Hazar Raporu - Issue 01 - Fall 2012
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İrlanda, İspanya ve İtalya gibi bugünün<br />
problemli ülkeleri ciddi bütçe açıkları<br />
vermiş ve borç rasyoları önemli ölçüde<br />
kötüleşmiştir. Bu dönemde üye ülkelerin<br />
bütçe ve borç dinamiklerine önemli<br />
kurallar getiren Maastricht Anlaşması<br />
yürürlükte olmasına rağmen bu<br />
ülkeler birçok sefer kurallara uymamış<br />
ve uymadıkları için de herhangi bir<br />
yaptırımla karşılaşmamıştır.<br />
Burada önemli olan soru ise bu ülkelerin<br />
nasıl ve neden bu kadar borçlu hale<br />
geldiğidir. Grafikte de görüleceği üzere<br />
ortak para birimine geçilmesinden<br />
sonra Yunanistan, İspanya, Portekiz,<br />
İtalya ve İrlanda gibi ülkeler borçlanma<br />
maliyetlerinde ciddi düşüşler yaşadılar.<br />
Bu durumun oluşmasında Almanya<br />
ve Fransa gibi iki güçlü ülkenin de<br />
bulunduğu Avro şemsiyesi altında<br />
bulunmanın yatırımcılar tarafındaki<br />
olumlu algısı etkili oldu. Düşük<br />
borçlanma imkânı bu ülkeler tarafında<br />
daha fazla kamu harcaması yapma ve<br />
oluşan bütçe açıklarını ucuz bir şekilde<br />
finanse edebilme noktasında teşvik edici<br />
bir unsur oldu. Daha detaya inildiğinde<br />
ise bu ülkelerin aslında büyüyebilmek<br />
için bu yola başvurdukları görülüyor.<br />
Ortak para birimine geçilmesiyle<br />
üye ülkeler devalüasyon yapma gibi<br />
bir imkanları kalmadığı için rekabet<br />
güçlerinde ciddi kayıp yaşadılar.<br />
Örneğin, 1999 ile 2008 arası dönemde<br />
Almanya’da nominal işçilik ücretleri<br />
sadece % 15,7 artarken, bu oran<br />
Yunanistan’da % 62 olarak gerçekleşti.<br />
Dolayısıyla bu sorunlu ülkeler kaybolan<br />
rekabet güçlerini devalüasyon yaparak<br />
geri alamadıkları için ekonomik<br />
büyümelerini sürdürebilme gerekçesiyle<br />
daha fazla iç talebe ve kamu harcamasına<br />
yüklenmek zorunda kaldılar. Finansal<br />
ortam da buna müsait olunca ülkeler<br />
daha fazla borçlanma ve borçlarını<br />
artırma yolunu seçtiler.<br />
Geçmişteki hatalar ne olursa olsun<br />
artık ortada çözülmesi gereken bir<br />
kriz var. Artık son sorulabilecek<br />
soru bu krizin çözülebilmesi için ne<br />
yapılması gerektiğidir. Aslında sorun<br />
bir borç sorunu olarak görülmekle<br />
birlikte Yunanistan, İspanya, Portekiz<br />
ve İtalya gibi ülkeler için öncelikli<br />
husus ekonomik büyümedir. AB<br />
tarafından bu ülkelere dayatılan<br />
kemer sıkma politikaları ülkelerin<br />
içinde bulunduğu mevcut durumu<br />
daha da kötüleştirmekten başka bir<br />
24