You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
de bağımsızlığınızı koruyamaz mısınız?<br />
Sanırım koruyabilirsiniz ama bu çok zor bir<br />
hale gelir. Finansal sistem sizin tutkunuzu,<br />
heyecanınızı, anlatmak istediğiniz hikâyeye<br />
bakışınızı değiştirebilir. Sizin heyecanınızla<br />
filmin eşleşmesine engel olabilir. Yapmak<br />
istediğiniz filmi tehlikeye sokabilir. Bu sizi<br />
tamahkâr yapabilir. Mesela ticari kanallarda<br />
bir comission editör daima tepenizde<br />
“şurayı kısalt, şurayı uzat, şurayı değiştir”<br />
diye müdahalede bulunabilir. Sizin deneysel<br />
yaklaşımlarınıza izin vermeyebilir. Bazı istisnalara<br />
rastlanabiliyor. HBO gibi, yönetmenlerin<br />
kendi istedikleri filmleri yapmalarına izin veren<br />
yapılar da var. Bu günümüzde yönetmenler<br />
için ulaşılabilir bir hal almaya başladı gibi. Bir<br />
sanatçı olarak kimliğinizi koruyarak iş yapabilimle<br />
şansınız varsa neden olmasın.<br />
Bir belgesel izlediğinde bunun bağımsız bir yapım<br />
olup olmadığını anlayabiliyor musun?<br />
Mesela bazı belgeseller var çok yüksek bütçeli.<br />
Özel efektler, animasyonlar kullanılmış.<br />
Bütün bunların birisinin annesinin kredi kartı ile<br />
yapıldığını da düşünebilirsiniz. Ama en önemlisi<br />
hikâyenin güvenilirliğidir. Amacı ne? Derdi ne?<br />
Ne anlatmaya çalışıyor? Eleştirel mi? Rock and<br />
roll mu? Radikal mi? Disko mu? Nasıl bir film<br />
bu yani? Asıl bağımsızlık ruhun bağımsızlığıdır.<br />
Arkasındaki niyet, mesaj açıklar bunu. Bilmem<br />
anlatabiliyor muyum? Gerçi belgeseller söz konusu<br />
olduğunda genel anlamda bir stüdyo sistemi<br />
yok arkasında. Aslında bir bakıma bütün belgesel<br />
yapımcıları bağımsız diyebiliriz.<br />
Yalnız şöyle bir şey var. Belgesel, sinemanın üvey<br />
evladı gibi. Kısa filmler için de bunu söyleyebiliriz<br />
sanırım. Verdiğim pek çok röportajda bana<br />
sormuşlardır. “Ne zaman kurmaca film çekeceksiniz?”<br />
Hiç düşünmedim, düşünmüyorum<br />
da. Sanki belgesel kurmaca filme geçiş için bir<br />
basamak. Bir diğer altını çizmek istediğim nokta<br />
ise belgeselle ilgili bütçe sunduğunuz da: “Bu<br />
çok yüksek neredeyse bir drama bütçesi kadar.”<br />
Tepkisini sıkça duyabilirsiniz. Belgeselcileri birer<br />
aziz ve azize gibi gören bir yapıdan söz ediyorum.<br />
Gerçi belgeselciler kendileri de bu algıyı yarattı<br />
ya, neyse. Kendilerine bir kutsallık biçtiler ve bu<br />
algı yerleşti. Bu durumda sizin belgesel yaparken<br />
bir sosyal sorumluluk taşıyarak, idealist ve saygın<br />
bir biçimde, birazda gönüllülük esası ile düşük<br />
bütçeli işler yapmanız bekleniyor. Hâlbuki ki bu<br />
sizin işiniz ve geçiminizi buradan sağlıyorsunuz,<br />
sağlamak istiyorsunuz.<br />
Çok iyi bir noktaya temas ettin Semra. Evet<br />
haklısın. İki belgesel, bir kısa film yaparsın sonra<br />
kurmacaya geçersin bu çok yaygın bir düşünce ve<br />
eylem. Belgeseli isteyerek, severek seçmiş başka<br />
işler yapmak istemeyen belgeselciler çok var<br />
biliyorum. Belgesel çekerek hayatlarını kazanmak<br />
istiyorlar. Bu çok doğal ve normal bir şey. Belgesel<br />
bana göre en yaratıcı üretim biçimi. Bazı disbritörler<br />
asla belgesele dokunmaz, bazı stüdyolar<br />
asla belgeseli düşünmez. Hatta bazılarından şunu<br />
da duydum: “Belgesel zehirdir.” Ve hatta bazen<br />
sinemalarda gösterilen belgesellerin pazarlaması