1929 polemikleri 'tıp tarihi notları' - Türk Tabipleri BirliÄi
1929 polemikleri 'tıp tarihi notları' - Türk Tabipleri BirliÄi
1929 polemikleri 'tıp tarihi notları' - Türk Tabipleri BirliÄi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
32<br />
<strong>1929</strong> POLEMİKLERİ TIP TARİHİ NOTLARI<br />
nehanelerine gitmeyerek hastaları mağdur etmeleri kabul edilebilir mi ?, 3. Tıp<br />
fakültesi bugün ne haldedir, eskisine göre nasıl bir vaziyettedir ?<br />
Akşam’ın soruşturmasına katılarak görüşlerini açıklayan hekimler şunlardır:<br />
Tıp fakültesi kadın hastalıkları ve doğum profesörü Kenan Tevfik Bey, verem<br />
mütehassısı Reşat Rıza Bey, Mazhar Osman Bey, deri ve zührevi hastalıklar<br />
uzmanı Sıtkı Necip Bey, Gülhane Hastanesi nöroloji profesörü Nazım Şakir Bey,<br />
aynı hastaneden göz hastalıkları profesörü Niyazi İsmet Bey, Darülaceze kreş<br />
müdürü ve çocuk hastalıkları mütehassısı Ali Şükrü Bey, göz hastalıkları mütehassısı<br />
Şakir Ahmet Bey, Büyükada Sanatoryumu sahibi dahiliye mütehassısı<br />
Musa Kazım Bey, Gülhane Hastanesi KBB profesörü Sami Yaver Bey ve KBB<br />
uzmanı Haydar İbrahim Bey.<br />
Akşam’a konuyla ilgili görüşlerini açıklayan hekimler sorulara genellikle<br />
kendi kişisel meslek deneyimleri, ilkeleri ve uzmanlık dalları çerçevesinde yanıt<br />
verirler. Bazı hekimler tıp fakültesi ve tıp eğitimi konusunda ilgi çekici fikirler ileri<br />
sürerler. Örneğin, Reşat Rıza Bey’in görüşleri şunlardır:<br />
“Tıp fakültesini ya köylere hekim yetiştirecek bir teşkilata sokmalı yahut<br />
büsbütün kapatmalı… Üniversite yalnız ilmi zevk edenlerin yurdu olmalıdır…<br />
Türkçe tıp eğitimi de ilerlemeye engeldir. İlmi gelişmeleri takip için yalnız Türkçe<br />
yayınlara muhtaç kalanlar bir şey öğrenemezler. (Tıp) eğitimini Türkçeye çeviren<br />
atalarımız iyi niyetle büyük bir günah işlemişlerdir… Kanaatim şudur: Ya tıp<br />
fakültesi köylere, kazalara ikinci sınıf doktor yetiştirmek için ikinci derecede<br />
teşkilata sokulup bilgin hekim yetiştirmek için Avrupa’ya talebe gönderilmeli<br />
veyahut büsbütün kapatıp liselerin güzide talebesini Avrupa’ya göndererek<br />
yalnız bilgin tabip yetiştirmeli.” Reşat Rıza Bey, sözlerini bir benzetmeyle bitirir:<br />
“Ne için kırık gemiyle denizde bocalayalım ? Yürümeyip yalnız bayrak göstermek<br />
için (korunan) bu kuru şerefi feda ederek bir ecnebi gemici ile okyanusu<br />
süratle geçelim. Kuru şeref bu milletin yarasını kapatmaz.” 26<br />
Gülhane Hastanesi nöroloji profesörü Doktor Nazım Şakir (Şakar) Bey ise<br />
doğrudan tıp fakültesi öğretim üyelerini hedef alır:<br />
“…Fakülte hocaları, kendileriyle temas ettiğim için şu kanaattayım, İstanbul<br />
hastaneleri kendilerine verilmediği için 27 fakülteyi şevk, arzu , kudretle<br />
yürütmüyorlar.<br />
Fakülteyi ıslah için:<br />
1.Fakülteyi teşkil eden profesörler içinden verimli yaşlarını doldurmuş, eğitim<br />
kabiliyetlerini doldurmuş olanları tam maaşla istirahate çekmek, yerlerine<br />
gençleri ikame etmek,<br />
2.Fakülteyi binasıyla, hastaneleriyle İstanbul’a almak, mesela mektebi<br />
harbiyeye tıp fakültesine nakletmek harbiyeyi de Haydarpaşa’ya göndermek…”<br />
28 (gerekir)<br />
26<br />
Akşam, 12 Ocak <strong>1929</strong>.<br />
27<br />
Bak. Birinci Polemik, dipnot 14.