30.12.2014 Views

Hazar Raporu - Issue 01 - Fall 2012

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

RÖPORTAJ<br />

sürdürmesi içinde ortam sağlaması<br />

Türkiye’de gerilimin artmasına ve<br />

her gün şehitlere ağlamamıza yol<br />

açtı. Bugün nerdeyse her gün şehit<br />

haberleri alıyoruz. Bu tip haberlerle<br />

de toplumdaki kutuplaşmanın<br />

arttığını görüyoruz. Bu koşullarda<br />

kişilerin kimliklerinden bahsederken<br />

kimliklerini politize etmesi gerilimi<br />

biraz daha artabiliyor. Türkiye’de<br />

hepimiz T.C vatandaşıyız hepimizin<br />

farklı etnik kimlikleri var ama bir<br />

potada erime durumu söz konusuyken<br />

şu anda tekrar kimliklerin ve siyasi<br />

görüşlerin kutuplaştığı bir döneme<br />

girmiş bulunuyoruz. Kadınlar açısından<br />

bu olaylara bakarsak, bu gerilimli<br />

dönemlerde kadınlar erkeklere göre iki<br />

misli etkileniyorlar. Genelde her türlü<br />

çatışma ortamlarında iç savaşlarda<br />

kadınlar daha fazla zarar görebiliyor.<br />

Kadın dul kalıyor, çocuklarını<br />

yitirebiliyor. Hele ki bu kadın kendi<br />

ayakları üzerinde duramayan, eğitim<br />

ve istihdam açısından dezavantajlı<br />

ise, kadının hayatını idame ettirme<br />

sorunu ortaya çıkıyor. Bugün Irak’ta<br />

ve Suriye’de çok sayıda dul kadın var<br />

ve kendi başlarına hayatlarını idame<br />

ettiremiyorlar. Bazıları geleneksel bir<br />

ortamda yetişip küçük yaşta evlenip<br />

çok sayıda çocuk sahibi olmuştur.<br />

Bir anda erkek ortadan kaybolunca<br />

sorunlarla baş başa kalmıştır. Ayrıca<br />

çatışma zamanlarında olumsuz imajlar<br />

kadınlara atfedilir. Taraflar birbirini<br />

incitmek istedikleri zaman onların<br />

kadınlarını aşağılıyor ve kadına tecavüz<br />

ederek kendi kafasındaki düşmanı<br />

cezalandırdığını düşünebiliyor. Yani<br />

gerilimin ve kutuplaşmanın arttığı bu<br />

tarz çatışma dönemlerinde kadınlar çok<br />

daha fazla olumsuz etkilenebiliyorlar.<br />

Kadınlar bu durumun farkında ve 21.<br />

YY’da demokrasi ve barış için mücadele<br />

etmeye çok fazla yatkınlık gösteriyorlar.<br />

Bu doğrultuda bizim daha fazla<br />

farkındalık yaratmamız çok önemlidir.<br />

AB üyelik süreci Türkiye’ye kadın<br />

ve azınlık hakları alanında gereken<br />

katkıyı sağlamış mıdır<br />

Kadın hakları konusundaki ilerlemede<br />

AB’ye üyelik süreci ve uyum yasaları<br />

çok önemli bir etki yaptı. Fakat asıl<br />

mesele zihniyet, kanunların uygulanması<br />

ve yaptırım sorunudur. Kanunlarda<br />

değişiklik oluyor fakat bazı alanlarda<br />

kanun yaptırımı çok düşük olduğu<br />

için uygulamada sorunlar devam<br />

ediyor. Mesela bugün Türkiye’de<br />

evlilik yaşı anne-babanın izniyle 16 ve<br />

normali ise 18. Fakat bugün hala çok<br />

sayıda çocuk gelin ve çocuk anne var<br />

Türkiye’de. Çocuk anne ne demek, 13-<br />

14 yaşında okuldan alınıp evlenmeye<br />

zorlanmış, hamile kalmış ve belki de<br />

istemeden çocuk sahibi olmuş. Bunları<br />

gördüğümüz zaman Türkiye’de hala<br />

kadın hakları alanında yapılacak çok şey<br />

var diyebiliriz. Atılacak yeni adımlara<br />

ihtiyaç var.<br />

34

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!