1929 polemikleri 'tıp tarihi notları' - Türk Tabipleri BirliÄi
1929 polemikleri 'tıp tarihi notları' - Türk Tabipleri BirliÄi
1929 polemikleri 'tıp tarihi notları' - Türk Tabipleri BirliÄi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
7<br />
<strong>1929</strong> POLEMİKLERİ TIP TARİHİ NOTLARI<br />
SUNUŞ<br />
Sağlık hizmeti ve tıp eğitiminin ana hedefleri, bunların niteliği ve yürütülmesi<br />
üzerinde geçtiğimiz kırk yıl boyunca yapılan tartışmalar günümüz tıp camiasının<br />
belleğinde önemli bir yer tutmaktadır. Sağlık Bakanlığı, hekim örgütleri,<br />
tıp fakültelerinin taraf olduğu bu tartışmalar, siyasi iktidarların tercih ettiği ekonomik-sosyal<br />
politikalar çerçevesinde biçimlenmiştir. Sağlık hizmetinin niteliği<br />
esas olarak 1960 sonrası sosyalizasyon uygulamasıyla canlı tartışmaların konusu<br />
olmuştur. Tez ve antitezler, ana hatlarıyla koruyucu sağlık hizmeti/kamusal<br />
hizmet, tedavi edici sağlık hizmeti/özelleştirilmiş hizmet olarak özetlenebilir. Tıp<br />
eğitimi üzerine tartışmalar ise 1980 sonrası yüksek öğretim politikalarının bu<br />
alandaki etkileri üzerine odaklanmıştır. Tıp eğitiminin yaygınlaştırılıp niteliğinin<br />
düşürülmesi olgusu üzerinde yoğunlaşan bu tartışmalarda, seçilen sağlık politikasıyla<br />
tıp eğitiminin içeriği arasındaki ilişki genellikle gözden kaçmıştır.<br />
Halen yaşayan kuşakların hafızalarında canlı olan bu tartışmalarının bir<br />
benzeri günümüzden yaklaşık yetmiş yıl önce de yaşanmıştı. Eğitim Bakanı<br />
Mustafa Necati Bey’in ani ölümüyle alevlenen iki polemikten biri esas olarak o<br />
dönemde yürütülen sağlık hizmetinin niteliği (ve belki de uzmanlık eğitimi),<br />
diğeri ise tıp eğitimi üzerinde yoğunlaşmıştır. Refik Saydam’ın politikalarına sinsi<br />
bir saldırıyla başlayan ilk polemik kişisel çekişme tonları da almasına rağmen<br />
esas olarak bu tema, yani Refik Saydam politikalarının eleştirisi üzerinde devam<br />
etmiştir. Bu saldırı, dönemin hükümeti tarafından savuşturulmuş, yürütülen<br />
sağlık politikaları üzerinde etki yapmamıştır. İkinci polemiğin tarafları ise ancak<br />
birkaç yıl sonra 1933 Üniversite Reformu ile hesaplaşmışlar, sorun gene hükümetin<br />
iradesi doğrultusunda çözümlenmiştir.<br />
O yılların tek hekim örgütü olan “Etibba Muhadenet -ve Teavün- Cemiyeti”nin<br />
* bu iki polemik sürerken Türk tıp camiası ve hekimlerine gazetelerde yöneltilen<br />
yakışıksız saldırılar karşısında gösterdiği ani, sert ve düzeyli tepki de<br />
dikkate değer.<br />
Gazeteler, BMM, tıp fakültesi, dönemin önde gelen yazar ve hekimleri ile<br />
meslek kuruluşları arasında sert, uzun süreli, ayrıntılı, bazan da mizah konusu<br />
olan bu iki polemiğin dönemin siyasi iktidarının tercihiyle Refik Saydam politikaları<br />
ve çağdaş üniversite lehine sonuçlanması, iktidar olgusunun sağlık politikalarının<br />
hayata geçirilmesindeki belirleyici rolünü göstermesi açısından öğreticidir.<br />
Bu çalışma hazırlanırken <strong>1929</strong> yılına ait metinlerdeki çok sayıda Osmanlıca<br />
sözcük, tamlama ve deyim günümüz Türkçesine çevrilmiştir. Türkçeleştirme,<br />
bugün artık kullanılmayan sözcüklerle sınırlı tutulmuş, metinlerin özgün anlatım<br />
özelliklerini bozmamak düşüncesiyle diğerlerine dokunulmamıştır. Araştırmacı-<br />
*<br />
Genellikle Etibba Muhadenet, birkaç yerde ise Etibba Muhadenet ve Teavün adlarıyla anılan bu<br />
Cemiyetin adı günümüz Türkçesine Tabipler Dostluk ve Yardımlaşma Derneği olarak çevrilmiştir.<br />
Ayrıntılı bilgi için bak. E. Kadri Unat, A. Arif Atlı: Türk Hekimleri Dostluk ve Dayanıma Derneği’nin<br />
Tarihçesi, İstanbul Tabip Odası, 1999, 64 s.