You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
sempozyum<br />
Ýslam Toplumu Millî Görüþ<br />
(IGMG), Almanya’nýn<br />
eski baþkenti<br />
Bonn’da düzenlediði “Kargaþanýn<br />
Kavramlarý ve<br />
Kavramlarýn Kargaþasý”<br />
isimli sempozyumda,<br />
Müslümanlarýn benlik ve<br />
dünyayý algýlamalarýný tartýþmaya<br />
açtý. Sempozyum’da<br />
özellikle bu tür<br />
tartýþmalarda kullanýlan<br />
kavramlara, bu kavramlarýn<br />
oluþumu ve kullanýmýna<br />
dikkat çekildi.<br />
200’ün üzerinde katýlýmcýnýn<br />
geldiði sempozyum,<br />
Bonn’daki Gustav-<br />
Stresemann-Enstitüsü’nde<br />
yapýldý. Sempozyumun selamlama<br />
konuþmasýný<br />
IGMG Genel Baþkaný Yavuz<br />
Çelik Karahan yaptý.<br />
Karahan, “Ýslam artýk Almanya’nýn<br />
ve Avrupa’nýn<br />
bir gerçeði haline geldi”<br />
tesbitini seslendirirken,<br />
“Dünya kamuoyunun dikkati<br />
uzun zamandan beri<br />
Ýslâm dini ve Müslümanlar<br />
üzerine odaklanmýþ durumda”<br />
diyen Karahan,<br />
Müslümanlarýn dahi, bu<br />
konularý tartýþýrken, kullandýklarý<br />
kavramlarýn arka<br />
planýný ciddî manada<br />
sorgulamadýklarýný ifade<br />
etti. Karahan konuþmasýna<br />
devamla “Kullandýðýmýz<br />
kavramlar kendi iç dünyamýzýn<br />
dýþa yansýmasý, kelimelere<br />
dökülmesidir. O<br />
halde herhangi bir konuda<br />
birþeyler söylemeden önce,<br />
kavramlarýmýzýn kendi anlam<br />
dünyamýzý ne kadar<br />
ifade ettiðini iyi düþünmek<br />
zorundayýz” dedi ve bunun<br />
ister istemez, “Biz kimiz?”<br />
ve “Nerede duruyoruz?”<br />
sorularýný ve arkasýndan<br />
muhasebesini de<br />
beraberinde getirdiðini ifade<br />
etti. “Dolayýsýyla bu konularý<br />
gündeme taþýmak,<br />
modern dünyada yaþayan<br />
biz Müslümanlarýn, içinde<br />
yaþadýðýmýz dünyaya karþý<br />
bir süredir geliþtirmeye çalýþtýðýmýz<br />
fikrî ve pratik tutumlarýn<br />
bir muhasebesi<br />
anlamýna” geldi diyen Karahan,<br />
“Müslümanlarýn,<br />
kullandýklarý kavramlarý<br />
dahi tartýþmaya açmalarý,<br />
zayýflýðýn ve güvensizliðin<br />
deðil, bilâkis kendilerine<br />
olan özgüvenlerinin bir<br />
iþaretidir” dedi. Karahan<br />
ayrýca böylesi bir sempozyumla<br />
amaçlarýnýn “akýp<br />
giden gündem karþýsýnda<br />
acele ve hazýr cevaplar ye-<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidir<br />
hayat<br />
Ocak-Januar 2008 / Muharrem 1429<br />
31<br />
Kargaþanýn kavramlarý,<br />
kavramlarýn kargaþasý<br />
IGMG’nin düzenlediði sempozyumda kavramlar tartýþýldý<br />
tiþtirmek yerine, doðru sorularý<br />
sorarak insanlarý düþünmeye<br />
sevketmek” olduðunu<br />
ifade etti.<br />
Karizmanýn<br />
sürdürülmesi<br />
ve rutinleþmesi<br />
Sempozyumun açýþ konuþmasýný<br />
1993 yýlýndan<br />
beri Bosna-Hersek Baþmüftülüðü<br />
(Reisu’l Ulema)<br />
görevine devam eden Prof.<br />
Dr. Mustafa Çeriç yaptý.<br />
“Burada olmamý, Ýslam<br />
Toplumu Millî Görüþ’e ülkem<br />
Bosna-Hersek için<br />
yaptýðý herþey için þükranlarýmý<br />
sunmak için deðerlendirmek<br />
istiyorum. Bu<br />
konuyu Bonn’da tartýþmamýz<br />
ilginç. Belki de Avrupa’da<br />
alimlerimizin arasýnda<br />
var olan bazý kafa ve<br />
konsept karýþýklýklarýna<br />
bazý çözüm önerileri getirebilmemiz,<br />
iyiye bir iþarettir”<br />
þeklinde konuþmasýna<br />
baþlayan Çeriç, konuþmasýnda<br />
Akide, Þeriat ve<br />
Hilafet konularýna ve bunlarýn<br />
Müslümanlar üzerindeki<br />
önemine deðindi. Daha<br />
geçen yüzyýlda Þeyh<br />
Þeltut gibi, Ýslam’ý sadece<br />
Akide ve Þeriat’tan oluþtuðunu<br />
söylerken, bugün<br />
Akide, Þeriat ve Hilafet/Ýmamet’ten<br />
oluþan bir<br />
Ýslam’dan bahsettiðimizi<br />
tesbit eden Çeriç “Akide,<br />
Þeriat ve Hilafet’in tam<br />
olarak anlamadýðýmýz ve<br />
sürekli yanlýþ kullandýðýmýz<br />
üç temel konsept” olduklarýný<br />
ifade etti.<br />
Çeriç tesbitlerine þöyle<br />
devam etti: “Akide bireysel<br />
bir inanç ifadesidir. Ýtikad<br />
konsunda Müslümanlarýn<br />
çoðunluðunun bir sorunu<br />
yok. Çünkü, Ýslam en<br />
kolay anlaþýlabilir ve bilinebilir<br />
inanç temellerine<br />
sahip. Bazý âlimlerin Akaid’i<br />
zorlaþtýrmaya çalýþmalarýna<br />
bu açýdan bir anlam<br />
veremiyorum. Akaid, bireysel<br />
bir konu iken, Þeriat<br />
ise toplumsal bir konu. Þeriat,<br />
ayný zamanda, her zaman<br />
ahlak ile baðlantýlýdýr<br />
ve ahlak sadece bireysel bir<br />
mesele deðildir. Ahlak’ta,<br />
her zaman öteki ile olan<br />
iliþki önemlidir. Þeriat ise,<br />
Akaid gibi bireysel tutumlarýmýzý<br />
ve dünya algýlarýmýzý<br />
belirlediði gibi, baþkalarýna<br />
karþý sergilediðimiz<br />
toplumsal tutumlarýmýzý<br />
da belirler.”<br />
Þeriat’ýn geri gelmesinin<br />
gerekliliðinden bahsetmediðini<br />
ifade eden Çeriç,<br />
bu söylenenler baðlamýnda<br />
Ýmamet’in hangi anlama<br />
geldini sorguladý. “Ýmamet<br />
tarihtir. Akide ve Þeriat ise<br />
aþkýndýr. Akidemizin ne<br />
olmasý gerektiðini bize Allah<br />
teala bildirmiþtir. Þeriat<br />
ise, onu Tevrat, Ýncil ve<br />
Kur’an’da bulabilmemiz<br />
açýsýndan aþkýndýr. Þeriat,<br />
bir nevi Allah ile aramýzda<br />
olan bir mîsaktýr/sözleþmedir.<br />
Ama Hilafet ile<br />
Ýmamet, bize býrakýlmýþ tarihimizdir;<br />
davranýþlarýmýzýn<br />
ve icraatlarýmýzýn tarihi.<br />
Ve genelde de, bu alanda<br />
baþarýsýz olmaktayýz.<br />
Çünkü Ýmamet’in yapýlanmaya,<br />
sosyolojiye, bir toplumun<br />
nasýl organize edileceði<br />
hakkýnda bilgiye ihtiyacý<br />
var.”<br />
Çeriç, Hamid Habbaþi’nin,<br />
Peygamberimiz’in<br />
karizma sahibi olduðuna<br />
dair ifadesini kabullendiðini<br />
ifade etti. “Karizmanýn<br />
rutinleþmesi, tarihte,<br />
Sünnîlerin yolu oldu,<br />
Þiî’lerse yaþayan karizmayý<br />
sürdürmeye çalýþtýlar. Haricîler<br />
ise, karizmayý daðýtma<br />
yolunu tuttular.<br />
Sünnîler karizmanýn rutinleþmesi,<br />
sürekli kurumsallaþmasý<br />
yolunda baþarýsýz<br />
oldular, çünkü yoðun bir<br />
þekilde sekülerleþtiler.<br />
Þiîler, karizmayý yaþatabildiler,<br />
ama onlar da azýnlýk<br />
olarak. Ve Haricîler bugün<br />
farklý þekillerde tekrar sahneye<br />
çýkmaya baþladýlar.<br />
Tarihte Sünnîler, Ýmamet<br />
kurumunu yerleþtirmede<br />
baþarýsýz olduklarýndan,<br />
Þiîler karizmayý yaþatma<br />
yolu ile ortaya çýktýlar.<br />
Þiîler’in de hakim bir pozisyona<br />
sahip olamadýklarýndan,<br />
bugün biz, Haricilerin<br />
“daðýtýlmýþ karizma”<br />
düþüncesi ile karþý karþýyayýz.<br />
Ve Avrupa’daki bizler,<br />
bunun en iyi örneðiyiz.<br />
Çünkü, bizi Avrupa’da<br />
kimse birleþtiremez. Bu<br />
açýdan bakýldýðýnda hepimiz<br />
Haricîyiz. Zira, karizmanýn<br />
kurumlaþmasýný,<br />
Sünnet’i kabul etmiyoruz.”<br />
Çözüm olarak Çeriç,<br />
Sünnîlerin ve Þiîlerin biraraya<br />
gelerek, Sünnîlerin<br />
karizmanýn nasýl yaþatýlabileceðini<br />
Þiîlerden, Þiîlerin<br />
de karizmanýn nasýl kur<br />
umsallaþtýrýlacaðýný<br />
Sünnîlerden öðrenmelerinin<br />
gerekliliðini savundu:<br />
“Haricî mantýðýný ancak<br />
böyle aþabiliriz.”<br />
Dr. Mustafa Çeriç, Þeriat<br />
kavramýný, Asifa Kureyþi’nin<br />
çalýþmasýndan yola<br />
çýkarak tarif etmeye çalýþtý.