10.07.2015 Views

Komutanın maymunu - Kitabxana

Komutanın maymunu - Kitabxana

Komutanın maymunu - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ateş, bütün meclislerin baş gediklisiydi, o olmazsa, yeri boş kalır, onun boşluğunu kimsedolduramazdı. O, sadece cephe komutanını değil, mecliste bulunanların hepsini eğlendiriyordu. Sık sıkdüzenlenen içkili meclislerde, bu maymuna, kadeh tokuşturmayı da öğretmişlerdi.Maymunun esrar çekmesi ise görülmeye değerdi. Esrar çekip küçük karyolasına uzanan, önayağının birini ensesine dayayıp kaz tüyü yastığına yaslanan <strong>maymunu</strong>n forsu, insanı çatlatırdı. Öyle birayak ayak üstüne atışı vardı ki, gören, cephe komutanın, maymun kılığına girdiğini zannederdi. Dünyanınen iyi esrarkeşi, onun gibi ustaca esrar içemezdi. Ateş’in başı dumanlanınca, meclis tam bir karnavalyerine dönüyordu...Cephe konutanının alnındaki derin ve kat kat çizgilerin oluşturduğu kırışıklıklar, yalnız Ateş’insoytarılıkları ile gerilip açılıyordu. Maymunun sigara tellemesi, meclistekilerin başında, omuzundadolaşması, bir ip cambazı gibi çevik hareketleri, neşeli dansları, şarjörü çıkarılmış boş tabancayıparmağında çevirip havaya atarak bir kovboy gibi tutması, komutanın bu güne kadar gördüklerinden çokfarklı şeylerdi. Son zamanlarda cephe komutanı Ateş’, meclise gelen kadınlara sarkıntılık etmeyiöğretmişti. Komutan, kendisi için getirilen yollu kadınlarla yattıktan sonra, <strong>maymunu</strong> kadınların üstünesalıyordu. Kadınlar,.ğrenseler de <strong>maymunu</strong>n yaptığı garip hareketlere tahammül etmek zorundakalıyorlardı. Hatta bazen Ateş’e, özel bir kadın getiriyorlardı. Adam öldürmüş, kan dökmüş, kelletepiklemiş cephe komutanı, bu <strong>maymunu</strong>n, bir kadına ihtirasla saldırmasını ve garip hareketleryapmasını büyük bir keyifle seyrediyordu. Ateş, kendisine sesçıkarmayan kadınların kilotunu öyle hızlı veöyle ustaca soyuyordu ki...Cephe komutanının sinirleri iyice bozulmuş, duyguları, düşünceleri birbirine karışmıştı. Sonzamanlarda ağzının tadı iyice kaçmıştı. Ne yemek, ne içmek, canı hiç bir şey istemiyordu. Yaşı kırkı yenigeçmiş olsa da onu geriden görenler, altmış yaşını çoktan devirmiş zannederlerdi. Sanki o, bu maymunvasıtasıyla, dünyadan haz almaya çalışıyordu. Sanki bu maymun, onun yerine “ateş!” emri veriyor, onunyerine giyinir, yiyor, içiyor ve keyf çatıyordu. Komutan için bu <strong>maymunu</strong>n isteklerini yerine getirmek,kendi isteklerini geröekleştirmek gibiydi.Cephe komutanı, daha üç yıl evvel, yaşadığı küçük şehirde, eczacı olarak çalışıyordu, gece gündüzilaç yapmakla meşguldü. Ciddi bir askeri eğitim almamıştı. Kısa süren askerlik görevini yaparken, askerlikmesleğiyle tanışmıştı. Ancak sağlam, dayanıklı, gözüpekti; korku nedir bilmiyordu. O, Karabağ savaşı,birdenbire başlayıp hızla yayılınca, Ermenistan sınırındaki memleketinde, kendini gönüllü askerlerekomutanlık ederken bulmuştu. O zamanlar, merkezi hükümet güçsüz, yeni kurulan devlet de dişsiztırnaksız olduğu için, Karabağ savaşının tüm yükü, köyleri ve kasabaları savunan gönüllülerinomuzundaydı. Her gün kurşun sesleri, top sesleri duyuluyor, kaybolanlar, ölenler, yaralananlar, esirdüşenler oluyordu. Ermeni cephesinde de bu kirli savaşı idare eden düşman komutanları vardı. Buwww.kitabxana.net – Milli Virtual <strong>Kitabxana</strong> 8

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!