Türk Anest Rean Der Dergisi 2009; 37(5):287-296 GİRİŞ Hipervolemik hemodilüsyon intraoperatif allojenik kan transfüzyonunu azaltmak için önerilen yöntemlerden biridir. (1,2) Çeşitli solüsyonların kullanılabildiği hipervolemik hemodilüsyonda hipertonik solüsyonlar, hemodinamik stabilite sağlaması <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rilen toplam sıvı miktarını azaltması nedeniyle önerilmektedir. (3,4) Hayvan deneylerinde hipertonik sıvılar ile karşılaştırıldığında; izotonik sıvılar ile resüsitasyonun sağ <strong>ve</strong>ntrikül önyükünü (CVP), artyükünü (pulmoner arter basınçları <strong>ve</strong> pulmoner vasküler rezistansı) artırarak sağ <strong>ve</strong>ntrikül işini artırdığı gösterilmiştir. Hipertonik solüsyonlar kullanıldığında ise, daha az sıvı ile kardiyak debinin daha çok yükseldiği, idrar çıkışının iki kat daha fazla olduğu, pulmoner vasküler rezistansın düştüğü <strong>ve</strong> ödemin azaldığı belirtilmiştir. Bu etkilerin, izotonik sıvıların istenmeyen sıvı birikmesine neden olmaları nedeniyle oluştuğu öne sürülmüş <strong>ve</strong> intraoperatif hipertonik solüsyonların kullanılmaları önerilmiştir. (5,6) Kalça protezi ameliyatı hastalarında hipervolemik hemodilüsyonda hipertonik sıvıların kullanımı ile ilgili yeterince deneyim, bilgi birikimi oluşmamıştır. Bu çalışmanın amacı, total kalça protezi yapılacak hastalarda intraoperatif hipervolemik hemodilüsyonda kullanılan hipertonik salin (HS, %3 <strong>NaCl</strong>) solüsyonu ile % 6’lık <strong>Hidroksi</strong> <strong>Etil</strong> Nişasta (HES, ortalama molekül ağırlığı 130kDA/0,4) solüsyonunun hemodinami <strong>ve</strong> koagülasyon testleri üzerine etkilerini karşılaştırmaktır. GEREÇ <strong>ve</strong> YÖNTEM Üni<strong>ve</strong>rsite etik kurul izni <strong>ve</strong> aydınlatılmış hasta onamı alındıktan sonra, aynı cerrah tarafından total kalça protezi yapılacak 20 hasta çalışmaya alındı. Preoperatif hemoglobin (Hb) değeri 40U L -1 , ALT >40U L -1 ) bilinen koagülasyon bozukluğu (Platelet sayısı 70 sn) olanlar, son 10 gün içinde antikoagülan tedavi <strong>ve</strong>ya aspirin kullanan hastalar çalışma dışında bırakıldı. Tüm olgulara ameliyathaneye geldiklerinde, damar yolu açılması sonrasında Ringer laktat solüsyonu ile 20 dk. içinde 10 mL kg -1 yükleme sonrasında yan pozisyonda kombine spino-epidural anestezi (12,5 mg izobarik bupivakain intratekal <strong>ve</strong>rildi, postoperatif analjezi için epidural kateter) uygulandı. Olgular supin pozisyona çevrilip duyusal blok düzeyi soğuk uygulanarak saptandı. Duyusal blok düzeyi T 12 olduğunda operasyon için yeterli olarak değerlendirildi. Olgular 3 mg iv. midazolam ile sedatize edildikten sonra, arteryel kateter, periferik santral <strong>ve</strong>nöz kateter yerleştirildi. Olgular hemodinamik olarak 10 dk. stabil seyrettikten sonra (ortalama arter basıncı ≥% 80 başlangıç ortalama arter basıncı) ise rasgele olarak iki gruba ayrılarak, ameliyat başlamadan aşağıda belirtilen çalışma sıvıları dışları sarılmış, kodlanmış torbalarda, santral yoldan 20 dk. içinde <strong>ve</strong>rildi: Grup HS: Olgulara 250 mL (m 2 ) -1 % 3’lük NaCL solüsyonu <strong>ve</strong>rildi. Grup HES: Olgulara 250 mL (m 2 ) -1 % 6’lık <strong>Hidroksi</strong> <strong>Etil</strong> Nişasta (HES, ortalama molekül ağırlığı 130kDA/0,4) solüsyonu <strong>ve</strong>rildi. 288
S. B. Akıncı <strong>ve</strong> ark., Hipertonik Salin <strong>ve</strong> <strong>Hidroksi</strong> <strong>Etil</strong> Nişasta ile Hipervolemik Hemodilüsyon Hipertansiyon (sistolik arter basıncı