10.02.2015 Views

cezasizlik_sorunu

cezasizlik_sorunu

cezasizlik_sorunu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kendisini “Cumhuriyet’in savcısı” olarak<br />

nitelemek suretiyle “işin içine devlet girdiği<br />

zaman taraf olmak zorunda” olduğunu<br />

beyan etmesi bu yaklaşımın yansımalarıdır. 59<br />

Bu konuda, savcıların, özellikle kamu<br />

görevlilerinin suç işleme gerekçelerine nasıl<br />

baktıklarını gösteren çarpıcı bir örnek olması<br />

açısından, “devlet ve millet için hareket<br />

edenlere” hoşgörü gösterilmesi gerektiğini<br />

savunan bir görüşmecinin sözlerine daha<br />

geniş biçimde yer vermek yararlı olacaktır:<br />

“Yani kastedilen özel durum, devlet normal<br />

vatandaş suç işlediğinde farklı bir anlayışla<br />

şey yapıyor, devlet adına suç işlediğini<br />

söyleyen insanlara karşı farklı yaklaşıyor.<br />

O zaman şunu sormak lazım, devlet adına<br />

suç işlediği söylenen kişiyi o suça iten ne<br />

Ya da kendisi mi karar verebiliyor Yani<br />

genelde memur X, memur Y, memur Z<br />

mi yapıyor Memur Z’nin içinde ne kadar<br />

kötülük var yaptığı işte Onu da sorgulamak<br />

lazım. Bu artık dünyanın her tarafında<br />

var olan bir şey. Devletler kendi devletinin<br />

ve toplumunun menfaati için bazı şeyler<br />

yapıyorlar, yani bu bir realite. Ama şu var,<br />

yani sırf kamu görevlisi suç işledi diye, ben<br />

biraz şey açısından bakmak gerektiğini<br />

düşünüyorum, yani somut soru bir kamu<br />

görevlisinin yargılanmasıyla bir vatandaşın<br />

yargılanmasıysa, kamu görevlisi bu eylemi<br />

yapıyorken ne adına hareket ediyor Kamu<br />

görevlisi trafik polisi olabilir, vatandaştan<br />

rüşvet alıyor olabilir. O vatandaşa göre<br />

bence daha ağır cezalandırılması gereken<br />

bir şey. Hem bir kötülük içinde hem devleti<br />

de kirletiyor. Ama bir grup gösterici düşünün,<br />

[...] yaşanan işte, bilmem nelerin posterleri,<br />

devlete başkaldıran bir anlayışı savunan,<br />

esnafın camlarını kırarak, bilmem ne yaparak,<br />

polis panzerlerine saldırarak, zaman zaman<br />

yaralayarak bir de, polisin birisi havaya ateş<br />

edecekken mermi sekmiş gitmiş oradaki bir<br />

göstericiye çarpmış, ne kadar kötülük var<br />

içinde Yani kötülüğü de sorgulamak bence<br />

adalet. Kişinin içinde taşıdığı kötülük, yani<br />

demin rüşvet alan trafik polisinden bahsettim<br />

veya bir suçluyu cezaevinden kaçıran<br />

bir kamu görevlisi, devletin güvenliğini,<br />

güvenilirliğini sarsıyor. Yani her somut olaya<br />

bakmalı diye düşünüyorum. (…) Kişinin<br />

içinde taşıdığı özel kast, yapılan eylemi güzel<br />

okumak lazım, tahlil etmek lazım (…)” 60<br />

Bir taraftan savcının bağımsızlığı ve<br />

tarafsızlığını sağlamak üzere hiçbir<br />

kurumsal mekanizma oluşturulmazken,<br />

diğer taraftan CMK’da savcıya genel bir<br />

tarafsızlık payesi atfedilerek, örneğin maddi<br />

gerçeğin ortaya çıkarılması ve adil bir<br />

yargılamanın yapılabilmesi için savcıların,<br />

şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri<br />

toplamakla görevlendirildiği, soruşturma ve<br />

kovuşturmada çok temel roller aldığı ve buna<br />

uygun olarak da geniş yetkilerle donatıldığı<br />

görülmektedir. Güvenlik güçlerince işlenen<br />

ağır insan hakları ihlallerinin cezasızlığında<br />

soruşturma aşamasındaki aksaklıkların etkisi<br />

çok fazla olmakta, eksik soruşturmaların<br />

neden olduğu olumsuzluklar yargılama ve<br />

hüküm üzerinde de belirleyici olmaktadır.<br />

Özellikle bu tür ağır hak ihlalleriyle ilgili<br />

olarak AİHM tarafından verilen pek çok<br />

kararda etkili soruşturma yapılmadığı yönünde<br />

tespitler yer almaktadır. Etkili bir soruşturma<br />

aynı zamanda “bağımsız ve tarafsız bir<br />

soruşturma” yürütülmesi zorunluluğunu içerir.<br />

Savcılığın ise bağımsız ve tarafsız bir yargı<br />

makamı olarak işleyebilmesinin önünde çok<br />

fazla engel bulunmaktadır.<br />

Savcıların atamaları, yükselme, yer<br />

değiştirme ve diğer özlük işleri ya da disiplin<br />

cezaları hakkında karar verme yetkisi,<br />

Venedik Komisyonu Raporu’nda önerildiği<br />

gibi, diğer devlet organlarından “bağımsız”<br />

bir Savcılar Kurulu’nun elinde olmalıdır. Bu<br />

kurul, savcıların yürütme karşısında belli<br />

ölçüde bağımsız olmalarını ve bu güvence<br />

içerisinde hareket etmelerini sağlayacak<br />

şekilde düzenlenmelidir. Mevcut sistemde,<br />

savcılar için ayrı bir kurul öngörülmediği<br />

gibi, başkanlığını yürütmeye bağlı bir adalet<br />

bakanının yaptığı ve bakan müsteşarının<br />

toplantılara üye olarak katıldığı bir kurulun bu<br />

işlevi yerine getiremeyeceği açıktır.<br />

59 Sancar, M., Atılgan, E. Ü. 2009:139.<br />

60 Sancar, M., Atılgan, E. Ü. 2009:138-139.<br />

38<br />

CEZASIZLIK SORUNU: SORUŞTURMA SÜRECİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!