Klippel-Trenaunay Sendromlu Hastada Anestezik YaklaÅım - TARD
Klippel-Trenaunay Sendromlu Hastada Anestezik YaklaÅım - TARD
Klippel-Trenaunay Sendromlu Hastada Anestezik YaklaÅım - TARD
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON DERNEĞİ<br />
Türk Anest Rean Der Dergisi 2011; 39(1):38-42<br />
doi:10.5222/JTAICS.2011.38<br />
Olgu Sunumu<br />
<strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> <strong>Sendromlu</strong> <strong>Hastada</strong> <strong>Anestezik</strong><br />
Yaklaşım<br />
Hüseyin Yıldız*, Zafer Doğan*, Nimet Şenoğlu*, Hafize Öksüz*, Murat Üzel**, Ali Murat Kalender**,<br />
Hilmi Demirkıran*<br />
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi *Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı,<br />
**Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı<br />
ÖZET<br />
<strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> Sendromu (KTS), kutanöz vasküler malformasyonlar, kemik ve yumuşak doku hipertrofisi ve variköz<br />
venler ile karakterize ender konjenital bir sendromdur. Hastalık ilk kez 1900 yılında tanımlanmıştır. KTS’de hem<br />
periferik hem de visseral tutulum gözlenerek önemli morbidite ve mortalite kaynağı olabilir. Preoperatif dönemde<br />
varsa eşlik eden anomaliler açıklığa kavuşturulmalı, gereken önlemler alınmalıdır. Bu hastalarda hava yolu hassasiyeti<br />
olduğu unutulmamalıdır. Bu olgu sunumunda KTS tanısı almış bir hastanın anestezi uygulaması sunulmuş ve anestetik<br />
yaklaşım tartışılmıştır.<br />
Anahtar kelimeler: <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> sendromu, hava yolu yönetimi, hava yolu hassasiyeti, hemanjiom, arteriyovenöz<br />
fistül<br />
SUMMARY<br />
Anaesthesia for a patient with <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> Syndrome (Case Report)<br />
<strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> syndrome (KTS), a rare congenital disorder, is characterized by cutaneous vascular malformation,<br />
soft tissue-bony hypertrophy and varicose veins. The disease has been described in 1900 by <strong>Klippel</strong> and <strong>Trenaunay</strong>.<br />
KTS does not only show peripheral involvement, but also visceral involvement may be observed which is an important<br />
source of morbidity and mortality. In the preoperative period, accompanying abnormalities should be revealed,<br />
and the necessary measures should be taken. In this case report a patient with KTS was presented and the anesthetic<br />
approaches were discussed.<br />
Key words: <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> syndrome, airway management, airway sensitivity, haemangioma, arteriovenous fistula<br />
J Turk Anaesth Int Care 2011; 39(1):38-42<br />
Alındığı Tarih: 21/04/2010<br />
Kabul Tarihi: 28/09/2010<br />
Yazışma adresi: Dr. Hüseyin Yıldız, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Anesteziyoloji ve<br />
Reanimasyon AD.<br />
e-posta: drhuseyinyildiz@mynet.com<br />
38
H. Yıldız ve ark., <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> Sendromunda Anestezi<br />
GİRİŞ<br />
İlk kez <strong>Klippel</strong> ve <strong>Trenaunay</strong> tarafından<br />
1900 yılında tanımlanan <strong>Klippel</strong>-<br />
<strong>Trenaunay</strong> sendromu, genellikle kemik<br />
veya yumuşak doku hipertrofisi, hemanjiyom<br />
ve/veya lenfanjiyom, varis veya venöz<br />
malformasyon klinik triadıyla karakterize<br />
ender konjenital vasküler bir malformasyondur.<br />
Hipertrofi genellikle venöz<br />
varikozitelerle beraberdir. 1907 yılında<br />
Parkes Weber buna benzer bir hastalık<br />
tanımlamıştır. <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> sendromunda<br />
önemli bir arteriyovenöz şant yoktur.<br />
Bulunuyorsa Parkes-Weber sendromu<br />
adını alır. (1-4) <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> sendromu<br />
<strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong>-Parkes-Weber sendromu;<br />
nevüs vaskülozus osteohipertrofikus,<br />
konjenital displastik anjiyopati, hemanjiektatik<br />
hipertrofi, elefantiazis konjenita<br />
anjiyomatoza gibi sinonimlerle anılır. (3,4)<br />
Arteriyovenöz fistüllerin izlendiği olgularda<br />
morbidite artmakta olduğundan literatürde<br />
<strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong>-Weber sendromu<br />
(KTWS) şeklinde tanımlanan sendrom<br />
ve varyantlarının farklı olduğu konusunda<br />
halen birçok tartışmalar vardır. (5) Genellikle<br />
somatik mutasyon sonucunda sporadik<br />
olarak ortaya çıktığı düşünülse de bazı<br />
olgularda otozomal dominant kalıtıma<br />
rastlanmıştır. (6) Genelde yaşamı tehdit etmeyen<br />
bu sendrom yaygın olmasa da visseral<br />
tutulumla önemli morbidite ve hatta<br />
mortalite kaynağı olabilir. (7) Bu makalede<br />
KTS literatür incelenerek gözden geçirilmiştir.<br />
OLGU<br />
KTS tanısı konulan 3 yaşında kız çocuğu<br />
sağ el parmaklarındaki yakınmalarla ortopedi<br />
polikliniğine başvurması sonrası<br />
yapılan muayenesinde 3., 4. ve 5. parmaklarda<br />
makrodaktili, yumuşak doku hipertrofisi,<br />
makrosefali ve hemanjiyomlar (sol<br />
yanakta, sol deltoid altında, sağ memede<br />
ve her iki gluteal bölgede) tespit edilmiş.<br />
Sonrasında hastaya tetik parmak nedeniyle<br />
ortopedi kliniğince operasyon planlanmış.<br />
Preoperatif değerlendirilmesinde kan<br />
basıncı 95/65 mmHg ve kalp atım hızı 95/<br />
dk olarak tespit edildi. EKG ve PAAG’de<br />
herhangi bir anormallik tespit edilemedi.<br />
Mallampati skoru III olarak değerlendirilen<br />
hastanın diğer muayene ve laboratuvar<br />
tetkikleri normaldi.<br />
Hastaya premedikasyon olarak herhangi<br />
bir sedatif uygulanmadı. Hasta % 100<br />
0 2<br />
ile 3 dk. preoksijenizasyonu takiben 2<br />
mg/kg propofol, 1 mcg/kg fentanil, lidokain<br />
1,5 mg/kg ve 0,6 mg/kg atrakuryum<br />
ile anestezi indüksiyonu yapıldı. Maske<br />
ile ventilasyonda orta derecede güçlükle<br />
karşılaşılmasına rağmen, ventilasyon sağlandı.<br />
Farenks ve solunum yollarında da<br />
hemanjiyom olabileceği düşüncesiyle laringoskop<br />
dikkatle yerleştirilerek iç çapçı<br />
4 no’lu, steril lidokainli jelle kayganlaştırılmış<br />
endotrakeal tüple entübasyon gerçekleştirildi.<br />
Laringoskopide Cohrmack ve<br />
Lehane derecelenmesinde grade 3 olarak<br />
değerlendirildi. Laringoskopide vokal<br />
kordların ödemli ve kızarık olduğu görüldü.<br />
Bu nedenle 2 mg/kg metilprednizolon<br />
yapıldı. Anestezi idamesi % 50 oksijen +<br />
% 50 hava ve % 2 sevofluran inhalasyonu<br />
ile sağlandı. Ortopedik olarak ‘gevşetme’<br />
ameliyatı yapılarak, eklem hareketleri<br />
rahatlatıldı. Cerrahi girişim sonunda kas<br />
gevşetici antagonize edilerek, ekstübasyona<br />
hemodinamik yanıtı baskılamak için<br />
1,5 mg/kg’dan lidokain yapılarak düzenli,<br />
yeterli, spontan solunumun başlaması<br />
üzerine ekstübe edildi. Anestezi sonrası<br />
bakım ünitesinde derlenmesi takip edilen<br />
hasta Aldrete skoru 10 olarak servise gönderildi.<br />
TARTIŞMA<br />
KTS, üç kardinal semptomu olan konjenital<br />
vasküler bir anomalidir. Tutulum yalnızca<br />
39
Türk Anest Rean Der Dergisi 2011; 39(1):38-42<br />
periferik değildir, tüm visseral organlar da<br />
tutulabilir. KTS genellikle doğumda veya<br />
erken bebeklik döneminde ortaya çıkan,<br />
kutanöz hemanjiyoma, konjenital venöz<br />
anomaliler, iskelet ve yumuşak dokuda hipertrofi<br />
ile karakterize olan ve genellikle<br />
tek ekstremite tutulumuyla giden hiperplazi<br />
sendromlarından biridir. (6-9) Daha nadir<br />
rastlanan bulgular ise ekstremitelerde<br />
arteriovenöz fistüller ve lenfanjiektaziler,<br />
el ve ayaklarda sindaktili, polidaktili,<br />
makrodaktili, yüzde asimetrik hipertrofi,<br />
hemanjiyom, beyinde kalsifikasyonlar ve<br />
makrosefali, gözde katarakt, kolon, karaciğer,<br />
dalak, jejunum ve böbreği ipsilateral<br />
tutan abdominal hemanjiyomlar, izole<br />
kardiyomegaliden şiddetli hidropsa uzanabilen<br />
kalp yetmezliği, trombosit tüketimine<br />
bağlı trombositopeni, jejunal varislerden<br />
olan kanamalar sonucunda ağır<br />
anemi görülebilir. (6-10) KTS’nin etyolojisi<br />
bilinmemekle beraber patogenezinde fetal<br />
büyüme sırasında intrauterin 3-6. Haftalarda<br />
meydana gelen mezodermal bir<br />
anomalinin rol oynadığı bunun ekstremite<br />
tomurcuğunun içindeki arteriyovenöz<br />
kommunikasyonunun sebat etmesine yol<br />
açarak klasik triadın oluşmasına neden olduğu<br />
şeklinde bir teori mevcuttur. Birkaç<br />
familyal olgu bildirilmiş olmakla birlikte<br />
olgumuzda da olduğu gibi çoğunlukla<br />
sporadiktir. (4,12-14) KTS’nin en sık karşımıza<br />
çıkan cilt semptomu kapiller malformasyon<br />
nedeniyle olan nevus flammeus tipi<br />
hemanjiyomdur. Bu açık kahverengidir ve<br />
porto şarabı rengi diye tanımlanabilir. (6-11)<br />
Kutanöz hemanjiyomlar doğumdan sonra<br />
görülür. Varisler tipik olarak daha sonra,<br />
özellikle çocuk yürümeye başladıktan sonra<br />
ortaya çıkar. Ekstremite hipertrofisi ise<br />
sıklıkla en son ortaya çıkan ana semptomdur.<br />
Bu klasik triad tüm hastalarda görülmeyebilir.<br />
Tanı arteriogram, venogram ve<br />
bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans<br />
görüntüleme ile konur. Ayrıca üç<br />
boyutlu ultrason ile prenatal tanısı olasıdır.<br />
(14-16) Olgumuzun da sağ elinde 3., 4. ve<br />
5. parmaklarda makrodaktili, makrosefali<br />
ve sol deltoid altında, sağ memede, her iki<br />
gluteal bölgede hemanjiyom mevcuttu.<br />
Bu hastalar kozmetik amaçlı veya hareket<br />
kısıtlılığı nedeniyle ortopedik operasyonlara<br />
gereksinim duyabilmektedir. Bu<br />
hastalara öncelikli yaklaşım konservatif<br />
olmalıdır. Bunun nedeni aşağıda anlatılan<br />
anestezik risklerin yanında varis cerrahisi<br />
gibi bazı durumların nüks oranın da fazla<br />
olmasıdır. (1)<br />
<strong>Anestezik</strong> yaklaşım olarak hastamıza preoperatif<br />
dönemde yapılan sorgulamada<br />
ek bir hastalığın olmadığı öğrenildi. Eşlik<br />
edebilecek anomaliler açısından gerekli<br />
testler yaptırıldı. Beyin, kalp, akciğer,<br />
abdominal organlar ve diğer ekstremitelerde<br />
bir sorun saptanamadı. Dopler USG<br />
taramasında arteriyovenöz fistül tespit<br />
edilemedi. Trombositopeni ve kanamaya<br />
bağlı olabilecek anemi mevcut değildi.<br />
Operasyon sabahı ve ameliyathaneye alınma<br />
sırasında hastaya olası hava yolu sorunları<br />
nedeniyle herhangi bir sedatif ajan<br />
uygulanmadı. Sonuç olarak, maske ventilasyonunun<br />
orta derecede zor olması ve<br />
laringoskopi skorunun yüksek olması bu<br />
kararın doğruluğunu kanıtlamıştır. Leon-<br />
Casasola ve ark. (17) KTS tanısı almış hastalarına<br />
oral fenobarbital ile premedikasyon<br />
yapmışlardır. Ancak, bu hastada ajitasyon<br />
oluşmuştur. Bu ajitasyonun oksijen açlığı<br />
nedeniyle olması kuvvetle olasıdır. Çünkü<br />
bu olguda da vasküler hipertrofi nedeniyle<br />
olduğu düşünülen üst hava yolu obstrüksiyonu<br />
sonucu zor ventilasyon oluşmuştur.<br />
Neyse ki laringoskopi ve entübasyonda bu<br />
olguda bir sorun yaşanmamıştır.<br />
Anestezi indüksiyonunun standart şekilde<br />
yapılması hasta açısından bir risk doğurmamıştır.<br />
Ancak, bu hastalarda entübasyona<br />
ve ekstübasyona hemodinamik yanıtın<br />
yeterli bir şekilde baskılanması gereklidir.<br />
40
H. Yıldız ve ark., <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> Sendromunda Anestezi<br />
Çünkü artan hemodinamik yanıt tespit<br />
edilemeyen arteriyovenöz fistüllerde hasara<br />
ve kanamaya neden olarak mortalite<br />
ve morbiditeyi artırabilir. Literatürde,<br />
birçok sorun olmasına rağmen, ancak 37<br />
yaşında vücudunu başka yerlerinde anjiyodisplazi<br />
tanısı alabilen hastaların mevcut<br />
olduğu (16) düşünülürse, özellikle merkezi<br />
sinir sisteminde olması halinde, yol<br />
açabileceği morbidite ve hatta mortalite<br />
açısından tanı konamayan damar sorunlarının<br />
önemi anlaşılabilir. Biz bu amaçla<br />
lidokaini hem entübasyon hem de ekstübasyon<br />
sırasında kullandık. Diğer yandan<br />
aynı nedenden dolayı, bu hastalarda premedikasyon<br />
veya indüksiyon için ketamin<br />
kullanılmamalıdır. (17) Bu bağlamda sempatik<br />
yanıtı artırması öngörülen tüm ilaçlar<br />
kullanım dışı bırakılmalı veya dikkatli olarak<br />
kullanılmalıdır.<br />
Bu hastalarda farenks ve solunum yollarında<br />
da hemanjiyom olabilmesi olasılığı<br />
nedeniyle travma açısından son derece<br />
dikkatli olunmasını gerektirmektedir.<br />
Yaptığımız laringoskopik incelemede kızarıklık<br />
ve ödem tespit ettik. Kızarıklığın<br />
hemanjiyom olma olasılığı mevcuttur.<br />
Ödemin oluşması bu hastaların hava yollarının<br />
maske ventilasyonu gibi nispeten<br />
non-invaziv gibi girişimlere bile hassas<br />
olduğunun bir göstergesi olabilir. Her ne<br />
kadar hastanın yapısına uygun boyutlarda<br />
seçilmiş de olsa zor ventilasyona yardımcı<br />
olarak kullanılan airway de bu ödemin<br />
nedeni olabilir. Bu nedenle bu hastalarda<br />
maske ventilasyonu dahil tüm girişimlerin,<br />
özellikle laringoskopinin, hassasiyet ve<br />
nezaketle yapılması ve olabilirse yüksek<br />
basınçtan kaçınılması önerilebilir. Bu bağlamda<br />
hastanın travmatize olmaması için<br />
mümkünse oral airway kullanılmaması ve<br />
entübasyonu lidokainli jelle kayganlaştırılmış<br />
endotrakeal tüple ve olabilirse normal<br />
standartlardan daha küçük numaralı tüple<br />
yapılması da önerilebilir. Aynı zamanda<br />
tüpün sertliğini artıracağı için olabilirse bu<br />
hastalarda kılavuz tel kullanılmamalıdır.<br />
Eğer yönlendirme zorunlu ise bu kılavuz<br />
telin yumuşak olması travma olasılığını<br />
azaltabilir. Yine bu bağlamda intraoperatif<br />
olarak başın ve endotrakeal tüpün tespitlerinin<br />
yeterli derecede sağlam yapılması<br />
ile tüpün yerinden git-gel hareketleri<br />
ile travmaya neden olacak şekilde hareket<br />
etmesinin önlenmesi de gereklidir. Aynı<br />
şekilde bu hastalarda zorunlu olmadıkça<br />
endotrakeal tüp içi aspirasyon da yapılmamalıdır.<br />
Zira Leon-Casasola ve ark.’nın (17)<br />
bronkoskopi sırasında tespit ettikleri trakeal<br />
hemanjiyomlar olabilir ve travma sonucu<br />
bunlar hasarlanarak kanayabilir. Bu<br />
hastalarda laringeal mask airway de bir<br />
seçenek olarak düşünülebilir. (18)<br />
Olgumuzda söz konusu olmamakla birlikte<br />
bu hastalarda herhangi bir kontrendikasyon,<br />
özellikle rejyonel anestezi uygulanacak<br />
bölgede hemanjiyom yok ise<br />
rejyonel anestezi bu tür sorunların yaşanmaması<br />
açısından seçenek nedeni olabilir.<br />
(18)<br />
Ancak, bu durumda sedasyon gerekli<br />
ise yapılmalı ve hava yolu hassasiyeti akıldan<br />
çıkarılmamalıdır.<br />
Ayrıca bu hastalarda rekürren pulmoner<br />
emboli de rapor edilmiştir. (19-20) Bu açıdan<br />
da intraoperatif olarak yakın takipte bulunmak<br />
gereklidir. Yapılan operasyonun<br />
karakterine bağlı olarak değişmekle birlikte<br />
bu hastalarda kanama açısından da<br />
dikkatli olunmalıdır. (16)<br />
Bu hastalarda ekstübasyon döneminde de<br />
hava yolu açısından dikkatli olunmalıdır.<br />
Yukarıda değinilen konular dikkate alınmadığında<br />
ekstübasyon dönemi hava yolu<br />
acısından daha tehlikeli bir dönem haline<br />
gelebilir. Aynı şekilde Leon-Casasola ve<br />
ark. (17) ekstübasyon döneminde hava yolu<br />
sorunu yaşamışlardır. Bu sorunu yaşamamızın<br />
bir nedeni de yukarıdaki belirtilenlere<br />
dikkat etmemizin yanında ek olarak<br />
kullanılan metilprednizolon olabilir. Her<br />
41
Türk Anest Rean Der Dergisi 2011; 39(1):38-42<br />
ne kadar Leon-Casasola ve ark. (17) bu sorunu<br />
büyük dil ve dudağa bağlamış olsalar<br />
da o anki laringeal ve farengeal yapılar<br />
hakkında bilgileri yoktur.<br />
Sonuç olarak, bu hastalarda anestetik yaklaşımda<br />
preoperatif dönemde varsa eşlik<br />
eden anomaliler açıklığa kavuşturulmalı gereken<br />
önlemler alınmalıdır. Hemanjiyomlar<br />
travmadan korunmalı, kanama riskine karşı<br />
hazırlıklar yapılmış olmalıdır. İntraopetatif<br />
olarak hava yolu hassasiyeti açısından<br />
maske ventilasyonu dahil her türlü işlemde<br />
nontravmatik hareket edilmeli ve zor havayolu<br />
açısından her türlü önlem alınmış<br />
olmalıdır. Travmaya sekonder ödem olasılığına<br />
karşı proflaktik steriod yapılabilir.<br />
Sempatomimetik etkili ilaçlar dikkatli kullanılmalıdır.<br />
Ekstübasyonda da hava yolu<br />
tıkanıklığı, laringospazm ve bronkospazm<br />
açısından dikkatli olunmalıdır.<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Durgut K, Görmüs N, Özergen U, Özülkü M, Özpinar<br />
C. <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> Sendromu Bir Olgu<br />
Nedeniyle, T Klin Kalp-Damar Cerrahisi 2003,<br />
4:112-115.<br />
2. Principles and practice of dermatology second<br />
edition. edited by W.Mitchell Sams, JR. M.D. Peter<br />
J. Lynch, M.D. Disorder of Vascular Tissue.<br />
(Joseph G.Morelli) 1996. p.280.<br />
3. Demiş DJ, Dahl V M, Smith KB, Bruce ITT. Clinical<br />
Dermatology, Fourteenth Revision. Philadelphia;<br />
Harper and Row Publishers 1987;2:7-66.<br />
4. Çetin M, Alli N, Artüz F, Zencin G. <strong>Klippel</strong>-<br />
<strong>Trenaunay</strong> Sendromu (Olgu Raporu), T Klin Dermatoloji<br />
1991;1:41-44.<br />
5. Meine JG, Schwartz RA, Janniger CK. <strong>Klippel</strong>-<br />
<strong>Trenaunay</strong>-Weber syndrome, Cutis 1997;60:127-<br />
132.<br />
PMid:9314616<br />
6. Hizarcioğlu M, Gülez P, Bilger Ütük E, Kayserili<br />
E, Yener H. <strong>Klippel</strong> <strong>Trenaunay</strong> Weber Sendromu:<br />
Bir Olgu Sunumu ve Literatür Taraması, T<br />
Klin Pediatri 2003;12:93-6.<br />
7. Wilson CL, Song LMWK, Chua H, Ferrara M,<br />
Devine RM, Dozois RR, Nehra V. Bleeding<br />
from cavernous angiomatosisof the rectum in<br />
<strong>Klippel</strong>-Trénanay syndrome, Am J Gastroenterol<br />
96:2783-2788.<br />
http://dx.doi.org/10.1111/j.1572-<br />
0241.2001.04110.x<br />
PMid:11569713<br />
8. Darmstadt GL. Vasculer Disorders: Behrman<br />
RE, Kliegman RM, Arvin AM, Nelson Textbook<br />
of Pedıatrıcs. Philadelphia, W.B Saunders Company,<br />
2000: 1978.<br />
9. Lorda-Sanchez I. Prıeto L. Rodrigoz-Pinilla E.<br />
Increased parental age and number of pregnancies<br />
in <strong>Klippel</strong> <strong>Trenaunay</strong> Weber Syndrome,<br />
Ann Hum Genet 1998;62:235-239.<br />
http://dx.doi.org/10.1046/j.1469-<br />
1809.1998.6230235.x<br />
PMid:9803268<br />
10. Jacob AG, Driscoll DJ, Shaughnessy WJ, Stanson<br />
AW, Clay RP, Gloviczki P. <strong>Klippel</strong>-Trénaunay<br />
syndrome. Spectrum and management, Mayo<br />
Clin Proc 1998;73:28-36.<br />
http://dx.doi.org/10.4065/73.1.28<br />
PMid:9443675<br />
11. Mulliken JB, Glowacki J. Hemangiomas and vascular<br />
malformations in infants and children a<br />
classification based on endothelialcharacteristics,<br />
Plast Recontr Surg 1982;69:412-420.<br />
http://dx.doi.org/10.1097/00006534-198203000-<br />
00002<br />
12. Kanterman RY, Witt PD, Hsieh PS, Picus D. <strong>Klippel</strong>-<br />
<strong>Trenaunay</strong> syndrome: imaging finding and percutaneous<br />
intervention, AJR 1996;167:989-995.<br />
PMid:8819399<br />
13. Akgül E, Fire D. Özel Diomed Hastanesi, Adana.<br />
Tanısal ve Girişimsel Radyoloji, 2000;6:406-410.<br />
14. Srivastana DN, Gulati MS, Thulkar S, et Berry M.<br />
<strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> syndrome: unusual magnetic<br />
resonance features, Australas Radiol 1998;42:88-<br />
89.<br />
http://dx.doi.org/10.1111/j.1440-1673.1998.<br />
tb00575.x<br />
PMid:9509616<br />
15. Leal J, Davies AP, Selmi TA, Neyret P. Knee Arthroplasty<br />
in <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> syndrome: a<br />
case presentation with 5 years follow-up, J Arthroplasty<br />
2008;23:623-626.<br />
http://dx.doi.org/10.1016/j.arth.2006.12.116<br />
PMid:18514887<br />
16. Pereda Marín RM, García Collada JC, Garrote<br />
Martínez AI, Miralles Serrano EM, Morales<br />
Aguilar JL. Anesthetic management of <strong>Klippel</strong>-<br />
Trénaunay syndrome and attendant gastrointestinal<br />
hemorrhage. A case report, Minerva<br />
Anestesiol 2007;73:187-190.<br />
17. Leon-Casasola OA, Lema MJ. Anesthesia<br />
for patients with Sturge-Weber disease and<br />
<strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> syndrome, J Clin Anesth<br />
1991;3(5):409-413.<br />
http://dx.doi.org/10.1016/0952-8180(91)90187-R<br />
18. Sivaprakasam MJ, Dolak JA. Anesthetic and<br />
obstetric considerations in a parturient with<br />
<strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> syndrome, Can J Anaesth<br />
2006;53(5):487-491.<br />
http://dx.doi.org/10.1007/BF03022622<br />
PMid:16636034<br />
19. Gianlupi A, Harper RW, Dwyre DM, Marelich<br />
GP. Recurrent Pulmonary Embolism Associated<br />
With <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong>-Weber Syndrome<br />
Chest, 1999;115:1199-1201.<br />
20. Karalezli A, Sevgili S, Turgut D, Hasanoğlu A, Hasanoğlu<br />
HC. Pulmonary embolism in a patient<br />
with <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong>-Weber syndrome, Tüberküloz<br />
ve Toraks Dergisi 2006;54(3):281-287.<br />
42