04.11.2014 Views

PDF SAYI 24 - Hayat Online

PDF SAYI 24 - Hayat Online

PDF SAYI 24 - Hayat Online

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidir<br />

18 hayat<br />

OECD tarafýndan<br />

katýlýmcý ülkelerin<br />

eðitim durumunu<br />

araþtýran PISA(*), 15 yaþýndaki<br />

öðrencilerin matematik,<br />

fen bilimleri ve okuma<br />

alanlarýndaki becerileri<br />

hakkýnda bilgi veriyor.<br />

Araþtýrma programýnýn<br />

üzerinde durduðu bir diðer<br />

hususu da, ülkede yürürlükte<br />

olan eðitim sistemindeki<br />

eksiklikler oluþturuyor.<br />

Eðitimin merkezi<br />

olan okulun, öðrenciyi geleceðe<br />

ne kadar hazýrladýðýyla<br />

ilgili veriler, program<br />

çerçevesinde iþleniyor, ülkedeki<br />

okul sisteminin eðitimde<br />

eþitlik ilkesi ile ne<br />

kadar örtüþtüðü sorusuna<br />

cevap aranýyor. Okul, iþ<br />

hayatý ve günlük yaþamda<br />

gerekli olan kabiliyetlerin<br />

geliþimine hangi derecede<br />

katkýda bulunmaktadýr?<br />

Okulda bu doðrultuda<br />

herhangi bir eþitsizlik söz<br />

konusumudur? Özellikle<br />

de toplumsal sýnýfa dayanan<br />

eþitsizlikten bahsetmek<br />

mümkün müdür? PI-<br />

SA araþtýrmasý, araþtýrmaya<br />

katýlan ülkelerde bu sorulara<br />

cevaplar aramakta,<br />

çýkan sonuçlar doðrultusunda<br />

ilgili ülkelerin eðitim<br />

politikalarýna çözüm<br />

önerileri sunmaktadýr.<br />

Geçtiðimiz ayda açýklanan<br />

PISA 2006 sonuçlarýna<br />

geçmeden önce PISA<br />

2000’in Almanya’da oluþturduðu<br />

atmosferi hatýrlamakta<br />

fayda var. PISA, ilk<br />

defa 2000 yýlýnda uygulandýðýnda<br />

Almanya’da büyük<br />

bir yanký uyandýrmýþtý.<br />

Zira araþtýrmanýn sonuçlarýna<br />

göre Almanya,<br />

uluslararasý ölçekte orta<br />

seviyede bile yer almayý<br />

baþaramamýþtý. Yukarýda<br />

soru þeklinde sýraladýðýmýz<br />

araþtýrma hedefleri<br />

göz önünde bulundurulduðunda<br />

elde edilen so-<br />

Lichtenstein Devlet<br />

baþkaný Prens II. Hans<br />

Adam, 2008 yýlýnda<br />

devlet ve kilise ayrýmýnýn en<br />

büyük gerekliliklerden biri<br />

olacaðýný söylerken, Ýslam<br />

dininin ikinci büyük din<br />

olarak kabul edilmesi gerektiðini<br />

belirtti<br />

Lichtenstein radyosunun<br />

geleneksel olarak her<br />

yýlbaþýnda yaptýðý röportajda<br />

Lichtenstein, Devlet Baþkaný<br />

Prens II. Hans Adam<br />

ile, özellikle ülkede Ýslam’ýn<br />

PISA: Sosyal konum okullardaki<br />

baþarýya etki ediyor<br />

yeri konusu konuþuldu.<br />

Prens, halk ve siyasilerin<br />

din özgürlüðünü benimsemeleri<br />

görüþünü dile getirdi.<br />

Buna Lichtenstein’da Hýristiyanlýðýn<br />

özel bir konumu<br />

olmamasýnýn da dahil<br />

olduðunu belirten Prens,<br />

Hýristiyanlýðýn yanýnda<br />

Ünal KOYUNCU • ukoyuncu@igmg.de<br />

nuç, Almanya açýsýndan<br />

düþündürücüydü. Geliþmiþ<br />

ülkeler arasýnda yer<br />

alan Almanya’nýn eðitim<br />

sistemindeki aksaklýðý<br />

yansýtan bu sonuç, ülkenin<br />

geleceðine dair bir takým<br />

endiþeleri de beraberinde<br />

getirdi. Nitekim ülkenin<br />

geliþmiþlik düzeyinin gelecekte<br />

de devam etmesi,<br />

eðitim sisteminin bu seviyeyi<br />

devam ettirebilecek<br />

düzeyi ile yakýndan alakalý<br />

bulunuyor. Ayný þekilde<br />

eðitim sisteminin ülkedeki<br />

gençlerin tamamýný hayata<br />

kazandýrabilmesi, dünyanýn<br />

önde gelen ülkelerinden<br />

olan Almanya açýsýndan<br />

önemlidir. Bu açýdan<br />

bakýldýðýnda PISA 2000<br />

araþtýrmasýnda ortaya çýkan<br />

endiþe verici bir diðer<br />

sonuç, alt sýnýfa mensup<br />

öðrencilere iliþkin tespitlerdi.<br />

Göçmen kökenli öðrencilerin<br />

de yer aldýðý bu<br />

kesimle ilgili ortaya çýkan<br />

olumsuz sonuç, eðitim sisteminin<br />

eþitlik ilkesinden<br />

uzaklaþtýðýný göstermekteydi.<br />

Dolayýsýyla hayatýn<br />

diðer alanlarýnda yaþanan<br />

zengin-fakir arasýndaki<br />

uçurumu, eðitim sisteminde<br />

de görebilmek mümkündü.<br />

225 okulda 5000 öðrenci<br />

üzerinde yapýlan PISA<br />

2006 araþtýrma sonuçlarýnýn<br />

açýklanmasýnýn ardýndan<br />

yapýlan deðerlendirmelerde<br />

öne çýkan yaklaþým,<br />

PISA 2000 ile yapýlan<br />

kýyaslamalardýr. Öyle ya,<br />

geride býrakýlan 6 yýllýk sürenin<br />

ardýndan sorulacak<br />

en doðal soru, eðitim alanýnda<br />

hangi yöne doðru<br />

bir geliþmenin yaþandýðý<br />

sorusudur. Bakýþ açýsýna<br />

göre deðiþen yorumlarda<br />

bir taraftan genel bir iyileþme<br />

eðilimden bahsedilirken<br />

diðer taraftan ayný sorunlarýn<br />

devam ettiðine<br />

iliþkin tespitler yapýlýyor.<br />

PISA 2000 ile yapýlan genel<br />

kýyaslamalarda olumlu geliþmelerin<br />

yaþandýðý ortaya<br />

çýkýyor. Genel alandan<br />

özel alana kayýldýðýnda ayný<br />

geliþmelerden bahsetmek<br />

pek de mümkün deðil.<br />

Alt sýnýfa mensup öðrencilerin<br />

eðitim hayatýnda<br />

gördükleri haksýzlýk,<br />

sistematik olarak devamlýlýðýný<br />

sürdürdüðü görülüyor.<br />

Ancak, kamuoyunun<br />

araþtýrmada elde edilen<br />

genel iyileþmeye odaklanmasýnýn<br />

sonucu, bu alandaki<br />

zaafiyet göz ardý ediliyor.<br />

PISA 2006’nýn yinelediði<br />

tespit, öðrencinin mensup<br />

olduðu sosyal sýnýfla<br />

okulda gösterdiði baþarý<br />

arasýndaki iliþkinin, Almanya’da<br />

diðer ülkelere<br />

kýyasla yüksek olduðu tesbitidir.<br />

Bunun anlamý, gelir<br />

ve yaþam þartlarý yüksek<br />

düzeyde olan bir aileye<br />

mensup öðrenciyle karþý<br />

tarafta yer alan, yani geliri<br />

düþük ve hayat þartlarý<br />

kýsýtlý olan bir aileye mensup<br />

bir öðrenci arasýnda<br />

ciddiye alýnmasý gereken<br />

bir baþarý farkýnýn olmasýdýr.<br />

Gerek okul derslerinde<br />

elde edilen notlar ve gerekse<br />

de Gymnasium ile<br />

Hauptschule öðrencileri<br />

arasýndaki sýnýf farklýlýkla-<br />

ikinci büyük dini topluluk<br />

olarak Ýslam'ýn da unutulmamasý<br />

ve kabullenilmesi<br />

gerektiðini ifade etti. Bunun<br />

yanýnda Müslümanlar'a camilerini<br />

yapabilmeleri için<br />

imkan saðlanmasý gerektiðini<br />

kaydetti. Hýristiyanlar'a<br />

saðlanan dinlerini yayma<br />

Ocak-Januar 2008 / Muharrem 1429<br />

rý bu tespitin altýný çiziyor.<br />

Öte taraftan, fen bilimlerine<br />

olan ilginin, araþtýrma<br />

sonucunda dile getirildiði<br />

gibi, deðiþik kesimlere<br />

mensup öðrenciler arasýnda<br />

eþit seviyede olduðu<br />

dikkate alýndýðýnda, sistemdeki<br />

eþitsizlik daha da<br />

bir anlam kazanýyor. PISA<br />

2006 sonuçlarýnda yer verilen<br />

bilgiye göre Gymnasium’daki<br />

öðrenciler fen<br />

bilimlerinde temel bilgilere<br />

sahipken, Hauptschule’daki<br />

öðrencilerin %40<br />

oranýndaki bir kesimi bu<br />

bilgilere sahip deðildir.<br />

Buna göre ayný ilginin olmasýna<br />

raðmen eþit imkan<br />

ve þartlara sahip olmayan<br />

öðrenciler, sistemin ortaya<br />

koyduðu ayýrýcý ve ayrýmcý<br />

uygulamalardan dolayý<br />

elenmekte ve baþarýsýzlýða<br />

sevkediliyor. Bu bilgiler,<br />

alt sýnýfa mensup ve göç<br />

kökenli öðrencilerin eðitim<br />

politikasýnda teþvik edilmesi<br />

gerektiði kanaatini de<br />

pekiþtiriyor.<br />

PISA 2006 araþtýrmasýnýn<br />

odak noktasýný fen bilimleri<br />

oluþturuyor. Fen bilimleriyle<br />

iliþkili teknik<br />

meslek ve iþ alanlarýnýn<br />

önümüzdeki yýllarda iþ<br />

gücü ihtiyacýný giderebilmesi,<br />

öðrencilerin bu alana<br />

yönelik ilgi göstermesine<br />

baðlý. Fizik ve Kimya gibi<br />

derslerde yapýlan deney ve<br />

benzeri pratik derslerin bu<br />

ilgiyi artýrdýðý, raporda<br />

vurgulanýyor. Raporda, bu<br />

çerçevede araþtýrýlan diðer<br />

konular, öðrencilerin fen<br />

bilimlere olan ilgisi, haftalýk<br />

ders saati ve okulun sa-<br />

“Bir yandan kiliselerin çanlarý çalarken<br />

diðer yandan da müezzinin ezan<br />

okumasýnda bir problem görmüyorum”<br />

dosya<br />

hip olduðu teknik altyapý<br />

konularýydý. Almanya’da,<br />

araþtýrmaya katýlan öðrencilerin<br />

%35’i haftada iki saatten<br />

az fen bilimleri dersi<br />

aldýklarýný belirtirken, %32<br />

civarýnda bir kesim, katýldýklarý<br />

haftalýk fen bilimleri<br />

dersinin dört saat olduðunu<br />

bildirirken, buna ek<br />

olarak derslerde, öðrencinin<br />

fen bilimlere olan ilgisini<br />

artýrýcý deneyler ve<br />

grup çalýþmasý, diðer ülkelere<br />

kýyasla orta derecede<br />

yapýlýyor. Dersin kalitesini<br />

artýran bu tür metodlarla<br />

gözetilen hedef, öðrencinin<br />

kendi baþýna deneylerde<br />

bulunabilmesi, ortaya<br />

çýkan sonucu deðerlendirebilmesi<br />

ve elde edilen<br />

bilgileri günlük hayata aktarabilmesidir.<br />

PISA 2000 araþtýrmasýnýn<br />

ana temasý olan okuma<br />

kabiliyetinde genel olarak<br />

bir iyileþme eðilimden<br />

bahsediliyor. PISA<br />

2006’nýn ortaya koyduðu<br />

bu durum, bu dalda aþaðý<br />

seviyede öðrencilerin bulunmadýðý<br />

anlamýna gelmiyor.<br />

Aksine, okuma alanýnda<br />

beklenen seviyede<br />

olmayan öðrencilerin teþvik<br />

edilmesi, eðitim politikasýnýn<br />

önemli bir hedefi<br />

olmak durumundadýr.<br />

Okuma kabiliyetinde görülen<br />

iyileþme, öðrencilerin<br />

Matematik kabiliyetinde<br />

gözükmüyor. Bir önceki<br />

araþtýrmanýn aðýrlýk verdiði<br />

alan olan Matematik’de,<br />

daha çok istikrarlý<br />

bir geliþmeden bahsediliyor.<br />

Bunun anlamý, son<br />

araþtýrmada elde edilen sonucun<br />

korunduðu gerçeðidir.<br />

(*) PISA, Programme for<br />

International Student Assessment,<br />

Uluslararasý öðrenci<br />

ölçme programýnýnýn kýsaltýlmýþýdýr.<br />

PISA Araþtýrmasý 3<br />

yýlda bir yapýlmaktadýr.<br />

imkanýnýn ayný þekilde<br />

Müslümanlar'a da verilmesi<br />

gerektiðinin altýný çizen<br />

Prens, bir yandan kiliselerin<br />

çanlarý çalarken diðer yandan<br />

da müezzinin ezan<br />

okumasýnda bir problem<br />

görmediðini belirtti.<br />

Prens, Avrupa’nýn gösterdiði<br />

oldukça geniþ dini<br />

tarafsýzlýðýn Ýslam baðlamýnda<br />

ne gibi sonuçlar doðurabileceði<br />

sorusuna ise,<br />

dünya genelinde bir Ýslamlaþma<br />

gibi bir korkusunun<br />

olmadýðýný söyledi ve bugüne<br />

kadar dünyanýn birçok<br />

bölgesinde farklý dinlerin<br />

barýþ içerisinde yaþayabildiðinin<br />

örneðinin bulunduðunu,<br />

bu konuda olmadýk korkular<br />

yaratmanýn problem<br />

çýkarmaktan baþka bir iþe<br />

yaramayacaðýný belirtti

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!