Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
UTANÇTAN ÖLMEK<br />
Arkasına şöyle bir bakınca epey yol almış olduğunu gördü. Şehir çoktan kaybolmuştu. O<br />
tarafta pis bir ufuk parçası hareketsiz birikmişti. Bu, bulut değildi. Pis bir hava birikintisi<br />
idi. Şehir bu esmer tülün içinde idi. Önünde bir yol, dimdik bir yokuş uzanıyordu. Yolun dik<br />
doruğunda ağaçlar gözüküyordu. Orada belki de su vardı: Serin bir kaynak. Ama yol, oraya<br />
kadar öyle ağaçsızdı ki, öylesine sıcaktan demiryolları üstü gibi tütüyordu ki yola çıkmadan<br />
evvel bir dinlendi.<br />
Koskoca sarılığın ve sessizliğin içinde tek canlı olarak gördüğü ağacın gölgesine uzandı ve<br />
öldü.<br />
Sadece bir veya birkaç rakamın bir araya gelerek oluşturduğu yaşınız sizin hakkınızda çok<br />
şey söylerdi. Mesela bu rakamlar küçükse okula gitmeniz gerekirdi, evlendirilmeniz değil.<br />
Fiziksel acı veren tek şeyin kitap sayfalarını çevirirken oluşan kesik olması gerekirdi,<br />
kocanızın size attığı tokat değil. Ama zihnimizde inşa ettiğimiz dünya, gerçek olandan çok<br />
daha renkliydi. Daha az mavi, çokça pembeydi. Derisindeki renk eşitsizliğini üzerine giydiği<br />
kat kat giysilerle kapatırken, yüzüne gülümseyen bir maske taktı. Vücudundaki morlukların<br />
zaman geçtikçe iyileşmesi gerekirken, onlar inatla koyulaşıp kendilerini daha çok belli<br />
ediyorlardı.<br />
Israrla çalan kapıyı açana kadar belki de çoğu kaybolurdu. Her attığı adımda bedeni ona<br />
artık durmasını söylerken, kızın düşüncelerini kapıdaki kişi esir almıştı. Kapının tokmağını<br />
zarif elleriyle kavradı ve zorlanmadan çevirdi. Kapı aralandı ve arkasında kızın daha<br />
önceden görmediğine emin olduğu bir yüz gözüktü. Siyah kabarık saçlı, kara gözlü ve sırık<br />
gibi boyuyla bir kadın duruyordu. Üzerindeki tek farklı renk elinde tuttuğu üzeri peçeteyle<br />
örtülü beyaz tabak ve tabağın üzerindeki krem rengi küçük not kağıdıydı.<br />
“Yeni komşularımıza merhaba demek istedim.” Kızın kapıyı açana kadar iyileşmeyen<br />
morlukları daha çok koyulaşıp kızın eski ve uzun elbisesinin ardından kadına baktı. Kadının<br />
gözlerine acıma duygusu battı, kalbi burkuldu. Gözleri sulanmasına rağmen yüzünden<br />
gülümsemesini eksik etmedi. Kız başını yere eğip gülümsemek için fazladan çaba harcarken<br />
teşekkür etti. Sonra tekrar kadına bakıp bir şeyler mırıldandı.<br />
Sesi o kadar güçsüzdü ki kadın onu duymadı. Saniyeler sonra kapı kapandı. Üzerinde siyah<br />
mürekkepli kalemle karalamaların olduğu kâğıda baktı kız. Belki de okuma yazma<br />
bilmediğimi ona söylememeliydim diye düşündü ama bazı şeyler için çok geçti. Aynı kızın<br />
okula gitmesi için çok geç olması gibi. Yanaklarının utançtan al al olduğunu aynanın önünden<br />
geçerken fark etti ve morluklarının daha belirgin olduğunu da.<br />
92