20.06.2018 Views

TIPKIBASIM_2017-2018_içerik

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Mevlana’nın Şems’i sevdiği gibi seviyordum. Onu doya doya seviyordum fakat sevdikçe<br />

sevmelere doyamıyordum. O benim Güneş’imdi bense sadece onun yansımasından doğan bir<br />

Ay’dım. Aşkımız artmaya devam ederken artık Hindistan’a sığamadığımıza karar verdik.<br />

Kaderimi belirleyen bu şehre ilk adım attığım yer olan Bombay havaalanından kaderim olan<br />

kadınla ayrıldım.<br />

Onunla tüm dünyayı gezdik: Nijerya, Küba, Çin, Kanada, İskoçya, Azerbaycan… Ve saymakla<br />

bitmeyecek bir sürü ülke. Her gittiğimiz yerde onun fotoğraflarını çektim. Çin’de insanlarla<br />

geleneksel olarak selamlaşırken, Kanada’da karların arasında, İtalya’da Pisa Kulesi’nde…<br />

Her fotoğraf karesinde aşkımızı ve onu ölümsüzleştirdiğimi hissettim. Sanki kıvırcık<br />

kehribar saçları, kahverengi gözleri, hokka burnu ve baldudakları her fotoğrafla tarihe<br />

geçiyordu. Mutluyduk. Beraber çok şey yaşadık güzel olan. Ama öyle fena bir şey oldu ki<br />

bütün iyi anları silip attı. O aileden gelen bir hastalığa sahipmiş. Yıllar boyu içinde saklamış<br />

meğer. Ama şimdi patlak vermiş. Neyse ki tedavisi varmış ama zormuş. Amerika’ya gittik<br />

tedavi için. Fakat o ilk andan beri biliyordu bu hayattan göçeceğini. Her gün sararıp solan<br />

bir gül gibi yapraklarını döküyordu. Bir buçuk yılın sonunda beni bu yalan dünyada yalnız<br />

bırakıp gitti.<br />

Şimdi oturmuş denizi gören penceremin kenarında bunları yazarken 50 yaşında bir ihtiyar<br />

olarak düşünüyorum da içimdeki boşluğu dolduran gezdiğim ülkeler değil Güneş yüzlü<br />

yârimin tek bir bakışıymış.<br />

Aysen Kurtuluş 9-E<br />

83

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!