1929 polemikleri 'tıp tarihi notları' - Türk Tabipleri BirliÄi
1929 polemikleri 'tıp tarihi notları' - Türk Tabipleri BirliÄi
1929 polemikleri 'tıp tarihi notları' - Türk Tabipleri BirliÄi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
51<br />
<strong>1929</strong> POLEMİKLERİ TIP TARİHİ NOTLARI<br />
Türk Hekimleri<br />
Yakup Kadri<br />
Merhum Necati’nin hiç beklenmeyen bir anda vefatını bazı tıbbi hatalara<br />
atfedenler oldu, hatta gazetelerde bu noktai nazarı, haydi bu zannı diyelim,<br />
destekleyen yazılar yayımlandı. Gerçi Necati gibi levent ve gürbüz bir gencin<br />
apandisit nevinden basit bir dertten ansızın göçüp gidivermesi hepimiz üzerinde<br />
bir eceli kaza tesirini icra etmekten uzak kalmamıştır ve zavallı arkadaşımızın<br />
hastalığı esnasında vukubulan birkaç hadise, söylenen birkaç söz de bu hisse<br />
kuvvet vermiştir. Her şeyden evvel şunu itiraf edeyim ki ben de bu hissi taşıyanlardan<br />
biriyim. Belki bu hususta ye’s ve elemime mağlup oluyorum. Esasen böyle<br />
olmasa da hepimizin yüreğine dert olan bu meseleyi fenni bir cepheden münakaşa<br />
edebilecek bir yetkiye sahip değilim. Onun içindir ki bu hususta söyleyeceklerim<br />
ancak vuku bulan hadiselere, söylenen sözlere dayanabilir.<br />
Benim gibi herkes de bilir ki Necati epeyice zamandan beri bağırsaklarından<br />
muztarip idi, hatta geçen sene bir defa daha yine apandisitten yattığını hatırlayanlar<br />
pek çoktur. Binaenaleyh vefatıyla hastalığı arasındaki bu müddet zarfında<br />
kendisine neden ameliyat yapılmadığı suali pek ala zihnimizden geçebilir.<br />
Eğer bir ihmalin vücudu farz edilse bile bunu bütün Türk hekimlerine ve<br />
Türk hekimliğine ait bir hata gibi göstermek asla doğru değildir. Çünkü böyle bir<br />
zan ve iddia yasını ölünceye kadar taşımaya mahkum olduğumuz aziz arkadaşımıza<br />
yeniden hayat vermeyeceği gibi tıpta da yeni bir diyagnostik sistemin<br />
teessüsüne yardım edemez. Tıbbı eski zamanların kehanet ve yarı sihirbazlığı<br />
nevinden yarı ilahi yarı şeytani bir bilgi yerine koymak ve ondan mümkün olmayan<br />
şeyleri istemek tıbba karşı lüzumundan fazla ve adeta safdilane bir iman ve<br />
itimattır.<br />
Bilmek lazım gelir ki bütün müspet ilimler gibi tıp da tabiatın verdiği bir takım<br />
doneler üzerine yapılan şahsi müşahadelere dayanır. Bu doneler ekseriye<br />
son derece değişken olduğu gibi bu müşahadeler de aldatıcı olabilir. Bugün<br />
matematiksel ilimlerin katiyeti bile şüphe ve münakaşaları davet etmektedir.<br />
Kaldı ki tıp gibi ilkeleri vakıa ve tecrübeden ibaret olan bir ilim bize iki kere iki<br />
dört eder katiyetinde hükümler verebile…<br />
Bizce Necati’nin başına gelen facia Avrupa’da dahi herhangi bir hastanın<br />
başına gelebilirdi. Çünkü tabii hadiseler, daha doğrusu tabiatte hüküm süren<br />
kör kuvvetler pek çok defa beşeri tedbirlere galebe çalmaktadır.<br />
Milliyet, 15 Ocak <strong>1929</strong>