28.08.2014 Views

BUGÜN DEĞİLSE NE ZAMAN BİRLİK OLACAĞIZ

Bizbiriz Dergisi 10.Sayı

Bizbiriz Dergisi 10.Sayı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

di!” buyurmuş. Bu olay üzerine Alak Suresi’nin<br />

6-19. ayetleri inmiştir (Müslim: Münâfikın, 38). 5<br />

İnsanoğlunun elindeki tüm imkanların gerçek<br />

sahibi, onu yaratan ve istediği anda elinden<br />

alma gücüne sahip olan Yüce Allah (c.c.),<br />

surede insanın yaratılışına dair hakikati ifade<br />

ettikten sonra, kulu ile kendisi arasına giren insanoğlunun<br />

en büyük zaafına işaret etmektedir.<br />

Bu ayetlerin nüzulüne yukarıda anlatılan<br />

olay sebep olsa da, ayetler genel itibariyle, insanın<br />

kendisine yettiğini zannedip, varlığına ve<br />

zenginliğine güvenerek şımarmasına, haddini<br />

aşmasına ve Allah’a itaatten uzaklaşmasına sebep<br />

olduğunu dile getirmektedir.<br />

8-“Oysa (kuldaki) her şey yalnız rabbine<br />

aittir (O’na dönecektir)”<br />

Ayet kendisini yeterli gören, elindekini kendine<br />

ait zanneden, böbürlenerek yoldan sapan<br />

kulları uyarmaktadır. Onun için kendini zengin<br />

gören azgının haline bir misal verilerek buyuruluyor<br />

ki:<br />

9-14-“Gördün mü, bir kulu namaz kılarken<br />

engelleyen o adamı? Peki düşündün mü<br />

(ey inkarcı), ya o kul doğru yolda ise? Yahut<br />

günahtan sakınmaya çağırıyorsa! Düşündün<br />

mü (ey Resulüm), ya bu adam hakkı inkar<br />

ediyor, sırt çeviriyorsa! Allah’ın her şeyi<br />

gördüğünü bilmiyor mu?”<br />

Müfessirlerin çoğunluğuna göre bu ayetler,<br />

Rasulullah’a (s.a.v) hitap ederek onun ve müminlerin<br />

Kabe önünde namaz kılmalarını engellemeye<br />

kalkışan Ebu Cehil’e karşı sert bir<br />

uyarıdır. Ayetlerin içeriği ele alındığında ise,<br />

her dönemde dinin sosyal hayata yansımasını<br />

ve dinin toplumsal hayatı iyilik, hak ve adalet ilkellerine<br />

göre şekillendirmesini engellemek isteyen<br />

zalimlere yönelik olduğu görülmektedir.<br />

İnsanlık böyle kişilere karşı uyarılmaktadır.<br />

15-16-“Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından<br />

vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu<br />

perçeminden, o günahkar ve yalancı perçeminden<br />

tutup cehenneme sürükleriz.”<br />

“Nâsiye” alındaki saç, perçem için kullanılan<br />

bir ifadedir. “Perçeminden yakalayacağız” sözü<br />

mecazi bir ifade olup, “Onu tutup cehenneme<br />

atacağız, yüzünü kara çıkaracağız, yüzünü damgalayacağız,<br />

alçaltacağız” gibi değişik şekillerde<br />

açıklanmıştır. Kendi kendini yeterli gördüğü<br />

5 DİBY, Kur’an Yolu Meal-Tefsir, c. V, s. 653.<br />

için azgınlık eden ve Allah’ın kullarının ibadet<br />

etmelerine, dinin emirlerini yerine getirmelerine<br />

engel olan kişinin, imtihan gereği bir süre<br />

dünya hayatında serbest bırakılsa da sonunda<br />

bir gün gelip yakasına yapışılacağı, hak ettiği<br />

cezayı göreceği bildirilmektedir. Nitekim Ebu<br />

Cehil ve benzerleri Müslümanlar karşısındaki<br />

yenilgi ve tükenişleriyle bu dünyada cezalarını<br />

görmüşlerdir. Ayrıca ahirette de cezalandırılacakları<br />

birçok Ayette haber verilmektedir.<br />

17-18-“O hemen kurultayını çağırsın, Biz<br />

de zebanileri çağıracağız.”<br />

“Nâdî” kelimesi, “bir konuda istişare etmek<br />

üzere toplanmak” anlamına gelen “nedve” kökünden<br />

türemiş olup, kurultayda bir araya gelen<br />

heyeti ifade eder. Cahiliye döneminde bu<br />

tür toplantıların yapıldığı yere Dâru’n-nedve<br />

denilirdi. “Zebaniye” kelimesi ise, “itmek, savmak”<br />

anlamına gelen “zeben” kelimesinden türemiş<br />

olup çoğul bir isim olup azap meleklerini<br />

ifade etmektedir. Rivayete göre, Rasulullah<br />

(s.a.v) İbrahim’in makamında namaz kılarken<br />

Ebu Cehil, “Ben sana namaz kılma demedim<br />

mi?” diyerek onu tehdit edip engellemek istemiş,<br />

Rasulullah ona sert bir şekilde karşılık vermişti.<br />

Ebu Cehil, “Sen beni ne ile tehdit ediyorsun?<br />

Vallahi ben bu vadide adamları en çok<br />

olan kimseyim” demiş, bunun üzerine bu ayetler<br />

inmiştir. Bu ayetlerle Ebu Cehil’in aczi ortaya<br />

konmak istenmiştir.<br />

19-“Sakın onun isteğine uyma! Secdeye<br />

kapan ve Allah’a yaklaş”<br />

Ayette, böyle azgın, Allah ve peygamber tanımaz<br />

kimseye boyun eğmemesi, namaz kılmaya<br />

ve secde etmeye devam ederek Allah’a yaklaşma<br />

gayesi içinde olması Rasulullah’a (s.a.v)<br />

emredilmektedir. Şüphe yok ki Allah’a yaklaşmak,<br />

O’nun emirlerine itaat etmekle ve bu itaatin<br />

en anlamlı ifadesi olan secde ile mümkündür.<br />

Çünkü secde, bütün yakınlığın esası olan<br />

boyun eğme ve teslimiyetin en mükemmel<br />

şeklidir. Nitekim Resûlullah (s.a.v) bir hadislerinde;<br />

“Kulun Rabbine en yakın olduğu an secdede<br />

bulunduğu andır,” buyurmuştur.<br />

Alak Suresi’nin bu son ayetini okuyan ve işitenin<br />

tilâvet secdesi yapması vaciptir. 6<br />

6 DİBY, Kur’an Yolu Meal-Tefsir, c.V, s.656.<br />

Bizbiriz Dergisi<br />

15

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!