Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Şimdi Antalya’da en iyi filmi alanı vizyonda 500<br />
kişi izlemiyor. Burada milyonlarca kişinin izlediği<br />
film de Antalya’nın kapısından giremiyor. Bu çok<br />
açıldı ve ben bunu sağlıklı bulmuyorum. Ben<br />
gri alandayım, seçmiyorum ben bunu. Genel<br />
tavrım, tarzım bu benim. Ben hep millet gülsün<br />
hem de alttan alta bir şey tartışsın istiyorum.<br />
Bir sürü film olsun, bu iyi bir şey. Benim tahammül<br />
edemediğim herkesin tarzını dayatmaya<br />
çalışması, onu film olarak kabul etmesi. Hepsi<br />
sinema işte, film.<br />
Samimiyetten doğan bir komedisi var, konusu<br />
ve aktarımı da güzel… Seyircinin seveceğini<br />
düşünüyorum.<br />
Duyuru sorunu var bizim ülkemizde, kapitalizmden<br />
kaynaklı olarak artık yaptığınız iş sadece<br />
sizin değil. Bir iş yapıyorsunuz bir de bunun pazarlama<br />
durumu var. İlk üç gün çok önemli mesela.<br />
İlk üç gün 10 bin kişi izlediyse o filmin yapacağı en<br />
fazla 50 bin. İlk üç günde 50 bin geldiyse 300 bin<br />
yapıyor. İlk üç gün seyirciyi getirebilmek çok mühim.<br />
Ama seyirci gelirse kulaktan kulağa yayılır diye<br />
de düşünüyorum. Nasıl bir tepki alacağını biliyorum<br />
ama Mayıs ayında giriyor, ilk gün 1 Mayıs. O gün<br />
izleyen olmaz pek. Ama yolu açık olur umarım.<br />
Filmin çekildiği atölye pek farklı, güzel bir yer…<br />
Orası Kars’ta içine tükürülen ucube anıtının sahibinin<br />
yeri yani Mehmet Aksoy’un. Senaryoyu çok<br />
sevdi ve yerini verdi bize sağolsun.<br />
Oyuncuların uyumu da iyiydi…<br />
Herkesin becerebildiği bir şey vardır ya mesela<br />
ben yazımdan geldim. Ben iyi bir hikayenin her<br />
zaman iyi bir film çıkartacağına inanırım. Mümkün<br />
olduğunca da az hatalı bir senaryo olsun isterim.<br />
Bir de sıcak ve içine çabuk girilebilen film yaparım,<br />
öyle olması gerektiğine inanıyorum. Bu hikaye çok<br />
tehlikeli aslında, ukalalık yapmaya yatkın ama ben<br />
oralara hiç sokmadım.<br />
Asıl nokta bir heykelin özgünlüğünden çok<br />
çoğaltılabilir olması sanırım…<br />
Evet, olay şu. Aynı heykeltıraş aynı heykeli de<br />
yapsa aynısı olmuyor. Aslında bunun orijinalinin bir<br />
daha olamıyor olması. Eninde sonunda siz eserle<br />
insanları karşılaştırırsanız herkesin o işle ilgili bir<br />
fikri oluyor. O eskici mesela eseri saklayacağım<br />
diyor. Türk halkı sanattan anlamaz deriz ya anlar<br />
işte. Bütün halklar anlar, yeter ki kafa kafaya gelsin.<br />
Ona bakacak vakti olsun. Onunla karşılaşma<br />
imkanı olsun. Dikkatli bakınca mutlaka bir şeyler<br />
görecektir. Bazı sanatlar çok yüksek. Sen her<br />
yere Atatürk heykeli dikersen heykel deyince<br />
o akla gelir. Ben sanatın şiddetli abartılmasına<br />
ve halk anlamaz lafına şiddetle karşıyım.<br />
İnsanları karşılaştırmak lazım sanatla, salonlara<br />
sokamıyoruz. Sempatik, mütavazı bir film yaptık,<br />
bakalım.<br />
Seyirci neden izlesin bu filmi?<br />
Hem sanat üzerine bir film seyredecek, hem de<br />
ukalalık dümbeleği dinlemeyecek. Sanatla kafa<br />
bulacak ama sanatı aşağılamayacak. Ya da iki<br />
tane yoksul insanın, karı kocanın, kadın da orada<br />
güçlü, güç veren bir karakter, hikayesi bu. Gelsinler<br />
eğlenecekler. Kendilerine bir ufuk açarlar.