYICIOĞLU, Başhekim Klinik Şefi Sayın Doç. <strong>Dr</strong>. Ayşenur Celayir, Klinik<br />
Şefi Sayın Prof. <strong>Dr</strong>. Ateş KARATEKE, Klinik Şefi Sayın Op. <strong>Dr</strong>. Sadiye<br />
EREN, Klinik Şefi Sayın Doç. <strong>Dr</strong>. Aktuğ ERTEKİN, Klinik Şefi Sayın Op. <strong>Dr</strong>.<br />
Mehmet ULUDOĞAN, tez çalışmamda bilgisine danıştığım Başasistan Op.<br />
<strong>Dr</strong>. Nazan TARHAN, tüm Şef muavinleri, Başasistanlar, Uzmanlar ,asistan<br />
arkadaşlarım, hemşire, ebe ve personelimize; her zaman bana destek olan<br />
Eşim Asistan <strong>Dr</strong>. Öykü İSAL <strong>TOSUN</strong>’a ve Aileme teşekkürü bir borç bilirim.<br />
,<br />
<strong>Dr</strong>. Özgür Aydın <strong>TOSUN</strong><br />
I
İÇİNDEKİLER<br />
ÖNSÖZ .........................................................................................................................I<br />
İÇİNDEKİLER ........................................................................................................... II<br />
SİMGELER VE KISALTMALAR............................................................................ III<br />
1.GİRİŞ VE AMAÇ..................................................................................................... 1<br />
2. GENEL BİLGİLER ................................................................................................. 3<br />
2.1. EMBRİYO VE FETUSUN NORMAL NÖRAL ANATOMİSİ .................... 3<br />
2.2. HİDROSEFALİ ................................................................................................ 3<br />
2.2.1. Tanı ............................................................................................................ 5<br />
2.2.2. Prognoz ...................................................................................................... 7<br />
2.2.3. Takip ve tedavi........................................................................................... 9<br />
2.3. FETAL VENTRİKÜLOMEGALİ İLE GÖRÜLEBİLEN ANOMALİLER . 12<br />
2.4. DANDY –WALKER MALFORMASYONU ................................................ 12<br />
2.5. DORSAL İNDÜKSİYON ANOMALİLERİ.................................................. 13<br />
2.5.1. Anensefali ................................................................................................ 13<br />
2.5.2. Spina Bifida.............................................................................................. 13<br />
2.5.3. Sefalosel ................................................................................................... 15<br />
2.6. VENTRAL İNDÜKSİYON ANOMALİLERİ .............................................. 15<br />
2.6.1. Holoprosensefaliler .................................................................................. 15<br />
2.6.2. Korpus Kallosum Agenezisi .................................................................... 17<br />
2.7. DESTRÜKTİF SEREBRAL LEZYONLAR.................................................. 18<br />
2.8. SİNİR HÜCRESİ PROLİFERASYON BOZUKLUKLARI ......................... 19<br />
2.8.1. Megalensefali ........................................................................................... 19<br />
3.GEREÇ VE YÖNTEM ........................................................................................... 20<br />
4.BULGULAR........................................................................................................... 22<br />
5.TARTIŞMA VE SONUÇ ..................................................................................... 34<br />
6. ÖZET ..................................................................................................................... 41<br />
7.KAYNAKLAR ....................................................................................................... 44<br />
7.1. Süreli Yayınlar ................................................................................................ 44<br />
7.2. Tezler ............................................................................................................. 51<br />
8. ÇALIŞMA GRUBUNDAKİ VAKALAR ............................................................. 52<br />
9. ETİK KURUL ONAYI ÖRNEĞİ.......................................................................... 54<br />
II
SİMGELER VE KISALTMALAR<br />
• MSS : Merkezi Sinir Sistemi<br />
• BOS : Beyin Omurilik Sıvısı<br />
• MR : Manyetik Rezonans<br />
• LVG : Lateral ventrikül genişliği<br />
• SD : Standart Deviasyon<br />
• CMV : Sitomegalovirüs<br />
• DWM : Dandy-Walker malformasyonu<br />
• DWV : Dandy-Walker varyantı<br />
• KSP : Kavum septum pellusidium<br />
• KKA : Korpus kallosum agenezisi<br />
• ETV : Endoskopik üçüncü ventrikülostomi<br />
• C/S : Sezaryen<br />
• NSD : Normal spontan doğum<br />
• YDYBÜ: Yeni doğan yoğun bakım ünitesi<br />
• DSCM : Doğum sonrası cerrahi tedavi<br />
• DSND : Doğum sonrası nörolojik defekt<br />
• DSSA : Doğum sonrası saptanan ek anomali<br />
• ND : Nörolojik defekt<br />
III
1.GİRİŞ VE AMAÇ<br />
Konjenital ventrikülomegali terimi değişik intrauterin nedenlere bağlı<br />
olarak serebral ventriküler sisteminin, özellikle lateral ventriküllerin<br />
genişlemesi için kullanılır. Hidrosefali serebral ventriküler sistemde artmış<br />
beyin omurilik sıvısının (BOS) hacmi için kullanılır. Ventrikülomegali ve<br />
hidrosefali sinonim olarak kullanılabilir. BOS ventrikülerde bulunan koroid<br />
pleksuslarda üretilir. BOS lateral ve üçüncü ventriküllerden, dördüncü<br />
ventriküle ve subaraknoid alana geçer. Beyin ve spinal kordun çevresinde<br />
dolaşır ve araknoid granülasyonlar tarafından absorbe olarak venöz sisteme<br />
geçer. Ventrikülomegali serebral ventriküllerin atriumlarının 10mm ve<br />
üzerinde ölçülmesi olarak tanımlanır. Ventrikülomegali ek anomalilerin olup<br />
olmamasına göre kombine veya izole ventrikülomegali olarak iki gruba ayrılır.<br />
Ventrikülomegali bilateral veya unilateral olabilir. İzole hidrosefali, hidrosefali<br />
olgularında %20 oranında görülür(25). Son yıllarda anomali taraması için<br />
ultrasonografinin yaygın olarak kullanılmasıyla ventrikülomegali olguları<br />
içinde izole ventrikülomegali görülme oranını %50 olarak saptayan yayınlar<br />
bulunmaktadır(56,68). Günümüzde ventrikülomegali tanısı alan hasta<br />
sayısının artmasından dolayı prenatal ve postnatal takipleri ve sonuçları<br />
oldukça önem kazanmıştır. Prenatal taramanın yaygın olarak yapılmasından<br />
dolayı oldukça erken tanı konmaya başlanmıştır. Bundan dolayı hastaların<br />
prognozları hakkında yeterli güncel verilerimizin olması gerekmektedir.<br />
Prognozlarını daha net belirlemek için kombine ve izole ventrikülomegali<br />
olarak iki gruba ayrıldıktan sonra ventrikül genişliğine göre hafif, orta, ağır<br />
olarak alt grublara ayrılmaya başlanmıştır. Tek taraflı ve çift taraflı<br />
ventrikülomegali olması prognozu etkilediği için bilateral veya unilateral<br />
olarak tanımlanmaktadır.<br />
Ventrikülomegali kromozomal anomaliler, santral sinir sistemi anomalileri<br />
ve diğer anomaliler ile sık olarak birlikte görülür. İntrauterin TORCH<br />
enfeksiyonlarına bağlı olarak ventrikülomegali gelişebilmektedir. Bundan<br />
dolayı günümüzde etiyolojiyi belirleyebilmek için kromozom analizi<br />
yapılmakta ve enfeksiyon parametrelerine bakılmaktadır. Ek diğer<br />
1
anomalileri belirlemek için detaylı ultrasonografik inceleme tanı konan<br />
hastalarda daha dikkatli yapılmaktadır. Günümüzde konjenital<br />
ventrikülomegaliye neden olan santral sinir sistemi anomalilerini belirlemek<br />
için fetal Manyetik Rezonans (MR) ultrasonografiden daha duyarlı olduğu için<br />
2. düzey ultrasonografide ventrikülomegali saptanan hastalarda fetal MR ile<br />
görüntüleme yönteminin kullanılması önerilmektedir.<br />
Hidrosefalisi olan çocukların tedavi seçeneklerinin gelişmesi sonucu<br />
mortalite ve morbiditede önemli ölçüde azalma olmuştur. Günümüzde en sık<br />
kullanılan tedavi şant uygulanmasıdır. Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin<br />
koşullarının iyileşmesinin de mortalite ve morbiditenin azalmasına katkısı<br />
vardır. Hidrosefalili olgularda en önemli mortalite nedeni bulunan ek<br />
anomalilerdir. Cerrahi tedavilerde en sık karşılaşılan sorunlar şantın<br />
tıkanması ve enfeksiyonlardır.<br />
Çalışmamızın amacı; ülkemiz şartlarında hastanemizde<br />
ventrikülomegali tanısı alan veya ventrikülomegali tanısı ile gelen ve tanısı<br />
hastanemizde doğrulanan hastaların prenatal ve postnatal dönemlerde nasıl<br />
takip ve tedavi edildikleri, uygulanan takip ve tedavi sonuçlarının izlenerek<br />
değerlendirilmesidir.<br />
2
2. GENEL BİLGİLER<br />
Merkezi Sinir Sistemi (MSS) anomalilerinin fetuslardaki insidansı<br />
yaklaşık 1/100’dür(1,2). Fetusun antenatal ultrasonografi ile ilk incelenen<br />
anatomik bölümü MSS olmuştur. Anensefali, fetal viabilite sınırından önce<br />
ultrasonografi ile tanısı konulan ilk kongenital anomalidir(3). MSS<br />
anomalilerinde prognoz genellikle kötüdür ve sıklıkla altında genetik zemin<br />
vardır. Günümüzde modern yüksek rezolusyonlu ultrasonografi gebeliğin<br />
erken dönemlerinde fetal nöral aksın incelenmesini mümkün kılmaktadır (4-<br />
12).<br />
2.1. EMBRİYO VE FETUSUN NORMAL NÖRAL ANATOMİSİ<br />
Fetal beyin, gebelik süresince önemli gelişimsel değişiklikler gösterir ve<br />
nörosonografi ile incelenebilmesi için beynin gelişimsel değişikliklerinin özel<br />
yayınlar incelenerek öğrenilmesi gerekmektedir (13,14).<br />
Yüksek frekans ve rezolusyonlu transvajinal problar fetal beynin erken<br />
dönemde incelenmesini mümkün kılar. Yedinci gebelik haftasında<br />
rombensefalik veziküle uyan hipoekojen alan sefalik kısımda görülebilir.<br />
Dokuzuncu gebelik haftasında üç serebral vezikül saptanabilir. Onbirinci<br />
gebelik haftasında hiperekojen koroid pleksuslar ve lateral ventriküller<br />
gözlenir. İkinci trimestirde, lateral ventriküller ve koroid pleksuslar beyin<br />
dokusuna oranla daha küçük görülür. Rutin intrakranial anatominin<br />
değerlendirilmesi gebelerde kolaylıkla elde edilebilecek iki aksiyel planda<br />
yapılır(9). Önden arkaya, lateral ventriküller ve koroid pleksuslar, diensefalon<br />
ve çevreleyen yapılar ile posterior fossa izlenir. Fetal kraniyumun<br />
ölçümlerinden bipariyetal çap, baş çevresi ve transvers serebellar çapların<br />
ölçümleri, gebelik yaşı ve fetal büyümenin değerlendirilmesinin yanında<br />
intrakraniyal anomalilerin saptanmasında da kullanılır.<br />
2.2. HİDROSEFALİ<br />
Ventrikülomegali, çoğunlukla lateral ventriküllerde olmak üzere serebral<br />
ventriküler sistemin genişlemesini tanımlar. BOS koroid pleksuslarda üretilir.<br />
3
Lateral ve üçüncü ventrikülden, dördüncü ventriküle ve subaraknoid alana<br />
geçer. Buradan beyin ve spinal kord çevresinde dolaşır ve araknoid<br />
granülasyonlar aracılığıyla venöz sisteme absorbe olur. Ventriküler<br />
genişleme tipik olarak üç şekilde oluşur:<br />
1. Azalmış rezorbsiyon veya nadiren de artmış üretim nedeniyle oluşan,<br />
venöz sistemle ilişkili olan ventriküller içindeki artmış rölatif sıvı basıncı.<br />
2.Ventriküler büyüklükteki bir artışla sonuçlanan fetal beyin dokusunun<br />
anormal formasyonu.<br />
3. Varolan beyin dokusunun atrofisi.<br />
‘’Ventrikülomegali’’ terimi ventriküler genişlemenin tüm formlarını içine<br />
alır. ‘’Hidrosefali’’ terimi ventriküler sistemde BOS’nın artmış hacmi için<br />
kullanılır. Artmış üretim bir koroid pleksus papillomu veya Galen veni<br />
anevrizmasından (artmış venöz basınç) nedeniyle oluşabilir. Hidrosefali ya<br />
ventriküler sistem içindeki (nonkomunikan) veya ventrikül dışındaki<br />
(komunikan) alanda azalmış BOS klirensinden kaynaklanır. Nonkomunikan<br />
hidrosefalinin en yaygın nedeni aquaduktal stenozdur. Gebeliğin ikinci<br />
trimesterinde meydana gelir. Aquaductal stenoz lateral ve üçüncü ventrikülün<br />
genişlemesi ve küçük bir dördüncü ventrikül ile karekterizedir Genellikle<br />
idiopatiktir fakat X kromozomuna bağlı geçiş bildirilmiştir. Erkeklerde X’e<br />
bağlı anormalliklerle birlikte olanlarda prognoz daha kötüdür (Bickers-Adams<br />
sendromu). Bickers-Adams sendromlu hastalarda Xq28 ve Xq27<br />
kromozomlarında anormallik saptanmıştır(63,64,65). Komunikan hidrosefali<br />
ise sıvı rezorbsiyonunu araknoid granülasyonlar düzeyinde engelleyen<br />
hemoraji veya infeksiyon sonucu oluşur.<br />
Konjenital hidrosefalinin doğumdaki sıklığı farklı serilerde 1000<br />
doğumda 0.3 ile 1.5 arasında değişmektedir(2). Hidrosefali diğer yapısal<br />
anomaliler, kromozom anomalileri (özellikle trizomi 21) ve genetik<br />
sendromlarla birlikte olabilir. Fetusdaki normal intraventriküler basınç 40-<br />
50mmHg olarak ölçülmüştür. Hidrosefalide intraventriküler basınç 350-<br />
400mmHg olarak ölçülmüştür. Tüm Çek Cumhuriyeti’nde 1961-2000 yılları<br />
arasında prenatal ve postnatal konjenital hidrosefali tanısı almış hastalar<br />
incelendiğinde anne yaşı 37 yaşın üzerinde olanlarda anlamlı bir risk artışı<br />
4
saptanmıştır(67). Son yıllarda prenatal ultrasonografik incelemelerin artması<br />
sonucunda konjenital hidrosefali insidansında artış saptanmıştır. Bu artış<br />
özellikle izole hidrosefali vakalarında belirgindir(68).<br />
İzole hidrosefali, hidrosefali vakalarının %50’sinde görülür. İzole<br />
hidrosefali vakalarının %50’sinde üç etiyolojik neden sorumludur(56).<br />
1-) Chiari malformasyonu<br />
2-) Aquaductal stenoz<br />
3-) DWM<br />
2.2.1. Tanı<br />
Ventrikülomegali tanısı kalitatif ve kantitatif ölçümlerle yapılabilir. Kalitatif<br />
yaklaşım en doğrusudur(17-24). Ölçüm, bipariyetal çap ölçümü için kullanılan<br />
planın hemen üzerindeki transaksiyel plandan alınır. İşaretler ventriküler<br />
duvarı içermemeli ve ventriküler duvarlara dikey yerleştirilmelidir. Ön<br />
boynuzların(15,16), atriumların(16-18) ve arka boynuzların(16-19) normal<br />
büyüklüklerinin normogramları vardır. Günümüzde atrium genişliklerinin<br />
ölçümü sıklıkla kullanılmaktadır. Onbeşinci ve kırkıncı gebelik haftaları<br />
arasında 10 mm’den küçük değerler normal olarak kabul edilir. Yapılan<br />
çeşitli çalışmalarda atrium genişliğinin ortalama değerleri belirtilmiştir. (Tablo<br />
1)<br />
ARAŞTIRMACI<br />
ORTALAMA<br />
GENİŞLİK<br />
(mm)<br />
STANDART<br />
DEVİASYON<br />
Cardoza ve ark (17) 7,6 0,6<br />
Pilu ve ark (18) 6,9 1,3<br />
Heiserman ve ark (20) 6,5 1,3<br />
Alagappan ve ark (21) 6,6 1,4<br />
Farrell ve ark (22) 5,4 1,2<br />
Patel ve ark (23) 6,1 1,3<br />
Achiron ve ark (24) 6,6 1,2<br />
TABLO 1. Normal Popülasyonda Lateral Ventriküler Atrial Ölçümlerin Dağılımı<br />
5
Lateral ventrikül atrium genişliği 10 mm ve üzerinde olanlar üç gruba<br />
ayrılmaktadır.<br />
1- Lateral ventrikül genişliği (LVG) 10-12 mm arasında olanlar hafif<br />
ventrikülomegali,<br />
2- LVG 12.1-15 mm arasında olanlar orta ventrikülomegali,<br />
3- LVG 15 mm ve üzerinde olanlar ağır ventrikülomegali olarak sınıflandırılır.<br />
Ventrikülomegalinin erken evrelerinde koroid pleksus büzülüp, öne doğru<br />
yer değiştirerek ventrikülün medial duvarından ayrılır. Tarama amacıyla<br />
oldukça etkili olarak kullanılır(5,10).<br />
Ventrikülomegali veya hidrosefali saptanan hastalarda ileri inceleme<br />
tekniği olarak fetal MR kullanılabilir. Fetal MR ventrikülomegali veya<br />
hidrosefalinin nedenini belirlemede ve diğer MSS anomalilerini saptamada<br />
ultrasonografiye göre daha duyarlıdır. Erken postnatal MR ile aynı sonuçlar<br />
elde edilmiştir(56,66). Levine ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada,<br />
ultrasonografi ile saptanan 25 ventrikülomegali vakasının MR ile incelenmesi<br />
sonucunda 10 vakada (%40) tanı değişmiştir(70). Günümüzde diğer yapılan<br />
çalışmalar sonucunda ultrasonografi ile saptanan ventrikülomegalinin MR ile<br />
incelenerek nedenin saptanması görüşü hakimiyet<br />
kazanmaktadır(56,66,70,90,91,92). Salomon ve arkadaşlarının yaptığı<br />
çalışmada ultrasonografi ile izole hafif ventrikülomegali (LVG 10-12 mm)<br />
saptanan 185 olguya 3. trimesterde MR yapıldı(90). 106 olguda (%57.3) MR<br />
ile görüntüleme ultrasonografi ile uyumlu bulundu. Fakat bu 106 olgudan<br />
5’inde (%4.7) MR ile ek anomali saptandı. 43 olguda (%23.3) LVG’i 10<br />
mm’nin altında bulundu ve ek anomali saptanmadı. 36 olguda (%19.4) LVG’i<br />
12 mm’den fazla bulundu ve bu olgulardan 6’sında (%16.7) ek anomali<br />
saptandı. Morris ve arkadaşlarının 2007 yılında yayınlanan çalışmasında<br />
ultrasonografi ile izole ventrikülomegali saptanan 30 vakaya MR yapıldı(91).<br />
Bu vakaların 18’inde hafif ventrikülomegali (LVG 15mm) mevcuttu. Bu vakaların %50’sinde ek<br />
anomali saptandı. Ek anomali saptananların %44 hafif ventrikülomegali ve<br />
%58’inde ağır ventrikülomegali bulunmaktaydı. Benecerraf ve arkadaşlarının<br />
yaptığı çalışmada 26 ventrikülomegalisi olan olguya prenatal MR yapıldı(92).<br />
6
Olgular ek SSS anomalisi olup olmamasına göre iki gruba ayrıldı. İzole<br />
ventrikülomegalisi olan 14 olgunun MR incelemesinde 1 olguda serebellar<br />
hipoplazi ve 2 olguda sisterna magnada genişleme saptandı. SSS anomalisi<br />
olan 12 olgudan 10’unda ek SSS anomalisi saptandı. Grup 1 ile<br />
kıyaslandığında Grup 2’ de MR’la saptanan ek anomali belirgin olarak<br />
fazlaydı.<br />
2.2.2. Prognoz<br />
Hidrosefalili fetuslarda prognozu, eşlik eden yapısal veya genetik anomaliler<br />
ile lateral vetrikülün atrial büyüklüğü belirler. Yapılan bir çalışmada yaklaşık<br />
700 hidrosefalili olgu incelenmiştir(25). İzole ventrikülomegali %20 vakada<br />
saptanmıştır. İzole ventrikülomegalisi olan hastalarda %30 oranında<br />
mortalite bildirilmiştir. Yaşayanların yaklaşık %60’ı normaldir. Kromozom<br />
anomalileri %8 , MSS anomalileri %47 ve diğer anomaliler %36’sında<br />
saptanmıştır. Eşlik eden anomali ve ventrikülomegali varlığında prognoz<br />
oldukça kötüdür.<br />
1984 ve 1998 arasında yayınlanan 11 seride takip ve tedavi edilen izole<br />
hidrosefali vakalarında mortalite %27 ve normal gelişim %48 oranında<br />
bulunmuştur(56). 205 vakalık konjenital izole hidrosefali çalışmasında; %43<br />
oranında aquaduktal stenoz, %38 oranında komunikan hidrosefali ve %13<br />
oranında Dandy-Walker malformasyonu saptanmıştır(26). Hafif<br />
ventrikülomegali bilateral olarak %0.15-0.7 ve unilateral olarak %0.07<br />
oranında görülür(69). 1999-2004 yılları arasında hafif ventrikülomegali (LVG<br />
10-15mm arasında olanlar) tanısı alan 63 vakanın incelenmesinde, LVG 26<br />
fetusta normalizasyon (%21), 10 fetusta (%16) progresyon gösterdi ve 27<br />
fetusta (%43) ise stabil kaldı(69). İlk değerlendirmede ortalama gestasyon<br />
yaşı 24.7 hafta ve ventrikül ölçümleri ortalama 11.8 mm , son<br />
değerlendirmede ise ortalama gestasyon yaşı 34 hafta ve ventrikül ölçümleri<br />
ortalaması 12.1 mm olarak saptandı. Ortalama görüntüleme sayısı fetus<br />
başına 3.75’di. 2001yılında yayınlanan Graham ve arkadaşlarının yaptığı<br />
çalışmada LVG’nin 15 mm’den fazla olması anormal nörolojik gelişim ve şant<br />
7
gereksinimi riskini arttırdığını göstermektedir(71). Kinzler ve arkadaşlarının<br />
yaptığı çalışma unilateral ventrikülomegalinin genellikle izole olduğunu ve<br />
izole unilateral ventrikülomegalinin gelişime etkisinin çok az olduğunu<br />
göstermektedir(72). Fakat izole hafif ventrikülomegali ile yapılan<br />
çalışmalarda vaka sayısı az olduğu için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.<br />
2005 yılında izole fetal ventrikülomegali ile ilgili yapılan 30 çalışmanın<br />
incelendiği derlemede toplam 577 vaka saptanmıştır. 219 vakada tanı<br />
anındaki gestasyonel hafta belirtilmiştir.110 vakada tanı anındaki gestasyonel<br />
hafta 24 gestasyonel hafta ve altındadır. 358 vakada tespit edilme zamanı<br />
bilinmiyordu. 577 vakada yaşama oranı %92.7’dir. 485 takipli izole fetal<br />
ventrikülomegalisi olan hastalardan 413’ünde (%85) nörolojik gelişim normal,<br />
38’inde (%7.9) hafif, 34’ünde (%7.1) orta ve ağır gerilik saptandı. Vakalar bir<br />
ay ile 10 yaş arasında takip edildi. 24. gestasyonel hafta ve öncesinde izole<br />
fetal ventrikülomegali saptananlarda ek anomali yoksa sağ kalım %97.2 ve<br />
normal gelişim %81.1’di. 24. gestasyonel haftadan sonra izole fetal<br />
ventrikülomegali tanısı alan ve ek anomalisi olmayanlarda sağkalım %98.1<br />
ve normal gelişim %76.1 olarak saptandı. Nörogelişimsel gerilik erken<br />
çocukluk dönemlerinde her zaman saptanamayabileceği için, vakalar daha<br />
uzun süre (en az 20 aya kadar) takip edildiğinde bu oranlar değişmektedir.<br />
Takip süresi 20 aya tamamlandığında orta ve ağır nörogelişimsel gerilik<br />
görülen vakaların oranı %11 artış göstermiştir(73). Bu da postnatal takip<br />
süresinin prognozu belirlemede önemli olduğunu göstermektedir.<br />
Gaglioti ve arkadaşlarının ocak 1990 ve haziran 2000 yılları arasında<br />
176 fetal serebral ventrikülomegalili hastada yaptığı çalışmada<br />
ventrikülomegali üç alt gruba ayrılmıştır(74). LVG 10-12 mm arasında olanlar<br />
hafif, LVG 12.1-15 mm arasında olanlar orta ve LVG 15 mm ve üzerinde<br />
olanlar ağır olarak sınıflandırılmıştır. Çalışmada 75 vakada (%43) hafif, 41<br />
vakada (%23) orta ve 60 vakada (%34) ağır ventrikülomegali saptanmıştır.<br />
Görüntüleme ultrasonografi cihazlarıyla transabdominal yapılmıştır. Her<br />
vakada detaylı sonografik inceleme ve fetal eko yapılmıştır. 152 vakada fetal<br />
karyotipleme ve 30 vakada TORCH enfeksiyonu için inceleme yapılmıştır.<br />
Tüm yaşayan yenidoğanlar en az 24 aya kadar takip edilmişlerdir. Tanı<br />
8
sırasında ortalama gestasyonel hafta 24. gestasyonel haftaydı. Grup A ile<br />
Grup B’de tanı sırasında ortalama gestasyonel hafta 29.6 ve Grup C’de ise<br />
25 gestasyonel haftaydı. 24. gestasyonel haftadan önce tanı konan vakalar<br />
belirgin olarak fazlaydı. Kromozomal ya da ek yapısal anomaliler Grup A’da<br />
31 vakada (%41.3), Grup B’de 31 vakada (%76) ve Grup C’de ise 36 vakada<br />
(%60) saptanmıştır. Ventrikülomegali izole bulgu olduğu zaman, 24 ayın<br />
üzerinde sağkalım hafif ventrikülomegalide %97.7, orta ventrikülomegalide<br />
%80 ve ciddi ventrikülomegalide ise %33 oranında saptandı. Grup A’da<br />
%93, Grup B’de %75 ve Grup C’de ise %62.5 normal gelişim saptanmıştır.<br />
Grup A’da 2 vakada hafif, 1 vakada ciddi; Grup B’de 2 vakada hafif; Grup<br />
C’de ise 1 vakada hafif, 2 vakada ağır gelişim geriliği saptanmıştır. Vergani<br />
ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada LVG 12 mm olanlarda %56 vakada ek yapısal anomali saptamışlardır(75).<br />
İzole ventrikülomegalisi olan hastalarda Gaglioti ve arkadaşlarının yaptığı<br />
çalışmadaki sonuçlara benzer sonuçlar bulmuşlardır. Pilu ve arkadaşlarının<br />
yaptığı çalışmada LVG 12 mm olanlarda %14<br />
ciddi gelişim geriliği saptanmıştır(76). Signorelli ve arkadaşlarının yaptığı<br />
çalışmada LVG
ve Sitomegalovirüs (CMV) enfeksiyonları hidrosefaliye neden olabilir.<br />
Konjenital hidrosefalisi olan hastaların 1/4’ünde spina bifida gözlenmektedir.<br />
Konjenital hidrosefali tanısı konan hastalarda eşlik eden diğer anomalileri<br />
araştırmak için detaylı ultrasonografik inceleme yapılmalıdır. Konjenital kalp<br />
anomalilerini araştırmak için fetal ekokardiografi yapılmalıdır. Kromozomal<br />
anomalileri saptamak için fetal karyotipleme ve enfeksiyonları belirlemek için<br />
serolojik testler yapılmalıdır. Konjenital hidrosefalinin obstetrik yönetimi; ek<br />
anomalilerin varlığı, karyotip sonuçları, serolojik testlerin sonuçları ve ailenin<br />
vereceği karara göre değişmektedir. Tanı fetal viabiliteden önce konmuşsa<br />
gebeliğin terminasyonu veya gebeliğin devamı şeklindedir. Fetal viabiliteden<br />
önce ek patoloji saptanan hastalarda genellikle gebeliğin terminasyonu<br />
seçilmektedir. İzole konjenital hidrosefalisi olan gebeliklerde genellikle<br />
gebeliğin devamına karar verilmektedir. İzole hidrosefalisi olan vakalarda<br />
kromozomal anomaliler ve enfeksiyonlar olabileceği için fetal karyotipleme ve<br />
serolojik testler yapılmalıdır. İzole hidrosefalisi olan vakalarda günümüzde ek<br />
MSS anomalilerini saptamada daha duyarlı olduğu için MR yapılması<br />
gerektiğini bildiren yayınlar vardır(56,66,70). İleri derecede ağır hidrosefalisi<br />
olan hastalarda gebeliğin terminasyonu seçilebilmektedir. Gebeliğin<br />
devamına karar verilen vakalarda 3 veya 4 hafta aralıklarla seri<br />
ultrasonografik incelemeler yapılmalıdır. Progresyon gösteren hidrosefali<br />
vakalarında akciğer matürasyonu sonrası hidrosefalinin potansiyel etkilerini<br />
azaltmak için gebelik sonlandırılabilir. Lober ve arkadaşlarının izole kombine<br />
hidrosefalisi olan hastaların diğer gebeliklerindeki patolojileri saptamak için<br />
yaptığı çalışmada %4 oranında MSS anomalisi ve %2 oranında hidrosefali<br />
saptamıştır(81). Kromozomal ve diğer anomalilerin tekrarlama riski arttığı için<br />
sonraki gebeliklerinde fetal karyotipleme ve detaylı ultrasonografik inceleme<br />
yapılmalıdır.<br />
Hidrosefalisi olan gebeliklerde sezaryen veya vaginal yolla doğum<br />
gerçekleştirilmektedir. Vaginal yolla doğumun olabilmesi için fetus verteks<br />
prezantasyonunda olmalı ve baş biometrisi gestasyonel yaşa göre 2 SD’nun<br />
üzerinde olmamalıdır. Ailenin sezaryen ile doğumu kabul etmediği veya<br />
hidrosefalinin çok kötü prognoza sahip anomalilerle (alobar holoprosensefali,<br />
10
hidransefali gibi) birlikte olduğu durumlarda sefalosentez ve sonrasında<br />
vaginal yolla doğum gerçekleştirilebilir. Sefalosentez ultrasonografi eşliğinde<br />
transabdominal veya transvaginal yolla yapılabilir.<br />
Postnatal dönemde hidrosefalili bebeklere cerrahi şant tedavisi<br />
uygulanmadığı zamanlarda hidrosefalili bebeklerde prognoz kötüydü.<br />
Genellikle bebeklerde mental retardasyon, körlük ve başın ileri derecede<br />
genişlemesi görülmekteydi. Cerrahi şant tedavisinin uygulanmasından sonra<br />
prognozda belirgin iyileşme saptandı. Zeka gelişimi hidrosefalinin tipi, ilk şant<br />
tedavisinin uygulanma yaşı, şant fonksiyonu ve hidrosefalinin derecesine<br />
bağlı olarak değişmektedir. Zeka gelişimi, şant ilk 6 aydan önce uygulanırsa<br />
daha iyidir. Günümüzde şant tedavisinin gelişmesi sonucunda bu hastalar<br />
erişkin yaşa geldiklerinde bağımsız yaşama, hamilelik ve kendi bakımlarını<br />
yapabilme şansına sahip olmuştur(82). Günümüzde uygun vakalarda<br />
endoskopik üçüncü ventrikülostomi (ETV) yapılmaya başlanmıştır(83). ETV<br />
BOS yollarında darlık veya tıkanıklık olan olgularda yapılmaktadır. Bu<br />
işlemde genellikle kafatasının sağ ön tarafından 25 kuruştan daha küçük bir<br />
delik açılır, bir kalem kalınlığındaki endoskop lateral ventriküle sokulur,<br />
buradan üçüncü ventriküle geçilir ve üçüncü ventrikül tabanında 5 mm<br />
çapında bir pencere oluşturulur. Yukarıda birikmiş olan fazla miktarda ve<br />
basınçtaki BOS bu pencereden beyin tabanındaki yollara ve oradan da beyin<br />
çevresine ulaşır. Beyin çevresindeki BOS kafatasındaki damarlardan kana<br />
karışır. Term infantlarda ETV’nin şant uygulanmasına göre komplikasyonlar<br />
açısından avantajları; vücuda yabancı bir cismin yerleştirilmemesi ve<br />
fizyolojik BOS’nın dolaşımının korunmasıdır. ETV, infantlarda intraoperatif (<br />
örn; abdominal) ve geç (sekonder kraniositoz, slit ventrikül sendromu gibi)<br />
şant komplikasyonlarının bazı hastalarda yüksek oranda görülmesinden<br />
dolayı tercih edilmektedir. ETV’de şanta göre enfeksiyon riski daha azdır ve<br />
gelişen enfeksiyonlar daha selimdir. Sadece antibiyotik ile tedavi edilebilir.<br />
ETV’de artmış erken mortalite ve nörolojik komplikasyon olduğuna ait<br />
görüşler vardır. Hastalarda uzun dönem mortalite, geç nörolojik<br />
komplikasyonlar ve hidrosefalinin tipi göz önüne alınarak tedavi<br />
seçilmelidir(83,84).<br />
11
2.3. FETAL VENTRİKÜLOMEGALİ İLE GÖRÜLEBİLEN ANOMALİLER<br />
Fetal ventrikülomegali üç grup altında toplanabilir:<br />
1. Basit hidrosefali (sadece lateral ventrikülün genişlemesi)<br />
2. Dandy-Walker malformasyonu<br />
3. Diğer serebral anomalilerle birlikte olan hidrosefali (dorsal indüksiyon<br />
anomalileri, ventral indüksiyon anomalileri ve destrüktif lezyonlar)<br />
2.4. DANDY –WALKER MALFORMASYONU<br />
Dandy-Walker Malformasyonu (DWM), serebellar vermiste meydana gelen<br />
defekt sonucu dördüncü ventrikül ile ilişkili retroserebellar kist ile<br />
karakterizedir. Sisterna magna 10 mm’den büyüktür ve belirgin<br />
ventrikülomegali bulunur. Aksiyel transserebellar ya da sagital-koronal<br />
planlarda yapılan incelemeler ile kesin tanısı konur. DWM 25.000-30.000<br />
yenidoğanda bir görülür ve hidrosefalinin %4-12’sinden sorumludur(56).<br />
DWM’da foramen magendi çıkışındaki obstrüksiyon ve malformasyon<br />
sonucu hidrosefali gelişir. Postnatal 3. aya kadar %75 vakada hidrosefali<br />
gelişmez. Fetal olarak hidrosefali saptananlarda neonatal olarak hidrosefali<br />
saptananlara göre daha yüksek mortalite saptanır(55). Fetal hidrosefali<br />
saptanan DWM olgularının 1/2’si ile 1/3’ünde kromozomal anomali<br />
gözlenmektedir(57,58). DWM’da MSS dışı anomaliler %60 oranında<br />
görülür(56). Prognoz eşlik eden MSS anomalilerine bağlı olarak değişiklik<br />
gösterir. 1984-1995 yılları arasında yayınlanan 6 yayında yaşayanların<br />
%29’unda zeka gelişimi normaldi. Vakaların %40-70’inde subnormal zeka<br />
gelişimi saptandı(56).<br />
Dandy-Walker Varyantında (DWV), serebellar vermis olmasına rağmen<br />
inferior bölümü hipoplaziktir. Bulgular hafif olabilir. Prenatal ultrasonografide<br />
sisterna magnadan 4. ventriküle doğru uzanan subaraknoid alanın U şeklinde<br />
görülmesi DWV için tipiktir ve normal görüntüsü olan V şeklindeki<br />
görüntüsünden ayırt edilmesi gerekmektedir(59-60). Serebellar vermis<br />
fizyolojik olarak 18. gestasyonel haftasına kadar kapanmayabileceği için<br />
genellikle bu haftadan sonra tanısı konur. DWV’yla ilgili 2 seride %44<br />
oranında mortalite, %45 normal karyotip ve %69 diğer yapısal anomaliler<br />
12
ildirilmiştir. DWM ile karşılaştırıldığında mortalite oranı ve yapısal anomaliler<br />
benzerdir ancak kromozomal anomaliler DWV’nda daha fazla görülür(61-62).<br />
Prognoz eşlik eden anomalilere göre değişiklik göstermektedir. İzole olan<br />
vakalarda %75 normal gelişim olmasına rağmen, izole olmayanlarda %20<br />
normal gelişim görülmüştür(61).<br />
2.5. DORSAL İNDÜKSİYON ANOMALİLERİ<br />
Nöral kanal defektleri olarakda tanımlanır. İnsidansı 1000 doğumda 1-2’dir.<br />
Nöral kanalın kapanmasındaki yetersizlik sonucu meydana gelir.<br />
Multifaktoriyel olarak geçer. İnsidansı coğrafik lokalizasyon, aile hikayesi,<br />
ilaca maruz kalma (valproik asit), genetik (Meckel-Gruber, Walker-Warburg<br />
sendromları) ve diyet faktörlerine (folik asit eksikliği) bağlı olarak değişir.<br />
Ailede spina bifidalı çocuk sayısıyla ilişkili olarak risk artar. En yaygın formları<br />
anensefali ve spina bifidadır; nadir olarak iniensefali, ensefalosel ve<br />
kranioraşisis görülür.<br />
2.5.1. Anensefali<br />
Kraniyumun üst bölümünün ve telensefalonun yokluğu ile karakterizedir.<br />
Genellikle polihidramniyos saptanır. Ultrasonografi ile prenatal tanısı ilk<br />
konulan anomalidir ve kraniyum üst kısmının görülememesi karakteristiktir.<br />
Spina bifida, talipes, yarık dudak-damak ve omfalosel gibi anomaliler ile<br />
birlikteliği sıktır. En sık görülen nöral kanal defektidir.<br />
2.5.2. Spina Bifida<br />
Spina bifidalar genellikle iki alt gruba ayrılır:<br />
1. Kapalı spina bifida : Vertebradaki defekt yumuşak dokularla kapalıdır. İki<br />
alt gruba ayrılır. Spina bifida okülta en hafif formudur. Genellikle<br />
asemptomatiktir ve nöral dokuların herniasyonu yoktur. Sıklıkla pigmente<br />
bölgeler, sinüs oluşumu, sakral kıllanma gibi deri değişiklikleri ile birlikte<br />
görülür. Spina bifida cysticada defekt belirgin olarak büyüktür. Sıklıkla ciltte<br />
çöküntü, pigmentasyon ve cilt altı lipomları bulunur. Kapalı spina bifidalarda<br />
prenatal ultrasonografide büyük cilt altı lipomları dışında bulgu saptanmaz.<br />
13
2. Açık spina bifida (Spina bifida aperta): Cilt, cilt altı yumuşak dokular,<br />
vertebra ve nöral kanalın tümünde defekt vardır. Defekt meningeal membran<br />
ile kaplıysa meningosel, nöral doku kese içinde ise myelomeningosel terimi<br />
kullanılır. Defekt ultrasonografi ile incelemede omurganın enlemesine planda<br />
incelenmesi ile belirlenir. Defektin lokalizasyonu ve büyüklüğünü saptamada<br />
sagital plan kullanılır. Prenatal tanı merkezlerinde doğru tanı %100’e<br />
yakındır. Tanı koymada fetal başa ait ultrasonografik bulgular yardımcı<br />
olabilir. Vakaların çoğunluğunda Chiari tip 2 malformasyonu vardır. Chiari tip<br />
2 malformasyonu serebellar vermisin, dördüncü ventrikülün ve medulla<br />
oblangatanın foramen magnumdan servikal kanal içine doğru yer<br />
değiştirmesidir. Bunun sonucunda sisterna magna kapanır, küçük ve şekilsiz<br />
serebellum posterior fossanın derinliklerine doğru yer değiştirir(27,28). ’’ Muz<br />
bulgusu’’ bu durumu tanımlamak için kullanılır. Frontal çöküntü (‘’limon<br />
bulgusu’’) sıklıkla görülür. Doğumda hidrosefali hastaların tamamına<br />
yakınında bulunur. İkinci trimesterdeki fetusların %50’sinden azında saptanır.<br />
Ancak hidrosefalisi olan fetusların 1/4’ünde spina bifida bulunmaktadır.<br />
Kraniyal bulguların spina bifida saptanmasında sensitivesi %99’un<br />
üzerindedir. 14-24 gebelik haftaları arasında gözlenmemesi spina bifidanın<br />
olmadığını gösterir fakat varlığı spina bifida için spesifik değildir.<br />
Spina bifidanın ultrasonografik değerlendirmesi, hem kranial hemde<br />
spinal yapıların incelenmesini içerir. Spinal bulgular, birbirinden uzaklaşmış<br />
posterior ossifikasyon merkezleri, derinin devamlılığının kaybı ve dorsal hattı<br />
geçen keseyi içerir. Kranial bulgular ise baş çevresinin büyüklüğü,<br />
ventrikülomegali ve Chiari tip 2 malformasyonu sonucu oluşan muz bulgusu<br />
ve limon bulgusudur.<br />
Spina bifidanın prognozu defektin yeri ve büyüklüğüne göre değişir.<br />
Mortalite oranı yüksektir. Erken tedaviye rağmen 7 yıllık sağkalım<br />
%40’dır(29). Yaşayanların büyük bölümünde alt ekstremitede motor ve<br />
duyusal bozukluklar ile mesane ve barsak fonksiyon bozuklukları<br />
bulunmaktadır. Spina bifidanın ağır hidrosefali ile birlikteliği zeka gelişimi<br />
açısından kötü prognostik faktördür. Fakat günümüzde artan kafa içi basıncın<br />
14
erken dönemde cerrahi şant ile kontrol altına alınmasıyla zeka gelişiminin<br />
etkilenmesi azalmıştır(30).<br />
2.5.3. Sefalosel<br />
Sefalosel intrakraniyal yapıların kemik defekten dışarı çıkmasıdır. Sıklıkla<br />
defekt oksipital kemikte ve orta hatta, daha az parietal ve frontal<br />
kemiklerdedir. Ultrasonografik incelemede kraniyuma komşu kitle<br />
görüldüğünde şüphelenilmelidir. Kemik defektin görülmesi kesin tanı için<br />
şarttır. Görülmezse kistik higroma, teratom ve hemanjiom ayırıcı tanıda<br />
düşünülmelidir(31). Sefalosel nadiren kafatası tabanından farinkse doğru<br />
ilerleyebilir ve intrakraniyal patoloji yoksa prenatal tanısı konulamaz. En sık<br />
görülen formu %90 ile ensefaloseldir. Ensefalosellerde beyin dokusu dışarı<br />
çıkmıştır. Ağır ensefalosellerde mikrosefali olabilir. %10 meningosel (sadece<br />
beyin zarlarının dışarı çıkması) görülür. Sefalosellerde sıklıkla<br />
ventrikülomegali gözlenir. Spinal defektler %5-7’sinde bulunur(32).<br />
Prognoz pediatrik kaynaklara göre kesede beyin dokusunun bulunup,<br />
bulunmamasına göre değişir. Ensefalosellerde mortalite %40, nörolojik hasar<br />
%80’dir. Kraniyal meningosellerin %60’ında normal zeka gelişimi<br />
görülmüştür(33). Geniş prenatal serilerde her iki tipde kötü prognoza<br />
sahiptir(34).<br />
2.6. VENTRAL İNDÜKSİYON ANOMALİLERİ<br />
Ventral indüksiyon terimi, gebeliğin 5. haftasından başlayan, embriyonik ön<br />
beyinde serebral hemisferlerin ve orta hat yapılarının oluşmasıyla ilişkili<br />
olayları tanımlar. Ventral indüksiyon anomalileri orta hat serebral defektleri<br />
içerir. Ventral indüksiyon ile yüzün orta hat gelişimi yakından ilişkili olduğu<br />
için tipik olarak kraniofasiyal malformasyonlarla birlikte bulunur(35).<br />
2.6.1. Holoprosensefaliler<br />
Holoprosensefaliler embriyonik ön beyine ait prosensefalonun<br />
divertikülleşmesinin oluşmaması sonucu serebral hemisferlerin ve<br />
15
diensefalona ait yapıların anormalliği ile karakterizedir. Genellikle izole ve<br />
sporadiktir. Fakat otozomal dominant ve otozomal resesif kalıtımla geçen<br />
formları bildirilmiştir(39-41). Kromozom anomalileri (trizomi 13 ve triploidi),<br />
anensefali, Dandy-Walker malformasyonu, ensefalosel, Di-George sendromu<br />
ve Meckel sendromu gibi konjenital anomalilerle birlikte görülebilir(38).<br />
Abortuslar dahil tüm gebeliklerde %0.4 oranında görülür. Holoprosensefaliler<br />
gebeliğin geç dönemlerinde nadir görülür. 2500 ile 16000 canlı doğumda 1<br />
görüldüğü bildirilmiştir(36,37). Alobar, semilobar ve lobar olmak üzere üç alt<br />
gruba ayrılır.<br />
1- Alobar Holoprosensefali: En sık görülen ve en ağır tipidir. İnterhemisferik<br />
fissür ve falks serebri yoktur, tek primitif ventrikül (holoventrikül) bulunur.<br />
Talamus orta hatta yapışıktır. Üçüncü ventrikül, lateral ventrikül, nörohipofiz,<br />
bulbus olfaktorium ve optik traktlar bulunmaz. Prognoz kötüdür ve bebekler<br />
bir yıldan fazla yaşamazlar.<br />
Kraniofasiyal defektler yaygın olarak gözlenir. Bunlar;<br />
-‘’Cyclopia’’: Tek orbita ve tek veya parsiyel olarak bölünmüş göz.<br />
-‘’Ethmocephaly’’: Hipotelorizm ve yüksek midline çıkıntı.<br />
- Yarık damak ve dudak<br />
- Burun agenezisi, burun kökü basıklığı veya burun yerine probosis<br />
bulunması<br />
- Hipotelorizm ve siklopi<br />
- İris kolobomu<br />
- Frenulum yokluğudur.<br />
Alobar ve semilobar tiplerde ventrikül boşluğunun tavanı, normalde beyin<br />
içine kıvrılan tela koroidea, serebrumun dış yüzü ile kafatası arasına<br />
balonlaşarak dorsal kisti oluşturur. Alobar ve semilobar holoprosensefalilerde<br />
genellikle mikrosefali, nadir olarak obstrüktif tipte hidrosefali nedeniyle oluşan<br />
makrosefali görülür. Alobar holoprosensefalinin prenatal tanısı<br />
monoventrikülün görülmesi ile konur. Ek olarak dorsal kist ve yüz anomalileri<br />
görülür(39,42,43).<br />
2- Semilobar Holoprosensefali: İki serebral hemisfer arkada parsiyel olarak<br />
ayrılmıştır ancak önde tek bir ventrikül boşluğu bulunur. Oksipital hornlar<br />
16
kısmen oluşmuştur. Falks ve interhemisferik fissürün arka bölümü vardır.<br />
Talamus tam olarak birleşmemiştir. Prognozu kötüdür. Kraniofasiyal<br />
malformasyonlar alobar holoprosensefalidekinden daha az görülür. Prenatal<br />
tanı bulguları alobar holoprosensefalideki bulgulara benzerdir.<br />
3- Lobar Holoprosensefali: En hafif formudur. İnterhemisferik fissür önde ve<br />
arkada tam olarak gelişmiştir. Lateral ventriküller ve gyrus singulide<br />
kaynaşma anomalisi vardır. Kavum septum pellusidium (KSP) yoktur. Frontal<br />
hornların anterior tavanı düz veya kare şeklinde olabilir. Değişen<br />
derecelerde yüz anomalileri bulunur. Prenatal tanı için midkoronal planda<br />
inceleme yapılmalıdır. KSP’un bulunmaması, ön boynuzların orta hattaki<br />
ilişkisi, lateral ventriküllerin yassı ve kare şeklindeki tavanının üçüncü<br />
ventrikülün alt bölümü ile yaptığı birleşmenin saptanması gerekir(44).<br />
Anterior kommissuradan posterior kommissuraya doğru çizgi şeklinde<br />
görülen birleşmiş forniksler spesifik ve sık rastlanan bir bulgudur(45).<br />
Değişen derecelerde ventrikülomegali olabilir. Prognoz değişiklik gösterir.<br />
Sıklıkla aquaduktal stenozun neden olduğu hidrosefali vardır.<br />
2.6.2. Korpus Kallosum Agenezisi<br />
Korpus kallozum agenezisi (KKA) korpus kallozumun kaudal bölümünün<br />
(Korpus ve splenium) farklı derecelerde gelişmemesidir. Korpus kallozum<br />
gebeliğin 12 ile 18. haftaları arasında gelişimini tamamlar. KKA’nde kavum<br />
septum pellisidium da bulunmaz. KKA komplet ve inkomplet olabilir.<br />
İnsidansı toplumda %0.3-0.7, gelişimsel bozukluğu olan hastalarda ise<br />
%2-3’dür (46,47). Etyoloji değişkendir. Genellikle genetik faktörlere bağlı<br />
olarak gelişir. Otozomal dominant, otozomal resesif ve X’e bağlı kalıtımları<br />
gösterilmiştir(48). Ek anomali %50 oranında bulunur(49). En sık Dandy-<br />
Walker malformasyonu ve konjenital kalp anomalileri ile birlikte görülür.<br />
Anormal karyotip (trizomi 18 ve trizomi 8) %20 oranında saptanmıştır(50).<br />
Prenatal tanıda atrium genişlemesi ve KSP’un görülemediği durumlarda<br />
şüphelenilmelidir. Aksiyel planda atrium ve oksipital boynuzların genişlemesi<br />
ve lateral ventrikülün gövdelerinin ayrılması ile oluşan ‘’göz damlası’’<br />
görüntüsü tanı için spesifiktir ve sıklıkla bulunur. İnterhemisferik fissürde<br />
17
genişleme ve üçüncü ventrikülün normalden yukarıda bulunması da sık<br />
rastlanan bulgulardır. Renkli Doppler ultrasonografi ile ön serebral arterin<br />
anormal dallanması tanıyı destekleyici bir bulgudur(50). İnkomplet tipte de<br />
‘’gözyaşı damlası’’ bulgusu olabilir. Fakat diğer bulgular belirgin olmayabilir.<br />
Bundan dolayı prenatal tanısı zordur. Prenatal tanı almış olan hastalarda<br />
fetal karyotipleme mutlaka yapılmalıdır. Prognozu tam olarak bilinmemesine<br />
rağmen izole KKA’sinde normal veya normale yakın zeka gelişimi<br />
saptanmıştır.<br />
2.7. DESTRÜKTİF SEREBRAL LEZYONLAR<br />
Konjenital porensefalide beyin dokusunda kistik boşluklar vardır. Kistik<br />
boşluklar ventriküllerde ve subaraknoid boşlukta bulunur(51,52). Beyin<br />
dokusundaki bozukluk morfogenetik (gerçek porensefali yada şizensefali) ya<br />
da intrauterin dönemdeki ‘’disruption’’ sonucu (pseudoporensefali) gelişir.<br />
Gelişimsel tip bilateral ve simetriktir. Genellikle mikrosefali ile birliktedir.<br />
Pseudoporensefalide lezyon sıklıkla unilateraldir. Porensefali yapısal<br />
anomalilerle birlikte görülmez. BOS’nın dolaşımının bozulmasına bağlı olarak<br />
hidrosefali gelişir.<br />
Hidranensefali pseudoporensefalinin en ağır şeklidir ve sıklığı<br />
1/10000’dir. Serebral hemisferlerin yerinde sıvı bulunur . Beyin sapı ve<br />
rombensefalon vardır. Etyoloji heterojendir. İntrauterin enfeksiyonların<br />
(toksoplazma ve CMV) neden olduğu a. karotis internanın tıkanıklığı sunucu<br />
gelişen olguların olduğunu bildiren yayınlar vardır(53). Hidranensefalinin<br />
prenatal tanısında spesifik ultrasonografik bulgusu, içi sıvı ile dolu kafa tası<br />
tabanından ampul şeklinde çıkan beyin sapının görülmesidir. Bu görüntü<br />
alobar holoprosensefalide hipoplastik talamusun neden olduğu görüntüyle<br />
karıştırılabilir. Her iki durumun da prognozu çok kötü olduğu için ayırıcı<br />
tanının yapılamaması önemli değildir. Ayrıca holoprosensefalide falks cerebri<br />
bulunmaz.<br />
Şizensefalide serebral parankim içinde yarıklar bulunur ve ventriküller ile<br />
subaraknoid boşluk bağlantılıdır. Bilateral veya unilateral olabilir.<br />
Şizensefalide de kromozomal ve yapısal anomaliler eşlik etmez.<br />
18
Konjenital destrüktif lezyonlarda prognozu, lezyonun yeri ve büyüklüğü<br />
belirler. Hidranensefali ve büyük porensefalik kistlerin hidrosefali ve<br />
mikrosefali ile birlikteliğinde prognoz daima kötüdür.<br />
2.8. SİNİR HÜCRESİ PROLİFERASYON BOZUKLUKLARI<br />
2.8.1. Megalensefali<br />
Megalensefali normalden büyük beyin olarak tanımlanır. Unilateral veya<br />
bilateral olabilir. Zeka kapasitesi normal yada normalden fazla olabileceği gibi<br />
mental retardasyon ve nörolojik bozuklukda olabilir(54). Megalensefali<br />
Beckwith-Wiedemann sendromu, akondroplazi, nörofibromatozis ve tuberoz<br />
skleroz gibi konjenital anomali ve sendromların bir bulgusu olarak görülebilir.<br />
Bilateral olanlar genellikle asemptomatik ve sıklıkla aileseldir. Obstetrik ve<br />
pediatrik ultrasonografide hidrosefali ve intrakraniyal kitle olmaksızın, başın<br />
normalden büyük olduğu durumlarda akla gelir. Unilateral megalensefali<br />
etiyolojisi tam olarak bilinmeyen nadir bir durumdur. Bir lobun ya da serebral<br />
hemisferin aşırı büyümesidir(55). Patolojik incelemede; anormal beyin<br />
kıvrımları, gri cevhere ait ektopik nodüller ve nöron sayısında difüz artış<br />
saptanır. Başlıca ultrasonografi bulguları serebral hemisferlerden bir<br />
tanesinin büyümesi, orta hat yapılarında kayma ve büyümüş serebral<br />
hemisferde hafif ventrikülomegalidir. Porensefali ve konjenital beyin tümörleri<br />
gibi orta hat yapıların kaymasına neden olan patolojilerle ayırıcı tanısının<br />
yapılması gereklidir.<br />
19
3.GEREÇ VE YÖNTEM<br />
Mart 2007-Nisan 2008 tarihleri arasında Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk<br />
Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gebeliği süresince<br />
ultrasonografik olarak ventrikülomegali saptanan veya ventrikülomegali<br />
tanısı ile hastanemize sevk edilen ve tanısı doğrulanan hastalar<br />
çalışmamıza dahil edildi. Toplam 69 ventrikülomegali vakası saptandı.<br />
Vakalardan 8 tanesi çalışmamıza katılmayı kabul etmedi. Çalışmamız 61<br />
olgu ile yapıldı. Gebe İzlem Polikliniği, Perinatoloji Kliniği ve Doğumhanede<br />
saptanan vakalar onamları alındıktan sonra çalışma grubumuza dahil edildi.<br />
Serebral lateral ventrikül atrium çapı 10 mm ve üzerinde olan hastalar<br />
çalışmaya dahil edildi. Vakalar ek anomalilerin olup olmamasına göre<br />
kombine ve izole ventrikülomegali olmak üzere iki ana gruba ayrıldı. Bu<br />
gruplar LVG’ne göre hafif ventrikülomegali (LVG 10-12 mm arasında olanlar),<br />
orta ventrikülomegali (LVG 12,1-14,9 mm arasında olanlar) ve ağır<br />
ventrikülomegali (LVG 15 mm ve üzerinde olanlar) olmak üzere üç alt gruba<br />
ayrıldı.<br />
Olgulardan anne yaşı, gebelik sayısı, doğum sayısı, abortus sayısı,<br />
anomalili bebek doğum hikayesi olup olmadığı sorularak öğrenildi. 1. ve 2.<br />
trimester tarama testleri, detaylı ultrasonografik inceleme, kromozom analizi,<br />
MR incelemesi yapılıp yapılmadığı, terminasyon önerilip önerilmediği,<br />
terminasyonu kabul edip etmediği tetkikleri incelenerek ve aileye sorularak<br />
öğrenildi. Gebeliği devam eden hastalarda seri ultrasonografik ölçümlerle<br />
ventrikülomegali değerlendirildi. Ağır ventrikülomegalisi olan hastalar beyin<br />
cerrahisine yönlendirildi. Bebeğe ait özelliklerden doğum haftası, 1. ve 5.<br />
dakika apgarları, doğum kilosu, cinsiyeti, doğum sonrası saptanan ek<br />
anomalisi olup olmadığı, Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesine (YDYBÜ) alınıp<br />
alınmadığı, YDYBÜ’de kalma süresi, eksitus olup olmadığı, kaçıncı günde<br />
eksitus olduğuna dair veriler hastane dosya kayıtları incelenerek belirlendi.<br />
Bebeğe doğum sonrası cerrahi tedavi yapılıp yapılmadığı ailelere soruldu.<br />
Doğum sonrası ilk 30 günde nörolojik gelişimlerinin değerlendirilmesinde<br />
Brunet-Lezine Testi ve 6. ayda nörolojik gelişimlerinin değerlendirilmesinde<br />
20
Denver Gelişim Testi kullanıldı. Doğum sonrası yenidoğanlar en az 6 ay, en<br />
fazla 13. aya kadar izlendi. Grupların mortalite ve morbiditeleri değerlendirildi.<br />
Hastanemizde ventrikülomegali olgularında takip ve tedavi protokolünde;<br />
izole veya kombine olması, saptandığı haftadaki gebelik haftası,<br />
ventrikülomegalinin ağırlık derecesi ve ailenin tercihi birlikte olgu bazında<br />
değerlendirilerek gebeliğin devamı ve sonrasındaki yaklaşımlar konusunda<br />
karar verilmektedir. Terminasyon seçeneği olgular bilimsel konseyde<br />
değerlendirildikten sonra aileye sunulmaktadır. Bazı olgularda bilimsel<br />
konseye Beyin Cerrahisi ve Nöroloji uzmanları dahil edilip görüşleri alındıktan<br />
sonra terminasyon seçeneği aileye sunulmaktadır.<br />
Bu çalışmada istatistiksel analizler NCSS 2007 paket programı ile<br />
yapılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel metotların<br />
(ortalama, standart sapma) yanı sıra gruplar arası karşılaştırmalarda tek<br />
yönlü varyans analizi, alt grup karşılaştırmalarında Tukey çoklu<br />
karşılaştırma testi, ikili grupların karşılaştırmasında bağımsız t testi, nitel<br />
verilerin karşılaştırmalarında ki-kare testi kullanılmıştır. Sonuçlarda,<br />
anlamlılık p
4.BULGULAR<br />
• Çalışma grubundaki hastaların özellikleri<br />
Çalışma toplam 61 vakayla yapılmıştır. Annelerin ortalama yaşı 26.48± 5.03<br />
(SD) (yaşı en küçük olan 18, en büyük olan 40 yaşında), gebelik sayısı<br />
ortalama 2.02 ±1,31 (SD) (en fazla gebelik sayısı 5), ortalama abortus sayısı<br />
0.2±0.48 (SD), bebeklerin ortalama doğum kilosu 2948 gram±690.57 (SD),<br />
YDYBÜ ortalama kalma süresi 49.3gün ±29.92 (SD), bebeğin 1. ve 5. dakika<br />
apgarları ortalama 5.92±2.5 (SD) ve 7.67±2.1 (SD) olarak bulunmuştur<br />
(Tablo 1).<br />
N Minimum Maksimum Ortalama SD<br />
Yaş 61 18 40 26,48 5,03<br />
Gravida 61 1 7 2,02 1,31<br />
Parite 61 0 5 0,80 1,11<br />
Yaşayan çocuk sayısı 61 0 4 0,74 0,98<br />
Abortus 61 0 2 0,20 0,48<br />
1.Dk Apgarı 36 0 8 5,92 2,50<br />
5.Dk Apgarı 36 3 9 7,67 2,10<br />
Doğum kilosu (gr) 36 1400 4300 2947,78 690,57<br />
YDYBÜ kaldığı zaman(gün) 18 1 98 24,56 29,92<br />
Eksitus olduğu zaman(gün) 10 1 213 49,30 83,11<br />
Tablo 1. Çalışma grubundaki anne ve bebeğe ait nicel veriler<br />
Toplam 61 hastadan 27’sinde (%43) izole ventrikülomegali, 34’ünde<br />
(%53) kombine ventrikülomegali bulunmuştur (Tablo 2). Olgularda<br />
ventrikülomegali saptanma zamanı ortalama 23hafta(H)2gün(G),<br />
terminasyon uygulanma zamanı ortalama 22H3G ve doğum zamanı ortalama<br />
38,5H4G’ dür.<br />
Hasta Sayısı %<br />
İzole Ventrikülomegali 27 44,3<br />
Kombine Ventrikülomegali 34 55,7<br />
Toplam 61 100,0<br />
Tablo 2. Ek anomalilere göre ventrikülomegali sınıflandırılması<br />
Canlı doğan 36 bebekten 24’ü sezaryen ile, 12‘si normal spontan vaginal<br />
doğum ile doğmuştur. Canlı doğan 36 bebekten 18’i (%50) YDYBÜ’ne<br />
22
çıkarılmıştır. 10 bebek (%27.8) doğum sonrası eksitus olmuştur. En erken<br />
eksitus olan bebek 1.günde,en geç eksitus olan bebek 213. günde eksitus<br />
olmuştur. 10 bebeğe (%27.8) doğum sonrası cerrahi tedavi yapılmıştır.<br />
Doğum sonrası 5 hastada (%13.9) ek anomali saptanmıştır. Doğum sonrası<br />
6 olguda ağır, 2 olguda orta, 5 olguda hafif nörolojik defisit saptanmıştır. 23<br />
olgunun (%63.89) doğum sonrası nörolojik muayenesi normal olarak tespit<br />
edilmiştir. 6. ayda yapılan nörolojik değerlendirmede 5 vakada ağır, 2 vakada<br />
orta ve 3 vakada hafif nörolojik defisit saptanmıştır. 18 hastanın (%64.29)<br />
nörolojik gelişimi normal bulunmuştur (Tablo 3).<br />
Hasta Sayısı %<br />
C/S 24 66,7<br />
NSD 12 33,3<br />
Doğum şekli Total 36 100<br />
Erkek 18 50<br />
Kadın 18 50<br />
Cinsiyet Total 36 100<br />
Hayır 18 50<br />
Evet 18 50<br />
YDYBÜ Çıkmış mı? Total 36 100<br />
Hayır 26 72,2<br />
Evet 10 27,8<br />
DSCM +/- Total 36 100<br />
Hayır 31 86,1<br />
Evet 5 13,9<br />
mı? Total 36 100<br />
Ağır 6 16,67<br />
DSEA saptanmış<br />
DSND +/-<br />
6. ayda ND +/-<br />
Hafıf 5 13,89<br />
Normal 23 63,89<br />
Orta 2 5,56<br />
Total 36 100<br />
Ağır 5 17,86<br />
Hafif 3 10,71<br />
Normal 18 64,29<br />
Orta 2 7,14<br />
Total 28 100<br />
Hayır 26 72,2<br />
Evet 10 27,8<br />
Eksitus oldu mu? Total 36 100<br />
Tablo 3. Bebeğe ait nitel veriler.<br />
LVG’ e göre hastalar sınıflandırıldığında 25 hastada (%41) hafif<br />
ventrikülomegali, 4 hastada (%6.6) orta ventrikülomegali ve 32 hastada ağır<br />
23
ventrikülomegali saptanmıştır. LVG’e göre15 mm altında hafif ve 15 mm<br />
üzerinde ağır ventrikülomegali olarak sınıflandırıldığında 28 hastada hafif<br />
ventrikülomegali ve 33 hastada ağır ventrikülomegali bulunmuştur (Tablo 4).<br />
Hasta<br />
Sayısı<br />
%<br />
10-12 mm 25 41<br />
12,1-14,9<br />
mm 4 6,6<br />
>15 mm 32 52,5<br />
LVG Grup 1 Total 61 100<br />
15 mm 33 54,1<br />
LVG Grup 2 Total 61 100<br />
Tablo 4. LVG ‘ göre hastaların sınıflandırılması.<br />
25 vakanın (%40.5) gebeliği sonlandırılmıştır. 10 vakaya karyotipleme<br />
yapılmıştır. 2 vakada Trizomi 21 ve 1 vakada Triploidi (69XXX) saptanmıştır.<br />
2 gebelik ikizdir. Bir tanesinde 2 fetusda da ventrikülomegali vardı ve gebeliği<br />
sonlandırıldı. Diğerinde ise tek fetusda ventrikülomegali vardı ve doğum<br />
sonrası eksitus oldu. İkiz eşi ise sağlıklı olarak yaşamaktadır. Bir annede<br />
anomalili bebek öyküsü vardır.<br />
• Kombine ve İzole ventrikülomegali vakalarına ait veriler<br />
İzole ventrikülomegalisi olan hastaların ortalama yaşı 27.63±4.88 (SD),<br />
ortalama gebelik sayısı 2.3 ±1.54 (SD), ortalama abortus sayısı 0.19±0.4<br />
(SD) ve kombine ventrikülomegalisi olan hastaların ortalama yaşı 25.63<br />
±5.03 (SD), ortalama gebelik sayısı 1.79 ±1.07 (SD), ortalama abortus sayısı<br />
0.21 ±0.54 (SD) olarak saptandı. İzole ve kombine ventrikülomegali<br />
gruplarında vakaların yaşı, gebelik sayısı ve abortus ortalamaları arasında<br />
istatiksel farklılık gözlenmemiştir (p=0.111, p=0.138, p=0.868). İzole<br />
ventrikülomegalisi olan hastalara ortalama terminasyon uygulanma zamanı<br />
22H1G, ortalama doğum zamanı 39H3G, ortalama doğum kilosu 3130.83<br />
gram ±605.53 (SD), ventrikülomegali ilk saptandığı zaman ölçülen ortalama<br />
LVG 14.25 mm ±6.33 (SD), bebeğin 1. ve 5. dk apgar skorları ortalama 7.04<br />
±1.57 (SD) ve 8.67 ±0.7 ve kombine ventrikülomegalisi olan hastalara<br />
24
ortalama terminasyon uygulanma zamanı 22H2.5G, ortalama doğum zamanı<br />
38H4.5G, ortalama doğum kilosu 2881.67 gram ±728.96 (SD),<br />
ventrikülomegali ilk saptandığı zaman ölçülen ortalama LVG 18.49 mm ±5.84<br />
(SD), bebeğin 1. ve 5. dk apgar skorları ortalama 3.67 ±2.53 (SD) ve 5.67<br />
±2.53 olarak saptandı. İzole ve kombine ventrikülomegalisi olan grupların<br />
terminasyon uygulanma zamanı ve YDYBÜ kalış süreleri ortalamaları<br />
arasında istatistiksel farklılık gözlenmemiştir (p=0.435, p=0.163). Kombine<br />
ventrikülomegalisi olan grupta ilk defa ventrikülomegali saptandığında<br />
ölçülen LVG ortalamaları izole ventrikülomegalisi olan gruptan istatiksel<br />
olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p=0.001, p=0.03). İzole<br />
ventrikülomegalisi olan grupta ventrikülomegali saptanma zamanı, doğum<br />
zamanı, bebeğin 1. ve 5. dk apgar skorları, bebeğin doğum kilosu<br />
ortalamaları kombine ventrikülomegalisi olan gruptan istatiksel olarak anlamlı<br />
yüksek bulunmuştur (p=0.020, p=0.049, p=0.0001, p=0.03) (Tablo 5).<br />
İzole<br />
Ventrikülomegali<br />
Grubu<br />
Kombine<br />
Ventrikülomegali<br />
Grubu t P<br />
Yaş 27,63±4,88 25,56±5,03 1,619 0,111<br />
Gravida (2) 2,3±1,54 (1) 1,79±1,07 1,502 0,138<br />
Parite (1) 1,07±1,33 (0) 0,59±0,86 1,729 0,089<br />
Yaşayan bebek<br />
sayısı (1) 0,96±1,13 (0) 0,56±0,82 1,619 0,111<br />
Abortus (0) 0,19±0,4 (0) 0,21±0,54 -0,167 0,868<br />
İlk LVG sağ(mm) 13,05±4,29 17,51±5,23 -3,581 0,001<br />
İlk LVG sol(mm) 14,25±6,33 18,49±5,84 -2,248 0,03<br />
Ventrikülomegali<br />
Saptanma<br />
Zamanı<br />
Terminasyon<br />
Yapılan Hafta<br />
25,81H 2,67 G<br />
±4,67H 2,22 G<br />
26 H 2 G<br />
22,67H 1,67 G<br />
±3,06H 1,15 G<br />
22 H 1G<br />
38,75H<br />
2,88G±1,45H<br />
2,01G<br />
39 H 3 G<br />
22,76H 2,62 G ±5,17H<br />
2,32G<br />
22 H 2,5 G 2,38 0,020<br />
21,14 H 3,18 G±3,14<br />
H 1,71 G<br />
22 H 3 G 0,795 0,435<br />
34,5H 3,42 G±10,16 H<br />
2,43 G<br />
38 H 4,5 G 2,037 0,049<br />
Doğum Zamanı<br />
1.Dk Apgarı 7,04±1,57 3,67±2,53 4,927 0,0001<br />
5.Dk Apgarı 8,67±0,7 5,67±2,53 5,46 0,0001<br />
Doğum kilosu<br />
(gram) 3130,83±605,53 2581,67±728,96 2,25 0,037<br />
YDYBÜ Kaldığı<br />
Gün 38,67±32,44 17,5±27,24 1,461 0,163<br />
Tablo 5. Kombine ve İzole ventrikülomegalisi olan gruplara ait nicel veriler<br />
25
İzole ve kombine ventrikülomegalisi olan gruplar LVG’ne göre hafif, orta<br />
ve ağır ventrikülomegali olarak alt gruplara ayrıldığında, dağılımlarında<br />
istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlendi (p=0.001). Kombine<br />
ventrikülomegalisi olan grupta ağır ventrikülomegalisi olan hastalar, izole<br />
ventrikülomegalisi olan grupta ise hafif ventrikülomegalisi olan hastaların<br />
yüksek olduğu gözlenmiştir. 1. ve 2. trimester tarama testleri ve karyotipleme<br />
yaptırma oranları karşılaştırıldığında kombine ventrikülomegalisi olan grupta<br />
2. trimester tarama testi yaptıran hastaların sayısı istatistiksel olarak düşük<br />
gözlendi (p=0.002). 1. trimester tarama testi ve karyotipleme yaptırma<br />
oranlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmedi (p=0.702,<br />
p=0.321). Terminasyon yapılma oranı kombine ve izole ventrikülomegalisi<br />
olan gruplarda karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu.<br />
Kombine ventrikülomegalisi olan grupta terminasyon yapılma oranının<br />
(%64.7) yüksek olduğu bulundu. (Tablo 6).<br />
İzole<br />
Ventrikülomegali<br />
Kombine<br />
Ventrikülomegali<br />
10-12 mm 18 66,7% 7 20,6%<br />
LVG Grubları<br />
12,1-14,9<br />
mm 2 7,4% 2 5,9% χ²:14,3<br />
>15 mm 7 25,9% 25 73,5% p=0,001<br />
1.Trimester Hayır 21 77,8% 25 73,5% χ²:0,146<br />
Tarama Testi +/- Evet 6 22,2% 9 26,5% p=0,702<br />
2.Trimester Hayır 14 51,9% 30 88,2% χ²:9,91<br />
Tarama Testi +/- Evet 13 48,1% 4 11,8% p=0,002<br />
Hayır 24 88,9% 27 79,4% χ²:0,986<br />
Karyotipleme +/- Evet 3 11,1% 7 20,6% p=0,321<br />
Terminasyon +/-<br />
Hayır 24 88,9% 12 35,3% χ²:17,8<br />
Evet 3 11,1% 22 64,7% p=0,0001<br />
Tablo 6. Ventrikülomegalisi olan hastalarda prenatal dönem izlem sonuçları<br />
İzole ve kombine ventrikülomegalisi olan gruplarda doğum şekli ve<br />
YDYBÜ’e çıkma dağılımlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı<br />
(p=0.024, p=0.0001). Kombine ventrikülomegalisi olan grupta sezaryen ile<br />
doğum anlamlı olarak yüksek bulundu ve tüm yenidoğanların YDYBÜ’e<br />
çıktığı saptandı. İzole ve kombine ventrikülomegalisi olan gruplarda bebeğin<br />
cinsiyeti ile ilgili istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (Tablo 7).<br />
26
İzole<br />
Ventrikülomegali<br />
Kombine<br />
Ventrikülomegali<br />
Doğum C/S 13 54,2% 11 91,7% χ²:5,06<br />
şekli NSD 11 45,8% 1 8,3% p=0,024<br />
Cinsiyet<br />
Erkek 12 50,0% 6 50,0% χ²:0<br />
Kadın 12 50,0% 6 50,0% p=1<br />
YDYBÜ Hayır 18 75,0% 0,0% χ²:18<br />
+/- Evet 6 25,0% 12 100,0% p=0,0001<br />
Tablo 7. Bebeğe ait nitel veriler<br />
İzole ventrikülomegalisi olan grupta toplam 24 vakadan 2 vaka (%8.3)<br />
eksitus olurken kombine ventrikülomegalisi olan grupta 12 vakadan 8 vaka<br />
(%66.7) eksitus oldu. İzole ventrikülomegalisi olan grupta 4 hastaya (%16.7)<br />
cerrahi tedavi uygulanırken, kombine ventrikülomegalisi olan grupta 6<br />
hastaya (%50) cerrahi tedavi uygulandı. İzole ventrikülomegalisi olan grupta<br />
6.ayda 18 vakada (%78,3) normal nörolojik gelişim saptandı. Kombine<br />
ventrikülomegalisi olan grupta ise 6.ayda normal nörolojik gelişimi olan vaka<br />
saptanmadı (Tablo 8).<br />
İzole<br />
Ventrikülomegali<br />
Kombine<br />
Ventrikülomegali<br />
DSCM Hayır 20 83,3% 6 50,0% χ²:4,43<br />
+/- Evet 4 16,7% 6 50,0% p=0,035<br />
DSSA Hayır 22 91,7% 9 75,0% χ²:1,85<br />
+/- Evet 2 8,3% 3 25,0% p=0,173<br />
Eksitus Hayır 22 91,7% 4 33,3% χ²:13,5<br />
Oldu mu? Evet 2 8,3% 8 66,7% p=0,0001<br />
Normal 20 83,3% 3 25,0%<br />
DSND Hafif 1 4,2% 4 33,3%<br />
+/- Orta 2 8,3% 0 0,0% χ²:16,91<br />
6. AY ND<br />
+/-<br />
Ağır 1 4,2% 5 41,7% p=0,001<br />
Normal 18 78,3% 0 0,0%<br />
Hafif 2 8,7% 1 20,0%<br />
Orta 0,0% 2 40,0% χ²:15,27<br />
Ağır 3 13,0% 2 40,0% p=0,002<br />
Tablo 8. Ventrikülomegalisi olan bebeklerin postnatal prognozu<br />
27
LVG’e göre vakalar sınıflandırıldığında; hafif, orta ve ağır<br />
ventrikülomegalisi olan gruplarda annenin yaşı, gebelik sayısı ve abortus<br />
sayısı ortalamalarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı.<br />
(p=0.184, p=0.240, p=0.284). Ventrikülomegali saptanma haftası ve<br />
terminasyon yapılma haftası ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı<br />
farklılık gözlenmedi (p=0.858, p=0.703) (Tablo 9).<br />
Hafif<br />
Ventrikülomegali<br />
Orta<br />
Ventrikülomegali<br />
Ağır<br />
Ventrikülomegali p<br />
Yaş 27,88±5,13 26,25±5,38 25,41±4,8 0,184<br />
Gravida 2,28±1,65 2,5±1,29 1,75±0,95 0,24<br />
Parite 1±1,41 1±0,82 0,63±0,83 0,425<br />
Yaşayan<br />
çocuk 0,88±1,2 1±0,82 0,59±0,8 0,48<br />
Abortus 0,24±0,44 0,5±1 0,13±0,42 0,284<br />
Vent<br />
Spt HF<br />
24,08H3,12G±4,34H2,2G<br />
24 H 3 G<br />
25,5H2G±5,2H2,16G<br />
25 H 1,5G<br />
23,97H2,34G±5,82H2,31G<br />
23H 2G 0,858<br />
Termins<br />
Yap HF<br />
20,4H2G±2,07H1,41G<br />
20 H 2 G<br />
22,5H4,5G±0,71H0,71G<br />
22,5H 4,5G<br />
21,44H3,11G±3,48H1,75G<br />
22H 3G 0,703<br />
Tablo 9.Ventrikülomegali LVG’e göre sınıflandırıldığında hastaların özellikleri<br />
LVG’e göre sınıflandırılma yapıldığında; hafif, orta ve ağır<br />
ventrikülomegalisi olan gruplarda bebeğin doğum haftası ve doğum kiloları<br />
ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p=0.41,<br />
p=0.306). Fakat 1. ve 5. dakika apgar ortalamaları karşılaştırıldığında<br />
istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p=0.018, p=0.022). Hafif ve orta<br />
ventrikülomegalisi olan gruplarda 1. ve 5. dakika apgar ortalamaları anlamlı<br />
yüksek bulundu (Tablo 10).<br />
Hafif<br />
Ventrikülomegali<br />
Orta<br />
Ventrikülomegali<br />
Ağır<br />
Ventrikülomegali F p<br />
Doğum<br />
Haftası<br />
38,55H2,7G±1,91H2,23G<br />
39H 3G<br />
37H4,5G±0H2,12G<br />
37H 4,5G<br />
35,64H3,36G±9,56H2,02G<br />
38H 4G 0,92 0,41<br />
1.Dk<br />
Apgarı 6,75±2,2 7,5±0,71 4,5±2,47 4,52 0,018<br />
5.Dk<br />
Apgarı 8,35±1,6 9±0 6,5±2,38 4,32 0,022<br />
Doğum<br />
kilosu 3098,5±646,21 3000±282,84 2725±760,7 1,23 0,306<br />
Tablo 10. Ventrikülomegali LVG’e göre sınıflandırıldığında bebeğe ait nicel<br />
veriler<br />
28
Hafif, orta ve ağır ventrikülomegalisi olan grupların 1. ve 2. trimester<br />
tarama testi varlığı dağılımı ile 1. ve 2. trimester tarama testi sonuçlarının<br />
dağılımı arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p=0.996,<br />
p=0.075, p=0.092, p=0.279 ). Hafif, orta ve ağır ventrikülomegalisi olan<br />
gruplarda terminasyon yapılma oranları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak<br />
anlamlı farklılık saptandı (p=0.021). Ağır ventrikülomegalisi olan grupta<br />
terminasyon oranı istatistiksel olarak daha yüksek bulundu. Ağır<br />
ventrikülomegalisi olan grupta hafif ve orta ventrikülomegalisi olan gruplara<br />
göre ek anomali (kombine ventrikülomegali) oranı istatistiksel olarak daha<br />
yüksek bulundu (p=0.001) (Tablo 11). Bu bize kombine ventrikülomegalisi<br />
olan hastalarda ağır ventrikülomegalinin daha sık olduğunu göstermektedir<br />
(Tablo 6 ve Tablo 11).<br />
GRUP<br />
1.Trimester<br />
Tarama +/-<br />
Testi<br />
2.Trimester<br />
Tarama +/-<br />
Testi<br />
1.Trimester<br />
Tarama<br />
Testi Sonucu<br />
2.Trimester<br />
Tarama<br />
Testi Sonucu<br />
Terminasyon +/-<br />
Hafif<br />
Ventrikülomegali<br />
Orta<br />
Ventrikülomegali<br />
Ağır<br />
Ventrikülomegali<br />
İzole Grubu 18 72,0% 2 50,0% 7 21,9% χ²:14,3<br />
Kombine Grubu 7 28,0% 2 50,0% 25 78,1% p=0,001<br />
Hayır 19 76,0% 3 75,0% 24 75,0% χ²:0,008<br />
Evet<br />
6 24,0% 1 25,0% 8 25,0% p=0,996<br />
Hayır 15 60,0% 2 50,0% 27 84,4% χ²:5,19<br />
Evet<br />
10 40,0% 2 50,0% 5 15,6% p=0,075<br />
Normal 6 100,0% 1 100,0% 4 50,0% χ²:4,77<br />
Yüksek Risk<br />
0 0,0% 0 0,0% 4 50,0% p=0,092<br />
Normal 10 100,0% 2 100,0% 4 80,0% χ²:2,55<br />
Yüksek Risk<br />
0 0,0% 0 0,0% 1 20,0% p=0,279<br />
Hayır 20 80,0% 2 50,0% 14 43,8% χ²:7,76<br />
Evet 5 20,0% 2 50,0% 18 56,3% p=0,021<br />
Tablo 11. LVG göre gruplandırmada prenatal dönem izlem sonuçları<br />
Hafif, orta ve ağır ventrikülomegalisi olan gruplarda bebeğin cinsiyeti<br />
karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmedi (p=0.188).<br />
Hafif, orta ve ağır ventrikülomegalisi olan gruplarda doğum şekli ve<br />
YDYBÜ’ne çıkma oranları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı<br />
farklılık gözlendi (p=0.035, p= 0.0001). Ağır ventrikülomegalisi olan grupta<br />
diğer gruplara göre normal spontan doğum oranı anlamlı olarak düşük<br />
29
ulunmuştur. 14 ağır ventrikülomegalisi olan vakadan 12 vaka (85.7)<br />
sezeryan ile doğum yapmıştır. Ağır ventrikülomegalisi olan 14 vakadan<br />
tamamı YDYBÜ ‘ne çıkarılmıştır (Tablo 12).<br />
Doğum şekli<br />
Cinsiyet<br />
YDYBÜ +/-<br />
Hafif<br />
Ventrikülomegali<br />
Orta<br />
Ventrikülomegali<br />
Ağır<br />
Ventrikülomegali<br />
C/S 12 60,0% 0 0,0% 12 85,7% χ²:6,68<br />
NSD 8 40,0% 2 100,0% 2 14,3% p=0,035<br />
Erkek 11 55,0% 2 100,0% 5 35,7% χ²:3,34<br />
Kadın 9 45,0% 0 0,0% 9 64,3% p=0,188<br />
Hayır 16 80,0% 2 100,0% 0 0,0% χ²:23,2<br />
Evet 4 20,0% 0 0,0% 14 100,0% p=0,0001<br />
Tablo 12. LVG’e göre sınıflandırmada bebeğe ait nitel veriler.<br />
Hafif, orta ve ağır ventrikülomegalisi olan gruplarda doğum sonrası ek<br />
anomali saptanma oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık<br />
saptanmadı (p=0.124). Ağır ventrikülomegalisi olan grupta doğum sonrası<br />
cerrahi tedavi uygulanma oranı diğer gruplardan istatistiksel olarak anlamlı<br />
yüksek bulundu (p= 0.0001). Toplam 14 olgudan 9 olguya (%63.7) cerrahi<br />
tedavi uygulanabildi. Diğer olgulara cerrahi tedaviyi tolere edememesi veya<br />
erken dönemde eksitus olması gibi nedenlerle cerrahi tedavi uygulanmadı.<br />
Hafif ventrikülomegalisi olan grupta doğum sonrası ve 6. ayda nörolojik<br />
defekt saptanma oranı istatistiksel olarak anlamlı düşük bulundu (p= 0.006,<br />
p=0.002). Altıncı ayda hafif ventrikülomegalisi olan grupta 16 vakada (%88.9)<br />
normal nörolojik gelişim saptanırken ağır ventrikülomegalisi olan grupta<br />
normal nörolojik gelişim gösteren vaka saptanmadı. Mortalite açısından<br />
karşılaştırıldığında ağır ventrikülomegalisi olan grubta hafif ve orta<br />
ventrikülomegalisi olan gruplarla karşılaştırıldığında istatistiksel olarak<br />
anlamlı yüksek bulundu. Ağır ventrikülomegalisi olan grupta sağ kalım<br />
%42.9 olarak saptandı. Hafif ventrikülomegalisi olan grupta sağ kalım (%90)<br />
saptandı (Tablo 13). Doğum sonrası eksitus olan 2 olguda da takiplerinde<br />
LVG progressif olarak artmıştır. Hafif ventrikülomegalisi olan grupta ağır<br />
nörolojik sekeli olan hasta doğum sonrası uzun süre YDYBÜ’de kaldı ve<br />
takipte metabolik hastalık saptandı.<br />
.<br />
30
DSCM +/-<br />
DSSA +/-<br />
Hafif<br />
Ventrikülomegali<br />
Orta<br />
Ventrikülomegali<br />
Ağır<br />
Ventrikülomegali<br />
Hayır 19 95,0% 2 100,0% 5 35,7% χ²:15,2<br />
Evet 1 5,0% 0 0,0% 9 64,3% p=0,0001<br />
Hayır 19 95,0% 2 100,0% 10 71,4% χ²:4,16<br />
Evet 1 5,0% 0 0,0% 4 28,6% p=0,124<br />
Normal 18 90,0% 2 100,0% 3 21,4%<br />
DSND +/-<br />
Hafif 1 5,0% 0 0,0% 4 28,6%<br />
Orta 0 0,0% 0 0,0% 2 14,3% χ²:18,2<br />
Ağır 1 5,0% 0 0,0% 5 35,7% p=0,006<br />
Normal 16 88,9% 2 100,0% 0 0,0%<br />
6. AY ND +/-<br />
Exitus +/-<br />
Hafif 1 5,6% 0 0,0% 2 25,0%<br />
Orta 0 0,0% 0 0,0% 2 25,0% χ²:20,9<br />
Ağır 1 5,6% 0 0,0% 4 50,0% p=0,002<br />
Hayır 18 90,0% 2 100,0% 6 42,9% χ²:9,93<br />
Evet 2 10,0% 0 0,0% 8 57,1% p=0,007<br />
Tablo 13. LVG’e göre sınıflandırmada bebeklerin postnatal prognozları<br />
Ventrikülomegalinin 24H6G’den önce saptandığı grup ile 24H6G’den<br />
sonra saptandığı gruplarda doğum sonrası cerrahi müdahale, mortalite,<br />
doğum sonrası ve 6. ayda nörolojik gelişim karşılaştırıldığında istatiksel<br />
olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p=0.796, p=0.188, p=0.685, p=0.763)<br />
(Tablo 14).<br />
< 24H6G >24H6G<br />
DSCM +/- Hayır 9 75,0% 17 70,8% χ²:0,06<br />
Evet 3 25,0% 7 29,2% p=0,796<br />
Normal 7 58,3% 16 66,7%<br />
DSND +/- Hafif 1 8,3% 4 16,7%<br />
Orta 1 8,3% 1 4,2% χ²:1,48<br />
Ağır 3 25,0% 3 12,5% p=0,685<br />
Normal 5 62,5% 13 65,0%<br />
Hafif 1 12,5% 2 10,0%<br />
6. AY ND +/-<br />
Orta 0,0% 2 10,0% χ²:1,15<br />
Ağır 2 25,0% 3 15,0% p=0,763<br />
Eksitus<br />
oldu<br />
mu?<br />
Hayır<br />
Evet<br />
7<br />
5<br />
58,3%<br />
41,7%<br />
19<br />
5<br />
79,2%<br />
20,8%<br />
χ²:1,73<br />
p=0,188<br />
Tablo 14. Ventrikülomegali saptanma haftasına göre olguların prognozu<br />
31
Doğum sonrası cerrahi tedavi uygulanan 10 olgudan 7 olgu (%70) hala<br />
yaşamaktadır. Bu olguların doğum sonrası nörolojik değerlendilmesinde<br />
%76.9 normal nörolojik gelişim saptandı. 6.ayda yapılan nörolojik<br />
muayenesinde ağır nörolojik sekel %44, hafif nörolojik sekel ise % 33<br />
oranında saptandı. Bütün olgularda cerrahi tedavi olarak şant tedavisi<br />
doğumdan sonraki ilk 6 ay içinde uygulandı.<br />
DSCM +<br />
Normal 3 30,0%<br />
DSND +/-<br />
Hafif 4 40,0%<br />
Orta 1 10,0%<br />
Ağır 2 20,0%<br />
Normal 0 0,0%<br />
6. AY ND +/-<br />
Hafif 3 33,3%<br />
Orta 2 22,2%<br />
Ağır 4 44,4%<br />
Eksitus oldu Hayır 7 70,0%<br />
mu? Evet 3 30,0%<br />
Tablo 15. Cerrahi tedavi uygulanan olguların prognozları<br />
Hafif ventrikülomegalisi olan 20 olgudan 9 olgunun (% 45) gebeliği<br />
buyunca LVG sabit kalırken 8 (%40) olgunun LVG daha sonraki ölçümlerde<br />
normal ölçüldü. 3 olguda LVG gebelik süresince arttı; birinde (%5) orta<br />
ventrikülomegali, 2’sinde (%10) ağır ventrikülomegali gelişti. Orta<br />
ventrikülomegali saptanan 4 vakadan 2 vakada LVG sabit kaldı. 1 vakada<br />
LVG geriledi ve hafif ventrikülomegali oluştu; diğer vakada ise LVG arttı ve<br />
ağır ventrikülomegali gelişti. Ağır ventrikülomegali saptanan olguların<br />
hiçbirinde LVG’de gerileme saptanmadı. Sadece ağır izole ventrikülomegalisi<br />
olan bir vakaya MR ile inceleme yapılmıştı. MR incelemesi yapılan vakada<br />
Tip 1 interhemisferik kist saptandı.<br />
Ventrikülomegalisi olan hastalarda saptanan ek anomaliler: Spina bifida<br />
18, Arnold Chiari Tip 2 malformasyonu 8, pes ekinovarus 8, retrognati 1,<br />
migrognati 2, kranifasiyal anomali 1, skolyoz 1, diafragma hernisi 1, Fallot<br />
Tetralojisi 1, kifoskolyoz 1, meningomyelosel 4, omfalosel 2, sisterna<br />
magnada genişleme 1, IUGR 2, hipoplastik duktus arteriosus 1, serebellar<br />
agenezi 1, serebellar hipoplazi 2, hemivertebra 1, büyük arter<br />
32
transpozisyonu 1, bilateral polikistik böbrek 1, kistik higroma 1, konjenital kalp<br />
hastalığı 1, kemik deformitesi 1, batında asit 1, ensefalosel 1, pelvikaliektazi<br />
2 olguda saptandı.<br />
33
5.TARTIŞMA VE SONUÇ<br />
Günümüzde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları tarafından<br />
ultrasonografi kullanımının yaygınlaşması, bilgi ve deneyimlerinin artması ve<br />
büyük merkezlerde prenatal tanı ünitelerinin kurulması sonucunda konjenital<br />
anomalilerin prenatal dönemde saptanma sıklığı oldukça artmıştır.<br />
Ventrikülomegali, prenatal dönemde en sık saptanan konjenital<br />
anomalilerdendir. Bundan dolayı son yıllarda hekimlerin ventrikülomegalisi<br />
olan bebeklerin prenatal ve postnatal dönemde takip ve tedavisine ilgisi<br />
artmıştır. Kombine ventrikülomegalisi olan hastalarda mortalite ve morbidite<br />
yüksek olduğu için, viabilite sınırından önce tanı konduğunda aileye bilgi<br />
verildikten ve onayı alındıktan sonra genellikle terminasyon yapılmaktadır.<br />
İzole ağır ventrikülomegalisi olan hastalarda hafif ve orta ventrikülomegalisi<br />
olan hastalara göre prognozu daha kötü olduğu için daha sık terminasyon<br />
yapılmaktadır. Terminasyonun sık uygulanmasının bir nedeni de<br />
ultrasonografi kullanımının yaygınlaşmasından dolayı hastaların<br />
çoğunluğunda viabilite sınırından önce prenatal tanı konmasıdır.<br />
Hastanemizde ventrikülomegalisi olan 69 vakadan 8 vaka çalışmaya<br />
katılmayı kabul etmediği için 61 vakayla çalışmamız yapılmıştır. Vakaların<br />
prenatal-postnatal dönemde takip ve tedavi ile izlem sonuçları<br />
değerlendirilmiştir.<br />
Hidrosefali ve ventrikülomegali sıklıkla sinonim olarak kullanılmaktadır.<br />
Fakat ventriküler sistemin genişlemesi için kullanılan ventrikülomegali<br />
teriminin kullanılması daha doğrudur. İntrauterin ventrikülomegali tanısı<br />
konan olgularda kromozomal anomaliler %8-10, MSS anomalileri %47 ve<br />
diğer anomaliler %36’sında saptanmıştır. İzole ventrikülomegali %20<br />
oranında bulunmuştur(25). Robert ve arkadaşları, Cavalcanti ve arkadaşları,<br />
Laskin ve arkadaşlarının yaptığı çalışmalarda izole ventrikülomegali oranı<br />
%50 olarak saptanmıştır(56). Bizim çalışmamızda İzole ventrikülomegali %43<br />
oranında, son yapılan çalışmalara yakın bir oranda saptandı (Tablo2).<br />
Bunun nedeni son yıllarda izole hafif ventrikülomegali tanısının artmasıdır.<br />
Olgular LVG’e göre sınıflandırıldığında hafif ventrikülomegali %41, ağır<br />
34
ventrikülomegali %52.5 ve orta ventrikülomegali %6.6 oranında saptandı<br />
(Tablo 4). Gaglioti ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada hafif ventrikülomegali<br />
%43 ağır ventrikülomegali %34 olarak saptanmıştır. Gaglioti ve<br />
arkadaşlarının çalışmasıyla karşılaştırıldığında hafif ventrikülomegali oranları<br />
benzer olarak bulunurken ağır ventrikülomegali oranı daha yüksek<br />
saptandı(74).<br />
İzole ve kombine ventrikülomegalisi olan grupta anne yaşı, gebelik<br />
sayısı, abortus sayısı ve terminasyon yapılan hafta ortalamaları arasında<br />
istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. İzole ventrikülomegalisi olan<br />
grupta ortalama ventrikülomegalinin ilk saptanma zamanı istatistiksel olarak<br />
anlamlı yüksek bulundu. Ventrikülomegali saptanma zamanı İzole<br />
ventrikülomegalisi olan olgularda ortalama 26H2G saptanırken, kombine<br />
ventrikülomegalisi olan olgularda ortalama 22H3G saptandı. Bunun nedeni<br />
aquaduktal stenoza bağlı gelişen izole ventrikülomegalinin 2. ve 3.<br />
trimesterde saptanması olabilir. Kombine ventrikülomegalisi olan grupta<br />
ventrikülomegali saptandığı zaman ölçülen LVG izole ventrikülomegalisi olan<br />
gruptan istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulundu. Daha önce<br />
Hastanemizde yapılan tez çalışmasında ventrikülomegali saptanma<br />
zamanındaki LVG’leri arasında anlamlı fark saptanmamıştır. Bu fark<br />
günümüzde izole hafif ventrikülomegali tanısının artmasından<br />
kaynaklanmaktadır (56,73,74,75).<br />
Gebeliğin terminasyon seçeneği aileye sunulmadan önce bilimsel<br />
konseyde multidisipliner yaklaşımla hasta değerlendirilmelidir. Kombine<br />
ventrikülomegalisi olan grupta gebeliğin terminasyon oranı istatistiksel olarak<br />
anlamlı yüksek saptandı. Kombine ventrikülomegalisi olan olguların<br />
%64.7’sine terminasyon uygulanırken, izole ventrikülomegalisi olan olguların<br />
%11.1’ine terminasyon uygulandı. Bunun nedeni ailelere bu olgularda<br />
prognozun kötü olduğu anlatıldığında ailelerin gebeliğin terminasyonunu<br />
seçmesidir (85,86). Farklı yayınlarda kombine ventrikülomegalisi olan<br />
hastalarda terminasyon oranı %50 ile %80 arasında<br />
değişmektedir(69,74,,73,85). Hastanemizde 2003 yılında yapılan tez<br />
çalışmasında kombine ventrikülomegalisi olan olguların %56.8’inde, izole<br />
35
ventrikülomegalisi olan olguların ise %19.2’sinde terminasyon uygulanmıştır.<br />
İzole ventrikülomegalisi olan grubta terminasyon oranı hastanemizde<br />
azalmıştır. Bunun nedeni izole hafif ventrikülomegalili olgu sayısının ve<br />
cerrahi tedavideki başarı oranlarının artması olabilir. Günümüzde genel görüş<br />
izole ventrikülomegali olgularında gebeliğin devamı yönündedir ve ağır<br />
ventrikülomegalisi olan olgular hariç termine edilmemektedir. İzole ağır<br />
ventrikülomegalisi olan olgularda mortalite ve morbidite yüksek olduğu için<br />
gebeliğin terminasyon seçeneği aileye sunulabilmektedir.<br />
Konjenital hidrosefali tanısı konan hastalarda eşlik eden diğer anomalileri<br />
araştırmak için detaylı ultrasonografik inceleme yapılmalıdır. Konjenital kalp<br />
anomalilerini araştırmak için fetal ekokardiografi yapılmalıdır. Kromozomal<br />
anomalileri saptamak için fetal karyotipleme ve enfeksiyonları belirlemek için<br />
serolojik testler yapılmalıdır. Konjenital hidrosefalinin obstetrik yönetimi; ek<br />
anomalilerin varlığı, karyotip sonuçları, serolojik testlerin sonuçları ve ailenin<br />
vereceği karara göre değişmektedir. Tanı fetal viabiliteden önce konmuşsa<br />
gebeliğin terminasyonu veya gebeliğin devamı şeklindedir. Fetal viabiliteden<br />
önce ek patoloji saptanan hastalarda genellikle gebeliğin terminasyonu<br />
seçilmektedir. İzole konjenital hidrosefalisi olan gebeliklerde genellikle<br />
gebeliğin devamına karar verilmektedir. İzole hidrosefalisi olan vakalarda<br />
kromozomal anomaliler ve enfeksiyonlar olabileceği için fetal karyotipleme ve<br />
serolojik testler yapılmalıdır. İzole hidrosefalisi olan vakalarda günümüzde ek<br />
MSS anomalilerini saptamada daha duyarlı olduğu için MR yapılması<br />
gerektiğini bildiren yayınlar vardır(56,66,70). İleri derecede ağır hidrosefalisi<br />
olan hastalarda gebeliğin terminasyonu seçilebilmektedir. Gebeliğin<br />
devamına karar verilen vakalarda 3 veya 4 hafta aralıklarla seri<br />
ultrasonografik incelemeler yapılmalıdır. Progresyon gösteren hidrosefali<br />
vakalarında akciğer matürasyonu sonrası hidrosefalinin potansiyel etkilerini<br />
azaltmak için gebelik sonlandırılabilir. Lober ve arkadaşlarının izole kombine<br />
hidrosefalisi olan hastaların diğer gebeliklerindeki patolojileri saptamak için<br />
yaptığı çalışmada %4 oranında MSS anomalisi ve %2 oranında hidrosefali<br />
saptamıştır(81). Kromozomal ve diğer anomalilerin tekrarlama riski arttığı için<br />
36
sonraki gebeliklerinde fetal karyotipleme ve detaylı ultrasonografik inceleme<br />
yapılmalıdır.<br />
Hidrosefalisi olan gebeliklerde sezaryen veya vaginal yolla doğum<br />
gerçekleştirilmektedir. Vaginal yolla doğumun olabilmesi için fetus verteks<br />
prezantasyonunda olmalı ve baş biometrisi gestasyonel yaşa göre 2 SD’nun<br />
üzerinde olmamalıdır. Ailenin sezaryen ile doğumu kabul etmediği veya<br />
hidrosefalinin çok kötü prognoza sahip anomalilerle (alobar holoprosensefali,<br />
hidransefali gibi) birlikte olduğu durumlarda sefalosentez ve sonrasında<br />
vaginal yolla doğum gerçekleştirilebilir. Sefalosentez ultrasonografi eşliğinde<br />
transabdominal veya transvaginal yolla yapılabilir. Hastanemizde<br />
ventrikülomegali olgularında takip ve tedavi protokolünde; izole veya kombine<br />
olması, saptandığı haftadaki gebelik haftası, ventrikülomegalinin ağırlık<br />
derecesi ve ailenin tercihi birlikte olgu bazında değerlendirilerek gebeliğin<br />
devamı ve sonrasındaki yaklaşımlar konusunda karar verilmektedir.<br />
Terminasyon seçeneği olgular bilimsel konseyde değerlendirildikten sonra<br />
aileye sunulmaktadır. Bazı olgularda bilimsel konseye Beyin Cerrahisi ve<br />
Nöroloji uzmanları dahil edilip görüşleri alındıktan sonra terminasyon<br />
seçeneği aileye sunulmaktadır. Literatürde gebeliğin terminasyonuna ait<br />
kriterlere ilişkin somut öneriler yoktur.<br />
Kombine ventrikülomegalisi olan grupta sezaryen ile doğum istatistiksel<br />
olarak anlamlı yüksek bulundu. Sezaryen ile doğumun yüksek olmasının<br />
nedeni ek anomalilerin varlığı, kafasının biometrik ölçümlerinin normal<br />
gebelere göre daha büyük olması veya sezaryen ile doğumda prognozun<br />
daha iyi olduğunu gösteren yayınlarla ilgili olabilir.<br />
İzole ve kombine ventrikülomegalisi olan gruplarda prognoz<br />
karşılaştırıldığında, kombine ventrikülomegalide mortalite ve morbidite<br />
yüksek saptanmıştır. İzole ventrikülomegalisi olan grupta doğum sonrası sağ<br />
kalım, doğum sonrası normal nörolojik gelişim ve 6.ayda normal nörolojik<br />
gelişim oranları istatistiksel olarak anlamlı yüksek saptandı. İzole<br />
ventrikülomegalisi olan olgularda sağ kalım %91.7 ve 6. ayda normal<br />
nörolojik gelişim %78 bulundu(Tablo 8). 2005 yılında izole fetal<br />
ventrikülomegali ile ilgili yapılan 30 çalışmanın incelendiği derlemede<br />
37
sağkalım olguların %92.7’sinde, normal nörolojik gelişim ise %85’inde<br />
saptanmıştır(73). İzole ventrikülomegalisi olan olgularda bu derlemede ki<br />
sonuçlara benzer sonuçlar elde edilmiştir. Daha önceki yapılan çalışmalarda<br />
mortalite %25 olarak saptanmıştır. Doğum sonrası cerrahi tedavi uygulanma<br />
oranı izole ventrikülomegalisi olan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı<br />
düzeyde düşüktü (87). Bunun nedeni hafif ventrikülomegalisi olan olguların<br />
postnatal dönemde yapılan takiplerinde normal bulunmasıdır. Cerrahi tedavi<br />
kombine ventrikülomegalisi olan olguların %50’sinde, izole ventrikülomegalisi<br />
olan olguların ise %16.7’sinde uygulandı. Hastanemizde yapılan çalışmada<br />
ise kombine ventrikülomegali olgularının hiçbirine cerrahi tedavi<br />
uygulanmamıştır.<br />
LVG’ne göre olgular sınıflandırıldığında hafif ventrikülomegali grubunda<br />
ek anomali saptanma oranı istatistiksel olarak anlamlı düşük saptandı. Hafif<br />
ventrikülomegalisi olan olgularda ek anomali saptanma oranı Gaglioti ve<br />
arkadaşların yaptığı çalışmada %41 Vergani ve arkadaşlarının yaptığı<br />
çalışmada %6, Pilu ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada %3.8<br />
saptanmıştır(74,75,76). Çalışmamızda hafif ventrikülomegalisi olan olguların<br />
%28’inde, kombine ventrikülomegalisi olan olguların %75’inde ek anomali<br />
saptandı. Gaglioti ve arkadaşlarının çalışmasında ağır ventrikülomegalisi<br />
olan olguların % 60’ında ek anomali saptandı. Ağır ventrikülomegali<br />
grubunda terminasyon uygulanma oranı istatistiksel olarak anlamlı yüksek<br />
saptandı(Tablo11). Bunun nedeni ağır ventrikülomegalisi olan hastalarda ek<br />
anomalilerin daha sık saptanması ve prognozun kötü olmasıdır (74,86). Hafif<br />
ventrikülomegalisi olan olgularda normal spontan doğum ağır<br />
ventrikülomegali olgularına göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek<br />
saptanmıştır.<br />
Hafif ventrikülomegalisi olan grubta ek anomali saptanan hastalar multipl<br />
anomali veya kromozomal anomali saptandığı için termine edildi. Diğer hafif<br />
ventrikülomegalisi olan olgularda ise ek anomali saptanmadı. Hafif izole<br />
ventrikülomegalisi olan grupta sağ kalım %90, doğum sonrası normal<br />
nörolojik gelişim %90 ve 6.ayda normal nörolojik gelişim %88.9 bulundu.<br />
İzole hafif ventrikülomegalisi olan olgularda Gaglioti ve arkadaşların yaptığı<br />
38
çalışmada sağkalım %97.7 ve normal nörolojik gelişim %93, Signorelli ve<br />
arkadaşlarının yaptığı çalışmada normal nörolojik gelişim %100, Pilu ve<br />
arkadaşlarının yaptığı çalışmada %96.2 normal nörolojik gelişim<br />
saptanmıştır(74,76,77). Hafif izole ventrikülomegalisi olan 2 olguda LVG<br />
progressif olarak arttı ve ağır ventrikülomegali gelişti. Bu vakalardan birinde<br />
cerrahi tedavi uygulandı fakat 2 vaka da doğumdan sonra eksitus oldu.<br />
Çalışmamızda hafif izole ventrikülomegalisi olan olgularda sağkalım ve<br />
nörolojik gelişim oranının düşük olmasının nedeni 2 olguda LVG’nin<br />
progressif olarak artması ve 1 olguda metabolik hastalık saptanmasıdır.<br />
Çalışmamızda karyotipleme olguların %16.7’sine (10 vakaya) yapıldı. 3<br />
vakada (%5) kromozomal anomali saptandı. Yapılan çalışmalarda en az<br />
karyotipleme yapılma oranı %33’ve en fazla karyotipleme yapılma oranı<br />
%100’dür(69,74,86). Karyotipleme az yapılmasına rağmen karyotipleme<br />
yapılan hastaların %30’unda kromozomal anomali saptanmasının nedeni bu<br />
3 vakanın 1. ve 2. trimester tarama testlerinin yüksek riskli çıkmasıdır.<br />
Hastanemizde konjenital ventrikülomegalisi olan hastalara karyotipleme<br />
yapılma oranı oldukça düşüktür. Ailelerin karyotipleme yapılmasını kabul<br />
etmemeleri ve tanının geç konmasından dolayı daha az karyotipleme<br />
yapılmış olabilir. Konjenital hidrosefalisi olan hastalara daha fazla<br />
karyotipleme yapılması gerekmektedir. Ventrikülomegalinin 24H6G’den önce<br />
veya sonra saptanmasıyla doğum sonrası mortalite ve morbidite arasında<br />
istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı.<br />
Doğum sonrası cerrahi tedavi uygulanan hastalarda %70 sağkalım<br />
saptandı. Tüm vakalarda şant uygulandı. 6.ayda normal nörolojik gelişim<br />
gösteren olgu saptanmadı. 4 vakada (%44.4) ağır ,3 vakada (%33.3) hafif<br />
nörolojik sekel saptandı. Son yıllarda yapılan çalışmalarda cerrahi tedavi<br />
sonrası mortalite %10.2-50, normal nörolojik gelişim oranı ise %33-59<br />
arasında bulunmuştur(87,88,89). Mortalite ve morbiditede oranlarının bu<br />
kadar farklı olmasının nedeni hidrosefalinin etiyolojisinin farklı olmasından<br />
kaynaklanmaktadır. Bazı çalışmalarda cerrahi tedavi uygulananlarda<br />
hidrosefalinin etiyolojisinde kötü prognoza sahip olan anomalilerin fazla<br />
olmasıdır. Bizim çalışmamızda mortalite oranı diğer çalışmalarla<br />
39
karşılaştırıldığında normal olarak görülmektedir. Fakat morbidite yapılan<br />
çalışmalarla karşılaştırıldığında yüksektir(87,88,89). Bunun nedeni ailelerin<br />
sosyal ve ekonomik düzeyinin düşük olmasından dolayı olabilir.<br />
Sonuç olarak;<br />
• İzole ve kombine ventrikülomegalisi olan olgulara karyotipleme<br />
yapılma oranı belirgin olarak düşüktür. Ventrikülomegali saptanan<br />
olgulardan özellikle kombine ventrikülomegalisi olan olgulara<br />
karyotipleme yapılmalıdır. Kromozomal anomaliler genellikle ek<br />
anomaliler ile birlikte bulunmaktadır.<br />
• Kombine ventrikülomegalisi olan grupta bebeklere daha fazla<br />
terminasyon uygulandığı saptandı.<br />
• Kombine ventrikülomegalisi olan grupta sezaryen ile doğumun, izole<br />
ventrikülomegalisi olan grupta ise normal doğumun fazla olduğu<br />
gözlendi.<br />
• İzole ventrikülomegalisi olan grupta doğum sonrası sağ kalım oranı,<br />
doğum sonrası ve 6. ayda normal nörolojik gelişim oranı belirgin<br />
olarak fazla saptandı. Çalışmamızın dezavantajı nörolojik gelişimin<br />
değerlendirilmesinin doğum sonrası en az 6 ay, en fazla 13. aya<br />
kadar yapılabilmesidir. Yapılan çalışmalarda ortalama 24 aylık takip<br />
önerilmektedir. 6. ayda normal nörolojik gelişimi olan hastaların daha<br />
sonra yapılan değerlendirmelerinde nörolojik sekel saptandığı<br />
bildirilmiştir. Bunun nedeni bazı mental bozuklukların ancak okul<br />
çağına kadar olan dönemde saptanabilmesidir.<br />
• Kombine ventrikülomegalisi olan grupta doğum sonrası cerrahi tedavi<br />
uygulanma oranı belirgin olarak fazla saptandı.<br />
Hafif ventrikülomegalisi olan olgularda genelde izole ventrikülomegali<br />
saptandı ve prognozun iyi olduğu gözlendi. Buna rağmen hafif<br />
ventrikülomegalisi olan olgularda LVG’de progressif artış olabileceği ve bu<br />
bebeklerin prognozunun kötü olabileceği veya prenatal dönemde LVG’de<br />
artış olmasa da postnatal dönemde nörolojik defisit gelişebileceği<br />
unutulmamalıdır.<br />
40
6. ÖZET<br />
Çalışmamızın amacı hastanemizde ventrikülomegali tanısı alan veya<br />
ventrikülomegali tanısı ile gelen ve tanısı hastanemizde doğrulanan<br />
hastaların prenatal ve postnatal dönemlerde nasıl takip ve tedavi edildikleri,<br />
uygulanan takip ve tedavi sonuçlarının izlenerek değerlendirilmesidir.<br />
Mart 2007-Nisan 2008 tarihleri arasında Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk<br />
Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gebeliği süresince Gebe<br />
İzlem Polikliniği, Perinatoloji Kliniği ve Doğumhanede ultrasonografik olarak<br />
ventrikülomegali saptanan veya ventrikülomegali tanısı ile hastanemize<br />
sevk edilen ve tanısı doğrulanan hastaların onamları alındıktan sonra<br />
çalışmamıza alındı. Serebral lateral ventrikül atrium çapı 10 mm ve üzerinde<br />
olan hastalar çalışmaya dahil edildi. Çalışmamız sırasında ventrikülomegalisi<br />
olan 69 olgu saptandı. Fakat 8 olgu çalışmamıza katılmayı kabul etmedi.<br />
Çalışmamız 61 olguyla yapıldı. Olgular ek anomali saptanıp,<br />
saptanmamasına göre izole ve kombine ventrikülomegali olarak iki gruba<br />
ayrıldı. Lateral ventrikül atrium genişliğine göre hafif (LVG 10-12 mm), orta<br />
(LVG 12.1-15 mm) ve ağır ventrikülomegali (LVG 15 mm ve üzerinde) olmak<br />
üzere gruplara ayrıldı. Gruplar arasında takip ve tedavi protokollerimiz ile<br />
prenatal ve postnatal izlem sonuçlarımız karşılaştırılmıştır.<br />
Hastanemizde ventrikülomegali olgularında takip ve tedavi protokolünde;<br />
izole veya kombine olması, saptandığı haftadaki gebelik haftası,<br />
ventrikülomegalinin ağırlık derecesi ve ailenin tercihi birlikte olgu bazında<br />
değerlendirilerek gebeliğin devamı ve sonrasındaki yaklaşımlar konusunda<br />
karar verilmektedir. Terminasyon seçeneği olgular bilimsel konseyde<br />
değerlendirildikten sonra aileye sunulmaktadır. Bazı olgularda bilimsel<br />
konseye Beyin Cerrahisi ve Nöroloji uzmanları dahil edilip görüşleri alındıktan<br />
sonra terminasyon seçeneği aileye sunulmaktadır.<br />
İzole ventrikülomegali 27 vakada (%43) ve kombine ventrikülomegali 34<br />
vakada (%53) saptandı. Kombine ve izole ventrikülomegalisi olan 10<br />
olgumuz (%27.8) eksitus oldu ve 10 olgumuza (%27.8) cerrahi tedavi<br />
uygulandı. 6.ayda yapılan nörolojik muayenede 18 olguda (%64.2) normal<br />
41
nörolojik gelişim saptandı. Doğum sonrası olguların % 13.9’unda (5 olguda)<br />
ek anomali saptandı. Canlı doğan bebeklerin %50’si YDYBÜ’e çıkarıldı.<br />
Olguların %41’inde hafif ventrikülomegali, %52.5’inde ağır ventrikülomegali<br />
saptandı. Çalışmamızda ki olguların %16.7’sine (10 olguya) karyotipleme<br />
yapıldı ve %5’inde (3 olguda) kromozomal anomali saptandı.<br />
Kombine ve izole ventrikülomegalisi olan olgularda anne yaşı, gebelik<br />
sayısı, abortus sayısı ve terminasyon uygulanma haftası ortalamaları<br />
arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Kombine<br />
ventrikülomegalisi olan grupta ventrikülomegali saptanma haftası izole<br />
ventrikülomegali olan gruptan istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük<br />
saptandı. Ventrikülomegali saptandığında ölçülen LVG‘i kombine<br />
ventrikülomegalisi olan olgularda 18.4 mm bulunurken izole<br />
ventrikülomegalisi olan olgularda 14.2 mm bulundu. Ventrikülomegali<br />
saptandığında ölçülen LVG‘i kombine ventrikülomegalisi olan olgularda<br />
belirgin yüksek bulundu.<br />
İzole ventrikülomegalisi olan vakalarda normal vaginal spontan doğum<br />
oranı belirgin yüksek saptanmasına karşılık, kombine ventrikülomegalisi olan<br />
vakalarda sezaryen ile doğum oranı belirgin yüksek saptandı. İzole<br />
ventrikülomegalisi olan olguların %45’inde normal vaginal spontan doğum<br />
yapılırken kombine ventrikülomegali olan olguların %91.7’sinde sezaryen ile<br />
doğum yapıldı. Kombine ventrikülomegalisi olan olguların %64.7’si termine<br />
edilmişti. İzole ventrikülomegalisi olan olguların ise %11.1’inde terminasyon<br />
yapıldı. Kombine ventrikülomegali olan grupta doğum zamanı izole<br />
ventrikülomegali olan gruba göre düşük bulundu.<br />
Hafif ventrikülomegalisi olan olgularda ek anomali saptanma oranı ağır<br />
ventrikülomegalisi olan olgulardan belirgin olarak düşük bulundu. Hafif<br />
ventrikülomegalisi olan olguların %90’ında sağkalım ve %88.9’unda 6. ayda<br />
normal nörolojik gelişim saptandı. Ağır ventrikülomegalisi olan olguların ise<br />
%42.9’unda sağkalım saptandı. Ağır ventrikülomegalisi olan olguların<br />
tamamında 6.ayda normal nörolojik gelişim saptanmadı.<br />
İzole ventrikülomegalisi olan grupta postnatal sağkalım oranı , normal<br />
nörolojik gelişim oranı kombine ventrikülomegalisi olan gruptan istatistiksel<br />
42
olarak belirgin yüksek saptandı. İzole ventrikülomegalisi olan grubun<br />
%91.7’sinde sağkalım saptanırken kombine ventrikülomegalisi olan grubun<br />
%33.3’ünde sağkalım saptandı. İzole ventrikülomegalisi olan grubun<br />
%78.3’ünde 6. ayda normal nörolojik gelişim saptandı. Kombine<br />
ventrikülomegalisi olan grupta hastaların tamamında 6.ayda normal nörolojik<br />
gelişim saptanmadı. Kombine ventrikülomegalisi olan grupta doğum sonrası<br />
cerrahi tedavi uygulanma oranı istatistiksel olarak yüksek bulundu. Kombine<br />
ventrikülomegalisi olan olguların %50’sinde doğum sonrası cerrahi tedavi<br />
yapıldı.<br />
Sonuçta izole ventrikülomegalisi olan olgularda terminasyon uygulanma<br />
oranı belirgin olarak düşük saptandı. Prognoz iyi olduğu için gebeliğin<br />
devamına karar verildi. Bilhassa izole hafif ventrikülomegalisi olan olgularda<br />
prognoz oldukça iyidir ve tamamında gebelik devam ettirilmektedir. Fakat bu<br />
olgularda prenatal dönemde LVG’de progressif artış olduğunda prognozun<br />
kötü olabileceği veya prenatal dönemde LVG’de artış saptanmasa da<br />
postnatal dönemde nörolojik defisit gelişebileceği unutulmamalıdır. Kombine<br />
ventrikülomegalisi olan olguların tamamına yakını sezaryen ile doğum<br />
yapmıştır. Çalışmamızda izole ve kombine ventrikülomegalisi olan olgulara<br />
karyotipleme yapılma oranı belirgin olarak düşüktür. Ventrikülomegali<br />
saptanan olgulardan özellikle kombine ventrikülomegalisi olan olgulara<br />
karyotipleme yapılmalıdır. Kromozomal anomaliler genellikle ek anomaliler<br />
ile birlikte bulunmaktadır.<br />
ANAHTAR SÖZCÜKLER : Ventrikülomegali, nörolojik gelişim<br />
43
7.KAYNAKLAR<br />
7.1. Süreli Yayınlar<br />
1. Mc Intosh R, Merrit KK, Richards MR, et al. The incidence of congenital<br />
anomalies. A study 5964 pregnancies. Pediatrics. 1954;14:505.<br />
2. Myrianthopolus NC. Epidemiology of central nervous system<br />
malformations. In: Vinken PJ, Bruyn GW, eds. Handbook of Clinical<br />
Neurology. Amsterdam: Elservier; 1977;139-171.<br />
3. Campbell S, Johnstone FD, Holt EM, et al. Anencephaly: Early ultrasonic<br />
diagnosis and active management. Lancet. 1972;2:1226.<br />
4. Johnson ML, Dunne MG, Mack LA, et al. Evaluation of fetal intracranial<br />
anatomy by static and real-time ultrasound. J Clin Ultrasound. 1980;8:311.<br />
5. Chinn DH, Callen PW, Filly RA. The lateral cerebral ventricle in early<br />
second trimester.Radiology. 1983;148:529.<br />
6. Mahony BS, Callen PW, Filly RA, et al. The fetal cisterna magna.<br />
Radiology. 1984;153:773.<br />
7. Pilu G, De Palma L, Romero R, et al. The fetal subarachnoid cisterns: An<br />
ultrasound study with report of a case of congenital communicating<br />
hydrocephalus. J Ultrasound Med. 1986;5:365.<br />
8. Siedler DE, Filly RA. Relative growth of the higher fetal brain structures. J<br />
Ultrasound Med. 1987;6:573.<br />
9. Filly RA, Cardoza JD, Goldstein RB, et al. Detection of fetal nervous<br />
system anomalies. A practical level of effort for a routine sonogram.<br />
Radiology. 1989;172:403.<br />
10. Filly RA, Goldstein RB, Callen PW. Fetal ventricle. Importance in routine<br />
obstetric sonography. Radiology. 1991;181:1.<br />
11. Timor-Tritsch IE, Monteagudo A, Warren WB. Transvaginal sonography<br />
of the central nervous system in the first and early second trimester. Am J<br />
Obstet Gynecol . 1991;164:1689.<br />
44
12. Monteagudo A, Reuss ML, Timor-Tritsch IE. Imaging the fetal brain in the<br />
second and first trimesters using transvaginal sonography. Obstet Gynecol .<br />
1991;77:27.<br />
13. Crelin ES. Development of the nervous system. A logical approach to<br />
neuroanatomy. Clin Symp. 1974;26:1.<br />
14. Kier EL. The cerebral ventricles: A phylogenetic and ontogenetic study.<br />
In: Newton TH, Potts DG, eds. Radiology of the Skull and Brain:Anatomy and<br />
Pathology. St Louis: Mosby; 1977;2787-2914.<br />
15. Goldstein I, Reece EA, Pilu G, et al. Sonographic evaluation of<br />
the normal developmental anatomy of the cerebral ventricles. I: The frontal<br />
horn. Obstet Gynecol . 1988;72:588.<br />
16. Monteagudo A, Timor-Tritsch IE, Moomjy M. Nomograms of the fetal<br />
ventricles using transvaginal sonography. J Ultrasound Med. 1993;12:265.<br />
17. Cardoza JD, Goldstein RB, Filly RA, et al. Exclusion of fetal<br />
ventriculomegaly with a single measurement: The width of the lateral<br />
ventricular atrium. Radiology. 1988;169:711.<br />
18. Pilu G ,Reece EA, Goldstein I, et al. Sonographic evaluation of the<br />
normal developmental anatomy of the fetal cerebral ventricles. II: The atria.<br />
Obstet Gynecol . 1989;73:250.<br />
19. Goldstein I, Reece EA, Pilu G, et al. Sonographic evaluation of the<br />
normal developmental anatomy of the fetal cerebral ventricles. IV:The<br />
posterior horn. Am J Perinatol. 1990;7:79.<br />
20. Heiserman J, Filly RA, Goldstein RB: The effect of measurement errors<br />
on the sonographic evaluation of ventriculomegaly. J Ultrasound Med.<br />
1991;10:121.<br />
21. Alagoppa R, Browning PD Laarr A, et al. Distal lateral ventricular atrium.<br />
Reevaluation of normal range. Radiology. 1994;405:193.<br />
22. Farrel TA, Hertzberg BS, Kliewer MA, et al. Fetal lateral ventricles:<br />
Reassessment of normal values for atrial diamater at US. Radiology.<br />
1994;409:193.<br />
23. Patel MD, Goldstein RB, Tung S, et al. Fetal cerebral ventricular<br />
atrium:Difference in size according to sex. Radiology. 1995;713:194.<br />
45
24. Achiron R, Yagcı S,Rotstein Z, et al. Cerebral lateral ventricular<br />
asymetry. Is this a normal ultrasonographic finding in the fetal brain? Obstet<br />
Gynecol. 1992;233:89.<br />
25. Paidas MJ, Cohen A:Disorders of the central nervous system. Semin<br />
Perinatol. 1994;266:18.<br />
26. Burton BK. Recurrence risk for congenital hydrocephalus. Clin<br />
Genet.1979;16:47.<br />
27. Nicolaides KH, Campbel S, Gabbe SG, et al. Ultrasound screening for<br />
spina bifida: Cranial and cerebral sings. Lancet. 1986;2:72.<br />
28. Pilu G, Romero R,Reece EA, et al. Subnormal cerebellum in fetuses with<br />
spina bifida. Am J Obstet Gynecol. 1988;158:1052.<br />
29. Lorber J. Result of treatment of myelomeningocele. Dev Med Child<br />
Neurol. 1971;13:279.<br />
30. Mapstone TB, Rekate HL, Nulsen FE, et al. Relationship of CSF shunting<br />
and IQ in children with myelomeningocele: A retrospective analysis. Child’s<br />
Brain. 1984;11:112.<br />
31. Nicolini U, Ferrazzi E, Minonzio M, et al. Prenatal diagnosis of Cranial<br />
masses by ultrasound: Report of five cases. J Clin Ultrasound. 1983;11:170.<br />
32. Chervenak FA, Isaacson G, Mahoney MJ, et al. Diagnosis of<br />
management of fetal cephalocele. Obstet Gynecol.1984;266:18.<br />
33. Lorber J. The prognosis of occipital encephalocele. Dev Med Child<br />
Neurol.1971;13:279.<br />
34. Goldstein RB, LaPidus AS, Filly RA. Fetal cephalocele: Diagnosis with<br />
ultrasound. Radiology. 1991;180: 803.<br />
35. Leech RW, Shuman RM. Holoprosencephaly and related midline cerebral<br />
anomalies. J Child Neurol.1986;1:3.<br />
36. DeMyer W: Holoprosencephaly. In Vınken PJ, Bruyn GW:Handbook of<br />
Clinical Neurology, vol 30 Amsterdam, Elservier, 1977,p143.<br />
37. Matsunaga E, Shiota Y: Holoprosencephaly in human<br />
embriyos:Epidemiological of 150 cases. Teratolog 1977;16:261.<br />
38. Rizzo N, Pittalis MC, Pilu G, et al.Prenatal karyotyping in malformed<br />
fetuses. Prenat Diagn.1990;10:17.<br />
46
39. Pilu G, Reece EA,Romero R, et al. Prenatal diagnosis of cranio-facial<br />
malformations by sonography.Am J Obstet Gynecol. 1986;155:45.<br />
40. Bronshtein M, Wiener Z. Early transvaginal sonographic diagnosis of<br />
alobar holoprosencephaly. Prenat Diagn. 1991;11:459.<br />
41. Cayea PD, Balcar I, Alberti O, et al. Prenatal diagnosis of semilobar<br />
holoprosencephaly. AJR. 1984;142:455.<br />
42. Pilu G, Romero R, Rizzo N, et al. Criteria for the antenatal diagnosis of<br />
holoprosencephaly.Am J Perinatol. 1987;4:41.<br />
43. Filly RA, Chinn DH, Callen PW. Alobar holoprosencephaly.<br />
Ultrasonographic prenatal diagnosis. Radiology. 1984;151:455.<br />
44. Pilu G, Sandri F, Perolo A, et al. Prenatal diagnosis of alobar<br />
holoprosencephaly.Ultrasound Obstet Gynecol. 1992;2:88.<br />
45. Pilu G, Ambrosetto P, Sandri F, et al. Intraventricular fused fornices: A<br />
spesific sing of fetal lobar holoprosencephaly. Ultrasound Obstet Gynecol.<br />
1994;4:65.<br />
46. Grogono JL. Children with agenesis of the corpus callosum. Dev Med<br />
Child Neurol.1998;10:613.<br />
47. Jerret JS, Serur D, Wisniewski k, et al. Frequency of the agenesis corpus<br />
callosum in the developmentally disabled population as determined by<br />
computerized tomography. Pediatr Neurosci. 1986;12:101.<br />
48. Young ID, Trunce MI, et al. Agenesis of the corpus callosum and<br />
macrocephaly in siblings. Clin Genet. 1985;28:225.<br />
49.Parrish M, Roessman U, Levinsohn M. Agenesis of the corpus callosum:<br />
A study of the frequency of associated malformations. Ann Neurol.<br />
1979;6:349.<br />
50. Pilu G, Sandri F, Perolo A, et al. Sonography of fetal agenesis of the<br />
corpus callosum: A survey of 35 cases. Ultrasound Obstet<br />
Gynecol.1993,3:318.<br />
51. Yakovlev PI, Wadsworth RC. Schizencephalies; A study of the<br />
congenital clefts in the cerebral mantle. I: Clefts with fused lips. J<br />
Neuropathol Exp Neurol. 1964;5:116.<br />
47
52. Yakovlev PI, Wadsworth RC. Schizencephalies; A study of the<br />
congenital clefts in the cerebral mantle.II: Clefts with hydrocephalus and lips<br />
separated. J Neuropathol Exp Neurol.1964;5:169.<br />
53.Halsey JH, Allen N, Chamberlin HR. In: Vinken PJ, Bruyn GW,<br />
eds.Handbook of Clinical Neurology, Vol 30 Amsterdam: Elservier; 1977;661-<br />
680.<br />
54. DeMyer W. Megalencephaly in children. Clinical syndromes, Genetic<br />
Patterns and differantial diagnosis from other causes of megalencephaly.<br />
Neurology.1972;22:634.<br />
55. Biagnami A, Palladini G, Zappella M. Unilateral megalencephaly with<br />
nevre cell hypertrophy. An anatomical and quantitative histochemical study.<br />
Brain Res.1968;9:103.<br />
56. Robert A Zimmerman, Larissa T. Bilaniuk; Magnetic resonance<br />
evaluation of fetal ventriculomegaly-associated congenital malformations and<br />
lessions. Seminaris in Fetal&Neonatal Medicine. 2005;10:429-443.<br />
57. Nyberg DA, Cyr DR, Mack LA, et al. The Dandy-Walker malformations:<br />
Prenatal sonografic diagnosis and its clinical significance. J Ultrasound Med.<br />
1988;65:7.<br />
58. Russ PD, Preterius DH, Johnson MJ: Dandy-Walker syndrome: A review<br />
of fifteen cases evaluated by prenatal sonography. Am J Obstet Gynecol.<br />
1989;401:161.<br />
59. Comstock CH, Boal DB: Enlarged fetal cisterna magna: Appearence and<br />
significance. Obstet Gynecol. 1985;225:66.<br />
60. Bromley B, Nadel AS, Pauker S, et al. Closure of cerebellar vermis:<br />
Evaluation second trimester US. Radiology. 1994;761:193.<br />
61. Estroff JA, Scott MR, Benacerraf BR. Dandy-Walker variant. Prenatal<br />
sonografic features and clinical outcome. Radiology. 1992;755:185.<br />
62. Chang MC, Russel SA, Callen PW, et al. Sonografic Detection of inferior<br />
vermian agenesis in Dandy-Walker malformations. Radiology.1994;765:193.<br />
63. Halliday J, Chow CW, Wallece D, et al. X-linked hidrocephalus:a survey<br />
of a 20 year period in Victoria, Australia. J Med Genet. 1986;23:23-31.<br />
48
64. Lyonett S, Pelet A, Royer G, et al. The gene for X-linked hidrocephalus<br />
maps to Xq28, Distal to DXS52. Genomics. 1992;14.508-10.<br />
65. Strain L, Gosten CM, Brock DJ, et al. Genetic heterogeneity in X-linked<br />
hidrocephalus: linkage to markers within Xq27.3. Am J Hum Genet.<br />
1994;54:236-43.<br />
66. Blaicher W, Bernaschec G, Deutinger J, Messerschmidt A, Schindler E,<br />
Prayer D. Fetal and early Postnatal MR imaging-is there a difference? J<br />
Perinat Med. 2004;32(1):53-57.<br />
67. Sipek A, Gregor V, Horacek J, Masatova D. Congenital hidrocephalus<br />
1961-2000—incidence, prenatal diagnosis and prevalence based on<br />
maternal age. Ceska Gynekol. 2002 Nov;67(6):360-4.<br />
68. Cavalcanti DP, Salamao MA. İncidence of congenital hidrocephalus and<br />
the role of diagnosis. J Pediatr (Rio J). 2003 Mar-Apr;79(2):105-6.<br />
69. Parilla PV, Endres LK, Dinsmoor MJ, Curan L. In utero progression of<br />
mild fetal ventriculomegaly. Int J Gyneacol Obstet. 2006 May;93(2):106-9.<br />
70. Levine D, Barnes PD, Madsen JR, Abott J, Mehta T, Edelman PR.<br />
Central nervous system abnormalities assessed with prenatal MRI. Obstet<br />
Gynecol. 1999;94:1011-9.<br />
71. Graham E, Duhl A, Ural S, Allen M, Blakemore K, Witter F. The degree of<br />
antenatal ventriculomegaly is related to pediatric neurological morbidity. J<br />
Matern Fetal Med. 2001. Aug;10(4):258-63.<br />
72. Kinzler WL, Smulian JC, McLean DA, Guzman ER,Vintzileos AM.<br />
Outcome of prenatally diagnosed mild unilateral cerebral ventriculomegaly. J<br />
Ultrasound Med. 2001;20(3):257-262.<br />
73. Laskin MD, Kingdom J, Toi A, Chitayat D, Ohlsson A. Perinatal and<br />
neurodevelopmental outcome with isolated fetal ventriculomegaly: A<br />
systematic review. J Matern Fetal Neonatal Med. 2005;18(5):289-298.<br />
74. Gaglioti P, Danelon D, Bontempo S, Mombro M, Cardaropoli S, Todros T.<br />
Fetal cerebral ventriculomegaly: outcome in 176 cases. Ultrasound Obstet<br />
Gynecol. 2005;25(4):372-7.<br />
49
75. Vergani P, Locatelli A, Strobelt N, Cavallone M, Ceruti P, Paterlini G,<br />
Ghidini A. Clinical outcome of mild fetal ventriculomegaly. Am J Obstet<br />
Gynecol.1998;178:218-222.<br />
76. Pilu G, Falco P, Gabrielli S, Perolo A, Sandri F, Bovicelli L. The clinical<br />
significance of fetal isolated cerebral ventriculomegaly: report of 31 cases<br />
and review of the literature. Ultrasound Obstet Gynecol.1999;14:320-326.<br />
77. Signorelli M, Tiberti A, Valseriati D, Molin E, Cerri V, Groli C, Bianchi UA.<br />
Width of the fetal lateral ventricular atrium between 10 and 12 mm:a simple<br />
variation of the norm. Ultrasound Obstet Gynecol. 2004;23:14-18.<br />
78. Preterious DH, David K, Mancao-Johnson ML et al. Clinical course of<br />
fetal hydrocephalus: 40 cases. Am J Radiology. 1985;144:837-31.<br />
79. Chervenak FA, Berkovitz RL, Tortoro M, et al. Management of fetal<br />
hydrocephalus. Am J Obstet Gynecol. 1985;151:933-42.<br />
80. Smith DW. Recognizable Patterns of Human Malformation, 3 rd<br />
edn,1982,p.617. Philadelphia: WB Saunders.<br />
81. Lorber J, De NC.Family history of congenital hydrocephalus.<br />
Developmental Medicine and Child Neurology. 1970;22:94-100.<br />
82. Kestle JR. Pediatric hydrocephalus: current management. Neuro Clin.<br />
2003;21:883-95.<br />
83. Di Rocco C, Massimi L, Tamburini G. Shunt vs endoscopic third<br />
ventriculostomy in infants: are there types and/or rates of complications?: A<br />
review. Childs Nerv Syst. 2006;22:1573-1589.<br />
84. Beni-Adani L, Biani N, Ben-Sirah L, Constantini S. The occurrence of<br />
obstructive vs absorptive hydrocephalus in newborns and infants: revelance<br />
to treatment choices. Childs Nerv Syst. 2006;22;1543-1563.<br />
85. Valat AS, Dehouck MB, Dufour P, Dubos JP, Djebara AE, Dewismes L,<br />
Robert Y, Puech F. Fetal cerebral ventriculomegaly. Etiology and outcome,<br />
report of 141 cases. J Gynecol Obstet Biol Reprod. 1998;27:782-9.<br />
86. Breeze AC, Alexander PM, Murdoch EM, Missfelder-Lobos HH, Hackett<br />
GA, Lees CC.
87. Yasuyuki Futagi, Yasuhuri Suzuki, Yasuhisa Toribe, Kazuyoshi Morimoto.<br />
Neurodevelopmental outcome in children with fetal hydrocephalus. Pediatr<br />
Neurol. 2002;27(2):111-6.<br />
88. Renier D, Sainte-Rose C, Pierre-Kahan A, Hirsh JF. Prenatal<br />
hydrocephalus: outcome and prognosis. Child Nerv Syst. 1988;4:213-22.<br />
89. Kirkinen P, Serlo W, Jouppila P, Ryynanen M, Martikainen A. Long-term<br />
outcome of fetal hydrocephaly. J Child Neurol. 1996;11:189-92.<br />
90. Salamon LJ, Ouahba J, Delezoide AL, Vuillard E, Oury JF, Sebag G,<br />
Garel C. Third-trimester fetal MR in İsolated 10 to 12 mm ventriculomegaly: is<br />
it worth it ? BJOG. 2006;113(8):942-7.<br />
91. Morris JE, Rickard S, Paley MN, Griffiths PD, Rigby A, Whitby EH. The<br />
value of in-utero magnetic resonance imaging fetal isolated<br />
ventriculomegaly. Clin Radiol. 2007;62(2):140-4.<br />
92. Benacerraf BR, Shipp TD, Bromley B, Levine D. What does magnetic<br />
resonance imaging add to the prenatal sonographic diagnosis of<br />
ventriculomegaly? J Ultrasound Med. 2007;26(11):1513-22.<br />
7.2. Tezler<br />
• Tahran N. İzole ve eşlik eden anomaliler ile birlikte olan fetal<br />
hidrosefali olgularında prognozu etkileyen faktörler. Zeynep Kamil<br />
Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve araştırma Hastanesi, Kadın<br />
Hastalıkları ve Doğum Kliniği Uzmanlık tezi, İstanbul, 2003.<br />
51
8. ÇALIŞMA GRUBUNDAKİ VAKALAR<br />
SIRA ADI VE SOYADI KLİNİK PROTOKOL<br />
1 HY DOĞUMHANE 23088<br />
2 RÇ DOĞUMHANE 24551<br />
3 EA DOĞUMHANE 15146<br />
4 ZY DOĞUMHANE 12999<br />
5 GK DOĞUM 1 12123<br />
6 AA DOĞUM 1 11438<br />
7 VŞ DOĞUM 1 11304<br />
8 AÖ DOPPLER USG 2788<br />
9 İÖ DOPPLER USG 7680<br />
10 NK GEBE İZLEM USG 15343<br />
11 AY SEZERYAN 16591<br />
12 NG DOĞUMHANE 14626<br />
13 LD SEZERYAN 13806<br />
14 NG GEBE İZLEM USG 8176<br />
15 GY GEBE İZLEM USG 13448<br />
16 DT DOĞUMHANE 26266<br />
17 MA DOPPLER USG 3081<br />
18 LK DOPPLER USG 1978<br />
19 NK DOPPLER USG 2117<br />
20 GB DOPPLER USG 2102<br />
21 GK GEBE İZLEM USG 5424<br />
22 FU DOPPLER USG 4724<br />
23 NK SEZERYAN 20673<br />
24 EK DOPPLER USG 2911<br />
25 AK DOĞUMHANE 207<br />
26 RA DOĞUM 1 454<br />
27 ÇV DOĞUM 1 27141<br />
28 AV DOĞUMHANE 28321<br />
29 HKY SEZERYAN 22689<br />
30 AD DOĞUM 1 2521<br />
31 ET DOPPLER USG 5087<br />
32 ZG DOPPLER USG 6990<br />
33 AD GEBE İZLEM USG 3771<br />
34 ZA DOĞUM 1 25490<br />
35 FZ DOĞUMHANE 23701<br />
36 ZÜK DOĞUMHANE 23090<br />
37 HA DOĞUM 1 25961<br />
38 AÖ DOĞUM 1 18702<br />
39 HÇ DOĞUM 1 18586<br />
40 Bİ DOĞUM 1 11735<br />
41 ED DOĞUMHANE 8779<br />
52
42 GD DOĞUMHANE 18147<br />
43 FY DOĞUM 1 16183<br />
44 AE DOĞUM 1 16742<br />
45 HT DOĞUM 1 10647<br />
46 GÇ SEZERYAN 8481<br />
47 GA GEBE İZLEM USG 4770<br />
48 AK DOPPLER USG 3462<br />
49 EY DOĞUMHANE 8897<br />
50 EÇ DOPPLER USG 7842<br />
51 DA GEBE İZLEM USG 8276<br />
52 NE SEZERYAN 1916<br />
53 GÇ DOĞUMHANE 319<br />
54 NA DOPPLER USG 2071<br />
55 ŞÇ DOPPLER USG 1929<br />
56 ÇÇ DOĞUM 1 27516<br />
57 AH DOĞUM 1 21478<br />
58 TG DOĞUMHANE 21549<br />
59 NE SEZERYAN 22175<br />
60 NÖ DOĞUMHANE 26833<br />
61 GB DOĞUM 1 23312<br />
62 İA DOPPLER USG (KABUL ETMEDİ) 8795<br />
63 AÇ DOPPLER USG (KABUL ETMEDİ) 7070<br />
64 ZK<br />
GEBE İZLEM USG(KABUL<br />
ETMEDİ) 12554<br />
65 ES DOPPLER USG (KABUL ETMEDİ) 7437<br />
66 ZK<br />
GEBE İZLEM USG(KABUL<br />
ETMEDİ) 12132<br />
67 SA DOPPLER USG (KABUL ETMEDİ) 7245<br />
68 AB DOPPLER USG (KABUL ETMEDİ) 7866<br />
69 SA<br />
GEBE İZLEM USG(KABUL<br />
ETMEDİ) 29149<br />
53
9. ETİK KURUL ONAYI ÖRNEĞİ<br />
54