Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
PAZAROLA<br />
22<br />
“muhterem” gören bir anlayışa dayalı gerçek pazarlama<br />
gayretlerini kastediyoruz.<br />
İşimizdeki performansımız nasılsa bir şekilde ölçülüyor.<br />
Peki, biz kendi özel işlerimizde ve pazarlarımızda<br />
kendi şahsî performansımızı ve başarımızı hiç değerlendiriyor<br />
muyuz?<br />
Zaman zaman hayatımıza ve “hayatımızın pazarları”na<br />
“pazarlama gözlüğüyle” bakabiliyor muyuz?<br />
“Pazarlama zekâsı” diye bir terim duyduk mu?<br />
Bunun, müşteri temelli bir pazarlama anlayışına<br />
ne kadar yakın durulduğuna ve pazarlamanın ne<br />
derecede güçlü, yoğun ve kapsamlı bir şekilde<br />
hayata geçirilebildiğine dair bir ölçü olduğunu<br />
biliyor muyuz? İşimizde ve kendi hayatımızda<br />
“pazarlama zekâmız”ın kaç paralık olduğunu hiç<br />
ölçtük mü, ölçtürdük mü? “Pazarlama zekâmızı”<br />
geliştirmek için özel bir çaba gösteriyor muyuz?<br />
Nasıl geliştirileceğini biliyor muyuz?<br />
olduğuna inanan; gerçek kârını zararını, önceliklerini,<br />
hedeflerini, işini ve meşgalesini müşteri esası<br />
üzerinden geliştiren insanlar bir başka oluyor. “Pazarlama<br />
bakış açısı”, “pazarlama okuryazarlığı”,<br />
“pazarlama zekâsı” kişiyi diğerlerinden ayırıyor.<br />
Pazarlama zekâsı geliştikçe, rekabet işbirliğine;<br />
üretmeden paylaşmak üretip bölüşmeye; ezip sömürmek<br />
besleyip doyurmaya; emredip zorlamak<br />
hizmet ederek gönül kazanmaya; kazan/kaybet<br />
anlayışı kazan/kazana dönüşüyor.<br />
Çevrenizdeki insanların “pazarlama zekâlarını”<br />
anlamaya çalışın. Dünyası için ahiretini, ahireti için<br />
dünyasını satanlara dikkat edin. Size beş on gün<br />
müsaade. Ekranlarda, meydanlarda, kahvelerde<br />
konuşanlara bir de bu gözle bakın. Ahali, kişiler,<br />
partiler, firmalar, markalar, ekipler pazar gerçeğinden<br />
ve pazarlamadan ne kadar haberdarlar? Ne<br />
kadar pazarlamalılaşabilmişler?<br />
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | <strong>2018</strong><br />
Bir fırsatını bulup, arada sırada oturup bir düşünsek...<br />
***<br />
Tarih boyunca dünya siyaseti, pazarlar, pazar paylaşımları<br />
ve ticaret alanları üzerinde cereyan etti.<br />
İşletmecilerin yakından bildiği bu gerçeği, ülke yönetimine<br />
talip olanların da bilmesinde fayda var.<br />
Medeniyetler su kenarlarında ticaretle gelişti. Kıtalar,<br />
keşifler, ürünler ve yenilikler yeni pazarlar ve pazarlarda<br />
yeni fırsat arayışları sonunda gerçekleşti. Pazar<br />
savaşları eskiden olduğu gibi, gelecekte de tarihe<br />
damgasını vuracak, vurmaya devam edecek.<br />
Dünya, kimine çok büyük, kimine iğne ucu kadar<br />
küçük görünse de neticede bir pazaryeri. Dünya<br />
hayatı da bir nevi ticaret zamanı. Doğumdan ölüme,<br />
ömürler hep almak-vermekle geçiyor. Hayat<br />
boyu alıyor, satıyoruz. Hepimiz bir şey alıyor, bir şey<br />
satıyoruz. Zamanında satmaz, vaktinde almaz isek;<br />
satılacakla alınacakları birbirine karıştırsak; verdiğimizden<br />
daha fazlasını alamazsak kaybediyoruz.<br />
Alıcı yokken satmaya, müşteriyi anlamadan etkilemeye<br />
kalkınca netice alamıyor, satamıyoruz. Hattâ<br />
hesabını bilmeyenlere, patavatsızlara, densizlere,<br />
arsızlara iyi gözle bakmıyoruz.<br />
Yönetime talip olanların dünyayı bir pazaryeri gibi<br />
görüp görmemeleri, dünya hayatını bir ticaret<br />
fırsatı olarak bilip bilmemeleri çok şeyi değiştiriyor.<br />
Asıl kazancın alınanla verilen arasındaki fark<br />
Yaşamak için, iş için hayatımız boyunca çeşit çeşit<br />
insanla tanışıyor, yakınlaşıyor, ilişki kuruyor, iş yapıyoruz.<br />
Bunların büyük bölümünü biz kendi irademizle,<br />
tercihlerimizle seçiyoruz. Bir kısmıyla da mecburen,<br />
istemesek de veya geçici olarak beraber olmak,<br />
onlarla birlikte iş yapmak zorunda kalıyoruz.<br />
İlişkide bulunduğunuz, bulunmak durumunda olduğunuz<br />
kişileri isim isim düşünün. Kimlerin ilişkilerde<br />
kendi menfaatlerinden başka bir şey düşünmediklerini,<br />
hep almaktan yana davrandıklarını<br />
anlamaya çalışın. Kimlerin de hayatın alışverişle,<br />
almak için önce vermekle kâim olacağı düşüncesinden<br />
yana durduklarını anlamaya bakın. Acaba<br />
bu kişiler dünyanın bir ticaret zamanı, bir büyük<br />
pazaryeri olduğu gerçeğinden ne derecede haberdarlar?<br />
Tahmin etmeye çalışın.<br />
Ticareti, pazarı ve pazarlamayı doğru anlayanlardan,<br />
rızkın onda dokuzunu orada görenlerden size<br />
de başkalarına da zarar gelmez. Lakin, bu dünyada<br />
ticaret ve pazarlama terazisini hep kendi lehlerine<br />
tutan öyle insanlar da var ki, onlar hem halka, insanlığa,<br />
hem de pazarlama mesleğine ihanet içindeler.<br />
Üstelik, niyetlerini gizlemeyi de pek biliyorlar.<br />
Kime ve kimlere yakın, kimlerden uzak duracağımızı<br />
bilmek önemli. Muhatabını, müşterisini, pazarını<br />
tanıyan ve çok çalışanlar hem kendileri kazanıyor<br />
hem de kazandırmayı da biliyorlar.<br />
Nasibleri ölçüsünde, elbette...