14.07.2022 Views

John-C-Parkin-Siktir-Et

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Toplum içinde ve restoranlarda terbiyesiz davranıyorlar.

Ne zaman biraz huzur isteseniz, hep gürültü çıkarıyorlar.

Her zaman sizden yeni şeyler almanızı istiyorlar.

Bu yüzden, bilinçli ya da değil, çocuklarınız hakkında korku yaratıyorsunuz.

Çocuklarımızı kontrol etmeye çalışmak da bu korkunun sonucudur. Onlara sınırlar koyup, onları bir

disiplin içinde eğitiyoruz. Onlara neyi yapmaları neyi yapmamaları gerektiğini dayatıyoruz. Onları

restoranlarda uslu durmaları için zorluyoruz. Onlara Baba gazete okurken sessiz olmalarını

söylüyoruz. Keyifsiz olduklarında keyifsizlikleri geçene kadar onlara bağırıyoruz. Yapmalarını

istemediğimiz bir şeyi yaptıklarında onları tehdit ediyoruz.

Toplumun her kesimi de çocuk yetiştirmede disiplinli tavrı destekler, çünkü herkesin çocuklarının

yapabilecekleri hakkında korkusu vardır.

Çocukları sanki her an bizi devirip yiyecek canavar gibi görüyoruz. (Markette “Ay, küçük canavara

bak.” lafını kaç kez duyuyorsunuz?) Çocuklar güzel, masum ve saf yaratıklardır. Çocuğun yaptığı

hiçbir şey yanlış olamaz. Sorun bizim onların ne yaptıklarına karşı tutumumuzun yanlış olmasıdır. Bir

çocuk gerçekten yanlış bir şey yapamaz.

Bu korkuya en azından sizin için Siktir Et deme zamanı geldi. İşte bu yüzden:

Çocuklarınızı ne kadar az kontrol ederseniz, onlar kendilerine o kadar çok bakar.

Onlara ne kadar az disiplin uygularsanız, genellikle o kadar az yaramazlık yaparlar.

Bu şekilde çocuklarla ilgilenmek daha kolaydır, çünkü daha az çaba gerektirir. Yemek masasında

nasıl uslu durulacağını çocuklarınıza öğretmeye çalışırsanız, görürsünüz ki onları kontrol etmek çok

zordur. Çocuklar taze yaşam gücüdür. Bazen koşup oynamak isterken bazen de yatıp dinlenmek

isterler. Hayat böyledir işte, hem gecesi hem gündüzü vardır. Bazen dinlenir bazen oynarsınız. Eğer

hayat gibi, çocukları gezinmek istediklerinde uslu uslu oturmaya zorladığınızda, başınız belada

demektir.

Onların düzenine uymak, kendinizinkini dayatmaktan daha kolaydır.

Çocukların işlerine karışmadığınızda, onlar bazı şeyleri daha çabuk atlatır:

Kendi başına bırakılan bir çocuk bağırmayı bırakacak ve yine sessiz olacaktır.

Kendi başına bırakılan bir çocuk sızlanmayı bırakacak ve yine mutlu olacaktır.

Kendi başına bırakılan bir çocuk restoranda bir oraya bir buraya koşturmayı bırakacak,

masaya gelip yemeğini yiyecektir.

“Kendi başına” demekle “tek başına” bırakılmasını değil de onları kontrol etmeden bırakmanızı

kastediyorum.

Haydi, daha az kontrol etmeyi bir deneyin. Çocuğunuza bir şeyi yapmamasını söylemek ya da onu

durdurmak üzereyseniz, sadece kendinizi tutun ve bu sefer işe karışmadan beklemenin ve

karışmadığınızda ne olacağını görmenin işe yarayıp yaramayacağını bir sınayın.

Daha az müdahale ve emek dersini alıyorsanız, istinasız siz de başka insanlardan bazı haltları

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!