07.10.2014 Views

1929 polemikleri 'tıp tarihi notları' - Türk Tabipleri Birliği

1929 polemikleri 'tıp tarihi notları' - Türk Tabipleri Birliği

1929 polemikleri 'tıp tarihi notları' - Türk Tabipleri Birliği

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

38<br />

<strong>1929</strong> POLEMİKLERİ TIP TARİHİ NOTLARI<br />

elim ve feci oluyor. Bir Mazhar Osman’dan sakat kabul ettiği bir hastasını öldürmesini<br />

değil yaşatmasını, tedavi edilmesini isteriz. ‘Bizde hoca olmaz’ tarzındaki<br />

beyanı da ne kadar bariz bir haksızlık. Hocaları tenkit ederken toplumsal<br />

sebepleri de söz konusu etmek icap eder. Burada terbiye ve vazifeye bağlılığı az<br />

çok zorunlulukla ihlal eden toplumsal şartların rolü çok büyüktür.<br />

Günümüzdeki ilerlemeleri takip edebilmesi için senede yüzlerce lira kitap ve<br />

gazete parası vermeye mecbur olan bir doktorun, bir profesörün vaziyeti etraflıca<br />

düşünmeye değer değil midir ? Acaba Mazhar Osman Bey fakültede profesör<br />

olsa idi Fransız hastanesini, Bimarhaneyi terk mi edecekti ? Herhalde<br />

Mazhar Osman Bey mesleki çalışmasını yalnız bir müesseseye hasredebilse idi<br />

hiç şüphesiz daha iyi bir eser vücuda getirebilirdi. Ben öteden beri diyorum ki<br />

fakültenin ıslahı mevzu bahis ise bugünkü toplumsal şartların hepsinden evvel<br />

değiştirilmesi çağdaşlaştırılması lazımdır. Bu temin edildikten sonra Mazhar Osman<br />

Bey’in arzuları tahakkuk etmezse hocaları tenkitte hep beraber oluruz.<br />

Mazhar Osman Bey’in ilmi kıymetlerini müdafaa ettiği Türk hekimleri hep<br />

Avrupa fakültelerinde değil yalnız memlekette Türk tıp fakültesinde yetişmiş ve<br />

yetişiyor. Ben memleketimizde ilim ve irfan müesseselerinin yıkılmasını değil<br />

hatta mümkün olabilse artırılmasını temenni ederim. Yalnız bir ilim ocağını evladından<br />

hakaret gören bir valide vaziyetine koymayalım.” 46<br />

“Saraylarda Staj Gören Paşa Profesörler…”<br />

M. Kemal Bey’in suçlamaları Mazhar Osman’ı öfkelendirir. Açıklamasının<br />

gazetelerde eksik olarak verildiğini, yanlış anlaşıldığını söyleyerek kendisini savunur.<br />

Ancak tıp fakültesi hakkındaki görüşlerini kendi alaycı tarzıyla tekrar<br />

eder:<br />

“Gazetelerden birinin beyanatımdan ancak beşte birini yazışı büyük bir<br />

anlaşamamazlığa sebebiyet verdi… Kimseye tecavüz etmedim, sade bir fikir<br />

söyledim, kabul ve reddi zaman ait bir mesele… Tıp fakültemizin Avrupa fakülteleri<br />

derecesinde ve hatta daha iyi olduğu söyleniyor denilince o beyanatta<br />

bulunmuştum. Demiştim ve iddia ediyorum ki Üniversite ilmen yüksek ve zengin<br />

milletlerin hevesleneceği bir irfan müessesesidir.<br />

Hangi memleketin alimi çok, klinik ve laboratuvarlarına sarf edecek parası<br />

çoksa o memleket en iyi üniversite sahibi olur. Yaptım ve bizde de var demekle<br />

üniversite olmaz. Birçok hükümetler, hükümetlerin vilayetleri üniversiteler açmışlar,<br />

birçok masraflara girmişler fakat kendileri de yaptıklarını beğenmemişlerdir.<br />

Biz …(?) medeniyette gayet kestirme yoldan gitmeliyiz. Daha ne hocaları<br />

yetişmiş ne de yardımcı şefleri kafi bir fakülte ile bocalamaktansa oraya sarf<br />

ettiğimiz para ile en mükemmel hocaların dersanelerine, en materyeli bol kliniklere,<br />

zengin laboratuvarlara talebelerimiz göndermeliyiz. Üç beş sene içinde<br />

binlerce Amerika, Almanya, Fransa üniversitelerinden yetişmiş gençlerle memleketi<br />

doldurmalıyız.<br />

46<br />

Vakit, 20 Ocak <strong>1929</strong>.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!