13.05.2016 Views

Cinedergi 85

Binder85

Binder85

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ölümde havanın açık ve hatta kimi zaman günlük<br />

güneşlik görünmesine, birçok karakterin yazlık<br />

kıyafetler giymelerine rağmen Çakır’a giydirilen<br />

kazak ve uzun siyah palto göze batmayı bırakın,<br />

gözü tırmalıyor. Ya da bizim mafya babalarımız<br />

orta yerde çekip silahları adam öldürüyor ve bir<br />

kişi çıkıp da ne oluyor demiyor. Bunun yanı sıra<br />

göze batan bir diğer unsurda kimsenin Türk Lirası<br />

kullanmaması. Dizide Çakır lise öğrencisi olduğunu<br />

tahmin ettiğimiz kredi kartı ekstresi 20 bin lira olan<br />

kızına harçlığını, kardeşi İlyas kuryeye bahşişi,<br />

Meryem Nazlı’yı öldürtmek için tuttuğu adama<br />

bu işin bedelini öderken deste deste dolarlar göz<br />

dolduruyor. Tamam, anlıyoruz silah ticareti dolar<br />

kazandırıyor da lise öğrencisine harçlığı bir deste<br />

dolar olarak vermekte ne oluyor? Genelde bütün<br />

dizilerin handikabı uzun olmaları. Eşkıya Dünyaya<br />

Hükümdar Olmaz da 120 dakikalık bölümleriyle<br />

her hafta uzun metraj bir filmden daha uzun. Biz<br />

izlerken bu kadar zorlanıyorsak, işin emekçileri için<br />

durum çok daha zor demektir.<br />

Bir mafya ve dolayısıyla erkek dizisi olarak<br />

görünen dizide beklenenin aksine aşk ilişkileri<br />

de oldukça önemli rol tutuyor.<br />

Kadınlar ve kadın<br />

çatışmalarının tansiyonun<br />

yüksek tutulmasında sıkça kullanıldığı dizide,<br />

Hızır karısı Meryem’i seviyor ama metresi<br />

ve hatta ikinci hanımı mimar Nazlı’ya<br />

da âşık. Hatta ondan bir bebek bekliyor.<br />

Ailenin diğer kadınları durumu biliyor ama<br />

tek korkuları çocuk olayının kendi eşlerine<br />

kötü örnek teşkil etmesi. Yoksa aldatma<br />

noktasında çok bir sorun görünmüyor gibi<br />

duruyor. Aldatılan eş Meryem ise, durumu<br />

bilmesine rağmen Hızır’dan boşanmak<br />

yerine Nazlı’yı ve dolayısıyla bebeği ortadan<br />

kaldırmanın yollarını arıyor. Hatta duruma<br />

“Hızır beni rezil etti... Olabilir kocamdır.<br />

Ama çocuklarımı rezil etmesine izin vermiycem”<br />

şeklinde bir yorum getirebiliyor.<br />

Oldukça sevecen bir anne, kocasına âşık<br />

bir eş ve ailesine düşkün bir kadın olarak<br />

görünen Meryem, ailesine ilişkin bir tehlikeyi<br />

fark ettiğinde acımasız bir karaktere<br />

dönüşebiliyor. Nazlı içinde durum çok farklı<br />

değil. Güzel mimar Nazlı ise, Meryem ile<br />

karşılaşması esnasında “ben senin yerinde<br />

olsam Çakır’ın benim kocam olmasıyla<br />

yetinirdim. Buradan çıkıp başkasına da gidiyor”<br />

diyor ve aslında Çakır’dan boşanmasını<br />

talep etmeyerek ikinci kadın olarak çocuk<br />

doğurmayı ve bu şekilde hayatına devam etmeyi<br />

kabul ediyor. Çakır kafasına estiğinde<br />

Nazlı’nın evinde kalabiliyor. Nazlı’nın güzel<br />

olduğu kadar anlayışlı, empati kurabilen,<br />

düşünceli biri olarak temsil edilmesi Çakır’ın<br />

ona olan aşkını meşrulaştırıyor. Genelde<br />

kitle iletişim araçlarının özelde dizilerin<br />

toplum üzerindeki etkileri düşünüldüğünde<br />

ve bunun üzerine birde Kurtlar vadisi sürecinde<br />

Çakır’ın ölümünün ardından gıyabında<br />

kıyılan cenaze namazları ve toplumdaki<br />

Polat Alemdar türevleri hatırlandığında bu<br />

durumun toplum açısından ne tür bir ilişkiyi<br />

normalleştireceğini düşünmek dahi istemiyorum.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!