cezasizlik_sorunu
cezasizlik_sorunu
cezasizlik_sorunu
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
söz konusudur. Çalışmanın devamında, çeşitli<br />
başlıklar altında yeri geldikçe bu tür örneklerin<br />
değerlendirmesi yapılacaktır. Özellikle “terörle<br />
mücadele” amacıyla yapılan operasyonlarda<br />
polis veya jandarmanın şüphelilere yaptığı<br />
muamelelere dair işkence veya zor kullanma<br />
yetkisinin aşılması iddiaları karşısında, savcılar<br />
ve hakimler tarafından verilen kararlarda<br />
önyargılarla hareket edildiğine sıklıkla<br />
rastlanmaktadır. Bu noktada, mağdurun “terör<br />
suçlusu” konumunda görülmesinde, “terör<br />
eylemleri” nedeniyle soruşturulmakta ya da<br />
yargılanmakta olmasının yarattığı algının<br />
etkisi olduğunu tahmin etmek güç değildir.<br />
Bu bağlamda bir örnek olarak, 2008 yılında<br />
Newroz kutlamaları sırasında yaşanan olaylara<br />
karıştığı iddiasıyla yakalanan ve gözaltına alınan<br />
C.E.’nin polisler tarafından işkence ve kötü<br />
muameleye maruz kaldığı yönündeki iddialarına<br />
ilişkin başlatılan soruşturma sürecinden<br />
bahsedilebilir. 24 C.E.’nin anlatımları; cop, yumruk<br />
ve tekmeyle dövülerek merdivenlerden indirildiği,<br />
taş attığı gerekçesiyle cezalandırılmak için sağ<br />
kolunun arkadan şiddetle büküldüğü ve ellerinin<br />
arkadan kelepçelendiği, yüzüne, kafasına,<br />
kulağına yumrukla vurulduğu ve tekmelendiği<br />
yönündedir. Gözaltına alınırken C.E.’nin kolunun<br />
kırılacak şekilde büküldüğü görüntüler basına<br />
yansımış ve ulusal boyutta haber olmuştur.<br />
C.E., gözaltına alındıktan sonra kendisine<br />
yönelik fiziksel ve sözel şiddetin devam ettiğini<br />
belirtmiştir. C.E.’nin uğradığı fiziksel şiddet,<br />
21.04.2008’den 30.04.2008’e kadar yapılan<br />
muayene ve tedavi işlemleri sonucunda, Türkiye<br />
İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İzmir Temsilciliği’nin<br />
08.05.2008 tarihli Tıbbi Değerlendirme<br />
Raporu’yla da belgelenmiştir. 25 Olayla ilgili<br />
yapılan şikayet üzerine, polis memurları<br />
hakkında yürütülen soruşturmada takipsizlik<br />
24 Burada özet olarak alıntılanan olayla ilgili daha ayrıntılı bilgi<br />
için bkz. Koç, A., Üçpınar, H., Sakallı, N., Ataş N. T. İşkenceye<br />
Açık Kapılar: Mevzuat ve Uygulama Çerçevesinde Cezasızlık<br />
Olgusunun Değerlendirilmesi. 2009:209.<br />
25 Raporda; “Klinik muayenesi ve MR tetkikinin<br />
değerlendirilmesinde sağ dirsekte travmaya bağlı effüzyon<br />
geliştiği; akut post travmatik stres bozukluğu ve majör depresyon,<br />
tek nöbet, melankoli tanıları konulduğu; mağdurun yakalama<br />
sırasında ve devam eden süreçte yaşadıklarına ilişkin anlatımları<br />
ile konan tanıların uyumlu olduğu” değerlendirilmiştir.<br />
kararı verilmiştir. 26 Takipsizlik kararında, C.E.’ye<br />
isnat edilen suçlarla ilgili soruşturmanın devam<br />
ettiği belirtilmiştir. Bu kararlar bir yana, polis<br />
memuru tarafından yakalandığında, basına<br />
yansıyan görüntülerden de anlaşıldığı üzere,<br />
herhangi bir direnç gösterme ya da kaçma<br />
imkanı olmayan mağdurun kolunun, omzuna<br />
değecek kadar bükülmesinin zor kullanma<br />
yetkisine ilişkin sınırın aşılması kapsamında dahi<br />
değerlendirilmemesi vahimdir. Ayrıca dosyadaki<br />
tek delil olan C.E.’nin yakalanma anına ilişkin<br />
görüntüler hakkında takipsizlik kararında hiçbir<br />
hukuki değerlendirme yapılmaması, bunun<br />
yerine görüntülerin basında yer almış olmasının<br />
eleştirilmesi, mağdur ve hatta ailesinin niyetinin<br />
sorgulanması ise karar merciinin tarafsızlığına<br />
gölge düşüren bir başka ayrıntıdır. Bu hususu<br />
ortaya koymak bakımından kararda yer alan bazı<br />
ifadelere ayrıca dikkat çekilmelidir:<br />
“(…) tüm bu iddiaların yapılan yasadışı eylem<br />
ve söylemleri gölgede bırakarak terör örgütü<br />
lehine propaganda amacı taşıdığı, olayın provoke<br />
edildiği, çeşitli görsel ve işitsel basın ve yayın<br />
kuruluşlarına kimliği belirsiz kişilerce servis<br />
yapılarak infial uyandırma amacı güttüğü, (…)<br />
birçok güvenlik görevlisinin çeşitli basın ve yayın<br />
kuruluşlarında yayınlanan mesajlarda hedef<br />
alındığı, mağdurun ailesinin de bu olayı kullanarak<br />
kendisini mağdur gösterdiği ve bu olayın bir ranta<br />
dönüştürüldüğü, (…) mağdur C.E.’nin yakalanması<br />
anına ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığı,<br />
güvenlik güçlerinin kanunlar çerçevesinde<br />
görevini yaptığı ve C.E.’nin olay tarihinde terör<br />
örgütü lehine eylemlerde bulunan tüm diğer<br />
şahıslar gibi yakalandığı, (…) olayın çekilen<br />
görüntü üzerine terör örgütü güdümünde yayın<br />
yapan basın yayın kuruluşları tarafından provoke<br />
edilerek büyütülmesi üzerine böyle bir hal aldığı<br />
ve olayın gerçeği araştırılmadan, bu kuruluşların<br />
istediği amaca hizmet edecek şekilde bazı yasal<br />
gerçek ve tüzel kişilerin de bu tuzağa düştüğü (…)<br />
anlaşıldığından (…)”<br />
Kararda polis memurları hakkındaki iddiaların<br />
araştırılması yerine, bu iddiaları ortaya atan ve<br />
26 Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı, 2008/544 Soruşturma,<br />
2008/417 Karar Sayılı ve 17.03.2008 Tarihli Kovuşturmaya Yer<br />
Olmadığına Dair Karar.<br />
28<br />
CEZASIZLIK SORUNU: SORUŞTURMA SÜRECİ