Saima Shahzad Saima Shahzad Yaş: 31 Çocuk: 3 (2 kız <strong>ve</strong> 1 oğlan) Yaşadığı yer: Amager, Kopenhag Kökeni: Pakistanlı Doğum yeri: İngiltere, 14 yaşında Danimarka´ya geldi. İşi: Çevre elçisi, sağlık elçisi, yüzme antrenörü, spor antrenörü, yaşlı kadınlar kulübü proje görevlisi. Toplumun İÇİNDE DAHA MUTLU BİR İNSAN VE DAHA İYİ BİR ANNE Saima Shahzad hayatın ”hem”lerden ibaret olduğunu biliyor. Hem başkaları için hem de kendin için bir şey olmak. Çocuklarına hem <strong>anne</strong>-baba hem de arkadaş olmak. Hem sınırlar koymak hem de izin <strong>ve</strong>rmek. Hem Danimarkalı olmak hem de Pakistanlı. ”ne ekersen onu biçersin, hem genel anlamda dünya için hem de çocuklar ile ilgili olarak.” Saima üç çocuklu bir <strong>anne</strong>, bir eş <strong>ve</strong> aynı çatı altında barınan 85 yaşındaki kayınbabasına bakıyor. 18 yaşında evlendikten <strong>ve</strong> ilk doğumundan sonra birkaç yıl evde kalmış <strong>ve</strong> hayatının yalnız <strong>ve</strong> tek tip olduğunu düşünmeye başlamış. Bunun moralini <strong>ve</strong> özgü<strong>ve</strong>nini de etkilemeye başladığını hissetmeye başlamış. Bu nedenle bulduğu her kursa katılmaya başlamış, <strong>ve</strong> bugün yüzme antrenörü, sağlık elçisi, kadınlar için bir kulüpte proje yardımcısı <strong>ve</strong> kendi konut şubesinde konut sakinlerine konut danışmanlığında yardım ediyor. Saima gülümseyerek ”Meşgul olmayı seviyorum,” diyor. Saima´nın felsefesine göre dışarıya çıkıp uğraşacak çok şeylerin olması sağlıklı. 12, 9 <strong>ve</strong> 6 yaşındaki çocukları da onun izinde gidiyorlar. Her biri yüzme, hentbol, <strong>ve</strong> futbol ile boş zamanlarını aktif bir şekilde geçiriyor. Saima ”Bu çok önemli, çünkü bu şekilde başkaları <strong>ve</strong> kendileri hakkında çok şey öğreniyorlar,” diyor. Ve Danimarka´da kadınlar hem iyi birer <strong>anne</strong> olabilir hem de kendilerini geliştirebilirler. ”Danimarka´da hayat çok kolay. Kreşler <strong>ve</strong> yuvalar var, <strong>ve</strong> kadınlar çocuklar yuvadayken çocukların yanı sıra bir hayat <strong>ve</strong> kendilerine göre bir günlük yaşam sürebilirler. Pakistan´da kadınlar kocalarına çok bağımlılar, dışarı çıkacakları zaman bile -Danimarka´da kadınlar kendi yaşamları üzerinde kendileri karar <strong>ve</strong>rebilirler.” Sürekli yeni şeyler öğreniyorsunuz Saime ”Toplumun içindeyken hergün yeni bir şeyler öğreniyorsunuz.,” diyor. ”Mutlu oluyorsunuz <strong>ve</strong> bilgi <strong>ve</strong> çevre ediniyorsunuz. Herkesin buna ihtiyacı var. Ve eğer toplumu <strong>ve</strong> dili anlamıyorsanız, çok çabuk korkabilirsiniz.” Kendisi nasıl yeni şeyler öğrendikçe bir çiçek gibi açıyorsa, çocuklara da bu imkanın <strong>ve</strong>rilmesinin önemli olduğunu düşünüyor. ”Çocukların başkaları ile tanışmaları <strong>ve</strong> başka şeyler öğrenmeleri önemli. Dışarıda Danimarka <strong>toplumun</strong>un nasıl işlediğini, evde de bizim kültürümüzün nasıl olduğunu öğreniyorlar. Bu sebeple küçük yaşta evden çıkmaları <strong>ve</strong> diğer Danimarkalı çocuklar ile birlikte Danimarka <strong>toplumun</strong>un bir parçası olmaları önemli.” Diyor. Kendi <strong>anne</strong> <strong>ve</strong> babası sertmiş. Kendisi genç kızken gezilere <strong>ve</strong> kamplara katılmasına izin <strong>ve</strong>rilmediğini hatırlıyor. ”Çok üzülürdüm. Çünkü diğerleri kampdan gelip te yaptıkları her şey hakkında konuşurken, ben bunun dışında kalıyordum.” Etnik kökenli çocukların daha güçlü hale geldiklerini görüyor. ”Bugün tartışabiliyorlar. Benim çocuklarım daha çok tartışıyor <strong>ve</strong> sınırlarını yokluyorlar. Ben de daha anlayışlıyım, çünkü kendilerini dışlanmış gibi hissetmemeliler. Dışarı çıkıp sınıf arkadaşları ile birlikte olmanın nasıl olduğunu görmeleri önemli. Ve öğretmenlerin de çocukları sadece sınıfta görmek yerine başka yönlerden de tanımaları önemli,” diye düşünüyor Saima. Kızının sırdaşı Çocukların daha güçlü olması <strong>ve</strong> beklentilerinin olması <strong>anne</strong> <strong>ve</strong> babalara da fazla görev düşürüyor. ”Benim <strong>anne</strong>m babam böyle yapıyordu deyip geçiştiremezsiniz,” diyor Saima. ”Anne <strong>ve</strong> babalara, ama özellikle <strong>anne</strong>ye, çocuğun eğitimini daha çok o üstlendiği için, büyük sorumluluk düşüyor. Çocuklarınızla çok birlikte olmalısınız <strong>ve</strong> onlarla konuşmalısınız, yorgun olsanız bile. O kadar meşgulüz <strong>ve</strong> günler o kadar çabuk akıyor ki. Ama oturup çocuklarınızla doğru dürüst bir şekilde konuşun, günde sadece 15-20 dakika bile yeterli.” Anne olarak insanın kızları ile güzel bir arkadaşlık kurması daha önemli. Eğer bunu evde bulamazlarsa farklı yerlerde ararlar. Saime ”Benim kızım bana gü<strong>ve</strong>nmeli. Ve bana bir şey anlatığında onu asla azarlamam. Eğer bir hata yaparsa, onu anlamaya çalışıp, neyin yanlış neyin doğru olduğunu, <strong>ve</strong> neden üzüldüğümü, anlatırım. Ben kızmam <strong>ve</strong>ya bağırmam. Ve eğer bir hata yaparlarsa, ne olursa olsun <strong>anne</strong>lerine gelip bunu anlatabileceklerini hissetmeleri çok önemli,” diyor. Çocukları karşılaştırmayın Saime çocuklarına oldukları gibi sevildiklerini hissettirmeye çalışıyor. ”Çocuklarım iyi <strong>ve</strong> düzgün insanlar oldukları sürece diğerlerinin ne söylediği yada düşündüğü beni ilgilendirmiyor. İnsanlar her konuda dedikodu yapıyor, bundan kaçamazsınız. Ama bunun sizi yönetmesine izin <strong>ve</strong>rmemelisiniz.” Saima´dan 3 güzel tavsiye • Çocuklarınızı başkalarının çocukları ile karşılaştırmayın. Diğer herkesin çocuğunun kendilerinden daha iyi <strong>ve</strong> daha başarılı olduğunu duymaları onları üzer. • Çocuklarınız hata yaptığında kızmayın <strong>ve</strong> sinirlenmeyin, ikinci kez hata yaptıklarında size gelmezler. Ne olursa olsun her zaman gelebilecekleri kişi siz olmalısınız. Kızgınlık sizi onların en kötü düşmanı yapar. • Çocuklarınıza şans <strong>ve</strong>rin <strong>ve</strong> onlara gü<strong>ve</strong>nin. Onları okuldaki topluluktan dışlayacak sınırlar koymayın. ”Toplumun içindeyken, her gün bir şeyler öğrenirsiniz. Mutlu olur, bilgi <strong>ve</strong> çevre edinirsiniz. Ve eğer toplumu <strong>ve</strong> dili anlamıyorsanız, bilinmeyenden korkan biri olarak kalabilirsiniz.” Saime, genç kızken <strong>anne</strong>si onu diğerleri ile karşılaştırdığında çok kızardı. ”Anneme ´o zaman o kızı kızın olarak al ´derdim, <strong>anne</strong> <strong>ve</strong> babaların yapabilecekleri en kötü şeylerden biri çocuklarını başkaları ile karşılaştırıp ´ bak o ne kadar iyi´ demek. Her çocuk farklıdır <strong>ve</strong> sizin çocuklarınızda farklı. Anne <strong>ve</strong> babalar diğer <strong>anne</strong> <strong>ve</strong> babalarla yarışma gibi görüyorlar bunu, ama bu daha çok <strong>anne</strong> <strong>ve</strong> babaların kendileri ile ilgili. Çocukları ile hava atıp kendi çocuklarının diğer çocuklardan daha iyi olduklarını göstermek istiyorlar.” Saime çocuklarına baskı yapmama konusunda çok dikkatli. Anne <strong>ve</strong> babaların çocuklarından beklentileri yüksek, ama bu ters tepki <strong>ve</strong>rebilir. ”örneğin çocuklar e<strong>ve</strong> gelip okul yorgunu olduklarını söylediklerinde. Sanki bu kelime <strong>anne</strong> <strong>ve</strong> babaların sözlüğünde bulunmuyor. Okul yorgunu? Ne demek istiyorsun? Onlara, baskı yapıp zorlamak yerine, eğitimin ne kadar önemli olduğunu anlatın, bu şekilde daha iyi anlarlar. Ve eğer çok zorlarsanız, sadece kızgınlığınız <strong>ve</strong> hayal kırıklıklarından kurtulmak için her şeyi söylerler <strong>ve</strong> söz <strong>ve</strong>rirler.” Entegrasyon – <strong>ve</strong> motosiklet Saima yoğun hayatından memnun. İnsanlarla uğraşmak <strong>ve</strong> entegrasyon üzerinde çalıştığı için memnun. Özellikle kadınlara evden çıkıp yaşanılması <strong>ve</strong> öğrenilmesi için sunulan imkanlardan yararlanmaları için yardım etmenin önemli olduğunu düşünüyor. Bu şekilde hem daha <strong>mutlu</strong> bir insan hem de daha iyi bir <strong>anne</strong> olursunuz. Saima ”insanlara <strong>mutlu</strong> olmaları <strong>ve</strong> daha iyi bir yaşam sahibi olmaları için yardım etmek istiyorum,” diyor. Kızlarının <strong>mutlu</strong> <strong>ve</strong> kendi ayakları üzerinde duran kişiler olmalarını istiyor. Ve ilerde onların eşlerinin ekstra bir çocuk gibi bakılacak yardım edilecek kişiler olmamalarını umuyor. Saime ”Eğer erkek dili <strong>ve</strong> kültürü tanımıyorsa, kadına bağımlı olması çok zor olabilir. Kadın çok kısıtlanır,” diyor. Çocuklarının Pakistanlı birileri ile evlenmesi şart değil, ama kesinlikle Müslüman olmalı. Ya Saimenin gelecek için istekleri? Saime gülerek ”Motosiklet ehliyeti alıp motosiklet sürmek istiyorum. İkinci projem bu” diyor. Üzerinde düşünülecek bir kitap: Seviyor - sevmiyor 12 göçmen kadın görücü usulü evlilikler hakkındaki tecrübeleri <strong>ve</strong> görüşlerini anlatıyorlar. Her 12 kadının birer birer aile gelenekleri <strong>ve</strong> Danimarka’daki yaşam koşullarını birbiri ile nasıl uyumlu hale getirmeye çalıştıklarını anlatan çok özel portreler. Kadınlar başörtü, görücü usulü evlilik, İslam <strong>ve</strong> aile gelenekleri içeren bir yaşam sürmeyi seçiyorlar. Kitap bu kadınların yaşamları <strong>ve</strong> yaşam koşullarında kendilerine öz ne kadar farklılıkların olduğunu <strong>ve</strong> nasıl kendi ölçeklerine göre bir yaşam sağlamaya çalıştıklarını gösteriyor. Mari<strong>anne</strong> Nøhr Larsen (2000): Elsker – elsker ikke – om kærlighed og arrangerede ægteskaber. Århus: CDR Forlag. Öğretici bir kitap: Allah´ın kızları 8 genç Müslüman kadın yaşamlarını anlatıyor. 17 ile 28 yaşları arasındalar <strong>ve</strong> Danimarka’ya aileleri ile birlikte küçük yaşta gelmişler. Günlük yaşamları, evlilik cinsellik, acı <strong>ve</strong> yalnızlık hakkında konuşmalarının yanı sıra İslam kültüründen gelen kadınlar olarak bağımsız <strong>ve</strong> özgür birer Danimarkalı kadın olarak hayatlarını kurmaya ilişkin istek <strong>ve</strong> hayallerini dile getiriyorlar. Kitapta Türk, İran, Pakistan <strong>ve</strong> Fas kökenli, Filistin asıllı Lübnanlı <strong>ve</strong> Kürt asıllı Türk kızlar yer almaktadır. Vibeke Heide-Jørgensen (1996): Allahs piger. København: Aschehoug. 4 Anneler & Kızları iki kültür içersindeki kadınlar iki kültür içersindeki kadınlar Anneler & Kızları 5