20.06.2020 Views

Saglik Dergisi 15

Değerli okuyucular, Öyle zamanlardan geçiyoruz ki, sanki sinema filmlerinde gördüğümüz sahneleri yaşıyoruz. Bir zamanlar gerçekleşmesini tahmin edemeyeceğimiz gelişmelerin içinden geçtiğimiz bir süreçteyiz. Dünya çapında hayatı durma noktasına getiren bir salgınla karşı karşıyayız: Covid-19

Değerli okuyucular,
Öyle zamanlardan geçiyoruz ki, sanki sinema filmlerinde gördüğümüz sahneleri yaşıyoruz. Bir zamanlar gerçekleşmesini tahmin edemeyeceğimiz gelişmelerin içinden geçtiğimiz bir süreçteyiz. Dünya çapında hayatı durma noktasına getiren bir salgınla karşı karşıyayız: Covid-19

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bağışıklık sistemi de beyin gibi bu

bilgiyi var olan durum karşısında

değerlendirip, sentezleyip, mikroba

özel ya da kansere, hastalığa,

organ nakline özel yanıtlar üretir.

Bu, beyin ve bağışıklık sistemi

dışında hiçbir sistemde, hiçbir

organda olmayan bir özelliktir.

Bağışıklık sisteminin görevi,

bireyin özünü korumaktır. Bu

nedenle öncelikle kendini

bilmekte ve öze zarar

vermemektedir. Bu bağlamda,

bağışıklık sisteminin, en az

düşmanla savaşmak için

gereken emek kadar kendini

bilmek için de emek harcadığı

söylenebilir. Bu arada her

mikrobu da önemsememektedir.

Örneğin, vücudumuzun içinde

bağışıklık sistemi hücrelerimizin

toplam sayısının en az 30, kimi

çalışmalara göre hatta 100

katı mikrop yaşamaktadır. Ama

onlara cevap verilmemekte

hatta onlar ile karşılıklı kazançlı

olarak denge içinde birlikte

yaşanmaktadır. Tıpkı beyin

gibi bağışıklık sistemimiz de

öğrenme yetisine sahiptir. Bu

öğrendiklerinin bir kısmını bir

deneyim olarak hafızasında saklar

ve gerektiği zaman hatırlayarak

kullanır. Yani sosyal bir varlık

olan insanın kişisel deneyimlerini

saklaması gibi, bağışıklık sistemi

de kendi geçirdiği deneyimlerin

bilgilerini saklar.

Bağışıklık sistemi kendisine ait

olana yani öze karşı hoşgörülüdür.

Bunun şöyle bir faydası vardır: Öze

karşı hoşgörülü olması, sistemin

kendi varlığını sürdürmesi

anlamına gelmektedir. Aslında

immünoloji, benlik bilimidir.

O ‘ben' bilgisi, kendimize ait

hücrelerimize, içimizdeki

herhangi bir organa savaşmamızı,

kendimize zarar vermememizi

sağlamaktadır. Bu sistemin

amacı, zararlı yabancıya karşı

savaşarak, kendini korumaktır. Bu

savaşı verirken de kendine karşı

tamamen zararsız veya en az

zararla savaşı sonlandırmak üzere

programlanmıştır.

Bu sistem ne zaman oluşuyor?

Yeni doğan bebekler bağışıklık

açısından gelişmemiş olarak

doğarlar. Rahim içi yaşam boyunca

anneden koruyucu faktörler

bebeğe geçer. Yeni doğanda

bağışıklık sistemi ile ilgili hücre

ve sıvısal bir takım mekanizmalar

çok az bir şekilde var ama yeterli

değildir. Bu dönemde anneden

gelen bir takım bağışıklık

bileşenleri bebeği korur.

İmmünglobulin adı verilen

koruyucu antikorların tam olarak

yapılabilmesi 3 yaşı bulur. İlginç

olarak, 2 yaşa kadar anne sütü ile

beslenen çocuklarda, anneden

gelen immünglobulinlerin 3 yaşa,

yani bebek bunları tam olarak

yapabilene kadar bebeği koruduğu

bilimsel olarak gösterilmiştir.

Bağışıklık sisteminin hücreleri ile

birlikte tam olgunlaşması ise 6-7

yaş civarında olur ve ondan sonra

da hiç bitmez. Sürekli bilmek

ve öğrenmek, yeni deneyimler

kazanmak ister. Ama bazen de

hatalar yapmaktadırlar.

Bağışıklık sistemi hata yaparsa

sonucunda ne olur?

Örneğin bağışıklık sistemi bazen

kendine karşı az hoşgörülü

olabilir. Bu kendine katlanamama

durumu, kişinin kendi hücrelerine

zarar verebilir ve otoimmün

hastalıklar ortaya çıkar. Basit

anlatımla otoimmün hastalıklar,

bağışıklık sisteminin özüne

toleransının yıkılması şeklinde

oluşur denilebilmektedir. Bazen de

hoşgörünün dozunu ayarlayamaz

ve fazla hoşgörülü olarak içimizde

büyüyen kansere ya da tümöre

karşı kendisiymiş gibi davranabilir.

Yani bizi korumakla yükümlü

bu mekanizma, maalesef bazen

kendi zararımıza çalışabilir. Alerjik

durumlar ortaya çıkabilir ya da

organ naklinde takılan organı

kabul etmeyebilir. Bunların

hepsi de istenmeyen ve ‘herkes

hata yapabilir' denilemeyecek

durumlardır.

Çocuklarda bağışıklık sistemi

nelerden etkileniyor?

Çocuklarda bağışıklık sistemi

konusunda bir beslenme ya da

davranış önerisinin doğrudan

olumlu ya da olumsuz etki

edeceğini söylemek uygun

Platform-Sağlık | 15. Sayı 2020 | Sayfa 9

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!