Pilonidal Sinus Cerrahisinde Selektif Segmental Epidural ... - TARD
Pilonidal Sinus Cerrahisinde Selektif Segmental Epidural ... - TARD
Pilonidal Sinus Cerrahisinde Selektif Segmental Epidural ... - TARD
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Y. Pala ve ark., <strong>Selektif</strong> <strong>Segmental</strong> <strong>Epidural</strong> Anestezi<br />
<strong>Epidural</strong> anestezide etki mekanizmalarından<br />
en önemlisi epidural mesafedeki sinir<br />
köklerine lokal anesteziklerin doğrudan<br />
etkisidir. Bu sinir köklerinde motor lifler<br />
içte, diğer lifler periferik yerleşimlidir. (6)<br />
Duyu ve ısıyı taşıyan A-delta ve C lifleri en<br />
ince liflerdir ve daha düşük konsantrasyonlarda<br />
lokal anestezik ile bloke olabilirler.<br />
Motor ve basınç duyularını taşıyan<br />
lifler A-alfa ve beta lifleridir. Bu lifler hem<br />
daha kalın hem de myelinlidir. Bu nedenle<br />
daha yüksek konsantrasyonda ve daha<br />
yüksek doz lokal anestezikler ile bloke<br />
olabilirler. (6) Gissen ve ark.’nın (7) yaptıkları<br />
hayvan çalışmasında, bupivakainin düşük<br />
konsantrasyonlarda ağrı liflerinde iletimi<br />
durdurduğu, ancak motor lifleri etkilemediği<br />
gösterilmiştir. Obstetrikte de epidural<br />
analjezinin temeli buna dayanır ve diferansiyel<br />
blok olarak adlandırılır. (8)<br />
Operasyon amaçlı düşük doz segmental<br />
epidural anestezi uygulamaları servikal<br />
ve yüksek torakal düzeyde gerçekleştirilmiştir.<br />
(9-15) Bu çalışmalarda ortalama<br />
5-10 mL lokal anestezik uygulaması ile<br />
4-6 segment aralığında epidural anestezi<br />
oluşturmuştur. Sundberg ve ark. (12) yüksek<br />
torakal epidural anestezinin solunumsal<br />
fonksiyonlara etkisini incelemek amacıyla<br />
T4 düzeyinden 5 mL % 0,5 bupivakain uygulayarak<br />
5 segmentlik blokaj elde etmişlerdir.<br />
Hopf ve ark. (11) yaptıkları çalışmada,<br />
4,2 mL, % 0,75’lik bupivakain ile yüksek<br />
torakal segmental epidural anestezi gerçekleştirmiştir.<br />
Meme cerrahisinde Nesmith<br />
ve ark. (15) tarafından 12 mL % 2’lik<br />
lidokain kullanarak yüksek torasik epidural<br />
anestezi uygulamış ağrı, bulantı ve hipotansiyon<br />
gibi yan etkilere karşın sonuçlar<br />
yeterli bulunmuştur. Groben ve ark. (10)<br />
yaptıkları çalışmada, meme cerrahisi için<br />
yüksek torakal düzeyde (T1-4) düşük doz,<br />
yüksek konsantrasyonda bupivakain ve ropivakain<br />
ile epidural anestezi uygulamışlardır.<br />
Bu çalışmada ortalama bupivakain<br />
dozu 6,6±0,5 mg ve bloke olan segment<br />
aralığı C1-T4 olarak değerlendirilmiştir.<br />
Primer dikiş ile kapatma yapılan pilonidal<br />
sinus cerrahisinde operasyon alanı distal<br />
sakral dermatom alanları ile sınırlıdır.<br />
Çalışmamızda bu nedenle kullandığımız<br />
bupivakainin dozunu, yukarıda bildirilen<br />
çalışmalarda seçilen dozları göz önüne<br />
alarak 30 mg (% 0,5) olarak belirledik.<br />
Bununla birlikte Tuohy iğne açıklığını<br />
kaudale yönlendirdik ve ilaç enjeksiyonunu<br />
yavaş gerçekleştirerek distal sakral<br />
köklerin daha fazla lokal anestezik ile temasını<br />
sağlamayı amaçladık. Elde ettiğimiz<br />
sonuçlar Grup II’de seçtiğimiz dozun<br />
yeterli olduğunu göstermektedir. Ancak,<br />
operasyon sahasının genişletilmek zorunda<br />
kalındığı olgularda bu doz yeterli olmayabilir.<br />
Çalışmamızda da Grup II’deki<br />
olgularımızdan birinde bu nedenlerle 30<br />
mg bupivakain (% 0,5) yeterli olmamıştır.<br />
Bu olguda epidural kateterden 40 mg lidokain<br />
(% 0,2) ek dozu 2 kez uygulamak<br />
suretiyle operasyon tamamlanabilmiştir.<br />
<strong>Pilonidal</strong> sinus cerrahisinde erken mobilizasyon<br />
ve taburculuk özellikle istenen kriterlerdir.<br />
Bu nedenle operasyon için infiltrasyon<br />
anestezisi ve sedasyonun birlikte<br />
uygulanması motor blok oluşumuna neden<br />
olan spinal anestezi ve diğer rejyonal<br />
anestezi yöntemlerine seçilmektedir. (4,5)<br />
Naja ve ark. (5) çalışmalarında, pilonidal sinus<br />
cerrahisinde lokal anestezi yönteminin<br />
genel anestezi yöntemine göre hastanede<br />
kalış süresini kısalttığı, daha az ağrı<br />
ve daha az opiyoid analjezik gereksinimi<br />
olduğunu bildirmiştir. <strong>Pilonidal</strong> sinus cerrahisinde<br />
operasyonun prone pozisyonunda<br />
yapılmasından kaynaklanan; pulmoner<br />
kompliyans azalması, kardiyovasküler instabilite<br />
ve hava yolu sorunlarına ek olarak<br />
197