12.01.2015 Views

Bilgi Toplumunda İnsan Kaynakları Yönetiminin Yeni Rolü

Bilgi Toplumunda İnsan Kaynakları Yönetiminin Yeni Rolü

Bilgi Toplumunda İnsan Kaynakları Yönetiminin Yeni Rolü

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

BİLGİ TOPLUMUNDA İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNİN YENİ ROLÜ:<br />

YETENEK SAVAŞLARI OLGUSU VE TÜRKİYE'DEKİ YANSIMALARI<br />

Erkan ERDEMİR *<br />

Özet<br />

Bu çalışmanın amacı yetenek savaşları olgusunun ülkemiz işletmeleri açısından geçerliliğinin<br />

tartışılması, yetenekli adayların işletmeye kazandırılması amacıyla uygulanan işe alma<br />

stratejilerinin belirlenmesi ve bu stratejilerin sektörlere göre ne ölçüde farklılaştıklarının<br />

incelenmesidir.<br />

Çalışmada öncelikle yetenek savaşları kavramı tanımlanmış, daha sonra gerek akademik<br />

gerekse popüler yazının taranmasıyla gelişmiş ülkelerde yetenekli adayların işletmelere<br />

kazandırılması amacıyla uygulanan işe alma stratejileri incelenmiştir. Çalışmanın ikinci<br />

aşamasında yazın taraması bulgularından yararlanılarak hazırlanmış bir yarı yapılandırılmış<br />

görüşme formu yardımıyla Türkiye’nin önde gelen holdinglerinden dördünün insan<br />

kaynakları koordinatörleri ve yine çeşitli sektörlerden Türkiye’nin önde gelen onbir<br />

işletmesinin insan kaynakları müdürleri ile yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmelerde<br />

söz konusu işletmelerin yetenek savaşları olgusu ile ilgili görüşleri derlenerek yetenekli<br />

adaylara yönelik uygulanan işe alma stratejileri belirlenmiştir. Son aşamada Sonnenfeld ve<br />

Peiperl’ün (1988) kariyer sistem tipolojisi kullanılarak bu stratejilerin sektörlere göre ne<br />

ölçüde farklılaştığı incelenmiştir.<br />

Bulgular söz konusu işletmelerin yetenek savaşları olgusuna yabancı olmadıkları ve bu<br />

konuda gelişmiş ülkelerdekine benzer stratejiler uyguladıklarını göstermektedir. Ayrıca bu<br />

stratejilerin sektörlere göre anlamlı farklılıklar gösterdiği de iddia edilebilir.<br />

NEW ROLE OF HUMAN RESOURCES MANAGEMENT IN KNOWLEDGE<br />

SOCIETY: TALENT WAR PHENOMENON AND ITS REFLECTIONS ON TURKEY<br />

Abstract<br />

The goal of this study is to discuss the validity of talent war phenomenon for Turkish<br />

organizations as well as determining staffing strategies applied to attracting talented<br />

applicants to organizations, and to examine the strategic differentiations in different sectors.<br />

After the concept of talent war is introduced, the staffing strategies applied to attracting<br />

talented applicants to organizations in developed countries are examined by reviewing<br />

academic and popular press. Using the semi-structured forms which are prepared based on the<br />

review findings, the face to face interviews were conducted with four human resources<br />

coordinators of leading holdings and eleven human resources managers of leading national<br />

and global companies from different sectors in Turkey. By these interviews, their opinions<br />

about talent war phenomenon are gathered and staffing strategies applied to attracting talented<br />

applicants are determined. Finally, using Sonnenfeld ve Peiperl’s (1988) career system<br />

typology, sectoral differentiations on these strategies are examined.<br />

* Arş. Gör., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, İİBF, İşletme Bölümü, eerdemir@ogu.edu.tr


30<br />

5. KNOWLEDGE, ECONOMY and MANAGEMENT CONGRESS<br />

Findings show that the talent war phenomenon is a current issue for these leading<br />

organizations while they also use similar staffing strategies adopted by successful global<br />

organizations. Additionally, it can be argued that there are significant sectoral differentiations<br />

in staffing strategies.<br />

1. <strong>Bilgi</strong> <strong>Toplumunda</strong> İnsan Kaynakları Yönetimi<br />

İşletmelerin çevresel faktörlerinde meydana gelen gelişmeler, işletmelerin insan kaynakları<br />

birimlerinin yeniden yapılanmalarını gerektirmektedir. Personel yönetimi anlayışından insan<br />

kaynakları yönetimi anlayışına geçiş olarak da ifade edilen bu süreçte hem bir bütün olarak<br />

insan kaynakları yönetimi birimlerinin konumu hem de tek tek faaliyetleri değişim<br />

göstermiştir.<br />

İnsan kaynakları birimlerinin misyon, vizyon ve politikaların belirlenmesinde stratejik<br />

ortaklık seviyesine gelmeleri, kurumun ve çalışanların geleceğe yönelik olarak hazırlanması,<br />

her bir bölüm yöneticisinin insan kaynakları yöneticisi olarak da kabul edilmeye başlanması,<br />

insan kaynakları bilgi sistemleri aracılığıyla yoğun teknoloji kullanımı, yeni yönetim ve<br />

örgütlenme modellerine uyum, esneklik gibi uygulamalar yeni dönemde insan kaynakları<br />

yönetiminin öne çıkan unsurları olmaktadır. Yine işletmelerde bilgi çağı çalışanlarının etkin<br />

yönetimi için katılımcılık ve demokrasi kültürünün yaygınlaştırılması, psikolojik sözleşmeler,<br />

çalışanlara kendini geliştirme imkanı tanıyan yeni iş tasarımları, geniş açılı performans<br />

ölçümü ve geribildirimi gibi maddi olmayan motivasyon öğelerinin kullanımı da<br />

yaygınlaşmaktadır (Chiavenato, 2001: 349-351; Coates, 2001: 1-8; Verkinderen - Altman,<br />

2002: 19-29; Anil, 2001: 8-10).<br />

Bu gelişmeler insan kaynakları birimlerine yeni roller de biçmektedir. <strong>Bilgi</strong> çağı<br />

işletmelerinin insan kaynakları birimlerinin insan sermayesi emanetçiliği, bilgi<br />

yönlendiriciliği, ilişki kuruculuğu ve hızlı yayılım uzmanlığı gibi yeni rolleri bulunduğunu<br />

belirtilmektedir (Hall - Hall, 2004: 44; Ferris vd., 1999: 388-394).<br />

2. Yetenek Savaşları Olgusu<br />

İnsan kaynakları araştırmalarında son yıllarda yaygın olarak rastlanan konulardan biri insan<br />

kaynakları uygulamalarının örgüt kültürü ve örgüt sosyolojisi açısından incelenmesidir.<br />

Örgütsel analizin iki yönü bulunmaktadır: Birincisi, örgütün karar ve uygulamalarından<br />

oluşan görünür yönü, diğeri ise bu karar ve uygulamaların nasıl algılanıp yorumlandığının<br />

anlaşılması ile ilgili görünmeyen yönü. Örgütsel analizin görünmeyen yönünü örgüt içi güç<br />

ilişkileri, semboller ve davranış kalıpları gibi sosyo-kültürel unsurlar oluşturmaktadır (Pfeffer,<br />

1981: 1-52). Bu unsurların oluşturulmasında ve sürdürülmesinde insan kaynakları birimlerinin<br />

önemli rolü bulunmaktadır. Özellikle personel bulma ve seçme uygulamaları sırasında insan<br />

kaynakları uygulayıcıları adaylara farkında olarak veya olmayarak kurumun kültürü ve<br />

değerleri ile ilgili de sembolik işaretler sunmaktadırlar (Dandridge vd., 1980: 77-82). Bu<br />

işaretler ise uzun vadede kurum imaj ve itibarını da etkilemektedir.<br />

Sosyo-kültürel örgütsel analiz çalışmalarının işe alma uygulamaları açısından en önemli<br />

sonucu, işletmelerin gerek işletme içine yönelik politika ve uygulamaları ile gerekse işletme<br />

dışına yönelik olumlu imaj ve itibar oluşturma çabaları ile en önemli rekabet kaynağı<br />

durumundaki üstün nitelikli adayları işletmelere kazandırma çabalarının ortaya çıkması<br />

olmuştur. Bu alanda tam olarak bir savaş yaşanmaktadır. Gerçekten de son dönemde gelişmiş<br />

ülkelerde ‘yetenek savaşları’ olgusu işe alma konusundaki popüler ve akademik yazında<br />

sıklıkla ele alınır hale gelmiştir (Tulgan, 2001; Woodruffe, 1999; Cohen, 2001; Smart, 1999;


5. KNOWLEDGE, ECONOMY and MANAGEMENT CONGRESS 31<br />

Ahlrichs, 2000; Michaels vd., 2001; Hiltrop, 1999; Trank vd., 2002; Martin ve Voldoveanu,<br />

2003).<br />

Bu çalışmalarda yetenek savaşları konusunun gündeme gelmesinin birkaç farklı nedeninden<br />

bahsedilmektedir. İşletmelerin çevresel faktörlerdeki değişimler bütüncül olarak bakıldığında<br />

yetenek savaşlarının temel nedenlerini oluşturmaktadırlar. Bu faktörler iki ana başlıkta<br />

özetlenebilir: Dünya çapında artan işletme sayısı ile işletmelerin iş görme anlayışlarındaki<br />

değişimler sonucu üstün nitelikli çalışanlara duyulan ihtiyacın artması ve bilgi toplumu<br />

bireylerinin çalışma anlayışlarındaki değişim sonucu çalışanların işletmelerden beklentilerinin<br />

değişerek işyeri bağlılıklarının zayıflaması.<br />

Diğer yandan işletmelerin birbirlerinden eleman alma eğilimi de son yıllarda artış<br />

göstermektedir. İşletmelerin yeni mezunları alıp yetiştirmek yerine eğitimli ve tecrübeli<br />

adaylara yöneldiklerini gösteren araştırmalar, son on yılda kelle avcısı olarak adlandırılan özel<br />

eleman bulma şirketlerinin sayılarının artması ve işletmelerin birbirlerinden eleman transfer<br />

etmeleri ile ilgili davaların sayısındaki artış bu eğilimin göstergeleri arasındadır (Gardner,<br />

2002: 225-237).<br />

İşletmeler sadece belli niteliklere sahip adayları işe alarak onları doğrusal kariyer modelleri<br />

içinde geliştirmek yerine ütün nitelikli adayları işe alıp onlardan farklı amaçlarla<br />

faydalanabilmeyi öncelemektedirler. Hızlı öğrenen, farklı koşullara hızla uyum sağlayabilen<br />

ancak örgütsel bağlılığı zayıf, farklı kariyer beklentilerine sahip yetenekli adayları<br />

cezbedebilmek önem kazanmıştır (Erdoğmuş, 2003: 152-153).<br />

Özellikle 1980’li yılların ortalarından itibaren gelişmiş ülkelerde işgücünün bir pazar olarak<br />

algılanması daha da öne çıkmaktadır. Geleneksel olarak adayların satıcı işletmelerin alıcı<br />

oldukları işgücü pazarında roller tersine dönmeye başlamaktadır. <strong>Bilgi</strong>nin en önemli yetenek<br />

haline geldiği, müşterilerin yetenekleri ödüllendirdiği, farklı nesillerin bir arada bulunduğu ve<br />

işyerine sadakat gibi kavramların zayıfladığı bir yetenek pazarında pazarlama odaklı bir<br />

yetenek stratejisi geliştirmenin önemi artmıştır (Sears, 2003: 69-83). Söz konusu eğilimin<br />

yakın gelecekte belli alanlarda ülkemiz için de geçerli olması uzak bir ihtimal değildir.<br />

Yetenek savaşlarının gündeme gelmesi ile insan kaynakları birimleri nitelikli adayları<br />

işletmelerine kazandırma ve elde tutma çabalarını yoğunlaştırmışlardır. Bu savaşta<br />

kazanmanın ilk koşulu personel bulma işinin hafta sonları göl kenarında oturup tembel tembel<br />

oltaya balık gelmesini beklemek biçiminden çıkarılıp zıpkın ve ağlarla gerçekleştirilen hızlı<br />

bir avlanma operasyonuna dönüştürülmesidir (Johnson, 2001: 69).<br />

Üstün nitelikli adayların işletmelere başvurmalarının sağlanabilmesi için onları nelerin<br />

işletmeye çekeceğinin bilinmesi gerekmektedir. Yapılan araştırmalar elde edilmeleri<br />

konusunda rekabet yaşanan nitelikli çalışanların işletmelerden en önemli beklentilerinin<br />

kurumun kültürü ve değerleri olduğunu göstermektedir. Çalışırken esnek ve bağımsız<br />

olabilme, işin heyecan verici olması, işletmenin iyi yönetilmesi, kariyer olanakları, şirket<br />

hedeflerinin heyecan vermesinin ve şirket performansının ardından da ücret yapısı<br />

gelmektedir (Chambers vd., 1998: 48).<br />

Nitelikli adayların işletmelere çekilebilmesi konusundaki rekabette başarılı olmak öncelikle<br />

işletmelerin insan kaynakları birimlerinin performansına bağlı olacaktır. Nitelikli adayların<br />

işletmelere çekilebilmesi için insan kaynakları birimlerinin yapabilecekleri faaliyetlerden<br />

bazıları şu şekilde özetlenebilir (Hiltrop, 1999: 422-430; Racz, 2000: 38-44):


32<br />

5. KNOWLEDGE, ECONOMY and MANAGEMENT CONGRESS<br />

• İlk olarak nitelikli adayların işletmeye çekilebilmesi çabalarının işletmenin temel<br />

öncelikleri arasında yer alması ve bu işten sadece insan kaynakları yöneticilerinin değil tüm<br />

yöneticilerin sorumlu olması gerekmektedir.<br />

• İnsan kaynakları planlamaları, iş tanımları ve çalışma biçimlerinin hem işletme hedefleri<br />

ile uyumlu hem de nitelikli adayları işletmeye çekecek şekilde hazırlanmaları gerekmektedir.<br />

• Personel bulma işlevi eleman ihtiyacının ortaya çıkması beklenmeden sürekli olarak<br />

gerçekleştirilmeli ve her an başvurulabilecek bir yetenek havuzu oluşturulmalıdır.<br />

• Personel bulma ve seçme aşamalarında işletmenin beklentileri yanında adayların<br />

beklentileri ve memnuniyetleri de göz önünde tutulmalıdır.<br />

• Çalışanların kendilerini geliştirebilecekleri eğitim, öğrenme ve değerleme yöntemleri<br />

uygulanmalı, bu yöntemlerle uyumlu kariyer planlamaları yapılmalıdır.<br />

• İşletmelerin işe alma uygulamalarını oluşturan adımlar mümkün olduğunca birbirinden<br />

ayrılmalı ve üzerinde uzmanlaşılmalıdır. Hatta bir bütün olarak personel bulma faaliyetinin<br />

insan kaynakları işlevinden ayrılması ve pazarlama veya halkla ilişkiler faaliyeti olarak kabul<br />

edilmesi bile düşünülebilir.<br />

İşletmelerin yetenek savaşlarında izleyecekleri yöntemlerden bahseden geniş bir yazın<br />

yanında, yetenek savaşlarına girişmenin işletmelerin sağlığı için aslında pek de iyi bir şey<br />

olmadığını iddia eden yaklaşımlar da bulunmaktadır. Buna göre, işletmeler nitelikli insanları<br />

elde etme yarışına girdiklerinde bireysel performans takım performansının önüne geçecek,<br />

içerideki değerli çalışanların kıymeti bilinmeden dışarıdan yetenekli insanlar aranacak,<br />

personel devir oranları artacak, çalışanların iş tatmini azalacak, çalışanların eğitimi ve<br />

geliştirilmesi çabaları ihmal edilecek ve işletmede seçkinci bir kültürel yapı oluşacaktır<br />

(Pfeffer, 2001: 248-259).<br />

3. Yetenek Savaşları ve Strateji<br />

İnsan kaynakları alanında yapılan çalışmalarda bazı araştırmacılar yapı, büyüklük ve strateji<br />

gibi birtakım örgütsel özelliklerin işe alma kararlarını etkileyebileceğine dikkat çekmişlerdir<br />

(Olian ve Rynes, 1984: 170). İşe alma uygulamaları adayların iş gereklerine ne kadar uyum<br />

sağlayacağının ölçülmesinin ötesine geçmeli ve hangi tür yeteneklerin ve davranış<br />

biçimlerinin işletmenin geleceğe yönelik hedefleriyle daha uyumlu olduğu üzerinde<br />

durulmalıdır (Schneider, 1983: 1-31).<br />

Bu yaklaşımlar işe alma uygulamalarının stratejik açıdan ele alınmasını gündeme getirmiştir.<br />

Stratejik işe alma, “işletmenin stratejik hedeflerinin ve gereklerinin sistematik olarak<br />

değerlendirilmesiyle oluşturulan personel bulma ve seçme faaliyetleri” olarak tanımlanabilir<br />

(Butler vd., 1991). Stratejik işe alma, işletmenin sadece kısa dönemdeki operasyonel<br />

hedeflerini değil, uzun dönemde işletme için önemli olan insan değerlerini bir araya getirmeyi<br />

hedeflemelidir (Miller, 1984: 57-68).<br />

İşe alma faaliyetini stratejik açıdan ele alan yaklaşımlar genellikle Miles ve Snow (1978)<br />

tarafından geliştirilen stratejik tipolojiyi temel almaktadır. Miles ve Snow, aynı sektör veya<br />

ürün grubunda bile bulunsalar, işletmelerin hedeflerine ulaşabilmek için farklı yapı ve<br />

süreçler geliştirmeleri gerektiğini belirtmekte ve farklı çevresel şartlarda genel olarak dört<br />

farklı tip işletme davranışı bulunduğunu belirtmektedir: Savunmacı, arayışçı, analizci ve<br />

tepkici.


5. KNOWLEDGE, ECONOMY and MANAGEMENT CONGRESS 33<br />

Savunmacı işletmeler belli pazar ve ürün grubuna uzmanlaşmış, teknoloji ve üretime<br />

odaklanmış işletmelerdir. Maliyetleri düşük tutma, üretimi artırma, güçlü işbirlikleri kurma,<br />

uzun vadeli düşünme savunmacı işletmelerin temel stratejileri arasındadır. Savunmacı<br />

işletmelerin yöneticileri genellikle finans ya da üretim kökenlidir. Arayışçı işletmeler sürekli<br />

yeni ürün ve pazar arayışı içerisindedirler. <strong>Yeni</strong>likçilik, merkezleşmeme, biçimsel olmayan<br />

iletişim ve esnek roller arayışçı işletmelerin özelliklerindendir. Arayışçı işletmelerin<br />

yöneticileri daha çok pazarlama ve ürün geliştirme konularına eğilimlidir. Analizci işletmeler<br />

bir yandan savunmacılar gibi durağan piyasalarda güvene dayalı faaliyetlerde bulunurlarken<br />

diğer yandan da arayışçılar gibi dinamik ve riskli alanlarda rekabet etmeye çalışırlar. Bu iki<br />

alanda etkin bir koordinasyon sağlayabilmek için genellikle matris biçiminde örgütlenirler.<br />

Tepkici işletmeler çevresel şartları etkileme gücü bulunmayan ve çevresel değişkenlerin<br />

durumuna göre hamleler yaparak ayakta kalmaya çalışan işletmelerdir (Olian ve Rynes, 1984:<br />

172; Taylor ve Giannantonio, 1993: 464).<br />

İşe alma konusundaki stratejik yaklaşımlar, genel işletme stratejileri konusunda farklılıklar<br />

taşıyan işletmelerin işe alma faaliyetlerini gerçekleştirme tarzlarında da farklılıklar olacağını<br />

varsaymaktadır.<br />

Buna göre, personel bulma konusunda savunmacı işletmeler işletme içi kaynakları tercih<br />

ederlerken, arayışçı türdeki işletmeler işletme dışı kaynaklara yönelmektedirler. Analizci<br />

işletmeler ise her iki yöntemi de kullanabilmektedirler. Kaynak tercihi yanında yöntem<br />

tercihlerinde de farklılıklar olmaktadır. Savunmacı işletmeler daha durağan ortamlarda<br />

faaliyet gösterdiklerinden başvurularda ön taramaya, rutin işlemlere, dolayısıyla temel<br />

kriterlere önem verirlerken, dinamik ortamlarda faaliyet gösteren işletmeler bu aşamalar<br />

konusunda işletme dışı insan kaynakları firmalarında yardım almakta, aranan niteliklere<br />

uygun adayları bulabilmek için daha interaktif yöntemlere eğilmektedirler (Olian ve Rynes,<br />

1984: 172-174).<br />

Örneğin, aday başvurularının sağlanması konusunda da savunmacı işletmeler iş ilanları,<br />

broşürler gibi geleneksel yöntemleri benimserlerken arayışçı işletmeler kişisel ve on-line<br />

yöntemleri kullanmaktadırlar. Personel seçmede savunmacı işletmeler adayların gelecekteki<br />

performanslarını kestirmeye çalışırlarken, arayışçı işletmeler adayların geçmişteki başarıları<br />

ile daha fazla ilgilenmektedirler. İşe alma kararının verilmesinde savunmacı işletmeler insan<br />

kaynakları yöneticilerini ön planda tutarlarken arayışçı işletmeler birim yöneticilerini öne<br />

çıkarmaktadırlar (Olian ve Rynes, 1984: 176-178).<br />

Miles ve Snow’un tipolojisini temel alan en bilinen stratejik işe alma yaklaşımı Sonnenfeld ve<br />

Peiperl (1988) tarafından geliştirilen Kariyer Sistem Tipolojisidir. Buna göre işletmeler işe<br />

alma faaliyetleri konusunda iki boyutlu kariyer sistemleri geliştirirler. İlk boyut, işe almanın<br />

ilk aşaması olan başvuru açısından işletmenin iç ve dış işgücü piyasasına olan açıklığını ifade<br />

eden arz akışı boyutudur. Bu boyut çalışma güvenliği, uzun süreli istihdam gibi kavramlarla<br />

ilişkilidir. İkinci boyut ise görevler ve karşılığında verilecek olan ödülleri ifade eden atama ve<br />

terfi akışıdır. Bu boyut ise kariyer olanaklarını ve bireysel kriterleri ifade etmektedir<br />

(Sonnenfeld ve Peiperl, 1988: 589-590). Bir başka deyişle birinci boyut adayların işletmeye<br />

doğru hareketinin yönünü, ikinci boyut ise çalışanların işletme içindeki hareketinin yönünü<br />

ifade etmektedir (Erdoğmuş, 2003: 112).<br />

Kariyer Sistem Kuramı, bu iki boyutun farklı oranlarda etkisinde olan dört işletme türü<br />

tanımlamaktadır: Klüpler, akademiler, beyzbol takımları ve kaleler (Şekil 1).


34<br />

5. KNOWLEDGE, ECONOMY and MANAGEMENT CONGRESS<br />

Şekil 1. Kariyer Sistem Tipolojisi<br />

Dış<br />

KALE<br />

(Tasarruf)<br />

BEYZBOL TAKIMI<br />

(Personel Bulma)<br />

Arz<br />

Akışı<br />

KULÜP<br />

(Elde Tutma)<br />

AKADEMİ<br />

(Geliştirme)<br />

İç<br />

Grup<br />

Katkısı<br />

Atama Akışı<br />

Bireysel<br />

Katkı<br />

(Sonnenfeld ve Peiperl, 1988: 592).<br />

Bu yaklaşıma göre beyzbol takımları, bireysel performansın önemli olduğu, işe almada dışa<br />

açık, reklamcılık, halkla ilişkiler, danışmanlık, avukatlık, yazılım geliştirme gibi sektörlerde<br />

faaliyet gösteren işletmelerdir. Bunun tersine akademiler daha durağan, dışa kapalı, daha çok<br />

çalışanlarının yeteneklerini geliştirmeye, bağlılıklarını artırmaya çalışan, yine bireysel katkıyı<br />

önemseyen, çalışanlarına adil davranan ve değer sunmaya çalışan, otomobil, ilaç, elektronik<br />

eşya ve ofis ürünleri sektöründe faaliyet gösteren işletmelerdir. Kulüp türündeki işletmeler,<br />

personel alımında iç kaynakları önceleyen, işe almada grupsal faktörleri göz önünde<br />

bulunduran, çalışanların neredeyse sadece emekli olarak işten ayrıldıkları, bankalar, müzeler,<br />

kamu kurumları, ordu, havayolu şirketleri gibi örgütlerdir. Son işletme türü olan kaleler,<br />

sadece ayakta kalmayı önemseyen, çalışanların önemli olmadığı, sadece yapılan işin önemli<br />

olduğu, maliyetlerin düşük tutulmaya çalışıldığı oteller, basımevleri, perakendecilik, tekstil<br />

gibi alanlarda faaliyet gösteren işletmelerdir (Sonnenfeld ve Peiperl, 1988: 589-594).<br />

Kariyer Sistem Tipolojisi bu çerçevede işe alma faaliyetinin bütün aşamaları ile ilgili ayrıntılı<br />

açıklamalar sunmaktadır. Sonuç olarak bu dört işletme türünden beyzbol takımlarının Miles<br />

ve Snow’un tipolojisindeki arayışçı işletmeler ile, akademilerin analizci işletmeler ile,<br />

kulüplerin savunmacı işletmeler ile, kalelerin ise tepkici işletmeler ile eşleştikleri kabul<br />

edilmektedir (Taylor ve Giannantonio, 1993: 465-466).<br />

4. Yöntem<br />

4.1. Araştırmanın Amacı<br />

Araştırmanın amacı son yıllarda uluslararası yazında popüler bir kavram haline gelen ‘yetenek<br />

savaşları’ olgusunun ülkemiz işletmeleri açısından geçerliliğinin tartışılması, yetenekli<br />

adayların işletmeye kazandırılması amacıyla uygulanan işe alma stratejilerinin belirlenmesi ve<br />

bu stratejilerin sektörlere göre ne ölçüde farklılaştıklarının incelenmesidir.<br />

Bu amaçla öncelikle yazın taraması yoluyla yetenek savaşları konusundaki kavramsal çerçeve<br />

oluşturulmuştur. Özellikle gelişmiş ülkelerde yetenekli adayların işletmelere


5. KNOWLEDGE, ECONOMY and MANAGEMENT CONGRESS 35<br />

kazandırılabilmesi amacıyla kullanılan işe alma stratejileri incelenmiştir. Yazın taraması<br />

sonucunda araştırma sonucunda cevaplanmak üzere belirlenen sorular şu şekildedir:<br />

• İşletmeler arasında yetenekli adayları kazama konusunda bir rekabet yaşanmakta<br />

mıdır<br />

• Eğer varsa, bu rekabete konu olan adayların genel özellikleri nelerdir<br />

• Sözkonusu rekabette öne geçebilmek üzere ne gibi stratejiler kullanılmaktadır<br />

• Kullanılan stratejilerde sektörlerarası bir farklılık bulunmakta mıdır<br />

4.2. Araştırma Alanının Belirlenmesi<br />

Yetenek savaşları kavramının özellikle insan kaynakları yöneticileri için ne anlam ifade<br />

ettiğinin belirlenmesi amacıyla öncelikle Eskişehir yerelinde ulusal çapta iki büyük işletme ve<br />

birkaç KOBİ’de ön görüşmeler yapılmış ve sonuçta yetenek savaşları olgusunun bu işletmeler<br />

için pek bir anlam ifade etmediği görülmüştür. “Zaten herkes iş arıyor, bizim aday aramak<br />

için ekstra bir çaba harcamamıza gerek yok!” biçimindeki bir söylemle bu aşamada görüşülen<br />

bütün işletmelerde karşılaşılmıştır. Bu nedenle çalışma alanı gerek vizyon, gerekse uygulama<br />

olarak çalışma amacı ile daha uyumlu olabilecek büyük işletmelere kaydırılmış ve sonuçta<br />

örneklem belirlenmesinde amaca yönelik örneklem belirleme yöntemlerinden tipik durum<br />

örneklemesi yöntemi kullanılmıştır.<br />

Örnekleme ulaşma süreci şu şekilde özetlenebilir: Öncelikle insan kaynakları alanında en iyi<br />

uygulamalara sahip işletmelerin belirlenebilmesi amacıyla işletmecilik konularında yayın<br />

yapan yazılı basın ve internet siteleri taranarak ‘En Beğenilen Şirketler’, ‘En İtibarlı<br />

Şirketler’, ‘En Çok Çalışılmak İstenen Şirketler’, Türkiye’nin En Büyük 500 İşletmesi’,<br />

‘İnsana Yatırım Ödülü Alan Şirketler’ gibi başlıklar altında yer alan işletmeler incelenmiştir.<br />

Yine insan kaynakları alanında gerçekleştirilen ulusal kongreler taranmış ve bu kongrelere<br />

katılan işletmeler ve konuşma yapan insan kaynakları yöneticileri belirlenmiştir. Araştırmalar<br />

sonucunda çeşitli sektörlerden Türkiye’nin en iyi insan kaynakları uygulamalarına sahip 5<br />

holding ve 20 işletme belirlenmiştir. Bir ön yazı ile bu işletmelerin insan kaynakları alanında<br />

en yetkili yöneticilerinden 1-1,5 saat sürmesi planlanan yüzyüze görüşmeler talep edilmiştir.<br />

Sonuç olarak 4 holdingin insan kaynakları koordinatörü ve 11 işletmenin insan kaynakları<br />

yöneticisi ile ortalaması 2 saati bulan görüşmeler gerçekleştirilmiştir.<br />

4.3. Verilerin Toplanması<br />

Verilerin toplanması amacıyla görüşmelerde kullanılmak üzere yarı yapılandırılmış bir<br />

görüşme formu kullanılmıştır. Bu formda yazın taraması sonucu belirlenmiş araştırma<br />

sorularının ilk üçü doğrudan açık uçlu sorular olarak yer almıştır. Son soru olan sektörlerarası<br />

farklılıkların belirlenmesinde ise doğrudan sorulmayarak görüşme sırasında kullanılan ek<br />

sorulardan ve analiz aşamasında yapılan karşılaştırmalardan yararlanılmıştır. Görüşmelerde<br />

yöneticilerin daha rahat olmalarını sağlamak amacıyla not tutulması yöntemi kullanılmıştır.<br />

4.4. Verilerin Analizi ve Temel Bulgular<br />

Verilerin analizinde betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Görüşme sırasında tutulan notlar<br />

ve görüşme sonrasında bunlara yapılan eklemeler bir araya getirilerek ifadeler incelenmiştir.<br />

Görüşmelerde ulaşılan temel bulgular şu şekildedir:<br />

• Holdingler: Her dört holding yöneticisi de işletmeler arasında yetenekli adayları elde<br />

etmek üzere bir rekabet yaşandığını kabul etmektedir. Hatta bu rekabetin holdingin<br />

ortak aday havuzunu kullanan işletmeler arasında bile yaşandığı belirtilmektedir.<br />

Yetenekli adayların sayısının az olduğunu, ancak bu adayların kıymetini bilen<br />

işletmelerin de çok fazla olmadığını ifade edilmektedir. Çok sayıda alanda faaliyette<br />

bulunan holdingler özellikle mühendislik alanında nitelikli adayları


36<br />

5. KNOWLEDGE, ECONOMY and MANAGEMENT CONGRESS<br />

hedeflemektedirler. Bu adaylara ulaşabilmek için aday beklentilerine yönelik<br />

araştırmalar yapılmakta, nitelikli öğrencilerle öğrencilik döneminde iş ilişkisi kurma,<br />

özel kamplar ve programlar düzenleme, sponsorluk, kariyer günlerinde drama türü<br />

farklı etkinlikler düzenleme gibi stratejiler uygulanmaktadır. İşe alma konusunda<br />

yüksek nitelikli sınav sistemleri ve araçları kullanılmakta, yılın belli dönemlerinde<br />

toplu işe alım sınavları da uygulanmaktadır. Her dört kuruluş da iş ilanlarından iş<br />

teklifine kadar işe alım sürecinin tamamında adayları memnun etmeye yönelik<br />

uygulamaların kurum imajı ile ilişkisinin bilincindedir. Sadece insan kaynakları<br />

yöneticilerinin değil, CEO’dan başlamak üzere bütün üst düzey yöneticilerin yetenekli<br />

adayları kazanma konusunda ortak bir vizyona ve eğitime sahip olmaları<br />

beklenmektedir. Her dört holding de etkin yönetici yetiştirme programlarına sahiptir.<br />

• İmalat sektörü: Nitelikli adayların kazanılmasından çok elde tutulmasına yönelik bir<br />

yaklaşım bulunmaktadır. Çünkü zaten en iyi adaylar bu işletmelere başvurmaktadırlar.<br />

Bu işletmeler işe alım sürecinin adayları memnun edecek biçimde düzenlenirken,<br />

kuruma en uygun nitelikteki adayların doğru belirlenebilmesi amacını da<br />

gözetmektedirler.<br />

• İlaç Sektörü: İlaç sektöründe nitelikli adayların kazanılması için yoğun bir rekabetin<br />

yaşandığı belirtilmektedir. Bu rekabette avantaj sağlayabilmek üzere işe alma faaliyeti<br />

kurumsal halkla ilişkiler faaliyetleri ile koordinasyon içerisinde adaylar için cazip bir<br />

kurum imajı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu amaçla düzenli olarak belli<br />

üniversitelerde öğrencilere yönelik iletişim toplantıları düzenlenmektedir. İş<br />

ilanlarında ayırımcılık olarak nitelendirilebilecek hususlara özel dikkat<br />

gösterilmektedir. Çalışanların kariyerleri ile ilgili ayrıntılı planlamalar yapılmaktadır.<br />

İşe alım süreci aday ve işletme beklentilerini en iyi şekilde karşılayacak biçimde<br />

tasarlanmaktadır.<br />

• Perakende Sektörü: Perakende sektöründe üst kademeler için elemanların sıfırdan<br />

başlayarak içeride yetiştirilmesi eğilimi görülmektedir. Yıldız oyunculardan daha çok<br />

kurumsal işleyişe uygun adayların seçilmesi ve yetiştirilmeleri söz konusudur.<br />

Çalışanların memnuniyeti sürekli olarak izlenmektedir. İşe alma süreci aday açısından<br />

gerekli asgari özellikleri taşımaktadır.<br />

• Kimya Sektörü: Kimya sektöründen görüşülen iki işletmede de özellikle kurumun<br />

istihdam imajının nitelikli adayları cezbedecek biçimde oluşturulmasına büyük önem<br />

verilmektedir. Her iki firma da çok sayıda ürün markasına sahip olduklarından<br />

ürünlerden bağımsız bir işveren markası oluşturma çabası göstermektedirler. Özellikle<br />

işletmelerden birinde insan kaynakları müdürü unvanı yerine yetenek yöneticisi (talent<br />

director) unvanı kullanılmaktadır. Diğerinde ise insan kaynakları yöneticisi aynı<br />

zamanda kurumsal iletişim yöneticisidir. Kariyer günleri, özel toplantılar, stajyerlerin<br />

değerlendirilmesi gibi yöntemlerle hedeflenen adaylara ulaşılmaya çalışılmaktadır.<br />

Adayların işe alım sürecinde memnun edilmeleri konusunda en ince ayrıntıya kadar<br />

her adıma dikkat edilmektedir.<br />

• Bilişim sektörü: Nitelikli çalışanların en önemli ve hareketli oldukları sektörlerden biri<br />

olan bilişim sektöründe nitelikli adaylarla her yoldan iletişim kurulmaya<br />

çalışılmaktadır. Üniversitelerin kariyer merkezleri, bazı kuruluşların sertifika<br />

programlarına katılanlar önemli iletişim kanalları olarak kabul edilmektedir. Kurumun<br />

bu açıdan olumlu bir imaj sahibi olmasına yatırım yapılmaktadır. Doğrudan niteliğin<br />

önem taşıdığı sektörde işe alım sürecinde ayırımcılık ve genel aday memnuniyeti<br />

konularına dikkat edilmektedir. Örneğin işe alım sürecinin her aşamasında adayla<br />

bütün ilişkiyi yürütecek bir aday temsilcisi olması gibi uygulamalar görülebilmektedir.


5. KNOWLEDGE, ECONOMY and MANAGEMENT CONGRESS 37<br />

• Danışmanlık sektörü: Nitelikli adaylar için işletmelere aracılık yapmakta olan<br />

danışmanlık firmaları nitelikli adaylar için yaşanan rekabeti en yakından tanıyan<br />

kurumlar olarak öne çıkmaktadırlar. En iyi adayları en iyi kurumlarla buluşturma<br />

çabaları özellikle işe alma sürecinin adaylar açısından en üst düzeyde memnuniyet<br />

sağlayıcı olmasını hedeflemektedir. Özellikle kurumların bir aday network’u<br />

oluşturma, aday ilişkilerinin gelişmiş veritabanı yazılımları desteği ve CRM<br />

mantığıyla yürütülmesi, adayın işe alma sürecinin bir müşterisi olarak algılanması,<br />

aday mahremiyetine dikkat edilmesi, işe alım sürecinin değerlendirilmesi gibi<br />

yaklaşımlar yetenek savaşları açısından üst düzey bir kavrayışı göstermektedir.<br />

• Gıda sektörü: Bu sektörde görüşülen işletme kendi alanının lideri durumunda<br />

bulunduğundan nitelikli adaylara yönelik tutumlar daha çok işe alım süreçlerinin<br />

minimum nezaket kuralların çerçevesinde sürdürülmesini hedeflemektedir. Doğru<br />

insanın tespitine daha fazla önem verilmektedir. Yürüyen bir sisteme entegrasyon<br />

yaklaşımı bu perakende sektörüne benzer biçimde bu sektörde de gözlenmektedir.<br />

• Bankacılık sektörü: Nitelikli adayların önemli olduğu sektörlerden biri durumundaki<br />

bankacılık sektöründe en azından görüşülen işletmeye göre bir büyüme dönemine de<br />

girildiğinden rekabet bakış açısı bulunmaktadır. Hedeflenecek adaylar dikkatle<br />

belirlenmekte ve bu kitlelere ulaşmak üzere değişik iletişim kanalları kullanılmaktadır.<br />

İlk defa bu sektörde insan kaynakları biriminde halkla ilişkiler uzmanlarından<br />

yararlanıldığı belirtilmiştir. Adaylarda belli yetkinliklere önem verilmekte, bunun<br />

dışında bölüm, okul gibi ayırımlara gidilmemektedir. Alınan nitelikli adayların kurum<br />

içerisinde yetiştirilmeleri tercih edilmektedir.<br />

5. Bulguların Yorumlanması<br />

5.1. İşletmeler arasında yetenekli adayları kazama konusunda bir rekabet yaşanmakta<br />

mıdır<br />

Araştırma bulguları incelendiğinde görüşülen işletmelerin çoğunda yetenek savaşları vizyonu<br />

bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar yetenek savaşları açısından örnekleme dahil<br />

işletmelerin birbirleri ile bazı farklılıkları bulunmaktaysa da, önceki aşamalarda görüşülen<br />

daha küçük çaptaki işletmeler ile bazı Anadolu işletmeleri ile karşılaştırıldığında bu<br />

işletmelerin rekabet anlayışı çok daha gelişmiş durumdadır. Özellikle görüşülen yöneticinin<br />

pozisyonunun yükselmesi ile bu anlayış doğru orantılı olarak artmaktadır. Holding<br />

koordinatörü durumdaki yöneticiler bu konuya en fazla eğilen, nitelikli adayların işletmelere<br />

kazandırılmasında üst yönetim desteğinin gereğini en iyi kavramış uzmanlar durumundadırlar.<br />

Bu kavrayışı gruplarına bağlı işletmelere yayma konusunda da gayret göstermektedirler.<br />

Ancak yönetici konumu koordinatörlükten insan kaynakları yöneticisi durumuna düştükçe<br />

yöneticilerin işe alma faaliyetinin işletme açısından performansına odaklanmaları eğilimi<br />

artmaktadır.<br />

İşletmelerin sermaye yapılarının da yetenek savaşları vizyonuna etkisi gözlemlenmektedir.<br />

Özellikle tamamı yabancı sermayeli dört şirkette nitelikli adaylara yönelik yaklaşımlarda bir<br />

rekabet havası hemen kendini göstermektedir. İşe alma ürecinin adayları memnun edecek<br />

şekilde tasarlanması ve kurumun işveren olarak imajının doğru yönetilmesi en çok bu<br />

işletmelerin gündeminde bulunmaktadır.<br />

5.2. Eğer varsa, bu rekabete konu olan adayların genel özellikleri nelerdir<br />

Rekabete konu olan adayların genel özelliklerine bakıldığında bazı işletmeler açısından belli<br />

üniversiteler, bölümler ve meslekler ön planda iken bazı işletmeler de liderlik, bağımsız iş<br />

yapabilme, birlikte iş yapabilme, strese dayanıklılık, yaratıcılık, uyumluluk gibi yetkinlikleri<br />

ön plana çıkartmaktadır. Yine bazı işletmeler yeni mezunları alıp yetiştirme eğilimdeyken<br />

diğerleri ise tecrübeli adayları da işgücü planlarına dahil etmektedirler.


38<br />

5. KNOWLEDGE, ECONOMY and MANAGEMENT CONGRESS<br />

5.3. Sözkonusu rekabette öne geçebilmek üzere ne gibi stratejiler kullanılmaktadır<br />

Özellikle danışmanlık firmaları işe alma konusunda yaşanan rekabette avantaj sağlayacak<br />

stratejiler konusunda önemli bir birikime sahiptirler. Bu stratejilerin genel özelliği ise işlerin<br />

birer ürün, adayların ise birer müşteri olarak kabul edildikleri pazarlama bakış açısının işe<br />

alma uygulamalarına hakim kılınmasıdır. Bu yaklaşım, işgücü piyasasında olumlu bir işveren<br />

imajı oluşturulmasından başlayarak işe alım sürecinin her aşamasında adayları memnun<br />

edecek çok sayıda farklı uygulamayı gündeme getirmektedir.<br />

5.4. Kullanılan stratejilerde sektörlerarası bir farklılık bulunmakta mıdır<br />

Sonnenfeld ve Peiperl’ün tipolojisi ile karşılaştırıldığında bazı sektörlerde belirgin<br />

benzeşmeler göze çarpmaktadır. Özellikle danışmanlık ve bilişim sektörünün işe alma<br />

davranışlarının kariyer sistem tipolojisindeki beyzbol türü arayışçı işletmelerle ortak yönler<br />

taşıdığı görülmektedir. Yine perakendecilik ve gıda sektörlerinde ise kurulu sistemin<br />

işleyişinin aday niteliklerinden daha fazla önemsendiği ve işe almada sistemde oluşan<br />

açıkların kapatılmaya çalışıldığı dikkati çekmektedir. Bu ise söz konusu sektörleri kale türü<br />

tepkici işletmeler sınıflandırmasına dahil etmektedir. Diğer sektörlerden ilaç ve kimya<br />

sektörleri ile büyük holdinglerin yaklaşımları akademi türü analizci işletmelere daha yakındır.<br />

Bankacılık sektörü ise kariyer sistem tipolojisine göre her ne kadar genel özellikleri itibari ile<br />

kulüp türü savunmacı işletmeler sınıflandırmasına dahil edilse de, muhtemelen görüşülen<br />

bankanın gelişmiş vizyonu nedeniyle hem kulüp türü hem de akademi türü bir işletme özelliği<br />

göstermektedir.<br />

6. Sonuç ve Öneriler<br />

Her ne kadar nitel bir araştırmada genelleme yapma imkanı sınırlı ise de, görüşülen<br />

işletmelerin, özellikle holdinglerin ülke ekonomisinin önemli bir kısmını temsil etmeleri<br />

nedeniyle şu sonuçlar ifade edilebilir:<br />

• Yetenek savaşları olgusu özellikle ülkemizin gelişmiş işletmelerinin gündeminde<br />

bulunmaktadır.<br />

• Yetenek savaşları vizyonu özellikle kişisel olarak konuya inanmış üst yöneticilerin<br />

gözetiminde paylaşılabilmektedir.<br />

• Özellikle yabancı sermayeli ve ortaklı işletmelerde yetenek savaşları vizyonu daha<br />

gelişmiştir.<br />

• İşletmeler hedef kitleleri olan adayların nitelikleri konusunda içinde bulundukları<br />

sektöre bağlı olarak farklı kriterler kullanmaktadırlar.<br />

• Yetenek savaşlarında rekabet avantajı sağlayacak temel strateji işe alma sürecinin<br />

pazarlama bakış açısıyla ele alınmasıdır.<br />

• Yetenek savaşları alanında uygulanan stratejilerin kullanımında kariyer sistem<br />

tipolojisi ile büyük ölçüde açıklanabilecek bir sektörlerarası farklılık gözlenmektedir.<br />

Kaynaklar<br />

Ahlrichs, N. S. (2000) Competing for Talent, (Birinci Basım, Palo Alto, CA: Davies-Black Publishing).<br />

Anil, V. (2001) “Emerging HRM Paradigms for a Knowledge Economy”, Annual Meeting of the Human<br />

Resource Professionals of Ontario, February 14-16, Toronto, s. 8-10.<br />

Butler, J. E. - G. R. Ferris - N. K. Napier (1991) Strategy and Human Resource Management, (Cincinnati, OH:<br />

South-Western).<br />

Chambers vd. E. G. (1998) “The War For Talent”, The McKinsey Quarterly, No. 3, s. 48.<br />

Chiavenato, I (2001) “Advanges and Challenges in Human Resource Management in the New Millenium”,<br />

Public Personnel Management, Vol. 30, No. 1, s. 21-23.<br />

Coates, J. F. (2001) “The HR Implications of Emerging Business Models”, Employment Relations Today, Vol.<br />

27, No. 4, s. 1-8.


5. KNOWLEDGE, ECONOMY and MANAGEMENT CONGRESS 39<br />

Cohen, D. S. (2001) The Talent Edge: A Behavioral Approach to Hiring, Developing, and Keeping Top<br />

Performers, (Birinci Basım, Toronto: John Wiley & Sons).<br />

Dandridge T. C. vd. (1980) “Organizational Symbolism: A Topic To Expand Organizational Analysis”,<br />

Academy of Management Review, Vol. 5, No. 1, s. 77-82.<br />

Erdoğmuş, N (2003) Kariyer Geliştirme: Kuram ve Uygulama, (Nobel Yayınları: Ankara).<br />

Ferris G. R. vd. (1999) “Human Resources Management: Some New Directions”, Journal of Management, Vol.<br />

25, No. 3, 388-394.<br />

Gardner, T. M. (2002) “In the Trenches at the Talent Wars: Competitive Interaction for Scarce Human<br />

Resources”, Human Resource Management, Vol. 41, No. 2, s. 225-237.<br />

Hiltrop, J. M. (1999) “The Quest fort he Best: Human Resource Practices to Attract and Retain Talent”,<br />

European Management Journal, Vol. 17, No. 4, s. 422-430.<br />

Johnson, M. (2001) Winning the People Wars: What It Takes to Acquire and Retain the Talent You Need,<br />

(İkinci Basım, London: Prentice Hall).<br />

Lengnick-Hall M. L. - C. A. Lengnick-Hall, (2004) <strong>Bilgi</strong> Ekonomisinde İnsan Kaynakları Yönetimi, (Birinci<br />

Basım, İstanbul: Dışbank Kitapları, 2004).<br />

Martin R. L. - M. C. Moldoveanu (2003) “Capital Versus Talent: The Battle That’s Reshaping Business”,<br />

Harvard Business Review, s. 36-41.<br />

Michaels, E. - H. Handfield-Jones - B. Axelrod (2001) The War for Talent, (Boston, Massachusetts: Harvard<br />

Business School Press).<br />

Miles R. E. - C. C. Snow (1978) Organizational Strategy, Structure and Process, (New York: McGraw Hill).<br />

Miller, E. (1984) Strategic Staffing. C. J. Fombrun, N. M. Tichy ve M. A. Devanna (Eds.), Strategic Human<br />

Resource Management, (New York: Wiley).<br />

Olian J. D. - S. L. Rynes (1984) ”Organizational Staffing: Integrating Practice with Strategy”, Industrial<br />

Relations, Vol. 23, No. 2, s. 172-180.<br />

Pfeffer, J. (1981) “Management as Symbolic Action: The Creation and Maintenance of Organizational<br />

Paradigms”. L. L. Cummings ve B. M. Staw (Eds.), Research in Organizational Behavior, 1981, Vol. 3, s. 1-<br />

52.<br />

Pfeffer, J. (2001) “Fighting the War For Talent is Hazardous to Your Organization’s Health”, Organizational<br />

Dynamics, Vol. 29, No. 4, s. 248-259.<br />

Racz, S. (2000) “Finding the Right Talent Through Sourcing and Recruiting”, Strategic Finance, s. 38-44.<br />

Schneider, B. (1983) “Interactional Psychology and Organizational Behavior”. L. L. Cummings ve B. M. Staw<br />

(Eds.), Research in Organizational Behavior, (Beşinci Basım, Greenwich, CT: JAI Press), s. 1-31.<br />

Sears, D. (2003) Successful Talent Strategies, (New York: Amacom).<br />

Smart, B. D. (1999) Topgrading: How Leading Companies Win by Hiring, Coaching and Keeping the Best<br />

People, (Birinci Basım, London: Prentice Hall).<br />

Sonnenfeld J. A. - M. A. Peiperl (1988) “Staffing Policy as a Strategic Response: A Typology of Career<br />

Systems”, Academy of Management Review, Vol. 13, N. 4, s. 588-600.<br />

Trank vd. C. Q. (2002) “Attracting Applicants in the War for Talent: Differences in Work Preferences Among<br />

High Achievers”, Journal of Business and Psychology, 16, 3, s. 331-345.<br />

Tulgan, B. (2001) Winning The Talent Wars: How to Manage and Compete in the High-Tech, High-Speed,<br />

Knowledge-Based, Superfluid Economy, (Birinci Basım, New York: Norton & Company, Inc.).<br />

Verkinderen F. - Y. Altman (2002) “Leisureplanet.com: Organization and Human Resource Management in the<br />

New Economy”, Human Resource Planning, Vol. 25, No. 4, s. 19-29.<br />

Woodruffe, C. (1999) Winning the Talent War: A Strategic Approach to Attracting, Developing and Retaining<br />

the Best People, (Birinci Basım, Chichester: John Wiley & Sons Ltd.).<br />

Taylor M. S. - C. M. Giannantonio (1993) “Forming, Adapting, and Terminating the Employment Relationship:<br />

A Review of the Literature from Individual, Organizational, and Interactionist Perspectives”, Journal of<br />

Management, (19), 2, 461-515.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!