17.11.2012 Views

Volume1TR

Volume1TR

Volume1TR

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Önümüzde bulunan bu katalog için hazırlanmış<br />

bir “Giriş”te, okuyucuya Arap-İslam<br />

kültürünün genel bilimler tarihi çerçevesindeki<br />

önemine dair uygun bir tasavvur kazandırabilme<br />

gayreti zor bir görevdir. Bunun tek<br />

sebebi, Arap, Fars ve Türk dillerinde bize<br />

ulaşan yazma haldeki kaynak materyallerin az<br />

bir bölümünün yayınlanmış ve çok küçük bir<br />

bölümünün incelenmiş olması değildir. Böyle<br />

bir girişimi engelleyen birçok sebep vardır.<br />

Arap-İslam bilimlerinin Batı dünyasında<br />

resepsiyonu ve özümsenmesi daha 13. yüzyılın<br />

ikinci yarısında, yani bu faaliyetin en aktif<br />

olduğu devrede, düşmanlıkla ve şiddetli bir<br />

yadsımayla karşılaşmıştı. Kısmî bir direnişe<br />

rağmen 19. yüzyıla kadar ısrarla ayakta kalan<br />

büyük ölçüde dinî motifli bu karşı koyucu<br />

akım, 16. yüzyıldan bu yana Avrupa’da bilimler<br />

historiyografyasının düşüncesini ve ortaya<br />

koyuluş tarzını derinden etkilemiş, şekillendirmiştir.<br />

Bu akım bağlamında bilim tarihçileri<br />

bariz bir şekilde ilk kez 18. yüzyılda adeta<br />

kelimenin tam anlamıyla, insanlık düşünce<br />

tarihinde Arap-İslam bilimlerinin her türlü<br />

yaratıcı konumunu inkar eden Rönesans kavramında<br />

bir evrensel-tarih görüşüne sürüklenmişlerdir.<br />

Bilim tarihinin çok kaba doku-<br />

I. BÖLÜM<br />

İslam’da Bilimlerin Gelişimi<br />

1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar<br />

Ben her kişinin kendi çalışmasında yapması gerekeni yaptım:<br />

Öncellerinin başarılarını minnettarlıkla karşılamak,<br />

Onların yanlışlarını ürkmeden doğrultmak,<br />

Kendisine gerçek olarak görüneni gelecek kuşağa<br />

ve sonrakilere emanet etmek. el-Bīrūnī (ö. 440 / 1048)<br />

nan ve gerçeklikten uzak devrelendirilmesinde,<br />

Rönesans olarak adlandırılan fenomen<br />

Yunan döneminin doğrudan doğruya<br />

bir devamı olarak görülmüştür. 1 Bu zamansal<br />

sıçrayışta Arap-İslam kültürüne olsa olsa en<br />

çok bir “bazı Yunanca eserleri muhafaza ve<br />

tercüme etmek yoluyla aktarıcı” rolü kalıyor.<br />

Arap-İslam bilimlerinin resepsiyonuna ve<br />

özümsenmesine karşı 13. yüzyılda başlayan<br />

mücadele daha hayli uzun bir zaman bütün<br />

gücüyle devam etmekteyken bazı Avrupa<br />

ülkelerinde 18. yüzyılda İslam’ı ve ona bağlı<br />

olan kültür ve bilgi birikimini kaynaklara<br />

dayanarak araştıran arabistik çalışmalar başladı.<br />

Doğal olarak her zaman ideal biçimde<br />

çalışmayan ve araştırma konusu hakkında<br />

1 Fransız filozof Étienne Gilson Héloïse et Abélard (Paris<br />

1938, Almanca tercümesi Heloise und Abälard, Freiburg<br />

1955) isimli kitabında bir “profesörler rönesansı”ndan<br />

bahsetmekte (s. 99) ve şöyle demektedir: «Bizim burada<br />

tasarladığımız Rönesans ve Ortaçağ yorumlaması hiçbir<br />

şekilde, sanılabileceği gibi, olgular temelinde hakkında<br />

karar verilebilecek bir tarihi hipotez değildir. Bu daha çok<br />

G. Séailles’in memnuniyetle Grundsätze des zeitgenössischen<br />

Empfindens (Çağdaş Duyguların Esasları)’sine aldığı<br />

esaslı düşüncelerden birisidir. Böylesi bir ilke tartışılabilir<br />

değildir. Ona bu düşünceyi dikte ettiren olgular değildir.<br />

Bu prensip duygu derinliğinden kaynaklanmaktadır ve olgular<br />

oradan dikte ettirilirler.»<br />

1

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!