11.09.2014 Views

Klippel-Trenaunay Sendromlu Hastada Anestezik Yaklaşım - TARD

Klippel-Trenaunay Sendromlu Hastada Anestezik Yaklaşım - TARD

Klippel-Trenaunay Sendromlu Hastada Anestezik Yaklaşım - TARD

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

H. Yıldız ve ark., <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> Sendromunda Anestezi<br />

GİRİŞ<br />

İlk kez <strong>Klippel</strong> ve <strong>Trenaunay</strong> tarafından<br />

1900 yılında tanımlanan <strong>Klippel</strong>-<br />

<strong>Trenaunay</strong> sendromu, genellikle kemik<br />

veya yumuşak doku hipertrofisi, hemanjiyom<br />

ve/veya lenfanjiyom, varis veya venöz<br />

malformasyon klinik triadıyla karakterize<br />

ender konjenital vasküler bir malformasyondur.<br />

Hipertrofi genellikle venöz<br />

varikozitelerle beraberdir. 1907 yılında<br />

Parkes Weber buna benzer bir hastalık<br />

tanımlamıştır. <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> sendromunda<br />

önemli bir arteriyovenöz şant yoktur.<br />

Bulunuyorsa Parkes-Weber sendromu<br />

adını alır. (1-4) <strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong> sendromu<br />

<strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong>-Parkes-Weber sendromu;<br />

nevüs vaskülozus osteohipertrofikus,<br />

konjenital displastik anjiyopati, hemanjiektatik<br />

hipertrofi, elefantiazis konjenita<br />

anjiyomatoza gibi sinonimlerle anılır. (3,4)<br />

Arteriyovenöz fistüllerin izlendiği olgularda<br />

morbidite artmakta olduğundan literatürde<br />

<strong>Klippel</strong>-<strong>Trenaunay</strong>-Weber sendromu<br />

(KTWS) şeklinde tanımlanan sendrom<br />

ve varyantlarının farklı olduğu konusunda<br />

halen birçok tartışmalar vardır. (5) Genellikle<br />

somatik mutasyon sonucunda sporadik<br />

olarak ortaya çıktığı düşünülse de bazı<br />

olgularda otozomal dominant kalıtıma<br />

rastlanmıştır. (6) Genelde yaşamı tehdit etmeyen<br />

bu sendrom yaygın olmasa da visseral<br />

tutulumla önemli morbidite ve hatta<br />

mortalite kaynağı olabilir. (7) Bu makalede<br />

KTS literatür incelenerek gözden geçirilmiştir.<br />

OLGU<br />

KTS tanısı konulan 3 yaşında kız çocuğu<br />

sağ el parmaklarındaki yakınmalarla ortopedi<br />

polikliniğine başvurması sonrası<br />

yapılan muayenesinde 3., 4. ve 5. parmaklarda<br />

makrodaktili, yumuşak doku hipertrofisi,<br />

makrosefali ve hemanjiyomlar (sol<br />

yanakta, sol deltoid altında, sağ memede<br />

ve her iki gluteal bölgede) tespit edilmiş.<br />

Sonrasında hastaya tetik parmak nedeniyle<br />

ortopedi kliniğince operasyon planlanmış.<br />

Preoperatif değerlendirilmesinde kan<br />

basıncı 95/65 mmHg ve kalp atım hızı 95/<br />

dk olarak tespit edildi. EKG ve PAAG’de<br />

herhangi bir anormallik tespit edilemedi.<br />

Mallampati skoru III olarak değerlendirilen<br />

hastanın diğer muayene ve laboratuvar<br />

tetkikleri normaldi.<br />

Hastaya premedikasyon olarak herhangi<br />

bir sedatif uygulanmadı. Hasta % 100<br />

0 2<br />

ile 3 dk. preoksijenizasyonu takiben 2<br />

mg/kg propofol, 1 mcg/kg fentanil, lidokain<br />

1,5 mg/kg ve 0,6 mg/kg atrakuryum<br />

ile anestezi indüksiyonu yapıldı. Maske<br />

ile ventilasyonda orta derecede güçlükle<br />

karşılaşılmasına rağmen, ventilasyon sağlandı.<br />

Farenks ve solunum yollarında da<br />

hemanjiyom olabileceği düşüncesiyle laringoskop<br />

dikkatle yerleştirilerek iç çapçı<br />

4 no’lu, steril lidokainli jelle kayganlaştırılmış<br />

endotrakeal tüple entübasyon gerçekleştirildi.<br />

Laringoskopide Cohrmack ve<br />

Lehane derecelenmesinde grade 3 olarak<br />

değerlendirildi. Laringoskopide vokal<br />

kordların ödemli ve kızarık olduğu görüldü.<br />

Bu nedenle 2 mg/kg metilprednizolon<br />

yapıldı. Anestezi idamesi % 50 oksijen +<br />

% 50 hava ve % 2 sevofluran inhalasyonu<br />

ile sağlandı. Ortopedik olarak ‘gevşetme’<br />

ameliyatı yapılarak, eklem hareketleri<br />

rahatlatıldı. Cerrahi girişim sonunda kas<br />

gevşetici antagonize edilerek, ekstübasyona<br />

hemodinamik yanıtı baskılamak için<br />

1,5 mg/kg’dan lidokain yapılarak düzenli,<br />

yeterli, spontan solunumun başlaması<br />

üzerine ekstübe edildi. Anestezi sonrası<br />

bakım ünitesinde derlenmesi takip edilen<br />

hasta Aldrete skoru 10 olarak servise gönderildi.<br />

TARTIŞMA<br />

KTS, üç kardinal semptomu olan konjenital<br />

vasküler bir anomalidir. Tutulum yalnızca<br />

39

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!