Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“oku” emriyle başlaması ve bu emrin iki kez<br />
tekrar edilmesi, okumanın ve bilmenin insan<br />
hayatındaki önemini vurgulamaktadır. Daha<br />
sonra indirilecek olan Bakara suresinde Rabbimizin,<br />
canlılar arasında insanın farklı ve üstün<br />
konumunu onun öğrenme özelliği ile tanımlaması<br />
da son derece anlamlıdır (Bakara,<br />
23).<br />
Ancak, Rasûlullah’a (s.a.v.) emredilen “okumanın”<br />
konusu veya neyi okuması gerektiği<br />
hususu ayette belirtilmemiştir. Çünkü başta<br />
kendisine indirilen vahiy ve kozmik evrendeki<br />
ayetler olmak üzere, üzerinde inceleme yapıp<br />
zihin yorarak hakkında bilgi edinilmesi, ders<br />
ve ibret alınması gereken her şeyi tanıması,<br />
hakikatini anlayıp kavraması istenmektedir.<br />
Kuşku yok ki yaratanı tanımak dinin en temel<br />
gayesidir. Bu sebeple “Yaratan Rabbinin adıyla<br />
oku!” buyrularak Rasûlullah’ın (s.a.v) okuma<br />
faaliyetine veya herhangi bir işe başka varlıkların<br />
adıyla değil, yaratan Rabbinin adıyla başlaması<br />
ve ondan yardım istemesi emredilmiştir.<br />
Ayette yaratma sıfatına vurgu yapılmıştır.<br />
Çünkü hem insana okuma yeteneği ve imkanı<br />
veren hem de okuduğu, incelediği, anlamaya<br />
ve kavramaya çalıştığı nesneleri yaratan Yüce<br />
Allah’tır (c.c) 3 . O yüce yaratan ki “Sen önceleri<br />
kitap nedir, iman nedir bilmezdin.” (Şurâ,<br />
52) buyurduğu, hiç kitap okumamış, yazı yazmamış<br />
ümmi Rasulüne bir emir ile bir mucize<br />
olarak okunacak bir kitap indirmiş ve kendisine<br />
yazmadan okuyacak, okutacak, emir<br />
yoluyla yazdırtacak bir kıraat kudreti ihsan<br />
buyurmuştur. Böyle bir okuma mucizesinin<br />
nasıl mümkün olacağı gibi bir şüpheye meydan<br />
bırakılmaması için bir sonraki ayette yaratılışın<br />
başlangıcı ve mahiyeti açıklanıp<br />
hatırlatılmıştır.<br />
2-“O insanı “alak”tan (asılıp tutunan zigot)<br />
yaratmıştır.”<br />
“Alak” sözlükte “alekanın çoğulu” kabul<br />
edilmektedir. Mutlak şekilde ilişken ve yapışkan<br />
nesneye denir. Kana ve özellikle uyuşuk<br />
kana da “aleka” denilmiş. Tefsir bilginleri, yaratılışın<br />
maddi yönünü göz önünde bulundurarak,<br />
kandan bir kısım olması itibariyle ve<br />
ilişiklik manası ile, aşılanmış yumurtanın ana<br />
rahminin iç cidarına asılı vaziyetini (zigot)<br />
“aleka” olarak yorumlamışlardır.<br />
“Aleka”nın ruhani ve manevi olarak aşk ve<br />
sevgi manasına geldiği de sözlükte açıklanmaktadır.<br />
Bu anlamıyla beraber düşündüğümüzde<br />
insanın yaratılış kökeni daha ince, derin<br />
ve beliğ bir anlam kazanmaktadır. 4<br />
3-“Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.”<br />
İlk vahyin nüzulü sırasında Cebrail,<br />
Rasulullah’a (s.a.v) “Oku” dediğinde okuma işinin<br />
okuma yazma bilenler tarafından yapılabileceğini<br />
düşünerek O, “Ben okuma bilmem”<br />
demişti. İşte 3. ayet bir bakıma Rasûlullah’ın<br />
(s.a.v) bu özür beyanına bir cevap niteliği taşımaktadır.<br />
O, insanı “alak”tan yaratıp mükemmel<br />
bir hale getiren kullarından dilediğine<br />
ilm-i ledün (Allah tarafından ihsan edilen<br />
ilim) vererek, bir öğretici ve öğretim aracılığı<br />
olmadan bilgi öğretecek kadar sonsuz bir<br />
cömertliğe sahiptir.<br />
4-5-“O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.<br />
İnsana bilmediği şeyleri öğretti.”<br />
Âyette kalemin vurgulanmasının sebebi,<br />
kalemin ilim ve hikmetlerin tedvin edilmesinde<br />
en önemli vasıta olmasıdır. Kalem Allah<br />
(c.c) tarafından indirilmiş olan kutsal kitapların<br />
yazılmasında, kuşaktan kuşağa bilgi<br />
aktarmada en önemli vasıta olmuştur. Kalem<br />
vasıtasıyla insana bilmediklerini öğreterek cehalet<br />
karanlığından kurtarması O’nun sonsuz<br />
kereminin ve lütfunun eseridir.<br />
6-7- “Gerçek şu ki insan, kendini kendine<br />
yeterli görerek ille de azgınlaşmaktadır.”<br />
Surenin bundan sonraki kısmı ilk beş ayetinden<br />
epeyce sonraları indirilmiştir. İnmesine<br />
sebep olan kişinin Ebu Cehil olduğu rivayet<br />
edilmektedir. Rivayete göre Ebu Cehil, “Lât<br />
ve Uzza’ya yemin olsun, Muhammed’i namaz<br />
kılarken görürsem mutlaka ensesine binip yüzünü<br />
toprağa sürteceğim!” diyerek, onun namaz<br />
kılmasını engellemeye karar vermiştir.<br />
Rasulullah’ı (s.a.v) namaz kılarken gördüğünde<br />
yeminini yerine getirmek isteyince hemen<br />
geri döndüğü ve elleriyle kendini korumaya<br />
çalıştığı görülmüş; niçin böyle tuhaf hareketler<br />
yaptığı sorulunca, “Benimle O’nun arasında<br />
ateşten bir hendek, korkunç bir varlık<br />
ve bazı kanatlı şeyler meydana geldi” demiştir.<br />
Resûlullah (s.a.v) “Eğer bana yaklaşsaydı<br />
melekler onu kapıp parça parça edecekler-<br />
3 DİBY, Kur’an Yolu Meal-Tefsir, c. V, s. 652.<br />
4 Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c. IX, s. 324.<br />
Bizbiriz Dergisi<br />
14