20.06.2018 Views

TIPKIBASIM_2017-2018_içerik

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

aşladı. İçi kalabalık olan bu otobüste yine aynı iki gözü gördü ve yerinden sıçradı. Tam o<br />

sırada otobüs hareket etmeye başladı. Kaptana “Dur!” diye bağırmasına rağmen değişen<br />

pek bir şey olmadı. Durağı geçtik, başka yerde indiremem, dedi katı bir ses o kadar. Bu<br />

haksızlıktı, nasıl oluyordu da her seferinde bu kadar yaklaşıp abisine ulaşamıyordu? Ancak<br />

bu sefer daha uzun süre görme şansı olmuştu, üstünde okul kıyafeti olduğuna emindi. Bu<br />

sefer daha fazla yaklaştığını düşündü ve inmesi gereken durağa yaklaştıklarını fark etti.<br />

Otobüsün içinde koşar adım hareket edip otobüsten kurtulunca tamamen koşmaya başladı.<br />

Anahtarı altıncı deneyişinde sokmayı başardıktan sonra nihayet odasına koştu, kazağından<br />

ve gömleğinden tek hamlede kurtulup bilgisayarın başına oturdu. Bilgisayarına<br />

şehirlerindeki otobüslerin ismini ve aradığı numarayı yazdı birkaç site sonra nihayet<br />

istediğine ulaştı. Anladığı kadarıyla abisi okuyordu, bu güzergahta sadece iki tane okul<br />

vardı: biri ortaokul biri lise. Kendi hesabıma göre şu an orta sonda olması gerekiyordu ama<br />

her şeye rağmen ikisine de gitmeyi kafasına sokmuştu. Adreslerini aldıktan sonra altına<br />

mavi kot pantolonunu giyip üstüne siyah ceketini attı ve üstüne bir miktar para alıp evden<br />

çıktı, durağa doğru yürüdü. Durakta bir süre bekledikten sonra nihayet beklediği otobüs<br />

geldi. Ortaokul çarşı içindeydi önce ona gitmeye karar verdi. Planı önce ona gitmekti çünkü<br />

abisi orta sonda olmalıydı. Yol boyunca aklında tek bir soru vardı: Bunca yıldır neredeydin?<br />

Göz göze geldik iki kere, tanımadın mı beni? Bu sorular kafasının içini yerken en nefret<br />

ettiği yere gelmişti yine. Çarşının tam ortasındaydı. Caddede o kadar fazla insan vardı ki<br />

iğne atsan yere düşmeyecek vaziyetteydi. Okulun sokağını bulmak için etrafına bakarken<br />

büyük bir dükkanın vitrininde aynı gözleri gördü, her zamanki gibi ona bakıyordu.<br />

Yansımaya göre arkasında olmalıydı. Belki de içerdeydi buna karar vermek için pek vakti<br />

yoktu, bir hışımla arkasını döndü kalabalık daha da yoğunlaşmış gibi görünüyordu, sanki<br />

bütün suratlar ona bakıyordu. Kalabalığın arasında abisinin suratını aradı ve bulamadı.<br />

Kafayı yediğini düşünmeye başlamıştı artık. Bir koşu dükkanın içine daldı. Burası bir giyim<br />

dükkanıydı, içeri böylesine heyecanlı ve nefes nefese bir insan girince insanların büyük<br />

kısmı elindekileri bırakıp ona döndü. İçeride de bir süre meraklı bakışlar ardında abisini<br />

aradıktan sonra yine eli boş çıktı. Anlam veremiyordu her seferinde daha çok yaklaşıp nasıl<br />

olur da her seferinde elleri boş kalırdı? Kaybedecek zamanı yoktu dükkandan çıkıp<br />

gözlerindeki yaşı sildi ve yoluna devam etti. Okula on beş dakika sonra vardı. Okul dışarıdan<br />

gayet güzel, temiz ve yeni görünüyordu. Altı basamaklı merdivenleri çıktıktan sonra içeri<br />

girdi, içerisi kendi okulundan çok daha farklıydı, etrafına baktı ve bir tabela dikkatini<br />

çekti. Okul tabi ki bir özel okuldu. Her haliyle belli oluyordu zaten özel okul olduğu.<br />

Koridoru geçtikten sonra dikkatini sağdaki bir oda dikkatini çekti. Burası sekreterlik<br />

olmalıydı. Kapıyı iki kez tıklatıp içeri girdikten sonra sekreterin keskin gözleriyle<br />

karşılaştı. Sekretere durumu kısaca anlattıktan sonra sekreter yardımcı olmayı kabul etti<br />

ve abisinin ismini söyledi. Sekreter üç farklı yoldan denedi ama bir türlü istediği ismi<br />

bulamadı, buradan da elleri boş döneceğini anlayınca lafını uzatmadan odadan çıktı.<br />

Kabullenemiyordu artık, koridoru sıkkın bir şekilde yürürken karşısında yine o gözleri<br />

57

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!