marketing europe & anatolia Sayı: 016
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Köşe<br />
Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com<br />
(retorik<br />
)<br />
Mozaik...<br />
İleri demokrasilerde yaşamak zormuş. Bunu artık<br />
iyiden iyiye öğrendik. Başımıza öyle bir ileri demokrasi<br />
musallat oldu ki geriyken daha mı iyiydi acaba demekten<br />
kendimi alamıyorum. Düşünmeyeyim en iyisi mi açayım<br />
televizyonu birşeyler seyredeyim kanallar arasında<br />
dolaşır, çakma dizilerden keyif alamıyorum ama hani bir<br />
film, eğlence programı, tartışma ya da belgesel vardır<br />
seyreder kafamı dağıtırım diyorum ama ne mümkün.<br />
Bir kanalda haber izliyorum. 400 kez yangın tehlikesi<br />
atlatan elbiseleri kendiliğinden alev alan bir aileden<br />
bahsediyor. Konu enteresan allah allah neymiş deyip<br />
kulak kabartıyorum. Haber saatinde konuyu uzmanına<br />
sorduk diye bir anons geliyor. Hah diyorum uzman şimdi<br />
anlatacak. Diyecek ki herhalde ben kimyacı değilim ama<br />
"fosfor, tiner ya da vernik buharı benzeri düşük sıcaklıkta<br />
tutuşan bir kimyasal yaşadıkları yerde belki bahçesinde<br />
çocuklarının oynadığı bir fabrikada çocukların kıyafetine<br />
bulaşıyor. Bunlar da daha sonra oda sıcaklığında bile<br />
tutuşarak yangına neden olabiliyor". Derken uzman<br />
ekranda görünüyor. Bir din adamı muhabir konuyu<br />
soruyor o da "cinler Kur'an da da geçen bir gerçektir"<br />
deyiveriyor. Al sana uzman al bu da görüşü. Hasbinallah<br />
deyip kanalı değiştiriyorum. Birbirini dinlemeden bağıran<br />
tartışma programları, kendi kanalında devamlı ekrana<br />
çıkıp ağlayan bir meczup, haremde kenar mahalle<br />
kadınlarının kavgalarını geçip bir film buluyorum. Şunu<br />
seyredeyim diyorum ne mümkün sigara, kan, marka,<br />
kadın, hatta içki kadehleri mozaiklenmiş konuşmalardaki<br />
"müstehcen" kelimeler özenle silinmiş hayal meyal filmi<br />
mozaiklerin arasından seçmeye çalışırken iki saatlik film<br />
ancak reklam aralarıyla iki saat ya sürüyor ya sürmüyor.<br />
Yarısı mozaiklenmiş, yarısı kesilmiş, sesleri silinmiş bu<br />
şey sinemada hiç böyle değildi ne oldu ki.<br />
Bunun tek bir açıklaması var ileri demokrasilerde<br />
sansür olmayacağına göre filmi yapanlar o kan, yara<br />
makyajlarını doğru yapamamışlar, filmi külliyyen<br />
yanlış çekip kurgulamışlar bizim bilirkişilerden oluşan<br />
RTÜK'ümüzün tavsiyeleri doğrultusunda kanalın belki<br />
ilk işinde çalışan taze beyinli elemanı duruma el koymak<br />
zorunda kalmış. Bazen şu RTÜK üyelerinin sarsılmaz<br />
ahlaki yapılarına gıpta etmiyor da değilim.<br />
Öyle ya benim ahlakımı bozabilecek her görüntü<br />
mütemadiyen RTÜK üyelerinin karşısına geliyor. Onlar<br />
defalarca bu görüntüleri seyredip bilirkişi raporlarıyla<br />
kanallara onca para cezasını veriyorlar ama kendi<br />
ahlakları bu süreçten zarar görmüyor. Acaba görüyor mu?<br />
Neyse bu beni ilgilendirmez. Aslında 20 yılı aşkın süre<br />
önce radyo ve televizyonlara frekans tahsisi yapsın diye<br />
kurulan RTÜK'ün halen bu görevini yerine getirmediğini,<br />
ancak bu süre içerisinde tüm televizyonları izlenmez bir<br />
muhafazakar kutusuna çevirdiklerini söylemek isterdim<br />
ama bu denli sarsılmaz ahlak sahibi bir grup böyle bir<br />
uygulama yapıyorsa mutlaka benim bilmediğim bir nedeni<br />
vardır diye düşünüyorum.<br />
Yoksa bir sanat eserinin bütünlüğüyle oynamanın başka<br />
nasıl bir açıklaması olabilir.<br />
Örneğin bu nadide kurum bizi korumak için geçtiğimiz<br />
günlerde Kanal D'de yayınlanan bir yarışma programında<br />
bir kadın kocasına "beni başkasıyla düşün" dediği için<br />
kanala 502.979,- TL para cezası verdi. Gerçi ben tam<br />
anlayamadım RTÜK bu kararı verirken kadının sözlerini<br />
mi yoksa adamın düşünecek olmasını mı suç unsuru<br />
olarak gördü ama önemi yok artık içimiz rahat. Ahlakımız<br />
kurtuldu.<br />
Biz tepkisiz kaldıkça da ahlakımızı kurtarmaya devam<br />
edecekler. İleri demokraside yaşamak zormuş. Neyse ki<br />
RTÜK var da bizi mozaiklerle koruyor. Bundan 1000 yıl<br />
sonra mozaik müzesinde biz de böyle yer alırız artık.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 27