14.07.2022 Views

John-C-Parkin-Siktir-Et

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tabii ki Bakış Açısı Makinemizi stratosfere çıkaran düşünce süreçlerinden geçebiliriz. Mesela

şöyle olabilir: Ben şu anda dünya üzerinde yaşayan 6.5 milyar insandan bir tanesiyim. Bu da

6.500.000.000 insandan biri yapıyor: Yani Wembley Stadyumu ya da çift katlı bir otobüs dolusu

insan (gördüğünüz gibi bunlar standart İngiliz ölçüleri). Bizler saatte 108.000 km hızla güneş

sisteminin merkezi olan güneşin etrafında dönen bir dünyada yaşıyoruz ve güneş sistemimiz de

Samanyolu’nun merkezi etrafında 530.000 mph hızla dönmektedir.

Sadece bütün evrenin içindeki küçücük nokta olan güneş sistemimiz bile aslında çok büyüktür. Eğer

Dünya karabiber tanesi, Jüpiter de kestaneyse (standart Amerikan ölçüleri), aramızdaki gerçek

uzaklığı anlamak için onları 100 metre ayrı koyun.

Bu evren birçoğundan sadece bir tanesidir. Başka evrenlerde bizimki gibi tıka basa dolu dünyaların

olma olasılığı vardır.

Ayrıca bu sadece uzaydır.

Zaman kavramını da göz önünde tutun, eğer şanslıysanız Dünya üzerinde 85 yıl yaşayabilirsiniz.

İnsanoğlunun geçmişi 100.000 yıla kadar varıyor. Yani siz bu geçmişin sadece yüzde 0,00085’ini

yaşayabiliyorsunuz ve Dünya’nın 5 milyar yıllık yaşına bakıldığında insanoğlunun geçmişi çok kısa

kalıyor: Eğer Dünya bir gündür var ise (Bing Bang Teorisi bir gecedir diyor), insanoğlu 11.59.58’e

kadar var olmamıştır. Bu da bizim son iki saniyedir var olduğumuzu gösterir.

Ömür su gibi akıp gidiyor. 100 yıl önce dünya üzerinde kısmen daha az insan vardı. Sizler de

yakında yok olup gideceksiniz.

Böylece hayatlarımızın zamansal ve boyutsal içeriğine kısacık bir bakış attığımızda, bizim ne kadar

önemsiz olduğumuzu görürüz. Bakış Açısı Makinesi bizi kelimenin ne anlama geldiğini unuttuğumuz

ormanların üstüne çıkardığında, hareket eden sadece bir ışık görürüz ki o da çok güzeldir. Küçük,

hafif hafif parlayan bir ışık. Kâinatın içinde kaybolmuş bir ateş böceği. Dünya üzerinde sadece bir

gece yaşayan bir ateş böceği. Güzel güzel parlar ve sonra yok olur.

Bakış Açısı Makinemizde çok yükseklerde anlarız ki bizler tıpkı o ateş böceği gibiyiz. Gökyüzü 6,5

milyar ateş böceği ile dolu ve hepsi bir geceliğine güzel güzel parlıyor ve daha sonra yok oluyor.

Bu sebeple, Siktir Et, sen de GERÇEKTEN parlayabilirsin.

İşte yine aynı noktadayız. Özgürlüğün kısacık tadına vardınız mı? Bazen tadı çok uzun sürmez, fakat

asla unutulamaz.

Kişisel olarak varoluşumun tamamen anlamsızlığını düşündüğümde her zaman bu tadı alırım.

Özgürlük telaşıdır bu, çok lezzetlidir: Eğer hayatımın anlamı çok az ise, o zaman Siktir Eder, keyfime

bakarım.

Anlamlar haddini aşarsa ne olur?

Bakış Açısı Makinesi’ni uzayda o kadar uzağa göndereceğiz ki makine bir fincan sıcak çayın içinde

çözünen şeker gibi çözünecek. Bu tür bir şey belki de sizin başınıza gelmeyebilir, fakat hayatın ne

getireceği, bu gelenin sizi nasıl çarpacağı hiç belli olmaz. Bu, 70’lerin gerilim filmlerindeki

arabanın, karşılaştığın en dik yokuşta duran bariyerlere çarpması, taşlara kayalara vurarak aşağıya

doğru takla atarak sürüklenmesi, vadiye varana kadar paramparça olması ve bir anlık duraksamadan

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!