You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
BİLİNMEYEN BİR KADININ MEKTUBU<br />
“Yalnız sen varsın benim için, beni hiç tanımamış olan, her zaman sevdiğim sen…”<br />
Kitap, roman yazarı R.’ye kimden ve nereden geldiği net olmayan mektuplarla başlıyor.<br />
Bilinmeyen bu kadın R.’yi on üç yaşından öldüğü ana kadar hiçbir şey beklemeden sever ve<br />
tek isteği ise sadece hatırlanmaktır. R. onu hatırlamasa da diğer kadınlardan ayrı görmese<br />
de kadın R.’den asla vazgeçmez, unutmaz ve aldatmaz.<br />
Okurken karakterlerin yaşadığı sadakati, aşkı, tutkuyu, yalnızlığı, merakı, pişmanlıkları,<br />
umursamazlığı, vefayı ve korkuyu iliklerinizde hissediyorsunuz.<br />
Bence Stefan Zweig, Bilinmeyen bir Kadının Mektubu kitabını yazarak büyük bir risk almış.<br />
Kimileri tarafından obsesif şekilde algılanabilecek olan, bilinmeyen ve hatırlanmayan<br />
kadının duyguları, kimilerine “İşte, gerçek aşk bu!” dedirtecek türden ustaca kaleme<br />
alınmış.<br />
Kitabın başlarında bana da garip ve abartılı gelen bu tutkulu aşk, kitabı okudukça beni içine<br />
çekti. Hem kitaplarda hem gerçek hayatta genellikle aşkın hafife alındığını ve basit<br />
görüldüğünü düşünen biri olarak bilinmeyen kadının duygularına, duygularını dile getirişine,<br />
asla pes etmeyişine ve sadakatine hayran kaldım. Kendimi bazı zamanlarda bilinmeyen<br />
kadın, bazı zamanlarda ise Bay R. gibi hissettim. R.’nin umursamazlığına kızıp o güzel kadının<br />
hatırlanmadığında oluşan kırgınlığıyla sarsıldım. Gözde romancı R.’nin her şeyi öğrendiğinde<br />
kendine kızmasını ve pişman olmasını istedim. Psikolojik açıdan çok güçlü bir öyküydü.<br />
Bilinmeyen kadının çocukluğunda başlayan hayranlığının vazgeçilmez aşka dönüşmesi<br />
sürecinde tüm duygusal iniş çıkışları, en ufak detaylarıyla okuyucuya aktarılmış.<br />
34